Merkezi bütçe performansı ve kamu borçluluğu

advertisement
6 Temmuz 2017
Merkezi bütçe performansı ve kamu borçluluğu
Son yıllarda önceki yıllara kıyasla bozulma görülse de, Türkiye ekonomisinin en güçlü yönlerinden biri kamu maliyesi
olmaya devam ediyor. 2016 itibarıyla AB tanımlı kamu borcu/GSYH oranı %28 ile AB ülkeleri oranı olan %83.5’in
belirgin, gelişmekte olan ülke ortalaması olan %47.2’nin altında kalmaya devam etti. Öte yandan 2016 yılındaki merkezi
yönetim bütçe açığı/GSYH oranı da %1.1 ile gelişmekte olan ülke oranı olan %4.8’e göre oldukça düşük.
Kamu maliyesindeki bu olumlu performansa rağmen son yıllarda hükümetin ekonomik büyümeyi hızlandırmak için attığı
döngü karşıtı adımlar, bütçe performansı ve dolayısıyla önümüzdeki yıllar kamu maliyesine ilişkin endişelerin artmasına
neden oldu.
Bu notumuzda kamu maliyesindeki son gelişmeleri analiz ediyoruz.
Bütçe Performansı (GSYH’ya oran)
Bütçe Performansı (GSYH’ya oran)
6%
4%
23%
4.0%
3.3%
1.8%
2%
0.0%
0.7%
1.2%
1.7%
21%
1.3% 1.3%
0.8%
0.1% 0.3%
21.7%
5%
21.6%
21.6%
4%
20%
19%
0%
-1.3%
-1.6% -1.8%
-4%
-1.9%
-1.0% -1.1% -1.0% -1.1%
18%
-1.9% -1.6%
-3.5%
3%
17.6%
2%
1.9%
17%
1%
16%
2017Q1*
2016
2015
2014
2013
Faiz Dışı Denge
2017Q1
Bütçe Dengesi
2012
15%
2011
-5.3%
2009
2008
2007
-6%
2010
-2%
6%
5.5%
22%
Kaynak: Maliye Bakanlığı, GY *: ötelenen prim ödemesi etkisi hariç
0%
Faiz Dışı Harcama
Gelirler
Faiz Harcamaları (sağ eksen)
Kaynak: Maliye Bakanlığı, GY
2017 yılında faiz dışı giderler hızlanmaya devam ediyor

2017 yılı ilk beş ayında bütçe açığında belirgin bir genişleme var. Bu dönemde bu genişlemeye neden olan en
önemli faktör, şirketlerin yılın 1. Çeyreğinde ödemesi gereken sosyal güvenlik prim ödemelerinin, yılın son
çeyreğine ertelenmesi oldu. Ancak yaklaşık 6 milyar TL olarak açıklanan bu etki dışlansa bile bütçe
performansındaki bozulma dikkat çekiyor.

Sosyal güvenlik prim ödemelerinin yılın son çeyreğinde ödenecek olması nedeniyle, bütçe gerçekleşmelerini bu
etkinin dışlanmış haliyle analiz ediyoruz. Bu şekilde hesaplandığında; 2016 sonuna göre; faiz dışı harcamalar/
GSYH 0.8 puan artarak %21.4’e yükseldi. Vergi gelirlerindeki olumlu etkiyle gelir/GSYH oranı 0.3 puan arttı.
Böylece faiz dışı fazla/GSYH oranında 0.5 puanlık düşüş, merkezi bütçe açığı/GSYH oranında ise 0.5 puanlık
artış oldu.
2017 yılı Ocak-Mayıs döneminde bütçe açığındaki genişlemenin kaynaklarını inceledik
2016 yılının aynı dönemine göre bütçedeki kötüleşmenin hangi alt kalemler kaynaklı olduğunu aşağıda özetliyoruz.
Bütçe açığındaki artışın özellikle cari transfer harcamaları gibi dönemsel olarak başlayan ancak yapısal bir katılık
yaratabilecek faktörler kaynaklı olduğu görülüyor. Bu durum, önümüzdeki yıllarda merkezi bütçede yapısal önlemler
alınmadan olumlu bir eğilim görmenin zor olabileceğini gösteriyor.
2017 yılı Ocak-Mayıs dönemi gerçekleşmeleri 2016 yılı ile karşılaştırıldığında;

Yatırım harcamaları ve cari transfer harcama artışları yüksek.

Cari transfer harcamalarında Hazine yardımları, tarımsal destekleme ödemeleri ve hanehalkına yapılan transfer
harcamaları etkili.
LÜTFEN EN ARKA SAYFADAKİ UYARI NOTUNU DİKKATE ALINIZ
1
6 Temmuz 2017

Hazine yardımları içinde sağlık, emeklilik ve sosyal yardım giderleri hızlı artıyor. Bu giderler içinde de prim
ödemelerinin ötelenmesiyle sosyal güvenlik açık finansmanı, işveren sigorta primi 5 puan indirimi gibi faktörler
etkili.

Hanehalkı transfer harcamaları içinde ise KOSGEB, turizm enerji teşviki ve diğer transfer harcamaları en çok katkı
veren alt kalemler olarak dikkat çekiyor.

Vergi gelir performansında kötüleşme yok.

Vergi gelirlerinin katkısı kurumlar vergisi ve ithalde alınan vergilerdeki artışın desteğiyle yıllık bazda arttı.

Toplam gelir artışının 2016 yılına göre yavaşlamasında ise vergi dışı gelirlerin önceki yıla göre azalması etkili oldu.
Merkez Bankası’nın Hazine Müsteşarlığı’na aktardığı karın önceki yıla göre yaklaşık 3 milyar TL daha sınırlı
olması ve özelleştirme gelir transferinin 2016 yılının altında kalması ile vergi dışı gelirler önceki yıla göre azaldı.
Yıllık Gelir Artışına Katkı (Ocak-Mayıs, baz puan)
18
Yıllık Gider Artışına Katkı (Ocak-Mayıs, baz puan)
25
16
14
12
20
7
15
10
8
10
6
4
0.7
19.5
11
10
12.7
5
2
0
0
-1.9
-1
-2
-5
2016
Diğer
2017
Vergi Gelirleri
Kaynak: Maliye Bakanlığı, GY
2016
Faiz Giderleri
2017
Faiz Hariç Bütçe Giderleri
Kaynak: Maliye Bakanlığı, GY
Bütçe performansında 2009 küresel finansal kriz sonrasında bozulma var

Merkezi bütçe verisi detaylı incelendiğinde; bütçedeki bazı olumsuz gelişmelerin 2008-2009 küresel kriz
sonrasında başladığı görülüyor. 2009 küresel finansal kriz döneminde ekonomik aktivitede yaşanan yavaşlamanın
özellikle istihdam piyasasındaki etkilerini azaltmak amacıyla bazı önlemler alındı. Bu önlemler; işverenin işçi için
ödediği sosyal güvenlik priminin 5 puanının kamu tarafından karşılanması, kadın ve genç istihdamı artırmaya
yönelik destekleri içeriyordu. Bu destekler, Türkiye ekonomisinde sürdürülebilir büyümeye önemli katkılar verse
de, bütçe performansına olumsuz etkiler yaptı.

Bu desteklerin bütçe açığı üzerindeki etkileri bütçe üzerindeki faiz yükü azalmaya devam ettiği için belirgin olmadı.
Ancak faiz dışı fazla/GSYH oranı, bu desteklerin kalıcı hale gelmesiyle birlikte 2009 kriz öncesi seviyesine
çıkamadı. 2007 yılı ile karşılaştırıldığında; 2016’da faiz hariç giderler/GSYH oranı 3.0 puanlık artışla %20.6’ya
yükselirken; aynı dönemde faiz harcamaları/GSYH oranı 3.6 puan azalarak %1.9’a düştü. Toplam gelirler/GSYH
oranı %21.4 ile 2007 yılına göre 0.2 puan azaldı.

Yapılan çalışmalar, son yıllarda faiz dışı harcamalar içinde katılık gösteren kalemlerin payının arttığına
işaret ediyor. Buna göre; faiz dışı harcamaların bütçe performansında yarattığı kötüleşmenin etkileri sonraki
yıllarda tamamen ortadan kaldırılamıyor. Yoğun olarak Hazine yardımı içeren cari transfer harcamalarının katılık
oranının da %80 civarında hesaplanması*, son dönemde bu kalemde gerçekleşen artışların etkisinin büyük
kısmının toplam harcamalarda katılık yaratacağına işaret ediyor. Bu da önümüzdeki yıllarda ek bir destek
olmasa da bütçe performansında belirgin bir iyileşme olmasının zor olduğunu gösteriyor.
*: TCMB Ekonomi Notu: ”Bütçe Harcama Katılığı, Aralık 2015”
LÜTFEN EN ARKA SAYFADAKİ UYARI NOTUNU DİKKATE ALINIZ
2
6 Temmuz 2017

IMF’in yayınladığı yapısal bütçe açığı rakamları da 2011 yılından itibaren genel hükümet bütçe açığında
yapısal bazda bir bozulma olduğunu teyit ediyor. Genel hükümet yapısal bütçe açığının potansiyel GSYH’ya
oranı 2011 yılında %2 seviyesine düştükten sonra 2016 yılı için %2.6 olarak hesaplanıyor.
2017 yılının kalan döneminde bütçe açığında genişleme devam edecek

Maliye Bakanlığı’nın geçtiğimiz ay yaptığı açıklamalara göre bütçe açığının OVP’de açıklanan 47 milyar TL’nin
üzerinde 61.1 milyar TL olması bekleniyor. OVP’ye göre giderlerin yaklaşık 3.6 milyar TL daha yüksek olması
beklenirken; gelirlerin de 7.0 milyar TL daha düşük kalacağı tahmin ediliyor. İşsizlik sigortası fonundan karşılanan
yeni işe alınanlar için SGK prim desteği ile birlikte toplamda bütçe açığının hedefin 11.6 milyar TL üzerinde
kalması bekleniyor. Bu beklentilerle Maliye Bakanlığı’nın merkezi bütçe açığı/GSYH tahmini yaklaşık %2.
Bakanlık tahminlerine göre desteklerin bütçe üzerindeki olumsuz etkisi önümüzdeki yıllarda azalacak.

Bütçe açığı/GSYH oranı için resmi tahminimiz %2.5. Ancak 2017 yılında GSYH’nın %3 olan tahminimizin belirgin
üzerinde gerçekleşeceğine dair göstergeler hem vergi gelirleri tarafında hem de payda etkisi nedenleriyle bu
tahminimiz üzerinde aşağı yönlü risk oluşabileceğine işaret ediyor. Büyümenin iç dinamiklerle beklentilerin
üzerinde canlanması kamunun da destekler tarafında daha temkinli bir yaklaşıma geçmesine neden olabilir.
Ancak bütçedeki mevcut bozulmanın etkilerinin bir kısmının kalıcı etkiler olması ve transfer harcamalarını
sınırlamanın zorlu bir süreç olması nedenleriyle bütçede 2016 yılında gerçekleşen performansa
önümüzdeki yıllarda ulaşılmasının zor olduğunu düşünüyoruz.
Bütçe açığındaki artış Hazine’nin planlananın üzerinde borçlanmasına neden oluyor

Hazine Müsteşarlığı, geçen yılın sonunda 2017 iç borç çevirme hedefini %98 olarak açıklamıştı. Bu oran 2009’dan
bu yana en yüksek oran. Hazine Ocak-Mayıs aylarında toplamda 43 milyar TL iç borç servisine karşılık 46.5 milyar
TL borçlandı. Haziran ayı borçlanmalarını da kendi hesaplamalarımıza göre dahil ettiğimizde, Hazine yılın ilk
yarısında toplam 53.8 milyar TL iç borç servisine karşılık 62.5 milyar TL borçlandı. Böylece ilk yarıyılda iç borç
çevirme oranı %117 ile bu yılın resmi hedefi olan %98’in oldukça üzerine geldi.
İç Borç Çevirme Oranları 2007-2017
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, GY *Resmi Hedef

İç Borç Çevirme Oranları 2017
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, GY *GY hesaplaması
%98’lik iç borç çevirme oranı hedefine göre Hazine’nin 2017 yılında toplamda 96.2 milyar TL borçlanması
bekleniyordu. İlk yarıyılda hedefinin üzerinde borçlanan Hazine’nin yılın ikinci yarısında hedefine ulaşması için
33.7 milyar TL daha borçlanması yeterli olacak. Yılın geri kalanında 45.1 milyar TL’lik itfanın olduğu
düşünüldüğünde bu %74 civarında bir çevirme oranına denk geliyor. Ancak Hazine’nin önümüzdeki aylarda da
LÜTFEN EN ARKA SAYFADAKİ UYARI NOTUNU DİKKATE ALINIZ
3
6 Temmuz 2017
hedefinin üzerinde bir borçlanmayı sürdüreceğini, 2017 yılını %100’ün üzerinde bir iç borç çevirme oranı ile
tamamlayacağını tahmin ediyoruz.

Hazine’nin 30 Haziran’da yayımladığı Temmuz-Eylül 2017 İç Borçlanma Stratejisi’ de bu beklentiyi destekliyor.
Stratejiye göre Hazine’nin bu dönemde iç borç çevirme oranı %130 civarında seyredecek. Bu durum 2017 yılı iç
borç çevirme oranının 2009 yılının (%103.5) da üzerinde tamamlanacağına dair beklentimizi güçlendiriyor.
Hazine Aylık İtfa Miktarı (mlr TL)
Orta Vadeli Program’da öngörülen seviyenin 11.6 milyar TL
20.0
18.0
16.0
üzerinde olacak. Bu rakamın borçlanarak finanse edileceğini
Toplam İtfa
45.1mlr TL
varsaydığımızda 2017 yılında iç borç çevirme oranının %108’e
14.0
yaklaşacağını hesaplıyoruz. Hazine’nin farklı kaynaklar bulması
12.0
ya da bütçe açığının daha
10.0
farklı bir seviyede gerçekleşmesi
8.0
durumunda iç borç çevirme oranı da farklılaşacaktır.
6.0
2017 yılında iç borç çevirme oranı Hazine’nin yıl başında
4.0
hedeflediğinin üzerinde ve son yılların en yüksek seviyesinde
2.0
gerçekleşse de nominal olarak toplam iç borç servisi GSYH’ya
0.0
07.17 08.17 09.17 10.17 11.17 12.17 01.18 02.18 03.18 04.18 05.18 06.18
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, Rasyonet, GY

2017 yılında hükümetin güncel tahminine göre bütçe açığı
oran olarak %3.6 ile 2015 ve 2016 yıllarındaki %4.6 ve %3.9’un
altında kalıyor.
Hedeflerin üzerinde gerçekleşen iç borçlanmanın yanısıra Hazine, dış borçlanmada da (tahvil) ilk yarıyıl itibarıyla
hedeflerinin üzerinde. 2017 yılı için Eurobond ihraç hedefini 6 milyar dolar olarak belirleyen Hazine, 2017 yılının ilk
yarısını 7.5 milyar dolar nominal tutarlı ihraçla tamamladı.
Mevcut koşullar altında faiz giderleri önümüzdeki 3 yılda artmayacak
Hazine Müsteşarlığı’nın
yayınladığı iç borç
ödeme projeksiyonlarını
dikkate
aldığımızda;
borçlanma
dinamiklerinde belirgin bir değişim olmaması durumunda 2018-2020 yılları arasında faiz giderlerinde belirgin bir
değişim olmayacak. Bu da önümüzdeki 3 yılda faiz giderleri tarafından bütçe performansına ek bir yük gelmeyeceğine
işaret ediyor. Ancak önceki yıllarda faiz giderlerindeki düşüş trendinin de artık belirgin olmaması, bütçede faiz
giderleri kaynaklı bir alan olmayacağını gösteriyor. Bu eğilim üzerindeki ana riskler ise şöyle;

Hazine son dönemde bütçe açığındaki artışa da bağlı olarak artan bir borçlanma eğiliminde. Hazine’nin
borç çevirme oranlarını projeksiyonun çok üzerine çekmesi, faiz harcamalarının da daha hızlı artmasına neden
olabilir.

Hazine’nin iç borçlanma vadesinde son yıllarda kısalma olsa da yaklaşık 6 yıl olan ortalama vade, finansal
piyasalardaki gelişmelerin borç stokuna ve faiz harcamalarına kısa vadede yansımalarını sınırlıyor. Borçlanma
vadesinde olası kısalma faiz harcamaları eğilimi üzerinde belirsizlik yaratabilir.

2016 ve 2017 yıllarında artan risk primi ve enflasyon nedenleriyle yükselen iç borçlanma maliyetinin hem
normalleşen politik ortam hem de düşüşe geçmesini beklediğimiz enflasyon ile özellikle 2018 yılında azalacağını
düşünüyoruz. Bu da faiz harcamalarında maliyet nedeniyle ek bir artış olmamasını sağlayacaktır. Ayrıca
küresel piyasalarda da faizlerin bir süre daha düşük kalacağına ilişkin merkez bankası açıklamaları dış borçlanma
maliyetinde küresel gelişmeler kaynaklı belirgin bir artış olmayacağını gösteriyor. Ancak bu eğilimin
gerçekleşmemesi, dünyada enflasyonun hızlı bir artış eğilimine girmesi, Türkiye’de enflasyonun ve risk priminin
yüksek kalmaya devam etmesi bu beklenti için bir risk oluşturabilir.
LÜTFEN EN ARKA SAYFADAKİ UYARI NOTUNU DİKKATE ALINIZ
4
6 Temmuz 2017
Kamu borcundaki artış eğilimi 2017 yılı ilk çeyreğinde devam etti
2016 yılında bütçe performansındaki kötüleşmenin yanı sıra TL’deki değer kaybının etkisiyle kamu borcu/GSYH oranı
yükseldi. 2015 sonunda %27.5 olan AB tanımlı kamu borç stoku/GSYH oranı 2016 sonunda %28.3’e yükseldi. 2017 1.
çeyreğe ilişkin açıklanan veriler oranın %28.9’a yükseldiğine işaret ediyor. Makro ekonomik tahminlerimizle birlikte
hesapladığımız kamu borcu üzerine hesaplanabilir etkiler değerlendirildiğinde 2017 yılında kamu borcu/GSYH oranının
yaklaşık 1.5 puanlık artışla %30 seviyelerine yaklaşacağını tahmin ediyoruz. Ancak bu seviye ile de Türkiye kamu borcu
hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülke ortalama kamu borç oranının altında kalmaya devam edecek.
AB Tanımlı Kamu Borcu/GSYH
Kamu Borcu Değişim Faktörleri
4%
80
Özelleştirme
Geliri
3%
70
2%
60
Kur etkisi
1%
50
0%
40
-1%
28.9
30
Faiz/büyüme
farkı
Faiz dışı fazla
-2%
-3%
2016 Q4
2015 Q4
2014 Q4
2013 Q4
2012 Q4
2011 Q4
2010 Q4
2009 Q4
2008 Q4
2007 Q4
2006 Q4
2005 Q4
2001 Q4
20
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, GY
Hesaplanamayan
Faktörler
-4%
-5%
2013
2014
2015
2016
2017T
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, IMF, GY
Kamu maliyesindeki gevşemenin olası etkileri: büyüme, cari açık, enflasyon, borçluluk, risk primi
Kamu maliyesindeki gevşemenin ekonomiye çeşitli etkileri olacaktır. Bu etkiler, performanstaki kötüleşmenin kalıcı ya da
geçici olmasına göre kısa süreli ya da uzun süreli olabilir.

2017’de bütçedeki kötüleşmenin nedenleri olan vergi indirimleri ve gider artışları ekonomik büyümeyi
hızlandırmaya yönelik tedbirler. Bu desteklerin de katkısıyla ekonomik aktivite yılın ilk yarısında beklentilerin
üzerinde hızlandı. Bu destekler döngüsel bir etki yaratsa da özellikle kamu yatırımlarının devam edeceğine ilişkin
hükümet açıklamaları, kamunun büyüme üzerindeki katkısının önümüzdeki dönemde de devam edeceğine işaret
ediyor.

Cari açık toplamda kamu ve özel sektör tasarruf yatırım açığından oluşuyor. Bu nedenle kamu performansındaki
kötüleşme, kamuda tasarrufları azalttığından cari işlemler açığını artırıcı bir etki yaratıyor.

Bazı ürünlerin ÖTV ve KDV oranlarındaki indirimler, enflasyonda geçici aşağı yönlü bir etki yaratsa da, transfer
harcamaları kapsamında hanehalkına verilen destekler iç talebi canlandırması nedeniyle enflasyon üzerinde
olumsuz bir etki yaratıyor.

Bütçe açığının kalıcı bir şekilde artması, borç dinamiklerinde bozulmaya neden olacaktır.

Kamu borçluluğundaki artış ya da bu olasılığın artması risk primine yansıyarak faizlerde yukarı yönlü bir baskı
yaratabilir.
Sonuç olarak; mevcut verilerle kamu maliyesinde gevşetici yönde kullanılabilecek bir alan olduğunu düşünüyoruz. Kamu
maliyesinde son dönemde gerçekleşen kötüleşmeye rağmen, faiz harcamalarının önümüzdeki yıllarda sınırlı kalmaya
devam etmesi ve faiz dışı harcamalarda ek bir genişleme olmayacağı beklentisiyle kamu maliyesinde belirgin bir
kötüleşme öngörmüyoruz. Ancak merkezi yönetim bütçesindeki mevcut kötüleşmede katılık olması, borç dinamiklerinde
sınırlı da olsa kalıcı bir bozulmanın olabileceğine işaret ediyor. Sürdürülebilir ekonomik performans için kritik önemde
olan kamu maliyesinde gerçekleşen gevşemenin sınırlı tutulması gerekiyor.
LÜTFEN EN ARKA SAYFADAKİ UYARI NOTUNU DİKKATE ALINIZ
5
6 Temmuz 2017
Bütçe Performansı
(12 ay toplam, milyar TL)
IMF Yapısal Bütçe Dengesi
(Genel Hükümet, Potansiyel GSYH’ya oran)
Bütçe Dengesi
Prim öteleme etkisi çıkarılmış
11/16
04/16
09/15
02/15
07/14
12/13
05/13
10/12
-80
-3.5%
03/12
-3.0%
08/11
-60
01/11
-2.5%
06/10
-2.0%
-40
11/09
-1.5%
-20
04/09
-1.0%
0
09/08
20
02/08
-0.5%
07/07
0.0%
40
12/06
60
Faiz Dışı Denge
Prim öteleme etkisi çıkarılmış
-4.0%
-4.5%
-2.0%
-2.6%
-2.9% -2.7%
-3.0%
-3.9%
2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016
Vergi Gelir Artış Katkısı
(baz puan, Ocak-Mayıs)
Vergi Dışı Gelir Artış Katkısı
(baz puan, Ocak-Mayıs)
50
16
Diğer
14
10
Uluslararası Ticarette
Alınan
BSMV
8
Özel Tüketim Vergisi
6
KDV
4
Kurumlar Vergisi
12
Diğer
40
Sermaye Gelirleri
Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri
30
20
10
0
2
Gelir Vergisi
0
-10
2016
2017
2016
Faiz Dışı Gider Artış Katkısı
(baz puan, Ocak-Mayıs)
25
2017
Cari Transfer Harcamaları Artış Katkısı
(baz puan, Ocak-Mayıs)
12
Diğer
20
Sermaye
Cari Transfer
15
10
Hane Halkına Yapılan
Diğer
8
Mal & Hizmet Alım
Personel
10
Tarımsal Destekleme
Ödemeleri
6
4
Hazine Yardımları
5
2
0
0
2016
-5
2016
Hazine Yardımları Artış Katkısı
(baz puan, Ocak-Mayıs)
45
Sosyal Güvenliği
Olmayanların Sağlık Primi
40
35
30
25
Hanehalkı Transfer Harcamaları Artış Katkısı
(baz puan, Ocak-Mayıs)
Sağlık Amaçlı
80
İşveren Sigorta Primi 5
Puan İndirimi
60
Emeklilere Ek Ödeme
40
15
Ek Karşılıklar
10
Faturalı Ödemeler
Barınma Amaçlı
100
Sosyal Güvenlik Açık
Finansmanı
20
Yiyecek Amaçlı
Eğitim Amaçlı
Ekonomi Bakanlığı
Teşvikleri
Turizm Enerji
Teşviği
Bireysel Emeklilik
Devlet Katkısı
Burslar
20
0
5
Devlet Sosyal Güvenlik
Katkısı
0
-5
2017
-2
2017
2016
2017
-20
2016
2017
KOSGEB (Kobi
Desteği)
Diğer
Kaynak: TCMB, BDDK, Garanti Yatırım
LÜTFEN EN ARKA SAYFADAKİ UYARI NOTUNU DİKKATE ALINIZ
6
6 Temmuz 2017
Faiz Ödeme Projeksiyonu
(milyar TL)
13.5
10
5
0
2016
2017
2018T
İç Borç
2019T
3.4
2.1
2020T
Dış Borç
İç Borç Stoku
Yıl Bazında Dış Borçlanma (Tahvil)
(USD mlr)
Dış Borç Stoku
05.17
14.6
2016
14.9
12.9
11.7
2015
15
2014
20
6.3
4.2
2013
25
7.7
2012
30
9.6
2011
35
10
9
8
7
6
5
4
3
2
1
0
2010
41.0
2009
41.2
40.5
39.7
37.4
2008
40
2007
45
Kamu Borcu Ortalama Vade
(yıl)
Toplam Stok
Gelişmekte Olan Ülkeler Kamu Borcu* - 2016
8.0
100%
Kamu Borcu/ GSYH (4Ç16)
7.0
80%
6.0
60%
5.0
47%
4.0
40%
3.0
20%
24%
2.0
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
2016
Rusya
Türkiye
Endonezya
Meksika
Kore
Çek Cumh.
Çin
GOÜ
Malezya
Polonya
G. Afrika
Hindistan
0.0
Brezilya
Macaristan
0%
1.0
2017
Kaynak: TCMB, BDDK, Garanti Yatırım, *IIF verilerine göre
LÜTFEN EN ARKA SAYFADAKİ UYARI NOTUNU DİKKATE ALINIZ
7
ARAŞTIRMA
Nihan Ziya Erdem
Melis Öztürk
Baş Ekonomist
Direkt Tel :+90 212 384 11 31
Tel :+90 212 384 10 10
Faks :+90 212 352 42 40
[email protected]
Araştırma Uzmanı
Direkt Tel :+90 212 384 11 21
Tel :+90 212 384 10 10
Faks :+90 212 352 42 40
[email protected]
UYARI NOTU
Model Portföy hisseleri, Araştırma Bölümü’nün Endeks Üzeri (EÜ) ve Endekse Paralel (EP) tavsiyesi
verdiği hisseler arasından; şirketlerin uzun dönemli mali verilerine dayalı olarak yapılan temel analiz
ve kısa vadeli beklentiler bir arada değerlendirilerek oluşturulmuştur. Tercih etmediğimiz hisseler ise
benzer analizler ile, Araştırma Bölümü’nün Endekse Paralel (EP) ve Endeks Altı (EA) tavsiyesi
verdiği hisseler arasından seçilir. Model Portföy değişiklik raporunda, hissenin portföye giriş ya da
çıkış gerekçesi belirtilir. Bir hissenin Model Portföy’e girmesi ya da çıkması uzun vadeli temel
tavsiyesinin değiştiği anlamına gelmemektedir. Model Portföy, sanal bir portföy olup; piyasa
beklentimiz ve de içerisinde yer alan hisselerin beklentileri doğrultusunda ağırlıklandırılarak kümülatif
performansı ile değerlendirilmektedir. Dolayısıyla Model Portföy ve Model Portföy kapsamında
yapılan değişimler, yatırımcının risk ve getiri tercihleri ile birebir örtüşmeyebilir.
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım
danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak
kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler
mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan
bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Veri ve grafikler güvenirliliğine inandığımız sağlam kaynaklardan derlenmiş olup, yapılan yorumlar
sadece GARANTİ YATIRIM MENKUL KIYMETLER A.Ş.’nin görüşünü yansıtmaktadır. Bu bilgiler
ışığında yapılan ve yapılacak olan ileriye dönük yatırımların sonuçlarından Şirketimiz hiçbir şekilde
sorumlu tutulamaz. Ayrıca, Garanti Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş.'nin yazılı izni olmadıkça içeriği
kısmen ya da tamamen üçüncü kişilerce hiç bir şekil ve ortamda yayınlanamaz, iktisap edilemez,
alıntı yapılamaz, kullanılamaz. İleti, gönderilen kişiye özel ve münhasırdır. İlave olarak, bu raporun
gönderildiği ve yukarıdaki açıklamalarımız doğrultusunda kullanıldığı ülkelerdeki yasal
düzenlemelerden kaynaklı tüm talep ve dava haklarımız saklıdır.
Garanti Yatırım
Etiler Mahallesi Tepecik Yolu Demirkent Sokak
No.1 34337 Beşiktaş, İstanbul
Telefon: 212 384 11 21
Faks: 212 352 42 40
E-mail: [email protected]
Download