kamu yönetiminde koordinasyon

advertisement
KAMU YÖNETİMİNDE
HEDEFLER
İÇİNDEKİLER
İLETİŞİM VE KOORDİNASYON
• Kamu Yönetiminde İletişim
Türleri
• Kamu Yönetiminde
Koordinasyon İlkeleri
• Kamu Yönetiminde
Koordinasyon Çeşitleri
• Bu üniteyi çalıştıktan sonra;
• Kamu yönetiminde formel ve informel iletişimi
anlayabilecek,
• Kamu yönetiminde yukarıdan aşağıya, aşağıdan
yukarıya ve yatay iletişimin çeşitlerini
öğrenebilecek,
• Kamu yönetiminde koordinasyon ilkelerini
öğrenebilecek,
• Kamu yönetiminde koordinasyon türlerini
anlayabileceksiniz.
KAMU YÖNETİMİ
Dr. Alican Kaptı
BÖLÜM
12
Kamu Yönetimi
GİRİŞ
Kamu yönetiminde gün yüzüne çıkan en önemli sorunların başında iletişim
ve koordinasyon eksiklikleri gelmektedir. Kamuda meydana gelen herhangi bir
başarısızlık durumu veya program uygulamalarındaki verimsizliğin kaynağı
araştırılırken yönetim süreci boyutunda etkili iletişim ve koordinasyonun ne
derecede işletildiğinin analizleri yapılarak bir sonuca varılmaya çalışılmaktadır.
Kamu yönetiminde iletişim ve koordinasyonun verimliliği daha etkin hizmet
üretimini, bu alandaki verimsizlik ise hizmet kalitesinin düşük olması sonucunu
doğurmaktadır. Özellikle, kamu yönetiminin çok yönlülüğü, hem bireysel hem
kurumsal manada farklı çevrelerle olan ilişkileri ve görev alanının karmaşıklığı etkin
ve sistematik bir iletişim ve koordinasyonu zorunlu kılmaktadır. Kamu yönetiminin
temel fonksiyonlarından biri kurum ve kuruluşları oluşturan hizmet unsurları ile
personeli; uyumlu bir şekilde bir araya getirip hedeflere ulaşılmasını sağlamaktır.1
İşte bu temel fonksiyon kamuda gerek bireysel gerekse kurumsal manada iletişim
ve koordinasyonun sağlanmasıyla gerçekleşmektedir.
İletişim sürecinin
ögeleri; kaynak, alıcı,
ileti, bağlam, dönüt ve
kanaldır.
Genel olarak iletişim süreci; insan davranışlarını değiştirmek, kurumlarda bir
haberleşme ağı kurmak, kişiler ve gruplar arası ilişkileri geliştirmek, yetkinin
görevlerini gerçekleştirmek ve etkili bir koordinasyon sağlamak amaçlarıyla
kullanılır.2Basit olarak iletişim, bir bilginin gönderici tarafından gönderilmesi ve
gönderilen bilginin bir alıcı tarafından alınması sürecidir. Bu sürecin ögeleri;
kaynak, alıcı, ileti, bağlam, dönüt ve kanaldır.
Kaynak, alıcıya aktarılması planlanan mesajı üreten ve gönderen
göndericidir. Alıcı ise iletilen mesajı alan hedeftir. İleti, kaynağa ulaştırılması
öngörülen mesajın içeriğidir. Bütün bu iletişimin gerçekleştiği ortama bağlam,
kaynak ile alıcı arasındaki mesajın iletiminde kullanılan tarz kaynak olarak
adlandırılmaktadır. Alıcının mesajdan anladığı şekliyle verdiği her türlü geri bildirim
de iletişim sürecinde dönüt olarak tanımlanmaktadır.3 Teorik olarak tanımlanan bu
iletişim süreci kamu yönetiminin sürdürülmesinde en temel araç olarak
kullanılmaktadır. Bu sürecin anlamlı ve hedeflere uygun olarak dizayn edilmesi ve
işlevsellik kazandırılması etkin kamu hizmeti sunumu için vazgeçilmez bir ön şart
olarak kabul edilmektedir.
Koordinasyon, belli bir hedefe yönelik olarak değişik aktivite ve faaliyetler
arasında bir bağlantı, uyum ve düzeni tesis etme sürecidir. Eşgüdüm olarak da
tanımlanan koordinasyon Türk Dil Kurumu sözlüğünde “Belirli amaçlar için
bütünleşen bilişim dizgeleri ya da çalışma takımları arasında uyumun sağlanması ve
ilişkilerin en yüksek toplam verimi en kolay biçimde sağlayacak bir düzen içerisinde
gelişebilmesi için iş ve eylem birliği gütme” olarak tanımlanmaktadır.4 Genel yapısı
itibariyle kamu yönetimi gerek kurum içindeki bireylerin kendi içlerinde gerekse
kurumlar arası alanda uyum içerisinde çalışmaları ve eldeki kaynakların en etkin ve
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
2
Kamu Yönetimi
verimli şekilde kullanımı sonucu etkin kamu hizmeti üretimi için koordinasyonu
zorunlu kılmaktadır. Kamu yönetimi süreci doğal olarak koordinasyon ve iletişimi
en merkezî fonksiyon olarak ele almakta ve yönetim sürecinde rol alan tüm
aktörlere bu alanlarda kendilerini hem teorik hem pratik olarak gelişimlerini
sağlamaları yönünde işlev kazandırmaktadır.
Bu bölümde kamu yönetiminde iletişim ve koordinasyon iki bölümde
incelenecektir. Birinci bölüm kamu yönetiminde iletişim konusunu ele almakta ve
bireysel ve kurumsal iletişim, kamuda iletişim türleri, formel ve informel iletişim
gibi alt başlıkları kapsamaktadır. İkinci bölüm de ise iletişimin etkin olarak
kullanıldığı kamuda koordinasyon konusu ele alınarak koordinasyonun önemi,
ilkeleri ve çeşitleri üzerinde durulmaktadır.
KAMU YÖNETİMİNDE İLETİŞİM
Kamu yönetiminin en
temel fonksiyonu
kurumlar ve çalışanları
arasında dinamik bir
dengenin korunmasını
sağlamaktır.
İletişim, sosyal sistem veya bir organizasyonun vazgeçilmez bir unsurudur. 5
Kamu yönetiminin en temel fonksiyonu kurumlar ve çalışanları arasında dinamik
bir dengenin korunmasını sağlamaktır. Kurumların hedeflerine ulaşabilmeleri ancak
çalışanlarının verimli iletişim süreçlerini işletmeleriyle mümkündür. Barnard,
organizasyonu kişisel davranışların koordineli ve sistematik bir bütün olarak
tanımlamaktadır.6 Organizasyonu oluşturan bireylerin davranışlarının koordineli ve
sistematik bir hâle getirilmesi ise iletişim süreçlerinin kullanılmasıyla mümkündür.
Bireysel davranışların kurumsal davranışa doğrudan etki ettiği düşünüldüğünde
kurumların yönetiminde bireysel iletişim aynı zamanda kurumsal iletişime de
doğrudan etki etmektedir. Dolayısıyla her bir kamu yöneticisinin bireysel davranış
ve iletişim tarzı bağlı bulunduğu kurumun kurumsal iletişim ve davranışını ortaya
koymada etkili olacaktır. İletişim sürecinin bireysel bazda etkili ve verimli bir
şekilde işlettirilmesi kurumsal bazda hedeflere ulaşmada verimliliği getirecektir.
Bunun için bireylerin iletişim becerilerinin ve kurumların iletişim kapasitelerinin
geliştirilmesi son derece önemlidir. Bir kamu görevlisinin iletişim becerisinin iyi
olması kaliteli hizmet üretimine; dolaylı olarak da çalıştığı kamu kurumunun
başarılı olmasına neden olacaktır. İletişim yönüyle zayıf kamu görevlileri ise hizmet
üretiminde kaliteyi düşürmektedirler.
Kamu yönetiminde başarılı iletişimi engelleyen birçok husus
bulunmaktadır. Bursalıoğlu’nun7 belirttiği iletişim engelleri kamu yönetimindeki
iletişim engellerini özetlemektedir:
 Psikolojik: Verici ve alıcının görüş ve çevreleri, duygu ve heyecanlar,
klişeleşmiş kavramlar, saplantılar.
 Semantik: Konuşma ve yazı dilindeki karşılıklı veya inceliklerin neden olduğu
farklar ve anlaşmazlıklar.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
3
Kamu Yönetimi
İletişimin kapalı olduğu
durumlarda kamu
hizmetinin kalitesi
düşer
 Statü: Verici ve alıcının resmî ve sosyal statüleri, akademik ve mesleki
gelişme farkları, kaynak sorunu ve ayrımı.
 Korunma: Vericinin bazı yüklenmeler altına girmesi durumunda, önceden
hazırlayacağı savunma mekanizmaları.
 Alan: İletişim merkezleri ile birimleri arasındaki uzaklık.
 Hiyerarşi: Üst-ast ilişkilerinde çatışmalar, yetkinin oldukça az veya aşırı
derecede aktarılması, fazla dar veya geniş kontrol alanı, düzensiz
enformasyon akımı.
 Uyutma: Karar sürecine katılma olanağı verilmeyen uygulayıcıların, emirleri
savsaklaması veya önemsiz sayması.
 Sınırlama: Kurumların amaçları ve görevleri gereği, bazı kapsam sınırlaması
veya gizli tutulması.8
Bu iletişim engelleri kamudaki iletişim sürecini güçleştirir ve çoğu zaman
iletişimi tamamen kapatır. İletişimin kapalı olduğu bir durumda ise kamu hizmeti
üretimi çok mümkün görülmemektedir. Dolayısıyla kamu yönetimi sürecinde
ortaya çıkabilecek iletişim engelleri, önceden öngörülerek tedbir alınmak suretiyle
önlenmelidir. Önceden öngörülemeyen durumlarda ise; iletişim engelinin oluştuğu
anda ilgili taraflarca hemen müdahale edilmeli ve iletişim yolları daima açık
tutulmalıdır. Ehemmiyet verilmeyen çok küçük iletişim engelleri bazı durumlarda
çok büyük problemlere sebep olabilmektedir. İletişim engellerini minimum
seviyeye indirip maksimum kalitede hizmet üretmek, kamu hizmetinin kalite
anlayışıdır.
Kamu yönetiminde iletişim, kurumların organizasyon yapıları ve süreçlerinin
icrasını sağlamaktadır. Organizasyon yapısı çerçevesinde hiyerarşik seviyeler,
birimler, gruplar ve görev uzmanlık alanları gibi alanlarda iletişim değişik şekil ve
yapılarda cereyan etmektedir. Kanunlar, kurallar ve kurumsal hedefler
doğrultusunda kamu kurumlarının iç ve dış çevrelerle olan ilişkileri çok yönlü ve
karmaşık olarak cereyan etmektedir. Bir yandan insan kaynakları yönetimi, değişik
görevlerin koordinasyonu ve kurum kaynaklarının yönetimi; diğer yandan dış
çevrelerle etkileşim gibi birçok alanda iletişim süreci dinamik ve karmaşık olarak
devam etmekte ve bu sürecin sistematik yönetimi için iletişim merkezi rol
oynamaktadır. Bunun yanında kamu da iletişim sürecinin; personelin moral,
motivasyon ve işe bağlılığı konularında da önemli etkileri bulunmaktadır.9 Başarılı
iletişim ortamının hâkim olduğu iş ortamlarında çalışanlar hedeflerini daha net bir
şekilde görebilir ve bu hedeflere ulaşmada oluşan pozitif iklim sayesinde daha
başarılı olurlar.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
4
Kamu Yönetimi
Kamu Yönetiminde Formel ve İnformel İletişim
Bir kamu kurumu yapısı
içerisinde formel ve
informel olmak üzere iki
tip iletişim işler.
Bir kamu kurumu yapısı içerisinde formel ve informel olmak üzere iki tip
iletişim işler. Formel iletişim, hiyerarşideki basamaklar ve makamlar arasında,
enformasyon ve kararların çift yollu olarak akımıdır. Kurumların formel yanı iletişim
yoluyla çalışır. İnformel iletişim ise kişiler ve gruplar arası ilişkilerden meydana
gelir; üyelerin kuruma karşı tutumlarını gösterir ve kurumların gayriresmî yanını
işletir. Formel iletişim ne kadar bozuk ve aksak olursa informel iletişim o kadar
artar ve zararlı etki yapar. 10
Kamu kurumlarında hem formel hem de informel iletişim sistemi mevcuttur.
Formel iletişim sistemi kurum kültürü ve yapısına dayalı görevin doğası gereği
ortaya çıkan sorumluluk ve iş bölümüne dayalı olarak gelişen resmî iletişim
türüdür. Formel iletişim, kurum içerisinde oluşturulan yapı içerisinde kurum
üyelerinin kendi aralarında, astları ve üstleriyle gerçekleştirdikleri resmî emir ve
bildirimler, emirler, raporlar gibi konuları kapsamaktadır.11Bu iletişim türü kamu
kurumlarında sorumluluk ve hesap verilebilirlik mekanizmalarının tavizsiz bir
şekilde işletilmesinden dolayı en temel iletişim sistemidir.
Formel iletişim sürecinde bağlayıcılık ve sorumluluk esas teşkil etmekte ve
yönetim sürecinin işleyişi belirlenen formel iletişim kanallarında cereyan
etmektedir. Bu; gerçekte Max Weber’in ortaya koymuş olduğu bürokrasinin de bir
gereği olarak algılanabilir. Örneğin İçişleri Bakanı tarafından İl Valiliklerine
gönderilen bir yazılı uygulama emrinin tüm valiliklerce bir bağlayıcılığı
bulunmaktadır. Tüm İl Valileri gönderilen emir yazısının gereğini uygulamak
zorundadırlar. Şahsi olarak muhalif görüşü bulunan bir İl Valisinin emri
uygulamaması durumunda yine formel iletişim sürecinde yasal işlemler
başlatılabilir.
Özellikle kamu hizmetlerinin yürütülmesinde bağlayıcılık unsuru ve hesap
sorma mekanizması açısından formel iletişim günümüz kamu yönetim sürecinde
yaygın olarak kullanılmaktadır. Formel iletişim, doğası gereği hiyerarşik işlevi
yüksek olan kamu kurumlarında daha çok tercih edilmektedir. Örneğin, hiyerarşik
bir kamu kurumunda personelin hafta sonu mesaisine ekstradan gelmesinin
sağlanması mutlaka resmi yazı yazma veya ve tebliğ-tebellüğ formu düzenleme
suretiyle formel iletişim kanalı kullanarak gerçekleşmektedir. Bunun yanında sivil
ve hiyerarşinin düşük olduğu bir kurumda benzer bir konu sadece sözlü olarak
personele söylenecek veya e-posta ile bildirilecektir.
Formel iletişim kamu yönetiminde yaygın olarak kullanılmakta, fakat
yönetim sürecinde formel iletişimin tüm ihtiyaçları karşılaması mümkün
olmamaktadır. Bu nedenle de devreye informel iletişim sistemleri girmektedir.
İnformel iletişim, kurumların resmî otoritenin, yapı veya prosedürlerinin yetersiz ve
eksik kaldığı durumlarda kullanılan iletişim sistemidir. Formel ve informel iletişim
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
5
Kamu Yönetimi
çoğu zaman birbirine geçmiş ve birlikte kullanılmıştır. Kamu yöneticileri için önemli
olan; durumsal değerlendirmeyle en uygun iletişim sisteminin seçilmesidir.
Yönetim sürecinde formel iletişimin işleyişinde bile informel iletişimin
desteği her zaman görülmektedir. Kamudaki görev ve hizmet alanlarının çeşitliliği
göz önünde bulundurulduğunda çoğu formel iletişim sürecinin etkisiz olduğu ve bu
süreçlerin informel iletişim süreçleriyle uygulanabilir bir hâle getirildiği
gözlemlenebilmektedir. Bunun nedeni formel iletişim sisteminin statik; informel
iletişim sisteminin ise, dinamik bir yapıya sahip olmasıdır. Ayrıca formel iletişim
daha gözlemlenebilir ve tahmin edilebilir bir yapıya sahiptir. Fakat bütün bunlar
informel iletişimin daha karışık ve gelişigüzel geliştiği anlamına gelmemektedir.
İnformel iletişimin kendi içerisinde sistematik bir düzeni ve uyumu bulunmaktadır.
Formel iletişim sistemi kamu yönetiminde yaptırım gücü açısından halk ve
çalışanlar arasında daha etkili olabilmektedir. Fakat kamu yönetimi hedeflerinin
içselleştirilmesi ve pozitif iklim oluşturmak suretiyle daha etkin bir kamu hizmeti
üretimi açısından informel iletişim daha işlevsel görev yapmaktadır. Kamu
bürolarında resmî yazışma ve tebliğlerle düzeltilemeyen birçok sorunu yöneticilerin
lider davranış yöntemleriyle informel iletişim sistemini kullanarak çözebildikleri
görülmektedir. Dolayısıyla kamu yöneticileri sadece formel iletişim sistemlerini
değil informel iletişim sistemlerini de kullanarak görevlerini yürütmelidirler. Formel
ve informel iletişim sistemleri kamu yönetiminde değişik yönlerde ve doğrultuda
gerçekleşmektedir. Bu, daha çok bürokratik yapılardan oluşan organizasyonların
yapısı gereği yukarıdan aşağıya, aşağıdan yukarıya ve yatay yönlerde oluşan iletişim
türleridir.
Kamu Yönetiminde Yukarıdan Aşağıya (Top-down) İletişim
Yukarıdan aşağıya
iletişim, çalışanların
işlerini yaparken takip
etmeleri gereken kural
ve kaidelerin neler
olduğunu bilmelerini
sağlar.
Kamu yönetiminde yukarıdan aşağıya iletişim, kurumsal yapı içerisinde üst
düzeyden alta doğru gerçekleşen iletişim sürecidir. Bu süreç, kurumlarda bir emir
komuta zinciri oluşturmakta ve iletişim mesajları yukarıdan aşağıya doğru
akmaktadır. Bazı kamu kurumları devlet güvenliğini koruma, vergi toplama, doğayı
koruma gibi spesifik ve zorunlu olan görevleri yerine getirmektedirler. Diğer
kurumlar ise toplum ihtiyaçları doğrultusunda eğitim, sağlık ve ulaşım gibi
hizmetleri sağlamakla yükümlüdürler. Bunun yanında sivil toplum kuruluşları gerek
üyelerine gerekse toplumun belirli kesimlerine kendi alanlarında hizmet
vermektedirler. Yukarıdan aşağıya iletişim, kamudaki bütün bu hizmet alanlarında
görevlerin nasıl yapılması gerektiği ve çalışanların işlerini yaparken takip etmeleri
gereken kural ve kaidelerin neler olduğunu bilmelerini sağlamaktadır.12
Bundan dolayı kamuda yukarıdan aşağıya olan iletişimin içeriğinde;
kurumların genel misyon ve vizyonları, hedeflere ulaşmak için gerekli olan telkin
gibi hususlar bulunmaktadır. Ayrıca kurumların görevleri ve uygulamaları için
gerekli olan kanun, kural ve prosedürler yukarıdan aşağıya iletişimin temel
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
6
Kamu Yönetimi
içeriklerini teşkil etmektedir. Spesifik ve genel görevler için emirler, görev
tanımlamaları ve başka kurumlarla olan ilişkilerdeki kurallar ve prosedürler gibi
görev içerikleri yukarıdan aşağıya iletişimin kapsamındadır. Bunun yanında,
çalışanların performansını değerlendirmek için alttakilere geri bildirimde bulunmak
yukarıdan aşağıya gerçekleşen iletişimdir.13
Kamu yönetiminde görevle ilgili açıklamalar ve detay bilgiler; sözlü emirler,
yazılı emirler, görev manuelleri ve görev eğitimleri gibi yollarla yapılmaktadır ve bu
genelde yukarıdan aşağıya cereyan etmektedir. Fakat genel olarak yukarıdan
aşağıya olan iletişim süreçlerinde çalışanların kendi hakları, özlük durumları, kendi
gelişimleri ve yapılan görevlerin nihai hedefleri gibi konularda bilgilendirme
olmamaktadır. Bu durum kamu kurumunda alttaki çalışanlar ile üstteki yöneticiler
arasında bir engel oluşturabilmektedir. Bunu önlemek için yukarıdan aşağıya olan
iletişim kanalını sadece emir ve kuralların uygulanması ve görev içerikli değil,
bunun yanında sosyal değerleri içeren ve personelin motivasyonunu arttırabilecek
diğer konularla ilgili de iletişime geçilmelidir. Bu şekilde organizasyon içerisinde
dinamik bir yapı oluşturularak yukarıdan aşağıya tüm görevliler uyum içerisinde ve
pozitif iklimde görevlerini yapabileceklerdir. Diğer bir deyişle, kurumlarda üst
konumda bulunan kamu görevlileri, alttakilere değer vererek kendilerinin
görevlerinin önemli bir parçası olduklarını hissettirecek bir iletişim tarzı
seçmelidirler. Görevle ilgili kurallar ve prosedürlere odaklanma, yönetimde verimi
ve bireyleri kontrol mekanizmasını tesis etmede etkili olabilir; fakat kural ve
prosedürlere gereğinden fazla ehemmiyet verip çalışanlar üzerinde güçlü bir
otorite tesis etmeye çalışmak, önemli yönetim ve kontrol sorunlarını ortaya
çıkarmaktadır.
Kamu Yönetiminde Aşağıdan Yukarıya (Bottom-up) İletişim
Çalışanlar kendilerine
kurumda olup biten
şeylerle ilgili bilgi veren
yöneticileri
benimsemekte,
sevmekte ve
desteklemektedirler.
Kamu yönetiminde iletişim hem yukarıdan aşağı hem de aşağıdan yukarı
işleyecek şekilde çift yönlü olarak düzenlenmelidir. Yapılan araştırmalarda
çalışanlar kendilerine kurumda olup biten şeylerle ilgili bilgi veren yöneticileri
benimsemekte, sevmekte ve desteklemektedirler. Çift yollu iletişimde yukarıya
giden haberler aşağıya gidenlerden farklıdır. Aşağıdan yukarıya olan iletişim
sürecinde daha çok öneri ve açıklamaları; yukarıdan aşağıya olan iletişim ise, emir
ve yönergeleri içerir.14 Fakat yukarıya akan iletişim genel olarak orta basamaklara
takılır ve tutulur. 15
İletişimi güçleştiren iki etken; toplumun ulusallaşması ve uzmanlaşmasıdır.
Bir yandan kitle iletişiminin yarattığı geniş alanda dinleyiciler, diğer yanda onlara
ulaşmakla görevli uzman konuşmacı bilginin alım ve yayımını zorlaştırmaktadır. Bu
bakımdan çeşitli iletişim engelleri içinde en önemli olanlar, kitle ile iletişim araçları
arasına giren değişkenlerdir. Bu karışık değişkenlerin bağlanabileceği ortak etken,
insandır.16
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
7
Kamu Yönetimi
Aşağıdan yukarıya iletişim kamu kurumlarında kontrol ve bilgilendirme
sistemi olarak işlev görmektedir. Bu yönde gerçekleşen iletişimde, kamu
kurumlarında alt kademede çalışan personelin görevlerinin icrasında politika
üretme ve karar verme süreçlerinde üstlerine danışmaları ve yardım istemeleri söz
konusudur. Hiyerarşik yapıdaki organizasyonlarda açık ve serbest bir şekilde
aşağıdan yukarıya iletişim gerçekleşmemektedir. Özellikle otoriteye dayanan
ilişkiler ve kurumlarda bulunan ödül sistemleri astların üstlerine açık ve net bir
şekilde her şeyi yansıtmalarına engel olmaktadır.17 Çoğu zaman alt tarafta
meydana gelen problemler, üst tarafa aktarılmaz ve saklanır. Bunda üst tarafın alt
taraf hakkında olumsuz düşünme ve mesleki yükselme ve ödül almaya engel teşkil
edebileceği düşüncesi yatmaktadır. Bu sebeple alttan üste doğru bilgi akışında
sorunlar gün yüzüne çıkmaktadır. Alt tarafta problemler olsa bile üst tarafa her
şeyin mükemmel olduğu imajı verilme yoluna gidilmekte ve gerçekler saklanmaya
çalışılmaktadır.
Çalışanların kişisel ve
mesleki gelişimlerine
paralel olarak iş
tatminleri ve görev
motivasyonları
sağlanmalıdır
Bu durumun benzeri yukarıdan aşağıya olan iletişimde de yaşanmaktadır.
Üst taraf değişik sebeplerle alt tarafın bilmesini istemediği bilgileri, alta geçişte
engellemekte ve bilgi akışını rahatlıkla kontrol edebilmektedir. Alt tarafın sadece
görevin icrasıyla ilgili olarak bilmesi gereken mesaj ve bilgileri alması yeterli olarak
görülmekte; ekstradan bir bilgi akışına gereksiz olarak bakılmaktadır. Bu şekilde üst
taraf, alt taraftan daha çok bilgiye sahip olmakla kendini daha otoriter ve güçlü
hissedebilmektedir. Ast ve üstler arasındaki bu tür problemleri ortadan kaldırmak
ve hem aşağıdan yukarı hem yukarıdan aşağı iletişimi daha da geliştirip etkin bir
yapıya kavuşturmak için empati ve değişik eğitim programları uygulamak kaydıyla
çalışanların kişisel kalitelerine ve açık olmalarına odaklanılmıştır. Bunun sonucu
olarak çalışanların kişisel ve mesleki gelişimlerine paralel olarak iş tatminleri ve
görev motivasyonlarının sağlanması hedeflenmiştir. Bu şekilde ast ve üstler
arasında oluşabilecek hiyerarşik engellerden kurtulup personelin moral ve
motivasyonunun sağlanacağı ve bunun da personelin daha verimli hizmet
üreteceğine sebep olacağına inanılmaktadır. 18 Son yıllarda bu sorunların çözümü
ve personel kalitesinin artırılması amacıyla personelin devamlı olarak yenileme ve
kendini geliştirme fırsatı sunan hayat boyu öğrenme ve öğrenen organizasyon gibi
programlar iş ortamlarında uygulanmakta ve olumlu sonuçlar elde edilmektedir.
Kamu Yönetiminde Yatay (Horizontal) İletişim
Kamu kurumlarında iletişim önemli oranda yatay şekilde gerçekleşmektedir.
Yatay iletişim, yukarıdan aşağıya veya aşağıdan yukarıya modellerinden farklı
olarak benzer ve yatay konumdaki birey ve birimler arasında sözlü ve yazılı olarak
gerçekleşen süreçtir. Yatay iletişim aynı birimde çalışan insanları birbirine
bağlamakta ve daha anlamlı bir iş ortamı oluşturmaktadır. Yine yatay iletişimle
çalışanlar; farklı fakat kendi birimleriyle ilişkili olan diğer birimlerle iletişimde
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
8
Kamu Yönetimi
bulunduklarından daha geniş bir çevre ve arkadaş ortamı edinme imkânı
bulunabilmektedirler. Fakat yatay iletişim genelde aynı konuma sahip akranları
birleştirmekte; alttaki veya üsttekilere bu yönde bir iletişim genelde olmamaktadır.
En önemlisi ise yatay iletişimle çalışanların birbirlerinde öğrenmeleri çok daha
etkin hâle gelmektedir. Çalışanlar genelde kendilerinden üst veya alttan öğrenme
yerine akranlarından öğrenmeyi tercih ederler. Ayrıca aradaki bilgi akışı daha
işlevseldir. Çünkü akranların kendi bilgisini saklama veya değiştirme gibi bir eğilimi
bulunmamaktadır. Fakat bazı durumlarda benzer işleri yürüten birimlerde pasta
dilimini paylaşma veya başarının üstlere karşı lanse edilmesinde akranlar bir
yarışma içerisine girebilmekte ve iletişimi kesebilmekte veya yanlış
yönlendirebilmektedirler. Tabii ki bu tür bir iletişim kamu yönetiminde hiç
istenmeyen ve birimlerin başarısını engelleyen bir durumdur.
Yatay iletişim genel olarak iş bölümü, problem çözme, bilgi paylaşımı ve
karışıklıkları çözmek gibi durumlarda daha çok kullanılır. Bu alanlarda iletişimin bir
kısmı formel bir kısmı ise informel iletişim şeklinde gerçekleşmektedir. Bunun
sebebi akranlar arasında bir hiyerarşik silsilenin bulunmaması ve sosyal alanda
ilişkilerinin yoğun olmasıdır. Özellikle kurum içerisinde akranlar informel iletişimi
çok yoğun kullanmaktadırlar. Ancak yatay olarak gelişen kurumlar arası iletişimde
daha az yoğunlukta informel iletişim tercih edilmektedir. Kurum içerisinde informel
olarak işleyen yatay iletişim, çalışanlar arasında sosyal ilişkilerin gelişimi ve
kurumsal kimliği benimsemeleri yönünde pozitif etki oluşturmaktadır. Bu şekilde
çalışanların kurumun hedeflerini benimseyerek kendi bireysel tercihlerini kurumsal
tercih yönünde kullanmaları söz konusu olacaktır.
Kamu kurumlarının
çalışma ortamlarında
pozitif iklim
oluşturulması açısından
yatay iletişime ağırlık
verilmelidir.
Yapılan bilimsel araştırmalar sonucu, çalışanlara iş yaptırmak için yukarıdan
aşağıya diretme şeklinde gelen emir ve yaptırımların sonuç itibariyle verimsiz
olduğu; bunun yerine kişilere sorumluluk vererek kendi içlerinde akranlarıyla
beraber görevi sahiplenerek iş yaptırma yoluna gidilmesinin daha çok verimi
getirdiği gerçeği ortaya konmuştur. Buradaki gerçeğin altında yatan husus, iş
ortamlarında yatay iletişimin pozitif iklim oluşturmada son derece etkili olduğudur.
Yatay iletişimin bu potansiyeli özel sektörde yaygın olarak kullanılmasına rağmen
bürokratik ve hiyerarşik yapıdaki kamu kurumlarında kullanımı oldukça düşüktür.
Kamu kurumlarının çalışma ortamlarında pozitif iklim oluşturulması açısından yatay
iletişime ağırlık verilerek kurum yöneticilerinin bu yönde aktif politika yürütmeleri
gereklidir.
Yatay iletişimin pozitif iklim oluşturmadaki fonksiyonunun yanı sıra,
bireylerin mesleki yönden kendini geliştirmeleri ve mesleki profesyonellik
kazanmaları açısından katkısı bulunmaktadır. Özellikle karmaşık iş yükü bulunan
büyük yapıdaki kurumlarda koordinasyon ve kurumsal görevler çok daha karmaşık
bir yapıdadır. Bu karmaşık yapıda başarılı olmak için yatay iletişim kanalını kullanan
çalışanlar birbirlerinden öğrenmekte, danışmanlık yapmakta, yol göstermekte ve
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
9
Kamu Yönetimi
bu şekilde karmaşıklığı sistematik hâle getirerek görevlerini daha profesyonel
olarak yerine getirebilmektedirler. Gerektiğinde birbirlerinin başarısızlıklarını toplu
olarak telafi etme yoluna gitmektedirler. Bütün bu etkileşimler yatay iletişimin
doğası gereği çalışanlara verdiği rahatlık ve güvenden kaynaklanmaktadır.
KAMU YÖNETİMİNDE KOORDİNASYON
Koordinasyon bir
kurumun işleyişini
kolaylaştıracak ve
hedeflerine ulaşmasını
sağlayacak bir şekilde
tüm kurumsal
etkinliklerin
uyumlulaştırılmasıdır.
Koordinasyon kamu yönetiminin en temel fonksiyonlarından biridir. Kamu
kurumlarının hedeflerine zamanında ve etkin bir şekilde ulaşması, kurumlar
arasında koordinasyon süreci çerçevesinde gerçekleşen bilgi paylaşımı, iş bölümü,
planlama ve kurumlar arası uyumun etkili ve verimli bir şekilde uygulanmasına
bağlıdır. Koordinasyon yönetim bilimleri literatüründe eşgüdüm olarak da
adlandırılmaktadır. Koordinasyon bir kurumun işleyişini kolaylaştıracak ve
hedeflerine ulaşmasını sağlayacak bir şekilde tüm kurumsal etkinliklerin
uyumlulaştırılmasıdır. 19 Öztekin, koordinasyon veya eşgüdümü; “Bir amaç için bir
araya gelmiş insanların belirlenen ya da planlanan amaca ve amaçlara ulaşmak için
amaçlar doğrultusunda iş birliği oluşturma ya da uyumlulaştırma çabaları” olarak
tanımlamaktadır.20 Koordinasyon kamu hizmetinde rol alan aktörlerin eylemleri
hakkında birbirlerinin haberlerinin olmasını öngörür. İş birliği ise kurumlarda aynı
veya benzer hedefleri bulunan birim ve bireylerin amaçlarını paylaşmalarını ve
ortak hareket etmelerini öngörmektedir.21 Bu noktada koordinasyon ve iş birliği
kavramları karıştırılmamalıdır.
Günümüz dünyasında yönetim unsurlarının nicel ve nitel olarak oldukça fazla
olması ve bundan dolayı karmaşık bir ağ içerisinde kurumların hedeflerine
ulaşmaları bir çok zorluğu ve yönetim problemlerini beraberinde getirmektedir.
Dünyadaki yönetim networku tamamen karışık ve kompleks bir hâle gelmiştir ve
kurumlar bu karışıklık içerisinde kendi hedeflerine en etkin şekilde ulaşmanın
hesaplarını yapmaktadırlar. Özellikle teknoloji ve enformasyon bilimi alanındaki
gelişmeler günümüzde bilgi paylaşım networkunu global bir hâle getirmiş ve
geçmiş yıllara nazaran tamamen farklı bir boyut kazanmıştır. Artık bilgiye erişim ve
paylaşım geçmişe oranla çok daha kolay ama daha karmaşık hâle gelmiştir. İşte
bütün bu karmaşa içerisinde birey ve kurumların hedeflerinde sapma olmadan
ulaşmak istedikleri noktaya ulaşmaları için etkin ve işlevsel koordinasyon, kilit rol
oynamaktadır. Günümüz modern kurumları etkin bir iş birliği ve koordinasyonun
kendi güçlerine daha çok güç kattığına inanmakta ve dolayısıyla bu yönde yeni
stratejiler geliştirmektedirler.
Kamu yönetiminin başarısızlığı genel olarak kurumlar arası iş birliği ve
koordinasyonun eksikliğine dayanmaktadır. Özellikle görev alanları net olarak
ayrılmayan ve benzerlik taşıyan kurumlar, koordinasyon eksikliğinden dolayı
benzer işleri mükerrer olarak yapma, içerik itibariyle büyük sorumluluk gerektiren
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
10
Kamu Yönetimi
durumlarda konuyu üstlenmeme, başarıyı paylaşma endişesiyle bilgiyi saklama
veya paylaşmama gibi durumlarla karşı karşıya kalmaktadır. Bütün bu sorunların
temelinde ideal koordinasyon sisteminin yönetim sürecinde doğru olarak
işletilmemesi vardır. Bu sürecin doğru olarak işletilmemesi hem kurumsal hem
bireysel bazda yürütülen yanlış politikalardan kaynaklanmaktadır. Kurumsal bazda
kaynaklanan sorunlar, genelde kurumun kendi oluşturduğu temellere dayanan
kurum kültürünün bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Kurum, kültür olarak diğer
kurumlarla iş birliği ve koordinasyonu çok benimsemeyebilir veya yapılan işin
getirileri gereği diğer kurumlarla bir paylaşım yoluna gitmeyebilir. Bunun yanında
özellikle kurumların başında bulunan yöneticilerin şahsi özellikleri itibariyle iş
birliğine kapalı bir yapısı bulunabilir veya bu yönde becerileri bulunmayabilir.
Ayrıca iş birliği kurulması gereken diğer kurumlarla gerek kişisel gerekse ideolojik
görüş ayrılıkları bulunabilir. Bu gibi sebeplerden dolayı gerekli olan koordinasyon
sistemi sorunlu işler ve kamu yönetiminin başarısızlığına neden olur.
Koordinasyonun temel unsurlarını Tortop, İspir, Aykaç, Yaman ve Özer;
ahenkli birleştirme, iş birliği ve teşvik (özendirme) olmak üzere üç başlıkta
toplamışlardır. 22
Etkili kamu hizmeti için
tüm bileşenler uyumlu
bir şekilde bir araya
getirilmelidir.
Kamu hizmeti bir çok farklı aktivitelerin bir araya gelmesinden oluşmaktadır.
Hizmetin oluşumu için personel, malzeme, ortam, finansal destek vs. gibi bir çok
farklı bileşenin bir araya gelmesi gerekmektedir. Bu farklılık kamu hizmetinin türü
ve içeriğine göre değişim arz etmektedir. Fakat önemli olan bu farklı bileşenleri
uyumlu ve etkili olabilecek şekilde bir araya getirmektir. Örneğin yapılacak işin
niteliğine göre uygun personel istihdamı bu uyum için gereklidir. Teknik bir
personelin sosyal alanda görevlendirilmesi veya sözel alanı kuvvetli bir personelin
sayısal ve teknik içerikli bir hizmette görevlendirilmesi bu uyumu bozacaktır.
Dolayısıyla etkili kamu hizmeti için tüm bileşenler uyumlu bir şekilde bir araya
getirilmelidir.
Kamu hizmeti için gerekli olan bileşenlerin uyumlu bir şekilde bir araya
getirilmesinden sonra bu hizmeti üretecek görevliler ile ilişkili oldukları diğer kişi ve
kurumlar arasında bir iş birliği oluşturulması, koordinasyonun diğer bir unsurudur.
Bu noktada genel olarak kamuda aynı birim içerisinde çalışanların iş birliği
sağlamalarının daha kolay olduğu, farklı birimlerde çalışanların ise iş birliğine
girmelerinin daha zor olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır. Bundan dolayı farklı fakat
ilgili olan birimlerin birbirleriyle iş birliğine girmeleri konusunda yasal zemin
oluşturularak bu yönde etkin politikaların yürütülmesi koordinasyonun verimliliği
açısından önemlidir.
Son olarak, iş birliğinin yanında; kurumun temel amacı, vizyonu ve misyonu
gibi unsurlar dinamik tutularak personelin yapılması gereken hizmet yönüyle teşvik
edilmesi, gerekli motivasyon ortamının sağlanması da önem arz etmektedir. Bu
teşvik sonucu personel yapılacak hizmeti benimser ve iş birliği konusunda daha çok
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
11
Kamu Yönetimi
istekli hâle gelir. Bütün bunların neticesi olarak daha verimli bir koordinasyon
sağlanmış olur ve kamu personeli daha kaliteli ve etkin hizmet üretir.
Kamu yönetiminde iyi bir koordinasyon sağlamak için birtakım ön koşullar
bulunmaktadır. Bursalıoğlu’nun23 eğitimde koordinasyon için belirtmiş olduğu bu
ön koşulların tüm kamu yönetimine uyarlanması mümkündür. Koordinasyon için
ön koşullar şu şekilde sıralanabilir:










Görevsel bir yönetim yapısı
Görevleri ve ilişkileri açıkça belirten bir kurum yapısı ve şeması
Açık ve net bir dille yazılmış kanun, politika, tüzük ve yönetmelik vs. olması
Etkili ve her yöne açık bir iletişim sistemi kurulması
Kurumlarda yapılandırılmış koordinasyon birimi ve uzman personel
bulunması
Sistematik yapıda plan ve programlar bulunması
Görev, yetki ve sorumluluklarının yasal ve etik ilkeler çerçevesinde
kullanılması
Düzenli raporlar ve kayıtlar tutulması
Problemlerin çözümü için ilgili uzmanlardan oluşan komisyonlar kurulması
Personelin moral ve motivasyonu
Koordinasyon İlkeleri
Kurumların görev ve
yükümlülükleri arasında
benzer türdeki iş
yüklerinin bir araya
toplanması
koordinasyonu
kolaylaştıracaktır.
Koordinasyon ilkeleri Tortop, İsbir, Aykaç, Yaman ve Özer tarafından şu
şekilde sıralanmaktadır24,25: Teşkilat yapısında sadeleştirme yapmak, kamu hizmeti
politikalarında birlik temin etmek, haberleşme kanallarını iyi düzenlemek,
koordinasyonun sağlanması için personeli teşvik etmek. Kamu yöneticilerinin
koordinasyon sağlamada bu hususlara dikkat etmeleri gerekmektedir.
1. Teşkilat yapısında sadeleştirme yapmak
Kurumların görev ve yükümlülükleri arasında benzer türdeki iş yüklerinin bir
araya toplanması koordinasyonu kolaylaştıracaktır. Bu aşamada görev gerekleri ve
zorunlulukları net bir şekilde belirlenmelidir. Yoruma açık ve net olmayan görev ve
iş alanlarında koordinasyon daha da zorlaşmaktadır. Benzer faaliyetlerin bir araya
toplanması kaynak kullanımında da ciddi tasarruf sağlayacaktır. Benzer işlerin icrası
için tek birimin sorumlu olması ve o işle ilgili uzman personelin görevlendirilmesi o
işin daha pratik ve etkin bir şekilde yapılmasını sağlayacaktır. Bu yapıyı oluşturmak
için ilgili diğer birimlerle ortak çalışmalı ve mükerrerliği önleyici tedbirler
alınmalıdır. Bir kişinin birden fazla çok çeşitli iş yapmasından ziyade tek işi çok kere
yapması uzmanlaşmayı da beraberinde getirir. Dolayısıyla kurumların yapılarında
görev türlerine göre sadeleştirme yapılarak iş bölümü ve sorumluluklarını uygun
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
12
Kamu Yönetimi
bir şekilde düzenlemek gerekir. Bu işlemi yaparken de iş yükü ve o işi yapacak
personel istihdamını da orantılı bir şekilde gerçekleştirmek gerekmektedir.
2. Kamu hizmeti politikalarında birlik temin etmek
Kamu hizmeti bir bütünlük arz etmektedir. Farklı birimlerin farklı görev ve
sorumlulukları mevcut olsa da her birimin yaptıkları diğer birimleri sonuç itibariyle
etkilemektedir. Hizmet sunumunda yürütülen politikalar tutarlı ve uygulanabilir
olmalıdır. Örneğin A kurumunun onaylamış olduğu bir işlemi, B kurumunun kabul
etmesi; A kurumunda uygulanan işlem prosedürlerinin B kurumunda da benzerlik
arz etmesi gibi hususlar bu birliğin tesisi açısından önemlidir. Kamu birimleri
arasında bu birliği tesis etmek için kurumlar ilişkili oldukları görev alanlarıyla ilgili
tutarlı planlar yapmalı ve uygulamayı devamlı olarak denetlemelidir. Hizmet
sunumunda geliştirdikleri ortak politikaların tüm çalışanlar tarafından bilinmesi ve
uygulama prosedürlerinin eksiksiz olarak öğretilmesi gereklidir.
3. Haberleşme kanallarını iyi düzenlemek
Kamu hizmetlerinin
icrasında etkili bir
koordinasyon için her
türlü haberleşme ve
iletişim kanallarının
daima açık olması
gerekmektedir.
İletişim, koordinasyonun temelini oluşturmaktadır. Bireyler ve kurumlar
arası koordinasyonun gerçekleşmesi için haberleşme ve iletişim kanallarının daima
açık olması gerekmektedir. Çok iyi planlanan ve altyapısı güçlü olan kamu
hizmetlerinin icrasında iletişim kanallarının kapalı olması bütün süreci olumsuz
etkilemektedir. Örneğin uzun yıllar altyapı çalışmaları tamamlanan bir projenin
uygulanması sürecinde karar verme noktasında bulunan yöneticinin iletişim
kanallarının kapalı olması ve ilgili diğer birimlerle görüşmek istememesi, ortak
hareketten ziyade ferdi hareketi tercih etmesi, projenin bütün olarak başarısızlığını
getirecektir. Dolayısıyla kamu hizmetlerinin icrasında etkili bir koordinasyon için
her türlü haberleşme ve iletişim kanallarının daima açık olması gerekmektedir.
4. Koordinasyonu sağlamak için personeli teşvik etmek
Kamu hizmetlerinde koordinasyon gerektiren durum ve hareketlerin spesifik
olarak tanımlanıp görev rehberlerinde ayrıntılı olarak belirlenmesi oldukça zordur.
Koordinasyon gerektiren birtakım durumlar, kanun ve kurallarda genel anlamda
belirtilebilir, fakat bunun ne şekilde ve nasıl yapılacağı, tamamen personelin kendi
beceri ve kabiliyetine kalmaktadır. Dolayısıyla kamu personeli bu konularda iyi
eğitilmeli ve koordinasyon sürecini etkili yönetmek için teşvik edici unsurlar işe
koşulmalıdır. Bunun için öncelikli olarak personele yaptığı iş benimsetilerek
birimler arası koordinasyon sağlaması için personel istekli hâle getirilmelidir.
Ayrıca, kurumun vizyon ve misyonları belirlenirken, koordinasyon hususu göz
önünde bulundurularak etkili koordinasyon için hedefler belirlenmelidir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
13
Kamu Yönetimi
Koordinasyon Çeşitleri
Kamu kurumlarının işlevi ve yapısına göre Tortop, İsbir, Aykaç, Yaman ve
Özer koordinasyon türlerini genel olarak; hiyerarşiye dayanan, inandırıcı, komiteler
yoluyla, yatay ve dikey, yapı ve görevle ilgili, iç ve dış koordinasyon olmak üzere altı
bölümde incelemiştir.26 Bütün bu koordinasyon çeşitleri kamu yönetimi sürecinde
işleyen koordinasyon türleriyle aynıdır.
1. Hiyerarşiye Dayanan Koordinasyon
Çalışanlara, yaptıkları
görevin değerini ve
mantıksal olarak
gerekliliğini
anlayacakları sosyal bir
çalışma iklimi
oluşturulmalıdır.
Kamu kurumlarında hiyerarşi; aşağıdan yukarıya doğru, yukarıdan aşağıya
doğru ve yatay olarak işlemektedir. Genel olarak hiyerarşik yapılarda
koordinasyonun sağlanmasında kurum veya birimin en üst düzey yetkilileri
sorumludur. Karar verici konumunda olan yöneticiler, personelin gerek kendi
birimleri içerisinde koordinasyonunu gerekse dış çevrede bulunan diğer birim ve
kurumlarla koordinasyonunu sağlamaktadırlar. Hiyerarşik kurumlarda üst
konumdakilerin astlar üzerinde otoriteye sahip olmaları koordinasyonu
kolaylaştırmakta;27 fakat ast üst ilişkilerinin katı hiyerarşik yapıya sahip olması bunu
tersine çevirmektedir. Katı bir hiyerarşik ortamda astlar görevleri
benimsememekte ve görevin gereğini çoğu zaman dayatma neticesinde
gerçekleştirmektedirler. Dolayısıyla çalışanlar için koordinasyon, teşvik edici
olmayıp sadece bir zorunluluk olarak algılanmaktadır. Bu sebeple çalışanların
hizmet üretimindeki verimi genelde düşmektedir.
2. İnandırıcı Koordinasyon
İnandırıcı koordinasyonda bir otorite ve yaptırım söz konusu değildir.28
Çalışanlar uyum içerisindedirler ve iş gereği oluşan sorumluluklarından doğal
olarak ve benimseyerek iş birliği ve koordinasyon sağlamaktadırlar. İnandırıcı
koordinasyonda çalışanların birbirlerine güvenleri ve sosyal bağları güçlüdür. Bu
koordinasyonun temel felsefesi, Mary Parker Follet’in iş veriminin yükseltilmesine
yönelik olarak ortaya koyduğu “durumsal kanun” (law of thesituation) olgusuna
dayanmaktadır. Follet, çalışanların iş gereklerini yapmaları için emir ve dayatmanın
gereksiz olduğu, onlara sadece içinde bulundukları durumun bir gerekliliği olarak
görev gereklerini algılamalarını sağlamak gerektiğini vurgulamaktadır. Bu durumun
ise, çalışanlara, yaptıkları görevin değerini ve mantıksal olarak gerekliliğini
anlayacakları sosyal bir çalışma iklimi tesis etmekle mümkün olabileceğini
belirtmektedir. 29
3. Komiteler Yoluyla Koordinasyon
Komiteler, kamu yönetimi sürecinde ihtiyaç duyulan durumlarda oluşturulur.
Komiteler birden çok üyeden oluştuğundan koordinasyonu zorlaştırmaktadır.
Komite üyeleri farklı görüşlerde olabilmekte ve ilişkili oldukları hizmet birimleriyle
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
14
Kamu Yönetimi
ortak hareket etmede zorluk yaşanabilmektedir. Bu da doğal olarak koordinasyonu
olumsuz yönde etkilemektedir. Fakat birden çok kişinin karar alma mekanizmasına
dahil olması yönetim kalitesinin daha yüksek olması ve kararların daha isabetli
olmasını sağlamaktadır.
4. Yatay ve Dikey Koordinasyon
Birimlerin kendi görevleriyle ilişkili oldukları benzer yetki ve konumlara sahip
diğer birimlerle sağladığı koordinasyon, yatay koordinasyon; kendi üst ve alt
tarafında bulunan birim ve bireylerle gerçekleştirdikleri koordinasyon türüne ise
dikey koordinasyon denmektedir.
Yapı ve prosedürleri
işletenlerin bireysel
sorunları ve
yetersizlikleri
koordinasyonu olumsuz
yönde etkilemektedir.
Yatay koordinasyon, birimlerin kendi paralellerindeki kurum ve kuruluşlarla
gerçekleşebileceği gibi farklı olan, fakat benzer işlevi bulunan kurumlarla da
gerçekleşebilir.30 Örneğin A kurumundaki Sağlık Daire Başkanlığı, diğer
kurumlardaki Sağlık Daire Başkanlıkları ile koordinasyon sağlayabileceği gibi;
benzer işlevi bulunan birtakım hastanelerle de koordinasyon sağlayabilir. Dikey
koordinasyonda ise üst konumda bulunan kurumlar genel olarak baskındırlar.
Koordinasyon problemi veya hizmet kalitesindeki sorunlardan dolayı daima alt
konumdaki kurum veya bireyler sorumlu tutulmaktadır. Bundan dolayı alt
konumdaki kurumlar görevleri sırasında risk almazlar ve sadece üstten gelen
direktifler çerçevesinde koordinasyon sürecini işletirler.
5. Yapı ve Görevle İlgili Koordinasyon
Yapıyla ilgili koordinasyon, kurumların teşkilat yapısı; görevle ilgili
koordinasyon ise, kurumların faaliyet ve işleyişi ile ilgili koordinasyondur.31 Kamu
kurumlarının yapısı itibariyle koordinasyona elverişli olarak yapılandırılması
önemlidir. Kurumun işleyişiyle ilgili yasal prosedürler bu yapıya uygun olarak
dizayn edilmelidir. Ayrıca kamu yönetiminin devamlı olarak durumsal değişime
uğramasından dolayı kurumların koordinasyon işlevini gören yapı ve prosedürler,
yeniliklere ve değişime açık olacak şekilde dinamik olarak yapılandırılmalıdır.
Kurumun yapısal ve görevsel sistemi çerçevesinde gerçekleşen koordinasyon, yapı
ve görevle ilgili koordinasyon kapsamına girer. Bu yapı ve görevle ilgili prosedürler,
koordinasyona ne derecede elverişli dizayn edilirse kurumdaki başarı da o oranda
olmaktadır. Genelde yapı ve görevle ilgili koordinasyonda o birimdeki çalışanlar ve
yöneticiler önemli rol oynamaktadırlar. Bazen yapı ve prosedürlerin çok iyi
olmasına rağmen o yapıyı ve prosedürleri işletenlerin bireysel sorunları ve
yetersizlikleri koordinasyonu olumsuz yönde etkilemektedir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
15
Kamu Yönetimi
6. İç ve Dış Koordinasyon
İç koordinasyon, kurumun kendi içerisinde yer alan birimlerle ve bu
birimlerde çalışan bireylerin birbirleriyle olan koordinasyonudur.32 İç
koordinasyonda yönetici konumunda olan kişilerin sorumlulukları koordinasyonun
etkinliği açısından son derece önemlidir. Özellikle çalışanlarla pozitif iletişim kurma
koordinasyonun etkinliğini artırmaktadır. Sırasıyla tüm yönetici ve çalışanlar,
koordinasyonun gerçekleştirilmesinde sorumludurlar; fakat koordinasyonun
tesisinde sorumluluk, genelde yönetici konumunda bulunanlardadır.
Bireysel Etkinlik
Dış koordinasyon ise kurumların diğer farklı kurumlarla olan koordinasyon
sürecidir.33Kamu yönetiminde benzer görevleri yürüten kurumların birbirleriyle
etkili koordinasyon sağlamaları oldukça zordur. Çünkü her kurum kendi başarısını
düşünmektedir ve benzer kurumların kendilerinden daha başarılı olmalarını arzu
etmemektedirler. Koordinasyon sağlandığında kendi kurumunun bilgi paylaşımı
sonucunda diğer kurumu güçlendireceği anlayışı hâkimdir. Bu sebeple benzer işlevi
olan kurumların koordinasyonu oldukça zayıftır. Bu durum kamu yönetiminde
önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Özellikle bilgi paylaşımı konusunda
kurumlar koordinasyona yaklaşmamakta ve kurumların iş birliğiyle oluşabilecek
potansiyel güçten kamu kurumları yararlanamamaktadır. Bu sorunun ortadan
kaldırılması için benzer işlevi olan kurumların yapısal bütünlüğü sağlanarak aynı
çatı altında yapılandırılmaları ve görev alanları net olarak belirlenmelidir.
• Kamu yönetiminde iletişim ve koordinasyonun önemini
tartışınız.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
16
Özet
Kamu Yönetimi
• Günümüz kamu yönetiminin güncel sorunları arasında iletişim ve
koordinasyon kritik bir yere sahiptir. Kamuoyunda yapılan vatandaş
memnuniyet anketlerinin birçoğunda ortaya çıkan kamu hizmetleriyle
ilgili memnuniyetsizlik kamu görevlilerinin iletişim ve koordinasyon
eksikliğine dayanmaktadır. Ayrıca kamu politikalarının uygulanması ve
hedeflere ulaşmasının değerlendirilmesi amacıyla kamu politika
analistlerinin analizleri sonucu ortaya çıkan raporlarda özellikle politika
uygulama aşamalarında koordinasyon eksikliklerinin politikaların
hedeflerine ulaşmada olumsuz etki yaptığı belirtilmektedir. Kısacası
kamu yönetimi problemlerinin oluşumunda iletişim ve koordinasyon
eksikliği ana rol oynamaktadır. Bunun tersine, kamu yönetiminin başarılı
oluşunda ise iletişim ve koordinasyonun önemli pozitif katkıları olduğu
aşikârdır. Dolayısıyla, kamu yönetiminde iletişim ve koordinasyon
vazgeçilemeyen ve yeri başka hiçbir unsurla doldurulamayan bir süreçtir.
Bu iki unsurun yokluğu direkt olarak yönetim zafiyetini ve başarısızlığını
doğurmaktadır.
• Bundan dolayı günümüz kamu yöneticilerinin iletişim ve koordinasyon
alanlarında son derece profesyonel ve donanımlı olmaları bir
zorunluluktur. Kamu yöneticileri kendilerini bu alanlarda en güncel ve
pratik uygulamalarda yenilemeli ve donanımlı hâle getirmelidirler.
Öncelikle bu bölümde belirtilen iletişim ve koordinasyon kavramları ile
ilgili teorik hususları iyi bilmeleri ve bu bilgiler ışığında pratik uygulamalar
için becerilerini geliştirmelidirler. Unutulmalarıdırki kamu yönetimi
sürecinde rol alan her bir fert iletişim ve koordinasyonla ilgili muhakkak
becerisini kullanmak zorunda kalacaktır. Kendilerini donanımlı yetiştiren
kamu görevlileri kaliteli ve verimli hizmet üretecekken, bu alanda kendini
geliştirmemiş kamu görevlileri ise hizmet üretiminde negatif yönde katkı
sağlayacaklardır. Bir kamu görevlisinin iletişim ve koordinasyon becerileri
açısından yetersizliği gerek mesleki gerekse etik değerler açısından kabul
edilebilir bir durum değildir. Çünkü kamu yönetiminde daima kaliteli ve
verimli hizmet üretimi esastır. Dolayısıyla kamuda görev alan her
görevlinin bu görev bilinciyle hareketle, kendi iletişim becerilerini
mesleğin gerektirdiği standartlara göre geliştirmeli ve koordinasyon
sürecini etkili bir şekilde işletmelidir.
•Bu bölümde; kamu yönetiminde formel ve informel iletişim türleri,
aşağıdan yukarı, yukarıdan aşağı, yatay iletişim
modelleri ve
koordinayson ilkeleri ele alınmaktadır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
17
Kamu Yönetimi
DEĞERLENDİRME SORULARI
Değerlendirme
sorularını sistemde ilgili
ünite başlığı altında yer
alan “bölüm sonu testi”
bölümünde etkileşimli
olarak
cevaplayabilirsiniz
1. Aşağıdakilerden hangisi kamu yönetiminde formel iletişime örnektir?
a) Senelik izne çıkmak için yazılan izin dilekçesi
b) Şube müdürünün büro personeline nasihati
c) Büro memurunun büro amirine görevi ile ilgili danışması
d) Kurumsal e-postadan gönderilen kutlama mesajı
e) Göreve geç gelen personele geç gelme nedeninin sorulması
2. Genel müdürlükten tüm taşra birimlerine gönderilen emir yazısı hangi
yönde ve türde bir iletişim çeşididir?
a) Yukarıdan aşağı yönde informel iletişim
b) Aşağıdan yukarı yönde formel iletişim
c) Yatay yönde formel iletişim
d) Aşağıdan yukarı yönde informel iletişim
e) Yukarıdan aşağı yönde formel iletişim
3. Aşağıdakilerden hangisi koordinasyonun temel ilkelerinden değildir?
a) Teşkilat yapısında sadeleştirme yapmak
b) Kamu hizmet politikalarında birlik temin etmek
c) Kamu görevlilerinin bireysel hareket etmeleri
d) Koordinasyonu sağlamak için personeli teşvik etmek
e) Haberleşme kanallarını iyi düzenlemek
4. Aşağıda belirtilen koordinasyon çeşitlerinden hangisi personelin yaptığı işi
benimsemesiyle işi sahiplenmesi ve etkili koordinasyon üretmesini sağlar?
a) Yapı ve görevle ilgili koordinasyon
b) Yatay ve dikey koordinasyon
c) Hiyerarşiye dayanan koordinasyon
d) İnandırıcı koordinasyon
e) Komiteler yoluyla koordinasyon
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
18
Kamu Yönetimi
5. Aşağıdakilerden hangisi bir kamu görevlisinin iletişim ve koordinasyon
rolleri arasında yer almaz?
a) Sorumluluk bilinci
b) Profesyonel davranış
c) Teknoloji kullanımı
d) Fiziki yeterliliği
e) Değişime açıklık ve yenilikçi olma
Cevap Anahtarı:
1. a 2.e 3.c 4.d 5.d
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
19
Kamu Yönetimi
YARARLANILAN ve BAŞVURULABİLECEK DİĞER
KAYNAKLAR
1
Kamil Ufuk Bilgin (1996), Kamu Yönetiminde Yönetsel İletişim, Çağdaş Yerel
Yönetimler, 5(2), s.25.
2
Ziya Bursalıoğlu (1979), Okul yönetiminde yeni yapı ve davranış, Ankara
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yayınları, s.147.
3
Vikipedia Özgür Ansiklopedi Web sayfası: http://tr.wikipedia.org Erişim tarihi
24.08.2011.
4
Türk Dil Kurumu Online Sözlüğü, Web sayfası http://tdkterim.gov.tr Erişim tarihi
24.08.2011.
5
Daniel Katz ve Robert L. Kahn (1978), The sociapsychology of organizations, (2nd.
Ed.) New York: John Wiley&Sons. A.g.e. Harold, F. Grotner, Keneth L. Nicholas,
CarolynBall (2007), OrganizationTheory: A Public and Nonprofit Perspective,
WadsworthThomson Learning, s.155.
6
ChesterBarnard (1938), Functions of Executive, Cambridge, MA: Harvard
UniversityPress.
7
Bursalıoğlu, a.g.e. s.154-155.
8
Bursalıoğlu, a.g.e. s.154-155.
9
Harold, F. Gortner, Keneth L. Nicholas, CarolynBall (2007), OrganizationTheory: A
Public and Nonprofit Perspective, WadsworthThomson Learning, s.155.
10
Bursalıoğlua.g.e. s.147.
11
AnthonyDowns (1994), Inside bureaucracy, Prospect Heights, IL: WavelandPress.
A.g.e. Harold, F. Grotner, Keneth L. Nicholas, CarolynBall (2007),
OrganizationTheory: A Public and Nonprofit Perspective, WadsworthThomson
Learning, s.161.
12
Gortner vd. a.g.e. s.166.
13
Gortner vd. a.g.e. s.166.
14
B.Gardner (1945), Human Relations in industry, Irwin, Chicago.
15
Bursalıoğlu, a.g.e. s.148.
16
Bursalıoğlu, a.g.e. s.148.
17
Gortner vd. a.g.e. s. 168.
18
Gortner vd. a.g.e. s.168.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
20
Kamu Yönetimi
19
Rıdvan Akarsu (2009), Türk idari yapısında koordinasyon eksikliği, Stratejik Boyut
Online Kaynağı, web: www.stratejikboyut.com. s.1. Erişim tarihi: 22.08.2011.
20
Ali Öztekin (2010), Yönetim bilimi, Siyasal Kitabevi (4.Baskı), s.204.
21
Bursalıoğlua.g.e., s.161.
22
Nuri Tortop, Eyüp G. İspir, Burhan Aykaç, Hüseyin Yaman, M.Akif Özer (2010),
Yönetim bilimi, Nobel Yayın Dağıtım (8.Baskı)
23
Bursalıoğlua.g.e., s.165
24
Tortop vd. a.g.e., s.105
25
W. Newman (1979), Sevk ve idare (Çev. Kenan Sürgit), TODAİE, Ankara, s.442.
26
Tortop vd. a.g.e., s.108-109.
27
Tortop vd. a.g.e. s.108.
28
Tortop vd. a.g.e. s.108.
29
Mary ParkerFollet, (1924), Giving of orders. J. Shafritz, A.C. Hyde, ve S.J. Parkers
(Eds.),Classics
of
public
administration.
Belmond,
CA:
ThomsonWadsworthPublication, s.64-71.
30
Tortop vd. a.g.e. s.109.
31
Tortop vd. a.g.e. s.109.
32
Tortop vd. a.g.e. s.109.
33
Tortop vd. a.g.e. s.109.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
21
Download