Ascaris lumbricoides

advertisement
NEMATODLAR
Prof Dr Y.Ali Öner
-Vücutları uzun, iki ucu ince, silindir şeklinde ve segmentsiz. Kalın
bir kütiküla ile örtülüdür.
-Renkleri beyaz, sarı ya da kırmızımsıdır,
-Nematodların boyu birkaç milimetre ile metre arasında değişir.
-Bunlarda belirli bir baş kısmı çoğu kez yoktur.
-Erkek ve dişi bireylerin ayrı olmasıyla sestodlardan ve
Schistosomalar dışkıdaki trematodlardan ayrılırlar..
-Nematodların erkek bireyleri, dişiden daha ufaktırlar kıvrılmış bir
kuyruk kısımları vardır.
-Bazı nematodlar yumurtlar (ovipar), bazıları doğurur (vivipar).
-Bazıları da larva teşekkül etmiş yumurta yumurtlar(ovovivipar)
-Nematod yumurtalarında kapak yoktur
-Bazı nematodlarda dudaklar . dişler veya onların ödevini gören
kesici yüzeyler vardır.
-Rabditiform=stercoral : oesophagus şişkin (bulbus)
-Filariform =strongiloid : Oesophagusu düz
-Nematodların insana bulaşması çeşitli yollardan
olabilir.
1.Dışkıyla çıkarılıp toprakta gelişen yumurtaların
yutulması,
2.Toprakta yumurtadan çıkan kurtçuğun ya da dışkıyla
çıkan kurtçuğun geliştikten sonra deriyi delerek vücuda
girmesi.
3. Konağın kanında bulunan kurtçuk, sokucu böcekler
tarafından alınır. Vektör oları böcek, vücudunda gelişen
kurtçuğu yeni konaklara bulaştırması.
BAĞIRSAK
NEMATODLARI
ASCARIS LUMBRICOIDES
Morfoloji ve evrim
İnsan için önemli nematodların en büyüğü olan Ascaris lumbricoides
silindir şeklinde, uçları ince, kahverengi, sarı veya beyaz renklidir.
Erkek ortalama 25, dişi 35cm uzunluktadır. Enleri 0.5 cm kadardır.
Erkek helmintin arka ucu çengel şeklinde kıvrılmıştır. Bu kıvrımın uç
kısmında iki tane ikişer mm uzunluğunda spikül mevcuttur.
Bir dişi günde 200.000 kadar yumurta yumurtlayabilir.
Ascaris lumbricoides'in yumurtası kahverengi, oval ve bazen yuvarlak
olup, ortalama 60x45µ büyüklüğündedir.
Döllenmiş yumurtada renksiz olan kalın kabuğun dış kısmında yüzeyi
girintili, çıkıntılı ve safra boyaları ile kahverengi boyanan bir
albümin kılıfı vardır. Vücuttan çıkan yumurtalarda döllenmiş bir
yumurta hücresi bulunur. Dayanıklı olan yumurtalar bir yıl canlı
kalabilirler. Dışkıda döllenmemiş yumurtalar da görülebilir. Bunlar
döllenmiş yumurtadan daha uzun olup içlerini tamamen vitellus
hücreleri doldurmuştur.
Yumurtalar dış etkilere oldukça dirençlidir. Ancak 45°C’nin
üstünde canlılıklarını yitirirler. Kışın yumurtalar canlı kalır,
fakat gelişemezler. Uygun ortam koşullarında, 30°C’de ve
aerop, % 50 nemli bir yerde, bir iki hafta içinde döllenmiş
yumurtalardaki yumurta hücresi bölünür ve hareketli bir
rabditiform kurtçuk gelişir. İçinde canlı kurtçuk bulunan ağız
yolundan alan insanda evrim devam eder.
Duodenumda kurtçuk açığa çıkar ve ince barsağa geçer,
barsak duvarından girerek kana karışır. Sıra ile karaciğere,
sağ kalbe ve sonra akciğerlere gelir; ya da kurtçuk lenf
yollarından ilerleyerek mezenter lenf düğümlerine gelebilir ve
buradan tekrar çeşitli yollardan, örneğin periton boşluğu ya da
portal toplardamarlardan sonra karaciğerden geçerek
akciğere erişebilir. Alveollerde birkaç gün büyürler ve kılcal
damarlardan hava boşluklarına geçerler. İki defa gömlek
değiştirerek trakeadan yukarı çıkar ve özofagus yoluyla 10
gün sonra 2mm ye kadar büyümüş ve mide asidine dirençli bir
halde barsağa dönerler. Ġki ay içinde böyle bir kurtçuktan
erişkin helmint meydana gelmiş olur.
Tanı
Dışkının incelenmesi ve yumurtalarının görülmesiyle tanı sağlanır.
Akciğer belirtileriyle seyreden vakalarda muayene maddesi olan
balgamda helmintin kurtçuk şekilleri araştırılır.
Ascaris lumbricoides laboratuvar tanısında anahtar noktalar:
1. Döllenmiş ve döllenmemiş yumurtalar formol-eter çöktürme
metoduyla bulunabilir. (Döllenmemiş yumurtalar çinko sülfat yüzdürme
metodunda yüzmezler.)
2. Genelde, basit dışkı incelemeleri yeterlidir. Erişkin solucanların
göçünden kaynaklanan bazı problemlerden dolayı; ameliyat olan veya
genel anestezi uygulanacak hastalar Ascaris lumbricoides varlığı
açısından kontrol edilmelidir. (Bazı anestetikler göç etmeleri için
nematodları uyarır.)
3. Yumurtaların kalıcı boyalı preparattan bulunması zor olabilir.
Genellikle çok koyu boyanırlar ve dışkıdaki artık zannedilebilir.
ENTEROBIUS VERMICULARIS
Oksiyür, kıl kurdu; çok eskiden tanımlanmış olan ve bütün dünyada,
özellikle çocuklarda, yaygın olarak bulunan bir nematoddur.
Morfoloji ve evrim
Enterobius vermicularis çok ufak ve beyaz renklidir. Dişi bireyi, 8-13 mm
boyunda ve 0.4 mm enindedir. Erkek 2-5 mm boyunda 0,1 mm enindedir.
Enterobius vermicularis yumurtası 55x25 u büyüklükte, oval ve bir tarafı
yassı (D harfi), dolayısıyla asimetriktir. Yumurtanın içinde kendi üzerine
kıvrılmış bir embriyon vardır. Bunlar, renksiz iki tabakalı, şeffaf kabuğu olan
yumurtalardır; perianal bölgede bulunurlar.
Başı vasıtasıyla barsak mukozasına yapışmış olarak yaşayan ve kan, epitel
hücreleri, organik maddelerle beslenen Enterobius vermicularis in yaşama
süresi iki ay kadardır. Bu nematodun dişisi bağırsağa yumurtlamaz anüs
çevresinde yumurtlar. yumurtalarını perianal bölgeye bıraktıktan sonra
ölür. Helmintin neden olduğu kaşınma sonucunda yumurtalar etrafa
yayılabilir. Bu sırada yumurtaların içinde embriyon vardır ve vücut ısısı gibi
elverişli ısı ile nem bulunduğunda 2-6 saat kadar kısa zaman içinde insan
için bulaştırıcı hale geçerler. Böyle yumurtaları sindirim veya solunum
yolundan alan bireylerde barsakda rabditiform kurtçuk açığa çıkar ve ince
bağırsağa geçer. Erişkin helmint çekum bölgesinde yerleşir.
Tanı
Dışkıda helmintin kendisinin ve yumurtalarının görülebilme
olasılığı oldukça azdır. Bu bakımdan, sadece dışkı
incelemesi ile negatif sonuç bildirilmemeli anüs çevresinde
çeşitli yerlerden ve ayrı zamanlarda birkaç kez muayene
maddesi alınmalıdır.
Yumurtaları bulabilmek için selofan-bant (seloteyp) dan
faydalanılabilir. Seloteyp yapışkan yüzü üstte kalmak üzere
dil basacağının uç kısmına yerleştirilir anüs etrafına sıkıca
bastırılır. Sonra bu seloteyp yapışkan yüzü alta gelecek
şekilde üzerinde bir damla toluen bulunan lama yapıştırılır
ve mikroskopda incelenir. Toluen, hava kabarcıklarını
ortadan kaldırır, epitel hücrelerini ve seloteypin yapışkan
maddesini eriterek temizler.
Çocukların anüsünden çıkan ve anneleri tarafından
bulunan helmintler kesin tanı için laboratuvara
getirilmelidir.
Enterobius vermicularis laboratuvar tanısında
anahtar noktalar:
1. Selofan-bant yöntemi tanı testi
seçeneklerinden en iyisidir.
2. Özellikle çocuklarda erişkin solucanlar dışkı
örneğinin üzerinde ya da yüzeyinin altında
bulunabilir.
3. Yumurtalar ara sıra dışkıda da görülür, fakat
bu tesadüfi bir bulgudur.
TRICHURIS TRICHIURA
İnsanın çekumunda yaşayan Trichuris trichiura yeryüzünde yaygın olarak
bulunmaktadır.
Morfoloji ve evrim
Trichiuris trichiura, vücut yapısı bakımından bir kamçıya benzetilir. Ön
kısmı kıl gibi ince, arka kısmı kalın, gri renklidir. Erkek 4 cm uzunlukta, dişi
biraz daha uzuncadır. Genişlikleri 2 mm kadardır. Dişiden farklı olarak
erkeğin arka ucu iyice kıvrılmıştır.
Bu nematodun yumurtasının her iki ucunda mukoid bir tıkaç vardır;
böylece, limon şeklinde görünürler. 50x25 u büyüklükte olup,
kahverengidir.
Vücudun ön kısmıyla barsak mukozasına gömülmüş olarak, genellikle
çekumda, bazen kalın barsak veya apandisde yerleşen helmintin
yumurtaları dışkıyla çıkılır. Nemli toprak üzerinde ortalama dört hafta içinde
yumurtalarda bulaştırıcı kurtçuk şekli meydana gelir. Böyle yumurtaları
pişmemiş sebzeler veya su ya da kirlenmiş parmaklarıyla sindirim yolundan
alan insanlarda kurtçuk açığa çıkar ve önce barsak villuslarının içine girerek
bir hafta kadar yaşar. Sonra barsak boşluğuna girer ve ortalama bir ay
içinde erişkin şekle geçerek barsakta yerleşir.
Tanı
Dışkıda tipik yumurtalar kolayca tanınarak kesin tanı olasıdır.
Trichuris trichiura Laboratuvar Tanısında Anahtar Noktalar:
1. Yumurtalar normalde, direkt preparat ya da konsantrasyon
yöntemiyle rutin parazit incelemesi sonucu bulunur.
2. Erişkin solucanlar çok nadir görülür.
3. Bir çok infeksiyon hafif seyreder; fakat bir çok ağır seyreden
infeksiyonlarda
Entamoeba histolytica’nın neden olduğu dizanteriden ayırt
edilmelidir.
4. Yumurtalar genellikle kalıcı boyalı preparatlarda bulunabilir. Fakat
morfoloji
kolaylıkla taze yaş preparatta görülebilir.
Rektum prolapsusu
STRONGYLOIDES STERCORALIS
Kozmopolit olan, fakat daha çok tropikal ülkelerde, nemli bölgelerde bulunan
Strongyloides stercoralis, insanda duodenum ve jejunumda yerleşerek hastalık etkeni
olur.
Morfoloji ve evrim
Helmintin parazit ve serbest yaşayan şekillerinin vücut yapıları ayrıdır. Parazit olarak
yaşayan dişi helmint renksiz ve yarı şeffaftır. boyu 2 mm, eni 0.05 mm kadardır.
Erkek birey daha da ufak olup, boyu 0.7 mm dir. Kuyruk kısmı kıvrılmıştır ve iki spikül
taşır Strongyloides stercoralis'de ufak bir ağız boşluğu ve belirli olmayan dudaklar
vardır. Silindir şeklinde bir borudan ibaret olan özofagusu izleyen barsak anüs ile
sonlanır. Dişinin uterusunda 10-14 kadar yumurta bir kılıf içinde birbiri ardına
dizilmiştir.
Helmintin doğada, nemli topraklarda serbest yaşayan şekilleri (rabditoid veya
rabditiform şekil), parazit olanlardan (strongiloid veya filariform şekil) daha ufaktırlar.
Dişi 1 mm, erkek 0.6 m uzunluktadır ve enleri ancak 50 µ kadardır. Her ikisinin
ağızlarında üç dudak bulunur ve özofagusun arka kısmında bir şişkinlik vardır. Dişinin
kuyruğu uzun, düz ve sivridir. Erkeğinkinin ucu kıvrıktır ve iki spikül taşır.
Mukoza içinde yumurtlanan Strongyloides stercoralis yumurtaları, 50x30µ
büyüklüğünde, ince kabuklu ve şeffaftırlar. Ancak müshil verildiği zaman dışkıyla
çıkarırlar. Bunların içinde bölünmüş yumurta hücresi, bazen de gelişmiş kurtçuk
bulunur.
Strongyloides stercoralis, uzun yıllar insanın ince barsağında yaşar.
Helmint jejunum mukozasına girer yumurtlar, burada yumurtadan
ayrılan kurtçuk dışkı ile çıkar. Ender olarak kan dolaşımına girebilir.
Bundan sonraki evrim indirekt ve direkt olmak üzere iki çeşit olabilir.
İndirekt evrim, rabditiform kurtçuklar ortam ısısı 15°C den fazla ise
gömlek değiştirerek özofagusları rabditiform özellik gösteren erişkin
serbest şekiller haline geçerler. Bunların erkek ve dişi bireylerinin
çiftleşmesi sonucunda dişiler, içinde kurtçuk bulunan yumurta
yumurtlarlar. Bu yumurtalar ince kabuklu, oval ve 70x45µ
büyüklüğündedir. Bunlardan doğada ve bazen uterus içinde kurtçuk
şekli açığa çıkar. Bu rabditiform kurtçuk gömlek değiştirerek
strongiloid adı da verilen fılariform kurtçuk şekline dönüşür. Bunların
özofaguslarında rabditiform olanlarda görülen şişkinlik yoktur.
Strongiloid kurtçuk deriden veya mukozadan insan vücudan girer;
bazen yiyecekler ile sindirim yolundan alınabilir. Vücutta, kan
dolaşımına girerek sağ kalbe, akciğerlere gelir. Kapiler
duvarlarından alveollere geçer. Sonra glottise çıkar, trakea yoluyla
özofagusa, yemek borusundan inerek barsağa gelir ve yerleşirler.
Bu göç sırasında kurtçuk gelişme devrelerini tamamlar ve
postfilariform şekle geçer, erişkin helmint meydana gelir.
Direkt evrimde (Direkt evrim I) insan vücudunda, barsakta
ya da anüs çevresinde yumurtalardan çıkan rabditifornı
kurtçuklar filariform (strongiloid) kurtçuk şekline
dönüşürler ve barsak mukozasından (hiperinfeksiyon)
veya deriden girerek (otoinfeksiyon) vücut evrimlerini,
indirekt evrimde bildirildiği gibi, tamamlarlar. Böylece
erişkin şekil meydana gelir. Vücut direnci kalmamış
hastalarda, özellikle AIDS vakalarında barsak
duvarındaki rabditoid kurtçuk derinlere inip kan
dolaşımına girebilir ve bir reinfeksiyona neden olur.
Bunların dışında, dışkıyla çıkanları rabditiform
kurtçukların toprakta doğruca filariform şekle dönüştüğü
bir direkt evrim (Direkt evrim II) de vardır. (Şekil 3)
Tanı
Dışkıda veya duodenum sondasıyla alınan muayene maddesinde
Strongyloides stercoralis'in kurtçuk ya da erişkin şekillerinin
görülmesiyle tanı konur.
Dışkı örneği kapaklı bir şişede ve 30°C de 1-2 gün bekletilir. Bu süre
sonunda, dışkıda bulunan hareketli, karakteristik rabditoid kurtçuklar
bir büyüteçle görülebilir. Bunların morfolojileri çengelli solucanların
kurtçuklarına çok yakındır. Stronyloides stercoralis kurtçuğunda
ağız boşluğu başın genişliğinin 1/3 ü uzunluğunda olduğu halde,
çengelli solucanlarda bu ikisi aynı boydadırlar.
Yumurtalara dışkıda rastlanmaz. Ancak, ishalli hastaların ve müshil
verilenlerin dışkılarında içinde gelişmiş embriyon bulunan yumurtalar
görülebilir. Bu yumurtalar Ancylostoma duodenale ve Necator
americanus yumurtalarından daha küçük olmaları, uçlarının sivri oluşu
ve içlerinde hareketli bir kurtçuk bulunmasıyla ayrılırlar.
Filariform kurtçuklardan hazırlanan bir antijen ile allerjik tanı denenebilir.
Strongyloides stercoralis laboratuvar tanısında anahtar
noktalar:
1. Rhabditiform larva (infektif olmayan) dışkı
konsantrayonunda bulunur. Nadiren
Filariform (infektif) larva da dışkıda bulunabilir.
2. Eğer dışkı örnekleri negatifse, duedonal içeriğin
incelenmesi tavsiye edilir.
(duedonal aspirasyon, entero-test)
3. Çeşitli konsantrasyon yöntemleri (Baermann) ve
kültürler (agar plaklar, lam kültürü)
larvaların tanısı için kullanılabilir.
4. Yumurtalar dışkıda nadiren görülür, fakat duedonal
içerikte bulunabilir.
5. Çok ağır infeksiyonlarda yumurtalar (çok genel değil)
larvalı olabilir ve erişkin
solucanlar dışkıda bulunabilir.
ANCYLOSTOMA DUODENALE ve
NECATOR AMERICANUS
Eş adlar : Çengelli solucanlar, kancalı kurtlar.
Bu bölümde incelenecek nematodlar, vücutlarının ön kısmı çengel
şeklinde bükülmüş olduğundan, çengelli solucanlar (kancalı kurt) olarak
adlandırılmıştır. Bunlardan insan sağlığı bakımından önemli olan
Ancylostoma duodenale ve Necator americanus, birçok bakımdan
birbirlerine benzerler.
A. duodenale, Akdeniz bölgesinde, Çin, Japonya ve Hindistan gibi Asya
ülkelerine de yayılmıştır. Esas olarak Afrika’da ve Pasifik Okyanusu’nda
bazı adalarda, Güney Amerika'da rastlanan N. americanus, diğer bazı
ülkelerde, bu arada Karadeniz bölgemizde de bulunmaktadır. Yurdumuzda
da rastlanan çengelli solucanlar insanın ince barsağında yerleşerek hastalık
etkeni olurlar. Ayrıca, kurtçukları insan vücudundaki göçleri sırasında
birtakım klinik belirtiler meydana getirirler. Diğer canlılarda yaşayan
Ancylostoma türlerinin kurtçukları da insanda «larva migrans» adı verilen
klinik tabloya neden olurlar.
Morfoloji ve evrim
Her iki helmintin ön ve arka kısımları ince füsiform şekilde,
silindirimsi, yüzeyleri düz ve pembemsi beyaz ya da gri renktedirler.
A. duodenale dişisi ortalama 1.3 cm boyunda ve 0.5 mm enindedir.
Erkek bundan biraz ufaktır Helmintlerin ön kısmında ağız ve kitin ile
örtülü olan oval şekildeki ağız kapsülü bulunur. Bu kapsülde A.
duodenale'nin birer çift ventral ve dorsal dişi mevcut iken
N. americanus'un ventral ve dorsal kesici yüzeyleri ve ayrıca bir
çift subdorsal lanseti vardır.
A. duodonale’nin çiftleşme kesesinin eni boyundan daha fazladır;
halbuki N. americanus da bu kesenin eni boyuna eşittir. N.
americanus'un iki birleşme spikülü, A. duodenale'dekinin aksine, uç
kısımda birleşmiş olarak bulunabilirler.
Çengelli solucanların yumurtaları birbirlerine benzer. Ortalama
60x40µ büyüklüğünde, oval, simetrik ve uçları yuvarlaktır. Kabuk
ince ve renksizdir. Yumurtladıklarında içlerinde yumurtayı tam
doldurmayan iki ya da sekiz blastomer bulunur.
Ağız kapsülleriyle ince barsak mukozasına yapışarak 5-10 yıl canlı
kalabilirler. Burada çiftleşirler, döllenmiş olan yumurtalar dışkıyla
atılır ve dış ortamda iki gün içinde bunlardan doğada serbest
yaşayan rabditiform kurtçuklar çıkarak organik artık maddeler
üzerinde beslenmeye başlarlar. Bu gelişmenin olabilmesi için
ortamda oksijen, uygun nem ve 20° 30°C ısı bulunması gereklidir.
Dışkı veya toprakta beslenerek büyür, gömlek değiştirir ve üç gün
içinde 0.5 mm kadar büyüklükteki 2. devre rabditoid kurtçuk haline
geçer.
Bundan sonra l. hafta sonuna kadar kurtçuğun ağzı kapanır,
özofagusundaki şişkinlikler silinerek düz bir boru şeklini alır.
Böylece, beslenmeyen 0.75 mm boyundaki filariform ya da
strongiloid kurtçuk meydana çıkar. Bu sırada kurtçuk ikinci bir defa
gömlek değiştirir. Bu gömlek kurtçuktan ayrılmaz; vücudunun etrafını
kılıf şeklinde saran zardan dolayı kılıflı kurtçuk adını alır. Bu, insana
bulaşmada rol oynayan şekildir sağa, sola hareketlidir ve toprakta
aylarca canlı kalabilir.
İnsana bulaşma kurtçuğun vücudunu saran eski kılıftan
kurtulduktan sonra deriyi veya mukozaları delip vücuda
girmesiyle olur. Giriş yeri çok defa ayak parmakları
arasındaki deridir. Kurtçuk kan dolaşımına girerek sağ
kalbe, oradan akciğere geldikten sonra trakea, farinks,
özofagus yoluyla mideye iner ve barsağa geçerek
buraya yerleşir. İki defa daha gömlek değiştirerek
büyümeğe devam eder ve vücuda girdikten iki ay sonra
erişkin helmint halini almış olur.
İnce barsaktaki erişkin helmintler mukozayı dişleriyle
zedeler ve kanatarak beslenirler. Bir tek A. duodonale
günde 0.15 cm3, bir N. americanus 0.03 cm3 kan
kaybına yol açar. (Şekil 4)
Tanı
Laboratuvar tanısı güçtür. Dışkıda çengelli solucanlara ait yumurtaların ya
da örneğin ilaç verildikten sonra helmintin kendisinin görülmesi gereklidir.
Alışkın olmayan bir göz bu yumurtaları Strongyloides stercolalis,
Trichostrongloides veya Enterobius vermicularis yumurtaları ile karıştırabilir.
Ancak, Strongyloides stercoralis ve Trichostrongylus yumurtaları daha uzun
ve dar olup, yeşilimsi renktedirler. Enterobius vermicularis yumurtası ise
asimetrik oluşu ile fark gösterir. Akciğerlerden geçiş sırasında öksürükle
çıkanları kurtçukların incelenmesiyle tanı olasıdır.
Çengelli Solucanlar (Ancylostoma duedonale ve Necator americanus)
laboratuvar tanısında anahtar noktalar:
1. Yumurtalar normalde embriyonsuz dönemde dışkıya geçer. İnce
kabukludur.
Gelişen embriyo ve kabuk arasında boşluk vardır.
2. Eğer dışkı 24 saat tespit edilmeden kalırsa, yumurtalar gelişmeye
devam eder ve larva yumurtadan çıkabilir. Bu larvalar Strongyloides
stercoralis’ten ayırt edilmelidir.
3. Kalıcı boyalı preparatta yumurtaların şekilleri bozulabilir, morfoloji taze
yaş preparatta daha kolay görülür.
LARVA MĠGRANS = LARVA GÖÇÜ



Deri larva migransı
Oküler larva migrans
Viseral larva migrans
Normalde son konakları insan olmayan nematodların kurtçukları insan
vücuduna girecek olurlarsa larva migrans denilen klinik tablo oluşabilir. Bu
kurt­çuklar özellikle köpek ve kedilerde bulunan Ancylostoma caninum,
Ancylostoma braziliense ve köpeklerde rastlanan Uncinaria
stenocophora gibi hayvanların paraziti olan çengelli solucanlara ait
olabilirler.
Adı geçen kurtçuklar, kedi ve köpek dışkılarıyla kirlenmiş nemli topraktan,
sıcak ve yağmurlu mevsimlerde, insan derisini delerek girdikten sonra
burada ve deri altı dokusunda göç yaptıkları esnada deride ve geçtikleri
yerlerde kızarma, şişme ve kaşınmaya, deri altında oyuklara neden olurlar.
Toxocara canis ve Toxocara cati gibi köpek ve kedi nematodlarının
kurtçukları insanda iç organlar ve göz larva migransına neden olabilir.
Eozinofili sabit bir bulgudur. Tanı için özel antijenlerle uygulanan serolojik ve
allerjik tanı yöntemlerinden faydalanılır.
Dirofilarya immitis , Anisakis , Angiostrongylus cantonensis ->Viseral LM
TRICHOSTRONGYLUS CĠNSĠ
Bu cinsten olan nematodlar küçük, ipliksi helmintlerdir. Özellikle Uzak Doğuda
olmak üzere Asya’da, Orta Doğuda ve Afrika’da bulunurlar. Ġnsanda ender olarak
hastalık etkeni olurlar; daha çok koyun, keçi, dana, at ve tavşan gibi hayvanların
parazitidirler.
Morfoloji ve evrim
İnsan sağlığı için önemli olan Trichostrongylus türleri; T. colubriformis, T. probolurus,
T. teruis, T. vitrinum, T. instablis, T. axei ve T. orientalis'dir. Bunlar, 5 mm kadar
boyunda çok ince helmintlerdir. Dişi ve erkek bireyler birbirlerinden arka uçlarının
şekliyle ayrılırlar. Yumurtaları yeşilimsi ve şeffaf, ince kabuklu, 80x40 µ
büyüklükte, oval şekildedir; çengelli solucanların yumurtalarına benzerler, ancak
boyutları daha büyük ve dar, uçları da daha sivridir.
Dışkı ile vücut dışına atılan yumurtada bir gün sonra embriyon oluşur. Kurtçuk
yumurtadan çıkar ve iki defa gömlek değiştirdikten sonra bulaştırıcı hale gelir.
Bunların üzerinde bulunduğu sebzeleri çiğ olarak yiyenlerde barsağa yerleşen kurtçuk
erişkin helmint haline geçer.
Tanı
Dışkıda tipik yumurtaların görülmesiyle tanı sağlanır. Bunlar daha uzun, ensiz oluşları
ve hafif yeşil renkleri ile çengelli solucan yumurtalarından ayrılırlar. Dışkıdan kültür
yapılarak kurtçuklar elde edilip incelenebilir. Bu rabditiform kurtçuklar, anüs hizasında
sırta doğru bir kıvrım bulunuşuyla Strongyloides stercoralis'in benzer kurtçuklarından
ayırdedilirler.
Download