DERLEME (Review) Hacettepe Dişhekimliği Fakültesi Dergisi Cilt: 30, Sayı: 4, Sayfa: 77-82, 2006 Felaket Kurbanlarının Kimliklendirilmesi Çalışmalarında Dişhekimlerinin ve Diş İncelemelerinin Önemi The Importance of Odontologists and Odontological Studies in Disaster Victim Identification *Dr. Ayşim TUĞ, Z. *Dt. Füsun YAŞAR *Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı ÖZET ABSTRACT Felaket olarak tanımlanan olaylarda ölen kişilerin kimliklerinin mümkün olan en kısa sürede ve doğru olarak yapılması insani ve dini açıdan olduğu kadar ulusal ve uluslararası hukuk açısından da önem taşıyan bir konudur. Bu olayların sonrasında ceset sayısının fazla olması ve genellikle dış görünüşlerinden tanınamayacak derecede bozulması kimlik tespitinin multidisipliner organize ekipler tarafından yapılmasını gerekli kılmaktadır. Felaket Kurbanlarını Kimliklendirme ekiplerinde kolluk güçlerinin yanı sıra olayın türüne göre farklı bilim alanlarından uzmanlar görev yapmaktadırlar. Post mortem incelemeleri yapan ekiplerin değişmeyen elemanları adli tıp uzmanları, adli diş hekimleri ve adli DNA uzmanlardır. Adli diş hekimi tarafından ölüm öncesi diş kayıtları ile ölüm sonrası diş bulgularının karşılaştırılması bir cesedin kimliğinin tespit edilmesinde en etkili, kolay ve doğru yöntemlerden biridir. Anatomik ve morfolojik özelliklerine bağlı olarak dış etkenlere karşı en dayanıklı yapılar olması nedeniyle dişler, kimlik tespitinde DNA analizi için de değerli kaynaklardır. Bu derlemenin amacı felaket kurbanlarının kimliklendirilmesinde adli dişhekimlerinin ve DNA kaynağı olarak dişlerin öneminin vurgulanmasıdır. In any kind of disaster case, to identify each victim accuretely and in a short time is basic human rights and essential for humanitarian, religious, internal and international judicial reasons. After a disaster, due to the large number of corpses or mutilations, identification procedures needs to be done by multidisciplinary organized teams. Beside police and gendarmarie, scientists from different scientific area are the members of Disaster Victim Identification Teams. The constant members of post mortem team are, forensic medicine, forensic odontology and forensic DNA experts. Comparison of ante mortem records and post mortem dental findings by forensic odontologist, is one of the most effective, easy and certain way to identify a corpse. According to their anatomic and morphologic characteristics, as the most resistant skeletal tissue to external insults, teeth are also valuable sources for DNA analysis. The aim of this article is to emphasize the important role of forensic odontologists and teeth as DNA source in disaster victim identification.. ANAHTAR KELİMELER KEYWORDS Felaket kurbanlarını kimliklendirme, Adli dişhekimliği, Adli DNA incelemeleri Disaster victim identification, Forensic odontology, Forensic DNA analysis 78 Kimlik tespiti kavramı, yaşayan veya ölü bir insanın tanınmasını, tanımlanmasını ve diğer insanlardan ayırt edilmesini sağlayan özelliklerin ortaya konulması olarak açıklanabilir. Ölen bir kişinin kimliğinin mümkün olan en kısa sürede ve doğru olarak yapılması; insani, sosyal ve dini açıdan olduğu kadar ulusal ve uluslararası hukuk açısından da önem taşıyan bir konudur1,2. İnsan ve/veya teknolojik kaynaklı veya doğal nedenlere bağlı olarak gelişen bir olayın felaket olarak tanımlanabilmesi için bazı kriterlerin olması gerekir. Uluslararası literatürde kabul gören tanımlamaya göre bir olayın felaket olarak tanımlanabilmesi için; ani gelişen, yeri ve zamanı öngörülemeyen, çok sayıda insanın aynı anda öldüğü, sosyal-ekonomik-çevresel hasar veren ve etkileri uzun süren, yerel kaynakların kimlik tespit çalışmalarının çözümünde yetersiz kaldığı bir olay olması gerekmektedir. Bu tanımlama doğrultusunda felaket olarak tanımlanan olaylar şunlardır: • Doğal afetler, • Büyük patlamalar, • İsyan, ayaklanma gibi toplum düzeninin bozulduğu durumlar, • Kara, hava, deniz taşıtlarının kazaları, • Toplu adam öldürme eylemleri (cinayet, soykırım) • Terör olayları3, 4. Bu olaylarda ölü sayısının fazla olması ve olayın türüne göre cesetlerin tümünün veya bir kısmının dış görünüşlerinden kimlik tespiti yapılamayacak derecede bozulması kimlik tespitinin organize ekipler tarafından sistematik çalışmalarla yürütülmesini gerekli kılar. Bu nedenle birçok ülke, sadece kimlik tespit işlemlerini yürütmek üzere Felaket Kurbanlarını Kimliklendirme (Disaster Victim IdentificationDVI) ekiplerini kurmuştur. DVI ekipleri olan ülkelerde bu ekiplerin hangi durumlarda görev yapacakları da belirlenmiştir. Örneğin Almanya’da ülke içinde ölü sayısının yirmiden fazla olduğu olaylarda ve Alman vatandaşlarının başka ülkelerdeki felaketlerde yaşamını yitirmesi durumunda DVI ekipleri görev yapmaktadırlar5. Felaketlerde yaşamını yitirenlerin kimliklerinin tespiti çalışmaları, ölüm öncesi (Ante-Mortem –AM-) ve ölüm sonrası (Post-Mortem –PM-) olarak tanımlanan ekipler tarafından yürütülür. Bu ekipleri oluşturan elemanların sayıları ve uzmanlık alanları olayın türüne ve büyüklüğüne göre değişir. Uluslararası Polis Teşkilatı Interpol tarafından standardize edilen çalışma şeklinin ve bilgilerin kaydedildiği formların kullanılmasının çalışmaların organize ve hızlı olmasını sağladığı görülmüştür. Bu standartlara göre, DVI ekibinin sorumlusu genel olarak bu konuda deneyimli bir kolluk (polis veya jandarma) mensubudur. Kolluğa bağlı elemanların oluşturduğu ante-mortem ekip, ölen veya öldüğü düşünülen kişinin ailesiyle, yakınlarıyla, kendisini tanıyan kişilerle bağlantı kurarak kimlik tespitinde yararlı olacak fotoğraf ve diğer görüntülü kayıtları toplar. Kişinin dış görünümü ile ilgili özellikleri, vücudunda ameliyat izi-dövme-doğum lekesi olup olmadığı, son olarak üzerinde bulunan giysileri, takıları gibi bilgileri araştırır. Kişi hayattayken herhangi bir nedenle parmak izi alınmış veya DNA analizi yapılmışsa bu kayıtlara ulaşır. Gerekli olduğunda yaşadığı ortamdan parmak izi örneklerini ve DNA için karşılaştırma yapılmasını sağlayabilecek tarak, diş fırçası gibi eşyaları alır3,5. Ante mortem ekibin araştırmaları sırasında kişinin bir dişhekimine düzenli olarak gittiğinin öğrenilmesi durumunda bu hekime ulaşılarak diş kayıtları alınır. Elde edilen tüm bu bilgiler sarı renkli DVI formlarına işlenir. Diğer taraftan post-mortem ekip morg çalışmalarını yürütür. Olayın türüne göre başka bilim dallarından da uzman takviyesi yapılabilmekle birlikte genel olarak adli tıp, adli dişhekimliği, adli biyoloji uzmanları post-mortem incelemeleri yaparlar. Post mortem ekip üyeleri cesetle ilgili kendi alanlarına giren incelemelerin tüm bulgularını pembe renkli DVI formlarına işlerler. Tüm cesetlerle ilgili ölüm öncesi ve ölüm sonrası kayıtların karşılaştırılmasıyla cesetlerin kimliği kesin olarak belirlenir. Karşılaştırma yapılacak ante mortem kayıtlara ulaşılamadığı durumlarda tüm bulgular saklanır. 79 Felaket Sonrası Dişhekimliği Çalışmaları Felaket tanımı kapsamındaki bir olay sonrasında olay yerine ilk giden DVI ekibinde bulunan dişhekimi tüm alanı uygun bir yöntemle tarayarak kafatası, çene kemiği, çene parçası gibi parçaların yerlerini işaret flaması ile belirlemeli ve kayıt tutmalıdır. Parçanın veya cesedin bulunduğu bölüm kaydedildikten ve ceset kaldırıldıktan sonra olay yeri tekrar gözden geçirilmelidir. İkinci dental ekip ise post mortem çalışmaları yürütmelidir. İdeal bir post mortem incelemede mümkünse iki dişhekimi birlikte çalışmalıdır. Hekimlerden biri ağız otopsisini ve diğer dental incelemeleri yaparken ikinci hekim çalışmayı izleyerek kayıtları tutar. Böylelikle karşılıklı kontrol sağlanarak çalışmaların ve kayıtların eksiksiz olması mümkün olur. Ağız otopsisi ve grafilerle elde edilen dental veriler post mortem formlara işlenir6. Post mortem bulguların ve ante mortem verilerin bilgisayara yüklenmesi bir sonraki aşamadır. Her aşamada olduğu gibi bu aşamada da felaketin ve ölü sayısının fazla olmasının yarattığı psikolojik baskı nedeniyle hata yapmamak için kişi bilgisayar konusunda ne kadar deneyimli olursa olsun işlemleri tekrar tekrar kontrol etmelidir. Bilgisayara bilgi girişi ve AM-PM verilerin karşılaştırılması için geliştirilmiş çeşitli programlar vardır7,8. Tüm dişhekimleri için numaralandırma sistemleri temel düzeyde bir bilgi olmakla birlikte ölü sayısının çok olması insan hatası olasılığını da devreye sokmaktadır. Bu nedenle olası yazılı kayıt hatalarına karşı dental x-ray karşılaştırması yapmak en güvenilir yoldur9,10. KİMLİKLENDİRMEDE DİŞ İNCELEMELERİ Bir toplu ölüm olayında dişlerden yararlanılarak kimlik tespitinin yapıldığı kayıtlara geçmiş ilk olay 1849’ da Viyana Opera Binası yangınıdır. Bununla birlikte dişlerden yararlanarak bir kişinin kimliğinin tespit edilebileceği çok daha eski zamanlardan beri bilinmektedir. Eski Roma’da İmparator Cladius’un eşi, imparatorun metresinin öldürülmesini emretmiş, ancak kadının ön dişlerindeki tipik özelliği görüp öldüğünden emin olmak için başının kesilerek kendisine getirilmesini istemiştir6. Ölümü ile ilgili tüm bilgiler 1968 yılına kadar gizlenen Adolf Hitler’in otopsi raporunda, ileri derecede yanmış olan cesedin kesin kimlik tespitinin diş incelemeleri ile yapıldığı belirtilmektedir11. İspanya’da 1978 yılında sıvı yakıt yüklü bir tankerin patlamasıyla oluşan yangında farklı ülkeden gelen uzmanların kimlik tespitinde karşılaştıkları zorluklar özel kimlik tespit ekiplerinin gerekliliğini ortaya çıkarmış ve 1980 yılında Interpol tarafından ilk DVI (Disaster Victim Identification) Komitesi kurulmuştur12,13,1. DVI ekibinde görev yapan dişhekimlerinin sağlıklı bir dental kimlik tespiti yapabilmeleri için dental ve tıbbi geçmişin tamamı, her dental anomali ve restorasyonun tanımlanmış bir krokisi ile dişlerin klinik muayenesi, çalışma modelleri, diş fotoğrafları, radyografi (yaş tayininde kullanılan diş gelişim araştırmaları ile karşılaştırma için), önceki dental raporlar, modeller, röntgenler ile bunlar gibi geriye dönük kullanılacak diğer bilgilerin de elde edilmesi gerekmektedir14. Dental kimlik tespitinde dişhekimlerinin çalışmalarını kısıtlayan en önemli faktör, cesetten elde edilen verilerle karşılaştırılacak dental kayıtların birçok ülkede düzenli olarak tutulmamasıdır. Bu kayıtların düzenli tutulduğu ülkelerin vatandaşları ülke içinde veya dışında bir felaket olayında öldüklerinde diş kayıtları kısa sürede DVI ekiplerine ulaşmaktadır. ABD’de gerçekleşen 11 Eylül olaylarında kimlik tespiti yapılabilen cesetlerin %60’ında diş verilerinden yararlanılmıştır. Endonezya’nın Bali Adasında 2001 yılında kısa aralıkla patlayan üç bomba çoğu çeşitli Avrupa ülkesi vatandaşı olan 202 kişinin ölümüne neden olmuş, bunların %52’sinin kimlik tespiti yine diş kayıtlarının karşılaştırılmasıyla yapılmıştır (Resim 1). Dünyanın çeşitli bölgelerinde ortaya çıkarılan toplu mezarlarda yapılan ekip çalışmaları ile kimlik tespitinde başarı oranı yüksek olmaktadır. Yakın tarihte Balkanlarda yaşanan savaşın ardından birçok toplu mezar ortaya çıkarılmıştır. Hırvatistan’da 1998 yılına kadar bulunan mezarlardan çıkarılan 1000 ceset üzerinde çalışmala- 80 RESİM 1 2002 yılında Endonezya'nın Bali Adası'nda gerçekleşen terör olayında, ölenlerin çoğunluğu, diş kayıtlarının düzenli tutulduğu ABD ve çeşitli Avrupa ülkelerinin vatandaşları olduğundan, cesetlerin %52'sinde sadece dişler ve diş kayıtları kullanılarak kimlik tespiti yapılmıştır. (Tuğ A. 2002) rı yürüten ekipler 824 cesedin kimlik tespitini yapmışlardır. Kimlik tespiti yapılanlarda ante mortem dental kayıtlardan yararlanma oranı %25 olmuştur. Bunların %35’inde diş çizelgeleri, %15’inde röntgen, %22’sinde fotoğraflar, %18’inde yakınlarla görüşmeler ve %10’unda kişinin hayattayken diş tedavisi yürüten hekiminin beyanı kullanılmıştır. Kimlik tespiti yapılanların %64’ünde dişlerin yanı sıra diğer tanımlayıcı özellikler (antropolojik özellikler, giysiler, dövme, kimlik belgeleri vb) kullanılırken kalan %11 vakada dişlerden yararlanılamamıştır15. Felaketlerde ölenlerin tümü olayın gerçekleştiği ülkenin vatandaşı olmamaktadır. Ulaşımın arttığı ve kolaylaştığı günümüzde bir yerde doğal bir felaket, patlama, ulaşım kazası olduğunda ölenlerin arasında genellikle farklı ülkelerin vatandaşları da olmaktadır. Felaketlerden sonra kimlik tespiti çalışmalarında dişhekimlerinin çalışmalarını etkileyen en önemli faktör birçok ülkede diş kayıtlarının düzenli tutulmaması olmaktadır. Güney Doğu Asya’ da yaşanan tsunami felaketinde çeşitli ülkelerden giden DVI ekipleri kendi vatandaşlarının diş kayıtlarından büyük ölçüde yararlanmışlardır16,17. (Tablo 1) Buna karşın yerel halkın diş kayıtları olmadığından halen sürmekte olan kimlik tespit çalışmaları çoğunlukla DNA analizlerine dayanmaktadır. Diş kayıtlarına ulaşılamadığı durumlarda çoğu zaman DNA analizi kimlik tespitinde tek kaynak olmaktadır. DNA KAYNAĞI OLARAK DİŞLER Kişilerin dental özellikleri yaşamları boyunca, aşınma, çürük, dolgu ve diş çekimi gibi nedenlerle sürekli değişmektedir. Buna karşın ölümden sonra, vücuttaki en sert ve dış etkenlere karşı en dayanıklı yapılar olmasına bağlı olarak dişlerde çok yavaş bir değişim gözlenmektedir. Diş dokusunun nem, yüksek ısı, bakteri ve mantar aktivasyonuna dayanıklı olması, uzun süre morfolojik özelliklerini koruyabilmeleri, sıklıkla cesetle birlikte bulunabilmeleri ve bu nedenle zaman kaybını en aza indirmeleri, ayrıca kişisel özelliklere sahip olmaları kimlik tespitinde kullanılmalarının temel nedenleridir2,12,13,18. 81 TABLO I Güney Doğu Asya’daki tsunami felaketinden sonra Tayland DVI ekibinin kimlik tespiti çalışmaları sonuçları 17 Yöntem Sayı / % Dental özellikler 1,392 (%47.62) Parmak izi 997 (%34.11) DNA 506 (%17.31) Fiziki özellikler 28 (%0.96) Bu sağlam yapı, dişlerin, nüklear ve mtDNA kaynağı olarak değerlendirilmesine olanak sağlamaktadır. Dişin mine ve dentin tabakalarının altında yer alan diş pulpası, çevresel faktörlerden bu sert tabakalar sayesinde korunmakta ve özellikle Kısa Ardışık Tekrarlar (Short Tandem Repeat-STR) analizi için zengin bir kaynak olarak değer kazanmaktadır. (Resim 2, 3) Genomik (nüklear) DNAnın degrade olduğu durumlar için mtDNA yapısal özellikleri ve sayısının fazlalılığı nedeniyle çözüm kaynağı olabilmektedir. Dış görünüşlerinden kimlikleri belirlenemeyecek derecede dekompoze olmuş, vücut bütünlüğü bozulmuş, yanmış veya iskelet kalıntısı halinde bulunan cesetlerin kimliklerinin tespitinde dişler ve DNA gibi yaşam boyu değişmeyen ve kişiye özel kriterler ön plana çıkmaktadır. Yapılan çalışmalar dişin mine, dentin ve kök kısmında yeterli miktarda DNA bulunduğunu, diş kökünün nüklear DNA, dentin tabakasının mtDNA açısından daha zengin olduğunu ortaya koymuştur. Sayıları mm²de 20000–45000 olan tübüllerdeki odontoblastik aktivasyon dentin tabakasını zengin mitokondri kaynağı olarak değerlendirilmesini sağlamaktadır. Örneklerdeki DNA miktarının Quanti blot ile tespit edilme limitinin altında olduğu durumlarda az miktardaki nüklear ve mtDNA tespiti real- time PCR (Polymerase Chain Reaction) yöntemi gibi daha hassas yöntemlerle yapılabilmektedir19,20. SONUÇ VE ÖNERİLER Felaket kurbanlarının kimlik tespitinin yapılması başta insani yönden olmak üzere çok boyutlu önem taşıyan bir konudur. Tüm dünya ülkelerine olduğu gibi ülkemizde de sıklıkla felaketlerle karşılaşılmakta ve felaket kurbanlarının kimlik tespitinde zorluklarla karşılaşılmaktadır. Türkiye’de kriminal olaylarda veya ulaşım kazalarından sonra kimlik tespit çalışmaları yapılmakla birlikte özellikle büyük boyutlu olaylarda bu çalışmaları yürütecek kimlik tespit ekiplerinin kurulmasının önemli bir gereksinim olduğu 1999 yılında yaşadığımız deprem felaketinde bir kez daha ortaya çıkmıştır. Türk DVI ekiplerinin kurulması çalışmaları ilgili birimler tarafından başlatılmıştır. Bu süreçte DVI ekiplerinde görev yapacak başta RESİM 2, 3 Toplu mezardan çıkarılan iskeletlerden birine ait diş örneğinden pulpanın DNA laboratuvarında incelenmek üzere çıkarılması 82 dişhekimleri olmak üzere ilgili bilim dallarından uzmanlar konu hakkında bilgilendirilerek teorik ve pratik eğitim programları başlatılmalıdır. Olası bir felakette bu çalışmalara destek verecek gönüllüler tespit edilmelidir. 9. Işık M. Facia Kurbanları Kimlik Tespit Çalışmaları, (DVI) http://www.egm.gov.tr/apk/dergi/34/web/Murat_ISIK.htm (erişim tarihi 26.09.2003). 10. W.R Maples ve P.M. Rice, Some difficulties in the Gustafson Dental Age, J. Forensic Sci., 1978;168-172,. 11. Marchetti D, Polacco M, Rainio J. The Death of Adolf Hitler-Forensic Aspects, J Forensic Sci. 2005,Vol.50 (5) 1147–1152. 12. Gustavson G., Dental Identification, Forensic Odontology. Staples Press,London, 1966. KAYNAKLAR 1. Hancı H, Tuğ A. Felaket Kurbanlarının Kimliklendirilmesi (DVI) Afet Tıbbı–Ünsal Yayınları;2005.,Cilt 2 2. ABFO Body Identification Guidelines,Bower C.M., Bell G.L., Manual of Forensic Odontology,3rd Edition, Man 1997,Page 300 to357. 3. Tuğ A, Alakoç Y, Çetin C. M., Hancı İ. H.; Afet Kurbanlarında Kimlik Tespiti, Adli Bilimler Dergisi, 2002;Cilt 1, Sayı 2 4. De Winne, Disaster Victim Identification at International Level, The Journal of Forensic Odonto- Stomotology, Vol. 19,No: 2, December 2001 5. h t t p: // w w w.i n t e r h t t p: // w w w.i n t e r p ol .i n t / P u bl i c / DisasterVictim/Guide (erişim tarihi:10.12.2005). 6. Glass RT. Forensic Science An Introduction to Scientific and Investigative Techniques. (Ed) James SH, Nordby JJ.CRC Press 2003, 61-78. 7. Lorton L, Rethman M, Friedman R The Computer-Assisted Postmortem Identification (CAPMI) System: a Computerbased Identification Program. J Forensic Sci. 1988 Jul;33 (4):977–84. 8. http.//www.ncbi.nlm.nih.gov/ (erişim tarihi: 13.12.2005). 13. Yaşar Z. F,. Hancı H. İ., Afşin H., Dişlerin İncelenmesinin Adli Yönden Önemi, Adli Tıp ve Adli Bilimler, Sayfa; 213231, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2002 14. Clark D. H.,The Chronology of Dental Development and Age Assessment, Practical Forensic Odontology,,3rd Edition, Page 22-42, Butterwordh Ltd., Oxford,1992. 15. Brkic H, Strinovic D, Kubat M, Petrovecki V.Odontological Identification of Human Remains from Mass Graves in Croatia. Int J Legal Med.2000; 114 (1-2):19-2. 16. http://www.who.int/hac/events/tsunamiconf/presentations (erişim tarihi: 15.12.2005). 17. http://www.inet.co.th/tsunami/ (erişim tarihi: 15.12.2005). 18. Afşin H, Günce E. M, Adli Diş Hekimliği Acısından Olay Yeri İncelemesi, Adli Tıp Dergisi, 2002;Cilt 16, Sayı 24, Sayfa 94–106. 19. Potsch L, Meyer U, Rothschild S, Schneider PM, Rittner C. Application of DNA Techniques for Identification Using Human Dental Pulp as a Source of DNA. Int J Legal Med. 1992; 105 (3):139-43. 20. Rudin N,Inman K, An Introduction to Forensic DNA Analysis II.Ed.CRC Press 2002 59-60. İLETİŞİM ADRESİ Dt. Z. Füsun YAŞAR Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Dikimevi/Ankara Tel: 0 312 5956697 Fax: 0 312 3624441 e-mail: [email protected]