ilk türk devletlerinde toplum yapısı

advertisement
Türk devletlerinde kağanın sarayında,
kurultayda ve ziyafetlerde her boyun
oturacağı yer "orun" ve kesilen hayvanın
etinden alacakları pay "ülüş" olarak
belirlenmişti.
ORUN VE ÜLÜŞ
• Oğuz boylarının ananesine göre toplamtılarda
her boyun oturacak yeri (orun-mevki)
“damga”sı, “ongun” u ve hatta ziyafet için
kesilen hayvanın etinden alacaları payları(ülüş)
da “Gün Han” tarafında tayin edilmişti
 Altın çadırda en şerefli yerde (törde) Gün Han
oturmuştur. Milletin en meşhur olanları, bütün
kavmin ittifakı üzere koyunun başını, sağrısını Gün
Han’ a takdim ettiler ve dediler ki: “Kim han olursa bu
onun ülüşüdür.” Kapı yanında Irkıl-Hoca oturmuştu;
ona koyunun döşünü takdim ettiler, kim vezir olursa
bu onun hakkıdır.
 Sağ taraftaki birinci çadıra Gün Han’ın oğlu Kayı’ yı
oturttular. Ona sağ ayağın uyluk kemiğini verdiler; “Bayat”
et doğradı; “Sorki” atlara baktı. İkinci çadıra “Alka-Evli” yi
oturttular. Ona ön sağ ayak kemiğini verdiler. “Kara-Evli”
doğradı; “Lale” atlara baktı. Üçüncü çadıra “Ay Han”ın
büyük oğlu “ Yazır” ı oturttular. Ona sağ tarafından kalça
kemiğini verdiler. “Yazır” doğradı, “Komi” atlara baktı.
Dördüncü çadıra “Dodurga” oturdu. “Döker” et doğradı,
“Mürdeşöy” atlara baktı.
 Beşinci çadıra “Yıldız Han” ın oğlu “Avşar”
oturdu. Ona but kemiğini verdiler. “Kızık”
doğradı, “Turumcu atlara baktı. Altıncı çadıra
“Bekder” oturdu. Ona sağ taraftaki kürek
kemiğini verdiler. “Kargın” doğradı, “Karaşık”
atlara baktı.
Türk toplumsal yaşayışını düzenleyen töre
(kurallar), toplumda hâkim ve geçerli olan
tek değerdi.
 Türklerde birey, toplum ve devlet daima
birbirleri ile sıkı bir ilişki içindeydi. Türk
toplumunda bireyin devletten en önemli isteği
adaletti. Devlet bunu sağlarken birey de devlete
bağlı olmak, vergi vermek ve askerlik görevini
yapmakla yükümlü idi.
Yöneticilerle yönetilenler arasında karşılıklı
görev ve sorumlulukların yer aldığı "tüz" adı
verilen yazılı olmayan bir anlaşma mevcuttu
 İlk Türk toplumunun temelini “oguş” adı verilen
aile oluşturur. Aileler birleşerek “urug(sülale)”
,uruglar birleşerek “boyları” ve boylarda
birleşerek “bodunu(Türk milleti)” oluşturur.
 İlk Türk toplumunun genel özellikleri şunlardır;
 Türk toplumu atlı göçebe toplum yapısına
sahiptir. Yazın yaylaklara çıkılır, kışın kışlaklara
dönülürdü.
 Her
boyun veya oymağın belirli yaylası ve otlağı vardı.
Boy beylerinin emri ile başlayan göç, çift hörgüçlü
develer veya dört tekerlekli , üstü kapalı ve öküzlerle
çekilen arabalarla (kağnı) yapılmaktaydı. Yaylalara
göçerken güzel elbiseler giyilir, neşeli şarkılar
söylenirdi.
 Orta Asya nın ağır coğrafi şartları sebebiyle
Türk toplumu savaşçı ve teşkilatçı bir yapıya
sahiptir.
 Türklerde at kültürü çok önemlidir. Atın
etinden ve sütünden (kımız) yararlanılırdı. Aynı
zamanda at ulaşım ve savaş aracıdır.

Toplumsal yaşayış gelenek ve göreneklerden
oluşan töre çerçevesinde şekillenir. Hiçbir Türk
töreye aykırı hareket etmezdi.
 Türk toplumunda aile ve kadının yeri oldukça
önemlidir. Genelde tek eşlilik vardır. Aile çekirdek aile
olup evlenen çocuklar ayrılır küçük oğlan ana babaya
bakar ocağını tüttürür. Mirasın önemli bölümünü
alırdı. Eski Türk ailesi ataerkil(Baba yönetimli)
olmasına rağmen kadınların geniş hakları
vardır.(Boşanma gibi) babaya “ata” veya “kang “
anneye “ana” veya “ög”denirdi.

Evlilikte ise karşılıklı rıza vardı. Yani görücü
usulünden çok kızın ve oğlanın da istekleri gözetilirdi.
Türklerde aile ve sülale içi evlilik olmayıp ancak boylar
arasında evlilikler vardı. Bunun nedeni bozkırda
boylar arası akrabalık oluşturmaktı. Hatta önemli
kişiler daha çok Çinli kızlarla evlenirdi. Başlık parası
(kalıng) , Kız çeyizi(Yumuş-eğne) ve düğün yemeği
(Törün) vardı.
 Eğne günümüzde olduğu gibi eskiden de herkesin
görmesi için düğünden önce kız evinde sonra da
erkek evinde sergilenmekteydi. Evlenen kıza “gelin”,
erkeğe de “güvey” denilmekteydi.
 Türkler “yurt” ya da “keregü” denilen keçe ve
halılarla kaplı çadırlarda yaşarlardı. Bunun
yanında başta Uygurlar olmak üzere büyük
şehirler de kurmuşlardır. Evlerini genelde
kerpiçten inşa eden Uygurlar temel yaşam
biçimlerini özünde devam ettirerek değişim ve
süreklilik ilkesine uymuşlardır.

Boylar halinde yaşamışlardır. Her Türk boyunun
kendi Kurultayı vardı. Boy beyleri Kağanın başkanlık
ettiği Büyük Kurultay’a katılırdı. Boyların kendilerine
ait tamga(Simge) ve ongun(Hayvan) u vardı. Örneğin
Göktürklerin tamgası kurt başı ongunu ise Dişi Kurt,
Kayı boyunun tamgası iki ok ve bir yaylı ok ongunu
ise şahin idi.

Türkler eğlencelere ve törenlerede çok önem verirlerdi.
9 Martta(Bazı Türk toplumlarında 21 Mart) büyük
toylar düzenlenirdi. Ayrıca 5. ayda da (mayıs) büyük
şenlikler ve törenler yaparlardı. Bu törenlerde kımızlar
içilir(Kısrak sütünden içki) atlar kurban edilir ve yenir,
çeşitli yarışmalar yapılırdı. Ayrıca güreş, at yarışları ve
ciritte önemli idi.
 Türkler göçebe oldukları için et (daha çok at eti)
ve hayvansal gıdalar tüketirlerdi. Tarım çok
azdı.

Giysiler ise pantolon ceket idi. Kemer ve çizme çok önemli idi
hatta kemer hükümdarlık sembolü idi. Kışın uzun kaftanlar
giyerlerdi. Başlarında “börk” denilen deriden başlıklar
giyerlerdi. Saçları uzun bırakırlar ancak örmezlerdi. Bıyık ve
sakal önemli idi. Bıyık gürlüğü cesaret, savaşçılık ve
gençliğin; sakal ise bilgeliğin göstergesi di.

Kemer, kemer tokası ve düğmeyi Türkler de kullanmıştır.
Romalılar keten gömlek giymeyi Türkler’ den öğrenmişlerdir.
Çiçekli uygur kumaşları çok meşhurdu. Türklerde kara renkli
kumaştan yapılan elbiseler yas tutulurken giyilirdi. Ak renkli
kumaş ise uğur sayılırdı.
 Türk hükümdarları ve kahramanları öldükleri
zaman mezarlarının başına hayatta iken savaşıp
öldürdükleri tanınmış kişilerin sayısı kadar
insan biçiminde yontulmuş taş (balbal) dikilirdi.
 Hunlar, Kök Türkler, Uygurlar ve Oğuzlar
ölünün hatırasına "yuğ" törenleri düzenlerlerdi.
 At ve koyun etinden yapılan çeşitli kebaplar Türklerin
en sevilen yiyecekleri arasındaydı. Ayrıca konserve et,
süt, peynir ve yoğurt da çok tüketilmekteydi. Türkler
çeşitli habur işlerini de biliyor, bunları da
yapıyorlardı. Kısrak sütünün mayalanması ile elde
edilen kımız en önemli içecekti.
 Eski Türk topluluklarının dinî inanışlarına göre,
Gök Tanrı tek yaratıcı olarak görülmekte ve din
sisteminin merkezinde yer almaktaydı. Türk
toplumlarında kendisine kurban sunulan
varlıkların başında ve hepsinin üstünde Gök
Tanrı vardır. Ayrıca yıldız, ay ve güneş bu
dönemde önemli bir yere sahipti.
 Gök Tanrı inancına göre; Tanrı tektir ve en yüce
varlıktır. Sonsuz bir hayata sahip ezeli ve ebedi olan
Tanrı, kâinatın yaratıcısı ve hâkimidir. Ahiret inancı
olan bu inanç sisteminde iyi insanların "uçmag"a
(cennete), kötülerin ise "tamu"ya (cehenneme)
gideceklerine inanılırdı. Toplumsal yapıda özel bir
statüsü olmayan din adamlarına "kam" adı
verilmekteydi.
 Türkler arasında Gök Tanrı inancından başka
dinler de kabul görmüştü. Uygurlar, Budizm ve
Maniheizm inançlarını benimsedi. Macarlar,
Bulgarlar, Kumanlar ve Peçenekler ise
Hristiyanlığı kabul ettiler. Hazarlarda ise
Musevilik, Hristiyanlık ve İslamiyet kabul edilen
dinlerdendi.
Download