İskelet ve kas sistemi hastalıkları

advertisement
İskelet ve Kas Sistemi
Hastalıkları
Kırık ve onarımı

Kırık bölgesinde lokal kanama ve
pıhtılaşma

O bölgede kemik matriksin yıkımı
ve hücre ölümü

Makrofajlar tarafından harab olan
dokunun fagositozu

Periosteum ve endosteumda
proliferasyon  FİBRÖZ KALLUS

Osteoprojenitör hücrelerin
kondroblastlara farklaşması,
kıkırdak oluşumu  KIKIRDAK
KALLUS

İntramembranöz ve enkondral
kemikleşme ile kemik doku oluşumu
 KEMİK KALLUS

Aktivite ile remodeling  ONARIM
Menisküs
Femur ve tibianın eklem
yüzlerinin birbirine daha
fazla uymasını sağlamak ve
keskin temas noktalarını
yumuşatmak amacıyla diz
eklemi, iki adet artiküler
disk içerir.
 Bunlara lateral ve medial
menisküsler denir.
 Menisküsler yalnızca eklem
yüzeylerini düzeltmekle
kalmaz, aynı zamanda
basınçtaki ani artışlardan
kaynaklanan mekanik
travmalara karşı da, bu
yüzeyleri korurlar.





Menisküslerin dış kenarları
kalındır ama, merkeze doğru
giderek incelirler.
Medial menisküs lateral
olandan daha güçsüz olup, bir
yarım daire biçimindedir,
Lateral menisküs, aşağı yukarı
tam bir daire biçiminde olup,
yalnızca interkondiler çıkıntıya
tutunduğu yerde uçları açıktır.
Eklemin hareketi esnasında
menisküsler de hareket eder.
Bunun nedeni, kondillere
mümkün olan en geniş destek
yüzeyini vermektir.
Ayaktaki Yapısal ve Şekil Bozuklukları


Özellikle bağları etkileyen ve
kassal yetersizliğe yol açan
bağ dokusu güçsüzlüğü
(hareketsizlik ve yetersiz
antrenman yapılması), yük ve
yük taşıma kapasitesi arasında
uyumsuzluğa yol açabilir;
ayağın statik özelliklerinde
değişiklikler yaratarak, ayakta
güçsüzlük ve defektler (şekil
bozuklukları) oluşturur; bu da,
çeşitli ağrılı durumlar ve
dejeneratif eklem
değişikliklerine yol açabilir.
Ayak güçsüzlüğü ve defektleri,
basitçe ayak izi yöntemi ile
ortaya çıkarabilir
Bu durumda ayağın uzunlamasına kavsi, kısa
ve bazı uzun ayak kaslarının güçsüzlüğüne
bağlı olarak düzleşir. Kemiler yer değiştirir
ve pes planus belirgin bir hale gelir. Pes
planus ayakta en sık görülen ortopedik
problemdir.
 Genellikle uzun süreli hareketsizliğe bağlıdır.
 Düztabanlık, sık olarak kullanılan genel bir
terimdir.
 Uzunlamasına kavisteki düzleşmeye ek olarak
çoğunlukla enlemesine kavis de düzleşir
(taraklı ayak) .

Düz tabanlık (Pes planus)

Bu durumda enlemesine kavis
düzleşir, böylece ayak önü genişler,

Birincil neden, genel bir bağ ve kas
sistemi güçsüzlüğüdür,

Kas sistemi, enlemesine kavsin
korunmasında yetersiz kalır (başlıca
baldırın uzun ve kısa kasları),


Enlemesine kavsin düşüklüğü,
metatarsal kemiklerin başlarını, ayak
tabanının kas yastığı sayesinde aşağı
indirir. İkinci ve üçüncü metatars
başlarında ağrı gelişir ve genellikle
ağrılı bir şişlik oluşur.
Güçlendirme egzersizlerine ek olarak
(parmak uçlarında iken ağırlık
kaldırma), ortopedik kavis destekleri
(tabanlık) ve ayak önünün
bandajlanması (enlemesine) gibi
önlemlerle, taraklı ayak sorununa
yardımcı olunabilir.






Pes planus oluşumunu
önlemek için şunlar
önerilebilir:
Ayakta uzun süre
durulmaması,
ayak önünün dışa rotasyon
yaptırılmasından kaçınılması
(uzunlamasına kaviste
düzleşme oluşturduğu için),
uygun ayakkabı kullanımı,
sık sık yalınayak yürünmesi,
kavisleri destekleyen kasları
güçlendirmek için her gün
ayak egzersizi yapılması)
Raşitizm


Raşitizm, çoğunlukla D
vitamini eksikliğine bağlı olan, genellikle
6 aylık-18 aylık çocuklarda
görülen kemik hastalığıdır. Kemik
oluşumunun tam olmaması nedeniyle
tedavisi geciktirilmiş, ihmal edilmiş
vakalarda uzun kemiklerde şekil
bozukluğu meydana getirir.
Günümüzde ender rastlanan bir hastalık
olan, oysa 20. yüzyıl başlarında Kuzey
Avrupa ülkelerinde doğan çocukların
yaklaşık %90'ının 4 yaşına gelmeden
ölmelerine yol açan
raşitizm, omurga, kol ve bacak kemikleri
nde biçim bozukluklarına yol açar.
Başlıca nedeni güneş yetersizliğine
bağlı D vitamini eksikliğidir. Çok ender
rastlanan bir nedeni de,
bazı böbrek borucukları hastalıklarıdır. D
vitamini eksikliğinden kaynaklanan
raşitizm, biçim bozuklukları bırakarak
kendiliğinden iyileşme gösterir. D
vitamini iyileşmeyi sağlarsa da, doğuştan
başlanarak 18. aya ya da 2 yaşına kadar
D vitamini vermek yoluyla ortaya
çıkmasını önlemek daha doğru bir
yöntem olur.


Raşitizmin en önemli nedeni güneş
yetersizliğine bağlı D vitamini
eksikliğidir. Ayrıca, daha ender olmakla
birlikte, bağırsaklardan yeterince D
vitamini emilememesi de raşitizme
neden olabilmektedir. D vitamini dışında
kalsiyum ve fosfat minerali eksikliği de
kemik gelişimini olumsuz yönde etkiler.
Çoğunlukla yeteri kadar güneş
görmeyen, sıhhi olmayan, rutubetli,
karanlık ve basık tavanlı evlerde yaşayan,
yeteri kadar süt içmeyen (özellikle de
anne sütü), yetersiz ve dengesiz
beslenen çocuklarda görülür. Hastalık
genellikle 2 yaşında, belirgin bir şekilde
ortaya çıkar.
Osteomalazi

Osteomalazi kemik mineralizasyonda bir defekt
sonucunda kemiklerdeki mineralizasyon eksikliğinden
kaynaklanmaktadır. Osteomalazinin, çocuklarda
görülen formu raşitizm diye adlandırılır. Osteomalazi
adı ise daha çok erişkinlerde görülen haline verilir. En
sık görülen semptomlar, kas zayıflığı, kemiklerde
kırılganlık, tüm vücutta yaygın ağrıdır. D
vitamini eksikliği veya D vitamini metabolizması ile
ilgili bozukluklar sorumludur. D vitamini güneşten
karşılanabilir. Güneşle temas fazla yoksa D vitamini
eksikliği oluşur. Bundan kaynaklı da osteomalazi veya
raşitizm ortaya çıkar. Diyetle alınan D vitamininin çok
az bir kısmı vücuda emilir, bu yüzden kesinlikle Güneş
ışığından faydalanmak gereklidir.










Osteomalazi genellikle 50 yaşını geçmiş kadınlarda
daha sıklık arz etmektedir. Çocuklarda görülebilen
haline Raşitizm adı verilmektedir. Ergenlik döneminde
görüldüğünde kemikte eğrilikler ve kemik uçlarında
şekil bozuklukları görülmektedir.
Kemik yumuşaması hastalığı, genellikle kasık ve leğen
kemiği bölgeleri ile bel ve göğüs bölgelerine sıklıkla
yerleşmektedir.
SEMPTOM VE TEŞHİS NASILDIR?
En yaygını kemik ağrıları(yürüme ve ayakta
durma ile artmaktadır)
Sonraki dönemde ise kemikte oluşan biçim
bozuklukları
Yetişkinlerde kemiklerin kolay kırılması ve geç
kaynaması
Güçsüzlük, halsizlik
Çabuk yorulma
Kan ve idrar tahlilleri sonucu fosfor ve kalsiyum
metabolizmasının incelenmesi sonucu mineral
miktarında azalma
Kalça kemiğinde alınan biyopside kemik
yıkımının normal fakat yapılan kemik dokunun
kalsiyum azlığından dolayı kemikleşmemesi






KEMİK YUMUŞAMASI
NEDENLERİ NELERDİR?
D vitamini eksikliği
D vitamini metabolizması bozukluğu
NASIL MEYDANA GELİR?
Kemiğin hammaddesi ve vücudumuzun ihtiyaç
duyduğu önemli minerallerden olan kalsiyum ve
fosfor eksikliği sonucunda meydana gelir.
Sonucunda kemikler yumuşar, çarpıklaşır, kalça
kemiğinde yalancı kırıklar oluşur.
TEDAVİSİ VAR MIDIR?
Gerekli tedavi uygulandığında kemik yumuşaması
iyileşebilmektedir. Hafife alındığında ciddi
sonuçlara neden olabilmektedir. Hafife alındığında
yani tedavi edilmez ise hasta yatağa bağlı duruma
gelebilir, en ufak bir harekette acı ve ağrı
hissedilir. Tedavisinde D vitamini alımı ve güneş
ışığından yeterince yararlanma yeterli olmaktadır.
Hastalığa yakalanmadan tedbir alınması öncül
kuraldır. Bunun için kalsiyum ve fosfor içeren
beslenmeye dikkat edilmelidir. Süt ve süt ürünleri
yeterinde alınmalı, güneşten yeterince
faydalanılmalı, bayanlara özel olarak çok sık gebe
kalınmamalıdır (normali 2 yılda bir).
Osteoporoz
Bazı kalıtsal özellikler taşımak (kemikleri
kırılgan olan ve ailede eski benzerleri
bulunan beyaz ırktan veya Asya kökenli,
sarışın ve mavi gözlü, narin yapılı küçük
kadın) veya erken menopozdan yahut
yumurtalıkların alınmasından sonra
hormon değişikliklerine
(östorojenlerin ani azalması) uğramak
osteoporozun en önemli nedenleridir. Ama,
sürekli oturma, uzun süre haraketsiz kalma
gibi yaşama tarzı; uzun
süre tütün, alkol, kortizon, heparin,
antiepileptikler gibi toksik (zehirleyici)
maddelerin kullanılmasına veya zayıflama
rejimleri ve kötü beslenme
yüzünden kalsiyumun eksikliğine yol açan
beslenme alışkanlıklarına dayanan bazı dış
etkenler de, osteoporozun tehlikesini
önemli ölçüde artırır. Bunların yanı sıra,
omurların veya kol-bacak kemiklerinin
kırılma tehlikesi artar.
 Menapozla beraber görünen osteoporozda
daha çok omurga kemikleri kırılırken,
yaşlılıkla beraber ortaya çıkan senil
osteoporozda femur denilen bacak kemiği
kırılmaktadır.


Osteoporoz veya Kemik
erimesi, kemik metabolizmasındaki
bir bozukluk
sonucunda kemikteki protein
örgüsünün seyrelmesiyle iskelette
ortaya çıkan ve kemiklerin çok
kolay kırılabilmesine sebep olan bir
hastalıktır.

Kemiğin birim hacimdeki mineral
yoğunluğu azalmıştır. Bu nedenle
kemikler daha kolay kırılır hale gelir.
En çok omurlarda, kalça ve bilek
kemiklerinde görülse de vücuttaki
bütün kemikler bu durumdan
etkilenir. Her iki cinste de
görülebilmekle beraber
hastaların %80'i kadındır.

Gözenekli
bir kemik dokusuna
dönüşen kemiğin
erimesi şeklinde ortaya
çıkar; yani kemik daha
az yoğun, daha az
dirençli hale
gelmiş, protein ağı
kötülemiştir. Kemik
lamellerinin azalmasıyla
ortaya çıkan bu
hastalık menapozla
beraber artma
eğilimindedir.
Vertebral Column
Limb Malformations
Polydactyly
 Ectrodactyly
 Syndactyly
 Amelia
 Phocomelia

819
Polidaktili

Polidaktili veya polidaktiliz
m (Eski Yunanca πολύς
(polus) "çok" + δάκτυλος
(daktulos)
"parmak"), hiperdaktili olara
k da bilinir; doğuştan gelen
fiziksel bir anormallik olarak
el ya da
ayak parmaklarının normalden
çok sayıda olması halidir. Anne
karnında el ve ayak yapıları
gelişirken parmaklar önce
yapışık
durumdadır. Fetusun gelişmesi
sırasında parmak aralarında
bulunan dokuların erimesiyle
parmaklar ayrılır. Parmakların
ayrılması sırasında fazla sayıda
parmaklar oluşabilir.
Ektrodaktili

Seyrek rastlanan konjenital deformiteler
arasında olan yarık el ve yarık ayak
deformiteleri yaklaşık 1/90.000 sıklıkta
görülmekte olup ortadan başlayarak bir
veya birden fazla parmaklarının bazen
metakarp ve metatarslarla birlikte doğuştan
eksikliği söz konusudur. parmak
eksiklikleri kural olarak hem elde hem de
ayakta ilk dört parmakla sınırlıdır.
hastalığın en ağır formunda beşinci
parmak haricinde tüm parmaklar eksiktir.
çeşitli çalışmalara göre vakaların yaklaşık
dörtte biri ile yarısında yarık el ve yarık
ayak birlikte bulunmaktadır. bunların
yanında bazı nadir sendromlarla birlikte el
ve ayak yarığı görülebilir. bu sendromların
en sık görüleni eec (ektrodaktili,
ektodermal displazi, yarık) sendromudur 3
eec sendromunda yarık el veya ayak
dışında nazo-lakrimal kanal tıkanıklığı,
yarık dudak - damak, ürogenital
anomaliler, iletim tipi işitme kaybı
görülebilir.
Sindaktili

YAPIŞIK PARMAK (SİNDAKTİLİ)
Sindaktili iki veya daha fazla parmağın birbirine yapışık
olması durumudur. Gebelik döneminde el ve ayaklar ilk
oluştuğunda bütün parmaklar birbirine yapışıktır.
Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde parmak aralarındaki
doku bağlantılarının gerilemesi sonucu parmaklar
birbirinden ayrılır. Gelişimin bu döneminde oluşacak
aksaklıklar parmakların ayrılmasını engelleyerek sindaktili
oluşmasına neden olur.
Sindaktili elin konjenital anomalileri içinde sık görülen
anomalilerden biridir. %50 oranında iki elde birden
olabilir. %10 - %40 oranında kalıtsal olabilir. En sık orta
parmak ile yüzük parmak arasında olur.Yüzük parmak ve
küçük parmak arasındaki sindaktililer ikinci sıklıkta
karşımıza çıkar. Başparmak ile işaret parmağı ve işaret
parmağı ile orta parmak arasındaki sindaktililer daha
nadir görülür. Sindaktili tek başına olabileceği gibi bazen
başka el anomalileri veya vücudun diğer kısımlarındaki
anomaliler ile beraberde olabilir. Bu nedenle sindaktili
olduğu tespit edilen bir bebek diğer anomalilerin varlığı
açısından da kontrol edilmelidir.
Sindaktilide parmak aralarındaki yapışıklık tüm parmak
boyunca parmak ucuna kadar devam edebilir ya da
parmak ucuna ulaşmadan daha kısa bir mesafede
kalabilir.Yapışıklık sadece yumuşak dokuyu içerebilir veya
yumuşak doku ile beraber özellikle parmağın uç
kısmındaki kemiklerin yapışması da söz konusu olabilir.
Bazı ileri olgularda ve özellikle bazı sendromlarda tüm
parmakların yapışık olduğu görülebilir.
Amelia

Kol veya bacaklardan
birinin olmayışıdır.
Fokomelia
Arthritis
Bursitis
Inflammation of the Bursa (fluid
filled sac surrounding the joint).
 A bursa can become inflamed from
injury, infection (rare in the
shoulder), or due to an underlying
rheumatic condition.
 Bursitis is typically identified by
localized pain or swelling,
tenderness, and pain with motion of
the tissues in the affected area.

Tendonitis
Sometimes the tendons become inflamed
for a variety of reasons, and the action of
pulling the muscle becomes irritating. If
the normal smooth gliding motion of your
tendon is impaired, the tendon will
become inflamed and movement will
become painful. This is called tendonitis,
and literally means inflammation of the
tendon.
 The most common cause of tendonitis is
overuse.

Karpal Tünel Sendromu
Karpal tünel sendromu, median sinirin el bileği
düzeyinde bası altında kalması sonucunda ortaya
çıkan bir dizi belirti ve bulguları tanımlamak için
kullanılan bir terimdir. Karpal tünel sendromu en sık
saptanan sinir sıkışması, karpal tünel sendromu
cerrahisi de dünyada en çok yapılan el ameliyatıdır.
Median sinir el bileğinden ele doğru ilerlerken
karpal tünel (el bileği tüneli) adı verilen bir aralıktan
geçer sıkışma bu tünel içinde olur. Karpal tünel
sendromunda hastaların büyük çoğunluğunda
belirgin bir neden saptanamaz.
Scoliosis

Scoliosis is an abnormal curvature of the
spine. If your child has scoliosis, the view
from behind may reveal one or more
abnormal curves.Scoliosis runs in
families, but doctors often don't know the
cause. More girls than boys have severe
scoliosis. Adult scoliosis may be a
worsening of a condition that began in
childhood, but wasn't diagnosed or
treated. In other cases, scoliosis may
result from a degenerative joint condition
in the spine.
Kyphosis

With kyphosis, your spine may look
normal or you may develop a hump.
Kyphosis can occur as a result of
developmental problems; degenerative
diseases, such as arthritis of the spine;
osteoporosis with compression
fractures of the vertebrae; or trauma to
the spine. It can affect children,
adolescents and adults.
Lordosis

A normal spine, when viewed from
behind appears straight. However,
a spine affected by lordosis shows
evidence of a curvature of the
back bones (vertebrae) in the
lower back area, giving the child a
"swayback" appearance.
Tuberculosis of the
Spine- Pott’s Disease

As a form of extrapulmonary tuberculosis that impacts the
spine, Pott’s disease has an effect that is sometimes
described as being a sort of arthritis for the vertebrae that
make up the spinal column. More properly known as
tuberculosis spondylitis, Pott’s disease is named after Dr.
Percivall Pott, an eighteenth century surgeon who was
considered an authority in issues related to the back and
spine.Pott's disease is often experienced as a local
phenomenon that begins in the thoracic section of the
spinal column. Early signs of the presence of Pott’s
disease generally begin with back pain that may seem to
be due to simple muscle strain. However, in short order,
the symptoms will begin to multiply.
Rickets
Rickets is the softening and
weakening of bones in children,
usually because of an extreme and
prolonged vitamin D deficiency.
 Some skeletal deformities caused
by rickets may need corrective
surgery.

Scurvy

The human body lacks the ability to
synthesize and make vitamin C and
therefore depends on exogenous dietary
sources to meet vitamin C needs.
Consumption of fruits and vegetables or
diets fortified with vitamin C are
essential to avoid ascorbic acid
deficiency. Even though scurvy is
uncommon, it still occurs and can affect
adults and children who have chronic
dietary vitamin C deficiency.
Gout

Gout is a disease that results from an
overload of uric acid in the body. This
overload of uric acid leads to the
formation of tiny crystals of urate that
deposit in tissues of the body, especially
the joints. When crystals form in the joints
it causes recurring attacks of joint
inflammation (arthritis). Chronic gout can
also lead to deposits of hard lumps of
uric acid in and around the joints and may
cause joint destruction, decreased kidney
function, and kidney stones.



Vücuttan uzaklaştırılması gereken
maddeler, ürik aside dönüştürülerek
atılır. Ürik asit, pürin denilen
madddelerin yıkım ürünüdür. Özellikle
protein yapısındaki maddelerin atım
şekli olan ürik asidin, atılmasında bir
sorun varsa ya da çok fazla üretiliyorsa
bu madde vücutta birikir. Kanda bulunan
miktarı artar. Ürik asidin eklemlerde
birikmesi sonucu burada iltihap oluşur.
Bu soruna gut hastalığı denir.
Gut hastalığı,romatizmal bir hastalıktır.
Diğer hastalıklardan farklı olarak zaman
zaman ortaya çıkar. Sıklıkla ayak baş
parmağındaki iltihapla kendini gösterir.
Müzmin bir hastalık olan gutun, kesin
tedavisi yoktur.
Erkeklerde kadınlara oranla daha fazla
görülür. Gut hastalığı, en çok 40-65 yaş
arasında ortaya çıkar. Kadınlarda
genelde menopoz döneminden sonra
görülür. Gençlerde görülmesi çok düşük
bir ihtimaldir.




Hastalığın nedeni, ürik asit miktarının
kanda ve dokularda artmasıdır. Bu ürik
asit miktarının artmasında bazı faktörler
rol oynamaktadır.Vücutta ürik asit
üretimi aşırı derecede artmıştır ya da
ürik asidin böbreklerden atılmasında bir
bozukluk vardır.
Kronik böbrek iltihabı olanlarda, idrar
söktürücü ilaç kullananlarda, kandaki
ürik asit miktarı artar. Bazı hastalıklar,
gutun ortaya çıkmasına neden olur.
Bunlar; şeker hastalığı, yüksek tansiyon,
şişmanlık gibi…
Kalıtsal faktörler, (soya çekim) bir çok
hastalıkta olduğu gibi, gut hastalığında
da önemli bir faktördür. Doğuştan gelen
bazı hastalıklar gut için bir risk
faktörüdür. Erkeklerde daha çok görülür.
Yaş ilerledikçe gut görülme riski artar.
Beslenme tarzı daha önceleri önemli bir
neden olarak görüldüyse de, günümüzde,
bunun hastalığa yakalanma riskinde fazla
bir artış gösterdiği saptanamamıştır.
Fakat alkol ve sigara kullanımı guta
neden olabilir. Şişmanlıkgut hastalığı
riskini arttımaktadır.




Gut hastalığı ataklar halinde gelir. İlk atak
şiddetlidir.Eklemlerde ağrı ve şişme olur. Özellikle
ayak baş parmağında görülür. Parmak, çok
hassaslaşır, şişme,kızarıklık ve ağrı hissi uyanır. Gece
ya da sabaha karşı, uykudan uyandıracak kadar
rahatsız edici bir ağrıdır.
Ataktan sonra, hastalık, herhangi bir belirti
vermeden devam eder. Sadece yapılan testlerle,
kandaki ürik asit miktarının yüksek olduğu saptanır.
Bu durum, başka atak geçirene kadarki, yani iki atak
arasındaki, ara dönemdir.
Eklemlerde, tuz kristalleri biriktiğinden, hareket
kısıtlanması görülür. Ayrıca şekil bozuklukları,
eklemlerin görevini yapamaması gibi durumlar
ortaya çıkar. Bu tuz kristalleri, deri altında, avuç
içinde, parmak uçlarında da şişliklere neden olur. Bir
zararı yoktur. Fakat çok büyük olduğu durumlarda
alınması gerekebilir.




Gutun tedavisi, hastalığın evrelerine göre
farklılık gösterir. Örneğin bazı dönemlerde,
sadece kanda ürik asit yüksektir ve atak yoktur.
Bu durumda kandaki ürik asit miktarını azaltıcı
ilaçlar hastaya önerilir.Yapılan tedaviyle ürik asit
yapımı azaltılır ya da atılımı arttırılır. Bu ilaç
tedavisi hasta için çok uygun bir yöntemdir.
Sık atak geçiren yani şiddetli gut hastası olanlar
için uzun süreli tedavi gerekir. Yine ilaç tedavisi
bu hastalar için uygundur. Gut hastası olanların,
bol su içmesi gerekir. Böylece tuz kristallerinin
çözünmesi arttırılır. Böyleceböbrek
taşı oluşmasının da önüne geçilir. Ayrıca mutlaka
diyet yapılmalıdır. Deniz ürünlerinden, hayvansal
yağlardan kaçınmanız gerekir. Sizin için en uygun
diyet programı, doktorunuz tarafından
belirlenecektir.
Bunların dışında, gut hastalarının aspirin türü
ilaçları kullanmaması gerekir. Rastgele alınan bu
tür ilaçlar, gut hastalarına çok zararlıdır.
Uygun tedavi seçildikten sonra, artık hastanın
düzenli bir şekilde kontrole giderek, yapılan
çeşitli testlerle, hastalığın seyri hakkında
bilgilenmesi gerekir.
Ayrıca kırmızı etten uzak durmak, tansiyon ve
kolesterolü normal sınırları içinde tutmak, ideal
kiloda olmak ve diyet yapmak, guttan korunmak
için yapılması gerekenlerdir.
Acromegaly

Acromegaly is a serious condition that occurs
when the body produces too much of the
hormones that control growth. ・The hormone
most often affected is called growth hormone, or
GH. Itハis produced by the pituitary gland, a tiny
organ at the base of the brain.・・Growth
hormoneハpromotes growth of bone, cartilage,
muscle, organs, and other tissues.・・When there
is too much growth hormone in the body, these
tissues grow larger than normal. This excessive
growth can cause serious disease and even
premature death.
Poliomyelitis

Poliomyelitis (polio) is a highly infectious disease caused by a
virus. It invades the nervous system, and can cause total
paralysis in a matter of hours. It can strike at any age, but
affects mainly children under three (over 50% of all cases).
The virus enters the body through the mouth and multiplies in
the intestine. Initial symptoms are fever, fatigue, headache,
vomiting, stiffness in the neck and pain in the limbs. One in 200
infections leads to irreversible paralysis (usually in the legs).
Amongst those paralysed, 5%-10% die when their breathing
muscles become immobilized. Although polio paralysis is the
most visible sign of polio infection, fewer than 1% of polio
infections ever result in paralysis. Poliovirus can spread widely
before cases of paralysis are seen. As most people infected
with poliovirus have no signs of illness, they are never aware
they have been infected. After initial infection with poliovirus,
the virus is shed intermittently in faeces (excrement) for
several weeks. During that time, polio can spread rapidly
through the community.
Spina Bifida

Spina bifida is a birth defect that involves
the incomplete development of the spinal
cord or its coverings. The term spina
bifida comes from Latin and literally
means "split" or "open" spine.Spina bifida
occurs at the end of the first month of
pregnancy when the two sides of theハ
embryo's spine fail to join together,
leaving an open area. In some cases, the
spinal cord or other membranes may
push through this opening in the back.
The condition usually isハdetected before
a baby is born and treated right away.
Talipes Equinovarus“Clubfoot”

Clubfoot is a deformity of the whole foot
that is present at birth. There are
several types of clubfoot that are jointly
known as 'talipes', as the deformity is
mostly in the talus (a bone in the ankle).
The most common of the talipes is what
is known as "talipes equino varus" - it is
so common that the word clubfoot is
commonly used to refer to this. In
talipes equino varus, the child is born
with the foot pointing down and twisted
inwards at the ankle.
Sarcoma

Osteosarcoma-The most common
type of bone cancer. It arises in
bone and is most commonly found
in children and adolescents but a
rare form occurs in adults,
particularly in patients who have
been cured of other cancers with
radiation therapy.
Myeloma

Multiple myeloma is a cancer in which
abnormal cells collect in the bone marrow and
form tumors. Sometimes these abnormal cells
(called myeloma cells) collect in only one bone
and form a single tumor known as a
plasmacytoma. However, in most cases, the
myeloma cells collect in many bones, forming
several tumors and causing other problems.
When this happens, the disease is called
multiple myeloma.
Leukemia

Leukemia is cancer of the blood cells. It starts in
the bone marrow, the soft tissue inside most
bones. Bone marrow is where blood cells are
made.When you are healthy, your bone marrow
makes:・White blood cells, which help your body
fight infection.・Red blood cells, which carry
oxygen to all parts of your body.・Platelets, which
help your blood clot.When you have leukemia,
the bone marrow starts to make a lot of
abnormal white blood cells, called leukemia
cells. They don't do the work of normal white
blood cells, they grow faster than normal cells,
and they don't stop growing when they should.
Tetanoz ve fıtık






Tetanoz ya da Kazıklı humma, gram-pozitif, anaerobik bir basil
olan Clostridium tetani bakterisinden ileri gelen ve çizgili
kaslarda uzun süreli sertleşme ve kasılmayla belirginleşen toksik ve
ölümcül bir enfeksiyon hastalığıdır.
Toprakta yaşayan Clostridium tetani, derideki bir yara, çizik vb
(portantre) aracılığıylaorganizmaya girmesinden
kaynaklanan hastalıkta, giriş noktasında üreyen basilin çıkardığı
toksinlerin organizmanın her yanına dağılması sonucunda 8-16 gün
süren kuluçka döneminin ardından, önce çene kaslarında görülen
ağrılı kas kasılmaları (çene kilitlenmesi) bütün vücuda yayılır. Tedavi
edilmezse çok ağrılı kasılma nöbetleriyle sürer ve ölümle
sonuçlanır.
Clostridial etkenler oluşturdukları hastalık tablosuna göre üçe
ayrılır. Bunlar:
Enterotoksik
Histotoksik
Nörotoksik'tirler. Tetanos nörotoksik tipte bir infeksiyondur.








Temel tedavisi
Koruyucu önlemler alınması, yani kısa süre içinde insan
kökenli tetanoz anti serumu verilmesidir; uzun süreli
koruyucu önlem olarak da, tetanoz aşısı yapılmalıdır.
Korunma
Paslı yüzeylere temas etmeme.
Vücutta açılan herhangi bir yaranın hemen örtülmesi.
Yaraların antiseptik solüsyonlarla temizlenmesi.
Kapalı ortam oluşturabilecek yaraların hidrojen peroksit
(Oksijenli su) ile dezenfeksiyonu.
Tetanoz aşısı olmak.

FITIK, karın duvarındaki yırtıktan çıkan iç organların cilt altında bir
şişlik oluşturmasıdır. Şişlik zaman zaman oluşur ve kaybolur. Ayağa
kalkınca, öksürünce, ıkınma ile şişlik ortaya çıkar, sırt üstü uzanınca
kaybolur.Yatınca şişliğin kaybolma nedeni, fıtık kesesi içindeki
organların karın içine geri dönmesidir. Karın duvarında şişliği yapan
iç organlar sıklıkla bağırsaklardır. Fıtığın ilerleyen döneminde şişlik
sürekli bir hal alır ve hasta rahatlamak için eli ile fıtığı içeri iter.

Karın duvarı fıtıkları doğumsal veya sonradan oluşan bir zayıf
noktadan çıkar. Kasık fıtıkları, göbek fıtıkları ve göbek çevresi fıtıkları
doğumsal olarak zayıf bir noktadan çıkan fıtıklara örnektir. Sonradan
oluşan zayıf noktalar ise, ameliyat yerleridir. Daha önce ameliyat
edilmiş yerde ortaya çıkan fıtıklara kesi yeri fıtıkları denir. Bu
kişilerde karın içi basıncı ani olarak artıran ağır kaldırma, kronik
kabızlık, öksürük, ıkınma, idrar zorluğu gibi durumlar mevcut fıtığın
oluşumunu ve ortaya çıkışını kolaylaştırır.

Karın duvarı fıtıklarının yaklaşık % 90'ı kasık fıtıklarıdır. Kasık fıtıkları
daha çok erkeklerde görülür. Bazı kasık fıtıkları doğum sonrası
kapanması gereken kasık kanalının kapanmaması veya yaşamın
ilerleyen döneminde açılması sonucu ortaya çıkar (indirek fıtıklar).
Bazı kasık fıtıkları karın adalesinin zorlanma sonucu yırtılması ile
ortaya çıkarlar (direk fıtıklar). Göbek fıtıkları göbek çukuru içinden
çıkan fıtıklardır. Göbek çukuru da, kasık kanalı gibi, karın duvarının
doğumsal zayıf bölgelerinden birisidir. Göbek fıtıkları daha çok
kadınlarda görülür. Göbek çevresi fıtıkları nispeten az görülür ve
göbek fıtıkları gibi düşünmek gerekir. Kesi yeri fıtıkları daha önceden
ameliyat olmuş kişilerde, kesi yerinin üstünde olur. Bütün karın
duvarı fıtıklarının tedavisi cerrahidir.
Fıtıkların oluş biçimini araç lastiğinde görülen balonlaşmaya
benzetebiliriz. Aracın sert dış lastiği karın duvarımızdaki güçlü
adaleler; ince olan iç lastik de barsaklar gibidir. Genel olarak dış
lastik iç lastiği koruyacak ve içerde kalmasını sağlayacak güçtedir
ancak bir zayıf nokta oluştuğunda, iç lastik dışa doğru balonlaşır. Bu
durum zayıf bir karın duvarında fıtık oluşumuna çok benzer.

Fıtık Tanısı:
Basit bir muayene ile her hekim karın duvarı
fıtığını anlayabilir. Göbek ve kesi yeri fıtıklarının
tanısı çok kolaydır. Hastaların da önemli bir kısmı
kendilerinde fıtık geliştiğini fark ederler. Göbeğin
içinden çıkan fındık büyüklüğünde şişlik zaman
zaman da ağrı yapabilir. Kesi yeri fıtıkları ise, daha
önce ameliyat geçiren kişilerde, ameliyat izinin
hemen üstünde oryaya çıkar. Fıtığın oluşturduğu
şişlik çok tipik ayağa kalkınca veya karın içi basıncı
arttıran manevralarla belirginleşirken, sırt üstü
yatmakla, kaybolur.

Fıtıklar her yaştan kadın ve erkekte görülebilir.
Yeni doğan çocuktan ileri yaştaki kişilere kadar
herkes de görülebilen bir hastalıktır fıtık. Tüm
fıtıkların % 90’ı kasık fıtıklarıdır. Göbek ve kesi yeri
fıtıkları geri kalan %10’luk kesimi oluşturur. Kasık
fıtıkları erkeklerde, göbek fıtıkları kadınlarda daha
sık görülür. Gebelik dönemi kadınlarda göbek
fıtığının ortaya çıkmasını tetikler. Laparoskopik
ameliyatlardan sonra görülen trokar yeri fıtıkları
da bir çeşit kesi yeri fıtığıdır. Fıtık, egzersizle, kilo
vermekle veya ilaç tedavisi ile yok olmaz. Fıtıklar
kendi hallerine bırakılmakla düzelmez. Fıtık tanısı
konduktan sonra en kısa sürede onarılması iyi
olur.

Teşekkürler….
Download