Teknolojinin Çin`de yarattığı Çöplük

advertisement
Teknolojinin Çin’de yarattığı Çöplük
Teknolojinin Çin’de yarattığı Çöplük
14.08.2017 / 10:44
Baogang Çelik ve Nadir Toprak Elementleri kompleksi büyük bir tesis. Dev soğutma
kuleleri ve bacaların ötesindeki gri gökyüzünün altında yapay bir göl göze çarpıyor.
Fakat içindeki su değil, zehirli, yapış yapış bir balçık.
Gölün kıyısındaki onlarca boru, rafinerilerden gelen katı, kara kimyasal atıkları taşıyor.
Pis kükürt kokusu ve borulardan gelen uğultu cehennem havası veriyor buraya.
Baotou, Çin’in kuzeyindeki İç Moğolistan özerk bölgesinin en büyük sanayi kenti. Bu
kentin adını duymamış olabilirsiniz ama buradaki madenler ve fabrikalar modern
yaşamımızı besleyen doğal kaynakları üretiyor. Elektrikli otomobillerin motorlarından
akıllı telefonlara, televizyon ekranlarına kadar birçok üründe kullanılan “nadir toprak
elementleri” buradan elde ediliyor. 2009’da bu minerallerin yüzde 95’i Çin’de
üretilmişti. Baotou’nun kuzeyindeki Bayan Obo madeni de dünya rezervlerinin yüzde
70’ini oluşturuyor. Fakat bunlar neye mal oluyor?
1950’de nadir toprak elementleri üretimine geçmeden önce kentin nüfusu 97 binmiş.
Bugün ise bu rakam 2,5 milyon civarında.
Kimyasal atıkların akıtıldığı zehirli göle gelmeden, sanayinin çevre üzerindeki tahribatı
kent içinde de görülüyor. Dev borular yollara paralel bir şekilde uzuyor, kamyon trafiği
diğer araçları fazlasıyla aşıyor. Yarı bitmiş gökdelenlerin hakim olduğu yerleşim
alanları alev püskürten rafineri bacalarına rahatsız edici derecede yakın. Havada ise
keskin bir kükürt kokusu var.
Nadir elementler az bulunmuyor
Fabrikalardan birinde, en çok bulunan nadir element seryum işlenerek seryum oksite
dönüştürülüyor. Bu madde akıllı telefonların ve tabletlerin dokunmatik ekranlarının
cilalanmasında kullanılıyor. Bu fabrikalar fiyatların düşmesini önlemek için zaman
zaman üretimi durduruyor.
Bir diğer element ise cam boyamada, lazer ve hafif mıknatıs yapımında kullanılan neodimiyum. Bu mıknatıslar kulaklıklarda, cep telefonu mikrofonlarında, bilgisayar
sabit disklerinde ve rüzgar tribünlerinde kullanılıyor.
Seryum ve neodimiyum ‘nadir element’ olarak adlandırılsa da aslında bakır ve nikel
kadar yaygın. Bunları nadir kılan şey ise çıkarılıp işlenme işlemlerinin tehlikeli ve
zehirli süreçler içermesi. Örneğin seryum bazı mineral bileşkelerini ezilip sülfürik ve
nitrik asitte çözülmesi ile elde ediliyor. Bu sırada fazla miktarda zehirli yan ürünler
ortaya çıkıyor.
Yani Çin’in hakimiyeti bu elementlerin fazla bulunmasından değil, bunların üretiminde
çevreye verilen zararı göze almasından kaynaklanıyor.
Teknolojinin bedeli
Bu bedeli anlamak için Baotou’daki zehirli gölü görmek yetiyor. Civardaki bir nehrin
önüne çekilen setle oluşturulan yapay göle zehirli atıklar pompalanıyor.
Göl, felaket filmlerinden çıkmış bir sahne gibi. İnsan eliyle yapılmış olması durumu
daha korkunç kılıyor. Üstelik sadece cebimizdeki telefonların değil, Batı’da heyecan
yaratan rüzgar enerjisi ve elektrikli otomobiller gibi ‘yeşil teknoloji’ ürünlerinin buna
neden olması daha da can sıkıcı.
Bu gölü Google Map’te görmek mümkün. Yakınlaştırdıkça onlarca boruyu da
görüyorsunuz. Gölden alınan numune İngiltere’de tahlile gönderildiğinde güvenli
sınırın çok üzerinde bir radyasyon seviyesi çıkıyor ortaya.
Teknoloji şirketleri elimizdeki cihazları her yıl yenilemeye teşvik ediyor. Fakat bu
cihazların Bautou’da nasıl başladığını ve nelere mal olduğunu unutmamak gerekiyor.
Bu makalenin İngilizce aslını BBC Future’da okuyabilirsiniz.
Dergideki diğer makalelere buradan ulaşabilirsiniz.
© 2015 Mepa News Tüm Hakları Saklıdır!
Kaynak Gösterilmeden Alıntı Yapılamaz!
Tasarım ve Yazılım: Mepanews
Download