Dr. İsmail BAYTAK ANADOLU Hititler Siyasi Durum ve KADEŞ

advertisement
ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-II
4.Ders
Dr. İsmail BAYTAK
ANADOLU
Hititler Siyasi Durum ve KADEŞ
– II.Muvatalli (M.Ö. 1295-1272)
• Kadeş Savaşı
Uluslar arası nitelikte insanlık tarihinin iki büyük devlet
arasındaki en eski savaşı olan
• Tarhuntaşşa
Hattuša’nın Kaškalar tarafından yıkılması ve Mısır
tehlikesinin artması nedeniyle II. Muvatalli
döneminde, başkent Konya kesimindeki
Tarhuntašša’ya taşındı. Bundan dolayı II. Muvatalli
dönemi hakkında bilgilerimiz sınırlıdır.
• Güneydeki artan tehdide karşı çıkabilmek için öncelikle batıdaki
problemlerin halledilmesi gerekliydi. Ancak Arzawa huzursuzdu ve
kuzeybatıda asi uyruk Millawandalı Piyamaradus yine başına
buyruk davranışlar içindeydi. Bu nedenle batıya yapılan sefer
başarıyla sonuçlanmıştır. Uyrukların bağlılığı sağlanmış ve Arzawa
ile kalay yolu arasında önemli bir tampon bölge olan Šeha Nehri
Ülkesi Hitit ülkesine her zamankinden daha sıkı bağlanmıştı.
• Bunun sonucunda, Mısır’dan gelecek bir saldırıda batı
devletlerinden gelen büyük destek kuvvetleri Hitit ordusuna
katılabilecekti.
• Ancak, yine de II. Muvatalli batıyı hala sorun olarak görmektedir.
Kuzeyde Kaška saldırıları sürse de, bunlara karşı az sayıda bölük
yeterli oluyordu
Kadeş Savaşı
• M.Ö. 1274=(1280)
•
•
•
•
Taraflar Mısır – Hitit
Kumandanlar II.Ramses – II. Muwatalli
Güçler 20,000 - 50,000
Kayıplar bilinmiyor
Kadeş Savaşı’nda Ramses
• I. Şuppiluliuma’nın torunu Muvatalli zamanında Hititler bütün
güçlerini Mısır Firavunu II. Ramses’i karşılamak üzere Kuzey
Suriye’de toplamıştı. İki ordu Orontes Irmağı (Asi) yakınlarında
karşılaştı (M. Ö. 1286/72). Savaşı Hititler kazandı ve Kuzey Suriye
üzerindeki denetimlerini sürdürdüler.
A drawing of the reliefs at the Temple of Luxor depicting the Battle of Kadesh.
The bottom register shows Ramesses II single-handedly charging the enemey
KADEŞ SAVAŞIN GELİŞİMİ
Amurru
Tre
e
Amon
Tre
e
Tre
e
Tre
e
Tre
e
Tre
e
Tre
e
Tre
e
Tre
e
Tre
e
Hititler
Tre
e
Tre
e
Ra
Tre
e
Tre
e
T
r
e
Cathedral
e
Tre
e
Ptah
Tre
e
Kades Kalesi
Tre
e
Tre
e
Tre
e
Tre
e
Seth
Orontes
Nehri
Tre
e
Tre
e
• HİTİT ORDUSU
17000 piyade
4500 savaş arabası
Her arabada 3 asker=
13500
17000+13500=
30500 toplam asker
•
MISIR ORDUSU
Amon, Ra, Ptah ve
Seth tümenlerinin her
birinde 5000 piyade ve
arabalı olmak üzere
toplam 20.000 asker
• II. Muvatalli Mısır’ı durdururken, Asur orduları da Mitanni’yi
yendi ve bu devlet Assur’a bağlandı
• Kadeš zaferine karşılık, Hitit orduları doğudan ve hem de
batıdan ciddi tehlike altındaydı. II. Muvatalli öldüğünde, durum
hızla kötüleşti. Tahta, oğlu III. Muršili (Urhi-Tešup) geçti.
III. Muršili(1272-1267)
• III. Muršili, tahtta gözü olduğundan şüphelendiği amcası III.
Hattušili ile mücadeleye girişti. Bu anlaşmazlık Batı Anadolu
topraklarını da etkiledi. Šeha Nehri Ülkesi Hattušili’yi, Mira ve
muhtemelen Ahhiyawa III. Muršili’yi desteklemekteydi. III. Muršili,
amcası tarafından tahttan indirilerek sürgüne yollandı (yak. M. Ö.
1278). Muhtemelen Arzawa ülkeleri Hitit denetimini sarsmak için
bu olaydan yararlanmış olmalıdır .
III. Hattuşili 1267-1237
-Urhi Teşup’u sürerek tahta çıktı.
-MISIR ile II. Ramses (Mısr’ın kralı) ile
-Geciken Kadeş Barış Muahedesi’ni yaptı.
insanlık tarihinin iki süper devlet
arasındaki
ilk barış anlaşmasını gerçekleştirdi
III. Hattušili, Kaška bölgesinde faaliyetler
de bulunmuştur. Bu kral da Hattuša’nın
restorasyonu ile uğraşmıştır.
Nitekim, bu dönemdeki mücadeleler
Hitit metinlerinde anlatılır
• Bu dönemde Suriye’deki durum oldukça ciddi idi. Mısır yenilmişti
ama Assur kralı I. Adad-Nirari Mitanni Ülkesindeki bir
ayaklanmadan yararlanarak Fırat’a kadar olan toprakları eline
geçirmişti. Böylece güneydoğu rotası tehlikeye girmişti. Bu
dönemde Babil’le geçici bir ittifak yapıldı.
Hititler yalnızca kuzeybatıda, kalay yolu üzerindeki
çıkarlarını korumak için çaba harcamışlardır. III. Hattušili’nin
yıllıklarında Lukka ülkeleriyle savaştan da söz edilmektedir.
Bu dönemde Šeha Nehri Ülkesi Hititlere bağlı kalmayı
sürdürmüştür. Muhtemelen Millawanda yeniden Hititlere
bağlanmıştır. Ahhiyawa ile ilişkiler de sürmektedir
• Artan Assur tehlikesi III. Hattušili ve II.
Ramses’i bir araya getirdi. Yapılan
antlaşma ile Kuzey Suriye üzerindeki
Hitit denetimi onaylandı (M. Ö. 1270).
Mısır bu bölge üzerindeki
iddialarından vazgeçti.
• Kadeş Antlaşması Metni : (II. Ramses'le III. Hattuşili arasında)
• “Mısır Memleketi Kralı, Büyük Kral, Kahraman Ra-maşe-şa mai
Amana’nın Hatti memleketlerinin büyük Kralı Hattuşili ile iyi
dostluklarının, kardeşliklerinin ve büyük krallıklarının devamı için
yaptıkları antlaşmadır.
• Bunlar, Mısır memleketi Büyük Kralı, bütün memleketlerin
kahramanı, Mısır memleketi Kralı, Büyük Kral, kahraman Minmuarea’nın oğlu, Mısır memleketi Kralı, Büyük Kral, kahraman Minpahirita’rea’nın torunu, Rea-Maşeşta-Mai Amana’nın, Hatti
memleketi Kralı, Büyük Kral, Murşili’nin oğlu, Büyük Kral, Hatti
memleketi Kralı, kahraman Şuppiluliuma’nın torunu, Büyük Kral,
Hatti memleketi Kralı, kahraman Hattuşili’ye söylediği sözlerdir.
• Aramızda daima olarak iyi kardeşlik ve iyi sulh kurdum. Mısır
memleketi ile Hatti memleketi arasındaki münasebetlerde iyi
kardeşliğin ve iyi sulhun tesisi için şunları söylüyorum: İşte, Mısır
memleketi ile Hatti memleketi arasındaki münasebete gelince,
ezelden beri tanrı onlar arasında düşmanlığa müsaade
etmediğinden antlaşma ebedidir. Büyük Kral, Mısır memleketi
Kralı, Rea-Maşeşa Mai Amana, güneş ve fırtına tanrılarının
münasebeti gibi öyle edebi bir münasebet tesis etti ki, o aralarında
daima düşmanlık yapmağa mani olur.
•
•
•
•
•
•
Mısır memleketi Kralı, büyük Kral Rea-Maşeşa Mai Amana gümüş bir tablet
üzerine kardeşlik Hatti memleketi Kralı, büyük Kral Hattuşili ile bugünden
itibaren aramızda iyi sulh ve iyi bir kardeşlik tesisi için bir muahede yaptı. O
benim kardeşimdir, ben de onun kardeşiyim ve onunla daima sulh
halindeyiz. Bize gelince: Bizim kardeşliğimiz ve sulhumuz evvelce Mısır
memleketi arasındaki sulh ve kardeşlikten daha iyi olacaktır.
Bak, Mısır memleketi Kralı, Büyük Kral Rea-Maşeşa Mai Amana Hatti
memleketi Kralı, Büyük Kral Hattuşili ile sulh ve kardeşlik halindedir.
Bak, Mısır memleketi Kralı Rea-Maşeşa Mai Amana’nın oğulları Hatti
memleketi Kralı, Büyük Kral Hattuşili’nin oğulları ile ve kardeşleri ile sulh ve
dostluk daimidir. Onlar da bizim gibi kardeş ve sulh halindedir.
Mısır memleketiyle Hatti memleketi arasındaki münasebete gelince: Onlar
da bizim gibi daima kardeşlik ve sulh halindedirler.
Mısır memleketi Kralı, büyük Kral Rea-Maşeşa Mai Amana istikbalde her
hangi bir şey almak için Hatti memleketine girmeyecektir. Hatti memleketi
Kralı, Büyük Kral Hattuşili de istikbalde herhangi bir şey almak için Mısır
memleketine girmeyecektir.
Bak Güneş ve Fırtına tanrılarının Mısır memleketi ile Hatti memleketi için
getirmiş oldukları ilahi nizam, onlar arasındaki sulh ve kardeşliktir, düşmanlık
değildir. Bak Mısır memleketi Kralı; Büyük Kral Rea-Maşeşa Mai Amana
bugünden itibaren iyi durumu muhafazada sebat edecektir. İşte Mısır
memleketi Hatti memleketi ile daimi sulh ve kardeşlik halindedir.
• Eğer yabancı bir memlekette bir düşman Hatti memleketine gelirse
ve Hatti memleketi Kralı, Büyük Kral Hattuşili bana “Ona karşı
koymak için bana yardıma gel” diye bir haber gönderirse Mısır
memleketi Kralı, Büyük Kral Rea-Maşeşa Mai Amana piyadesini
süvarisini gönderecek onu öldürecek, Hatti memleketi için ondan
intikam alacak.
• Eğer Hatti memleketi Kralı, Büyük Kral Hattuşili tâbi beylerine
kızarsa, onlar ona karşı bir kusurda bulunursa Mısır memleketi
Kralı Büyük Kral Rea-Maşeşa Mai Amana’ya haber gönderirse
Mısır memleketi Kralı piyadesini ve süvarisini ona gönderir. O
kimlere kızmışsa onları imha eder.
• Eğer dış memleketlerden yabancı bir düşman Mısır Kralı kardeşin
Rea-Maşeşa Mai Amana’ya ve Mısır memleketine karşı gelirse ve
onun kardeşi Hatti memleketi Kralı Hattuşili’ye “Ona karşı koymak
için bana yardıma gel” diye bir haber gönderirse Hatti memleketi
Kralı Hattuşili piyadesini, süvarisini gönderecek ve benim
düşmanımı öldürecek.
• Eğer Mısır Kralı Rea-Maşeşa Mai Amana tâbi beylerden birine
kızarsa, onlar ona karşı birleşirlerse ve ben Hatti Kralı kardeşim
Hattuşili’ye “Haydi” dersem Hatti memleketi Büyük Kralı Hattuşili
piyadelerini ve harb arabalarını gönderecek, o kimlere kızmışsa
onların hepsini mahvedecek.
• Bak, Hatti memleketi Kralı Hattuşili’nin oğlu babası Hattuşili’nin bir
çok senelerinden sonra Hattuşili’nin yerine Hatti memleketi Kralı
olacak. Eğer Hatti memleketinin asilzadeleri ona karşı birleşirlerse
Mısır memleketi Kralı, Büyük Kral Rea-Maşeşa Mai Amana
piyadelerini ve harp arabalarını Hatti memleketinin hatırı için
onlardan intikam almak üzere gönderecek. Hatti memleketinin
Kralının ülkesinde asayişi temin ettikten sonra memleketleri Mısır’a
dönecekler.
• Eğer bir asilzade Hatti memleketinden kaçarsa böyle bir adam
Mısır memleketi Kralı, Büyük Kral Rea Maşeşa Mai Amana’ya iltica
ederse vazifesini yerine getirmek için, ister Hatti memleketi Kralı
Hattuşili’ye ait olsun, ister ayrı bir şehre ait olsun, onu yakalayacak
ve onu Hatti Kralı, Büyük Kral Hattuşili’ye iade edecektir.
• Eğer bir asilzade Mısır memleketi Büyük Kralı Rea-Maşeşa Mai
Amana’dan kaçarsa ve böyle birisi Hatti memleketine, Hatti
memleketi Kralı Büyük Kral Hattuşili’ye gelirse onu yakalayacak,
kardeşi Mısır memleketi Kralı Büyük Kral Rea-Maşeşa Mai
Amana’ya iade edecektir.
• Eğer bir adam veya iki üç adam Hatti memleketinden kaçarsa,
Mısır memleketi Kralı, Büyük Kral Rea-Maşeşa Mai Amana’ya
gelirse Mısır memleketi Kralı Büyük Kral onları yakalayacak ve
kardeşi Hattuşili’ye iade edecek. Mısır Kralı ve Hatti Kralı
kardeştirler, bu sebepten onları bu kabahatleri için şiddetle
cezalandırmasınlar, onların gözlerinden yaş akmasın, bu
şahıslardan karıları ve çocuklarından intikam alınmasın.
IV. Tuthaliya 1237-1209
– IV. Tuthaliya
= parlak bir dönem
• fakat düşmanlar: kuzeydeki Gaşkalar, Assur Kralı
– taht kavgası, kısa süren egemenlik
– ca. M.Ö. 1.200 BC: Hitit çiviyazılı belgeleri sustu,
yalnızca GD Anadolu ve K Suriye’de kurulan küçük
devletlerle Hitit varlığın sürdürüldüğü Geç Hitit
Dönemi başlamış oluyordu
• III. Hattušili’nin oğlu ve ardılı olan IV. Tudhaliya Assur
saldırılarından uzak ve yeterince bakır kaynağı bulabileceği
Kıbrıs’ı, muhtemelen Suriye donanmasının yardımı ile ele geçirdi.
Bu durumu güvence altına almak amacıyla Suriye kıyısındaki
Amurru ile bir antlaşma yapıldı. Bu antlaşmada Amurru ile Assur
arasında her türlü ticari ilişkileri yasaklayan bir madde vardı.
Böylece Hititler güneydoğu ticaret yolu üzerinde bir süre daha
avantajlı pozisyonlarını koruyabildiler
• Kuzeybatıda da benzer baskılar oluşmaktaydı. Šeha Nehri
Ülkesi’nde, muhtemelen Millavanda’dan kaynaklanan ve Ahhiyawa
tarafından desteklenen karışıklıklar yaşanıyordu. IV. Tudhaliya
bölgede başarı kazandıysa da, denetimin elinden çıkmaya
başladığı açıktır. Bu bölgede Ahhiyawa güçlenmekte ve Arzawa da
yeni gelişmelerde rol oynamaktadır. Bu durum aynı zamanda Hitit
devletinin sonuna da işaret etmektedir
• IV. Tudhaliya’nın ardılları durumu düzeltmek
için fazla bir şey yapamadı. Bu dönemde
kıtlık vardı ve gereksinim duyulan tahıl
Mısır’dan getirilmişti
II. Šuppiluliuma (M. Ö. 1210-1180)
• Doğuda ise Assur baskısı sürmekteydi. Suriye’deki Hitit
uyrukları yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınıyorlardı.
Kuzeyde Kaška tehdidi sürmekteydi. Bu dönemde tahta geçen
II. Šuppiluliuma (M. Ö. 1210-1180) ile birlikte geçici bir
canlanma yaşandı. Suriye’deki uyrukların desteği yeniden
kazanıldı. Kıbrıs’taki bir deniz savaşında düşman donanması
bozguna uğratıldı. Hatta Yukarı Mezopotamya’ya bir sefer
yapıldı ve muhtemelen Asurlular yenildi. Böylece İšuwa bakır
madeninin denetimi tekrar ele geçirildi
Rameses III recorded his conflict and defeat of the sea peoples
at Medinet Habu.
Egyptian Ship used during the conflict
with the Sea Peoples 1250 BCE
• Ancak II. Šuppiluliuma dönemindeki bu mücadeleler adeta nafile
birer çaba gibi idi. Hititler için son darbe Assur’dan gelmedi.
Batıdan hareket ederek Önasya’ya yönelen Deniz Kavimleri Hititler
de içinde olmak üzere Eskiçağ dünyasında önemli sarsıntılara yol
açtı. İçinde Ege ve Anadolu toplumlarının bulunduğu bu göçebeler
yak. M. Ö. 1186 dolaylarında Mısır’a ulaştılar
• Bu göçlerle ilk önce kuzeybatı ticaret yolu kesildi. Bu yolla
bağlantılı olan Arzawa ortadan kalktı. Kilikia ve Kıbrıs yenildi ve
güneydeki bakır yatakları da elden çıktı. Sonunda istilacılar Kuzey
Suriye’ye kadar ulaşıp burayı talan ettiler. Böylece Hititler için bir
diğer önemli bölge elden çıkmış oldu
• Ege Göçleri sırasında Hitit başkenti Hattuša’ya ne olduğu tam
olarak bilinmemektedir. Muhtemelen bu göçebeler Kızılırmak’tan
yukarıya çıkmamışlardır. Ancak ticaret yollarının elinden
çıkmasından dolayı Hititlerin zayıfladığı anlaşılmaktadır. Bunun
sonucunda da başta Kaškalar olmak üzere, kuzey ve doğudan
gelen düşman saldırıları Hititlerin yıkılmasına sebep olmuş
olmalıdır
Egyptian Drawings of Two Different Tribes of Sea People
• Hitit İmparatorluğu ortadan kalktı ve kısa bir süre sonra da
unutuldu. Bu devlet 250 yıl boyunca çok önemli hammaddeleri
kendisine ulaştıran yolları denetim altında tutmayı başarmıştı. Bu
sayede de Yakındoğu politikasında etkin ve güçlü bir rol
oynamıştır. Bu rol Eski Krallık zamanında geliştirilen ve
İmparatorluk döneminde tam anlamıyla hayata geçirilen politikanın
sonucudur. Ancak Egeli göçebeler, bu ticaret yollarını keserek bir
dönemi sona erdirmiş oldu

Devletin yıkılışında etkili
olan en önemli etken
Mısırlıların deniz kavmi
dedikleri kavimler
göçünün başlamasıdır

Devletin hızlı bir çöküş
dönemine girmiş,
Asurlular Hitit
orduklarını yenerek
Doğu Anadolu’yu ele
geçirmiş. Bu yenilgileri
Firiglerin öncülüğünü
yapmış olduğu kavimler
göçüyle birlikte Hititler
büyük bir yenilgiye
uğrayarak yıkılmıştır.
• Kuzey ve Kuzeydoğu
• Hititlerin varlıklarını korumak konusunda karşılaştıkları askeri ve
diplomatik sorunlar, temelde coğrafi konum ve ekonomik
gereksinimlerden kaynaklanıyordu. Bu sorunları anlayabilmek için
önce Hitit Ülkesi ve onun komşu ülkelerle olan ilişkilerine daha iyi
bakmak gerekmektedir
• Öncelikle başkent Hattuša incelenmelidir. Bu kent, kuzeyde verimli
bir ovaya bakan kayalık bir yamaç üzerine yerleşmiştir. Buradaki
zengin tarım alanları başkent tahılının büyük bölümünü
sağlamaktaydı. Ancak kuzeydeki tepelerden Kaškalara karşı
savunulmaya çalışılması Hititler için büyük bir sorundu. Buranın
Kaškalar tarafından sürekli bir işgal tehlikesi yanında, her yıl
yapılan akınlarla ürünün talan edilmesi başkentte hayatı
aksatmaktaydı. Bu yıllık akınları önlemek için bir sınır hattı
oluşturmak ve burayı korumak gerekiyordu. Hitit kralları
İmparatorluk Çağı boyunca bununla uğraşmışlardı
• Kuzey sınırın güvenliği, kaleler arasında sürekli devriyelerin
gezmesi ve Kaška hareketleri konusunda yöre halkından bilgi
toplanmasına dayanıyordu. Eğer bu hat yarılırsa, Amasya’dan
Çorum’a uzanan bir hat üzerinde son bir savunma da mümkündü.
Burası da düşerse, başkent üzerine Kaška baskınını engelleyecek
bir şey kalmıyordu
• Hakpiš’in (? Amasya) doğusunda sınır hattı, Turhal’a (Gaziura),
oradan da Sivas-Zara arasında bir yerden Yukarı Kızılırmak
kesimine uzanır. Kaška boyları bu hat boyunca da akınlar
yapmakta ve Kaneš’e doğru ırmağın güney kıyısına kadar
inmekteydi. Böylece Hititlerin doğuyla en önemli iletişim rotasını da
tehdit etmekteydiler
• Zara’nın doğusunda Azzi-Hayaša başlamakta idi. Burası
Kuzeydoğu Anadolu’nun zengin maden yataklarını denetliyor
olmalıydı. I. Šuppiluliuma diplomasi ve II. Muršili seferler yoluyla
buradaki kaynaklara ulaşmaya çalışmışsa da, Hititler muhtemelen
kalıcı bir mevki kazanmamışlardır
• Yalnızca Yukarı Kızılırmak’tan Fırat’a kadar bir sınır hattı
oluşturmayı başarmışlardır. Bu hattın gerisinde Yukarı Ülke olarak
bilinen, yönetim ve dinsel merkezi Šamuha’da (? Divriği yakınları)
bulunan tampon bölge yer almaktadır. Stratejik açıdan Yukarı Ülke
hayli önemliydi. Çünkü burasının düşmesi Sivas’dan Malatya
Ovasına giden yolu düşman saldırılarına açık hale getirirdi. Oysa
bu yol Hititler için Kuzey Suriye’ye giden önemli bir rotaydı ve I.
Muršili döneminden I. Šuppiluliuma dönemine kadar o bölgeyle tek
iletişim yolunu sağlamaktaydı
• Doğu ve Güneydoğu: Fırat Nehri’nin Malatya Ovası karşısına
düşen yakasında, sınırları içinde Yakındoğu’nun en zengin bakır
yatağı olan Ergani Madeni bulunan Išuwa toprakları vardı.
• Hitit ve Mitanni arasındaki konumu,
bölgeyi bu güçler arasında sürekli bir
çekişme kaynağı durumuna
getirmiştir. Bu bölge I. Šuppiluliuma
zamanında Hititler açısından
güvenceye alınmıştır. Burası III.
Hattušili döneminde Assur’un eline
geçene kadar (yak M. Ö. 1260) Hitit
ordularının donanımı için kullanıldı
• Bu bölgede Sivas-Malatya yolu dışında diğer ana yollar da
şunlardı. Kaneš’den başlayıp Orta Toroslardaki Kilikia Kapıları
(Gülek Boğazı) üzerinden Kilikia’ya açılan yol. Karaman’ın güney
yaylasından aşağı dönüp Akdeniz kıyısında Silifke’ye, oradan da
kıyı boyunca Mersin, Tarsus ve Adana’ya ilerleyen yol
• Hititlerin yükselişinden önceki dönemlerde Assurlu tüccarların Orta
Toros geçitlerini kullandığı ve I. Hattušili’nin (M. Ö. 1650) hem bu
yolları ve hem de Kilikia Kapılarını denetlediği anlaşılmaktadır.
Telepinu döneminde ise (yak M. Ö. 1500) Kilikia Bölgesi
Adaniya’nın (? Adana) bağımsız toprakları durumuna gelmiş ve
daha kuzeydeki yollar Kizzuwatna Krallığı’nın topraklarında
kalmıştı
• Kizzuwatna ile yapılan (başkent Kummani= ? Şar) bir ittifak
Telepinu’nun bu yollardan yararlanmasını sağladı. Ancak güçlenen
Mitanni bu ittifakı bozmaya çalıştı. Bundan sonra rakip güçler
otorite kurmak için çalışırken Orta Toros Bölgesi de sık sık el
değiştirecekti.
• Bu karmaşa döneminde Kizzuwatna Adania’yı işgal ederek Kilikia
Kapıları ve Karaman-Silifke yolunun yanı sıra kuzeydeki yolların
denetimini kazandı
• Sonunda I. Šuppiluliuma döneminde Kizzuwatna ile sağlam bir
antlaşma yapıldı. Bu antlaşmayla güney yolları onların
denetiminde kalırken Orta Toros bölgesi tümüyle Hitit Ülkesine
katıldı. Muršili döneminde Kilikia da ele geçirildi.
• Bunun sonucunda ve Mısır tehlikesi karşısında II. Muvatalli
döneminde başkent Tarhuntašša’ya taşındı. Bunun bir nedeni, Batı
Anadolu’dan gelecek olası destek kuvvetlerinin Kilikia’ya ve
oradan da Kuzey Suriye’ye bu yol üzerinden geçecek olmasıydı
• Kizzuwatna’nın ele geçirilmesi ile Hititlerin sınırları, Akdeniz ve
Fırat arasındaki bölgeye doğru genişledi. Burada uzun zamandır
ana güç I. Hattušili ve I. Muršili’nin eski düşmanı olan Halep idi.
Suriye zaferlerinden sonra I. Šuppiluliuma Halep tahtına oğlunu
yerleştirdi. Bir oğlu da Halep’in rakibi Kargamıš’ı yönetmekteydi. O
tarihten sonra Hitit politikası Halep aleyhine Kargamıš’ın
desteklenmesi şeklinde oldu
• Kargamıš civarında da çeşitli bağlı krallıklar vardı. Assur’u
karşılamak için yeniden örgütlenen Mitanni, Akdeniz yakınlarında
Ugarit ve Alalah, güneyde Mısır’a karşı Kadeš (Kinza) ve Amurru
da bunlar arasındaydı. Bu tampon bölge düzenlemesi Hitit
İmparatorluğunun son yıllarına kadar işe yaramıştı
• Güneybatı, Batı ve Kuzeybatı: Güneybatı ve batıdaki doğal sınır
Konya Ovası’nın (Aşağı Ülke) batı kenarıydı. Bu hattın gerisinde
Arzawa ülkeleri vardı. Kaška sınırında olduğu gibi burada da güçlü
bir tahkim hattı gerekiyordu. Çünkü Arzawa’nın birkaç defa
alınmasına ve Hapalla (? Beyşehir ve Eğridir Gölleri civarı) ile
Mira’da (? Afyon-Kütahya bölgesi) tampon krallıklar kurulmasına
karşılık Hititler batıda kalıcı bir politik birlik sağlayamamıştı
• Daha kuzeyde ise Marmara ve Troia Bölgesi’ne giden bir yol vardı
ve burası Hititler için ikinci önemli bir güzergahtı. Bu bölgede yer
alan Ahhiyawa (? Troia) ve Wiluša (? Eskişehir Ovası) gibi
devletler, kesintisiz ticaretin kendileri yararına olduğunu anladıkları
için, bu yol üzerinde genelde ince diplomasi taktikleri
izlemekteydiler. Bu yolun yalnızca Arzawa ülkelerinden gelecek
saldırılardan korunması gerekmekteydi. Bu amaçla Šeha Nehri
Ülkesi (? Balıkesir yakınları) kayırılmakta ve güneyden gelecek
saldırılara karşı tampon devlet olarak özel ayrıcalıklar
verilmekteydi
• Bu yolun kuzeyinde Hulana Nehri Ülkesi (?
Beypazarı), Kaššiya (? Devrez Çayı Vadisi),
Pala ve Tummana Ülkeleri (? Kastamonu
civarı) bulunmaktaydı. Hitit kralları bu
merkezleri Karadeniz kıyısına doğru daha
kuzeydeki halklara karşı kalkan olarak
kullanmak politikası güdüyordu. Kaška
Ülkesinin devamı niteliğindeki bu bölgede
kalıcı fetihler yapılamamıştı.
• Maša (? Bolu civarı) ve Arawanna (?
Safranbolu) krallıkları daha batıdaki
bölgeler için sürekli tehdit oluştururken,
Aşağı Kızılırmağın batısındaki
Tummana ve Pala, Kaška saldırılarına
açık hedef durumunda idi. Kaška
cephesinin geri kalanında olduğu gibi,
burada da izlenebilecek tek politika,
sürekli tetikte durmak ve karşı saldırılar
yapmaktı
• Dış Politika: Böylesine uzun ve değişken bir sınırda, bütün
sorunlara tek bir politikayla cevap verebilmek mümkün değildi.
Kaynakların bol olduğu ve ticaretin serbest bir şekilde aktığı ideal
bir dünyada, üreticiler ve tüketiciler karşılıklı bağımlılıklarının
farkındadır. Aralarında sağlam antlaşmalar yapılır ve sınırların
önemi azalır.
• Ancak Anadolu dünyası bu idealden uzaktı. Hitit dünyasının
çevresi aynı kaynaklar için mücadele eden güçler tarafından
çevrilmişti. Hitit politikasını belirleyen hedef, bu kaynakların ya da
onlara giden yolların savunulması olarak görülebilir. Büyük
devletler arasında ittifak yapılabilmesi ancak üçüncü taraftan
gelecek bir tehlike karşısında mümkün olabiliyordu. Bunun dışında
uluslar arası diplomasinin fazla başarı şansı yoktu
Hititlerin bu rekabet ortamında, denizden uzak bir kara gücü olarak
büyük bir üstünlüğü vardı. Her ne kadar etrafı düşmanlarla çevrili
olmasına rağmen, bu düşmanların birlikte hareket etmeleri mümkün
değildi. Ayrıca her hangi bir tehlike anında Hititler merkezi konumları
sayesinde bir cepheden diğerine ordularını hızla aktarabiliyordu.
• Sınır sorunları bazen, I. Šuppiluliuma’nın Mitanni ve II. Muršili’nin
Arzawa’ya yaptığı gibi istila ile çözülmekte idi. Ancak genelde Hitit
kralları, ellerinde olanları denetlemekle yetinerek üstünlüklerini
koruyabileceklerinin farkında idiler. Bu denetimin sürekliliği ise iki
ana politikaya bağlıydı:
• Küçük tampon devletlerle diplomatik düzenlemeler ve askeri güç
kullanımı
• Son: çeşitli sebeplerden
– dış ve iç düşmanlar
– kuraklık
– göç: Mısır, Yunanistan, Anadolu
• Truva’yı ve Hattuşa’yı yıktı ve Mısır’a saldırdı
• Mısır yazıtlarından ve kabartmalarından anladığımıza
göre atlı savaş arabaları ve ordu ile birlikte, öküz
arabalarına binmiş kadınlar ve çocuklar da göç şeklindeki
bu korkunç akıma katılmışlardı
– Göç
• Doğu Avrupa’dan gelen kavimler ?
– bir Hitit metninde Anadolu’nun GD bulunduğu düşünülen
Mita adlı bir kraldan soz edildiğini ve onun Phryglerin
Midas adına benzediğini soylemiş
» bu benzeme doğruysa Mita’nın ve emrindeki
topluluğun Phrygler gibi Anadolu’ya D Avrupa’dan
gelmiş olabilecek
» doğruysa Hitit Devleti’nin son yıllarında
Balkanlar’dan gelen saldırgan kavimlerin Hattuşa’yı
bir yana bırakarak GD Anadolu’ya ulaşmış olmaları
gerekir
– Assur Kralı Tiglat Pileser (M.Ö. 1.112-1.074) 20.000
Muşki’ye karşı savaştı (Muşki = Phryglerin bir başka adı)
Hititler
• M.Ö. 1200’den sonra: “karanlık”
– Anadolu, Yunanistan
– 200/400 yıl boyunca
– beylikler, küçük krallıklar
– Hitit Büyük Krallık çözülünce, her tür uygarlık
hareketi onlarla birlikte ortadan kalktı (yazma,
okuma, …)
Download