İskelet ve Kas Sistemi Hastalıkları Kırık ve onarımı Kırık bölgesinde lokal kanama ve pıhtılaşma O bölgede kemik matriksin yıkımı ve hücre ölümü Makrofajlar tarafından harab olan dokunun fagositozu Periosteum ve endosteumda proliferasyon FİBRÖZ KALLUS Osteoprojenitör hücrelerin kondroblastlara farklaşması, kıkırdak oluşumu KIKIRDAK KALLUS İntramembranöz ve enkondral kemikleşme ile kemik doku oluşumu KEMİK KALLUS Aktivite ile remodeling ONARIM Menisküs Femur ve tibianın eklem yüzlerinin birbirine daha fazla uymasını sağlamak ve keskin temas noktalarını yumuşatmak amacıyla diz eklemi, iki adet artiküler disk içerir. Bunlara lateral ve medial menisküsler denir. Menisküsler yalnızca eklem yüzeylerini düzeltmekle kalmaz, aynı zamanda basınçtaki ani artışlardan kaynaklanan mekanik travmalara karşı da, bu yüzeyleri korurlar. Menisküslerin dış kenarları kalındır ama, merkeze doğru giderek incelirler. Medial menisküs lateral olandan daha güçsüz olup, bir yarım daire biçimindedir, Lateral menisküs, aşağı yukarı tam bir daire biçiminde olup, yalnızca interkondiler çıkıntıya tutunduğu yerde uçları açıktır. Eklemin hareketi esnasında menisküsler de hareket eder. Bunun nedeni, kondillere mümkün olan en geniş destek yüzeyini vermektir. Ayaktaki Yapısal ve Şekil Bozuklukları Özellikle bağları etkileyen ve kassal yetersizliğe yol açan bağ dokusu güçsüzlüğü (hareketsizlik ve yetersiz antrenman yapılması), yük ve yük taşıma kapasitesi arasında uyumsuzluğa yol açabilir; ayağın statik özelliklerinde değişiklikler yaratarak, ayakta güçsüzlük ve defektler (şekil bozuklukları) oluşturur; bu da, çeşitli ağrılı durumlar ve dejeneratif eklem değişikliklerine yol açabilir. Ayak güçsüzlüğü ve defektleri, basitçe ayak izi yöntemi ile ortaya çıkarabilir Bu durumda ayağın uzunlamasına kavsi, kısa ve bazı uzun ayak kaslarının güçsüzlüğüne bağlı olarak düzleşir. Kemiler yer değiştirir ve pes planus belirgin bir hale gelir. Pes planus ayakta en sık görülen ortopedik problemdir. Genellikle uzun süreli hareketsizliğe bağlıdır. Düztabanlık, sık olarak kullanılan genel bir terimdir. Uzunlamasına kavisteki düzleşmeye ek olarak çoğunlukla enlemesine kavis de düzleşir (taraklı ayak) . Düz tabanlık (Pes planus) Bu durumda enlemesine kavis düzleşir, böylece ayak önü genişler, Birincil neden, genel bir bağ ve kas sistemi güçsüzlüğüdür, Kas sistemi, enlemesine kavsin korunmasında yetersiz kalır (başlıca baldırın uzun ve kısa kasları), Enlemesine kavsin düşüklüğü, metatarsal kemiklerin başlarını, ayak tabanının kas yastığı sayesinde aşağı indirir. İkinci ve üçüncü metatars başlarında ağrı gelişir ve genellikle ağrılı bir şişlik oluşur. Güçlendirme egzersizlerine ek olarak (parmak uçlarında iken ağırlık kaldırma), ortopedik kavis destekleri (tabanlık) ve ayak önünün bandajlanması (enlemesine) gibi önlemlerle, taraklı ayak sorununa yardımcı olunabilir. Pes planus oluşumunu önlemek için şunlar önerilebilir: Ayakta uzun süre durulmaması, ayak önünün dışa rotasyon yaptırılmasından kaçınılması (uzunlamasına kaviste düzleşme oluşturduğu için), uygun ayakkabı kullanımı, sık sık yalınayak yürünmesi, kavisleri destekleyen kasları güçlendirmek için her gün ayak egzersizi yapılması) Raşitizm Raşitizm, çoğunlukla D vitamini eksikliğine bağlı olan, genellikle 6 aylık-18 aylık çocuklarda görülen kemik hastalığıdır. Kemik oluşumunun tam olmaması nedeniyle tedavisi geciktirilmiş, ihmal edilmiş vakalarda uzun kemiklerde şekil bozukluğu meydana getirir. Günümüzde ender rastlanan bir hastalık olan, oysa 20. yüzyıl başlarında Kuzey Avrupa ülkelerinde doğan çocukların yaklaşık %90'ının 4 yaşına gelmeden ölmelerine yol açan raşitizm, omurga, kol ve bacak kemikleri nde biçim bozukluklarına yol açar. Başlıca nedeni güneş yetersizliğine bağlı D vitamini eksikliğidir. Çok ender rastlanan bir nedeni de, bazı böbrek borucukları hastalıklarıdır. D vitamini eksikliğinden kaynaklanan raşitizm, biçim bozuklukları bırakarak kendiliğinden iyileşme gösterir. D vitamini iyileşmeyi sağlarsa da, doğuştan başlanarak 18. aya ya da 2 yaşına kadar D vitamini vermek yoluyla ortaya çıkmasını önlemek daha doğru bir yöntem olur. Raşitizmin en önemli nedeni güneş yetersizliğine bağlı D vitamini eksikliğidir. Ayrıca, daha ender olmakla birlikte, bağırsaklardan yeterince D vitamini emilememesi de raşitizme neden olabilmektedir. D vitamini dışında kalsiyum ve fosfat minerali eksikliği de kemik gelişimini olumsuz yönde etkiler. Çoğunlukla yeteri kadar güneş görmeyen, sıhhi olmayan, rutubetli, karanlık ve basık tavanlı evlerde yaşayan, yeteri kadar süt içmeyen (özellikle de anne sütü), yetersiz ve dengesiz beslenen çocuklarda görülür. Hastalık genellikle 2 yaşında, belirgin bir şekilde ortaya çıkar. Osteomalazi Osteomalazi kemik mineralizasyonda bir defekt sonucunda kemiklerdeki mineralizasyon eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Osteomalazinin, çocuklarda görülen formu raşitizm diye adlandırılır. Osteomalazi adı ise daha çok erişkinlerde görülen haline verilir. En sık görülen semptomlar, kas zayıflığı, kemiklerde kırılganlık, tüm vücutta yaygın ağrıdır. D vitamini eksikliği veya D vitamini metabolizması ile ilgili bozukluklar sorumludur. D vitamini güneşten karşılanabilir. Güneşle temas fazla yoksa D vitamini eksikliği oluşur. Bundan kaynaklı da osteomalazi veya raşitizm ortaya çıkar. Diyetle alınan D vitamininin çok az bir kısmı vücuda emilir, bu yüzden kesinlikle Güneş ışığından faydalanmak gereklidir. Osteomalazi genellikle 50 yaşını geçmiş kadınlarda daha sıklık arz etmektedir. Çocuklarda görülebilen haline Raşitizm adı verilmektedir. Ergenlik döneminde görüldüğünde kemikte eğrilikler ve kemik uçlarında şekil bozuklukları görülmektedir. Kemik yumuşaması hastalığı, genellikle kasık ve leğen kemiği bölgeleri ile bel ve göğüs bölgelerine sıklıkla yerleşmektedir. SEMPTOM VE TEŞHİS NASILDIR? En yaygını kemik ağrıları(yürüme ve ayakta durma ile artmaktadır) Sonraki dönemde ise kemikte oluşan biçim bozuklukları Yetişkinlerde kemiklerin kolay kırılması ve geç kaynaması Güçsüzlük, halsizlik Çabuk yorulma Kan ve idrar tahlilleri sonucu fosfor ve kalsiyum metabolizmasının incelenmesi sonucu mineral miktarında azalma Kalça kemiğinde alınan biyopside kemik yıkımının normal fakat yapılan kemik dokunun kalsiyum azlığından dolayı kemikleşmemesi KEMİK YUMUŞAMASI NEDENLERİ NELERDİR? D vitamini eksikliği D vitamini metabolizması bozukluğu NASIL MEYDANA GELİR? Kemiğin hammaddesi ve vücudumuzun ihtiyaç duyduğu önemli minerallerden olan kalsiyum ve fosfor eksikliği sonucunda meydana gelir. Sonucunda kemikler yumuşar, çarpıklaşır, kalça kemiğinde yalancı kırıklar oluşur. TEDAVİSİ VAR MIDIR? Gerekli tedavi uygulandığında kemik yumuşaması iyileşebilmektedir. Hafife alındığında ciddi sonuçlara neden olabilmektedir. Hafife alındığında yani tedavi edilmez ise hasta yatağa bağlı duruma gelebilir, en ufak bir harekette acı ve ağrı hissedilir. Tedavisinde D vitamini alımı ve güneş ışığından yeterince yararlanma yeterli olmaktadır. Hastalığa yakalanmadan tedbir alınması öncül kuraldır. Bunun için kalsiyum ve fosfor içeren beslenmeye dikkat edilmelidir. Süt ve süt ürünleri yeterinde alınmalı, güneşten yeterince faydalanılmalı, bayanlara özel olarak çok sık gebe kalınmamalıdır (normali 2 yılda bir). Osteoporoz Bazı kalıtsal özellikler taşımak (kemikleri kırılgan olan ve ailede eski benzerleri bulunan beyaz ırktan veya Asya kökenli, sarışın ve mavi gözlü, narin yapılı küçük kadın) veya erken menopozdan yahut yumurtalıkların alınmasından sonra hormon değişikliklerine (östorojenlerin ani azalması) uğramak osteoporozun en önemli nedenleridir. Ama, sürekli oturma, uzun süre haraketsiz kalma gibi yaşama tarzı; uzun süre tütün, alkol, kortizon, heparin, antiepileptikler gibi toksik (zehirleyici) maddelerin kullanılmasına veya zayıflama rejimleri ve kötü beslenme yüzünden kalsiyumun eksikliğine yol açan beslenme alışkanlıklarına dayanan bazı dış etkenler de, osteoporozun tehlikesini önemli ölçüde artırır. Bunların yanı sıra, omurların veya kol-bacak kemiklerinin kırılma tehlikesi artar. Menapozla beraber görünen osteoporozda daha çok omurga kemikleri kırılırken, yaşlılıkla beraber ortaya çıkan senil osteoporozda femur denilen bacak kemiği kırılmaktadır. Osteoporoz veya Kemik erimesi, kemik metabolizmasındaki bir bozukluk sonucunda kemikteki protein örgüsünün seyrelmesiyle iskelette ortaya çıkan ve kemiklerin çok kolay kırılabilmesine sebep olan bir hastalıktır. Kemiğin birim hacimdeki mineral yoğunluğu azalmıştır. Bu nedenle kemikler daha kolay kırılır hale gelir. En çok omurlarda, kalça ve bilek kemiklerinde görülse de vücuttaki bütün kemikler bu durumdan etkilenir. Her iki cinste de görülebilmekle beraber hastaların %80'i kadındır. Gözenekli bir kemik dokusuna dönüşen kemiğin erimesi şeklinde ortaya çıkar; yani kemik daha az yoğun, daha az dirençli hale gelmiş, protein ağı kötülemiştir. Kemik lamellerinin azalmasıyla ortaya çıkan bu hastalık menapozla beraber artma eğilimindedir. Vertebral Column Limb Malformations Polydactyly Ectrodactyly Syndactyly Amelia Phocomelia 819 Polidaktili Polidaktili veya polidaktiliz m (Eski Yunanca πολύς (polus) "çok" + δάκτυλος (daktulos) "parmak"), hiperdaktili olara k da bilinir; doğuştan gelen fiziksel bir anormallik olarak el ya da ayak parmaklarının normalden çok sayıda olması halidir. Anne karnında el ve ayak yapıları gelişirken parmaklar önce yapışık durumdadır. Fetusun gelişmesi sırasında parmak aralarında bulunan dokuların erimesiyle parmaklar ayrılır. Parmakların ayrılması sırasında fazla sayıda parmaklar oluşabilir. Ektrodaktili Seyrek rastlanan konjenital deformiteler arasında olan yarık el ve yarık ayak deformiteleri yaklaşık 1/90.000 sıklıkta görülmekte olup ortadan başlayarak bir veya birden fazla parmaklarının bazen metakarp ve metatarslarla birlikte doğuştan eksikliği söz konusudur. parmak eksiklikleri kural olarak hem elde hem de ayakta ilk dört parmakla sınırlıdır. hastalığın en ağır formunda beşinci parmak haricinde tüm parmaklar eksiktir. çeşitli çalışmalara göre vakaların yaklaşık dörtte biri ile yarısında yarık el ve yarık ayak birlikte bulunmaktadır. bunların yanında bazı nadir sendromlarla birlikte el ve ayak yarığı görülebilir. bu sendromların en sık görüleni eec (ektrodaktili, ektodermal displazi, yarık) sendromudur 3 eec sendromunda yarık el veya ayak dışında nazo-lakrimal kanal tıkanıklığı, yarık dudak - damak, ürogenital anomaliler, iletim tipi işitme kaybı görülebilir. Sindaktili YAPIŞIK PARMAK (SİNDAKTİLİ) Sindaktili iki veya daha fazla parmağın birbirine yapışık olması durumudur. Gebelik döneminde el ve ayaklar ilk oluştuğunda bütün parmaklar birbirine yapışıktır. Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde parmak aralarındaki doku bağlantılarının gerilemesi sonucu parmaklar birbirinden ayrılır. Gelişimin bu döneminde oluşacak aksaklıklar parmakların ayrılmasını engelleyerek sindaktili oluşmasına neden olur. Sindaktili elin konjenital anomalileri içinde sık görülen anomalilerden biridir. %50 oranında iki elde birden olabilir. %10 - %40 oranında kalıtsal olabilir. En sık orta parmak ile yüzük parmak arasında olur.Yüzük parmak ve küçük parmak arasındaki sindaktililer ikinci sıklıkta karşımıza çıkar. Başparmak ile işaret parmağı ve işaret parmağı ile orta parmak arasındaki sindaktililer daha nadir görülür. Sindaktili tek başına olabileceği gibi bazen başka el anomalileri veya vücudun diğer kısımlarındaki anomaliler ile beraberde olabilir. Bu nedenle sindaktili olduğu tespit edilen bir bebek diğer anomalilerin varlığı açısından da kontrol edilmelidir. Sindaktilide parmak aralarındaki yapışıklık tüm parmak boyunca parmak ucuna kadar devam edebilir ya da parmak ucuna ulaşmadan daha kısa bir mesafede kalabilir.Yapışıklık sadece yumuşak dokuyu içerebilir veya yumuşak doku ile beraber özellikle parmağın uç kısmındaki kemiklerin yapışması da söz konusu olabilir. Bazı ileri olgularda ve özellikle bazı sendromlarda tüm parmakların yapışık olduğu görülebilir. Amelia Kol veya bacaklardan birinin olmayışıdır. Fokomelia Arthritis Bursitis Inflammation of the Bursa (fluid filled sac surrounding the joint). A bursa can become inflamed from injury, infection (rare in the shoulder), or due to an underlying rheumatic condition. Bursitis is typically identified by localized pain or swelling, tenderness, and pain with motion of the tissues in the affected area. Tendonitis Sometimes the tendons become inflamed for a variety of reasons, and the action of pulling the muscle becomes irritating. If the normal smooth gliding motion of your tendon is impaired, the tendon will become inflamed and movement will become painful. This is called tendonitis, and literally means inflammation of the tendon. The most common cause of tendonitis is overuse. Karpal Tünel Sendromu Karpal tünel sendromu, median sinirin el bileği düzeyinde bası altında kalması sonucunda ortaya çıkan bir dizi belirti ve bulguları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Karpal tünel sendromu en sık saptanan sinir sıkışması, karpal tünel sendromu cerrahisi de dünyada en çok yapılan el ameliyatıdır. Median sinir el bileğinden ele doğru ilerlerken karpal tünel (el bileği tüneli) adı verilen bir aralıktan geçer sıkışma bu tünel içinde olur. Karpal tünel sendromunda hastaların büyük çoğunluğunda belirgin bir neden saptanamaz. Scoliosis Scoliosis is an abnormal curvature of the spine. If your child has scoliosis, the view from behind may reveal one or more abnormal curves.Scoliosis runs in families, but doctors often don't know the cause. More girls than boys have severe scoliosis. Adult scoliosis may be a worsening of a condition that began in childhood, but wasn't diagnosed or treated. In other cases, scoliosis may result from a degenerative joint condition in the spine. Kyphosis With kyphosis, your spine may look normal or you may develop a hump. Kyphosis can occur as a result of developmental problems; degenerative diseases, such as arthritis of the spine; osteoporosis with compression fractures of the vertebrae; or trauma to the spine. It can affect children, adolescents and adults. Lordosis A normal spine, when viewed from behind appears straight. However, a spine affected by lordosis shows evidence of a curvature of the back bones (vertebrae) in the lower back area, giving the child a "swayback" appearance. Tuberculosis of the Spine- Pott’s Disease As a form of extrapulmonary tuberculosis that impacts the spine, Pott’s disease has an effect that is sometimes described as being a sort of arthritis for the vertebrae that make up the spinal column. More properly known as tuberculosis spondylitis, Pott’s disease is named after Dr. Percivall Pott, an eighteenth century surgeon who was considered an authority in issues related to the back and spine.Pott's disease is often experienced as a local phenomenon that begins in the thoracic section of the spinal column. Early signs of the presence of Pott’s disease generally begin with back pain that may seem to be due to simple muscle strain. However, in short order, the symptoms will begin to multiply. Rickets Rickets is the softening and weakening of bones in children, usually because of an extreme and prolonged vitamin D deficiency. Some skeletal deformities caused by rickets may need corrective surgery. Scurvy The human body lacks the ability to synthesize and make vitamin C and therefore depends on exogenous dietary sources to meet vitamin C needs. Consumption of fruits and vegetables or diets fortified with vitamin C are essential to avoid ascorbic acid deficiency. Even though scurvy is uncommon, it still occurs and can affect adults and children who have chronic dietary vitamin C deficiency. Gout Gout is a disease that results from an overload of uric acid in the body. This overload of uric acid leads to the formation of tiny crystals of urate that deposit in tissues of the body, especially the joints. When crystals form in the joints it causes recurring attacks of joint inflammation (arthritis). Chronic gout can also lead to deposits of hard lumps of uric acid in and around the joints and may cause joint destruction, decreased kidney function, and kidney stones. Vücuttan uzaklaştırılması gereken maddeler, ürik aside dönüştürülerek atılır. Ürik asit, pürin denilen madddelerin yıkım ürünüdür. Özellikle protein yapısındaki maddelerin atım şekli olan ürik asidin, atılmasında bir sorun varsa ya da çok fazla üretiliyorsa bu madde vücutta birikir. Kanda bulunan miktarı artar. Ürik asidin eklemlerde birikmesi sonucu burada iltihap oluşur. Bu soruna gut hastalığı denir. Gut hastalığı,romatizmal bir hastalıktır. Diğer hastalıklardan farklı olarak zaman zaman ortaya çıkar. Sıklıkla ayak baş parmağındaki iltihapla kendini gösterir. Müzmin bir hastalık olan gutun, kesin tedavisi yoktur. Erkeklerde kadınlara oranla daha fazla görülür. Gut hastalığı, en çok 40-65 yaş arasında ortaya çıkar. Kadınlarda genelde menopoz döneminden sonra görülür. Gençlerde görülmesi çok düşük bir ihtimaldir. Hastalığın nedeni, ürik asit miktarının kanda ve dokularda artmasıdır. Bu ürik asit miktarının artmasında bazı faktörler rol oynamaktadır.Vücutta ürik asit üretimi aşırı derecede artmıştır ya da ürik asidin böbreklerden atılmasında bir bozukluk vardır. Kronik böbrek iltihabı olanlarda, idrar söktürücü ilaç kullananlarda, kandaki ürik asit miktarı artar. Bazı hastalıklar, gutun ortaya çıkmasına neden olur. Bunlar; şeker hastalığı, yüksek tansiyon, şişmanlık gibi… Kalıtsal faktörler, (soya çekim) bir çok hastalıkta olduğu gibi, gut hastalığında da önemli bir faktördür. Doğuştan gelen bazı hastalıklar gut için bir risk faktörüdür. Erkeklerde daha çok görülür. Yaş ilerledikçe gut görülme riski artar. Beslenme tarzı daha önceleri önemli bir neden olarak görüldüyse de, günümüzde, bunun hastalığa yakalanma riskinde fazla bir artış gösterdiği saptanamamıştır. Fakat alkol ve sigara kullanımı guta neden olabilir. Şişmanlıkgut hastalığı riskini arttımaktadır. Gut hastalığı ataklar halinde gelir. İlk atak şiddetlidir.Eklemlerde ağrı ve şişme olur. Özellikle ayak baş parmağında görülür. Parmak, çok hassaslaşır, şişme,kızarıklık ve ağrı hissi uyanır. Gece ya da sabaha karşı, uykudan uyandıracak kadar rahatsız edici bir ağrıdır. Ataktan sonra, hastalık, herhangi bir belirti vermeden devam eder. Sadece yapılan testlerle, kandaki ürik asit miktarının yüksek olduğu saptanır. Bu durum, başka atak geçirene kadarki, yani iki atak arasındaki, ara dönemdir. Eklemlerde, tuz kristalleri biriktiğinden, hareket kısıtlanması görülür. Ayrıca şekil bozuklukları, eklemlerin görevini yapamaması gibi durumlar ortaya çıkar. Bu tuz kristalleri, deri altında, avuç içinde, parmak uçlarında da şişliklere neden olur. Bir zararı yoktur. Fakat çok büyük olduğu durumlarda alınması gerekebilir. Gutun tedavisi, hastalığın evrelerine göre farklılık gösterir. Örneğin bazı dönemlerde, sadece kanda ürik asit yüksektir ve atak yoktur. Bu durumda kandaki ürik asit miktarını azaltıcı ilaçlar hastaya önerilir.Yapılan tedaviyle ürik asit yapımı azaltılır ya da atılımı arttırılır. Bu ilaç tedavisi hasta için çok uygun bir yöntemdir. Sık atak geçiren yani şiddetli gut hastası olanlar için uzun süreli tedavi gerekir. Yine ilaç tedavisi bu hastalar için uygundur. Gut hastası olanların, bol su içmesi gerekir. Böylece tuz kristallerinin çözünmesi arttırılır. Böyleceböbrek taşı oluşmasının da önüne geçilir. Ayrıca mutlaka diyet yapılmalıdır. Deniz ürünlerinden, hayvansal yağlardan kaçınmanız gerekir. Sizin için en uygun diyet programı, doktorunuz tarafından belirlenecektir. Bunların dışında, gut hastalarının aspirin türü ilaçları kullanmaması gerekir. Rastgele alınan bu tür ilaçlar, gut hastalarına çok zararlıdır. Uygun tedavi seçildikten sonra, artık hastanın düzenli bir şekilde kontrole giderek, yapılan çeşitli testlerle, hastalığın seyri hakkında bilgilenmesi gerekir. Ayrıca kırmızı etten uzak durmak, tansiyon ve kolesterolü normal sınırları içinde tutmak, ideal kiloda olmak ve diyet yapmak, guttan korunmak için yapılması gerekenlerdir. Acromegaly Acromegaly is a serious condition that occurs when the body produces too much of the hormones that control growth. ・The hormone most often affected is called growth hormone, or GH. Itハis produced by the pituitary gland, a tiny organ at the base of the brain.・・Growth hormoneハpromotes growth of bone, cartilage, muscle, organs, and other tissues.・・When there is too much growth hormone in the body, these tissues grow larger than normal. This excessive growth can cause serious disease and even premature death. Poliomyelitis Poliomyelitis (polio) is a highly infectious disease caused by a virus. It invades the nervous system, and can cause total paralysis in a matter of hours. It can strike at any age, but affects mainly children under three (over 50% of all cases). The virus enters the body through the mouth and multiplies in the intestine. Initial symptoms are fever, fatigue, headache, vomiting, stiffness in the neck and pain in the limbs. One in 200 infections leads to irreversible paralysis (usually in the legs). Amongst those paralysed, 5%-10% die when their breathing muscles become immobilized. Although polio paralysis is the most visible sign of polio infection, fewer than 1% of polio infections ever result in paralysis. Poliovirus can spread widely before cases of paralysis are seen. As most people infected with poliovirus have no signs of illness, they are never aware they have been infected. After initial infection with poliovirus, the virus is shed intermittently in faeces (excrement) for several weeks. During that time, polio can spread rapidly through the community. Spina Bifida Spina bifida is a birth defect that involves the incomplete development of the spinal cord or its coverings. The term spina bifida comes from Latin and literally means "split" or "open" spine.Spina bifida occurs at the end of the first month of pregnancy when the two sides of theハ embryo's spine fail to join together, leaving an open area. In some cases, the spinal cord or other membranes may push through this opening in the back. The condition usually isハdetected before a baby is born and treated right away. Talipes Equinovarus“Clubfoot” Clubfoot is a deformity of the whole foot that is present at birth. There are several types of clubfoot that are jointly known as 'talipes', as the deformity is mostly in the talus (a bone in the ankle). The most common of the talipes is what is known as "talipes equino varus" - it is so common that the word clubfoot is commonly used to refer to this. In talipes equino varus, the child is born with the foot pointing down and twisted inwards at the ankle. Sarcoma Osteosarcoma-The most common type of bone cancer. It arises in bone and is most commonly found in children and adolescents but a rare form occurs in adults, particularly in patients who have been cured of other cancers with radiation therapy. Myeloma Multiple myeloma is a cancer in which abnormal cells collect in the bone marrow and form tumors. Sometimes these abnormal cells (called myeloma cells) collect in only one bone and form a single tumor known as a plasmacytoma. However, in most cases, the myeloma cells collect in many bones, forming several tumors and causing other problems. When this happens, the disease is called multiple myeloma. Leukemia Leukemia is cancer of the blood cells. It starts in the bone marrow, the soft tissue inside most bones. Bone marrow is where blood cells are made.When you are healthy, your bone marrow makes:・White blood cells, which help your body fight infection.・Red blood cells, which carry oxygen to all parts of your body.・Platelets, which help your blood clot.When you have leukemia, the bone marrow starts to make a lot of abnormal white blood cells, called leukemia cells. They don't do the work of normal white blood cells, they grow faster than normal cells, and they don't stop growing when they should. Tetanoz ve fıtık Tetanoz ya da Kazıklı humma, gram-pozitif, anaerobik bir basil olan Clostridium tetani bakterisinden ileri gelen ve çizgili kaslarda uzun süreli sertleşme ve kasılmayla belirginleşen toksik ve ölümcül bir enfeksiyon hastalığıdır. Toprakta yaşayan Clostridium tetani, derideki bir yara, çizik vb (portantre) aracılığıylaorganizmaya girmesinden kaynaklanan hastalıkta, giriş noktasında üreyen basilin çıkardığı toksinlerin organizmanın her yanına dağılması sonucunda 8-16 gün süren kuluçka döneminin ardından, önce çene kaslarında görülen ağrılı kas kasılmaları (çene kilitlenmesi) bütün vücuda yayılır. Tedavi edilmezse çok ağrılı kasılma nöbetleriyle sürer ve ölümle sonuçlanır. Clostridial etkenler oluşturdukları hastalık tablosuna göre üçe ayrılır. Bunlar: Enterotoksik Histotoksik Nörotoksik'tirler. Tetanos nörotoksik tipte bir infeksiyondur. Temel tedavisi Koruyucu önlemler alınması, yani kısa süre içinde insan kökenli tetanoz anti serumu verilmesidir; uzun süreli koruyucu önlem olarak da, tetanoz aşısı yapılmalıdır. Korunma Paslı yüzeylere temas etmeme. Vücutta açılan herhangi bir yaranın hemen örtülmesi. Yaraların antiseptik solüsyonlarla temizlenmesi. Kapalı ortam oluşturabilecek yaraların hidrojen peroksit (Oksijenli su) ile dezenfeksiyonu. Tetanoz aşısı olmak. FITIK, karın duvarındaki yırtıktan çıkan iç organların cilt altında bir şişlik oluşturmasıdır. Şişlik zaman zaman oluşur ve kaybolur. Ayağa kalkınca, öksürünce, ıkınma ile şişlik ortaya çıkar, sırt üstü uzanınca kaybolur.Yatınca şişliğin kaybolma nedeni, fıtık kesesi içindeki organların karın içine geri dönmesidir. Karın duvarında şişliği yapan iç organlar sıklıkla bağırsaklardır. Fıtığın ilerleyen döneminde şişlik sürekli bir hal alır ve hasta rahatlamak için eli ile fıtığı içeri iter. Karın duvarı fıtıkları doğumsal veya sonradan oluşan bir zayıf noktadan çıkar. Kasık fıtıkları, göbek fıtıkları ve göbek çevresi fıtıkları doğumsal olarak zayıf bir noktadan çıkan fıtıklara örnektir. Sonradan oluşan zayıf noktalar ise, ameliyat yerleridir. Daha önce ameliyat edilmiş yerde ortaya çıkan fıtıklara kesi yeri fıtıkları denir. Bu kişilerde karın içi basıncı ani olarak artıran ağır kaldırma, kronik kabızlık, öksürük, ıkınma, idrar zorluğu gibi durumlar mevcut fıtığın oluşumunu ve ortaya çıkışını kolaylaştırır. Karın duvarı fıtıklarının yaklaşık % 90'ı kasık fıtıklarıdır. Kasık fıtıkları daha çok erkeklerde görülür. Bazı kasık fıtıkları doğum sonrası kapanması gereken kasık kanalının kapanmaması veya yaşamın ilerleyen döneminde açılması sonucu ortaya çıkar (indirek fıtıklar). Bazı kasık fıtıkları karın adalesinin zorlanma sonucu yırtılması ile ortaya çıkarlar (direk fıtıklar). Göbek fıtıkları göbek çukuru içinden çıkan fıtıklardır. Göbek çukuru da, kasık kanalı gibi, karın duvarının doğumsal zayıf bölgelerinden birisidir. Göbek fıtıkları daha çok kadınlarda görülür. Göbek çevresi fıtıkları nispeten az görülür ve göbek fıtıkları gibi düşünmek gerekir. Kesi yeri fıtıkları daha önceden ameliyat olmuş kişilerde, kesi yerinin üstünde olur. Bütün karın duvarı fıtıklarının tedavisi cerrahidir. Fıtıkların oluş biçimini araç lastiğinde görülen balonlaşmaya benzetebiliriz. Aracın sert dış lastiği karın duvarımızdaki güçlü adaleler; ince olan iç lastik de barsaklar gibidir. Genel olarak dış lastik iç lastiği koruyacak ve içerde kalmasını sağlayacak güçtedir ancak bir zayıf nokta oluştuğunda, iç lastik dışa doğru balonlaşır. Bu durum zayıf bir karın duvarında fıtık oluşumuna çok benzer. Fıtık Tanısı: Basit bir muayene ile her hekim karın duvarı fıtığını anlayabilir. Göbek ve kesi yeri fıtıklarının tanısı çok kolaydır. Hastaların da önemli bir kısmı kendilerinde fıtık geliştiğini fark ederler. Göbeğin içinden çıkan fındık büyüklüğünde şişlik zaman zaman da ağrı yapabilir. Kesi yeri fıtıkları ise, daha önce ameliyat geçiren kişilerde, ameliyat izinin hemen üstünde oryaya çıkar. Fıtığın oluşturduğu şişlik çok tipik ayağa kalkınca veya karın içi basıncı arttıran manevralarla belirginleşirken, sırt üstü yatmakla, kaybolur. Fıtıklar her yaştan kadın ve erkekte görülebilir. Yeni doğan çocuktan ileri yaştaki kişilere kadar herkes de görülebilen bir hastalıktır fıtık. Tüm fıtıkların % 90’ı kasık fıtıklarıdır. Göbek ve kesi yeri fıtıkları geri kalan %10’luk kesimi oluşturur. Kasık fıtıkları erkeklerde, göbek fıtıkları kadınlarda daha sık görülür. Gebelik dönemi kadınlarda göbek fıtığının ortaya çıkmasını tetikler. Laparoskopik ameliyatlardan sonra görülen trokar yeri fıtıkları da bir çeşit kesi yeri fıtığıdır. Fıtık, egzersizle, kilo vermekle veya ilaç tedavisi ile yok olmaz. Fıtıklar kendi hallerine bırakılmakla düzelmez. Fıtık tanısı konduktan sonra en kısa sürede onarılması iyi olur. Teşekkürler….