türkiye serbest bölgeleri

advertisement
5252>
>
İnceleme
Serbest bölgelerin Türkiye’nin komşu ülkeleriyle dış ticaretini artırmanın yanında bölge barışına da dolaylı katkı sağlayacağı düşünülüyor.
>
İnceleme
Ali DİKİLİ
Dış Ticaret Müsteşarlığı
Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü
Şube Müdürü
TÜRKİYE SERBEST BÖLGELERİ
Turkey Free Zones
Abstract
In this study the application of the free zone concept in Turkey, and its effects on Turkey’s foreign trade
and economy have been evaluated; on the other hand the potential contributions of Turkey’s 25 years
of rich free zone experience to her commercial, economic and political relations with her neighbour
countries have been assessed. We think that Turkey can transfer her rich free zone experience to the countries around her. The joint free zone models that could be created in this context, can pull both native
and foreign investors to a larger extent; and could be in a more advantagous position in competition
with the free zones of the other countries. And the common free zones will increase the foreign trade of
Turkey with her neighbors; will strengthen the commercial and economical infrastructure in the region,
will lead to an increase in employment and thus this will indirectly contribute to peace in the region.
Ortadoğu Analiz
Ocak’11 Cilt 3 - Sayı 25
>
53
İnceleme
Türkiye, Ortadoğu ülkeleri ile 2000’li yıllarda ekonomik ilişkilerini giderek
artırmıştır. Bu çerçevede devam ettirilmekte olan Türkiye, Suriye, Ürdün
ve Lübnan arasında bir serbest ticaret ve vize bölgesi oluşturma çalışmaları bu çabalardan biridir.
Giriş
Uluslararası mal ve hizmet ticaretinin önündeki tarife engelleri ile tarife dışı engellerin tedrici
olarak ortadan kaldırılması çalışmaları, İkinci
Dünya Savaşı’ndan beri ve özellikle de GATT
Uruguay Turu’nun (1986-1993) bir sonucu olarak 1995’te kurulan Dünya Ticaret Örgütü çatısı altında yoğun bir biçimde sürdürülmektedir.
Bunun yanı sıra birçok ülke ortaya koyduğu çeşitli uygulamalarla kendi gümrük duvarlarına istisnalar da koymaktadır. Antrepo rejimi, geçici
kabul rejimi, transit ticaret rejimi, sınır ve kıyı
ticareti rejimi ve serbest bölge rejimi, bu istisnai
gümrük/dış ticaret uygulamalarının arasında ilk
akla gelenlerdir.1
Bu özellikli rejimlerden biri olan serbest bölgeler, mikro planda firmaların maliyetlerini düşürüp uluslararası pazarlarda rekabet güçlerinin
artırılmasına katkıda bulunmaktadırlar. Diğer
yandan serbest bölgeler makro planda bir ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınmasında önemli
rol oynayabilmektedirler.2
Bu çalışmada serbest bölge kavramının Türkiye’deki uygulaması ve bunun Türkiye’nin dış ticaret ve ekonomisine etkileri değerlendirilmekte, öte yandan Türkiye’nin 25 yıllık zengin serbest bölge deneyiminin komşularıyla olan ticari,
ekonomik ve politik ilişkilerine yapacağı olası
katkıları değerlendirilmektedir.
Tanım
Bir ülkenin siyasi sınırları aynı zamanda gümrük
sınırlarını da oluşturur.3 Bunun istisnası olarak
serbest bölgeler, içinde kuruldukları ülkenin geçerli gümrük, dış ticaret, vergi vb. uygulamalarının tamamen veya kısmen uygulanmadıkları
bölgelerdir. Serbest bölge aslında genel bir kavram olup bu bölgelerde genel olarak alım-satım,
üretim, montaj-demontaj, paketleme, elleçleme,
depolama, sergileme, bankacılık gibi pek çok faaliyet yapılabilir. 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu ile mevzuat altyapısı oluşturulan Türkiye
serbest bölgeleri, yürütülen faaliyetler bakımından karma bir nitelik gösterirler ve bu bölgelerde
ilke olarak, az önce bahsettiğimiz türden hemen
hemen her türlü legal faaliyetin gerçekleştirilebildiği söylenebilir.
Ne var ki dünyanın değişik ülkelerindeki serbest
bölge uygulamalarına bakıldığında serbest ticaret bölgesi, serbest üretim bölgesi, serbest şehir,
serbest liman, serbest ekonomik bölge, endüstriyel serbest bölge, gümrüksüz bölge (duty-free
zone), serbest işleme-imalat bölgesi, serbest
dışsatım bölgesi, dışsatıma yönelik işleme bölgesi (export processing zone), serbest bankacılık
bölgesi vs. gibi çok değişik adlar altında serbest
bölgelerin olduğu görülür.4 Bu serbest bölgeleri
fazla detaya inmeden çok temel olarak serbest
ticaret bölgeleri ve serbest üretim bölgeleri şeklinde ikiye ayırmak da mümkündür.
Serbest bölgeler yalnız gelişmekte olan ülkelerde
kurulmazlar. Aslında dünyadaki birçok serbest
bölge ABD’de ve Avrupa ülkelerinde kuruludur.5
Serbest Bölgelerin Ekonomiye Katkıları
Gerek ülkemiz gerekse dünya iktisat yazınında
serbest bölgeler yeterince araştırılan bir alan
değildir. Yapılan az sayıdaki akademik bazı çalışmalara kısaca şu şekilde değinmek mümkündür.
Genel olarak dış ticaretin serbestleştirilmesi yoluyla ekonomilerin dışa açıklık derecelerinin artmasının, diğer koşullar veri iken rekabeti ve üre-
Ortadoğu Analiz
Ocak’11 Cilt 3 - Sayı 25
>
54
İnceleme
Yazında yapılan bu tartışmaları aktardıktan sonra, serbest bölgelerin kuruluş amaçları değerlendirildiğinde, ülkenin ihracatını artırmak, ülkeye
döviz girişini artırmak, yabancı sermayeyi ve ileri teknolojiyi ülkeye çekmek ve ülkede istihdamı
artırmak, serbest bölgelerden beklenen en temel
iktisadi amaçlar olarak göze çarpmaktadırlar.9
Türkiye Serbest Bölgeleri
Türkiye’de bugüne kadar kurulmuş olan ve halen
faal durumdaki 19 adet serbest bölgenin adları
ve kuruluş yılları aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
Tablo.1- Türkiye Serbest Bölgeleri ve Kuruluş Yılları10
Türkiye, serbest bölgeler konusundaki deneyimini komşularına aktarabilir.
tim ölçeğini büyüterek ve dolayısıyla verimliliği
artırarak ülkelerin ekonomik refahlarına katkı
yapacağı ileri sürülmektedir.6
Diğer taraftan, bir serbest bölge, içinde bulunduğu ülkenin ekonomisine dolaylı veya dolaysız,
kısa veya uzun dönemli, olumlu veya olumsuz
çeşitli makroekonomik etkiler yapar. Serbest
bölge, içinde kurulu olduğu ev sahibi ülke ve yabancı ülkelerle daha çok mal, hizmet ve faktör
alışverişine giriştiği ölçüde ev sahibi ülkeyi daha
çok etkiler. Bu etkilerin dolaylı ve dolaysız olması bir karmaşıklık meydana getirir ve etkilerinin
tamamını saptamak oldukça güç görünmektedir.7 Serbest bölgeler ile dış ticaretin artırılması
arasında bir ilişki olduğunu düşünmek gereklidir. Nitekim bir çalışmada kalkınmakta olan ülkelerde serbest bölgeler ile ihracat artışı arasında
olumlu ilişki bulunmuştur.8
Mersin Serbest Bölgesi
1985
Antalya Serbest Bölgesi
1985
Ege Serbest Bölgesi
1987
İstanbul Atatürk Havalimanı Serbest Bölgesi
1990
Trabzon Serbest Bölgesi
1990
İstanbul Trakya Serbest Bölgesi
1990
Adana Yumurtalık Serbest Bölgesi
1992
İstanbul Deri ve Endüstri Serbest Bölgesi
1992
Mardin Serbest Bölgesi
1994
Samsun Serbest Bölgesi
1995
Avrupa Serbest Bölgesi
1996
Rize Serbest Bölgesi
1997
Kayseri Serbest Bölgesi
1997
İzmir Menemen Deri Serbest Bölgesi
1997
Gaziantep Serbest Bölgesi
1998
Tübitak-Mam Teknoloji Serbest Bölgesi
1999
Denizli Serbest Bölgesi
2000
Bursa Serbest Bölgesi
2000
Kocaeli Serbest Bölgesi
2000
Bu serbest bölgelerde 31.01.2010 itibarıyla 2.618
firma faaliyet göstermektedir. 2010 yılının Eylül
ayı sonu itibarıyla bu firmaların sağladığı istihdam hacmi 48.091 kişi seviyesine ulaşarak 2009
yılının aynı döneminde ulaşılan 44.863 kişilik
değeri %7,20 oranında aşmıştır.11
Ortadoğu Analiz
Ocak’11 Cilt 3 - Sayı 25
>
55
İnceleme
Türkiye serbest bölgeler alanındaki 25 yıllık zengin deneyim birikimini
çevresindeki ülkelere aktarabilir. Bu bağlamda kurulabilecek ortak serbest bölge modelleri, hem yerli hem yabancı yatırımcıları daha fazla çekerek başka ülkelerin serbest bölgeleri ile rekabette avantajlı konuma
geçebilir.
2010 yılının Eylül ayı sonu itibarıyla 800’ü üretim konulu olan toplam 3.216 adet faaliyet ruhsatına12 sahip serbest bölge firmaları, gerçekleştirdikleri işlemler sonucunda 13,18 milyar ABD
Doları tutarında ticaret hacmine ulaşarak 2009
yılının aynı dönemine oranla serbest bölgeler ticaret hacminde %2,93’lük bir artış sağlamışlardır. Serbest bölgelerin ticaret hacimleri dikkate
alındığında İstanbul Deri ve Endüstri Serbest
Bölgesi’nin 3,12 milyar ABD Doları ticaret hacmi ile lider pozisyonda olduğu görülmektedir.
İstanbul Atatürk Havalimanı ve Ege Serbest
Bölgeleri 1,89 ve 1,68 milyar ABD Doları ticaret
hacimleri ile İstanbul Deri ve Endüstri Serbest
Bölgesi’ni takip etmektedirler.13
Yine 2010 yılının Eylül ayı sonu itibariyle serbest
bölgelerin ticaret hacminin yönlere göre dağılımı incelendiğinde; yurtiçinden serbest bölgelere
giriş yönünde 1,64 milyar ABD Doları, serbest
bölgelerden yurt dışına çıkış yönünde 3,17 milyar ABD Doları, yurt dışından serbest bölgelere
giriş yönünde 4,68 milyar ABD Doları ve serbest
bölgelerden yurtiçine giriş yönünde 3,67 milyar
ABD Doları tutarında ticaretin gerçekleştiği görülmektedir. 2009 yılının aynı dönemi ile karşılaştırma yapıldığında yurtiçinden serbest bölgelere giriş yönünde ticaret %7,71 artmış iken
serbest bölgelerden yurtiçine giriş yönünde gerçekleşen ticaretin %2,39 azalmış olması dikkat
çekmektedir.14
Serbest bölgelerin ticaret hacminin sektörlere
göre dağılımına bakıldığında ise en büyük pay
%94,92’lik pay ile sanayi sektörüne aittir. Sanayi
sektörü alt dalları itibariyle değerlendirildiğinde
sanayi ürünleri %88,39, işlenmiş tarım ürünleri
%6,42 ve işlenmiş petrol ürünleri %0,12’lik paya
sahiptir.15
Türkiye Serbest Bölgelerinin Firmalara Sunduğu Teşvik ve Avantajlar
Serbest bölgelerin firmalara sunduğu belli başlı
teşvik ve avantajlar, aşağıdaki on başlık altında
özetlenebilir:16
1. Üretici Kullanıcılar için Vergi Avantajlarından Yararlanma İmkanı
-Üretim konulu faaliyet ruhsatı kapsamında faaliyet gösteren serbest bölge kullanıcılarının imal
ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançları, Avrupa Birliği üyeliğinin gerçekleşeceği
yılın vergileme dönemi sonuna kadar Gelir veya
Kurumlar Vergisinden istisnadır.
-Serbest bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az %85’ini yurtdışına ihraç eden kullanıcıların istihdam ettikleri personele ödedikleri
ücretler gelir vergisinden müstesnadır. Bu oran
Bakanlar Kurulu tarafından %50’ye kadar indirilebilir.
-Üretim faaliyetinde bulunan serbest bölge kullanıcılarının, serbest bölgelerde gerçekleştirilen
faaliyetlerle ilgili olarak yapılan işlemleri ve düzenlenen kağıtları damga vergisi ve harçlardan
müstesnadır. Üretim faaliyeti dışındaki konularda 06/02/2004 tarihinden önce faaliyet ruhsatı
almış olan kullanıcıların Gelir veya Kurumlar
Vergisi muafiyeti, faaliyet ruhsatı süresi sonuna
kadar devam edecektir. 06/02/2004 tarihinden
itibaren diğer konularda düzenlenen faaliyet
ruhsatları kapsamında vergi muafiyeti bulunmamaktadır.
Ortadoğu Analiz
Ocak’11 Cilt 3 - Sayı 25
>
56
İnceleme
Türkiye serbest bölgeleri, AB ve Ortadoğu pazarlarının yakınında, Akdeniz, Ege ve Karadeniz’deki büyük limanlar ve turizm merkezleri
gibi yerlere yakın noktalarda kurulmuş durumda.
2. Orta ve Uzun Vadede Geleceği Planlayabilme
İmkanı
-Hazır işyeri kiralayan kiracı-kullanıcı firmalar
için 15 yıl,
-Hazır işyeri kiralayan üretici-kiracı-kullanıcı
firmalar için 20 yıl,
-Kendi işyerini inşa eden yatırımcı-kullanıcı firmalar için 30 yıl,
-Kendi işyerini inşa eden üretici-yatırımcı-kullanıcı firmalar için 45 yıl süreli faaliyet ruhsatı
düzenlenmektedir.
Diğer taraftan yatırımcı kullanıcılara Hazine’nin
özel mülkiyetinde bulunan arazi, arsa ve binalar
kiralanabilir veya bunlar üzerinde 49 yıla kadar
irtifak hakkı tesis edilebilir.
3. Kar Transferi İmkanı
Serbest bölge faaliyetlerinden elde edilen kazanç
ve gelirler, hiç bir izne tabi olmaksızın yurt dışına veya Türkiye’ye serbestçe transfer edilebilmektedir.
4. Ticaret Kolaylığı İmkanı
Serbest bölgeler ile Türkiye’nin diğer yerleri arasında yapılan ticarette dış ticaret rejimi hükümleri uygulanır. Başka bir deyişle, Türkiye’den serbest bölgeye satılan mallar ihracat rejimine, serbest bölgeden Türkiye’ye satılan mallar ise ithalat rejimine tabi olup, serbest bölge kullanıcıları
Türkiye’den ihraç fiyatına (KDV’siz) mal ve hizmet satın alabilirler. Diğer taraftan, serbest bölge ile diğer ülkeler ve diğer serbest bölgeler arasında dış ticaret rejimi hükümleri uygulanmaz.
Ayrıca, bölgelerde sarf malzemelerinin en kısa
sürede teminini sağlayabilmek amacıyla bedeli
5.000 ABD Doları veya karşılığı Türk Lirası’nı
geçmeyen Türkiye mahreçli mallar, isteğe bağlı
olarak ihracat işlemine tabi tutulmayabilir.
Ortadoğu Analiz
Ocak’11 Cilt 3 - Sayı 25
>
İnceleme
Türkiye’nin deneyimini komşularına aktarması kapsamında komşu ülkeler ile ortak serbest bölge kurulması çalışmaları da sürdürülmektedir.
Örneğin, Türkiye ile İran arasında bir ortak serbest sanayi bölgesi kurulması yönünde teknik heyetler düzeyinde toplantılar devam etmektedir.
5. Gümrük Vergisi Prosedüründen Arındırılmış
Ticari Faaliyet İmkanı
Serbest bölgeye getirilen Türkiye veya AB menşeli ya da buralarda serbest dolaşımda bulunan
malların, serbest dolaşımda bulunma statüsü
değişmediğinden, Türkiye’ye veya AB üyesi ülkelere girişinde gümrük vergisi ödenmez. Ayrıca
üçüncü ülke menşeli malların serbest bölgeye
girişinde ve bu malların Türkiye veya AB üyesi
ülkeler dışındaki üçüncü ülkelere gönderilmesi
halinde de gümrük vergisi ödenmez. Ancak serbest bölgeden Türkiye’ye veya AB üyesi ülkelere
gönderilen serbest dolaşım durumunda olmayan
üçüncü ülke menşeli mallar için Ortak Gümrük
Tarifesi’nde belirtilen oran üzerinden gümrük
vergisi ödenir.
6. Eşitlik Prensibi
Serbest bölgede sağlanan teşvik ve avantajlardan
yerli ve yabancı bütün firmalar eşit olarak yararlanır. İşleticiler ve kullanıcılar, yatırım ve üretim
safhalarında Bakanlar Kurulu’nca belirlenecek
vergi dışı teşviklerden de yararlandırılabilir.
7. Zaman Kısıtlamasının Bulunmaması
Mallar serbest bölgede süre sınırlaması olmaksızın kalabilir.
8. Pazar İhtiyaçlarına ve Şartlarına Göre Serbestçe Belirlenecek Ticari Faaliyet İmkanı
Gümrük ve kambiyo mükellefiyetlerine dair
mevzuat hükümleri ile üretici işletmelerin talepleri hariç olmak üzere, fiyat, kalite ve standartlarla ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşlarına
verilen yetkiler serbest bölgelerde uygulanmaz.
9. Yerli ve Yabancı Tüm Pazarlara Erişim İmkanı
Serbest bölgelerden yurtiçine yönelik mal satışına ve serbest bölge ile diğer ülkeler arasında
yapılacak ticarete ilke olarak kısıtlama getirilmemiştir. Serbest bölgelerden yurt içine mal satışına, tüketim malları ve riskli mallar dışında, herhangi bir kısıtlama getirilmemiştir.
10. Konum Avantajları
Türkiye serbest bölgeleri, AB ve Ortadoğu pazarlarının yakınında, Akdeniz, Ege ve Karadeniz’deki büyük limanlara, uluslararası havaalanlarına,
karayolu ağlarına, kültür, turizm ve eğlence merkezlerine yakın yerlerde kurulmuşlardır.
Türkiye’nin Serbest Bölgeler Alanındaki Deneyiminin Uluslararası Alana Taşınması
Gerek son yıllarda yaşanmakta olan küresel kriz
gerekse AB ile üyelik sürecinde yaşanan sorunlar ve gecikmeler ile birlikte komşuları ile daha
istikrarlı ve sorunsuz ilişkiler kurma çabası
Türkiye’yi yeni arayışlara yöneltmiştir. Bu yönelişte Ortadoğu ülkeleri coğrafi yakınlık, ekonomik, sosyal ve tarihsel nedenler ile doğal bir
odak oluşturmaktadır. Türkiye, Ortadoğu ülkeleri ile 2000’li yıllarda ekonomik ilişkilerini giderek artırmıştır. Bu çerçevede devam ettirilmekte
olan Türkiye, Suriye, Ürdün ve Lübnan arasında
bir serbest ticaret ve vize bölgesi oluşturma çalışmaları bu çabalardan biridir.17
Yine bu politikanın bir uzantısı olarak Türkiye,
serbest bölgeler konusundaki 25 yıllık deneyimini komşu ülkelere aktarabilir. Bu meyanda,
örneğin, 15 Ekim 2009 tarihinde Başbakanlar
başkanlığında Bağdat’ta gerçekleştirilen Türkiye-Irak Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Kon-
Ortadoğu Analiz
Ocak’11 Cilt 3 - Sayı 25
57
>
58
İnceleme
seyi Toplantısı’nda Devlet Bakanı Sayın Zafer
Çağlayan tarafından, “Türkiye Cumhuriyeti
Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı ile Irak
Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı Arasında Serbest
Bölgeler Alanında İşbirliği Yapılmasına Yönelik
Mutabakat Zaptı” imzalanmıştır.
Türkiye’nin deneyimini komşularına aktarması kapsamında komşu ülkeler ile ortak serbest
bölge kurulması çalışmaları da sürdürülmektedir. Örneğin, Türkiye ile İran arasında bir ortak
serbest sanayi bölgesi kurulması yönünde teknik
heyetler düzeyinde toplantılar devam etmektedir.
Türkiye’nin yakınındaki bazı ülkelerin serbest
bölgeleri, yatırımcılara önemli teşvikler sunmakta ve Türkiye serbest bölgelerine alternatif
oluşturmaktadırlar. Bunlara örnek olarak Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır serbest bölgeleri verilebilir. Yukarıda bahsedilen ortak serbest
bölge kurma girişim(ler)i uygulamaya sokulursa
özellikle Türkiye’de ve komşu ülkelerde yer alan
potansiyel yatırımcıların ortak serbest bölgeye
çekilmesi durumu, Türkiye serbest bölgelerini
rekabette avantajlı duruma getirebilir.
Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Jebel Ali Serbest
Bölgesi dünyanın en büyük serbest bölgelerinden biridir. BAE Serbest Bölgeleri bürokratik
işlemlerin daha az olması ve ucuz enerji kullanımının mümkün olması nedeniyle Türkiye serbest bölgelerine oranla yabancı yatırımcılar tarafından daha çok tercih edilebilir. Jebel Ali Serbest
Bölgesi’nde faaliyet gösterilmesi halinde, ithalat,
re-export, gümrük vergilerinin alınmaması; kar
ve sermaye transferine engelin bulunmaması;
serbest bölge idareleri tarafından ucuz enerji ve
personel imkanı sağlanabilmesi; her türlü prosedürün yerinde ve kısa sürede tamamlanabilmesi;
kurumlar ve gelir vergilerinden 50 yıl boyunca
istisna olunabilmesi gibi avantajlar bulunmaktadır. Bu avantajlardan son üçü, Jebel Ali Serbest
Bölgesi’ni ülkemiz serbest bölgelerine göre avantajlı kılmaktadır.18
Mısır’da yer alan serbest bölgelerde faaliyet gösterecek firmalar için de farklı avantaj ve teşvikler
mevcuttur. Bunlar arasında; ekonomik faaliyet
süresi boyunca gümrük vergileri ve diğer tüm
vergilerden muafiyet; ithalat ve ihracatla ilgili
tüm yasal düzenlemelerden muafiyet; işgücüyle ilgili yasal düzenlemelerden sınırlı ölçülerde
muafiyet ve ucuz işgücü imkanı yer almaktadır.19
Dolayısıyla Mısır serbest bölgelerinde firmalar
için yasal düzenlemeler açısından daha rahat faaliyet gösterecekleri alanlar mevcut olabilmektedir. Diğer taraftan, Mısır’da üretim yapan firmaların ürettikleri ürünleri ABD’ye gümrük vergisi
ve miktar kısıtlaması olmaksızın ve herhangi bir
tarife dışı engelle karşılaşmaksızın ihraç etmelerine izin veren Nitelikli Sanayi Bölgeleri (QIZQualifying Industrial Zones) uygulaması mevcut olup, söz konusu bölgelerde firmalar ucuz
işgücü maliyetiyle faaliyet göstermektedirler.20
Ucuz işgücü maliyetleri de firmalara rekabet üstünlüğü sağlamaktadır.
Sonuç
Son birkaç on yılda Dünya ekonomileriyle arasındaki mal, hizmet ve faktör hareketlerini giderek daha fazla serbestleştiren Türkiye, bir açık
ekonomi durumuna gelmiştir. Bu meyanda, ülkemiz, Avrupa Birliği ile gümrük birliğini gerçekleştirmiş olup adaylık müzakerelerini devam
ettirmektedir. Diğer taraftan, başta EFTA ülkeleri olmak üzere pek çok ülke ile serbest ticaret anlaşmaları imzalanmış, ayrıca GATT/WTO sistemi içindeki çeşitli anlaşmalara da katılınmıştır.
Ne var ki dünyada bir taraftan liberalleşme ile
birlikte ekonomik küreselleşme yaşanırken diğer taraftan korumacılık, tarife dışı önlemler ve
gümrük formaliteleri oluşturma çabaları da devam etmektedir. Bu anlamda gerek dünya mal
ticaretinin kolaylaştırılması ve geliştirilmesi yönündeki işlevleri, gerekse özellikle gelişmekte
olan ülkelerde bölgesel kalkınmaya katkı yapma
ve işsizliği azaltma gibi işlevleri göz önüne alındığında serbest bölgelerin dünya ticaretindeki
önemini kaybetmeyeceği düşünülebilir.21
Ortadoğu Analiz
Ocak’11 Cilt 3 - Sayı 25
>
59
İnceleme
Diğer taraftan Türkiye serbest bölgeler alanındaki 25 yıllık zengin deneyim birikimini çevresindeki ülkelere aktarabilir. Bu bağlamda kurulabilecek ortak serbest bölge modelleri, hem yerli
hem yabancı yatırımcıları daha fazla çekerek
başka ülkelerin serbest bölgeleri ile rekabette
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
avantajlı konuma geçebilir. Yine ortak serbest
bölgeler Türkiye’nin komşu ülkeleri ile dış ticaretini artıracak, bölgede ticaret ve ekonomi
altyapısını güçlendirecek, istihdam artışına yol
açacak ve bu suretle bölge barışına dolaylı katkı
sağlayabilecektir.
Kibritçioğlu, A. (1997), ‘’Serbest Bölgelerin Olası Makroekonomik Etkileri ve Bazı Düşündürdükleri’’, Liberal
Düşünce Dergisi, Bahar 1997, sayı:6, ss.75-88.
Kinunda-Rutashobya, L. (2003), ‘’Exploring the Potentialities of Export Processing Free Zones (EPZs) for
Economic Development in Africa: Lessons from Mauritius’’ Management Decision, cilt:41 sayı:3, ss.226-232.
Kibritçioğlu, a.g.e.
Kibritçioğlu, a.g.e.
Kibritçioğlu, a.g.e.
Öztürkler, H. (2010), ‘’Türkiye, Suriye, Ürdün Ve Lübnan Serbest Ticaret Bölgesi Türkiye İçin Avrupa Birliğine
Bir Alternatif Oluşturabilir Mi?’’, Ortadoğu Analiz, Kasım 2010, cilt:2, sayı:23, ss.51-57.
Kibritçioğlu, a.g.e.
Kinunda-Rutashobya, a.g.e.
Civan, N. (2003), Ekonomik Kalkınma Modeli Olarak Serbest Bölge Olgusu, Aşama Matbaacılık, İstanbul.
http://www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/SB/ABIliskilerDb/Genel_Bilgi.pdf, erişim tarihi: 13.12.2010.
http://www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/SB/ABIliskilerDb/sb_istihdam.pdf, erişim tarihi: 14.12.2010.
http://www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/SB/ABIliskilerDb/sb_firma.pdf, erişim tarihi: 14.12.2010.
http://www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/SB/ABIliskilerDb/sb_hacim.pdf, erişim tarihi: 14.12.2010.
http://www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/SB/ABIliskilerDb/sb_hacim_degismeler.pdf,
erişim
tarihi:
14.12.2010.
http://www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/SB/ABIliskilerDb/sb_sektor.pdf, erişim tarihi: 14.12.2010.
http://www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/SB/ABIliskilerDb/Avantajlar.pdf, erişim tarihi: 13.12.2010.
Öztürkler, a.g.e.
http://www.jafza.ae
http://www.gafinet.org
http://www.qizegypt.gov.eg
Kibritçioğlu, a.g.e.
Ortadoğu Analiz
Ocak’11 Cilt 3 - Sayı 25
DİPNOTLAR
Download