aytül akal`ın dilek ağacı masalı üzerine metindilbilimsel bir çözümleme

advertisement
AYTÜL AKAL’IN DİLEK AĞACI MASALI ÜZERİNE
METİNDİLBİLİMSEL BİR ÇÖZÜMLEME
Eyup Sertaç AYAZ
Kafkas Ünive rsite si Fen -Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Araştırma Görevlisi
[email protected]
Özet
Metinlerin dilbilgisel ve içeriksel kurgulanış biçimlerini ve bildirişimsel işlevlerini ortaya çıkarmayı
ve bunu uygulamalı örneklerle göstermeyi amaçlayan metindilbilim, metin oluşturmanın genel koşul
ve kurallarını betimleyerek bunların metnin anlaşılması için taşıdığı önemi açıklamaya çalışır.
Metinlerin yalnızca yapılarını değil bildirişimsel işlevlerini de araştıran metindilbilim, bildirişim
kurmayı sağlayan dilsel göstergeleri metnin hem yapısal hem de işlevsel yönünün incelenmesiyle
çözümlemeye çalışır. Bu çalışmada metin dilbilim yöntemleri ışığında günümüz edebiyatında çok
önemli bir yere sahip olan Aytül AKAL’ın “ Dilek Ağacı” adlı öyküsü, dilsel bir göstergenin metin
olup olmadığını ortaya koymada önemli ölçütler olan bağdaşıklık ve tutarlılık bağlamında
incelenmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda metnin dilsel yapısının nasıl kurgulandığı, yüzey yapıdaki
dil ögelerinin hangi işlevlerle, nasıl kullanıldığı, derin yapıdaki ilişkilerin kurgulanmasındaki
tutarlılık gibi unsurlar ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır.
Masalı çözümlemeye geçmeden önce masalın genel bir özetinin, yüzey ve derin yapıda
barındırdığı iletilerin verilmesi faydalı olacaktır.
Dilek Ağacı masalında, çocukları olmamış ancak çocukları olmasını çok isteyen yaşlı
bir çiftin bu dileklerinin, bir perinin uçarken bir uçurtmayla çarpışması sonucunda ağacın
üzerine düşürdüğü sihirli değneği tarafından evlerinin bir okula, bahçelerinin de okul
bahçesine dönüştürülmesiyle gerçekleşmesi anlatılmaktadır. Böylece çiftin bir değil birden
çok çocuğu oluvermiştir.
Sayın Aytül AKAL masalının sonunda çocuklara öğütlediği ana fikri şöyle belirtir:
“Nasıl olsa ilerde dileklerinizin gerçekleşeceği günler gelecektir. O günlere kadar sabırlı
olmalı ve ağaçları çok sevmelisiniz.” Masalı okuduktan sonra yazarın masaldan çıkardığı
bu ana fikrin metne uygun olduğu görülür. Bunun yanı sıra metnin yüzey yapısı ve derin
yapısı dikkatle incelendiğinde metinde bu ana fikrin çok ötesine geçildiği, metnin başka
iletileri de barındırdığı görülmektedir. Bu iletiler şunlardır;
1. Okul sevgisi (Yazarın masalda “Ah keşke ben de bu okulda okuyan bir çocuk
olsam!” cümlesinden çocuklara okul sevgisini aşılamaya çalıştığı anlaşılmaktadır.)
2. Yine aynı ifadede bir an önce büyümek isteyen çocuklara çocuk ve öğrenci olmanın
bir şans olduğu iletisi verilmektedir.
3. Masalın bir bölümünde yazar: “Kendisi henüz bilmiyormuş ama büyüdüğü zaman
çocuklar için olağan üstü masallar yazan bir yazar olacakmış. Kim bilir, belki de şimdi
arkadaşlarınızdan biridir o. Yoksa… Yoksa o yazar siz olmayasınız? ” cümleleriyle
çocukları yazmaya ve okumaya özendirmeye çalışmıştır.
4. Yazar masalın yine başka bir bölümünde söz konusu okulu ziyarete gitmekte ve
burada şöyle bir cümle kullanmaktadır: “Bu okuldaki çocuklar da çok akıllı çocuklarmış
doğrusu. Yazara ilginç sorular sormuşlar.” Bu cümleden hareketle yazarın derin yapıda
akıl ile sorgulama arasında bir ilişki kurduğu düşünülebilir. Yazara göre akıllı insan,
sorgulayan, kafasına takılanları sormaktan çekinmeyen insandır. Yazar burada çocuklara
sorgulayıcı bireyler olma iletisi vermektedir.
1. BAĞDAŞIKLIK
1.1. Gönderimsel Bağdaşıklık
Dile ait bir yapının metin olarak kabul edilebilmesi, içinde birtakım unsurları
taşımasını gerektirmektedir. Metin, “bütünlük” ve “birlik” arz eden, anlaşılabilen,
yorumlanabilen ve metinsel/sosyal/kültürel bağlam içerisinde belli çıkarımlar yapılabilen,
belli mesajlar içeren dilsel bir bütünlüktür.1 Bir yazının metin olmasını sağlayan metin içi
ilişkileri kuran dille ilgili özelliklerden birincisi bağdaşıklıktır. Bağdaşıklık metnin yüzey
yapısıyla ilgili dil bilgisi kurallarını kapsamaktadır. Dil bilgisi ö gelerinin arasındaki uyum
metinde anlam ilişkilerinin kurulmasına ve sürekliliğin sağlanmasına yardımcı olur. 2 Bu
açıklamalardan hareketle bağdaş ıklığı bir metni meydana getiren cümle veya yargılar
arasındaki anlam bağlantısının dil ögeleri ve dil kuralları aracılığıyla sağlanması olarak
tanımlayabiliriz.3
1.1.1. Öncül Bağımsız Gönderim Ögeleri
1.1.1.1. Artgönderim
Bir sözcük, ek veya ifadenin metin ya da cümlede içinde kendisinden daha önce
söylenmiş başka sözcük ve ifadelere işaret etmesine, onlarla anlam ilişkisi kurmasına
artgönderim denir.4 Metinde artgönderimler yoluyla tekrara düşmekten kaçınılır.
Zamirlerle, işaret sıfatlarıyla ve geniş bir anlam kapsamına sahip olan sözcüklerle
artgönderimler yapılır.
1.1.1.1.1. Artgönderim Göreviyle Kullanılan Gösterme Sıfatları
Gösterme sıfatları, metin içinde bilginin tekrar edilmesine engel olarak eski bilgiyi,
metni çözücüye tekrar hatırlatmak amacı ile kullanılmaktadır. Bir önceki cümlede ya da
metnin ilerleyen kısımlarda bilgi açık bir şekilde verilmekte, gösterme sıfatları sayesinde
aynı bilgi, farklı dilsel yapılarla yinelemektedir. Bu şekilde gösterme sıfatları, bir anlamda
daha önce metin çözücüye sunulan bilginin bir yansıması olarak okuyucu karşısına
çıkmaktadır. Bu yolla hem cümledeki yeni bilgi ön plana çıkarılmakta hem de cümle,
istenilen amaca uygun, kabul edilebilir bir yapı taşımaktadır. 5
Yılmaz, E., Jahiç, N., (2005), Vire Hikâyesi Üzerine Metindilbilmsel Bir İnceleme, V. Uluslararası Dil, Yazın,
Deyişbilim Sempozyumu, İstanbul, s. 1
2
Onursal, İ., (2003), T ürkçe Metinlerde Bağdaşıklık ve T utarlılık, Günümüz Dilbilim Çalışmaları, Yayına
Hazırlayanlar: Prof.Dr. Ayşe Kıran, Doç.Dr. Ece Korkut, Dr. Suna Ağıldere, Multilingual Yayınları, Dilbilim
Dizisi, İstanbul, ss.121-132.
3
Balyemez, S., (2011), Dede Korkut Hikâyeleri’nin Metin Dil Bilimsel Yapısı, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü (Yayımlanmamış Doktora T ezi), Ankara, s. 25
4
Balyemez, S., (2011), s. 30
5
Uzun, L., (1995), Orhon Yazıtlarının Metindilbilimsel Yapısı, Ankara, Simurg Yay., s. 49
1
Cümleler arası sözdizimsel ve anlamsal bağların oluşmasını sağlayan yineleme
sayesinde metin çeşitlilik kazanmaktadır. Aynı zamanda metinde en çok yinelenen unsurun
tespiti de metnin konusunun belirlenmesine yardımcı olmaktadır. 6
“Sihirli değnek onların bu dileklerini duymuş.” Bu cümlede önceki cümlelerde ifade
edilen çiftin çocuk dileğine gönderimde bulunulmuştur. Yaşlı kadın dilek olarak bir çocuk
istemiş, kocası da aynı dileği yinelemiş hatta birçok çocuklarının olmasını istediğini
söylemiştir. ‘bu dileklerini’ ifadesinin kullanımıyla bütün dilekler tekrar edilmiştir.
“Tabii ağaç yazarın bu dileğini duymuş.” Yazar okulu ziyaretinden ve çocukların
büyük ilgisinden duyduğu memnuniyetle bahçedeki ağacın yanından geçerken bu okulda
okuyan bir çocuk olmayı dilemiş ve ‘bu dileğini’ ifadesiyle bütün bilgiler tekrar edilmiştir.
1.1.1.1.2. Önceki Cümlelerde Kullanılan Sözcüğün Sonraki Cümlelerde Tekrar
Edilmesi Amacıyla Kullanılan Gösterme Sıfatları
Gösterme sıfatları eski bilgiyi metin çözücüye hatırlatma işlevinin dışında daha önceki
cümlede geçen sözcüğün yinelenmesi amacıyla da kullanılır. Böylece sıfattan sonra gelen
sözcüğe dikkat çekilir. Metinde aynı sözcüklerin tekrarlanmasının sürekliliğin sağlanması
noktasında önemi bir rolü vardır. Aynı sözcüklerin tekrarlanması anlatıma katkıda
bulunduğu sürece herhangi bir anlatım kusuruna yol açmamaktadır.
Gösterme sıfatı önceki cümlede yer alan bilgiye gönderimde bulunmak amacıyla
kullanılır.
“Bir gün bir peri bulutların arasında neşe içinde uçarken, yeryüzünde çok güzel bir ev
görmüş. Bu evin bahçesinde yemyeşil bir ağaç varmış.” İlk cümlede çok güzel bir evden
bahsediliyor ve devamındaki cümlede de ‘bu ev’ ifadesi kullanılarak bilinen, yakın
anlamları anlatıma kazandırılmaya çalışılmıştır.
“Tam o ağacın yanından geçerken yaşlı kadın kocasına ‘Bir çocuğumuz olsun
isterdim!’ demiş.” cümlesinde önceki cümlelerde geçen bilinen, belirli bir ağaçtan
bahsedildiği anlamı ‘o ağaç’ ifadesi ile güçlendirilmiştir.
“Yaşlı karı kocanın o güzel evini bir okula, ağacın bulunduğu bahçeyi de okulun
bahçesine dönüştürmüş.”
“Günlerden bir gün bu okulu bir yazar ziyarete gelmiş.”
“Yazar o gün masalları çok seven bu çocuklarla beraber olmaktan büyük mutluluk
duymuş.”
“Artık o da bu güzel okuldaki sevimli çocuklardan biriymiş.”
“O günlere kadar sabırlı olmalı ve ağaçları çok sevmelisiniz.”…
Bağdaşıklığın sağlanmasında önemli bir yere sahip olan yineleme, g österme sıfatları
aracılığıyla yapılmış ve bu sayede masalda tutarlılık sağlanmıştır.
1.1.1.1.3. Zamir Kullanımı ile Gönderim
Yazarlar, okuru metinsel bağlam ve genel bağlam içinde sürekli olarak düşünmeye,
anlamaya, yorumlamaya, çıkarımda bulunmaya, hatırlamaya, onaylamaya veya
reddetmeye, karşılaştırma yapmaya ve akıl yürütmeye teşvik etmek için çeşitli dilsel
imkânlara başvurmaktadır.7 Zamirler de anlama, yorumlama, çıkarımda bulunma gibi
amaçlara ulaşmak için başvurulan dil unsurlarıdır. Bağdaşıklığın sağlanmasında önemli bir
Ozil, Ş., Şenöz, C., (1996), T ürkçede “Bu”, “Şu” Sözcükleri, X. Dilbilim Kurultayı Bildirileri, İzmir, 22-24
Mayıs, (Yayına haz. Lütfiye Oktar, Ayşen Cem Değer) Ege Ünv. Basımevi, s. 27
7
Özkan, B., (2004), “ Metindilbilimi, Metindilbilimsel Bağdaşıklık ve Haldun T aner’in “Onikiye Bir Var” Adlı
Öyküsünde Metindilbilimsel Bağdaşıklık Görünümleri”, Çukurova Üniversitesi,Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi,
Adana, 13/1, 167-182.,s. 6
6
unsur olan yineleme zamirler aracılığıyla da yapılır. Yinelenen ifadeler aracılığıyla konu
bütünlüğü ve istikrar sağlanmış olur.
“Evet, ben de çok isterdim!”
“Sihirli değnek ne yapsın şimdi?”
“Onların dileğini nasıl gerçekleştirsin?”
“Çocuklar için masallar yazan bir yazarmış bu.”
“Bahçedeki ağacın yanından geçerken, tam da o sırada kendi kendine, Ah, keşke ben
de bu okulda okuyan bir çocuk olsam!”
“Artık o da bu güzel okuldaki sevimli çocuklardan biriymiş.”
“Kim bilir, belki sizin dileğiniz de hemen yerine geliverir.”…
Görüldüğü gibi zamirler masalda konu bütünlüğünün ve tutarlılığın sağlanmasında
oldukça önemli görevler üstlenmiştir. Masalda şahıs, işaret, dönüşlülük, belirsizlik ve soru
zamirleri gönderim yapmak amacı ile kullanılmıştır. Dönüşlülük zamirleri şahıs
zamirlerinin anlamını güçlendirmiştir. Soru zamirleriyle okur düşünmeye yönlendirilmiş,
belgisizlik zamirleriyle de okuyucu masalın içine çekilmeye çalışılmıştır. İşaret zamirleri
ise önce verilen bilginin tekrar edilmesini önleyerek anlatımı kısaltma işlevi üstlenmiştir.
1.1.2. Ardıl Bağımlı Gönderim Ögeleri
1.1.2.1. İyelik Ekleri ile Yapılan Gönderimler
Sahipliği göstermek amacıyla kullanılan, zamirin, yani cümledeki öznenin fiildeki
şahıs ekleri sayesinde anlaşıldığı ve zamirin kullanılmadığı durumlarda, cümlenin
nesnesinde bulunan iyelik ekleri, özneye belirli bir ada bağlanabilme özelliği katarak
anlatımın daha kısa ifadelerle gerçekleşmesini sağlamaktadır. Metin çözücü fiildeki şahıs
eklerinin de yardımıyla ve adda bulunan iyelik ekinin gönderimiyle cümledeki zamiri
kolaylıkla belirler. Metindeki bütünlük içerisinde değerlendirilen iyelik e kleri cümlenin
gösterdiği zamiri daha belirtili hale getirerek öznenin cümleden atılmasına olanak sağlar.
Cümleyi metin düzeyine çıkaran ve öznenin belirtili olma özelliğini koruyarak söz
düzleminde kullanılmasını seçimli kılan, doğrudan iyelik ekidir. Özellikle belirtili isim
tamlamalarında kullanılan iyelik ekleri sayesinde tamlamadaki unsurlardan, tamlayan
atılabilir. Tamlananda bulunan iyelik ekinin gönderimiyle metin çözücü tamlayanı bir ada
bağlayarak zihninde tamamlayabilir.8
“… anlamaya çalışırken önünü görememiş.”
“Bulutların arasından aniden karşısına çıkıveren bir uçurtma ile çarpışmış.”
“… sihirli değneğini elinden düşürüvermiş.”
“… gençliklerinde hiç çocukları olmamış.”
“… yaşlı kadın kocasına, ‘Bir çocuğumuz olsun isterdim.’ demiş.”
“… okuduğu masalları da çok sevmişler.”
“Kim bilir, belki de şimdi arkadaşlarınızdan biridir o.”
“Hemen ağacın yanına gidip dileğinizi söyleyin.”…
1.1.2.2. Belirtme Durum Eki ile Yapılan Gönderimler
Belirtme durum ekinin gönderim değerine sahip olabilmesi için gösterme sıfatları,
şahıs zamirleri ya da iyelik eki ile birlikte kullanılması gerekir. Belirtme hali eki bu şekilde
cümleler arasında yüzeysel bağlantıların kurulmasını sağlar. 9
“… anlamaya çalışırken önünü görememiş.”
Parlak, H., (2009), Kutadgu Bilig’in Metindilbilimsel Yapısı, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
(Basılmamış doktora tezi), Ankara, s. 130-131
9
Parlak, H., (2009), s. 138
8
“… sihirli değneğini elinden düşürüvermiş.”
“Hemen ağacın yanına gidip dileğinizi söyleyin.”
“Tabii ağaç yazarın bu dileğini duymuş.”…
Belirtme durumu eki isim tamlamalarında genellikle tamlanan sözcüğe eklenir. Bu
kullanımda belirtme durum eki iyelik ekinden sonra gelir. Örneklerimizde isim
tamlamasının önünde bir sıfat yer almıştır ve isim tamlamasının tamlayanı olan zamir
anlatımdan çıkarılmıştır.
“Sihirli değnek onların bu dileklerini duymuş.”
“Yaşlı karı kocanın o güzel evini bir okula … dönüştürmüş.”…
Masalda belirtme durum eki gösterme sıfatlarından sonraki isimlerde ve iyelik
eklerinden sonra kullanıldığında daha önceki bilgilere gönderimde bulunma görevini yerine
getirmiştir.
1.1.2.3. Şahıs Ekleri ile Yapılan Gönderimler
Bağımlı gönderim ögelerinden biri de Türkçe şahıs zamirlerinin cümleden
çıkarılmasına olanak sağlayan şahıs ekleridir. Cümlede öznenin sözcük olarak cümlede yer
almadığı durumlarda şahıs ekleri, özneyi bir zamir değeriyle belirtir. Şahıs zamirleri özne
olarak kullanıldıklarında genellikle cümleden düşürülür. Sözcük olarak cümlede yer
aldığında anlatımı güçlendirir, dikkatleri özne üzerine yönlendirir.
“… siz olmayasınız?”
Paralel yapılar cümlelerdeki bağdaşıklığın sağlanmasında oldukça önemli bir rol oynar.
Daha önce tanıtılan özneye sonraki cümlelerde şahıs ekleri vasıtasıyla gönderimde
bulunulur.
“Bir çocuğumuz olsun isterdim.”
“Hem biliyor musunuz?”
“Hemen ağacın yanına gidip dileğinizi söyleyin.”
“O günlere kadar sabırlı olmalı ve ağaçları çok sevmeli siniz.”…
Cümleler arasındaki konu bütünlüğünün sağlanmasında şahıs ekleri oldukça önemli bir
görevi yerine getirmiştir. Masalda şahıs ekleri ile yapılan gönderimler, genellikle soru
sorulduğunda ve dilek kipleriyle kurulan cümlelerde bulunmaktadır.
1.2. Biçimsel Sözlüksel Bağdaşıklık
1.2.1. Sözcük İlişkileri ve Sözcüksel Bağdaşıklık
Dil; ses, yapı, sözdizim ve anlam yönünden birbiriyle sıkı bağlantıları olan ögelerden
kurulu bir dizgedir. Dilin kendine özgü seslerden oluşan bir ses dizgesi; dildeki birçok
birimi etkileyen vurgu, ton, uzunluk, kavşak, ezgi gibi anlam değiştiren özelliklerden
oluşan bürün (prosody) dizgesi; bir dilin kök ve eklerininin oluşum, kullanılış ve
birleşimlerini gösteren, çoğul yapma, çekim, büküm, türetme gibi olaylardaki eğilimini
ortaya koyan yapı dizgesi; bir dilde cümlelerin çeşitli sözcük birleşmelerinin, tamlamaların
kuruluş eğilimlerini bir araya getiren, cümle ögelerinin sıralanma biçimlerini belirleyen
sözdizimi dizgesi ve bir dildeki adlandırma, kavramlaştırma yollarını, düşünülenlerin
sözcük ve cümleye dönüştürülmesini belirleyen anlam yapıları dizgesi vardır. 10
1.2.1.1. Karşıt Anlamlı Sözcüklerin Kullanımı
Karşıt olan sözcükler arasında birçok ortak özellik vardır; ancak bu sözcükler anlamsal
olarak birbirine karşıttır. Anlamsal olarak birbirine karşıt durumda olan küçük / büyük,
fiziksel özellik olması bakımından ortakken uzunluk açısından karşıt durumdadır. 11
10
11
Aksan, D., (1997), Anlambilim , Ankara, Engin Yay., s. 23
Günay, D., (2007), Sözcükbilime Giriş, İstanbul, Multilingual Yay., s. 177-178
Varlıklar karşıtlarıyla var olur. Ancak bu karşıtlıklar arasında bir uyum vardır. Karşıtlık
ifade edilmek istenenin daha kolay bir şekilde anlaşılmasına hizmet eder.
Masalda ‘var-yok, yaşlı-genç, karı-koca, adam-kadın’ gibi karşıt anlamlı sözcükler
kullanılmıştır. Masalın girişinde “Bir varmış bir yokmuş.” cümlesiyle okuyucuyu masalın
gizemli, gerçek dışı dünyasına taşımada varlık-yokluk ilişkisinden faydalanılmıştır. İnsan
hayatının dönemlerinin olduğu ve her çağın belli işlerin gerçekleştirilmesine müsaade ettiği
anlamını belirginleştirmek için ‘yaşlı-genç’ sözcükleri arasındaki karşıtlıklardan
yararlanılmıştır. ‘Adam-kadın, karı-koca’ gibi aynı türün üyeleri olan ancak cinsiyet
bakımında karşıt sözcüklerin kullanımı yine ortak bir dilekte buluşma anlamını
güçlendirmektedir.
2.1.2. Aynı Kavram Alanına Ait Sözcüklerin Kullanımı
Metindeki anlamın ortaya konması ve metnin yorumunun doğru yapılabilmesinde en
büyük ipuçları sözcüklerdir. Bunun için anlambilimde iki terim ayrı iki işlevi yerine getirir.
Sözcüklerin gerçek anlamlarına dayanılarak sözcük alanları; yan anlamlarına ve
çağrışımlarına dayanılarak da sözcük ağları oluşturulur. Sözcü k alanları metnin konusunu
ortaya koyarken, sözcük ağı metnin yorumlanmasına olanak tanır. Ayrıca sözcük ağlarının
tespiti yazarın amacı ve duyguları hakkında da okuyucuya fikir verir. 12
Masalda geçen “öğrenci-okul-sınıf/çift-eş-karı-koca-çocuk -adam-kadın/peri-sihirli
değnek -dilek /bahçe-ağaç-yeşil-tomurcuk -dal-çiçek -yaprak/uçurtma-uçmak -bulut/yazarmasal-okumak ” gibi aynı kavram alanına ait sözcükler metnin konusu, yazılış amacı ve
mesajının tespit edilmesinde oldukça önemli bir görev üstlenmiştir.
1.2.1.3. Aynı Kökten Sözcüklerin Kullanımı
Masalda aynı kökten türeyen sözcüklere çağrışım alanlarının zenginliğinden
faydalanmak için yer verilmiştir. Masalda yer alan “sorular-sormuşlar, seven-severlermişsevimli-sevmelisiniz, uçmuş-uçarken-uçurtma, çarpışmış-çarpmanın, yaştan-yaşlı” gibi
aynı kökten gelen çeşitli eklerle türetilen veya çekimlenen bu sözcükler anlamı
güçlendirdiği gibi ses bakımından da bir uyum sağlamış ve akıcılığa katkıda bulunmuştur.
1.2.2. Eksilti
Metindilbilimde metindeki verimliliğin artması ve metnin yoğunluk kazanması
amacıyla kullanılan ilkelerden biri olan eksilti, metindeki anlam bağlarının ve bağdaşıklığın
kurulmasında gönderim ve değiştirim ile birlikte görev yapan dilbilgisel bir türdür. Bir
cümleden bir ya da birden çok ögenin atılmasıyla gerçekleştirilen ve cümlenin anlamında
her hangi bir kaybın yaşanmadığı eksilti sayesinde birden çok cümle birbirine bağlanarak
daha kısa şekilde ifade edilir. Bir cümlede eksilti, kullanılmadığı zaman anlamda herhangi
bir eksikliğe neden olmayacak parçaların seçilmesi ile gerçekleştirilir. Cümlede eksik
bırakılan parça bağlama göre metin çözücünün zihninde tamamlanabilmektedir.13
1.2.2.1. Özne Eksiltisi
Türkçede özne şahıs ekleri yardımıyla kolayca belirlenebildiği için genellikle cümleden
çıkarılarak eksiltili biçimde kullanılır. Masalda cümlenin öznesi durumundaki sözcük daha
önceki cümlelerde yer aldığı için tasarruf adına sonraki cümlelerde kullanılmamış
böylelikle anlatım kısaltılarak akıcılığa katkıda bulunulmuştur.
“Bulutların arasından aniden karşısına çıkıveren bir uçurtma ile çarpışmış.”
cümlesinde özne olan ‘peri’ sözcüğü öncesindeki cümlede kullanıldığından anlatımdan
12
13
Akşehirli, S., (2007), “ Kelime Alanları ve Kelime”, http://www.ege-edebiyat.org
Parlak, H., (2009), s. 234-235
düşürülmüş, şahıs ekleri vasıtasıyla okuyucu çıkarım yoluyla öznenin kim olduğu bilgisine
ulaşmıştır.
“Yırtılıp parçalanmamış ama peri çarpmanın şaşkınlığıyla sihirli değneğini elinden
düşürüvermiş.” cümlesinde açıklanmayan yırtılıp parçalanmayan şeyin ne olduğu bilgisi
önceki cümlede açık bir şekilde ortaya konmuş bu nedenle ‘uçurtma’ sözcüğü tekrarlanmak
yerine gönderimde bulunularak sezdirilmiştir. Masalda benzer örnek cümlelere
rastlanmaktadır.
1.2.2.5.2. Tamlayan Eksiltisi
Belirtili isim tamlamalarında yüzey yapıya sadece tamlanan öge çıkarılmakta, tamlayan
ögenin ne olduğunun tespit edilmesi ve tamlanan ögeyle ilişkisinin bağlama göre okuyucu
tarafından kurulması istenmektedir. Türkçede tamlayan sözcüğün anlatımdan düşürülmesi
yoluyla yapılan eksiltili ifadelere anlatımı kısaltmak amacıyla sıkça başvurulur.
“Ağaç dallarıyla sihirli değneği kucaklamış, üzerini yapraklarıyla örtmüş./…
gençliklerinde hiç çocukları olmamış./… bahçede oynayan sürüyle çocuk varmış
çevrelerinde./… okuduğu masalları da çok sevmişler.” gibi ifadelerde tamlanan öge
kullanılmış ancak tamlayan ögenin ne olduğunun tamlanan ögedeki iyelik eki vasıtasıyla
çıkarılması okuyucuya bırakılmıştır. Böylelikle anlatımın kısaltılmasının yanı sıra
okuyucunun metnin yeniden oluşturulmasında aktif rol alması sağlanarak masalın
sürükleyicilik unsuruna katkıda bulunulmuştur.
1.3. Zaman, Görünüş, Kip
1.3.1. Zaman ve Görünüş
Fiilin aldığı zaman eki cümlede belirtilen işin hangi zaman diliminde gerçekleştiğini
ifade eder; ancak konuşmacının bakış açısı algılama üzerinde belirleyici bir rol
oynamaktadır. Yani fiilin aldığı zaman ekinin işlevi dışında başka bir zamanı karşılayacak
biçimde kullanılması durumu söz konusu olabilir. Bu durumu görünüş kavramıyla
açıklamak mümkündür. Eylemin başlama (görünmek), sürme (sararmak), bitiş (sönmek) 14
ifade etmesinin de zaman ve görünüş üzerinde belirleyici olduğu unutulmamalıdır.
1.3.1.1. Öğrenilen Geçmiş Zaman, Görülen Geçmiş Zaman, Geniş Zaman,
Gelecek Zaman
Masalda en çok kullanılan zaman ekidir. Hemen masalın başındaki, “Bir varmış, bir
yokmuş.” tekerlemesinde duyulan geçmiş zamanın kullanımı aslında zamanın belirsizliğini
ifade eder ve okuyucuyu masalın kurmaca dünyasına çekme amacına hizmet eder.
Masallarda yaygın şekilde kullanılan bu zaman eki şahit olunmayan başkalarından duyulan
olayları hikâye etmede veya bir durum gerçekleştikten sonra farkına varmayı anlatmada
kullanılır. Masalda görülen geşmiş zamanın bitmişlik görünüşüyle ‘…isterdim’
kullanıldığını görmekteyiz. Ayrıca geniş zamanın sürerlik anlamıyla ‘… yerine getirir.’,
gelecek zamanın istikbalde bir kesinlik ‘Nasıl olsa ilerde dileklerinizin gerçekleşeceği
günler gelecektir.’ anlamıyla kullanıldığı örneklere rastlamaktayız.
1.3.2. Kip
Kip, konuşmacının cümleye kendi psikolojik bakış açısını katmasıdır. Turgay
Sebzecioğlu, Aykut Kocaman kip konusunda çeşitli görüşler ileri sürmüşler ve metni
anlamlandırmada yapısal çözümlemelerin yetersiz olacağını ifade ederek kipin önemine
değinmişlerdir. Masalda emir kipi, şart kipi, istek kipi, gereklilik kipi kullanılarak öğüt
verilmiş, zorunluluk, kesinlik, dilek gibi anlamlar ifade edilmiştir.
1.3.2.1. Emir-Şart-Gereklilik Kipi
14
Parlak, H., (2009), s. 294-299
Masalda emir, şart ve gereklilik kipleri öğüt verme, yapılması doğru olan davranışı
kesin bir dille ifade etme gibi amaçlarla kullanılmıştır.
“Ah, keşke ben de bu okulda okuyan bir çocuk olsam!” cümlesinde şart kipi bir dileği
yüzey yapıya taşımak amacıyla kullanılmıştır. Bu şekilde diğer kiplerin kullanımında da bir
kip ekinin başka bir kip ekinin karşıladığı anlamı ifade etmede kullanıldığına
rastlamaktayız. “O günlere k adar sabırlı olamalı ve ağaçları çok sevmelisiniz.” cümlesinde
gereklilik kipi kuvvetli bir isteği karşılamaktadır. Bu kullanımda bağlam da dikkate
alındığında gereklilik kipinin emir ifade ettiği düşünülebilir. “…söyleyin, …üzülmeyin.”
gibi doğrudan emir kipinin kullanımı yapılması gerekeni kesin bir biçimde ifade etmekte,
öğüt anlamı içermektedir.
2.1. TUTARLILIK
Tutarlılık metni meydana getiren parçalar ve metnin tümü arasındaki mantık ve anlam
bağlantısıdır, bir söylemdeki cümle ve sözcelerin anlamlarını birbirine bağlayan ilişkiler
bütünüdür.15 Metindeki kavramların ve ilişkilerin karşılıklı etkileşimi, düzenlenme şekilleri
ve bunlar arasındaki uyumla ilgilenen tutarlılık, metinde olayların ve durumların yan yana
sıralanması sayesinde oluşur. Metinde ardı ardına sıralan ifadelerin birbiriyle bağlantılı
olmasını, cümlelerin çeşitli anlam ilgileriyle birbirine bağlanmasını sağlayan bağlaçlar
tutarlılıkta oldukça önemli bir işlevi yerine getirmektedir. 16
Cümleye ekledikleri anlamlar sayesinde metnin yapısındaki bütünlüğü katkıda bulunan
bağlaçlar, cümleler arasında amaç, koşul, karşıtlık gibi bağlantılarının kurulmasını sağlar.
Bu sayede metinde yer alan cümlelerle mantıksal ve anlamsal açıdan ilişkiler ku rarak
cümleler arasında anlamlı bir bütünlük oluşturulmasını sağlarlar.
2.1.1. Bağlaçlar
Bağlaçlar da metnin oluşmasına katkı sağlayan dil birimlerinden biridir ve metindeki
olaylar ve durumlar arasındaki ilişkiye işaret etmek üzere kullanılır. Bağlaçlar sözcükleri,
sözcük gruplarını, cümleleri ve kimi zaman da paragrafları şekil ve anlam bakımından
birbirine bağlayarak, metinlerde çeşitli anlam ilişkileri kurulmasını sağlar.17 Bağlaçlar,
metni oluşturan cümleler arasındaki anlam ilgilerinin ve devamlılığının mantık
çerçevesinde kurulmasını sağlayarak metindeki bağdaşıklığın oluşmasına katkıda bulunur.
Masalda karşıtlık, amaç, ekleme, açıklama, koşul bildiren bağlaçlar cümleler arasındaki
anlamsal bütünlüğün sağlanmasına katkıda bulunmuştur.
2.1.1.1. Karşıtlık
Karşıtlık bağlaçları başında bulundukları cümleleri, kendisinden önceki cümlelere
karşıtlık ilgisiyle bağlar. Masalda karşıtlık ifade etmek için ‘ama’ bağlacı kullanılmıştır. Bu
bağlaçtan sonra gelen ifade beklenenin aksine bir durumun ortaya çıktığını ifade etmiş,
bağlaç anlamına ve işlevine uygun şekilde kullanılmıştır. Masalda şu örneklerle
karşılaşmaktayız;
“Uçurtma yırtılıp parçalanmamış ama peri çarpmanın şaşkınlığıyla sihirli değneğini
elinden düşürüvermiş.”
“Çevreye iyice bakınmış ama sihirli değneğini bir türlü bulamamış.”…
2.1.1.2. Amaç
Cümleye amaç anlamı kazandırmak için; amacıyla, için, -mesi için, -mek için, -mek
üzere yapıları kullanılır. Masaldaki şu cümlede kullanılan -mak üzere: “Sihirli değneğini
15
Balyemez, S., (2011), s. 267
İşsever, S., (1996), Kullanımsal İşlevleri Açısından Türkçedeki Bağlaçlar, X. Dilbilim Kurultayı Bildirileri, 2224 Mayıs, İzmir, (Yay. haz. Lütfiye Oktar, Ayşen Cem Değer) Ege Ünv. Basımevi, İzmir, s. 85
17
Korkmaz, Z., (2003), Türkiye Türkçesi Grameri, (Şekil Bilgisi), T DK Yay., Ankara, s. 1091
16
düşürdüğü yerde bırakıp yeni bir sihirli değnek almak üzere uçup gitmiş.” cümleye amaç
anlamı kazandırmıştır. Ancak masalda amaç anlamı, bağlaçlardan çok ekler ve bağlam
vasıtasıyla okuyucuya verilmektedir.
2.1.1.3. Ekleme
Aralarında anlamca ilişki bulunan sözcük ve cümleler arasında ekleme işlevli bağlaçlar
yardımıyla bağlantılar kurulur. Bu eklemeler yoluyla metne anlam ayırtıları ekle nerek katkı
sağlanır. Masalda sözcükler ve sıralı cümleler arasındaki sıralama, ilave gibi anlamlar için
‘ve’ bağlacı kullanılmıştır. “O günlere kadar sabırlı olmalı ve ağaçları çok
sevmelisiniz.,…bahçe ve ev…” örneklerinde aynı kavram alnından sözcükleri ve aralarında
anlam bakımından bir sıralama olan cümleleri birbirine bağlamıştır.
2.1.1.4. Açıklama
Geriye yönelik ilişkilerin kurulmasını sağlayarak başta kullanılan ifadeleri okuyucu
için daha açık hale getiren unsurlar olarak cümlede yer alırlar.18 Bu tip bağlaçlarla metinde
yer alan olaylar farklı sözcüklerle yinelenir. Böylece ifade edilmek istene düşüncenin
okuyucu tarafından algılanması ve onun zihninde pekiştirilmesi kolaylaşır. Aynı zamanda
olayların gerekçesi de açık bir şekilde ortaya konmuş olur. “Neyse ki uçurtma sağlam bir
uçurtmaymış.” cümlesiyle uçurtmanın parçalanıp düşmemesinin sebebi açıklanmıştır.
2.1.1.5. Koşul
Koşul, bir olayın gerçekleşmesinin başka bir olayın gerçekleşmesine bağlı olduğunu,
unsurların birbirinin varlık şartı olduğunu ifade eder. Bu anlam genellikle cümle başı
bağlaçlarından biri olan ‘eğer’ ile verilir. “Eğer ağacın hangi okulun bahçesinde olduğunu
bulabilirseniz hemen yanına gidip dileğinizi söyleyin” cümlesinde ‘eğer’ bağlacının
kullanımı, şart cümlesinin anlamını pekiştirmektedir. Metnimizde de bu amaçla
kullanımlarına rastlamaktayız.
SONUÇ
Dilbilgisi unsurları masalda bağdaşıklığın sağlanmasında önemli görevler üstlenmiştir.
Bu unsurların yardımıyla metindilbilimin ilkeleri ışığında incelenen masalda sözdizimine,
anlama ve mantığa ilişkin bağlantıların kurulması sağlanmıştır.
Masaldaki cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturmasında gönderim ögeleri olarak görev
yapan sıfatlar, zamirler, iyelik ekleri, belirtme durum eki, şahıs ekleri önemli rol
oynamıştır. Gönderim ögeleriyle yinelenen bilgiler masalda baştan sona anlam
bütünlüğünün korunmasını sağlamıştır. Gösterme sıfatları ve zamirler tekrarlanarak masalın
başında anlatılan olaylara gönderimler yapılmış ve bu sayede unutmanın ortaya çıkması
engellenmiştir. Aynı zamanda bu gönderim ögeleri sayesinde sözü gereksiz yere
uzatmaktan kaçınılmış, özlü bir anlatıma ulaşılmıştır. Bağımlı gönderim ögeleri de masalda
hatırlatma görevini yerine getirmiş, anlatılanların pekiştirilmesi sağlanarak akılda kalıcılık
arttırılmıştır.
Masalda karşıt, aynı kavram alanına ait, aynı kökten sözcüklerin kullanımı soyut
durumların ifade edilmesini kolaylaştırmış, masalın konusunun anlaşılmasına katkıda
bulunmuş, metnin yorumlanması kolaylaştırmış ve ses bakımından masala bir akıcılık
kazandırmıştır.
Masalda bağdaşıklığın sağlanmasında diğer önemli unsur olan tutarlılık, cümleleri
çeşitli anlam ilgileriyle bağlayan bağlaçlar sayesinde sağlanmıştır. Cümle içi ve cümleler
arası tutarlılık amaç, koşul, ekleme, açıklama ve karşıtlık ifade eden bağlaçlarla
sağlanmıştır.
18
Parlak, H., (2009), s. 406
KAYNAKÇA
AKSAN, Doğan, Anlambilim, Engin Yay., Ankara 1997
AKŞEHİRLİ, Soner, “Kelime Alanları ve Kelime”, http://www.ege-edebiyat.org 2007
BALYEMEZ, Sedat, Dede Korkut Hikâyeleri’nin Metin Dil Bilimsel Yapısı , Gazi
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Basılmamış doktora tezi), Ankara 2011
GÜNAY, Doğan, Sözcükbilime Giriş, Multilingual Yay., İstanbul 2007
İŞSEVER, Selçuk, Kullanımsal İşlevleri Açısından Türkçedeki Bağlaçlar, X. Dilbilim
Kurultayı Bildirileri, 22-24 Mayıs, İzmir (Yay. haz. Lütfiye Oktar, Ayşen Cem Değer) Ege
Ünv. Basımevi, İzmir 1996
KORKMAZ, Zeynep, Türkiye Türkçesi Grameri (Şekil Bilgisi), TDK Yay., Ankara
2003
ONURSAL, İrem, Türkçe Metinlerde Bağdaşıklık ve Tutarlılık, Günümüz Dilbilim
Çalışmaları, Yayına Hazırlayanlar: Prof.Dr. Ayşe Kıran, Doç.Dr. Ece Korkut, Dr. Suna
Ağıldere, Multilingual Yayınları, Dilbilim Dizisi, İstanbu 2003
OZİL, Şeyda, ŞENÖZ, Canan, Türkçede “Bu”, “Şu” Sözcükleri, X. Dilbilim Kurultayı
Bildirileri, 22-24 Mayıs, (Yayına haz. Lütfiye Oktar, Ayşen Cem Değer) Ege Ünv.
Basımevi, İzmir 1996
ÖZKAN, Bülent, “Metindilbilimi, Metindilbilimsel Bağdaşıklık ve Haldun Taner’in
“Onikiye Bir Var” Adlı Öyküsünde Metindilbilimsel Bağdaşıklık Görünümleri”, Çukurova
Üniversitesi,Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 13/1 2004
PARLAK, Hatice, Kutadgu Bilig’in Metindilbilimsel Yapısı, Gazi Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü (Basılmamış doktora tezi), Ankara 2009
UZUN, Leyla Subaşı, Orhon Yazıtlarının Metindilbilimsel Yapısı, Simurg Yay.,
Ankara 1995
YILMAZ, Engin, JAHİÇ, Nadira, Vire Hikâyesi Üzerine Metindilbilmsel Bir
İnceleme, V. Uluslararası Dil, Yazın, Deyişbilim Sempozyumu, (24-25 Haziran), İstanbul
2005
Download