Kardeşlerim! Dünya hayatı, âhireti kazanmak için bir vesiledir. Âhiret de sâlih amelle kazanılır. Allah’ın rızasına uygun ve onu hedefleyen bütün ameller, davranışlar sâlih amel sayılır. Müslümanın derdiyle dertlenmek, acısını paylaşmak, Müslümanlar olarak dayanışma ve kardeşlik ruhuna sahip olmak da sâlih amel cümlesindendir. Günümüzde Müslümanlar büyük felaketler ve aleyhlerine kurulmuş dehşet verici planlarla karşı karşıyadır. Senelerdir İslam dünyası kan ağlamakta, bir taraftan kendi içlerinde birbirlerinin kanını dökerken diğer taraftan da sırf Müslüman oldukları için İslam düşmanlarının hedefi olarak büyük zulme, kırım ve kıyıma maruz kalmaktadırlar. Bilhassa güney sınırımızda yaşananlar Müslümanlar arası çatışma ve kavganın en yeni ve en yakın misalidir. Filistin topraklarında son yüz yıldır Filistinlilere karşı zaman zaman şiddetlenen ve hatta katliama dönüşen saldırılar bütün dünyanın malumudur. İsrail son günlerde bu saldırılarını daha şiddetli olarak sürdürmekte, Müslümanların üçüncü kutsal mescidi olan Mescid-i aksâ’ya girmelerine, orada namaz kılmalarına bile mani olmakta, orayı âdeta savaş alanına çevirmekte ve dünyadan da etkili bir tepki almamaktadır. İsrail’e karşı Filistinli kardeşlerimizin daha doğrusu hakkın, adaletin, insanlığın yanında olduğumuzu, insana veya hayvana, kadına veya erkeğe, çocuğa veya büyüğe, müslümana veya bir başkasına uygulanan bireysel veya kitlesel her türlü zulmü kınadığımızı ama bugün Filistin’de uygulanan zulmü bilhassa kınadığımızı tekrar ilan ediyor ve dünyayı bu zulmü görmeye davet ediyoruz. Diğer taraftan kimi ihmal ve kusurlarımız, sınır tanımaz kazanç hırsımız, hak ihlallerimiz de birtakım felaketlere sebep olmaktadır. Ermenek’teki Maden ocağında mahsur kalan kardeşlerimizin durumu, neredeyse kapasitesinin iki misli yolcu taşımaya kalkışan ve neticede elma toplamaya giden işçi kardeşlerimizin ölümüyle sonuçlanan hadise, yine kapasitesinin üstünde yolcu almanın yanında insan kaçakçılığı gibi başlı başına suç olan ve çok sayıda insanın Karadeniz’de boğulması ile sonuçlanan olay sadece son haftaya ait bazı misallerdir. Bütün bunlar insan unsurunun sebep olduğu ve kendimize hem birey hem de toplum olarak çekidüzen vermemizi gerektiren birkaç hadisedir. Bütün bu acıları paylaşıyor, ölenlere rahmet diliyoruz. Maden ocağında mahsur kalan kardeşlerimizden bir kısmının cesetleri çıkarıldı, diğerleri için endişeli bekleyiş sürüyor. Hayatını kaybedenlere Cenab-ı Hak’tan rahmet ve mağfiret diliyoruz; ailelerine, yakınlarına ve bütün milletimize sabırlar vermesini Yüce Rabbimizden niyaz ediyoruz. Hayatta olanlar hakkında da Rabbimizin nusret ve yardımızı esirgememesini için dua ediyoruz. Muhterem Kardeşlerim! Hutbemi bitirirken bir konuyu da size duyurmak istiyorum. İstanbul’un ikinci Müftüsü ve beşinci Diyanet İşleri Başkanı, büyük din âlimi ve Müderris Ömer Nasuhi Bilmen Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde düzenlenen iki günlük sempozyum ile anılacaktır. Yarın saat 10.00’ daki açılış merasimine ve sempozyuma bütün cemaatimiz davetlidir.