Bir Teknolojik Panoptikon Örneği Olarak Büyük Veri

advertisement
T.C.
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
REKLAM VE TANITIM ANABİLİM DALI
BİR TEKNOLOJİK PANOPTİKON ÖRNEĞİ OLARAK BÜYÜK VERİ
YÜKSEK LİSANS ÇALIŞMASI
Ethem Özgüven
İbrahim Kicir
Danışman
Doç. Dr. Gözde Yılmaz
İstanbul
Mayıs 2016
GİRİŞ
Tarih boyunca her ne kadar şekli ve araçları değişse de gözetim olgusu, egemen sınıfın
varlığını yeniden üretebilmesinin önemli araçlarından birisi olarak insanlık tarihi içinde
varlığını sürekli korumuştur. Fakat gözetimin sistematik bir şekilde hayatın tüm alanına
yayılması, gözetim toplumu da denilen bireylerin tüm hayatlarının detaylı şekilde kayıt altına
alındığı bütünsel bir gözetim türünün ortaya çıkması modern zamanlara denk düşer. Gözetim
toplumu kavramı, modern dünyada bütün yaşam tarzımızın gözetim ile kaplandığına dikkat
çeker.
Enformasyon teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte işlenemeyecek kadar büyük bir
kapasitede ortaya çıkan dev veri birikimi Büyük Veri olarak adlandırılmıştır. Gündelik
hayatın dijitalleşmesiyle birlikte, neredeyse yapılan her eylem neticesinde geride dijital izler
bırakmakta ve büyük veriye katkıda bulunmaktayız. Zamanı geldiğinde kullanılmak üzere
devletler ve kar amacı güden işletmeler tarafından depolanan bu dev veri birikimi bireyler
üzerindeki gözetim ve denetim mekanizmasını her geçen gün daha da artırmaktadır. Günümüz
modern ötesi toplumlarında enformasyon teknolojileri; internette ziyaret edilen web sitelerinin
izlenmesi, elektronik postaların okunması, akıllı kartlar yoluyla ekonomik işlemlerin denetim
altına alınması ve bu yolla çıkarılan tüketici profillerinin veri bankasında depolanması,
şehirlerin ve işlek alanların kameralarla donatılması vb . yöntemlerle “iktidarın gözünü”
hayatın her alanında baskın bir şekilde hissettirmektedir.
Bu çalışmada Büyük Veri kavramına genel bir açıklama getirerek, büyük verinin
Bentham’ın mimari açıdan ele aldığı, Foucault’un kuramlaştırdığı Panoptikon sisteminin
modern ve teknolojik bir versiyonu olduğunu gözler önüne sermeye çalışacağız.
BÜYÜK VERİYE GENEL BİR BAKIŞ
Bir varlık olarak büyük veri, genellikle geleneksel veri tabanı ve yazılım teknikleriyle
işlenemeyen bilgi hacimlerini kapsar. Toplandığı kaynak bakımından pek çoğu içsel
kaynaklardan edinilmesine karşın bazı bölümleri dışsal kaynaklardan elde edilir. Tipik olarak
yapılandırılmış (ilişkisel veri tabanları, tablolar ve maki-neler), yarı yapılandırılmış (XML,
HTML uzantılı metinler) ve yapılandırılmamış verilerden (e-posta, yazılı ve sözlü mesajlar)
toplanır (Narayanan, 2014. akt. Demirtaş, B.& Argan, M, 2015).
1
Büyük veri; toplumsal medya paylaşımları, ağ günlükleri, bloglar, fotoğraf, video, log
dosyaları vb. gibi değişik kaynaklardan toparlanan tüm verinin, anlamlı ve işlenebilir biçime
dönüştürülmüş biçimine denir. Olageldiği gibi, ilişkisel veri tabanlarında tutulan yapısal
verinin dışında kalan, son dönemlere dek çok da kullanılmayan, yapısal olmayan veri
yığınıdır. Büyük veri; web sunucularının logları, internet istatistikleri, sosyal medya yayınları,
bloglar, mikrobloglar, iklim algılayıcıları ve benzer sensörlerden gelen bilgiler, GSM
operatörlerinden
elde
edilen
arama
kayıtları
gibi
büyük
sayıda
bilgiden
oluşuyor(https://tr.wikipedia.org/wiki/B%C3%BCy%C3%BCk_veri).
Büyük veri pek çok farklı veriyi bir
arada kullanarak karar vermeyi
gerektiren bir uygulamadır. Şekil 1,
büyük veri ile ilgili kullanılan belli
başlı veri türlerini göstermektedir.
Tüm bu veri kaynakları karşılıklı
yarara
dayalı
ilişkilerin
geliştirilmesi, insan davranış ve
duygularının
anlaşılması
öngörülmesi
ve
gerçekleşen
koymak için kullanılmaktadır(Demirtaş, B.& Argan, M., 2015).
2
veya
kişilerarasında
ilişkileri
ortaya
Geleneksel veri ile büyük veri arasında verinin standartlaştırılması, verinin fiziksel bakımdan
merkezilik düzeyi ve verinin stoklanması veya saklanması bakımından oldukça büyük
farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıkları gösteren Tablo 1’den de anlaşılabileceği gibi,
büyük veri ile geleneksel veri arasında işletmeleri paradigma dönüşümüne götürebilecek
düzeyde farklılıklar bulunmaktadır (a.g.e).
Büyük Veri Devrimi
İşleme gücü ve veri depolamanın birkaç yıl öncesine kadar çok pahalı olması bu tür
yeniliklerin ortaya çıkmasını zorlaştırmaktaydı. Ancak gerek teknolojinin gelişmesi gerekse
zihniyet değişikliği veriyi önemli bir ekonomik değeri olan önemli bir iş girdisi şekline
dönüştürmüştür. Bilgisayarlar bundan 50 yıl öncesinde insan hayatına girmiş olmasına
rağmen toplanan veri miktarı ancak bu minvaldeki büyük değişikliklere sebep olacak seviyeye
son birkaç yıl içinde ulaşmıştır. Genom olarak adlandırılan genetik haritamız 2003 yılında
çizilmiş ancak 3 milyar çiftten oluşan halkaların sıralanabilmesi 10 yıl kadar sürmüştür.
Bugün bu sayıdaki DNA’lar sadece bir günde sıralanabilmektedir. ABD’de her gün yaklaşık 7
milyar hisse senedi el değiştirmekte ve bu işlemlerin üçte ikisi devasa verileri analiz
matematiksel
modellere
dayanan
algoritmalar
tarafından
yapılmaktadır(https://tr.wikipedia.org/wiki/B%C3%BCy%C3%BCk_veri).
İnsanlık tarihinde bilgi üretiminin üssel olarak arttığı bazı dönemler bulunmaktadır.
Matbaanın Avrupa’da kullanılmaya başlamasından itibaren birkaç on yıl içinde basılan kitap
sayısı o zamana kadar tüm Avrupa da basılan kitap sayısından daha fazla bir sayıya ulaştı.
Veri işleme ve depolama teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte sadece birkaç yıl içinde
üretilen veri bu zamana kadar üretilen tüm analog ve sayısal verinin birkaç katına
ulaşmaktadır. Daha önceleri veriye ulaşma ve ulaşılsa bile veri işleme vasıtalarındaki
kısıtlardan dolayı tercih edilen “örnekleme” modeli artık yerini tüm verinin analiz edildiği ve
böylece çok daha doğru ve detaylı analizlere ulaşılabilen yeni bir döneme yerini bırakmaya
başlamıştır(a.g.e).
Özellikle sosyal bilimler alanında insanlar arama yaptıkları terimler ya da facebook gibi
sosyal paylaşım sitelerindeki “like” tıklamaları insanların tercihleriyle ilgili önemli ipuçlarını
ortaya koymaktadır. Bu veri özellikle şirketlerin pazarlama stratejilerinde çok önemli bir girdi
olarak yerini almaya başlamıştır. Devasa verilerin artık çok aha etkin bir şekilde işlenebilmesi
ticari hayatın pek çok alanını derinden etkilemiştir. Verilerden elde edilen korelasyonlar
3
Walmart ve Amazon gibi pek çok ülkenin milli hasılasından daha fazla satış yapan şirketlerin
ortaya çıkmasına neden olmuştur. Artık elde edilen ve işlenen veriler ile korelasyon temelli
bir
dünyaya
gidildiği
yönünde
değerlendirmeler
yaygınlık
kazanmaktadır.
Bu
değerlendirmelere göre verilerin kısıtlı olduğu eski zamanlarda bilim adamları teorilere
ihtiyaç duymaktaydı ama günümüzde artık veriler konuşmakta ve teorilere ihtiyaç
bulunmamaktadır. (a.g.e).
Büyük Verinin Boyutları
Hacim (Volume): Hacim, üretilen verinin ne kadar büyük olduğunu ifade et-mekte kullanılır
(a.g.e.). Örneğin, IDC istatistiklerine göre 2020′de ulaşılacak veri miktarı, 2009′un 44 katı
olacaktır. Organizasyonların veri arşivleme, işleme, entegrasyon, saklama vb. teknolojilerinin
bu büyüklükte veri hacmi ile nasıl başa çıkacağının kurgulanması gerekir (Göksu, 2014.akt.
Demirtaş, B.& Argan, M. 2015).
Hız (Velocity): Bu kavram yaratılan verinin hızıyla ilgilidir (Hoy, 2014). Büyük verinin bu
boyutu, yüksek hızdaki bağlantıyı ve geniş bant büyüklüğünü gerektirir (a.g.e.). Büyük
verinin üretilme hızı çok yüksektir ve bu hız gittikçe de artmaktadır. Daha hızlı üreyen veri, o
veriye muhtaç olan işlev sayısının ve çeşitliliğinin de aynı hızda artması sonucunu
doğurmaktadır (a.g.e.).
Çeşitlilik (Variety): Çeşitlilik, toplanan verinin tiplerini ortaya koyarak, verideki homojen
yapının eksikliğini ifade eder (Hoy, 2014.akt. Demirtaş, B.& Argan, M. 2015).
Doğrulama (Verification): Bu bilgi yoğunluğu içinde verinin akışı sırasında “güvenli” olması
da bir diğer bileşendir. Akış sırasında, doğru katmadan, olması gerektiği güvenlik seviyesinde
izlenmesi, doğru kişiler tarafından görünebilir veya gizli kalması gerekir (a.g.e.).
Değer (Value): En önemli bileşen ise verinin bir değer yaratmasıdır. Büyük verinin, veri
üretim ve işleme katmanlarından sonra kurum için artı değer yaratıyor olması gerekir. Karar
verme süreçlerine anlık olarak etki etmesi ve doğru kararın zamanında verilmesi için hazır
olması gerekir. (a.g.e.).
Büyük Veri Yaşam Döngüsü Modelleri
4
Büyük verinin tanımının ardından büyük verinin yaşam döngüsünden bahsedilebilir. Her
varlık yaşar, her varlığın bir hayatı olduğu söylenebilir, bilgisayar dünyasındaki kavramlar da
yaşarlar. Yani hiçbir varlığın tek başına bir kere var olduğunu ve sonsuza kadar var olacağını
söylenemez. Dolayısıyla kavramlar da değişmektedir, değerler değişmektedir. Büyük veri
değeri de değişmektedir ve büyük verinin de bir yaşam döngüsü vardır (Seker, S. E. 2015).
Verinin Yaşam Döngüsü (Data Life Cycle)
İlk anlatılacak olan yaklaşım akademik bir
yaklaşım ve Essex Üniversitesi tarafından
literatüre
kazandırılmış
(Corti,
Eynden,
Bishop, & Woollard, 2014.akt. Seker, S. E.
2015).
Bu yaklaşıma göre, verinin bir yaşam döngüsü
var. Üretilmesi, işlenmesi, analiz edilmesi, bu
verinin
bozulmalara
karşı
saklanılması,
güvenlik açıklarına karşı saklanması veya bu
veriye kimin erişeceği ve verinin tekrar kullanılması gibi giden bir döngüden bahsedilebilir.
Bu aslında verinin yaşam döngüsü olarak görülebilir. Kısaca, verinin üretilmesi aşamasında
(Creating) aslında ihtiyaçların belirlenmesi söz gerekir, veri üretiminin nasıl yönetileceği,
verinin hangi kaynaklardan geleceği esas problemlerdir(Seker, S. E. 2015).
Büyük Veri Yaşam Döngüsü
İkinci olarak EMC firması tarafından hazırlanan Büyük Veri Yaşam Döngüsü (Big Data Life
Cycle) olarak geçen kavramı inceleyeceğiz (Schmarzo, 2012.akt. Seker, S. E. 2015).
Big data life cycle kavramı henüz yeni
ve oturmamış bir kavramdır. Birçok
kişinin kullandığı bu terim, çok farklı
anlamlara
gelebilmektedir.
Yeni
modelde, iş dünyasıyla veri ambarları ve
iş
zekâsı
süreçlerinin
bir
yaşam
döngüsünde bağlanmaktadır. Öncelikle
5
bir iş süreci var ve iş dünyasının belli ihtiyaçları ve sorguları bu modelde ele alınmış. İkinci
adımda veri ambarı (Data Warehouse) süreci işin içine girmektedir. Burada görev yapan veri
bilim insanından bahsedilebilir. Veri bilim insanı, veri ambarının çıkartmış olduğu farklı veri
kaynaklarından topladığı, ön işlendiği ve analiz ettiği sonuçları alır ve bunların üzerinde
kendine
göre
analiz/analitik
modelleri
geliştirir.
Bu
aşamada,
veri
madenciliği
algoritmalarından bahsedilebilir. Belirli tekrarlar, belirli şablonlar yakalanmaya çalışılır.
Sonraki adımda bir iş zekâsı süreci başlar. İş zekâsı sürecinde yeni fikirlerin ortaya çıkması
çok önemlidir. Yani veri bilimcisi açısından baktığınızda, iş zekâsında çıkanlar sadece
rapordan ibarettir ama iş dünyası açısından baktığınızda o raporlar aslında iş dünyasına şekil
veren iş dünyasını bazen komple değiştiren yeni bir sürece sürükleyen yeni fikirler getiren bir
yapıya sahiptir. Ardından bu çıktıların iş dünyasındaki etkilerinin tekrar ölçülmesi, verinin
anlaşılması, kararları etkilemesi, stratejik kararları yönetim sürecini etkilemesi, operasyonel
anlamda çalışanların verimliliğini arttırması, kalitenin arttırılması gibi çok farklı yansımaları
olur ve yeni ihtiyaçlar ortaya çıkar. Bu yeni ihtiyaçlar yeni veri işleme süreçlerini başlatır.
Böylelikle, yeni büyük veri yaşam döngüleri başlar ve büyük veri yaşam döngüsü bu şekilde
dönmeye devam eder (a.g.e.).
Veri Madenciliği Tanımı Ve Amaçları
VM, birleşik verilerdeki gizli bilgileri bulmak ve is uzmanlığını arttırmak amacıyla yapılan
yeni bir karar destek analiz işlemidir. Bazı anahtar kelimeler kullanılarak 4 aşamalı ayrıntılı
VM tanımı şöyledir:
1. VM, bir süreçtir.
2. VM, karar destek araçlarının niteligini yüceltir.
3. VM, gizlenmis bilgileri bulur.
4. VM, is uzmanları için kavrayıs dagıtıcı bir sistemdir.
VM uygulamalarının etkili olabilmesi için gerçekleştirmek zorunda olduğu 3 koşul vardır.
Birincisi, VM, bölüme özgü veri yerine organizasyon çapında veriye ulaşmalıdır.
Organizasyonun verisi, sık sık açık kaynaklı ya da maliyetli verilere eklenmektedir. Bu
şekilde oluşturulan veri tabanı veri ambarı olarak adlandırılmaktadır. Veri entegrasyonu
süresince uygulama, verileri, türetilmiş özellikleri (çift tanımlamaları kaldırarak, eksik
değerleri doldurarak) temizlemektedir. İkinci olarak, bir VM uygulaması veri ambarlarındaki
bilgiyi islemek zorundadır. Son aşamada ise VM islenmiş veriyi karar vermeye imkân verecek
şekilde düzenlemeli ve sunmalıdır (Albayrak, A. S. & Koltan Yılmaz, Ş. 2009).
6
Veri madenciliği, büyük veritabanlarından, çok net olmayan, üstü kapalı, önceden bilinmeyen
ancak potansiyel olarak kullanışlı olabilecek bilginin çıkarılmasıdır. (Erdoğan, Ş. Z., 2004).
Veri madenciliği içinde farklı bir model olarak anlatabileceğimiz metin veri madenciliği
(MVM), çoğunlukla, metin verilerinden bilgi bulmayı hedefleyen otomatikleştirilmiş bir
yöntemdir (J. Mohammad, M.A.,2007). Başka bir model olarak sınıflandırma algoritmaları
büyük veri setlerinden kıymetli bilginin elde edilmesi amacıyla kullanılan Veri Madenciliği
modellerinden en yaygınıdır (Doğan. N.2010). Veri madenciliğinin kullanıldığı alanlardan
birisi de mobil cihazlardır. Mobil cihazlarda kullanılan yazılımlar otonom olmalı ve
kendilerini yapılandırmak gibi elzem kararları verebilmelidirler(Çaycı, A.,2013).
Basit bir tanım yapmak gerekirse veri madenciliği, büyük ölçekli veriler arasından bilgiye
ulaşma, bilgiyi madenleme işidir -(https://tr.wikipedia.org/wiki/Veri_madencili%C4%9Fi).
Şekil 5 (http://image.slidesharecdn.com/bumat2003-111129050126-phpapp01/95/nternetineitimsel-amalar-iin-kullanmn-etkileyen-faktrlerin-veri-madencilii-yntemleriyle-tespiti-7728.jpg?cb=1322543947)
Veri madenciliği için; veriden bilgiye giden süreç olarak tanımlayabiliriz. Tabi bu veri nasıl
bir veri olmalı sorusuna cevap olarak;
1-Şirketin ihtiyacına göre tasarlanmış olması gerekmektedir.
2-Temiz ve kaliteli veri olmalıdır.
3-Tarihsel derinliği olmalıdır(http://datawarehouse.gen.tr/veri-madenciligi-nedir/).
Büyük Veri Ve Pazarlama
7
En büyük veri insanlar tarafından henüz üretilmeyen veridir. Bu söylem büyük verinin
önümüzdeki
yıllarda
ne
kadar
büyük
bir
potansiyele
erişeceğine
işaret
olarak
değerlendirilebilir. Büyük veri özellikle pazarlamacılar için ayrı bir öneme sahiptir. Çünkü
pazarlamacılar, büyük veri ile en çok merak ettikleri soru olan “müşteriler ne ister?” in
cevabına, hiç olmadıkları kadar yakınlar(Demirtaş, B.& Argan, M.,2015).
Büyük Verinin Pazarlamada Kullanılabilirliği
Bu verilerin büyük bir kısmı tüketici tercihlerinin tahmin edilmesini sağlamak ve müşteri
dönüştürme oranları ve gelirleri artırmada etkili olan davranışları görmede kullanılır.
Günümüzde en yeni veri akışlarından biri, uçuş bilgilerinden ilgisiz gibi gözüken ürünlerin
satın alınmasını kapsayan alışveriş verileridir. Tüketici tercihlerinin anlaşılması ve talebin
modellenmesi için bu alışveriş verilerine ihtiyaç vardır(Demirtaş, B.& Argan, M.,2015).
Verilerin dijital bir hale dönüşmesi sayesinde büyük verinin ilgili olduğu önemli pazarlama
alanlarından biri kişiselleştirmedir. Büyük veri, tıklama akım verilerinden ve geçmişteki satın
alma davranışlarından yola çıkarak kişiselleştirilmiş çözümler sunabilmektedir. Vinod
(2013)’a göre bu konudaki belli başlı örnekleri aşağıda sıralanmıştır:
• Aktarmasız pahalı bir uçuşun seçilmesi, bir sonraki otel tercih davranışı konusunda
işletmelere bilgi verir.
• Bir müşterinin doğrudan ve pahalı bir uçuşu seçmesi iş otellerinin bu kişiye yönelmesini
sağlar.
• Müşteri sadece dört veya beş yıldız otel talep ettiğinde; algoritma, düşük fiyat duyarlılığı
temelinde otellerin sıralanarak gösterilmesini sağlar.
• Aynı tatil yerinin bir müşteri tarafından seçilmesi ile tekrarlanan alışveriş, satış yapmak için
bir gün için geçerli olan dinamik bir iskontonun uygulanmasına vesile olur.
• Bir şehirde araba kiralamak için yapılan internet araması sonucu, algoritma ilgili tüketiciye
sadece o şehirle ilgili kampanya konusunda mesaj gönderir.
Tüm bu yarar ve örneklerin yanında Swanson pazarlamacıların büyük veriyi kullanabilme
becerisine ilişkin olarak beş adımlık bir yaklaşımı ortaya koymuştur(a.g.e.).
1. Veri Dağları İş Amaçlarını Gölgelememeli
2. İçerideki Cevher Görmezden Gelinmemeli
3. Tuhaf Örüntüler ve Çıkmazlara Hazırlıklı Olunmalı
8
4. Veri, Mesajı Hedeflemek İçin Kullanılmalı
5. “Küçük Değişiklikler Büyük Sonuçlara Götürebilir” Felsefesi Benimsenmeli(a.g.e.).
Büyük Verinin Pazarlamada Kullanımına İlişkin Örnekler
eBay: eBay CMO’u Richelle Parham’ın yaptığı en büyük yeniliklerden biri, eBay’e “feed” ,
yani besleme ve “follow” yani Twitter’daki gibi belli kategorileri takip etme olanağı
getirmesidir. Kullanıcılar eBay’de “takip ettikleri” kategorileri seçtikten sonra, “the feed”
ekranında bu kategorilere ait yeni ürünleri takip edebilmektedirler (www.mashable.com,
Erişim Tarihi: 2 Ekim 2014.akt. Demirtaş, B.& Argan, M.,2015).
Amazon: Amazon’un pazarlama genel müdür yardımcısı Neil Lindsay’in söyle-diğine göre,
Amazon TV reklâmları vermektense, ağızdan ağıza pazarlama yön-temini takip etmeyi tercih
etmektedir. Bu yüzden de reklamlar yerine, kendi ürünü olan amazon.com’a yatırım
yapmaktadır. Bu yatırımın da en önemli kalemlerinden biri, büyük veri ile ilgili olanıdır
(www.mashable.com, Erişim Tarihi: 2 Ekim 2014. Akt. Demirtaş, B.& Argan, M.,2015).
General Electric (GE): GE’nin büyük veri yatırımlarıyla, müşterilere ürünleri hakkında tercih
yapmak konusunda birçok görsel veri sunabilmektedir. Bu da pazarlamacıların işini büyük
ölçüde kolaylaştırmaktadır (visualization.geblogs.com, Erişim Tarihi: 13 Nisan 2014.akt.
Demirtaş, B.& Argan, M.,2015).
Netflix: Netflix, Amerika’daki İnternet üzerinden TV izleme olanağı sağlayan şirketlerden
biridir. Diğer şirketlerden farkını açıkça ortaya koyan “tavsiye” algoritmaları, gerçek zamanlı
olarak
daha
iyi
bir
deneyim
için
müşteri
aksiyonlarına
dönüşmektedir
(www.mashable.com.akt. Demirtaş, B.& Argan, M.,2015).
Wal-Mart: Wal-Mart, e-ticaret alanını geliştirmek için, büyük veri üzerine Silikon vadisinde
yepyeni bir ekip kuran şirketlerden biridir. Ekibin ismi ise; @Walmart-Labs. Ekip Polaris
isimli bir semantik arama motoru geliştirmiştir ve bu arama motoru sayesinde satışları
arttırmak amacıyla insanların neyi neden aradığını analiz etmeye çalışmaktadırlar
(www.walmartlabs.com, Erişim Tarihi: 2 Ekim 2014.akt. Demirtaş, B.& Argan, M.,2015).
BİR TEKNOLOJİK PANOPTİKON ÖRNEĞİ OLARAK BÜYÜK VERİ
9
Gözetim Kavramı
Fransızcada “bakarak olmak” anlamına gelen “surveiller” fiilinden türetilen gözetim,
boş merakın çok ötesinde belli insan davranışlarının dikkate alındığı sistematik bir süreci
ifade etmektedir. Lyon (2013: 31), gözetimi etkileme, yönetme, koruma, yönlendirme gibi
amaçlarla kişisel enformasyona dönük odaklı ilgi olarak tanımlamaktadır. Kavrama yönelik
doğru bir bakış açışı geliştirebilmek için dikkat edilmesi gereken en önemli husus; ilk bakışta
görmeye dayalı eylemi çağrıştırsa da anlam olarak görmeden bağımsız bir dizi başka eyleme
de göndermede bulunmasıdır.
Bu bağlamda, gözetim kavramı iki farklı anlamda tartışmaya açılabilir: Birinci
anlamıyla
gözetim,
hakkında
toplandığı
bireylerin
davranışlarını
yönetmek
üzere
kullanılabilen şifrelenmiş bilgi birikimini(kayda dayanan gözetim) ifade ederken; ikinci
anlamıyla, bazı bireylerin davranışlarının bunlar üzerinde otorite kuran diğer bazı bireyler
tarafından doğrudan izlenmesini (görmeye dayanan gözetim) içerir (aktaran Tümurtürkan,
2010: 4)
Kayda dayanan gözetim bir tür depolama işlemine dayanır, yani bilgilerin
depolanması, saklanması ve tekrar işlenmesini içerir. İzlemeye(görmeye) dayanan gözetim
ise, görme ve göz ile yakından ilişkilidir. Görmeye dayalı bu üstünlük gerçeği, kesinliği,
tasarımlamayı, düşünmeyi, yorumlamayı, bilgiyi, egemenliği, gücü ve iktidarı içerir (Dolgun,
2008: 30) Günümüz toplumların hem kayda dayanan hem de görmeye dayanan gözetim türü
iç içe geçmiş bir şekilde ve aynı derecede önem taşıyarak kullanılmaktadır. Teknolojik
gelişmelerle birlikte bu iki gözetim türü arasındaki ayrım her geçen gün silikleşmektedir.
Görmeye dayalı gözetim tek başına yeterli bir gözetim türü değildir. Modern devletler
içinde iktidar yapıları kendi gücünün sürekliliği ve etkililiği için bireyler hakkında bilgi
depolayarak onları izler. Gözetim olgusu, egemen olanın iktidarını sağlama çabasının bir
ürünüdür. Bu nedenle gözetim hem toplumsal denetim hem de iktidar ve egemenlik
ilişkileriyle doğrudan ilişkilidir.
Gözetimin Tarihsel Süreçteki Değişimi
Tarih boyunca her ne kadar şekli ve araçları değişse de gözetim olgusu, egemen sınıfın
varlığını yeniden üretebilmesinin önemli araçlarından birisi olarak insanlık tarihi içinde
10
varlığını sürekli korumuştur. Tarihin ilk dönemlerinden itibaren gözetim faaliyetlerini üç
evrede sınıflandırmak mümkündür (Dolgun, 2008: 16-17).
Pastoral Gözetim: Gözetim faaliyetlerinden ilki, ilkel toplulukları, yerleşik
uygarlıkları, göçebe toplumları, askeri devletleri, feodal beylikleri, kilise ve imparatorlukları
kapsayan pastoral gözetim türüdür. Bu dönemdeki gözetim faaliyetleri; sulama kanalları ile
tarıma dayalı büyük ölçekli kamu faaliyetleri içindeki iş gücünü denetlemek, vergi toplamak
amacıyla toplulukla ilgili kayıtlara sahip olmak, göçebe hayatı kontrol altında tutmak,
savaşlara hazır olmak için asker sayısını belirlemek ve monarşik yapı ile mevcut iktidarı
desteklemek için nüfusu kayıt altında tutmak gibi amaçlar taşımıştır.
Teknik Gözetim: İkinci gözetim türü ise modern toplumların ortaya çıkmasıyla
gelişmiş ve teknik gözetim olarak adlandırılmıştır. Bu gözetim türü, ulus devletlerin ortaya
çıkmasıyla birlikte devletlerin var olan iktidarlarını sağlamlaştırmak ve toplumsal denetimi
sağlamak amacı taşımıştır. Bu dönemde, toplumsal yaşamın sistematik olarak denetimi söz
konusu olmuştur. Teknik gözetim faaliyetlerinin temel unsurları; devlet idaresi. Bürokratik
yapılanma, ulus devleti iç ve dış tehlikelere karşı koruma güdüsü, askeri örgütlenmeler, sanayi
kentleri ve kapitalist işletme sayısındaki artışlardır. Bu gözetimin karakteristik özelliğini
kamusal alanda bürokrasi, üretim alanında ise bilimsel yönetim ilkeleri oluşturmuştur.
Enformatik Gözetim: Günümüz toplumlarındaki güncel gözetim faaliyetlerini
anlatan ve gündelik yaşamı hem kitlesel hem de bireysel açıdan gözetleyen gözetim türü ise
enformatik gözetim olarak adlandırılır. Enformasyon teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte,
ortaya çıkan bu gözetim türü, egemen sınıflara ve iktidara meşru bir bilgi kaynağı sunarak,
telefonların dinlenmesi, bilgisayar, internet ve uydu teknolojilerinden beslenir. Bu teknolojiler
hızlı bir şekilde gelişmeye devam etmekte ve içine biyo-teknolojileri de almaktadır.
Modern Gözetimin Ortaya Çıkması
Yukarıda detaylı şekilde açıklanan gözetimin tarihsel sürecinden anlaşılacağı üzere
gözetim olgusu insanlık tarihi boyunca süregelmiştir. Fakat gözetimin sistematik bir şekilde
hayatın tüm alanına yayılması, gözetim toplumu da denilen bireylerin tüm hayatlarının detaylı
11
şekilde kayıt altına alındığı bütünsel bir gözetim türünün ortaya çıkması modern zamanlara
denk düşer. Gözetim toplumu kavramı, modern dünyada bütün yaşam tarzımızın gözetim ile
kaplandığına dikkat çeker. Bu görüşe göre üzerimizdeki göz her yerdedir, her andadır ve
kaçınılmazdır. Her birinde kişi dışı yapı tarafından ayrı ayrı kişisel kayıtların tutulduğu
seçmen kaydı, vergi dosyası, hasta öz geçmişi gibi özel bağlamlarda bir kez kayda geçen
veriler gündelik hayatın her alanına yayılır. Yolculuk ederken, yemek yerken, alışveriş
yaparken, telefon görüşmesi yaparken, çalışırken, sokakta yürürken, spor salonunda egzersiz
yaparken bir takım denetimler meydana gelir, bir takım kayıtlar tutulur, bir takım görüntüler
çekilir (Lyon, 2013: 45)
Modern gözetimi olgusunun ortaya çıkmasının kapitalizmin gelişmesiyle paralellik
gösterdiğini görmekteyiz. Marx’a göre, gözetim emek ve sermaye arasındaki mücadelenin bir
unsurudur. Kapitalizmin gelişmesiyle birlikte, üretim kazandığı mekânsal ve teknik yeni
boyut, işgücünü eski yöntemlerle denetlemeyi olanaksız kılmıştır. Ortaya çıkan yeni sistemde,
işçileri mümkün olduğunca düşük ücretle mümkün olan en yüksek verimde çalıştırmak için
burjuvazi işçileri sistematik bir şekilde denetleme ihtiyacı hissetmiştir. Gerek fabrikaların
mimari yapıları gerekse işçiler arasındaki yönetsel hiyerarşi bu amaç doğrultusunda dizayn
edilmiştir.
Max Weber ise rasyonel örgüt modeli olarak gördüğü bürokratik yönetimlerin
özelliklerinden birinin ayrıntılı kayıt ve dosyalama olduğunu söyleyerek, bürokratik devlet
düzeninin birey üzerinde nasıl bir gözetim mekanizması kurduğu üzerinde durur (aktaran
Bozkurt, 2008: 1) Hastaneler, ordular, okullar, ekonomik örgütler, kiliseler, politik örgütler,
bu sistemin işlemesine ve denetim mekanizmasının kurulmasına yardımcı olmaktadır.
Böylelikle gözetime dayalı iktidar ilişkileri, Marx için sınıf ilişkileri ekseninde fabrikalarda,
Webere’e göre de bürokratik iş bölümleri üzerinden modern örgütlerde su yüzüne çıkar
(aktaran Tümurtürkan, 2010: 6).
Gözetim olgusu çeşitli kavramlarla kendini moderniteye eklemlemiştir. Gözetim
sürecini moderniteye eklemleyen, modern gözetim uygulamalarının ortak noktasını oluşturan
başlıklar şunlardır (Lyon, 2013: 46-48):
Rasyonelleştirme:
Standart hale getirilmiş tekniklerin arandığı, aklın toplumsal,
siyasal ve ekonomik hayatın kılavuz olarak değer bulduğu süreci betimler. Gözetim
sistemlerinin modern rasyonelleştirme arayışına dönük özgün boyutunun gerçekten iyi ya da
belki beklenenden de daha iyi işleyip işlemediği tartışmaya açıktır. Gözetim durumunda
kişisel bilgi rasyonelleştirildiğinden, gerilimler kaçınılmazdır.
12
Teknoloji: Örgütsel pratiklerde rasyonelleştirmeyi destekleme ve güçlendirme,
süreçleri hızlandırma amacıyla bilim ve teknolojiden yararlanılması gözetim alanlarında
ziyadesiyle görünür. Neredeyse tamamı yüz yüze gözetimin belli temel enformasyon kaydı
yöntemleriyle geliştirilme meselesinden ibaret olagelen insanlık tarihinde gözetim artık ileri
teknoloji uygulamalarıyla karakterize edilmektedir. Bu uygulamalar gözetim sistemlerine
yedirilirken kimi zaman bu sistemlerin temel karekterinin değiştirilmesine de yardım
etmektedir.
Sınıflandırma: İdare ve denetimi kolaylaştırmak için, grupların işçiler, mahkumlar,
müşteriler vs. gibi doğru sınıflara ayrılması gözetimin de temelini oluşturur. İnsanların nasıl
ayrıştırılacağı, sınıflandırılacağı üzerinde etki gücüne sahip olanlar bu güce sahip
olmayanlardan daha güçlü konumlardadırlar. Bu süreç özellikle günümüz bağlamında,
sınıflandırma işleminin gerçekleştirilmesinde bilgisayar yazılımlarının kullanılmasıyla bir
şekilde tıkanmıştır. Öte yandan bu durum önemli sonuçları olan kodlamanın bir grup ile diğeri
arasındaki farkları nasıl belirlediğine ilişkin soruyu ortaya çıkarır.
Bilgililik: Hayatlarına ilişkin bilgiler mercek altında olan kişilerin farklı bilgililik ve
katılım düzeyleri, gözetimin işleyişinde farklar yaratır. Gözetim en iyi gözetime maruz
kalanların işbirliğiyle işler.
Aciliyet: Bugünün emniyet ve asayiş odaklı dünyasında özellikle 11 Eylül sonrası
gittikçe daha fazla önemli olagelen bu başlık, saplantılı risk önleme ve medya destekli ahlaki
panik olarak adlandırılabilir. Bu durum, mevcut önlemlerle aynı işi görecek olsa bile, her
türden yeni gözetim önleminin kabul edilmesine neden olur. Bazı ulusal kimlik kartı önerileri
bu kategoriye girer.
Panoptikon Kavramı
Çevrede halka halinde bir bina, merkezde bir kule; bu kulenin halkanın iç
cephesine bakan geniş pencereleri vardır. Çevre bina hücrelere bölünmüştür;
bunlardan her biri binanın tüm kalınlığını kat etmektedir. Bunların biri içeri bakan ve
kuleninkilere karşı gelen, diğer de dışarı bakan ve ışığın hücreye girmesine olanak
veren ikişer pencereleri vardır. Bu durumda merkezi kulede tek bir gözetmen ve her
bir hücreye tek bir deli, bir hasta, bir mahkûm, bir işçi veya bir ilkokul çocuğu
kapatmak yeterlidir. Geriden gelen ışık sayesinde, çevre binaların içindeki küçük
13
siluetleri olduğu gibi kavramak mümkündür. Ne kadar kafes varsa, o kadar küçük
tiyatro vardır, bu tiyatrolarda her oyuncu tek başınadır, tamamen bireyselleşmiştir ve
sürekli olarak görülebilir durumdadır. Görülmeden gözetim altında tutmaya olanak
veren düzenleme, sürekli görmeye ve hemen tanımaya olanak veren mekânsal birimler
oluşturmaktadır. Sonuç olarak, hücre ilkesi tersine döndürülmekte veya daha doğrusu
onun üç işlevi –kapatmak, ışıktan yoksun bırakmak ve saklamak- ters yüz edilmektedir;
bunlardan yalnızca birincisi korunmakta ve diğer ikisi kaldırılmaktadır. Tam ışık
altında olma ve bir gözetmenin bakışı, aslında koruyucu olan karanlıktan daha fazla
yakalayıcıdır. Görünürlük bir tuzaktır (Foucault, 1992: 251).
Panoptikon ya da gözetim evi – merkezi bir gözetleme kulesi etrafında bir çok
hücreden oluşan, bir gardiyanın bir çok mahkumu aynı anda denetleyebildiği büyük dairesel
yapı- gerçekte kardeşi Samuel Bentham’ın bir düşüncesi olmasına rağmen genel olarak
Jeremy Bentham’ın adıyla bilinir ve anılır (Pease-Watkin, 2008: 77). Samuel Bentham, 1780
yılında gemi inşaat mühendisi olarak Prens Potemkin adına çalışmak için Rusya’ya gitmiştir.
Bu çalışmaları sırasında Samuel, merkezi denetim ilkesine dayanan ve bu sayede çok sayıda
işçinin denetim altında tutulmasını sağlayan Panoptikonu tasarlar. Kerdeşinin çalışma
planlarına gören Bentham başlangıçta iş gücünü denetleme amacıyla ortaya konulan bu
planları başta hapishane olmak üzere, hastanelerden eğitim kurumlarına çok geniş yelpazede
değişik kurumlarda merkezi gözetimi sağlayacak bir mimari sunmak amacıyla geliştirir.
Bentham bu yapının bir hapishane olarak kullanımına yoğunlaşır ve İngiliz hükümetinin bu
tasarımla ilgilenmesini sağlamak için uzun dönemli bir kampanyaya girişir. Ne var ki yaşadığı
süre boyunca Panoptikonun inşasını göremez.
Aynı anda iki yönde işleyen gözetleme ilkesi –gardiyan mahkumları sürekli gözetim
altında tutar ve insanlar istedikleri zaman gardiyanı gözetleme özgürlüğüne sahiptirBenthamcı ilkeler olan açıklık ve sorumluluğu vurgular. Ayrıca, Panoptikon hapishanesinin
ıslah edici yönü, Bentham’ın önemsediği konular arasında olan insani koşulların yeniden
düzenlenmesini, iyileştirilmesini yansıtır (Pease-Watkin, 2008: 77)
Foucault’nun “insan zekasının tarihinde bir olay”, “siyasi düzlemde bir tür Colombus
yumurtası” gibi önem atfedici betimlemelerde bulunduğu Panoptikonda mahkum görülmekte,
ama görememektedir; bir bilginin nesnesidir, ama asla bir iletişim öznesi olamamaktadır.
Panoptikonun büyük etkisi buradan kaynaklanmaktadır: tutukluda iktidarın otomatik işleyişini
sağlayan bilinçli ve sürekli bir görünebilirlik halini yaratmak. Gözetim altında tutmanın,
14
eylemi itibariyle kesintili olsa bile, sonuçları itibariyle sürekli olmasını sağlamak; bu mimari
aygıtın, iktidarı icra edeninkinden bağımsız bir iktidar ilişkisini yaratan ve destekleyen bir
makine olmasını sağlamak; kısacası tutukluların bizzat kendilerinin de taşıyıcısı oldukları bir
iktidar durumunun içine alınmalarını sağlamak. Bu nedenle Bentham, iktidarın görünür ve bu
varlığının kanıtlanamaz olması ilkesini koymuştur. Tutuklu o an kendine bakılıp bakmadığını
bilmemeli ama bunun her an olabileceğinden kuşkusu olmamalıdır. Panoptikon, görmek
görmek-görülmek çiftini ayırmaya yarayan bir makinedir: çevre halkada tamamen
görünülmekte ama görmek asla mümkün olmamaktadır; merkezi kulede görünülmeden her
şey görülebilmektedir (Foucault, 1992: 252-253).
Foucault, Bentham’ın mimari açıdan ele aldığı Panoptik sistemini, gözetime dayalı
iktidar biçimini açıklamak için tüm toplumu çözümlemek için kullanır. Panoptik hapishane
mimarisinden etkilenerek bakışlara ve görmeye olanak veren tekniklerin nasıl kontrol aracına
dönüştüğünü açıklamaya çalışır. Panoptikon modelini metaforik olarak kullanarak modern
gözetim tekniğine uyarlayan Foucault’ya göre iktidarlar geliştirdikleri göz tekniği ile bireyleri
ve onların bedenlerini kontrol altında tutar ve disipline eder (Tümurtürkan, 2010:8)
Panoptikon asıl olarak denetim altında tutulan işçileri üretken kılmak ve toplumsal
yapı içerisinde suçu engellemek amacıyla tasarlanmıştır, ancak sistem olarak panoptik yapının
temel aldığı suç iktidara karşı işlenen suçtur, yani politik suçtur. Panoptik sistem, sınıflı
toplum içerisinde egemen sınıfın hesabına çalışan sınıfları denetim altında tutar ve şiddet de
kullanarak sistemin çizdiği sınırların içinde tutar. Panoptikon var olan yapının devamını
garantilemeye çalışır. Bu anlamda iktidar, hiçbir zaman suçu ortadan kaldırmak gibi bir
amaca sahip olamaz. Sadece onu kendi belirlediği ve denetlediği sınırlar içerisine kapatmayı
ister, kapitalistik yapıda suçun ortadan kalkması sistemin ortadan kalkmasıyla aynı anlama
gelir.
Gözetim Toplumu ve Bir Teknolojik Panoptikon Olarak Big Data
Günümüz modern ötesi toplumlarında enformasyon teknolojileri; internette ziyaret
edilen web sitelerinin izlenmesi, elektronik postaların okunması, akıllı kartlar yoluyla
ekonomik işlemlerin denetim altına alınması ve bu yolla çıkarılan tüketici profillerinin veri
bankasında depolanması, şehirlerin ve işlek alanların kameralarla donatılması, cep
telefonlarının dinlenmesi, hüküm giyen mahkumların vücutlarına yerleştirilen çiplerle
izlenmesi ve genetik mühendisliği biyo-teknoloji ve beyin dalgaları yoluyla insan vücudu ve
15
beynin içine hükmetmenin mümkün hale gelmesi vb. yöntemlerle iktidarların toplumsal
denetim ve gözetim güçlerini en üst noktaya çıkarmaktadırlar (Dolgun, 2008: 14). Böylelikle
kişilerin gerek kamusal gerekse özel alan içinde gündelik yaşamları ve toplumsal ilişkileri
elektronik gözler tarafından sürekli izlenir hale gelmiştir (Tümurtürkan, 2010:7).
Bentham’ın mimari açıdan ele aldığı, Foucault’un kuramlaştırdığı Panoptikon
kavramı, teknolojik bir zırha bürünerek hiç olmadığı kadar hayatımızın her alanında kendine
yer edinmiştir. Bilimsel aydınlanmacılığın ve onun aklının kapitalist sistemi yeniden
üretebilmek için araçsallaştırılmasıyla ortaya çıkan teknolojilerden güç alan Panoptik
sistemden kaçabilmek hiç olmadığı kadar zordur artık. Gündelik hayatta gerçekleştirdiği
eylemlerin bir çoğunun dijitalleşmesiyle birlikte modern insan, attığı her adımda gerisinde
dijital izler bırakır hale gelmiştir. Alışveriş tercihlerimizden ödeme şekillerimize, girdiğimiz
sitelerden dinlediğimiz şarkılara, geçirdiğimiz hastalıklardan ilaç tercihlerimize, telefon
konuşmalarımızdan gönderdiğimiz e-postalara kadar çok geniş bir yelpazede kişisel veri,
büyük veri kavramsallaştırması altında hükümetler ve verilerin işlenmesinden ticari rant
sağlayan kuruluşlar tarafından depolanıp, analiz edilip ve yeri geldiğinde sunuculardan
çekilerek kullanılmaktadır.
Ortaya çıkan bu yeni Panoptik sistemde iktidarın görünmeden gözetleyen yapısı bür
tür mistifikasyon yaratır. İktidarı bir fetişe dönüştürür, toplum için ulaşılmaz, parçalanmaz,
kutsal bir yapı olarak yansıtılan iktidarın kendisini koruması sürecine yardımcı olur. Devlete
iliştirilen, merkezsizlik, görünmezlik, sızdırmazlık gibi tanrısal özellikler iktidarın toplum
tarafından içselleştirilmesine neden olur. Toplum üzerinde kurulan bu ideolojik hegemonya,
toplumu tek tipleştirir. Toplumsal tek tipleşme, tüm toplumu iktidarın rahatlıkla gözetim
altında tutabileceği ve çoğunlukla toplumsal öznelerin birbirlerinin gardiyanları haline
getirildiği bir toplumsal akıl tutulması durumudur. Toplumsal yaşam alanı, böylelikle herkes
için bir hapishaneye dönüşmüş olur, herkes gözetlenmekte ve bunun yanında ötekileri
gözetlemektedir. Her şeyi bilen (omniscience), her yerde olan (omnipresent) ve her şeye gücü
yeten (omnipotent) iktidar giderek bir gerçek haline gelir. İktidarın kurgusu baskı ve rıza ile
toplumun gerçekliği haline getirilir. (Çoban, 2008: 116-120).
Dolgun’a göre (2005: 127), günümüz gözetim toplumunu belirleyen temel
karakteristik özelliklere bakıldığında üç önemli özellik karşımıza çıkar. Bunlardan ilki,
küresel terör eylemlerine karşı geliştirilen ve kamusal güvenliği sağlamak adına kişisel
mahremiyet alanlarını tümüyle ortadan kaldırarak, uygulamaya sokulan gözetim pratikleridir.
Özellikle 11 Eylül saldırılarından sonra dünya genelinde güvenlik tedbirleri en üst düzeyde
16
devreye sokularak küresel gözetim ve denetim mekanizması devreye sokulmuştur. Gözetim
toplumun ikinci karakteristik özelliği ise artan e-devlet ve e-vatandaşlık uygulamalarıdır. Bu
uygulamalarla birlikte idari yapılanma sanal bir anlam kazanmaya başlamıştır. Artık
vatandaşlar devletler nezdinde birkaç rakamın yan yana getirilmesiyle oluşturulan kimlik
numaralarıyla tanımlanmakta, bu da dijital gözetim sistemleriyle mükemmel derecede uyumlu
çalışarak vatandaşların izlenmesini ve denetlenmesini kolaylaştırmaktadır. Üçüncü özellik ise
kapitalist ekonomi içerisinde şekillenen tüketim politikalarıdır. Veri Tabanlı Pazarlama,
Müşteri İlişkileri Yönetimi gibi pazarlama uygulamalarıyla tüketicilerin tüm özellikleri
mercek altına alınmaktadr. Ticari işletmeler promosyon, taksitlendirme vs. gibi cezbedici
tekliflerle tüketicilerin elektronik kartlara olan talebini artırmakta bu da her türlü satın alma
faaliyetinin çok değişik boyutlarda takibini ve denetimini kolaylaştırmaktadır.
SONUÇ
İnsanlık tarihi boyunca sürekli var olagelmiş gözetim kavramı bilgi ve enformasyon
teknolojilerinin gelişmesi ile modern dünyada yeni bir boyut kazanmıştır. Bu alanda
geliştirilen her yeni teknoloji, gündelik ve özel hayatın gözetlenmesini ve kaydedilmesini
daha da kolaylaştırarak toplumsal iktidara, kendini yeniden üretmesi ve varlığını
meşrulaştırması için kritik öneme sahip gözetim ve denetim faaliyetleri için yeni araçlar
sunmaktadır. İktidarın toplumsal hayat içerisindeki gözü her geçen gün daha da büyümüş,
ortaya çıkan bu gözetim toplumu yapısı bir “teknolojik panoptikona” dönüşmüştür.
Ortaya çıkan bu karamsar tabloya rağmen, iktidarın toplumsal pratikler bağlamında
kendisini kesintisiz ve yekpare bir biçimde yeniden üretemeyeceğini unutmadani iktidarın
kurgusuna
rağmen
muhalif
kurgunun
yaşamsallığını
durmaksızın
anlatmak
halen
vazgeçilmemesi gereken insani bir çabadır. İktidarın gözü insanların gözleri üzerinden
yeniden üretilir bu gözler muhalif olmaya başladıklarında iktidarın körleşeceğini unutmamak
gerekir. Toplum kendi geleceğini kendi gözleriyle görmeye başladığında, gözün iktidarı
dağılır. Ütopya gökyüzünde ulaşılmaz bir düş olmaktan kurtulur, tersine insanların yer
yüzünde elleriyle kurdukları ve gözleriyle gördükleri bir gerçeklik halini alır (Çoban, 2008:
137)
17
KAYNAKÇA
Albayrak, A. S. ve Ş. K. Yılmaz. (2009). Veri madenciliği: karar ağacı algoritmaları ve İMKB
verileri üzerine bir araştırma. Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari
Bilimler Fakültesi Dergisi. 14.1, 31-52.
Bentham, J, C. Pease-Watkin, S. Werret, B. Çoban ve Z. Özarslan. (2008). Panoptikon Gözün
İktidarı. İstanbul: Su Yayınları.
Bükey, F. Ö. (2004). Data Mining Applications In Customer Relationship Management And
A Comparatıve: Study In The Bankıng Sector. Marmara Unıversıty Instıtute For
Graduate Studies In Pure And Applied Scıences.
Çaycı, A. (2013). Self-Configuring Data Mining For Ubiquitous Computing. Sabanci
University Electronics Engineering and Computer Science Ph.D. Thesis.
Demirtaş, B. ve M. Argan (2015). Büyük Veri ve Pazarlamadaki Dönüşüm: Kuramsal Bir
Yaklaşım. Pazarlama ve Pazarlama Araştırmaları Dergisi. 15, 1-21.
Doğan, N. (2010). Analysis And Applications Of Data Mining Algorithms. Institute for
Graduate Studies in the Social Sciences in Partial Fulfillment of the Requirements
for the Degree of Master of Arts.
Dolgun, U. (2008). Şeffaf Hapishane Gözetim Toplumu. İstanbul: Ötüken Yayınevi.
Dolgun, U. (2005). İşte Büyük Birader. İstanbul: Hayy Kitap
Erdoğan, Ş. Z. (2004). Veri Madenciliği ve Veri Madenciliğinde Kullanılan K-MEANS
Algoritmasının Öğrenci Veri Tabanında Uygulanması. T.C İstanbul Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Sayısal Yöntemler Bilimdalı
Yüksek Lisans Tezi.
Foucault, M. (1992). Hapishanelerin Doğuşu. M. A. Kılıçbay (çev.). Ankara: İmge Kitapevi.
Mohammad, M. A. (2007). Text Mining: A Burgeoning Quality Improvement Tool. The
Mıddle East Technıcal Unıversıty M.Sc., Department of Scientific Computing.
Kaygulu, M. S. (2009). Supervised Techniquesin Data Mining. Graduate School of Natural
and Applied Sciences of Dokuz Eylül University. Degree of Doctor.
Lyon, D. (2013). Gözetim çalışmaları. A. Toprak (çev.). İstanbul: Kalkedon Yayıncılık.
Şeker, S. E. (2015). Büyük Veri ve Büyük Veri Yaşam Döngüleri. YBS Ansiklopedi. 2.3
Tümurtürkan, M. (2010). Gündelik Hayatın Gözetimi: “Panoptikon Toplumu”. ETHOS:
Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar. 3.2, 1-19.
İnternet Kaynakçası
http://datawarehouse.gen.tr/veri-madenciligi-nedir/. Erişim tarihi: 25.05.2016
18
http://image.slidesharecdn.com/bumat2003-111129050126-phpapp01/95/nternetin-eitimselamalar-iin-kullanmn-etkileyen-faktrlerin-veri-madencilii-yntemleriyle-tespiti-7728.jpg?cb=1322543947. Erişim tarihi: 25.05.2016
http://www.sertacdalgalidere.com/big-data/buyuk-veri-ve-mahremiyet-sorunu/ Erişim tarihi:
25.05.2016
https://tr.wikipedia.org/wiki/B%C3%BCy%C3%BCk_veri. Erişim tarihi: 25.05.2016
https://tr.wikipedia.org/wiki/Veri_madencili%C4%9Fi. Erişim tarihi: 25.05.2016
19
Download