Muhasebe Yönetmelikleri ve Uluslararası İstatistik Sistemleri Kapsamında Devlet Borcuna İlişkin Kavramlar Muhasebe Yönetmelikleri ve Uluslararası İstatistik Sistemleri Kapsamında Devlet Borcuna İlişkin Kavramlar Arzu AYTEKİN BALIBEK* Özet Ülkelerin ekonomik durumu ve mali yapısı açısından önemli bir gösterge olarak kabul edilen devlet borcunun seviyesindeki gelişmeler, ekonomi alanındaki politika yapıcıları, finansal piyasa katılımcıları ve kamuoyu tarafından yakından takip edilmektedir. Bununla birlikte, söz konusu borç seviyesinin hesaplamasına yönelik olarak ulusal mevzuat ve uluslararası istatistik uygulamaları çerçevesinde farklı yaklaşımlar mevcuttur. Yapılan bu çalışmada, ülkemizde ve dünya genelinde uygulanan muhasebe ve istatistik sistemleri, devlet borcuna ilişkin kavramlar ve yöntemler açısından karşılaştırılacaktır. Bu kapsamda, uluslararası karşılaştırılabilirliğin sağlanmasına yönelik olarak devlet yükümlülüklerinin kapsamı ve değerlemesi açısından farklar ortaya konulmuş, ayrıca, ulusal mevzuatımızın geliştirilmesine yönelik önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Devlet Borcu, Devlet Borçlanma Senetleri Faizi, Muhasebe Sistemi, İstatistik Sistemi Government Debt Related Concepts in the Context of the Accounting Regulations and International Statistics Systems Abstract Developments in the level of government debt, accepted as an important indicator of economic health and fiscal position of countries, are monitored closely by economic policy makers, financial market participants and by the public in general. However, within the framework of national regulations and international statistics systems, different approaches exist in measuring government debt. In this * Hazine Müsteşarlığı, Şube Müdürü, [email protected] 346 Maliye Dergisi y Sayı 159y Temmuz-Aralık 2010 A. AYTEKİN BALIBEK paper, the accounting and statistics systems used in Turkey and in the World in general are evaluated with a view to comparing their definitions and methodologies with regard to government debt. In order to achieve international comparability, differences in coverage and valuation of government debt are presented and furthermore several suggestions are made for the improvement of our national regulations. Key Words: Government Debt, Interest on Government Debt Securities, Accounting System, Statistics System JEL Classification Codes: H60, H63, H69 Giriş Ülke ekonomilerindeki gelişmelerin izlenmesini sağlayan birçok gösterge arasında, devlet borcunun seviyesi, önemli bir yere sahiptir. Devlet ya da daha geniş anlamıyla kamu borcundaki gelişmeler, devlet/kamu tarafından uygulanan mali politikaların, alınan mali önlemlerin değerlendirilmesine olanak sağlamaktadır. Bu alanda anlamlı ve tutarlı analizlerin yapılabilmesi ise güvenilir, kapsamı ve içeriği aynı olan borç istatistiklerinin ülkelerce üretilmesini gerektirmektedir. Uluslararası kuruluşlar tarafından bu amaca yönelik olarak hazırlanmış önemli iki kılavuz; Avrupa Ulusal ve Bölgesel Hesaplar Sistemi (European System of National and Regional Accounts, ESA 95) ve Devlet Mali İstatistikleri Kılavuzu (Government Finance Statistical Manual, GFSM 2001)’dur. Bu çalışmanın temel amacı, farklı yaklaşımlar kapsamında genel devlet borcunun içeriğini karşılaştırmaktır. ESA 95 ve GFS sistemlerinde üretilen bilanço tablolarında yer alan genel devlet yükümlülüğü, doğrudan genel devlet borcu olarak da adlandırılmaktadır. Ülkemizde Hazine Müsteşarlığı tarafından yayımlanan genel devlet borç istatistikleri, muhasebe yönetmeliklerine uygun olmakla beraber, bu yönetmeliklerde yer alan yükümlülük kalemlerinin tamamını kapsamamaktadır. Diğer taraftan, uluslararası uygulamalarda ve ülkemizde farklı tanımlı genel devlet borç istatistikleri de mevcuttur. Gerek yükümlülük kapsamı gerekse bu yükümlülüklerin ele alınışı açısından tüm bu genel devlet borç istatistikleri arasında farklılıklar mevcuttur. Çalışmanın ilk üç bölümünde, Avrupa Birliği (AB), Uluslararası Para Fonu (IMF) uygulamalarında ve muhasebe yönetmelikleri kapsamında, devletin senet yükümlülüklerine ilişkin kayıtların nasıl yapıldığı anlatılacaktır. Sistem karşılaştırmalarının yapıldığı dördüncü bölümde, farklı yaklaşımlarda devlet borç seviyesinin nasıl değiştiği basit örneklerle anlatılacaktır. Ayrıca bu bölümde, tutarlılık ve uluslararası karşılaştırılabilirlik bakımından farklı borç yaklaşımları değerlendirilmeye çalışılacaktır. 1. AB Uygulamaları Devlet borcuna ilişkin AB uygulamalarını, AB tarafından yayımlanmış olan iki temel istatistik kılavuzu çerçevesinde tanımlamak mümkündür. Bunlardan ilki, 1970 yılında yayımlanan Avrupa Birleştirilmiş Ekonomi Hesapları Sistemi (European System of Integrated Economic Accounts) revize edilerek, 1996 yılında yayımlanmış olan ESA 95’dir. ESA 95’i, gerek ekonominin bütünü ve sektörler itibarıyla durumu, gerekse dış dünyaya karşı konumu hakkında detaylı bilgi Maliye Dergisi y Sayı 159y Temmuz-Aralık 2010 347 Muhasebe Yönetmelikleri ve Uluslararası İstatistik Sistemleri Kapsamında Devlet Borcuna İlişkin Kavramlar üretilmesini sağlayan, diğer uluslararası sistemlerle karşılaştırılabilirliği olan bir muhasebe sistemi olarak tanımlamak mümkündür. ESA 95, içerdiği kuralların AB’ye üye ülkeler tarafından zorunlu ve tam olarak uygulanabilmesi için AB Konseyinin 25/06/1996 tarihinde çıkarmış olduğu bir yönetmelik (AB Konsey Yönetmeliği, 1996:1-469) ile uygulamaya konmuştur. Kılavuzun önsözünde, Avrupa istatistik sisteminde yürütülen uzun çalışmalar sonucunda hazırlanmış olan ESA 95’in, AB içinde ekonomi, tarım, bölgesel, sosyal, ticari ya da çevre politikalarının oluşturulması ve uygulanması amacına yönelik önemli bir araç olduğu belirtilmektedir. AB’ye üye ülkelerin ekonomi ve para politikalarının uyumlu hale getirilmesi amacıyla 1992 yılında imzalanan Maastricht Anlaşması ile belirlenen ve üye ülkelerin uymak zorunda olduğu dört yakınsama kriterinden birisi, devlet borç ve açık düzeyine ilişkindir. Bu kapsamda, üye ülkelerin durumunu izlemeye yönelik olarak Maastricht Anlaşması’nın 104.c maddesinde “fazla açık prosedürü”1 (Excessive Deficit Procedure, EDP) tanımlanmıştır. ESA 95’ten ayrı olarak bahse konu yakınsama kriterlerine ilişkin olarak, güvenilir ve karşılaştırılabilir istatistiklerin üye ülkelerce üretilmesini sağlamak amacıyla, AB tarafından yayımlanan başka bir kılavuz da ESA 95 Devlet Borç ve Açık Kılavuzu (ESA95 Manual on Government Deficit and Debt)’dur. AB uygulamalarında bu iki kılavuz kapsamında iki farklı devlet borcu kavramına ulaşılmaktadır: 1- ESA 95 devlet borcu, 2- Maastricht borcu olarak da adlandırılan EDP devlet borcu (Eurostat, 2002:197-9). ESA 95’te bir ülke ekonomisi beş kurumsal sektörden oluşmaktadır: 1- Finansal olmayan kuruluşlar, 2- Finansal kuruluşlar (Merkez Bankası dahil), 3- Genel devlet, 4- Hanehalkı, 5- Kâr amacı gütmeyen kuruluşlar. ESA 95 sistemi aracılığı ile her bir sektör, bunların alt sektörleri ve toplam ekonomi için toplu olarak akım ve bilanço verileri elde edilebilmektedir.2 ESA 95 kılavuzunda açıkça belirtilmiş bir devlet borcu tanımı bulunmamakla birlikte, devletin mali yükümlülükleri ve bunların akım ve stok tablolarına nasıl kaydedileceği belirlenmiştir. Genel olarak kabul görmüş uygulamada, bu kapsamda hesaplanan devlet yükümlülükleri ESA 95 borcu olarak adlandırılmaktadır. AB’ye üye ülkelerin borç ve açıklarının belli bir referans değere bağlı olarak izlenmesi3 kapsamında, Maastricht Anlaşmasında devlet borcu tanımlanmıştır. EDP devlet borcu olarak adlandırılan bu tanımlama, yükümlülüklerin değerlenmesi (kaydı) açısından farklı olmakla beraber, gerek dikkate alınan yükümlülükler (finansal türevler, diğer ödenecek hesaplar ve sigorta teknik rezervleri hariç) gerekse devlet sektörünün kapsamı açısından ESA 95 ile uyumludur. Takip eden bölümlerde ESA 95 ve EDP devlet borcu içeriği anlatılmaya 1 Fazla açık prosedürü, üye ülkelerin düzenli olarak yılda iki defa mali verilerini AB Konseyine raporlamasını gerektirmektedir. Bu raporlamaya “mali bildirim” (fiscal notification) denmektedir. Mali bildirim ile ilgili olarak bakınız: Konsey Yönetmeliği (AB) No 3605/93 (Official Journal L 332, 31/12/1993), No 479/2009 (Official Journal L 145, 10/06/2009), No 679/2010 (Official Journal L 198, 30/07/2010). 2 Üye ülkeler tarafından AB’ye raporlanması gereken çok sayıda istatistiki tablolar için bakınız: Statistical Requirements Compendium, 2010. Bunlar arasında yer alan, üye ülkeler tarafından yıllık olarak raporlanan GFS tablolarının listesi ekte yer almaktadır (Tablo 6). 3 EDP kapsamında üye ülkelerin AB’ye yılda iki defa raporladığı mali bildirim tablolarının listesi ekte yer almaktadır (Tablo 7). 348 Maliye Dergisi y Sayı 159y Temmuz-Aralık 2010 A. AYTEKİN BALIBEK çalışılacak ve bu kapsamda borca ilişkin gider ve gelirlerin (faiz, iskonto gideri, prim geliri) nasıl ele alındığına yer verilecektir. 1.1. ESA 95 Devlet Borcu ESA 95 devlet borcu, piyasa fiyatı ile değerlenmiş yükümlülük stoku ve bu stok üzerindeki işlemiş faizden oluşmaktadır. Diğer taraftan, bahse konu borç konsolide, konsolide olmayan ve brüt, net olarak da raporlanmaktadır. ESA devlet borcuna dahil olan yükümlülükler; para ve mevduat, senetler, krediler, finansal türevler, diğer ödenecek hesaplar ve sigorta teknik rezervleridir (Eurostat, 2002:197). Yükümlülüklerin nasıl değerleneceği ESA 95 Kılavuzu’nun 1.51 ve 7.01 sayılı maddelerinde açıklanmaktadır. Buna göre; yükümlülükler, bilanço tarihinde geçerli olan piyasa fiyatı ile değerlenmektedir. Bu genel hükümler çerçevesinde genel devlet yükümlülüğü stokunun, genel devlet sektör bilançosunda piyasa fiyatı ile kaydedileceği ESA 95 Devlet Borç ve Açık Kılavuzu’nda belirtilmiştir. Burada “piyasa fiyatı” ile işlemiş faizi içermeyen temiz fiyat kastedilmektedir. Senetlerin iskonto ve faiz giderleri ile prim gelirlerinin muhasebe kayıtlarının nasıl olacağı, Kılavuzun 4.45, 4.46, 4.50, 5.138 ve 6.52 sayılı maddelerinde yer almaktadır. Bu kapsamda, bir yükümlülük üzerindeki işlemiş ancak ödenmemiş faiz yine aynı yükümlülük kalemine kaydedilmekte, dolayısı ile toplam borç tutarı da işlemiş faiz kadar artmaktadır. Kuponlu senetlerin ihraçlarında oluşan iskonto giderleri ve prim gelirleri de bu senetlere ait faiz giderleriyle aynı şekilde ele alınmaktadır. Kuponlu senetlerin ihraçlarında oluşan prim geliri negatif faiz gideri olarak senedin vadesi boyunca tahakkuk ettirilerek, senet yükümlülüğünü azaltacak şekilde kaydedilmektedir. Sonuç olarak, ESA 95 devlet borcunda tüm senetler piyasa değerleriyle ele alınmakta ve bilanço tarihi itibarıyla kuponlu olsun olmasın senetlerin taşıdıkları işlemiş ama ödenmemiş faizler de borca dahil edilmektedir. 1.2. EDP Devlet Borcu EDP devlet borcu gerek kapsadığı yükümlülükler gerekse bu yükümlülüklere ilişkin gelir ve giderlerin ele alınış şekli ile ESA devlet borcundan farklıdır. İçerdiği yükümlülük kalemleri açısından ESA devlet borcuna göre daha dar kapsamlıdır. Bu yükümlülükler, para ve mevduat, senetler ve krediler kalemlerinden oluşmaktadır (Eurostat, 2002:199). Maastricht Anlaşması’nda yer alan Protokolün (Protocol on the excessive deficit procedure ) 2. maddesinde, “…yıl sonu itibarıyla genel devlet alt sektörleri arasında ve sektörlerin kendi içinde konsolide edilmiş olan toplam brüt nominal borcunu ifade etmektedir.” ifadesi ile genel devlet borcu tanımlanmaktadır. 1993 yılında yayımlanan 3605/93 sayılı AB Konsey Yönetmeliği’nin 1. fıkrasının 5. maddesinde (AB Konsey Yönetmeliği, 1993:3) bu tanımlama aşağıda yer aldığı şekilde desteklenmiştir: “ ‘Devlet borcu’, genel devlet sektörünün varlığını oluşturan yükümlülükler hariç olmak üzere genel devlet sektörünün yıl sonu itibarıyla toplam brüt nominal borcunu ifade etmektedir. Devlet borcu, genel devletin şu yükümlülüklerinden oluşmaktadır: ESA’da tanımlandığı şekilde para ve mevduat, senetler, krediler. Bir yükümlülüğün yıl sonu itibarıyla nominal değeri, üzerinde yazılı değeridir (face value).” Maliye Dergisi y Sayı 159y Temmuz-Aralık 2010 349 Muhasebe Yönetmelikleri ve Uluslararası İstatistik Sistemleri Kapsamında Devlet Borcuna İlişkin Kavramlar Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşıldığı üzere; EDP devlet borcu, brüt ve nominal borç olarak tanımlanmakta ve genel devlet sektörünün konsolide edilmiş yükümlülüklerini kapsamaktadır. Borcun nominal olarak tanımlanması nedeniyle kuponsuz senetlerin faizi hariç olmak üzere yükümlülükler üzerindeki henüz ödenmemiş ama işlemiş faiz, borca dahil edilmemektedir (Eurostat, 2002:198). Yine aynı nedenden dolayı kuponlu senetlerin ihracında oluşan iskonto gideri EDP borcuna dahil edilirken, prim geliri dahil edilmemektedir. 1.3. AB Ülkelerinde ESA 95 ve EDP Borcu Önceki bölümlerde açıklandığı üzere; ESA 95 ve EDP borcu, genel devlet sektör kapsamı açısından aynı iken yükümlülük kapsamı, faizin ele alınışı ve değerleme yöntemi açısından farklılaşmaktadır. Grafik 1’de Euro Bölgesi için ESA 95 ve EDP borç seviyelerinin GSYİH’ye oranları yer almaktadır. Avrupa Merkez Bankası (AMB) tarafından yapılan bir çalışmada (ECB, 2004), iki borç seviyesi Euro Bölgesi4 için karşılaştırılmıştır. Bu çalışmada, yalnızca EDP borcuna dahil edilen yükümlülük kalemlerinden oluşan konsolide edilmemiş ESA 95 borcu, konsolide edilmemiş ESA 95 borcundan çıkarılarak, iki borç arasındaki farkın yükümlülük kapsamından kaynaklanan kısmı ölçülmeye çalışılmıştır. 2002 yılı için yükümlülük kapsamı etkisinin GSYİH’nin %3,8’i kadar olduğu, bunun da temelde ticari krediler ve diğer ödenecek hesaplardan kaynaklandığı belirtilmektedir. Faizin ele alınışı ve değerleme yönteminin farklı olmasından kaynaklanan borç seviyeleri arasındaki fark, konsolide edilmemiş EDP borcunun, EDP borcuna dahil edilen yükümlülük kalemlerinden oluşan konsolide edilmemiş ESA 95 borcundan çıkarılması ile ölçülmüştür. 2002 yılı için bu etki GSYİH’nin %5,1’i olarak bulunmuştur.5 Kaynak: Eurostat Veritabanı, Ekonomi ve Finans Finansal Hesaplar Grafik 1: AB Ülkelerinin (Euro Bölgesi) Borç Oranları (%GSYİH) 4 AB, Ekonomi ve Para Birliğine dahil olan on altı üye ülke: Almanya, Fransa, İtalya, Avusturya, Hollanda, Belçika, İspanya, Portekiz, İrlanda, Finlandiya, Yunanistan, Güney Kıbrıs, Lüksemburg, Malta, Slovakya ve Slovenya. 5 2004 yılı sonrasında Euro Bölgesi’ne dahil olan ülkelerden dolayı, AMB tarafından yapılan bu çalışmada 2002 yılı için bulunan iki borç seviyesi arasındaki farkın GSYİH’ye oranı (%8,9), Grafik 1’dekinden (%7,2) farklıdır. 350 Maliye Dergisi y Sayı 159y Temmuz-Aralık 2010 A. AYTEKİN BALIBEK Grafik 1’de de görüldüğü üzere, Euro Bölgesi için iki borç seviyesi arasındaki fark çok fazla değişmemektedir. 2000-2009 döneminde ortalama olarak 6,6 puan olan fark, en düşük 2007 yılında 5 puan, en yüksek 2005 yılında 7,9 puan olmuştur. 2. GFS Kapsamındaki Uygulamalar Kamu mali işlemlerine yönelik olarak hazırlanmış uluslararası tek kılavuz olan IMF Kamu Mali İstatistikleri Kılavuzu (GFSM), ilk olarak, 1986 yılında yayımlanmıştır. Daha sonra 2001 yılında güncellenen GFSM, belirlediği devlet muhasebesi kuralları aracılığı ile belli bir standartta ve şeffaflıkta kamu mali istatistiklerinin derlenmesi ve sunulması amacıyla hazırlanmıştır. GFS kılavuzunda, üye ülkelerin kamu mali politikalarının sürdürülebilirliğinin ve ekonomi üzerindeki etkilerinin ölçülmesi amacıyla karşılaştırılabilir, sağlıklı mali analizlerin yapılmasında, ekonomi politikalarının geliştirilmesi ve izlenmesi görevinin yerine getirilmesinde güvenilir kamu mali istatistiklerine sahip olunması gerektiği belirtilmektedir. ESA’dan farklı olarak, GFS sisteminde tüm ekonomi değil yalnızca mali politika uygulayıcısı olan kamu kurumlarının faaliyetlerini içeren akım ve stok verileri üretilmektedir. Gerek varlık ve yükümlülüklerin bilanço kaydı gerekse bunlara ilişkin işlemlerin akım tablolarına6 kaydı açısından GFS ve ESA 95 arasında fark bulunmamaktadır. Dolayısı ile GFS sisteminde senetlerin kaydı ve bu senetlerin gelir ve giderlerinin ele alınış şekli ESA 95 ile aynıdır. GFSM’de senetlere ilişkin kayıtların nasıl yapılacağı 1.25 ve 3.76 sayılı maddelerde açıklanmaktadır. Buna göre, senetler bilançoya kaydedilirken, piyasa fiyatları ile değerlenir. Diğer taraftan, GFSM’de borcun, bilanço tablosunda ayrı bir memorandum kalemi olarak, hem nominal hem de piyasa değeriyle yer alması gerektiği belirtilmektedir (IMF, 2001:129). GFS bilanço tablosuna baktığımızda, tablo altında ek bilgi olarak, bu iki borcun yanı sıra üçüncü bir borç verisinin de üye ülkelerden talep edildiği görülmektedir: Yazılı değer ile borç (debt at face value). Yazılı değer ile borç, geri ödenecek olan iskonto edilmemiş anapara olarak tanımlanmaktadır. Dolayısı ile GFS kapsamında yazılı değer ile borç, EDP borcuna karşılık gelmektedir. Ayrıca, kılavuzda nominal değer ile ilgili aşağıda yer alan açıklamalara yer verilmektedir: “Nominal değer, borçlunun alacaklıya herhangi bir zamanda ödeyeceği tutardır. Senedin ilk ihraçtaki değeri ve bunu izleyen işlem, değer değişimi (piyasa fiyatı değişimi hariç) ve alacaklının alacağından vazgeçmesi (debt forgiveness) gibi değişikliklerden oluşan ekonomik akımlardan oluşmaktadır. Kavramsal olarak nominal değer, gelecekte ödenecek anapara ve faizlerin var olan anlaşmada yer alan faiz ile iskonto edilmiş haline eşittir.” (IMF, 2001:32) Açıklamalardan da anlaşıldığı üzere GFS kapsamında senetlerin nominal değeri, ihraç değerleri ile taşıdıkları faiz oranı üzerinden birikmiş faizlerine eşit olmaktadır. Dolayısı ile GFS ve ESA 95’te “nominal değer” kavramı aynı değildir. ESA uygulamaları bölümünde de değinildiği üzere, ESA 95’te senetlerin nominal değerleri, üzerlerindeki yazılı değerlerine eşittir. 6 Yıllık olarak IMF’ye raporlanması beklenen GFS tablolarının listesi ekte yer almaktadır (Tablo 8). Maliye Dergisi y Sayı 159y Temmuz-Aralık 2010 351 Muhasebe Yönetmelikleri ve Uluslararası İstatistik Sistemleri Kapsamında Devlet Borcuna İlişkin Kavramlar Yükümlülük kalemleri açısından ESA 95’ten farklı olarak GFS sisteminde sigorta teknik rezervlerine fonlanmayan kamu çalışanları planı yükümlülükleri de (liabilities for government employee unfunded pension scheme) dahildir. GFS sistemindeki kamu sektörünün kapsamı Merkez Bankası hariç ESA 95 ile aynıdır. GFS’nin kurumsal kapsamı genel devlet, Merkez Bankası ve devletin sahip olduğu/kontrol ettiği kamu kuruluşlarından oluşmaktadır. Toplu olarak genel devlet ve bu kurum/kuruluşlar GFS’de “kamu sektörü” olarak adlandırılmaktadır. AB uygulamaları bölümünde belirtildiği üzere Merkez Bankası, ESA 95 sektör sınıflandırmasında finansal kuruluşlara dahildir. 3. Muhasebe Yönetmelikleri ve Hazine Müsteşarlığı Genel Devlet Borç İstatistikleri Ülkemizde genel devlete dahil kurumlar tarafından uygulanması gereken muhasebe kurallarının genel çerçevesi Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan Genel Yönetim7 Muhasebe Yönetmeliği (GYMY) ile belirlenmiştir. Belirlenen bu genel çerçevenin detayları, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na göre, genel yönetimi oluşturan alt yönetimlerin uygulaması gereken ayrı yönetmelik/yönergelerde yer almaktadır. Bunlar, Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği (MYMY), Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği, İŞKUR ve İşsizlik Fonu tarafından uygulanan Türkiye İş Kurumu Muhasebe Yönetmeliği ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (SGK) tarafından uygulanan SGK Muhasebe Yönergesi’dir. Ülkemizde genel devlet8 borç istatistikleri Hazine Müsteşarlığı tarafından açıklanmaktadır. Muhasebe yönetmelikleri kapsamında oluşturulan hesaplardan üretilebilen bu istatistikler, yükümlülük kalemleri açısından bu yönetmeliklerde tanımlanan yükümlülük kalemlerinden senet ve kredi borçlarını içermektedir (Tablo 1). Senetlere ilişkin muhasebe kayıtları ile ilgili açıklamalar GYMY’de 8, 10, 16, 33 ve 34 sayılı maddelerde açıklanmıştır. Bu bölümlerde, kuponsuz ve kuponlu senetlerin muhasebe kayıtlarının nasıl olacağı belirtilmemiş; yalnızca, genel bilanço ilkesi olarak bütün varlık ve öz kaynaklar gibi devlet borçlanma senetlerini içine alan yabancı kaynakların da bilançoda gayrisafi değerleriyle gösterileceği belirtilmiştir. Bu senetlere ilişkin faiz ve iskonto/prim tutarlarının ise tahakkuk ettiği dönemin gider/gelir hesaplarına kaydedileceği, Yönetmelikte belirtilmektedir. Diğer taraftan, MYMY’de kuponlu ve kuponsuz senetlere ilişkin kayıtların nasıl olacağı açık olarak belirtilmiştir. Zaten, genel devlet borcu içinde yer alan senet yükümlülüklerinin tamamı merkezi devlet borcu içinde yer almaktadır. MYMY’de yer alan 230 ve 308 sayılı maddelerde, kuponsuz senetlerin, satış bedelleri yani ihraç fiyatları ile, kuponlu senetlerin ise nominal bedelleri ile ilgili hesaplara kaydedileceği belirtilmektedir. MYMY’nin 229 ve 307 sayılı maddelerine göre senetlerin faizlerine ilişkin olarak, senet hesaplarında yükümlülük artışına neden olacak bir kayıt yapılmamaktadır. Bu maddelere göre, nakit ödenen faizin ödeme yılında tahakkuk etmiş kısmı “giderler hesabı”na yansıtılırken, varsa ödeme yılı öncesinde tahakkuk 7 8 5018 sayılı Kanunda “genel devlet” yerine, “genel yönetim” kullanılmaktadır. Hazine istatistiklerinde “genel devlet” yerine, 5018’e uygun olarak “genel yönetim” kullanılmaktadır. 352 Maliye Dergisi y Sayı 159y Temmuz-Aralık 2010 A. AYTEKİN BALIBEK etmiş kısmı “gider tahakkukları hesabı”na kaydedilmektedir. Ayrıca, yıl sonları itibarıyla stok üzerindeki birikmiş faiz tutarları, tahakkuk ettiği yılın “giderler hesabı”na kaydedilmektedir. Dolayısıyla, yıl sonları itibarıyla senet hesapları tutarları ile o yılın “giderler hesabı”na kaydedilen bu senetlerin faiz giderleri toplamı, IMF GFSM’de tanımlanan nominal borca denk gelmektedir. Bu muhasebe hesaplarından üretilebilen devlet borcu, Hazine Müsteşarlığı tarafından yayımlanan EDP genel devlet borcu9 tablosunda genel yönetim brüt borç stoku olarak yer almaktadır. Hazine Müsteşarlığı tarafından yayımlanan EDP genel devlet borcu, her yıl Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) koordinasyonunda Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve TÜİK tarafından hazırlanan mali bildirim tabloları ile AB’ye raporlanmaktadır. Hazine Müsteşarlığı tarafından açıklanan genel yönetim brüt borç stoku (HM genel devlet borcu) ile EDP genel devlet borcu arasındaki fark, üç başlıktan oluşmaktadır: 1- Yükümlülük kapsamı olarak EDP genel devlet borcuna, HM genel devlet borcundan farklı olarak, uluslararası sistemlerde para ve mevduat kalemine karşılık gelen “madeni para stoku” da dahil edilmektedir. 2- EDP genel devlet borcunun nominal tanımlı olmasından dolayı kuponsuz senetlerin faizi de bu borca dahil edilmektedir. Ayrıca, ESA 95’e uygun olarak, endeksli senetlerin anaparalarındaki endeks değişiminden kaynaklanan fark da EDP borcuna eklenmektedir. 3- EDP borcunun konsolide olmasından dolayı yükümlülük kalemleri kapsamında genel devlet alt sektörlerinin varlıkları olan yükümlülükler, EDP borcuna dahil edilmemektedir. HM genel devlet borcundan EDP genel devlet borcuna geçilirken, yukarıda sıralanan faktörlerin borcu azaltıcı ya da artırıcı etkileri Grafik 2’de görülmektedir. Genel devlet borcunun konsolide edilmesi için alt sektörlerin varlığı olan yükümlülüklerin düşülmesi EDP genel devlet borcunun HM genel devlet borcundan daha düşük seviyede olmasına neden olmaktadır. Diğer taraftan, tanım farklılığı tam tersi bir etki yaratmaktadır. Tanım farklılığı genel devlet borcu üzerinde artırıcı etkiye sahiptir; ancak, bu etki yıllar itibarıyla azalmaktadır. Bunun nedeni kuponsuz senetlerin faizlerinin EDP borcuna dahil edilmesinden kaynaklanan borç artışının, bu senetlerin stok içindeki payının düşmesi (Tablo 4) nedeniyle yıllar itibarıyla azalmasıdır. Diğer taraftan, Hazine Müsteşarlığı tarafından 2007 yılından itibaren ihraç edilen enflasyona endeksli senetlerin anaparaları üzerinde oluşan enflasyon değerleme farkı, kuponsuz senetlerden kaynaklanan bu azalan etkiyi yavaşlatmaktadır. Enflasyon değerleme farkının EDP borcu üzerindeki etkisi, bu tip senetlerin stok içindeki payına ve enflasyon gerçekleşmelerine bağlı olarak ileriki yıllarda değişebilecektir. 9 Hazine Müsteşarlığı internet sitesinde “AB tanımlı genel yönetim borç stoku” başlığıyla açıklanmaktadır. Maliye Dergisi y Sayı 159y Temmuz-Aralık 2010 353 Muhasebe Yönetmelikleri ve Uluslararası İstatistik Sistemleri Kapsamında Devlet Borcuna İlişkin Kavramlar Kaynak: HM Borç İstatistikleri Grafik 2: HM Genel Devlet Borcu ve EDP Genel Devlet Borcu 4. Sistemlerin Karşılaştırılması ve Değerlendirmeler ESA 95, EDP, GFS ve ülkemizde uygulanan muhasebe sistemleri kapsamında üretilen genel devlet borcu, yükümlülük kapsamı, senetlerin kaydı ve faizin ele alınışı açısından farklılaşmaktadır. Takip eden bölümlerde, sistemler bu açılardan karşılaştırılırken, tutarlılık ve uluslararası karşılaştırılabilirlik bakımından da değerlendirilmeye çalışılacaktır. 4.1. Yükümlülük Kapsamı ESA, EDP, GFS ve muhasebe yönetmelikleri kapsamında genel devlet yükümlülüklerine para ve mevduat, senetler ve krediler dahildir (Tablo 1). EDP genel devlet borcu, sadece bu üç yükümlülük kaleminden oluşurken, HM genel devlet borcuna bu yükümlülüklerden para ve mevduat dahil edilmemektedir. Genel yönetim kapsamında, finansal türev uygulamaları olmadığından, bu kalem muhasebe yönetmeliklerinde yer almazken, ESA ve GFS’de finansal türevler yükümlülüklere dahildir. Sigorta teknik rezervleri ESA ve GFS kapsamında yükümlülük kalemi olarak yer alırken, GFS’de ESA’dan farklı olarak, bu başlık altında fonlanmayan kamu çalışanları planı10 da yer almaktadır. 10 Halen sürmekte olan ESA 95 revizyon çalışmaları sonucunda, fonlanmayan kamu çalışanları planı yükümlülük kaleminin yeni ESA kılavuzunda yer alması beklenmektedir. 354 Maliye Dergisi y Sayı 159y Temmuz-Aralık 2010 A. AYTEKİN BALIBEK Tablo 1: Yükümlülükler HM genel devlet borcu ESA EDP GFS Muhasebe yönetmelikleri Para ve mevduat Para ve mevduat Para ve mevduat Para ve mevduat Senetler Senetler Senetler Senetler Senetler Krediler Krediler Krediler Krediler Krediler Diğer ödenecek hesaplar Diğer ödenecek hesaplar Diğer ödenecek hesaplar Finansal türevler Finansal türevler Sigorta teknik rezervleri Sigorta teknik rezervleri 4.2. Senetlere İlişkin Kayıtlar ESA 95 ve GFS sistemleri arasında senetlere ilişkin olarak yapılan yükümlülük kayıtları açısından bir fark bulunmamakta; borçlanma kayıtları ihraç fiyatları ile yapılırken, senetler üzerindeki işleyen faiz tutarı için de bir nevi borçlanma kaydı yapılarak, yükümlülük yaratılmış olmaktadır (Tablo 2). Bilançoda senetler, piyasa fiyatları ile değerlendirilmektedir. Dolayısı ile belli bir tarih itibarıyla, senet yükümlülük kayıtlarına senetlerin piyasa fiyatlarındaki değişimden kaynaklanan değer değişimleri eklendiğinde, senetlerin bilanço değerlerine ulaşılmaktadır. Senetler EDP borcunda nominal değerle, HM borcunda anapara değerleriyle yer aldığından, kuponlu senetlerin kayıtları Hazine ve EDP borcunda aynı iken, kuponsuz senetlerin faizlerinden dolayı EDP ve Hazine borcu farklılaşmaktadır. GFS ve ESA’da kuponlu senet ihraçlarında oluşan iskonto ve primler, (+/-) faiz gibi ele alınmaktadır. Borç nominal tanımlı olduğundan prim tutarı için herhangi bir işlem yapılmazken, iskonto gideri EDP borcuna dahil edilmektedir. Muhasebe yönetmelikleri kapsamında yıl sonu itibarıyla işlemiş faiz, gider hesabına, borçlanma tarihi itibarıyla iskonto/prim tutarlarının borçlanma yılı ve toplu olarak sonraki yıllara düşen kısmı ise gider/gelir hesaplarına yansıtılmaktadır. Maliye Dergisi y Sayı 159y Temmuz-Aralık 2010 355 anapara değerleriyle ; kuponsuzlar ihraç fiyatı, kuponlular nominal değerle 1- kuponlular nominal değerle kaydedildiğinden, iskonto gideri borca dahil edilmiş oluyor 2- iskonto : tamamı için bütçe gideri kaydı ayrıca, doğduğu yıla ve gelecek yıllara düşen kısmı ayrı hesaplarda gider kaydediliyor 3- pirim : tamamı için bütçe gelir kaydı ayrıca, doğduğu yıla ve gelecek yıllara düşen kısmı ayrı hesaplarda gelir kaydediliyor yalnızca kuponsuzların tüm faizleri 1- senet yükümlülüğünü etkileyecek kayıt yok 2- işlemiş faiz yıl sonlarında gider tahakkukları hesabına kaydediliyor ihraç fiyatı ile nominal değerle anapara değerleriyle ; kuponsuzlar ihraç fiyatı, kuponlular nominal değerle GFS EDP Hazine 356 nominal değerle senetler nominal değerle kaydedildiğinden, kuponluların iskonto gideri borca dahil edilmiş oluyor işlemiş faiz kadar senet yükümlülük kaydı ihraç fiyatı ile ESA 95 Maliye Dergisi y Sayı 159y Temmuz-Aralık 2010 piyasa fiyatı ile stok + işlemiş faiz +/işlemiş iskonto/prim piyasa fiyatı ile stok + işlemiş faiz +/işlemiş iskonto/prim 1- işlemiş iskonto gideri kadar kuponlu tahvil yükümlülük kaydı 2- işlemiş prim geliri kadar kuponlu tahvil alacak kaydı işlemiş faiz kadar senet yükümlülük kaydı 1- işlemiş iskonto gideri kadar kuponlu tahvil yükümlülük kaydı 2- işlemiş prim geliri kadar kuponlu tahvil alacak kaydı Bilanço / stok İskonto / prim Senet faizleri Borçlanma kaydı Tablo 2: Senetlere İlişkin Kayıtlar Muhasebe Yönetmelikleri ve Uluslararası İstatistik Sistemleri Kapsamında Devlet Borcuna İlişkin Kavramlar A. AYTEKİN BALIBEK Senetlere ilişkin bu kayıt farklılıklarından dolayı borç seviyesinin nasıl değiştiği, ihraç edilmiş gerçek senet örnekleri ile Tablo 3’te açıklanmıştır. Kuponsuz senet örneğinde aynı senet için en yüksek borç seviyesi, bu senetlerin vade sonunda ödenecek 116,8 milyon TL tutarındaki faizlerinin de borca dahil edilmesinden dolayı EDP yaklaşımında çıkarken, tüm faizi değil yalnızca borcun açıklandığı tarih itibarıyla işlemiş faiz tutarı olan 4,3 milyon TL’yi içermesinden dolayı, ESA 95 ve GFS yaklaşımında borç, ikinci sırada yer almaktadır. Faizin borca dahil edilmemesinden dolayı, en düşük borç seviyesi MYMY’ye uygun olan Hazine Müsteşarlığı tarafından açıklanan borç olmaktadır. Kuponlu senet örneğine baktığımızda, bu senetlerin aynı şekilde yani nominal olarak ele alınmasından dolayı, EDP ve Hazine borcu aynı olurken; ESA95 ve GFS yaklaşımında, stok tarihi itibarıyla 1,9 milyon TL olan birikmiş faiz de borca dahil edildiğinden, bu sistemlerden üretilen borç, EDP ve Hazine borcundan daha yüksek olmaktadır. Tablo 3: Senetlere İlişkin Örnek Kayıtlar 1 - Kuponsuz senet İhraç tarihi : İtfa tarihi : İhraç fiyatı : Net ( anapara ) : Faiz : Nominal : 2009 yılında tahakkuk eden faiz tutarı : 2009 yıl sonu itibarıyla piyasa fiyatı : I II III 09/12/2009 03/08/2011 88.32 883,200,000 116,800,000 1,000,000,000 4,268,439 88.75 TL TL TL TL Senetlere İlişkin Kayıtlar (2009) Borçlanma 2009 sonu bilanço / stok ESA 95 GFS EDP Hazine 883,200,000 883,200,000 1,000,000,000 883,200,000 ( I * III / 100 ) = 887.466.942 887,466,942 1,000,000,000 883,200,000 ESA 95 GFS EDP Hazine 100,540,000 100,540,000 100,000,000 100,000,000 -18,014 -18,014 ( I * III / 100 ) + II - IV ) = 102.950.118 102,950,118 100,000,000 100,000,000 2 - Kuponlu senet İhraç tarihi : İtfa tarihi : Kupon dönemi : İlk kupon tarihi : Nominal ( anapara ) : İhraç fiyatı : Kupon faizi (%) : Net satış tutarı : İlk kupon faizi : Prim tutarı : 2009 yılında tahakkuk eden faiz tutarı : 2009 yıl sonu itibarıyla (temiz) piyasa fiyatı : 2009 yılında tahakkuk eden prim tutarı : 07/10/2009 28/09/2016 91 gün 06/01/2010 100,000,000 100.54 2.00 100,540,000 2,000,000 540,000 1,868,132 101.10 18,014 I II III IV TL TL TL TL TL TL TL TL Senetlere İlişkin Kayıtlar (2009) İlk borçlanma Prim 2009 sonu bilanço / stok Devlet borcu kapsamında, GFS ve ESA 95 uygulamaları ile karşılaştırılabilir ulusal muhasebe sisteminin mevzuatta yapılacak değişikliklerle oluşturulabileceği düşünülmektedir. Önceki bölümlerde de bahsedildiği üzere, yıl sonları itibarıyla gider hesaplarına devlet borcu üzerinde işlemiş ama ödenmemiş faizler kaydedilmektedir. Aynı şekilde, piyasa fiyatı değişimlerinden kaynaklanan borç Maliye Dergisi y Sayı 159y Temmuz-Aralık 2010 357 Muhasebe Yönetmelikleri ve Uluslararası İstatistik Sistemleri Kapsamında Devlet Borcuna İlişkin Kavramlar değişiminin de yeni tanımlanacak hesaplara ya da gider hesaplarına yıl sonları itibarıyla kaydedilmesi durumunda, borç üzerinde işlemiş faizlerle birlikte, bu hesaplara kaydedilecek değerleme tutarları ile borç hesaplarının toplamı GFS ve ESA 95 sistemlerinden üretilen borç tutarını verecektir. Yıl sonu itibarıyla muhasebe hesaplarından elde edilecek bu verilerin uluslararası sistemlerle uyumu yine hesap planı ve mevzuat değişiklikleri ile aylık ya da üçer aylık dönemler itibarıyla da sağlanabilir. Bu durumda, belirlenen dönemler itibarıyla işlemiş faizlerin ve değerleme tutarlarının ilgili hesaplara yansıtılması gerekecektir. Yapılacak bu işlemlerin, ESA 95 ve GFS sistemlerinde olduğu gibi borç hesaplarına da yansıtılması mümkündür. Borca ilişkin bu değerleme ve faiz bilgilerinin borç hesaplarının alt detaylarına yansıtılması durumunda, borç hesapları üzerinden farklı borç kavramlarına da ulaşılabilecektir. Bu öneride, borcun anapara değeriyle muhasebeye kaydedilmesinin doğru olmadığı ya da piyasa değeri ile borcun takibinin daha anlamlı olduğu amacı değil uluslararası karşılaştırılabilirliğin sağlanması amacı güdülmektedir. 4.3. Faizin Ele Alınışı Devlet borcuna “bugün itfa edilecek olsa ne ödenir”, yani bugünkü değer yaklaşımı ile bakıldığında ESA 95 ve GFS sistemlerinden üretilen bilançoda yer alan yükümlülük tanımına ulaşılmaktadır. Diğer bir yaklaşım olarak, devlet borcu için faiz hariç olmak üzere “itfa tarihinde ne ödenecek” diye bakıldığında, kuponsuz senetlerde anaparanın yani bu senetlerin ihraç fiyatı ile borca dahil edilmesi, kuponlu senetlerde yine anaparanın dolayısı ile senetlerin nominal değerlerinin borca dahil edilmesi gerekmektedir. Hazine Müsteşarlığı tarafından açıklanan ve muhasebe yönetmeliklerine uygun olan genel devlet borç stoku hesabında bu yaklaşım benimsenmektedir. ESA 95 ve GFS ile Hazine Müsteşarlığı tarafından uygulanmakta olan muhasebe yönetmeliği arasındaki bu yaklaşım farkından dolayı yükümlülük stoku üzerindeki işlemiş faiz için ESA ve GFS sistemlerinde yükümlülük kaydı yapılırken, muhasebe yönetmelikleri kapsamında böyle bir kayıt yapılmamaktadır. Senetlere ilişkin faizin ele alınışı açısından EDP devlet borcunda kuponlu ve kuponsuz senetler farklı değerlendirilmektedir. EDP borç tanımında kuponlu senetlere ilişkin faizler dikkate alınmazken, kuponsuz senetlerin faizlerinin de borca dahil edilme nedeninin AB’ye üye ülkelerde kuponsuz senetlerin bir yılın altında kısa vadeli olarak ihraç edilmesi olduğu düşünülmektedir. Diğer taraftan, Euro Bölgesi’nde vadesi bir yılın altında olan senetlerin borç stokuna oranları 2001-2009 döneminde ortalama olarak %7 düzeyindedir (Grafik 3). Bu ülkelerin EDP borcu içinde kuponsuz tahvillerin payı bilinmemekle birlikte, kısa vadeli tahvillerin kuponsuz olduğunu varsayarsak, 1999-2008 dönemi merkezi devlet borç istatistiklerinden kısa vadeli tahvillerin Euro Bölgesi’nde yalnızca Hollanda, Belçika, İrlanda ve Finlandiya ülkelerinde ihraç edildiği ve bu senetlerin merkezi devlet borcu içindeki payının en yüksek Hollanda’da 2008 yılında %12 olduğu görülmektedir (OECD, 2009). Bu nedenle, grafikte yer alan oranlar, kuponsuz senetlerin borç içindeki payı olarak değerlendirilebilir. Bu ülkelerde faiz oranlarının düşük seviyelerde olduğu göz önüne alındığında, kuponsuz senetlerin faizlerinin borç tanımına dahil edilmesinin kuponlu senetlerin iskonto giderinin stoka dahil edilmesi gibi ele alındığı düşünülebilir. Bu nedenle, EDP borcunda senetlerin 358 Maliye Dergisi y Sayı 159y Temmuz-Aralık 2010 A. AYTEKİN BALIBEK kuponlu, kuponsuz olmalarına göre faizin ele alınış farklılığının AB ülkeleri için bir tutarsızlık yaratmadığı düşünülmektedir. Kaynak: Eurostat Veri Tabanı, Ekonomi ve Finans Finansal Hesaplar Grafik 3: Kısa Vadeli Senetler/EDP Borcu (Euro Bölgesi) AB ülkelerine göre kuponsuz senetlerin EDP borcu içindeki payı ülkemizde oldukça yüksektir (Tablo 4). 2004 yılında %37,7 olan bu oran, son yıllarda hem bu tür senetlerin ihraçlarının azalması hem de faiz oranlarının düşmesi sonucu, borca dahil edilen faiz tutarlarının azalması ile belirgin şekilde düşmüştür. Nitekim, EDP borcu/GSYİH oranı üzerinde bu senetlerin faizlerinin etkisi 2003 yılında 6,2 puan iken, 2009 yılında 2,4 puan olmuştur. Dolayısı ile borcun senet yapısı, EDP borcunda önemli hale gelmektedir. Aynı anapara borcuna sahip olmasına rağmen kuponsuz senetlerin payının yüksek olduğu ülkelerde EDP borç seviyesi de yüksek çıkacaktır. Bu nedenle, EDP borcu kapsamında uluslararası karşılaştırmalar yapılırken, kuponsuz senetlerin faizlerinin bu borç içindeki payının da dikkate alınması gerektiği düşünülmektedir. Tablo 4: Kuponsuz Senetlerin EDP Borcu Üzerindeki Etkisi EDP Borcu (milyon TL) Kuponsuz senetler / EDP Borcu Kuponsuz senetlerin faizi / EDP borcu EDP Borcu / GSYİH Kuponsuz senetlerin faizi / GSYİH 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 306.301 33,3 9,2 67,4 6,2 331.191 37,7 7,9 59,2 4,7 339.428 35,4 7,2 52,3 3,8 349.488 36,1 7,6 46,1 3,5 332.543 36,1 8,8 39,4 3,5 375.237 32,7 7,3 39,5 2,9 433.414 29,3 5,3 45,496 2,4 Kaynak: HM Borç İstatistikleri Euro Bölgesi ile ülkemiz EDP borç seviyesi arasındaki fark, Grafik 4’de görüldüğü üzere gittikçe açılmaktadır. İleriki dönemde, ülkemizde kuponsuz senetlerin borç içindeki payının daha da azalması durumunda, bunun EDP borcunu az da olsa düşürücü etkisi olacaktır. Maliye Dergisi y Sayı 159y Temmuz-Aralık 2010 359 Muhasebe Yönetmelikleri ve Uluslararası İstatistik Sistemleri Kapsamında Devlet Borcuna İlişkin Kavramlar Kaynak: Eurostat Veri Tabanı, HM Borç İstatistikleri Grafik 4: EDP Borcu/GSYİH EDP borcunun nominal tanımlı olmasından dolayı, ayrıştırılabilir özellikte (stripping) kuponlu senet ihraç edilmesi durumunda, kuponlu ve kuponsuz senetlerin ele alınış şeklinde farklılık doğmaktadır. Bu ihraçlar sonucunda, kuponlu senetlerin her bir kuponu ve anaparası, kuponsuz senetler haline gelmekte ve ikinci piyasada bu şekilde işlem görebilmektedir. Bugünkü değer yaklaşımıyla bakıldığında, ayrıştırılmış anapara ve kuponların bugünkü değeri ile ayrıştırılmamış senedin anaparasının bugünkü değeri aynıdır. Dolayısı ile ister ayrıştırılmış olan anapara ve kuponlar bugünkü değerleriyle ESA stoka kaydedilsin, ister ayrıştırılmamış hali ile anapara bugünkü değeri ile ESA stoka kaydedilsin, fark olmamaktadır. Ancak, EDP borcunda, ayrıştırılmış anapara ve kuponların nominal değerleri ile stoka dahil edilmesi durumunda nominal anapara yanında nominal kupon ödemelerinin de stoka dahil edilmesi gerektiği düşünülebilir. Buna karşılık, Devlet Borç ve Açık Kılavuzunda ayrıştırılmış senetlerin kuponlarının borca dahil edilmeyeceği ifade edilmektedir (Eurostat, 2002:137). Burada, ayrıştırılmış kuponların borca dahil edilmeme nedeninin yalnızca nakit yaratan borçlanmaların stoka dahil edilmesi olduğu değerlendirilmektedir. Çünkü kuponsuz senetlerin ihraç fiyatı ile nakit girişi sağlanırken (ihraç sonrasında), ayrıştırılmış kuponlar için böyle bir nakit girişi yoktur. Dolayısıyla kuponlar ile herhangi bir borçlanma yaratılmamış olmaktadır. Diğer taraftan, ayrıştırılmış kuponların borca dahil edilmemesinin bir başka nedeninin, bunların aslında “faiz” olarak ele alınması, olduğu düşünülmektedir. Bunun ise yukarıda bahsedildiği gibi kuponsuz senetlerin faizlerinin EDP borcuna dahil edilme nedeninin bunların iskonto gideri gibi ele alındığı, dolayısı ile faizleri borca dahil etme amacı taşımadığı düşünülmektedir. ESA 95 ve GFS kapsamında senetlerin değerlenmesinde de borcun senet yapısı önemli bir husus olarak öne çıkmaktadır. Kuponsuz tahvillerin borç içindeki payının yüksek olduğu ülkelerde işlemiş faizden dolayı yıldan yıla ESA 95 ya da GFS borcu da çok değişebilecektir. Diğer taraftan, kuponlu senetlerin bilanço tarihi itibarıyla 360 Maliye Dergisi y Sayı 159y Temmuz-Aralık 2010 A. AYTEKİN BALIBEK işlemiş faizleri yıldan yıla çok fazla değişmeyeceğinden, bu faizleri de içeren piyasa fiyatı ile stok değişiminde faizlerden kaynaklanan etki önemli düzeyde olmayacaktır. Bununla birlikte, yine işlemiş faiz etkisinden dolayı aynı seviyede anapara borcu olan iki ülkeden borç içinde kuponsuz tahvil payı daha yüksek olanın işlemiş faizi içeren piyasa değeri ile borcu da daha yüksek olacaktır. 4.4. Konsolidasyon Etkisi Borç seviyeleri kapsamında uluslararası karşılaştırma yapılırken, borç üzerinde yapılan konsolidasyon işleminin de dikkate alınması gerektiği düşünülmektedir. Konsolide borç hesaplanırken, borcun içerdiği yükümlülük kalemleri kapsamında alt sektörlerin varlığı olan yükümlülükler düşülmektedir. Ülkemiz ve Euro Bölgesi için karşılaştırıldığında, EDP borcu üzerinde sektörler arası konsolidasyonun borç üzerinde düşürücü etkisinin çok farklı olmadığı görülmektedir. Euro Bölgesi için sektörler arası konsolide edilmemiş; ancak, her bir sektör kendi içinde konsolide edilmiş EDP borcunun GSYİH’ye oranları ile hem sektörler arası hem de sektör içi konsolidasyon yapılan EDP borcu arasındaki fark 2006-2009 döneminde ortalama olarak 2,8 puandır (Tablo 5). Türkiye için aynı dönemde bu fark 3,8 puan olmuştur. Tablo 5: Konsolidasyon Etkisi Euro Bölgesi EDP borcu/GSYİH EDP borcu (sektörler arası konsolide edilmemiş)/GSYİH Fark Türkiye EDP borcu/GSYİH EDP borcu (sektörler arası konsolide edilmemiş)/GSYİH Fark 2006 2007 2008 2009 68,3 66,0 69,4 78,7 71,0 2,7 68,6 2,6 72,4 3,0 81,6 2,9 46,1 39,4 39,5 45,5 49,2 3,1 43,2 3,8 43,4 4,0 49,7 4,2 Kaynak: Eurostat Veri Tabanı, HM Borç İstatistikleri Aynı konsolide borç seviyesine sahip, ancak daha düşük konsolidasyon etkisi barındıran ülkelerin aslında daha düşük konsolide olmayan borç yükü olduğu açıktır. Bu nedenle konsolide olmuş borç seviyeleri karşılaştırılırken, konsolide işleminin borç düzeyi üzerindeki etkisinin de bilinmesi gerektiği düşünülmektedir. Sonuç Bu çalışmada, ülkemizde ve uluslararasında uygulanan muhasebe sistemlerinden üretilen ve ayrıca hesaplanan farklı devlet borcu istatistiklerinin içeriği karşılaştırılmıştır. Gerek yükümlülük kapsamı gerekse yükümlülüklerin ele alınışı olsun, bu borç istatistikleri arasındaki farklılıklar tespit edilmeye çalışılmış ve istatistiklerin iç tutarlılığı ile uluslararası karşılaştırılabilirliği tartışılmıştır. Bu kapsamda çıkarılan sonuçları aşağıda yer aldığı şekilde özetlemek mümkündür: Maliye Dergisi y Sayı 159y Temmuz-Aralık 2010 361 Muhasebe Yönetmelikleri ve Uluslararası İstatistik Sistemleri Kapsamında Devlet Borcuna İlişkin Kavramlar • ESA 95 ve GFS sistemlerinde üretilen bilançoda yer alan yükümlülükler işlemiş faizi içeren piyasa değeri ile genel devlet borcunu verirken, EDP genel devlet borcu nominal olarak ayrıca hesaplanmaktadır. Diğer taraftan, muhasebe yönetmelikleri çerçevesinde hesaplardan üretilebilen Hazine Müsteşarlığı tarafından açıklanan genel devlet borcunda senetler anapara değerleriyle yer almaktadır. Bu farklı borç tanımı yaklaşımlarına bağlı olarak borca ilişkin gider ve gelirlerin ele alınışı da farklılık göstermektedir. • EDP borcuna, kuponsuz senetlerin faizleri iskonto gideri gibi ele alınarak, dahil edilirken, kuponlu senetlerin faizlerinin dahil edilmemesi, AB ülkeleri borçlarının senet yapısından dolayı yöntemde bir tutarsızlık olarak görülmemekle birlikte, ülke borçlarının senet yapılarının çok farklı olduğu durumlarda uluslararası karşılaştırmaların dikkatle yapılması gerektiği düşünülmektedir. • ESA 95 ve GFS kapsamında senetlerin değerlenmesinde de borcun senet yapısı önemli bir husus olarak öne çıkmaktadır. Aynı düzeyde, anapara borcu olan iki ülkeden, borç içinde kuponsuz tahvil payı daha yüksek olanın piyasa değeri ile borcu daha yüksek olacaktır. • Uluslararası karşılaştırmalar konsolide borç kapsamında yapılıyorsa, konsolidasyon etkisinin büyüklüğünün de göz önünde tutulması gerekmektedir. Konsolidasyon etkisinin çok farklı olduğu ülkelerde, konsolide edilmemiş borç kapsamında yapılan uluslararası karşılaştırmaların daha anlamlı olduğu düşünülmektedir. • Devlet borcunun takibi açısından ülkemizde uygulanan muhasebe sistemi, uluslararası uygulamalar ile uyumlu değildir. Ulusal mevzuatta yapılacak değişikliklerle muhasebe hesaplarına yansıtılacak borca ilişkin değerleme tutarları ile ilgili hesaplara yansıtılmakta olan işlemiş faizlerin, borç hesaplarının alt detaylarına da yansıtılması durumunda, senet ve krediler kapsamında ulusal muhasebe sistemi uluslararası uygulamalar ile uyumlu hale gelmiş olacaktır. 362 Maliye Dergisi y Sayı 159y Temmuz-Aralık 2010 A. AYTEKİN BALIBEK Tablo 6: AB GFS Tabloları Devlet istatistikleri Yıllık devlet mali istatistikleri Devlet geliri, harcamaları ve temel göstergeler Fonksiyonlarına göre genel devlet harcamaları Temel ulusal hesaplar vergi büyüklükleri Hesaplanan vergi göstergeleri Devlet açık ve borcu Devlet açık/fazlası, borcu ve ilgili veriler Açık/fazlaya geçiş Açık/fazladan borcun değişimine geçiş Genel devlet (AB'ye üye olmayan ülkeler) Devlet borcunun yapısı Merkezi devlet borcu Genel devlet borcu Yerel idarelerin ve eyaletlerin borcu Sosyal güvenlik fonlarının borcu İhraç edilen döviz cinsine göre borç Devlet garantileri Çeyrekler itibarıyla devlet mali istatistikleri Çeyrekler itibarıyla genel devletin finansal olmayan hesapları Çeyrekler itibarıyla genel devletin finansal hesapları Çeyrekler itibarıyla devlet borcu Diğer devlet göstergeleri Devlet yardımları Resmi Gazete'de yayımlanan kamu alımı Kaynak: Eurostat Veri Tabanı, Ekonomi ve Finans Devlet İstatistikleri Tablo 7: EDP Mali Bildirim Tabloları Devlet Açık ve Borç Düzeylerinin Raporlanması 479/2009 sayılı Konsey Yönetmeliği (AB) ve 22/11/1993 tarihli Konsey tutanağında yer alan ifadelere uygun olarak Tablo 1: Devlet fazla/açık ve borç düzeylerinin raporlanması ve ilgili verilerin sağlanması Tablo 2A - 2D: Her bir devlet alt sektörü dengesine ilişkin ulusal tanımlamalar ile EDP açık/fazlası arasındaki geçişi açıklayan verilerin sağlanması Tablo 3A - 3D: Devlet açık/fazlasının ve diğer ilgili faktörlerin borç düzeyindeki değişimlere katkısını açıklayan verilerin sağlanması ve borcun konsalidasyonu (genel devlet ve genel devlet alt sektörleri) Tablo 4: 22/11/1993 tarihli Konsey tutanağında yer alan ifadelere uygun olarak diğer verilerin sağlanması Kaynak: Eurostat Veri Tabanı, Devlet Mali İstatistikleri Fazla Açık Prosedürü Mali Bildirim Tabloları Maliye Dergisi y Sayı 159y Temmuz-Aralık 2010 363 Muhasebe Yönetmelikleri ve Uluslararası İstatistik Sistemleri Kapsamında Devlet Borcuna İlişkin Kavramlar Tablo 8: IMF GFS Tabloları YILLIK DEVLET MALİ İSTATİSTİKLERİ ANKETİ İSTATİSTİKİ TABLOLAR Bildirim I: Bildirim II: Tablo 1: Tablo 2: Tablo 3: Tablo 4: Tablo 5: Tablo 6: Tablo 7: Tablo 8: Tablo 9: Ek 1: Ek 2: Devlet Faaliyetlerinin Bildirimi Nakit Kullanım ve Kaynak Bildirimi Gelir Harcama Varlık ve Yükümlülüklere İlişkin İşlemler Valık ve Yükümlülüklere İlişkin Kazanç ve Kayıplar Valık ve Yükümlülük Tutarlarındaki Diğer Değişiklikler Bilanço Devlet Faaliyetlerine Göre Giderler Sektörel Bazda Finansal Varlık ve Yükümlülüklere İlişkin İşlemler Valık ve Yükümlülüklere İlişkin Toplam Diğer Ekonomik Akımlar Konsolidasyon Tablosu Valık ve Yükümlülük Akım ve Stokların Bütünleşik Bildirimi Kaynak : IMF Veri ve İstatistikler, Devlet Mali İstatistikleri Kaynakça European Central Bank (2003), Guide on Government Finance Statistics. European Central Bank (2004), Concepts of Government Debt. Eurostat (1996), European System of Accounts, ESA 1995. Eurostat (2002), ESA95 Manual on Government Deficit and Debt. Eurostat (2010), Statistical Requirements Compendium. Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği, 08/06/2005 tarih ve 25839 sayılı RG. IMF (2001), Government Finance Statistics Manual. AB Konsey Yönetmeliği, 10/06/2009 tarih ve 479/2009 sayılı RG L 145. AB Konsey Yönetmeliği, 30/07/2010 tarih ve 679/2010 sayılı RG L 198. AB Konsey Yönetmeliği, 30/11/1996 tarih ve 2223/96 sayılı RG L 310. AB Konsey Yönetmeliği, 31/12/1993 tarih ve 3605/93 sayılı RG L 332. Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği, 30/12/2006 tarih ve 26392 sayılı RG. OECD (2009), Central Government Debt Statistical Yearbook 1999-2008. 364 Maliye Dergisi y Sayı 159y Temmuz-Aralık 2010