Rusya`nın Orta Asya`daki Askeri Üsleri

advertisement
Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri
Sayfa
Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri
Bayram ALİYEV
19. yüzyıldan itibaren Orta Asya üzerindeki hegemonyasını sürdüren Rusya, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının
ardından bu konumunu muhafaza etmeyi amaçlamış, bölgeye yönelik takip
ettiği stratejiyi bu amaç doğrultusunda
belirlemiştir. Orta Asya, coğrafi konumuyla Rusya’nın milli menfaatleri ve
güvenliği açısından stratejik bir bölge
niteliğindedir. Orta Asya’nın Rusya Federasyonu açısından bir tampon bölge özelliği taşıması,
zengin enerji kaynaklarına sahip olması ve bölge
ülkelerinde Rus azınlıkların bulunması bölgeyi
Moskova nezdinde önemli kılmaktadır. Tarihsel olarak, Rusya kendisine potansiyel tehdit
olarak gördüğü güçlerle her zaman arasında bir
tampon bölge oluşturma çabası içinde olmuştur.
SSCB döneminde Doğu Avrupa’daki uydu ülkeleri bu çerçevede değerlendirilebilir. Bugün ise,
Orta Asya ülkeleri Rusya Federasyonu ile diğer
önemli bir güç olan Çin arasında ve özellikle
radikal örgütlere karşı bir tampon bölge olarak
görülmektedir. Bu nedenlerden dolayı, Kremlin
askeri açıdan bölge ülkelerinin Rusya’nın yörüngesinde kalmasını hedeflemektedir. Enerji
alanında Moskova, bölgenin enerji üretiminde
ve ihracatında Rusya’ya bağımlı kalmaya devam etmesini amaçlamakta, bölge ülkelerinin
Rusya’yı devre dışı bırakarak enerji ihracatı
gerçekleştirmesinden rahatsız olmaktadır. Orta
Asya’da çoğunluğu Kazakistan’da bulunan 5
milyon civarındaki Rus azınlıklar ise, Kırım
örneğindeki gibi, Kremlin’in bölgeye yönelik
müdahaleci bir tutum geliştirebileceğine işaret
etmektedir.
Bu analizde Rusya’nın Orta Asya stratejisi askeri/güvenlik boyutu özelinde incelenmekte,
bölgede bulunan Rus üsleri ele alınmakta ve bu
üslerin bölgesel güvenliğe etkisi değerlendirilmektedir.
Rusya’nın Orta Asya Stratejisi
Rusya Federasyonu’nun Orta Asya stratejisini siyasi ve ekonomik iç dinamiklerle beraber
gelişen uluslararası konjonktür belirlemiştir.
SSCB’nin dağılmasının ardından ilk yıllarda gerek iç siyasi sorunlar gerekse Andrey Kozirev’in
Atlantikçi dış politika çizgisinden dolayı Rusya
nezdinde Orta Asya’nın önemi ikincil planda
kalmıştır. Bu dönemde Rusya Federasyonu’nun
siyasi bütünlüğünü korumaya odaklanan Rus
siyasi karar mercileri, Orta Asya ülkelerinin
bağımsızlığına engel olmamış, bu ülkelerin
Bilge Adamlar Stratejik
Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM)
www.bilgesam.org
Mecidiyeköy Yolu Caddesi, No:10, 34387 Şişli -İSTANBUL www.bilgesam.org www.bilgestrateji.com [email protected] Tel: 0212 217 65 91 - Fax: 0 212 217 65 93
© BİLGESAM Tüm hakları saklıdır. İzinsiz yayımlanamaz. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.
1
Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri
ekonomik yükümlülüğünden kurtulmak istemiştir. Fakat Moskova, federasyonun karşılaştığı
problemleri aşmaya yönelik geliştirdiği “yakın
çevre” politikası doğrultusunda, diğer eski Sovyet bölgeleriyle birlikte Orta Asya bölgesine de
öncelik vermeye başlamıştır. 1990’lı yılların
ikinci yarısından itibaren özellikle Yevgeniy
Primakov’un Dışişleri Bakanı olduğu sürecin
başlaması ile Avrasyacı-pragmatik bir dış politika geliştiren Rusya için bölge yeniden odak
merkezine yerleşmiştir.
1990’lı yılların başında Türkiye’nin bölgedeki
temaslarından rahatsız olan Kremlin, Orta Asya
Sayfa
eski Sovyet coğrafyalarına yönelik Bağımsız
Devletler Topluluğu kapsamında yürütülen politikayı yetersiz bularak 2002’de Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nün (KGAÖ) kuruluşuna
öncülük etmiştir. Kremlin, KGAÖ ile Orta Asya
ülkelerinin askeri nitelikli organizasyonlara üye
olmasının önüne geçmiş, NATO’nun bölgeye
doğru genişlemesini engellemiştir. 2008’de açıklanan ve “Medvedev Doktrini” olarak bilinen
Rusya’nın dış politika önceliklerinin vurgulandığı kriterlerde Orta Asya bölgesinin Rusya’nın
öncelik verdiği bölgeler arasında olduğu belirtilmiştir.
ülkeleri içindeki iktidar mücadelelerinde Rusya yanlısı aktörleri desteklemiş, bu ülkelerin
Rusya’nın yörüngesinden çıkmasını engellemiştir. Moskova, Bişkek’teki iktidar krizinde arabuluculuk yapmış, 1991’de dışarıdan Rusya yanlısı
Askar Akayev’i Kırgızistan’da iktidara getirmiştir. Aynı dönemde Özbekistan’da muhalefetteki
Erk Partisi lideri Muhammed Salih’e karşı, otoriter kimliğiyle öne çıkan ve İslam karşıtı bir laiklik uygulayan İslam Kerimov’u desteklemiştir.
Rusya, Tacikistan iç savaşında (1992-1997) İslami eğilimli gruplara karşı İmamali Rahmanov’u
desteklemiş, Bağımsız Devletler Topluluğu barış gücü adı altında savaşa müdahale etmiştir.
Rusya’nın güç siyaseti Orta Asya stratejisinde temel unsurdur. Güç siyaseti gerek tarihi bağlamda
değerlendirilsin gerekse çağdaş Rus siyasetine
ve devletçiliğine bakılsın, Rus devlet çıkarlarının pratiğe dökülmesinde her zaman önemli bir
yere sahip olmuştur. 19. yüzyılda olduğu gibi
çağdaş Rus stratejik düşüncesinde güç siyaseti
önemli bir araç niteliğindedir. Bu anlamda
Rusya, Batılı ülkelerden farklılaşmakta ve
Kırım’dan Suriye’ye güç siyasetini uygulamaya
devam etmektedir. Rusya, Orta Asya’daki güç
mücadelesinde ABD ve diğer Batılı devletlerin
yanında Çin Halk Cumhuriyeti’ni de rakip olarak görmektedir. Moskova KGAÖ ile bölgenin
2000’li yıllardan itibaren enerji fiyatlarındaki
artış Rusya’nın yakın çevresindeki etkinliğini
artırmaya yönelik bir strateji takip etmesini kolaylaştırmıştır. NATO’nun doğuya doğru genişlemesi, ABD’nin 11 Eylül sonrası dönemde uygulamaya çalıştığı “küresel hegemonya” hedefi
ve AB’nin bölge ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmesi Kremlin’i dış politikada revizyona itmiştir. Bu dönemde içeride iktidarını güçlendiren
Birleşik Rusya Partisi’nin lideri Vladimir Putin,
kendi denetiminde kalmasını amaçlamakta, giderek Çin’in ekonomik nüfuz alanına giren bölgedeki etkinliğini korumak için Avrasya Birliği projesini uygulamaya çalışmaktadır. Rusya,
ABD, NATO ve AB’nin bölge dışında tutulmasını amaçlamaktadır. Nitekim gelinen aşamada
Batılı devletlerin güvenlik alanında bölge ile tek
bağı olan AGİT örgütünün Orta Asya’daki etkinliğinin oldukça sınırlı kaldığı gözlemlenmektedir. ABD ve AB daha çok sivil toplum kuruluşları ile bölgede nüfuz elde etmeye çalışmaktadır.
www.bilgesam.org
2
Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri
Orta Asya, Rusya’nın güvenlik politikalarında önemli bir yer tutmaktadır. Kremlin, Orta
Asya’da güvenliğin Rusya denetiminde sağlanmasını amaçlamakta, diğer dış aktörlerin bölge
güvenliğinde etkin olmasını önlemeye çalışmaktadır. Aşırılık yanlısı unsurlarla mücadele
Rusya’nın bölgeye yönelik güvenlik politikasının önemli bir boyutunu teşkil etmektedir.
1996’da Afganistan’da Taliban’ın iktidarı ele
geçirmesi, Rusya’da endişelere yol açmıştır.
Şanghay İşbirliği Örgütü kurulurken dini eğilimli radikal örgütlerle mücadele temel saiklerden biri olmuştur.1 Rusya, özellikle 11 Eylül
sonrasında “radikalizm tehdidi” söylemini aktif
bir şekilde kullanmış, bu söylemle federasyon
içindeki bağımsızlık hareketlerini terörizmle
ilişkilendirmeye ve insan hakkı ihlallerini perdelemeye çalışmıştır. Moskova, Orta Asya’ya
yönelik güvenlik politikasında radikalizm tehdidini öne çıkarmakta, böylece bölge güvenliğini
Rusya’nın denetiminde tutmayı hedeflemektedir. Moskova, Aralık 2015’de yayımladığı Milli Güvenlik Stratejisi belgesinde etnik ve dini
eğilimli şiddet eylemlerini, ayrılıkçı hareketleri,
renkli devrimleri ve NATO’nun Rusya’yı çevreleme politikasını öncelikli tehditler olarak sıralamıştır.2 Bu nedenle Rusya’nın mevcut konjonktürde Orta Asya ülkelerindeki herhangi bir
hareketlenmeyi kendi güvenliği için tehdit olarak algılayabileceği ifade edilebilir.
Rusya’nın bölge politikalarının önemli bir boyutunu bölge ülkeleri ile yürüttüğü askeri ilişkiler oluşturmaktadır. Rusya’nın bölge ile askeri
1 Jeffrey Mankoff, Russian Foreign Policy: The Return
of Great Power Politics, (Lanham: Rowman Littlefield,
2011) , 216- 217
2“Ukaz Prezidenta Rossiyskoy Federacii ot 31.12.2015 q.
No683” (Rusya Devlet Başkanı 683 no.lu Kararnamesi,
31 Aralık 2015), Kremlin Resmi Sitesi, Erişim Tarihi: 18
Temmuz 2016, http://kremlin.ru/acts/bank/40391
Sayfa
ilişkilerini, bölge ülkelerine gerçekleştirilen silah ihracatı, askeri araçların ve tesislerin modernizasyonu ve güvenlik bürokratlarının Rus
uzmanlar tarafından eğitilmesi oluşturmaktadır. KGAÖ ülkelerinden olan askeri personel
ve öğrencilerin eğitimi çerçevesinde (örgüte
üye olduğu dönemde) Özbekistan, Kırgızistan,
Kazakistan ve Tacikistan’dan yaklaşık 2500
askeri personel ve öğrenci Rus Savunma Bakanlığına bağlı Harp Okullarında eğitim görmüşlerdir. Kazakistan dünyanın en büyük silah
ihracatçılarından olan Rusya’nın silah sattığı
ülkeler arasında ilk sıralarda olmasa da, önemli ölçüde silah ithal etmektedir. Kazakistan silah alımını çeşitlendirmeye çalışsa da (ABD
ve İsrail gibi ülkelerden de silah ithal etmiştir)
halen silah tedarikçileri arasında Rusya ilk sıradadır. Örnek olarak, 2004-2007 yılları arasında
Rusya’nın Kazakistan’a silah ihracatı Kazakistan silah ithalatının yaklaşık % 63’üne tekabül
etmişse, 2008-2011 yılları arasında bu rakam
Kazakistan genel silah ithalatının yaklaşık %
60’ına tekabül etmiştir.3
“ Kremlin, Orta Asya’da güvenliğin Rusya
denetiminde sağlanmasını amaçlamakta,
diğer dış aktörlerin bölge güvenliğinde
etkin olmasını önlemeye çalışmaktadır.”
Bölgedeki diğer iki KGAÖ üyesi Kırgızistan
ve Tacikistan da topraklarında bulunan Rus
üslerine karşın Rusya’dan silah ithal etmektedir. Kırgızistan ve Tacikistan’ın envanterindeki silahların büyük kısmının Rusya menşeli
3 “Rossiya Usilit Kontrol Za Orujiem V Kazaxstane”
(Rusya, Kazakistan Silahları Üzerinde Kontrolünü Artırdı), Kasım 2015, Erişim Tarihi: 15 Temmuz, 2016
http://365info.kz/2015/11/rossiya-usilit-kontrol-zaoruzhiem-v-kazahstane/
www.bilgesam.org
3
Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri
Sayfa
silahlardan oluştuğu görülmektedir. ABD’nin
Afganistan’dan çekilmesi ihtimalini göz önünde bulunduran Rusya, Orta Asya’da etki alanı
kurmasını önlemek ve Afganistan’dan gelebilecek tehditlere karşı Kırgızistan ve Tacikistan’da
silahların modernize edilmesi için gayret göstermiştir. KGAÖ üyesi olmayan Orta Asya ülkeleri bu açıdan daha bağımsız hareket edebilmektedir. Örneğin, Özbekistan ve Türkmenistan
Çin’den HQ-9 uçaksavar füzeleri tedarik etmiştir. Rusya’dan ve Türkiye’den savaş gemileri
de alan Türkmenistan’a, Haziran 2016’da Rus
Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun kabul edilebilir şartlarda silah satılması teklifi ettiği, ancak neticesinin belirsiz olduğu bilinmektedir.
Milli geçit törenlerinde sunulan askeri araçlara
bakıldığında, Türkmenistan silahlı kuvvetlerinin
Ukrayna ve Hindistan menşeli askeri araçları da
kullandığı gözlemlenmektedir.
ve Karşılıklı Yardımlaşma Anlaşması (Mayıs
1992) imzalayan ilk ülke Kazakistan olmuştur.
Kazakistan’daki Rusya’ya ait tüm askeri tesisler 1960’lı yıllarda inşa edilmiştir. Bu tesisler,
Kazakistan’ın bağımsızlığından sonra ikili anlaşmalar doğrultusunda Rusya tarafından -yıllık
kira bedeli karşılığında- işletilmektedir. İkili askeri ilişkiler kapsamında Kazak askeri personeli, güvenlik ve istihbarat bürokrasisi Rusya’da
eğitim görmektedir. 1993-2006 yılları arasında
2500’den fazla Kazakistan vatandaşı Rusya Savunma Bakanlığı, Federal Güvenlik Servisi, Dış
İstihbarat Servisi, Acil Müdahale Bakanlığı’na
ait enstitülerde eğitim görmüştür.4
Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri
İkili anlaşmalara dayalı olarak Rusya’nın Kazakistan’daki üslerinin iki ülkeden herhangi
birine karşı tehdit olduğunda kullanılması kararlaştırılmıştır.5 Rusya’nın Kazakistan’ın farklı
bölgelerinde toplam 11 milyon hektar civarında
bir alana tekabül eden 7 farklı tesisi bulunmaktadır. Bu askeri üsler: 5. Devlet Test Poligonu
(Baykonur Uzay İstasyonu), merkezi Rusya’nın
Kazakistan sınırına yakın Kapustin Yar şehrinde
bulunan Enba poligonu (5580. Deneme Üssü),
Batı Kazakistan vilayetinde 20. test istasyonu ve
iki ölçüm noktası (İP- 8 ve İP- 16), Sarı Şagan
poligonu, 4800 km uzaklığa kadar nesneleri tespit edebilen Dinyeper-M radarlarının konuşlandırıldığı
Rusya Federasyonu’nun Orta Asya’daki mevcut askeri üsleri Kazakistan, Kırgızistan ve
Tacikistan’da yer almaktadır. Türkmenistan ve
Özbekistan’da hâlihazırda Rus askeri üssü bulunmamaktadır. Kazakistan’da bulunan tesisler
Rus yapımı silahların deneme merkezi niteliğindedir. Kırgızistan ve Tacikistan’daki üsler
ise Rusya tarafından KGAÖ’nün Acil Müdahale
Güçleri kapsamında kullanılmaktadır.
Kazakistan
Rusya ile 7645 kilometre uzunluğunda sınırı bulunan Kazakistan, Moskova açısından bölgedeki
en önemli ülke konumundadır. İki ülke arasında etnik, ticari, siyasi ve askeri alanlarda yakın
ilişkiler vardır. Kazakistan’da 4 milyon civarında etnik Rus yaşamaktadır. Eski Sovyet cumhuriyetleri içerisinde Rusya ile Dostluk, İşbirliği
“ Rusya’nın Kazakistan’ın farklı
bölgelerinde toplam 11 milyon hektar
civarında bir alana tekabül eden 7 farklı
tesisi bulunmaktadır.”
4 Yelena Zabortseva, Russia’s Relations with Kazakhstan:
Rethinking Ex-Soviet transitions in the emerging World
System, (New York: Routledge, 2016), 106
5Ainur Nogayeva, Orta Asya`da ABD, Rusya ve Çin:
Stratejik Denge Arayışları, (Ankara: USAK yayınları,
2011), 135
www.bilgesam.org
4
www.bilgesam.org
İkili anlaşmalara dayalı olarak Rusya’nın
Kazakistan’daki üslerinin iki ülkeden
herhangi birine karşı tehdit olduğunda
kullanılması kararlaştırılmıştır.5 Rusya’nın
Kazakistan’ın farklı bölgelerinde toplam 11
milyon hektar civarında bir alana tekabül
eden 7 farklı tesisi bulunmaktadır. Bu askeri
üsler: 5. Devlet Test Poligonu (Baykonur
Uzay İstasyonu), merkezi Rusya’nın
Kazakistan sınırına yakın Kapustin Yar
şehrinde bulunan Enba poligonu (5580.
Deneme Üssü), Batı Kazakistan vilayetinde
20. test istasyonu ve iki ölçüm noktası (İP8 ve İP- 16), Sarı Şagan poligonu, 4800
km uzaklığa kadar nesneleri tespit edebilen
Dinyeper-M radarlarının konuşlandırıldığı
yılları arasında 2500’den fazla Kazakistan
vatandaşı Rusya Savunma Bakanlığı, Federal
Güvenlik Servisi, Dış İstihbarat Servisi,
Acil Müdahale Bakanlığı’na ait enstitülerde
eğitim görmüştür.4
Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri
Sayfa
5
Rusya’nın Orta Asya’daki Üsleri
Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri
Balhaş-9 Radyo-teknik merkezi6, Çıkalov Uçuş
Deneme Merkezi ve Kostanay Havaalanında
Rus Hava Kuvvetleri nakliye uçaklarının ayrı
bir alayı bulunmaktadır.7 İlaveten Karaganda
şehrinde 171. Havacılık Komutanlığı yer almaktadır. 1975 yılında kurulan ve yaklaşık 50
personelin bulunduğu bu komutanlık Baykonur
İstasyonu’nda gerçekleştirilen faaliyetler için lojistik destek sağlamaktadır.
Kazakistan’ın Kızıl Orda ilinde bulunan Baykonur Uzay İstasyonu 1950’li yılların sonunda inşa
edilmiştir. Bu istasyonun toplam alanı 6717 kilometrekaredir. Rusya’nın uzay programı kapsamındaki görevlerin %70’i bu üs üzerinden yürütülmektedir.8 Ocak 2004’te tesislerin işletilmesi
Rusya-Kazakistan arasındaki bir anlaşma ile
2050’ye kadar uzatılmıştır.9 Rusya Federasyonu,
Baykonur üssü için Kazakistan’a yıllık 115 milyon dolar ödemektedir.
Rusya’nın 929. Çıkalov Devlet Uçuş Deneme
Merkezi Kazakistan’ın Atrau ve Batı Kazakistan bölgelerinde dört ayrı deneme merkezinden oluşmaktadır. İki ülke arasındaki anlaşma
uyarınca Kazakistan bu merkezde denenen silahları satın alma hakkına sahiptir.10 1950’lerde kurulan deneme merkezinin mevcut işletim
6 “Otstupat bolshe nekuda: Voennie Bazi Rossii” (Geri
Çekilme Yok: Rus Askeri Üsleri), Mart 24, 2015. Erişim
Tarihi: 14 Temmuz 2016, https://regnum.ru/news/polit/1908336.html
7 Rossiyskie Voennie Bazi Za Rubejom (Yurtdışındaki Rus Askeri Üsleri), RİA Novosti, Mart 26, 2014.
Erişim Tarihi: 14 Temmuz 2016, http://ria.ru/spravka/20140326/1001038148.html
8 Nuria Kutnaeva, “İnostrannie Voennie Bazi Na Territorii
PostSovetskoy Centralnoy Azii” (Post-Sovyet Orta Asya
Bölgesinde Yabancı Askeri Üsler), Centralnaya Aziya i
Kavkaz, 13 (2010): 84
9 Kosmodrom Baykonur, Federal Uzay Ajansı, Erişim
Tarihi: 14 Temmuz 2016, http://www.federalspace.ru/479/
10 Nuria Kutnaeva, Foreign Military Bases in Post- Soviet
Central Asia, Central Asia and the Caucasus, Vol. 11, Nr.
2, s. 72- 73
Sayfa
şartları Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra 1996
yılında, Rusya Federasyonu-Kazakistan arasında imzalanan bir anlaşma ile belirlenmiştir. Bu
merkezde yeni silahların denenmesi ile beraber
pilotların eğitimi ve uçakların test sürüşü gerçekleştirilmektedir. Yönetim merkezi Rusya’nın
Astrahan bölgesinde bulunan Çıkalov üssünün
Kazakistan’daki yerleşkeleri Atrau vilayetinin
İnderbor ve Mahambet bölgelerinde yer alan 85.
deneme merkezi, Bokey Orda bölgesinde bulunan 171. ve 231. deneme merkezlerinden oluşmaktadır.
Rusya’nın Kazakistan’da bulundurduğu poligonlarla ilgili Nisan 2006’da reform yapılmış ve
bu poligonlar merkezi Rusya’nın Astrahan ilinde
bulunan 4. Merkezi Poligon Tesisleri’ne bağlanmıştır. Rusya’nın poligonlar için Kazakistan’a
ödediği kira bedeli de giderek azalmıştır. 1996
yılında yapılan ikili anlaşmalara göre Sarı Şagan
için yıllık yaklaşık 20 milyon dolar, Enba poligonu için 4 milyon dolar, 4. Devlet Test Merkezi
için yaklaşık 1 milyon kira bedelinin ödenmesi kararlaştırılmıştır. 2005 yılına gelindiğinde
ise kira bedelinde düşüşlerin olduğu görülmüştür. Sarı Şagan için yaklaşık 19 milyon dolar,
Enba için 720 bin dolar ve Batı Kazakistan’da
bulunan 4. Devlet Test Merkezi için 680 bin
dolar ödenmesi kararlaştırılmıştır.11
Son dönemde Rusya’nın Kazakistan’da kiraladığı toprakların bir kısmını geri iade ettiği görülmektedir. Örneğin, Şubat 2016’da Rusya Devlet
Başkanı Putin tarafından imzalanan bir karar ile
kiralanan toprakların geri verilmesine bağlı olarak Rusya’nın Kazakistan’a ödediği kira tutarı 18
11“Voennie Bazı Rossii v ÇentrAzii i SNQ” (Rusya’nın
BDT ve Orta Asya’daki Askeri Üsleri), Erişim Tarihi: 14 Temmuz 2016, http://www.centrasia.ru/cnt2.
php?st=1192375586
www.bilgesam.org
6
Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri
Sayfa
milyon dolardan 16 milyon dolara azaltılmıştır.
Haziran 2016’da Rus Savunma Bakanı Sergey
Şoygu ile Kazakistan Savunma Bakanı İmangali
Tasmagambetov arasında gerçekleştirilen görüşmede ise Enba poligonuna bağlı olan tarıma elverişli 300 bin hektar toprağın Kazakistan’a iade
edilmesi konusunda anlaşılmıştır.12
komisyon kurularak kullanılan toprakların ekolojik ve jeolojik dengeye etkisi ile beraber, fiyatların da yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini
söylemiştir.13 Kazakistan’da Rus üsleri ile ilgili
eleştiriler artsa da, iki ülke arasındaki stratejik
ortaklığın sona ermesi ihtimalinin çok az olduğu
ifade edilebilir.
“ Kant üssü Kolektif Güvenlik Anlaşması
Kırgızistan
Örgütü bünyesinde kurulan Kolektif Acil
Müdahale Güçleri’ne bağlı olarak faaliyet
göstermekle yalnız Kırgızistan için değil,
tüm bölge için önemli bir üs olma özelliği
taşımaktadır.”
Kazakistan’da Rusya’nın kiraladığı topraklar
için ödenen kira bedelinin çok az olduğu, bu
topraklarda yapılan silah ve mühimmat denemelerinin ülkedeki ekolojik ve jeolojik dengeyi
etkilediği yönünde sürekli eleştiriler gündeme
gelmektedir. Örneğin, Şubat 2016’da Kazakistan Devlet Senato üyeleri ve devlet görevlileri
Rusya ile imzalanan anlaşmaların gözden geçirilmesi teklifini ileri sürmüştür. Kazakistan Senatosu üyesi Murat Bahtiyarulı ABD’nin Berlin’deki üsleri ile Rusya`nın Kazakistan’daki
üsleri mukayese edildiğinde Rusya’nın ödediği
kira bedelinin çok az olduğu vurgusunu yapmış,
bir diğer Senato üyesi Kuaniş Aytahanov kiralanan toprakların tarımsal değerinin Rusya’nın
ödediği kiradan daha fazla olduğuna işaret etmiştir. Kazakistan Savunma Bakanı yardımcısı
Okas Saparov ise, kira anlaşmaları bittikten sonra yeni anlaşma imzalanmadan önce tüm ayrıntıların yeniden ele alınması gerektiğini, ikili bir
12Mikhail Rogojnikov, “Shoygu Vernul Zemlyu Aktobe”
(Şoygu Aktobe’de toprak geri verdi), Haziran 8, 2016. Erişim Tarihi: 14 Temmuz 2016 http://expert.ru/2016/06/8/
rossiya-vernula-kazahstanu-zemlyu/
Rusya’nın Kırgızistan’da iki önemli üssü bulunmaktadır. Sovyetler Birliği sonrasında, Rusya yurtdışında ilk askeri üssünü 2003 yılında
Kırgızistan’da başkent Bişkek’e 20 km uzaklıkta bulunan Kant üssü olarak açmıştır. Kant üssü
Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü bünyesinde kurulan Kolektif Acil Müdahale Güçleri’ne
bağlı olarak faaliyet göstermekle yalnız Kırgızistan için değil, tüm bölge için önemli üs olma
özelliği taşımaktadır.14 Kant üssünün inşa edilmesi ile ilgili anlaşma Eylül 2003’de imzalanmış, Ekim ayında dönemin Rusya ve Kırgızistan Devlet Başkanlarının katılımı ile açılmıştır.
Rusya’nın üssü kullanım süresi 15 yıllık süre ile
kısıtlanmışsa da, bu müddet bittikten sonra her
beş senede bir anlaşma ile yenilenebileceği kararlaştırılmıştır. Ancak 2009 yılında imzalanan
yeni anlaşma ile bu süre 49 sene daha uzatılmıştır.15 Kant üssünde (999. Hava üssü) 500 personel
faaliyet göstermektedir. Ayrıca beş adet Su-25
bombardıman uçağı, 2 adet Mi-8 helikopteri, 4
adet L-39 eğitim uçağı bulunmaktadır. Kant üssü
Rusya Federasyonu Volga-Ural Askeri Bölgesi
13“Senatorı Predlaqayut Zaklyucit Novoe Soqlashenie s
Rossiey ob arende poligonov” (Senatörler Poligonların kirası hakkında Rusya ile yeni anlaşma imzalanmasını teklif
ediyorlar), Şubat 2016, Erişim Tarihi: 14 Temmuz 2016
http://www.ktk.kz/ru/news/video/2016/02/11/66923
14 Ainur Nogayeva, Orta Asya`da ABD, Rusya ve Çin:
Stratejik Denge Arayışları, USAK yayınları, 2011, s. 136
15 “Otstupat bolshe nekuda: Voennie Bazi Rossii” https://
regnum.ru/news/polit/1908336.html
www.bilgesam.org
7
Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri
5. Askeri Hava Güçleri ve Hava Savunma Güçlerine bağlıdır.16 Kant üssünün Tacikistan’daki
201. Rus askeri üssü ile beraber bölgedeki terörist gruplara karşı kullanılması amaçlanmakla
beraber Kırgızistan ve Tacikistan hava sahasının
korunmasında da rol alması amaçlanmaktadır.
Özellikle ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi ile
beraber radikal grupların Orta Asya için tehdit
teşkil edeceği varsayımı ile Rusya kendi sınırlarının da güvenliğini temin etmek amacı ile bölgedeki üsleri modernize etmektedir.
İssık-Kul gölünün doğu kıyısında denizaltılara karşı geliştirilen silahların deneme merkezi
Rusya’nın Kırgızistan’daki diğer önemli askeri
tesisidir (Rus Donanmasının 954. Denizaltısavar
deneme merkezi). Rusya ve Kırgızistan arasında
5 Temmuz 1993 tarihli anlaşmaya bağlı olarak
bu tesis Rusya’nın denetimine verilmiştir. İlaveten, Kırgızistan’ın Kara-Balta kasabasında Rus
donanmasına ait 338. İrtibat Merkezi ve MayluSu kentinde bir sismik istasyonu bulunmaktadır.17 Ayrıca Rusya Devlet Başkanı Putin’in Eylül 2012’de Kırgızistan’a gerçekleştirmiş olduğu
ziyaret sırasında Rusya’nın bu ülkede yeni bir üs
bulundurması ile ilgili taraflar arasında 2017’de
yürürlüğe girecek olan bir anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşmaya göre Rusya’nın üssü 2032’e
kadar kullanması kararlaştırılmıştır. Bu süre bittikten sonra her beş senede bir anlaşmanın yenilenebileceği üzerinde mutabakata varılmıştır.
Kırgızistan’da ayrıca ABD’nin de Aralık
2001’den beri başkent Bişkek’in yakınlarında
Manas Havaalanında faaliyet gösteren bir üssü
bulunmaktaydı. Afganistan’daki savaşta aktif bir
16 Nuria Kutnaeva, Foreign Military Bases in Post-Soviet
Central Asia, Central Asia and the Caucasus, Vol. 11, Nr.
2, s. 74
17 A. g. m., s. 74-76.
Sayfa
şekilde kullanılan Manas üssü Haziran 2014’te
kapatılmıştır.
Tacikistan
Tacikistan’da 1990’lı yıllarda süregiden iç savaş ve terör tehdidi; terörizmin diğer bölge ülkeleri ve Rusya’ya yayılma olasılığı Kremlin’i
Tacikistan’da çıkarlarını korumaya yönlendirmiştir. Eylül 1994’te Türkmenistan haricindeki
Orta Asya ülkeleri ile varılan anlaşma uyarınca Tacikistan’da istikrarı temin etmek amaçlı
BDT barışı koruma gücü oluşturulmuştur. Tüm
katılımcı devletlerin asker gönderdiği barışı
koruma gücü, çoğunluğu Rus askerlerinden
oluşmak üzere 25.000 askerden oluşmaktaydı.18 1997’de Tacikistan iç savaşı bittikten sonra
Rusya Tacikistan’daki askeri varlığını 5000’e
düşürmüş ve 1999’da barışı koruma operasyonunun bittiğini açıklamıştır. Rusya’nın Tacikistan ile ilişkilerinde iki ana başlık öne çıkmaktadır. Tacikistan’da mevcut iktidarın korunması
ve Afganistan’dan ülkeye yayılabilecek aşırılık
yanlısı unsurların ülke güvenliğine, dolayısıyla
da Rusya’nın güvenliğine zarar vermesini önlemek.
“ Rusya’nın yurtdışındaki en büyük
kara gücü Tacikistan’da bulunmaktadır.
Rus askeri üssü üç yerleşkede konuşlandırılmıştır ve üssün merkezi yerleşkesi
Duşanbe’de bulunmaktadır. ”
Rusya’nın yurtdışındaki en büyük kara gücü
Tacikistan’da bulunmaktadır. Askeri üs üç yerleşkede konuşlandırılmıştır. Üssün merkezi yerleşkesi Duşanbe’de bulunmaktadır. Özbekistan
18 Merve İ. Yapıcı, Rus Dış Politikasını Oluşturan İç Etkenler, (Ankara: USAK yayınları, 2010), 314- 315
www.bilgesam.org
8
Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri
sınırına yakın Kurgan-Tube’de 191. motorize
alayı ve Afganistan sınırına yakın Kulyap’da
149. motorize alayı bulunmaktadır. Üssün amacı
Rusya’nın ve Tacikistan’ın güvenlik güçleri ile
beraber Tacikistan’ın güvenliğini korumaktır.19
Bu üs 1945 sonbaharından itibaren SSCB’nin
Tacikistan’da konuşlandırmış olduğu 201. bölük
bazında kurulmuştur.1980-1989 senesinde bu
askeri birlikler SSCB’nin Afganistan’a müdahalesi ile bu ülkede hizmet etmiştir. Bu askeri birlikler Tacikistan iç savaşında da rol almıştır. Nisan 1999’da Tacikistan’daki Rus askeri üssünün
statüsü ile ilgili bir anlaşma imzalanmıştır. Rusya-Tacikistan arasındaki ikili anlaşmalara göre
bu askeri üssün 2042 yılına kadar Tacikistan’da
bulunması kararlaştırılmıştır. Askeri personel
sayısı 2012 yılında 5000’den 7500’e kadar artırılmıştır. Askeri üste bulunan araçlar 54 tane
T-72 tankı, 300’den fazla zırhlı insan taşıma
aracı (BMP ve BTR), 100 topçu ünitesinden ibarettir. Ayrıca bu askeri üsse 100 yeni BTR-82A
araçları ile takviye silahların gönderilmesi öngörülmektedir. 201. askeri üs Tacikistan’ın devlet
güvenliği için hayati önem taşımaktadır. Özellikle, bu üs ülkenin Afganistan’la sınırlarının korunmasında önemli rol oynamaktadır.
Tacikistan’da
diğer
önemli
Rus
varlığı
Duşanbe’nin Güneydoğusunda Nurek yakınında
yerleşen Okno elektro-optik merkezidir. İstasyon faaliyete 1979 yılında başlamıştır. Sanglok
dağında 2200 metre yükseklikte20 konuşlandırılmış Okno istasyonu 40000 km uzaklıktan nesneleri tespit edebilmektedir. 2005 yılında Rusya ve
19 “Lavrov: baza RF v Tadjikistane pomojet podderjat mir v Reqione” (Lavrov: Tacikistandaki Rus Üsleri Bölgesel Barışa katkı sağlamaktadır), RİA Novosti, Mart 8, 2014. Çevrimiçi Erişim: http://ria.ru/
defense_safety/20140308/998713917.html
20 Ainur Nogayeva, Orta Asya’da ABD, Rusya ve Çin,
140
Sayfa
Tacikistan arasında imzalanan anlaşmaya göre
bu merkez 49 yıllık süre ile Rusya tarafından yeniden kiralanmıştır.21
Rusya Tacikistan’daki üslerine ilaveten Tacikistan askeri araçlarının modernizasyonu, askeri
personelin eğitimi, düşük fiyatta silah ihracatı
ve güvenlik konusunda Tacikistan devletine danışmanlık hizmeti sunmaktadır. 1992-1995 yılları arasında Tacikistan Savunma Bakanı bir Rus
olan Albay Aleksandr Şişlyannikov olmuştur.
1995’de ise Savunma Bakanlığına Tacik asıllı
General Şerali Hayrulloyev getirilmiştir. Ayrıca,
1996 yılında Tacikistan başbakan yardımcılığı
görevine yine bir Rus, Yuri Ponosov getirilmiştir. Ülkede bulunan Rus askeri personeli yerel
güvenlik bürokrasisinin eğitiminde halen etkin
bir şekilde rol almaktadır.
Tacikistan’da ayrıca Hindistan’a ait bir askeri
hastane bulunmaktadır. Hindistan Tacikistan’da
bulunan Ayni hava üssünün bakım ve onarımı
için 70 milyon dolar para harcamıştır. Üssün
Hindistan tarafından kullanılacağı yönünde
iddialar basına yansımışsa da, bu iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Tacikistanlı yetkililer
Hindistan’la ikili ilişkilerin gelişmiş olduğunu,
ancak Yeni Delhi’nin henüz bu ülkede askeri bir
üs bulundurmasının söz konusu olmadığını ifade
etmektedir.
Orta Asya ülkeleri arasında Rusya’ya en bağımlı ülke olan Tacikistan’ın yakın gelecekte de bu
bağımlılığının devam edeceği öngörülmektedir.
Özellikle, bölgede artan radikalizm eğilimi ve
IŞİD tehlikesi Rusya’nın Tacikistan’daki askeri
varlığını sürdürmesini kolaylaştırmaktadır.
21“Otstupat bolshe nekuda: Voennie Bazi Rossii”, https://
regnum.ru/news/polit/1908336.html
www.bilgesam.org
9
Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri
Özbekistan
Özbekistan’da Rusya’ya ait üs bulunmamaktadır.
Ülke jeopolitik konumu itibariyle her taraftan diğer Orta Asya ülkeleri ile çevrelenmiş bir konuma sahiptir. Orta Asya ülkeleri içinde en büyük
nüfusa sahip ülke olması ve ülkenin Rusya’ya
bağımlı politika izlememesi Özbekistan’ı
diğer Orta Asya ülkelerinden farklı bir yere
koymaktadır. Orta Asya’nın en güçlü ordusuna
sahip olan ülke 2000’li yıllarda dış politikada
bazı değişimler yaşamıştır. Örneğin, ABD ve
Batı ile iyi ilişkiler kuran ülke daha sonra ABD
askeri üssünü kapatmış ve bir süreliğine Rusya
yanlısı politikalara ağırlık vermiştir. Sonuçta,
2006 senesinde Rusya liderliğindeki KGAÖ’ye
üye olmuş, ancak 2012’de Özbekistan’ın önerilerinin dikkate alınmadığı gerekçesiyle bu örgütten ayrılmıştır.
Bağımsızlık sonrası Özbekistan dış politikada
istikrarlı olmamıştır. Ülkedeki rejimin güvenliği
açısından konjonktüre uygun kısa dönemlik dış
politika önceliklerine yer verilmiştir. 1997-2001
yılları arasında Özbekistan İslam Hareketinin
(ÖİH) baskılarına ve Afganistan’dan gelebilecek tehlikelere karşı 2001’de ABD ile stratejik ortaklık kuran ve ülkenin güneydoğusunda
ABD’nin Karşi-Hanabad üssünün açılmasına izin veren Taşkent, Mayıs 2005’te Andican
olaylarından sonra, Batıdan gelen eleştirilere
karşı ABD üssünün kapatılmasına karar vermiştir. Ayrıca, ülkenin güneyinde Termez kentinde
Almanya’ya ait olan bir hava üssü de Afganistan
savaşı sonrası açılmıştır. Aralık 2015’ten itibaren bu üs de kullanılmadığı gerekçesiyle kapatılmıştır. Artık Özbekistan’da hiçbir devlete ait üs
bulunmamaktadır. Özbekistan, kapalı ve askeri
alanda bölgesel işbirliği dışında kalmayı tercih
etmektedir.
Sayfa
Rus Savunma Bakanı Sergey İvanov’un Mayıs 2004’te Özbekistan’ı ziyareti sırasında
ikili askeri tatbikatın yapılması ile ilgili
anlaşmaya göre taraflar Eylül 2005’de askeri tatbikat gerçekleştirmiştir. Ülkenin Rusya
ile yakınlaşması da uzun vadeli olamamıştır.
Taşkent bölgede gerçekleştirilen hiçbir askeri
tatbikatta yer almamış ve bölgesel entegrasyona sıcak bakmadığı mesajı vermiştir. Örneğin,
Özbekistan KGAÖ’nün 2011’de gerçekleştirilen
“Merkez-2011” tatbikatına ve ŞİÖ’nün 7-24
Eylül 2010’da Kazakistan’da gerçekleştirilen
“Barış Görevi-2010” ve 7-14 Haziran 2012’de
Tacikistan’da gerçekleştirilen “Barış-2012” askeri tatbikatlarına katılmamıştır.
2005’teki Andican olaylarından sonra, AB
Özbekistan’a uyguladığı silah ambargosunu
2015’te kaldırdıktan sonra Batı ile yeni silahların
alımı için müzakereler yapan Özbekistan Avrupalı devletlerden yeni askeri teçhizatlar almıştır.22
Avrasya Birliği’ne mesafeli duran Özbekistan,
Batı ve Rusya arasında bazen dengeli, bazen de
birini diğerine tercih eden politikalar izlemiştir.
Özbekistan’ın dış politikadaki stratejik seçimleri
bölgenin geleceği için önem arz etse de,
belirsizliğini korumaktadır. Ülkenin mevcut
yönetimle rejimin güvenliği için yapılan kısa
hesaplarla bölgesel aktörler arasında gelgitler
yaşayacağı öngörülmektedir.
Türkmenistan
Bölge ülkeleri içinde kapalı konumda olan bir
diğer ülke Türkmenistan’dır. Aşkabat, 1995 yılından itibaren “tarafsızlık” politikası izlemektedir. Türkmenistan’da Rusya’nın üssü bulun22 Joshua Kucera, “Uzbekistan Shows Off New European
Military Helicopters”, Eurasinet, Mayıs 31, 2016. Erişim Tarihi: 16 Temmuz 2016, http://www.eurasianet.org/
node/79011
www.bilgesam.org
10
Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri
mamasına rağmen iki ülke arasındaki dostane
ilişkiler bağımsızlığın hemen sonrasında kurulmuştur. İki ülke arasındaki ilişkiler stratejik
ortaklık şeklinde değerlendirilmektedir,23 ancak
Orta Asya ülkeleri içinde Rusya ile en sınırlı
ilişkilere sahip ülke Türkmenistan’dır. Ayrıca
tarafların Hazar Denizi’nin hukuki statüsünün
belirlenmesi gibi konularda da fikir ayrılıkları
vardır.
1999 yılının sonuna kadar Türkmenistan’ın İran
ve Afganistan’la sınırlarını Rusya gümrük görevlileri korumasına rağmen, Aşkabat gerek ekonomik bağlamda gerekse güvenlik bağlamında
Rusya ile ilişkilerini sınırlı tutmaya gayret
göstermektedir. Nitekim Rusya’nın başını çektiği Avrasya Birliği ve Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’ne üye olmaması Türkmenistan’ın
Moskova ile ilişkilerinin düzeyini göstermektedir.
Türkmenistan’da üs bulundurmakla ilgili Rus
tarafının girişimleri olsa da bu yöndeki talepler
Aşkabat tarafından geri çevrilmiştir. Örneğin,
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Ocak
2016’da Türkmenistan ziyareti sırasında ülkenin
Afganistan’la sınırlarının Rusya tarafından korunabileceği teklifi yapılmış, ancak Aşkabat bu
teklife soğuk bakmıştır. Ancak yakın gelecekte
Afganistan’dan gelebilecek terör tehdidinin artması durumunda üs meselesinin yeniden gündeme geleceği ifade edilebilir.
Sonuç
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Rusya’nın
bölge ile ilgili politikalarında çok boyutluluk
23“Glava Turkmenii nazval RF i KNR strateqiceskimi
partnerami strani” (Türkmenistan Başkanı Rusya ve Çini
ülkenin stratejik ortağı adlandırdı), RİA Novosti, Aralık
12, 2014. Erişim Tarihi: 14 Temmuz 2016 http://ria.ru/
world/20141212/1037836612.html
Sayfa
gözlemlenmektedir. Rusya askeri işbirliği ve
ekonomik entegrasyon politikaları ile bölge ülkelerini kendi hegemonyası altında toplamaya
çalışmaktadır. Yukarda kısaca değinildiği gibi,
KGAÖ ve Avrasya Birliği buna örnek olarak
verilebilir. Bağımsızlık sonrası bölge ülkeleri
gerek ekonomik anlamda, gerekse kendi güvenliklerini korumakta yetersiz oldukları için
Rusya’ya bağımlılıkları devam etmektedir. Örneğin, Tacikistan iç savaşının sona ermesinde ve
ülke içi istikrarın sağlanmasında Rus askeri birliklerinin kontrolü altında BDT barış gücü etkili
olmuştur. Rusya’nın bölgenin güvenliğindeki
etkinliğinin bir diğer göstergesi Tacik-Afgan
sınır hattının güvenliğinin korunmasında bölgedeki Rus askeri varlığının rol oynamasıdır.
Kırgızistan ve Tacikistan’da bulundurulan Rus
askeri üsleri KGAÖ Acil Müdahale Güçlerinin
bir alt birimi olarak faaliyet göstermektedir. Bu
bağlamda Kırgızistan’da bulunan Kant üssü ve
Tacikistan’da bulunan 201. askeri üs örnek olarak verilebilir. Kremlin, KGAÖ üyeleri arasındaki askeri işbirliğini güçlendirmek ve bu teşkilat
üzerinden bölge güvenliğinin Rusya güdümünde
kolektif bir şekilde sağlanmasını hedeflemektedir. Orta Asya’daki Rus askeri üsleri ise bölge
ülkelerinin stratejik kararlarını etkilemekte ve
Moskova yanlısı bir politika izlemelerine yol
açmaktadır.
Rusya’nın bölgenin güvenlik boyutu ile ilgilenmesinin birkaç nedeni vardır. Öncelikle, bölgedeki dini veya etnik bağlamda herhangi bir
hareketlilik Rusya’nın iç siyasetini alakadar etmekte ve Kremlin bu hareketlikleri tehdit olarak
algılayabilmektedir. Bu anlamda bölgede istikrarın korunması Rusya için önemlidir. İkinci
olarak, Rusya Orta Asya’da aktif rol oynayarak
diğer büyük güçleri bölgede pasifize etmeyi hedeflemektedir. Rusya’nın bu tutumu, özellik-
www.bilgesam.org
11
Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri
le, NATO ve AB gibi örgütlerin nüfuz alanının
genişletilmesini engelleme amacı taşımaktadır.
KGAÖ ve Avrasya Birliği gibi örgütler Rusya
liderliğinde bölgesel entegrasyona katkı sağlamakla beraber, ABD ve Batı ülkelerini bölgenin
dışında tutmaktadır.
Rusya’da çalışan Orta Asyalı göçmen işçilerden dolayı bölge ülkelerinin ekonomik açıdan
Moskova’ya bağımlılığı devam etmektedir.
Bölge ülkelerindeki yönetici elitin ve askeri
bürokratların büyük çoğunluğunun SSCB’de
eğitim almış olması ve Rusya ile ilişkilere sıcak bakmayı sürdürmesi de bölgedeki Rus
nüfuzunun devam etmesini sağlamaktadır.
Üslerin kullanım süreleri göz önüne alındığında
Rusya’nın bölgedeki nüfuzunun en az 20-30
sene devam edebileceği öngörülmektedir. Diğer
taraftan Rusya, söz konusu ülkelerde Rusya’nın
askeri deneme merkezlerinde gerçekleştirilen
testlerin çevresel kirliliğe sebep olduğu ve bu
bölgelerin afet bölgesi ilan edilerek Rusya’yı
zor durumda bırakması tehdidine karşı, askeri
üslerin bulunduğu bölgeleri kiralamaktan daha
ziyade kendi mülkü olarak hukuki statüye
kavuşturmaya çalışmaktadır.
Yukardaki veriler ışığında, Türkiye’nin bölgede
etkin bir politika izlemesi için Rusya ile rekabet
içinde değil, işbirliği içinde olması için stratejiler üretmesinin gerekli olduğu değerlendirilmektedir.
www.bilgesam.org
Sayfa
12
Rusya’nın Orta Asya’daki Askeri Üsleri
Sayfa
BİLGESAM Hakkında
BİLGESAM, Türkiye’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından biri olarak 2008 yılında kurulmuştur.
Kar amacı gütmeyen bağımsız bir sivil toplum kuruluşu olarak BİLGESAM; Türkiye’deki saygın
akademisyenler, emekli generaller ve diplomatların katkıları ile çalışmalarını yürütmektedir. Ulusal ve uluslararası gündemi yakından takip eden BİLGESAM, araştırmalarını Türkiye’nin milli problemleri, dış politika ve güvenlik stratejileri, komşu ülkelerle ilişkiler ve gelişmeler üzerine
yoğunlaştırmaktadır. BİLGESAM, Türkiye’de kamuoyuna ve karar alıcılara yerel, bölgesel ve küresel düzeydeki gelişmelere ilişkin siyasal seçenek ve tavsiyeler sunmaktadır.
Yazar Hakkında
Lisans eğitimini 2011 yılında Bakü’de tamamlayan Bayram Aliyev, yüksek lisansını Almanya’da
Siegen Üniversitesi’nin Uppsala ve Koimbra Üniversiteleri ile beraber yürüttüğü uluslararası MA
Roads to Democracy(ies) programında yapmıştır. 2014 yılından itibaren İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler doktora programı öğrencisidir. Aliyev, Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde (BİLGESAM) Rusya, Rus Dış Politikası ve Güney Kafkasya bölgesi
üzerine çalışmaktadır.
www.bilgesam.org
13
Download