ﻣُﺻ۪ ﯾﺑَﺔٌۙ اِذَٓا اَﻟﱠذ۪ﯾنَ اَﺻَﺎﺑَﺗْﮭُمْ رَاﺟِﻌُونَۜ وَاِ

advertisement
Temmuz-1998
DÜŞÜNCE VE FİKİR
ÖZGÜRLÜĞÜ
ََ‫صيبَة‬
ََ ‫اَلَّ ۪ذ‬
۪ ‫صابَ ْتهُ َْمَ ُم‬
َ َ‫ينَاِ ََٓذاَا‬
ََ ‫اجع‬
‫ُون‬
َّ ٰ ِ َ‫قَالَُٓواَاِنَّا‬
ِ ‫ِلَِ َواِنََّٓاَاِلَ ْي َِهَ َر‬
(Bakara: 156)
Muhterem Mü'minler!
İnsan, bütün canlılar içerisinde
mükerrem kılınan bir varlıktır. Bu özelliği
nedeniyle hayatın icrası ona tevdi
edilmiştir. Akıl, fikir ve mükemmel bir
beyin yapısıyla donatılmış, bulunan insan
dünyada işleyeceği iyilik ve kötülüklerden
sorumlu tutulmuştur.
Yüce Allah, kullarına hükümlerini
iletmek için Peygamberler göndermiş,
Peygamberlerin tebliğini işiten kullar
inanmaya çağrılmıştır. Aynı zamanda
inanmama seçeneği de, insanoğluna
tanınmıştır, ilahi dinlerin en geniş
kapsamlısı olan İslam Dini, insanlara bir
çerçeve çizmektedir. İnsan bu genel
çerçeveyi ihlal etmemek kaydıyla istediği
kadar aklını kullanmak ve düşüncesini
geliştirmekle
emredilmiştir.
Kur'an-ı
Kerim'in 50 küsur yerinde insanın
düşüncesini ve aklını yerinde kullanmasına
teşvik mesajları vardır. Cenab-ı Hak,
kulunun inançsızlığına ve İslam'ın temel
çerçevesinin ihlaline razı olmaz. Bakara
Suresi 256. ayette şöyle buyrulmaktadır
"Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk;
sapıklık ve eğrilikten ayırt edilmiştir."
Aziz Müminler!
Yüce dinimiz, insanların eşit
seviyede yaratıldıklarını bildirmiştir. Bütün
insanlar dünyada tarağın dişleri gibi
eşittirler. Kulların irade ve düşüncelerinde
hür
oldukları,
Kur'an-ı
Kerim'de
vurgulanmıştır. Gaşiye Suresi 21-25
ayetlerde Yüce Rabbimiz şöyle buyurur:
"(Ya Muhammed öğüt ver. Çünkü sen
ancak öğüt vericisin. Onların üzerinde bir
zorlayıcı değilsin. Ancak öğüdüne yüz
çevirip inkar edene gelince; işte öylesini
Allah en büyük azap ile cezalandırır.
Şüphesiz onların dönüşü sadece bizedir."
Bu ayet, insanların dünya hayatında tam
bir serbesti içinde düşünüp yaşama hakkına
sahip
olduklarını,
ancak,
Allah'ın
azametine karşı eğileceklerini beyan
etmektedir.
İnsan hakları beyannamesinin 18.
maddesinde de insana fikir, vicdan ve din
hürriyeti tanınmıştır. İnsanı yaratan Allah,
onlara bu hakkı akıl, fikir, konuşma ve
diğer kabiliyetlerle yaratarak tanımıştır.
Kur'an-ı Kerim bunun şahididir. Çünkü
insanın yaratılandaki ilahi gaye de bunu
gösteriyor, insan Suresi 3. ayetinde:
"Şüphesiz biz insana doğru yolu gösterdik
Artık o, ister şükredici olsun, ister nankör
olsun." buyrulmaktadır.
Aziz Cemaat!
Aslolan bunca nimetlere sahip
olduktan sonra Allah'ı tanımak, Rasulünü
sevmektir. Dini muhafaza ettikten sonra,
aklı
ve
fikri
insanlık
yararına
çalıştırmaktır. Fikir özgürlüğü içine
dinsizliğin sokulması, insanlık için bir
ayıptır. İnsan kendi aklıyla istediği gibi
yaşayabilecektir. Ancak, fikir özgürlüğünü
müsbet manada anlayıp; fikrini Allah'ın
kullarına
yararlı
olacak
şekilde
kullanmalıdır. İnsanoğlunun fikrine iman,
ilim hakim olmalı ve Allah'ın yarattığı aklı,
Allah'a olan iman kontrol etmelidir.
Muhterem Müslümanlar!
İnsan akıl, şuur, düşünce ve vicdan
gibi özelliklerle teçhiz edilmiştir, insan
aklıyla vicdanıyla insandır. Yüce Rabbimiz
biz insanlara yaşama hakkı vermiş,
düşünce ve fikir hürriyetini de bizlere
bahsetmiştir. Dinimiz nazarında bu
özellikler, sorumluluklar getiren birer
nimettir. Akılsız olan veya aklını,
düşüncesini kötüye kullanan insanların
halinden ibret alınmalıdır. En iyi insan,
Allah'a inanan, inandıkça mutlu olan, en
faydalı şekilde düşünen ve düşüncesiyle
kendisi ve insanlara faydası dokunan
insandır.
Download