KAPİTALİZM SAVAŞ DEMEKTİR, BARIŞ SOSYALİZMLE GELECEK! 1 Eylül 1939, Dünya Barış Günü. Bu tarih aynı zamanda, Nazi ordularının Polonya'yı işgal ederek II. Emperyalist savaşı resmen başlattıkları gündür de. İnsanlık bu tarihten başlayarak, savaşın bitiş tarihi olan 1945 yılına kadar, tarihin o güne dek tanık olduğu en büyük yıkımı yaşamıştır. Hitler iktidarının yol açtığı bu caniyane savaşın bilançosu gerçektende ağırdır. Öyle ve o kadar ki, bu savaş sırasında, binlerce masum insan, bu komünisttir, bu yahudidir, bu çingenedir denilerek, tam da faşizme özgü bir acımasızlıkla toplama kamplarında katledildi, fırınlarda diri diri yakıldı. Savaş suçlusu emperyalist caniler bununla da kalmadı, Hiroşima'da ve Nagazaki'de masum insanların üzerine atom bombaları yağdırdılar. Sonuç olarak, aç gözlü tekellerin sefil çıkarları ve doymak bilmez kar hırsları uğruna sürdürülen bu savaşta, 30 milyonu Sovyet vatandaşı olmak üzere, 50 milyon insan yaşamını yitidi. Hitler'in başlattığı bu imha savaşının öncelikli hedefi Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği idi. Emperyalist propagandanın iddialarının tam tersine ABD, Fransız ve İngiliz emperyalistleri, başından itibaren Nazi ordularını Sovyetlere saldırtmaya çalıştılar. Sovyetlere dayatılan imha savaşında, Hitler'i el altında desteklediler. Buna karşın, başta Sovyet işçi ve emekçileri olmak üzere, Nazi ordularının işgal ettiği ülkelerin halkları ve komünistleri, paha biçilmez kahramanlık örnekleri sergileyerek, kapitalist Alman tekellerinin eseri olan Hitler faşizmini ağır bir yenilgiye uğrattılar. Dünya Barış Günü'de Sovyet ve diğer ülke komünistlerinin öncülüğünde kazanılan anti-faşist zaferin dünya halklarına armağanıdır. İşçiler, emekçiler! Dünya, günümüzde, hala insanlık için bölgesel düzeyde de olsa bir felaket arenası olmaya devam ediyor. II. Emperyalist savaşa göre düşük ölçekte de olsa, yeni savaşların ve felaketlerin önüne geçilemedi. Emperyalist ve gerici savaşlarda masum insanlar ölmeye devam ediyor. Yarım asırdan fazla bir sürenin ardından dünyanın bu bakımdan bilançosu yine iç karartıcıdır. Aradan geçen süre zarfında yüzlerce bölgesel savaş gerçekleşmiş olup, yaklaşık 30 milyon insan yaşamını yitirmiş bulunuyor. Filistin'de, Irak'ta, Afganistan'da ve Kürdistan'da ve daha pek çok yerde oluk oluk kan akmaya devam ediyor.Tıpkı II. Emperyalist savaş yıllarındaki gibi milyonlarca insan yerlerini, yurtlarını terkediyor, sürgün yollarında kendilerine barınak arıyorlar. Çünkü savaşın nedenleri var olmaya devam ediyor. Emekçi kardeşler! Tarih tanıklık etmiş ve bilim doğrulamıştır ki, insanlığa ağır bedellere malolan savaşların, toplu katliamların ve yıkımların kaynağı kapitalizmdir. Sömürünün, baskının, her türden eşitsizliğin, yoksulluğun, açlık ve sefaletin, toplu katliam ve savaşların kaynağı olan kapitalizm yıkılmadıkça insanlık acı çekmeye devam edecek, büyük özlemi olan gerçek bir barış, insanlık için hep bir hayal olarak kalacaktır. Günümüzde, gerçek bir barış insanlik için her zamankinden de yakıcı bir sorun haline gelmiştir. Öte yandan, barış için savaşım, her zamankinden daha da can alıcı bir biçimde, kapitalizme karşı mücadeleye bağlanmıştır. Bir kez daha, kapitalizm savaş demektir. Barış sosyalizmle gelecektir. O halde ileri, sosyalizm için kavgaya! Kahrolsun kapitalizm! Kahrolsun emperyalist saldırganlık ve savaş! Yaşasın sosyalizm! BİR-KAR İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu