Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri Sayfa Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri Bayram ALİYEV 19. yüzyıldan itibaren Orta Asya üzerindeki hegemonyasını sürdüren Rusya, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının ardından bu konumunu muhafaza etmeyi amaçlamış, bölgeye yönelik takip ettiği stratejiyi bu amaç doğrultusunda belirlemiştir. Orta Asya, coğrafi konumuyla Rusya’nın milli menfaatleri ve güvenliği açısından stratejik bir bölge niteliğindedir. Orta Asya’nın Rusya Federasyonu açısından bir tampon bölge özelliği taşıması, zengin enerji kaynaklarına sahip olması ve bölge ülkelerinde Rus azınlıkların bulunması bölgeyi Moskova nezdinde önemli kılmaktadır. Tarihsel olarak, Rusya kendisine potansiyel tehdit olarak gördüğü güçlerle her zaman arasında bir tampon bölge oluşturma çabası içinde olmuştur. SSCB döneminde Doğu Avrupa’daki uydu ülkeleri bu çerçevede değerlendirilebilir. Bugün ise, Orta Asya ülkeleri Rusya Federasyonu ile diğer önemli bir güç olan Çin arasında ve özellikle radikal örgütlere karşı bir tampon bölge olarak görülmektedir. Bu nedenlerden dolayı, Kremlin askeri açıdan bölge ülkelerinin Rusya’nın yörüngesinde kalmasını hedeflemektedir. Enerji alanında Moskova, bölgenin enerji üretiminde ve ihracatında Rusya’ya bağımlı kalmaya devam etmesini amaçlamakta, bölge ülkelerinin Rusya’yı devre dışı bırakarak enerji ihracatı gerçekleştirmesinden rahatsız olmaktadır. Orta Asya’da çoğunluğu Kazakistan’da bulunan 5 milyon civarındaki Rus azınlıklar ise, Kırım örneğindeki gibi, Kremlin’in bölgeye yönelik müdahaleci bir tutum geliştirebileceğine işaret etmektedir. Bu analizde Rusya’nın Orta Asya stratejisi askeri/güvenlik boyutu özelinde incelenmekte, bölgede bulunan Rus üsleri ele alınmakta ve bu üslerin bölgesel güvenliğe etkisi değerlendirilmektedir. Rusya’nın Orta Asya Stratejisi Rusya Federasyonu’nun Orta Asya stratejisini siyasi ve ekonomik iç dinamiklerle beraber gelişen uluslararası konjonktür belirlemiştir. SSCB’nin dağılmasının ardından ilk yıllarda gerek iç siyasi sorunlar gerekse Andrey Kozirev’in Atlantikçi dış politika çizgisinden dolayı Rusya nezdinde Orta Asya’nın önemi ikincil planda kalmıştır. Bu dönemde Rusya Federasyonu’nun siyasi bütünlüğünü korumaya odaklanan Rus siyasi karar mercileri, Orta Asya ülkelerinin bağımsızlığına engel olmamış, bu ülkelerin Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) www.bilgesam.org Mecidiyeköy Yolu Caddesi, No:10, 34387 Şişli -İSTANBUL www.bilgesam.org www.bilgestrateji.com [email protected] Tel: 0212 217 65 91 - Fax: 0 212 217 65 93 © BİLGESAM Tüm hakları saklıdır. İzinsiz yayımlanamaz. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. 1 Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri ekonomik yükümlülüğünden kurtulmak istemiştir. Fakat Moskova, federasyonun karşılaştığı problemleri aşmaya yönelik geliştirdiği “yakın çevre” politikası doğrultusunda, diğer eski Sovyet bölgeleriyle birlikte Orta Asya bölgesine de öncelik vermeye başlamıştır. 1990’lı yılların ikinci yarısından itibaren özellikle Yevgeniy Primakov’un Dışişleri Bakanı olduğu sürecin başlaması ile Avrasyacı-pragmatik bir dış politika geliştiren Rusya için bölge yeniden odak merkezine yerleşmiştir. 1990’lı yılların başında Türkiye’nin bölgedeki temaslarından rahatsız olan Kremlin, Orta Asya Sayfa eski Sovyet coğrafyalarına yönelik Bağımsız Devletler Topluluğu kapsamında yürütülen politikayı yetersiz bularak 2002’de Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nün (KGAÖ) kuruluşuna öncülük etmiştir. Kremlin, KGAÖ ile Orta Asya ülkelerinin askeri nitelikli organizasyonlara üye olmasının önüne geçmiş, NATO’nun bölgeye doğru genişlemesini engellemiştir. 2008’de açıklanan ve “Medvedev Doktrini” olarak bilinen Rusya’nın dış politika önceliklerinin vurgulandığı kriterlerde Orta Asya bölgesinin Rusya’nın öncelik verdiği bölgeler arasında olduğu belirtilmiştir. ülkeleri içindeki iktidar mücadelelerinde Rusya yanlısı aktörleri desteklemiş, bu ülkelerin Rusya’nın yörüngesinden çıkmasını engellemiştir. Moskova, Bişkek’teki iktidar krizinde arabuluculuk yapmış, 1991’de dışarıdan Rusya yanlısı Askar Akayev’i Kırgızistan’da iktidara getirmiştir. Aynı dönemde Özbekistan’da muhalefetteki Erk Partisi lideri Muhammed Salih’e karşı, otoriter kimliğiyle öne çıkan ve İslam karşıtı bir laiklik uygulayan İslam Kerimov’u desteklemiştir. Rusya, Tacikistan iç savaşında (1992-1997) İslami eğilimli gruplara karşı İmamali Rahmanov’u desteklemiş, Bağımsız Devletler Topluluğu barış gücü adı altında savaşa müdahale etmiştir. Rusya’nın güç siyaseti Orta Asya stratejisinde temel unsurdur. Güç siyaseti gerek tarihi bağlamda değerlendirilsin gerekse çağdaş Rus siyasetine ve devletçiliğine bakılsın, Rus devlet çıkarlarının pratiğe dökülmesinde her zaman önemli bir yere sahip olmuştur. 19. yüzyılda olduğu gibi çağdaş Rus stratejik düşüncesinde güç siyaseti önemli bir araç niteliğindedir. Bu anlamda Rusya, Batılı ülkelerden farklılaşmakta ve Kırım’dan Suriye’ye güç siyasetini uygulamaya devam etmektedir. Rusya, Orta Asya’daki güç mücadelesinde ABD ve diğer Batılı devletlerin yanında Çin Halk Cumhuriyeti’ni de rakip olarak görmektedir. Moskova KGAÖ ile bölgenin 2000’li yıllardan itibaren enerji fiyatlarındaki artış Rusya’nın yakın çevresindeki etkinliğini artırmaya yönelik bir strateji takip etmesini kolaylaştırmıştır. NATO’nun doğuya doğru genişlemesi, ABD’nin 11 Eylül sonrası dönemde uygulamaya çalıştığı “küresel hegemonya” hedefi ve AB’nin bölge ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmesi Kremlin’i dış politikada revizyona itmiştir. Bu dönemde içeride iktidarını güçlendiren Birleşik Rusya Partisi’nin lideri Vladimir Putin, kendi denetiminde kalmasını amaçlamakta, giderek Çin’in ekonomik nüfuz alanına giren bölgedeki etkinliğini korumak için Avrasya Birliği projesini uygulamaya çalışmaktadır. Rusya, ABD, NATO ve AB’nin bölge dışında tutulmasını amaçlamaktadır. Nitekim gelinen aşamada Batılı devletlerin güvenlik alanında bölge ile tek bağı olan AGİT örgütünün Orta Asya’daki etkinliğinin oldukça sınırlı kaldığı gözlemlenmektedir. ABD ve AB daha çok sivil toplum kuruluşları ile bölgede nüfuz elde etmeye çalışmaktadır. www.bilgesam.org 2 Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri Orta Asya, Rusya’nın güvenlik politikalarında önemli bir yer tutmaktadır. Kremlin, Orta Asya’da güvenliğin Rusya denetiminde sağlanmasını amaçlamakta, diğer dış aktörlerin bölge güvenliğinde etkin olmasını önlemeye çalışmaktadır. Aşırılık yanlısı unsurlarla mücadele Rusya’nın bölgeye yönelik güvenlik politikasının önemli bir boyutunu teşkil etmektedir. 1996’da Afganistan’da Taliban’ın iktidarı ele geçirmesi, Rusya’da endişelere yol açmıştır. Şanghay İşbirliği Örgütü kurulurken dini eğilimli radikal örgütlerle mücadele temel saiklerden biri olmuştur.1 Rusya, özellikle 11 Eylül sonrasında “radikalizm tehdidi” söylemini aktif bir şekilde kullanmış, bu söylemle federasyon içindeki bağımsızlık hareketlerini terörizmle ilişkilendirmeye ve insan hakkı ihlallerini perdelemeye çalışmıştır. Moskova, Orta Asya’ya yönelik güvenlik politikasında radikalizm tehdidini öne çıkarmakta, böylece bölge güvenliğini Rusya’nın denetiminde tutmayı hedeflemektedir. Moskova, Aralık 2015’de yayımladığı Milli Güvenlik Stratejisi belgesinde etnik ve dini eğilimli şiddet eylemlerini, ayrılıkçı hareketleri, renkli devrimleri ve NATO’nun Rusya’yı çevreleme politikasını öncelikli tehditler olarak sıralamıştır.2 Bu nedenle Rusya’nın mevcut konjonktürde Orta Asya ülkelerindeki herhangi bir hareketlenmeyi kendi güvenliği için tehdit olarak algılayabileceği ifade edilebilir. Rusya’nın bölge politikalarının önemli bir boyutunu bölge ülkeleri ile yürüttüğü askeri ilişkiler oluşturmaktadır. Rusya’nın bölge ile askeri 1 Jeffrey Mankoff, Russian Foreign Policy: The Return of Great Power Politics, (Lanham: Rowman Littlefield, 2011) , 216- 217 2“Ukaz Prezidenta Rossiyskoy Federacii ot 31.12.2015 q. No683” (Rusya Devlet Başkanı 683 no.lu Kararnamesi, 31 Aralık 2015), Kremlin Resmi Sitesi, Erişim Tarihi: 18 Temmuz 2016, http://kremlin.ru/acts/bank/40391 Sayfa ilişkilerini, bölge ülkelerine gerçekleştirilen silah ihracatı, askeri araçların ve tesislerin modernizasyonu ve güvenlik bürokratlarının Rus uzmanlar tarafından eğitilmesi oluşturmaktadır. KGAÖ ülkelerinden olan askeri personel ve öğrencilerin eğitimi çerçevesinde (örgüte üye olduğu dönemde) Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Tacikistan’dan yaklaşık 2500 askeri personel ve öğrenci Rus Savunma Bakanlığına bağlı Harp Okullarında eğitim görmüşlerdir. Kazakistan dünyanın en büyük silah ihracatçılarından olan Rusya’nın silah sattığı ülkeler arasında ilk sıralarda olmasa da, önemli ölçüde silah ithal etmektedir. Kazakistan silah alımını çeşitlendirmeye çalışsa da (ABD ve İsrail gibi ülkelerden de silah ithal etmiştir) halen silah tedarikçileri arasında Rusya ilk sıradadır. Örnek olarak, 2004-2007 yılları arasında Rusya’nın Kazakistan’a silah ihracatı Kazakistan silah ithalatının yaklaşık % 63’üne tekabül etmişse, 2008-2011 yılları arasında bu rakam Kazakistan genel silah ithalatının yaklaşık % 60’ına tekabül etmiştir.3 “ Kremlin, Orta Asya’da güvenliğin Rusya denetiminde sağlanmasını amaçlamakta, diğer dış aktörlerin bölge güvenliğinde etkin olmasını önlemeye çalışmaktadır.” Bölgedeki diğer iki KGAÖ üyesi Kırgızistan ve Tacikistan da topraklarında bulunan Rus üslerine karşın Rusya’dan silah ithal etmektedir. Kırgızistan ve Tacikistan’ın envanterindeki silahların büyük kısmının Rusya menşeli 3 “Rossiya Usilit Kontrol Za Orujiem V Kazaxstane” (Rusya, Kazakistan Silahları Üzerinde Kontrolünü Artırdı), Kasım 2015, Erişim Tarihi: 15 Temmuz, 2016 http://365info.kz/2015/11/rossiya-usilit-kontrol-zaoruzhiem-v-kazahstane/ www.bilgesam.org 3 Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri Sayfa silahlardan oluştuğu görülmektedir. ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi ihtimalini göz önünde bulunduran Rusya, Orta Asya’da etki alanı kurmasını önlemek ve Afganistan’dan gelebilecek tehditlere karşı Kırgızistan ve Tacikistan’da silahların modernize edilmesi için gayret göstermiştir. KGAÖ üyesi olmayan Orta Asya ülkeleri bu açıdan daha bağımsız hareket edebilmektedir. Örneğin, Özbekistan ve Türkmenistan Çin’den HQ-9 uçaksavar füzeleri tedarik etmiştir. Rusya’dan ve Türkiye’den savaş gemileri de alan Türkmenistan’a, Haziran 2016’da Rus Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun kabul edilebilir şartlarda silah satılması teklifi ettiği, ancak neticesinin belirsiz olduğu bilinmektedir. Milli geçit törenlerinde sunulan askeri araçlara bakıldığında, Türkmenistan silahlı kuvvetlerinin Ukrayna ve Hindistan menşeli askeri araçları da kullandığı gözlemlenmektedir. ve Karşılıklı Yardımlaşma Anlaşması (Mayıs 1992) imzalayan ilk ülke Kazakistan olmuştur. Kazakistan’daki Rusya’ya ait tüm askeri tesisler 1960’lı yıllarda inşa edilmiştir. Bu tesisler, Kazakistan’ın bağımsızlığından sonra ikili anlaşmalar doğrultusunda Rusya tarafından -yıllık kira bedeli karşılığında- işletilmektedir. İkili askeri ilişkiler kapsamında Kazak askeri personeli, güvenlik ve istihbarat bürokrasisi Rusya’da eğitim görmektedir. 1993-2006 yılları arasında 2500’den fazla Kazakistan vatandaşı Rusya Savunma Bakanlığı, Federal Güvenlik Servisi, Dış İstihbarat Servisi, Acil Müdahale Bakanlığı’na ait enstitülerde eğitim görmüştür.4 Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri İkili anlaşmalara dayalı olarak Rusya’nın Kazakistan’daki üslerinin iki ülkeden herhangi birine karşı tehdit olduğunda kullanılması kararlaştırılmıştır.5 Rusya’nın Kazakistan’ın farklı bölgelerinde toplam 11 milyon hektar civarında bir alana tekabül eden 7 farklı tesisi bulunmaktadır. Bu askeri üsler: 5. Devlet Test Poligonu (Baykonur Uzay İstasyonu), merkezi Rusya’nın Kazakistan sınırına yakın Kapustin Yar şehrinde bulunan Enba poligonu (5580. Deneme Üssü), Batı Kazakistan vilayetinde 20. test istasyonu ve iki ölçüm noktası (İP- 8 ve İP- 16), Sarı Şagan poligonu, 4800 km uzaklığa kadar nesneleri tespit edebilen Dinyeper-M radarlarının konuşlandırıldığı Rusya Federasyonu’nun Orta Asya’daki mevcut askeri üsleri Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’da yer almaktadır. Türkmenistan ve Özbekistan’da hâlihazırda Rus askeri üssü bulunmamaktadır. Kazakistan’da bulunan tesisler Rus yapımı silahların deneme merkezi niteliğindedir. Kırgızistan ve Tacikistan’daki üsler ise Rusya tarafından KGAÖ’nün Acil Müdahale Güçleri kapsamında kullanılmaktadır. Kazakistan Rusya ile 7645 kilometre uzunluğunda sınırı bulunan Kazakistan, Moskova açısından bölgedeki en önemli ülke konumundadır. İki ülke arasında etnik, ticari, siyasi ve askeri alanlarda yakın ilişkiler vardır. Kazakistan’da 4 milyon civarında etnik Rus yaşamaktadır. Eski Sovyet cumhuriyetleri içerisinde Rusya ile Dostluk, İşbirliği “ Rusya’nın Kazakistan’ın farklı bölgelerinde toplam 11 milyon hektar civarında bir alana tekabül eden 7 farklı tesisi bulunmaktadır.” 4 Yelena Zabortseva, Russia’s Relations with Kazakhstan: Rethinking Ex-Soviet transitions in the emerging World System, (New York: Routledge, 2016), 106 5Ainur Nogayeva, Orta Asya`da ABD, Rusya ve Çin: Stratejik Denge Arayışları, (Ankara: USAK yayınları, 2011), 135 www.bilgesam.org 4 www.bilgesam.org İkili anlaşmalara dayalı olarak Rusya’nın Kazakistan’daki üslerinin iki ülkeden herhangi birine karşı tehdit olduğunda kullanılması kararlaştırılmıştır.5 Rusya’nın Kazakistan’ın farklı bölgelerinde toplam 11 milyon hektar civarında bir alana tekabül eden 7 farklı tesisi bulunmaktadır. Bu askeri üsler: 5. Devlet Test Poligonu (Baykonur Uzay İstasyonu), merkezi Rusya’nın Kazakistan sınırına yakın Kapustin Yar şehrinde bulunan Enba poligonu (5580. Deneme Üssü), Batı Kazakistan vilayetinde 20. test istasyonu ve iki ölçüm noktası (İP8 ve İP- 16), Sarı Şagan poligonu, 4800 km uzaklığa kadar nesneleri tespit edebilen Dinyeper-M radarlarının konuşlandırıldığı yılları arasında 2500’den fazla Kazakistan vatandaşı Rusya Savunma Bakanlığı, Federal Güvenlik Servisi, Dış İstihbarat Servisi, Acil Müdahale Bakanlığı’na ait enstitülerde eğitim görmüştür.4 Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri Sayfa 5 Rusya’nın Orta Asya’daki Üsleri Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri Balhaş-9 Radyo-teknik merkezi6, Çıkalov Uçuş Deneme Merkezi ve Kostanay Havaalanında Rus Hava Kuvvetleri nakliye uçaklarının ayrı bir alayı bulunmaktadır.7 İlaveten Karaganda şehrinde 171. Havacılık Komutanlığı yer almaktadır. 1975 yılında kurulan ve yaklaşık 50 personelin bulunduğu bu komutanlık Baykonur İstasyonu’nda gerçekleştirilen faaliyetler için lojistik destek sağlamaktadır. Kazakistan’ın Kızıl Orda ilinde bulunan Baykonur Uzay İstasyonu 1950’li yılların sonunda inşa edilmiştir. Bu istasyonun toplam alanı 6717 kilometrekaredir. Rusya’nın uzay programı kapsamındaki görevlerin %70’i bu üs üzerinden yürütülmektedir.8 Ocak 2004’te tesislerin işletilmesi Rusya-Kazakistan arasındaki bir anlaşma ile 2050’ye kadar uzatılmıştır.9 Rusya Federasyonu, Baykonur üssü için Kazakistan’a yıllık 115 milyon dolar ödemektedir. Rusya’nın 929. Çıkalov Devlet Uçuş Deneme Merkezi Kazakistan’ın Atrau ve Batı Kazakistan bölgelerinde dört ayrı deneme merkezinden oluşmaktadır. İki ülke arasındaki anlaşma uyarınca Kazakistan bu merkezde denenen silahları satın alma hakkına sahiptir.10 1950’lerde kurulan deneme merkezinin mevcut işletim 6 “Otstupat bolshe nekuda: Voennie Bazi Rossii” (Geri Çekilme Yok: Rus Askeri Üsleri), Mart 24, 2015. Erişim Tarihi: 14 Temmuz 2016, https://regnum.ru/news/polit/1908336.html 7 Rossiyskie Voennie Bazi Za Rubejom (Yurtdışındaki Rus Askeri Üsleri), RİA Novosti, Mart 26, 2014. Erişim Tarihi: 14 Temmuz 2016, http://ria.ru/spravka/20140326/1001038148.html 8 Nuria Kutnaeva, “İnostrannie Voennie Bazi Na Territorii PostSovetskoy Centralnoy Azii” (Post-Sovyet Orta Asya Bölgesinde Yabancı Askeri Üsler), Centralnaya Aziya i Kavkaz, 13 (2010): 84 9 Kosmodrom Baykonur, Federal Uzay Ajansı, Erişim Tarihi: 14 Temmuz 2016, http://www.federalspace.ru/479/ 10 Nuria Kutnaeva, Foreign Military Bases in Post- Soviet Central Asia, Central Asia and the Caucasus, Vol. 11, Nr. 2, s. 72- 73 Sayfa şartları Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra 1996 yılında, Rusya Federasyonu-Kazakistan arasında imzalanan bir anlaşma ile belirlenmiştir. Bu merkezde yeni silahların denenmesi ile beraber pilotların eğitimi ve uçakların test sürüşü gerçekleştirilmektedir. Yönetim merkezi Rusya’nın Astrahan bölgesinde bulunan Çıkalov üssünün Kazakistan’daki yerleşkeleri Atrau vilayetinin İnderbor ve Mahambet bölgelerinde yer alan 85. deneme merkezi, Bokey Orda bölgesinde bulunan 171. ve 231. deneme merkezlerinden oluşmaktadır. Rusya’nın Kazakistan’da bulundurduğu poligonlarla ilgili Nisan 2006’da reform yapılmış ve bu poligonlar merkezi Rusya’nın Astrahan ilinde bulunan 4. Merkezi Poligon Tesisleri’ne bağlanmıştır. Rusya’nın poligonlar için Kazakistan’a ödediği kira bedeli de giderek azalmıştır. 1996 yılında yapılan ikili anlaşmalara göre Sarı Şagan için yıllık yaklaşık 20 milyon dolar, Enba poligonu için 4 milyon dolar, 4. Devlet Test Merkezi için yaklaşık 1 milyon kira bedelinin ödenmesi kararlaştırılmıştır. 2005 yılına gelindiğinde ise kira bedelinde düşüşlerin olduğu görülmüştür. Sarı Şagan için yaklaşık 19 milyon dolar, Enba için 720 bin dolar ve Batı Kazakistan’da bulunan 4. Devlet Test Merkezi için 680 bin dolar ödenmesi kararlaştırılmıştır.11 Son dönemde Rusya’nın Kazakistan’da kiraladığı toprakların bir kısmını geri iade ettiği görülmektedir. Örneğin, Şubat 2016’da Rusya Devlet Başkanı Putin tarafından imzalanan bir karar ile kiralanan toprakların geri verilmesine bağlı olarak Rusya’nın Kazakistan’a ödediği kira tutarı 18 11“Voennie Bazı Rossii v ÇentrAzii i SNQ” (Rusya’nın BDT ve Orta Asya’daki Askeri Üsleri), Erişim Tarihi: 14 Temmuz 2016, http://www.centrasia.ru/cnt2. php?st=1192375586 www.bilgesam.org 6 Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri Sayfa milyon dolardan 16 milyon dolara azaltılmıştır. Haziran 2016’da Rus Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile Kazakistan Savunma Bakanı İmangali Tasmagambetov arasında gerçekleştirilen görüşmede ise Enba poligonuna bağlı olan tarıma elverişli 300 bin hektar toprağın Kazakistan’a iade edilmesi konusunda anlaşılmıştır.12 komisyon kurularak kullanılan toprakların ekolojik ve jeolojik dengeye etkisi ile beraber, fiyatların da yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söylemiştir.13 Kazakistan’da Rus üsleri ile ilgili eleştiriler artsa da, iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın sona ermesi ihtimalinin çok az olduğu ifade edilebilir. “ Kant üssü Kolektif Güvenlik Anlaşması Kırgızistan Örgütü bünyesinde kurulan Kolektif Acil Müdahale Güçleri’ne bağlı olarak faaliyet göstermekle yalnız Kırgızistan için değil, tüm bölge için önemli bir üs olma özelliği taşımaktadır.” Kazakistan’da Rusya’nın kiraladığı topraklar için ödenen kira bedelinin çok az olduğu, bu topraklarda yapılan silah ve mühimmat denemelerinin ülkedeki ekolojik ve jeolojik dengeyi etkilediği yönünde sürekli eleştiriler gündeme gelmektedir. Örneğin, Şubat 2016’da Kazakistan Devlet Senato üyeleri ve devlet görevlileri Rusya ile imzalanan anlaşmaların gözden geçirilmesi teklifini ileri sürmüştür. Kazakistan Senatosu üyesi Murat Bahtiyarulı ABD’nin Berlin’deki üsleri ile Rusya`nın Kazakistan’daki üsleri mukayese edildiğinde Rusya’nın ödediği kira bedelinin çok az olduğu vurgusunu yapmış, bir diğer Senato üyesi Kuaniş Aytahanov kiralanan toprakların tarımsal değerinin Rusya’nın ödediği kiradan daha fazla olduğuna işaret etmiştir. Kazakistan Savunma Bakanı yardımcısı Okas Saparov ise, kira anlaşmaları bittikten sonra yeni anlaşma imzalanmadan önce tüm ayrıntıların yeniden ele alınması gerektiğini, ikili bir 12Mikhail Rogojnikov, “Shoygu Vernul Zemlyu Aktobe” (Şoygu Aktobe’de toprak geri verdi), Haziran 8, 2016. Erişim Tarihi: 14 Temmuz 2016 http://expert.ru/2016/06/8/ rossiya-vernula-kazahstanu-zemlyu/ Rusya’nın Kırgızistan’da iki önemli üssü bulunmaktadır. Sovyetler Birliği sonrasında, Rusya yurtdışında ilk askeri üssünü 2003 yılında Kırgızistan’da başkent Bişkek’e 20 km uzaklıkta bulunan Kant üssü olarak açmıştır. Kant üssü Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü bünyesinde kurulan Kolektif Acil Müdahale Güçleri’ne bağlı olarak faaliyet göstermekle yalnız Kırgızistan için değil, tüm bölge için önemli üs olma özelliği taşımaktadır.14 Kant üssünün inşa edilmesi ile ilgili anlaşma Eylül 2003’de imzalanmış, Ekim ayında dönemin Rusya ve Kırgızistan Devlet Başkanlarının katılımı ile açılmıştır. Rusya’nın üssü kullanım süresi 15 yıllık süre ile kısıtlanmışsa da, bu müddet bittikten sonra her beş senede bir anlaşma ile yenilenebileceği kararlaştırılmıştır. Ancak 2009 yılında imzalanan yeni anlaşma ile bu süre 49 sene daha uzatılmıştır.15 Kant üssünde (999. Hava üssü) 500 personel faaliyet göstermektedir. Ayrıca beş adet Su-25 bombardıman uçağı, 2 adet Mi-8 helikopteri, 4 adet L-39 eğitim uçağı bulunmaktadır. Kant üssü Rusya Federasyonu Volga-Ural Askeri Bölgesi 13“Senatorı Predlaqayut Zaklyucit Novoe Soqlashenie s Rossiey ob arende poligonov” (Senatörler Poligonların kirası hakkında Rusya ile yeni anlaşma imzalanmasını teklif ediyorlar), Şubat 2016, Erişim Tarihi: 14 Temmuz 2016 http://www.ktk.kz/ru/news/video/2016/02/11/66923 14 Ainur Nogayeva, Orta Asya`da ABD, Rusya ve Çin: Stratejik Denge Arayışları, USAK yayınları, 2011, s. 136 15 “Otstupat bolshe nekuda: Voennie Bazi Rossii” https:// regnum.ru/news/polit/1908336.html www.bilgesam.org 7 Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri 5. Askeri Hava Güçleri ve Hava Savunma Güçlerine bağlıdır.16 Kant üssünün Tacikistan’daki 201. Rus askeri üssü ile beraber bölgedeki terörist gruplara karşı kullanılması amaçlanmakla beraber Kırgızistan ve Tacikistan hava sahasının korunmasında da rol alması amaçlanmaktadır. Özellikle ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi ile beraber radikal grupların Orta Asya için tehdit teşkil edeceği varsayımı ile Rusya kendi sınırlarının da güvenliğini temin etmek amacı ile bölgedeki üsleri modernize etmektedir. İssık-Kul gölünün doğu kıyısında denizaltılara karşı geliştirilen silahların deneme merkezi Rusya’nın Kırgızistan’daki diğer önemli askeri tesisidir (Rus Donanmasının 954. Denizaltısavar deneme merkezi). Rusya ve Kırgızistan arasında 5 Temmuz 1993 tarihli anlaşmaya bağlı olarak bu tesis Rusya’nın denetimine verilmiştir. İlaveten, Kırgızistan’ın Kara-Balta kasabasında Rus donanmasına ait 338. İrtibat Merkezi ve MayluSu kentinde bir sismik istasyonu bulunmaktadır.17 Ayrıca Rusya Devlet Başkanı Putin’in Eylül 2012’de Kırgızistan’a gerçekleştirmiş olduğu ziyaret sırasında Rusya’nın bu ülkede yeni bir üs bulundurması ile ilgili taraflar arasında 2017’de yürürlüğe girecek olan bir anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşmaya göre Rusya’nın üssü 2032’e kadar kullanması kararlaştırılmıştır. Bu süre bittikten sonra her beş senede bir anlaşmanın yenilenebileceği üzerinde mutabakata varılmıştır. Kırgızistan’da ayrıca ABD’nin de Aralık 2001’den beri başkent Bişkek’in yakınlarında Manas Havaalanında faaliyet gösteren bir üssü bulunmaktaydı. Afganistan’daki savaşta aktif bir 16 Nuria Kutnaeva, Foreign Military Bases in Post-Soviet Central Asia, Central Asia and the Caucasus, Vol. 11, Nr. 2, s. 74 17 A. g. m., s. 74-76. Sayfa şekilde kullanılan Manas üssü Haziran 2014’te kapatılmıştır. Tacikistan Tacikistan’da 1990’lı yıllarda süregiden iç savaş ve terör tehdidi; terörizmin diğer bölge ülkeleri ve Rusya’ya yayılma olasılığı Kremlin’i Tacikistan’da çıkarlarını korumaya yönlendirmiştir. Eylül 1994’te Türkmenistan haricindeki Orta Asya ülkeleri ile varılan anlaşma uyarınca Tacikistan’da istikrarı temin etmek amaçlı BDT barışı koruma gücü oluşturulmuştur. Tüm katılımcı devletlerin asker gönderdiği barışı koruma gücü, çoğunluğu Rus askerlerinden oluşmak üzere 25.000 askerden oluşmaktaydı.18 1997’de Tacikistan iç savaşı bittikten sonra Rusya Tacikistan’daki askeri varlığını 5000’e düşürmüş ve 1999’da barışı koruma operasyonunun bittiğini açıklamıştır. Rusya’nın Tacikistan ile ilişkilerinde iki ana başlık öne çıkmaktadır. Tacikistan’da mevcut iktidarın korunması ve Afganistan’dan ülkeye yayılabilecek aşırılık yanlısı unsurların ülke güvenliğine, dolayısıyla da Rusya’nın güvenliğine zarar vermesini önlemek. “ Rusya’nın yurtdışındaki en büyük kara gücü Tacikistan’da bulunmaktadır. Rus askeri üssü üç yerleşkede konuşlandırılmıştır ve üssün merkezi yerleşkesi Duşanbe’de bulunmaktadır. ” Rusya’nın yurtdışındaki en büyük kara gücü Tacikistan’da bulunmaktadır. Askeri üs üç yerleşkede konuşlandırılmıştır. Üssün merkezi yerleşkesi Duşanbe’de bulunmaktadır. Özbekistan 18 Merve İ. Yapıcı, Rus Dış Politikasını Oluşturan İç Etkenler, (Ankara: USAK yayınları, 2010), 314- 315 www.bilgesam.org 8 Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri sınırına yakın Kurgan-Tube’de 191. motorize alayı ve Afganistan sınırına yakın Kulyap’da 149. motorize alayı bulunmaktadır. Üssün amacı Rusya’nın ve Tacikistan’ın güvenlik güçleri ile beraber Tacikistan’ın güvenliğini korumaktır.19 Bu üs 1945 sonbaharından itibaren SSCB’nin Tacikistan’da konuşlandırmış olduğu 201. bölük bazında kurulmuştur.1980-1989 senesinde bu askeri birlikler SSCB’nin Afganistan’a müdahalesi ile bu ülkede hizmet etmiştir. Bu askeri birlikler Tacikistan iç savaşında da rol almıştır. Nisan 1999’da Tacikistan’daki Rus askeri üssünün statüsü ile ilgili bir anlaşma imzalanmıştır. Rusya-Tacikistan arasındaki ikili anlaşmalara göre bu askeri üssün 2042 yılına kadar Tacikistan’da bulunması kararlaştırılmıştır. Askeri personel sayısı 2012 yılında 5000’den 7500’e kadar artırılmıştır. Askeri üste bulunan araçlar 54 tane T-72 tankı, 300’den fazla zırhlı insan taşıma aracı (BMP ve BTR), 100 topçu ünitesinden ibarettir. Ayrıca bu askeri üsse 100 yeni BTR-82A araçları ile takviye silahların gönderilmesi öngörülmektedir. 201. askeri üs Tacikistan’ın devlet güvenliği için hayati önem taşımaktadır. Özellikle, bu üs ülkenin Afganistan’la sınırlarının korunmasında önemli rol oynamaktadır. Tacikistan’da diğer önemli Rus varlığı Duşanbe’nin Güneydoğusunda Nurek yakınında yerleşen Okno elektro-optik merkezidir. İstasyon faaliyete 1979 yılında başlamıştır. Sanglok dağında 2200 metre yükseklikte20 konuşlandırılmış Okno istasyonu 40000 km uzaklıktan nesneleri tespit edebilmektedir. 2005 yılında Rusya ve 19 “Lavrov: baza RF v Tadjikistane pomojet podderjat mir v Reqione” (Lavrov: Tacikistandaki Rus Üsleri Bölgesel Barışa katkı sağlamaktadır), RİA Novosti, Mart 8, 2014. Çevrimiçi Erişim: http://ria.ru/ defense_safety/20140308/998713917.html 20 Ainur Nogayeva, Orta Asya’da ABD, Rusya ve Çin, 140 Sayfa Tacikistan arasında imzalanan anlaşmaya göre bu merkez 49 yıllık süre ile Rusya tarafından yeniden kiralanmıştır.21 Rusya Tacikistan’daki üslerine ilaveten Tacikistan askeri araçlarının modernizasyonu, askeri personelin eğitimi, düşük fiyatta silah ihracatı ve güvenlik konusunda Tacikistan devletine danışmanlık hizmeti sunmaktadır. 1992-1995 yılları arasında Tacikistan Savunma Bakanı bir Rus olan Albay Aleksandr Şişlyannikov olmuştur. 1995’de ise Savunma Bakanlığına Tacik asıllı General Şerali Hayrulloyev getirilmiştir. Ayrıca, 1996 yılında Tacikistan başbakan yardımcılığı görevine yine bir Rus, Yuri Ponosov getirilmiştir. Ülkede bulunan Rus askeri personeli yerel güvenlik bürokrasisinin eğitiminde halen etkin bir şekilde rol almaktadır. Tacikistan’da ayrıca Hindistan’a ait bir askeri hastane bulunmaktadır. Hindistan Tacikistan’da bulunan Ayni hava üssünün bakım ve onarımı için 70 milyon dolar para harcamıştır. Üssün Hindistan tarafından kullanılacağı yönünde iddialar basına yansımışsa da, bu iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Tacikistanlı yetkililer Hindistan’la ikili ilişkilerin gelişmiş olduğunu, ancak Yeni Delhi’nin henüz bu ülkede askeri bir üs bulundurmasının söz konusu olmadığını ifade etmektedir. Orta Asya ülkeleri arasında Rusya’ya en bağımlı ülke olan Tacikistan’ın yakın gelecekte de bu bağımlılığının devam edeceği öngörülmektedir. Özellikle, bölgede artan radikalizm eğilimi ve IŞİD tehlikesi Rusya’nın Tacikistan’daki askeri varlığını sürdürmesini kolaylaştırmaktadır. 21“Otstupat bolshe nekuda: Voennie Bazi Rossii”, https:// regnum.ru/news/polit/1908336.html www.bilgesam.org 9 Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri Özbekistan Özbekistan’da Rusya’ya ait üs bulunmamaktadır. Ülke jeopolitik konumu itibariyle her taraftan diğer Orta Asya ülkeleri ile çevrelenmiş bir konuma sahiptir. Orta Asya ülkeleri içinde en büyük nüfusa sahip ülke olması ve ülkenin Rusya’ya bağımlı politika izlememesi Özbekistan’ı diğer Orta Asya ülkelerinden farklı bir yere koymaktadır. Orta Asya’nın en güçlü ordusuna sahip olan ülke 2000’li yıllarda dış politikada bazı değişimler yaşamıştır. Örneğin, ABD ve Batı ile iyi ilişkiler kuran ülke daha sonra ABD askeri üssünü kapatmış ve bir süreliğine Rusya yanlısı politikalara ağırlık vermiştir. Sonuçta, 2006 senesinde Rusya liderliğindeki KGAÖ’ye üye olmuş, ancak 2012’de Özbekistan’ın önerilerinin dikkate alınmadığı gerekçesiyle bu örgütten ayrılmıştır. Bağımsızlık sonrası Özbekistan dış politikada istikrarlı olmamıştır. Ülkedeki rejimin güvenliği açısından konjonktüre uygun kısa dönemlik dış politika önceliklerine yer verilmiştir. 1997-2001 yılları arasında Özbekistan İslam Hareketinin (ÖİH) baskılarına ve Afganistan’dan gelebilecek tehlikelere karşı 2001’de ABD ile stratejik ortaklık kuran ve ülkenin güneydoğusunda ABD’nin Karşi-Hanabad üssünün açılmasına izin veren Taşkent, Mayıs 2005’te Andican olaylarından sonra, Batıdan gelen eleştirilere karşı ABD üssünün kapatılmasına karar vermiştir. Ayrıca, ülkenin güneyinde Termez kentinde Almanya’ya ait olan bir hava üssü de Afganistan savaşı sonrası açılmıştır. Aralık 2015’ten itibaren bu üs de kullanılmadığı gerekçesiyle kapatılmıştır. Artık Özbekistan’da hiçbir devlete ait üs bulunmamaktadır. Özbekistan, kapalı ve askeri alanda bölgesel işbirliği dışında kalmayı tercih etmektedir. Sayfa Rus Savunma Bakanı Sergey İvanov’un Mayıs 2004’te Özbekistan’ı ziyareti sırasında ikili askeri tatbikatın yapılması ile ilgili anlaşmaya göre taraflar Eylül 2005’de askeri tatbikat gerçekleştirmiştir. Ülkenin Rusya ile yakınlaşması da uzun vadeli olamamıştır. Taşkent bölgede gerçekleştirilen hiçbir askeri tatbikatta yer almamış ve bölgesel entegrasyona sıcak bakmadığı mesajı vermiştir. Örneğin, Özbekistan KGAÖ’nün 2011’de gerçekleştirilen “Merkez-2011” tatbikatına ve ŞİÖ’nün 7-24 Eylül 2010’da Kazakistan’da gerçekleştirilen “Barış Görevi-2010” ve 7-14 Haziran 2012’de Tacikistan’da gerçekleştirilen “Barış-2012” askeri tatbikatlarına katılmamıştır. 2005’teki Andican olaylarından sonra, AB Özbekistan’a uyguladığı silah ambargosunu 2015’te kaldırdıktan sonra Batı ile yeni silahların alımı için müzakereler yapan Özbekistan Avrupalı devletlerden yeni askeri teçhizatlar almıştır.22 Avrasya Birliği’ne mesafeli duran Özbekistan, Batı ve Rusya arasında bazen dengeli, bazen de birini diğerine tercih eden politikalar izlemiştir. Özbekistan’ın dış politikadaki stratejik seçimleri bölgenin geleceği için önem arz etse de, belirsizliğini korumaktadır. Ülkenin mevcut yönetimle rejimin güvenliği için yapılan kısa hesaplarla bölgesel aktörler arasında gelgitler yaşayacağı öngörülmektedir. Türkmenistan Bölge ülkeleri içinde kapalı konumda olan bir diğer ülke Türkmenistan’dır. Aşkabat, 1995 yılından itibaren “tarafsızlık” politikası izlemektedir. Türkmenistan’da Rusya’nın üssü bulun22 Joshua Kucera, “Uzbekistan Shows Off New European Military Helicopters”, Eurasinet, Mayıs 31, 2016. Erişim Tarihi: 16 Temmuz 2016, http://www.eurasianet.org/ node/79011 www.bilgesam.org 10 Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri mamasına rağmen iki ülke arasındaki dostane ilişkiler bağımsızlığın hemen sonrasında kurulmuştur. İki ülke arasındaki ilişkiler stratejik ortaklık şeklinde değerlendirilmektedir,23 ancak Orta Asya ülkeleri içinde Rusya ile en sınırlı ilişkilere sahip ülke Türkmenistan’dır. Ayrıca tarafların Hazar Denizi’nin hukuki statüsünün belirlenmesi gibi konularda da fikir ayrılıkları vardır. 1999 yılının sonuna kadar Türkmenistan’ın İran ve Afganistan’la sınırlarını Rusya gümrük görevlileri korumasına rağmen, Aşkabat gerek ekonomik bağlamda gerekse güvenlik bağlamında Rusya ile ilişkilerini sınırlı tutmaya gayret göstermektedir. Nitekim Rusya’nın başını çektiği Avrasya Birliği ve Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’ne üye olmaması Türkmenistan’ın Moskova ile ilişkilerinin düzeyini göstermektedir. Türkmenistan’da üs bulundurmakla ilgili Rus tarafının girişimleri olsa da bu yöndeki talepler Aşkabat tarafından geri çevrilmiştir. Örneğin, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Ocak 2016’da Türkmenistan ziyareti sırasında ülkenin Afganistan’la sınırlarının Rusya tarafından korunabileceği teklifi yapılmış, ancak Aşkabat bu teklife soğuk bakmıştır. Ancak yakın gelecekte Afganistan’dan gelebilecek terör tehdidinin artması durumunda üs meselesinin yeniden gündeme geleceği ifade edilebilir. Sonuç Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Rusya’nın bölge ile ilgili politikalarında çok boyutluluk 23“Glava Turkmenii nazval RF i KNR strateqiceskimi partnerami strani” (Türkmenistan Başkanı Rusya ve Çini ülkenin stratejik ortağı adlandırdı), RİA Novosti, Aralık 12, 2014. Erişim Tarihi: 14 Temmuz 2016 http://ria.ru/ world/20141212/1037836612.html Sayfa gözlemlenmektedir. Rusya askeri işbirliği ve ekonomik entegrasyon politikaları ile bölge ülkelerini kendi hegemonyası altında toplamaya çalışmaktadır. Yukarda kısaca değinildiği gibi, KGAÖ ve Avrasya Birliği buna örnek olarak verilebilir. Bağımsızlık sonrası bölge ülkeleri gerek ekonomik anlamda, gerekse kendi güvenliklerini korumakta yetersiz oldukları için Rusya’ya bağımlılıkları devam etmektedir. Örneğin, Tacikistan iç savaşının sona ermesinde ve ülke içi istikrarın sağlanmasında Rus askeri birliklerinin kontrolü altında BDT barış gücü etkili olmuştur. Rusya’nın bölgenin güvenliğindeki etkinliğinin bir diğer göstergesi Tacik-Afgan sınır hattının güvenliğinin korunmasında bölgedeki Rus askeri varlığının rol oynamasıdır. Kırgızistan ve Tacikistan’da bulundurulan Rus askeri üsleri KGAÖ Acil Müdahale Güçlerinin bir alt birimi olarak faaliyet göstermektedir. Bu bağlamda Kırgızistan’da bulunan Kant üssü ve Tacikistan’da bulunan 201. askeri üs örnek olarak verilebilir. Kremlin, KGAÖ üyeleri arasındaki askeri işbirliğini güçlendirmek ve bu teşkilat üzerinden bölge güvenliğinin Rusya güdümünde kolektif bir şekilde sağlanmasını hedeflemektedir. Orta Asya’daki Rus askeri üsleri ise bölge ülkelerinin stratejik kararlarını etkilemekte ve Moskova yanlısı bir politika izlemelerine yol açmaktadır. Rusya’nın bölgenin güvenlik boyutu ile ilgilenmesinin birkaç nedeni vardır. Öncelikle, bölgedeki dini veya etnik bağlamda herhangi bir hareketlilik Rusya’nın iç siyasetini alakadar etmekte ve Kremlin bu hareketlikleri tehdit olarak algılayabilmektedir. Bu anlamda bölgede istikrarın korunması Rusya için önemlidir. İkinci olarak, Rusya Orta Asya’da aktif rol oynayarak diğer büyük güçleri bölgede pasifize etmeyi hedeflemektedir. Rusya’nın bu tutumu, özellik- www.bilgesam.org 11 Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri le, NATO ve AB gibi örgütlerin nüfuz alanının genişletilmesini engelleme amacı taşımaktadır. KGAÖ ve Avrasya Birliği gibi örgütler Rusya liderliğinde bölgesel entegrasyona katkı sağlamakla beraber, ABD ve Batı ülkelerini bölgenin dışında tutmaktadır. Rusya’da çalışan Orta Asyalı göçmen işçilerden dolayı bölge ülkelerinin ekonomik açıdan Moskova’ya bağımlılığı devam etmektedir. Bölge ülkelerindeki yönetici elitin ve askeri bürokratların büyük çoğunluğunun SSCB’de eğitim almış olması ve Rusya ile ilişkilere sıcak bakmayı sürdürmesi de bölgedeki Rus nüfuzunun devam etmesini sağlamaktadır. Üslerin kullanım süreleri göz önüne alındığında Rusya’nın bölgedeki nüfuzunun en az 20-30 sene devam edebileceği öngörülmektedir. Diğer taraftan Rusya, söz konusu ülkelerde Rusya’nın askeri deneme merkezlerinde gerçekleştirilen testlerin çevresel kirliliğe sebep olduğu ve bu bölgelerin afet bölgesi ilan edilerek Rusya’yı zor durumda bırakması tehdidine karşı, askeri üslerin bulunduğu bölgeleri kiralamaktan daha ziyade kendi mülkü olarak hukuki statüye kavuşturmaya çalışmaktadır. Yukardaki veriler ışığında, Türkiye’nin bölgede etkin bir politika izlemesi için Rusya ile rekabet içinde değil, işbirliği içinde olması için stratejiler üretmesinin gerekli olduğu değerlendirilmektedir. www.bilgesam.org Sayfa 12 Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri Sayfa BİLGESAM Hakkında BİLGESAM, Türkiye’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından biri olarak 2008 yılında kurulmuştur. Kar amacı gütmeyen bağımsız bir sivil toplum kuruluşu olarak BİLGESAM; Türkiye’deki saygın akademisyenler, emekli generaller ve diplomatların katkıları ile çalışmalarını yürütmektedir. Ulusal ve uluslararası gündemi yakından takip eden BİLGESAM, araştırmalarını Türkiye’nin milli problemleri, dış politika ve güvenlik stratejileri, komşu ülkelerle ilişkiler ve gelişmeler üzerine yoğunlaştırmaktadır. BİLGESAM, Türkiye’de kamuoyuna ve karar alıcılara yerel, bölgesel ve küresel düzeydeki gelişmelere ilişkin siyasal seçenek ve tavsiyeler sunmaktadır. Yazar Hakkında Lisans eğitimini 2011 yılında Bakü’de tamamlayan Bayram Aliyev, yüksek lisansını Almanya’da Siegen Üniversitesi’nin Uppsala ve Koimbra Üniversiteleri ile beraber yürüttüğü uluslararası MA Roads to Democracy(ies) programında yapmıştır. 2014 yılından itibaren İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler doktora programı öğrencisidir. Aliyev, Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde (BİLGESAM) Rusya, Rus Dış Politikası ve Güney Kafkasya bölgesi üzerine çalışmaktadır. www.bilgesam.org 13