Yıl: 4, Sayı: 12, Eylül 2017, s. 201-218 Tahsin KULA1 ÇOCUKLUK DÖNEMĠ CĠNSEL ĠSTĠSMARINDA MAĞDUR, ANNE-BABA TUTUMU VE DĠN ĠLE ĠLĠġKĠLENDĠRĠLMESĠ Özet Bu çalışmada çocukluk döneminde yaşanmış cinsel istismarın yarattığı psiko-sosyal etkiler araştırılmıştır. Geçmişte yaşanmış cinsel istismarın kişilerin bireysel ve sosyal yaşantılarında yarattığı olumsuzluklara dikkat çekilmiştir. Ayrıca cinsel istismarın ikinci ve ücüncü kişiler üzerindeki olumsuz etkileri de araştırmanın sınırlılıkları içerisine alınmıştır. İkinci ve üçüncü kişiler olarak mağdurun anne ve babası kastedilmektedir. Yaşanılan cinsel istismarın hem olayı yaşayan mağdur hem de anne babası açısından ne anlam ifade ettiğim ortaya konmaya çalışılmıştır. Ayrıca çocukların yaşadıkları cinsel istismar olayına karşı anne-babanın tutumu ve bu olayların din ile ilişkilendirilmesine de değerlendirilmiştir. Çünkü cinsel istismar olayının artmasının sebeplerinden birisi dini bir takım kaygıları da dikkate alarak ört pas edilmesidir. Gerek anne baba ve gerekse mağdur zaman zaman kader/alın yazgısı, gizliliklerin araştırılması dinen doğru değil gibi dine dayalı inançlarını öne sürerek olayın üzerine gitmemelerinin sonuçlarına da değinilmiştir. Anahtar Kelimeler: Çocuk, cinsel istismar, tutumu, dini dayanma, kader, dua ruh sağlığı, anne-baba ATTRIBUTION OF VICTIM, PARENTAL ATTITUDE AND RELIGION IN CHILDHOOD SEXUAL ABUSE Abstract In this study, the psychosocial effects of childhood sexual abuse were investigated. Attention has been drawn to the negativities created by past sexual abuse in 1 Yrd. Doç. Dr.,Dicle Üniversitesi, Psikoloji Bölümü., [email protected] Çocukluk Dönemi Cinsel İstismarında Mağdur, Anne-Baba Tutumu ve Din İle İlişkilendirilmesi individual and social life. In addition, the limitations of investigating the negative effects of sexual abuse on the second and third persons are included. The second and third persons are the mother and father of the victim.It has been tried to show what the meaning of sexual abuse is both in terms of both victim and parents. In addition, the attitude of the parents against the sexual abuse of their children and their relation to religion were also evaluated. One of the reasons for the increase in sexual abuse is that it is covered by religious considerations. Both the parents and the victim are sometimes referred to the consequences of going to the scene, claiming their beliefs based on faith, such as fate / fear of destiny, investigation of confidentiality, religion is not right. Keywords: Child, sexual abuse, mental health, Parental attitude, Religious endurance, destiny, prayer GĠRĠġ Cinsel taciz hem fail hem de mağdur açısından yüz kızartıcı ve onur kırıcı olduğu gibi özellikle anne-baba açısından da kabullenilmesi oldukça zor bir durumdur. Hem mağdurun hem de failin anne-babası durumdan haberdar olunca büyük bir şok yaşıyor. Ne çocuğuna ne de ailesine olayı yakıştırabiliyor. Özellikle gelenek ve ataerkilliğin baskın olduğu ailelerde annebaba bu olayları duyduklarında hayatlarının en zor ve utanç durumunu yaşamaktadırlar. Bazı bölgelerdeki öldürme olaylarının altında yatan temel sebeplerden birisi de “namusumu temizledim” diye özetlenen çocuk istismarı, cinsel istismar veya cinsel taciz olayları yatmaktadır. Peki o zaman çocuk istismarı ve cinsel istismar nedir? İstismar türleri ve şekilleri nelerdir? Bunların anne-baba tutum ve davranışlarına etkilerini inceleyelim. Önce bunları inceleyelim. Çocuk istismarı, çocukların başta anne-babaları olmak üzere kendilerine bakmakla yükümlü kimseler ve diğer yetişkinler tarafından fiziksel, duygusal, zihinsel veya cinsel gelişimlerini engelleyen ya da beden veya ruh sağlığına zarar veren, kaza sonucu olmayan durumlarla karşı karşıya bırakılmasıdır. Glaser‟a (1991) göre cinsel istismar; gelişimsel olarak olgunlaşmamış çocuk ve erişkinin tam olarak anlayamadıkları, bilgilendirilerek rıza gösterme yetisine sahip olmadıkları veya sosyal tabu ve aile rollerini çiğneyen cinsel aktivitelerde yer almalarıdır (Çeçen, 2007;1; Taneli ve ark., 1999). Bir başka tanımda cinsel istismar; bir çocuk ve erişkin arasında, erişkinin çocuğu cinsel uyarılma amacıyla kullanması ile gerçekleşen temas ya da etkileşim olarak belirtilmiştir (Walker ve ark., 2004; Akt, Doğan, 2009). Bir başka araştırma da cinsel istismar; „henüz cinsel gelişimini tamamlamamıș bir çocuğun ya da ergenin, bir erişkin tarafından cinsel arzu ve gereksinimlerini karşılamak için güç kullanarak, tehdit ya da kandırma yolu ile kullanılması‟ diye tanımlanmıştır. Eğer istismar çocuk ya da ergen ile kan bağı olan ya da ona bakmakla yükümlü olan birisi tarafından yapılmışsa bu durum “ensest” olarak adlandırılmıştır. (Alpalan, 2014; 2; Çetin FÇ, Pehlivantürk B, Ünal F, 2008; 4). Cinsel istismarın mutlaka şiddet içermesi gerekmez, bu açıdan çocuğun rızasının olup olmadığına bakılmaz (Aust N Z J, 2000; 85-91). Bu tanımlarda dikkat çeken şey istismarın küçük çocuklara büyükler tarafından istekleri dışında bazı şeylerin yapılması veya yaptırılmasıdır. Yapılan araştırmalara göre çocuklara yönelik cinsel istismar ve taciz daha çok yakın akrabaları tarafından yapılmaktadır. Bu tür istismar olayları ya tacizcinin evinde veya mağdurun evinde yaşanmaktadır (Kula, TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 12, Eylül 2017, s. 201-218 203 Tahsin Kula 2016;4). Genellikle aile içerisinde yaşanan bu tür cinsel istismara “ ensest2” ilişkileri denir ki konumuzla yakından alakalıdır. En yaygın görülen cinsel istismar türleri; sözel istismar, açık saçık telefon konuşmaları, teşhircilik, röntgencilik, cinsel ilişkiye tanık edilme/olma, bedenine cinsel amaçla dokunma, müstehcen yayınlara konu etme, fuhşa itme, ırza geçme, ensest- yasak sevi (aile içi cinsel istismar) şeklinde sıralanabilir (Giray, 2007; 6; Çeçen, 2007, 1). Dünya da her yıl yaklaşık 1.6 milyon çocuğun fiziksel, cinsel, duygusal istismarın ya da ihmalin kurbanı olduğu; 1000‟den fazla çocuğun bu nedenlerle öldüğü tahmin edilmektedir (Alparslan, 2014, 194). Kimse cinsel istismarı hak etmez. Hiçbir davranış cinsel istismar için neden olarak gösterilemez. Her tür cinsel istismar kanunlar ve toplum önünde suçtur. Bütün toplumlarda nefretle karşılanır. Cinsel istismar farklı şekillerde olabilir a. Temas içermeyen cinsel istismarlar: Cinsel içerikli konuşma, teşhircilik ve röntgenciliktir. b. Cinsel dokunma: İstismarcı kurbana dokunabilir ya da kurbanı kendisine dokunması için zorlayabilir. c.Oral-genital seks d. İnterfemoral ilişki (Irza tasatti): Penetrasyonun olmadığı, sürtünmenin olduğu istismar şeklidir. e. Cinsel penetrasyon (Irza geçme): Genital ilişki, anal ilişki, oral ilişki, objelerle penetrasyon ve parmakla penetrasyon şeklinde olabilir. f. Cinsel sömürü: Çocuk pornografisi ve çocuk fuhuşunu kapsar (Polat, 2001; 207). Cinsel taciz, çocuğun bir erişkinin cinsel gereksinim ya da isteklerinin doyumu için cinsel nesne olarak kullanılması ya da kullanılmasına göz yumulması şeklinde tanımlanmaktadır. Aslından çocuklara cinsel taciz; anne, baba, üvey anne, üvey baba, kardeş, akraba, öğretmen, komşu veya herhangi bir yabancı kişi veya kişiler tarafından yapılabilir (Wiener JM. 1997;699-709). Cinsel istismara uğrama riskini, çocuk ve gencin zihinsel ve bedensel engelli olması ya da şizofreni, bipolar bozukluk, dürtü denetim bozukluğu, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu gibi psikiyatrik bozukluklarının olması gibi faktörler artırır. Bu gibi durumlarda, çocuklar maruz kaldıkları durumun kötülüğünü değerlendiremeyebilirler (Zoroğlu SS, Tüzün Ü, Şar V, Öztürk M, Eröcal MK, Alyanak B. . 2001;2(2):69-78). Yapılan araştırmalara göre çocuklukta cinsel istismara maruz kalma sıklığı % 10-40 olarak bildirilmektedir. (Aysev A, Taner YI 2007;721). Sonra ki dönemde yapılan araştırmalarda bu oran daha da artmıştır. Hatta cinsel istismar kurbanlarının % 53‟ü 14 yaşın altında olduğu saptamışlardır (Pereda N, Guilera G, Forns M, Gomez-Benito J. 2009;33(6):33142) . Oranlar arasındaki büyük fark, çalışma metotlarının farklılıklarından kaynaklanıyor olabileceği belirtilirken, istismarın tanımı, yaş farkı, örneklem seçimi, veri toplama tekniklerindeki farklılıklar gibi konularda da bir konsessüz sağlanamamıştır (Santos JC, Neves 2 Ensest (incest), yakın akrabalar arasında yasayla veya gelenekle yasaklanan ilişkidir (Budak, 2000; 263). TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 12, Eylül 2017, s.201-218 204 Çocukluk Dönemi Cinsel İstismarında Mağdur, Anne-Baba Tutumu ve Din İle İlişkilendirilmesi A, Rodrigues M. 2006;13(6):300-3). Öyle ki araştırmacıların bazısı istismardan bahsetmek için mutlaka ten temasını gerekli görmekte, bazıları ise sözel imaların ya da bakışların bile istismar olabileceğini düşünmektedir (Alpaslan, 2014, 198). Avrupa da yapılan araŞtırmalarda erkeklerin % 4-9‟u, kadınların % 12-35‟i 18 yaşından önce istenmeyen cinsel deneyim yaşadığı belirtilirken, Kuze Amerika da cinsel istismar sıklığı, kadınlar ve erkekler için sırasıyla % 16,8 ve % 7,9 olarak verilmiştir. Ayrıca 18 yaş ve altı çocuklarda cinsel istismarın yaygınlığı 1.3/1.000 olarak belirtilirken bu oran kız çocuklarında daha fazla olarak bildirilmiştir. Pereda ve ark. cinsel istismar üzerine 21 ülkede yapılan 39 çalışmayı değerlendirmiştir. Kızlarda cinsel istismar oranı % 10-20, erkeklerde ise % 10 olarak bulunmuştur. Kızlara göre erkeklerde saptanan düşük oranlar şu şekilde açıklanmaya çalışılmıştır. Cinsel yönden istismara uğramış erkek çocuklar bu konuda yardım aramanın erkekliğe yakışmayacak bir davranış olduğunu düşündükleri ve homoseksüel olarak değerlendirilme düşünceleri nedeniyle yaşadıkları deneyimleri anlatmakta daha isteksiz olabilirler ( Putnam, 2003; 269-78). Samsun‟da 72 çocukla yapılan çocuk psikiyatrisine başvuran istismar olgularında ortalama yaş 12.1 yıl iken, Çengel ve ark., Ankara‟da 2000-2004 yılları arasında 54 vakayla yaptıkları çalışmada ortalama yaş 10.9‟a düştüğü bildirilmiştir (Akbaş S, Turla A, Karabekiroğlu K, ve ark. 2009; 24-32; Çengel Kültür E, Çuhadaroğlu Çetin F, Gökler B., 2007; 256-62). Demir ve ark tarafından 30 çocuk ve ergenle yapılan uzmanlık tezi çalışmasında, mağdurların yaş ortalamasının 13.9 olduğu saptanmıştır. Edirne‟de Koten ve ark. Trakya Üniversitesinde yaptığı çalışmada, aile içi cinsel istismar oranının % 1,4 olarak bulunduğu bildirilmiştir (Demir M. 2008; Koten Y, Tuğlu C, Abay E. 1996:154). Zoroğlu ve ark. İstanbul‟daki 14-17.5 yaş arasındaki 839 lise öğrencisi (326 erkek, 513 kız) ile yaptıkları bir araştırmada, yaşam boyunca gönüllülerin % 16,5‟i ihmal, % 15,8„i duygusal istismar, % 13,5„i fiziksel istismar ve % 10,7„si cinsel istismar (ensest dahil) belirtmişlerdir (Zoroğlu SS, Tüzün Ü, Şar V, Öztürk M, Eröcal MK, Alyanak B. 2001;:69-78). Alikaşifoğlu ve ark. İstanbul‟da dokuz-on birinci sınıflarda okuyan 1871 kız öğrenciyle 2000 yılında yapılan bir çalışmada ise, % 1,8 oranında ensest bildirilirken, öğrencilerin % 11,3‟ü çocukken özel bölgelerine istemedikleri bir şekilde dokunulduğundan bahsetmişler, % 4,9‟u ise cinsel ilişkiye zorlandıklarını belirtmişlerdir. İstismar veya tacize uğrayan çocuk ve ergenlerin büyük bir kısmı suçluluk duyguları, utanma, ailelerinin dağılması korkusu, kötüye kullananın tehdidi ve uzun adli süreçler gibi nedenlerle durumlarını kimseyle paylaşamamaktadırlar. Bu da cinsel istismarın yayılmasına sebep olmaktadır. İngiltere‟de 2019 kadın ve erkekle yapılan bir çalışmada cinsel istismara uğrayan bir çocuğun, daha sonra bir başkası tarafından da istismara uğratılması olasılığı Baker ve Duncan (20) tarafından % 14 olarak tespit edilmiştir (Zoroğlu SS, Tüzün Ü, Şar V, Öztürk M, Eröcal MK, Alyanak B., 2001;2(2):69-78; Alikaşifoğlu M, Erginöz E, Ercan O, Albayrak Kaymak D, Uysal O, İlter O. 2006;30(3):247-55; Baker A, Duncan S. 1985;9(4):457-67). Araştırma, bireysel ve aile içi sorunlar yaşayan kişilerin kendi istekleriyle danışmanlık yardımı almak için gelenler içerisinden seçilen üç grup ile bazen birebir bazen de birlikte yaptığımız değerlendirmelere dayanmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili daha önce 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri sebebiyle düzenlenen panel de tarafımızdan sunulan sunumun istatistik sonuçlarından da yararlanılmıştır. TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 12, Eylül 2017, s. 201-218 205 Tahsin Kula Olgu 1: Kadın Y; (Çalışıyor) Sekiz kardeşli bir ailenin 6. Çocuğu olarak büyümüş, 3 yaşlarından itibaren 5 yaşına kadar defalarca abisinin cinsel tacizine uğramıştır. Sekiz kardeşin 3 tanesi erkek 5 tanesi kız. Abisinin ablasına da taciz ettiğine şahit olmuş ve ailesinin özellikle annesinin bu olayı o zaman bildiğini iddia etmektedir. Evliliği baştan beri sorunlu olmuş ve bunda sorunun kendisinden kaynaklandığını kabul ediyor. Olaylardan anne-babası ve abisini sorumlu tutuyor. Kız (mağdur); Evimiz küçüktü ve hepimiz (tüm kardeşlerim) genellikle bir odada yatıyorduk. Özellikle kış günleri üşüyoruz diye birbirimize yakın yatıyorduk. Bazen annem babam da birbirimize yakın yatarsak üşümeyeceğimizi söylerdi. Büyük abimin ellerini üzerimde hissedince önceleri anlayamadım. Ama daha sonra anladım. Onun yanına yakın yatmamaya başladım. Hatta o oda da tek ise odaya bile gitmedim. Abimin beni taciz ettiğini gördüğünü ablam bana söyleyince ben de ablama her şeyi anlattım. Ben o abimin ablama da tacizde bulunduğunu gördüm. Ablama söylediğim de ablam beni dinlemek istemedi. Abilerimin ikisi de gece biz uyuyunca porno filmi seyrediyorlardı. Ben taciz yaşadığımı anladığımdan beri içimde bir korku var. Cinsellikten iğreniyorum. Eşimle severek evlendim. Nişanlılık döneminde sorun yoktu fakat evlilikle beraber sorunlar başladı. Kendi kendimize atlatırız diye uğraştık sorun daha da büyüdü. Size danışmak zorunda kaldık. Bu konuları şimdiye kadar kimseyle paylaşamadım. Beni asıl kahreden durum da anne babamın bu olayı duydukları zaman gözle görülür hiçbir şey yapmayıp babamın bana karşı hep soğuk davranmasıdır. Bu konular açılınca annem hemen bu “alın yazın” veya bu senin “ kaderinde varmış” diyerek beni susturmaya çalışırdı. Birkaç kez hap içerek intihar etmeyi bile düşündüm. Kadın Y’nin Annesi; Kızımın yaşadığı olayı kendisinden değil ablasından duydum. Evimiz küçük olduğu için çocuklar özellikle kış günleri bir oda da yan yana serilmiş yataklar da uyurlardı. Bu olayı duyduktan sonra yatakları ayırdık. Ancak çocukları yeteri kadar uyarmadık. Ben babasına daha sonra söyledim babası da fazla ciddiye almadı. Bunlar küçük akılları o tür şeylere ermez diye olayı kapattık. Ben olayın kızım üzerinde bu kadar derin iz bırakacağını zannetmiyordum. Bu olaylardan sonra kızlarımın üç tanesinde içe kapanıklık ve ürkeklik gözlemledim. Zaman zaman kızlarımı çağırır herhangi bir sorun var mı? diye sorardım. Özellikle geceleri yatma odasına tek gitmekten çekindiklerine şahit oldum. Fakat ben oğlumla yaptığının yanlış olduğunu konuştuğumda o da yanlışını kabul edip bir daha yapmayacağını söylemişti. Bu konuşmadan sonra oğlumun artık yapmadığına inanıyordum. Ta ki bu kızım ve diğer iki kızım da evlilik hayatın da sorun yaşıyor. Ben vicdan azabı çekiyorum. O zaman kimse duymasın diye olayın üzerine gitmedik. Eşim, bu bir imtihan alın yazısı nasıl karşı geliriz diye beni yatıştırırdı. Annesi olarak kendimden utanıyorum. Çocuğumun hayatını mahvettik. Baba; Olaydan daha sonra haberim oldu. Eşim böyle bir olaydan bahsetti ben onların küçük olduğunu bu olayların büyütülmemesi ve başkaları duymadan kapatılması gerektiğini söyledim. Çocuklarım da büyük bir sorun görmedim sadece iki kızımın yalnız kalmaktan korktuklarını ve içe kapanık olduklarını biliyorum. Fakat bunun çocukluk dönemindeki cinsel istismarla ilişkili olduğunu zannetmiyorum. İnsanların başına gelen felaketler imtihan içindir. Bu olayları yaşamak kaderlerinde varmış. Ben insanların özel durumlarının araştırılmasını dini açıdan doğru bulmuyorum. Kızımın yaşadığı sorunlarında çocukluk döneminde yaşadığını iddia ettiği olaylarla ilişkili olduğunu zannetmiyorum. Tv deki Film, dizilerden etkilenen gençlere arkadaşlarının da etkisiyle böyle şeyler söylüyor. Biz namazında niyazın da dindar bir aileyiz TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 12, Eylül 2017, s.201-218 206 Çocukluk Dönemi Cinsel İstismarında Mağdur, Anne-Baba Tutumu ve Din İle İlişkilendirilmesi çocuklarımın o tür yanlışlar yaptıklarına inanmıyorum. Eğer gerçekten kız kardeşine taciz yaptığına inansaydım kendi ellerimle oğlumu öldürürdüm. Kızımın eşiyle sorunları var, bizi de işin içine katmaya çalışıyorlar. Ben onları aç bırakmadım, açık bırakmadım. Hep onlar için çalıştım. Ama yine de vicdanım rahat değil. Biz örf ve adetlerimizde nasıl gördüysek çocuklarımıza da öyle davrandık. Keşke o zaman biraz daha çok ilgi gösterseydim. Şimdi gelecek diye yolunu gözlüyorum.(ağlıyor) Olgu 2: Bayan Z. (öğrencisi); Altı kardeşin 4 tanesi kız 2 tanesi erkektir. Aile‟nin 4.sıradan çocuğudur. Ablasının eşinin (eniştesinin ) tacizine uğramış, durumu annesiyle paylaşmıştır. 8-9 yaşlarındayken. Kız: Eniştem zaman zaman bana çok güzel olduğumu söylerdi. Bu da benim hoşuma giderdi. Benimle şakalaşırdı. Sonra elleriyle şakalarını sürdürmeye başladı. Eniştem olduğu için başlangıçta yanlışlıkla veya çok sevdiğinden yapıyor zannettim. Her geçen gün daha çok eve davet ediyor ve istediklerimi alıyordu. Hatta bize misafirliğe geldiğinde ben odamda ders çalışırken benim yanıma gelir şakalaşıyoruz diye elle taciz ederdi. Zamanla ellerini vucudumun istemediğim yerlerine dokundurmaya çalıştığını fark ettikten sonra ondan uzaklaşmaya başladım. Ama yaklaşık bir yıl daha istemediğim halde fırsat buldukça taciz ediyordu. Artık ondanda yaptıklarından da iğrenmeye başladım. Hatta onun adını bile duymak istemiyordum. Bize gelecekleri vakit arkadaşlara gidiyordum. Geceleri korkuyor, sabahları korku ile uyanıyordum. Arkadaşlarım çok değiştiğimi ve psikolojik rahatsızlık geçirdiğimi söylemeye başlayınca olayı anneme anlattım. Annem önce beni suçladı. Hatta bana iftira attığımı bile söyledi. Beni yanından kovdu. Daha sonra bu meseleyi kimseye söylememem için bana yemin ettirdi. O gelince hoş geldin deme ve onlara gitme dedi. Olayı babama söylemede biraz terettüt ettik ama söylemek zorundaydık. Babam beni suçlamadı. Eniştemi suçladı ve öldüreceğim diye yemin etti. Annemle tartıştılar. Olayı duyunca babamın adeta yıkıldığını gördüm. Önce sanki konuşmakta zorlandı. Euzu-besmele çekti. Şeytana lanet olsun dedi. Babamın tek derdi olayın kimseye duyurulmaması idi. Oysa benim psikolojim alt üst olmuştu. Babam bir kez olsun beni teselli etmedi. Herkes olaya odaklandı. Sanki suçlu benmişim gibi hissettim. Beni asıl yıkan taciz olayı değil, ailemin bana karşı tutum ve davranışlarıydı. Ben sevgi ve ilgi bekliyordum ama maalesef kimse bunu fark edemedi. Eniştem biraz akrabamız da sayılır. Ailenin ilk çocuğu olduğu için her istediğini alacağına güveni tamdı. Anne; 3 yıllık damadım oğlum gibiydi. Her zaman anne diye hitap ederdi. Son bir yılda bu kızımla daha fazla şakalaştığını hissettim. Fakat olayın o boyutlarda olabileceğini tahmin edemedim. Kızım bana söyleyince adeta dünyam yıkıldı. Hiç kimseye söyleyemedim. Kızımı da kimseye söylememesi için uyardım. Çünkü eşim duyarsa hem aileler arasında çok büyük sorunlar çıkar hem de kızımın adı çıkar. Allah‟ından bulsun dedim. Kızıma bundan sonra eniştesiyle konuşmasına dikkat etmesi ile ilgili uyarılarda bulundum. Ama o zamandan sonra neredeyse kafayı yedim. Daha önceleri evli olan kızıma sık sık giderdim. Bu olayı duyduktan sonra çok az gittim. Gitmek içinde özellikle damadımın evde olmadığı zamanları tercih ederdim. İçimdeki sıkıntı her geçen gün biraz daha arttı. Hatta bir keresinde evli olan kızım beni psikiyatriye götürdü. TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 12, Eylül 2017, s. 201-218 207 Tahsin Kula Baba; Olayı bir hafta önce duydum. Önce gidip öldürmek istedim sonra ailemizin adı çıkar diyerek vazgeçtim. Demek ki kader de bu da varmış diyerek kendimi teselli ettim. Ama olayı duyduktan sonra artık ne o buraya gelecek ne de biz den kimse onlara gidecek. Kızım hariç onlardan hiç kimseyi görmek istemiyorum. Dinimiz “yuva yıkanın yuvasında huzur olmaz” diyor. Kızımın yuvasının yıkılmasını istemiyorum. Ama eğer Allah‟tan korkmasam hepsini yakarım. Bazen üzerime bomba düzeneği kurup onların hepsini davet edip içlerinde iken patlatmak istiyorum. Sonra büyük günah diye vazgeçiyorum. Keşke kızıma bu tür ahlaksız işleri yapacağına beni anlımın ortasından vursaydı. Bu kızımın rahatsızlığının sebebinin, damadım olan o ş. in ahlaksızlığından kaynaklandığını öğrenmem beni vicdanen adeta öldürdü. Elhamdü lillah müslümanız ama bazen kendimi o kadar suçluyorum ki intihar etmeyi bile düşünüyorum. Allah‟tan kimse bilmiyor, yoksa kimsenin yüzüne de bakamayız. Olgu 3: Bayan B: (Özel sektörde çalışıyor) Babası amcası ile birlikte köyde yaşıyor. 23 kişilik bir aile de 9 kardeşler. Amcasının oğlunun tacizine uğruyor. (6 veya 7 yaşlarındayken) Kız: Köyde amcamla aynı evde yaşıyorduk. Amcamın çocukları ile kardeş gibiydik. Hatta büyük oğullarına abi derdik. M. Adındaki oğlu tarafından defalarca elle tacize uğradım. Önceleri kimseye söyleyemedim. Sadece onu görünce kaçıyordum. Yaptıklarına daha fazla dayanamayıp anneme söyledim. Annem de bana sen yanlış anlamışsındır. O senin abindir, ondan sana zarar gelmez diye beni anlamadı. O Abim olan kişi tacizlerini daha da artırdı. Yaptıklarından fiziksel acı bile duyuyordum. Sonra tekrar anneme ağlayarak söyledim. Tamam öyleyse ondan uzak dur ben babanla konuşurum dedi. Daha sonra biz köy‟den şehre taşındık. Ama ben onları hiç unutamadım. Ailemden tek beklentim beni anlamaları ve bana destek olmaları idi. Ama başta annem bile inanmadı. Babam hiçbir zaman beni anlamadı. Her ikisine de kırgınım. Ben ailemden destek görmedim. Halen insanlara güvenim yok. Yalnız kalmaktan korkuyorum. Bazı geceler korkulu rüya görüyorum. Sürekli sanki birilerinin elinin üzerimde dolaştığını hisseder gibiyim. Anne: Kızım 6 veya 7 yaşlarında idi. Amcasının büyük oğlunun kendisini elle rahatsız ettiğini söyledi. Ben de o senin abin seni sevdiği için yapıyordur dedim. Sonra kendim takip etmeye başladığım da olayın farklı olduğunu anladım. Ama kimseye söyleyemedim. Çocuğun her gün biraz daha tedirginleştiğini ve içine kapandığını görünce babasına kızında bir değişim fark edip etmediğini söyledim. O önce ne dediğimi anlayamadı. Sonra da bu tür şeyleri benim çıkardığımı söyleyerek olayı geçiştirdi. Bu olay yaklaşık iki yıl böyle devam etti. Sonra onlardan ayrıldık ama kızımın korkusu ve içe kapanıklığı gitmedi. Evde veya başka bir yerde yalnız kalmaktan korkuyordu. Evlenmek istemiyor. Özellikle babasının akrabalarından nefret ediyor. Demek ki kaderinde bu da varmış. Tek tesellim biz soramadık Allah hesabını sorsun. Baba: Olayı annesinden duydum. Ama böyle bir şeyin olacağına inanmıyorum. Annesi biraz abartıyor. Eğer gerçek olduğuna inansaydım yeğenimi öldürürdüm. Bu da çocuğumun alın yazısı imiş. Kaderin önüne geçemeyiz ki. Kızımın hayatını bu kadar etkileyeceğini tahmin etmemiştim. Şimdi kendimden utanıyorum. TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 12, Eylül 2017, s.201-218 208 Çocukluk Dönemi Cinsel İstismarında Mağdur, Anne-Baba Tutumu ve Din İle İlişkilendirilmesi Anne-baba tacizin çocukların psikolojik dünyalarında yaratacağı tahribatı tam tahmin edemedikleri için genellikle olayı kapatmaya çalışıyorlar. Çocukluk döneminde cinsel taciz yaşamış, bugün evli olan kadınlara şu soruyu sorduk. Tacizden sonra en çok yaĢadığın üç olumsuz Ģeyden bahseder misin? -20 yıl önce yaşadığım tacizi hiç unutamıyorum. -Küçükken tacize uğradığım için evlenince çocuk yapmak istemedim. -Seneler önce yaşadığım taciz hem psikolojimi bozdu hem de sosyal yaşantımı, hayattan zevk alamıyorum. -Yaşadığım taciz ben de aşırı güvensizlik yarattı. -Taciz yaşadıktan sonra zaman zaman sebebini bilmediğim bir korku içime giriyor. -O anı hatırlayınca kendimden iğreniyorum. -İnsanlara karşı nefretim arttı. Konuya daha açıklık getirmek için 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için yapılan sunumun istatistik verilerinden konumuzla ilgili yerleri paylaşalım (Kula, 2016; 2-9). Kızlar yaĢ (17-23) arılığı 1-Hiç tacize uğradınız mı? (269) a) evet (169) b) hayır (57) c) cevap/ sessiz/boşver (43) Anneler yaĢ (46-65) 1-Hiç tazize uğradınız mı? (143) a) Evet (29) b) hayır (46) c)boşver (68) Kadınlara göre fırsat bulursa tüm erkekler taciz yapar (154) a) evet (113) b) hayır (41) Taciz olayını hiç kimseyle paylaĢtın mı? (Kızlar) a)Hayır 94 b) evet 16 c) yanıt yok 23 EniĢtenin seni taciz etmesinden kimlerin haberi vardır?(193) TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 12, Eylül 2017, s. 201-218 209 Tahsin Kula Ablam (17) Annem(79) Kız kardeşim(51) Arkadaşım (36) Ablan Olayı Duyunca Ne Yaptı (389) a) Beni suçladı 152 b) Eşini suçladı 107 c) Duymamış gibi yaptı 117 d) Eşinden ayrıldı 13 (Kula, 2006; 3-9) Aynı araştırmanın ikinci bölümünde konumuzla ilgili sözel olarak sorulan sorular ve verilen cevaplar aşağıda özetlenmiştir. Yapılan sıralamalar araştırmalardaki vurgu sayısı dikkate alınarak yapılmıştır. Sizce ençok cinsel taciz kimlerden gelir?( kızlara soruldu) Amca veya dayı çocuğu Enişte Ağabey veya kardeş Akraba çocukları Komşunun oğlu Mahalle bakkalı Kapıcının çocuğu Öğretmen (ilköğretim) Üvey baba Annemin temizliğe gittiği ev sahibi Çocuğunu baktığımız aile reisi Dayım/amcam Babam Sence ençok cinsel taciz kimlerden gelir? (Kadınlara soruldu) Kayınım Akrabalarım Patronum İş yerindekiler Komşularım Kapıcı Mahallenin muhtarı Kayınbabam YaĢadığınız taciz olayını dinle nasıl iliĢkilendiriyorsunuz.(mağdur) Kaderim Allah‟ın beni cezalandırması Dinle alakası yok Taciz olayını kimlerle paylaĢtın TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 12, Eylül 2017, s.201-218 210 Çocukluk Dönemi Cinsel İstismarında Mağdur, Anne-Baba Tutumu ve Din İle İlişkilendirilmesi Annem Ablam Arkadaşlarım Teyzem /halam Erkek arkadaşım Babam Annen taciz olayını duyduktan sonra ne yaptı Hiçbir şey Beni uyard babamla konuşmuş Kız kardeĢinin akrabalarından biri tarafından tacize uğradığını duysan ne yaparsın? Onu öldürürüm çünkü namus meselesidir? Her iki tarafı da uyarırım İçe kapanma Saldırganlaşma Uyum problemi yaşama Uyku sorunları yaşama Korku içerikli rüyalar görme Yakın akrabalarınızdan birisi kızınıza cinsel taciz de bulunsa ne yapardınız? (Anneye) Sözüm dinlenmediği için kahrolurum. İçim kan ağlar. Hergün ağlıyorum Beddua ederim Uyuyamam Çocuklarıma bağırıp çağırırım Umursamam. Çocuğunuzun cinsel tacize uğradığını nereden öğrendiniz?(Anne’ye) (126) Gördüm Kardeşleri söyledi Davranışlarından anladım TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 12, Eylül 2017, s. 201-218 211 Tahsin Kula Değişmeye başladı Okul başarısı düştü. Kimseyle görüşmek istemiyor Anne-babalarınızdan beklentileriniz nelerdir?(Mağdura) İlgi Sevgi Dinlenilme Ciddiye alınma Değer verilme Yol gösterme Yine çocuklarının yaşadıkları cinsel istismar ve taciz olayları sonrası ne hissettikleri sorusuna verdikleri cevaplar şöyledir. A) Annenin tutum ve davranıĢları Özeleştiri var İnanamadım Benim de babasının da hatası var Örtbas etmek istedim Kabullenemedim Bunun imtihan olduğunu düşündüm Bu musibet kader/alın yazısıdır. Kendimi suçlu hissediyorum Babasını suçlu buluyorum İntikam Mağdurun hatası yoktur. Faili suçlama (Allah‟ından bulsun) B) Baba’nın Tutum ve DavranıĢları Öz eleştiri yoktur. Kabullenememe Benim hatam yok annesinin hatası var Mağdura karşı Mağduru Suçlamak Ayıptır günahtır diyerek olayı başkalarına söylememi için dini telkin Ölümle tehdit Yalancılıkla suçlama Ciddiye almama Dışlama Bir an önce evlendirmek Bu senin kaderinde varmış diye dine dayalı kabullendirme C) Mağdur Utanç duyma Kin ve nefret TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 12, Eylül 2017, s.201-218 212 Çocukluk Dönemi Cinsel İstismarında Mağdur, Anne-Baba Tutumu ve Din İle İlişkilendirilmesi Korku, endişe Güvensizlik Sevilmediğini ve değersiz olduğunu İçe kapanma Olayın duyulmasından endişe ediyorum Anne-babasına karĢı hissettikleri Anne-babama karşı sevgi-nefret karışık bir duygu içerisindeyim. Çünkü beni gereği gibi sahiplenemediler. Onlardan nefret ediyorum Onlara karşı hiçbir yakınlık hissetmiyorum D) Fail Taciz niyeti ile gitmedim Bir anda aklıma geldi Daha önce planlamıştım O anda yaptım Pişmanım O olayı yaptıktan sonra vicdan azabı çekiyorum O Olaydan sonra ibadetlerimde eski samimiyeti bulamadım O olaydan sonra sürekli içerimde bir boşluk var Öldürme İntikam alma için fırsat kollama Yakın akrabaları kullanarak cezalandırma (dayak veya öldürme) O aile ile ilişkileri kesme (Babalara) Oğlunun cinsel taciz yaptığını duysan ne yapardın? Dövdüm Evden kovdum Küfrettim Nasihat ettim Başka şehre akrabalarımızın yanına gönderdim. Onunla hiç konuşmadım Ona karşı içimde sevgi kalmadı Öldürmek istedim Ölmesi için beddua ettim(Kula, 2016;3-9). Cinsel Ġstismara UğramıĢ KiĢilerle Ġlgili Tutum Ve DavranıĢları Ġle Ġlgili TartıĢma Ve Yorum Cinsel İstismar olayı gün geçtikçe daha da artan ve gizemliğini sürdüren kötü ve yüz kızartıcı bir davranıştır. Hem dünya genelinde hem de ülkemiz de son zamanlarda medya ve diğer ilişim araçları vasıtasıyla günlük hayatımız da daha fazla yer alan utanç verici ve onur TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 12, Eylül 2017, s. 201-218 213 Tahsin Kula kırıcı bir davranış olarak yaygınlaşmaktadır. Bu yüz kızartıcı ve utanç verici olayda mağdur ve mağdurun anne-babasının olayla ilgili duygu ve düşüncelerini değerlendirmeye çalıştık. En dikkat çekici durumların başında bu yüz kızartıcı olayın anne tarafından biliniyor olmasıdır. Gerek bizim yaptığımız araştırmalarda ve gerekse konuyla ilgili yapılan diğer araştırmalarda çocuklara yapılan cinsel istismar olayından ilk önce anne haberdar oluyor. Annelerin çoğu olayı bildiğini ifade ediyor. Çeşitli şekillerde durdurma girişiminde bulunduğunu ifade ediyor. Bazıları da olayı bildiği halde hiçbir şey yapmadığını söylüyor. Yine bazları olayı bildiğinden dolayı leşinden veya yakınlarından tehdit gördüğünü söylüyor. Ensest ilişkilerindeki taciz olayına şahit olan annelerin % 79 aile içi kişi veya kişiler tarafından dayak yediğini söylüyor. Bazıları olayı ben gündeme getirdiğim için suçlu ben oldum diyor. Eşi tarafından tehdit ediliyor, hakaret ediliyor, dövülüyor. Cinsel yetersizlikle suçlanıyor. Olayı kendisinin uydurması olarak görüyor(yalancılıkla itham ediliyor). Kadın ailesine olayı ispat etmek için birçok yöntem denemiştir. Kızımın adının çıkmasından korktuğum için kimseye söyleyemedim. Oğlumu babası döver diye söyleyemedim. Ailemizin adı kötüye çıkar diye söyleyemedim. O zaman söylemediğim için pişmanım. O zaman olaydan haberim yoktu. Olay olmuş kimse duymasın. Mutlaka hesap sorulmalı. (Çocukları için) evden kovarım. (Akrabaları için) tüm ilişkileri keserim ve mutlaka yaptıklarının hesabını sorarım .(Sezgin, 1996;241) Genellikle babalar olayları en son duyarlar. Olayların durumuna göre ya sessiz kalmak zorunda kalırlar ya da kin ve intikama dönüştürerek daha da içerisinden çıkılmayacak bir duruma getirirler. Babalar, genellikle taciz olayını kendi çocukları arasında ise dövmek, evden kovmak veya öldürtmeye kadar bir takım yaptırımlar uygularlar. Akraba çocukları fail ise akrabalık ilişkileri askıya alınır, intikam almak için fırsat beklenir. Cinsel istismar ve taciz olaylarında ençok, mağdur olan çocuklar zorluk çeker. Bazıları yaşadıklarını anlatma cesareti bile bulamaz. Peki, çocuklar istismar edildiklerini neden söylemezler? -Ona kimsenin inanmayacağından korkarlar. -Cinsel istismarın kendi hataları olduğundan ve bu yüzden başlarının belaya girmesinden korkarlar. -Çocuk, böyle bir şeyi nasıl anlatacağını bilmeyebilir. -Bu davranışlardan hoşlanmadığı halde, istismar eden kişiyi sevebilir ve onun başının belaya girmesinden korkabilir. -İstismar eden kişi tarafından tehdit edilmiş; korkutulmuş olabilir. -Bazı çocuklar bunun yanlış olduğunu bilmeyebilir. -Daha büyük çocuklar bu konuda konuşmaktan utanç duyabilir. Çocuk konuşmak için uygun zaman, zemin ve kişi olmadığını düşünebilir. Yapılan araştırmalara göre çocukların sonunda söylemelerinin gerekçesi şöyle sıralanabilir. -İstismarın derecesi, sıklığı artar ve çocuğu korkutursa. -Cinsel istismardan korunmayla ilgili bilgi alırsa ve kendisine yapılanın doğru olmadığını fark ederse. TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 12, Eylül 2017, s.201-218 214 Çocukluk Dönemi Cinsel İstismarında Mağdur, Anne-Baba Tutumu ve Din İle İlişkilendirilmesi -Söylenmesi gerektiğini öğrenirse. -Çocuklar sırlarını en yakın arkadaşları ile paylaşmak isteyebilirler. -Kardeşleri kendisinin ilk istismar edildiği yaşa gelmişse onları korumak maksadıyla. -Ergenliğe gelmişse hamilelikten korkar ya da istismarcının baskısından kurtulmak için. -Çocuk güvenebileceği ve kendisi ile yakından ilgilenen bir yetişkinle karşılaştığı zaman. -Fiziksel bir yakınma sonrası doktora gittiğinde. Yapılan araştırmalara göre çocukluk döneminde yaşanan cinsel istismar veya cinsel tacizlerin insan psikolojisi üzerine etkileri sayılamayacak kadar çoktur. Fakat en sık görülenleri şöyle sıralanabilir. Sürekli kaygı, cinsellikten korkma, giderek artan cinsel davranışlar, suçluluk duygusu, güvensizlik, tiksinti, depresyon gelişme riski, kendi kendine konuşma, anksiyete, travma sonrası stres, kendine zarar verme, intihar düşüncesi, kişilik bozuklukları, alkol ve uyuşturucu kullanımında artış, uyku bozukluğu, hayattan zevk alamama, içine kapanma, eceleri korkunç rüya görme, eğitim Öğretiminde başarısızlık, korku ile aniden uyanma, hep o iğrenç sahneleri göz önüne getirme olarak sınıflandırılabilir. Cinsel Ġstismar ve Din Olgusu Araştırmada dikkate değer konulardan bir tanesi de özellikle anne babanın zaman zaman dini kavramlara sığınması dikkat çekmektedir. Özellikle alın yazısı ve kader gibi kavramları sıkça kullandıkları görülmektedir. Aslında zorlularla baş etmede dinin önemi daha açık görülmektedir. Fakat bura da iki şey dikkate değerdir. Birincisi dini kavramların yanlış amaç için kullanılmasıdır. Cinsel istismar ve taciz olaylarında kader kavramı bu şekilde kullanılmaktadır. Anne-baba çocuklarını susturmak için kader veya alın yazısı gibi kavramları kullanıyor. Bu amaç ile kullanılmasının sorunları çözmede hiçbir katkısının olamayacağı psikoterapistler tarafından da sıkça vurgulanmaktadır. İkincisi ise dinin insanların yaşadıkları sorunlarla baş etmede en gülcü destek ve kaynak görevinin olduğu gerçeğidir ki bu varoluşçu psikoterapist Yalom tarafından da sıkça vurgulanmaktadır (Yalom, 2009; 31). KAYNAKLAR Akbaş S, Turla A, Karabekiroğlu K, ve ark (2009). Cinsel istismara uğramıĢ çocuklar. Adli Bilimler Dergisi 2009;8(1):24-32. AKGİRAY, Aysegül (2007). Çocuk Ġstismarı: 8-10 YaĢ Çocuklarda Ġstismarı Önleme Yöntemleri, Ankara Ünv. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans tezi, Ankara Aysev A, Taner YI (2007) (Editörler). Çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları. In: Avcı A, Tahiroğlu AY. Cinsel İstismar. 1inci Baskı, Golden Print, s.721, İstanbul. Alpaslan, Ahmet Hamdi(2014) Çocukluk Döneminde Cinsel Ġstismar, Kocatepe Tıp Dergisi Kocatepe Medical Journal 2014;15(2):194-201 Aust N Z J Nurcombe B. (2000). Child sexual abuse I; psychopathology.Psychiatry, 34(1):8591. TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 12, Eylül 2017, s. 201-218 215 Tahsin Kula Çeçen. A. Rezzan (2007). Çocuk Cinsel Ġstismarı :Sıklığı, Etkileri ve Okul Temelli Önleme Yolları, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi ISSN: 1303-5134, Cilt: 4 Sayı: 1 www.insanbilimleri.com Çetin FÇ, Pehlivantürk B, Ünal F, (2008) (Editörler).Çocuk ve ergen psikiyatrisi temel kitabı. In: İşeri E. Cinsel istismar. 1. Baskı, Ankara: Hekimler Yayın Birliği, 470-7. Doğan Ö. (2009). Cinsel istismara uğrayan ergenlerde bireysel, ailesel ve istismara ait özelliklerin tanımlanarak, istismara uğrama ve psikiyatrik bozukluk oluĢumu üzerine etkilerinin araĢtırılması: Kontrollü bir çalışma. Uzmanlık tezi. Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İzmir. Kula, Tahsin (2016) Sosyal ġiddetin Kadın ve Aile Üzerindeki Psikolojik Etkileri, Kadın Sorunları ve Uygulama ve Araştırma Merkezi(DÜKSAM),8 Mart Etkinlikleri, çerçevesinde “Kadın-Aile ve Sosyal Şiddet” konulu panel, Diyarbakır. -(2017), Irvın D.Yalom ve Din, Yayınlanacak makale Polat, O (2001). Cinsel istismar, Çocuk ve Ģiddet, Der Yayınları, 207-314. İstanbul. Taneli S, Albayrak C, Sivrioğlu Y.(1999) Ben hasta değilim: Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarının Psikososyal Yönü. İstanbul. Santos JC, Neves A, Rodrigues M, Ferrao P. (2006). Victims of sexual offences: medicolegal examinations in emergency settings. J Clin Forensic Med 2006;13(6):300-3. Pereda N, Guilera G, Forns M, Gomez-Benito J (2009). The international epidemiology of child sexual abuse: a continuation of Finkelhor. Child Abuse Negl ,33(6):331-42. Hedin LW (2000). Physical and sexual abuse against women and children. Curr Opin Obstet Gynecol;12(5):349-55. Putnam FW. Ten-year research update review. Child sexual abuse. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 2003;42(3):269-78. Çengel Kültür E, Çuhadaroğlu Çetin F, Gökler B. Demographic and clinical features of child abuse and neglect cases. Turk J Pediatr 2007;49(3):256-62. Demir M. Çocuk ve ergenlerin cinsel istismarı sonrasında akut stres bozukluğu ve travma sonrası stres bozukluğu özelliklerinin incelenmesi. Yayınlanmamış Uzmanlık tezi. Bursa: Uludağ Üniversitesi, 2008. Koten Y, Tuğlu C, Abay E. Üniversite öğrencileri arasında ensest bildirimi. XXXII. Ulusal Psikiyatri Kongresi Kongre Özet Kitabı, Ankara: 1996:154.Zoroğlu SS, Tüzün Ü, Şar V, Öztürk M, Eröcal MK, Alyanak B. Çocukluk dönemi istismar ve ihmalinin olası sonuçları. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2001;2(2):69-78. Alikaşifoğlu M, Erginöz E, Ercan O, Albayrak- Kaymak D, Uysal O, İlter O. Sexual abuse among female high school students in Istanbul, Turkey. Child Abuse Negl 2006;30(3):24755. Baker A, Duncan S. Child sexual abuse: a study of prevalence in Great Britain. Child Abuse Negl 1985;9(4):457-67. TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 12, Eylül 2017, s.201-218 216 Çocukluk Dönemi Cinsel İstismarında Mağdur, Anne-Baba Tutumu ve Din İle İlişkilendirilmesi Wiener JM (Editor) (1997). Textbook of child adolescent psychiatry. In: Yates A. Sexual abuse of children. 2nd Edition, Washington: American Psychiatric Press, ;699-709. Sezgin, Ufuk (1996) Cinsel Tacizin Psikososyal Boyutu ve Ensestin Ġki Aile Örneği Üzerine TartıĢmalar, IX. Ulusal Psikoloji Kongresi Bilimsel Çalışmalar Yay. İstanbul. Yalom, D. Irvın(2009) Psikiyatri ve Din. Kabalcı Yayınları, İstanbul Çocukluk Dönemi Cinsel Ġstismarında Mağdur, Anne-Baba Tutumu ve Din ile ĠliĢkilendirilmesi Özet Araştırma da çocukluk döneminde cinsel istismara uğramış kişilerin yaşadıkları ve hissettikleri olayların psikolojik etki boyutu araştırılmıştır. Ayrıca çocukların yaşadıkları cinsel istismar olayına karşı anne-babanın tutumu ve bu olayların din ile ilişkilendirilmesi de değerlendirilmiştir. Araştırma da, aile içi sorunları sebebiyle gelen ailelerden üç tanesinin küçükken yaşadıkları cinsel istismar olaylarını merkeze alarak değerlendirilecektir. Gelen çiftlerden bayanların yaşadıkları sorunların çocukluk dönemi istismarından kaynaklandığına kanaat getirince, anne-babanın da araştırmaya katılmasına karar verildikten sonra sözel olarak izin alındı. Onlara araştırma da kendilerini deşifre edecek hiçbir şey yapılmayacağı sözünü verdikten sonra araştırmaya dahil edilmişlerdir. Çünkü araştırmanın amacı çocukların yaşadıkları cinsel istismar olayından anne babanın tutum ve davranışları ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Önce cinsel istismara uğramış kişilere yaşadıkları olaylar anlattırılmıştır. Kendilerine göre yaşanan olaylar karşısında anne-baba tutum ve davranışları yeterli miydi? Beklentileri neler ve bunlar ne kadar karşılandı. Anne-baba olayları duyunca ne tepki verdi? Yaşanan olayları değerlendirmede din ve inanca ait kavram veya sembollere sarılma var mıdır? İkinci aşama da istismara uğramış kişilerin anne babaları ile yaşanmış olaylar hakkında yüzyüze konuşuldu. Konuşma belli bir süre spontane devam ettikten sonra daha önceden hazırlanmış sorular yöneltilerek verilen cevaplar hem kayıt altına alındı hem de not edildi. Daha önce aynı bölgede benzer konuyla ilgili yapılan istatistik verileri ile konuya dahil edilmiştir. Böylelikle benzer ve farklı sonuçlar ortaya çıkmıştır. Bu da konun daha iyi anlaşılmasına katkı sağlamıştır. Elde edilen sonuçlar daha önce bu konuyla ilgili yapılan araştırmaların sonuçlarıyla birlikte değerlendirilmiştir. Attribution of Victim, Parental Attitude and Religion in Childhood Sexual Abuse Summary The research also investigated the psychological impact of the experiences of sexual abuse in childhood. In addition, the attitude of the parents against the sexual abuse of their children and the relation of these events with religion were also evaluated. The research will also be based on the fact that three of the families coming from family problems are centered on the sexual abuse cases that they experienced while they were young. Incoming couples were verbally allowed after the decision to allow their parents to participate in the investigation, considering that the problems faced by the ladies were caused by childhood abuse. Research has also been included in the research after the research has shown TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 12, Eylül 2017, s. 201-218 217 Tahsin Kula that nothing will be done to decipher them. Because the attitudes and behaviors of the parents were evaluated separately from the sexual abuse cases in which the intended children of the studylived. Firstly, the people who have experienced sexual abuse have been told about the events they have experienced. Was their parents' attitudes and behaviors adequate for the events that were happening to them? What are the expectations and how satisfied they are. How did the parents react when they heard about the events? Is there a hug in concepts or symbols of religion and faith without considering the events that are happening? In the second stage, there were hundreds of conversations about the incidents with the parents of the abused people. After spending a certain period of time in the conversation, previously prepared questions were directed and the answers were both recorded and noted. It has been included in the subject with previous statistical data on the same subject in the same region.Thus, similar and different results have emerged. This has contributed to a better understanding of the subject. The results obtained were evaluated together with the results of previous researches on this topic. 218 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 12, Eylül 2017, s.201-218