17.11.2016 1 ANATOMİK TERİMLERİ

advertisement
17.11.2016
• Kardiyovasküler sistemi, kanı bütün vücuda
dolaştıran organlar topluluğunun işlevsel
birliği yapar.
ÖĞR.GÖR.HİLAL PEKMEZCİ PURUT
2016
1
2
• Dolaşım sisteminin ana organı kalptir.
• Kanı kalpten alıp vücutta dolaştıran organlara
damar denir. Kalp ve damarlar dışa açılmaz; o
yüzden bunlara kapalı boşluklar sistemi de
denir.
3
4
ANATOMİK TERİMLERİ
• Systema Cardiovasculare :
• (Sistema kardiyovaskulare)
• Kardiyovasküler sistem.
5
6
1
17.11.2016
• Apex cordis (apeks kordis): Kalbin tepe kısmı.
• Basis cordis (basis kordis): Kalbin taban kısmı.
• Cardia/cor (kardiya/kor): Yürek, kalp
• Pericardium : (perikadiyum) Kalbi çevreleyen zar.
7
• Epicardium : Kalbin en
dıştaki katmanı.
• Myocardium:
(Miyokardiyum) Kalbin,
kalp kası hücrelerinden
yapılmış orta katmanı.
• Endocardium
:
(endokardiyum)Kalbin
en iç katmanı.
8
• Atrium:
(atriyum)
Kulakçık,
kalp
boşluklarından ikisi.
• Septum interatriale : (septum interatriale)
Atriyumlar arasındaki bölme.
9
• Atrium dextrum (atriyum dekstrum): Sağ Kulakçık.
• Atrium sinistrum (atriyum sinistrum): Sol kulakçık.
10
• Ventriculus : (ventrikulus) Karıncık, kalbin
tepe bölümü tarafındaki iki boşluğa verilen
isim.
11
12
2
17.11.2016
• Ventriculus dexter (ventrikulus dekster): • Sağ karıncık
• Ventriculus sinister (ventrikulus sinister): Sol karıncık.
• Vas : Damar.
• Angi : Damar.
13
•
•
•
•
•
•
14
•
•
•
•
•
•
•
Arteria : Atardamar.
Arteriola : Küçük arter.
Vena : Toplardamar.
Phlebos : Toplardamar.
Venula : Küçük çaplı venler
Capillare (kapiller): Kılcal damar
Aorta (aort): Büyük atardamar. Arteria coronaria dextra
(arteriya koronerya dekster): Sağ koroner arter.
Arteria coronaria sinister
(arteriya koronerya sinister): Sol koroner arter.
15
• Arteria pulmonales (arteriya pulmonales):
• Sağ ventrikülden çıkar ve C02’li kanı
oksijenlenmesi için akciğerlere götüren
sistemin ana damarıdır.
• Vena pulmonales (vena pulmonales):
Akciğerlerde temizlenerek oksijenlenmiş kanı
sol atriuma getiren damarlardır.
17
16
•
•
•
•
•
•
Vena cordis manga (vena kordis manga): Kalbin büyük toplardamarı.
Vena cordis media
(vena kordis media): Kalbin orta toplardamarı.
18
3
17.11.2016
•
•
•
•
Vena cava inferior (vena kava inferiör): Alt vana kava. Vena cava superior (vena kava süperiör): Üst vena kava. • Tunica intima : Damarın boşluk tarafında olan
ilk katmanı.
• Tunica media : Damarın orta katmanı.
• Tunica externa : Damarın dış katmanı.
19
20
• Anastomosis (anastomoz): • İki içi boş organ arasındaki bağlantı. • Haema (hema): Kan.
21
22
SEMPTOM TERİMLERİ
• Systole : Kalbin kanı pompaladığı periyod,
kasılma.
• Diastole :
• Kanın kalbe dolduğu periyod, gevşeme.
23
• Tachycardia: (taşikardi) Kalp atım hızının 100’
den fazla olması.
• Bradycardia: (bradikardi) Kalp atım hızının 60’
dan az olması.
• Arhythmia: (aritmi)Kalbin normal ritminin
bozulması.
• Cyanosis: (siyanoz) Morarma.
24
4
17.11.2016
• Acrocyanosis: (akrosiyanoz):
• Ellerde ve daha seyrek olarak ayaklar da
görülen ve derideki küçük damarların spazmı
nedeniyle oluşan inatçı, ağrısız ve sistematik
siyanozdur.
• İschemia:(iskemi) • Herhangi bir organa
gitmemesi.
yeterince
kanın
25
26
• Atherosclerosis : (ateroskleroz)
• Atheroma adıyla bilinen lokalize lipid
birikimlerine bağlı olarak intima tabakasının
kalınlaşmasıyla kendini gösteren bir arter
lezyonudur.
• Cardiomyopathy : (kardiyomiyopati)
• Kalp kasının iltihabi olmayan patolojik
lezyonlarıdır.
27
28
TANI TERİMLERİ
• İschemic heart
disease :(iskemik
höort diziis) • Çoğunlukla
koroner
aterosklerozdan
kaynaklanan ve kalp
kaslarına
yeterince
kan
gelmesini
engelleyen
kalp
hastalığı.
29
30
5
17.11.2016
• Hypertension :
• Arteriyel kan basıncının yükselmesi.
• Essential hypertension :
• Tek bir nedene bağlanamayan hipertansiyon.
• Orthostatic hypotension : (ortostatik
hipotansiyon
• Kişi dik duruma geçerken, kan basıncının aşırı
miktarda düşmesidir.
31
• Shock : • Dakikadaki kalp atım sayısının yetersiz olması
ya da periferik kan akımınının kötü bir şekilde
dağılması nedeniyle, periferik dokulara giden
kan akımının, onların canlılıklarını sürdürecek
yeterlilikte olmaması durumu.
32
Cardiogenic shock :
Ventrikül yetmezliği nedeniyle gelişen şok.
Hypovolemic shock :
Damar içi sıvı hacminin az olması nedeniyle
gelişen şok.
• Septic shock :
• Bir enfeksiyon ajanının yol açtığı şoktur.
•
•
•
•
33
34
• Atrial fibrillation : (atrial fibrilasyon)
• Elektriksel uyaranların karmakarışık olduğu ve
kontraksiyona izin vermeyen bir aritmi.
• Ventricular
fibrillation
:
(ventriküler
fıbrilasyon)
• Impulsların ventrikül miyokardı içinde düzensiz
dağıldığı ve kasılmanın imkansızlaştığı aritmi.
35
36
6
17.11.2016
• Angina pectoris :
• Kalp kası iskemisine bağlı olarak gelişen
prekordial ağrı ve rahatsızlıktır.
37
• Acute myocardial infarction, Myocardial
infarctus MI‐AMI (akut miyokard enfarktüsü
/ miyokard enfarktüsü
• Genellikle miyokardın bir bölümüne gelen
koroner kan akımının birdenbire azalması
sonucu ortaya çıkan iskemik miyokard
nekrozudur.
38
• Mitral stenosis :
• Mitral kapağın daralmasıdır.
39
40
• Mitral insufficiency : (mitral insüfisans): • Mitral kapağının tam olarak kapanamaması
nedeniyle ventriküldeki kanın atriuma geri
kaçmasıyla ortaya çıkan durumdur.
• Aort stenosis : (aortik stenoz)
• Aort kapaklarında herhangi bir nedenle darlık
oluşmasıdır.
41
42
7
17.11.2016
• Tricuspid stenosis : (triküspid stenoz):
• Triküspit
kapakların
tam
olarak
kapanamamasıdır.
43
• Tricuspid insufficiency : (triküspid insüfisan)
• Triküspit
kapaklarının
tam
olarak
kapanamamasıdır.
• Pulmoner darlık :
• Genellikle konjenital olan pulmoner kapak
darlığıdır.
45
•
•
•
•
•
•
Endocarditis :
Endokardın iltihabı.
Pericarditis :
Perikard iltihabı.
Congestive heart failure :
Konjestif kalp yetmezliği.
44
• Pulmoner yetmezlik :
• Pulmoner kapağın kapanamamasıdır.
46
• Patent ductus arteriosus : (patent duktus
arteriyos)
• Ducturs arteriosus’un açık kalmasıdır.
• Ventricular septal defect : (ventriküler septal
defekt)
• Ventriküller arası septumda açıklık olması
47
48
8
17.11.2016
Atrial septal defect :
Atriumlar arası septumda açıklık olması.
Buerger Hastalığı :
Orta ve küçük çaplı arter ve venlerde iltihabi
değişikliklere yol açan tıkayıcı bir hastalık.
• Raynaud Hastalığı : • Küçük arteriollerin özellikle parmaklarda ve
bazen de burun, dil gibi diğer uç kısımlarda
spazmı nedeniyle renk solması ve siyanoz
görülmesidir.
49
50
• Varix : • Özellikle alt ekstremitelerde görülen, ven
kapaklarının bozulması nedeniyle venlerin
uzayıp genişleyerek kıvrım kıvrım olması
durumudur.
• Thrombophlebitis :
• Venlerde tromboz ve iltihabi reaksiyon olması
durumudur.
51
52
•
•
•
•
AMELİYAT TERİMLERİ
• Embolia :
• Dolaşımla sürüklenen pıhtı veya diğer bir
yabancı madde ile damarın tıkanması.
• By‐pass ameliyatı :
• Tıkalı olan koroner arteri köprüleme
ameliyatıdır.
• Açık kalp ameliyatı :
• Bozuk kapakçıkları değiştirmek amacıyla
yapılan ameliyattır.
• Pericardiectomy :
• Perikardın çıkarılmasıdır.
53
54
9
17.11.2016
• Cardiac
transplantation
:
(kardiyak
transplantasyon)
• Kalp nakli.
• Correction of atrial septal defect : (korekşın
of septal difekt)
• Kulakçıklar arasındaki defektin onarılması.
• Correction of ventricular septal defect :
• Karıncıklar arasındaki defektin onarılması.
55
10
17.11.2016
SiNDiRiM SiSTEMiNE İLİŞKİN TIBBİ TERİMLER ÖĞR.GÖR.HİLAL PEKMEZCİ PURUT
2016
1
2
Sindirim Sistemine İlişkin Anatomik Terimler
• Systema digestorium/ digestive system
(sistema dijestoryum/dijestif sistem):
Sindirim sistemi.
• Gastroenterology (gastroenteroloji):
• Mide ve bağırsak hastalıklarını konu alan tıp
dalı.
• Gastrology (gastroloji):
• Mideyi ve mide hastalıklarını konu alan tıp dalı
3
• Mouth (mauth): Ağız.
• Cavitas oris
propria/cavum oris
proprium (kavitas oris
propria/kavum
orisproprium): • Ağız boşluğunun, dişlerin iç tarafında kalan geniş kısmı.
4
• Vestibulum oris (vestibulum oris): • Dişlerle yanak arasındaki kısım.
• Labium/ lips /labia oris (labyum/lip/ labya
oris):
• Dudak. • Ağızı çevreleyen dudaklar. (Alt ve üst dudak)
5
6
1
17.11.2016
• Corona dentis (korona
dentis):
• Kron, taç. Dişin görülen
mine ile örtülü bölümü.
• Dentinum/dentine
(dentinum/dentin):
• Dişte, pulpa boşluğunu
çevreleyen,
sert
kıvamdaki diş dokusu.
• Dent (dent): Diş.
• Dentes (dentes): Dişler.
• Dentes canini (dentes
kanin): Köpek dişleri.
7
• Mine (mine): Dişin taç kısmında yüzeyi kaplayan en sert kısım.
• Periodontium (periyodontiyum): Diş kökünü kemiğe bağlayan bağ dokusu.
• Gingiva (gingiva): Diş eti. Dişlerin etrafını saran doku
8
• Palatum (palatum): Damak.
• Salivary glands (salivari glands): Tükürük
bezleri.
9
• Gl. Parotid (glandula
parotid):
• Kulağın ön‐ alt tarafında
bulunan büyük tükrük
bezi.
• Kulak altı tükrük bezi.
• Gl. Sublingualis (glandula
sublingual):
• Dil altı tükürük bezi.
10
• Gl. Submandibularis
(glandula
Submandibularis):
Alt çene kemiğinin
altında iki yanda deri
ile kemik arasına
yerleşik bezler.
11
12
2
17.11.2016
• linguae/ tongue
(lingua/ tongue): • Dil.
• Larynx (larinks‐
larenks): • Gırtlak.
• Pharynx (farinks): • Yutak.
• Laryngopharynx
(larengofarenks):
• Yutağın
alt
kısmı.
Yutağın
yemek
borusuna açılan kısmı.
13
• Nasopharynx (nazofarenks):
Farenksin yumuşak damağın
üstünde kalan bölümü.
• Oropharynx (orofarenks):
Farenksin yumuşak damağın
altında kalan bölümü.
14
• Oesophagus(özofagus):
Yemek borusu.
• Cardia (kardiya): Yemek
borusunu mide ile
birleştiren kısmı.
• Corpus
gastricum
(korpus
gastrikum):
Midenin gövde bölümü.
15
16
• Small intestine (smol
intestin): İnce bağırsak.
• Duodenum (duodenum): İncebağırsağın ilk parçası. Onikiparmak bağırsağı.
• Duodenal Antrum (Duodenal
antrum): Duodenumun pilora
yakın kısmında, sindirim esnasında oluşan genişleme.
• Pylorus (pilor‐ pilorus): Midenin bağırsağa açılan kısmı.
17
18
3
17.11.2016
• Jejunum
(yeyunum/jejenum): • İnce bağırsağın orta parçası.
• Ileum (ileum): • İnce bağırsağın üçüncü ve son parçası.
• Gl. intestinalis (glandula intestinalis): • İntestinal bez.
• Gl. duodenalis (glandula duodenalis): Duodenal bez.
19
• Large
Intestine
(larç
intestin): Kalın bağırsak.
• Caecum (çekum): Kör
bağırsak.
• Colon
(kolon):
Kalın
bağırsağın,
çekum
ile
rektum arasında kalan
bölümü.
• Rectum (rektum): Düz
bağırsak. Kalın bağırsağın
son parçası.
• Anus (anüs): Makat.
20
• Hepar: (hepar): Karaciğer.
• Hepatic lobes (Hepatik lobus): Karaciğer lobları
21
• Cholecyst /vesica biliaris/ gallbladder (kolesist/ vezika
bilyaris/ gallbladder): • Safra kesesi • Choledochus (koledokus): • Ana safra kanalı.
• Pancreas (pankreas): Karın boşluğunda yatay olarak uzanan, dış ve iç salgı salgılayan bez.
22
• Peritoneum (periton‐ peritoneum): Karın zarı.
• Abdomen (abdomen): Karın, batın.
23
24
4
17.11.2016
Sindirim Sistemi Hastalıklarına İlişkin Tanısal Terimler
• Dental caries/ dental decay (dental keryis/
dental dikey): Diş çürükleri.
• Gingivitis (gingivit/jinjivit): Diş eti iltihabı.
•
•
•
•
Stomatitis (stomatit):
Ağız mukozasının iltihabı.
Aphtha (aft):
Pamukçuk, mantar enfeksiyonu
25
• Sialitis/Sialadenitis (siyalit/siyaladenit): Tükrük bezi iltihabı
26
• Peptic ulcer (peptik ülser):
• Mide, duodenum ya da
bölümünde oluşan yara.
özafagus
alt
28
27
• Duodenal ulcer (duodenal ülser):
• Duodenum ülseri. Onikiparmak bağırsağında oluşan yara.
29
30
5
17.11.2016
•
•
•
•
•
•
Gastric ulcer (gastrik ülser): Mide ülseri.
Gastritis (gastrit): Mide mukozasının iltihabı.
Gastrocele (gastrosel):
Mide fıtığı.
•
•
•
•
Gastrocolitis (gastrokolit):
Mide ve kolon ihtihabı.
Gastroduodenitis (gastroduodenit):
Mide ve duodenum iltihabı.
31
• Cholecystitis (kolesistit):
• Safra kesesi iltihabı.
• Cholecystolithiasis/Cholelithiasis
(kolesistolitiyaz /kollelitiyaz):
• Safra kesesi taşı hastalığı. Safra kesesinde taş
veya taşların oluşması
32
• Empyema of gallbladder (ampiyem
gallbladder):
• Safra kesesinde cerahat/ irin toplanması.
• Hydrops of gallbladder (hidrops
gallbladder):
• Safra kesesine sıvı toplanması.
• Colitis (kolit):
• Kolon iltihabı.
33
• Colon diverticulum (kolon divertikulum):
• Bağırsak duvarının dışarıya doğru kesecik
halinde çıkması.
35
of
of
34
• Hernia (herni):
• Fıtık.
• Hiatus
hernia(hiyatus
herni):
• Mide fıtığı.
• Femoral hernia (femoral
herni):
• Uyluk fıtığı
36
6
17.11.2016
• Umbilical hernia (umblikal herni): • Göbek fıtığı.
•
•
•
•
• Incisional hernia (insizyonel herni): • Ameliyat sonrası kesi yerinde oluşan fıtık.
Hepatitis (hepatit):
Karaciğer iltihabı.
Hepatic failure (hepatik feylur):
Karaciğer yetersizliği.
37
• Hepatomegali (hepatomegali): • Karaciğer büyümesi.
38
• Hepatosplenomegaly (hepatosplenomegali): Hem karaciğer hem de dalağın büyük oluşu.
• Hepatophlebitis (hepatofilebit): Karaciğer venlerinin iltihabı.
39
•
•
•
•
•
•
Hemoperitoneum (hemoperiton):
Periton boşluğunda kan toplanması.
Peritonitis (peritonit):
Karın zarı iltihabı.
Ascites (asitez‐assit):
Karın boşluğunda sıvı toplanması
40
• Enteritis (enterit):
• Bağırsak iltihabı.
• Intestinal
obstruction
• (intestinal
obstrüksiyon):
• Bağırsak tıkanması.
41
42
7
17.11.2016
• Intussusception
(intüsüsepsiyon):
• Bir
bağırsak
bölümünün,
kendini
izleyen
bağırsak
bölümü içine girmesi.
• Volvulus (volvulus):
• Bağırsağın dönme ve
dolanması.
43
•
•
•
•
Malabsorption (malabsorpsiyon):
Emilim bozukluğu, kötü emilim.
Pilonidal cyst (pilodinal kist):
Kıl dönmesi. İçinde kıl yuvası bulunan kist
• Prolapse of rectum (prolaps of rektum):
Rektum mukozasının anüsten dışarıya
sarkması.
45
•
•
•
•
44
Anal fissure (anal fissür): Anüs kenarında oluşan ağrılı mukoza çatlağı.
Anal fistula (anal fistül): Anal kanaldan anüs çevresindeki doku içine uzanan patolojik geçit.
46
• Hemorrhoid (hemoroid):
• Anal kanal duvarında bulunan venlerin varis
şeklinde genişlemesi.
47
48
8
17.11.2016
Sindirim sistemi hastalıklarının tanısı için kullanılan testler
• Colonoscope (kolonoskop): Kolon içini
gösteren, ucu ışıklı alet.
• Colonoscopy
(kolonoskopi):
Kolonoskop
aracılığı ile yapılan muayene.
• Peritoneoscopy (peritonoskopi): Periton
boşluğunun muayenesi.
• Gastroscope (gastroskop):
• Mide içini görerek muayenede kullanılan ucu
ışıklı alet.
• Gastroscopy (gastroskopi):
• Midenin gastroskop ile muayenesi.
49
• Esophagoscope (özofagoskop): • Yemek borusunun içini muayenede kullanılan, ucu ışıklı alet.
• Esophagoscopy (özofagoskopi): • Özofagusun özofagoskop ile muayenesi.
51
•
•
•
•
Palatoplasty (palatoplasti):
Damağın plastik ameliyatı.
Staphylorrhaphy (stafilorafi):
Yarık damağın dikilmesi.
50
Sindirim Sisteminde Ameliyatlara İlişkin Terimler
• Gingivectomy (gingivektomi): İltihaplı veya sarkık dişeti kısmını kesip çıkarma.
• Glossectomy (glosektomi): Dilin ameliyatla çıkarılması
52
• Esophagoplasty (özofagoplasti): Özofagusun
plastik ameliyatı.
• Esophagorrhaphy (özofagorafi): Yırtılan v.s.
özofagusun dikilmesi.
53
54
9
17.11.2016
• Esophagoplasty (özofagoplasti): Özofagusun
plastik ameliyatı.
• Esophagorrhaphy (özofagorafi): Yırtılan v.s.
özofagusun dikilmesi.
• Gastrectomy (gastrektomi): • Midenin kısmen veya tamamen ameliyatla alınması.
• Gastrostomy (gastrostomi):
• Mideden vücut dışına ağız açılması
55
• Cholecystectomy (kolesistektomi): • Safra kesesinin ameliyatla çıkarılması.
56
• Cholelithotomy
(kolelitotomi):
Safra
kesesinden safra taşını çıkarma ameliyatı.
• Choledochectomy (koledoktomi): Ana safra
kanalının, ameliyatla çıkarılması.
57
• Colostomy (kolostomi): • Karın duvarından kolona açılan suni anüs. 58
• Appendectomy (apendektomi): • Apandisin ameliyatla alınması.
59
60
10
17.11.2016
Sindirim Sistemi Hastalıklarında Semptomlara İlişkin Terimler
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Gingivalgia (gingivalji): Dişetlerinde hissedilen ağrı.
Aphagia (afaji): Yutamama, yutma refleksinin kaybı.
Dysphagia (disfaji): Yutma güçlüğü.
Polydipsia (polidipsi):
Çok su içme.
Anorexia (anoreksi):
İştah kaybı.
Bulimia:
Aşırı iştahlı olmak.
Polyphagia (polifaji):
Aşırı yeme.
Obesity (obezite):
Şişmanlık.
61
• Constipation (konstipasyon): Kabızlık.
• Diarrhea (diyare): İshal.
• Hyperperistalsis (hiperperistalzis): Mide ve bağarsak hareketlerinde aşırı artış.
62
• Dyspepsia (dispepsi): Sindirim güçlüğü, hazımsızlık.
• Halitosis (halitoz): Nefesin kötü kokması.
63
64
• Hypersecretion (hipersekresyon):
• Aşırı salgılanma (normalin üstünde salgı
oluşması).
• Vomiting (vomiting):
• Kusma.
• Hematemesis (hematemez):
• Kan kusma.
• Melena (melena):
• Kan karışması sonucu katrana benzer, koyu
siyah renkli dışkı.
• Icterus/Jaundice (ikter/jondis):
• Sarılık.
• Kanda bilirubin yükselmesiyle beliren, deri ve
mukozaların sarardığı tablo.
65
66
11
17.11.2016
Terminus + Terim
Logos + Bilim
. ÖĞR.GÖR.HİLAL PEKMEZCİ PURUT
2016
DERSİMİZİN AMACI
• Terim :
• Çeşitli bilim dallarının, sanat ve meslek
kollarının özel sözcükleri olarak tanımlanır.
Genel sağlık iletişiminde kullanılan temel
öğelerin yazılışı, okunuşu ve anlamlarını
kavramaktır.
• Terminoloji:
• Bir bilim veya sanattaki teknik terimlerin
tümüne terminoloji denir.
İÇERİK Vücut sistemlerin anatomi, fizyoloji ve
patolojileri, teşhis ve tedavi yöntemlerini
açıklamada
kullanılan
terminolojiyi
öğrenmek.
• TIBBİ TERMİNOLOJİ; • İnsan anatomisi ve fizyolojisini ,vücut
bölgelerini, hastalıkları, klinik uygulamalar ile
birlikte tanısal görüntüleme ve laboratuar
testlerini, ameliyatları ve tanıları açıklayan
terimlerden oluşur.
1
17.11.2016
• Tıbbi terminoloji; • Aynı zamanda çok uzun sözcüklerin
kısaltılarak, birleştirilerek kısa tek bir sözcükle
ifade edilebilmesi olanağını da sağlar.
• Örneğin; • Mide ile incebarsak ilk kısmını birleştiren bir
cerrahi işlem;
• Gastr‐o‐duoden‐o‐stomi gibi
kısa ve
tek bir sözcükle ifade edilebilmektedir.
GASTRODUODENOSTOMİ
• Tıbbi terimlerin çoğunluğu Latince ve Yunanca
kökenlidir.
LATİNCE
• Eski çağlarda orta İtalya'nın Latium
bölgesinde konuşulan bir dilidir.
• Eski Yunanca’ dan esinlenmiştir. Ancak
aldığı kelimeleri de latinleştirmiştir.
• Rönesans, Avrupada Lâtin ve Yunan dil
ve
kültürlerinin
incelenmesiyle
gelişmiş, Bilim dili de buna paralel
gelişmiştir
• Latince bazı kelimeler 2000 yıldan daha
eskidir.
• Latince tarih boyunca eğitimin ve eğitimli
kişilerin dili olmuştur.
• Bilim terminolojisinde önemli bir yer
tutan lâtince'yi öğrenmek, bilimsel
çalışmaların ilk şartıdır.
2
17.11.2016
SÖZCÜKLERİN TEMEL YAPISI
• Bugün kullanılan tıbbi terimlerin %75 kadarı
Latince ve Grekçe kökenlidir.
• Bugün daha kapsamlı hale getirmek üzere
terimlerde değişiklikler olsa da bu yeni
terimler de Latince ve Grekçe türevleri ile
yapılmaktadır.
• KÖK (root): • Kelimenin esas bölümünü oluşturur. • Bir sözcük üç kısımdan oluşabilir:
• ÖNEK (prefix): • Kökün önüne eklenerek anlam değişikliği
yapar.
• Nasıl, Niçin, Nerede, Ne Zaman, Ne kadar, Kaç
Tane, Yönü, Zamanı veya Durumu ifade eder.
Kardi – yak
Epi – kardi ‐ yak
3
17.11.2016
• SONEK (suffix): • Kökün sonuna eklenerek anlam değişikliği yapar. • Uygulama, durum veya hastalığı ifade eder.
• Tonsill‐itis:
• Sonek olarak ‐itis kök ne olursa olsun her
zaman «iltihap, enflamasyon» ifade eder.
Kardi – yak
• Apandis‐itis ; Apendiksin iltihabı ve
• Benzer şekilde sonek olarak ‐ektomi daima «cerrahi olarak almak» ifade eder.
• Tonsill‐ektomi; Tonsillerin
alınmasını ifade eder.
cerrahi
olarak
BİLEŞİK SÖZCÜKLER
• BİLEŞİK FORM
(Combining vowel/form): • Bir sesli harf çoğunlukla “o” bir kökü ve/veya soneki bir diğer köke bağlar. • Bileşik sözcüklerde iki farklı kök bulunabilir. Kardi‐o‐vasküler ‐ > Kalp Damar
Gastr‐o‐intestinal ‐ > Mide barsak
Kardi y– o – grafi
Myel‐o‐sit ‐ > Kemik iliği hücresi
4
17.11.2016
• Bileşik kelimelerde bir kök bir sonek bulunabilir.
• Nör ‐ o ‐ loji > Sinir sistemi Bilimi
• Elektro ‐ kardi – o – gram > Kalp Grafiği
LATİNCE TELAFFUZ VE VURGU
SESLİ HARFLERİN OKUNUŞLARI
Ae ve Oe tek harf gibi okunur.
• Ae ‘e’ şeklinde tek harf olarak okunur.
• Anaemia
anemi • Aeternus
eternus
SESLİ HARFLERİN OKUNUŞLARI Oe
‘ö’
Oesophagus
şeklinde tek harf gibi okunur.
özofagus
• Au ve eu
• Birbirleriyle kaynaştırılarak sürekli bir ses ile okunur.
• Au auto
oto
• Audio
odio
5
17.11.2016
SESSİZ HARFLERİN OKUNUŞLARI
• Eu euphoria: Öfori (neşe – iyi hissetme)
• Pseudo: Psödo (sahte)
•
•
•
•
•
•
Crista (krista): Kenar
Caput(kaput): Baş
Calix (kaliks) : Kadeh
Collum(kollum): Boyun
Corpus (korpus) : Gövde
Cauda(kauda): Kuyruk
• G
• e ve i önünde (J) şeklinde okunur.
• Gingiva (jinjiva) : Dişeti
• Gelo (jelo) : Donmuş
C
•
• a, o, u, au önünde ise “k” gibi okunur.
• C
•
•
•
•
•
•
e, i, y, oe önünde ise (S) gibi okunur.
Cerebrum (serebrum): beyin
Cella (sella): tavan
Cilia (siliya): kirpik
Cystitis (sistit): mesane iltihabı
Caecum (çekum): kör barsak
• Q (ku) tek harf gibi okunur.
• Aqua (akua): Su
• Quantum (kuantum): Miktar
• X (ks) gibi okunur.
• Proximal (proksimal) : Yakın
6
17.11.2016
• Ph > (f) gibi okunur
• Pharynx (farinks) : yutak
•
•
•
•
th > (t) gibi okunur.
Urethra (üretra) : idrar yolu
ch > (k) gibi okunur.
Concha (konka) : boynuzcuk
UNUTMAYIN
• (KS) İLE BİTEN SÖZCÜKLER
•
•
•
•
Pharynx > Farenks : Farenkse ait
Coccyx > Koksiks :Koksikse ait
Thorax > Toraks : Torakotomi
(Göğüs boşluğunun açılması)
• Sesli harf ile başlayan bir sonekten
önce
birleştiren
sesli
harfi
(genellikle “o”) atmalısınız.
• Gastr‐o‐ik < ‐ > YANLIŞ !
• Gastr‐ik < ‐ > DOĞRU .
• İki kökü birleştirirken birleştiren
sesli harfi kullanmalısınız.
• Gastr‐o‐intestinal
• Kardi‐o‐lojist
• Kökler başka dillerden türemiş olabilir.
• Kardia Yunanca “kalp” demektir. • Tıbbi terminolojide kardi kökünü oluşturur.
• Pulmo Latince “akciğer” demektir.
• Tıbbi terminolojide pulm/o kökünü oluşturur.
7
17.11.2016
• Bazen Latince ve Yunanca
sözcükler birleşerek bir
sözcük oluşturur.
• Nefros ‐ renes > Nefron
• Yunanca
ve
Latince;
böbrek alt birimi
• Bazı
tıbbi
terimler
dokunun,
organın
benzediği nesneye göre de
isim alabilmektedir.
• Cilt altındaki kasların şekli
farenin
sırtına
benzetilmiştir.
• Kası
tanımlamak
için
Latince fare anlamına gelen
‘muscle’
kelimesi
kullanılmaktadır.
• Omurgada bulunan kuyruk sokumu kemiği bir guguk kuşunun gagasına benzetilmiştir.
• Cuckoo= Koukos Guguk kuşu
• Coccyx > Koksiks >
• Kuyruk sokumu kemiği
8
17.11.2016
9
17.11.2016
• ÖNEK (prefix):
• Kimi yabancı dillerde sözcük kökünün önüne
gelerek sözcüğe belirli bir anlam katan ek
şeklinde tanımlanır.
•
•
•
•
•
•
•
• Önekler gerçekte kendi başlarına da belli
anlamları olan ve başka bir kelimenin önüne
gelerek ona yeni anlamlar kazandıran yani
kendi anlamını eklendiği kelimeye katan
eklerdir.
ÖNEKLER
Numaralarla ilgili önekler
Renklerle ilgili önekler
Olumsuzluk veren önekler
Yön belirten önekler
Büyüklük/Derece ile ilgili önekler
Zaman ve yön gösteren önekler
10
17.11.2016
11
17.11.2016
12
17.11.2016
13
17.11.2016
14
17.11.2016
15
17.11.2016
16
Download