TÜRK DİŞHEKİMLERİ BİRLİĞİ 23.ULUSLARARASI DİŞHEKİMLİĞİ

advertisement
TÜRK DİŞHEKİMLERİ BİRLİĞİ
23.ULUSLARARASI DİŞHEKİMLİĞİ KONGRESİ
AÇILIŞ TÖRENİ
21 Eylül 2017, İstanbul
Değerli Meslektaşlarım,
Günümüz dünyasında dramatik bir değişim sürecinin varlığını hepimiz görüyoruz. Bununla
beraber değişimin her zaman salt bir olumluluğu ya da olumsuzluğu ifade etmediğini her iki
durumunda var olduğunu deneyimliyoruz.
Hastaların kişisel bilgilerinin onların sağlığının korunması, tedavi edilmesi için ne kadar
önemli olduğunun ve bu kayıtların tutulması konusunda ki olumlu değişimi anlamaya
çalışırken, aynı anda kişisel verilerin birer ticari ürüne veya hükümetlerin gereğinde
kullanılabileceği “önemli bilgi” ye değişimini de bir türlü anlayamıyoruz.
Bakıyorsunuz bir KHK ile getirilen, sağlık çalışanlarının emekliliklerindeki özlük hakları ile
ilgili olumlu bir değişimin yanı sıra, sonra ki maddede üniversitelerden ihraç edilenler için
itirazları haklı bulunup dönme hakkı elde etseler bile sürgün edilmelerine yönelik olumsuz bir
değişim yerleşivermiş.
Değerli Arkadaşlarım,
Günümüzde hiçbir kurum, kişi ya da meslek değişim sürecinin dışında kalamıyor. Bu
durumda ortaya şöyle bir varsayım koyabiliriz: Ya değişim tümüyle bizi ve yaşamlarımızı
şekillendirecek ya da biz çeşitli alanlarda değişimin getirdiği yeni durumları doğru
algılayacak ve değişim sürecini değiştirmek istemediğimiz doğrularımızı koruyarak
yönlendirmeye çalışacağız.
Dişhekimliği mesleği de hem dünyayı ve yaşamı etkileyen değişikliklerden, hem de sağlık
alanını ve sağlık alanındaki meslekleri etkileyen tüm değişikliklerden etkileniyor.
Uzayan yaşam süreleri, ağız sağlığın yeni tanımı, genel sağlık-ağız sağlığı ilişkisinin daha iyi
aydınlatılmış olması, ‘ağız sağlığı ilişkili yaşam kalitesi’ kavramı, sağlık alanında görece daha
fazla bilgi ve hassasiyete sahip hastaların dişhekimlerinden artan beklentileri gibi değişimler,
mesleğimizi de bazı yönleri için olumlu-olumsuz değişime zorluyor.
Bu noktada bilimsel değişimler kadar dental sanayinin de dişhekimliğini değişime zorlayan
olumlu-olumsuz yapısını tespit etmek zorundayız.
Olumsuzluklar en olumlu gibi gösterilen değişimlerle gelebiliyor. Mesela “sağlık alanında
görece daha fazla bilgi ve hassasiyete sahip hastaların” artması değişiminin, her zaman eğitim
tabanlı bilinçlenmenin sonucu değil hükümetlerin insanları iyi hizmet arayan müşteri olarak
konumlandırmaları ve sağlık üzerinden siyasi varlıklarından bir memnuniyet yaratma arzusu
ile oluşan değişimler olduğu söylenebilir. Bu değişimle, özellikle kamu alanında daha çok
olmak üzere, dişhekimi hasta ilişkilerinin bozulması ve hiç görülmediği kadar yüksek oranda
sağlık çalışanına şiddet olarak yansıması değişimini yaşadığımızı da görmeliyiz. Hasta hekim
ilişkisinin, müşteri hekim ilişkisine değişimi ile kamuda olumlu olmayan birçok değişim açığa
çıkmıştır:
•
•
•
•
•
Döner sermaye ve performans kıskacı altında çalışma.
Artan hasta sayısı ve performans puanlarına rağmen akılcı ve kabul edilebilir bir
açıklaması olmayan döner sermaye gelirlerinde azalma,
Acillerin poliklinik işlevi görmesi ve bunun getirdiği olumsuzluklar
Yardımcı personel eksikliğinden doğan iş yükü artışı,
Kongre izinlerinin kaldırılması,
gibi değişimlerin ciddi olarak eleştirmek ve değişimi toplum ve hekim yararına doğru
evirmek için çalışmamız gerekiyor.
Sağlık alanındaki değişimlerin mantığı daha donanımlı genel dişhekimlerinin varlığını
gerektirirken ülkemizde lisans eğitiminin daraltılmasına yönelik atakları, uzmanlaşmaya
mahkum etme çabaları şeklindeki değişimleri nasıl algılamalıyız?
Bu değişiklik, toplum ağız ve diş sağlığının korunması için mi, yoksa uzmanlık baskısı
yaratarak aşırı uzmanlaşmış dişhekimlerinin tek başına çalışma zorluklarını kullanarak
sermaye kuruluşlarında ucuz iş gücü olarak çalışmaya mahkûm etmek için mi?
Dişhekimliği fakültelerinin ve öğrenci kontenjanlarının plansız olarak sayısının arttırılması
lehine oluşan değişimleri de aynı çerçevede mi düşünmeliyiz yoksa olumlu değişim olarak
vatandaşa sağlık hizmetinin götürülmesini kolaylaştıran bir yere mi koymalıyız?
Ne yapacağız? Sağlık alanındaki değişimlerin gerektirdiği dişhekimliği eğitimi alanında
olması gereken değişimlerin doğru yapılması için eleştirmenin dışında değişim önerilerimizi
geliştirmek, bu önerileri bilimsel temele oturtmak ve ilgililere bıkmadan anlatmak
durumundayız.
Dünyadaki değişimlerin dişhekimliği alanındaki tüm yapı ve organizasyonlar tarafından iyi
yönetilmesi, şekillendirilmesi gerekmektedir. Genişleyen ‘ağız sağlığı’ tanımı ve tıbba daha
yakın konumlanmış bir dişhekimliği, bu doğrultuda dişhekimlerinin artan sorumlulukları Türk
Dişhekimleri Birliğinin de odaklanması gereken konulardır. Artık dişhekimlerinin diş
çekmek, protez yapmak dışında örneğin sağlıklı yaşam tavsiyelerinde bulunmak, sigarayı
bıraktırmak, hastanın medikal bulguları konusunda daha bilgili olmak hatta erken tanının bir
parçası olmak gibi sorumlulukları mesleğimizdeki en önemli değişimlerden kabul
edilmektedir. Geçmişteki ‘mekanik ve tamir edici’ bir dişhekimliği/dişhekimi algısının,
‘bireylerin ve toplumun ağız sağlığından sorumlu bir hekim’ noktasına evrilmesinde de esas
olarak bu bakış açısının belirleyici olduğunu kabul etmemiz gerekir.
Değerli Meslektaşlarım
Türk Dişhekimleri Birliği proaktif, hızlı reaksiyon veren, değişime açık olan, bilgi esaslı karar
verme sürecini benimseyen bir yapı kazanmıştır. Görev ve sorumluluklarını her dönem
gözden geçiren, kendisini sürekli güncel tutmaya çalışan yapısıyla Türk Dişhekimleri Birliği
değişimi olumlu şekilde yönlendirmeye çalışmaktadır.
Meslek örgütümüzün geleceğe bakışı, riskleri iyi yönetmek ve yeni ortamın getirdiği bu ‘yeni
durumu’ mesleğin tüm paydaşları açısından; etik kurallar, evrensel doğrular ve insan hakları
çerçevesinde değerlendirmektir.
Türk Dişhekimleri Birliği gelecekte dişhekimliği mesleğinin tüm bileşenleri olarak
dişhekimlerini, öğrencileri, fakülteleri, dental endüstriyi, birliğimizi, odalarımızı, uzmanlık
derneklerini bekleyen durumları öngörmeye çalışıyor, bu konuda yaptığı çalışmalarda
değişiklikleri görüyor. Bize göre;
•
•
•
•
Hasta güvenliğini, teşhis ve tedavi işlemlerinde kalite standartları ve risk yönetimi
belirleyicilik kazanıyor.
Kanıta dayalı dişhekimliği, interdisipliner eğitim, multidisipliner çalışma kavramları
önem kazanıyor.
Sağlık alanında bir kısmı internet entellektüeli ve eskiye oranla çok daha talepkar bir
hasta popülasyonu oluşuyor.
Artık hekimlik uygulamaları ve tıp eğitimi alanındaki teknoloji de, yapay zekâ ve
sanal gerçekliğin öncülüğünde ilerliyor.
Türk Dişhekimleri Birliği bu çerçevedeki değişimlerin sonucunda bizleri;
•
•
•
•
•
Dünya ile mesleki bir entegrasyonun etkisini daha da fazla hissedeceğimiz,
Hastalarımızı tedavi etmenin ötesine geçmesi gereken toplumsal sorumluluğumuzu
daha çok konuşacağımız,
Oral sağlığı sağlık gündeminin ilk sıralarında tutmanın önemini daha çok
kavrayacağımız,
Koruyucu hekimlik uygulamalarının etkinliği ve bireylerin ağız-diş sağlıkları için
artan taleplerinin, kamunun serbest dişhekimlerine olan ihtiyacını belirginleştireceği,
Sürekli Dişhekimliği Eğitimini daha gerekli, hatta olmazsa-olmaz göreceğimiz
günlerin beklediğini öngörmektedir.
Dişhekimliği mesleğinin tüm bileşenlerinin özellikle de dental akademi, dental endüstri ile
yaratılacak daha güçlü bir sinerjinin ve beraberinde uluslararası mesleki yapılar (örneğin,
dünya sağlık örgütü ( world health organizations), dünya Dişhekimleri birliği (FDI), ve Dünya
sağlık meslekleri birliği ( World Health Professional Alliance) ile yakın ilişkilerin mesleki
olarak geleceğe daha hazırlıklı olmak açısından bize yarar sağlayacak bir yaklaşım
olabileceğini hep birlikte değerlendiriyor ve yakın gelecekte buna daha fazla
odaklanacağımızı düşünüyoruz.
Türk Dişhekimleri Birliği olarak biz değişimin öneminin farkındayız, hem değişimi hem de
değişimin değiştirdiği dünyayı yakinen izliyoruz, geleceğe kafa yoruyoruz ve artan
sorumluklarımızı zevkle kabul ederek çalışıyoruz.
Bize dayatılan değişimleri inceliyoruz. Serbest çalışan meslektaşlarımızın meslek yaşamlarını
düzenleyen ve meslektaşlarımızı zorda bırakacak çeşitli yönetmeliklerle ilgili değişikliklerin
takibi ve gerekenlerde düzeltme yapılması çabasını her türlü zorluğa rağmen sürdürüyoruz.
Gerek Sağlık Bakanlığı ile ilgili ve gerekse hukuki zemindeki mücadelemiz devam ediyor.
Bizimle ortak çalışma yapılarak değişimler olumlu sonuçlanıncaya kadar da devam edecek.
Performans sisteminin ve sağlıkta dönüşüm sürecinin olumsuz bazı değişikliklerinin
kıskacında kalan kamu çalışanı meslektaşlarımızın hizmet üretirken çektiği sıkıntıları, yine bu
sisteme mahkûm edilen hastalarımızın sistemin getirdiği nedenlerle aldığı hizmet kalitesini
tüm ilgili alanlarda dile getiriyoruz.
Üniversitelerdeki lisans eğitimi, uzmanlık eğitimi, ÇEP, GEP, performans, artan kontenjan,
basamaklandırılmamış sağlık sistemi nedeniyle 2. Basamak hastane hizmeti verilmesi gibi bir
çok sorunu Dekanlarımızla beraber çözmeye çalışıyoruz.
Bütün çalışmalarımızı, değişime olan yorumumuzu akademik yöntemleri kullanarak
hazırlamakta olduğumuz “TDB Ulusal Ağız Diş Sağlığı Politikası” projemizle bilimsel bir
çalışma olarak ilgililere çok yakında yazılı olarak sunacağız. Eleştirmenin dayanılmaz
hafifliğine kapılmadan önerilerimizi de böylece somutlaştırmış, bütünleştirmiş olacak
gerektiğinde güncelleyerek sürekli gündemde tutacağız.
Bu çalışma alışkanlıklarımız ile hep beraber hareket etme kabiliyetimizi arttırdıkça ülkemizin
geçtiği sıkıntılı olağan üstü hal dönemlerini aşacağımızı, mutlu, özgür ve sağlıklı olağan
günlere kavuşacağımızı biliyoruz. Atatürk’ ün her zaman çağının önünde değişimleri ülkesine
sunan kurucu devrimlerinin, değişimleri idare etmekteki en büyük rehberimiz olduğunu
belirterek saygılarımla hepinizi selamlıyorum.
TDB Merkez Yönetim Kurulu Adına
A R İlker Cebeci
TDB Genel Başkanı
Download