İslamiyet Öncesi Dünyanın Genel Durumu Video Ders

advertisement
İslamiyet Öncesi Dünyanın Genel Durumu Video Ders Anlatımı
Pazar, 10 Temmuz 2011 21:49 - Son Güncelleme Cuma, 27 Kasım 2015 18:28
1.KONU:İSLAMİYETİN DOĞUŞU VE İLK İSLAM DEVLETLERİ
TEMEL KAVRAMLAR
MABET
MECUSİLİK
HANİFLİK
SKOLASTİK
İSLAMİYET
PANAYIR
PUTPERESTLİK
"Bütün dünyanın Müslümanları Allah'ın son peygamberi Hazreti Muhammed'in gösterdiği yolu
takip etmeli ve verdiği talimatlara tam olarak uymalı. Tüm Müslümanlar Hazreti Muhammed'i
örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli. İslamiyetin hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli.
Zira bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilir."
1/7
İslamiyet Öncesi Dünyanın Genel Durumu Video Ders Anlatımı
Pazar, 10 Temmuz 2011 21:49 - Son Güncelleme Cuma, 27 Kasım 2015 18:28
M. Kemal ATATÜRK Ahmet Gürtaş, Atatürk ve Din Eğitimi, s.71
1- İSLAMİYET ÖNCESİ DÜNYANIN GENEL DURUMU
İslamiyetin meydana getirdiği değişimi anlayabilmek için, İslamiyetten önceki dünyanın genel
durumunu bilmek gerekir Bunun için Asya, Avrupa, Afrika kıtalarındaki ve İslam dininin ortaya
çıktığı Arabistan bölgesindeki yaşam biçimleri, devlet yapıları ve dinîdüşünceler incelenmelidir
a. Avrupa
Avrupa, Kavimler Göçü'nün etkisiyle büyük karışıklıklar içindeydi. Fransa'da, Vizigotlarla
Franklar arasındaki savaşlarda binlerce insan ölmüştü. İspanya ve Güney Fransa'da taht
kavgaları hüküm sürmekteydi. İngiltere'yi Anglo Saksonlar istila etmişti. Bu istilalarda binlerce
insan öldürülmüştü. Gotların, Vandalların ve Germenlerin sürekli akınları yüzünden, Avrupa
âdeta bir harabe halindeydi.
Aynı dönemde Macaristan'da devlet kuran Avarlar, Doğu Roma'yla ve barbar kavimlerle
mücadele içerisindeydi.
Avrupalıların büyük çoğunluğu Hristiyandı.Gözlem ve deneyi reddeden skolastik düşüncenin
etkisi ile bilim ve düşünce sınırlandırılmıştı. Kilise farklı anlayışları ortadan kaldırmaya
çalışmıştı. Azınlık durumundaki Yahudilere ve farklı inanç sahiplerine ağır baskılar yapılmıştı
Halk, toplumsal sınıflara bölünmüştü. Geniş halk kitleleri kilise ve toprak sahiplerinin baskısı
altında bulunmaktaydı.
b. Afrika
İslamiyetin doğuşu sırasında Afrika'nın siyasi bakımdan önemli olan bölgeleri, Kuzey Afrika ile
Habeşistan'dı.Afrika'nın kuzey kısımları Doğu Roma'nın egemenliğindeydi. Doğu Roma-Sasani
rekabeti yüzünden Mısır halkı sürekli baskı altında tutulmuştu. Habeşistan'da ise Habeş Krallığı
2/7
İslamiyet Öncesi Dünyanın Genel Durumu Video Ders Anlatımı
Pazar, 10 Temmuz 2011 21:49 - Son Güncelleme Cuma, 27 Kasım 2015 18:28
vardı
Hristiyanlık, bu ülkede IV.yüzyıldan itibaren yayılmaya başlamış ve İmparator Ezana da 320
yılında Hristiyanlığı kabul etmişti. Hristiyanlık, İmparatorluğun resmî dini olmasına rağmen yerli
halkın bir kısmı eski dinleri olan putperestliği sürdürmüştür
c. Asya
Doğu Roma: Kavimler Göçü'nden sonra Roma İmparatorluğu, Doğu ve Batı Roma olmak üzere
ikiye ayrılmıştı (395). Doğu Roma İmparatorluğumun başkenti İstanbul'du.
VI. yüzyılda Jüstinianos (Jüstinyen) Döneminde en parlak devrini yaşayan Doğu Roma'nın
sınırları, doğuda Kafkaslardan batıda Batı Akdeniz havzasına, kuzeyde Balkanlar'dan güneyde
Mısır ve Kuzey Afrika kıyılarına kadar uzanıyordu.
İslamiyetin doğuşu sırasında, Doğu Roma'da Herakleios (Herakliyus) sülalesi iktidardaydı. Doğu
Roma İmparatorluğu batıda Avar ve Slavlarla, doğuda ise Sasanilerle mücadele halindeydi.
Doğu Roma'da halk, sosyal sınıflara ayrılmıştı. Halkın çoğunluğu Kilise ile toprak sahiplerinin
etkisi altında yaşıyorlardı
Doğu Roma, İslamiyetin doğuşu esnasında en güçlü Hristiyan devleti idi.
Sasaniler: Ön Asya'da, Doğu Roma'dan sonra en güçlü devletti.
İslamiyetin doğuşu sırasında Sasaniler, Doğu Roma'yla yaptıkları mücadeleler ve kendi içindeki
taht kavgaları sonucu iyice zayıflamıştı Halk, savaş ve iç karışıklıklar sonucu sıkıntı
içerisindeydi. İran'da esası ateşe tapıcılıkolan Zerdüştlük dini egemendi.
3/7
İslamiyet Öncesi Dünyanın Genel Durumu Video Ders Anlatımı
Pazar, 10 Temmuz 2011 21:49 - Son Güncelleme Cuma, 27 Kasım 2015 18:28
Kök Türkler: Orta Asya'nın en güçlü devletini kuran Kök Türkler, 582 yılında ikiye bölünmüştü.
İslamiyetin doğuşu sırasında Doğu ve Batı Kök Türk devletleri olarak, siyasi varlıklarını
sürdürmekteydiler
Türklerle Araplar arasındaki ilişkiler Cahiliye Dönemi adı verilen İslam öncesi döneme kadar
uzanıyordu. Türkler ve Araplar, Sasani ordusunda görev almış ve ipek yolu üzerinde yaptıkları
ticari faaliyetlerle birbirleriyle karşılaşmışlardı. Türk-Arap ilişkilerine ait ilk bilgiler, cahiliye şiiri
olarak bilinen edebi ürünlerde ve Hz. Muhammed'in bazı sözlerinde görülmüştür
Halk arasında çağdaşı olan diğer toplumlardan farklı olarak kölelik anlayışı ve sosyal sınıf
farklılığı yoktu.
Kök Türkler, Gök Tanrı dinine inanıyorlardı. Kök Türk hanedanları arasında Budizmi
benimseyenler de vardı
Hindistan: Hindistan, Asya'nın güneyinde yer alan büyük biryarımadadır Bölgede çeşitli ırk, din
ve kültürler var olduğundan siyasi birlik sağlanamamış ve güçlü bir devlet kurulamamıştı
Hindistan'da siyasi bir birlik kurulamamasının nedenlerinden biri halkı kesin sınırlarla sosyal
sınıflara ayırmış olan Kast sistemidir
İslamiyetin doğuşu sırasında Hindistan, siyasi olarak Asya kıtası üzerinde etkin bir devlet
konumunda değildi. Hindistan'ın en eski inancı, Veda inanışıdır Bu inanış, tabiata ve tabiat
kuvvetlerine tapınma esasına dayanırdı
Çin: Çin, Güneydoğu Asya'da yer alan büyük bir ülkedir Eski ve köklü bir medeniyet merkezidir
İslamiyetin doğuşu sırasında Çin'de Sui hanedanı egemen durumdaydı. Çinliler Köktürklerle
sürekli mücadele içindeydiler Ülke içinde de taht kavgaları vardı
Halk, sosyal sınıflara ayrılmıştı.Çin'de görülen iki büyük inanış, Taoizm ve Konfüçyüsçülük
inanışlarıdır Bu inançların yanında Çin'de Budizm de yayılmıştı
4/7
İslamiyet Öncesi Dünyanın Genel Durumu Video Ders Anlatımı
Pazar, 10 Temmuz 2011 21:49 - Son Güncelleme Cuma, 27 Kasım 2015 18:28
Japonya: Asya'nın doğusunda Büyük Okyanus'ta birçok ada üzerinde kurulmuş olan ülkedir
İslamiyetin doğuşu sırasında siyasi bir etkinliği yoktu.
Japonlar, Şintoizm inanışına sahiplerdi. Bu din, tabiat kuvvetlerine tapınma esasına
dayanmaktadır. Ayrıca Japonya'da Budizm, Taoizm ve Konfüçyüsçülük inanışları da yayılmıştı.
d .Arap Yarımadası
Asya'nın güneybatısında yer alan Arap Yarımadası'nın en önemli bölgeleri Hicaz, Necid ve
Yemen'dir Yemen tarıma elverişli topraklara sahip bir bölgedir Necid bölgesi ise hayvancılığa
elverişlidir Mekke, Medine ve Taif şehirlerinin bulunduğu Hicaz, özellikle ticaret yollarının geçtiği
önemli bir bölgedir Arabistan'da İslamiyet öncesinde yıldızlara tapınma, putperestlik,Hz.
İbrahim'in dini olan Haniflik inanışı ile Hristiyanlık ve Musevilik gibi inançlarda bulunmaktaydı.
İslamiyetten önce Araplar, kabileler hâlinde yaşarlardı. Kabilelerin başında şeyh denilen reisler
vardı. Kabileler aynı kökten gelen ailelerden oluşurdu. Ailede erkek söz sahibiydi. Erkeklerde
çok eşlilik görülürdü. Kız çocuklarına değer verilmez, kadın miras hakkından yararlanamazdı.
İslamiyet öncesi Arap toplumunda, kabileler arası kan davaları yaygındı. Araplarda halk genel
olarak köleler ve hürler olmak üzere iki gruba ayrılırdı. Köleler sahipleri tarafından alınır, satılır
ve ticaret malı olarak kabul edilirdi.
Arapların şehirde yaşayanlarına medeni, çölde yaşayanına bedevi denilirdi. Bedeviler daha çok
göçebe biçiminde yaşar ve hayvancılıkla uğraşırlardı. Çöl şartlarına dayanıklı olan deve ile
koyun, keçi ve at beslenirdi. Medeniler ise tarım ve ticaretle geçinirlerdi. Tarım, vahalarda
yapılırdı. En önemli tarım ürünü hurma idi.
İslamiyetten önce konuşma ve yazı dili olarak Arapça kullanılırdı. Arap alfabesi Nebatlıların
kullandığı yazıdan yararlanılarak oluşturulmuştu. Arabistan'da ticari ve toplumsal hayatın en
önemli unsuru, belli zamanlarda Mekke ve çevresinde kurulan panayırlardı Bu panayırlardan en
5/7
İslamiyet Öncesi Dünyanın Genel Durumu Video Ders Anlatımı
Pazar, 10 Temmuz 2011 21:49 - Son Güncelleme Cuma, 27 Kasım 2015 18:28
önemlisi ve en büyüğü Mekke civarında kurulan Ukaz Panayın'dır
UKAZ PANAYIRI:
Arabistan'da ticari ve toplumsal hayatın en önemli unsuru, belli zamanlarda Mekke ve
çevresinde kurulan panayırlardı. Bu panayırlar Arapların birbirleriyle savaşmadıkları dört aydan
oluşan Haram Aylan'nda düzenlenirdi. Arap halkının sosyal ve kültürel hayatında önemli
ge­lişmeler sağlayan panayırlarda ticaret, eğlence ve yarışmalar ön plana çıkmıştır. Panayırların
düzenlendiği dönemlerde Araplar Kabe ve putlarını ziyaret ederlerdi. Panayırlarda düzenlenen
yarışmalar kısa süreli de olsa toplumsal barışı ve hoşgörüyü sağlardı. Şiir okuma yarışmaları
Arap edebiyatının gelişmesinde etkili olmuştur. Yarışmada beğenilen şiirler, Kabe'nin duvarına
asılır, yarışmaları kazananlara çeşitli ödüller verilirdi.
Nuri Ünlü, Anahatlarıyla İslam Tarihi, s.35'ten özetlenmiştir.
Mekkeliler kervan ticareti ile de uğraşırlardı Afrika ve Hindistan'dan gelen mallar, kervanlar
aracılığı ile Suriye ve Mısır'a taşındı. Mekke, Medine ve Taif şehirleri, ticaret sayesinde oldukça
zenginleştiler. Ticaretle uğraşanlar, toplumda itibarlı kişiler olarak kabul edilirdi.
BİR GECE
On dört asır evvel, yine böyle bir geceydi Kumdan, ayın ondördü, bir öksüz çıkıverdi! Lakin o ne
hüsrandı ki; hissetmedi gözler; Kaç bin senedir, halbuki bekleşmedelerdi! Nerden görecekler?
Göremezlerdi tabi:
Bir kerre, zuhur ettiği çöl en sapa yerdi; Bir kerre de, ma'mure-i dünya, o zamanlar, Buhranlar
içindeydi, bugünden de beterdi. Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta; Dişsiz mi bir insan, onu
kardeşleri yerdi!
6/7
İslamiyet Öncesi Dünyanın Genel Durumu Video Ders Anlatımı
Pazar, 10 Temmuz 2011 21:49 - Son Güncelleme Cuma, 27 Kasım 2015 18:28
M. ÂkifERSOY, Safahat, s.179'dan alınmıştır.
7/7
Download