erdoğan toprak

advertisement
ERDOĞAN TOPRAK
HAFTALIK DEĞERLENDİRME
RAPOR ÖZETİ
14 MART 2017
1. Almanya’dan sonra, Hollanda ile yaşanan kriz, Başbakan Binali
Yıldırım’ın “Dostları artırma, düşmanları azaltma” politikası ile taban
tabana zıt!
Türkiye ile Hollanda arasında tırmanan siyasi gerginlik ve diplomatik
krizin ardında, hükümetin ve Cumhurbaşkanının referandum
kampanyaları sürecinde, içeride yaratmak istedikleri çatışmacı gerginlik
ortamı konusunda başarılı olamayınca, yönlerini dışarıya çevirmeleri
yatmaktadır. Hükümet ve Sayın Cumhurbaşkanı her seçim döneminde
olduğu gibi, gerilim ve düşman yaratma stratejisi uyguluyor. Çatışma
siyaseti, içeride başarılı olamayınca, çareyi dışarıda arıyorlar. Yapay
şekilde kurgulandığı izlenimi uyandıran bu krizlerle, siyasi çıkarlar
uğruna, tüm ülkenin onuru feda edilirken, diğer yandan da kontrol
edemedikleri bir krizin sonucunda, çok ağır siyasi, askeri, diplomatik,
ekonomik faturalar söz konusu olacaktır.
2. Hollanda, Almanya ve İngiltere’den sonra en fazla yabancı
sermayeli şirket sıralamasında üçüncü… 2500’ün üzerinde Hollandalı
şirket, ülkemizde faaliyette bulunuyor.
Türkiye ile Hollanda ve Almanya arasındaki ekonomik ilişkiler ve
bağlantılar bir anda silinip atılacak düzeyde değildir. Almanya’dan sonra
en fazla Türk kökenli vatandaşımızın yaşadığı üçüncü ülke olan
Hollanda’da 23 bin Türk şirketi faaliyette bulunurken, ülkemize doğrudan
yabancı yatırımlar sıralamasında da Hollanda çok önemli bir yerde.
Dolayısıyla Hollanda, Almanya, Avusturya ve diğer Avrupa ülkeleriyle
ilişkileri kopartmanın ya da germenin faturası, Rusya ile yaşanandan
daha ağır olacaktır. Türkiye’de pek çok küresel Hollanda şirketi
milyarlarca dolarlık yatırım sermayesiyle, bankacılık ve finans, elektrik,
enerji, vb… birçok alanda faaliyette bulunuyor. Almanya, yılda 14-17
milyar Euro arasında değişen tutar ile Türkiye’nin ihracatında ilk sırada
yer alıyor.
ERDOĞAN TOPRAK, CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ
HAFTALIK DEĞERLENDİRME RAPOR ÖZETİ | 14 MART 2017
1
3. Hollanda ve Almanya krizlerinin yanı sıra, Rakka ve Menbiç
hedefli yeni Suriye söylemi hükümeti diplomatik, askeri ve stratejik
açılardan köşeye sıkıştırdı!
Suriye’de Rakka ve Menbiç konusunda dile getirilen iddialar, Türkiye’yi
dört bir yanda sıkıntıya düşüren, hedeflerini teker teker kaybeden ve
yalnızlaşan bir konuma sürüklüyor. İçeriye dönük hesaplarla yürütülen
dış politikanın, ülkemizi nasıl zorluklarla karşı karşıya bıraktığı bir kez
daha Suriye politikasıyla netleşmeye başladı. Bir ay içerisinde hızla irtifa
kaybeden Suriye politikası, Rakka ve Menbiç çıkışlarından sonra, ABD ile
Rusya’nın sergilediği tavır nedeniyle tersyüz olma noktasına geldi.
4. Hükümet Irak’ta, Musul operasyonuna müdahil olmak istedi.
Bağdat hükümetiyle girişilen kavgada, ABD “Irak hükümetinden izin ve
onay alın” deyince, geri adım atmak zorunda kaldı!
Buna karşılık, Irak’tan bağımsızlık için girişimlerine hız veren Kuzey Irak
Bölgesel Kürt Yönetimi’ni ise sonuna kadar destekliyor. Barzani
neredeyse altı ayda bir Ankara’ya geliyor. Bu ilişkiler Türkiye ile Bağdat
Merkezi yönetiminin ilişkilerine negatif olarak yansıdığı gibi, Kuzey Irak
enerji kaynaklarının kullanımı konusunda da Türkiye’ye fazla bir fayda
sağlamıyor.
Cumhurbaşkanının ve AK Parti hükümetlerinin günlük hatta haftalık
diplomasileri, Türkiye’yi hızla irtifa kaybeden bir ülke konumuna getirdi.
Ortadoğu’da saygınlık ve güvenilirlik erozyonu hızlanırken, artık çocuk
oyuncağına dönüştürülen dış politikanın ilkesiz, çizgisiz, öngörüsüz bir
noktaya getirilmesi, Türkiye’nin kayıp hanesine yazılanların katlanarak
büyümesine zemin hazırlıyor.
Son olarak İran ile imzalanan bir petrol boru hattı anlaşmasıyla Kuzey
Irak ve Kerkük petrollerinin de Türkiye üzerinden değil, İran üzerinden
dünya pazarlarına sunulması kararlaştırıldı.
ERDOĞAN TOPRAK, CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ
HAFTALIK DEĞERLENDİRME RAPOR ÖZETİ | 14 MART 2017
2
5. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in
başkanlık ettiği ÜDİK toplantısından hükümetin beklentilerini
karşılayacak bir sonuç çıkmadı.
Rusya ve Türkiye arasında 10 Mart’ta gerçekleşen Üst Düzey İşbirliği
Konseyi (ÜDİK) toplantı sonrasında; Rusya yaptırımlar konusunda
ağırdan alma tavrını sürdürüyor. Özellikle PYD’nin Moskova’daki
temsilciliğinin kapatılması ve faaliyetlerine izin verilmemesi konusunda
dile getirilen talep yanıtsız bırakıldı. Aksine ziyaretin hemen öncesinde
Menbiç’teki Rus askerlerinin üniformalarına taktıkları YPG armalı
fotoğrafları medyaya servis edildi. Bu da Rusya’nın PYD-YPG politikası ve
yaklaşımıyla ilgili olarak Cumhurbaşkanına ve Türkiye’ye Moskova
ziyareti öncesindeki mesajıydı. Menbiç’teki Rus askerlerinin kollarına
taktıkları armalar konusunda ise ne Cumhurbaşkanından ne Dışişleri ve
ne de Milli Savunma Bakanından tek söz duymadık. Buradan da
hükümetin sessiz ve tepkisiz kalmayı tercih ettiğini görmekteyiz.
6. Rus savaş uçağının düşürülmesinden sonra Rusya, Suriye’de
kurduğu S-400 füze ve hava savunma sistemi ile Suriye hava sahasını
tamamıyla korumaya aldı.
Rusya, Türk uçaklarına “Suriye hava sahasını” tümüyle kapatmış, TürkiyeSuriye sınırına kadar yaygınlaştırılan füze sistemleri nedeniyle, Türkiye,
kendi sınırlarında bile uçak uçuramaz konuma gelmişti. Rusya’nın bir
süredir Türkiye’ye satmayı teklif ettiği S-400 hava savunma ve füze
sistemleri konusunda Moskova’daki görüşmelerde ciddi mesafe kat
edildiği yapılan açıklamalardan anlaşılıyor. Rusya ve İran’a karşı
NATO’nun Füze Kalkanı’nın Malatya’ya yerleştirilmesine izin veren AK
Parti’nin ve Cumhurbaşkanının, şimdi Rusya’nın Füze Kalkanı’na karşı
geliştirdiği S-400 Hava Savunma Sistemlerini satın almaya talip olması,
Rusya’dan kredi talep etmesi, ilginç ve çarpıcı bir gelişme olmanın
yanında ciddi bir çelişkidir.
ERDOĞAN TOPRAK, CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ
HAFTALIK DEĞERLENDİRME RAPOR ÖZETİ | 14 MART 2017
3
7. 16 Nisan Referandumu nedeniyle tırmandırılan gerilim siyaseti ve
stratejisinin sadece Avrupa ile sınırlı kalmadığı, komşu ülke İran ile de
ilişkilerin sıkıntılı bir noktaya geldiği görülüyor.
İran Dışişleri Bakanlığı ve ardından da İran Meclis Başkanı Ali Laricani’nin
açıklamaları ve İran vatandaşlarına “Türkiye’ye gitmeyin” çağrısı
yapmaları, Pakistan’daki Erdoğan-Ruhani görüşmesinin de yeterli
olmadığını, İran’ın tepkisinin hâlâ sürdüğünü gösteriyor. Bunun etkisi de
ekonomik ilişkilerde hemen kendisini gösteriyor. İran-Türkiye ticareti,
2015 yılında yürürlüğe giren Tercihli Ticaret Anlaşması’na (TTA) rağmen
hızla geriliyor. Türkiye, İran pazarını da giderek kaybediyor.
Suriye’de Rusya ile birlikte müttefik olunan İran’la, Şii-Sünni ekseninde
bir gerilimi gündeme getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı
Mevlüt Çavuşoğlu’nun açıklamaları hatırlanacağı gibi, İran’ın sert
tepkisine neden olmuştu!
8. Geçen yılı Rusya krizi ve IŞİD terörü nedeniyle kaybeden Türk
turizmi, bu yıl da turizm fuarına denk gelen Almanya ve Hollanda
krizleriyle yeni ve daha ağır kayıpların eşiğine geldi.
Berlin’de her yıl düzenlenen Uluslararası Turizm Fuarı’nda, bu yıl
Türkiye’ye ilginin dibe vurduğu tüm turizmciler tarafından dile getiriliyor.
Fuar devam ederken, önce Almanya ile ardından da Hollanda ile yaşanan
siyasi krizler, referandum mitingleri sorunu, en ağır darbeyi Berlin
Fuarında Türk turizmine indirdi.
Türkiye iki bakanla birlikte fuara katılmasına rağmen ilginin çok uzağında
kaldı. Geçen yıl 1,2 milyon turistin geldiği Hollanda şimdiden kaybedildi.
Hollanda ile yaşanan sıkıntılar sonrası, Danimarka, İsveç, Belçika gibi
ülkeler de Hollanda ile dayanışma içinde olduklarını ilan ettiler. Bu da
2017’de Avrupalı turist açısından büyük kayıplar yaşanacağını 2016’ya
göre en az yüzde 20 düzeyinde bir gerileme olacağını gösteriyor.
ERDOĞAN TOPRAK, CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ
HAFTALIK DEĞERLENDİRME RAPOR ÖZETİ | 14 MART 2017
4
9. 2016 yılı Ocak ayında diğer yatırımlar kaleminde 3,6 milyar
dolarlık döviz girişi olurken, bu yıl aksine 534 milyon dolarlık bir çıkış
görülüyor.
İhracatta, turizmde, yurt dışı müteahhitlikteki gelir kayıpları yanında,
doğrudan yatırım sermayesi ve hisse senedi, tahvil, hazine
borçlanmasına yönelik menkul kıymet alımlarında da döviz girişleri
geriliyor. Hatta aksine çıkış yaşanıyor.
Turizmden ve ihracattan elde edilen döviz gelirlerindeki gerileme Merkez
Bankası’nın rezervlerini de hızla eritiyor. Açıklanan son ödemeler dengesi
bilançosuna göre, Ocak ve Şubat aylarında Merkez Bankası (MB)
rezervlerinde 9 milyar dolarlık bir kayıp söz konusu. Buna karşılık
“kaynağı belirsiz döviz” olarak nitelendirilen net hata noksan kalemindeki
yıllık tutar ise 11,6 milyar dolara ulaştı. Diğer deyişle yaklaşık 12 milyar
dolar kaynağı belirsiz döviz girişi olmuş. Bu paraların kimden ve nereden
geldiği nereye gittiği, kimler tarafından kullanıldığı bilinmiyor.
10. 16 Nisan 2017’de 18 maddelik yeni bir anayasa değişikliğini
oylamak üzere sandık başına gideceğiz. HAYIR diyoruz, Çünkü…
Ülkemizin, toplumumuzun, ailemizin, çocuklarımızın geleceğini kökten ve
tümden etkileyecek bu değişikliğin gizlenen amacı bir kişiye tüm ülkeyi,
kurumlarını, Cumhuriyetimizi teslim etmek. İşte bunun için bu değişikliğe
karşı çıkıyoruz, halk oylamasında tercihimizin HAYIR olacağını söylüyoruz.
Peki bu anayasa değişikliğine neden HAYIR diyoruz?
Yurdumuzu, ülkemizi, yurttaşlarımızı, mahallemizi, şehrimizi, ailemizi
seviyoruz. Ülkemizde barış, huzur, kardeşlik içinde, kamplaşma, kavga,
ayrışma olmadan, birbirimize saygı ve sevgiyle yaşamak istiyoruz.
Biz 80 milyonluk Türk milletiyiz. Vatan, Millet, Bayrak ve Devlet kimsenin
tekelinde değildir! 80 Milyon tek bir kişiden büyüktür! Geleceğimizin tek
bir kişiye teslim edilmesine HAYIR diyoruz.
ERDOĞAN TOPRAK, CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ
HAFTALIK DEĞERLENDİRME RAPOR ÖZETİ | 14 MART 2017
5
1. Birinci ve ikinci meşrutiyetten bu yana, 150 yılı aşan, 29 Ekim
1923’te ilan edilen Cumhuriyet’i ve milletin egemenliğini esas alan
Demokratik Parlamenter Sistemi ortadan kaldıracağı için HAYIR diyoruz.
2. 23 Nisan 1920’de yoklukla, milli mücadelenin içinde kan ve ateşle
yoğrulan, ülkenin dört yanından yurttaşların temsilcileriyle hayat bulan
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) varlık nedenini yok edeceği için
HAYIR diyoruz!
3. Milletin hür ve özgür iradesiyle seçilen halkın temsilcilerini, milletin
vekillerini işlevsiz, yetkisiz birer kapı kuluna dönüştüreceği için HAYIR
diyoruz!
4. 80 Milyonu temsil eden TBMM’yi devre dışına itip, Milletin yüzde
100’ünün iradesinin tecelli ettiği TBMM’nin tüm güç, yetki ve
sorumluluklarını “Yüzde 50+1” ile seçilecek “bir kişinin iki dudağı
arasına” teslim edeceği için HAYIR diyoruz!
5. Tek bir kişiye 80 milyonun iradesini canı istediği zaman yok sayma,
keyfi olarak ve nedensiz şekilde TBMM’yi feshetme gücünü ve yetkisini
vereceği için HAYIR diyoruz.
6. Tek bir kişiye TBMM’nin de üstünde bir güç ve yetkiyle, “Kanun
Hükmünde Kararnameler” çıkartarak ülkeyi yönetme, kendi bildiği gibi
yasa hükmünde düzenlemeler yapma, tüzük ve yönetmelikler çıkartma
hakkı vereceği için HAYIR diyoruz.
7. Tek bir kişiye çıkartacağı Kanun Hükmündeki Kararnamelerle, ülkeyi
bölgelere, vilayetlere ayırma, tüm valileri, kaymakamları, müsteşarları,
genel müdürleri, bürokratları tayin edip, dilediği zaman gerekçe belirtme
mecburiyeti olmaksızın görevden alma yetkisi vereceği için HAYIR
diyoruz.
ERDOĞAN TOPRAK, CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ
HAFTALIK DEĞERLENDİRME RAPOR ÖZETİ | 14 MART 2017
6
8. TBMM’yi devre dışına çıkartarak, ülkenin tüm kaynaklarını,
varlıklarını, bütçesini, “hesap vermeksizin”, denetimsiz şekilde kullanma
ve harcama yetkisini, bir kişinin emrine vereceği, milletin hazinesini “tek
bir kişinin şahsi kasasına” dönüştüreceği için HAYIR diyoruz.
9. Önce “5 yıllığına ve en çok iki kez seçilebilir” deyip, sonrasında
başka maddelere gizlenen hükümlerle, “bir kişiye 15-20 yıl, hatta ömür
boyu başkan olup, hanedanlık kurma” imkânı vereceği için HAYIR
diyoruz.
10. 15 üyeli Anayasa Mahkemesi’nin 12 üyesini, 13 üyeli Hakimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu’nun 6 üyesini tayin etme yetkisini “tek bir kişiye”
vereceği ve yargıyı emir tahakküm altına alma imkânı sunacağı için HAYIR
diyoruz.
11. İlim, bilim, irfan, akıl ve düşünce yuvası olması gereken
üniversitelerin, zaten kısıtlanan özerkliğini, tümüyle yok edeceği, tüm
üniversite rektörlerinin tayin yetkisini “tek bir kişiye” vereceği için HAYIR
diyoruz.
12. Tek bir kişiye dilediği kadar bakanlık kurup, dilerse ertesi gün
lağvetme, tüm devlet sistemini ve düzenini keyfine göre “altüst etme”,
istediği sayıda ve sınırsız şekilde “Bakan tayin edip, görevden alma” güç
ve yetkisini vereceği için HAYIR diyoruz.
13. Tek bir kişiye sadece en az ilkokul mezunu olması şartıyla, kendisine
dilediği sayıda “Cumhurbaşkanı Yardımcısı” tayin etme, onlara yasama ve
yargı karşısında “dokunulmazlık” sağlama gücü vereceği için HAYIR
diyoruz.
14. Ülkenin dış politikasını, güvenlik politikasını tek başına belirleme,
TBMM’ye sormaksızın ülkenin geleceğini ve kaderini etkileyebilecek,
uluslararası anlaşmalar imzalama, dilerse ülkeyi savaşa sürükleme
sorumluluğunu, yetkisini tek bir kişiye vereceği için HAYIR diyoruz.
ERDOĞAN TOPRAK, CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ
HAFTALIK DEĞERLENDİRME RAPOR ÖZETİ | 14 MART 2017
7
15. 18 yaş ve üzerindeki milyonlarca gencimiz işsizken, düşüncelerini
ifade etmeleri bile suç sayılırken, onları milletvekilliği vaadiyle kandırarak
oylarını almaya, milletvekili sayısını 600’e çıkartarak, TBMM’nin işlevsiz
hale getirilmesini gizleyip, üstünü örtmeye, çabaladıkları için HAYIR
diyoruz.
16. “Her türlü vesayeti kaldırıyoruz” aldatmacasıyla, 80 milyonluk
ülkeyi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni tüm kurumları, kuralları, yasaları,
Anayasası ve varlığıyla tek bir kişinin vesayeti ve tahakkümü altına
sürükleyeceği için HAYIR diyoruz.
17. Tek bir kişiye, denetim ve sınırlama olmaksızın dilediği zaman
“Olağanüstü Hal” ilan etme, tüm özgürlükleri ve demokratik hakları
askıya alma, gücü ve yetkisi vereceği için HAYIR diyoruz.
18. Yüzde “50+1” ile seçilecek bir kişinin, Milletin “yüzde yüzünü”
temsil eden TBMM’de, “tarafsızlık” yemini edip, aynı zamanda hem Parti
Başkanı, hem Başbakan, hem Cumhurbaşkanı, hem Başkomutan
unvanlarının ve yetkilerinin tümüne birden tek başına sahip olmasına
imkân sağlayacağı için HAYIR diyoruz.

14 MART 2017 HAFTALIK DEĞERLENDİRME RAPORUNUN
TAMAMINI OKUMAK İÇİN LİNKİ TIKLAYINIZ!
http://www.erdogantoprak.com.tr/dokuman/etoprakrapor14032017.pdf
ERDOĞAN TOPRAK, CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ
HAFTALIK DEĞERLENDİRME RAPOR ÖZETİ | 14 MART 2017
8
Download