Macit Gokberk

advertisement
POS1T1V1SM VE GEtST FELSEFES:t
Macit Gokb erk
i 8. Yiizy1l111 Aydmlanma Felsefesi nluslararasz bir abmd1r.
Aydmlanma <;1g1nmn ozii ve temeli, aklm ve maternatik clli~iin ­
cenin ba~ansma inanmaya dayamr. Genel-ge<;er olan akil plimnda ortakla~a bir <;ah~ma miimkiincliir, bunclan dolay1 frans1z Descartes, ingiliz Newton, alman Leibniz, biitiin milll aynhklanna
ragmen, aym bir rationel-matematik felsefe ak1m1 i<;inde yer ahr lar. Arna Aydmlanma ve Frans1z Devriminden sonra Avrupa felsefesinin birligi bozulmu~, bu felsefe i<;incle bir boW,nme olmu~­
tur: Bir yanclan Fransa ile ingiltere'cle positivism agir basan bir
felsefe <;1g1n olmu~, obiir yanclan Almanya'da Geist Felsefesi ya
da Alman idealismi clenilen spekiilatif felsefe geli~mi~tir. Ancak,
bu boliinrne pek kesin de clegildir; sozii ge<;en iki <;1g1nn yer yer
bulu~tuklanm da goriiruz. Nitekim, ozellikle i g. y1l111 ortasmdanberi, positivismin Almanya'da da bliyiik etkisi olmu~tur.
Bu iki <;tgn birbirinden ayiran ba~hca gorii~, metafizik kar~lSlndaki tutumlandir: Geist Felsefesi metafizige baghdir, positivism ise metafizik ile her tiirlii bag1 kopanr. Positivism, mekan
ve zaman <;er<;evesinde yer alan ger<;egin otesindeki gizlere sokulm,aga kalki~maz, sadece, rnekan ve zamandaki olaylann diizenini
bilimle kavramaga <;ah~1r. ·Oysa, geist felsefesini n a<;1k olarak metafizik<;i, hatta speldUatif bir tutumu vard1r. Spehilatif felsefe de,
evrenin en (lerinliklerine inebilecegine inanan bir felsefedir. Arna
bu aynhklan yanmda bu iki 9g1nn birle~tikleri bir yon de vardir: her ikisi de tarihZ cli..i5uni..ir, her ikisi de gordilkleri i5i tat ihl
bir arka-plina gore anlar.
Positivismin Fransa'cla ba5lica temsilcisi Auguste Comte, tn giltere'cle John Stuart Mill ile Herbert Spcnccr'cli'r. Buracla posi -
2j
Livism~n kar~kteristigini gosLerrnege ~ah~irken, yalmz, bu ~1gn
hem s1stemli olarak kurmu~ hem de ona adm1 vermis olan Au-
r.
guste Comte'cla buldugurnuz i.i~ 0zel gori.i~i.i belirlmekle yetinecegiz.
1. Bu gari.i~lerden birincisi «iir; evre kanunirn dur. Positivist
di..i~i.iniirlere gore, insanhgm ilerlernesi bilginin ilerlemesine dayamr. Bu geli~menin etkeni (agens) de insamn di.i~ilni.i~undeki degi~ikliklerdir. Baticla bu dil~iini.i~ ba~hca i.i~ evreden ge~rni~tir:
Birinci evre «teolojik» Lir. Bu donemcle evrenin baglantl ve di.izeni din! gari.i~lerle a~1klanmaga ~ah~1hyordu. Bumm arkasmdan
gelen mnetafizib evrede ise, cevher, entelechie, varhk, olu~ v.b.
birka~ geni~ kavrainla evren a~1klanmak istenmi~tir. Ama metafizik dii~i.inii~ de yerini, daha ileri olan «positif» cli.i~iinii~e birakacaktir. «Positifo burada, bundan oncek i negatif ~1girlann y1kinlig1 kaq1s111da yapzcz (positor) anlamma kullamhr. Positivisrne
gore de, ancak tek tek bilimler yap1ci olabilirler, bundan dolay1,
evrensel bir bilim olan metafizik negatiftir ve ortadan kalkmahchr. T ek tek bilimlerin positif bilimler o1dugu gorii~ii, di le bu anlay1~tan girmi~tir. Metodlu bilim, ancak, rnekan v zaman i~in­
deki ger~egin belli bir kesiminde yap1lan ayn ayn ara~tirrnalarla
olupbilir; yap1ci olan da budur. i~te positivism ad1111 buradan
ahr.
2. Positivismin ikinci ozel gorii~ii, «bilimlerin szradiizeni»
(hierarch ie) ya cla «s1111flanmasrn cl1r. Bu sm1flanma, tarihi bakirndan degildir, objektif bir ol~i.iye gore yap1lim~tir: Tek tek bilimler en genelinden ba~hyarak en ozele dog;ru giclen bir ol~i.iye
gore siralamrlar. En genel ve biitiin bilirnlerin temeli olan bilirn
matematiktir. Onun ardmdan, genel'den uzakla~rna sirasma gore,
astronomi, fizik, kimya, biyoloji bu diizende yer ahrlar. S1ralam~111 en sonunda da, yadirganan ad1 ile yeni bir bilim gelir: sosyoloji.,Sosyoloji bu s1111flarnada hem yeni bir bilirnclir, hem de bilimlerin siradiizeninin tac1cl1r.
3. Positivist garii~iln i..i~i.in~ii 0zelligi de, bilimlerin pratig·e
uygulanmasznz arna~ bilmesiclir. Biitiln bilirnler, insamn gayeleri
bakmunclan realiteyi etkilemege hizmet etrnelidirler. Positivismin
«voir pour savoir, savoir pour prevoir, prevoir pour reglern 1 forrniilti, gerc;:ege bir diizen verrnek i.izere olaylara kan$rna an1amm::i
1
gormeli.
Bi lmek i<;in gormeli , iincedcn giirmek ii,;in b ilrneli, cllizenlemek i<:in onced "
gelir. TabiaL bilirnleri, tabiat alan111da bir tcknik yaraLrm~lardi.
§imcli posiLivis~n, toplum alanmda da bir teknigin yaratilrnas1m,
yani sosyal olaylann kanunlanm bilmeye dayanarak, bu olaylann
cla raLionel olarak yonetilmcsini isLer. Bu istek, Loplumun korkun<;
clevrim sarsmt1lan ge<;ircligi bir sirada, ozellikle, onemli ve gerekliclir. bnceden goren bilim ile yeni devrimleri onlernek ve yeni
ba~lam1~ olan endiistri <;agmm gerektircligi _reforrnlara sisLemli bir
yolla varrnak i<;in de, sosyolojiye, insanhk -ki.iltiiri.ini.in bu cvrc nsel bilimine dayamlmak isteniyordu. Bu anlay1~ ~u sozlerlc clile
geLirilir: «L'amour comrne principe, J'ordre comme base, progres
2
comme but» • Diizen ve ilerleme, positivismin iki ana kavram1dir.
Aydmlanma'dan sonra Almanya'da agir basan geist fe lsefes£ne ge<;ince, buracla dururnun olcluk<;a gii<; ve kanna~1k olclugunu
goriiriiz. Positivism gibi bu felsefe de, Ayclrnlanma ve Frans1z
Devriminden sonraki bir resl.aurnt£on (yeniclen kurulu~) felsefesi
olarak anla~1labilir. Ancak kalkrnma i<;in gerekli gi.idi bu <;1gl1',
positivism gibi bilimde aramam1~, onu din kaynagrnclan, hatta
mistisismden dev~irmi~tir. Almanya' daki geisL felsefesi ya da Alman 1dealismi clenilen bu akim1 anlamak i<;in, Nicolaus Cusanus
ile Meister Eckehart'cla buldugumuz rn ist ik chi~iinceyc kaclar inmek gerckir. Bu yi.i.zden, gcist\ bu ozel alman kavram1m kcsi n
olarak tammlamak da rni..i.rnklin clegil. GcisL, alman felsefesinin
geli~mesinde g·itgide belirrni~ olan aycl.rnhk olm1yan bir .kavramchr. Bu kavrama yakla~abilmek i<rin, olu~umunu izlernck, hi<r olmazsa ge<;tigi ba~hca evreleri incelernek gerekir.
Geist kavrammm bir koki..i naif bir clii~L[nii~Leclir; ikinci kokiini.i. yeniplatoncu «emanation» - tiiriim - kavramrnda bulabiliriz; i.isiinci.i.sli. de Kant'm «transcendentale Apperceptiom>
- ya da transsendental b ilin<; - kavrarmclir.
Gei.~L kavramrnm bu i.i<r kaynag1m kisaca gozclcn gc<;ircl irn:
1. Bu kavram1 once, insamn kenclisi li.zerinde yaprn1~ oldugu
asli bir deneye baghyabiliriz. insan, kendisinclc clialektik, r-eliymeli bir durumun bulundugunu anlar ve sonra bu kendisindeki
rnodeli biiti..in varhg1 yorumlamak i<rin genelle~Lirir . Sozi..i ge<ren
deney insamn bzi..'t ile ilgiliclir. Burada insan, kendisinin di.yla.yan
bir i~·lilik olclugunu goriir, <;iinki..i kencl isini bir beclen ve ruh olarak anlar. Ruh, «i<rte olam>, gori..i.nmcz bir ~eyclir, bedcn isc me~ like olarak scvgi, Leme l olarak cl[izen, crek olarak il erlemc.
27
kinda yer kaphyan, yani goriinen bir ~eydir. Ruhun bedend cn d1~anya <;1kabilmesi, kendisini cl1~la~tirabilmesi, bu · ~a~1lacak ~ey, insamn kenclisinde sezdigi ilk bilrnecedir. Sonra: insan, bir birliktir
ama, yin e de ~· oklnh olabilen bir yarat1kt1r. insan, kendisi ni birlikli, boliinmez bir ~ey olarak ya~ar. Hayat1rn1z111 boyunca olu~­
rnasrna ragmen, «hen)) gibi hep kendinin aym kalan hi<;bir ~ey
yoktur gibi gelir bize. Arna bu (<ben» in aym zamanda boyuna degi$en bir si.iri.i ya$antilan vardir, <;ok <;e~itli, saylSlz eylernleri vardir, bundan dolay1 <<hen» hem bir birlik, hem de bir <;okluktur.
insan, hem kenclisinin aym kahr, hem de bir y1g111 hallerden ge<;er. Bu d a onun clikkatini <;eken bir durumclur. Bir de: insan bir
<;ok eylernlere boliinen bir biiliLndiir. Ruh ile beden kapah bir
bi.iti.in rneydana getirirler, bir organisrnachrlar. Arna bu organisma <;evresi kar~1s111da <;ok <;e$itli davram~lard a bulunur: bilir, ~e­
killendirir, sava~ir, sever, nefret ecler v.b. b yle olclugu halde, bi.iti.in bu davram~lan boyunca hep aym biitiin olarak kahr.
i~Le insanm bu ii<; ternel ya~ant1s1, sonra, evrenin, ozellikle de
insanm di.inyasmm arkasmda bulundugu tasarlanan metafizik-ola111 a<;1klarna ve yorurnlamada kullamhr. Ba~ka bir deyi~le: insan,
kenclisi i<;in bir bilrnece olan bir ~eyin a<;1klanmasmda, kendisinden edindigi bir bilgiden fa ydalamr. Boylece de metafizik di.i~i.in­
ce, laylann i<; ve ch~ yonlerini, evrenin birligini ve bi.iti.ini.ini.i
kendisine konu yapar.
2. Bu Lernel ya~antmm metafizige uygulanmasrn.1, en iyi:yeniplatoncu felsefede gorebiliriz. Bu <;1g1nn kurucusu olan Plotinos'a gore, b~lang1<;ta kendi i<;ine kapanm1~ bir halde bulunan
Tannmn ilk birligi, sonra evren ~eklinde a<;1hp geli~mi~tir. Evren,
Tannnm birliginden ti.iremi~tir (ernanatio), bu ana kaynaktan fi~­
kirm1~tir (perilampsis). Boylece de ba~taki birlikten bir <;okluk
clogmu~tur. Tannsal varl1g111 bu ti.iriimii bir takirn basamaklarla
olmu$tur: ilkin nous, tannsal di.i$i.ince gori.inmii~ti.ir, b inunb
Tann'mn di.i~i.inmecleki birligi, di.i~iince forrnlannm (kosrnos noeLos) <;okluguna boli.inrni.i~tiir . Bunclan sonra evrenin bi.iti.inh.igi.ini.i saglayan, «evren ruhu» gori.inrni.i~ti.ir, bu da bir <;ok ruhlara,
yani her insanda bir tanesi bulunan tek tek ruhlara boli.inmiisti.ir.
En sonra da, i<;inde insan bedeninin de yer ald1g1 cisimler di.i1~yas1
gori.inmii~tiir.
·?uhalde Plotinos'a gore Tann, kenclisini evren olarak d1~la~ ­
tiran bir i<;liliktir; <;okluk olan bir b irliktir; sonlulara boli.inen
sonsuz bir btiLl.incli.ir.
Ti.iri.imi.in (cmanatio) basamaklanmas1111, tersine olarak, yani
a~ag1dan yukanya dogru ahrsak, o zaman insana di.i~en odev, kendini madcleden, tek ruhun clarhgmdan kurtarmak, ((evren ruhu>l
ile birlikte ya~amak, Tann'nm di.i~i.incelerile cli.i~tinmek, sonuncla
cla ekstasis ile dogruclan clogruya Tann'nm birligine eri~mek olur.
Hristiyanhktaki «ti<;:leme» clogmasmm cla bu yeniplatoncu
metafizik ile yakm bir ilgisi olclugu soylenebilir. Baba, Ogul ve
Ruh ilkelerinclen kurulu bu clogmaya gore, Baba olan Tann bi.iti.in varolanlan ve bunlann i<;:incle oglu isa'y1 kendinden var etmi~tir. U<;:i.inci.i ilke olan. ve Hristiyanlan bir topluluk halind e
birle~tiren bag anlamma gelen Kutsal Ruh, son uncla Ta nnmn
ba~taki birligi ni yeniclen kuracakur. Demek ki ((i.i<;:lerne dogrnast))
da Tann' nm birliginin bollinrnesi ni ve bu birligin yeniclen kurulacagm1 ifade eel er. D <;:lemenin i.i<;:i.inci.i ilkesi pneuma (yunanca),
spiritus (latince), geist (almanca) adm1 ta~ir. 1 Boylece ge ist kavram1, Hristiyanhk chinyasmda yerle~ ip popi.iler olmu~Lur.
3. Geist kavram111111 ii<;:iinci.i koki.ini.i, yukancla soylencli gi gibi, Kant'm «transcendenlale Apperceptionn ya cla ((transsendental bilin<;:n kavrammda bulabiliriz. 'franscenclentale Apperception, herkes i~in aym olan bir ger<;:egi kaq1layan tiimel bilin<;:tir.
Herbiri kendi i<;:incle kapali tek Lek bilin<;:lcrin evren i aym bi<;:imde kavramalanm saghyan bu transsenclenLal bilin<;:tir. «Bu <;:e~it­
ten bir bilin<;:, nas1l oluyor cla herkeste bulunabiliyor?>l problemi,
Kant felsefesincle <;:bzi.ilmemi~ bir bilmece olarak kalrn1~t1r.
Kant'rn a<;:1k b1rakL1g1 bu noktay1, Fichte ~oyle <;:bzmek ist::mi~Lir: Bu transsendental bilincin ba~lanberi herkeste bulunclugunu kabul etmek yerine, tek tek ben'lerin iisti.ind e bir «ilk-Ben»
in, bir ((Mutlak Ben» in oldugunu ve bunun «relat if ben>l lere boli.incli.igi.ini.i cli.i~i.inmelidir. Fichte'nin bu atak speculation'unda,
evren in bir ((ilk-Benn den, boyle bir bilin<;:li ilkeden olu~tugu ve
1. F'nemna vc spirit11s sbzcLikl eri, aslmcla, esinli , yC'l, iifiiriik, solu k denwklir.
Sonraclan can, ruh, logos anlarn.l arm1 yiiklenmi §lerdir. Yer yer S ele-ruh- sozciigi.i ile
<wlamcla§ olarak ku llamlan • Geist • i9in de ayrn §ey soylenebilir. Eski Tlirk9cdeki bu
soZCLiklerin kar§tltgt • tin • ya cla • till> clir. Tin de •nth, nefes, soluk. clcmeklir. (Bk.
Divan(i LCtgal-it-Tlirk, Tiirk Dil Kunm1u Yaym1). NiLckim Knran'm TUrkc_:eye eski
c;cviril erinclc KuLsal Huh (Ruhu-1-kuds) •anglw • ilc kar§tlanmt§Ltr (Bk. AbclUlkac..l ir
inan, Kuran' m eski 1'Lirkc,:e ve Oguz-Osmanl1ca c;:evril eri i.izerinc nollar - TUrk Dili
Ara§Ltrmalan Y1lltg1, BelleLcn 1960) <:;agcla§ Alman felsefes inde •l'Llh • Lan ba§k<1 ohm
bir varl1k alan111 1 ad land mu1 •geisL • kavramm1 clilimizcle Lin il e kar§ tlamak, ruh sozciigiinii psyche ic,;in ku ll anm<Lk ycrindc olur sa111yoru111.
29
dialektik bir si.i re<; ile tek Lek ben'lere bollindiigi.i tasarlamr; tek
tek ben 'ler kar~ 1s 111da cla, yine bunlann yaratmas1 olan «ben-olmayan» lar bulunu.r.
Fichle'nin bu ben felsefesi sonra H egel'in elinde degi~ikli ge
Hegel, Fichte'nin felsefesinde «benll, «bilin<;» yoniini.in pek biryanh olarak belirdmi~ oldugu kamsmdadir. Fichte'··
de heqey «hen» e layamyorclu . Hegel ise bu ~ayanag1 «geist» ta
bulur. Ona g0re si.ije-obje aynlmas1, bu temel boli.inrne, dogrudan dogru ya geist'ta olmu ~tur.
ugram1~tir.
Her ~ey in ternelind@ bulunan ve ba~lang1<;ta saclece bir imkanlar alam olan geist, kendisinden d1~anya 9karak once kavramma yabanc1 olan tabiat alanmda goriinmi.i~, sonra da kavramma
uygun dun ya ya, bilincin, hilti.iri..in cli..inyasma yi.ikselmi ~t ir. Geist' 111 evrendeki bu gori.inmesinin, bu geli~mesinin gozoni..inde bulundnrdugu, kendi kenclisini bulmas1, kencli sonsuzlugunun bilincine er i ~mesidir. Bu evren si..irecinin b-Liti.in manas1, geist'm say151z
varhklara ~ekil kazandirarak i~erigini bo~altmas1, boylece sonunda kenclisini bilmesidir. Geist kendisini bilince de, art1k bu cli.inyada olup bitecek bir ~ey kalrnaz, evren siireci de tamamlanrn1~
olur.
Bir ~e~it felsefi mitoloji olan Hegel 'in felsefesi, Yen i <;agda
denenmi~ olan en bi.iyi.ik di.i~i..ince constrnclion'u, bu <;agm son speki..ilatif felsefesidir.
Hegel'den sonraki geist felsefesi art1k speki..ilatif degiklir; bu
felsefe «ger<;ek, gori.inen tinsel - manevi - hayatm yap1s1m <;ozi.imlemege» <;ah ~ 1r. Bu <;1g1n a<;an cla Wilhe lm Dilthe;1 (183J 1g ll) d ir. Dilthey' da karakteristik olan yon, yukanda sozi.i ge~en
iki biiyiik felsefe akimmm, positivism ile geist felsefesinin kendisinde birle~meleridir. Dilthey tizerinde bir yandan geist felsefesinin, obiir yandan da positivismin, bu arada ozellikle]. Stuart Mill
ile H. Spencer'in etkileri g6ri.ili..ir. Dilthey'm ba~latt1g1 <;agda~ geist
felsefesincle, hem positivist bir egilim, yan i tek tek positif bilimlerin ara~tirmalanna dayanmak istegi vardir, hem de bunun arkci
plamnda metafizik bir anlay 1~ vard1r. Dilthey «Einleitung in die
Geisteswissenschaften, Versuch ein er Grundlegung for das Stuclium cler Gescllschaft und der Geschichte» 1 (1. cilt 1883) adli ilk
1
•Tinsel b ili mlerc giri~, Loplum il e larihin ara ~ trn l masm1 temellendim1e i9in
bir d eneme . »
30
bl'tyi..ik escrincle hep ~u cli..i~i..inceyi savunur: Tinsel hayaL1 - ki..iltiiri..in cli.inyas1111 - spcki..ilaLif o1arak kurmaga kalk1~mamali, bu
hayat1 tek tek bilirnlerin yardmu ile ~ozi..imkmege ~ah~mahdir.
MeLafizik speculation yerine positif kiilti..ir bilimlerinin ara~tirma­
lan ge~melidir. Dilthey, tinsel varhg1 kenclilerine konu yap1p
ara~Llran tek tek bilimlercle, tarih, huknk, iktisat v.b. bilimlerinin
metodlu ~ozi.i-mlemelerinde tinsel hayatm orgi..i ve baglantilanm
anlamak yolunun a~1lm1~ olcluguna inamr. Bu bilimlerin ayn ayn vard1klan sonu~lar, bize Linsel hayatm kanunlanm bulduracakt1r.
<;;agcla~ geist felsefesincle onemli olan yon, bu felsefede ge ist
kavram1mn sjJef<:iilatif anlamznz artzk yitinni,r; olmaszdzr. Speki..ilatif felsefecle transsenclent bir karakteri olan geist'clan artik, sadece herbirimizin canh bir iiyesi olclugumuz tinsel hayatm baglant1sm1 saglayan bir ~ey geriye kalm1~tir. Artik geist, insan hayatm1,
insan topluluklanm ayakta tutan bir bag diye anla~1hr. i~te bu
bagm, kendisinde bir anlam ta~1yan bu ortamm ~oziimlenrne ve
ara~t1nlmas1, bugiinki..i geist felsefesinin amaocl1r. Nasil organlannm gorevlerini anlarnak i«i;in bir organisrnamn yap1sm1 «i;oziimliiyorsak, bunun gibi tinsel hayatm da yapmm ~ozi..imlemeli­
yizdir. Tabiat alanmda olclugu gipi, tinsel hayaLm da kurulu~u­
nu belirliyen kategorileri bulmahy1zd1r. Bu hayau!l orgi..isiinii
«anlamamnn biricik yolu ancak bu olabilir.
Download