Sayı: 2014-20 / 03 Aralık 2014 EKONOMİ NOTLARI Türkiye Dış Ticaretinde Reel ve Cari Dengelenme Okan Eren Mustafa Kılınç Özet: Küresel finansal kriz sonrasında 2010 ve 2011 yıllarında Türkiye’de hızlı bir dış açık artışı gerçekleşmiştir. Bu dönemde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, finansal istikrarı içeren yeni bir politika çerçevesi uygulamaya koymuş ve diğer ekonomi kurumlarının aldığı önlemlerin de katkısı ile dış açıkta bir dengelenme yaşanmıştır. Bu dengelenmenin reel ve cari olarak incelenmesi, analizlerde dış ticaret hadlerindeki hareketlerin etkisini ayrıştırmakta ve alınan tedbirlerin sonuçlarının daha doğru bir biçimde değerlendirilmesine imkan sağlamaktadır. Bu not, 1998 sonrası dönem incelendiğinde, Türkiye’nin dış ticaret hadlerinde önemli bozulmalar olduğunu ve son dönemde dış açıkta gözlenen yüksek seyirde bu gelişmenin etkili olduğunu göstermektedir. Alınan politika tedbirlerinin de katkısıyla 2011 sonrasında reel dış açıkta ciddi bir iyileşme sağlanmış ve dış açık 2014 ikinci çeyreği itibarıyla dönem ortalamasına kadar gerilemiştir. Fakat cari dış açık aynı dönemde azalıyor olsa da yaşanan olumsuz dış ticaret haddi gelişmeleri sebebi ile dönem ortalamasının oldukça üzerinde gerçekleşmiştir. Dış ticaret hadleri ayrıntılı incelendiğinde, hadlerdeki bozulmada hem ihracat fiyatlarındaki düşüşlerin hem de ithalat fiyatlarındaki, özellikle enerji kaynaklı, artışların etkili olduğu gözlenmektedir. Bu çerçevede cari dış açıkta kalıcı iyileşmeler sağlanması için, ihracat ürünlerinde fiyatlama gücü yüksek ürünlerin payını artıracak ve ithal enerji bağımlılığını azaltacak tedbirlerin önemli politika alanları olabileceği değerlendirilmektedir. Abstract: In the aftermath of the global financial crisis Turkey experienced a rapid deterioration in its current account balance in 2010 and 2011. In the process, Central Bank of the Republic of Turkey devised a new policy framework that incorporated financial stability concerns and also with the contribution of measures taken by the other regulatory authorities the external deficit improved in the following years. Analyzing this rebalancing process in terms of current and real prices helps us understand the extent to which such policies successfully reduced the deficit. This note shows that there has been a significant fall in the terms of trade of Turkey after 1998 and this fall led to high levels of trade deficit as observed in the last couple of years. With the help of recent policy measures, the trade deficit in real terms has improved considerably and fell up to its long-term average as of the second quarter of 2014. In the same period, even though the nominal trade deficit was decreasing it stayed significantly above its long-term average due to the negative impact of the terms of trade movements. At a closer look, both a fall in export prices and a rise in import prices which is mostly associated with energy prices seem to have delivered the observed behavior of terms of trade. In this framework, this note reveals the importance of the policies that will increase the share of exported goods with high pricing power as well as the policies that will reduce the dependence on foreign energy resources. Ekonomi Notları 1 Sayı: 2014-20 / 03 Aralık 2014 1. Giriş Bu çalışmanın temel amacı, Türkiye’nin dış ticaret dengesinde gözlenen hareketlerin ihracat ve ithalat fiyatlarındaki değişim ile ilişkisini araştırmaktır. İhracat fiyatlarının ithalat fiyatlarına oranı olarak tanımlanan dış ticaret hadlerindeki bir artış (azalış) cari fiyatlarla hesaplanan dış ticaret dengesi üzerinde iyileştirici (kötüleştirici) bir etki oluşturacaktır. Dış ticaret dengesinin sabit ve cari fiyatlarla hesaplanması ve karşılaştırılması dış ticaret haddi gelişmelerinin etkisinin sayısal bir biçimde incelenmesine olanak sağlayacaktır. 1 Bu bağlamda, yakın dönemde Türkiye’de dış ticaret dengesinde yaşanan bozulmanın ne kadarının fiyat ne kadarının miktar etkisinden kaynaklandığının bilinmesi hem alınan politika tedbirlerinin etkilerini değerlendirmek hem de daha tutarlı ekonomik analiz yapmak için önem arz etmektedir. Kaynak: TÜİK, TCMB 2014-Ç2 2013-Ç3 2012-Ç4 2012-Ç1 2003-Ç4 2004-Ç2 2004-Ç4 2005-Ç2 2005-Ç4 2006-Ç2 2006-Ç4 2007-Ç2 2007-Ç4 2008-Ç2 2008-Ç4 2009-Ç2 2009-Ç4 2010-Ç2 2010-Ç4 2011-Ç2 2011-Ç4 2012-Ç2 2012-Ç4 2013-Ç2 2013-Ç4 2014-Ç2 6 2011-Ç2 4 2010-Ç3 2 2009-Ç4 0 2009-Ç1 -2 2008-Ç2 -4 2007-Ç3 -6 2006-Ç4 -8 2006-Ç1 -10 İhracat-İthalat (Mal ve Hizmet)/GSYİH_Cari İhracat-İthalat (Mal ve Hizmet)/GSYİH_Sabit -10 -9 -8 -7 -6 -5 -4 -3 -2 -1 0 1 2005-Ç2 -12 2004-Ç3 Dış Ticaret Dengesi (Mal Ticareti) Diğer Kalemler Cari Denge -14 Grafik 2 – Sabit ve Cari Fiyatlarla Türkiye Dış Ticareti (GSYİH’nin yüzdesi, 4 Çeyrek Birikimli) 2003-Ç4 Grafik 1 –Türkiye Cari İşlemler Dengesi (GSYİH’nin yüzdesi olarak, 4 Çeyrek Birikimli) Kaynak: TÜİK Not: Kesikli çizgiler dönem içindeki doğrusal eğilimi göstermektedir. Cari işlemler dengesinde 2000’li yılların başından itibaren gözlenen bozulma ve cari açığın geldiği yüksek seviyeler Türkiye’de yakın dönemde yaşanan önemli makroekonomik gelişmelerden birisi olmuştur. Bu çerçevede, cari açığın sürdürülebilirliği ve makro-finansal istikrar açısından oluşturduğu riskler ile cari açığı düşürmeye yönelik politika önlemleri de tartışma konuları olarak öne çıkmıştır. Grafik 1’de görüldüğü gibi cari denge 2004-2005 yıllarındaki yüzde 4 seviyelerinden 2011 yılı içinde yüzde 10’lara yaklaşmış ve sonrasında yüzde 6-8 bandında dalgalanmıştır. 2 Genel olarak bakıldığında cari açık eğiliminde bir 1 Sabit fiyatlı seriler 1998 yılı ortalama fiyatları baz alınarak oluşturulmuştur. Burada ve çalışmanın geri kalanında sabit fiyatlı seriler aynı zamanda reel seriler olarak da adlandırılacaktır. 2 Altın ticaretinde 2012 ve sonrasında jeopolitik sebeplerle yaşanan gelişmeler dış ticaret ve cari açıkta dalgalanmalara yol açmıştır. Uzun dönemli eğilim açısından ise altın dahil ve hariç eğilim bozulması benzer şekilde gözlenmektedir . Ekonomi Notları 2 Sayı: 2014-20 / 03 Aralık 2014 yükseliş göze çarpmaktadır. Grafik 1 alt kalemler bazında incelendiğinde ise dış ticaret dışındaki kalemlerin dönem içinde istikrarlı bir seyir izlediği ve cari açık eğilimindeki artışın tamamen dış ticaret gelişmelerinden kaynaklandığı gözlenmektedir. Grafik 2’de milli gelir altındaki mal ve hizmet ithalat ve ihracatının gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH)’ye oranı sabit ve cari fiyatlarla verilmiştir. Cari fiyatlarla bakıldığında cari açık eğilimine çok benzer bir şekilde dış ticaret açığı eğiliminde 2000’li yıllarda bir bozulma gözlenmektedir. Sabit fiyatlarla bakıldığında ise çok farklı bir resim ortaya çıkmaktadır. 2004Ç2-2014Ç2 döneminde sabit fiyatlarla dış ticaret açığında herhangi bir eğilim bozulması yaşanmamış ve açık dönem ortalaması etrafında dalgalanmıştır. Türkiye’de cari ve sabit fiyatlarla gözlenen bu farklılaşma, dış açık analizlerinde dış ticaret hadlerinin etkilerinin dikkate alınması gerektiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca cari açığı düşürmeye yönelik alınan politika tedbirlerinin etkinliğini daha doğru bir şekilde araştırmak için dış ticaret hadlerindeki hareketlerin etkisinin ayrıştırılması önem taşımaktadır. Dış ticaret hadlerinde 1998-2014 döneminde yaşanan ve büyük oranda kalıcı olduğu gözlenen bozulmalar nedeni ile cari fiyatlarla ölçülen dış ticaret açığı sabit fiyatlarla ölçülen dış ticaret açığının önemli oranda üzerinde gerçekleşmiştir. Ayrıca 2010 yılı sonundan itibaren TCMB tarafından uygulanmaya başlanan yeni para politikası ve diğer ekonomi kurumlarının aldığı tedbirlerin katkısıyla reel dış ticaret dengesinde ciddi bir iyileşme yaşandığı ve reel dış açığın 2014 ikinci çeyreği itibarıyla analiz dönemi ortalamasına gerilediği gözlenmektedir. Fakat aynı dönemde dış ticaret haddindeki sınırlı iyileşmenin de katkısıyla cari dış ticaret açığı azalsa da görece yüksek kalmaya devam etmiş ve 2014 ikinci çeyreği itibarıyla dönem ortalamasının oldukça üzerinde gerçekleşmiştir.3 Çalışmanın ikinci bölümünde kullanılan yöntem ve veriler anlatılırken, üçüncü bölümünde cari ve sabit fiyatlarla dış ticaret açığı analiz edilmektedir. Dördüncü bölüm ise bulguları özetleyerek çalışmayı sonlandırmaktadır. 2. Yöntem ve Veri Çalışmada TÜİK tarafından yayınlanan Türkiye GSYİH ve dış ticaret verileri kullanılmıştır. Verilerin zaman aralığı olarak üç aylık dönemler (çeyrekler) seçilmiştir. Analiz dönemi 1998 yılı birinci çeyreğinde (1998Ç1) başlamakta ve 2014 yılı ikinci çeyreğinde (2014Ç2) sonlanmaktadır. Çalışmada kullanılan veriler eğer mevcutsa ABD doları olarak alınmış değilse de ABD dolarına dönüştürülmüştür. 3 Dış ticaret hadlerinin ekonomik etkilerine dair geniş bir ekonomi yazını bulunmaktadır. Örneğin Mendoza (1995) teorik bir küçük açık ekonomi modelinde dış hadlerdeki bozulmanın dış ticaret açığında bir artışa ve reel kurda değer kaybına yol açtığını göstermiştir. Bu teorik tahminlerle tutarlı olarak, Otto (2003) 55 gelişmiş ve gelişmekte olan ülke verisi kullanarak dış ticaret hadlerindeki bir bozulmanın dış ticaret açığını artırıcı yönde etki yaptığını göstermiştir. Yükseler (2007) dış ticaret hadlerindeki değişimlerin Türkiye’nin cari işlemler açığı üzerinde 1987-2002 döneminde sınırlayıcı bir etkiye sahip olduğu fakat 2003-2006 dönemindeki bozulmada önemli bir rol oynadığı sonuçlarına ulaşmıştır. Ekonomi Notları 3 Sayı: 2014-20 / 03 Aralık 2014 Dış ticaret dengesi, ihracat ve ithalat miktarları gibi Türkiye dış ticaretine ilişkin göstergeler GSYİH’nın yüzdesi olarak hesaplanmış ve çalışmada kullanılmıştır. Gerek 1998 yılı fiyatlarıyla gerekse de cari fiyatlarla yayınlanan yurtiçi gelir verileri kullanılmıştır. Yurtiçi gelire ilişkin seriler Türk lirası olarak yayınlanmaktadır. Bu nedenle hem nominal (cari fiyatlarla) hem de reel (1998 yılı fiyatlarıyla) GSYİH rakamları, TCMB efektif kuru kullanılarak ABD dolarına dönüştürülmüştür. Sabit fiyatlarla (1998 fiyatlarıyla) yurtiçi gelir, bütün dönemlerde 1998 yılı ortalama kuruna bölünerek ABD dolarına dönüştürülmüştür. Bu sayede sonraki yıllarda kurda meydana gelen değişikliklerin etkisi dışlanmıştır. Yurtiçi fiyatlarda zaman içerisinde meydana gelen değişiklikleri takip etmek için her çeyrekteki cari GSYİH’nin (Y) reel GSYİH’ye (y) bölünmesiyle ABD doları cinsinden GSYİH fiyat dizini (Py) oluşturulmuştur. Örneğin t dönemindeki cari yurtiçi gelir Yt=Pytyt çarpımı biçiminde gösterilecektir. Bu yöntemle, ABD doları cinsinden Türkiye reel yurtiçi geliri (yt) ve fiyat düzeyi (Pyt) serileri elde edilmiştir. Dış ticarete ilişkin ihracat ve ithalat rakamları ile karşılık gelen miktar ve birim değer (birim fiyat) endeksleri asli olarak ABD doları cinsindendir. TÜİK tarafından yayınlanan 2010 yılı bazlı ihracat ve ithalat birim değer endeksleri 1998 yılı ortalaması 1 olacak şekilde tekrar oluşturularak ABD doları cinsinden ihracat fiyatı (Px) ve ithalat fiyatı (Pm) serileri elde edilmiştir. Reel yurtiçi gelir rakamları ile uyumluluğu sağlamak için reel ihracat (x) ve ithalat (m) rakamları, cari ihracat (X) ve ithalatın (M) yeni oluşturulan fiyat serilerine bölümünden elde edilmiştir. Bu yöntemle elde edilen reel ihracat ve ithalat rakamları ilgili miktar endekslerinden önemli sayılabilecek bir farklılık göstermemiştir. 3. Cari ve Sabit Fiyatlarla Dış Ticaret Görünümü Türkiye’nin dış ticaret hacmi 1998Ç1-2014Ç2 döneminde hızlı bir artış eğilimi sergilemiştir. Cari fiyatlarla incelendiğinde, dış ticaret hacmi 1998 yılında ortalama olarak GSYİH’nin yüzde 27’sine karşılık gelirken bu oran 2013 yılında ortalama yüzde 49, 2014 yılının ilk yarısında ise yüzde 52 olarak gerçekleşmiştir. Anılan dönemin başında, ihracat yurtiçi gelirin ortalama yüzde 10’una karşılık gelirken dönemin sonunda ortalama yüzde 20’sine karşılık gelen bir seviyeye yükselmiştir (Grafik 3). Aynı dönemde ithalat ise yaklaşık 14 puanlık bir artışla yurtiçi gelirin ortalama yüzde 31’i seviyesine kadar yükselmiştir (Grafik 4). Buna göre, cari fiyatlarla ithalat ihracata göre daha hızlı bir artış göstermiş ve Türkiye’nin dış ticaret açığı yükselmiştir. Ekonomi Notları 4 Sayı: 2014-20 / 03 Aralık 2014 Grafik 3 –Türkiye’nin İhracatı (GSYİH’nin yüzdesi olarak, 4 Çeyrek Birikimli) Grafik 4 – Türkiye’nin İthalatı (GSYİH’nin yüzdesi olarak, 4 Çeyrek Birikimli) 33 33 Cari Fiyatlarla 1998 Fiyatlarıyla 28 Cari Fiyatlarla 1998 Fiyatlarıyla 28 18 18 13 13 8 8 Kaynak: TÜİK 1998-Ç4 1999-Ç3 2000-Ç2 2001-Ç1 2001-Ç4 2002-Ç3 2003-Ç2 2004-Ç1 2004-Ç4 2005-Ç3 2006-Ç2 2007-Ç1 2007-Ç4 2008-Ç3 2009-Ç2 2010-Ç1 2010-Ç4 2011-Ç3 2012-Ç2 2013-Ç1 2013-Ç4 23 1998-Ç4 1999-Ç3 2000-Ç2 2001-Ç1 2001-Ç4 2002-Ç3 2003-Ç2 2004-Ç1 2004-Ç4 2005-Ç3 2006-Ç2 2007-Ç1 2007-Ç4 2008-Ç3 2009-Ç2 2010-Ç1 2010-Ç4 2011-Ç3 2012-Ç2 2013-Ç1 2013-Ç4 23 Kaynak: TÜİK Grafiklerde de görüleceği üzere, fiyat etkisini ayrıştırmak amacıyla gerek ihracat gerekse de ithalat GSYİH’nin yüzdesi olarak 1998 yılı ortalama fiyatları kullanılarak da hesaplanmıştır. Buna göre, 2002 yılından sonraki dönemde reel ihracata ilişkin seri (x/y) cari ihracat serisinden (X/Y) yukarı yönlü ayrışmış ve aradaki fark zaman içerisinde genel olarak artmıştır. Adı geçen dönemde, iki seri arasındaki fark ortalama 3 puan olarak gerçekleşmiştir. Bu durum GSYİH fiyat endeksinin (Py) ihracat fiyat endeksine (Px) kıyasla ilgili dönemde daha hızlı arttığına işaret etmektedir. Grafik 5’te görüleceği üzere, Px/Py oranı genel olarak başlangıç değerinin altında seyretmiş ve dönem sonu itibarıyla yaklaşık yüzde 11’lik bir azalış kaydetmiştir.4 Grafik 5 –Göreli İhracat Fiyatları (1998=100, 4 Çeyreklik Hareketli Ortalama) 140 Px/Py Grafik 6 –Göreli İthalat Fiyatları (1998=100, 4 Çeyreklik Hareketli Ortalama) 140 120 120 110 110 100 100 90 90 80 80 70 70 Kaynak: TÜİK Pm/Py 1998-Ç4 1999-Ç3 2000-Ç2 2001-Ç1 2001-Ç4 2002-Ç3 2003-Ç2 2004-Ç1 2004-Ç4 2005-Ç3 2006-Ç2 2007-Ç1 2007-Ç4 2008-Ç3 2009-Ç2 2010-Ç1 2010-Ç4 2011-Ç3 2012-Ç2 2013-Ç1 2013-Ç4 130 1998-Ç4 1999-Ç3 2000-Ç2 2001-Ç1 2001-Ç4 2002-Ç3 2003-Ç2 2004-Ç1 2004-Ç4 2005-Ç3 2006-Ç2 2007-Ç1 2007-Ç4 2008-Ç3 2009-Ç2 2010-Ç1 2010-Ç4 2011-Ç3 2012-Ç2 2013-Ç1 2013-Ç4 130 Kaynak: TÜİK 4 Dikkat çeken diğer bir gözlem ise ilgili fiyat oranının 2010 yılı dördüncü çeyreğine kadar genel olarak istikrarlı bir düşüş sergilerken takip eden 6 çeyrek süresince artmış olmasıdır. Ekonomi Notları 5 Sayı: 2014-20 / 03 Aralık 2014 Diğer taraftan, cari ve sabit fiyatlarla oluşturulan ithalat serileri (sırasıyla M/Y ve m/y) özellikle 2004Ç1-2009Ç2 döneminde olmak üzere genel olarak birbirine yakın ve benzer hareket etmişlerdir. Analiz döneminin bütününde, cari ithalat reel ithalattan ortalama sadece 0,6 puan farklılaşmıştır. Bu da ithalat (Pm) ve GSYİH fiyatlarının zaman içerisinde genel olarak benzer hareket ettiğine işaret etmektedir. Pm/Py oranı 2004Ç1’den önceki ve 2009Ç2’den sonraki dönemlerde dikkat çeken artışlar ve azalışlar kaydetmiştir (Grafik 6). Son çeyrekte, Pm/Py oranı 1998 yılı ortalama değerinin yüzde 7 üzerinde gerçekleşmiştir. Fiyatlarda son dönemlerde gözlenen hareketlere paralel olarak cari ithalat (M/Y) reel ithalatın (m/y) yaklaşık 2,5 puan kadar yukarısında seyretmiştir. İlgili dönemde göreli ihracat fiyatı (Px/Py) genel olarak aşağı yönlü hareket ederken göreli ithalat fiyatı (Pm/Py) başlangıç yılı değeri çevresinde dalgalı bir patika takip etmiştir. Bunun doğal bir sonucu olarak, dış ticaret haddi (Px/Pm) dönem sonu itibarıyla yaklaşık olarak yüzde 18 oranında azalmıştır (Grafik 7). Dış ticaret haddindeki bu kötüleşmenin bir yansıması olarak, cari fiyatlarla hesaplanan dış ticaret açığı, 1998 fiyatlarıyla hesaplanan seriden olumsuz bir şekilde ayrışmıştır (Grafik 8). Ayrışma özellikle 2001 yılının üçüncü çeyreğinde belirginleşmekte ve dönemin geri kalanında da devam etmektedir. Dikkat çeken diğer bir husus ise aradaki farkın, diğer bir ifadeyle fiyat etkisinin son yıllarda, özellikle küresel finansal kriz sonrası toparlanmanın başladığı 2010 birinci çeyrekten sonra artarak açılmasıdır. Grafik 7 – Dış Ticaret Haddi (1998=100, 4 Çeyreklik Hareketli Ortalama) 105 Px/Pm Grafik 8 – Dış Ticaret Dengesi (GSYİH’nin yüzdesi olarak, 4 Çeyrek Birikimli) -14 95 -10 90 -8 85 -6 80 -4 75 -2 Kaynak: TÜİK 1998-Ç4 1999-Ç3 2000-Ç2 2001-Ç1 2001-Ç4 2002-Ç3 2003-Ç2 2004-Ç1 2004-Ç4 2005-Ç3 2006-Ç2 2007-Ç1 2007-Ç4 2008-Ç3 2009-Ç2 2010-Ç1 2010-Ç4 2011-Ç3 2012-Ç2 2013-Ç1 2013-Ç4 -12 1998-Ç4 1999-Ç3 2000-Ç2 2001-Ç1 2001-Ç4 2002-Ç3 2003-Ç2 2004-Ç1 2004-Ç4 2005-Ç3 2006-Ç2 2007-Ç1 2007-Ç4 2008-Ç3 2009-Ç2 2010-Ç1 2010-Ç4 2011-Ç3 2012-Ç2 2013-Ç1 2013-Ç4 100 Cari Fiyatlarla 1998 Fiyatlarıyla Kaynak: TÜİK Dış ticaret hadlerinde yaşanan bozulmanın olası kaynakları değerlendirildiğinde enerji fiyatlarındaki gelişmeler önemli bir değişken olarak ortaya çıkmaktadır. Grafik 9 ve 10’da ihracat ve ithalat fiyatları ham petrol fiyatları ile beraber çizdirilmiştir. Gerek P x gerekse de Pm petrol fiyatı ile eş hareket göstermektedir. Fakat bu dönemde petrol fiyatı yaklaşık 8,5 kat Ekonomi Notları 6 Sayı: 2014-20 / 03 Aralık 2014 artarken Px yüzde 50 ve Pm ise yüzde 83 yükselmiştir. İthalat fiyatlarının bu kadar yüksek oranda artmasında petrol ve türevlerinin Türkiye ithalatında yüksek paya sahip olması etkili olmaktadır. İhracatta ise enerji kalemlerinin ağırlığı çok daha sınırlıdır. 5 Petrol fiyatları ile genel emtia fiyatları arasında pozitif bir ilişki bulunabilmektedir. Bu çerçevede özellikle ihracat fiyatları ve petrol fiyatları arasında gözlenen benzer hareketlerin enerji fiyatları kaynaklı olmaktan ziyade genel emtia fiyatlarındaki gelişmeleri de yansıtabileceği değerlendirilmektedir. Px Brent (Sağ eksen) 220 200 180 160 140 120 100 1998-Ç4 1999-Ç4 2000-Ç4 2001-Ç4 2002-Ç4 2003-Ç4 2004-Ç4 2005-Ç4 2006-Ç4 2007-Ç4 2008-Ç4 2009-Ç4 2010-Ç4 2011-Ç4 2012-Ç4 2013-Ç4 80 60 Kaynak: TÜİK, Bloomberg Grafik 10 –İthalat ve Brent Petrol Fiyatları (1998=100, 4 Çeyreklik Hareketli Ortalama) 950 850 750 650 550 450 350 250 150 50 220 200 180 160 140 120 100 80 60 Pm Brent (Sağ eksen) 950 850 750 650 550 450 350 250 150 50 1998-Ç4 1999-Ç4 2000-Ç4 2001-Ç4 2002-Ç4 2003-Ç4 2004-Ç4 2005-Ç4 2006-Ç4 2007-Ç4 2008-Ç4 2009-Ç4 2010-Ç4 2011-Ç4 2012-Ç4 2013-Ç4 Grafik 9 –İhracat ve Brent Petrol Fiyatları (1998=100, 4 Çeyreklik Hareketli Ortalama) Kaynak: TÜİK, Bloomberg Dış ticaret hadlerinde 1998 sonrası dönemde yukarıda bahsedildiği gibi iki kademe halinde kalıcı bozulmalar olduğu gözlenmektedir. Dış ticaret hadlerindeki bozulma bu açıdan bakıldığında olumsuz bir fiyat şoku olarak değerlendirilebilecektir. Her fiyat şokunda olduğu gibi bu durumda da hem ikame hem de gelir etkisinin olması beklenebilecektir. İkame etkisi, dış fiyatların aleyhimize bozulması sebebi ile fiyatı göreli olarak artan malların daha az tüketilebileceğini ifade etmektedir. Gelir etkisi ise, fiyatı artan malların ve diğer malların beraber tüketilen mallar olmaları durumunda, olumsuz fiyat şoku sonucunda reel gelirin düşmesi ile tüketilen tüm ürünlerde bir azalış olacağını ifade etmektedir. İki etki kaynaklı azalış miktarında ise tüketilen malların kısa ve uzun dönemli talep esneklikleri önem taşıyacaktır. Türkiye durumunda olduğu gibi ithalat fiyatı artışlarında enerji kalemlerinin baskın olması ve bu ürünlerin kısa dönemli talep esnekliğinin düşük olması sebepleri ile ikame etkisi sınırlı kalabilmektedir.6 İkame etkisinin sınırlı kalması cari fiyatlarla 5 Analiz döneminde, petrol ve türevlerinin Türkiye ihracatındaki payı ortalama yüzde 3 ithalattaki payı ise ortalama yüzde 19 civarında gerçekleşmiştir. 6 Enerji ürünlerinin fiyat esneklikleri birçok ülke için oldukça düşük seviyelerde hesaplanmaktadır. Örneğin Cooper (2003) 23 gelişmiş ve gelişmekte olan ülke için kısa ve uzun vadeli ham petrol talebinin fiyat esnekliğini hesaplamış ve kısa vadede daha düşük olmak üzere iki vadede de talep esnekliğinin 1’den oldukça düşük olduğunu göstermiştir. Altınay (2007) çalışması da, bu Ekonomi Notları 7 Sayı: 2014-20 / 03 Aralık 2014 ölçülen dış ticaret dengesinde hızlı bozulmalara yol açabilmekte ve bu bozulmanın çok uzun süre devam etmemesi için uzun vadede ekonominin fiyat şoklarına uyumunu artıracak politikaların önemi ortaya çıkmaktadır. Son dönemde alınan politika önlemlerinin etkinliğini analiz ederken dış ticaret hadlerindeki gelişmelerin dış denge üzerindeki etkilerinin ayrıştırılması daha doğru çıkarımlar yapılmasını sağlayacaktır. Bu amaçla Grafik 11 sabit ve cari fiyatlarla dış dengeyi göstermektedir. Grafikte cari ve sabit fiyatlarla dış denge arasındaki fark ise dış ticaret hadlerinin etkisini yansıttığı değerlendirilerek “fiyat etkisi” olarak adlandırılmıştır. Grafik 11 – Dış Ticaret Dengesi ve Fiyat Etkisi (GSYİH’nin yüzdesi olarak, 4 Çeyrek Birikimli) -14 Fiyat Etkisi 1998 Fiyatlarıyla Cari Fiyatlarla Dönem Ortalaması (Cari Fiyatlarla) Dönem Ortalaması (1998 Fiyatlarıyla) -12 -10 -8 -6 -4 -2 0 2014-Ç2 2013-Ç4 2013-Ç2 2012-Ç4 2012-Ç2 2011-Ç4 2011-Ç2 2010-Ç4 2010-Ç2 2009-Ç4 2009-Ç2 2008-Ç4 2008-Ç2 2007-Ç4 2007-Ç2 2006-Ç4 2006-Ç2 2005-Ç4 2005-Ç2 2004-Ç4 2004-Ç2 2003-Ç4 2003-Ç2 2002-Ç4 2002-Ç2 2001-Ç4 2001-Ç2 2000-Ç4 2000-Ç2 1999-Ç4 1999-Ç2 1998-Ç4 2 Kaynak: TÜİK Baz yılı olarak alınan 1998 yılında dış ticaret açığı yurtiçi gelirin ortalama yüzde 7,1’ine karşılık gelirken, bu oran 2014 yılının ikinci çeyreğinde cari fiyatlarla (sabit fiyatlarla) dört çeyreklik hareketli ortalama olarak yüzde 11,1 (yüzde 6,2) olmuştur (Grafik 11). Bu yaklaşık olarak 4,9 puanlık fiyat etkisine karşılık gelmektedir. Çalışmaya konu olan dönemin tamamına bakıldığında ise cari dış ticaret açığı GSYİH’nin ortalama yüzde 8,8’i şeklinde bulunmaktadır. Aynı oran 1998 fiyatları ile hesaplandığında yüzde 6,2 olmakta ve bu da yaklaşık ortalama 2,6 puanlık bir fiyat etkisinin varlığına işaret etmektedir. Fiyat değişimlerinin dış ticaret dengesine olumsuz etki yaptığı iki farklı dönemden bahsedilebilir. İlk dönem olarak adlandırabileceğimiz 2001Ç2-2009Ç4 döneminde fiyatların dış ticaret dengesi üzerinde bozucu fakat zaman içerisinde fazla değişmeyen bir etkisi not için doğrudan alakalı olan, Türkiye’de 1980-2005 dönemini kapsayan ham petrol ithalatı talebi için kısa ve uzun vadeli fiyat esnekliklerini sırasıyla 0,10 ve 0,18 olarak hesaplamıştır. Ekonomi Notları 8 Sayı: 2014-20 / 03 Aralık 2014 olmuştur. 7 Bu dönemdeki fiyat etkisi ortalama 2,5 puan civarında gerçekleşmiştir. İkinci dönem ise 2010Ç1-2014Ç2 dönemidir. İlk dönemden farklı olarak fiyat etkisi bu dönemde belirgin bir biçimde artış göstermiş ve son çeyrek itibarıyla 4,6 puan olarak gerçekleşmiştir. Ortalama fiyat etkisi ikinci dönemde ilk dönem ortalamasının yaklaşık 1,9 puan üzerinde yüzde 4,4 olmuştur. Küresel finansal kriz sırasında Türkiye ekonomisinde de önemli bir ekonomik aktivite daralması yaşanmış ve bu süreçte cari fiyatlarla ölçülen dış ticaret açığı yurtiçi gelirin yüzde 6’sına kadar gerilemiştir (Grafik 11). Kriz sonrasında Türkiye ekonomisinde ciddi bir toparlanma süreci başlamış ve süreçte dış açık çok hızlı bir şekilde artarak tarihi yüksek seviyelere gelmiştir. Dış açıktaki yüksek seviye hem finansman kalitesini kriz öncesi döneme göre azaltıcı hem de ani duruş riski oluşturması nedenleri ile finansal istikrarı bozucu yönde etki edebilecektir. 2010 yılı sonunda TCMB dış açıktaki artış, kredi büyümesinde gözlenen aşırı hızlanma ve Türk lirasındaki değerlenme sonucunda ortaya çıkan finansal riskleri azaltmak için yeni bir politika çerçevesi geliştirmiştir (Başçı ve Kara (2011) ve Aysan vd. (2014)). Aynı dönemde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) gibi kurumların da aldığı tedbirlerin katkısı ile kredi büyüme hızları azalmaya başlamış ve dış açıkta düşüşler gözlenmiştir. 2010 yılı sonundan itibaren alınan tedbirlerin dış denge üzerindeki etkileri incelendiğinde dış ticaret hadleri değişimlerine bağlı olarak reel ve cari gelişmelerde farklılıklar oluştuğu gözlenmektedir. Alınan önlemler sayesinde reel dış açık 2012 yılı içinde küresel finans krizi sonrasındaki en düşük değerine gerilemiştir. Reel dış açıktaki bu iyileşmenin küresel kriz döneminin aksine yurtiçi gelirde herhangi bir azalma olmadan gerçekleşmesi uygulanan politikaların ekonomide dengelenmeye başarıyla katkı sağladığını göstermektedir. 2014 ikinci çeyreği itibarıyla reel dış açık yüzde 6,5 olarak gerçekleşmiş ve 1998 sonrası dönem ortalaması olan yüzde 6,2 oranına yakın gerçekleşmiştir (Grafik 11). Cari fiyatlarla bakıldığında ise dış açıkta bir iyileşme görülmesine rağmen yüksek seviyelerin halen devam ettiği gözlenmektedir. 2014 ikinci çeyreği itibarıyla yüzde 11,1 seviyesinde gerçekleşen cari dış açık 1998 sonrası dönem ortalaması olan yüzde 8,8 oranının üzerinde bulunmaktadır. Cari ve reel fiyatlarla gözlenen dış açıktaki bu ayrışma, iş çevrimlerini kontrol eden önlemlerin dış açığı kontrol altına almada ciddi sonuçlar doğurduğu, fakat kalıcı dış ticaret haddi bozulmalarına karşın dış açığın makul seviyelere getirilmesi için orta ve uzun vadeli politika önlemlerinin çok önemli olduğunu ortaya koymaktadır. 7 Dış ticaret haddinde gözlemlenen ilk büyük düşüşün (1999 yılı ilk çeyreğinden 2001 yılı ilk çeyreğine kadar) sona ermesinden sonra başlayan ve ikinci en büyük düşüşün başlamasından önceki çeyreğe (2009 yılı dördüncü çeyreği) kadar süren dönem ilk dönem olarak adlandırılmıştır (Bakınız Grafik 7). Ekonomi Notları 9 Sayı: 2014-20 / 03 Aralık 2014 Dış açığı azaltmak amacına yönelik politikaların dış ticaret haddindeki gelişmeleri dikkate alması verimli ve etkili önlemler alınmasına yardımcı olacaktır. Dış ticaret hadlerinde temelde 2000’li ve 2010’lu yılların başında gözlenen iki kademeli bozulmanın kaynakları incelendiğinde hem ihracat fiyatı hem de ithalat fiyatı kaynaklı faktörler olduğu gözlenmektedir. Bu dönemde ihracat fiyatları genel olarak milli gelir ve ithalat fiyatlarına göre düşüş sergilemiştir (Grafik 5 ve 7). Bir başka deyişle ekonomide üretilen veya ithal edilen ürünler sepetine nazaran fiyatları göreli olarak azalan bir ürünler sepetini Türkiye ihraç etmektedir. Bu çerçevede ihraç edilen ürünlerin fiyatlama gücünü artıracak, ürün sepetini daha yüksek fiyatlı ürünleri kapsayacak şekilde genişletecek ve ihracatta daha yüksek katma değerli ürünlere geçişi destekleyecek politikalar önem taşımaktadır. Aynı dönemde enerji fiyatlarındaki artış ithalat fiyatlarının yükselmesine neden olan önemli bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. Enerji ürünleri talebinin genellikle kısa vadede fiyat esnekliklerinin düşük olması, enerji fiyatlarındaki değişimlerin hızlı bir şekilde cari dış açığa yansımasına neden olmaktadır. Bu çerçevede oluşturulacak enerji politikaları ile enerji kullanım verimliliğinin artırılması ve dış açığa neden olmayacak şekilde yurt içi kaynaklı enerji üretiminin artırılması önem taşımaktadır. 4. Sonuç İhracat ve ithalat fiyatları dış ticaret gelişmeleri açısından önem taşıyan değişkenlerdir. Bu iki fiyatın oranı olan dış ticaret haddinde Türkiye 2000’li ve 2010’lu yıllarda iki kademe şeklinde ciddi oranda düşüşler yaşamıştır. Özellikle küresel finans krizi sonrasında dış açıkta yaşanan artışta dış ticaret hadlerindeki bozulma etkili olmuştur. Dış açık 2011 yılı içinde tarihi yüksek değerlere ulaşmış ve Türkiye ekonomisi üzerinde önemli bir finansal risk faktörü olarak ortaya çıkmıştır. TCMB 2010 yılı sonunda finansal istikrarı da içeren bir politika çerçevesi tasarlamış ve diğer ekonomi kurumlarının aldığı önlemlerin de katkısı ile dış ticarette bir dengelenme yaşanmıştır. Özellikle reel olarak bakıldığında ciddi bir dengelenme yaşandığı ve reel dış açığın 2014 yılı ilk yarısında dönem ortalamasına kadar gerilediği görülmektedir. Fakat fiyat değişiklikleri de dikkate alınarak bakıldığında, yaşanan reel dengelenmeye ve cari dış açığın azalma kaydetmesine rağmen görece yüksek seviyesini koruduğu ve 2014 yılı ikinci çeyreği itibarıyla dönem ortalamasının üzerinde olduğu gözlenmektedir. Bu farklılaşmada ithalat fiyatlarının ihracat fiyatlarına göre daha hızlı bir artış göstermesi sonucu dış ticaret haddinin bozulması önemli bir rol oynamıştır. Son dönemlerde gerek ihracat gerekse de ithalat fiyatlarındaki değişimlerin petrol fiyat artışlarıyla eş hareket ettiği fakat ithalat fiyatlarının daha yüksek oranda yükseldiği görülmektedir. Bu bağlamda dış açığın kalıcı olarak daha makul düzeylere indirilmesi için ihraç ürünlerinde fiyatlama gücünü artırıcı, Ekonomi Notları 10 Sayı: 2014-20 / 03 Aralık 2014 enerji üretiminde yurt içi kaynakların kullanıldığı yöntemleri teşvik edici ve enerji verimliliğini yükseltici politikaların önem taşıdığı ortaya çıkmaktadır. Kaynakça Altınay, Galip (2007), “Short-run and Long-run Elasticities of Import Demand For Crude Oil in Turkey”, Energy Policy, 35 (11), 5829-5835. Aysan, Ahmet Faruk; Salih Fendoğlu ve Mustafa Kılınç (2014), “Managing Short-Term Capital Flows in New Central Banking: Unconventional Monetary Policy Framework in Turkey”, TCMB Çalışma Tebliği, No. 14/03. Başçı, Erdem ve Hakan Kara (2011), “Finansal İstikrar ve Para Politikası”, TCMB Çalışma Tebliği, No. 11/08. Cooper, John (2003), “Price Elasticity of Demand For Crude Oil: Estimates for 23 Countries”, OPEC Review, 27 (1), 1-8. Mendoza, Enrique (1995), “The Terms of Trade, the Real Exchange Rate, and Economic Fluctuations.” International Economic Review, 36 (1), 101-37. Otto, Glenn (2003), “Terms of Trade Shocks and the Balance of Trade: There is a HarbergerLaursen-Metzler Effect”, Journal of International Money and Finance, 22 (2), 155-184. Yükseler, Zafer (2007), “Dış Ticaret Hadlerindeki Değişimin Cari İşlemler Dengesi ve GSYİH Üzerine Etkileri (1987-2006)”, www.researchgate.net. Ekonomi Notları, ekonomik gelişmelere dair tartışmalara zamanlı bir katkıda bulunmak ve TCMB bünyesinde Türkiye ekonomisi ve para politikası üzerine yapılan çalışmaların sonuçlarını kamuoyuyla paylaşmak amacıyla hazırlanan bir yayındır. Burada sunulan görüşler tamamıyla yazarlara aittir, dolayısıyla TCMB’nin ya da çalışanlarının görüşlerini temsil etmeyebilir. Burada yer alan metnin tamamının başka bir yerde yayımlanabilmesi için TCMB’den yazılı izin alınması gerekmektedir. Görüş ve öneriler için: Editör, Ekonomi Notları, TCMB İdare Merkezi, İstiklal Cad, No: 10, Kat:15, 06100, Ulus/Ankara/Türkiye. E-mail: [email protected] Ekonomi Notları 11