Fasıl 19 - AB Bakanlığı

advertisement
İÇİNDEKİLER
GİRİŞ ........................................................................................................................................................................................................................... 3
Fasıl 1 – Malların Serbest Dolaşımı ............................................................................................................................................................................. 4
Fasıl 2 – İşçilerin Serbest Dolaşımı ............................................................................................................................................................................. 9
Fasıl 3 – İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi ........................................................................................................................................... 12
Fasıl 4 – Sermayenin Serbest Dolaşımı ..................................................................................................................................................................... 16
Fasıl 5 – Kamu Alımları ............................................................................................................................................................................................. 20
Fasıl 6 – Şirketler Hukuku ......................................................................................................................................................................................... 24
Fasıl 7 – Fikri Mülkiyet Hukuku ................................................................................................................................................................................ 28
Fasıl 8 – Rekabet Politikası ........................................................................................................................................................................................ 33
Fasıl 9 – Mali Hizmetler ............................................................................................................................................................................................ 40
Fasıl 10 – Bilgi Toplumu ve Medya .......................................................................................................................................................................... 46
Fasıl 11 – Tarım ve Kırsal Kalkınma ......................................................................................................................................................................... 50
Fasıl 12 – Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası ........................................................................................................................... 56
Fasıl 13 – Balıkçılık ................................................................................................................................................................................................... 70
Fasıl 14 – Taşımacılık Politikası ................................................................................................................................................................................ 75
Fasıl 15 – Enerji ......................................................................................................................................................................................................... 93
Fasıl 16 – Vergilendirme ............................................................................................................................................................................................ 97
Fasıl 17 – Ekonomik ve Parasal Politika.................................................................................................................................................................. 101
Fasıl 18 – İstatistik ................................................................................................................................................................................................... 104
Fasıl 19 – Sosyal Politika ve İstihdam ..................................................................................................................................................................... 108
1
Fasıl 20 – İşletme ve Sanayi Politikası .................................................................................................................................................................... 111
Fasıl 21 – Trans Avrupa Şebekeleri (TEN – Trans European Networks) ................................................................................................................ 115
Fasıl 22 – Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu .......................................................................................................................... 116
Fasıl 23 – Yargı ve Temel Haklar ............................................................................................................................................................................ 119
Fasıl 24 – Adalet, Özgürlük ve Güvenlik................................................................................................................................................................. 132
Fasıl 25 – Bilim ve Araştırma .................................................................................................................................................................................. 141
Fasıl 26 – Eğitim ve Kültür ...................................................................................................................................................................................... 144
Fasıl 27 – Çevre ....................................................................................................................................................................................................... 149
Fasıl 28 – Tüketicinin ve Sağlığın Korunması ......................................................................................................................................................... 171
Fasıl 29 – Gümrük Birliği ........................................................................................................................................................................................ 175
Fasıl 30 – Dış İlişkiler .............................................................................................................................................................................................. 179
Fasıl 31 – Dış, Güvenlik ve Savunma Politikası ...................................................................................................................................................... 182
Fasıl 32 – Mali Kontrol ............................................................................................................................................................................................ 186
Fasıl 33 – Mali ve Bütçesel Hükümler ..................................................................................................................................................................... 190
2
GİRİŞ
Bu çalışma, Avrupa Birliği (AB) ile ülkemiz arasında yürütülen müzakerelere esas olan fasıllarda, ortak düzenlemeye konu olan alanlar ile üye
devlet uygulamalarına bırakılan hususlara ilişkin temel bilgileri içeren bir rehber olması amacıyla hazırlanmıştır.
Çalışmada günlük uygulamalarda ihtiyaç duyulan temel bilgiler esas alınmıştır. Faslın özelliğine bağlı olarak, bazı fasıllarda genel kavramlar
üzerinden bazılarında ise mevzuat detayında değerlendirmeler yapılmıştır.
“Ortak Düzenleme Alanı” kavramı, üye devletlerin ilgili alanın düzenlenmesi konusunda AB’yi yetkilendirdikleri hususları ifade etmektedir.
“Üye Devletlere Bırakılan Konular” başlığı ise AB müktesebatı içinde yer almakla birlikte, ortak alan düzenlemelerinde ele alınmayan veya üye
devletlerin düzenleyeceği ifade edilen alanları içermektedir.
Çalışmada, Haziran 2011 itibarıyla yürürlükte olan AB müktesebatı dikkate alınmıştır.
Çalışma, her bir müzakere faslı için bir genel giriş bölümü, düzenleme alanlarının belirtildiği bir tablo ve açıklama bölümünden oluşmaktadır.
Tabloda ortak olarak düzenlenen (1. sütun), üye devletlere bırakılan (2. sütun) ve diğer başlıklarda ele alınan (3. sütun) konular belirtilmektedir.
Tabloda belirtilen alanlara ait bilgiler açıklama bölümünde detaylandırılmaktadır. Tablonun 2. ve 3. sütunlarında numara verilen konular,
açıklama bölümünde bilgi verilmesine gerek görülen hususları, madde işareti (bullet) verilen konular ise açıklama bölümünde bilgi verilmesine
gerek görülmeyen hususları içermektedir.
Tabloda ortak düzenleme alanı (1. sütun) olarak belirtilen tüm konuların açıklamalarına yer verilmiştir. “Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular”
bölümünde (3. sütun) ise, incelenen fasılda değerlendirilme olasılığı olan konuların gerçekte ilgili oldukları fasıllar gösterilerek okuyucuya
kolaylık sağlanmasını hedeflemiştir. Örneğin, “Balık hastalıkları” konusu 13-Balıkçılık faslını ilgilendiriyor görünmesine karşın, “12-Gıda
Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası” faslı kapsamında “Hayvan hastalıkları kontrol tedbirleri” başlığında değerlendirilmektedir. Bu
durum, 13-Balıkçılık faslına ait tablonun “Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular” sütununda “Balık hastalıkları (Fasıl 12 - Gıda Güvenliği,
Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası / Madde 31)” şeklinde belirtilmektedir.
Bu rehber, müzakere sürecinde ilgili fasılların koordinasyonundan sorumlu olan Sektörel Politikalar Başkanlığı, Sosyal, Bölgesel ve Yenilikçi
Politikalar Başkanlığı, Tek Pazar ve Rekabet Başkanlığı, Tarım ve Balıkçılık Başkanlığı, Ekonomik ve Mali Politikalar Başkanlığı, Siyasi İşler
Başkanlığı ve Avrupa Birliği Hukuku Başkanlığı’nın katkıları ile oluşturulmuştur.
3
Fasıl 1 – Malların Serbest Dolaşımı
Malların serbest dolaşımı faslı, Avrupa Birliği’nin dört temel serbestisinden biridir. Bu çerçevede, üye ülkeler tarafından Birlik iç pazarına
sunulan sanayi ürünleri ile belirli kurallar çerçevesinde Birliğe ithal edilen üçüncü ülke sanayi ürünlerinin herhangi bir teknik engelle
karşılaşmadan Birlik dâhilinde serbest dolaşıma girmesi hedeflenmektedir. Fasıl, AB Ortak Ticaret Politikası kapsamında ortak düzenlemeye
tabidir.
Avrupa Birliği’nde malların serbest dolaşımını sağlamak üzere teknik içerikli bir dizi mevzuat uygulanmaktadır. AB genelinde ortak bir teknik
mevzuatın bulunmadığı alanlarda ise, üye ülkelerin ulusal kuralları uyarınca ürettiği mallar, temel emniyet kriterlerini karşılamak kaydıyla
serbest dolaşıma girebilmektedir. (Düzenlenmemiş Alan, Roma Antlaşması 28-30’uncu Maddeleri olarak bilinmektedir. (AB’nin İşleyişi
Hakkında Antlaşma’nın 34-36’ıncı maddeleri))
Kısaca, malların serbest dolaşımının sağlanması için;
a) teknik mevzuatın uyumlaştırılması,
b) pazara giren ürünlerin üretildikleri mevzuata uygunluğunu kontrol edecek kamu laboratuarları ve ürünlerin pazara arz edilmeden önce
gerekli test ve belgelendirme işlemlerini yapacak özel laboratuarlar (uygunluk değerlendirme kuruluşları) için gerekli altyapının
kurulması,
c) kamu ve özel sektörde yer alan bu iki ayrı laboratuar grubunun birbirlerinden bağımsız olarak faaliyet göstermelerinin sağlanması
gerekmektedir.
Malların Serbest dolaşımının sağlanması için ayrıca, laboratuarların teknik olarak yeterliliklerinin, ulusal bazda bu amaç doğrultusunda tesis
edilmiş üçüncü bir tarafça belgelendirilmesi (akreditasyon), laboratuarlarda kullanılacak olan cihazların ölçme kabiliyetlerinin düzenlenmesi
(metroloji) ve teknik mevzuatın uygulanmasını sağlayacak Avrupa standartlarının benimsenmesi ve uygulanması da diğer önemli unsurlar olarak
göze çarpmaktadır.
4
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
 Piyasa gözetimi ve denetimi
(Fasıl 28 - Tüketicinin ve
Avrupa Birliği (AB)’nin ortak
Sağlığın Korunması / Madde
mevzuatının bulunmadığı, ürünlere ilişkin
1.xvi)
düzenlemelerin üye devletlere bırakıldığı
konulara“düzenlenmemiş alan (nonharmonised area)” adı verilmektedir.
7. Düzenlenmemiş Alan
1. Teknik mevzuat uyumu
a.Yeni Yaklaşım Sektörleri
Ürünlerin belgelendirilmesine ilişkin ortak kurallar ve
denetim usulleri (piyasa gözetimi) çerçevesinde
yayınlanan AB mevzuatından oluşmaktadır. 27 yeni
yaklaşım sektörü bulunmaktadır.
b.Klasik Yaklaşım Sektörleri
Yeni yaklaşım mevzuatı dışında kalan ve her biri kendi
mevzuatı ile düzenlenen sektörleri kapsamaktadır.
2. Uygunluk değerlendirmesi / ürün belgelendirmesi
a.Klasik
Yaklaşım
Sektörleri
değerlendirmesi ve belgelendirme
için
uygunluk
b.Yeni
Yaklaşım
Sektörleri
değerlendirmesi ve belgelendirme
için
uygunluk
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
3. Piyasa gözetimi ve denetimi
4. Akreditasyon
5. Metroloji
6. Standardizasyon
5
Ortak Düzenleme Alanı
1. Teknik Mevzuat Uyumu
a. Yeni Yaklaşım: 1985 yılında benimsenen Yeni Yaklaşım Politikası, her bir ürünle ilgili mevzuatın uyumu yerine, benzer malların bir arada
toplanmasıyla oluşturulan mal gruplarıyla ilgili olan ve temel gerekler olarak isimlendirilen insan can ve mal güvenliği, hayvan ve bitki
varlığının korunması çerçevesinde hazırlanan mevzuatın uyumlaştırılmasını öngörmektedir. Bu ürünler CE İşareti taşır.
Başlıca alanlar:
Yapı malzemeleri, tıbbi cihazlar, vücuda yerleştirilebilir tıbbi cihazlar, vücut dışında kullanılan tıbbi cihazlar, sivil kullanıma yönelik
patlayıcılar, oyuncaklar, basınçlı kaplar, telsiz ve telekomünikasyon terminal ekipmanları, makineler, gaz yakan aletler, kişisel koruyucu
donanımlar, teleferikler, elektromanyetik uygunluk, asansörler, alçak gerilim cihazları, gezi amaçlı tekneler, sıvı ve gaz yakıtlı sıcak su
kazanları, muhtemel patlayıcı ortamlarda kullanılan ekipmanlar, ambalaj ve ambalaj atıkları, basit basınçlı kaplar, otomatik olmayan tartı
aletleri, dondurucular, taşınabilir basınçlı ekipmanlar, gezi amaçlı tekneler, gürültü emisyonu, gaz emisyonu, enerji kullanan ürünlerin
çevreye duyarlı tasarımı.
b. Klasik Yaklaşım: Klasik Yaklaşımın temel ilkesi, mevzuat düzeyindeki teknik kurallar ile bu kurallarla eş etkiye sahip standartların
tümünün uyumlaştırılmasıdır.
Başlıca alanlar:
Motorlu araçlar, tarım ve orman traktörleri, kozmetikler, kimyasallar, elektrikli materyaller, beşeri tıbbi ilaçlar, veteriner tıbbi ilaçlar,
tekstil ürünleri, ayakkabı etiketlemesi, kristal camlar, deterjanlar, suni gübreler, kültürel mallar ve ölçü aletleri.
Yukarıda bahsi geçen kimyasallara ilişkin mevzuat içerisinde ayrıca; uyuşturucuya karşı mücadele çerçevesinde yasadışı uyuşturucu veya
psikotrop madde imalinde sıkça kullanılan ya da kullanılma potansiyeli olan kimyasal maddelerin yasal ticaretinin ve kullanımlarının
denetimi de ayrı bir Konsey Tüzüğü ile düzenlenmektedir.
2. Uygunluk Değerlendirmesi / Ürün Belgelendirmesi: Ürünlerin pazara arz edilmeden önce gerekli test ve belgelendirme işlemleri Klasik
yaklaşımda sektör direktiflerine göre, yeni yaklaşımda ise ortak siteme göre yapılır. Bu işlemleri yürütecek kuruluşlar büyük oranda özel
laboratuarlardır. Ancak bazı klasik yaklaşım sektörlerinde kamu tarafından yapılan uygulamalar da mevcuttur.
Klasik Yaklaşım çerçevesindeki ürün gruplarına ilişkin mevzuatta uygunluk değerlendirmesi (ürün testleri) ve bunu takip eden ürün
belgelendirmesinin her bir sektör mevzuatında nasıl uygulanacağı ayrı ayrı yazılıdır. Örneğin ilaçlarda talep edilen teknik koşullar arasında
imalathanelerin denetlenmesi ile verilen İyi Üretim Uygulamaları (GMP) belgesi aranırken, motorlu araçlarda farklı parça/bileşenler için teknik
servis belgeleri alındıktan sonra bütün bir araç için “e” işareti verilmektedir.
Tabloya dön
6
Yeni Yaklaşım Direktifleri hükümlerine uygun olarak üretilen ürünler CE işareti taşımak zorundadır. Çünkü CE işareti ürünün, söz konusu
ürüne uygulanabilir bütün direktiflerde yer alan temel gerekleri karşıladığını ve tüm uygunluk değerlendirme işlemlerinden geçtiğini gösterir.
Üye ülkeler CE işaretini korumak için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.
Avrupa Birliğinde, CE İşareti verebilecek test ve belgelendirme kuruluşları, üye ülke yetkilileri tarafından altyapısı yeterli görülen kuruluşlar
arasından belirlenmektedir. Üye ülke yetkilileri tarafından belirlenerek AB Resmi Gazetesinde yayımlanan kuruluşlar onaylanmış kuruluş
(notified body) statüsünü almaktadır. Üye ülkelerce belirlenen onaylanmış kuruluşlar Avrupa Komisyonu'na bildirilmekte ve diğer üye ülkelere
duyurulması amacıyla bu kuruluşların isimleri AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanmaktadır. Bu kuruluşların teknik açıdan yetkin olmaları
gerekmektedir. AB’de bu kuruluşların akredite edilmiş olmaları yetkinliklerini ispat konusunda yaygın bir yol olarak görülmektedir.
3. Piyasa Gözetimi ve Denetimi: Ürünlerin piyasaya ilgili mevzuatta belirtilen veya böyle bir mevzuatın bulunmadığı durumlarda güvenliğe
esas olacak diğer kriterlerle ortaya konulan (standartlar, iyi uygulama kodları, bilim ve teknoloji düzeyi, tüketicinin güvenliğe ilişkin makul
beklentisi gibi) temel güvenlik gereklerini karşılar şekilde arz edilmesi, üreticinin, yetkili temsilcisinin ve/veya ithalatçının sorumluluğundadır.
Üretici, yetkili temsilci ve ithalatçıların bu sorumluluklarını yerine getirip getirmediğinin denetimi ise kamu kuruluşlarınca gerek ithalat
aşamasında gerekse ürünlerin piyasa arzı aşamasında veya ürünler piyasada iken gerçekleştirilmektedir.
CE işareti taşıyan Yeni Yaklaşım ürünleri için temel ortak kurallara dayanan Piyasa Gözetimi uygulanır. Kimyasallar veya ilaçlar gibi
genellikle ön denetimi gerektiren Klasik Yaklaşım ürünleri için ise Piyasa Denetimi, uygunluk değerlendirmesi ve belgelendirmede olduğu gibi
her bir sektör mevzuatında ayrı bir şekilde belirlenir. Zira insan sağlığı için öncelikli olan bu sektörlerde piyasa gözetimi yapmak muhtemel bir
tehlikenin önlenebilmesi için gecikmiş bir faaliyet olabilir.
Kamu kurumları Piyasa Gözetimi ve Denetimi çerçevesinde gerektiğinde ürünlerin ilgili oldukları mevzuata uygunluklarını teyit için test
laboratuarları kurmak durumundadır.
4. Akreditasyon: Malların Serbest dolaşımının sağlanması için laboratuarların teknik olarak yeterliliklerinin, ulusal bazda bu amaç
doğrultusunda tesis edilmiş üçüncü bir tarafça belgelendirilmesi faaliyeti “akreditasyon” olarak isimlendirilir. Ülkemizde bu amaç doğrultusunda
TÜRKAK kurulmuştur.
5. Metroloji: Laboratuarlarda kullanılacak olan cihazların ölçme kabiliyetlerinin düzenlenmesi “metroloji” kapsamında yapılır. Ülkemizde
Yasal Metroloji Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Endüstriyel Metroloji Türk Standartları Enstitüsü (TSE), Bilimsel Metroloji ise TÜBİTAK
Ulusal Metroloji Enstitüsü (TÜBİTAK-UME) tarafından yürütülmektedir.
6. Standardizasyon: Teknik mevzuatın uygulanmasını sağlayacak Avrupa standartlarının (EN Standards) benimsenmesi ve uygulanması da
diğer unsurlar gibi önem arz eden bir konudur. Bu faaliyet TSE tarafından yürütülmektedir. TSE’nin Avrupa standartlarının hazırlanmasından
sorumlu kuruluşlar olan CEN (Avrupa Standardizasyon Komitesi) ve CENELEC’e (Avrupa Elektroteknik Standartları Komitesi) üyelik
çalışmaları devam etmekte olup, üyelik için talep edilen bağımsızlık, standartların fikri mülkiyet çerçevesinde korunması, mali kapasite ve oran
Tabloya dön
7
olarak Avrupa standartlarının büyük çoğunluluğun uyumlaştırılmış olması gibi kriterlerin büyük kısmı sağlanmış, bu hedefe ulaşmak için
hazırlanan Kanun Tasarısı TBMM’ye sunulmuştur.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
7. Düzenlenmemiş Alan
Avrupa Birliği (AB)’nin ortak mevzuatının bulunmadığı, ürünlere ilişkin düzenlemelerin üye devletlere bırakıldığı konulara“düzenlenmemiş alan
(non-harmonised area)” adı verilmektedir. Bu alanda yer alan ve bir üye devlette üretilmiş veya piyasaya arz edilmiş (AB dışında üçüncü
ülkelerden gelmiş olanlar dahil) herhangi bir ürün, bir engelle karşılaşmaksızın diğer üye devletlerin pazarlarına serbestçe arz edilebilmektedir.
Bu serbest dolaşım, ancak kamu sağlığı ve güvenliği gibi meşru gerekçelerle sınırlanabilmektedir. Bu sistem, üye devletlerin düzenlenmemiş
alanda yayınladıkları ulusal mevzuatı AB Komisyonu yoluyla birbirlerine bildirmeleri ve söz konusu mevzuata itiraz gelmediği takdirde
karşılıklı olarak tanınmasıyla işletilmektedir.
Düzenlenmemiş alanda bulunan bazı sektörler örnek olarak aşağıda sunulmaktadır;
-Mobilya
-Bisiklet
-Çakmak
-Kask
-Kalem
-Çocuk arabaları
Tabloya dön
8
Fasıl 2 – İşçilerin Serbest Dolaşımı
İşçilerin Serbest Dolaşımı kavramı, AB tek pazarının dört temel serbestîsinden birini oluşturmakta olup, diğer ekonomik faktörler gibi emeğin de
herhangi bir engelle karşılaşmadan AB tek pazarında dolaşımını ifade etmektedir. Bu fasıl altındaki mevzuat, bir işverene bağlı olarak gelir
getirici bir işte çalışan her nitelikteki AB üyesi ülke vatandaşı bireylerin diğer bir üye ülkede de çalışma hakkına sahip olmasını ve çalışma
koşulları, sosyal yardımlar, vergilendirme konularında o ülke işçileri ile eşit muameleye tabi tutulmasını düzenlemektedir.
Bu çalışma hakkı diğer üye ülkelerde; iş arama, bu amaçla ikamet ve kalma, aile üyeleriyle bir araya gelme haklarını içermektedir. Bu başlık
altında aynı zamanda, sosyal güvenlik sistemine bağlı AB vatandaşlarının ve aile bireylerinin bir başka Üye Devlete taşınmaları durumunda üye
ülke vatandaşlarının sosyal güvenlik haklarının kesintiye uğramaması için sosyal güvenliğin koordinasyonu sistemi geliştirilmiştir.
Ortak Düzenleme Alanı
1. İşçilerin serbest dolaşımına ilişkin düzenlemeler
2. Sosyal güvenliğin koordinasyonu
Üye Devletlere Bırakılan Konular
 Üye ülkelerin ulusal sosyal güvenlik
sistemleri
3. Üye ülkelerde iş bulmak ve çalışmak için o ülkede ikamet  Üye ülkelerde kamu hizmetinde çalışma
hakkı
 Ulusal istihdam kurumlarının varlığı
 Üye ülke vatandaşlarına ayrıcalık tanıyan
yasal düzenlemelerin varlığı
5. Sağlık hizmetleri arasında koordinasyon (Avrupa Sağlık
Sigortası Kartı EHIC)
4. Ulusal istihdam kurumları arasında işbirliği (EURES)
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
 Mesleki niteliklerin ortak
tanınması (Fasıl 3 - İş Kurma
Hakkı ve Hizmet Sunumu
Serbestisi / Madde 11)
 Serbest dolaşım kapsamında
hizmetler (Fasıl 3 - İş Kurma
Hakkı ve Hizmet Sunumu
Serbestisi / Madde 8)
 Cinsiyet eşitliği (Fasıl 19 Sosyal Politika ve İstihdam /
Madde 6)
6. Europass
7. Avrupa Birliği Mavi Kart
 Sosyal hizmetler (Fasıl 19 Sosyal Politika ve İstihdam /
Madde 10)
9
Ortak Düzenleme Alanı
1. İşçilerin Serbest Dolaşımına İlişkin Düzenlemeler: Bu kapsamda, göçmen işçiler ve aileleri için istihdama erişim, boş pozisyonlar ve iş
başvuruları (ulusal istihdam hizmetlerinin işbirliği) ve işçilerin serbest dolaşımı alanında üye ülkeler arasında işbirliği düzenlenmektedir.
2. Sosyal Güvenliğin Koordinasyonu: Sosyal Güvenliğin Koordinasyonu ile amaçlanan, AB içerisinde kişilerin serbest dolaşımını sağlayacak
şekilde farklı ülke sosyal güvenlik sistemlerinin ve kurumlarının işbirliğidir. Bu şekilde, ulusal düzenlemelere tabi olan vatandaşların serbest
dolaşımlarına mani olmayacak şekilde hak ve yararlarını korunması amaçlanmaktadır. 883/2004 sayılı Tüzük ile düzenlenmiştir.
3. Üye Ülkelerde İş Bulmak ve Çalışmak İçin O Ülkede İkamet Hakkı: İkamet hakkı 2004/38/EC sayılı Direktif ile düzenlenmektedir.
Kendilerinin ve aile üyelerinin vatandaşı olduğu ülkenin dışında başka bir üye ülkeye taşınan veya orada ikamet eden tüm AB vatandaşları için
geçerlidir. Şu hususlar düzenlenmektedir:
─ AB vatandaşlarının ve aile üyelerinin bir üye ülkeye taşınma veya orada ikamet etme haklarının uygulama koşulları
─ Sürekli ikamet hakkı
─ Kamu politikası, kamu sağlığı ve kamu güvenliğine dayanarak bu haklara getirilen kısıtlamalar
4. Ulusal İstihdam Kurumları Arasında İşbirliği (EURES): EURES- Avrupa Komisyonu, 27 Üye Ülke, Norveç, İzlanda, Liechtenstein ve
İsviçre’nin kamu istihdam servisleri ve sosyal ortaklardan oluşan EURES (Avrupa İstihdam Servisi - Avrupa İş Hareketliliği Portalı) sistemi, iş
arayanlar ve işverenler arasındaki irtibatı sağlamasının yanı sıra, iş arayanlara, işverenlere ve sosyal ortaklara iş gücü piyasalarıyla ilgili bilgi,
tavsiye ve yerleştirme hizmeti sunmaktadır.
5. Sağlık Hizmetleri Arasında Koordinasyon (Avrupa Sağlık Sigortası Kartı EHIC): Avrupa Sağlık Sigortası Kartı, Avrupa Birliği
vatandaşlarının geçici bir süre için ziyaret ettikleri diğer Avrupa Birliği üyesi ülkelerde ve İsviçre'de, sağlık hizmetlerinden ücretsiz ya da o ülke
vatandaşlarına uygulanan koşullarda faydalanabilmesini sağlayan ve AB vatandaşlarına bedelsiz olarak verilen bir tanıtım kartıdır.
6. Europass: Avrupa Parlamentosu'nun ve Konseyi'nin yeterlilikler için tek bir saydamlık çerçevesi konusundaki 15 Aralık 2004 tarihli
2241/2004 sayılı kararı ile oluşturulmuştur. Europass, kişilerin beceri ve yeterliliklerin Avrupa'da (Avrupa Birliği, EFTA veya aday ülkeler)
açıkça ve kolayca anlaşılmasını sağlamak amacı ile oluşturulan ve beş belgeden oluşan dokümanlara verilen isimdir. Amaç, Avrupa içerisinde
üye ülke vatandaşlarının hareketliliğini artırarak iş ve eğitim olanaklarını genelleştirmektir.
7. Mavi Kart: AB vatandaşı olmayan ve vasıflı işgücüne sahip üçüncü ülke vatandaşlarının işgücü piyasasına çekilebilmesi amaçlanmaktadır.
Kart ile çalışma ve yaşama izni sağlanmaktadır. 2009/50/EC sayılı Direktif ile düzenlenmektedir.
Tabloya dön
10
Üye Devletlere Bırakılan Konular
İşçilerin Serbest Dolaşımı Faslı kapsamında, üye devletlerde farklı yasal mevzuatın varlığı nedeniyle tam uyumlaştırma sağlanamayan konular
üye devletlerin düzenlemelerine bırakılmıştır. Üye devletlere bırakılan konular şu şekilde sıralanabilinir:
 Üye ülkelerin ulusal sosyal güvenlik sistemleri
 Üye ülkelerde kamu hizmetinde çalışma
 Ulusal istihdam kurumlarının varlığı
 Üye ülke vatandaşlarına ayrıcalık tanıyan yasal düzenlemelerin varlığı
Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular
İşçilerin Serbest Dolaşımı Faslı özellikle 3 No’lu İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi ve 19 No’lu Sosyal Politika ve İstihdam Fasılları
ile yakından bağlantılı olup, Fasıl ile ilgisi bulunmakla birlikte diğer fasıllar altında düzenlenen uygulamalar şu şekilde sıralanabilir:
 Mesleki niteliklerin ortak tanınması (İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi)
 Serbest dolaşım kapsamında hizmetler (İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi)
 Cinsiyet eşitliği (Sosyal Politika ve İstihdam)
 Sosyal hizmetler (Sosyal Politika ve İstihdam)
Tabloya dön
11
Fasıl 3 – İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi
İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi, “Tek Pazar”ın dört temel serbestisinden (malların, kişilerin, hizmetlerin, sermayenin serbest
dolaşımı) birini oluşturup, genel olarak sınai nitelikteki faaliyetleri, ticari nitelikteki faaliyetleri, el sanatları faaliyetlerini ve serbest
meslek faaliyetlerini kapsamaktadır.
İş kurma hakkı, bir ekonomik faaliyetin diğer bir Üye Ülkede devamlı olarak ve fiilen yerleşilerek yapılması halinde söz konusudur. Kişilere ve
şirketlere, hizmet verdikleri ülkenin mevzuatına tabi olmak koşuluyla, herhangi bir Üye Ülkede iş kurma, şube, bayi açma hakkının verilmesi
iş kurma (yerleşme) hakkına ilişkindir. Hizmet sunumu serbestisi ise bir başka Üye Ülkede, bazı istisnalar hariç o ülkenin mevzuatına tabi
olmadan, geçici olarak (yerleşik olmadan) hizmet sunulmasına ilişkindir.
Fasıl temel olarak üç ana bölümden oluşmaktadır: (i) iş kurma hakkı ve hizmet sunumu kapsamında çerçeve düzenleme; (ii) mesleki
yeterliliklerin karşılıklı tanınmasına yönelik düzenlemeler ve (iii) posta hizmetleri düzenlemeleri.
Hizmet sektörleri ve mesleki uygulamalar sosyal, kültürel ve coğrafi farklılıklardan dolayı ülkeden ülkeye oldukça çeşitlilik arz etmektedir. Fasıl
kapsamındaki AB mevzuatı, bu farklılıkların giderilmesinden ziyade hizmet sunucuların önündeki gereksiz bürokratik engellerin
kaldırılmasına ve hizmeti alan AB vatandaşlarının söz konusu farklılıklar nedeniyle mağdur olmalarının önüne geçilmesine yöneliktir.
Dolayısıyla çerçeve nitelikli düzenlemeler söz konusu olup, Üye Devletlerin pek çok konuda oldukça geniş hareket alanı bulunmaktadır.
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
1. Hizmet sunular için “tek temas noktaları” kurulması
15.Tek temas noktalarının yapısı
2. Temel izin kriterleri
16.İzin kısıtlamaları
3. İdari kararların temyizi
17.Karar süreleri
4. Karar süresinin sınırlandırılması
18.Koşullu olarak serbest bırakılan
hükümler
5. Mevzuattan çıkartılacak hükümler
6. Sınır ötesi hizmet sunumu
7. Tüketicinin korunması
19.Mesleki davranış kuralları (code of
conduct)
20.Mesleki yeterliliklere yönelik genel
sistemin detayları
12
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Ortak Düzenleme Alanı
8. Sınır ötesi mesleki hizmet sunumu
9. Mesleki yeterlilikler çerçevesi
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
21.Evrensel posta hizmetinin finansmanına
yönelik opsiyonlar
10.“Doktorluk, hemşirelik, diş hekimliği, veterinerlik,
eczacılık, ebelik ve mimarlık” için asgari eğitim
müfredatının uyumlaştırılması
11.Mesleki yeterliliklerin tanınmasına yönelik genel sistem
12.Mesleki hizmetler için “temas noktası” oluşturulması
13.Evrensel posta hizmeti kavramı
14.Posta hizmetleri düzenleme ve denetleme otoritesinin
tesisi
Ortak Düzenleme Alanı
1. Bir hizmet sektöründe faaliyete başlamak isteyen potansiyel hizmet sunucuların buna ilişkin bürokratik prosedürü tek bir kurum/yapı/birim
üzerinden takip etmelerine imkan verecek “tek temas noktası” kurulması zorunludur.
2. Üye Devletlerin izin mekanizmalarının aşağıdaki kriterleri ihlal etmemesi gerekmektedir:
i.Hizmet sunucular arasında herhangi bir ayrım (vatandaşlık, kayıtlı olunan yer, vs.) gözetilmemesi
ii.Kamu yararının haklı kıldığı bir gerekçeye dayanması
iii.Amacı daha az kısıtlayıcı bir tedbirle sağlamanın mümkün olmaması (orantılılık)
3. Yetkili makamların hizmet sunucuların faaliyet başvurularına ilişkin olarak aldıkları kararlara ilişkin makul gerekçeler bildirmekten
kaçınmalarına imkan veren ve bu kararlara karşı mahkemeler ya da diğer temyiz organları nezdinde dava açılabilmesini engelleyen hükümlerin
ulusal mevzuattan çıkarılması gerekmektedir.
4. Yetkili makamların hizmet sunucuların faaliyet başvurularına ilişkin olarak aldıkları kararları belirli ve makul bir süre içerisinde bildirmeleri
şarttır.
Tabloya dön
13
5. Gerçek kişiler için milliyete, tüzel kişiler için kayıtlı olduğu merkezin yerine dayalı ayrımcı hükümler; birden fazla Üye Devlette kuruluşa
sahip olmayı, sicillere kaydolmayı veya meslek organları ile derneklerine üyeliği zorunlu kılan hükümler; hizmet sunucularını hizmeti
sunacakları ülkede asli kuruluşunu bulundurmaya ya da belirli bir tali kuruluş türü seçmeye zorlayan hükümler; karşılıklılık gözeten hükümler;
ekonomik test zorunlulukları; sadece belirli bir üye ülkede kurulmuş finansal kuruluşlardan garanti sağlama veya sigorta yaptırmaya yönelik
zorunluluklar; bir üye ülkede daha önce kayıt yaptırmış olma ya da o faaliyeti daha önce belirli bir süreyle yürütmüş olma zorunluluğu gibi
hükümler ulusal mevzuattan çıkartılacaktır. Mevcut operatörlerin doğrudan ya da dolaylı olarak temsilinin potansiyel yeni girişimcilerin izin
başvurularına yönelik kararları etkileyebileceği düzenleyici organların yapısı değiştirilecektir.
6. Sınır ötesi hizmet sunumuna ilişkin olarak şu kısıtlamalar mevzuattan çıkartılacaktır: sunucunun hizmet sunacağı üye ülkede yerleşik olma
yükümlülüğü; sunucunun hizmet sunacağı ülkede bir sicile, meslek kuruluşuna, birliğe kaydolması dahil, yetkili makamlardan izin alma
yükümlülüğü; sunucunun hizmet sunmak için ihtiyaç duyduğu altyapıları oluşturmasına getirilen yasaklar; hizmetin serbest meslek sahipleri
tarafından sunumunu engelleyen sözleşme hukuku hükümleri; sunucunun kendi yetkili makamları tarafından bir hizmet türüne yönelik olarak
verilen kimlik belgesine sahip olması şartı; iş sağlığı ve güvenliği hükümleri hariç, bir hizmetin yapılması için elzem ekipman ve malzemenin
kullanımına yönelik kısıtlamalar; hizmet alıcılara (tüketiciler) getirilen ve AB’de kurulmuş operatörler tarafından sağlanan hizmetlere erişimi
engelleyen kısıtlamalar.
7. Hizmet alıcıların korunması amacıyla şu düzenlemelerin yapılması zorunludur: hizmet sunucuların yürüttükleri işin detaylarına ilişkin olarak
alıcılara bilgi sunmalarını şart koşan yasal düzenlemeler; faaliyetleri hizmet alıcılar veya üçüncü taraflar için sağlık, güvenlik veya mali açıdan
risk içeren hizmet sunucuların mesleki sorumluluk sigortası yaptırması; hizmet sunucuların alıcılara, makul bir zaman içerisinde cevaplanmak
üzere, şikayetlerini ve bilgi taleplerini gönderebilecekleri iletişim detaylarını bildirmesini zorunlu kılan yasal düzenlemeler; hizmet sunucuların
alıcıları anlaşmazlıkların çözümüne yönelik mahkeme dışı hak arama yollarına ilişkin (varsa) bilgilendirmelerini zorunlu kılacak yasal
düzenlemeler.
8. Bir AB Üye Devletinde düzenlenmiş mesleği icraya yasal ehliyeti bulunan ya da söz konusu mesleğin o Üye Devlette düzenlenmemiş olduğu
durumlarda mesleğini son on yıl boyunca en az iki yıl icra ettiğini kanıtlayan herhangi bir hizmet sunucu, bildirim prosedürünü tamamlayarak,
mesleğini diğer bir Üye Ülkede - geçici olarak - icra edebilir.
9. İlköğretimden lisansüstü eğitime uzanan beş kademeli mesleki yeterlilikler çerçevesinin oluşturulması gereklidir.
10.“Doktorluk, hemşirelik, diş hekimliği, veterinerlik, eczacılık, ebelik ve mimarlık” mesleklerinde asgari eğitim müfredatının içeriği belirlenmiş
olup, bu mesleklerde hizmet sunumu için bürokratik engellerden arınmış otomatik tanıma prensibi geçerlidir.
11.Yukarıdaki yedi meslek dışındaki mesleklerde, mesleki yeterlilik belgeleri bulunan hizmet sunucuların bir Üye Devlette daimi olarak mesleği
icra edebilmelerine ilişkin kriterleri ortaya koyan, niteliksel yakınsamayı sağlamak üzere test veya staj mekanizması içeren bir genel sistemin
tesis edilmesi zorunludur.
Tabloya dön
14
12.Vatandaşların ve diğer ülkelerdeki temas noktalarının mesleki niteliklerin karşılıklı tanınması kapsamındaki hususlar ve ulusal uygulamalar
hakkında bilgilendirilmesi rolünü ifa eden bir “Temas Noktası”nın oluşturulması gerekmektedir.
13.Evrensel posta hizmetinin tanımı, evrensel posta yükümlüsünün görevleri, atanması, evrensel hizmetin muhasebeleştirilmesi, tarife sistemi ve
bu hizmetin kamu kaynaklarından ne şekilde sübvanse edileceği ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
14.Posta hizmetleri düzenleme ve denetleme otoritesinin görevleri ve yetkileri açıkça düzenlenmiştir.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
15.Oluşturulacak tek temas noktasının ne şekilde organize edileceği, idari yapısı, sayısı, finansmanı Üye Ülkelere bırakılmıştır.
16.Aşağıdaki koşullar çerçevesinde Üye Devletler hizmet sektörlerinde izinlere süre, bölge ya da hizmet sunucularının sayısı bakımından
kısıtlama getirebilmektedir:
i.Belli koşulların sürekli olarak yerine getirilmesi gerekliliği (periyodik kontrol)
ii.Kamu yararının haklı kıldığı bir gerekçe bulunması
iii.Yeterli doğal kaynak veya teknik kapasite bulunmaması
17.Yetkili makamların hizmet sunucuların faaliyet başvurularına ilişkin olarak aldıkları kararları makul bir süre içerisinde bildirme zorunluluğu
olmakla birlikte, bu sürelere ilişkin Birlik düzeyinde yeknesak bir düzenleme bulunmamakta, bahse konu süreler Üye Ülkelerin inisiyatifine
bırakılmıştır.
18.“Ayrımcılık yapılmaması, gereklilik ve orantılılık” kriterleri çerçevesinde şu hususlardaki düzenlemeler Üye Ülkelerin inisiyatifine
bırakılmıştır: sayısal (ör: nüfusa ilişkin) veya bölgesel sınırlamalar; hizmet sunucusunun belli bir tüzel kişilik biçiminde örgütlenmesi; hizmeti
sunacak şirketin hissedar yapısına ilişkin düzenlemeler; belirli hizmetlerin yalnızca belirli hizmet sunucularınca yürütülmesi; aynı hizmet
sunucusunun birden fazla teşebbüsüne izin verilmemesi; minimum çalışan sayısı düzenlemesi; minimum veya maksimum tarife zorunluluğu;
başka hizmetleri de sağlama zorunluluğu.
19.Geçici veya daimi olarak mesleki hizmet sunan kişi, hizmeti sunduğu Üye Ülkedeki mesleki kurallara uymak zorundadır. Üye Devletler bu
kuralları kendileri belirleyebilirler, Birlik düzeyinde uyum sağlanmamıştır.
20.Mesleki yeterliliğin tanınmasına yönelik olarak tesis edilecek genel sistemin ana unsurları olan staj mekanizması, test sistemi gibi hususlara
yönelik detaylar Üye Ülkelerin uhdesine bırakılmıştır. Ayrıca, genel sisteme tabi mesleklerdeki müfredat da Üye Ülkeler tarafından serbestçe
belirlenebilmektedir.
21.Evrensel posta hizmetinin finansmanı için Üye Devletlere farklı opsiyonlar tanınmıştır.
Tabloya dön
15
Fasıl 4 – Sermayenin Serbest Dolaşımı
Ortak Pazarın temelini oluşturan dört serbestiden biri olan sermayenin serbest dolaşımı alanındaki müktesebatta, bazı istisnalar bulunmakla
birlikte, hem Üye Ülkeler arasında, hem de Üye Devletler ile üçüncü ülkeler arasında sermayenin dolaşımı konusundaki tüm kısıtlamaların
kaldırılmasını öngörülmektedir.
Müktesebat ayrıca, sınır ötesi ödemeler ve tahvillerle ilgili transfer talimatlarının gerçekleştirilmesi konusunda uyumlaştırılmış kuralları
içermektedir. Bunun yanı sıra, suç işlenerek elde edilen fonların kara para aklama yoluyla hareketini içerebilecek şüpheli işlemleri izlemek üzere
sıkı kontroller getirilmiştir. Kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele konusundaki direktif, bankaların ve diğer ekonomik
operatörlerin özellikle kıymetli maddeler ve büyük nakit işlemleri sırasında müşterilerini belirtmelerini ve belirli işlemleri rapor etmelerini
gerektirmektedir. Mali suçlarla mücadelede önemli bir şart; denetleyici, kanun uygulayıcı ve soruşturma makamları arasında işbirliğini de içeren
etkin idari ve uygulama kapasitesinin oluşturulmasıdır.
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
1. Sermaye hareketleri ve ödemeler1
“Sermaye ve Ödemeler” başlığı altındaki
Ayrıca, müktesebat aşağıdaki hususlarda uyumlaştırılmış istisnalar:
kurallar getirmektedir.
5. Üçüncü ülkelere yönelik bazı
kısıtlamaların korunması
2. Sınır ötesi ödemeler ve tahviller
6. Kamu güvenliğine yönelik önlemler
3. Kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele
4. Mali suçlarla mücadele
7. EPB’nin işleyişinin tehdidi
8. Ödemeler dengesi krizi
9. Ortak Dışişleri ve Güvenlik Politikası
1
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
 Ekonomik ve mali suçlar (Fasıl
23 - Yargı ve Temel Haklar /
Madde 1.d)
 Polis ve gümrük işbirliği Gümrük işbirliği ile karapara
aklanmasının önlenmesi (Fasıl
24 - Adalet, Özgürlük ve
Güvenlik / Madde 7)
 Terörizmin finansmanı (Fasıl 24
- Adalet, Özgürlük ve Güvenlik /
Madde 8.b)
Son iki genişlemede AB’ye katılan ülkelere yabancıların gayrımenkul edinimi alanındaki müktesebata uyum sağlamaları açısından zaman ve kapsam bakımından
sınırlandırılmış geçiş süreleri tanınmış olup, söz konusu geçiş süreleri özellikle yabancıların ikinci konut ve/veya tarım-orman arazisi edinimi üzerinde yoğunlaşmıştır.
16
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Genel İstisnalar:
10.Kamu politikası öncelikleri
11.Ulusal güvenlik
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
 Varlıkların geri alınması
konusunda üye ülkeler arasında
daha fazla işbirliği (Fasıl 24 Adalet, Özgürlük ve Güvenlik /
Madde 13.h)
Ortak Düzenleme Alanı
1. Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 63. Maddesi (eski md.56), üye devletler arasında ve üye devletler ile üçüncü ülkeler
arasında sermaye hareketleri ve ödemelere yönelik kısıtlamaların hepsini yasaklamakta olup, bu kapsamdaki başlıca işlemler şunlardır:
Doğrudan yabancı yatırımlar,
Gayrimenkul yatırımları,
Sermaye piyasasında işlem gören senetlere ilişkin transferler,
Para piyasasında işlem gören senetlere ve benzerlerine ilişkin transferler,
Mali kurumlardaki cari hesaplarla mevduat hesaplarına ilişkin işlemler,
AB üyesi bir ülkede ikamet eden kişilerin taraf olduğu ticari işlemlere ya da hizmet edinimine ilişkin krediler,
Ticari ikraz ve krediler,
Teminat mektupları, diğer garantiler ve rehin hakları,
Sigorta sözleşmelerinin ifasına ilişkin transferler,
Kişisel sermaye hareketleri,
Finansal varlıkların fiziki olarak ithali ve ihracı,
Diğer sermaye hareketleri.
Tabloya dön
17
2. Müktesebat, sınır ötesi ödemeler ve tahvillerle ilgili transfer talimatlarının gerçekleştirilmesi konusunda uyumlaştırılmış kuralları
içermektedir.
3. Suç işlenerek elde edilen fonların karapara aklama yoluyla hareketini içerebilecek şüpheli işlemleri izlemek üzere sıkı kontroller getirilmiştir.
Kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele konusundaki düzenlemeler, bankaların ve diğer ekonomik operatörlerin özellikle
kıymetli maddeler ve büyük nakit işlemleri sırasında müşterilerini belirtmelerini ve belirli işlemleri rapor etmelerini gerektirmektedir.
4. Mali suçlarla mücadelede; denetleyici, kanun uygulayıcı ve soruşturma makamları arasında işbirliğini de içeren etkin idari ve uygulama
kapasitesinin oluşturulması gerekmektedir.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
5. Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın (ABİA) 64. Maddesi ulusal hukukta veya AB Hukuku’nda 31 Aralık 1993 (Bulgaristan,
Estonya ve Macaristan için bu tarih 31 Aralık 1999’dur) tarihinde mevcut olan üçüncü ülkelere yönelik bazı kısıtlamaların korunmasına yönelik
hükümler içermektedir.
6. ABİA’nın 65’inci Maddesi çerçevesinde, keyfi bir ayrımcılık veya gizli sınırlama anlamına gelmemek kaydıyla ikametgah veya sermaye
yatırım yeri farklılık gösteren yatırımcılar arasında ayrım yapılması, sermaye hareketlerinin beyan usullerinin düzenlenmesi, kamu düzeni veya
kamu güvenliği nedenleriyle üye devletlerin önlemler almasına yönelik istisnalar düzenlemektedir.
7. Antlaşma’nın 6’ncı Maddesi, üçüncü ülke menşeli veya üçüncü ülkelere yönelik sermaye hareketlerinin Ekonomik ve Parasal Birliğin
işleyişinde ciddi güçlükler doğurması halinde Konsey tarafından korunma önlemleri alınmasına imkan tanımaktadır.
8. Antlaşma’nın 143 ve 144’üncü maddeleri ciddi bir ödemeler dengesi krizi ile karşı karşıya olan bir üye devletin üçüncü ülkelere yönelik
kısıtlamalar koymasına veya koruyucu önlem almasına imkan sağlamaktadır. Ancak, önlemler sürekli olmamalı ve 6 aydan fazla
uygulanmamalıdır.
9. Antlaşma’nın 75’inci Maddesi, üçüncü ülke menşeli veya üçüncü ülkelere yönelik sermaye hareketlerinin güvenlik veya dış politika
gerekçesiyle Birlik veya bir üye devlet tarafından kısıtlanmasına imkan tanınmaktadır.
Antlaşma genel hükümlerinden kaynaklanan ve üye devletlerin tümünü etkileyen daha genel istisnalar da bulunmaktadır. Bu çerçevede;
10.Üye devletlerin daha uygun o olduğunu düşündükleri bazı istisnai durumlarda kamu mülkiyetini sürdürmelerine izin verilmekte (345. madde),
11.Üye ülkelerin, ulusal güvenlikleri tehlikeye düştüğünde sermaye hareketleriyle ilgili yükümlülüklerinden vazgeçmelerine imkan
tanınmaktadır (346. madde).
Tabloya dön
18
Antlaşma maddeleri dışında, Avrupa Birliği Adalet Divanı, değişik kararlarında atıfta bulunduğu “genel çıkar” kavramı aracılığı ile genel çıkarın
korunması gerektiği durumlarda, üye ülkelerin sermayenin serbest dolaşımına yönelik Antlaşma yükümlülüklerinden vazgeçme hakkının
bulunduğunu kabul etmiştir.
Tabloya dön
19
Fasıl 5 – Kamu Alımları
Kamu alımları ile ilgili AB müktesebatı şeffaflık, eşit muamele, serbest rekabet ve ayrımcılık yapılmamasına ilişkin genel ilkelerin yanında
Avrupa Birliği çapında kamu kuruluşlarının yaptığı ve belirli eşik değerin üzerinde kalan yapım işi, hizmet alımı ve tedarik ihalelerinde ortak
özel usullerin uygulanmasını ve ihalelere yönelik şikâyet ve inceleme ile ilgili kuralları düzenlemektedir.
Müktesebat ile ayrıca, su, enerji, ulaştırma ve posta hizmetleri sektörlerindeki alımlar (utilities); imtiyazlar/Kamu Özel İşbirlikleri; savunma ve
güvenlik alımlarının çerçevesi çizilmektedir.
Bu kapsamda, kamu alımları sisteminin unsurları olan ihale düzenleyici kurumların ve ihaleye katılan şirketlerin maliyet etkin ve toplumsal
çıkarları gözetir bir yapıda yer almaları, kamu ihale ilkelerinin etkin bir şekilde uygulanması ve kamu alımlarının rekabete açık olabilmesi faslın
temel amacıdır.
Ortak Düzenleme Alanı
1. Genel ihale mevzuatı (2004/18/EC)
-Yapım işi ihaleleri
-Hizmet alımı ihaleleri
-Tedarik ihaleleri
2. Su, enerji, ulaştırma ve posta sektörlerinde faaliyet
gösteren kuruluşların yapacakları ihaleler (2004/17/EC)
3. İhalelerdeki şikayetlerin incelenmesi
4. Kurumsallaşmış kamu-özel ortaklıkları
5. İmtiyazlar
6. Yeşil Kamu Alımları
Üye Devletlere Bırakılan Konular
 Üye ülke stratejik çıkarları için önem arz
eden ihaleler
 Uluslararası anlaşmalar çerçevesinde
yapılan ihaleler
 Hizmet imtiyazları ile ayrıcalıklı bir hak
tanıyan hizmet sözleşmeleri
 Var olan bir binanın alım ya da
kiralanması, yayın programlarının
geliştirilmesi, alımı ya da üretimi,
finansal araçların alımı satımı ya da
transferi, merkez bankası hizmetleri, iş
akdi sözleşmeleri
7. Askeri ekipman, ve gizlilik dışında kalan askeri hizmet  İdare tarafından münhasıran finanse
edilmeyen veya hepsi karşılanmayan ARyapım ve tedarik ihaleleri (2009/81/EC)
GE sözleşmeleri
20
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
 Bazı ihaleci tarafları kapsayan su alım ya
da enerji tedariki ya da üretimi içeren
sözleşmeler
 Almanya, Avusturya, Hollanda ve
Birleşik Krallıkta yer alan bazı özel
düzenlemelere tabi sözleşmeler ile petrol
doğalgaz, kömür ya da diğer katı
yakıtların bulunma ya da elde edilme
sözleşmeleri.
 Savunma ve milli güvenlik konularında
yapılan sözleşmeler (2009/81/EC)
 Savunma alanında yapılan Offset
sözleşmeleri
 Askeri niteliği gizlilik gerektiren ihaleler
ile gizli servis kapsamında yer alan
sözleşmeler (2009/81/EC)
 Silah ticareti, mühimmat ya da savaş
malzemeleri ihaleleri. Ancak bu istisna
“hayati güvenlik gerekçeleri” ile
sınırlandırılmıştır. Güvenlik ve savunma
ihalelerin büyük çoğunluğu iç Pazar
uygulamalarından istisnadır.
Ortak Düzenleme Alanı
1. Genel İhale Mevzuatı: Kamu alımları ile ilgili AB müktesebatı şeffaflık, eşit muamele, serbest rekabet ve ayrımcılık yapılmamasına ilişkin
genel ilkelerin yanında, Avrupa Birliği çapında kamu kuruluşlarının yaptığı ve belirli eşik değerin üzerinde kalan yapım işi, hizmet alımı ve
Tabloya dön
21
tedarik ihalelerinde ortak özel usullerin uygulanmasını ve ihalelere yönelik şikâyet ve inceleme ile ilgili kuralları düzenlemektedir. Bu alandaki
temel AB mevzuatı 2004/18/EC sayılı direktiftir.
2. Su, Enerji, Ulaştırma ve Posta Sektörlerinde Faaliyet Gösteren Kuruluşların Yapacakları İhaleler: Su, enerji, ulaştırma ve posta
sektörlerinde faaliyet gösteren kuruluşların yapacakları ihalelere yönelik olarak 2004/17/EC sayılı direktif ile düzenlemektedir. Bahsi geçen
sektörlere “özel sektörler” (special sectors) denilmekte olup, direktif ile bu alanlar ayrıca ele alınmaktadır.
3. İhalelerdeki Şikayetlerin İncelenmesi: Kamu alımları kapsamında yer alan ihalelere ilişkin şikayetlerin incelenmesi konusunda da
89/665/EEC ve 92/13/EEC sayılı direktifler yer almaktadır. Amaç üye devletlerde şeffaf, ayrımcılık yaratmayan eşitlikçi ve etkin bir kamu ihale
sürecindeki şikayetlerin incelenmesini sağlamaktır.
4-5. Kurumsallaşmış Kamu-Özel Ortaklıkları ve İmtiyazlar: Kamu-özel ortaklıkları ve imtiyazlara ilişkin Avrupa Birliği’nin İşleyişi
Hakkında Antlaşma’nın şeffaflık, rekabet gibi temel prensipleri içeren yasal bir çerçevenin üye ülkelerde mevcut bulunması gerekmektedir.
Amaçlanan, kamu-özel ortaklıklarının kamu alımları ve imtiyazlar kapsamında Birlik içerisinde ortak bir yapıya kavuşturulmasıdır. İmtiyazlar
diğer kamu alım anlaşmalarından yükümlülüklülerinin yerine getirme bakımından farklılık göstermektedir. AB müktesebatı altında kamu-özel
ortaklığı ve imtiyazlar hususunda bildirimler bulunmaktadır.
6. Yeşil Kamu Alımları: Komisyon çevre dostu ürün ve hizmetlere destek vermek ve ayrıca çevreye duyarlı yenilikler ile sürdürülebilir
kalkınmayı sağlamak için “Yeşil Kamu Alımları” uygulamasını bir bildirim ile geliştirmiştir.
7. Askeri Ekipman ve Gizlilik Dışında Kalan Askeri Hizmet Yapım ve Tedarik İhaleleri: 2009/81/EC Direktifi ile savunma ve güvenlik
alanında yer alan ihaleler de iç Pazar kapsamına dâhil edilmek istenmektedir. Bu çerçevede “hayati güvenlik gerekçeleri” ile kapsam dışında
kalan ihalelere sınırlama getirilmektedir.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Kamu Alımları Faslı kapsamında, üye devletlerde farklı yasal mevzuatın varlığı ve özellikle güvenlik ve savunma alanlarının hassas yapısı
nedeniyle tam uyumlaştırma sağlanamayan konular üye devletlerin düzenlemelerine bırakılmıştır. Üye devletlere bırakılan konular şu şekilde
sıralanabilinir:
 Üye ülke stratejik çıkarları için önem arz eden ihaleler
 Uluslararası anlaşmalar çerçevesinde yapılan ihaleler
 Hizmet imtiyazları ile ayrıcalıklı bir hak tanıyan hizmet sözleşmeleri
Tabloya dön
22
 Var olan bir binanın alım ya da kiralanması, yayın programlarının geliştirilmesi, alımı ya da üretimi, finansal araçların alımı satımı ya da
transferi, merkez bankası hizmetleri, iş akdi sözleşmeleri
 İdare tarafından münhasıran finanse edilmeyen veya hepsi karşılanmayan AR-GE sözleşmeleri
 Bazı ihaleci tarafları kapsayan su alım ya da enerji tedariki ya da üretimi içeren sözleşmeler
 Almanya, Avusturya, Hollanda ve Birleşik Krallıkta yer alan bazı özel düzenlemelere tabi sözleşmeler ile petrol doğalgaz, kömür ya da
diğer katı yakıtların bulunma ya da elde edilme sözleşmeleri.
 Savunma ve milli güvenlik konularında yapılan sözleşmeler (2009/81/EC)
 Savunma alanında yapılan Offset sözleşmeleri
 Askeri niteliği gizlilik gerektiren ihaleler ile gizli servis kapsamında yer alan sözleşmeler (2009/81/EC)
 Silah ticareti, mühimmat ya da savaş malzemeleri ihaleleri. Ancak bu istisna “hayati güvenlik gerekçeleri” ile sınırlandırılmıştır. Güvenlik
ve savunma ihalelerin büyük çoğunluğu iç pazar uygulamalarından istisnadır.
Tabloya dön
23
Fasıl 6 – Şirketler Hukuku
Şirketler Hukuku mevzuatı, şirketler ile muhasebe ve denetime ilişkin mevzuat olmak üzere iki ana unsurdan oluşmaktadır. Faslın şirketler
hukuku bölümünde şirket düzenlemelerine ilişkin kurallar, şirketlerin tescili, birleşmesi, bölünmesi, şubeleri, ortakları ve alacaklarına ilişkin
genel ilkeleri düzenlenmektedir. Muhasebe ve denetim alanındaki kurallar ise, anonim ve limited şirketlerin bilanço esasları, finansal raporlama
ilkeleri, denetim ve muhasebe esaslarını düzenlemektedir.
Düzenlemeler ile, hisse sahipleri ve şirketlerle ilgili üçüncü tarafların eşit biçimde korunması, şirket mali bilgilerinin şeffaf ve hesap verilebilir
bir yapıda bulunması, AB düzeyinde şirket kurma özgürlüğünün sağlanması, iş hayatında rekabetin ve etkinliğin artırılması, farklı Üye
Devletlerde faaliyet gösteren şirketler arasında sınır-ötesi işbirliğinin güçlendirilmesi ve Üye Devletler arasında şirketler hukukunun ve kurumsal
yönetimin uyumlaştırılması amaçlanmaktadır.
Ortak Düzenleme Alanı
1. Avrupa Şirketi
2. Halka açık sınırlı sorumlu şirketlerin yerel birleşmeleri
3. Sınırlı sorumlu şirketlerin sınır-ötesi birleşmeleri
4. Üyelerin ve üçüncü tarafların hakkını himaye eden
hükümlerin düzenlenmesi
Üye Devletlere Bırakılan Konular
 Şirketler Hukuku kapsamında AB
çapında yapılan düzenlemeler genel
çerçeveyi ve minimum standartları
belirlemekte olup, ayrıntılı hususlar ve
uygulamalar Üye Ülke düzenlemelerine
bırakılmaktadır.
5. Halka açık sınırlı sorumlu şirketlerin kurulması, idame
ettirilmesi ve sermayesinin değiştirilmesi
6. Şubeler bağlamında bildirim koşulları
7. Tek ortaklı sınırlı sorumlu şirket
8. Devralma teklifleri
9. Avrupa Ekonomik Çıkar Grupları
10.Borsaya kote şirketlerde hissedarların hakları
24
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
11.Sınırlı sorumlu şirketlerin yıllık mali tabloları
12.Sınırlı sorumlu şirketlerin konsolide mali tabloları
13.Yıllık mali tabloların ve konsolide mali tabloların yasal
denetimi
14.Uluslararası muhasebe standartları
15.Bölünme ve birleşme durumunda
belgelendirme gereklikleri
raporlama
ve
16.Halka açık sınırlı sorumlu şirketlerin bölünmesi (6.
Direktif) (Söz konusu düzenleme Üye Ülkelerin
şirketlerin bölünmesine izin vermesi halinde uygulamaları
gereken kuralları düzenlemektedir.)
Ortak Düzenleme Alanı
1. “Avrupa Şirketi” ile amaçlanan yasal çerçevesi ile bir şirket yapısı oluşturmaktır. Bu şekilde farklı üye ülke şirketleri farklı yasal ve kısıtlayıcı
uygulamalardan etkilenmeden birleşme ve ortaklık oluşturma işlemlerini gerçekleştirebileceklerdir. 2157/2001 sayılı Tüzük Avrupa Şirketini,
2001/86 sayılı Tüzük ise çalışanları kapsayan uygulamaları düzenlemektedir.
2. Konsey Direktifi (78/855) altında düzenlenen Halka açık Sınırlı sorumlu şirketlerin yerel birleşmeleri konusu aynı üye ülke altında yer alan
şirketlerin birleşmeleri üzerinedir. 6. Konsey Direktifi (82/891) altında düzenlenen Halka açık sınırlı sorumlu şirketlerin bölünmesi konusu aynı
üye ülke altında yer alan şirketlerin bölünmeleri üzerinedir. 2007/63 sayılı direktif 3. ve 6. Direktiflerin birleşme ve bölünmeleri konusunda
bağımsız bir uzmanın raporunun gerekliliği hakkında değişiklikler içermektedir.
3. Sınırlı sorumlu şirketlerin sınır-ötesi birleşmeleri hususunda düzenlenen 2005/56 sayılı direktif ile amaçlanan sınır-ötesi birleşme maliyetlerini
azaltmak, yasal düzenleme ile güvence altına almak ve Avrupa Şirketi oluşturmak istemeyen şirketlere bir alternatif sunmaktır.
4. Sınırlı sorumlu şirketlerin hükümsüzlüğü, yükümlülüklerinin süresi ve beyanı konulu birinci direktif (68/151) 2009/101 sayılı üyelerin ve
üçüncü tarafların hakkını himaye eden hükümleri düzenleyen direktif ile değiştirilmiştir. Ayrıca 68/151 sayılı direktifin bazı hükümleri 2003/58
sayılı “Birtakım şirketlerin beyan gereklilikleri” direktifi ile değiştirilmiştir.
Tabloya dön
25
5. İkinci Konsey Direktifi (77/91) ile halka açık sınırlı sorumlu şirketlerin kurulması, minimum sermaye gerekliliği, hissedarlara paylaştırılması
ve sermayenin artırılması ya da azaltılması hususlarını düzenlemektedir. İlgili direktifin bazı hükümleri 2006/68 sayılı direktif ile
değiştirilmiştir.
6. 89/666 sayılı 11. Konsey direktifi, hissedarları ve üçüncü tarafları korumak amacıyla, merkezi başka bir üye ülkede yer alan şubenin beyan
esas ve gerekliliklerini düzenlemektedir.
7. 2009/102 sayılı direktif, 12. Konsey Direktifi olan (89/667) yerini almıştır ve Birlik içerisinde bireysel girişimcinin önünü açarak tek ortaklı
yapıya izin veren hükümleri düzenlemektedir.
8. 2004/25 sayılı direktif ile Avrupa Birliği Avrupalı işletmelere devralma hususunda daha geniş ve güven veren bir yasal dayanak sunmak
istemiştir. Direktif kapsamında hissedarların, çalışanların ve diğer ilgili tarafların çıkarlarını koruyacak şeffaf ve sınır-ötesi devralma işlemlerini
kolaylaştıran bir yapı geliştirilmiştir. Ayrıca böylece rekabet edilebilirlilik seviyesinin de yükseltilmesi amaçlanmıştır.
9. Avrupa Ekonomik Çıkar Grupları 2137/85 sayılı Konsey tüzüğü ile oluşturulmuştur. Amaç sınır-ötesi işbirliğini destekleyecek, kaynak,
faaliyet ve yetenekleri bir havuzda toplayarak etkinliği artırmaktır. Üye ülke şirketlerinin yalnız hareket etmesindense gruplaşma altında
kaynaklarını birleştiren şirketler daha verimli sonuçlar elde etmektedirler.
10.2007/36 sayılı direktif ile düzenlenen listelenmiş şirketlerde hissedarların hakları konusu, Avrupa Birliği üye ülkeleri kapsamında listeli
şirketlerin hissedarlarının haklarını korumayı amaçlayan şeffaflık ve etkinlik esaslarına dayanan ilkeleri içermektedir.
11.4. Direktif (78/660) sınırlı sorumlu şirketlerin yıllık mali tabloları, raporları, değerleme yöntemleri gibi uygulamaları kapsamaktadır. Yıllık
tablolar, bilanço, kar-zarar cetveli ve dipnotlardan oluşan bir yapıdır. Avrupa Birliği içinde şirketler tarafından yayınlanması zorunlu olan
bilgilerde, karşılaştırabilirlik ve eşdeğerlilik amaçlarını gerçekleştirmek için mali tabloların uyumlaştırılması gerekmektedir. Ayrıca 4. direktif
86/635 sayılı Banka ve diğer finansal kurumların yıllık tablo ve konsolide hesapları ve 91/674 sayılı Sigorta teşebbüslerinin yıllık tablo ve
konsolide hesapları direktifleri ile birlikte uygulanmaktadır.
12.7. Direktif (83/349) sınırlı sorumlu şirketlerin ulusal konsolide mali hesapları hususunda koordinasyon sağlayan bir sistemdir. 4. Direktif ile
birlikte şirket hesap ve tablolarını düzenleyen tüm mevzuatı kapsayan “Hesaplar Direktiflerini” oluşturmaktadır. Direktif kapsamında, ana firma
ve şubelerinin hesap ve tablolarının birleştirilmesi yani konsolidasyon usulleri, konsolide edilecek ilgili tablo ve hesapların yapıları ve şirketlerin
sorumlulukları üzerinde yoğunlaşılmaktadır. Konsolide hesaplar, bilanço, kar-zarar cetveli ve konsolide hesap dipnotlardan oluşan bir yapıdır.
Ayrıca konsolidasyona tabi hesapların ana şirket hesapları ile aynı tarih ve yöntem ile tutulması gerekmektedir.
13.2006/43 sayılı direktif ile 78/660 ve 83/349 sayılı direktiflerin çeşitli maddeleri değişmiş, sayılı direktif uygulamasına son verilmiş ve yıllık
mali tabloların ve konsolide hesapların yasal denetimi uygulamalarına yasal bir düzen getirilmiştir. Direktif, finansal raporlamanın etkinliğini
artırmak, ve yıllık mali tabloların ve konsolide hesapların denetiminin uyumlaştırılmasını kapsamaktadır. Direktif ile ayrıca uluslar arası
Tabloya dön
26
standartlar ve AB ülkeleri dışındaki ülke sistemleri ile de uyum ve işbirliği hedeflenmektedir. 2008/30 sayılı direktif ile 2006/43 sayılı direktifin
çeşitli maddeleri değiştirilmiş ve uygulama yetkisi Komisyona verilmiştir.
14.1606/2002 sayılı Tüzük ile uluslar arası muhasebe standartlarının uygulanması benimsenerek çeşitli hüküm ve kurallara bağlanmıştır. Uluslar
arası Muhasebe Standartları’nın kabulü ve uygulanmasında ki amaç mali piyasalara güven verirken birlik içi ve dışı mali gelişme ve ticaretin
denetimini kolaylaştırmaktır.
15.Bölünme ve birleşme durumunda raporlama ve belgelendirme gereklikleri 2009/109 sayılı direktif ile düzenlenmiş olup, 77/91, 78/855,
82/891 ve 2005/56 sayılı direktiflerin ilgili hükümleri değiştirilmiştir.
16.Halka açık sınırlı sorumlu şirketlerin bölünmesi hakkında 17 Aralık 1982 tarihli ve 82/891/EEC sayılı Altıncı Konsey Direktifinin amacı, bu
işleme izin verilen Üye Devletlerdeki Halka açık sınırlı sorumlu şirketlerin bölünmesi halinde ortak ve üçüncü şahısların menfaatlerinin
korunmasını sağlamaktır. Halka açık sınırlı sorumlu şirketin bölünmesi sonucu pay sahiplerinin menfaatleri, şirketten alacakları olanların ve
şirket çalışanlarının menfaatleri tehlikeye düşebilmektedir.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Üye devletlerde farklı yasal mevzuatın varlığı ve farklı üye ülke ve bölgedeki ekonomik yapı ve ticari hayatın özellikli yapısı nedeniyle,
Şirketler Hukuku kapsamında AB çapında yapılan düzenlemeler genel çerçeveyi ve minimum standartları belirlemekte olup, ayrıntılı hususlar ve
uygulamalar Üye Ülke düzenlemelerine bırakılmaktadır.
Tabloya dön
27
Fasıl 7 – Fikri Mülkiyet Hukuku
Bu fasla ilişkin mevzuat, telif hakları ve sınaî mülkiyet haklarına ilişkin mevzuat olmak üzere iki ana unsurdan oluşmaktadır.
Telif hakları ile ilgili Birlik mevzuatı, her türlü fikir ve sanat ürünlerini yaratan eser sahiplerinin haklarını korumayı amaçlayan düzenlemeler ile
komşu hak sahibi icracı sanatçıların, radyo ve televizyon kuruluşlarının ve filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların haklarını (bağlantılı
haklar) korumak amacıyla gerçekleştirilen düzenlemeleri içerir. Ayrıca, korsan mallara karşı alınacak önlemler, kablo ve uydu ile yeniden
nakledilen ürünlere uygulanan telif hakları, bilgisayar programları ile veri tabanlarının yasal korunması da bu düzenlemelere dâhildir.
Sınai mülkiyet hakları konusundaki Birlik mevzuatı ise, ticari marka, patent, tasarım, faydalı model, entegre devre topografyaları, biyoteknolojik
buluşlar ve ek koruma sertifikaları gibi oldukça geniş bir alanı kapsamaktadır.
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Telif Hakları
1. Bilgi toplumunda telif hakkı ve bağlantılı haklar
2. Korsan ve taklit mallara karşı alınacak önlemler
 Üye devletlerin, bilgi toplumunda telif
haklarına ilişkin sağladığı istisnalar
3. Telif hakkına tabi olan eserlerin yeniden satış hakkı
4. Telif hakkına tabi olan eserlere dair kiralama ve ödünç
verme hakkı
5. Kablo ve uydu ile yeniden nakledilen ürünlere uygulanan
telif hakları
6. Bilgisayar programlarının yasal korunması
7. Veri tabanlarının korunması
8. Koruma süreleri
9. Birlik çapında hakların uygulanması
28
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Sınai Mülkiyet Hakları
10.Patent
18.Patent
11.Marka
19.Marka
12.Tasarımlar
20.Tasarımlar
13.Entegre devre topografyaları
14.Tıbbi ürünler için ek koruma sertifikaları
15.Biyoteknolojik buluşlar
16.Faydalı modeller
17.Birlik çapında hakların uygulanması
Telif Hakları
Ortak Düzenleme Alanı
1. Bilgi Toplumunda telif hakkı ve bağlantılı haklar” alanı 2001/29/EC sayılı direktif ile düzenlenmiştir. Bu kapsamda yapılan düzenleme üç
temel öğeden oluşmaktadır. Bunlar; telif haklarının çoğaltılması, hakların dağıtımı ve iletişim haklarıdır. Bu kapsamda temel amaç, gelişen
teknoloji doğrultusunda şekillenen bilgi toplumunda, telif hakları ve ilgili hakların korunmasına yönelik ortak yasal düzenlemeleri belirlemek ve
tüm üye devletlerde uygulanabilir hale getirmektir. Bu noktada, üye ülkeler, her türlü teknolojik imkândan yararlanarak gerekli önlemleri almalı
ve telif hakkı sahipleri ile yararlanıcılarının menfaatlerini korumalıdır.
2. Günümüzde korsan ve taklitçiliğin oldukça artması, fikri ve sınai hakların korunmasını oldukça zorlaştırmış ve Komisyonun; yaratıcıları,
sanatçıları, tasarımcıları korumak amacıyla etkin bir uygulama sağlamak için birtakım kılavuzlar yayınlamasına sebep olmuştur. Üye Devletler
şeffaf olmalı ve hakların korunmasına ilişkin gerçekleştirdikleri faaliyetleri Komisyonla paylaşmalıdır. Komisyon ise Üye Devletlerden aldığı
bilgileri bir araya getirerek ortak bir strateji ya da çerçeve oluşturmakla görevlidir. 2004/48/AT sayılı Fikri mülkiyet haklarının uygulanmasına
ilişkin Direktif üye devletlerde hakların eşit düzeyde korunmasına ilişkin hükümler getirmektedir ve söz konusu Direktifte korsan ve taklitçilikte
ilişkin hükümler de yer almaktadır.
Tabloya dön
29
Fikri ve sınai hakların uluslararası boyutu da göz önüne alındığında, konuya ilişkin sınır ötesi bilgi alışverişi oldukça önemli hale gelmiştir.
Korsan ve taklit mallara ilişkin gümrük uygulamaları, sınırlarda, özellikle de AB sınırında yakalanan korsan ve taklit ürünlere ilişkin alınacak
önlemler ve bu konudaki uygulamalar Gümrük Birliği faslı kapsamında da ele alınmaktadır.
3. İlgili direktif, resim, heykel, fotoğraf, seramik vb. grafik veya plastik sanat çalışmalarının yeniden satış hakkını düzenlemektedir. Üye Ülkeler,
Direktifi, AB Üye Ülke vatandaşı olmamasına rağmen mutat meskeni ilgi Üye Ülke olan eser sahiplerine uygulayabilirler. Üye Ülke, satışların
yeniden satış hakkına tabi olmasını sağlayan asgari bir satış fiyatının belirlemekle yükümlüdür. Söz konusu asgari satış fiyatı, hiçbir durumda
3000 Euro düzeyini aşamaz.
4. İlgili direktif, fikir ve sanat eserlerinin daha iyi korunmasını sağlamak için kiralama, ödünç verme ve bağlantılı hakların hukuki dayanağını
düzenlemektedir. Bu bağlamda, Üye ülkeler, telif hakkına tabi eserlerin orijinallerini ve kopyalarını kiralama ve ödünç verme hakkını sağlamakla
yükümlüdür. Direktif, bu hak sahiplerini ve hakkı kullanmak için uygulanması gereken prosedürleri belirler.
Üye ülkeler, eser sahibine uygun bir bedelin ödenmesi koşuluyla ödünç verme hakkında derogasyon yapabilirler. Uygun bedeli kendi kültürel
gelişim hedeflerini göz önünde bulundurarak belirlemekte serbesttirler.
5. İlgili direktif, sınır ötesi uydu yayınları ve programların diğer Üye Devletlerden kablolu yayınlarla tekrar yayınlanmasının serbestleştirilmesi
ve konuyla ilgili hukuksal belirsizlik ve telif haklarına ilişkin ulusal kurallar arasındaki farklılıklardan kaynaklanan engellerin ortadan
kaldırılmasını hedeflemektedir.
6. Üye Ülkeler, bilgisayar programlarını telif hakları ile korumakla yükümlüdür. Edebiyat ve sanat eserlerinin korunmasına ilişkin Bern
sözleşmesi kapsamında fikri eser olarak korunmalıdırlar.
7. İlgili direktif, veri tabanları korunmasında AB düzeyinde uyumlaştırma sağlamayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda, veri tabanının yapısına ve
sui generis hak kapsamında yetkisiz çıkarılmaya ve/veya yeniden kullanıma karşı bu veri tabanının içeriğine sağlanan korumaya ilaveten, veri
tabanı mal ve hizmetlerinin temin edilmesi ile ilgili Üye Devletlerdeki diğer yasal hükümler uygulanmaya devam etmektedir.
8. İlgili direktif, telif hakları ve bağlantılı hakların koruma sürelerinin AB düzeyinde uyumlaştırılmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Bu
bağlamda, telif hakkı için koruma süresi 50 yıl, bağlantılı haklar için 70 yıldır.
9. İlgili direktif, Üye Ülkelerin, korsan ve sahtecilikle mücadelede; etkin, caydırıcı ve uygun çözüm yolları ve cezalar uygulayarak, AB’deki hak
sahiplerine fırsat eşitliği sağlamayı amaçlamaktadır. Böylelikle, fikri mülkiyet hak sahiplerinin, haklarının ihlal edildiği durumlarda, haklarını
savunurken tüm Üye Ülkeler tarafından benzer tedbir, usul ve çözüm yollarının uygulanması hedeflenmektedir.
Tabloya dön
30
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Üye devletler bilgi toplumunda telif haklarına ilişkin çeşitli konularda istisna sağlayabilirler:
 Eser sahibine uygun bir bedel ödenmesi koşuluyla eserin belli bir kısmının çoğaltılması (fotokopi vb.),
 Gerçek kişiler tarafından kişisel kullanım amacıyla doğrudan veya dolaylı olarak kar amacı gütmeden yapılan çoğaltma işlemleri,
 Kamuya açık kütüphaneler, eğitim kurumları, müzeler ya da arşivler tarafından doğrudan veya dolaylı olarak kar amacı gütmeden yapılan
çoğaltma işlemleri,
 Yayın kuruluşlarının kendi imkanlarıyla ve kendi yayınları için hazırladıkları süresiz kayıtların, belgesel nitelikleri dolayısıyla resmi
arşivlerde saklanabilmesi,
 Kar amacı gütmeyen hastane, hapishane gibi sosyal kurumların yayınlarının çoğaltılması.
Sınai Mülkiyet Hakları
Ortak Düzenleme Alanı
10.Patentler: AB’de patent sistemi ulusal patent sistemi ve Avrupa patent sistemi başlıkları altında incelenmektedir. 1973’te Münih’te “Avrupa
Patent Sözleşmesi” imzalanmış ve “Avrupa Patent Ofisi” kurulmuştur. Sözleşme’nin amacı, üye ülkelerin hepsinde geçerli bir “patent verilme
sistemi” kurulması ve Avrupa ülkeleri arasında ortak bir patent hukukunun oluşturulmasıdır. Ancak hala Birlik düzeyinde hukuk kurallarına tabi
bir patent sistemi oluşturulamamıştır.
11.Markalar: Markalar ulusal düzeyde de topluluk düzeyinde de tescil ettirilebilir. Ulusal düzeyde ilgili direktifler uygulanarak Üye Ülkelerin
ulusal makamlarının uygulamalarının yakınlaştırılması amaçlanmaktadır. Ulusal marka mevzuatına ek olarak Topluluk Markası sistemi
bulunmaktadır. Topluluk marka sistemi, tek bir başvuru ile topluluk markasının kazanılmasına ve bütün AB üyesi ülkelerde koruma
sağlanmasına olanak vermektedir.
12.Tasarımlar: Topluluk tasarımına ilişkin Tüzük, tasarımların basit ve az maliyetli bir şekilde “İç Pazar Uyumlaştırma Ofisi”ne tescil
ettirilmesi için gerekli prosedürleri sıralamaktadır. Amaç, tasarımlara ilişkin ulusal mevzuattaki farklılıklardan kaynaklanan yasal belirsizlikleri
ortadan kaldırmak ve Topluluk düzeyinde bir koruma sağlamaktır. Topluluk sistemi ve ulusal koruma sistemi bir arada çalışmaktadır. Tüzük
kapsamında yer almayan konular ulusal mevzuat kapsamına girmektedir.
13.Entegre Devre Topografyaları: Üye devletler, mucitlerin kendi emek ve çabalarıyla geliştirdikleri topografyalar hakkında ilgili direktifi
uygulamakla yükümlüdür. Direktif ile topografyaların piyasada hemen taklit edilmeleri önlenmekte ve ulusal mevzuat arasındaki farklılıkların
Tabloya dön
31
ortadan kaldırılması hedeflenmektedir. Üye ülkeler bu kapsamda korumanın kimin adına yapılabileceğine karar verebilirler. Ayrıca üye devletler
topografya icat edildikten sonra iki sene içinde bir kamu otoritesine başvuru yapılmaması halinde koruma talebini reddedebilir ya da
kaldırabilirler.
14.Tıbbi Ürünler İçin Ek Koruma Sertifikaları: İlgili Tüzük, Topluluk seviyesinde tıbbi ürünler için koruma sertifikalarının oluşmasını
sağlamakta ve bu sayede üye ülkelerin ulusal sistemleri arasındaki farklılıkları ve farklı sistemlerin yarattığı olumsuz etkileri azaltmayı
hedeflemektedir. Tıbbi ürünler için sağlanacak korumanın yetersiz olması araştırma merkezilerinin daha iyi koruma sağlayan ülkelere
yığılmasına neden olabileceği gibi tıbbi ürünlerin serbest dolaşımına da zarar verecektir.
15.Biyoteknolojik Buluşlar: İlgili Direktif, Üye Ülkelerin ulusal patent mevzuatının Direktif hükümleri ile uyumlu olmasını zorunlu kılmıştır.
Direktifin amacı neyin patent kapsamında olup olmayacağını belirlemektir. Bu kapsamda örneğin insan klonlanması ve eşey hücre öncülleri
(grim-line) üzerinde yapılacak değişiklikler yasaklanmaktadır. Biyoteknoloji alanındaki açık ve etkin yasal koruma AB’deki tekno-bilimsel
araştırma ve ekonomik gelişme için önem arz etmektedir.
16.Faydalı Modeller: Üye Ülkelerin faydalı model mevzuatındaki farklılıklardan dolayı, bir buluşun Birlik çapında aynı süre boyunca ya da
aynı şekilde korunması mümkün olmamaktadır. İlgili direktif ile düzgün işleyen bir tek pazar için, Üye Ülkelerin faydalı modele ilişkin
mevzuatının uyumlaştırılması amaçlamaktadır.
17.Birlik Çapında Uygulama: İlgili direktif, Üye Ülkelerin, korsan ve sahtecilikle mücadelede; etkin, caydırıcı ve uygun çözüm yolları ve
cezalar uygulayarak, AB’deki hak sahiplerine fırsat eşitliği sağlamayı amaçlamaktadır. Böylelikle, fikri mülkiyet hak sahiplerinin, haklarının
ihlal edildiği durumlarda, haklarını savunurken tüm Üye Ülkeler tarafından benzer tedbir, usul ve çözüm yollarının uygulanması
hedeflenmektedir.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
18.Patent: AB’de patent sistemi ulusal patent sistemi ve Avrupa patent sistemi başlıkları altında incelenmektedir. Hala Topluluk düzeyinde
hukuk kurallarına tabi bir patent sistemi oluşturulamamıştır.
19.Marka: Markalar ulusal düzeyde de topluluk düzeyinde de tescil ettirilebilir. Ulusal düzeyde ilgili direktifler uygulanarak Üye Ülkelerin
ulusal makamlarının uygulamalarının yakınlaştırılması amaçlanmaktadır. Ulusal marka mevzuatına ek olarak Topluluk Markası sistemi
bulunmaktadır.
20.Tasarımlar: Topluluk sistemi ve ulusal koruma sistemi bir arada çalışmaktadır. Tüzük kapsamında yer almayan konular ulusal mevzuat
kapsamına girmektedir.
Tabloya dön
32
Fasıl 8 – Rekabet Politikası
Avrupa Birliği, rekabet politikası yoluyla piyasa ekonomisinin tüm mekanizmalarıyla sağlıklı işleyebilmesini temin etmek üzere rekabetin
hukuka aykırı şekilde sınırlandırılmasını engelleyici kurallar getirmiştir. Bu kurallar, temel olarak iç pazarda rekabetin bozulmamasını sağlayan
bir sistem oluşturmaktadır. AB Rekabet Politikası 2 ana başlık altında kurallar getirmektedir;
1-Teşebbüslere Yönelik Rekabet Kuralları (Anti-Tröst): Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın (ABİA) 101. Maddesine göre, üye
devletler arasındaki ticareti etkileyebilecek nitelikteki, iç pazardaki rekabeti önleyebilecek, kısıtlayabilecek ya da bozabilecek teşebbüsler arası
anlaşma, uyumlu eylem ve teşebbüs birlikleri kararları yasaklanmıştır. Yine bu kapsamda, belirli bir mal ve hizmet piyasası bağlamında iç
pazarın tamamında ya da önemli bir kısmında hâkim durumda bulunan bir veya daha fazla teşebbüsün, mevcut hâkim durumunu piyasada
rekabeti engelleyecek şekilde kötüye kullanması da yasaklanmıştır (ABİA md.102). Ayrıca, şirket birleşme ve devralmaları da rekabetin
bozulmasına yol açacak bir hâkim durum oluşturmalarının ya da mevcut bir hâkim durumu güçlendirmelerinin engellenmesi amacıyla
denetlenirler ( 802/2004 sayılı Komisyon Tüzüğü).
2-Üye Devletlere Yönelik Rekabet Kuralları: ABİA’da, iç pazarda sadece teşebbüslerden kaynaklanan rekabeti bozucu faaliyetler
yasaklanmamış, üye ülkelerin bizzat karar ve eylemleri ile de rekabeti bozmalarının önüne geçilmeye çalışılmıştır.
a) Devlet Yardımları: ABİA’nın 107. Maddesine göre “bir üye devlet tarafından veya devlet kaynakları vasıtasıyla herhangi bir şekilde
verilen ve belirli teşebbüsleri veya belirli ürünlerin üretimin kayırarak rekabeti bozan veya bozma tehlikesi yaratan ve üye devletler arasındaki
ticareti etkileyen her türlü destek” yasaklanmıştır. Ancak AB, bu yasak kapsamına girmeyen devlet yardımlarının neler olduğunu da hem birincil
hem ikincil hukuk yoluyla ayrıntılı olarak belirlemiştir (ABİA md.107-109).
b) Kamu Teşebbüsleri ile Kendilerine Özel veya İnhisari Haklar Tanınmış Teşebbüsler: Avrupa Birliği rekabet kuralları, ilke olarak özel ve
kamu teşebbüslerine ayrımsız olarak uygulanır. ABİA’nın 106. maddesiyle, üye devletlerin, kamu teşebbüsleri ve özel veya inhisari haklar
tanınmış olan teşebbüslerle ilgili olarak, aynı Antlaşma’nın rekabete ilişkin kurallarına aykırılık teşkil eden hiçbir tedbiri alamayacağı ve mevcut
tedbirleri de devam ettiremeyeceği hükmü getirilmiştir.
33
Ortak Düzenleme Alanı
1. Anti-tröst kuralları
a. Rekabeti kısıtlayan anlaşmalar
b. Hakim durumun kötüye kullanılması
c. Birleşme ve devralmaların kontrolü
2. Devlet destekleri
a. Bölgesel yardımlar
Üye Devletlere Bırakılan Konular
4. Belirli eşik değerinin altında kalan
birleşme ve devralmalar
5. Genel devlet destekleri kuralları kapsamı
dışındaki devlet destekleri
a) De minimis düzenlemesi
b) Kamu yararı gözeten hizmetler
b. Yatay yardımlar
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Genel devlet destekleri kuralları
kapsamı dışındaki sektörel
yardımlar
 Tarım, balıkçılık, su ürünleri ve
ormancılık sektörü (Fasıl 11 Tarım ve Kırsal Kalkınma /
Madde 3 ve 15, Fasıl 13 Balıkçılık / Madde 4 ve 14)
 Ulaştırma sektörü (Fasıl 14 Taşımacılık Politikası / Madde
16)
c. Sektörel yardımlar
3. Kamu teşebbüsleri ile kendilerine özel veya inhisari
haklar tanınmış teşebbüsler
Ortak Düzenleme Alanı
1. Anti-tröst Kuralları
a. Rekabeti kısıtlayan anlaşmalar & b. Hakim durumun kötüye kullanılması
Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 101 ve 102. Maddelerinde düzenlenen, rekabeti kısıtlayan anlaşmaları ve hâkim durumun
kötüye kullanımını yasaklayan kuralların uygulanmasından Komisyon ile birlikte ulusal rekabet otoriteleri de sorumludur. AB merkeziyetçi
uygulama sisteminden uzaklaştığı için, 2004 yılından itibaren ulusal otoritelerin uygulama yetkileri artırılmıştır. EC/1/2003 sayılı Komisyon
Tüzüğü’ne göre, çakışmayı önlemek ve uygulamaların uyumlu olmasını sağlamak amacıyla, Komisyon’un bir rekabet ihlaline karşı soruşturma
başlatması halinde ulusal rekabet otoritelerinin harekete geçmemeleri gerekir. Fakat bu durumda, Komisyon incelemeye başlamadan önce ilgili
ulusal rekabet otoritesine danışmalıdır. Buna ek olarak ulusal mahkemeler, daha önce Komisyon’un bir dava hakkında almış olduğu kararı tersine
çevirecek kararlar almaktan kaçınmalıdırlar.
Ayrıca, Komisyon bir rekabet ihlali olduğuna karar verip yaptırım uygulamadan önce, söz konusu durumu ulusal rekabet otoritelerinin
temsilcilerinden oluşan Sınırlayıcı Uygulamalar ve Hâkim Durumlar Danışma Kurulu’na bildirmelidir. Bu bağlamda 1/2003 sayılı Tüzük,
Komisyon ile ulusal rekabet otoriteleri ve ulusal mahkemeler arasında bir işbirliği öngörmektedir.
34
c. Birleşme ve devralmalarının kontrolü
Toplam ciroları belirlenen eşiklerin üzerinde olan teşebbüslerin gerçekleştirdikleri birleşme ve devralmalar hakkında, değerlendirme için
Komisyon’a başvurulması gereklidir. Belirlenen eşiklerin altındaki birleşme ve devralmaları ulusal rekabet otoriteleri de değerlendirebilir.
Bununla birlikte, birleşen şirketler ya da ulusal rekabet otoriteleri talep ettiği takdirde, değerlendirme görevi Komisyon’a da devredilebilir.
EC/139/2004 sayılı Konsey Tüzüğü birleşme ve devralmaları, EC/802/2004 sayılı Komisyon Tüzüğü ise 139/2004 sayılı Tüzüğün uygulanmasına
ilişkin kuralları düzenlemektedir. Birleşmelerde belirgin sınır ötesi etkileri olan yoğunlaşmalar söz konusu olduğunda Topluluk boyutu
(Community dimension) vardır ve bu durumda Komisyon ilgili alanı düzenlemede münhasıran yetkilidir. Ancak nispeten daha ulusal etkiyi haiz
olan birleşme sonucu yoğunlaşmalara üye ülkelerin kendi rekabet kuralları uygulanır. Birleşme ve devralmaların Topluluk boyutunda
sayılabilmeleri için şu eşiklerin ikisini birlikte geçmiş olmaları gerekir:
- Birleşme veya devralmaya ilgili tüm şirketlerin dünya çapındaki toplam cirolarını 5000 milyon Euro’dan fazla ve
- Birleşme veya devralmaya konu en az iki şirketin her birinin Topluluk çapındaki toplam cirolarının 250 milyon Euro’dan fazla olması (bu
eşiklerin uygulanması için her bir teşebbüsün Topluluk çapındaki toplam cirosunun 2/3’ünden fazlasını aynı ülkede elde etmesi gerekir).
Ayrıca belirtilen iki koşulu karşılamamakla birlikte aşağıda yer alan durumlar da Topluluk boyutu olarak kabul edilmektedir:
- Birleşme ve devralmaya katılan tüm şirketlerin dünya çapındaki toplam cirolarının 2500 milyon Euro’dan fazla olması
- İlgili şirketlerin toplam cirosunun en az üç üye devletin her birinde 100 milyon Euro’yu aşması
- En az üç üye devletin her birinde ilgili şirketlerden en az ikisinin toplam cirosunun 25 milyon Euro’yu geçmesi
- Söz konusu şirketlerin en az ikisinin topluluk çapındaki toplam cirolarının her birinin 100 milyon Euro’dan fazla olması (bu eşiklerin
uygulanması için her bir teşebbüsün Topluluk çapındaki toplam cirosunun 2/3’ünden fazlasını aynı ülkede elde etmesi gerekir).
Tüm bu eşikleri aşarak Topluluk boyutu özelliğini kazanan birleşme ve devralmaların onay almak üzere Komisyon’a bildirilmesi zorunludur.
2. Devlet Destekleri
Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 107(1). Maddesinde düzenlendiği üzere “bir üye devlet tarafından veya devlet kaynakları
vasıtasıyla herhangi bir şekilde verilen ve belirli teşebbüsleri veya belirli ürünlerin üretimin kayırarak rekabeti bozan veya bozma tehlikesi
yaratan ve üye devletler arasındaki ticareti etkileyen her türlü destek” yasaklanmıştır. Bununla birlikte Madde 107(2) ve 107(3)’te devlet
desteğinin iç pazarla uyumlu sayılabileceği birtakım muafiyetler yer almaktadır. Üye Devletler, 108. Madde’ye göre, devlet desteği vermeyi
planlıyorsa bunu Komisyon’a bildirmekle yükümlüdür. Herhangi bir yardım önleminin devlet yardımı oluşturup oluşturmadığı ve eğer
oluşturuyorsa, istisna olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceğine ilişkin karar verme yetkisi Komisyon’a verilmiştir. Bildirim sonunda
Komisyon desteği iptal etme ya da değişiklik yapma yetkisine sahiptir.
Tabloya dön
35
Devlet desteklerini 3 ana başlıkta incelemek mümkündür:
a. Bölgesel yardımlar
Antlaşma’nın 107 (3) (a) ve 107 (3) (c) maddeleri bölgesel problemleri çözmeye yönelik devlet yardımı önlemlerinin kabulüne temel
oluşturmaktadır. Avrupa Birliği’nde bölgesel yardımların tespitinde sosyo-ekonomik yapı, kişi başına gayri safi yurtiçi hâsıla, brüt katma değer,
yapısal işsizlik, istihdamdaki gelişme, net göç gibi kriterler göz önüne alınmaktadır.
Antlaşma’nın 107 (3) (a) maddesi “yaşam koşullarının olağandışı bir şekilde düşük olduğu ya da ciddi işsizliğin bulunduğu bölgelerde”
kalkınmayı teşvik etmek için devlet yardımlarını uygulanmasına izin vermektedir. Yukarda bahsigeçen kriterlere göre Üye Devletler AB’nin
bölgesel istatistik sistemi “NUTS” ile çeşitli bölgelere ayrılmaktadır. Satın alma gücüne göre hesaplanan GSYİH’sı son 3 yıl içerisinde AB
ortalamasının %75’inden düşük olan bölgeler en geri kalmış bölgeler olup NUTS II olarak adlandırılmaktadır ve bu bölgelere yönelik devlet
desteği kabul edilebilmektedir.
Antlaşma’nın 107 (3) (c) maddesi ise, Üye Devletlere, ulusal ortalama ile karşılaştırıldığında dezavantajlı konumda olan bölgelere yardım
sağlama olanağını vermektedir. Bu muafiyetten faydalanacak bölgelerin listesine Üye Devletlerin önerisi ile Komisyon karar vermektedir. Üye
Devletler önerilerini desteklemek için ulusal kriterleri öne sürebilirler.
b. Yatay yardımlar
Yatay yardımlar araştırma ve geliştirme, çevre, istihdam, eğitim gibi özel bir sektörü veya coğrafi bölgeyi hedeflemeyen dolayısıyla rekabeti
daha az etkileyen yardımlardır.
800/2008 sayılı Tüzük ile belirli kategorilerdeki destekler Antlaşma’nın 107. ve 108. Maddelerine göre İç Pazar ile uyumlu kabul edilmiştir.
800/2008 Sayılı Komisyon Tüzüğü Kapsamında Yatay Yardımlara İlişkin Genel Blok Muafiyet Düzenlemesi:
Bu Tüzük şu kategorilerdeki yardımları düzenlemektedir:
a) Bölgesel yardımlar,
b) KOBİ’lere yönelik yatırım ve istihdam yardımları,
c) Kadın girişimciler tarafından kurulacak işletmelere yönelik yardımlar,
d) Çevre korunmasına yönelik yardımlar,
e) KOBİ’lerin faydalanacağı danışmanlık hizmetleri ve katılım sağlayacakları fuarlara yönelik yardımlar,
f) Risk sermayesi şeklinde yardımlar,
Tabloya dön
36
g) Araştırma, geliştirme ve yenilik için yardımlar,
h) Eğitim yardımları,
i) Dezavantajlı konumda olan ya da özürlü çalışanlara yönelik yardımlar.
Sözkonusu Tüzük tarım, balıkçılık, su ürünleri ve kömür sektörüne yapılan yardımlara; çelik, gemi inşa, sentetik elyaf sektörü veya belli
ekonomik faaliyetlerin desteklenmesi amacıyla tasarlanmış bölgesel yardım programlarına; ihracata yönelik faaliyetlere veya ithal mallar yerine
yerli mallarının teşvik edilmesine ilişkin yardımlara; bölgesel yatırım ve istihdam yardımı dışında büyük ölçekli işletmelere yapılan yardımlara
uygulanmamaktadır. Ayrıca, her bir projenin Genel Blok Muafiyet Düzenlemesi kapsamında değerlendirilebilmesi için belirli limitler
bulunmaktadır. Bu limitlerin aşılması durumunda bu Tüzük uygulanamamaktadır.
c. Sektörel yardımlar
Komisyon belirli sektörlerin karşılaştığı sorunların devlet yardımı verilmesini gerektirip gerektirmediğini incelerken izlenecek prosedürlere
ilişkin kurallar kabul etmiştir.
Genel sektörler: Komisyon, bugüne kadar belirli problem ya da koşullara sahip bazı sektörlerdeki devlet desteklerine ilişkin birtakım kurallar
belirlemiştir. Günümüzde, görsel-işitsel yapım, radyo televizyon yayıncılığı, kömür, elektrik, posta hizmetleri ve gemi inşa sektörleri bu
kapsamdaki sektörlerdir. Ayrıca, çelik ve sentetik elyaf sektörlerine verilecek desteklere ilişkin de birtakım kısıtlamalar belirlenmiştir.
3. Kamu Teşebbüsleri ile Kendilerine Özel veya İnhisari Haklar Tanınmış Teşebbüsler
Antlaşma’nın 106. Maddesi uyarınca, üye devletlerin, kamu teşebbüsleri ve özel veya inhisari haklar tanınmış olan teşebbüslerle ilgili olarak,
aynı Antlaşma’nın rekabete ilişkin kurallarına aykırılık teşkil eden hiçbir tedbiri alamayacağı ve mevcut tedbirleri de devam ettiremeyeceği
hükmü getirilmiştir.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
4. Belirli Eşik Değerinin Altında Kalan Birleşme ve Devralmalar
Şirketlere uygulanan rekabet kurallarının üye devlet mi yoksa Birlik düzeyinde mi değerlendirileceği konu açısından tasnif edilmeyip, yetki alanı
uygulamada belirli kriterler çerçevesinde ayrıştırılmıştır.
EC/1/2003 sayılı Komisyon Tüzüğü uyarınca, hakim durumun kötüye kullanılması yasağının ve rekabeti bozucu anlaşmaların uygulanmasına
ilişkin olarak Komisyon ile birlikte üye devletlerin rekabet otoriteleri ve mahkemeleri de yetkilidir. Bu bağlamda ulusal otoriteler ve Komisyon
işbirliği içinde hareket etmek zorundadır. Ancak Üye Devletler, Antlaşma’da belirlenen rekabet kurallarına aykırı önlem alamazlar ve mevcut
aykırı önlemleri uygulamaya devam edemezler. Üye Devletlerin rekabet otoriteleri ve mahkemeleri ulusal rekabet kurallarını uygularken AB
Tabloya dön
37
hukukunun genel ilkelerine ve temel hükümlere uymalıdırlar. Ancak Üye Devletlerin daha sıkı rekabet kuralları ya da yaptırımları uygulamaları
da mümkündür. Birleşme ve devralmalara ilişkin olarak, yukarıda belirtilen eşiklerin altında kalarak Topluluk boyutu kavramının dışında kalan
yoğunlaşmalar, üye devlet düzeyinde bildirime tabi olup değerlendirilirler.
5. Devlet Yardımları
De minimis:
1998/2006 sayılı Komisyon Tüzüğü de minimis kuralını düzenlemektedir. Herhangi bir işletmeye sağlanan yardımın tutarı üç mali yıl boyunca
200.000 €’yu (Kara ulaşım sektöründe faaliyet gösteren işletmeler için bu tutar 100.000 €) geçmediği sürece Avrupa Birliği’nin İşleyişi
Hakkında Antlaşma’nın 107(1). Maddesine göre devlet desteği sayılmaz ve 108(3). Maddedeki Komisyon’a bildirim zorunluluğundan muaftır.
Sözkonusu Tüzük balıkçılık, su ürünleri, tarım ürünlerinin birincil üretimi, ihracata yönelik faaliyetler, kömür sektörlerine yapılan destekler, zor
durumdaki şirketlere veya kara nakil aracı devralınmasına yönelik destekler ve ithal mallar yerine yerli mallarının teşvik edilmesine ilişkin devlet
desteklerine uygulanmaz. Ulaştırma ve belirli ek koşulları sağlaması şartıyla tarım ürünleri işleme ve pazarlama sektörü de dahil olmak üzere
tüm sektörlere uygulanır.
Münferit yardım tedbirleri ve Genel Blok Muafiyet Düzenlemesine ilişkin koşulları sağlayan destekler Komisyon’a bildirim zorunluluğundan
muaftır ancak Üye Devletler desteğin uygulanmaya başlamasından sonraki 20 işgünü içerisinde Komisyon’a özet bir bilgi notu iletmekle
yükümlüdürler. Bununla birlikte, bir destek de minimis özelliği taşıyorsa Komisyon’a bu özet bilgi notunun iletilmesinden dahi muaftır.
Kamu yararı gözeten hizmetler:
Genel olarak, piyasadaki bir eksikliğe yönelik olarak gerçekleştirilen ancak piyasa tarafından sağlanması devlet müdahalesi olmadan
gerçekleştirilemeyen ekonomik faaliyetlerdir. Posta hizmetleri, ulaştırma hizmetleri, elektik ve gaz tedariki gibi ekonomik amaçlı olanlar Birlik
düzeyinde özel bir yasal düzenlemeye tabidirler ve Antlaşma’nın rekabete ilişkin kurallarını esas alırlar. Ancak, polis teşkilatı, hastane gibi
ekonomik amaç gütmeyenlere özel bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu hizmetlere ilişkin detaylar Üye Devletler arasında oldukça farklılık
göstermektedir ve bu hizmetlerin niteliği ve kapsamı ulusal otoriteler tarafından belirlenmektedir. Bu belirlemede sırasında Komisyon ulusal ve
bölgesel otoritelerle işbirliği hareket etmektedir.
Tabloya dön
38
Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular
Tarım, balıkçılık, su ürünleri ve ormancılık sektörü: Bu sektörlerdeki ürünlerin üretim ve pazarlamasına genel devlet destekleri kuralları ya
uygulanmamaktadır ya da sınırlı derecede uygulanmaktadır. Bu sektörlerdeki devlet desteklerine ilişkin Komisyon’un Tarım ve Kırsal Kalkınma
Genel Müdürlüğü ile Denizcilik ve Balıkçılık Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ayrı kılavuzlar bulunmaktadır.
Ulaştırma: Kara ulaştırma sektörüne genel devlet destekleri kurallarının çoğu uygulanmaktadır. Diğer ulaştırma sektörlerinde ise sektöre özel
devlet destekleri kuralları uygulanır. Komisyon’un Taşımacılık ve Enerji Genel Müdürlüğü ilgili kılavuzlardan sorumludur.
Tabloya dön
39
Fasıl 9 – Mali Hizmetler
Mali hizmetler faslı benzer AB politikaları çerçevesinde ele alınan üç ana başlıktan oluşur: bankacılık, sigortacılık ve sermaye piyasaları.
Mali hizmetler alanındaki AB mevzuatı, bu sektörlerde AB tek pazarında faaliyet gösteren firmaların piyasaya giriş, faaliyet ve gerektiğinde
tasfiyesine yönelik prensipleri düzenler; bunların mali bünye yeterliliğine yönelik kuralları belirler ve giderek entegre hale gelen finansal
piyasalarda sağlıklı denetim yapılabilmesine yönelik çerçeveyi çizer.
Oluşturulmak istenen sistemin temeli, AB tek pazarında girişimcilerin herhangi bir engelle karşılaşmadan sınır-ötesi finansal hizmet sunabilmesi
ve tüketicilerin kendileri için en uygun finansal ürünü diledikleri AB ülkesinden satın alabilmesidir. Bu çerçevede, tek pasaport adı verilen
uygulama ile herhangi bir AB ülkesinden faaliyet izni alan finansal hizmet kuruluşunun, yetkilendirildiği alanda, diğer AB ülkelerinde de o ülke
yetkililerinden ikinci bir izin almaksızın faaliyet göstermesine izin verilmektedir. Örneğin bir Alman sigortacılık şirketinin Fransa’da şube açarak
Fransız müşterilere poliçe satmak için Fransız yetkililerinden izin isteme zorunluluğu yoktur. Ayrıca sözkonusu şirketin sınır-ötesi faaliyetleri de
Alman makamlarının denetimine tabidir. Böylece hesap verilmesi gereken tek makam bulunmaktadır.
Yukarıda özetlenen “bürokratik basitleştirmenin” gerçekleştirilebilmesi için Üye Ülkelerdeki ulusal mevzuatın olabildiğince
yeknesaklaştırılması hedeflenmiştir. Bu nedenle fasıl kapsamındaki müktesebat fazla manevra alanı bırakmaksızın oldukça bağlayıcı hükümler
içermektedir.
Ortak Düzenleme Alanı
1. Bankaların tasfiyesi
2. Bankaların ve yatırım kuruluşlarının sermaye yeterliliği
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
24.Elektronik ödeme araçları (banka ve
29.Elektronik ticaret (Fasıl 10 kredi kartları) hamilleriyle bunları çıkaran
Bilgi Toplumu ve Medya /
kuruluşlar arasındaki ilişki
Madde 2.ii)
3. Bankacılık faaliyetine başlanmasına ve faaliyetin icrasına
25.Sigorta garanti mekanizmaları
yönelik düzenlemeler
26.Devredilebilir menkul kıymetlere yatırım
4. Mevduat garantisi
yapan kolektif yatırım şirketleri (UCITS)
5. Finansal grup şirketlerinin konsolide denetimi
(kısmi)
6. Bankaların finansal tabloları
27.Finansal ürünler
7. Elektronik para kuruluşları
40
30.Tüketici kredileri (Fasıl 28 Tüketicinin ve Sağlığın
Korunması / Madde 1.xiv)
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
8. Ödemeler ve menkul kıymet takas işlemleri
9. Sigorta aracılığı
10.Sigorta ve reasürans faaliyetlerine başlanmasına ve
faaliyetlerin icrasına yönelik düzenlemeler
28.Finans sektöründeki üst düzey
yöneticilere ve borsaya kote şirketlerin
üst düzey yöneticilerine ödenen ücretler
11.Sigorta şirketlerinin finansal tabloları
12.Özel emeklilik sistemi
13.Menkul kıymetlerin resmi borsa kotasyonuna kabul
koşulları ve menkul kıymetlerin bilgilendirme
durumlarına ilişkin tedbirler
14.Genel kurulda oy kullanma hakkına
hissedarların haklarının korunması
sahip
olan
15.Menkul kıymet ihraç edenlerin kamuyu aydınlatmaları
16.Prospektüslere (izahnamelere) ilişkin düzenlemeler
17.Piyasanın kötüye kullanılmasının önlenmesi
18.Kredi derecelendirme kuruluşları
19.Devredilebilir menkul kıymetlere yatırım yapan kolektif
yatırım şirketleri (UCITS) 2
20.Finansal araç piyasaları
21.Yatırım kuruluşlarının ve kredi kurumlarının sermaye
yeterlilik gereklilikleri
22.Yatırımcı tazmin sistemleri
23.Sermaye piyasalarının düzenlenmesi ve gözetlenmesi
2
Kısmi olarak düzenlenmiştir.
41
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Ortak Düzenleme Alanı
1. Bankaların tasfiyesi prosedürünün, merkezin kurulu olduğu Üye Ülkenin iflas kanunu çerçevesinde yapılmasına yönelik düzenlemeler
getirilmiştir. Böylelikle sınır ötesi hizmet sunan bir bankanın tasfiyesi gerektiğinde başka Üye Devletlerde faaliyet gösteren şubeleri için – bazı
istisnalar hariç –farklı kanuni düzenlemeler söz konusu olmayacaktır. Ancak Üye Ülkelerin iflas kanunlarının önemli farklılıklar içerdiği not
edilmelidir. (ilgili Direktif: 2001/24/EC)
2. Basel-II Uzlaşısıyla uluslararası platformda kabul gören sermaye yeterliliği düzenlemeleri AB müktesebatına aktarılarak, kredi ve yatırım
kuruluşlarının riskleriyle orantılı sermayeye sahip olmaları hedeflenmiştir. (ilgili Direktif: 2006/49/EC)
3. Faaliyete başlayacak tüm kredi kuruluşları için asgari sermaye miktarı (5 milyon Euro), kurucuların itibarlı olması gibi düzenlemeler
getirilmiş, Üye Ülkelerin düzenleyici ve denetleyici birimlerinin yetki ve sorumlulukları belirlenmiştir. Ayrıca ihtiyati denetleme unsurları (öz
kaynaklar, büyük riskler, asgari sermaye oranı) tanımlanmıştır. (ilgili Direktif: 2006/48/EC)
4. Her Üye Devlet oluşturacağı mevduat garanti mekanizmalarıyla, bankaların yükümlülüklerini yerine getirememesi halinde, gerçek ya da tüzel
kişi ayrımı yapmaksızın tüm mudilerin her mevduat hesabı için 100.000 Euro’nun (31.12.2010 itibarıyla geçerli tutar) geri ödenmesini garanti
edecektir. (ilgili Direktifler: 94/19/EC ve 2009/14/EC)
5. Bankacılık, sermaye piyasaları ve sigortacılık faaliyeti gösteren şirketleri bünyesinde barındıran grup şirketlerinin kendi öz sermayelerine
sahip olması zorunluluğu getirilmiş, bunlara ilişkin sermaye yeterliliği hesaplama usulleri belirlenmiş, grup içi finansal işlemler risk birikiminin
önüne geçilmesi amacıyla sınırlandırılmış ve farklı durumlar için denetleme sorumluluğunun hangi makama ait olacağı hususu netleştirilmiştir.
(ilgili Direktif: 2002/87/EC)
6. Bankaların bilançoları ile gelir-gider tablolarına ilişkin biçimsel standartlar getirilmiş, bunları oluşturan kalemlerin hesaplanması yöntemleri
uyumlaştırılmıştır. (ilgili Direktif: 86/635/EEC, 2003/51/EC ve 2006/46/EC)
7. Elektronik para (elektronik veya manyetik olarak depolanmış parasal değer) faaliyeti yürüten kuruluşların asgari sermaye yükümlülüklerine ve
faaliyetin icrasına yönelik hususlar (fiili ödeme gibi) düzenlenmiştir. (ilgili Direktif: 2009/110/EC)
8. Sınır ötesi ödemeler ve menkul kıymet takas işlemlerine ilişkin ortak kurallar getirilerek, sistem içerisindeki kuruluşlardan birinin iflası gibi
risklerin iç pazarın işleyişini engellememesi hedeflenmiştir. (ilgili Direktif: 98/26/EC)
9. Sigorta aracılarının faaliyetlerine ilişkin hususlar (profesyonellik, bilgi yükümlülüğü, anlaşmazlıkların çözümü gibi) düzenlenmiştir. (ilgili
Direktif: 2002/92/EC)
10.Sigorta ve reasürans kuruluşları için faaliyete başlama esasları, sigorta çeşitlerinin standart tanımları, sermaye yeterliliği gibi (hayat-dışı
sigorta: 2,2 milyon Euro; hayat sigortası 3,2 milyon Euro; reasürans: 3,2 milyon Euro) faaliyetin icrasına ilişkin hususlar, tasfiye usulleri ve bu
Tabloya dön
42
kuruluşların denetlenmesine yönelik hükümler düzenlenmektedir. Sigortacılığa ilişkin pek çok Direktifi konsolide eden 2005/68/EC’nin 2012 yılı
Kasım ayından önce ulusal mevzuata aktarılması gerekmektedir. (ilgili Direktif: 2005/68/EC)
11.Sigorta şirketlerinin bilançoları ile gelir-gider tablolarına ilişkin biçimsel standartlar getirilmiş, bunları oluşturan kalemlerin hesaplanması
yöntemleri uyumlaştırılmıştır. (ilgili Direktifler: 91/674/EC, 2003/51/EC, 2006/43/EC, 2006/46/EC)
12.Sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı niteliğindeki özel emeklilik sisteminin işleyişine ilişkin kurallar, emeklilik şirketlerinin kuruluşu,
işleyişi, sermaye yapıları ve denetlenmesine ilişkin hususlar düzenlenmiştir.
13.2001/34/EC sayılı Direktif ile yatırımcılara Birlik düzeyinde eşdeğer koruma sağlamak amacıyla, menkul kıymetlerin resmi borsa
kotasyonuna kabul koşulları ve menkul kıymetlerin bilgilendirme durumlarına ilişkin tedbirler alınmıştır.
14.2007/36/EC sayılı Direktif aracılığı ile genel kurulda oy kullanma hakkına sahip olan hissedarların haklarını tüm Avrupa Birliği’nde korumak
adına bir takım ortak yükümlülük standartları belirlenmiştir. İlgili direktif, bahse konu yatırımcıların gündeme başlık ekleyebilmesi, gündem
başlıklarına ilişkin soru sorabilmesi, elektronik olarak oy kullanabilmesi, oy kullanmak için vekil atayabilmesi ve bu vekil atama işlemini de
elektronik yollarla yapabilmesi gibi hususları tesis etmektedir.
15.2004/109/EC sayılı Direktif, etkin bir menkul kıymet piyasası ve yatırımcı güvenliği adına menkul kıymet ihraç edenlerin kamuyu
aydınlatmaları konusunda açık ve düzenli yükümlülükler şart koşmaktadır.
16.2003/71/EC sayılı Direktif ile AB içerisinde şirketler tarafından yatırımcılara sunulan bilgilerin niteliği düzenlenmiştir. Bu amaçla
prospektüslerin (izahnamelerin) içeriğini ve taslağını belirleyen kurallar uyumlaştırılmış, izahnameler için tüm Avrupa Birliği’nde kullanılacak
olan tek bir yetkilendirme sistemi (menkul kıymet ihraç edenler için tek pasaport) tahsis edilmiştir.
17.Tüketici güvenini arttırmak ve entegrasyonu pekiştirmek adına içeriden öğrenenlerin ticareti (insider dealing) ve piyasa manipülasyonu
hakkında 2003/6/EC sayılı Direktifi kabul etmiştir. Bu direktifle amaçlanan ise piyasanın kötüye kullanılmasıyla (market abuse) mücadelenin bir
parçası olarak, üye ülkelerdeki tüm ekonomik aktörler için eşit şartlar içeren bir piyasa ortamı oluşturmaktır.
18.1060/2009 sayılı tüzük aracılığıyla yatırımcıları ve mali piyasaları yanlış uygulama risklerine karşı korumak amacıyla kredi derecelendirme
kuruluşlarının çalışma esasları düzenlenmiştir. Tüzük kredi derecelendirme koşullarını tesis etmekle beraber kredi derecelendirme kuruluşlarının
kayıt ve gözetlenmesine ilişkin hükümleri de içermektedir.
19.2009/65/EC sayılı Devredilebilir Menkul Kıymetlere Yatırım Yapan Kolektif Yatırım Şirketleri (UCITS) hakkındaki Direktif, birleşmeler,
master-feeder yapılar ve UCITS’lerin bir başka üye ülkede pay satması ile ilgili bir yasal çerçeve kurmuştur. Ayrıca değişiklik, temel yatırımcı
bilgileri kavramını getirmiş ve UCITS’ler için, payları diğer üye ülkenin hangi pazarında ise, bildirim prosedüründe kolaylık sağlamıştır.
20.2004/39/EC sayılı Direktif ile Avrupa Birliği, menkul kıymet piyasaları, diğer ticari sistemler ve yatırım firmalarıyla gerçekleştirilen yatırımcı
işlemlerinin organize şekilde yürütülebilmesi için kapsamlı bir düzenleyici sistem tesis etmiştir. Böylece yatırım firmaları için bürokrasiyi
Tabloya dön
43
minimize edip AB’nin her yerinde iş yapabilmelerine olanak sağlayan ve tüketici güvenliğini arttıran, ortak bir yetkilendirme mekanizması
oluşturulmuştur.
21.2006/49/EC sayılı Sermaye Yeterliliği Direktifi (CAD) sermaye yeterlilik gerekliliklerini uyumlaştırarak kredi kuruluşları ve yatırım
firmalarına eşit muamele uygulanmasını sağlamakla birlikte bu kurumların karşılaştığı pazar risklerinin ölçümü amacıyla ortak bir çerçeve
oluşturmuştur.
22.97/9/EC sayılı Direktif yatırımcı güvenliği açısından, üye ülkelerin bir veya birden fazla yatırımcı tazmin sistemi kurmalarını
gerektirmektedir.
23.2001/528/EC ve 2009/77/EC sayılı Komisyon Kararları ile sırasıyla Avrupa Sermaye Piyasaları Komitesi ve Avrupa Sermaye Piyasaları
Düzenleyicileri Komitesi kurulmuştur. Bu kurumlardan ilki doğrudan Komisyona bağlı danışma ve tavsiye fonksiyonlarına haiz bir yapı olarak
çalışırken, ikincisi ulusal kamu otoriteleri ve Komisyon arasında bir bağ görevi üstlenmiş olup Birlik tedbirlerinin doğru ve tek vücut
uygulanmasını sağlamaktadır.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
24.Banka ve kredi kartı hamilleriyle, bunları çıkaran kuruluşların bu ödeme araçlarının kullanılmasına ilişkin hak ve yükümlülükleri Birlik
düzeyinde tavsiye şeklinde ele alınmıştır. (ilgili Tavsiye: 97/489/EC)
25.Sigorta şirketlerinin yükümlülüklerini karşılayamaz duruma gelmesi halinde poliçe sahiplerinin haklarının korunmasına yönelik
mekanizmalar Üye Ülkeler arasında farklılık göstermektedir. Avrupa Komisyonu COM(2010)370 sayılı Tebliğ ile bu alanda Birlik düzeyinde
uyum sağlanması gerekliliğine dikkat çekmiştir. (ilgili Tebliğ: COM(2010)370)
26.UCITS’lere ilişkin asgari sermaye gereklilikleri, ulusal ölçekteki kanuni yükümlülükler, Devredilebilir Menkul Kıymetlere Yatırım Yapan
Kolektif Yatırım Şirketlerinin sorumluluklarının sınırı gibi hususlar Birlik düzeyinde düzenlenmemiştir.
27.Finansal ürünlerin (mevduat ve kredi tipleri, türev ürünler, vb.) içeriğine ilişkin Birlik düzeyinde bir düzenleme bulunmamaktadır
28.Finans sektöründeki şirketlerle, borsaya kote şirketlerin kilit önemi haiz yöneticilerine ödenen ücretlere ilişkin Birlik düzeyinde bağlayıcı bir
düzenleme bulunmamakla birlikte, bu yöneticilerin belirli performans kriterlerini sağlamak ve yüksek ücretlere hak kazanmak için aşırı riskli
yönetim politikaları izlemiş olmalarının son küresel krizin nedenlerinden biri olduğu tespitiyle Komisyon yön gösterici bir Tavsiyeler
yayımlamıştır. (ilgili Tavsiyeler: 2009/384/EC ve 2009/385/EC)
Tabloya dön
44
Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular
29.Finansal hizmetler de dahil olmak üzere çevrim içi sağlanan tüm bilgi toplumu hizmetlerine ilişkin hususlar 2000/31/EC sayılı Direktifle
düzenlenmektedir.
30.Tüketici kredilerinden faydalanan AB vatandaşlarına bu ürünlere ilişkin olarak bildirilmesi gereken asgari hususlar (ödemeleri gerekecek faiz
ya da toplam miktar gibi) belirlenmiştir. (ilgili Direktifler: 87/102/EEC, 90/88/EEC, 97/7/EEC ve 98/7/EEC)
Tabloya dön
45
Fasıl 10 – Bilgi Toplumu ve Medya
İletişim sektörünün dünya ekonomisinde bir itici güç olarak değeri, bilhassa üretim olanaklarına, istihdama, gayri safi yurtiçi hâsılaya yaptığı
olumlu katkılardan açıkça görülmektedir. Özellikle mobil iletişim alanında bu etkisi dikkat çeken iletişim sektörü, Avrupa ekonomisinde de
rekabetin/kalkınmanın temel taşlarından biri olduğunu ispatlamıştır.
Bilgi Toplumu alanındaki müktesebatın amacı, elektronik haberleşme hizmet ve şebekelerinde serbestleşmenin sağlanarak, tek pazarın etkili bir
şekilde işlemesinin önündeki engellerin ortadan kaldırılması ve evrensel anlamda mevcut olacak modern hizmetlerin oluşturulmasıdır.
Bilgi toplumu; yeni temel teknolojilerin gelişimiyle birlikte bilgi üretiminin, bilgi sermayesinin ve nitelikli insan faktörünün önem kazandığı,
eğitimin sürekliliğinin ön plana çıktığı, iletişim teknolojileri, bilgi otoyolları, elektronik ticaret gibi yeni gelişmeler ile toplumu, ekonomik,
sosyal, kültürel ve siyasal açıdan sanayi toplumunun ötesine taşıyan bir gelişme aşaması olarak tanımlanabilir.
Bu yeni aşama, farklı bir dünya görünümünü de beraberinde getirmekte ve geleceğin politikasının ilkelerinin de kendine göre oluşmasına yol
açmaktadır. Bilgi toplumu, sanayi toplumunun sosyo-ekonomik gelişme sürecinde yol açtığı gelişmelerden daha farklı, ekonomik alandaki tüm
karar birimlerinin ve kurumların yapısında hızlı değişimi ve yeniden yapılanmayı gerektiren bir aşama olarak nitelendirilebilir.
Medya alanı, faslın diğer bölümünü oluşturmaktadır. Medya alanındaki müktesebatın amacı ise, görsel işitsel medya hizmetlerinin AB içinde
serbest dolaşımının sağlanmasıdır.
Ortak Düzenleme Alanı
1. Elektronik haberleşme ve bilgi teknolojileri
i. Erişim
Üye Devletlere Bırakılan Konular
4. Internet/Genişbant
5. İlgili piyasalar tavsiye kararı
ii. Yetkilendirme
iii. Evrensel hizmetler
iv. Mahremiyet
v. Rekabet
vi. Spektrumlar
46
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
 Çocukların cinsel istismarı ve
çocuk pornografisi ile mücadele
(Fasıl 23 - Yargı ve Temel
Haklar / Madde 9.b)
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
2. Bilgi toplumu hizmetleri
i. E-imza
ii. Elektronik ticaret
iii. Koşullu erişim
iv. Siber suç
3. Görsel işitsel politikalar
i. Genel çerçeve
ii. Film mirası
iii. Kültürel Anlatımların Çeşitliliğinin Korunması ve
Geliştirilmesi UNESCO Sözleşmesi
Ortak Düzenleme Alanı
1. Elektronik Haberleşme ve Bilgi Teknolojileri: Bu başlık elektronik haberleşmeyi kapsamaktadır. Bu kapsamda ele alınan konuların büyük
bölümü “AB Elektronik Haberleşme Düzenleyici Çerçevesi” olarak ifade edilen direktifleri kapsamaktadır. Temel amaç piyasada rekabet
ortamının oluşturulabilmesidir.
Buna göre:
Ulusal Düzenleyici Otoriteler piyasada bir veya daha fazla operatörün etkin piyasa gücüne (EPG) sahip olup olmadığını tespit etmek için düzenli
olarak piyasa analizi yapmakla yükümlüdür. Bu piyasa analizlerinin sonuçları – özellikle (EPG) operatörlere – bir takım yükümlülükler
getirmektedir.
i. Erişim: Erişim ve/veya arabağlantı talebi olan operatör veya işletmeler için hak ve yükümlülükler belirlenmektedir. Temel ilke, piyasada
rekabet ortamının oluşturulabilmesidir. Sabit, mobil, karasal yayın, kablo TV, uydu ve internet ağları konusunda hak ve yükümlülükler
getirilmektedir. Operatörlerin diğer operatörlere, rekabeti zedelemeyecek makul fiyatlardan erişim ve arabağlantı hizmetlerini vermesini
amaçlar. Bunun doğal sonucu artan hizmet kalitesi ve düşen iletişim maliyetleridir. AB’de “Erişim Direktifi” (2002/19/EC) ile
düzenlenmektedir.
Tabloya dön
47
ii. Yetkilendirme: Bu kapsamdaki düzenlemeler, elektronik iletişim ağ ve hizmetleri alanında geçerli olan bütün yetkilendirme türlerini
kapsamaktadır. Amaç, elektronik iletişim ağ ve hizmetleri piyasasındaki hukuki ve teknik düzenlemeleri gerekli olan en düşük seviyeye
çekmektir. Frekans ve numaralar konusunda bazı istisnai durumlar (zararlı etkinin varlığı, vb.) mevcudiyetini korusa da bu alandaki
düzenlemeler ile bütün bireysel lisanslar genel yetkilendirme şekline dönüşmüştür. Bunun anlamı, ilgili işletmelerin, sunacakları hizmet
hususunda sadece bildirimde bulunmalarının yeterli olacağı, ulusal düzenleyici otoritenin bir karar almasını beklemelerinin
gerekmeyeceğidir. AB’de “Yetkilendirme Direktifi” (2002/20/EC) ile düzenlenmektedir.
iii. Evrensel Hizmetler: Rekabeti zedelemeden, tüm nihai kullanıcıların erişim imkânına sahip olacağı, ödenebilir bir fiyat ve belirli kalitede
olması gereken minimum hizmet grubunu belirlemektedir. Acil yardım çağrıları, telefon ve internet erişimi gibi hizmet unsurlarından
oluşur. AB’de “Evrensel Hizmet Direktifi” (2002/22/EC) ile düzenlenmektedir.
iv. Mahremiyet: Üye Devletlerin, kamu elektronik iletişim ağı yolu ile yapılan iletişimin gizliliğini ve elektronik iletişim sektöründe işlenen
kişisel verilerin korunmasını sağlamak zorunda oldukları ifade edilmektedir.
Kamu güvenliği, savunma ve ceza hukuku konularına giren kamusal faaliyetler bu alandaki düzenlemelerin kapsamı dışında
bırakılmıştır. AB’de “Gizlilik ve Elektronik Haberleşme Direktifi” (2002/58/EC) ile düzenlenmektedir.
v. Rekabet: Elektronik iletişim ağ ve hizmetleri alanında rekabet ortamının oluşturulması hedeflenmektedir. Buna göre:
Üye Devletler, elektronik iletişim ağı kurulması ve/veya sunulması veya elektronik iletişim hizmeti sunulması hususlarında münhasır
veya özel haklar tahsis etmeyecek veya bunlar mevcut ise bu durumu devam ettirmeyecektir. AB’de “Elektronik Haberleşme Hizmetleri
Rekabet Direktifi” (2002/77/EC) ile düzenlenmektedir.
vi. Spektrumlar: Elektronik iletişim, yayıncılık, ulaştırma ve araştırma/geliştirme gibi alanlarda belirlenen Birlik hedeflerinin
gerçekleştirilebilmesi için spektrumun uyumlu ve etkin bir biçimde kullanılmasının sağlanması amaçlanmaktadır.
Burada kullanılan spektrum kavramı, 9 kHz ile 3000 GHz arası telsiz dalgalarını kapsamaktadır.
2. Bilgi Toplumu Hizmetleri: Bilgi toplumu hizmetlerini içerir.
i. E-imza: Elektronik imza ile ilgili koşulların belli standartlarda olmasını temin etmek amaçlıdır. AB’de “E-imza Direktifi” (1999/93/EC)
ile düzenlenmektedir.
ii. E-ticaret: Elektronik ticarete ve e-ticaret taraflarının yükümlülüklerine dair esasları içerir. E-ticarette güvenliği ve rekabetçi bir pazar
yapısını temin amaçlıdır. AB’de “E-ticaret Direktifi” (2000/31/EC) ile düzenlenmektedir.
Tabloya dön
48
iii. Koşullu Erişim: Para karşılığında verilen yayın ve bilgi toplumu hizmetlerinde - koşullu erişimde – belli bir düzeyin yakalanması ve
bazı aktivitelerin yasaklanması amacını taşır. “Avrupa Koşullu Erişim Sözleşmesi” ile düzenlenmektedir.3
iv. Siber-suç: Siber-suça ilişkin tanımları belirler, bu konuda ortak bir payda oluşturmayı amaçlar. Siyasi kriterler altında ele alınan ifade
özgürlüğü konusunun bilgi toplumu ve medya alanı ile de bir kesişimi bulunmaktadır.
v. Görsel-İşitsel Medya hizmetlerinin AB içerisinde serbest dolaşımının sağlanması ve bu alanın önündeki yasal düzenlemelerin en aza
indirilmesi amaçlanmaktadır.
3. Görsel İşitsel Politikalar
i. Genel Çerçeve: Medya alanındaki temel AB müktesebatı “Görsel İşitsel Medya Hizmetleri Direktifi”dir (2007/65/EC). Yayınların
özgürce iletilebilmesi, sektörde etkin bir rekabetin olması, kısacası medya hizmetlerinin Birlik içerisindeki serbest akışını temin etmeyi
amaçlar.
ii. Film Mirası: AB’nin bu alandaki bir başka amacı da AB filmlerinin korunmasıdır. Film mirasını korumak amaçlı çeşitli AB kurumları
vardır.
iii. Korunması ve Geliştirilmesi Kültürel İfade Çeşitliliği üzerinde UNESCO Sözleşmesi: Türkiye bu sözleşmeye taraf değildir.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
4. İnternet / Genişbant: AB’de internetin yaygınlaştırılmasını kuşaklar ve gelir grupları arasında bulunan internet teknolojilerine erişim
düzeylerindeki farklılıkları (dijital uçurum) azaltılması gibi genel politikalar içerir. Genel hedefler AB tarafından konulmakla beraber, ülkeler bu
alandaki politikalarını kendileri belirlerler. Bu hedeflere örnek olarak, 2020’ye kadar, bütün AB vatandaşlarına 30 Mbs üzeri internet ve AB
vatandaşlarının en az yarısına 100 Mbs internet hedefleri verilebilir.
5. İlgili Piyasalar Konulu Tavsiye Kararı: Ulusal düzenleyici otorite tarafından izlenecek olan 18 alt piyasayı tanımlamaktadır.
Bu kararlar kapsamında yedi tanesi perakende, on bir tanesi toptan piyasalarda geçerli olan toplam 18 alt piyasa tanımlanmıştır.
3
European Convention on the Legal Protection of Services based on, or consisting of, Conditional Access
49
Tabloya dön
Fasıl 11 – Tarım ve Kırsal Kalkınma
Yasal dayanağı Roma Antlaşmasıyla ortaya konan Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası (OTP), AB’nin ilk politikalarından birisidir. OTP’nin
ortak mali sorumluluk ilkesinin yansıması olarak, OTP harcamaları AB bütçesinden karşılanmaktadır. Bu harcamaların önemli bir bölümünü,
sektöre ve kırsal kesime yönelik destekler oluşturmaktadır. Politikanın AB bütçesi içindeki payı 1960’lı yıllarda %80 iken, günümüzde % 45’e
kadar düşmüştür. Birlik tercihi ilkesi çerçevesinde, ithalat ve ihracata ilişkin düzenlemeler de bu kapsamda ele alınmaktadır. Bu yapısından
dolayı, çok fazla sayıda düzenleme bulunmakta olup, bu alanda üye devletlere çok fazla bir manevra alanı bırakılmamıştır.
Düzenlemeler Tüzükler şeklinde olduğundan üye devletlerin gerekli idari yapıları ve mekanizmaları oluşturarak uygulamaya yardımcı olmaları
beklenmektedir.
Ortak Düzenleme Alanı
1. Coğrafi işaret koruması (Tarım ürünleri ve gıdalar)
2. Destekler (çiftçilere verilen doğrudan destekler)
3. Devlet yardımları kuralları
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
13.Arazi toplulaştırma ve yeniden
parselizasyon
 Suni gübreler (Fasıl 1 - Malların
Serbest Dolaşımı / Madde 1.b)
14.Coğrafi işaret koruması (Tarım ve gıda
ürünleri dışındaki ürünler)
 Traktörler (Fasıl 1 - Malların
Serbest Dolaşımı / Madde 1.b)
4. İdari yapılanma (ortak düzenlemeye tabi mekanizmaların 15.Destekler (Sektöre üye devletler
uygulanmasından sorumlu idari yapılara ilişkin temel
tarafından verilen)
kurallar- ödeme kuruluşları)
16.Hayvan gübresi (tezek vb.)
5. İhracat iadeleri
17.İdari yapılanma (genel)
6. Kırsal kalkınma ve destekler
18.Ormancılık
7. Organik tarım
19.Üretici örgütlenmesi (ortak alan dışında
kalanlar)
8. Ormancılık (sadece kırsal kalkınma tedbirleri kapsamında
olanlar)
20.Üretim planlaması (kısmen)
50
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
9. Piyasa tedbirleri (ithalat, ihracat düzenlemeleri, gümrük
vergileri, müdahale alımları, depolama pirimleri vb.)
(hububat, çeltik, süt ve süt ürünleri, sığır ve dana eti,
koyun ve keçi eti, domuz eti, taze ve işlenmiş sebze ve
meyve, muz, canlı bitkiler (çiçek), etil alkol, arıcılık,
şeker, kurutulmuş yem bitkileri, ipekböceği, şerbetçiotu,
ham tütün, yumurta, kanatlı eti, tohum, zeytin, keten ve
kenevir, şarap, şeker)
10.Şeker ve süt kotaları
11.Tüketimin promosyonu
12.Üretici örgütleri (AB mevzuatı ile tanınacak üretici
örgütleri- meyve sebze, şerbetçi otu, zeytinyağı ve
sofralık zeytin, ipekböceği, şarap-özellikle meyve sebze
de daha ayrıntılı kurallar)
Ortak Düzenleme Alanı
1. Coğrafi İşaret Koruması (Tarım ürünleri ve gıdalara ilişkin): Malatya kayısısı gibi tarımsal ürünler ile şarap, distile alkollü içkiler ve gıda
tarifleri bu kapsamda ele alınmaktadır. Koruma AB bütününde, (ürüne göre değişmekle beraber) menşe adı, mahreç işareti ve geleneksel özellik
olarak koruma altına alınmakta, korumanın mahiyetine göre, örneğin menşe adı korumasında Malatya ili dışında bir ilde yetişen kayısının
Malatya kayısısı olarak pazarlanarak ürünün ününden yararlanılmasının önüne geçilmektedir. Ülkemizin AB’ye üyeliği ile ülkemizde koruma
altındaki ürünler ile AB’dekiler birleşecektir.
2. Destekler: Geçmişte çiftçilere ve sektörde yer alan işleyici gibi aktörlere destekler verilirken, Ortak Tarım Politikasındaki son reformlar
çerçevesinde, çiftçilere verilen hayvan başına primler, arazi esaslı ödemeler gibi desteklerin büyük kısmı tek bir kalemde toplanmıştır. Tek
ödeme sistemi (TÖP) kapsamında, çiftçilere daha önceki dönemde aldıkları yardımlar üzerinden hesaplanan ve üretimden bağımsız bir destek
ödenmektedir. Çiftçilerin bu destekleri alabilmesi için özellikle Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası faslı ile Çevre faslı
kapsamındaki bazı mevzuatın hükümlerine uygun hareket etme koşulu bulunmaktadır. Üye devletler istisnai ve kısıtlı hallerde desteği üretimle
ilişkilendirebilmektedir. Özellikle AB’ye yeni üye olan devletlerde destekleme Tek Arazi Ödeme Sistemi kapsamında arazi esaslı olarak
Tabloya dön
51
verilmektedir. Bu sisteme göre tarımsal arazilerde her hektar başına eşit bir ödeme yapılır ve bu miktar Katılım Anlaşmasındaki tavan miktarı
geçemez. Bu destekler AB bütçesinden yapılmaktadır. Üye devletlerin kendi bütçesinden vereceği yardımlar devlet yardımı kurallarına tabidir.
3. Devlet Yardımları Kuralları: OTP kapsamında oldukça ciddi destekler verildiğinden, bunların bir bölümüne benzer destek tedbirleri ile bazı
konularda üye devletler belirlenen esaslara aykırı olmamak kaydıyla devlet yardımı verebilmektedir. Uygun kabul edilen yardımlar; çiftliklere
yatırımlar, işleme ve pazarlama sektörüne yatırımlar, az tercih edilen alanlardaki zorlukların tazmini, çevre, genç çiftçiler, erken emekliliktarımsal faaliyetten çekilmeye yönelik yardımlar, üretici örgütlerinin kurulmasının desteklenmesi, doğal afetler nedeniyle tarımsal üretimde
meydana gelen veya hayvan ve bitki hastalıkları nedeniyle oluşan zararların tazmini veya bu zararlara karşı sigortalama pirimlerine katkı, coğrafi
işaretle korunan ürünlerin üretimi ve pazarlanmasının teşviki, AB’nin uzak bölgeleri ve Ege adlarına yönelik özel yardımlar, doğa koruma
ödemeleri, standartların karşılanmasına yönelik yardımlar, tarımsal ürünlerin reklamı, enerji (ucuz mazot vb) ve elektriğin özel tüketim
vergilerinden muafiyete ilişkin yardımlar, ormancılık sektörüne yönelik yardımlar ile araştırma geliştirme yardımlarıdır. Bunların bir bölümü
kırsal kalkınma tedbirleri arasında yer almakta olup, buradaki oranlar eş-finansmana eşit olmalıdır.
4. İdari Yapılanma (ortak düzenlemeye tabi mekanizmaların uygulanmasından sorumlu idari yapılara ilişkin temel kurallar- ödeme
kuruluşları): AB nezdinde belirlenen desteklerin ve diğer ödemelerin yapılmasında yetkili olup, belirlenen ortak ilkeler çerçevesinde faaliyet
gösterirler. Bütün üye devletlerde toplam 84 adet ödeme kuruluşu bulunmakta olup, federal yapıdaki üye devletlerde kuruluş sayısı da yüksektir.
İspanya’da 19, Almanya’da 18, İtalya’da 8, Birleşik Krallık’ta 6, Belçika’da 4, Avusturya’da 3, Fransa, Hollanda, İrlanda, Polonya ve
Romanya’da 2’şer diğer üye devletlerde ise birer adet ödeme kuruluşu bulunmaktadır.
5. İhracat İadeleri: AB düzeyinde belirlenmiş belirli ürünlerin ihracatında dünya fiyatları ile iç piyasa fiyatları arasındaki fark iade olarak
ödenmektedir. Bütün üye devletlerde aynı kurallar geçerli olup, finansman AB bütçesinden sağlanmaktadır.
6. Kırsal kalkınma ve destekler; AB düzeyinde belirlenmekte olup, üye devletler kendi ihtiyaçları çerçevesinde, AB mevzuatında belirlenen
destek menüsünden kendilerine uygun olanları seçerek bir program oluşturmaktadır. Program; oluşturulan mekanizmada görüşülüp
onaylandıktan sonra uygulama, program çerçevesinde üye devlet ödeme kuruluşları tarafından gerçekleştirilmektedir. Bazı konularda farklılık
arzetmekle beraber, programın finansmanının yarısı AB Bütçesinden, kalanı ise üye devletin eş finansmanı yoluyla sağlanmaktadır.
7. Organik tarım; bitkisel ve hayvansal üretim, sertifikasyon, denetim, ürünlerin organik ismiyle pazarlanması, ithalata ilişkin bütün ayrıntılar
mevzuatla belirlenmiştir. Türkiye’deki düzenlemeler AB mevzuatı ile benzerdir.
8. Ormancılık (sadece kırsal kalkınma tedbirleri kapsamında olanlar): Ağaçlandırma ve orman ürünlerinin işlenmesine yönelik yardımlar
bu kapsamda ele alınmakta olup, kırsal kalkınmanın bir parçası olarak ele alınmaktadır. Bu desteklerden yararlanılabilmesi için üye devletlerin
hazırladıkları kırsal kalkınma programı kapsamında bu tedbirlerin ele alınmış olması gereklidir.
9. Piyasa tedbirleri, hububat, çeltik, süt ve süt ürünleri, sığır ve dana eti, koyun ve keçi eti, domuz eti, taze ve işlenmiş sebze ve meyve, muz,
canlı bitkiler (çiçek), etil alkol, arıcılık, şeker, kurutulmuş yem bitkileri, ipekböceği, şerbetçiotu, ham tütün, yumurta, kanatlı eti, tohum, zeytin,
Tabloya dön
52
keten ve kenevir, şarap, şeker için geliştirilmiştir. Bu düzenlemelerde sınırlı sayıdaki üründe (hububat, çeltik, et gibi) TMO’nun hububat alımına
benzer biçimde, önceden belirlenmiş fiyatlarda kamunun alımları, özel depolama primleri (tereyağı için zorunlu, beyaz şeker, zeytinyağı, dana,
domuz ve koyun-keçi etinde isteğe bağlı), gümrük vergisi uygulamaları, ithalat ve ihracat kuralları gibi hususlar da bulunmaktadır. Bütün üye
devletlerde uygulama aynı şekildedir.
10.Şeker ve süt kotaları ülkeler bazında belirlenmektedir. Üye devletler kendilerine ayrılan kotaları, mevzuatta belirtilen esaslar çerçevesinde
şeker fabrikalarına ve süt sığırcılığı yapan çiftçilere tahsis etmektedir. Bu kotaların aşılıp aşılmadığının kontrolü, aşıldığında alınacak harçlar üye
devletlerin sorumluluğundadır.
11.Tüketimin promosyonu, Mevzuatta belirlenen tarımsal ürünlerin AB içinde ve diğer ülkelerde promosyonun yapılması için
gerçekleştirilecek kampanyaların finansmanını öngörmektedir. Üye devlet yetkili mercileri her yıl bu konudaki teklifleri toplamakta, ön
elemesini yapmakta ve Komisyon tarafından yapılan değerlendirme sonrasında kampanyalar finanse edilmektedir. Kampanyaların maliyetinin
%50’si AB bütçesi, en az %20’si program sahibi, kalanı da üye devlet tarafından finanse edilmektedir. Ülkemizdeki Fındık ve Narenciye Tanıtım
Grupları gibi grupların kampanyaları, finansman dışında bu mekanizmaya benzerdir.
12.Üretici örgütleri; sadece AB bütçe kaynaklarından yararlanmak isteyen ve tarımsal ürün üreticilerinin oluşturduğu örgütlerin tanınmasına
yönelik düzenlemeler bulunmaktadır. Mevzuatta üye devletlerden tarafından tanınacak örgütlere ilişkin koşullar ayrıntılı biçimde yer alır. Üretici
örgütü olarak tanınan üretici örgütlenmelerinin (adı grup, kooperatif veya ne olursa olsun) nasıl, hangi biçimde ve hangi hukuksal düzenlemeyle
kurulduğuyla ilgili AB ortak düzenlemeleri olmadığından bu konu üye devletlere bırakılmıştır. Piyasa tedbirleri bağlamında en çok sebze ve
meyve sektöründe aktif rol üstlendiklerinden, bu sektördeki üretici örgütlerinin tanınması konusunda çok daha ayrıntılı düzenleme
bulunmaktadır.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
13.Arazi Toplulaştırma ve Yeniden Parselizasyon: Geçmişte birçok AB üye devletinde, parçalı küçük arazilerin birleştirilerek tarımsal
maliyetin düşürülmesini hedefleyen kapsamlı programlar uygulanmıştır. Son 20 yıldır, arazi toplulaştırmanın amaçları değişikliğe uğramış, farklı
ülkelerde çevresel nedenler, araziye olan ihtiyaç ve kırsal kalkınmayı da içine alan çok-amaçlı programlar haline dönüşmüştür. Şu anda
Almanya’da ulaştırma ve iletişim gibi altyapı geliştirme projelerine yönelik zorunlu arazi toplulaştırma en yaygın yöntemdir. Hollanda’da bu
alandaki projeler, kırsal alanların yenilenmesi, kamu altyapı projeleri, doğa koruma ve arazinin muhafazasını içeren çok-amaçlı bir yapıdadır.
İsveç’te zayıf ormanlık arazi mülkiyetinin iyileştirilmesi hedeflenmektedir. Yeni üye devletlerden Romanya’da ise arazi toplulaştırma geçmişte
mülkiyeti özel kişilerde olmakla birlikte kullanım hakkı kooperatif veya devlete geçirilmiş arazilerin, hak sahiplerine geri verilmesi şeklinde ele
alınmaktadır. Uygulamada işlemler; Belçika, Fransa, Hollanda ve Portekiz'de ilgili bakanlık veya bölgesel yönetim tarafından belirlenmiş
komiteler aracılığıyla yapılmakta, Almanya, Finlandiya, İsveç ve Avusturya gibi ülkelerde ise toplulaştırmadan sorumlu kurum tarafından atanan
kadastro sörveyörü tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu sistemde surveyör çiftçi ve yetkililerle konuyu müzakere ederek bir anlaşma ile
Tabloya dön
53
sonuçlandırmaktadır. İşlem maliyetleri kamu tarafından karşılanmaktadır. İşlemler in başlaması Danimarka ve İsveç’te bölgedeki kişilerin
başvurusu ile başlamaktadır. Bunun için örneğin Danimarka’da bölgedeki arazilerin 2/3ünün sahibi olanların olumlu görüşü olması
gerekmektedir. İsveç’te bölgedeki arazi sahipleri ve vergi mükelleflerinin çoğunluğunun uygun görüşü olmadan çalışma başlamamaktadır.
Fransa ve Almanya'da mülk sahiplerinin talebi üzerine, çalışma kamu kuruluşları tarafından başlatılabilmektedir .
14.Coğrafi İşaret Koruması (Tarım ve gıda ürünleri dışındaki ürünler): Bu konuda AB’de ortak bir düzenleme olmayıp, genelde koruma
marka koruması ile sağlanmaktadır. Tarım ve gıda ürünleri ile karşılaştırıldığında daha az ürün bu kapsamdadır. Bunların en önemli
örneklerinden birisi Alman, Solingen çatal-bıçaklarıdır.
15.Destekler (Sektöre üye devletler tarafından verilen): Yukarıda da belirtildiği üzere, AB mevzuatında ne tür yardımların uygun devlet
yardımı olduğuna ilişkin kurallar bulunmaktadır. Sektöre devlet yardımı vermek isteyen ülkeler, ne kadar süre ile yardımı verecekleri ve
yardımın detaylarını içeren bilgilerle birlikte Komisyona başvuruda bulunmakta ve şayet yardım uygun olarak kabul edilirse yardımı
verebilmektedir. Komisyon kararı beklenmeden verilen ve inceleme sonrasında uygun olarak kabul edilmeyen yardımların geri alınması
zorunludur. Bazı üye devletler tarafından verilen ve uygun kabul edilen devlet yardımı örnekleri şu şekildedir: İngiltere’de çiftliklerdeki ölü
hayvanların imhası, mezbaha atıklarının uzaklaştırılması ve imhası, çiftliklerdeki hayvan atıklarının depolanması ve muamelesine yönelik yeni
yatırımlar veya mevcutların iyileştirilmesine yönelik yardımlar; İspanya’da bazı bölgelerde soykütüğü tutulması ve kontrolü için sağlanan teknik
yardımların maliyeti, kuraklıktan zarar gören çiftçilerin tazmini; İtalya’da arazilerin yeniden parselizasyonu yardımları, zootekni alanında
promosyon ve reklam yatırımları, bölgesel çiftlik muhasebe veri ağına katılacak çiftçilere verilecek yıllık ödeme miktarı; Slovakya’da tarımda
kullanılan akaryakıtın özel tüketim vergisinin düşürülmesi vb.
16.Hayvan Gübresi (tezek): AB mevzuatı inorganik gübrelere ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir. Toprağın besin değerinin korunmasına
yardımcı olduğu için organik tarım uygulamalarında önemli role sahip organik materyal ve hayvan gübresine ilişkin ortak bir düzenleme yoktur.
Bazı ülkelerde, Çevre başlığı altında ele alınan suların nitrat kirliliğinden korunmasına ilişkin mevzuat kapsamında oluşturduğu iyi tarım
uygulamalarında bu konu ele alınmaktadır. Örneğin İngiltere’de hayvan gübrelerinin toplanması ve arazide kullanımı konusunda çiftçileri
yönlendirici rehberler hazırlanmıştır. Bu tür gübreler, diğer çevre mevzuatı kapsamında ele alınmazken, bunların yakılması çevre mevzuatı
kapsamına girmektedir
17.İdari Yapılanma (genel): AB mevzuatı sadece uyulması gereken ve işletilmesi gereken mekanizmaları ortaya koymaktadır. Bunu
gerçekleştirmek için gerekli idari yapılar konusunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle üye devlet kendi tarım bakanlıklarını,
kendi genel idari yapılanmaları ve gelenekleri çerçevesinde şekillendirmektedir. Her ne kadar AB’nin bir dahli olmasa da yeni oluşturulan
mevzuatın getirdiği kurallar, üye devletlerdeki bakanlıkların yapısında bir takım değişikliklere neden olabilmektedir. Örneğin Hollanda da Tarım
ve Balıkçılık Bakanlığı, 1982 yılında doğa korumayı da içine alacak biçimde Tarım, Doğa Yönetimi ve Balıkçılık Bakanlığı olarak yeniden
yapılandırılmıştır. 2003 yılında Tarım, Doğa ve Gıda Güvenliği olarak yeniden yapılanan Bakanlık, Hollanda’nın gıda sektöründe önemli bir
dünya ülkesi olma hedefiyle, ekonomi ve yenilikçiliği de içerecek biçimde Mali İşler, Tarım ve Yenilikçilik Bakanlığı adıyla faaliyette
bulunmaktadır.
Tabloya dön
54
18.Ormancılık: Kırsal Kalkınma mevzuatında ele alınan ve üye devletlerin bu amaçla oluşturdukları programların dışında kalan ormancılık ve
ağaçlandırma çalışmalarına ilişkin ayrıntılı bir düzenleme bulunmamaktadır. Avrupa Birliği üye devletlerinin bir çoğunda ormancılık özel sektör
tarafından yürütülmekte olup, ülkemizdeki gibi devlet ormanları sınırlı sayıdaki ülkede bulunmaktadır. Bu ülkeler arasında Finlandiya’daki
ormanları %34’ü devlete, %8’i endüstriye, %5’i diğer organlar, %50 gibi bir oranı da özel kişi ve ailelere aittir. Finlandiya nüfusunsun beşte biri,
orman sahibidir. Devlet ormanları genelde ülkenin kuzeyinde olup, bunların %45’i koruma altındadır. İsveç’in yüzölçümünün %66’sı ormanla
kaplı olup, Rusya’dan sonra en fazla ormanın bulunduğu Avrupa’nın ikinci ülkesi konumundadır. Ormanların yaklaşık yarısının mülkiyeti özel
şahıslara, %25’i özel şirketlere, %14’ü kamu iktisadi teşebbüslerine aittir. Devlet mülkiyeti ormanların %3’ü ile sınırlıdır.
19.Üretici Örgütlenmesi (ortak alan dışında kalanlar): yukarıda da belirtildiği üzere, sadece AB kaynaklarından yararlanacak üretici
örgütlerine ilişkin ayrıntılı kurallar mevzuatta belirlenmiştir. Üretici örgütü olarak tanınan tarım örgütlenmelerinin (kooperatifleri) nasıl, hangi
biçimde ve hangi hukuksal düzenlemeyle kurulduğuyla ilgili ortak bir AB mevzuatı olmadığından bu konu üye devletlerin tasarrufundadır.
Bunun sonucu olarak; üretici örgütü olarak tanınabilecek tarımsal örgütlenmeler üye devletlere göre farklı hukuksal ve idari yapılarda ortaya
çıkmaktadır: Örneğin, Almanya ve Hollanda’da üretici örgütü olarak tanınabilecek tarım kooperatifleri Medeni Kanun hükümlerine göre kurulur
ve faaliyet gösterir. Kamunun bu örgütlere dahli sadece kayıtlı denetim şirketleri tarafından denetlenmelerini zorunlu kılmasından ibarettir. Bu
örgütler diğer şirketlerin tabi oldukları hükümlere tabidirler. İspanya’daki örgütler Anayasal bir hüküm kapsamında oluşturulan yasal çerçeve ile
faaliyet gösterirler. Sektörel ve bölgesel ayrımlar vardır. Çalışma Bakanlığı aracılığıyla teşvikler ve yeni kooperatiflerin kurulmasına yönelik
yardımlar sözkonusudur. Portekiz’de ise bu örgütler Anayasa hükmüne göre, kamu ya da özel sektör düzeyinde değerlendirilir. Kooperatif
Kanunu mevcuttur ve burada öngörülen hükümlerle kurulur ve faaliyet gösterirler. Belçika ve Danimarka’da ise kooperatiflere yönelik herhangi
bir mevzuat yoktur. Bunlar için şirketlerin tabi olduğu hükümler geçerlidir.
20.Üretim Planlaması: Geçmişte bütün planlama AB düzeyinde yapılıp, destekler buna göre belirlenirken, üretimden bağımsız destekleme
sistemine geçildiğinden bu yana üretim planlaması ile ilgili kapsamlı bir hüküm bulunmamaktadır. Üye devletler, kendilerine ayrılan destek
miktarının sadece bir bölümünü, ürün arzında sıkıntı olduğunu düşündükleri alanlarda üretimle ilişkilendirebilmektedir. Örneğin Almanya,
Yunanistan, İtalya kendilerine tahsis edilen miktarın bir bölümünü tütün, şerbetçiotu, tohum ve zeytinyağı sektörü, Avusturya, Belçika,
Danimarka, Finlandiya, Hollanda ve Slovenya ise dana eti, koyun ve keçi eti sektörlerinde üretimle ilişkilendirmeye devam etmektedir. Bunun
dışında ülkeler belirli alanlarda belli başlı ürünlerin yapılması konusunda isterlerse tedbir alabilmektedir.
Tabloya dön
55
Fasıl 12 – Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı
Politikası
Avrupa Birliği, halk sağlığı ile tüketici çıkarlarını korumak ve Birlik içi ticareti kolaylaştırmak adına, “tarladan sofraya” ilkesiyle gıda zincirinin
tüm aşamalarında belirli kurallar koyan bir gıda güvenliği politikası oluşturmuştur. Bu doğrultuda, gıda güvenliğini doğrudan etkileyen ve bu
nedenle faslın ayrılmaz bir parçasını oluşturan hayvan sağlığı, hayvan refahı ve bitki sağlığı konularında da bir takım düzenlemeler getirilerek
bütüncül bir yaklaşım benimsemiştir.
Tarım mevzuatının önemli bir bölümünü oluşturan bu fasıl kapsamında üç temel politika alanı ele alınmaktadır. Gıda güvenliği çerçevesinde;
tüketicinin korunması ve bilgilendirilmesine ilişkin hijyen ve sunum kuralları, gıda güvenliğini sağlamak amacıyla oluşturulan mekanizmalar ve
denetimlere yönelik düzenlemeler yer almaktadır. Veterinerlik alanında; canlı hayvanların ve hayvansal ürünlerin Birlik içi ticareti, hastalık
kontrol ve eradikasyonu, AB dışındaki ülkelerden gelecek ürünlere ilişkin teknik ve idari düzenlemeler ile hayvansal ürünlerin üretiminin
kontrolüne yönelik düzenlemelerin yanı sıra hayvan hastalıklarının bildirimi, hayvanların kimliklendirilmesi ve hareketlerinin takibi için gerekli
idari yapılar ve mekanizmalar ile ilgili kapsamlı düzenlemeleri içermektedir. Bitki sağlığı alt başlığının ele alındığı mevzuatta ise; bitki ve
bitkisel ürünlere zarar veren organizmaların kontrolü, iç ve dış karantina tedbirleri, zirai mücadele ilaçları, bitkisel ürünlerde zirai mücadele
ilaçları kalıntıları, tohum ve fide kalitesi ve bu ürünlerin pazarlanmasına ilişkin kurallar düzenlenmektedir.
Ortak Düzenleme Alanı
A. Genel Düzenlemeler
1. Gıda Kanunu
B. Gıda ve Yemin Piyasaya Arzı
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Üye Devletlere Bırakılan Konular
47.Cezai müeyyideler (yaptırımlar)

Veteriner tıbbi ürünler (Fasıl 1 Malların Serbest Dolaşımı /
Madde 1.b)

Bitki koruma ürünlerinin
sınıflandırılması, ambalajlanması
ve etiketlenmesi (Fasıl 27 Çevre / Madde 34, 40 ve 41)
48.Bitki çeşidi hakları (Ulusal Koruma)
49.Ev ve süs hayvanlarının korunması
2. İşletmelerin uyması gereken hijyen kuralları
3. Hayvansal gıda ve yem işletmeleri için özel kurallar
4. Gıda ve yem işletmelerine yönelik resmi kontroller
5. Hayvansal gıdalar için özel kontrol kuralları
56
Ortak Düzenleme Alanı
6. Hayvansal yan ürünlere yönelik kurallar

7. Kontrollerin finansmanı
8. Yemlere ilişkin özel hijyen kuralları
C. Gıda Güvenliği Kuralları
10.Gıda katkı maddeleri (tatlandırıcılar, renklendiriciler
vb.)
11.Ekstraksiyon çözücüleri (metanol vb.)
12.Aroma maddeleri (naneden elde edilen mentol vb.)
13.Gıda ile temas eden maddeler (plastik, seramik, kağıt
vb.)
14.Gıda takviyeleri (vitaminler, amino asitler vb.)
15.Özel beslenme amaçlı gıdalar (bebek mamaları, sporcu
gıdaları vb.)
16.Hızlı dondurulmuş gıda maddeleri
seviyeleri
(örnek
olarak
Zirai mücadele ekipmanları
(Makine kapsamına girenler)
(Fasıl 1 - Malların Serbest
Dolaşımı / Madde 1.b)
 Zirai ilaçları satan kişiler (Fasıl 3
- İş Kurma Hakkı ve Hizmet
Sunumu Serbestisi / Madde 2)
9. Gıda ürünlerinin etiketlenmesine yönelik kurallar
17.Bulaşanların
aflatoksin)
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Üye Devletlere Bırakılan Konular
fındıktaki
18.Genetiği değiştirilmiş organizmalar-GDO
19.Yeni gıdalar
20.Işınlama (baharatta vb. uygulanır)
21.Mineralli sular
57
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
D. Yemlere İlişkin Özel Kurallar
22.Yem katkı maddeleri
23.Karma yem
24.Yemlerde istenmeyen maddeler
25.Özel amaçlı yemler
26.Hayvan beslenmesinde kullanılan bazı ürünler (biyo
proteinler)
27.İlaçlı yem
E.Veterinerlik Politikası
28.İç pazardaki kontrol sistemleri
29.İthalat kontrol sistemleri
30.Hayvanların kimliklendirilmesi ve tanımlanması ile
hareketlerinin kaydı
31.Hayvan hastalıkları kontrol tedbirleri
32.Canlı hayvan, yumurta, sperma ve embriyonun Birlik içi
ticareti
33.Evcil hayvanların ticari olmayan hareketleri
34.Yasaklı maddeler ve kalıntıların kontrolü
35.Canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerin ithalat koşulları
36.Uluslararası veterinerlik anlaşmaları
37.Hayvan refahı
38.Zootekni
39.Veteriner hizmetleri ile ilgili harcamalar
58
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
F. Bitki Sağlığı Politikası
40.Bitki sağlığı (zararlı organizmalar)
41.Bitki koruma ürünleri
(ruhsatlandırma)
(Zirai
mücadele
ilaçları)
42.Zirai mücadele ilacı kalıntıları
43.Zirai mücadele aletleri (havadan ilaçlama ve aletlerin
denetimi)
44.Tohum kalitesi ve çoğaltım materyali
45.Bitki çeşidi hakları (AB düzeyinde koruma)
46.Uluslararası bitki sağlığı anlaşmaları
Ortak Düzenleme Alanı
1. Gıda Kanunu: Gıda güvenliğine ilişkin olarak çerçeve mevzuat olarak hazırlanan “Gıda Kanunu” temel gıda güvenliği prensiplerini ortaya
koymakta, tüm üye devletlerin eşdeğer gıda güvenliği sistemine sahip olmasını ve serbest dolaşım şartlarının sağlanmasını hedeflemektedir.
Ayrıca risk analizinin ayaklarından biri olan risk değerlendirmesini AB adına yapacak olan Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesinin oluşturulması ve
genel yapısına dair kuralları ortaya koymaktadır. Yem güvenliği de, gıda güvenliğinin bir parçası olarak ele alınmakta ve benzer kurallar
getirilmektedir. Gerekli tedbirlerin zamanında alınmasını sağlayan hızlı alarm sistemi de yine bu mevzuat kapsamında ele alınmaktadır.
2. İşletmelerin Uyması Gereken Hijyen Kuralları: AB de hijyen kuralları “hijyen paketi” adı verilen ve dört tüzükten oluşan mevzuat
paketine dayanmaktadır. Hijyen kuralları, gıda güvenliğini sağlamak amacıyla gıda işletmecilerinin sorumlu olduğu hijyen standartlarını
içermektedir. Bu kurallar AB’de, çiftlikten tüketiciye satıldığı noktaya kadar tüm gıdaları kapsayan kapsamlı ve bütüncül bir politikayla ele
alınmakta, yem dahil olmak üzere gıda işletmecisinin birincil üretim aşamasından itibaren üretim, işleme ve dağıtımın tüm aşamalarını
kapsamaktadır. Ancak; bu kurallar kişisel kullanım amacı güden birincil üretime ve kişisel tüketime yönelik olarak gıdaların hazırlanması,
işlenmesi ve depolanması aşamalarında geçerli değildir. Birincil üretim ve bu üretimle ilgili faaliyetleri yürüten işletmeler ile birincil üretim
dışında faaliyet gösteren işletmelerin türüne göre (yemek yenilen alanlar, çadır, büfe ve seyyar satış araçları gibi taşınabilir ve/veya geçici gıda
işletmeleri, ve satış makineleri gibi) uyacağı genel hijyen kuralları farklılaşabilmektedir; ancak tüm gıda işletmeleri sorumlu oldukları bütün
Tabloya dön
59
aşamalarda faaliyetlerini hijyenik olarak yürütmelidir. Üye devletler, özel coğrafi kısıtları olan veya arza yönelik sıkıntıları bulunan gıda
işletmeleri ile geleneksel üretim metotlarını ve üretim miktarlarını dikkate alarak hijyen kurallarını uyarlayabilmektedir.
Gıda işletmecileri hijyen kurallarına uyarken HACCP (Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları) adı verilen kontrol sisteminin temel ilkelerini
uygulamak zorundadır. Bu ilkeler; gıda güvenliğini sağlamak adına kontrol altında tutulması gereken kritik noktaların tehlike analizi yoluyla
tanımlanması, izlenmesi ve düzeltici faaliyette bulunulması için üretim, işleme ve dağıtım döngüsü sırasında uyulacak bir dizi gerekliliği
öngörmektedir.
Üye devletler, küçük ve orta ölçekli gıda işletmeleri tarafından kullanılacak olan iyi hijyen uygulamalarını içeren ulusal iyi uygulama rehberleri
hazırlamaları için ilgili sivil toplum örgütlerini teşvik eder.
Gıda işletmecileri gıda güvenliğine yönelik ciddi bir risk içermesi durumunda gıdayı hemen piyasadan çekmeli tüketicileri ve yetkili otoriteyi
bilgilendirmelidir.
Hijyen kuralları veya bu kurallara eşdeğer kurallar AB’ye yapılan ithalatlarda da aranmaktadır. Ayrıca diğer ülkelere ihraç edilen gıdalar için de
aynı kurallar uygulanmaktadır.
3. Hayvansal Gıda ve Yem İşletmeleri İçin Özel Kurallar: Bu işletmeler daha riskli ürünler ürettiklerinden, genel hijyen kurallarına ilave
olarak özel hijyen kurallarına ve sağlık kurallarına da uymak zorundadır. Hayvansal gıda işleyen işletmeler ülkelerindeki yetkili otorite
tarafından onaylanmış olmak zorundadır. Bu kural; sadece birincil üretimle uğraşan işletmeler, perakende faaliyetleri ve sıcaklık kontrollü
depolamanın gerekmediği ürünlerin taşınması veya depolanması hususlarında geçerli değildir. Gerektiğinde hayvansal gıdalar için “sağlık
işareti” veya “tanımlama işareti” verilmektedir.
Hayvansal gıdalara yönelik özel hijyen kuralları sektörel bir yaklaşımla ele alınmaktadır ve şu sektörleri içermektedir: evcil tırnaklı hayvanların
etleri, kanatlı ve tavşanımsıların etleri, çiftlik av hayvanlarının etleri, yabani av hayvanı eti, kıyma, hazırlanmış et karışımları ve mekanik olarak
sıyrılmış et (MAE), et ürünleri, çift kabuklu yumuşakçalar, balıkçılık ürünleri, çiğ süt, kolostrum, süt ürünleri ve kolostrum bazlı ürünler,
yumurta ve yumurta ürünleri, kurbağa bacağı ve salyangoz, eritilmiş hayvan yağları ve donyağı, işlenmiş mide, mesane ve bağırsaklar, jelatin,
kolajen.
4. Gıda ve yem işletmelerine yönelik Resmi kontroller; hayvan sağlığı ve hayvan refahı kuralları kadar yem ve gıda kanununa uyumun
doğrulanmasına yönelik olarak yetkili otorite veya Birlik tarafından yapılan herhangi bir kontrol olarak tanımlanmaktadır. Resmi kontroller kural
olarak; gıda ve yemin üretimi, dağıtımı ve işlemesinin herhangi bir aşamasında yürütülür. Üye devletler bu kontrolleri yerine getirmesi için
yetkili otorite belirler. Bu yetkili otorite bazı görevleri bölgesel veya yerel otoritelere ya da hükümet dışı kuruluşlara devredebilir.Buna ilişkin
kriterler ilgili mevzuatta belirtilmiştir. Yetkili otoriteler, gıda veya yemde insan veya hayvan sağlığına yönelik ciddi bir risk oluşturduğuna dair
şüphe varsa, ilgili bilgilerin halka açık olmasını sağlar. Resmi kontroller AB’ne yapılan ithalatlarda da yürütülmektedir. Hayvansal ürünler
AB’ne ilk giriş noktasında yer alan veteriner sınır kontrol noktalarında kontrol edilerek Birliğe kabul edilir. Diğer ürünler malların dağıtımı
Tabloya dön
60
sırasında herhangi bir aşamada üye ülkeler tarafından oluşturulan çok yıllık ulusal kontrol planları çerçevesinde piyasada da kontrol edilebilir.
Birlik düzeyinde yapılan denetim sonuçlarına göre oluşturulan riskli gıda ve yeme ilişkin listeler oluşturulmakta ve güncel tutulmaktadır.Bu
listeler içerisinde bulunan ürünler ve ülkeler riskleri bazında Birliğe giriş noktalarında kontrollere tabi tutulur.
AB’ye ihracat yapacak ülkeler Komisyona, eşdeğer hayvan sağlığı ve gıda güvenliği sitemine sahip olduğuna ilişkin gerekli bilgiyi sağlamak
durumundadır. Aynı zamanda üye olmayan devletlerin otoriteleri FVO (Gıda ve Veterinerlik Ofisi) temsilcileri tarafından denetime tabi
tutulmaktadır.
5. Hayvansal gıdalara yönelik özel kontroller için gıda işletmecileri kontrol sırasında yetkili otoriteye özellikle tesislere giriş ve belgelerin
veya kayıtların sunumu gibi konularda yardım sağlamak zorundadır. Bu kontroller sektör (taze et, canlı çift kabuklu yumuşakçalar, balıkçılık
ürünleri ile süt ve süt ürünleri) tarafından belirlenen spesifik kontroller kadar iyi hijyen uygulamaları ve HACCP ilkelerinin denetimini de
içermektedir. Kontroller resmi veteriner tarafından yapılmakta olup, bazı sektörlerde resmi veterinere “yardımcı bir personel” de eşlik
edebilmektedir.
6. Hayvansal yan ürünlere yönelik kurallar; yetiştiricilikte kullanılmayacak olan sperma, ovum, embriyo dâhil, insanlar tarafından tüketimi
amaçlanmayan hayvan kökenli ürünler veya hayvanların bütün vücut veya parçaları ile artıkları olarak tanımlanmaktadır.
Hayvansal yan ürünlerine yönelik kurallar; bu ürünlerin toplanması, taşınması, depolanması, işlenmesi, muamele edilmesi ile kullanımı ya da
imhası ve piyasaya arzını ve belli durumlarda bu ürünlerin ihracatlarını ve transit geçişlerini kapsamaktadır.
7. Kontrollerin Finansmanı: Üye devletler resmi kontrollere yönelik olarak yeterli mali kaynağı sağlamak zorundadır. Bu bağlamda, üye
devletler resmi kontrolleri yürütmek için ortaya çıkan masraflara karşılık gıda ve yem işletmecilerinden kontrol ücretleri almaktadırlar. Bu
ücretler ilgili tüzükle belirtilen miktarlardan az olamamaktadır ve enflasyon dikkate alınarak Komisyon tarafından en az her 2 yılda bir
güncellenmektedir. Örneğin; kesimhane denetimine uygulanacak minimum ücret miktarı söz konusu olduğunda hindiler için hayvan başına 0.025
€; sert tırnaklılar ve tek tırnaklılar için hayvan başına 3 €, karkas ağırlığı olarak 25kgdan az olan domuzlar için hayvan başına 0.5 € dur. Yetkili
otorite aynı anda tek bir işletmede birden fazla resmi kontrol yürütürse bu kontroller tek bir faaliyet olarak ele alınmakta ve tek bir ücret tahsis
edilmektedir.
8. Yemlere İlişkin Özel Hijyen Kuralları: Yemin birincil üretim aşamasından başlayarak, piyasaya arzına kadarki aşamayı kapsamakta ve
üçüncü ülkelerden gelen hayvan beslenmesine yönelik ürünlere de uygulanmaktadır.
Birincil üretimden sorumlu yem işletmecileri, üretim, hazırlama, temizleme, paketleme, depolama ve taşınma sırasında çıkabilecek yem
güvenliği tehlikelerini önlemek, bertaraf etmek veya azaltmak durumundadır.
Birincil üretim dışında üretim yapan yem işletmecileri ürettikleri, taşıdıkları veya kullandıkları ürünlerin güvenliğini sağlamak amacıyla uygun
önlemleri alırlar ve HACCP genel prensiplerine uymak zorundadırlar.
Tabloya dön
61
Tüm yem işletmecileri yem güvenliğini sağlamakla yükümlüdür.yem işletmeleri AB mevzuatı ya da ulusal mevzuat gereğince kayıt veya onaya
tabi yem işletmeleri yem işletmecisi tarafından onay veya kayıt ettirilir. Onay veya kayıt ettirilmeden faaliyet gösteremezler
Üye devletler iyi hijyen uygulamalarına yönelik olarak ilgili sivil toplum örgütlerince ulusal rehberlerin n hazırlanmasını teşvik eder.
9. Gıda ürünlerinin etiketlenmesine yönelik kurallar; nihai tüketicinin en doğru şekilde ürünün bileşimi, hazırlanması, üretici, depolama ve
hazırlama metotları gibi gerekli tüm bilgiyi almasını amaçlamaktadır. Üreticiler ve imalatçılar zorunlu bilgiler dışındaki ek bilgiyi doğru ve
tüketiciyi yanlış yönlendirmeyecek şekilde etikete koyabilirler. AB’de belli gıdalara yönelik olarak (kafein, kinin,et ve et ürünleri vb.) ilave
etiketleme kuralları uygulanmaktadır.
10.Gıda katkı maddeleri (tatlandırıcılar, renklendiriciler vb.); belirli teknolojik işlevleri yerine getirmesi için bilinçli bir şekilde gıdalara
eklenen maddelerdir. Örnek olarak tatlandırıcılar, renklendiriciler verilebilir. Tüm üye devletlerde AB mevzuatı çerçevesinde bu tür maddelerin
kullanımına izin verilmektedir.
11.Ekstraksiyon çözücüleri; gıda maddeleri ve/veya bileşenlerinin üretiminde kullanılmaktadır. Hammaddelerin, gıda maddelerinin veya bu
ürünlerin bileşenlerinin işlenmesi sırasındaki ekstraksiyonunda kullanılan teknik olarak uzaklaştırılması mümkün olmayan ekstraksiyon
çözücülerinin kalıntıları bulunabilmektedir. Birlik’te hangi çözücülerin hangi seviyelerde kullanılacağına dair listeler oluşturulmuştur ve bu tür
maddeleri üreten ve satan işyerleri gıda işletmesi statüsündedir. AB’ye ithal edilecek gıda maddeleri veya gıda bileşenlerinde de ekstraksiyon
çözücülerine ilişkin AB mevzuatı uygulanmaktadır. (ör: metanol vb.)
12.Aroma maddeleri; koku ve/veya tadı değiştirmek amacıyla gıdaya eklenen maddelerdir. Örnek olarak naneden elde edilen mentol verilebilir.
Birlik düzeyinde oluşturulmuş mevzuat çerçevesinde kullanımına izin verilmektedir.
13.Gıda ile temas eden maddeler; plastik, seramik, kağıt vb. maddelerdir. Bunlara yönelik olarak AB’de yer alan düzenleme temelde iki amaç
gütmektedir;gıda güvenliği, tüketici sağlığını korumak ve ticarete yönelik teknik bariyerleri kaldırmak. Bu maddelere ve kullanımlarına ilişkin
olarak çeşitli tüzükler ve direktifler mevcuttur. Üye devletler bu kurallara riayet etmek zorundadır.
14.Gıda takviyeleri; normal tüketimi destekleyeme amacı güden ve besinsel ya da fizyolojik etkisi olan gıda maddeleri ya da diğer maddeleri
ifade etmektedir. Gıda takviyeleri çeşitli formlarda piyasaya sunulur; örnek; kapsül, tablet vb. AB’de izin verilmiş vitamin ya da mineral
karışımları gıda takviyelerine spesifik beslenme amacıyla eklenebilir. AB mevzuatında yer almayan vitamin ve mineralleri içeren ürünlerin
ticareti yasaktır. (ör: vitaminler, amino asitler vb.)
15.Özel beslenme amaçlı gıdalar; hastalık, rahatsızlık, veya tıbbi nedenlerle beslenme bozukluğu olan kişilerin beslenme gereksinimlerini
karşılamak amacıyla hazırlanan ve tıbbi gözetim altında kullanılması gereken, genetiği değiştirilmiş organizmalardan elde edilen
madde/maddeleri içermeyen, enteral beslenme ürünleri dahil özel tıbbi amaçlı diyet gıdalar ile tıbbi amaçlı bebek mamaları gibi ürünleri kapsar.
AB mevzuatında bu tür gıdalarda bulunması gereken minimum ve maksimum vitamin ve mineral değerlerine ilişkin düzenleme mevcuttur.
Tabloya dön
62
16.Hızlı dondurulmuş gıda maddeleri; hızlı dondurma sürecine maruz kalan termal stabilizasyondan sonra -18 derecede tutulan gıdaları ifade
etmektedir. Bu işlem uygun teknik ekipmanla yapılmalıdır. -18 dereceden sapılmasına, taşıma ve yerel dağıtım sırsında izin verilir. Bu
durumlarda sıcaklık 3 dereceyi geçmemelidir. Ancak üye devlet isterse perakende satış yerlerinde bu sıcaklığı 6 derece olarak uygulayabilir.
Hızlı dondurulmuş gıdalar dış bulaşmaya ve kuruma ihtimaline karşı paketlenmelidir. Bu gıdaların etiketinde “hızlı dondurulmuş” ibaresi yer
almalıdır; ürüne göre etikette yer alacak bilgiler değişmektedir.
17.Gıdalarda bulaşanların seviyeleri, halk sağlığına yönelik riskleri önlemek açısından mümkün olduğunca azaltılmaya çalışılmaktadır.
İstenmeyen kalıntı içeren hiçbir gıda ürünü piyasaya arz edilemez. Bulaşanlar çevresel bulaşma, yapısında gelişme ya da üretim sonrası gıdaya
yönelik işlem nedeniyle gıdalarda bulunurlar ve halk sağlığı için tehlike oluştururlar. Üye devlet böyle bir şüphe durumunda gerekli önlemleri
alır ve diğer üye devletleri ve Komisyon’u bilgilendirir. Özellikle çocuklar ya da alerjisi olan insanlar gibi hassas gruplara yönelik olarak yüksek
düzeyde halk sağlığının sağlanması açısından AB’de belirli bulaşanlara ilişkin olarak maksimum düzeyler belirlenmiştir. Bulaşanlara örnek
olarak; nitratlar, aflatoksin, patulin, kadmiyum, civa, diyoksin vb verilebilir. Gıda maddelerinin bulaşmış gıda maddeleri ile karıştırılması
yasaktır. Çocuklar ve bebeklere yönelik gıdalardaki bulaşan seviyeleri için ayrı tüzükle düzenleme yapılmıştır.
18.Genetiği değiştirilmiş organizmalar-GDO içeren gıdaların ve yemlerin piyasaya arzı özel izin prosedürüne tabidir. GDO’lu gıda ve yemler
tüketicinin bilinçli bir seçim yapması açısından“Genetik olarak değiştirilmiş” ya da “…GDO’lu üründen üretilmiştir” ibaresi yer alacak şekilde
etiketlenmelidir ve izlenebilirliğe ilişkin standartlara uyulmalıdır. Eğer gıda veya bileşenlerinden biri GDO içeriyorsa veya bunlardan üretilmişse
“GDO” etiketlemesi yapılır.
AB’de GDO konusundaki uygulama tüzüklerle belirlenmiştir. GDO ya ilişkin uygulama, i) gıda ve yem olarak kullanılan GDO’lar; ii) GDO
içeren gıda ve yemler; iii) GDO’lardan üretilmiş gıda ve yem ile GDO’lardan üretilmiş bileşenleri kapsamaktadır.
AB’de gen sahibi özel izin için başvuru yapar ve izin aldığı zaman GDO içeren ürünü; insan tüketimi, hayvan yemleri ve yetiştirme ya da
çevreye salınması konusunda kullanabilir.
Şu anda AB mevzuatı uyarınca, belli bir kullanıma yönelik olarak gen bazında risk değerlendirilmesi Avrupa Gıda Güvenliği Ajansı tarafından
yapılmakta ve her bir gen için Avrupa Komisyonu tarafından karar yayımlanmaktadır. Ancak AB mevzuatı uyarınca onaylanan genler
konusunda, üye devletler korunma tedbiri alarak, bu ürünlerin ekimini yasaklayabilmekte veya kısıtlayabilmektedir. Genellikle ekim konusunda
korunma tedbiri uygulayan ülkeler Avusturya, Fransa, Yunanistan, Macaristan ve Lüksemburg’dur. Polonya ise bütün GDO ürünlerini
yasaklamıştır. Diğer ülkelerde gen bazında farklılaşma olabilmektedir. GDO içeren ve GDO’lu ürünler sözkonusu olduğunda, bu ürüne ilişkin
olumlu bir karar alındığında, tüm üye devletlerde bu ürün üretilebilmekte ve malların serbest dolaşımı ilkesi çerçevesinde satılabilmektedir.
Ancak ürünün etiketinde mutlak surette GDO’lu ürün olduğu belirtilmek zorundadır.
19.Yeni gıdalar, 1997’den önce toplulukta belli bir dereceye kadar insan tüketimine yönelik olarak kullanılmayan gıdaları kapsamaktadır. İnsan
sağlığının en yüksek derecede korunması açısından bu gıdalar piyasaya sunulmadan önce güvenlik değerlendirmesinden geçmek zorundadır.
Sadece insan tüketimi için güvenli olan yeni gıdalara izin verilmektedir. Ancak bazı üye ülkeler yine de bu tür gıdaları spesifik mevzuatla
Tabloya dön
63
piyasaya arzını sınırlayabilirler. Bu gıdaları piyasaya arz etmek isteyen şirketler gerekli teknik bilgi ve güvenlik değerlendirmesi için başvuru
yapmak durumundadır. AB’de ticareti yapılan onaylanmış 14 tane yeni gıda vardır. Örnek: likopen.
20.Işınlama; iyonize radyasyonla gıdalara yüksek enerji kullanarak fiziksel bir işlem yapmaktır. Bu işlem gıda ürünlerinin raf ömrünü uzatmak
ve/veya patojenik mikro-organizmaların bulunduğu belirli ürünlere ilişkin olarak ortaya çıkan sağlık tehlikelerini azaltmak amaçlı kullanılabilir.
Işınlama tekniğinin kullanılmasına sadece bazı durumlarda izin verilir; makul bir teknolojik sebep olması, hiçbir sağlık tehlikesi oluşturmaması,
tüketicilere yararlı olması gibi. Işınlanan gıdalar ya da ışınlanmış gıda içeren ürünler özel logo veya ifadelerle etiketlenmelidir. Işınlama sadece
üye devletlerdeki veya üçüncü ülkelerdeki onaylanmış tesislerde gerçekleştirilebilmekte, buraların dışında üretilen ışınlanmış ürünler serbest
dolaşıma girmemektedir. Uygulama baharat vb.de daha yaygın olarak kullanılmaktadır.
21.Mineralli sular; kaynaklarındaki saflıkla ve sabit mineral seviyeleri ile tanımlanırlar. AB’deki uygulama bu suların piyasaya arzı,
etiketlenmesi, yoğunluk limitleri ve bu suların ozonla zenginleştirilmiş havayla işlenmesine yönelik kurallardan oluşmaktadır. Bu tür sular; AB
üye devletlerin ya da Avrupa Ekonomik Alanı devletlerinin yetkili otoriteleri tarafından verilen izin prosedürüne tabidir.
22.Yem katkı maddeleri içerisinde işlem yardımcıları ve veteriner tıbbi ürünleri yer almamaktadır ve antibiyotikler (koksidiotlar ve
histomonotlar dışında) yem katkı maddesi olarak kullanılmamaktadır. Hayvan yemlerinde kullanılacak olan bu maddeler kullanım yetkisi ve
piyasaya arz için EFSA (Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi)’dan olumlu görüş almak zorundadır. Katkı maddeleri listesi halka açıktır ve bu
maddeler açık ve silinemez bir şekilde etiketlenmelidir.
23.Karma yemler, katkı maddesi de içerebilen, yem maddelerinin karışımından oluşmaktadır. İnsan ve hayvan sağlığı ile çevreye herhangi bir
zarar vermemeleri gerekmektedir.
24.Yemlerde istenmeyen maddeler; patojenik ajanlar dışında hayvan beslenmesine yönelik ürünlerin içinde ve/veya üstünde bulunan hayvan
veya insan sağlığına ya da çevreye yönelik potansiyel bir tehdit oluşturan ya da canlı hayvan üretimini olumsuz biçimde etkileyecek herhangi bir
madde ya da üründür. Örnek olarak arsenik, civa, DDT, diyoksin verilebilir. Bu maddelere ilişkin direktifle, istenmeyen maddelerin hayvan
yemlerinde bulunabilecekleri limit değerler belirlenmiş ve listeler oluşturulmuştur. Bu limitler aşıldığında üye devletler, ilgili maddelerin
kaynaklarının tanımlanmasına ilişkin araştırma başlatırlar ve Komisyon’u bu araştırmanın sonuçları ve alınan önlemler hakkında bilgilendirirler.
25.Özel amaçlı yemler; metabolik bazı sorunları olan bazı evcil hayvanların özel ihtiyaçlarını karşılamak üzere üretilmiş yemlerdir (Örneğin
ciddi hazım ve ishal sorunu olan buzağıların beslenmesinde). AB mevzuatında yer alan belirli etiketleme koşullarını ve diğer ilgili koşulları
karşıladığında piyasaya arz edilmektedir.
26.Hayvan beslenmesinde kullanılan bazı ürünler; doğrudan veya dolaylı olarak protein kaynağı olan yem maddelerine ilişkin olarak bazı
özel kurallar uygulanmaktadır. AB’de özellikle hayvanların beslenmesinde biyoproteinlerin ve listelerde yer alan diğer proteinlerin kullanımının
iznine ilişkin bir düzenleme mevcuttur.
Tabloya dön
64
27.İlaçlı yem, üreticileri karıştırma teknolojisi hakkında yeterli bilgiye sahip personele ve uygun tesislere sahip olmalıdır. Üreticiler ayrıca
piyasaya sunulan ürünlerin güvenliğinden sorumludur. İlaçlı yemler ancak yürürlükteki AB mevzuatına uygun bir şekilde etiketlenmiş ve kapalı
paketler halinde olursa piyasaya arz edilir ve bu yemler büyükbaş yetiştiren çiftçilere, sadece belli spesifik şartlara tabi olan veterinerlerden
alınmış reçeteyle verilebilir.
28.İç pazar kontrol sistemleri; malların serbest dolaşımı ilkesi çerçevesinde üye devletler arasında ticaretin kolaylaştırılmasını hedeflemektedir.
Sistem canlı hayvan ve hayvansal ürünlerde, menşe ülke yetkili otoritesi, malın geldiği çiftliğin ya da işletmenin Birlik kurallarına uygun olarak
tanımlandığını ve düzenli bir şekilde resmi veteriner kontrolünden geçtiğini,canlı hayvanların hastalıklar nedeniyle kısıtlama getirilen çiftlik
menşeli olmadığını, nakliye sırasında gerekli sağlık sertifikalarını bulundurduğunu garanti eder. Varış ülkesi sevkiyat üzerinde kendi ülkesinde
yürütülen kontrollere eş değer kontroller yürütür. Ancak, gerekli görülürse ya da şüphe uyandıracak herhangi bir durum tespit edilirse ticarete
engel oluşturmayacak şekilde ek kontroller yapabilir Komisyon, Üye Devletlerin yetkili otoriteleri arasında hızlı ve kolay bir bilgi paylaşım
sistemi temin etmek üzere TRACES (Trade Control and Expert System) adı verilen bir iletişim ağı kurmuştur.
29.İthalat kontrol sistemleri; Komisyon tarafından Üçüncü ülkelerde ve işletmelerde yapılan incelemeler sonucunda Birlik kurallarına eşdeğer
koşullarının uygulandığı, doğrulandıktan sonra, AB’ye canlı hayvan ve hayvansal ürün ihracatı yapabilecek üçüncü ülkeler ve işletmeler
belirlenir ve listelenir. Birliğe canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin ithalatında, mallar sadece Sınır Kontrol Noktalarından giriş yapabilir. Sınır
kontrol noktalarının listeleri ve yetki alanları Komisyon tarafından güncel olarak duyurulur. Bu noktalarda, mallar resmi veteriner kontrolüne tabi
tutulur ve Birlik kurallarına uygun olduğu tespit edildiğinde iç pazara sunulur.
30.Hayvanların kimliklendirilmesi ve tanımlanması ile hareketlerinin kaydı; Sığır, koyun, keçi, at,ve domuz cinsi hayvanlar için ayrıntılı bir
şekilde düzenlenen hayvanların kimliklendirilmesi ve tanımlanması ile hareketlerinin kaydı sistemleri, temel olarak, gıda güvenliği sağlamak,
insan ve hayvan sağlığını korumak, “çiftlikten çatala” bakış açısı doğrultusunda izlenebilirliği ve şeffaflığı temin etmek üzere kurulmuştur.
31.Hayvan Hastalıkları Kontrol Tedbirleri: Sığırların Süngerimsi Beyin Hastalığı (deli dana, Bovine Spongiform Encephalopathy-BSE), Şap
Hastalığı, Kuş Gribi (avian influenza), Yalancı Tavuk Vebası (newcastle) gibi hastalıklara karşı mücadele ve eradikasyonunda alınması gereken
önlemleri ve hayvan hastalıklarının ihbarına ilişkin kuralları ele alan mevzuat, gıda güvenliğini, insan ve hayvan sağlığını, korumak amacıyla
oluşturulmuştur. Üye devletlerin yetkili otoriteleri bu konuda alınması gereken tedbirleri almakla yükümlüdür.
32.Canlı hayvan, yumurta, sperma ve embriyonun Birlik içi ticareti; bu ürünlerin taşıması gereken sağlık şartlarını düzenlemekte olup,
hayvan pazarları, hayvan nakliye araçları, Tuberkuloz, Brusella, Löykoz gibi hastalıklardan ari çiftlik ve bölge oluşturulmasına yönelik kuralları
belirler. Ayrıca hayvanat bahçesi hayvanlarının, kuşların, devegillerin, arıların, kedi ve köpek gibi evcil hayvanların ticaretine yönelik kuralları
da içermektedir.
33.Evcil hayvanların ticari olmayan hareketleri; Kuduz gibi hastalıkların yayılmasını önlemek adına bu konudaki AB mevzuatı, ticari
nitelikte olmayan bazı pet hayvanlarının sınır ötesi hareketlerinde sağlık şartlarını ve kontrol kurallarını belirlemektedir. Kedi, köpek, kuşlar
(kanatlı kümes hayvanları hariç), tropik süs balıkları, sürüngenler vb. hayvanlar bu mevzuatta ele alınan hayvanlara örnek olarak verilebilir. Söz
Tabloya dön
65
konusu mevzuat, hayvanların tanımlama sisteminin olması, kuduz ve kuduz haricinde belirli hastalıklara karşı aşılanması gibi önlemleri
düzenlemektedir.
34.Yasaklı maddeler ve kalıntıların kontrolü; Tüketici sağlığını korumak ve hayvansal ürünlerin kalitesini artırmak adına stilben, stilben
türevleri, bunların tuzu ve esteri gibi maddelerin ette kullanılmasını ve gıda üreten hayvanlara progesteron, testosteron, melengestrol asetat gibi
hormonların verilmesini yasaklayan mevzuatta, aynı zamanda bu maddelere ilişkin kontroller ile izlemeye yönelik kurallar ele alınmaktadır.
35.Canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerin ithalat koşulları; Birliğe canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin ithalatında, ihracatçı ülke ve
işletmenin en az AB mevzuatına uygun koşullarını karşılaması gerekmektedir. İthal edilecek mallar sınır kontrol noktalarındaki resmi veteriner
hekim tarafından kontrole tabi tutulmadan Birlik içerisinde serbest dolaşıma giremez. Ayrıca mevzuatta, hayvan ve insan sağlığına yönelik bir
tehdit tespit edildiği durumlarda alınması gereken önlemler ortaya konmuştur.
36.Uluslararası veterinerlik anlaşmaları; İnsan ve hayvan sağlığını korumaya yönelik üçüncü ülkelerle AB arasında imzalanan ve Birlik
nezdinde taraf olunan uluslararası anlaşmalar, ticarete konu olan hayvanları ve hayvansal ürünleri kapsamaktadır. Bu anlaşmalar eğer üçüncü
ülke AB mevzuatına uygun en az eşdeğer kuralları uygularsa yapılır. Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Yeni Zelanda, Meksika ve Faroe
Adaları ile imzalanan anlaşmalar bunlara örnek olarak gösterilebilir. Diğer taraftan, Birlik olarak taraf olunan bazı anlaşmalar da bu kapsamdadır
(Hayvanların korunmasına ilişkin bazı Avrupa Sözleşmeleri bunlara örnektir).
37.Hayvan refahı, gıda güvenliği ve kalitesiyle doğrudan ilişkisi bulunmaktadır. Çiftlik hayvanlarına yönelik olarak üç temel başlık altında ele
alınmıştır. Çiftlikte bakım esnasında ve nakil esnasında beslenme, dinlenme gibi ihtiyaçlarını karşılayacakları fiziki şartlara ilişkin standartlar
ortaya koymaktadır. Kesimhanelerdeki hayvan refahı kurallarında ise hayvanların mümkün olduğunca düşük acı ve stres altında kesilmelerini
düzenler.
38.Zootekni, ıslah programlarını ve genetik kaynakların korunmasını göz önünde bulundurarak besi hayvanlarının ve genetik materyalin serbest
ticaretini hedeflemektedir. Safkan hayvanların yetiştirilmesinde ve bunların ticaretini engelleyen diğer standartlarda yeknesak bir uygulama
ortaya koyarak; Birlik içi ticareti ve hayvansal üretim sürecinde verimliliği artırmak adına, safkan hayvanların ve bunların yumurta, sperma ve
embriyolarının ticaretine ilişkin bir takım standartlar geliştirilmiştir.
39.Veteriner hizmetleri ile ilgili harcamalar; üye devletlerin, insan ve hayvan sağlığının korunmasına yönelik olarak bazı hastalıkların
mücadelesi ve eradikasyonu kapsamında hayvanların aşılanması, itlaf edilmesi, insan sağlığına uygun olmayan ürünlerin imha edilmesi gibi
önlemler sonucunda ortaya çıkan maliyetin bir kısmı ya da tamamı Birlik tarafından karşılanmaktadır. Toplam harcamaların yarısı AB
bütçesinden karşılanmaktadır. AB katkısı verilen hastalıklar sözkonusu olduğunda, üye devlet ilk harcamayı yapmakta, AB parası sonradan bu
ülkeye geri ödenmektedir.
40.Bitki Sağlığı-Zararlı Organizmalar: Bütün planlama AB düzeyinde yapılıp, AB’nin genişlemiş topraklarının gelecekteki durumuna
uyarlanmış zararlı organizmalar listesi düzenlenmiştir. AB’de olduğu ve olmadığı bilinen zararlı organizmalar listeleri ayrı ayrı düzenlenmiştir.
Tabloya dön
66
AB’de olmayan zararlı organizmaların bitkisel ürünlerin ithalatı vb. yollarla AB’ye girişi yasaktır. Bu bağlamda, bitki ve bitkisel ürünlerin
ithalatına ilişkin ayrıntılı kurallar belirlenmiştir. Örneğin ithal edilecek kerestelerin ne tür işlemlerden geçmiş olması gerekeceği gibi. Ayrıca
zararlı organizma riski nedeniyle bazı ülkelerden bazı ürünlerin ithalatı yasaktır (örn. Türkiye’den toprak, yetiştirme ortamı ithalatı yasaktır).Üye
devletlerin bu listeyi kabul ederek, bitki sağlığı düzenlemelerini bu listeyle uyumlu hale getirmeleri beklenmektedir. Ayrıca bitki pasaportu, tescil
işlemleri ve bitki karantina hükümleri Birlik tarafından düzenlenmiş alanlardır.
41.Bitki koruma ürünleri (zirai mücadele ilaçları) (ruhsatlandırma); bu ürünlerin piyasaya arzı için öncelikle ruhsatlandırılması
gerekmektedir. Ruhsatlandırma için ürünler içinde kullanılan etken maddelerin, bu konuda oluşturulan listelerde bulunması zorunludur. Bu
konuda öncelikle kapsamlı bilgilerin bulunduğu dosyalar üye devletler resmi makamlarına sunulmakta ve bir değerlendirme süreci
başlatılmaktadır. Bu sürecin sonunda listelere giren etken maddeleri içeren ilaçlara yönelik ruhsatlar üye devletler tarafından düzenlenmektedir.
Bu listelerde bulunmayan etken maddeleri içeren ilaçların piyasaya arzı yasaktır. Ancak çok acil ve başka çarenin olmadığı durumlarda, kısa
süreli olarak bunların kullanımına izin verilebilmektedir. Bitki koruma ürünleri aynı zamanda tehlikeli kimyasallar kapsamında
değerlendirildiğinden, bunların sınıflandırılması, ambalajlanması ve etiketlenmesi 27- Çevre başlığı altında ele alınmaktadır (Çevre 34, 40 ve 41)
42.Zirai mücadele ilacı kalıntıları (bitki koruma ürünleri kalıntıları); İnsan sağlığının korunması açısından, zirai mücadele ilaçlarının
maksimum kalıntı seviyeleri (MRL) AB mevzuatında belirlenmiştir. Bu konuda üye devletler, AB nezdinde belirlenen ortak ilkeler çerçevesinde
faaliyet gösterirler. Üye devletlerin bu alanlardaki AB mevzuatını tam anlamıyla kendi mevzuatına aktarması ve uygulaması gerekmektedir.
43.Zirai mücadele aletler(havadan ilaçlama ve aletlerin denetimi); mevzuat başka bir alternatifin olmadığı durumlar veya insan sağlığı ve
çevreye, karadan ilaçlamaya nazaran daha az zarar verdiği koşullar dışında havadan ilaçlama yöntemini yasaklamakta, zirai mücadele alet ve
makinelerinin düzenli olarak denetime tabi tutulması, bu denetimlerin doğrulanması açısından sertifika sistemlerinin oluşturulması, profesyonel
kullanıcıların bu alet ve makinelere ilişkin eğitim alması ve aldıkları bu eğitime uygun olarak bu aletlerin düzenli kalibrasyonlarından ve teknik
kontrollerinden sorumlu olması zorunluluğunu getirmektedir. Mevzuat gereği birçok üye devlette havadan ilaçlama yasaktır. Ancak örn. Çek
Cumhuriyetinde havadan uygulama, arılara zararlı olduğu durumlarda yasaklanmıştır.
44.Tohum kalitesi ve çoğaltım materyalleri; dikim amacıyla kullanılacak tohumlar ve fide, fidan gibi çoğaltım materyallerinin belirli
standartlarda pazarlanmasını sağlamak amacıyla düzenlenmiştir. Kapsamda hububat, şeker pancarı, yem bitkileri, yağlı ve lifli bitki, sebze,
patates tohumlukları ile sebze fideleri, meyve ve asma fidanları ile orman çoğaltım materyalleri yer almaktadır. Mevzuat bu ürünlerin
sertifikasyona tabi tutulmasını zorunlu kılmaktadır. Sertifika için tohum veya materyalin AB ortak bitki çeşidi kataloğunda yer alması, bunun
içinde belli özellikleri taşıması gerekmektedir. Üye devletler sertifika ve pazarlama standartları kapsamında kendi ülkelerinde daha sıkı tedbirler
benimseme hakkına sahip olsa da, diğer ülkelerden gelen ürünlerde AB mevzuatında belirlenenden daha sıkı standartları koşul olarak
getirememektedir.
45.Bitki Çeşidi Hakları (AB düzeyinde koruma): Yeni bulunan bikri çeşitlerine ilişkin olarak AB bütününde bir nevi patent koruması
sağlanmasını hedeflemektedir. Koruma hakkının verilmesine yönelik başvurular Topluluk Bitki Çeşidi Hakkı Ofisine yapılmaktadır. Yeni bitki
Tabloya dön
67
çeşitlerinin kontrolü ve laboratuar testleri OECD ve ISTA standartlarına göre yapılır. Çeşidin kullanımı konusunda, çeşidi geliştiren veya
bulanlar inhisarı hakka sahiptir. Bunları kullanmak isteyenler, hak sahibine ücret ödemek zorundadır. Küçük çiftçiler için (92 ton hububat
yetiştirmek için gereken araziden daha küçük araziyi işleyen çiftçiler) ücret ödeme zorunluluğu yoktur.
46.Uluslararası bitki sağlığı anlaşmaları, Bitki sağlığını korumaya yönelik üçüncü ülkelerle AB arasında imzalanan ve Birlik nezdinde taraf
olunan uluslararası anlaşmalar, ticarete konu olan bitki ve bitkisel ürünleri kapsamaktadır. Bu anlaşmalar eğer üçüncü ülke AB mevzuatına
uygun en az eşdeğer kuralları uygularsa yapılır. İkili anlaşmalar arasında Avrupa Ekonomik Alanı, İsviçre ve Şili ile imzalanan bulunmaktadır.
Ayrıca AB Uluslar arası Bitki Koruma Sözleşmesi, Tarım ve Gıdada Bitki Genetik Kaynaklarında İlişkin Uluslararası Antlaşma ile Uluslar arası
Yeni Bitki Çeşitlerinin Korunması Sözleşmesini taraftır.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
47.Cezai Müeyyideler (Yaptırımlar): Üye devletlerin ekonomik şartlarının ve sosyal yapılarının farklı olması, ilgili sektörlerin yapılarındaki
sosyal ve ekonomik farklar ortak kurallara uyulmaması sonucunda verilecek olan cezaların farklılaşmasını gerekli kılmaktadır. Bu nedenle,
kurallar aynı olsa bile verilen cezalar ve cezaların uygulama şekli ülkelerin kendi tercihlerine bırakılmıştır. Bu bağlamda ülkeler arasında
farklılıklar bulunmaktadır. Örneğin, güvenli olmayan gıdanın piyasaya sunulmasında İngiltere £20,000 (yaklaşık 24.000 euro), Macaristan da en
az parti başına 50.000 forint ( 185 Euro) idari para cezası uygulanmaktadır. Hollanda’da küçük ve büyük şirketler arasında ayrım yapılmakta,
ihlallerde 450 avro ile 900 avro arasında, daha ciddi ihlallerde ise 680 ile 1360 avro arasında değişen cezalar verilebilmektedir. Yetkili mercilerce
istenmesine rağmen güvenli olmayan gıdayı piyasadan geri toplamayanlara İngiltere’de sınırı belli olmayan bir idari para cezası ve/veya 2 yıla
kadar hapis, Fransa’da ise azami 75.000 euro idari para cezası ve/veya 4 yılı aşmayan bir hapis cezası verilebilmektedir.
48.Bitki Çeşidi Hakları (Ulusal koruma): Yeni bulunan bitki çeşitlerine ilişkin olarak AB bütününde değil de, üye devlet sınırları içerisinde
korumayı hedeflemektedir. Koruma hakkının verilmesine yönelik başvurular üye devletin ilgili mercisine yapılmakta, çeşitlerin kontrolü ve
laboratuar testleri OECD ve ISTA standartlarına göre yapılmaktadır. Çeşidin kullanımı konusunda, çeşidi geliştiren veya bulanlar inhisarı hakka
sahiptir. Bunları kullanmak isteyenler, hak sahibine ücret ödemek zorundadır
49.Ev ve Süs Hayvanlarının Korunması: Üye devletler kendi koşulları çerçevesinde konuyu ele almaktadır. 125 No’lu Ev Hayvanlarının
Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi’ne 18 AB üye devleti taraftır. Sözleşme, taraf olan devletlere sokak hayvanlarına ilişkin olarak bir takım
yükümlülükler doğurmuştur. Birleşik Krallık’da hayvan hakları ceza kanununda düzenlenmiş ve hayvan haklarına aykırı muameleler suç olarak
addedilmiştir. Ceza Kanunu’nda, yasal olmayan hayvan öldürmeleri “hayvan cinayetleri” başlığı altında düzenlenmiş olup, yasal olmayan
yöntemlerle ve izinsiz olarak hayvanları öldürmek yaptırıma bağlanmıştır. Öldürülen hayvanların çaresizlik, hastalık ya da hamilelik gibi
durumları söz konusu ise suçun derecesi artmaktadır. Kişinin kendini savunmak için gerçekleştirdiği eylemler ise yine yaptırıma bağlanmakla
birlikte “gerekçeli öldürme” başlığı altında düzenlenmiştir. Hayvanlarda daimi ve geçici hasarlara yol açacak davranışlar, kasıtlı olup olmaması
ayrımı gözetilerek yaptırıma bağlanmıştır. Ayrıca hayvanların sağlıklı olmayan koşullarda tutulmasıyla ilgili olarak hem ticari amaçlarla tutulan
hayvanlar için hem de ev hayvanları için genel düzenlemeler getirilmiş ve hayvanların sağlıksız koşullarda tutulması yasaklanmıştır. Fransa’da
Tabloya dön
68
hayvan hakları ceza kanununda düzenlenmiş ve hayvan haklarına aykırı muameleler suç olarak addedilmiştir. Sahipli olsun veya olmasın,
hayvanların vücut bütünlüğü zarar verecek ve hayatına kastedecek davranışlar yasaklanmış, aykırı hareket edenlere 450 euro para cezası
öngörülmüştür. Eğer hayvanların hayatına yönelik saldırı bilinçli bir şekilde yapılmış ise ceza 1500 Euro, hayvanlara kasteden kişinin daha önce
de böyle bir suçu var ise ceza 3.000 Euro’ya çıkmaktadır. Hayvanlara yapılan işkenceler, hayvanların kötüye kullanılması ve zalimlik suçlarına
Fransız Ceza Kanunu’na göre iki yıl hapis ve 30.000 Euro para cezası uygulanabilmektedir. Ancak bu cezaların kapsamından, boğa ve horoz
dövüşleri çıkarılmıştır.
Tabloya dön
69
Fasıl 13 – Balıkçılık
Tarımsal ürünler ile su ürünleri yönetiminin farklı düzenlemelere ihtiyaç duyması sonucu, yasal dayanağı Ortak Tarım Politikası (OBP) ile aynı
olan, Avrupa Birliği Ortak Balıkçılık Politikası (OBP) 1983’te oluşturulmuştur. OBP’nin ortak mali sorumluluk ilkesinin yansıması olarak, OBP
harcamaları AB bütçesinden karşılanmaya başlanmıştır. Doğal yaşamı korumayı ve balık stoklarının sürdürülebilirliğini sağlamayı amaç edinen
OBP, Birliğin ana düzenlemeler getirdiği bir alan olup, bu alanda üye devletlere çok fazla bir manevra alanı bırakılmamıştır.
Balıkçılık müktesebatı esas itibarı ile tüzüklerden oluştuğundan, mevzuatın büyük bölümünün doğrudan uyumlaştırılması beklenmemektedir.
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
1. Cezai müeyyideler (Yaptırımlar) (Balıkçılara ve üye 11.Av kotalarının dağıtımı
devletlere yönelik)
12.Balıkçı barınakları
2. Denetim ve kontrol (Gemi kayıt veritabanı, bilgi ve 13.Cezai müeyyideler (Yaptırımlar)
istatistikler, IUU)
14.Destekler (Uygun olarak kabul edilen
3. Destekler (balıkçılara verilen doğrudan destekler)
devlet yardımları)
4. Devlet yardımları kuralları
15.İdari yapılanma (Genel)
5. Filo yönetimi (Gemi İzleme Sistemi)
16.Üretici örgütlenmesi
6. İdari yapılanma (Ortak düzenlemeye tabi mekanizmaların
uygulanmasından sorumlu idari yapılara ilişkin temel
kurallar)
7. Kaynak yönetimi (Avlanma kotalarının belirlenmesi)
8. Piyasa tedbirleri (Pazarlama standartları, pazarlama
boyları, izlenebilirlik, fiyat istikrarı)
9. Uluslararası antlaşmalar (Çok taraflı ve ikili antlaşmalar)
10.Üretici örgütleri (AB mevzuatı uyarınca tanınacak üretici
örgütleri)
70
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
 Balıkçılık (Su ürünleri) işleme
tesislerinin hijyeni (Fasıl 12 Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve
Bitki Sağlığı Politikası / Madde
3)
 Balık hastalıkları (Fasıl 12 Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve
Bitki Sağlığı Politikası / Madde
31)
Ortak Düzenleme Alanı
1. Cezai müeyyideler (yaptırımlar) (balıkçılara ve üye devletlere yönelik); hangi eylemlerin Birlik kurallarının ihlali olarak addedileceği
mevzuatta sıralanmıştır. Bunlardan en sık rastlananı avlanma izninin askıya alınması veya iptalidir. Diğerleri ise balıkçılık faaliyetlerinin askıya
alınması, AB mali yardımının kesilmesi, kota indirimleri ve kota transferlerin reddedilmesi olarak sayılabilir. Bu idari yaptırımların dışında,
uygulanabilecek idari para cezalarının etkin, adil olacak biçimde üye devletler tarafından belirlenmesi öngörülmüştür. Diğer taraftan, politika
alanında yetki AB’de olduğundan, üye devletlerin uygulamaları Avrupa Birliği Organları tarafından izlenmektedir. Bunun sonucunda,
müktesebata uymayan ve uygulamayan üye devletlere de çeşitli yaptırımlar uygulanmaktadır. Örneğin Fransa 2005 yılında Avrupa Adalet Divanı
tarafından, balıkçılara AB mevzuatında öngörülen büyüklükten daha küçük balıkları avlama ve satış izni verdiği için 20 milyon Avro, AB
kurallarına uymadığı için, bu kurallara uyana kadar her 6 ayda bir 57.8 milyon avro ödeme cezasına çarptırılmıştır.
2. Denetim ve kontrol; kurallar Birlik tarafından düzenlenmiş olmakla birlikte, uygulamada çeşitli önlemler üye devletler tarafından
alınmaktadır. Tekne kaptanları tarafından doldurulan seyir defterleri ise denetim ve kontrol mekanizmasının bir diğer ayağını oluşturmaktadır.
Kaptanların bu defterleri tutması, avlarını belirli noktalardan karaya çıkarması ve av kurallarına uyması zorunludur. Uzunluğu 10 metreden fazla
olan tekneler için doldurması zorunlu olan bu seyir defterleri, AB bünyesinde bir veri tabanı oluşturmak amacıyla kullanılmaktadır. Topluluk
Balıkçılık Kontrol Ajansı (Community Fisheries Control Agency-CFCA) gözetiminde, denetimler hem Birlik hem de üye ülke düzeyinde
gerçekleştirilmektedir. Denetimlerde en önemli rolü Komisyon tarafından görevlendirilen bağımsız denetçiler oynamaktadır. Komisyon,
Parlamento ve Konsey’e her üç yılda bir sunduğu, üye devletlerin sorumluluklarını yerine getirip getirmediğine ilişkin raporlarda bu bağımsız
denetçilerden elde ettiği verilerden faydalanır.
Denetim ve kontrol konularında üye devletler ulusal düzeyde atayacakları denetçileri seçme konusunda yetkilidir. Ancak ulusal balıkçılık
denetçileri, tüm AB teknelerini, bayrak ülkesinin dışındaki sularda da denetleyebilmektedir. Kısacası ulusal denetçilerin farklı AB üyelerinin
balıkçılık faaliyetlerini denetlemesi mümkün olabilmektedir. Üye devletler ulusal denetçilerine ilişkin düzenlemeleri kendi iç işleyişlerine göre
belirleyebilmektedirler. Örneğin, AB genelinde bu yönde bir kural olmamakla birlikte, İngiltere ulusal denetçi olarak emekliye ayrılmış eski
balıkçıları kullanmakta, böylece eski balıkçıların bilgi birikiminden faydalanarak kural ihlallerinin önüne geçmeyi amaçlamaktadır.
3. Destekler (balıkçılara verilen doğrudan destekler), Avrupa Balıkçılık Fonu (EFF) vasıtasıyla sağlanmaktadır. Yardımlar, üye devletlerin
ihtiyaçları oranında, AB mevzuatında belirlenen önceliklere uygun olarak hazırladıkları Operasyonel Programlar çerçevesinde, kendi yönetim,
sertifikasyon ve denetim otoriteleri tarafından yapılmaktadır. EFF öncelikleri; balıkçılık filosunun ayarlanması (teknelerin ıskartaya
çıkarılmasına destek), su ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması ile çevreyle uyumlu iç su balık yetiştiriciliği, ürünlerin izlenebilirliği veya
etiketlenmesine yönelik faaliyetler, yerel ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi, karaya çıkış noktaları, barınakların vb.nin deliştirilmesidir.
Diğer taraftan piyasa fiyatları nedeniyle, geri çekim tazminatı adı altında üretici örgütleri vasıtasıyla kullandırılan destekler bulunmaktadır.
4. Devlet yardımları kuralları; diğer alanlardaki devlet yardımı kurallarına benzer biçimde, neyin uygun devlet yardımı olduğu konusunda
mevzuat bulunmaktadır. Devlet yardımı vermek isteyen üye devletler, süresi ve büyüklüğü belirlenmiş devlet yardımına ilişkin olarak
Tabloya dön
71
Komisyona bir bildirimde bulunmaktadır. Komisyon tarafından uygun kabul edilmeyen devlet yardımlarının verilmesi yasaktır. Şayet üye devlet
kararı beklemeden yardımı vermeye başlamışsa, kararın olumsuz çıkması durumunda verilen yardımları geri almakla yükümlüdür. Uygun olarak
kabul edilen devlet yardımları blok muafiyet kapsamına giren yardımlar; balıkçı teknelerinin modernizasyonuna yönelik yardımlar (kapasite
artırımına yol açanlar dışındakiler), olumsuz hava şartları ve doğal afetlerin yol açtığı zararlara yönelik yardımlar, Birlik suları dışında avlanan
tekneler vergi indirimi ve personel maliyetlerine yönelik yardımlar, uzak bölgelerdeki balıkçılık ürünlerinin pazarlanmasına yönelik yardımlar
vb.dir.
5. Filo yönetimi; kurallar mevzuatta belirlenmiştir. Üye devletler balıkçılık teknelerine ruhsat düzenlemek, teknelerin ölçümünü yapmak
zorundadır. Böylece belirlenen filo kapasitesi kaynak yönetimi açısından önemlidir. Aşırı avlanmayı engellemek açısından filo kapasitesinin
azaltılması, Birlik nezdinde alınmış bir karar olup, üye devletler mevcut filolarını değerlendirerek kapasite artırımına gitmemek ve gerekli
düzenlemeleri yapmakla yükümlüdür. Bu konuda Filo yönetiminde önemli olan temelini oluşturan Gemi İzleme Sistemi (VMS) Birlik genelinde
tüm balıkçı teknelerine uygulanan ortak bir sistemdir. Uzunluğu 15 metreden fazla olan tüm balıkçı tekneleri bu sistem vasıtasıyla izlenmekte, 15
metrenin altındaki tekneler ise en, boy, derinlik gibi bazı parametrelere dayalı bir sistem vasıtasıyla izlenmektedir.
6. İdari Yapılanma (ortak düzenlemeye tabi mekanizmaların uygulanmasından sorumlu idari yapılara ilişkin temel kurallar-Ödeme
Kuruluşları): Ödemelerde yer alacak yapıların çalışma usul ve esasları mevzuatla düzenlenmiştir. Ancak üye devletler Avrupa Balıkçılık Fonu
(EFF) finansmanını ülke içerisinde hangi kurumlar vasıtasıyla dağıtacaklarına kendileri karar vermektedirler. Kimi üye ülkelerde balıkçılık
fonları, tarım fonlarının da dağıtıldığı ödeme ajansları tarafından verilmekte; kimi üye ülkelerde ise balıkçılık fonları ile tarım fonları farklı
yapılar tarafından idare edilmektedir. Örneğin Slovenya’da Tarımsal Piyasalar Ve Kırsal Kalkınma Ödeme Kurumu (AAVM), Slovakya’da
Tarımsal Ödemeler Kurumu (APA), Letonya’da Kırsal Destekleme Ödeme Kurumu (RSS) hem tarım hem de balıkçılık fonlarından sorumlu
iken; Birleşik Krallık’ta balıkçılık fonları Denizcilik Yönetimi Organizasyonu (Marine Management Organisation – MMO) adı verilen Çevre,
Gıda ve Köy İşleri Bakanlığı hiyerarşik yapısı içerisinde olmayan, sadece balıkçılık fonlarını paylaştıran özerk bir kamu kurumunun sorumluluk
alanına girmektedir. Birleşik Krallık’taki bu kurum ülkedeki tüm balıkçılık faaliyetlerinden sorumlu olan üst kuruluştur. İrlanda ve
Lüksemburg’da ise diğer üyelerden farklı olarak, balıkçılık fonları ilgili Bakanlıklar bünyesinde oluşturulan bir birim tarafından dağıtılmaktadır.
7. Kaynak yönetimi, 2002’de reforma uğrayan ortak balıkçılık politikasının öngördüğü gibi, avlanma faaliyetlerinin azaltılması ve balık
stoklarının sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla yapılmaktadır. Avlanma kotaları, üye devletlerin tarihsel avlanma miktarları göz önüne
alınarak, her üye devlete her balık türü için ayrı ayrı tahsis edilmektedir. Üye devletler kendilerine tahsis edilen kota miktarlarını Komisyon’a
bildirmek koşuluyla kendi aralarında takas edebilmektedir. Ayrıca avlanma ile ilgili AB nezdinde, uluslararası yükümlülüklerden doğan çeşitli
kurallar getirilmiştir. Örneğin “Drift net” (dolanan ağ) yasağı, BM tarafından alınan karara uygun olarak tüm üye ülkelerin karasularında ve açık
denizlerde uygulanmaktadır.
8. Piyasa tedbirleri, Birliğin belirlemiş olduğu pazarlama standartlarının (pazarlama boyları, tazelik, sağlık ve hijyen düzenlemeleri) üye
devletler tarafından uygulanması gerekmektedir. Bu standartların uygulamasının denetlenmesi açısından üye devletlerin izlenebilirliği sağlaması
önemlidir. Ayrıca fiyat istikrarını sağlamak açısından üye devletlerin komisyon’a fiyat verilerini resmi olarak bildirmesi gerekmektedir.
Tabloya dön
72
9. Uluslararası antlaşmalar; avlanma hakkının verilmesinin söz konusu olduğu durumlarda, sadece Avrupa Birliği balıkçılık antlaşmalarına
taraf olmaya yetkilidir. Üye devletlerin bu tür antlaşmalar yapma yetkisi yoktur. AB’nin üye olduğu çok taraflı antlaşmalardan BM Deniz
Hukuku Sözleşmesi (UNCLOS) müktesebatın bir parçası sayılmaktadır. Komisyon tarafından deniz kaynakları ve çevre koruma açısından çok
önemli olduğu düşünülen bu sözleşmenin, deniz alanlarının muhafazası ve korunması bölümü AB yetki alanına girmektedir.
10.Üretici örgütleri (AB mevzuatı ile tanınacak üretici örgütleri), sadece örgütlerin tanınmasına yönelik düzenlemeler bulunmaktadır.
Tanınan üretici örgütleri, balık arz ve talebi arasındaki dengesizlikleri düzeltmek ve kaçınılmaz kötü sonuçları önlemek açısından, Komisyon
tarafından yıllık olarak belirlenen fiyatlar düştüğünde balıkları piyasadan geri çekmektedir. Bunun sonucunda, AB tarafından ödenen tazminatları
üyelerine dağıtmakla yükümlüdürler. Mevzuatta üye devletler tarafından tanınacak örgütlere ilişkin koşullar ayrıntılı biçimde yer alır. Üretici
örgütü olarak tanınan üretici örgütlenmelerinin (adı grup, kooperatif veya ne olursa olsun) nasıl, hangi biçimde ve hangi hukuksal düzenlemeyle
kurulduğuyla ilgili ortak bir düzenleme olmadığından bu konu üye devletlere bırakılmıştır. Örgütler, kaynak yönetimi konusunda oluşturulan
tedbirlerin uygulanmasında önemli rol oynamaktadır. Farklı üye ülkelerin üretici örgütlerinin AB bütününde uyumlu bir biçimde çalışması ise
Balık Üretici Örgütleri Avrupa Ortaklığı (European Association of Fish Producers Organisations-EAPO) bağlamında sağlanmaktadır.
Günümüzde Avrupa genelinde, 160’tan fazla etkin üretici organizasyonu bulunmaktadır.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
11.Av Kotalarının Dağıtımı: Üye devletler kendilerine Birlik tarafından ayrılan kotayı kendi filoları arasında uygun gördükleri şekilde
dağıtmak ve balıkçılarının bu kotaları aşmamasını sağlamakla yükümlüdürler. Üye devletler çoğu kez kotaları üretici örgütleri arasında
bölüştürmekte, hiçbir üretici örgütüne üye olmayan bireysel balıkçılara ise sabit kota dağıtım birimleri vasıtasıyla kota tahsisi yapmaktadır.
12.Balıkçı Barınakları, konusunda bağlayıcı bir düzenleme yoktur. Ancak mevzuat ürünlerin belirli karaya çıkış noktalarından boşaltılmasını
gerekli kılmaktadır. Uygulamada büyük kolaylık sağlasa da, bu noktaların mutlak surette barınak içerisinde olma zorunluluğu yoktur.
13.Cezai Müeyyideler (Yaptırımlar): Mevzuatta Ortak Balıkçılık Politikası kapsamındaki küçük ve ciddi ihlallerin neler olduğu ve ne tür
cezalar uygulanabileceğine ilişkin hükümler bulunmaktadır. Cezalar arasında ava el koyma, av ruhsatının askıya alınması veya iptali vb.
sıralanmıştır. Bu cezalara ilave olarak uygulanacak idari para cezaları, üye devletler tarafından belirlenmektedir. Bu nedenle, ihlaller söz konusu
olduğunda uygulanan cezalar konusunda ülkeler arasında önemli farklılıklar mevcuttur. Örneğin Drifnet kullanımı konusunda İtalya’da
uygulanan ceza maksimum 6000 avrodur. İngiltere’de ise cezalar belirli kategorilere ayrılmış olup, 250 ile 4000 £ (297-4748 euro) arasında
değişmektedir. Ancak ciddi ihlallerde ceza miktarı 50.000 £’a (59.345 euro) kadar çıkabilmektedir. Av kotalarının aşılması konusunda
İngiltere’de 41.000 £ (48.665 euro), Fransa’da ise teknedeki farklı kişilere toplamda 20.000 avro idari para cezası verildiği görülmektedir.
Ülkelerde idari para cezası oranının belirlenmesinde, ihlalin tekrarı ve kapsamı gibi (aynı firmaya ait birden fazla teknenin ihlali yapması) gibi
durumlar göz önüne alınmaktadır.
Tabloya dön
73
14.Destekler (Uygun olarak kabul edilen devlet yardımları): AB mevzuatında ne tür yardımların uygun devlet yardımı olduğuna ilişkin
kurallar bulunmaktadır. Sektöre devlet yardımı vermek isteyen ülkeler, ne kadar süre ile yardımı verecekleri ve yardımın detaylarını içeren
bilgilerle birlikte Komisyona başvuruda bulunmakta ve şayet yardım uygun olarak kabul edilirse yardımı verebilmektedir. Komisyon kararı
beklenmeden verilen ve inceleme sonrasında uygun olarak kabul edilmeyen yardımların geri alınması zorunludur. Bu alanda, bazı üye devletler
tarafından verilen ve uygun kabul edilen devlet yardımları arasında; İtalya'nın yetiştiricilik açısından hibe olarak verdiği yardımlar ile farklı
ülkeler tarafından su ürünleri işleme ve pazarlamada yer alan bazı firmalara mevcut üretim sahalarını yeniden düzenleme, çalışma koşullarını
iyileştirme ve ürün kalitesini artırıcı yatırımların yapılması için sermaye yatırımlarından oluşan bölgesel kalkınma yardımları sayılabilir.
15.İdari Yapılanma (genel): AB mevzuatı sadece uyulması gereken ve işletilmesi gereken mekanizmaları ortaya koymaktadır. Bunu
gerçekleştirmede ve mevzuatı uygulamada yer alacak idari yapılar konusunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle üye devletler
kendi yapılanmasını, kendi genel idari yapılanmaları ve gelenekleri çerçevesinde şekillendirmektedir.
16.Üretici Örgütlenmesi (ortak alan dışında kalanlar): AB kaynaklarını kullanan üretici örgütlerinin tanınmasına ilişkin ayrıntılı kurallar
mevzuatta belirlenmiş olmakla beraber, üretici örgütü olarak tanınan veya tanınmayan örgütlerin (kooperatif vb.) nasıl, hangi biçimde ve hangi
hukuksal düzenlemeyle kurulduğuyla ilgili ortak bir AB mevzuatı olmadığından bu konu üye devletlerin tasarrufundadır. Bunun sonucu olarak;
üretici örgütü olarak tanınabilecek tarımsal örgütlenmeler üye devletlere göre farklı hukuksal ve idari yapılarda ortaya çıkmaktadır.
Tabloya dön
74
Fasıl 14 – Taşımacılık Politikası
Roma Antlaşması’na göre taşımacılık, Avrupa ekonomik entegrasyonunun gerçekleştirilebilmesi için ortak politikalar geliştirilmesi gereken bir
alandır. (Roma Antlaşması Madde 3, paragraf (e)) AB taşımacılık politikaları Avrupa çapında temiz, güvenli ve etkin taşımacılık yapılmasını
hedeflemektedir. Taşımacılık politikaları malların serbest dolaşımının sağlandığı iç pazarın oluşumunun ve kişilerin AB içerisinde serbestçe
seyahat edebilmelerinin temelinde yer alır. Roma Antlaşması’nda ortak taşımacılık politikası konusunda hüküm bulunmakla beraber Avrupa
taşımacılık politikasının şekillenmeye başlaması yaklaşık 30 yıl almıştır. Maastricht Antlaşması (1993) ile taşımacılık politikasının siyasi,
kurumsal ve bütçesel temelleri güçlendirilmiştir. Antlaşma ayrıca Trans-Avrupa ağları kavramına yer vermiştir. Bu çerçevede Birlik kaynakları
kullanılmak suretiyle Avrupa düzeyinde taşımacılık altyapı planları oluşturması mümkün hale gelmiştir.
Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 90-100. maddeleri taşımacılık sektörüne ayrılmıştır. Devletler, Birliğin bu konuda düzenleme
yapma yetkisini kabul etmiştir. Komisyon’un 1992 yılında yayımladığı ortak taşımacılık politikasının geleceğine ilişkin Beyaz Kitap, taşımacılık
piyasasının rekabete açılmasını ele almıştır. Beyaz Kitabın yayımlanmasından sonraki 10 yıl içerisinde taşımacılık piyasası büyük ölçüde
rekabete açılmıştır. Ancak, demiryolu sektöründe istenen gelişmeler gerçekleşmemiş, sektör bu süre zarfında rekabete açılamamıştır.
Ortak taşımacılık politikasının gelişmesi ile birlikte tüketici fiyatları düşmüş, servis kalitesi ve seçenekler artmıştır. Öte yandan, ortak taşımacılık
politikasının gelişimi istendiği ölçüde uyumlu ve düzenli gerçekleşmemiştir. Ana yollarda, demiryollarında, havalimanlarında oluşan
sıkışıklıklar, çevreye, halk sağlığına verilen zararlar ve trafik kazaları gibi sıkıntılar aşılamamıştır.
2001 yılında Komisyon ikinci bir Beyaz Kitap yayımlamıştır. Ortak taşımacılık politikası için 10 yıllık bir perspektif oluşturulmuştur. Farklı
taşımacılık türleri arasında denge oluşturulması, birbirleri ile bağlantılarının sağlanması, darboğazların aşılması gibi konularda politika önerileri
ortaya konmuştur. Taşımacılık politikasının merkezinde kullanıcı olduğundan hareketle yol güvenliği, kullanıcı hakları gibi hususlara yer
verilmiştir. Kaynak sorunlarına değinilmiştir. Havacılık sektöründe güvenlik ile ilgili ortak, yeknesak ve zorunlu mevzuat benimsenmiştir. Deniz,
hava ve demiryolu taşımacılığı alanlarında güvenlik ajansları oluşturulmuştur. Yolcu hakları geliştirilmiştir. Taşımacılık politikasının sosyal
boyutu güçlendirilmiştir, çalışma koşulları düzenlenmiştir. 11 Eylül sonrası farklı ulaştırma türleri ve kritik altyapılar için güvenlik politikası
oluşturulmuştur.
2011 yılında yayımlanan “Tek Avrupa Taşımacılık Sahası İçin Yol Haritası” isimli Beyaz Kitap ise, AB Taşımacılık Sistemi’nin 2050 yılına
kadar sürdürülebilir bir sistem haline getirilmesini amaçlayan öneriler ortaya koymaktadır. Geliştirilecek politikalar ile; 2050 yılına gelindiğinde
sera gazı emisyonlarının 1990 yılı seviyesine oranla % 80 azaltılmış olması, petrole bağımlı taşımacılık oranının önemli ölçüde düşürülmesi,
taşımacılıkta yaşanan sıkışıklık ve yoğunluğun azaltılması temel olarak hedeflenmektedir.
75
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Karayolu Taşımacılığı
1. Otobüslerle yolcuların üye ülkeler arasında düzenli olarak 22.Üye ülkeler arasında karayoluyla yük
taşınması ve kabotaj uygulamaları
taşımacılığında kabotaj (özel
düzenlemeler)
2. Üye ülkeler arasında karayoluyla yük taşımacılığı ve
kabotaj uygulamaları (genel düzenlemeler)
23.Ağır yük taşıtlarının vergilendirilmesi ve
yol altyapısı kullanımının
3. Karayoluyla taşınan eşyalara ilişkin istatistiki bilgi
ücretlendirilmesi
birikimi
24.Karayolu taşıma işletmelerine ilişkin
4. Karayolu taşıma işletmecilerine ilişkin genel kurallar
kayıtların tutulması
5. Yük ve yolcu taşımacılığında görevli sürücülerin
nitelikleri ve eğitimleri
6. Sürücülerin çalışma saatleri
7. Tehlikeli maddelerin karayoluyla taşınması ve ilgili
denetimler
8. Trafik kazalarına ilişkin veri tabanı oluşturulması
9. Sürücü belgeleri
10.Araçların azami büyüklük ve ağırlıkları
11.Araçların sınıflandırılması
12.Araçların periyodik yola uygunluk muayeneleri
13.Ticari araçların yol kenarı teknik denetimleri
14.Tankerler ve basınçlı madde taşıyan araçlar
15.Tünellerin asgari emniyet gereklilikleri
16.Kamu yolcu taşımacılığı hizmetleri ve devlet yardımları
76
 Biyoyakıt ve diğer yenilenebilir
yakıtların taşımacılıkta
kullanılması (Fasıl 15 - Enerji /
Madde 2)
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
17.Karayolu taşımacılığında kullanılan kayıt cihazları
18.Emniyet kemeri kullanımı
19.Motorlu araçların, eklentilerinin, parçalarının ve ayrı
teknik sistemlerinin genel emniyet kuralları
20.İki veya üç
düzenlemeler
tekerlekli
motorlu
taşıtlara
ilişkin
21.Tarım ve ormancılıkta kullanılacak traktörlere ilişkin
düzenlemeler
Deniz Taşımacılığı
25.Üye devlet limanları arasında denizyolu taşımacılığı 39.Deniz kazalarının incelenmesine ilişkin
serbestisi (denizyolu kabotajı)
kurallar
26.Deniz taşımacılığı sektöründe rekabet ve piyasaya giriş 40.Kılavuzluk ve kılavuzların eğitim ve
kuralları (Aynı zamanda rekabet politikası kapsamında ele
sertifikalandırılması
alınmaktadır.)
27.Gemi inşa sektöründe devlet yardımları
41.Gemi adamlarının çalışma
koşulları, iş sağlığı ve güvenliği
(Fasıl 19 - Sosyal Politika ve
İstihdam / Madde 2)
42.Gemi kaynaklı emisyonlar (Fasıl
27 - Çevre / Madde 55)
 Gemilerden kaynaklanan
atıkların kontrolü (Fasıl 27 Çevre / Madde 12)
28.İki üye devletin limanları arasında seyir yapan gemilerin
bildirim formaliteleri
29.Tehlikeli ve zararlı yüklerin denizyolu ile taşınmasına
ilişkin kurallar ve bu yüklerin taşınmasında doğabilecek
zararın tazmini
30.Deniz emniyeti kuralları
31.Gemi ve liman tesisi güvenliği
32.Gemi adamlarının asgari eğitim ve işe kabul şartları
77
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
33.Deniz alacaklarına karşı donatanların sigortalanması
34.Liman devleti kontrolleri
35.Gemi trafik izleme ve bilgi sistemlerinin kurulmasına
ilişkin kurallar
36.Gemilerde çift cidar şartları
37.Gemi kaynaklı kirlilik ve
kaynaklanan kirlilikle mücadele
cezalar,
gemilerden
38.Gemi üretimi ve gemi kaplama maddelerinde zararlı
maddelerin (organokalay vb.) kullanılmamasına ilişkin
kurallar
Hava Taşımacılığı
43.Hava taşıma şirketlerinin operasyonlarına ilişkin temel 61.AB havaalanlarını kullanacak üçüncü
kurallar, taşıyıcıların AB içi tarifeli hatlara erişimi ve
ülkelere ait hava araçlarına ait bilgilerin
yolcu kapasitesi paylaşımı
toplanması
44.Hava araçlarının teknik gereklilikleri
62.Havaalanlarında gürültü yönetimi
45.Yolcu, yük ve postaların havayoluyla taşınmasına ilişkin 63.Yolcu bilgilerinin paylaşılması
istatistiki bilgi birikimi
46.Yer hizmetleri
47.Hava seyrüsefer hizmetlerinde ücretlendirme
48.Havaalanı ücretlendirmeleri
49.Slot uygulamaları
50.Hava taşıyıcıları ve hava aracı işleticilerinin asgari sigorta
yükümlülükleri
78
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
51.Yolcu hakları
52.Engelli / hareketi kısıtlı yolcuların hakları
53.Bilgisayarlı rezervasyon sistemleri
54.Hava araçları, ürün ve parçalar, personel ve hava taşıma
şirketlerine ilişkin genel çerçeve ve havacılık emniyetinin
arttırılması
55.Sivil havacılık güvenliği
56.Hava hadiselerinin raporlanması
57.Sivil havacılık kaza ve kırımlarının araştırılması
58.Hava taşıyıcılarının kaza durumundaki yükümlülükleri
59.Hava trafik hizmetleri alanında ortak düzenlemeler
60.Hava araçlarından kaynaklanan sera gazı emisyonlarının
ve gürültü kirliliğinin azaltılması
Demiryolu Taşımacılığı
64.Rekabet kuralları
77.Demiryolu emniyet sertifikası
65.Demiryolu emniyeti (kısmen ortak)
78.Demiryolu işletmecilerinin lisanslanması
66.Kamu yolcu taşımacılığı hizmetlerinin ihale edilme 79.Tehlikeli maddelerin demiryolu ile
kuralları
taşınması ile ilgili kurallar
67.Altyapı yönetimi ve hizmetlerin sunumu fonksiyonlarının
birbirinden ayrılmasına yönelik kurallar
68.Demiryolu altyapı kapasitesinin tahsisi ve altyapı
kullanımının ücretlendirilmesi
69.Kara, demir ve iç suyolu taşımacılığı altyapı yatırımları
için tutulan muhasebe sistemi
79
 Demiryolu sektöründe
çalışanların çalışma koşulları, iş
sağlığı ve güvenliği (Fasıl 19 Sosyal Politika ve İstihdam /
Madde 2)
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
70.Demiryolu alt yapısına erişim
71.Yolcu hakları
72.Demiryolu sektörünün ekonomik ve teknik şartları ile
piyasa gelişiminin izlenmesi
73.Birlikte işletilebilirlik
74.Kombine taşımacılığa ilişkin kurallar
75.Demiryolu işletmelerine sağlanan devlet yardımları
76.Lokomotif ve tren makinistlerinin minimum eğitim
şartları ve sertifikalandırılması
Karayolu Taşımacılığı
Ortak Düzenleme Alanı
1. Otobüslerle Yolcuların Üye Ülkeler Arasında Düzenli Olarak Taşınması ve Kabotaj Uygulamaları: Otobüslerle yolcuların üye ülkeler
arasında uluslararası taşınmasına ilişkin tanımlar, piyasaya giriş, yetkilendirme ve lisanslandırma, taşıyıcıların yükümlülükleri, biletler ve diğer
üye ülkelerde yerleşik taşıyıcıların hizmet vermesine ilişkin temel kurallar ortak olarak düzenlenmektedir. Kabotaj konusunda getirilen
düzenlemelere uyulmasını ve aksi durumlarda öngörülecek yaptırımların etkili olmasını sağlamak üye ülkelerin görevidir. Düzenli olmayan
taşımalar, yolcusuz yolculuklar ile organizatör ve taşıyıcı arasındaki sözleşmeye dayalı özel düzenli taşımalar, yetkilendirmeye tabi değildir.
2. Üye Ülkeler Arasında Karayoluyla Yük Taşımacılığı ve Kabotaj Uygulamaları (genel düzenlemeler): İlgili düzenleme hükümlerini ihlal
eden taşıyıcılara verilecek cezalar, etkin ve caydırıcı olmak koşuluyla üye ülkelere bırakılmıştır. Uluslararası bağlamda posta taşınması, yüklü
ağırlığı 3,5 tondan az olan araçlarla yapılan taşımalar, hasarlı araçların taşınması, acil durumlarda, özellikle doğal afetlerde kullanılacak tıbbi
ürün, malzeme, ekipman ve diğer maddelerin taşınması ve bunlara ilişkin yüksüz olarak yapılacak yolculuklar, Birlik lisansından ve ilgili
düzenlemelerden muaftır. Düzenlemelere uyulmasını ve aksi durumlarda öngörülecek yaptırımların etkili olmasını sağlama üye ülkelerin
görevidir. Kabotaj operasyonları, genel hatlarıyla ortak olarak düzenlenmiştir. Kiralanmış araçlarla yapılan taşımacılık operasyonları da ortak
düzenlemelere tabi olup, üye ülkeler daha az kısıtlayıcı kurallar belirleme hususunda serbesttirler. Üye ülkelerden üçüncü ülkelere yapılan
taşımacılık, diğer üye ülkelerin sınırlarından transit geçildiği süre dışında, söz konusu üye ülkeyle üçüncü ülke arasında olan ikili anlaşmalarla
düzenlenmektedir.
Tabloya dön
80
3. Karayoluyla Taşınan Eşyalara İlişkin İstatistiki Bilgi Birikimi: Amaç; Birlik içerisinde karayoluyla yapılan eşya taşımacılığına ilişkin
istatistiki bilgiye ulaşmaktır. Bilgiler, üye ülkeler tarafından toplanarak EUROSTAT’a iletilmektedir. İlgili değişkenler, ortak olarak
düzenlenmiştir. Toplanan veriler, araçlara, yolculuklara ve eşyalara ilişkin olmaktadır. Yük kapasitesi 3,5 tonun altında olan ya da izin verilen
azami yüklü ağırlığı 6 tondan az olan araçlar, üye ülkelerin takdiri ile ilgili bilgi toplama işleminin dışında bırakılabilir. Ayrıca ilgili
düzenlemeler, izin verilen ağırlık veya boyutları Birlik içerisinde normal olarak izin verilenden fazla olan araçlar ile tarım araçları, askeri araçlar
ve merkezi idarece kullanılan kamu araçlarını (demiryolu idaresince kullanılanlar hariç) kapsamaz.
4. Karayolu yük ve yolcu taşımacılığı işletmecilerine ilişkin genel kurallar ortak alan olarak düzenlenmiştir. İlgili düzenlemelerden, ağırlığı
3,5 tonu geçmeyen araçları işleten yük taşıma işletmecileri, hızı 40 km/h geçmeyen araçları işleten yük taşıma işletmecileri ve kar amacı
gütmeden yolcu taşımacılığı yapan işletmeler muaf tutulmuştur. Üye ülkeler, düzenlemelerde belirlenen kurallar çerçevesinde başvuruları
değerlendirecek, şirketleri denetleyecek ve gerekli izinleri verecek bir uzman otoriteye sahip olmak durumundadır. Üye ülkeler, ayrımcılık
gütmemek koşuluyla, şirketlerin yerine getirmesi konusunda ortak olarak belirlenenlere ilave taleplerde bulunabilirler.
5. Yük ve Yolcu Taşımacılığında Görevli Sürücülerin Nitelikleri ve Eğitimleri: İzin verilen azami hızı 45 km/h geçmeyen araçların, silahlı
kuvvetlere, sivil savunmaya, itfaiyeye ve kamu düzenini sağlamaktan sorumlu kuvvetlere ait araçların, yolların teknik sebeplerle ve bakım vs.
gibi amaçlarla test edilmesi işine yarayan araçların, acil durumlarda kullanılan veya kurtarma faaliyetlerinde kullanılan araçların, sürücü
eğitiminde kullanılan araçların, ticari olmayan yük ve yolcu taşımacılığında veya kişisel kullanım amacıyla kullanılan araçların, sürücünün asıl
işinin sürücülük olmadığını ispatladığı durumlarda kendi işinde kullanacağı malzeme ve ekipmanların taşınmasında kullanılan araçların
sürücüleri, ilgili düzenlemenin kapsamı dışındadır.
6. Sürücülerin Çalışma Saatleri: Yük taşımacılığında kullanılan ve ağırlığı 3,5 tonun üzerinde olan araçlar ve yolcu taşımacılığında kullanılan
ve 9 kişiden fazla yolcu taşıyan araçların sürücülerinin çalışma, dinlenme ve mola saatleri ortak olarak düzenlenmektedir. Üye ülkeler,
düzenlenenden daha kısa çalışma sürelerine veya daha uzun dinlenme sürelerine karar verebilir. Ayrıca, süresi 30 günü aşmamak koşuluyla acil
durumlarda üye ülkelerce geçici muafiyetler tanınabilir. Sürücülerin çalışma saatlerine uyulmaması durumunda uygulanacak cezaların
belirlenmesi ve uygulanması, üye ülkelere bırakılmıştır.
7. Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması ve İlgili Denetimler: Tehlikeli maddelerin karayoluyla taşınması hususu 2008/68/EC sayılı
Direktif ile düzenlenmektedir. İlgili direktif, ADR Anlaşması’nı (Tehlikeli Malların Karayoluyla Uluslararası Taşınmasına İlişkin Avrupa
Anlaşması) da ekleri içerisinde barındırmaktadır.
8. Trafik Kazalarına İlişkin Veri Tabanı Oluşturulması: Üye ülkeler arasında trafik kazalarına ilişkin veri tabanı oluşturulmasına ilişkin
hükümler 93/704/EC sayılı Konsey Kararı ile ortak olarak düzenlenmektedir. Veri tabanı kapsamında değerlendirilen bilgileri ilgili düzenleme
çerçevesinde toplanması görevi ise üye ülkelerdedir.
9. Sürücü Belgeleri: Sahteciliğin önüne geçebilmek, kişilerin serbest dolaşımına katkıda bulunabilmek ve karayolu güvenliğini arttırabilmek
amaçlarıyla ortak olarak düzenlenmektedir. Sürücü belgelerinin kategorileri ve alınabilme şartları, ilgili düzenleme ile belirlenmiştir. Üye
Tabloya dön
81
ülkeler; karayolu emniyetinin arttırılması amacına bağlı olarak sürücü belgelerinin geçerlilik sürelerini, direktifte belirlenenden daha kısa
tutabilmektedir.
10.Araçların Azami Büyüklük ve Ağırlıkları: Ulusal ve uluslararası taşımacılıkta kullanılan araçların boyutları ile uluslararası taşımacılıkta
kullanılan araçların ağırlıklarına ilişkin ortak düzenlemeleri kapsamaktadır (yük taşımacılığı için 3,5 tondan ağır araçlar ile yolcu taşımacılığı için
9 kişiden fazla yolcu taşıyan araçlar).
11.Araçların sınıflandırılması hususu, 2007/46/EC sayılı Direktif kapsamında ele alınmaktadır.
12.Araçların periyodik yola uygunluk muayeneleri, üye ülkelerce doğrudan yahut atanacak ve doğrudan denetlenecek bir kurum vasıtasıyla
yerine getirilmektedir. Üye ülkeler, araçların en az ortak düzenlemede belirlenen sürelerde muayene edilmesini sağlamakla yükümlüdür. Üye
ülkeler, askeri amaçla kullanılan araçlarını muaf tutmakta ve tarihi araçları için ise kendi denetim standartlarını belirlemekte serbesttir. Ayrıca,
Komisyon’a danışmak şartıyla devlet yollarını hiç kullanmayan araç kategorileri de direktif kapsamı dışında tutulabilir. Üye ülkeler, ilk muayene
süresini öne çekmeye, muayene aralıklarını kısaltmaya, isteğe bağlı ekipmanları zorunlu tutmaya, test edilecek parçaların sayısını arttırmaya,
ortak düzenlemede belirtilmeyen araçları kapsam dahiline almaya, ilave özel testler uygulamaya ve ağır yük taşıyan araçların asgari fren
standartlarını yukarıya çekmeye yetkilidirler. Yolcu taşımacılığında kullanılan ve sürücü dışında sekiz koltuğu bulunan araçlar, yük
taşımacılığında kullanılan ve izin verilen azami ağırlığı 3,5 tonu aşan araçlar, izin verilen azami ağırlığı 3,5 tonu aşmayan römork ve yarı
römorklar, ticari taksiler ve ambulanslar, trafiğe çıkışlarını takip eden ilk yılın sonunda ve müteakiben her yıl, tarımda kullanılan traktör ve
makineler hariç olmak üzere izin verilen azami ağırlığı 3,5 tonu aşmayan ve en az dört tekerleği olan ve yük taşımacılığında araçlar ile yolcu
taşımacılığında kullanılıp sürücü hariç koltuk sayısı sekizi geçmeyen ve en az dört tekeri bulunan araçlar ise trafiğe çıkışlarını takip eden
dördüncü yılın sonunda ve müteakiben her iki yılda bir muayeneden geçmek durumundadır.
13.Üye ülkeler, ticari araçların yola uygunluklarının yol kenarı teknik denetimlerini sağlamakla yükümlüdür. Genel hususlar ve
denetimlerde göz önüne alınacak kriterler ortak olarak düzenlenmiştir. Denetimlerde teknik gereklilikleri sağlayamayan sürücü ve şirketlere
uygulanacak cezaların etkili ve caydırıcı olması ve bu cezaların uygulanması sorumluluğu ise üye ülkelere bırakılmıştır.
14.Basınçlı madde taşıyan araçlar ve tankerlerin operasyonlarında uyulması gereken kurallar, ortak düzenleme alanı kapsamında olup,
2010/35/EC sayılı direktif kapsamında düzenlenmektedir.
15.Tünellerin Asgari Emniyet Gereklilikleri: Trans-Avrupa karayolu ağı içerisinde bulunan ve uzunluğu 500 metreyi aşan tünellerde asgari
emniyet kriterleri belirlenmektedir. Üye ülkeler, iki yılda bir tünellerde meydana gelen kaza ve yangın gibi olayları, sebepleri ve
değerlendirmeleri de içerecek bir rapor halinde Komisyon’a iletmektedir.
16.Kamu Yolcu Taşımacılığı Hizmetleri ve Devlet Yardımları: İlgili düzenlemeler, ulusal ve uluslararası alanda kamusal yolcu
taşımacılığının daha emniyetli ve uygun fiyatlı olmasını teminen alınacak önlemleri ve yetki devriyle gerçekleştirilecek hizmet sağlama
Tabloya dön
82
faaliyetlerinde hizmet alım sözleşmelerinin düzenlenmesi ve ihalelere ilişkin hükümleri içermektedir. Ayrıca, karayolu taşımacılığı sektörüne
yapılacak desteklere ilişkin hükümler de bu başlık altında düzenlenmektedir.
17.Karayolu Taşımacılığında Kullanılan Kayıt Cihazları: Karayolu yük ve yolcu taşımacılığında kullanılan araçlarda kullanılacak kayıt
cihazlarının (takograflar) standartları, tip onayları, elektronik kartları ve denetimleri gibi konular ortak olarak düzenlenmektedir.
18.Emniyet Kemeri Kullanımı: 3,5 tondan az ağırlığa sahip olan araçlarda emniyet kemeri kullanımını düzenlemektedir. Çocuklara
uygulanacak emniyet kemeri rejimi hususu, detaylı olarak değerlendirilmiştir.
19.Motorlu araçların, eklentilerinin, parça ve aksamları ile teknik sistemlerinin genel emniyeti ve tip onayı gerekliliklerine ilişkin
hususlar ortak olarak düzenlenmektedir.
20.İki veya üç tekerlekli motorlu taşıtlara ilişkin ortak düzenlemeleri içermektedir. (ışıklandırmalar, sesli sinyaller, parçalar, yolcu koltukları
vs.)
21.Tarım ve ormancılıkta kullanılacak traktörlere ilişkin düzenlemeleri içermektedir. (azami tasarım hızı, yük platformları, ışıklandırma ve
sinyaller, parçalar, zorunlu işaretlemeler vs.)
Üye Devletlere Bırakılan Konular
22.Üye Ülkeler Arasında Karayoluyla Yük Taşımacılığında Kabotaj (özel düzenlemeler): Kabotaj operasyonlarında; taşıma sözleşmeleri,
karayolundaki araçların ağırlık ve boyut kontrolü, özellikle tehlikeli maddeler, bozulabilir yiyecekler ve canlı hayvanlar gibi bazı maddelerin
taşınmasında uyulması zorunlu olan gereklilikler, sürüş ve dinlenme zamanları ile katma değer vergisi konularında, üye ülkelerin ulusal
düzenlemeleri esas alınmaktadır.
23.Ağır Yük Taşıtlarının Vergilendirilmesi ve Yol Altyapısı Kullanımının Ücretlendirilmesi: Üye ülkeler, ağır yük taşıtlarının vergileri ile
yol altyapısı kullanımına ilişkin ücretleri, ilgili direktifin (1999/62) ekinde yer alan ücretlerden az olmamak koşuluyla kendileri
belirlemektedirler. Söz konusu ücretler, iki yıllık dönemler halinde gözden geçirilmektedir. Altyapı kullanım ücretleri, yalnızca otoyol ve benzeri
yollar ile köprü, tünel ve dağ geçişlerini kapsamaktadır. Üye ülkeler, direktifte yer alan vergiler dışında, park ücretleri ve şehir içine has trafik
ücretlerini, trafik sıkışıklığı ile mücadele amacı güden ücretlendirmeleri ve normal dışı ağırlık ve ebattaki araç veya yüklere getirilecek vergi
yahut ücretleri de kendileri belirlemeye yetkilidir. Birden fazla üye ülke, ortak hareket edebilmektedir. Ayrıca üye ülkeler, araçların emisyon
kategorilerine göre de ücretlendirmeye gidebilmektedirler. İlgili direktif hükümleri, izin verilen azami yüklü ağırlığı 12 tondan az olmayan
araçları kapsamakta olup, üye ülkeler, bunun dışında kalan araçlara da direktif hükümlerini uygulamakta serbesttir.
24.Karayolu Taşıma İşletmelerine İlişkin Kayıtların Tutulması: Üye ülkeler, karayolu yük ve yolcu taşımacılığı yapan şirketlere ilişkin
bilgileri elektronik ortamda muhafaza etmek ve diğer üye ülkelerle bilgi alışverişinde bulunabilmek amacıyla ulusal bir elektronik kayıt sistemi
Tabloya dön
83
oluşturmak durumundadır. Söz konusu bilgiler; şirketin adı ve yasal yapısı, adresi, yetkilendirilme tipi ve araç sayısı, atanan müdürlerin bilgileri,
şirkete ait ciddi ihlallerin sayısı, kategorisi ve tipi, vb. bilgileri içermek durumundadır.
Deniz Taşımacılığı
Ortak Düzenleme Alanı
25.Üye Devlet Limanları Arasında Denizyolu Taşımacılığı Serbestisi (denizyolu kabotajı): Denizyolu kabotajı 3577/92 sayılı ve 7 Aralık
1992 tarihli Konsey Tüzüğü ile 1 Ocak 1993 tarihinden itibaren serbestleştirilmiştir. Buna göre; üye devletler arasında yapılacak denizyolu
taşımacılığı serbest hale gelmiştir. Ancak üye devletler anakara ve adaları veya sadece adaları arasında yapılacak denizyolu taşımacılığını bu
serbestinin dışında tutma hakkına sahiptir. Ayrıca üye devletlerden birisi iç piyasasının büyük ölçüde olumsuz etkileneceğini ispat ederse, kendisi
için Komisyondan koruyucu tedbirlerin almasını talep edebilir.
26.Deniz Taşımacılığı Sektöründe Rekabet ve Piyasaya Giriş Kuralları (rekabet politikası kapsamında da ele alınmaktadır): Bu
kapsamda yapılan düzenlemeler üye devletler ve üye devletler ile 3. taraflar arasında deniz taşımacılık hizmetlerinin sunumunu, piyasaya serbest
girişi, rekabeti bozucu fiyatlandırma konularında alınacak önlemleri ve denizaşırı taşımacılık piyasasına giriş kurallarını kapsar.
27.Gemi İnşa Sektöründe Devlet Yardımları: Gemi inşa sektöründe devlet yardımları konusu 30.12.2003 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan
“Gemi İnşa Sektöründe Devlet Yardımları Çerçeve Düzenlemesi” (Framework on State Aid to Shipbuilding) ile düzenlenmektedir. Bu
çerçevenin amacı üye devletler arasında gemi inşa sektörü ve diğer ilgili sektörlerde uygulanan devlet desteği farklılıklarının giderilmesidir.
Bahse konu çerçeve ile inovasyon yatırım destekleri, kapatma desteği, ihracat kredileri, büyüme destekleri ve bölgesel destekler
düzenlenmektedir.
28.İki Üye Devletin Limanları Arasında Seyir Yapan Gemilerin Bildirim Formaliteleri: Bu kapsamda yapılan düzenlemeler ile üye ülkeler
arasında yapılan seferlerde yolcu gemileri için IMO FAL (Convention on International Facilitation of Maritime Traffic) Sözleşmesi kapsamında
belirlenen standart bildirim formlarının kullanılması kabul edilmiştir.
29.Tehlikeli ve Zararlı Yüklerin Denizyolu ile Taşınmasına İlişkin Kurallar ve Bu Yüklerin Taşınmasında Doğabilecek Zararın
Tazmini: Tehlikeli ve zararlı yüklerin taşınmasına ilişkin kurallar IMO’nun IMDG (International Maritime Dangerous Goods Code) Kodu
tarafından bu yüklerin taşınmasında doğabilecek zararın tazminine ilişin kuralları ise HNS (International Convention on Liability And
Compensation for Damage in Connection with the Carriage of Hazardous and Noxious Substances by Sea, 1996) Konvansiyonu tarafından
düzenlenmiştir. AB, bahse konu uluslar arası mevzuat çerçevesinde yönetmelikler çıkararak, bu mevzuatı iç mevzuatına dercetmiştir.
30.Deniz Emniyeti Kuralları: Deniz emniyetine ilişkin kurallar, denizcilik ile ilgili diğer temel kurallar gibi IMO tarafından belirlenmekte ve
bu kurallar çıkarılan tüzük ve direktiflerle AB mevzuatına aktarılmaktadır. Bu çerçevede yapılan düzenlemeler, IMO’nun hazırlamış olduğu
Tabloya dön
84
SOLAS Konvansiyonu, ISM Kodu (International Management Code for the Safe Operation of Ships and for Pollution Prevention), MARPOL
Sözleşmesi gibi denizcilik sektörünü emniyet açısından bütüncül bir bakış ile ele alan çok kapsamlı sözleşmeler çerçevesinde çıkarılan direktif ve
tüzüklerden oluşmaktadır. Bu çerçevede düzenlenen temel konular dökme yük gemilerinin güvenli yüklenip boşaltılması, gemi denetim ve
sörvey kuralları, Gemi denetim, sörvey ve lisanslama kuruluşlarının taşıması gereken minimum şartlar ve bu kuruluşların uygulaması gereken
kurallar, deniz ekipmanları ve bunların taşıması gereken minimum standartlar, uydu tabanlı gemi izleme sistemi, tonaj ölçümü, yolcu ve yük
gemileri için emniyet kuralları, gemilere VDR ve AIS cihazlarının takılması gibi deniz emniyetinin bütün boyutlarını kapsamaktadır.
31.Gemi ve Liman Tesisi Güvenliği: Gemi ve liman tesisi güvenliği konusunda AB düzeyinde çıkarılan bir Tüzük ile gemi ve liman tesisi
güvenliğinin artırılması için ortak kurallar belirlenmiştir. Bu kurallar IMO tarafından düzenlenen SOLAS (Safety of Life at Sea)
Konvansiyonunun deniz güvenliğinin artırılması ile ilgili özel önlemler ve ISPS (International Ship and Port facility Security) Kodunun Tüzüğe
dercedilmesi şeklinde oluşturulmuştur.
32.Gemi Adamlarının Asgari Eğitim ve İşe Kabul Şartları: Gemi adamlarının asgari eğitim ve işe alınma şartları IMO’nun 1978 yılında
imzalanan STCW Konvansiyonu ile belirlenmiştir. Avrupa Birliği bu konvansiyon çerçevesinde direktifler çıkararak gemi adamları için asgari
eğitim ve işe alım şartlarını belirlemektedir. Üye devletler eğitimi verecek, gerekli sınavları düzenleyecek ve gerekli sertifikaları verecek yetkili
otoriteyi belirlemekle ve eğitimin izlenmesini ve değerlendirmesini sağlamakla sorumludur.
33.Deniz Alacaklarına Karşı Donatanların Sigortalanmasına İlişkin Kurallar: Bu konudaki mevzuat IMO tarafından düzenlenen ve 1996
Protokolü ile tadil edilen 1976 Deniz Alacaklarına Karşı Donatanların Sigortalanması Konvansiyonu (1976 Convention on Limitation of
Liability for Maritime Claims, adopted by the International Maritime Organization (IMO), as amended by the 1996 Protocol) çerçevesinde
belirlenmiş olup 2009 yılında çıkarılan bir direktif ile AB düzeyinde uygulamaya konmuştur.
34.Liman Devleti Kontrolleri: Liman devleti kontrollerine ilişkin kurallar Paris Memorandumu ile belirlenmiştir. AB bu Memoranduma
dayanarak bir direktif çıkarmış ve mevcut emniyet standartlarına uymayan gemilerin AB karasularında seyretmesini yasaklamayı amaçlamıştır.
Bayrak devleti kontrolleri ile ilgili yetkili otoritenin seçimi üye devlete bırakılmaktadır.
35.Gemi Trafik İzleme ve Bilgi Sistemlerinin Kurulmasına İlişkin Kurallar: Bu konudaki temel düzenleme 2002/59/EC sayılı direktiftir. Bu
direktif ile AB düzeyinde gemi trafik izleme ve bilgi sistemlerinin kurulması ve deniz emniyetinin artırılarak deniz kazalarının çevresel
etkilerinin asgari düzeye indirilmesi amaçlanmaktadır. Direktif kapsamında 1 Temmuz 2002 tarihinden sonra inşa edilen ve üye devlet
limanlarına uğrayan gemilerin AIS (automatic identification system)ve VDR (voyage data recorder) cihazları ile donatılmış olmasını zorunlu
tutmaktadır.
36.Tankerlerde Çift Cidar Şartları: Bu şartlar IMO’nun MARPOL Sözleşmesi kapsamında belirlenmektedir ve Temmuz 1996’dan sonra inşa
edilen gemileri kapsamaktadır. Buna göre Temmuz 1996’dan sonra inşa edilen tankerlerin tamamının çift cidarlı olması zorunlu kılınmıştır. Bu
kuralı AB düzeyinde uygulayabilmek için bir Tüzük çıkarılmıştır. Bu çerçevede 5000 DWT’nin (deatweight tonnege-azami tonaj) altında kalan
Tabloya dön
85
ve üye devletlerden birinin bayrağını taşıyan veya bayrağına bakılmaksızın bir üye devletin egemenlik sahasına giren/burada demirleyecek olan
tankerler çift cidarlı olmak zorundadır.
37.Gemi Kaynaklı Kirlilik ve Cezalar, Gemilerden Kaynaklanan Kirlilikle Mücadele: Gemilerden kaynaklanan kirlilikle mücadele konusu
27 numaralı Çevre faslı kapsamında da ele alınmaktadır. Gemilerden kaynaklanan kirlilik hususu IMO’nun MARPOL sözleşmesi kapsamında
düzenlenmiş olup uygulamaya yönelik çıkarılan direktiflerle AB mevzuatına dercedilmiştir. Bu direktifler dayanağı olan MARPOL sözleşmesine
değişiklik geldikçe değiştirilmekte ve güncellenmektedir. Gemi kaynaklı kirliliklere verilecek cezalar ile ilgili çıkarılan 2005/35/EC sayılı
direktif ile AB üye devletlerinin iç sularında, karasularında 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi kapsamında uluslararası
seyrüsefer amaçlı kullanılan boğazlarında ve münhasır ekonomik bölgesinde kirletici maddelerin gemilerden boşaltılması yasaklanmıştır. Bu
çerçevede üye devletlerin ulusal otoriteleri cezaları etkin, orantılı ve caydırıcı bir şekilde küçük ihlaller de dahil olmak üzere uygulamakla
yükümlüdür. Limanlardaki işletmeler ve gemilerden kaynaklanabilecek kirlilik ile ilgili çıkarılan 2000/59/EC sayılı direktif ile ise bütün üye
devlet limanlarına uğrayan bayrağına bakılmaksızın savaş gemileri ve ticari amaçlı olmayan devlet gemileri dışında bütün gemilerin ve bu
gemilere ait kargonun yaratmış olduğu kirlilikten dolayı gemi işletmenlerinin mali, hukuki ve uygulamaya yönelik sorumlulukları
belirlenmektedir.
38.Gemi Üretimi ve Gemi Kaplama Maddelerinde Zararlı Maddelerin (Organokalay vb.) Kullanılmamasına İlişkin Kurallar: Bu kurallar
IMO’nun AFS Sözleşmesi (International Convention on the Control of Harmful Anti-Fouling Systems) kapsamında düzenlenmiş olup AB
düzeyinde AFS Sözleşmesinin uygulamaya girişine kadar, konuya ilişkin düzenleme sağlamak amacıyla 782/2003 sayılı Tüzük kabul edilmiştir.
Bu çerçevede 1 Ocak 2008 tarihi itibari ile gemi kaplamasında TBT kullanımı yasaklanmıştır. Bu Tüzük bir üye devletin bayrağını taşıyan, bir
üye devletin bayrağını taşımayan ancak bir üye devlet otoritesi altında işletilen veya bir üye devletin limanlarına girecek olan gemilere
uygulanmaktadır.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
39.Deniz Kazalarının İncelenmesine İlişkin Kurallar: Deniz kazaları inceleme kurulunun bağımsız olması ve kaza durumunda üye devletler
arasında işbirliği yapılması gibi temel prensipler ortak olarak belirlenmiştir. Ancak takip edilecek yöntem ve deniz kazaları inceleme kurulunun
oluşumu üye devletlere bırakılmaktadır.
40.Kılavuzluk ve Kılavuzların Eğitim ve Sertifikalandırılması: Üye devletler kendi deniz şartlarına göre kılavuz eğitimi vermektedirler.
Tabloya dön
86
Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular
41.Gemi Adamlarının Çalışma Koşulları, İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin Kurallar (Sosyal Politika ve İstihdam): Bu kuralların temel
çerçevesini ILO’nun Şubat 2006’da kabul ettiği Deniz İşçi Standartları Konvansiyonu (International Labour Organization (ILO) Convention on
Maritime Labour Standards) belirlemektedir. Avrupa Komisyonu bu konvansiyonun oluşum sürecini aktif olarak desteklemiştir ve üye
devletlerden bu konvansiyonun uygulanmasını beklediğini bir bildiri ile duyurmuştur. Bu konvansiyon kapsamında 500 gros ton ve üstü
gemilerde çalışan işçilerin minimum işe alınma ve çalıştırılma şartları, sosyal koruması, hakları, gemideki yaşam şartları ve bu konvansiyonun
uygulanmasına ilişkin sorumluluklarının tanımı belirlenmektedir.
42.Gemi Kaynaklı Emisyonlar: Bu konuya ilişkin mevzuat ağırlıklı olarak Çevre faslında belirlenmesinin yanı sıra Taşımacılık faslı
kapsamında da 20 Kasım 2002 tarihli Komisyon’un Avrupa Parlamentosu ve Konseyine sunduğu “Denizlerde gemilerden kaynaklanan atmosfer
emisyonlarının azaltılmasına ilişkin Avrupa Birliği Stratejisi” bildirim kapsamında ele alınmıştır.
Hava Taşımacılığı
Ortak Düzenleme Alanı
43.Hava Taşıma Şirketlerinin Operasyonlarına İlişkin Temel Kurallar, Taşıyıcıların AB İçi Tarifeli Hatlara Erişimi ve Yolcu Kapasitesi
Paylaşımı: Söz konusu düzenleme, hava taşıma şirketlerinin lisanslandırılması ve AB içi hatlarda çalışabilmesi için gerekli olan standartları ve
gereklilikleri ortaya koymaktadır.
44.Hava Araçlarının Teknik Gereklilikleri: Havacılık operasyonlarının sivil havacılık emniyeti gereklerince yerine getirilebilmesi için hava
araçlarının bakım ve işletimi hususunda teknik ve idari temel kuralları kapsamaktadır.
45.Yolcu, Yük ve Postaların Havayoluyla Taşınmasına İlişkin İstatistiki Bilgi Birikimi: Amaç; Birlik içerisinde havayoluyla yapılan yolcu,
yük ve posta taşımacılığında güvenli, düzenli, güncel, toplu ve kıyaslanabilir bilgiye ulaşmaktır. Bilgiler, üye ülkeler tarafından toplanılarak
EUROSTAT’a iletilmektedir. İlgili değişkenler, ortak düzenleme ile belirlenmektedir.
46.Yer Hizmetleri: Yıllık yolcu trafiği 2 milyonu ya da yük trafiği 50.000 tonu aşan havaalanları için geçerlidir. Yer hizmetleri alanında hizmet
gösteren firmalar, aynı zamanda havaalanı işletmeciliği de yapıyorlarsa, ya da ilgili havaalanının yararlanıcısı iseler söz konusu birimlerini
bütünüyle ayırmak ve mali olarak da herhangi bir bağ bulunmamasını sağlamak durumundadırlar. Bunun denetim sorumluluğu ise üye ülkeler
tarafından atanacak bağımsız bir otoritededir. Havaalanındaki çeşitli imkansızlıklar dahilinde hizmet verecek kuruluş ve hizmet verilecek alan
sayılarında kısıtlamalarda bulunma yetkisi üye ülkelere verilmiştir. Bu tür kısıtlama durumlarında uyulması gereken ihale vb. süreçler ise ortak
olarak düzenlenmiştir.
Tabloya dön
87
47.Hava Seyrüsefer Hizmetlerinde Ücretlendirme: Üye ülkeler, düzenlemede belirtilen kriterler dikkate alınarak ücretlendirme bölgeleri
belirlerler. Üye ülkeler, ilgili mevzuatı yılda 50.000’den az ticari hava trafiği olan havaalanlarında uygulamama hususunda serbesttir. Ayrıca, üye
ülkeler 2 metrik tondan daha az onaylanmış MTOM’e sahip hava araçlarınca icra edilen uçuşlara, VFR uçuşlar için ücretlendirme öngörülmeyen
alanlarda VFR olarak gerçekleştirilen VFR/IFR karışık uçuşlara, yetkili arama kurtarma uçuşlarına ve uçuş planında belirtilmek koşuluyla resmi
görevle devlet başkanı/bakan vs. taşınan uçuşlara ücret uygulamayacaktır. Askeri uçuşlara, ticari amaç gütmeyen eğitim uçuşlarına, ekipman
deneme amacıyla gerçekleştirilen uçuşlara, kalkış yapılan meydana iniş gerçekleştirilecek uçuşlara, VFR uçuşlara, ilgili otorite tarafından
yetkilendirilmiş insani amaçlı uçuşlara ve gümrük/polis uçuşlarına da muafiyet tanınabilir.
48.Havaalanı ücretlendirmelerinin belirlenmesine ilişkin hükümler 2009/12/EC sayılı Direktif ile düzenlenmektedir.
49.Slot Uygulamaları: Kısıtlı kapasite sorunu yaşanan hava alanlarındaki slot uygulamalarının adil, şeffaf ve ayrımcılık yapılmadan
düzenlenmesini içermektedir. Slot uygulama konusunda genel çerçeve çizilmekle birlikte, havaalanı kapasitesinin belirlenmesi ve havaalanı
bazında slotların programlanması işleri, üye ülkelerin kuracakları bağımsız ve tarafsız otorite tarafından yerine getirilmektedir.
50.Hava Taşıyıcıları ve Hava Aracı İşleticilerinin Asgari Sigorta Yükümlülükleri: Söz konusu düzenlemeler; devlet araçlarına, 20 kg’ın
altında azami kalkış ağırlığına (MTOM) sahip model uçaklara, ayakla hareket ettirilen uçan makinelere (motorlu paragliderler ve gliderler de
dahil), bağlı balonlara, uçurtmalara, paraşütlere (paraşütle atlama sporu dahil), gliderler de dahil olmak üzere 500 kg’dan az MTOM sahip hava
araçlarına ve ticari olmayan amaçlarla kullanılan microlightlar ile uluslararası sınırları aşmayan bölgesel eğitim uçuşları için kullanılan
microlightlara uygulanmamaktadır. 2700 kg altında MTOM sahip hava araçlarının ticari olmayan operasyonlarında, düzenlemede belirlenen
tutarların altında sigorta tutarı belirleme yetkisi üye ülkelere bırakılmıştır. İlgili hükümleri ihlal eden taşıyıcılara verilecek cezalar, etkin ve
caydırıcı olmak koşuluyla üye ülkelere bırakılmıştır.
51.Yolcu hakları konusundaki düzenlemeler ile; yolcuların uçuşlarının iptal edildiği, uçağa kabul edilmedikleri veya uçuşlarının ertelendiği
durumlarda haklarının korunması amaçlanmaktadır. Düzenlemeleri ihlal eden taşıyıcılara verilecek cezalar, etkin ve caydırıcı olmak koşuluyla
üye ülkelere bırakılmıştır. Yalnızca motorize sabit kanatlı hava araçları ile yapılan yolcu taşımaları kapsam dahiline alınmıştır. Ayrıca, ilgili
düzenleme alanı çerçevesinde Birlik kriterlerine göre güvenli olmayan hava taşıma şirketleri belirlenmekte ve yolculara duyurulmaktadır.
52.Engelli/hareketi kısıtlı yolcuların haklarının gözetilmesini içermektedir. İlgili hükümleri ihlal eden taşıyıcılara verilecek cezalar, etkin ve
caydırıcı olmak koşuluyla üye ülkelere bırakılmıştır.
53.Bilgisayarlı Rezervasyon Sistemleri: Tüketicilerin haklarının korunmasını teminen bilgisayarlı rezervasyon sistemlerine ilişkin ortak
hükümleri içermektedir.
54.Hava Araçları, Ürün ve Parçalar, Personel ve Hava Taşıma Şirketlerine İlişkin Genel Çerçeve ve Havacılık Emniyetinin Arttırılması:
Hava araçlarının ve havacılıkla ilgili ürün ve parçaların uçuşa elverişlilik kuralları, havacılık alanında çalışan personelin ve hava taşıma
şirketlerinin lisanslandırılması, hava araçlarının tip sertifikaları, havacılık emniyetinin arttırılması konusunda ortak düzenlemeleri içermektedir.
Tabloya dön
88
55.Sivil havacılık güvenliğini tehlikeye atacak kanunsuz girişimlerin önlenmesi, havaalanlarının, hava araçlarının güvenliğinin sağlanması
amaçlanmaktadır. Bu konuda asgari önlemler ortaya konulmaktadır ve üye ülkeler, gerekli olduğunu düşündükleri durumlarda, Komisyon’a bilgi
vermek koşuluyla ortak düzenlemede belirtilenlerden daha katı önlemler almaya yetkilidirler. Ayrıca, azami kalkış ağırlığı 15.000 kg altında olan
uçaklar, helikopterler, kamu güvenliği için gerekli olan uçuşlar, yangın söndürme uçuşları, tıbbi durum, acil durum veya kurtarma amaçlı uçuşlar,
Ar-Ge uçuşları, insani yardım uçuşları, hava aracı üreticileri ya da bakım firmaları tarafından yolcu, kargo, yük veya posta taşıma amacı
gütmeyen boş uçuşlar ile 45.000 kg altında MTOM sahip hava araçları ile yalnızca personel ya da ücretsiz yolcu taşıma amacıyla gerçekleştirilen
uçuşlarda, ortak hükümler yerine alternatif güvenlik tedbirleri uygulanması üye ülkelerin sorumluluğundadır.
56.Hava Hadiselerinin Raporlanması: Raporlanan hava hadiselerinin derlenmesi ve değerlendirilmesi görevi, üye ülkeler tarafından atanan
kurumdadır. Komisyonla ve diğer üye ülkelerle bilgi alışverişini söz konusu kurum yapmaktadır. Üye ülkeler, ilgili düzenlemede belirtilen haller
dışındaki durumlarda da gözlem amaçlı raporlama talebinde bulunabilirler ve buna ilişkin gerekli kurumları kurabilirler. Bilgi, ortak bir havuzda
toplanmaktadır ve ilgili taraflara dağıtımı yapılmaktadır.
57.Sivil Havacılık Kaza ve Kırımlarının Araştırılması: Kaza/kırım durumlarında yapılacak incelemeler ve olası kaza/kırımların önlenmesi
amacıyla yapılacak araştırmalar ve çalışmalar için genel çerçeve çizilmektedir. Üye ülkelerde sivil havacılık alanında uçuşa elverişlilik denetimi,
lisanslandırma, hava trafik kontrol hizmeti, uçuş hizmeti, bakım hizmeti vb. hizmetleri sunan kurumlardan tamamen bağımsız olan bir kurum
bulunmak durumundadır. Üye ülkeler, kendi iç hukuk sistemleri içerisindeki gereklilikleri kapsayacak şekilde söz konusu kuruma inceleme,
araştırma ve erişim yetkisi vermek durumundadır.
58.Hava Taşıyıcılarının Kaza Durumundaki Yükümlülükleri: Hava taşıyıcılarının olası kaza durumlarında yolculara karşı olan
yükümlülükleri 20027/97/EC sayılı Tüzük ile düzenlenmektedir.
59.Hava Trafik Hizmetleri Alanında Ortak Düzenlemeler: Üye ülkeler genelindeki hava trafik yönetimi, hava trafik kontrol, hava seyrüsefer
sağlama, hava trafik akış yönetimi hizmetlerinin, hava trafik kontrol üniteleri arasında uçuşların bildirimi, koordinasyonu ve transferi amacıyla
kullanılan uçuş mesajı transfer işlemlerinin, hava trafik yönetiminde emniyet gözetiminin, hava seyrüsefer hizmetlerinin sunulması hususunda
temel gerekliliklerin karşılanmasının, hava trafik kontrolörlerinin lisanslandırılmasının ortak kurallar çerçevesinde uyumlu olarak yapılabilmesi
hedeflenmektedir.
60.Hava Araçlarından Kaynaklanan Sera Gazı Emisyonlarının ve Gürültü Kirliliğinin Azaltılması: Hava araçlarından kaynaklanan
emisyonlara ilişkin 71/2008 sayılı Tüzük çerçevesinde Temiz Gökyüzü Ortak Teknoloji Girişimi (Clean Sky Joint Technology Initiative/JTI)
oluşturulmuştur. Söz konusu girişim, Avrupa Komisyonu ile havacılık endüstrisinin önde gelen kuruluşlarından oluşmaktadır. 2020 yılına kadar
hava araçlarından kaynaklanan karbondioksit emisyonunun %50, azot oksit emisyonunun %80, gürültü kirliliğinin ise %50 oranında azaltılması
hedeflenmektedir.
Tabloya dön
89
Üye Devletlere Bırakılan Konular
61.AB havaalanlarını kullanacak üçüncü ülkelere ait hava araçlarına ait bilgilerin toplanması ve uluslararası standartlar çerçevesinde
gerekli denetimlerin yapılması üye ülkelerin sorumluluğundadır.
62.Havaalanlarında Gürültü Yönetimi: Konu hakkında dengeli bir yaklaşım sergilemek ve bu çerçevede ilgili görecekleri tedbirleri almak üye
devletlerin yükümlülüğüne bırakılmıştır. Ancak üye ülkeler, gerektiğinden daha sert tedbirler alamayacaktır.
63.Yolcu Bilgilerinin Paylaşılması: Bilgilerin toplanması ve paylaşılması, düzenlemelere uymayan hava taşıyıcılarına verilecek cezaların
uygulanması, gerektiğinde ilgili taşıyıcılara uçuştan men vb. cezalar verilmesi üye ülkelerin sorumluluğu ve takdirindedir. Bununla birlikte,
yöntem konusunda genel çerçeve çizilmiş ve ortak olarak belirlenmiştir.
Demiryolu Taşımacılığı
Ortak Düzenleme Alanı
64.Rekabet Kuralları: Rekabet kuralları ulaştırma faslının yanı sıra rekabet politikası faslı kapsamında da ele alınmaktadır.
65.Demiryolu Emniyeti: Demiryolu emniyet kuralları üye devletler tarafından belirlenmekte, ancak AB düzeyinde ortak emniyet hedefleri yani
her bir demiryolu sisteminin (hızlı tren, tüneller, sadece yük taşınması için kullanılan demiryolları gibi) sahip olması gereken minimum
demiryolu emniyet şartları belirlenmektedir. Ayrıca minimum emniyet hedeflerini ölçmek üzere AB düzeyinde ortak yöntemler bulunmaktadır.
Ancak üye devletler bu minimum emniyet kurallarının metro, troleybüs ve diğer hafif raylı sistemlerde, sadece yerel ve kırsal alanlarda işletilen
yolcu sistemlerinde ve sadece yük taşımak için kullanılan ve belli bir özel şirket altyapısı kapsamında olan demiryolu altyapısında uygulamak
zorunda değildir. Demiryolu emniyeti otoritesinin kurulması ve daimi bir demiryolu kazaları inceleme kurulunun oluşturulması üye devletlerin
sorumluluğundadır. Ancak demiryolu emniyet otoritesinin yapacağı emniyet incelemesinin temel kuralları AB düzeyinde belirlenmiştir.
66.Kamu Yolcu Taşımacılığı Hizmetlerinin İhale Edilme Kuralları: 1370/2007 sayılı “Kara ve Demiryolu ile Yolcu Taşımacılık Hizmetleri
Tüzüğü” ile demiryollarında ve karayollarında yolcu taşıma hizmetlerinin ihale kuralları belirlenmiştir. Bu çerçevede ulusal yetkili otoritenin
izleyeceği kamu hizmeti sözleşmesi kuralları ve ihalenin verilmesi şartları belirlenmektedir.
67.Altyapı Yönetimi ve Hizmetlerin Sunumu Fonksiyonlarının Birbirinden Ayrılmasına Yönelik Kurallar: 91/440/EEC sayılı “Topluluk
Demiryollarının Geliştirilmesine İlişkin Direktif” ile AB çapında demiryolu taşımacılık hizmetlerinin altyapı yönetimi ve hizmet sunumu
fonksiyonlarının birbirinden ayrılması zorunlu kılınmıştır. Bu çerçevede AB Komisyonuna teknik ve ekonomik şartlar ile piyasa gelişmelerini
izleme ile görevlidir.
Tabloya dön
90
68.Demiryolu Altyapı Kapasitesinin Tahsisi ve Altyapı Kullanımının Ücretlendirilmesi: Demiryolu işletmeleri için minimum piyasaya giriş
ücretleri, demiryolu işletmelerinin sağlayacağı zorunlu hizmetler ve ücretlendirme prensipleri AB tarafından belirlenir. Altyapı kapasitesinin
tahsisini yürütecek olan altyapı yöneticisinin görevleri de yine AB düzeyinde belirlenmiştir. Bu konuda AB düzeyinde yapılan düzenlemeler ile
üye devletlere altyapı yöneticisinden bağımsız bir düzenleyici kurul oluşturması zorunluluğu getirilmiştir.
69.Kara, Demir ve İç Su Yolu Taşımacılığı Altyapı Yatırımları İçin Tutulan Muhasebe Sistemi: 1108/1970 sayılı “Kara, Demir ve İç Su
Yolu Taşımacılığı Altyapı Yatırım Harcamaları için Muhasebe Sistemi Tüzüğü” ile bu konularda sürekli ve standart bir muhasebe sisteminin
tutulması zorunlu kılınmıştır.
70.Demiryolu Altyapısına Erişim: 91/440/EEC sayılı “Topluluk Demiryollarının Geliştirilmesine İlişkin Direktif” ile AB çapında demiryolu
altyapısına erişim kuralları belirlenmiştir. Bu çerçevede AB üye devletlerinde bulunan bütün demiryolu işletmelerinin AB çapında demiryolu yük
ve yolcu taşımacılığı için demiryolu altyapısına girişi serbest bırakılmıştır.
71.Yolcu Hakları: Yolcu haklarına ilişkin düzenlemeler sadece “Demiryolu İşletmelerinin Lisanslanmasına Dair 95/18/EC sayılı Direktif”
kapsamında lisanslanan demiryolu işletmelerinde gerçekleştirilen seyahatlerde geçerlidir. Ayrıca üye devletler kırsal alan, banliyö ve bölgesel
demiryolu yolcu taşımacılığını bu düzenlemelerin dışında tutabilir.
72.Demiryolu sektörünün ekonomik ve teknik şartları ile piyasa gelişiminin izlenmesi, AB Komisyonu eli ile yürütülür.
73.Birlikte İşletilebilirlik: Demiryolu sistemlerinin AB düzeyinde birlikte işletilebilirliğini sağlamak için demiryollarının bakımı, kontrol,
komuta ve sinyalizasyon, altyapı, enerji, işletim ve demiryolu taşıtlarına ilişkin 100 farklı standart getirilmiştir. Bu çerçevede üye devletler uyum
değerlendirmesi yapacaklardır.
74.Kombine Taşımacılığa İlişkin Kurallar: Üye devletler arasında kombine taşımacılığın belirli türleri için (demiryolu/karayolu,
içsuyolu/karayolu veya karayolu olmayan kısım 100 km’den fazla olacak şekilde denizyolu/karayolu) ortak kurallar belirlenmiştir. AB
Komisyonu kombine taşımacılığın özendirilmesi ve geliştirilmesi ve dolayısıyla kara yollarındaki kaza ve tıkanıkların azaltılması için bu tür
taşımacılıkta çeşitli vergileri ve tarifeleri azaltmış veya kaldırmıştır.
75.Demiryolu İşletmelerine Sağlanan Devlet Yardımları: Demiryolu işletmelerine aşağıdaki şartlarda devlet yardımı sağlanabilmektedir;
a. Altyapı yatırımlarının finansmanı
b. Demiryolu araçlarının yenilenmesi veya satın alınması
c. Demiryolu işletmelerinin mali olarak yeniden yapılandırılması için borçların iptal edilmesi
d. Demiryolu işletmelerinin yeniden yapılandırılması
e. Ulaştırma hizmetlerinin koordinasyonu
Tabloya dön
91
76.Lokomotif ve Tren Makinistlerinin Minimum Eğitim Şartları ve Sertifikalandırılması: 2007/59/EC sayılı direktif ile Birlik
demiryollarında faaliyet gösteren tren ve lokomotif makinistlerinin lisans ve sertifika alabilmesi için taşımaları gereken minimum şartlar
belirlenmiştir. Bu çerçevede AB üye devletinde tanımlanan yetkili otoritenin görevleri ve alması gereken kararlar da belirlenmiştir. Buna göre
üye devlet yetkili otoritesi sertifika ve lisansları verecek ve yenileyecek, periyodik kontrol ve sınavları yapacak, makinistlerin
sertifikalandırılmasının denetimini yapacaklar.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
77.Demiryolu Emniyet Sertifikası: Bütün üye devletler ulusal demiryolu emniyet otoritesini oluşturmak ve bu otorite aracılığı ile demiryolu
işleticilerine emniyet sertifikası sağlamak zorundadır. Ulusal emniyet sertifikalarının birbirinden farklı olması ve aynı kriterlere göre verilmemesi
AB demiryolu hizmetlerinin birlikte işletilebilirliğini önleyen bir engel olarak değerlendirilmesine rağmen, bu konuda henüz ortak bir sertifika
sistemi oluşturulmamıştır.
78.Demiryolu İşletmecilerinin Lisanslanması: Lisanslama ve kamu hizmeti sözleşmesi ile ilgili temel prensipler ortak olarak belirlenmiştir.
Ancak lisanslama için yetkili otorite seçimi üye devletlere bırakılmıştır. Verilen lisans Birliğin tamamında geçerlidir. Üye devlet, lisanslama
yapılan şirketle ilgili bilgiyi Komisyona bildirir.
79.Tehlikeli Maddelerin Demiryolu ile Taşınması ile İlgili Kurallar: Temel prensipler Komisyon tarafından belirlenmiştir. Ancak üye
devletler bu temel prensipler ve Demiryolu ile Uluslararası Taşımacılık Konvansiyonu (Convention Concerning International Carriage by RailCOTIF) Ek-1 Lahika-B’de yer alan Tehlikeli Yüklerin Demiryolu ile Taşınması Kuralları (The Regulations Concerning the İnternational
Carriage of Dangerous Goods by Rail-RID) çerçevesinde gerekli düzenlemeleri yapar.
Tabloya dön
92
Fasıl 15 – Enerji
Enerji ile ilgili bir başlık ilk defa Avrupa Birliği’nin kurucu antlaşmalarını tadil eden ve 1 Aralık 2009 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren Lizbon
Antlaşması’nda yer almaktadır. Lizbon Antlaşması, Birliği enerji piyasasının işleyişini temin etmeye, enerji güvenliğini geliştirmeye, enerji
tasarrufunu teşvik etmeye, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmeye ve enerji şebekelerinin birbirleri ile bağlantılarının
gerçekleştirilmesini teşvik etmeye yönelik düzenleme yapmaya yetkili kılmaktadır. Birliğin amacı iç pazarın kurulması ve işleyişi olup, çevrenin
korunması ihtiyacı çerçevesinde Birliğin enerji politikası şekillendirilecektir. Ayrıca, Birliğin alacağı tedbirler, üye ülkelerin kendi enerji
kaynaklarını kullanma, enerji arzını belirleme ve farklı kaynaklar arasında yapacağı tercihler konusundaki haklarını etkilemeyecektir. Bu
Antlaşma ile bir Avrupa enerji politikası oluşturmanın yolu açılmış olmaktadır.
Ortak Düzenleme Alanı
1. Kömür sektörüne
onaylanması
verilen
devlet
Üye Devletlere Bırakılan Konular
yardımlarının 17.Kaynak kullanımı, çeşitlendirmesi, enerji
arzını belirleme
2. Yenilenebilir enerji kaynaklarının teşviki
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
18.Yenilenebilir kaynakların ne şekilde
destekleneceği
Enerji verimliliği teşvikleri; enerji hizmetleri için bir
piyasa yaratılması
19.Silahlı kuvvetlerin enerji verimliliğini
artırıcı tedbirlerden kısmen muaf olması
Binaların enerji performansı
ve üye ülkelerin enerji verimliliğini
Yüksek verimli kojenerasyonun teşviki
artırmak üzere kendi programlarını
oluşturmaları
Enerji kullanan ürünler için çevreye duyarlı tasarım
gereklerinin oluşturulması ve etiketlenmesi
20.Binaların enerji performansı ile ilgili
olarak metodoloji oluşturulması (tarihi
Enerji
tüketimini
ilgilendiren
ürünlerin
enerji
binalar, ibadet yerleri gibi bazı binalar
etiketlenmesi
hariç olmak üzere)
Otomobil lastiklerinin etiketlenmesi
21.Üye ülkelerin hangi coğrafi bölgelerde
Hidrokarbonlara ilişkin faaliyetlerin ruhsatlandırılması
hidrokarbon arayıp üreteceklerine karar
vermeleri
93
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
 Devlet yardımlarının izlenmesi
(Fasıl 8 - Rekabet Politikası /
Madde 2)
 Sera gazı emisyon ticaretine
ilişkin tedbirler (Fasıl 27 Çevre / Madde 68)
 Enerji kullanan ürünlerin iç
pazarda bir engel ile
karşılaşmadan dolaşımı ve
piyasa gözetimi (Fasıl 1 Malların Serbest Dolaşımı /
Madde 1.a ve 3)
 Kritik altyapıların tespiti ve
korunması (Fasıl 31 - Ortak Dış
ve Güvenlik Politikası / Madde
3)
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
10.Ham petrol ve petrol ürünleri ile ilgili olarak stok tutma 22.Ülkelerin nükleer kapasite geliştirme
mecburiyeti
kararı
11.Nükleer tesislerde güvenlik kuralları
12.Halkın ve çalışanların radyasyondan korunması
13.Nükleer madde emniyeti
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
 Yakıt kalitesi (Fasıl 27 - Çevre /
Madde 52)
23.Kullanılmış yakıt ve radyoaktif atık  İyonize olmayan radyasyon
yönetimi (bu konuda ortak düzenleme
(elektromanyetik alanlar) (Fasıl
için teklif getirilmiştir)
28 - Tüketicinin ve Sağlığın
Korunması / Madde 2.vi)
14.Elektrik ve doğal gaz piyasaları için ortak kurallar
15.Elektrik ve doğal gazın sınır-ötesi ticareti ve iletim
hatlarına erişim
16.Elektrik ve doğal gaz arz güvenliği
Ortak Düzenleme Alanı
1. Kömür sektöründe devlet yardımları verilebilir ancak bunun genel çerçevesi bir tüzük ile belirlenmiştir, verilmesi öngörülen yardımlar için
Komisyon karar alır. Verilecek tüm devlet yardımları AB’nin devlet yardımlarına ilişkin ilgili kuralları ile uyumlu olmak durumdandır.
2. Yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesi için genel bir çerçeve oluşturulmaktadır. Ayrıca, yenilenebilir kaynak kullanımı için üye
ülke bazında hedefler ortaya konmuştur. Biyoyakıtların kullanımı için de ortak düzenleme mevcuttur. Ancak kullanılacak teşvik mekanizmalarını
üye ülkeler kendileri belirleyecektir.
3. Enerji verimliliği için hedeflerin oluşturulması ve buna yönelik teşviklerin çerçevesinin belirlenmesi; enerji hizmetleri için bir piyasa
yaratılması konusunda gerekli şartların oluşturulması için ortak düzenleme getirilmiştir. Her üye ülke, kamu sektörünün de enerji verimliliğini
artırıcı tedbirleri almasını temin etmekle yükümlüdür. Bu konuda alınabilecek tedbirler belirenmiş olup, bunların içinden hangi tedbirlerin
alınacağı üye ülkelere bırakılmıştır.
4. Üye ülkeler yeni binaların enerji performansının hesaplanması için bir metodoloji oluşturacaktır, bu metodolojinin hangi unsurları içereceği
düzenlenmiştir. Her üye ülke kendi metodolojisini oluşturacaktır. Enerji performansı çerçevesinde asgari gerekler ortaya konacak, binalar
sertifikalandırılacaktır. Büyük çaplı tadile uğrayan mevcut binaların da asgari gerekleri karşılaması beklenmektedir. Üye ülkeler binaların ısıtma
ve soğutma sistemlerinin düzenli denetimini sağlayacak yapıyı oluşturmakla yükümlüdür.
Tabloya dön
94
5. Tek bir süreçte elektrik ve ısıyı bir arada üreten, yüksek verimli kojenerasyonun teşviki için çerçeve oluşturulmaktadır.
6. Taşıma araçları hariç tüm enerji kullanan ürünler için çevreye duyarlı tasarım gereklerinin oluşturulması ve bu ürünlerin etiketlenmesi için bir
çerçeve oluşturulması öngörülmektedir.
7. Enerji tüketimini ilgilendiren ürünlerin enerji etiketlenmesi ve asgari verimlilik gereklerinin ortaya konması; belli ürünler için kamu
alımlarında da yüksek performans ve yüksek enerji verimliliği sınıfında yer alma şartları getirilmesi hususları düzenlenmektedir.
8. Otomobil lastiklerinin yakıt verimliliği, yol tutuşu ve gürültü kriterleri çerçevesinde etiketlenmesi konusunda ortak düzenleme bulunmaktadır.
9. Hidrokarbonların aranacağı, keşfinin yapılacağı ve üretileceği bölgelerde ruhsat almak için müracaat eden şirketlerin ayrımcılık gözetmeden
lisanslandırılması için ortak kurallar mevcuttur.
10.Ham petrol ve petrol ürünleri ile ilgili olarak stok tutma mecburiyetinin yanı sıra, arzda bir sıkıntı yaşanması halinde uygulanacak acil durum
tedbirleri belirlenmektedir. Üye ülkeler stokların emre amade ve erişilebilir olduğunu temin etmek durumundadırlar. Üye ülkeler stoklarını,
kuracakları kar amacı gütmeyen ajanslar vasıtası ile tutabilirler. Stok düzeyinin hesaplanması için ortak bir metodoloji oluşturulmuştur.
11.Sivil amaçlı nükleer tesisler ve kazaların önlenmesi için ortak güvenlik kuralları getirilmektedir.
12. Halkın ve çalışanların iyonize radyasyonun zararlarından korunması için ortak kurallar getirilmektedir. Üye ülkeler radyasyona maruz
kalmayı önleyici tedbirleri almak ve gerekli denetimleri yapmakla yükümlüdürler. Ayrıca yüksek aktiviteli kapalı kaynaklar ile sahipsiz
kaynakların kontrolü de düzenlenmektedir.
13.Sivil amaçlı nükleer maddelerin güvenliğinin sağlanması için üye ülkeler taraf oldukları uluslararası sözleşmelerin, EURATOM
Antlaşması’nın ve ilgili mevzuatın emniyet gereklerini yerine getirmekle yükümlüdürler. Emniyet gerekleri nükleer yakıt döngüsü ile ilgili her
aşamayı kapsar.
14.Elektrik ve doğal gaz piyasaları için ortak kurallar getiren mevzuat, yetkilendirme süreçlerine, faaliyetlerin ayrıştırılmasına, üçüncü taraf
erişimine, düzenleyici kurumların görevlerinin uyumlaştırılmasına, kamu hizmeti yükümlüğü oluşturulmasına yönelik kapsamlı düzenlemeler
getirmektedir.
15. Doğal gaz iletim ağlarına, depolama ve LNG tesislerine erişim hususu bir Tüzükle düzenlenmektedir. Bu çerçevede, erişim için tarifelerin
nasıl oluşturulacağı, verilecek hizmetler, kapasite tahsisi gibi unsurlar ortak düzenlemeye tabidir. Benzer şekilde elektriğin sınır-ötesi ticareti için
kurallar belirlenmiştir.
16.Doğal gaz arzında oluşabilecek herhangi bir kesintiye karşı alınacak tedbirler ve benimsenecek yaklaşım ortak düzenlemeye tabidir. Benzer
şekilde elektrik sektöründe de arz güvenliğini temin etmek üzere, üye ülkeler rekabetçi bir piyasanın gereklerine uygun, şeffaf ve ayrımcı
olmayan politikalar tanımlamakla yükümlüdürler.
Tabloya dön
95
Üye Devletlere Bırakılan Konular
17.Kaynakların ne şekilde kullanılacağı, kaynak çeşitlendirmesi, enerji arzını belirleme üye devletlere bırakılmıştır, herhangi bir AB düzenlemesi
bulunmamaktadır.
18.Yenilenebilir kaynakların teşvik edilmesi ortak bir düzenlemeye tabi olmakla beraber, söz konusu kaynakların ne şekilde destekleneceği üye
ülkelere bırakılmıştır.
19.Silahlı kuvvetler enerji verimliliğini artırıcı tedbirlerden kısmen muaftır. Üye ülkeler enerji verimliliğini artırmak üzere kendi programlarını
oluşturacaklardır.
20.Binaların enerji performansı ile ilgili olarak, her ülke kendi metodolojisini oluşturacaktır. Tarihi binalar, ibadet yerleri gibi bazı binalar hariç
tutulacaktır.
21.Üye ülkeler hangi coğrafi bölgelerde hidrokarbon arayıp üreteceklerine kendileri karar verirler.
22.Ülkeler nükleer kapasite geliştirip geliştirmeme konusunda kendi kararlarını verirler.
23.Kullanılmış yakıt ve radyoaktif atık yönetimi konusunda ortak düzenleme için teklif getirilmiştir.
Tabloya dön
96
Fasıl 16 – Vergilendirme
Fasıl kapsamında temel olarak, dolaysız vergilerin yakınlaştırılması (gelir ve kurumlar vergisi), dolaylı vergilerin uyumlaştırılması (katma değer
vergisi, özel tüketim vergisi), çifte vergilendirme ve vergi kaçakçılığının önlenmesi ile vergisel konularda idari yardımlaşma konuları
bulunmaktadır.
Ortak Düzenleme Alanı
1. KDV (Genel yapı)
2. ÖTV (Genel yapı) (Tütün, Alkol ve Enerji Ürünleri)
3. Gelir vergisinin bazı alanları
- Faiz gelirleri,
- Temettü gelirleri,
- Emeklilik gelirleri.
4. Kurumlar vergisinin bazı alanları:
- Şirket kuruluşları ve sermaye artırımları üzerinden
alınan damga vergisi,
- Şirketlerin birleşmesi, bölünmesi, katılması veya hisse
senedi değişimi,
- Kâr payı (temettü) dağıtımlarında çifte vergilendirmenin
önlenmesi,
- Faiz ve royalty (gayrimaddi hak bedeli) ödemelerinde
çifte vergilendirmenin önlenmesi,
- Karşılıklı yardımlaşma ve tahkim anlaşması
5. İdari işbirliği ve yardımlaşma
6. Operasyonel kapasite ve bilgi işlem alt yapılarının
entegrasyonu
Üye Devletlere Bırakılan Konular
7. KDV (Asgari sınırlara uymak şartıyla
KDV oranları)
8. ÖTV (Asgari sınırlara uymak şartıyla
ÖTV oranları)
9. Gelir vergisi (genel)
10.Kurumlar vergisi (genel)
97
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
 Gümrük vergisi ve eş etkili
vergiler (Fasıl 29 - Gümrük
Birliği)
 Ortak gümrük tarifesi (Fasıl 29 Gümrük Birliği / Madde 7)
 Vergi teşvikleri (Fasıl 8 Rekabet Politikası / Madde 2)
Ortak Düzenleme Alanı
1. Katma Değer Vergisi (KDV) alanındaki AB müktesebatında, Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 93’üncü maddesine göre
üye devletlerin vergi mevzuatını uyumlaştırmak için bağlayıcı nitelikli düzenlemeler (Direktif ve Tüzük) bulunmaktadır. Bu alanda, Üye
Devletlerin uymaları gereken asgari vergi oranları belirlenmiştir. (KDV için belirlenen asgari oranlar: % 15 normal oran ve % 5 indirimli oran)
Bunun nedeni, Üye Ülkelerde toplanan KDV vergilerin AB bütçesinin başlıca gelir kalemlerinden birini oluşturması ve daha da önemlisi, Tek
Pazar içinde malların serbest dolaşımı ve hizmet sunumu serbestîsi önünde önemli bir engel oluşturabilmesidir.
2. Özel Tüketim Vergisi (ÖTV): AB müktesebatında hangi ürünlerin ÖTV kapsamına gireceği ile her bir ürün grubu için uygulanacak vergi
oranının alt sınırı belirlenmiştir.
- Alkollü içecekler: AB müktesebatında alkollü içecekler için yalnızca spesifik (maktu) vergiler uygulamaktadır. Müktesebatta belirlenen
asgari vergi oranları ürünün alkol içeriğine göre belirlenmektedir. Vergileme için biranın asgari % 0,5, diğer alkollü içeceklerin ise asgari
% 1,2 alkol içermesi gerekmektedir.
- Tütün ürünleri: AB müktesebatına göre, tütün ürünleri üzerinden kıymet esaslı (ad valorem) vergiye ilave olarak spesifik vergi
alınmaktadır. Bu verginin toplamda perakende satış fiyatının en az % 57’sine ulaşması ve 1000 sigara için KDV dahil asgari 64 Euro’nun
altında olmaması gerekmektedir.
- Enerji Ürünleri: AB müktesebatında, petrol, kömür, doğalgaz ve elektrik gibi enerji ürünlerinin motorlu araçlarda veya ısınmada yakıt
olarak kullanılması durumunda alınacak vergi için bir alt sınır belirlenmiştir. Müktesebatta, Birlik hedefleri ve Kyoto Protokolü
paralelinde, ithal enerji ürünlerine bağımlılığı azaltmak ve çevreye zararlı fosil yakıt tüketimini sınırlamak amacıyla bazı enerji ürünlerine
ve işletmelere vergi avantajı sağlanması öngörülmüştür. Ayrıca, gazoline ve kerosen gibi ÖTV’den muaf tutulan veya normalden farklı bir
oranla vergilendirilen petrol ürünlerinin Birlik içinde serbest dolaşımını sağlamak ve amacı dışında kullanımını önlemek için bu ürünlere
renk ve işaretleyici kimyevi katkılar ilave edilmesi zorunlu kılınabilmektedir. Diğer bir ifadeyle bu ürünlerde işaretleyici kullanılması
zorunlu hale getirilebilmektedir.
3. Gelir Vergisi: Kural olarak bu alanda düzenleme yapma yetkisi üye devletlere aittir. Ancak, üye devletler Roma Antlaşması’nda yer alan 4
temel özgürlüğe aykırı hareket edemeyeceklerdir. Diğer bir ifadeyle, vergilendirme alanında vatandaşlık temelinde ayrımcılık yapılması yasaktır.
- Faiz gelirlerinin vergilendirilmesi konusunda bir üye ülke mukiminin bir başka üye ülkeden elde ettiği faiz gelirleri üzerinden asgari %
stopaj uygulanması kurala bağlamıştır. Ayrıca, bu alanda ülkeler arasında otomatik bilgi değişimi yapılması gerekmektedir. Otomatik bilgi
değişiminin kapsamına yalnızca faiz gelirleri girmekte olup, emeklilik ve sigorta gelirleri Direktif kapsamı dışındadır.
- Temettü gelirlerinin vergilendirilmesi alanında ise temettü ödemesine kaynak teşkil eden yatırım aracının yerli ya da yabancı olması gibi
esaslara dayanarak farklı vergileme yapılamayacaktır. Bir başka deyişle yabancı kaynaklı araçlardan elde edilen temettü gelirleri, yerli
araçlardan elde edilen gelirlere göre daha yüksek bir oranda vergiye tabi tutulamaz.
Tabloya dön
98
- Emeklilik gelirlerinin vergilendirilmesi alanında vergi uygulamaları arasındaki farklılıkların giderilmesi, çifte vergilendirme sorunlarının
çözümü ve bilgi değişimi yoluyla idari işbirliği yapılması öngörülmüştür.
4. Kurumlar Vergisi: Kural olarak bu alanda düzenleme yapma yetkisi üye devletlere aittir. AB müktesebatı kapsamında kazanç ve sermaye
üzerinden alınan vergiler düzenlenmiştir. Ülkelerin, şirketlerin vergilendirilmesi konusunda zarar verici vergi uygulamaları ve vergi rekabetinin
önlenmesine yönelik “iyi uygulama kuralları”na uygun davranmaları gerekmektedir. Bu çerçevede, üye devletler zarar verici vergi rekabetine yol
açacak yeni düzenlemeler yapmamakla yükümlüdürler.
- Şirket Kuruluşları ve Sermaye Artırımları Üzerinden Alınan Damga Vergisi %1 olarak belirlenmiştir.
- Şirketlerin Birleşmesi, Bölünmesi, Katılması veya Hisse Senedi Değişimi gibi durumlarda ortaya çıkacak değer artışlarından vergi
alınmaması veya gelirin realize olduğu ileri bir tarihe ertelenmesi esası benimsenmiştir.
- Kâr Payı (Temettü) Dağıtımlarında Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi konusunda ise vergilemenin esas olarak, sadece yavru şirketin
bulunduğu ülkede yapılması kararlaştırılmıştır. Yavru şirketin bulunduğu ülkede yapılan stopaja son verilmiştir.
- Faiz ve Royalty (Gayrimaddi hak bedeli) Ödemelerinde Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi alanında bağlı şirketler arasında yapılan
faiz ve gayri maddi hak bedeli ödemeleri üzerindeki vergi kesintileri kaldırılmış, vergilendirme yetkisi tamamen mukim ülkeye verilmiştir.
Diğer bir deyişle, artık kaynak ülkede stopaj yapılmamaktadır.
- Karşılıklı Yardımlaşma ve Tahkim Anlaşması ile AB ülkeleri, özellikle transfer fiyatlandırması gibi konularda birbirlerini
bilgilendirmekte ve işbirliğine gitmektedirler.
5. İdari işbirliği ve yardımlaşma alanında vergi kaçakçılığı ile mücadele amacıyla ülkelerin vergi ve gümrük idareleri arasında bilgi
değişimine imkan veren düzenlemeler bulunmaktadır. Ülkeler arasında bu yolla, vergi mükellefleri hakkında bilgi alış verişi yapılması mümkün
olmaktadır.
6. Operasyonel kapasite ve bilgi değişimine yönelik bilgi işlem alt yapısının entegrasyonu ile ilgili olarak ise, müktesebatta yer alan
düzenlemeler farklı vergi türlerini kapsamaktadır. KDV alanında yer alan KDV Bilgi Değişim Sistemi (VIES), ilgili AB mevzuatında belirlenen
süreler içinde ülkelerin KDV’den sorumlu idareleri arasında elektronik olarak doğrudan bilgi alışverişine imkân sağlamaktadır. Bu şekilde ulusal
idarelerin Birlik içi ticareti izleme ve kontrol etmeleri mümkün olabilmektedir. Buna ilave olarak, Birlik dışından yapılan e-ticaret konusunda
üye ülkeler arasında bilgi değişimi yapılabilmesi için VoeS adında özel bir bilgi işlem sistemi kurulması gerekmektedir. Tüketim vergileri ile
ilgili olarak da bu kapsama giren ürünlerin üretici ve tacirleri hakkında bilgi değişimi yapılabilmesi için SEED, MVS, EWSE ve EMCS gibi bilgi
işlem sistemleri oluşturulması gerekmektedir. Dolaysız vergiler alanında ise, gerçek kişilerin elde etmiş olduğu faiz gelirlerine ilişkin bilgilerin
elektronik ortamda standart bir formatta otomatik olarak değişime tabi tutulabilmesi için gerekli bilişim sistemlerinin oluşturulması
gerekmektedir.
Tabloya dön
99
Üye Devletlere Bırakılan Konular
7. KDV: Asgari sınırlara (% 15 normal oran ve %5 indirimli oran) uymak şartıyla üye devletler farklı KDV oranları belirleyebilmektedirler.
Ayrıca üye devletler tarafından KDV Komitesine danışılmak suretiyle, elektrik, doğalgaz ve merkezi ısıtma için de indirimli oranlar
uygulanabilmektedir. Bazı mal ve hizmetlere (sağlık, eğitim, kültür, sosyal güvenlik ve refahla ilişkili mal ve hizmetler ile bazı sigortacılık ve
bankacılık faaliyetleri, şans oyunları, uluslararası taşımacılık, AB dışına mal ihracı) sosyoekonomik gerekçelerle KDV istisnası sağlanmıştır.
8. ÖTV: Üye ülkeler AB müktesebatında yer alan asgari oranların altında olmamak kaydıyla ÖTV oranlarını serbestçe belirleyebilmektedirler.
9. Gelir Vergisi (genel): Kural olarak, bu alanda düzenleme yapma yetkisi üye devletlere aittir. Ancak, vergilendirme alanında vatandaşlık
temelinde ayrımcılık yapılması yasaktır.
10.Kurumlar Vergisi (genel): Kural olarak, bu alanda düzenleme yapma yetkisi üye devletlere aittir. Üye devletler zarar verici vergi rekabetine
yol açacak yeni düzenlemeler yapmamakla yükümlüdürler.
Tabloya dön
100
Fasıl 17 – Ekonomik ve Parasal Politika
Ekonomik ve parasal politika alanındaki müktesebat temel olarak; üye devletlerin merkez bankalarının bağımsızlığının sağlanmasını, kamu
sektörünün merkez bankaları tarafından finansmanının yasaklanmasını ve kamu kesiminin finansal kurumlara imtiyazlı erişiminin önlenmesini
gerektirmektedir. Bu hususlara ilaveten, serbest rekabete dayanan açık piyasa ekonomisi, tek para birimi ve tek para politikası ile fiyat
istikrarının muhafaza edilmesi gibi prensipler bu Faslın temelini oluşturmaktadır.
Ekonomik ve parasal politika alanındaki işbirliğinin çerçevesini Ekonomik ve Parasal Birlik (EPB) belirlemektedir. EPB’ye dahil olan bütün AB
üyesi ülkeler için tek bir para birimi (Euro) ve tek bir para politikası söz konusu olmakta, ancak ulusal ekonomi ve maliye politikaları
mevcudiyetini sürdürmektedir. Bununla birlikte ulusal düzeyde oluşturulan bu politikalar ortak amaç ve yükümlülükler çerçevesinde
şekillenmektedir.
EPB kapsamında, üye ülkelerin Antlaşmalarda geçen kriterlere uyum sağlamak suretiyle Euro’yu para birimleri olarak kabul etmeleri
beklenmektedir. Yeni üye ülkelerin ise, Euro'yu kabul edene kadar kendi ulusal para birimlerine dair uygulamaları Birliğin ortak çıkarlarına
yönelik bir yaklaşımda belirlemeleri gerekmektedir.
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
1. Merkez bankalarının bağımsızlığının sağlanması
2. Kamu sektörünün merkez
finansmanının yasaklanması
bankaları
11.EPB’ye katılmama hakkı
tarafından 12.Ulusal ekonomi politikaları
13.Maliye politikaları
3. Kamu kesiminin finansal kurumlara imtiyazlı erişiminin
önlenmesi
4. Serbest rekabete dayanan
prensibinin yerleştirilmesi
açık
piyasa
ekonomisi
5. Tek para birimi ve tek para politikası (Ekonomik ve
Parasal Birlik)
6. Fiyat istikrarını muhafaza hedefleri ile uyum sağlanması
101
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
7. İstikrar ve Büyüme Paktı’nın (İBP) mali gözetim
koşullarına uyum sağlanması
8. Asgari rezerv miktarları
9. Tüketici Fiyatları Uyumlaştırılmış Endeksi
10.Avrupa Ulusal ve Bölgesel Hesaplar Sistemi
Ortak Düzenleme Alanı
1. Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın (ABİA) 130. Maddesi Avrupa Merkez Bankaları Sistemi(AMBS) ve Avrupa Merkez
Bankası’nın(AMB) bağımsızlığını düzenlemektedir. 131. Madde ise üye ülke mevzuatının AMBS ve AMB müktesebatına uyum sağlamasını
gerektirmektedir.
2. ABİA’nın 123. Maddesi merkez bankalarının kamu kesimine mali kaynak sağlamasını yasaklamaktadır.
3. ABİA’nın 124. Maddesi kamu kesiminin finansal piyasalara ayrıcalıklı erişiminin önlenmesine ilişkindir.
4. ABİA’nın 119. Maddesinde üye devletlerin ekonomi politikalarının iç pazar ve ortak hedefler bağlamında ve açık piyasa ekonomisi ve serbest
rekabet ilkeleriyle uyumlu olarak koordinasyonu öngörülmektedir.
5. EPB kapsamında 1998 yılında kurulan Avrupa Merkez Bankası (AMB), Birlik içerisinde para politikasını yürütmekle görevlidir. AMB'nin
kurulmasıyla ulusal merkez bankaları AMB'nin ayrılmaz bir parçası olmuşlardır. Ulusal merkez bankaları AMB'nin talimatlarına ve tavsiyelerine
uygun olarak hareket etmekle birlikte, kendi yetkilerini muhafaza ederler ve kendi alanlarında faaliyetlerini sürdürmeye devam ederler.
6. Avrupa Merkez Bankası ve üye ülke merkez bankalarından oluşan Avrupa Merkez Bankaları Sistemi’nin (AMBS) amacı Avrupa Merkez
Bankası'nın fiyat istikrarı hedefine zarar vermeksizin, Birlik içinde genel ekonomi politikalarının koordinasyonuna destek sağlamaktır. Bu
çerçevede, AMBS’nin görevleri arasında Birliğin para politikasını saptamak, dış ticaret işlemlerini yönetmek, üye ülkelerin resmi döviz
rezervlerini elde tutmak ve idare etmek ve ödemeler sisteminin iyi işleyişini teşvik etmek bulunmaktadır.
7. İBP, üye devletlerin aşırı açıklardan kaçınması amacıyla bütçe disiplinini sağlamalarını güvence altına almayı amaçlamakta ve bu sayede
parasal istikrara katkıda bulunmaktadır. İBP ile parasal birlik sonrası üye ülkelerin Euro Alanı’nın ekonomik istikrarını bozacak ve Euro’nun
piyasa itibarını zedeleyecek düzeyde kamu borçlanmasına gitmelerinin engellenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda, öncelikle bütçe açıklarındaki
Tabloya dön
102
sapmaların, bütçe açığının GSYİH’nin % 3’ünü aşmadan tespit edilmesi ve erken uyarı sistemi ile düzeltilmesi, sürekli olarak bütçe açığı
verilmesi durumunda ise söz konusu üye ülkelere karşı mali yaptırımlar uygulanması öngörülmüştür.
8. Euro Alanına dahil olan ülkelerin ulusal merkez bankalarında tutmaları gereken asgari rezerv miktarları, bu miktara AMB’nin getirebileceği
istisnalar ve üye devletlerin yükümlülüklerini yerine getirmediğinde karşı karşıya kalacakları yaptırımlar 2.1.11 EC 2531/98 Sayılı Konsey
Tüzüğü ile düzenlenmiştir.
9. Birlik düzeyinde karşılaştırılabilir tüketici fiyat endeksinin hesaplanabilmesine yönelik olarak gerekli istatistiki yapının oluşturulması
öngörülmüştür. Bu amaç doğrultusunda HICP (Harmonized index of consumer prices), EICP (European index of consumer prices), MUICP
(Monetary Union index of consumer prices) gibi istatiksel birimler belirlenmiştir.
10.Üye devletlerin ve onların bölgelerinin ekonomik durumlarına ve ekonomik gelişmelerine dair kıyas edilebilir, güncel ve güvenilir bilgilerin
oluşturulması amacıyla ESA 95 adı verilen Avrupa Ulusal ve Bölgesel Hesaplar Sistemi oluşturulmuştur. ESA 95 temel olarak iki ana tablodan
oluşur. Bunlar sektör hesapları, girdi çıktı çerçevesi ve sanayi bazında yapılan hesaplamalardan oluşmaktadır.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
11.İngiltere, Danimarka ve İsveç EPB’ye katılmama haklarını kullanmışlardır. EPB’ye katılmayan ülkeler yine de ekonomik politikanın
uygulanmasına katılmakla yükümlüdür. Ayrıca, EPB’ye dahil olmayan üye ülkeler de bütçelerinin aşırı açık vermemesi için çaba sarf edecek
ancak bu konuda Konseyin yaptırımlarına tabi olmayacaklardır.
Euro'yu kabul etmeyen bir üye ülke özerk bir para politikası izleyecek, fakat buna rağmen merkez bankası Avrupa Merkez Bankaları Sisteminin
(AMBS) bir üyesi olarak kalmaya devam edecektir.
12.EPB'de, üye ülkeler, her ne kadar bağımsız bir para politikası sürdüremeyecek olsalar da kendi ekonomi politikalarını sürdürmekten sorumlu
olmaya devam etmektedirler. Ancak, üye devletlerin ekonomi politikalarını uygularken Birliğin ortak hedeflerini göz önünde bulundurmaları
gerekmektedir.
13.Üye devletler maliye politikalarını uygulama konusunda bağımsız olmakla birlikte, maliye politikaları, bütçe açıkları ve kamu borçlanması
için getirilen sınırlara ve İstikrar ve Büyüme Paktına göre şekillendirilecektir.
Tabloya dön
103
Fasıl 18 – İstatistik
Avrupa Topluluğu’nun ilk yıllarından bu yana, Topluluk politikalarına ilişkin kararlar ile söz konusu politikaların planlanması ve
uygulanmasının güvenilir ve karşılaştırılabilir istatistiklere dayandırılmasının gerekliliği anlaşılmış ve Avrupa Birliği (AB) düzeyinde
karşılaştırılabilir istatistiklerin üretilmesi amacıyla Avrupa İstatistik Sistemi (AİS) kurulmuştur. AİS, Komisyon (Eurostat-Avrupa Birliği
İstatistik Ofisi-) ve her bir üye devlette Avrupa istatistiklerini üretmek ve dağıtmaktan sorumlu Ulusal İstatistik Ofisleri ile Avrupa
istatistiklerinin geliştirilmesi, üretimi ve dağıtımından sorumlu diğer otoriteler arasındaki ortaklığı ifade etmektedir.
İstatistik faslı kapsamında müktesebat; istatistiksel altyapı, sınıflandırmalar ve kayıtlar ile sektör istatistikleri (resmi istatistiklerin konusu
olan sektörler) bölümlerini içermektedir.
İstatistik konusunda genel hükümlerin düzenlendiği AB müktesebatı aşağıdaki düzenlemelerden oluşmaktadır.
Avrupa İstatistikleri Hakkındaki 11 Mart 2009 tarih ve 223/2009/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü
Eurostat’ın Rolü Hakkında 97/281/EC sayılı Komisyon Kararı
Avrupa İstatistiksel Sistemi için Metadata Hakkındaki 23 Haziran 2009 tarihli Komisyon Tavsiye Kararı
2008-2012 Topluluk İstatistik Programı Hakkında 11 Aralık 2007 tarihli ve 1578/2007/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Kararı
1999/468/EC sayılı Konsey Kararını değiştiren 2006/512/EC sayılı Konsey Kararı– Komitoloji
İstatistik alanında yeni yasal çerçeveyi oluşturan 11 Mart 2009 tarih ve 223/2009/AT sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü Avrupa
İstatistik Sistemine ilişkin genel düzenlemeler içermektedir. Tüzük kapsamında Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 338/2’inci
maddesinde yer alan nesnellik, mesleki bağımsızlık, tarafsızlık, güvenilirlik, istatistiksel gizlilik, maliyet etkinliği olarak sayılan istatistik ilkeleri
açıklanmaktadır. Ayrıca söz konusu Tüzükte istatistiksel yönetim kapsamında Avrupa İstatistik Sistemi, Eurostat ve Ulusal İstatistik Ofisleri ile
ilgili tanımlar ve görevlere yer verilmekte, Avrupa istatistiklerinin üretimi, geliştirilmesi ve dağıtımı alanlarında yasal bir çerçeve çizilmektedir.
Avrupa İstatistik Sistemi kapsamında istatistiki olarak ortak düzenleme hükümlerine sahip olan alanlar ve istatistiki veri toplama, derleme ve
yayınlama koşulları ortak hükümlere bağlanmamış alanlar aşağıdaki tabloda belirtilmektedir.
104
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
1. Gümrük Birliği ve malların serbest dolaşımına ilişkin 13.Rekabet politikası istatistikleri
istatistikler
14.Vergilendirme istatistikleri
2. Genel, finansal ve kurumsal işlere ilişkin istatistikler
15.Dış ilişkiler ile alakalı istatistikler
3. Tarım istatistikleri
16.Sanayi politikası ve iç pazar istatistikleri
4. Balıkçılık istatistikleri
17.Ortak dış politika ve ortak güvenlik
politikasına ilişkin istatistikler
5. İşçilerin serbest dolaşımı ve sosyal politika istatistikleri
6. İş kurma hakkı ve hizmet sunumu serbestisine ilişkin 18.Özgürlük, güvenlik ve adalet alanı
istatistikler
istatistikleri
7. Taşımacılık politikası istatistikleri
19.Avrupa vatandaşlığına ilişkin istatistikler
8. Ekonomik ve parasal politika, sermayenin serbest 20.Teşebbüslere ilişkin hukuksal
dolaşımına ilişkin istatistikler
düzenlemelere ilişkin istatistikler
9. Enerji istatistikleri
10.Bölgesel politika ve yapısal araçların koordinasyonuna
ilişkin istatistikler
11.Çevre, tüketicinin ve sağlığının korunmasına ilişkin
istatistikler
12.Bilim, enformasyon, eğitim ve kültür istatistikleri
Ortak Düzenleme Alanı
1. Gümrük Birliği ve Malların Serbest Dolaşımına İlişkin İstatistikler: Bu alandaki ortak düzenlemeler; üye devletlerin karşılıklı ticaret
istatistikleri, kombine nomanklatürde bazı malların sınıflandırılması gibi alanlara dairdir.
2. Genel, Finansal ve Kurumsal İşlere İlişkin İstatistikler: Ortak düzenlemeye tabi olan bu alandaki istatistiki düzenlemeler; Ortak Gümrük
Tarifeleri, Birlik dahilindeki ekonomik faaliyetlerin sınıflandırılması, Modernize Gümrük Kodu, Faaliyete Göre Ürünlerin İstatistiksel
105
Sınıflandırılması, Toplulukta üretim sisteminin analizi ve gözetimi için istatistiki birimlere ilişkin düzenlemeler, Avrupa Parlamentosu ve
Konseyi’nin Topluluk Kurum ve Organlarına Yönelik Verilerin Korunmasına İlişkin Düzenlemesine gibi başlıca alanları içermektedir.
3. Tarım istatistiklerine ilişkin ortak düzenleme alanları, hayvan ve hayvan ürünlerine ilişkin istatistikler, tarım ve tarım ürünlerine ilişkin
istatistikleri kapsamaktadır.
4. Balıkçılık alanında düzenlenen başlıca istatistikî konular, avlanmaya ilişkin istatistikler ve su ürünleri yetiştiriciliğine ilişkin istatistiklerden
oluşmaktadır.
5. İşçilerin Serbest Dolaşımı ve Sosyal Politika İstatistikleri: Bu kapsamda düzenlenen ilişkin başlıca istatistiki alanlar; nüfus sayımı
tekniklerinin uyumlaştırılması, gelir ve hayat standardına ilişkin istatistiklerin düzenlenmesi, kamu gelirlerinin yapısı ve dağıtımına ilişkin
istatistikler, işgücü maliyeti istatistikleri, iş güvenliği ve iş sağlığına ilişkin istatistikler gibi başlıklardan oluşmaktadır.
6. İş kurma hakkı ve hizmet sunumu serbestisi alanında düzenlenen istatistiki konular; turizm alanında istatistik toplanması, Birlik genelinde
“bilgi toplumuna” ilişkin verilerin toplanmasından oluşmaktadır.
7. Taşımacılık konusu altında düzenlenen başlıca konular; trafik kazalarına ilişkin veritabanı kurulması, karayolu taşımacılığı ile taşınan mallara
dair istatistiki veriler, demiryolu istatistikleri, deniz taşımacılığı (mal ve insan) istatistikleri, havayolu taşımacılığı istatistikleri (yolcu, yük,
posta), iç suyolları aracılığı ile taşınan mallara ilişkin istatistikler başlıklarından oluşmaktadır.
8. Ekonomik ve Parasal Politika, Sermayenin Serbest Dolaşımına İlişkin İstatistikler: Birlik genelinde yapılan sanayi üretim anketleri, Üye
Devletlerin Gayri Safi Yurtiçi Hasılalarının (GSYİH) derlenmesinde uyumlaştırmaya yönelik hükümler, tüketici fiyatlarına ilişkin göstergelerin
uyumlaştırılması, sigortacılık hizmetlerine ilişkin istatistikler, yapısal işletme istatistikleri, Birlik genelindeki çelik üretimine ilişkin istatistikler,
ödemeler dengesi istatistikleri, doğrudan yabancı yatırım istatistikleri, uluslararası ticaret istatistikleri ve kısa vadeli istatistikler bu kapsamda
ortak düzenleme hükümlerine tabi başlıca alanlardır.
9. Enerji başlığı altında ortak düzenleme alanını oluşturan istatistiki alanlar; gaz-elektrik dağıtım, üretim, tüketim ve fiyatlarına ilişkin
istatistikler, elektrik ve ısı üretiminin ölçümü için uyumlaştırılmış referans değerler tesis edilmesi; katı yakıt, taşkömürü, doğalgaz, petrol
istatistikleri; sektörel enerji tüketim istatistikleri, imalat sanayinde enerji tüketimi gibi başlıklardan oluşmaktadır.
10.Bölgesel Politika ve Papısal Araçların Koordinasyonuna İlişkin İstatistikler: İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (NUTS) sistemi başta
olmak üzere, diğer istatistiki konu başlıklarında düzenlenen (örneğin tarım başlığında kapsamında da değerlendirilen süt üretimi istatistikleri,
taşımacılık alanında da değerlendirilen trafik kazaları veritabanı kurulması) ve bölgesel politikalar ve yapısal araçların koordinasyonu başlığında
da değerlendirilebilecek istatistikler bu alanın kapsamını oluşturmaktadır.
Tabloya dön
106
11.Çevre, tüketicinin ve sağlığının korunması başlığında düzenlenen istatistiki konular; iş yeri kaynaklı rahatsızlıklara ilişkin istatistiklerin
uyumlaştırılması, iş kazalarına ilişkin istatistiklerin uyumlaştırılması, zirai ilaçlara ilişkin istatistikler, atık istatistikleri bu alanda düzenlenen
istatistiki konulardır.
12.Bilim, Enformasyon, Eğitim ve Kültür İstatistikleri: Eğitim ve hayat boyu eğitim istatistikleri, bilim ve teknoloji istatistikleri, inovasyon
istatistikleri, bu başlıkta ortak düzenlenen hususlardandır.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
13-20. AB, bu alanlara ilişkin ortak bir istatistiki düzenleme öngörmemiştir. Üye devletler bahse konu alanlarda istatistik toplama, derleme ve
yayınlama faaliyetlerini (eğer varsa) kendi ulusal mevzuat hükümleri çerçevesinde gerçekleştirebileceklerdir. Ayrıca bahse konu alanların pek
çoğu niteliği itibariyle istatistiki veri toplanmasına uygun olmayan alanlardır.
Tabloya dön
107
Fasıl 19 – Sosyal Politika ve İstihdam
Çeşitli unsurları Roma Antlaşması’ndan başlayarak, sonraki antlaşmalarla da yeni konuların eklendiği bir alandır. Sosyal politika ve istihdam
alanı, prensipte Birlik sınırları içerisinde yaşayan insanların yaşama ve çalışma koşullarını iyileştirmek için yapılan tüm çalışmaları
kapsamaktadır. Aslen üye ülkelerin yetkisinde olan, iş hukuku, iş sağlığı ve güvenliği, sosyal diyalog, ayrımcılıkla mücadele ve kadın ve erkek
eşitliği konularında asgari koşulları tespit eden Birlik düzeyinde düzenlemeler vardır. Ancak ortak koordinasyon yöntemi (OMC- Open Method
of Coordination) olarak ifade edilen ve mevzuat alanından ziyade politika ve strateji belirlemeye dayalı alanları da içerir. Bu alanlar istihdam,
sosyal içerme ve sosyal korumadır. Üye ülkelerin sosyal dışlanma ile mücadele ve istihdam politikalarını uygulama alanında bir destek
niteliğinde olan Birliğin yapısal fonlarından Avrupa Sosyal Fonunun işleyişi ve kullanımı hakkında da mevzuat düzenlemeleri bulunmaktadır.
Birlik düzeyinde yapılan düzenlemeler daha ziyade Direktif şeklinde olduğundan aday ülkelerin bu konudaki düzenlemeyi iç hukuklarına
aktarmaları, üye devletlerin ise söz konusu direktiflerde verilen süreler içerisinde yine aynı çalışmayı yapmaları gerekmektedir.
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
1. İş hukuku
8. Ücretler (seviyesi, asgari ücret vb.)
2. İş sağlığı ve güvenliği
9. Sendikalaşma ve grev hakkı
3. Sosyal diyalog
10.Sosyal hizmetler
4. İstihdam
11.Sosyal yardımlar
5. Ortak sosyal içerme ve sosyal koruma
12.Yoksullukla mücadele politikaları
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
 Sosyal güvenliğin (sigortaların)
koordinasyonu (Fasıl 2 - İşçilerin
Serbest Dolaşımı / Madde 2)
 Toplumsal cinsiyet eşitliği (Fasıl
23 - Yargı ve Temel Haklar /
Madde 11)
 Çocuk hakları, çocuklara karşı
şiddetin önlenmesi (Fasıl 23 Yargı ve Temel Haklar / Madde
6 ve 9)
6. Kadın-erkek eşitliği
7. Ayrımcılıkla mücadele
 Ayrımcılıkla mücadele
(engelliler dahil) (Fasıl 23 Yargı ve Temel Haklar / Madde
12)
108
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
 Dilekçe hakkı ve ombudsmanlık
(Fasıl 23 - Yargı ve Temel
Haklar / Madde 8.c)
Ortak Düzenleme Alanı
1. İş hukuku alanında, çalışma ve dinlenme süreleri; belirli süreli ve kısmi süreli çalışanların korunması; çalışan gençlerin işyerinde korunması;
toplu işten çıkarmalarda, işletmenin devri ve işverenin ödeme aczi durumlarında çalışanların korunması; hizmetlerin sunumu çerçevesinde
işçilerin diğer üye ülkelere gönderilmesinde minimum çalışma koşullarının sağlanması, çalışanlara bilgi verilmesi ve danışılması, bu kapsamda
Avrupa İş Konseyleri kurulması, çalışanların dâhil olması bakımından Avrupa Şirketi Tüzüğünün ve Avrupa Kooperatif Tüzüğünün
desteklenmesi ile ilgili AB direktifleri yer almaktadır.
2. İş sağlığı ve güvenliği alanında, bütün sektörlerde çalışanları kapsayan, işyerinde sağlık ve güvenliklerinin korunması kapsamında işyerlerinde
alınacak önlemler, iş ekipmanlarının güvenliği, kişisel koruyucu donanımların kullanılması, sağlık ve güvenlik işaretlerinin tesis edilmesi, serbest
çalışanlar ile belirli süreli iş ilişkisi veya geçici iş ilişkisi ile çalışanların korunması: Bazı sektörlerde çalışanlara özgü ek korumalar öngören, elle
yükleme, ekranlı araçlar, gemilerde gelişmiş tıbbi tedavi verilmesi ve balıkçı gemilerinde sağlık ve güvenlik gerekleri, geçici veya hareketli
inşaat sitelerinde güvenlik, sondaj yoluyla maden çıkaran endüstrilerde güvenlik, yer üstü ve yer altı madenciliğinde çalışanların korunması,
asbest, kimyasal maddeler, biyolojik etkenler ve kanserojen ve mutajenlerden korunma, fiziksel etkenlerden korunma (titreşim, gürültü,
elektromanyetik alanlar, optik radyasyon) ve patlayıcı ortamlarda güvenlik şartlarına ilişkin AB direktifleri yer almaktadır.
3. Sosyal diyalog alanında, AB’ye üye olunduğu aşamada, Birlik düzeyinde sosyal diyalog mekanizmalarında yer alınabilmesini teminen, sosyal
ortakların kapasitelerinin güçlendirilmesi ve muadil ülkeler seviyesinde sendikal haklara sahip olunmasının temin edilmesi gerekmektedir.
4. İstihdam alanında, Birlik düzeyinde, ortak hedefler ve göstergelerin tespit edilmesi, istihdam kılavuzlarının hazırlanması öngörülür. Üye
ülkelerin ortak hedefler ve kendi bireysel hedef ve stratejilerine dönük faaliyetlerini raporlarlar. Aday ülkelerin de, üyelik sürecine hazırlık
amacıyla, istihdam öncelikleri ortak değerlendirme belgesi-JAP ile Ulusal Reform Stratejilerini hazırlamaları beklenir.
5. Ortak sosyal içerme ve sosyal koruma alanında, Birlik düzeyinde, ortak hedefler ve göstergelerin tespit edilir, istihdam kılavuzları hazırlanır.
Üye ülkeler, ortak hedefler ve kendi bireysel hedef ve stratejilerine dönük faaliyetlerini raporlarlar. Aday ülkelerin de istihdam öncelikleri ortak
değerlendirme belgesini-JAP hazırlamaları beklenir.
Tabloya dön
109
6. Kadın-erkek eşitliği alanında, temelde kadın ve erkeklerin sosyal alanda ve özellikle çalışma hayatında eşitliğinin tesis edilmesi ve
ayrımcılığın engellenmesi gereklidir. Eşit işe eşit ücret, işe girişte, işte, mesleki eğitimde, mesleki ve zorunlu sosyal güvenlikte, sosyal alanda
kadın erkek arasında eşitliğin sağlanması, ayrımcılık yapılmadığına dair ispat mükellefiyetinin işverene ait olması ve ebeveyn izni (babaların da
ücretsiz izin kullanabilmesi) alanlarında, iç hukuka aktarılması gereken AB direktifleri yer alır.
7. Ayrımcılıkla mücadele alanında, toplumsal hayatın her alanında (istihdam, eğitim, sosyal güvenlik, sağlık, mal ve hizmetlere erişim, barınma
vb.) ırk ve etnik köken temelinde ayrımcılık yapılmaması ile istihdamda din, inanç, engellilik, yaş ve cinsel yönelim temelinde ayrımcılık
yapılmaması öngörülmektedir. Bu konularla ilgili olan iki adet AB direktifi mevcuttur.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
8. Üye ülkelerde uygulanması öngörülen ortak bir asgari ücret belirlemesi söz konusu değildir. Üye ülkeler, bu alanda kendi düzenlemelerini
yapmaktadırlar.
9. Sendikalaşma hakkı, Birlik düzeyinde sosyal diyalogun tesis edilmesinin bir önkoşulu olarak yer almakla birlikte, sendikal haklar, özellikle
toplu sözleşme, grev hakları ile örgütlenme yapılarına ilişkin koşullar üye ülkelerin uhdelerinde kalan bir alandır. Bu alanda ortak bir AB
düzenlemesi bulunmamaktadır. Avrupa Birliği tarafından, üye ülkelerde, sosyal diyalog süreçlerine etkili olarak sendikaların katılımı
beklenmektedir. Sendikal haklar, sosyal diyalog sürecinin sağlıklı olarak sürdürülebilmesi için bir ön unsur olarak yer almaktadır. Ancak,
örneğin sendikalar ile kanunların ne gibi hususları içermesi gerektiği konusunda AB’nin ortak bir düzenlemesi bulunmamaktadır.
10-12. Sosyal hizmetler, ailelere, kimsesiz çocuklara, engelli bireylere, yaşlılara vb. kişilere sunulan bakım ve rehabilitasyon hizmetlerini içerir.
Sosyal yardımlar, yukarıda belirtilen gruplara verilen ayni ve nakdi yardımları kapsar. Örneğin, Türkiye’de 65 yaşından büyük kişilere bağlanan
maaşlar, yoksul ailelere verilen dönemsel ayni ve nakdi yardımlar, engelli çocukların eğitim ve bakımı ile diğer engelli bireylerin bakımı için
özel kuruluşlara ödenen paralar, sosyal yardım kapsamına girmektedir. Sosyal hizmetler, sosyal yardımlar ve yoksullukla mücadele politikaları
konuları, üye ülkelerin kendi hükümranlık alanlarında bulunan unsurlardır. Sosyal koruma ve sosyal içerme başlıkları altında, açık koordinasyon
yöntemi kullanılarak, üye ülkeler hedefler, göstergeler belirleyerek bu alanlardaki çalışmaları Avrupa Birliğine raporlar vasıtasıyla sunmakla
birlikte, bu alanlarda yeknesak bir düzenleme öngören AB mevzuatı bulunmamaktadır.
Tabloya dön
110
Fasıl 20 – İşletme ve Sanayi Politikası
AB’nin İşletme ve Sanayi politikası, temel olarak genel politika prensiplerini belirleyerek, rekabet edebilirliğin artırılabilmesi hedefine yönelik
işletme politikası, sanayi politikası ve sektörlere ilişkin tedbir ve politikalardan oluşmaktadır.
1993 tarihli Maastricht Antlaşması’nın üçüncü maddesinde Birlik faaliyetlerinin arasında Birlik sanayisinin rekabet edebilirliğinin geliştirilmesi
olduğunun altı çizilmektedir. Antlaşma’nın 157. maddesi olan sanayi başlığı altında Birlik ve üye devletler sanayilerinin rekabet edebilirliği için
gerekli şartların sağlanmasının zorunlu olduğunu vurgulanmaktadır. Söz konusu madde Lizbon Antlaşması ile korunmuş ancak küçük bazı
değişiklikler ile 173 madde altındaki sanayi başlığı ile düzenlenmiştir. Buna göre, açık ve rekabetçi bir piyasa ortamında Birlik ve üye devletler
düzeyindeki sanayi politikaları aşağıda sıralanan amaçlara hizmet etmek zorundadır:
1. Sanayinin yapısal değişikliklere uyumunun hızlandırılması,
2. Birlik çapında teşebbüslerin özellikle KOBİ’lerin girişim gerçekleştirmesini ve geliştirilmesini cesaretlendirecek ortamın yaratılması,
3. Teşebbüsler arasında işbirliğinin geliştirilmesini sağlayacak ortamın yaratılması,
4. Inovasyon, Ar-Ge ve Teknoloji politikalarının sanayi potansiyellerinden daha iyi yararlanılması.
Bununla birlikte, anılan maddeye göre üye devletler bu faaliyetlerinde Komisyon ve diğer üye ülkelerle temas ve koordinasyon halinde sanayi
politikalarını oluşturacak ve uygulayacaklardır. Komisyon bu süreçte, üye ülkeler arasında koordinasyon sağlayacak inisiyatifleri
gerçekleştirebilecektir. Bu inisiyatifler, koordinasyona yönelik yol haritalarının oluşturulması, göstergelerin belirlenmesi, iyi örneklerin
paylaşılması ve izleme ve değerlendirmenin yapılabilmesi yönünde çalışmaların yapılmasını kapsamaktadır.
Lizbon Antlaşması’nın 6. maddesi uyarınca sanayi alanında Birlik düzeyinde gerçekleştirilen faaliyetler üye devlet faaliyetlerini destekleyici,
tamamlayıcı ve koordine edici görev ile donatılan “destekleyici yetkinlik” alanı içinde yer almaktadır.
AB işletme ve sanayisi politikasının Türkiye’ye somut yansıması, müzakere teknik kapanış kriterinin yerine getirilmesi üzere hazırlanmış olan
Türkiye Sanayi Strateji Belgesi 2011-2014 (AB Üyeliğine Doğru) dokümanı ve Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Programına ülkemizin
katılımıdır.
111
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
1. 2000/35/EC Ticari İşlemlerde Geç Ödemeler ile 3. İşletmelerin ve sanayinin rekabet
Mücadele Direktifi (bu fasılda üye ülkeler için bağlayıcı
edebilirliğini artırmaya yönelik
olan tek mevzuattır)
gerçekleştirilen her türlü faaliyet üye
devlet sorumluluğu ve yetki alanındadır.
2. Birlik düzeyinde gerçekleştirilen üye ülkeleri destekleyici
faaliyetler arasında bulunan başlıca çalışmalar aşağıda
sunulmaktadır.
i.
6 Mayıs 2003 tarihli Küçük ve Orta Boy İşletmelerin
Tanımına İlişkin Komisyon Tavsiyesi (2003/361/EC)
Bu faaliyetler tematik başlıklar itibari ile
aşağıda sıralanmaktadır.
i. Yatırım ve İş Ortamının İyileştirilmesi,
ii. Finansmana erişim,
ii. Avrupa Küçük İşletmeler Şartı
iii. Ar-Ge ve Yenilikçilik,
iii. Komisyon Bildirimi Europe 2020 COM (2010) 2020
iv. Sanayi, Girişimcilik ve KOBİ
Politikası,
iv. Komisyon bildirimi COM (2008) 394 Önce Küçüğü
Düşün: Avrupa için Küçük İşletmeler Yasası
v. Sektörel politikalar
v. Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Programı
(CIP)
vii. Komisyon bildirimi COM (2005) 474 Lizbon
stratejisinin Uygulanması: AB İmalat sanayisinin
Güçlendirilmesi;
Daha
Bütünleştirilmiş
bir
Yaklaşıma Doğru
543:
İlişkisi
nedeniyle
işletmeleri
etkileyen bağlayıcı mevzuatın yer
aldığı başlıca fasıllar aşağıdadır:
 Teknik mevzuat ve standartlar
(Fasıl 1 - Malların Serbest
Dolaşımı / Madde 1)
 Tüketici ve ürün güvenliği
(Fasıl 28 - Tüketicinin ve
Sağlığın Korunması / Madde 1
ve 2)
 Ekonomik faaliyetlerin üye
ülkelerde serbest yapılabilmesi
/ kısıtlamaların kaldırılması
(Fasıl 3 - İş Kurma Hakkı ve
Hizmet Sunumu Serbestîsi)
 Sermaye ve ödeme
hareketlerinde kısıtlamaların
kaldırılması (Fasıl 4 Sermayenin Serbest Dolaşımı /
Madde 1)
vi. Komisyon bildirimi COM (2010) 614 Küreselleşme
Çağı için Bütünleştirilmiş bir Sanayi Politikası:
Rekabet Edebilirliği ve Sürdürülebilirliği Merkeze
Koymak
viii. Komisyon bildirimi COM(2010)
Birliğinde Akıllı Mevzuat
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
 Şirket kuruluşu ve tasfiyesi
(Fasıl 6 - Şirketler Hukuku)
 Patent ve marka kuralları (Fasıl
7 - Fikri Mülkiyet Hukuku /
Madde 10 ve 11)
Avrupa
112
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
 Piyasaya giriş ve çıkışın
önündeki engellerin
kaldırılması (Fasıl 8 - Rekabet
Politikası)
ix. Komisyon bildirimi COM (2005) 535: Lizbon
Stratejisinin Uygulanması: Düzenleyici Ortamın
Basitleştirilmesi için Topluluk Stratejisi
x. Komisyon bildirimi COM (2009) 442 Topluluk
Inovasyon Politikasının Değişen bir Dünyada
Yeniden Değerlendirilmesi

Gıda sektöründe faaliyet
gösteren şirket ve girişimcilerin
tabi olduğu kurallar (Fasıl 12 Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve
Bitki sağlığı / Madde 3)
Ortak Düzenleme Alanı
1. 2000/35/EC sayılı direktif Kasım 2010 itibari ile yenilenmiştir. Direktif 23 Şubat 2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Yeni
direktif kapsamında ödeme süresi özel ve kamu sektörü kişileri için 30, kamu sektörü kişileri için istisnai durumlarda en fazla 60 günü
aşmayacak şekilde düzenlenmesini şart koşmaktadır. Sözleşmede ödeme süresinin açık olarak belirtilmesi ve küçük işletmenin aleyhine
olmaması şartı ile daha farklı süreler belirlenebilecektir.
2. Bahse konu çalışmalar Avrupa sanayisinin ve işletmelerinin rekabet gücünün artırılmasına yönelik Komisyon tarafından gerçekleştirilen
araştırma ve analizler sonrasında üye devlet uygulamalarının Birlik öncelikleri uyarınca gerçekleştirilmesi ve koordinasyonun sağlanmasına
yönelik tavsiye niteliğindeki politika metinleridir. Europe 2020 Komisyon Bildirimi, Önce Küçüğü Düşün: Avrupa için Küçük İşletmeler Yasası,
Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Programı KOBİ’lerin rekabet gücünü hedef alan temel şemsiye unsurlardır. Bunlar, KOBİ’lerin
finansmana erişimini iyileştirmeyi, yenilikçilik faaliyetlerini geliştirmeyi, eko-yenilik faaliyetlerini artırmayı, KOBİ’lerin bilgi iletişim
teknolojilerini kullanmalarının artırılmasını hedeflemektedir.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
3. Avrupa Birliği temel olarak genel politika prensiplerini belirleyerek, rekabet edebilirliğin artırılabilmesi hedefine yönelik işletme politikası,
sanayi politikası ve sektörlere ilişkin tedbir ve politikalardan oluşmaktadır. Ancak, üye ülkeler tarafından gerçekleştirilen yatırım ortamının
iyileştirilmesi, finansmana erişim imkanlarının artırılması, sanayi politikaları, girişimcilik ve KOBİ politikaları, Ar-Ge ve inovasyon politikası ve
sektörlere yönelik (turizm dahil) spesifik politika çalışmaları bu fasıl kapsamı içinde yer almaktadır. Birlik düzeyinde gerçekleştirilen çalışmalar
Tabloya dön
113
ise üye devlet düzeyinde gerçekleştirilen politika ve uygulamaların koordinasyonunu, takibini ve daha iyi politika ve uygulamaların
yerleştirilebilmesi için iyi örneklerin değişimini kapsamaktadır.
Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular
Bu alan altında yer verilen fasıllar işletmelerin rekabet gücünü etkileyen düzenlemeleri barındıran ve işletmeleri doğrudan bağlayan mevzuata
sahip fasıllardır. Dolayısıyla, bu fasıllarda gerçekleştirilen düzenlemeler doğrudan işletmelerin iş yapabilme becerilerini, iş ve yatırım ortamını,
finansmana erişim konularını etkileyerek işletmelerin rekabet gücünü etkilemektedir.
Teknik Mevzuat ve Standartlar (Malların Serbest Dolaşımı): Ürünlerin belirli standartlarda ve teknik kriterlerde üretilmesi doğrudan
işletmelerin rekabet gücünü etkileyen kurallardır; işletmeleri bağlamaktadır.
Tüketici ve Ürün Güvenliği (Tüketicinin ve Sağlığın Korunması ): Ürün ve tüketici güvenliği ile ilgili hususlar doğrudan işletmeleri bağlayan
kurallardır.
Ekonomik Faaliyetlerin Üye Ülkelerde Serbest Yapılabilmesi/Kısıtlamaların Kaldırılması (İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu
Serbestîsi) İşletmelerin farklı üye ülkelerde serbest iş yapabilmesi yatırım ve iş ortamının iyileştirilmesi kapsamında İşletme ve Sanayi politikası
faslı ile ilgilidir. İşletmeleri doğrudan bağlayan kuralları barındırmaktadır.
Sermaye ve Ödeme Hareketlerinde Kısıtlamaların Kaldırılması (Sermayenin Serbest Dolaşımı): Finansmana erişimin kolaylaştırılması ve
sınır ötesi ticari işlemler kapsamında işletmeleri doğrudan etkileyen kuralları barındırmaktadır. İşletme ve Sanayi politikası faslı ile ilgilidir.
Şirket Kuruluşu ve Tasfiyesi (Şirketler Hukuku): İşletmelerin kurulması tasfiyesi aşamasının basitleştirilmesi işletmelerin iş yapabilirliğinin
artırılması ve yatırım ve iş ortamının iyileştirilmesi kapsamında işletme ve sanayi politikası faslı ile ilgilidir. Doğrudan işletmeleri
bağlamaktadır.
Patent ve Marka Kuralları (Fikri Mülkiyet Hukuku): Patent kuralları işletmelerin doğrudan rekabet gücünü etkilemektedir. İşletmelerin iş
yapabilirliğinin artırılması ve yatırım ve iş ortamının iyileştirilmesi kapsamında işletme ve sanayi politikası faslı ile ilgilidir. Doğrudan
işletmeleri bağlamaktadır.
Piyasaya Giriş ve Çıkışın Önündeki Engellerin Kaldırılması (Rekabet Politikası): Piyasada aksaklıklarının olması işletmelerin rekabet
gücünü etkilemektedir. Doğrudan işletmelerin iş yapabilme becerileri ile ilgilidir; rekabet kuralları doğrudan işletmeleri bağlamaktadır.
Gıda Sektöründe Faaliyet Gösteren Şirket ve Girişimcilerin Tabi olduğu Kurallar (Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı): Gıda
sanayisi açısından sektörel bazda İşletme ve Sanayi politikası faslı ile ilgilidir. Doğrudan işletmeleri bağlamaktadır.
Tabloya dön
114
Fasıl 21 – Trans Avrupa Şebekeleri (TEN – Trans
European Networks)
Trans Avrupa Şebekeleri (TEN) faslı, Ulaştırma (TEN-T) ve Enerji (TEN-E) alt başlıklarından oluşmaktadır.
Türkiye – AB müzakereleri kapsamında faslın amacı, ulaştırma alanında Türkiye ve AB arasında kişilerin, malların ve hizmetlerin serbest
dolaşımını kolaylaştırmak amacıyla iyi bir ulaşım altyapısı oluşturarak bunun Trans Avrupa Ulaşım Şebekelerine (TEN-T) eklemlenmesini
sağlamak; enerji alanında ise Hazar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde yer alan enerji kaynaklarının AB pazarlarına ulaşması için gerekli
petrol ve doğalgaz boru hatlarının inşa edilmesini ve elektrik alışverişinin kolaylaşması amacıyla elektrik iletim hatları bağlantılarının
gerçekleştirilmesini sağlamaktır.
İlgili müzakere faslı kapsamında AB’de ortak mevzuat düzenlemesi bulunmamaktadır. TEN alanında AB’nin kılavuz ilkeleri belirlenmiştir. Bu
ilkeler, projelerin çerçevelerinin belirlenmesinde ve önceliklendirilmesinde önem arz etmektedir. Projelerin gerçekleştirilmesi Birlik, üye, aday
ve üçüncü ülkeler arasında yürütülecek müzakerelere bağlıdır ve projeye müdahil ülkelerin yapacağı katkılar proje sonucunda büyük rol
oynamaktadır.
115
Fasıl 22 – Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların
Koordinasyonu
Avrupa Birliği Bölgesel Politikası, Birliğin bölgeleri ve üye ülkeleri arasındaki sosyal ve ekonomik gelişmişlik farklarını azaltarak uyumlu
biçimde gelişme ve bütünleşmesini sağlamak amacıyla ortaya konmuştur. AET Antlaşması’nın 2. maddesinde Topluluğun görevleri arasında,
üye devletlerin ekonomi politikalarının giderek yakınlaştırılmasıyla, Topluluğun tümünde ekonomik çabaların uyumlu gelişmesi, üye devletler
arasındaki yaşam standardının dengeli ve devamlı olarak geliştirilmesi ve güçlendirilmesi yer almıştır. 1960’lardan itibaren ülkeler arasındaki
gelişmişlik farkları ortak pazarın işleyişini tehdit ettiği için üye devletler kendi gayretleriyle bu farkları ortadan kaldırmaya çalışmışlardır. Ancak
bu yeterli olmayınca Birlik çapında bir Bölgesel Politika ihtiyacı doğmuştur.
Özellikle 2004 ve 2007 genişlemeleriyle AB içindeki bölgesel farklılıklar derinleşmiştir. AB genelindeki üretimin %43’ü ile araştırma ve
yenilikçilik girişimlerinin %75’inin Avrupa topraklarının %14’ünde sınırlı kaldığı gerçeği AB Bölgesel Politikasının önemini arttırmaktadır. Bu
nedenle, AB bütçesinin üçte biri Bölgesel Politikaya ayrılmıştır.
Bölgesel gelişmeyle ilgili konular öncelikle üye ülkelerin sorumluluk alanına girmektedir. Bu nedenle her devlet kendi içindeki bölgesel
farklılıkları gidermek amacıyla kendine özgü bir bölgesel politika geliştirmiştir.
2007-2013 döneminde AB’nin Bölgesel Politika bütçesi 350 milyar €’yu bulmaktadır (tüm bütçenin % 36’sı). Bu miktarın % 82’si “uyum”
bölgelerine giderken geri kalan 55 milyar € “Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve İstihdam” hedefi için, 8.7 milyar € ise “sınır ötesi işbirliği” hedefi
için harcanacaktır.
Bölgesel Politikada düzenlemeler uygulama ve çerçeve tüzükleri ile yapılmaktadır. Bu tüzüklerin ulusal mevzuata aktarılmasına gerek yoktur.
Ayrıca “Uyum için Topluluk Stratejik İlkeleri” fonların yönetimi hakkındaki temel kuralları düzenlemektedir.
116
Ortak Düzenleme Alanı
1. 3 hedef çerçevesinde 3 fon bulunmaktadır:
5. Ulusal katkı
i. Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu (ERDF)
6. Genel ilkeler
ii. Uyum Fonu
7. Yetkili organlar
iii. Avrupa Sosyal Fonu (ESF)
8. Üye devletlerin yükümlülükleri
2. AB’nin sorumluluğu
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Üye Devletlere Bırakılan Konular
9. Uygulama
 Katılım Öncesi Mali Yardım
Aracı (IPA) çerçevesinde aday
ülkelere sağlanan AB fonlarının
yönetimi ve kontrolü dışında
kalan konular (Fasıl 32 - Mali
Kontrol)
3. AB’nin yatırımları
4. Avrupa Komisyonu’nun denetimi
Ortak Düzenleme Alanı
1. 3 Hedef Çerçevesinde Düzenlenen 3 Fon: Bu finansal araçlar AB genelindeki mevzuatla düzenlenmektedir.
2. AB’nin Sorumluluğu: AB’nin merkezi, bölgesel veya yerel kurumlara bölgesel gelişme konusunda doğrudan bir sorumluluğu yoktur.
3. AB’nin Yatırımları: AB Bölgesel Politika çerçevesinde altyapı, insan kaynakları ve bölgesel ekonomilerin modernleşmesi alanlarında
gerekli yatırımları yapar.
4. Avrupa Komisyonu’nun Denetimi: Avrupa Komisyonu’nun denetleme birimleri üye devletlerin denetleme mekanizmaları vasıtasıyla
aktarılan fonların kullanımı ile yönetim ve kontrol sistemlerini denetler. Eğer fon kullanımına ilişkin kural dışılık varsa ve üye devlet bunu
düzeltmiyorsa Avrupa Komisyonu ödemeleri durdurabilir.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
5. Ulusal Katkı: AB düzeyinde düzenlenen mevzuat sonucu sağlanacak yardımlara ulusal katkı zorunluluğu vardır.
6. Genel İlkeler: Bölgesel Politikanın genel ilkeleri AB organları tarafından belirlenerek buna bağlı program ve projelerle ilgili düzenlemeler
üye ülkelerin kendi sistemlerine göre düzenlenmektedir.
7. Yetkili Organlar: Bölgesel politika konusunda ulusal düzeyde hangi kurumlara yetki verileceği devletin yapısına bağlıdır. Merkeziyetçi
devletlerde ulusal hükümetin organları bölgesel organlara hükmederken federal devletlerde hiyerarşik bir dağılım söz konusudur.
117
8. Üye Devletlerin Yükümlülükleri: Her üye devlet programlama, uygulama, izleme ve değerlendirme aşamalarını etkin biçimde tamamlamak
için gerekli olan kurumsal ve idari kapasiteye ulaşmak zorundadır. Bu kapasite tamamlandıktan sonra programlama, denetleme ve kontrol
aşamasında ulusal otoriteler Avrupa Komisyonu ile birlikte çalışırlar.
9. Uygulama: Bölgesel Politikanın uygulama aşaması ulusal, bölgesel ve yerel aktörler tarafından gerçekleştirilir. 2007-2013 döneminde ülkeler
ve bölgeler Stratejik Çerçeve Belgesi ile Operasyonel Programlar hazırlamak zorundadırlar. Her Operasyonel Programın ülke veya bölge
ihtiyacına göre farklı öncelikleri vardır.
Tabloya dön
118
Fasıl 23 – Yargı ve Temel Haklar
Başlık çerçevesinde ele alınan yargı, temel haklar ve vatandaşlık alanındaki konular kurulduğu tarihten itibaren AB’nin temel değerleri olarak
addedilen özgürlük, demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi konularla doğrudan ilintilidir. Ancak bu başlık altındaki konuların önemine rağmen,
AB içerisinde Komisyon ve Konsey faaliyetlerinin özellikle son yıllarda güvenlik ve içişleri alanlarında yoğunlaşması ve yargı ve temel haklar
alanlarına yeterli vurgu yapılmaması, ikinci Barosso Komisyonu’nda yargı alanının ayrı bir Komisyon Üyesi ve Genel Müdürlük tarafından ele
alınması gereğini doğurmuştur. Bu minvalde içişleri ile ilgili konuları doğrudan içermeyecek şekilde yeniden yapılandırılan Adalet Genel
Müdürlüğü (DG Justice) 1 Temmuz 2010 tarihinde kurulmuştur.
AB için temel değerler olan özgürlük, demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi temel haklara dair konular Avrupa Temel Haklar Şartı içerisinde ana
hatlarıyla düzenlenmiştir. Bu Şart’ın taslak AB Anayasası içinde hukuki bir statüye kavuşturulması amaçlanmış ancak Anayasa’nın yürürlüğe
girmemesi sebebiyle, Şart’ın hukuki statüsü 2007’de kabul edilen ve 1 Aralık 2009 tarihinde yürürlüğe giren Lizbon Antlaşması ile sağlanmıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere yargı alanında Birlik düzeyinde işbirliği güvenlik ve içişleri alanlarının gerisinde kalmıştır. Bu nedenle ikinci Barosso
Komisyonu, yargı alanında işbirliğinin geliştirilmesi için daha yoğun bir çalışma yürütmektedir. Lizbon Antlaşması sonrası hazırlanan ve 2010 –
2015 yıllarını kapsayan Stockholm Programı çerçevesinde Komisyon yargı alanında işbirliğini geliştirecek birçok taslak mevzuat hazırlamıştır.
Varolan mevzuatın yanında, özellikle 23’üncü fasıl için bu taslak mevzuatın da taranması ve izlenmesi gerekmektedir.
Yargı ve Temel Haklar konularının müzakere edildiği 23. Fasıl için tarama toplantıları 13 Ekim 2006 tarihinde tamamlanmış, ancak tarama sonu
raporu AB Hükümet ve Devlet Başkanları Konseyi tarafından henüz onaylanmamıştır. Dolayısıyla, 23. Fasıl’a ait açılış kriterleri, AB tarafından
Türkiye’ye henüz resmi olarak bildirilmemiştir. Ancak gayriresmi tarama sonu raporuna göre, 23. Fasıl’a ilişkin açılış kriterleri yargı reformu
stratejisi, yolsuzlukla mücadele stratejisi, temel haklar eylem planının hazırlanması, ombudsmanlık sistemi ve bağımsız bir insan hakları
kurumunun kurulması, AİHS ve AİHM içtihat kararları ile uyumlu olarak vakıflar kanunu ile ifade özgürlüğüne ilişkin kanunlarını revize
edilmesi BM İşkenceyle Mücadele Sözleşmesi İhtiyari Protokolünün onaylanması olarak belirlenmiştir. Sözkonusu fasıl siyasi olarak bloke
edilmiş durumda olmasına rağmen, gayriresmi açılış kriterlerine yönelik çalışmalarımız sürmektedir. Bu çalışmalar kapsamında Yargı Reformu
Stratejisi ve Yolsuzlukla Mücadele Stratejisi uygulanmaya başlamış; Vakıflar Kanunu tamamen yenilenmiş; ifade özgürlüğüne ilişkin hükümler
revize edilmiş ve İşkenceyle Mücadele Sözleşmesi İhtiyari Protokolü onaylanmıştır. Ombudsmanlık sistemi ve bağımsız bir insan hakları
kurumunun kurulmasına yönelik Kanun Tasarıları ise Meclis gündeminde olup, Temel Haklar Eylem Planı’nın hazırlanmasına yönelik çalışmalar
da hızla devam etmektedir.
119
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Yargı
1. Cezai ve hukuki konularda adli işbirliği
3. Cezai ve hukuki konularda adli işbirliği
a. Avrupa Tutuklama Emri
b. Sınırötesi adli takibat alanında işbirliği (Eurojust)
a. Yargı kararlarının karşılıklı
tanınması
c. Avrupa Adli Yargı Ağı (EJN)
b. Hakim ve savcıların eğitimi
d. Ekonomik ve mali suçlar
c. Çevre Kirliliği ve deniz suçları
e. Suç mağdurlarının hakları
d. Terörizmle mücadele
e. Şüpheli ve sanıkların hakları
2. Medeni hukuk alanında işbirliği
a. Uyuşmazlıkların Alternatif
Dispute Resolution - ADR)
Çözümü
(Alternative 4. Uyuşturucu ile mücadele
b. Suç mağdurlarının zararlarının tazmini
c. Sınır ötesi adli yardım
d. Avrupa Adli Yargı Ağı (EJN)
e. Kanıtların toplanması alanında mahkemeler arası
işbirliği
f. Mahkeme ya da mahkeme dışı organlarca sunulan
belgelerin sınır ötesi tebliği
g. Medeni ve ticaret hukuku alanlarındaki adli kararların
karşılıklı tanınması
120
 Uyuşturucuya karşı mücadele
için bölgesel önlemlerin alınması
(Fasıl 29 - Gümrük Birliği / Üye
Devletlere Bırakılan Konular)
 Uyuşturucu ile mücadele (Fasıl
24 - Adalet, Özgürlük ve
Güvenlik / Madde 10)
 Tüketici haklarının korunması,
satış sözleşmeleriyle ilgili
Borçlar Kanunu maddelerinin
uyumlaştırılması, reklam
kanunlarının uyumlaştırılması
(Fasıl 28 - Tüketicinin ve
Sağlığın Korunması / Madde 1)
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Temel Haklar
5. Temel hakların AB Antlaşmaları düzeyinde korunması
6. Çocuk hakları
9. Çocuk hakları (çeşitli kararlar, tebliğler
ve öneriler)
a. Çocuk haklarının AB kurucu antlaşmaları düzeyinde
korunması
a. Çocuk Haklarına Yönelik AB
Gündemi ve AB Stratejisi
b. Kayıp çocukların bulunması
b. Çocukların cinsel istismarı ve çocuk
pornografisi ile mücadele
7. Bilginin korunması
8. AB Vatandaşlığı
c. Çocukların iletişim araçlarının zararlı
içeriklerinden korunması
d. Terk Edilmiş ve Ailelerinden Ayrılmış
Küçüklerin Korunması
10.Temel haklar
a. Azınlık hakları ve ayrımcılıkla
mücadele
b. Temel Haklar Ajansı (Agency for
Fundamental Rights - FRA)
11.Toplumsal cinsiyet eşitliği
12.Ayrımcılıkla mücadele
 Siber suçlar (Fasıl 10 - Bilgi
Toplumu ve Medya / Madde
2.iv)
 Kadın – erkek eşitliği (Fasıl 19 Sosyal Politika ve İstihdam /
Madde 6)
 Ayrımcılıkla mücadele (Fasıl 19
- Sosyal Politika ve İstihdam /
Madde 7)
 Sosyal hizmetler (Fasıl 19 Sosyal Politika ve İstihdam /
Madde 10)
 AB vatandaşlığından ileri gelen
AB üye ülkelerinde serbest
dolaşım hakkı. (Fasıl 2 - İşçilerin
Serbest Dolaşımı / Madde 1,
Fasıl 24 - Adalet, Özgürlük ve
Güvenlik / Madde 6)
 Üye ülke vatandaşları arasında
ayrımcılık yapılmaması (Fasıl 26
- Eğitim ve Kültür / Madde 1.ii)
 Göçmen çocuklarının eğitim
hakkı (Fasıl 26 - Eğitim ve
Kültür / Madde 1.i)
121
Yargı
Ortak Düzenleme Alanı
1. Cezai ve Hukuki Konularda Adli İşbirliği:
a. Avrupa Tutuklama Emri (ATE) / (European Arrest Warrant - EAW): 29 Mayıs 2000’de AB Konseyi Cezai Konularda Karşılıklı
Adli Yardım Konvansiyonu’nu kabul etmiştir. Konvansiyon, AB üye ülkeleri, İzlanda ve Norveçi kapsamakta ve yardım talep edilen
ülkenin, yardım talep eden ülkenin belirttiği usullere esasen riayet etmesini öngörmektedir. 16 Ocak 2001’de imzalanan Protokolle,
Konvansiyon bankacılık alanındaki bilgilerin de paylaşımına doğru genişletilmesi öngörülmüştür. Konvansiyon’un yürürlüğe girmesi için
gereken 9 ülkenin imzası sağlanamadığından, Komisyon Avrupa Tutuklama Emri’ni (ATE) önermiştir. Üye devletler arasında suçluların
iadesi prosedürünün yerine geçen ATE, suçluların AB üye ülkelerinde yakalanmaları halinde yargılanmaları ve cezalarının başlatılmasını
amaçlamaktadır. Kasım 2001’deki Laeken Zirvesi’nde üye devletlerin kabul ettiği ATE ile ilgili Çerçeve Kararı 13 Haziran 2002’de
(2002/584/JHA) kabul edilmiş ve 1 Ocak 2004 yılında yürürlüğe girmiştir.
b. Sınırötesi adli takibat alanında işbirliği (Eurojust): 6 Kasım 2001 yılında, sınırötesi suçlarla mücadelenin AB düzeyinde etkin bir
şekilde sürdürülmesi ve sınırötesi adli soruşturulmaların kolaylaştırılması amacıyla kurulmuştur. AB üye ülkeleri tarafından görevlendirilen
hakimler, savcılar ve hukuk uzmanları tarafından oluşturulan Eurojust, sınırötesi adli soruşturmaları takip eden hakim ve savcılara AB üye
ülkelerinde soruşturmayı sürdürmeleri için tavsiyelerde bulunmaktadır. Hukuki statüye sahip olan Eurojust, her yıl Konsey’e faaliyet
raporunu sunmaktadır.
c. Avrupa Adli Yargı Ağı – AAYA / (European Judicial Network - EJN): AB üye ülkelerindeki temas noktalarının koordinasyon ağı olan
AYA, 28 Nisan 1997’de yayımlanan Organize Suçla Mücadele Eylem Planı’nın 21’inci maddesindeki tavsiye uyarınca, 29 Haziran
1998’de 98/428 JHA sayılı Ortak Eylem’le kurulmuştur. 2008 yılında yayımlanan 2008/976/JHA sayılı Konsey Kararı ile AYA, hukuki
statü kazanmıştır. AYA’nın görevi, ulusal temas noktalarının kurulmasını sağlama ve ulusal temsilcilerin katıldığı toplantıların
düzenlenmesidir.
d. Ekonomik ve mali suçlar: 2001/413/JHA sayılı Konsey Çerçeve Kararı, yolsuzluk ve nakit olmayan ödemelerde sahtecilik alanlarında
AB üye ülkeleri arasında ortak tanımlar ve ortak cezai yaptırımlar oluşturulmasını amaçlamaktadır. Aynı zamanda 2001/500/JHA sayılı
Konsey Çerçeve Kararı da kara para aklama alanında, üye devletlerin ortak hareket etmesini amaçlamaktadır. Her iki Çerçeve Kararı için
gerekli yükümlülükleri üye devletler 2004 yılının Nisan ayında yerine getirmişlerdir.
e. Suç mağdurlarının hakları: 15 Mart 2001 tarihinde Konsey adli soruşturmalara suç mağdurlarının müdahil olabilmesine ilişkin
2001/200/JHA sayılı bir Çerçeve Kararı yayımlamıştır. Üye devletler ilgili Çerçeve Karara uyum sağlama amacıyla ulusal mevzuatlarını
Mart 2006’da uyumlaştırmıştır. Aynı zamanda Komisyon 18 Mayıs 2011 tarihinde Avrupa Parlamentosu’na ve Konsey’e, AB sınırları
Tabloya dön
122
içerisinde “Suç mağdurlarının hakları, mağdurlara destek sağlanması ve mağdurların korunmasına yönelik asgari standartların sağlanması”
için bir Direktif önerisi sunmuştur.4
2. Medeni Hukuk Alanında İşbirliği:
a. Uyuşmazlıkların Alternatif Çözümü (Alternative Dispute Resolution - ADR): Uyuşmazlıkların Alternatif Çözümü, bireysel ve ticari
uyuşmazlıklara üçüncü bir tarafın yardımıyla çözüm bulunabilmesini amaçlamaktadır. Avrupa Komisyonu Nisan 2002’de konu hakkında
bir Yeşil Kitap yayınlamış, bunu takiben 2004 yılında bir AB Kurallar Belgesi (European Code of Conduct) çıkarılmıştır. Bu tarihten sonra
Komisyon konuyla ilgili bir Direktif tasarısı sunmuştur.
b. Suç mağdurlarının zararlarının tazmini: Avrupa Komisyonu’nun önerisi doğrultusunda, Konsey 29 Nisan 2004’te suç mağdurlarının
zararlarının tazmini konusunda bir direktif kabul etmiştir. Direktife göre, 1 Temmuz 2005’e kadar üye devletlerin konu hakkında bir ulusal
plan oluşturmaları, 1 Ocak 2006’ya kadar da ulusal birimler arasında işbirliği sağlanması amaçlanmıştır.
c. Sınır ötesi adli yardım: AB vatandaşlarının mal, hizmet ve kişilerin serbest dolaşımı konusunda sınır ötesi uyuşmazlıklarda karşılaştıkları
sorunların çözümü amacıyla, Ocak 2003’te Komisyon tarafından konu hakkındaki minimum standartları belirleyen bir direktif
çıkarılmıştır. Direktif 30 Kasım 2004 tarihine kadar ulusal hukuka da aktarılmıştır.
d. Avrupa Adli Yargı Ağı – AAYA / (European Judicial Network - EJN): Adli suçlar alanında işbirliğini artırmak amacı ile kurulan
AAYA, 1 Aralık 2002’de medeni ve ticari yargı alanlarında üye ülkeler arasında işbirliğini arttırmak ve ulusal yargı sistemlerine özellikle
internet aracılığıyla erişimi kolaylaştırmak amacıyla adli, medeni ve ticari yargı alanlarına genişletilmiştir. Lizbon Antlaşması sonrası
işbirliğinin artırılması amacıyla üye devletler girişimde bulunmuşlardır.
e. Kanıtların toplanması alanında mahkemeler arası işbirliği: 28 Mayıs 2001 tarihinde kabul edilen 1206/2001 sayılı Konsey Tüzüğü
sonucu üye devletlerin mahkemeleri birbirlerinden medeni ve ticari hukuk alanlarındaki davalarda kanıt toplanması amacıyla yardım talep
edebilmektedir.
f. Mahkeme ya da mahkeme dışı organlarca sunulan belgelerin sınır ötesi tebliği: 13 Kasım 2007 tarihli ve 1393/2007 sayılı Parlamento
ve Konsey Tüzüğü ile adli makamlar arasında mahkeme ya da mahkeme dışı organlarca sunulan belgelerin sınır ötesi tebliğinin
hızlandırılması ve etkin hale getirilmesi amaçlanmaktadır.
g. Medeni Hukuk ve Ticaret Hukuku alanlarındaki adli kararların karşılıklı tanınması: Medeni ve cezai hukuk alanlarında etkin
işbirliğinin temel taşlarından olan adli kararların karşılıklı tanınması ile ilgili ilk karar Tampere Konsey Zirvesi’nde alınmıştır. Bunun
ardından Brussels I Tüzüğü olarak da bilinen 22 Kasım 2000 tarihli ve 44/2001 sayılı Konsey Tüzüğü ile medeni hukuk ve ticaret hukuku
alanlarında alınan kararların AB üye ülkelerinde karşılıklı tanınması sağlanmıştır. Bununla birlikte Brussel II Tüzüğü olarak bilinen 29
4
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=COM:2011:0275:FIN:EN:PDF
123
Tabloya dön
Mayıs 2000 tarihli ve 1347/2000 tarihli Konsey ve Parlamento Tüzüğü ile ailevi sorumluluklarla ilgili kararların da karşılıklı tanınmasının
yolu açılmıştır. Ayrıca AB iki alanda daha adli kararların karşılıklı tanınması için çalışmaktadır. 29 Mayıs 2000 tarihli, 1346/2000 sayılı
Konsey Tüzüğüyle, farklı üye ülkelerde bulunan müflis mallarının(menkullerinin) tasfiye edilmesine ilişkin olarak yapılacak koordinasyon
konusundaki önlemler karara bağlanmıştır. Sözleşme dışı yükümlülüklere ilişkin çalışmalar, “COM/2003/0427 final - COD 2003/0168”
sayılı tüzük önerisiyle yürütülmektedir. Söz konusu tüzük önerisi 14 Şubat 2003 tarihinde sunulan Yeşil Kitap’a dayanmaktadır.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
3. Cezai ve Hukuki Konularda Adli İşbirliği:
a. Yargı kararlarının karşılıklı tanınması: Avrupa Komisyonu’nun 2000 yılında hazırladığı, “Ortak Adalet Alanı’nın kurulması için 24
tedbir içeren program”ın en önemli maddelerinden biri olan yargı kararlarının karşılıklı tanınmasına yönelik 2004 yılında Komisyon
tarafından bir Yeşil Kitap yayımlanmış, ardından 2006 yılında, Komisyon konuyla ilgili bir direktif tasarısını Konsey’e sunmuştur. Tasarı
ile ilgili en son 2010 yılında Avrupa Sosyal ve Ekonomik Konseyi görüşünü bildirmiştir.
b. Hakim ve savcıların eğitimi: Avrupa Komisyonu hukuk uygulayıcılarının eğitimi amacıyla Grotuis, Falcone ve STOP programlarını
yürürlüğe koymuştur. Aynı zamanda 2002/630/JHA sayılı Konsey Kararı sonucu oluşturulan AGIS programı çerçevesinde polis ve adli
yardım alanlarında işbirliği projelerini desteklenmektedir.
c. Çevre Kirliliği ve Deniz Kirliliği Suçları: Konsey’in 27 Ocak 2001 yılında onayladığı “Ceza Hukuku Aracılığı ile Çevrenin Korunmasına
İlişkin Çerçeve Kararı”5 sonucu üye ülkeleri cezai yaptırım uygulaması beklenen çevre suçları belirlenmiştir. Bununla birlikte Komisyon,
bu alanda daha etkin bir politika oluşturulması amacıyla 2003 yılında bir Direktif önerisi sunmuş ve Çerçeve Karar’ın iptali istemiyle
Avrupa Birliği Adalet Divanı’na dava açmıştır.
d. Terörizmle Mücadele: 11 Eylül saldırılarının ardından artan terör tehlikesi sonucu 13 Haziran 2002 yılında Avrupa Konseyi Terörle
Mücadele Alanında Çerçeve Kararı’nı onaylamıştır. Ayrıca Konsey, Aralık 2005’te AB Terörle Mücadele Stratejisi kabul etmiştir.
e. Şüpheli ve Sanıkların Hakları: 28 Nisan 2004’te Komisyon’un şüpheli ve sanıkların haklarının korunması ile ilgili Parlamento ve
Konsey’e bir Çerçeve Karar tasarısı sunmuştur. Parlamento’nun desteklediği tasarı ile ilgili Konsey’in kararı beklenmektedir.
4. Uyuşturucu ile Mücadele: AB’de uyuşturucu ve uyuşturucu ticareti ile mücadelede uygulanacak politikalar üye devletlere bırakılmıştır.
Ancak AB içerisinde sonuncusu 2009 – 2012 yıllarını kapsayan toplam üç adet “AB uyuşturucu ile mücadele eylem planı” ve sonuncusu 2005 –
2012 yıllarını kapsayan iki adet “AB Uyuşturucu ile mücadele stratejisi” oluşturulmuştur. Bu eylem planları ve stratejiler aracılığı ile üye
ülkelerin uyuşturucu ile mücadelede ortak çalışmalar sürdürmesi, hem uyuşturucu arzının azaltılması hem de uyuşturucuya olan talebin
5
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=OJ:L:2003:029:0055:0058:EN:PDF
124
Tabloya dön
azaltılması amaçlanmaktadır. Aynı zamanda malların serbest dolaşımı alanında uygulanan üç Konsey tüzüğü (111/2005/EC, 273/2004/EC,
1277/2005/EC) ile de uyuşturucuların yapımında kullanılan kimyasal maddelerin ticaretinin engellenmesi amaçlanmaktadır. Lizbon Antlaşması
çerçevesinde de uyuşturucu ile mücadele cezai ve hukuki konularda adli işbirliği başlığı altında 83’üncü ve 84’üncü maddelerde, halk sağlığı
başlığı altında 168’inci maddede ele alınmaktadır.
Temel Haklar
Ortak Düzenleme Alanı
5. Temel Hakların AB Kurucu Antlaşmaları Düzeyinde Korunması: AB Antlaşması’na göre, Avrupa Birliği temel olarak insanlık onuru,
özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve insan hakları değerleri üzerine kurulmuştur. Bu normlar bütününün kapsamında Temel
Haklar tüm unsurlarıyla yer almaktadır. AB’nin temel değerlerinin hem AB’nin kurumsal işleyişi hem de AB vatandaşları için sahip olduğu
önem dikkate alınarak, Temel Haklar konusunun üst düzey hukuki güvence altına alınması Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı’nın, Kurucu
Antlaşmalarla eşit hukuki değerde bağlayıcılık kazanmasıyla mümkün olmuştur. Böylelikle Lizbon Antlaşması’nın yürürlüğe girdiği 1 Aralık
2009 tarihinden itibaren AB Temel Haklar Şartı esasen Birlik içindeki kurumsal mekanizmalar ve AB Hukukunu uyguladıkları sırada üye
devletler bakımından bağlayıcılık kazanmıştır. Daha öncesinde, Temel Haklar alanı, AB Antlaşmaları düzeyinde 1992 tarihli Maastricht
Antlaşması, 1997 tarihli Amsterdam Antlaşması ve 2001 tarihli Nice Antlaşması çerçevesinde çeşitli maddelerle ele alınmaktaydı.
6. Çocuk Hakları:
a. Çocuk haklarının AB Kurucu Antlaşmaları düzeyinde korunması: AB içerisinde çocuk haklarının korunması temel insan haklarının
korunması çerçevesinde ele alınmaktadır. AB Antlaşması’nın 3’üncü maddesinde “Birlik[…]çocuk haklarınınn korunmasını destekler”
ifadesi yer almaktadır. Ayrıca, Avrupa Temel Haklar Sözleşmesi’nin 24’üncü maddesi çocuk haklarını düzenlemektedir.
b. Kaybolmuş çocukların bulunması: 15 Şubat 2007 tarihinde 2007/116/EC sayılı Komisyon Kararı ile “Kaybolmuş çocukları ihbar etmek
için 116000 numaralı acil bir telefon hattı” kurulmuştur. 17 Kasım 2010 tarihli ve “COM(2010)674 final” sayılı Komisyon Tebliğinde
belirtildiği üzere bahse konu hat Kasım 2010 tarihi itibariyle sadece 13 AB üyesinde operasyonel durumdadır. Söz konusu Tebliğde
116000 numaralı acil telefon hattının tüm üye devletlerde operasyonel hale getirilmesi için çağrıda bulunulmaktadır.6
7. Bilginin Korunması: AB Temel Haklar Şartı’nın 8’inci maddesinde kişisel verilerin korunması temel haklar içerisinde sayılmıştır. Bu
alandaki temel düzenlemeler 24 Ekim 1995 tarihli, 95/46/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi ve 18 Aralık 2000 tarihli, 45/2001
sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü’dür. Direktif ile kişisel bilgilerin işlenmesine dair bilgilerin korunması ve söz konusu bilgilerin
serbest dolaşımı konusunda düzenleme yapılması karara bağlanırken, ilgili tüzük ile bilgilerin serbest dolaşımı ve AB birim ve organları
6
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=COM:2010:0674:FIN:EN:PDF
125
Tabloya dön
tarafından işlenmesiyle alakalı olarak kişisel bilgilerin korunmasının sağlanması hakkındaki düzenleme karara bağlanmıştır. Aynı zamanda 12
Temmuz 2002 tarihli, 2002/58/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi ile elektronik ortamda kişisel bilgilerin işlenmesi ve gizliliğin
korunması konusunda karar alınmıştır.7 Son olarak 15 Haziran 2001 tarihli, 2001/497/EC sayılı Komisyon Kararıyla, 95/46/EC sayılı Direktif
çerçevesinde kişisel bilgilerin üçüncü ülkelere transferi standartlarına ilişkin ahdi sözleşmeye yönelik hukuki düzenleme yapılmış ve 27 Aralık
2004 tarihli, 2004/915/EC sayılı Komisyon Kararıyla, 2001/497/EC sayılı Karar’ın değiştirilmesine yönelik bir başka düzenleme yapılmıştır.
Ayrıca Komisyon Mayıs 2009’da “Bilgi Korunmasında Pay Sahipleri Konferansı” organize etmiş ve Aralık 2009’da AB içerisinde kişisel
bilginin korunması temel hakkı için yasal bir çerçeve çizilmesi amacıyla danışma kararı almıştır. Ayrıca Ocak 2009’dan itibaren 5 yıl geçerli
olmak üzere Avrupa Veri Koruma Denetmeni (European Data Protection Supervisor) makamı kurulmuş ve her üye ülkede bu makamın bir
temsilcisi seçilmiştir. Başında Peter Hustinx’in olduğu bu bağımsız denetleme otoritesinin temel görevi AB kurumları üzerinde bilginin gizliliği
ve bilgi korunması konularında denetim yapmak; söz konusu çalışma alanlarında yeni politikalar geliştirmektir.
8. AB Vatandaşlığı: 1992 yılında Maastricht Antlaşması ile oluşturulan AB vatandaşlığı kavramı ile ilgili temel hukuki düzenlemeler AB’nin
İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 21-22’inci maddelerinde ve AB Temel Haklar Şartı’nın 39-40’ıncı maddelerinde yer almaktadır. AB üyesi
ülkelerin vatandaşlıklarına sahip olmak AB vatandaşlığını doğrudan kazanmak anlamına gelmektedir.
AB üye ülke vatandaşlarının, AB vatandaşlığından ileri gelen belli başlı hakları ise şunlardır:
a. Dolaşım ve ikamet: AB üyesi ülkelerde üç aydan kısa süreler için hiçbir şarta (kimlik kartı ya da pasaport dışında) gerek olmadan; üç
aydan fazla süreler için belirli şartlar çerçevesinde seyahat etme ve 5 yıl ikamet etme durumundan sonra herhangi bir AB üyesi ülkede
sürekli ikamet etme hakkı. Bu anlamda ilk düzenleme 2’inci fasıl olan İşçilerin Serbest Dolaşımı Faslı’nın temel düzenlemelerinden olan
15 Kasım 1968 tarihli, 1612/68 sayılı Konsey Tüzüğü’dür. Bu Tüzük ile Birlik içerisindeki işçilerin serbest dolaşımı karara bağlanmıştır.8
Aynı zamanda 24’üncü fasıl olan Adalet, Özgürlük ve Güvenlik faslında ele alınan 29 Nisan 2004 tarihli, 2004/38/EC sayılı Avrupa
Parlamentosu ve Konsey Direktifi, Birlik vatandaşları ve aile bireylerinin AB üyesi ülkelerde özgürce dolaşması ve ikamet etmesi
konusuyla ilişkili olarak çıkartılmıştır. Bu bağlamda, (EEC) 162/68 sayılı Tüzük değiştirilmiş; 64/221/EEC,68/360/EEC, 72/194/EEC,
73/148/EEC, 75/34/EEC, 75/35/EEC, 90/364/EEC, 90/365/EEC ve 93/96/EEC sayılı Direktifler ilga edilmiştir.9
b. Seçim hakları: AB vatandaşları AB üyesi ülkelerdeki belediye seçimleri ve Avrupa Parlamentosu seçimlerine hem aday hem de seçmen
olarak katılabilmektedir. Ancak bu noktada, seçim bölgesinde, seçimlere katılacak kişiler arasında o ülke vatandaşı olmayan AB
vatandaşlarının %20’den fazla bir oranda olması durumunda, söz konusu ülke, ülke toprağında çeşitli sürelerde ikamet etme şartı
koyabilmektedir. 6 Aralık 1993 tarihli, 93/109/EC sayılı Konsey Tüzüğüyle, AB vatandaşlarının, vatandaşı olmadığı AB üyesi ülkedeki
7
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:32002L0058:EN:HTML
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CONSLEG:1968R1612:20060430:en:PDF
9
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=OJ:L:2004:158:0077:0123:en:PDF
8
126
Tabloya dön
Avrupa Parlamentosu seçimlerine seçmen ve aday olarak katılma hakkına ilişkin detaylı düzenlemelerin yapılması karara bağlanmıştır.10
19 Aralık 1994 tarihli, 94/80/EC sayılı Konsey Direktifiyle de AB vatandaşlarının, vatandaşı olmadığı AB üyesi ülkedeki belediye
seçimlerine seçmen ve aday olarak katılma hakkına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.11
c. Dilekçe ve şikayette bulunma: AB vatandaşları Avrupa Ombudsmanına şikayette bulunma hakkı ve Avrupa Parlamentosu’na dilekçe
gönderme hakkına sahiptirler. Bu uygulama ile Avrupa Parlamentosu ve diğer kurumlar nezdinde, AB hukuki düzenlemelerinin
yanlış/eksik uygulanması ya da ihlal edilmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
d. Diplomatik korunma: Tüm AB üye ülkeleri, AB sınırları dışında ölüm hali, ciddi yaralanma, tutuklanma ve gözaltına alınma, şiddet
suçunun mağduru olma hallerine maruz kalan AB vatandaşı bireyin kurtarılması ve ülkesine geri gönderilmesini sağlamakla görevlidir. Söz
konusu bu hak ve yükümlülüğe, AB’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 20-23.maddeleri ile AB Temel Haklar Şartı’nın 46.maddesinde
atıfta bulunulmaktadır. Bu hakla ilintili olarak 19 Aralık 1995 tarihli, 95/553/EC sayılı üye devlet hükümetlerinin temsilcilerinin aldığı
kararla, AB vatandaşlarının diplomatik ya da konsolosluk temsilcileri tarafından korunması karara bağlanmıştır.12
Üye Devletlere Bırakılan Konular
9. Çocuk Hakları: Bu alanda AB kurumları tarafından çıkarılan düzenlemeler genellikle tüzük ve direktif dışı düzenlemeler olmuştur. AB
düzeyinde tüm üye ülkelerde bağlayıcılığa haiz çocukların korunmasına yönelik bir stratejinin kabul edilmesinin önemi Komisyon tarafından
müteakip defalar vurgulanmaktadır.
a. Çocuk Haklarına Yönelik AB Gündemi ve AB Stratejisi: Komisyon 4 Temmuz 2006 tarihli ve COM/2006/0367 sayılı “Çocuk
Haklarına Yönelik AB Stratejisine Doğru” başlıklı bir tebliğ yayınlamıştır.13 Bahse konu tebliğ, AB düzeyinde çocukların korunmasına
yönelik bir stratejinin kabul edilmesinin önemini vurgulamaktadır. Bu çerçevede, AB’nin hem kendi içinde hem de üçüncü ülkeler ile
ilişkilerinde çocuk haklarını gözetmesinin önemine dikkat çekilmektedir. 15 Şubat 2011 tarihli ve COM(2011) 60 sayılı “Çocuk Hakları
için AB Gündemi” başlıklı Komisyon Tebliği14 ise 2006 yılında kabul edilen “Çocuk Haklarına Yönelik AB Stratejisine Doğru” başlıklı
Komisyon Tebliğinde yer alan unsurların altını çizmektedir. Ayrıca, 2011, 2012 ve 2013 yılları içerisinde çocuk haklarının iyileştirilmesine
ve geliştirilmesine dönük çeşitli direktif taslakları hazırlandığı bilgisine yer verilmektedir.
10
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:31993L0109:en:HTML
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:31994L0080:en:HTML
12
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:41995D0553:en:HTML
13
http://eur-lex.europa.eu/smartapi/cgi/sga_doc?smartapi!celexplus!prod!DocNumber&lg=en&type_doc=COMfinal&an_doc=2006&nu_doc=367
14
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:52011DC0060:EN:NOT
11
127
Tabloya dön
b. Çocukların cinsel istismarı ve çocuk pornografisi ile mücadele: Bu alanda 2004/68/JHA sayılı ve 22 Aralık 2003 tarihli “Çocukların
cinsel istismarı ve çocuk pornografisi ile mücadele” başlıklı Konsey Çerçeve Kararı 15 bulunmaktadır. Bahse konu Kararın son maddesinde
Konsey’in Komisyon’dan gelen raporlar çerçevesinde üye devletlerin Çerçeve Kararı’na ne ölçüde uyum sağladıklarının değerlendirileceği
belirtilmektedir.
c. Çocukların iletişim araçlarının zararlı içeriklerinden korunması: Bu alanda Avrupa Parlamentosu ve Konseyi tarafından çıkarılan
1351/2008/EC sayılı ve 16 Aralık 2008 tarihli “İnternet ve Diğer İletişim Teknolojilerini Kullanan Çocukların Korunmasına İlişkin
Çokyıllı Topluluk Programı Kararı” bulunmaktadır. Bu Karar ile internet teknolojisini kullanan çocukların zararlı içerikten korunması ve
çocukların bilinçlendirilmeleri ve çocukların internet ortamında maruz kalabileceği olası risklerin tanımlanması hedeflenmiştir.16
d. Terk edilmiş ve ailelerinden ayrılmış küçüklerin korunması: Komisyon “Terk Edilmiş ve Ailelerinden Ayrılmış Küçükler Hakkında
Eylem Planı (2010-2014)” başlıklı tebliği 6 Mayıs 2010 tarihinde yayınlanmıştır.17 Bahse konu Tebliğ üçüncü ülkelerden AB’ye üye
ülkelere gelmiş terk edilmiş çocukların ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik hususlar içermektedir.
10.Temel Haklar: Lizbon Antlaşması ile Avrupa Temel Haklar Şartı hukuki bağlayıcılık kazanmıştır, ancak üye ülkeler temel hakların
korunmasında kendi hukuki sistemlerini oluşturmakta; ulusal yargı ve anayasaları üzerinden temel hakları korumaya çalışmaktadırlar. Bu
noktada Temel Haklar Şartı, üye ülkelerdeki ulusal düzenlemelerin yerini alacak ve ülkelerin hukuki yetkilerini bertaraf edecek bir düzenleme
değildir.
Amsterdam Antlaşması’ndan itibaren AB antlaşmalarında yapılan hukuki düzenlemeler dışında, temel hakların korunması amacıyla bir
Komisyon Stratejisi oluşturulmaktadır. 19 Ekim 2010 tarihinde Avrupa Komisyonu tarafından kabul edilen Strateji, yasama sürecindeki tüm
hukuki düzenlemelerin ve hukuki çalışmaların Temel Haklar Şartı ile uyum içinde olmasını amaçlamaktadır.
a. Azınlık hakları ve ayrımcılıkla mücadele: 12. madde olan Ayrımcılıkla Mücadele başlığında ele alınmıştır.
b. Temel Haklar Ajansı (Agency for Fundamental Rights - FRA): 15 Şubat 2007 tarihinde, 168/2007 sayılı Tüzük kararıyla kurulan
Temel Haklar Ajansı(FRA), AB mekanizmalarında ve AB üyesi 27 ülkede temel hakların ihlal edilmemesini amaçlamaktadır. Merkezi
Viyana’da olan Ajans, temel haklar alanındaki AB hukuku düzenlemeleri uygulanırken AB ülkelerine yardımcı olmaktadır. Temel Haklar
Ajansı ırkçılık, yabancı düşmanlığı, cinsiyet ve inanca dayalı ayrımcılık, göç ve iltica, vize uygulamaları, sınır kontrolleri, etkin ve adil bir
adalet sistemine geçiş konularında AB Temel Haklar Şartı çerçevesinde çalışmalar yürütmektedir. Avrupa Irkçılık ve Yabancı Düşmanlığı
İnceleme Merkezi (EUMC)’nin üzerine inşa edilmiş olan FRA, bu kurumun görev ve sorumluluklarını da üstlenmiştir. Ajansa üyelikle
15
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:32004F0068:EN:HTML
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:32008D1351:EN:NOT
17
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=COM:2010:0213:FIN:EN:PDF
16
Tabloya dön
128
ilişkin olarak, AB üyesi ülkelerin dışında, Temel haklar Ajansı’nın aday ülkelerin katılımına da açık olduğu 15 Şubat 2007 tarihli ve
168/2007sayılı tüzüğün 28. maddesinde belirtilmektedir.
11.Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Toplumda kadın ve erkek arasındaki eşitliğin sağlanması Avrupa Birliği’nin temel değerleri arasında
gösterilmekte ve bu çerçevede eşit şartlardaki iş için eşit ücret prensibi 1957 Roma Antlaşması’nda 119’uncu maddede yer almaktadır.18 Ayrıca
temel haklar içerisinde kabul edilen kadın erkek eşitliği AB Antlaşması’nın 2.maddesinde ve AB Temel Haklar Şartı içinde de yer almaktadır.
Avrupa Birliği içerisinde kadının sosyal hayata katılımını destekleyen politikalar çerçevesinde 5 Mart 2010 tarihinde, Avrupa Komisyonu
tarafından “Kadın Erkek Eşitliği Konusunda Güçlendirilmiş Mutabakat: Avrupa Kadın Şartı Deklarasyonu” kabul edilmiştir. Avrupa Kadın Şartı
Deklarasyonu, karar alma mekanizmalarına eşit oranda katılımı, kadın ve erkekler için eşit oranda ekonomik özgürlüğü gibi Kadın Erkek Eşitliği
Stratejisi’nde de yer alan temel hedefleri ortaya koymuştur. Bu bağlamda, Avrupa Kadın Şartı Deklarasyonu, Kadın Erkek Stratejisinin temel
önceliklerini belirlemiş, bu alanda bir yol haritası çizmiştir.19
Ayrıca, bu alanda, 2007 yılı, Herkes İçin Eşit Fırsatlar Avrupa Yılı olarak kabul edilmiştir. Bu proje 17 Mayıs 2006 tarihli, 771/2006/EC sayılı
Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi tüzüğü ile karara bağlanmıştır.20
Ayrıca, 2010-2015 yılları arasında Avrupa Komisyonu’nun cinsiyet eşitliği üzerine yaptığı çalışma programı olan Kadın Erkek Eşitliği Stratejisi,
Komisyon’un cinsiyet eşitliğini geliştirmek amacıyla hazırladığı kapsamlı bir çerçeve plan olarak karşımıza çıkmaktadır. Strateji, cinsiyet ayrımı,
karar alma mekanizmalarına katılımda cinsiyet dengesinin kurulması, eşit ekonomik özgürlük, cinsiyet temelli şiddetin engellenmesi ve dış
ilişkiler boyutu başlıklarını içermektedir.
AB’de toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yapılan hukuki düzenlemeler:
19 Aralık 1978 tarihli, 79/7/EEC sayılı Konsey tüzüğüyle, sosyal güvenliğe ilişkin konularda kadın ve erkekler arasında eşit muamele
yapılması prensibinin tedrici olarak uygulanması karara bağlanmıştır.21
11 Aralık 1986 tarihli, 86/613/EEC sayılı Konsey tüzüğüyle tarım ve serbest meslek gruplarında çalışan kadınların faaliyetlerine ilişkin
olmak üzere, kadın ve erkekler arasında eşit muamele yapılması prensibinin uygulanması; serbest meslek grubunda çalışan kadınların
hamilelik ve annelik dönemi boyunca korunması karara bağlanmıştır.22
19 Ekim 1992 tarihli, 92/85/EEC sayılı Konsey tüzüğüyle, hamilelik, doğum sonrası ya da emzirme döneminde olan çalışanların sağlık
ve güvenliğinin sağlanması konusunda cesaretlendirici adımlar atılmasına ilişkin düzenlemeler öngörülmüştür.23
18
24 Mart 1957 tarihli Roma Antlaşmasının 119.maddesi için bknz: http://ec.europa.eu/economy_finance/emu_history/documents/treaties/rometreaty2.pdf
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=COM:2010:0078:FIN:en:HTML
20
http://europa.eu/legislation_summaries/justice_freedom_security/combating_discrimination/c10314_en.htm
21
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:71979L0007:en:NOT
22
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:71986L0613:en:NOT
19
129
Tabloya dön
13 Aralık 2004 tarihli, 2004/113/EC sayılı Konsey tüzüğüyle, mal ve hizmetlere erişim ve mal ve hizmetlerin tahsisi konularında kadın
ve erkekler arasında eşit muamele yapılması prensibinin uygulanması karara bağlanmıştır.24
5 Temmuz 2006 tarihli, 2006/54/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey tüzüğüyle, iş hayatında kadın ve erkeklere eşit muamelede
bulunulması ve eşit fırsatların verilmesi prensibinin uygulanması hususundaki AB düzenlemelerinde her ülke için farklı değişiklikler
öngörülmüştür.25
8 Mart 2010 tarihli, 2010/18/EU sayılı Konsey tüzüğüyle, BUSINESSEUROPE, UEAPME, CEEP, ETUC tarafından kabul edilmiş
Doğum İzni Hakkındaki Çerçeve Antlaşma’nın uygulanması ve 96/34/EC sayılı tüzüğün ilga edilmesi karara bağlanmıştır.26
7 Temmuz 2010 tarihli, 2010/41/EU sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey tüzüğüyle, 86/613/EEC sayılı Konsey tüzüğünün ilga
edilmesi ve serbest meslek gruplarında çalışan kadınların bu alandaki faaliyetlerine bağlı olarak kadın ve erkekler arasında eşit muamele
prensibinin uygulanması konusunda kararlar alınmıştır.
12. Ayrımcılıkla Mücadele: Ayrımcılıkla mücadele amacıyla AB yasal çerçevesi 2000 yılında çıkarılmış; söz konusu alanda çıkarılan üç
direktifle iyileştirme yoluna gidilmiştir. Ayrımcılıkla mücadele amacıyla çıkartılan AB düzenlemelerinin uygulanması hususunda, üye ülkeler ile
Birlik kurum ve kuruluşları AB Temel Haklar Ajansı tarafından desteklenmektedir. Ayrıca, ayrımcılık yapılmamasına ilişkin temel
düzenlemeler, Lizbon Antlaşması’nın yürürlüğe girmesiyle antlaşma ile aynı yasal değere sahip olan Temel Haklar Şartı’nda yer almaktadır.
Komisyon, Temmuz 2003’te “Farklılıklar İçin Ayrımcılığa Karşı” isimli bilgilendirme kampanyası hazırlamıştır.27
Bununla birlikte engelli vatandaşların hakları, Temel Haklar Şartı’nın 26’ıncı maddesinde koruma altına alınmıştır.28 15 Kasım 2010’da kabul
edilen 2010-2020 Avrupa Engelliler Stratejisi, engelli AB vatandaşlarının toplumsal hayat ile iş gücüne tam ve herkesle eşit şekilde katılım
hakkını savunmakta; fırsat eşitliğinin göz ardı edilmesinin ise insan hakları ihlali olacağını belirtmektedir. Avrupa Engelliler Stratejisi 20102020, erişilebilirlik, katılım, eşitlik, istihdam, eğitim, sosyal koruma, sağlık ve dış ilişkiler konularında uygulanması gereken politikaları temel bir
çerçevede toplamıştır.
AB’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma ve AB Temel Haklar Şartı dışında, AB’de ayrımcılık ile mücadele alanında çıkarılan yasal düzenlemeler:
23
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:71992L0085:en:NOT
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:72004L0113:en:NOT
25
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:72006L0054:en:NOT
26
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=OJ:L:2010:068:0013:0020:en:PDF
27
http://ec.europa.eu/justice/discrimination/awareness/information/index_en.htm
28
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:12007P026:EN:HTML
24
130
Tabloya dön
6 Ağustos 2008 tarihli, (EC) No 800/2008 sayılı Komisyon Tüzüğüyle, Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 87 ve 88
maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak ortak Pazar normlarıyla uyumlu yardım kategorilerinin açıklanması karara bağlanmıştır.29
29 Haziran 2000 tarihli, 2000/43/EC sayılı Konsey Direktifiyle, etnik kökenlerine bakılmaksızın tüm bireyler arasında eşit muamele
yapılması prensibinin uygulanması karara bağlanmıştır.30
27 Kasım 2000 tarihli, 2000/78/EC sayılı Konsey Direktifiyle, istihdam alanında eşit muameleye ilişkin temel çerçeve oluşturulmuştur.31
29 Nisan 2004 tarihli, 2004/38/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi, Birlik vatandaşları ve aile bireylerinin AB üyesi
ülkelerde özgürce dolaşması ve ikamet etmesi konusuyla ilişkili olarak çıkartılmıştır. Bu bağlamda, (EEC) 162/68 sayılı Tüzük
değiştirilmiş; 64/221/EEC,68/360/EEC, 72/194/EEC, 73/148/EEC, 75/34/EEC, 75/35/EEC, 90/364/EEC, 90/365/EEC ve 93/96/EEC
sayılı Direktifler ilga edilmiştir.32
29
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=OJ:L:2008:214:0003:0047:en:PDF
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:32000L0043:EN:HTML
31
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:32000L0078:EN:HTML
32
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=OJ:L:2004:158:0077:0123:en:PDF
30
131
Tabloya dön
Fasıl 24 – Adalet, Özgürlük ve Güvenlik
Adalet, Özgürlük ve Güvenlik başlığı altında düzenlenen konular temel amacı AB vatandaşlarının ve AB ülkelerinde yaşayan üçüncü ülke
vatandaşlarının daha güvenli ve hukuk düzeninin hakim olduğu bir ortamda yaşamlarını sürdürmeleridir. Bu amaç doğrultusunda, AB dış
sınırlarının güvenliği, üye ülkeler arasında iç sınırların kaldırılması ve bunun sonucunda doğabilecek güvenlik zaaflarının bertaraf edilmesi,
Birlik ülkelerinin AB sınırları içerisinde ikamet eden kişilerin güvenliğini tehdit edecek organize suç ve terörist aktivitelere karşı işbirliği
yapması bu başlık altında ele alınan belli başlı konulardır.
İkinci Barosso Komisyonu içerisinde Adalet, Özgürlük ve Güvenlik Genel Müdürlüğü’nün yeniden yapılandırılması sonucu 1 Temmuz 2010
tarihinde kurulan İçişleri Genel Müdürlüğü (DG Home), kabul edilen Stockholm Eylem Planı’nın hedefleri doğrultusunda iki ana konuya
odaklanmaktadır. Bu konulardan ilki güvenlik, ikincisi ise göçtür. Güvenlik başlığında üye ülkelerin terörizm ve organize suçla mücadelesini ön
plana alan Birlik, insan kaçakçılığı ve yasadışı uyuşturucu ve silah ticareti alanında üye devletler arasında daha fazla işbirliğini amaçlamaktadır.
Göç alanında ise temel hedef dengeli bir göç stratejisi oluşturulması ve AB ekonomisinin güçlenmesini sağlayacak göçmenlerin AB ülkelerinde
ikamet etmesini sağlamaktır.
Adalet, Özgürlük ve Güvenlik konularını içeren 24’üncü fasıl ile ilgili tarama toplantıları sırasıyla 15 Şubat 2006 tarihinde tamamlanmış, ancak
tarama sonu raporu AB Hükümet ve Devlet Başkanları Konseyi tarafından henüz onaylanmamıştır. Dolayısıyla, 24. Fasıl’a ait açılış kriterleri,
AB tarafından Türkiye’ye henüz resmi olarak bildirilmemiştir. Ancak gayriresmi tarama sonu raporuna göre, 24. Fasıl’a ilişkin açılış kriterleri
iltica ve Göç Ulusal Eylem Planı çerçevesinde ayrıntılı bir yol haritasının hazırlanması, Entegre Sınır Yönetimi Planı’nın yol haritasının
hazırlanması, geri kabul anlaşması müzakereleri, Örgütlü Suçla Mücadele Stratejisi’nin hazırlanması olarak belirlenmiştir. Sözkonusu fasıl siyasi
olarak bloke edilmiş durumda olmasına rağmen, gayriresmi açılış kriterlerine yönelik çalışmalarımız sürmektedir. Bu çalışmalar kapsamında
Türkiye ile AB arasında Geri Kabul Anlaşması müzakereleri tamamlanmış ve parafe edilecek düzeye getirilmiştir, Organize Suçlarla Mücadele
Ulusal Strateji Belgesi ve 2010-2012 Organize Suçlarla Mücadele Eylem Planı yürürlüğe girmiştir. İltica ve Göç Ulusal Eylem Planı’nın
Uygulanmasına ilişkin Yol Haritası ve Entegre Sınır Yönetimi Yol Haritası üzerindeki çalışmalar ise nihai aşamaya gelmiştir.
132
Ortak Düzenleme Alanı
1. Schengen Bilgi Sistemi II
2. Dış sınırlar
3. Vize
4. İltica
5. Göç ve üçüncü ülke vatandaşlarının hakları
Üye Devletlere Bırakılan Konular
11.Polis ve gümrük işbirliği
a. Suçun Önlenmesi ve Suçla Mücadele
Konusunda Spesifik Program (20072013)
b. Europol
c. Gümrük işbirliği (diğer konular)
6. AB vatandaşlarının AB sınırları içerisinde serbest
12.Terörizmle mücadele
dolaşımı
-Strateji ve eylem planı
7. Polis ve gümrük işbirliği – Gümrük işbirliği ile karapara
aklanmasının önlenmesi
8. Terörizmle mücadele
-Önleme
a. Biometrik verilerin pasaport ve seyahat belgelerine
eklenmesi
b. Terörizmin finansmanı
-Takip
c. Avrupa tutuklama emri
a. AB Terörizmle Mücadele Politikası
-Koruma
b. Suç mağdurlarının zararlarının
tazmini
-Kurumlar ve Ajanslar
c. Europol
d. Eurojust
e. Avrupa Polis Koleji (CEPOL)
9. Organize suçlarla mücadele – Avrupa Ağı ve Bilgi 13. Organize suçlarla mücadele
Güvenliği Ajansı
a. Stockholm Programı
10. Uyuşturucu ile mücadele
b. Hague Programı
a. Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını
İzleme Merkezi
c. Suçun Önlenmesi ve Suçla Mücadele
İçin Özel Program
b. Prekürsörlerin iç ve dış yöndeki hareketleri
133
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
 AB Vatandaşlarının AB sınırları
içerisinde serbest dolaşımı (Fasıl
2 - İşçilerin Serbest Dolaşımı /
Madde 1, Fasıl 3 - İş Kurma
Hakkı ve Hizmet Sunumu
Serbestisi)
 Şiddet Mağdurlarının Tazmini
(Fasıl 23 - Yargı ve Temel
Haklar / Madde 2.b)
 Karaparanın aklanmasında mali
sistemin kullanılmasının
önlenmesi (Fasıl 4 - Sermayenin
Serbest Dolaşımı / Madde 2, 3 ve
4, Fasıl 23 - Yargı ve Temel
Haklar / Madde 3.d)
 Ekonomik ve mali suçlar (Fasıl
23 - Yargı ve Temel Haklar /
Madde 1.d)
 Avrupa Tutuklama Emri –
European Arrest Warrant (Fasıl
23 - Yargı ve Temel Haklar /
Madde 1.a)
 İnternette çocuk pornografisi ile
mücadele (Fasıl 23 - Yargı ve
Temel Haklar / Madde 9.b)
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
d. Organize Suçlarla Mücadele: Suç
Örgütüne Katılım
e. AB İç Güvenlik Stratejisi
f. AB Suçu Önleme Ağı (EUCPN)
g. Silah kaçakçılığı ile mücadele
h. Alacakların tahsilinde üye ülkeler
arasında daha fazla işbirliği
14.İnsan ticareti ile mücadele
a. İnsan Ticareti Konusunda Uzmanlar
Grubu
b. İnsan Ticaretine Karşı Protokol
c. Kara, Hava ve Deniz Yoluyla İnsan
Kaçakçılığını Önleme Protokolü
d. İnsan ticareti mağdurlarına
ikametgah izni
e. İnsan ticareti ile mücadele
15. Uyuşturucu ile mücadele
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
 Uyuşturucu ile Mücadele (Fasıl
23 - Yargı ve Temel Haklar /
Madde 4)
 Uyuşturucuya karşı mücadele
için bölgesel önlemlerin alınması
(Fasıl 29 - Gümrük Birliği / Üye
Devletlere Bırakılan Konular)
 Siber suçlar (Fasıl 10 - Bilgi
Toplumu ve Medya / Madde
2.iv)
 Kara paranın aklanması ve
terörizmle mücadele (Fasıl 4 Sermayenin Serbest Dolaşımı /
Madde 3)
 Avro’nun sahteciliğe karşı
korunması (Fasıl 32 - Mali
Kontrol / Madde 4)
 Terörizmle mücadele – Avrupa
Tutuklama Emri (Fasıl 23 Yargı ve Temel Haklar / Madde
1.a)
 İstatistik (Adalet, Özgürlük ve
Güvenlik Alanında) (Fasıl 18 İstatistik / Madde 18)
134
Ortak Düzenleme Alanı
1. Schengen Bilgi Sistemi II: 2007 yılında yürürlüğe girerek Schengen Bilgi Sistemi I’in yerini alan SBS II, 1987/2006 sayılı Konsey Tüzüğü
ile düzenlenmiş ve Schengen müktesebatının koşullarının yerine getirilmesi için gerekli hukuki düzenlemelerin AB kapsamında yapılması
sağlanmıştır.
2. Dış Sınırlar: 562/2006 sayılı Konsey Tüzüğü ile düzenlenen Schengen Sınırlar Kodu ile AB Üye Devletleri arasında iç sınır kontrollerinin
ilgası ve AB Üye Devletleri’nin dış sınırlarından yapılan giriş ve çıkış kuralları düzenlenmektedir. Ayrıca AB üye devletlerinin dış sınırlarında
operasyonel işbirliğini sağlayan ve 2007/2004 sayılı Konsey Tüzüğü ile kurulan Avrupa Ajansı (FRONTEX), AB dış sınırlarında entegre sınır
yönetiminin geliştirilmesini teminen kurulmuştur.
3. Vize: AB üye devletlerinde ve Schengen müktesabatını tamamiyle uygulayan diğer devletlerde kısa süreli kalış (altı ay içinde en fazla üç
aylık) ve transit geçişler için şartlar ve usuller 800/2009/AT sayılı Konsey Tüzüğü ile düzenlenmektedir. Vize Kodu 5 Mayıs 2010 yılından
itibaren uygulanmaya başlanmıştır.
AB dış sınırlarından geçerken vize alması zorunluluğu olan ve bu zorunluluktan muaf üçüncü ülkeler 539/2001/AT sayılı Konsey Tüzüğü ile
listelenmektedir.
Vizelerin tüm AB Üye Devletlerince tek biçimde hazırlanması gerekmektedir. Buna ilişkin düzenleme 1995 yılında 1683/1995 sayılı Konsey
Tüzüğü ile sağlanmıştır.
2004/512 sayılı Konsey Kararı ile kurulan Vize Bilgi Sistemi’nin amaç, işlev ve yükümlülükleri 767/2008/AT sayılı Avrupa Parlamentosu ve
Konsey Tüzüğü ile düzenlenerek, ortak vize politikası uygulamasının iyileştirilmesi ve merkezi vize makamları arasında konsolosluk işlerinde
işbirliği sağlanmıştır.
AB Üye Devletlerince çıkartılan pasaportların teknik özellikleri, biyometrik verileri içerecek şekilde düzenlenmesi 2252/2004/AT sayılı Konsey
Tüzüğü ile sağlanmıştır.
4. İltica: 243/2003 sayılı Konsey Tüzüğü, bilinen adıyla Dublin II Düzenlemesi ile üçüncü ülkelerin vatandaşları tarafından AB üye devletlerine
yapılan sığınma başvurularının hangi üye devlet tarafından inceleneceğine dair kriterler ve mekanizmalar belirlenmiştir.
2005/85/AT, 2004/82/AT, 2003/9/AT sayılı Konsey Direktifleri ile AB Üye Devletlerine sığınan kişilere uygulanan işlemlere ilişkin kabul,
başvuru değerlendirme ve usullere dair asgari ölçütler belirlenmiştir.
2725/2000 sayılı Konsey Tüzüğü ile kurulan Eurodac sistemi vasıtasıyla Dublin II Düzenlemesi’nin işlerliğini sağlamak üzere, iltica başvurusu
sahipleri ve AB dış sınırlarını yasadışı şekilde geçerken yakalananlara ilişkin tanımlama işlemlerinin yapılabilmesini teminen parmak izi
karşılaştırılması yapılması öngörülmektedir.
Tabloya dön
135
573/2007/EC sayılı Parlamento ve Konsey Kararı ile kurulan Avrupa Mülteci Fonu’nun (European Refugee Fund), “Dayanışma ve Göç
Akımlarının Yönetimi” programı altında 2008-2013 yılları için 614 Milyon Avro bütçeye sahip bir destek mekanizması olarak işletilmesi
sağlanmıştır.
19 Mayıs 2010 tarihinde 439/2010 sayılı Parlamento ve Konsey Tüzüğü ile kurulan Avrupa İltica Destek Ofisi (European Asylum Support
Office-EASO), AB Üye Devletlerin arasında iltica alanında işbirliğinin sağlanması, kabul ve iltica sistemleri üzerinde baskı oluşan Üye
Devletlere yardım sağlamak ve Avrupa Ortak İltica Sisteminin iyileştirilmesi amaçlarıyla kurulmuştur.
5. Göç ve Üçüncü Ülke Vatandaşlarının Hakları: 2002/90/AT sayılı Konsey Direktifi, 2002/946/JHA sayılı Konsey Çerçeve Kararı ve
2009/52/AT sayılı Konsey Direktifi ile izinsiz giriş, transit geçiş ve ikameti kolaylaştırma suçunun tanımı, cezai çerçevesinin belirlenmesi ve
üçüncü ülke vatandaşlarını izinsiz şekilde çalıştırılanlara ilişkin yaptırımlar belirlenmiştir.
377/2004 sayılı Konsey Tüzüğü ile göç irtibat kişilerinin belirlenmesi ve bunlar arasında bir ağ kurulmak suretiyle düzensiz göçle mücadele
alanında yapılan çalışmaların koordinasyonun sağlanması amaçlanmıştır.
2001/51/AT sayılı Konsey Direktifi ile havayolu taşıyıcılarına getirilen ortak yükümlülüklerle, düzensiz göçle mücadeleye ilişkin taşıyıcılara
getirilen yükümlülüklerin yeknesaklığı sağlanmıştır.
1030/2002/AT sayılı Konsey Tüzüğü ile üçüncü ülke vatandaşlarına verilecek ikamet izinlerinin tek bir biçimde düzenlenmesi sağlanmıştır.
Yüksek nitelikli işlerde çalışmak üzere gelen üçüncü ülkelerin vatandaşlarının AB Üye Devletlerine girişleri ve bunlara verilecek ikamet izinleri
2009/50/AT sayılı Konsey Direktifiyle düzenlenmiştir.
Eğitim, öğrenci değişimi ve staj amacı ile gelen üçüncü ülkelerin vatandaşlarının AB Üye Devletlerine girişleri ve bunlara verilecek ikamet
izinleri 2009/114/AT sayılı Konsey Direktifi ile düzenlenmiştir.
Üçüncü ülke vatandaşı olan düzensiz göçmenlerin ülkelerine geri gönderilmesi ve sınırdışına ilişkin işlemlerin AB Üye Devletlerinde
tanınmasına ilişkin düzenlemeler 2008/115/AT sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi ile 2001/40/AT sayılı Konsey Direktifi ile
yapılmıştır.
Avrupa Göç Ağı kurularak, göç ve iltica alanında bilgi paylaşımının sağlanması amaçlanmıştır. Ayrıca, göç alanında istatistiklerin toplanması ve
bunların toplanma yöntemleri 862/2007 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü ile belirlenmiştir.
Düzensiz göç yoluyla dış sınırlardan geçişi kolaylaştıran ve yetkili makamlarla işbirliği yapmayı kabul eden kişiler ile insan ticareti mağdurlarına
verilecek olan ikamet izinleri 2004/81/AT sayılı Konsey Direktifi ile düzenlenmiştir.
2003/109/AT sayılı Konsey Direktifi ile herhangi bir AB ülkesinde beş yıldan fazla süre kesintisiz olarak ikamet etmiş kişilere Avrupa ikamet
statüsü (European residence status) tanınarak uygulamalarda yeknesaklık sağlanmıştır.
Tabloya dön
136
AB Üye Devletlerinde ikamet eden üçüncü ülke vatandaşlarına ilişkin aile birleşimi hakkı 2003/86/AT sayılı Konsey Direktifi ile sağlanmış ve
bu hak düzenlenmiştir.
Ukrayna, Moldova, Gürcistan, Rusya, Pakistan, Arnavutluk, Sri Lanka, Hong Kong, Karadağ, Sırbistan, Bosna Hersek, Makedonya ve Makao ile
geri dönüş anlaşmaları imzalanarak düzensiz göçmen olarak AB Üye Devletlerine gelen ilgili ülke vatandaşları ile bu ülkelerden geçerek gelen
diğer ülke vatandaşlarının iadeleri düzenlenmiştir.
6. AB Vatandaşlarının AB Sınırları İçerisinde Serbest Dolaşımı: Ahiren farklı Konsey Tüzüğü ve Konsey Direktifleriyle belirlenen AB
vatandaşlarının AB Üye Devletlerine girişleri, kısa ve orta vadeli kalışları ile sürekli ikametleri 2004/38/AT sayılı Konsey Direktifi ile
birleştirilerek bu işlemlere ilişkin detaylar düzenlenmiştir.
7. Polis ve Gümrük İşbirliği - Gümrük İşbirliği ile Karapara Aklanmasının Önlenmesi: 1889/2005 Sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey
AT Tüzüğü ile düzenlenmiştir. Söz konusu Tüzük ile AB bölgesine giriş veya çıkış yapan ve 10.000 Avro’dan fazla nakit bulunduran kişilerin
söz konusu nakdi gümrüğe beyan etme zorunluluğu getirilmiştir.
8. Terörizmle Mücadele
-Önleme
a. Biometrik Verilerin Pasaport ve Seyahat Belgelerine Eklenmesi: 2252/2004 Sayılı Tüzük ile düzenlenmiştir.
b. Terörizmin Finansmanı: 1781/2006 Sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey AT Tüzüğü ve 2580/2001 sayılı Konsey AT Tüzüğü ile
düzenlenmiştir.
-Takip
c. Avrupa Tutuklama Emri (ATE) / (European Arrest Warrant - EAW): Üye devletler arasında suçluların iadesi prosedürünün yerine
geçen ATE, suçluların AB üye ülkelerinde yakalanmaları halinde yargılanmaları ve cezalarının başlatılmasını amaçlamaktadır. Kasım
2001’deki Laeken Zirvesi’nde üye devletlerin kabul ettiği ATE ile ilgili Çerçeve Kararı 13 Haziran 2002’de (2002/584/JHA) kabul edilmiş
ve 1 Ocak 2004 yılında yürürlüğe girmiştir.
9. Organize Suçlarla Mücadele – Avrupa Ağı ve Bilgi Güvenliği Ajansı: 460/2004 Sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey AT Tüzüğü ile
düzenlenmiştir. Amacı, ağ ve bilgi güvenliğinin sağlanmasıdır.
10.Uyuşturucu ile Mücadele:
a. Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi: 1920/2006 Sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey AT Tüzüğü ile
düzenlenmiştir.
Tabloya dön
137
b. Prekürsörlerin iç ve dış yöndeki hareketleri: 111/2005 Sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey AT Tüzüğü ve 273/2004 Sayılı Avrupa
Parlamentosu ve Konsey AT Tüzüğü ile düzenlenmiştir. Söz konusu tüzüklerle uyuşturucu yapımında kullanılan Prekürsör maddelerin AB
içerisinde üretimi ve ticareti ile AB dışından ithalatı ve AB dışına ihracatının önlenmesi amaçlanmıştır.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
11.Polis ve Gümrük İşbirliği:
a. Suçun Önlenmesi ve Suçla Mücadele Konusunda Spesifik Program (2007-2013): 2007/125/JHA Sayılı Konsey Kararı ile
düzenlenmiştir. Söz konusu program suçla mücadele ve suçun önlenmesi alanında geliştirilecek projeleri desteklemek için oluşturulmuştur.
b. Europol: 2009/371/JHA Sayılı Konsey Kararı ile düzenlenmiştir. Amacı, organize suç yapısının dahil olduğu uluslararası suçların
önlenmesi konusunda işbirliğinin geliştirilmesidir.
c. Gümrük işbirliği (diğer konular): Gümrük Birliğine dair diğer konular (Gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması ve uyumlaştırılması,
Gümrük Birliği Stratejisi, Gümrük İdareleri arasında işbirliği, Gümrük 2013 Kararı) bu alanda düzenlenmektedir.
12.Terörizmle Mücadele:
-Strateji ve Eylem Planı
a. AB Terörizmle Mücadele Politikası: AB üyesi ülkelerde mevcut terörizmle mücadele stratejilerini ve mevzuatı ortaya koyarak gelecekte
ortaya çıkabilecek riskleri ve alınması gereken tedbirleri ortaya koyar.
-Koruma
b. Suç mağdurlarının zararlarının tazmini: Avrupa Komisyonu’nun önerisi doğrultusunda, Konsey 29 Nisan 2004’te suç mağdurlarının
zararlarının tazmini konusunda bir direktif kabul etmiştir. Direktife göre, 1 Temmuz 2005’e kadar üye devletlerin konu hakkında bir ulusal
plan oluşturmaları, 1 Ocak 2006’ya kadar da ulusal birimler arasında işbirliği sağlanması amaçlanmıştır.
-Kurumlar ve Ajanslar
c. Europol: 2009/371/JHA Sayılı Konsey Kararı ile düzenlenmiştir. Amacı, organize suç yapısının dahil olduğu uluslararası suçların
önlenmesi konusunda işbirliğinin geliştirilmesidir.
d. Eurojust: 2002/187/JHA Sayılı Konsey Kararı ile kurulmuştur. Üye ülke savcılık ve polis teşkilâtları arasında işbirliğinin kolaylaştırılması
ve organize suçlarla ilgili davalarda cezaî soruşturmaların desteklenmesi amacıyla kurulmuştur.
Tabloya dön
138
e. Avrupa Polis Koleji (CEPOL): 2005/681/JHA Sayılı Konsey Kararı ile kurulmuştur. Kıdemli polis memurlarının eğitimine destek
verilmesi ve aday ülkelerin eğitim enstitüleri ile kolej arasında işbirliğini amaçlar.
13.Organize Suçlarla Mücadele:
a. Stockholm Programı: Adalet Özgürlük Güvenlik alanında 2010-2014 dönemi içinde gerçekleştirilmesi öngörülen ortak düzenlemelere
dair eylem planı.
b. Hague Programı: Adalet, Özgürlük, Güvenlik alanının geliştirilmesine dair program.
c. Suçun Önlenmesi ve Suçla Mücadele için Özel Program: 2007/125/JHA Sayılı Konsey Kararı ile kurulmuştur. Söz konusu programla
suçla mücadele ve suçun önlenmesi alanında geliştirilecek projelere destek sağlanmaktadır.
d. Organize Suçlarla Mücadele: Suç Örgütüne Katılım: 2008/841/JHA Sayılı Konsey Çerçeve Kararı ile düzenlenmiştir. Söz konusu
Karar ile üye ülkelerde organize suçlara dair tanımların uyumlaştırılması amaçlanmıştır.
e. AB İç Güvenlik Stratejisi: Terörizm, organize suçlar, siber suçlar ve sınır güvenliği konularını içeren strateji 2011-2014 yıllarını
kapsamaktadır.
f. AB Suçu Önleme Ağı (EUCPN): 2009/902/JHA Sayılı Konsey Kararı ile kurulmuştur.
g. Silah kaçakçılığı ile mücadele: 91/477/AET Sayılı Konsey Direktifi ile AB içerisinde ateşli silahların sirkülasyonu için asgari koşullar
düzenlenmiştir.
h. Alacakların Tahsilinde Üye Ülkeler Arasında Daha Fazla İşbirliği: 2007/845/JHA Sayılı Konsey Kararı ile düzenlenmiştir. AB
ülkelerinde Alacakların Tahsili Ofisleri arasında kara paranın aklanması önlemek amacıyla hızlı bilgi değişimi ve işbirliği amaçlanmıştır.
14.İnsan Ticareti ile Mücadele:
a. İnsan Ticareti Konusunda Uzmanlar Grubu: İnsan Ticaretini önlemek, bu konuda üye ülkelere tavsiyelerde bulunmak ve bu alanda üye
ülkeler arasında uygulamaları uyumlaştırmak amacıyla kurulmuştur.
b. İnsan Ticaretine Karşı Protokol: 2006/618/AT ve 2006/619/AT Sayılı Konsey Kararları ile Birleşmiş Milletler Sınıraşan Örgütlü Suçlara
Karşı Sözleşmesi’ne Ek İnsan Ticaretinin Özellikle Kadınların ve Çocukların Ticaretinin Önlenmesine, Durdurulmasına ve
Cezalandırılmasına İlişkin Protokol onaylanmıştır.
c. Kara, Hava ve Deniz Yoluyla İnsan Kaçakçılığını Önleme Protokolü: Hava, kara ve deniz yoluyla yapılan insan kaçakçılığını önlemek
amacıyla üye devletler arasında işbirliği ve bilgi paylaşımını düzenlemektedir.
Tabloya dön
139
d. İnsan ticareti mağdurlarına ikametgah izni: 2004/81/AT Direktifi ile düzenlenmiştir. AB vatandaşı olmayan insan ticareti mağdurlarına
oturma izni tanınmaktadır. Oturma izninin amacı mağdurları ilgili kurumlarla işbirliği yapmalarını sağlamak ve mağdurları korumaktır.
e. İnsan ticareti ile mücadele: 2002/629/JHA Sayılı Konsey Çerçeve Kararı ile düzenlenmiştir. Söz konusu kararla insan kaçakçılığı
alanında üye devletlerin mevzuatının uyumlaştırılması amaçlanmıştır.
15.Uyuşturucu ile Mücadele: AB içerisinde sonuncusu 2009 – 2012 yıllarını kapsayan toplam üç adet “AB uyuşturucu ile mücadele eylem
planı” ve sonuncusu 2005 – 2012 yıllarını kapsayan iki adet “AB Uyuşturucu ile mücadele stratejisi” oluşturulmuştur. Bu eylem planları ve
stratejiler aracılığı ile üye ülkelerin uyuşturucu ile mücadelede ortak çalışmalar sürdürmesi, hem uyuşturucu arzının azaltılması hem de
uyuşturucuya olan talebin azaltılması amaçlanmaktadır. Aynı zamanda malların serbest dolaşımı alanında uygulanan üç Konsey tüzüğü
(111/2005/EC, 273/2004/EC, 1277/2005/EC) ile de uyuşturucuların yapımında kullanılan kimyasal maddelerin ticaretinin engellenmesi
amaçlanmaktadır. Uyuşturucu ile mücadele, AB’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın cezai ve hukuki konularda adli işbirliği başlığı altında
83’üncü ve 84’üncü maddelerinde, halk sağlığı başlığı altında 168’inci maddesinde ele alınmaktadır.
Tabloya dön
140
Fasıl 25 – Bilim ve Araştırma
Fasıl, AB mevzuatının ulusal yasalara aktarılmasını gerektiren bir fasıl değildir. Bilim ve Araştırma Faslı kapsamında üye devletlerin, Araştırma
ve Teknoloji Geliştirme alanındaki AB hedef ve aktivitelerine yönelik uygulama kapasitelerini sağlamaları beklenmektedir. "Bilim ve Araştırma"
faslı kapsamındaki uygulama kapasitesi ise, Türkiye'nin araştırma alanındaki Birlik Programları'na (Çerçeve Programı) etkin katılımı için gerekli
koşulların mevcut olması ile ilgilidir.
Bir diğer husus da Avrupa Araştırma Alanı ile entegrasyonun performansıdır. Aday ülkelerden, bu Fasıl altında Avrupa Araştırma Alanına
entegrasyonlarını sağlama yolunda adımlar atması ve AB'nin bilim ve araştırma hedefleri yolunda ilerleme sağlamaları beklenilmektedir.
Ülkemizden, bu alandaki ortak faaliyetlere etkin olarak katılım ve AB hedeflerinin gerçekleştirilmesi için katkıda bulunması beklenmektedir.
Bilim ve Araştırma faaliyetleri kapsamında her ne kadar üye ya da aday ülkelerden mevzuat uyumu gerçekleştirmeleri beklenmiyor olsa da,
AB’yi 2020 yılına kadar akıllı, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme stratejisi ile yeniden etkin bir küresel güç haline getirmeyi hedefleyen ve
2010 yılında yayımlanmış AB 2020 Strateji Belgesi altındaki temel girişimlerden bir tanesi olan Avrupa Yenilikçilik Birliği (Innovation Union)
belgesi kapsamında, bazı ortak hedef ve öncelikler belirlenmiş bulunmaktadır. Bu belge ile ortaya konan taahhütlerden bazılarının Komisyon ve
üye devletler tarafından birlikte gerçekleştirilmesi öngörülürken, bir kısmı için de tasarruf doğrudan üye devletlere bırakılmış bulunmaktadır. Bu
taahhütler ve açıklamalardan bazıları aşağıda verilmektedir.
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
1. Avrupa Araştırma Alanı Çerçevesi
9. Araştırmacı Yetiştirme Stratejisi
2. Üçüncü Ülkelerle Olan Bilimsel İşbirlikleri
10.Araştırma Altyapıları
3. AB Finansal Araçları ile Özel Sektör Finansmanı
11.Mevcut Yapısal Fonların
Önceliklendirilmesi
4. Politika Üretmek için Bilim Tabanını Güçlendirmek
5. Araştırma ve Yenilikçilik Çerçevesinde
Yardımlarının Değerlendirilmesi
6. Avrupa Yenilikçilik Ve Teknoloji Enstitüsü
Devlet 12.Düzenleyici Çerçevede Tarama Süreçleri
13.Yenilikçi Ürün ve Servislerin Kamu
Alımları
7. AB Patentleri
8. Fikri Mülkiyet Hakları ve Rekabet
141
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Ortak Düzenleme Alanı
1. Avrupa Araştırma Alanı Çerçevesi: 2012 yılında Komisyon, 2014 yılı sonuna kadar yürürlüğe girmek üzere bir Avrupa Araştırma Alanı
çerçevesi ve hareketlilik ve sınır-ötesi işbirliği önündeki engelleri kaldırmak üzere destek önlemleri önerecektir.
2. Üçüncü Ülkelerle Olan Bilimsel İşbirlikleri: AB'nin ve Üye Devletlerinin üçüncü ülkelerle olan bilimsel işbirliklerini ortak alaka kapsamına
alması ve ortak yaklaşımlar geliştirmesi gerektiği öngörülmüştür. Bunun küresel yaklaşım ve sosyal sorunlara çözümler getirmeye katkıda
bulunması yaklaşımını izlemesi beklenmektedir. 2012 yılına kadar uluslararası ortaklarla - maliyet, karmaşıklık veya birlikte çalışılabilirlik
gereksinimleri nedeni ile sadece küresel düzeyde gerçekleştirilebilecek olan - ICT altyapılarını da içerecek olan araştırma altyapılarının
geliştirilmesi üzerine bir anlaşmaya ulaşılmış olması planlanmaktadır.
3. AB Finansal Araçları ile Özel Sektör Finansmanı: 2014 yılına kadar, Komisyon önerilerine dayanarak, AB'nin finansal araçlarını özel
sektör finansmanını arttıracak ve araştırma ve yenilikçiliğe yapılan yatırımlarda pazar boşluklarını kapatacak şekilde yerleştirmesi lazım olduğu
değerlendirilmektedir. Komisyon Avrupa Yatırım Bankası Grubu (EIB), ulusal aracılar ve özel yatırımcılarla çeşitli boşlukları doldurmaya
yönelik öneriler hazırlayacaktır.
2012 sonuna kadar, Komisyon herhangi bir üye ülkede kurulmuş olan Girişim Sermayesi fonlarının AB çapında serbestçe çalışıp, yatırım
yapabilmesini güvence altına alacaktır.
Komisyon ayrıca, yenilikçi firmalar ve uygun yatırımcılar arasındaki sınır-ötesi eşleştirmeleri güçlendirecektir. Ayrıca KOBİ Finansal Forumu
altında, Komisyon küçük ve yenilikçi firmalar tarafından karşılaşılan finansman problemlerine de odaklanacaktır. Komisyon ilerideki AB
araştırma ve yenilikçilik programlarını kolay erişime izin verecek ve KOBİ'lerin, özellikle yüksek büyüme potansiyeli olanların, daha yoğun
katılımını sağlayacak şekilde tasarlayacaktır.
4. Politika Üretmek için Bilim Tabanını Güçlendirmek: Komisyon, Ortak Araştırma Vakfı (Joint Research Centre - JRC) sayesinde politika
üretmek için bilim altyapısını güçlendirmeye devam edecektir.
5. Araştırma ve Yenilikçilik Çerçevesinde Devlet Yardımlarının Değerlendirilmesi: 2011 yılında Komisyon, araştırma ve geliştirme ve
yenilikçilik çerçevesinde devlet yardımlarının ara-dönem değerlendirmesini yaptıracaktır. Böylece hangi yenilikçilik formlarının
desteklenebileceği ve Üye Devletler tarafından en iyi kullanımları belirlenebilecektir.
Komisyon ayrıca, kamu tarafından desteklenmiş olan araştırmaların sonuçlarına açık erişimi teşvik etmeyi öngörmektedir. AB Araştırma
Çerçeve Programları (7. Çerçeve Programı) tarafından desteklenen projelerin yayınlarına açık erişim genel bir ilke haline getirilecektir. Proje
sonuçlarına daha kolay erişim için akıllı araştırma bilgi hizmetlerinin geliştirilmesi de Komisyon tarafından desteklenecektir.
Tabloya dön
142
6. Avrupa Yenilikçilik ve Teknoloji Enstitüsü: 2011 ortasına kadar, EIT (European Institute of Innovation and Technology) Avrupa'da
Yenilikçilik için bir vitrin olarak aktivitelerini artırmak amacıyla bir Stratejik Yenilikçilik Gündemi hazırlayacaktır. 2010 yılında EIT vakfının
kuruluşu ve 2011 yılında "EIT derecesi"nin uluslararası tanınır bir mükemmeliyet etiketi olarak verilmesi de bu gündemin bir parçası olacaktır.
7. AB Patentleri: Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyinin AB patenti ile ilgili teklifi kabul etmek için gerekli adımları atması öngörülmektedir.
Hedef ilk AB patentlerinin 2014 yılında verilmesidir.
8. Fikri Mülkiyet Hakları ve Rekabet: Komisyon, fikri mülkiyet haklarının rekabet engelleyici amaçlarla kullanılmasına karşı Rekabet
Politikasının koruyucu rolünü araştırmayı öngörmektedir.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
9. Araştırmacı Yetiştirme Stratejisi: 2011 yılı sonuna kadar üye devletlerin, ulusal Ar-Ge hedeflerini gerçekleştirebilecek kadar araştırmacı
yetiştirmek ve kamu araştırma enstitülerinde cazip iş koşulları sunmaya dair stratejilerini hazırlamaları beklenmektedir. Türkiye, ilgili belgeyi
kısa bir sürede hazırlayarak Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun onayına sunmuş ve Aralık 2010 tarihi itibarıyla da bu strateji yürürlüğe
konmuştur.
10.Araştırma Altyapıları: 2015 yılına kadar üye devletlerin Komisyon’la beraber, Araştırma Altyapıları Avrupa Strateji Forumu'nda (ESFRI)
belirlenmiş olan öncelikli Avrupa araştırma altyapılarının %60'ını bitirmiş veya yapımına başlamış olmaları hedeflenmektedir.
11.Mevcut Yapısal Fonların Önceliklendirilmesi: 2010'dan başlayarak, üye devletlerin mevcut Yapısal Fonların araştırma & yenilikçilik
projeleri için, insanların gerekli becerileri kazanabilmesi için, ulusal sistemlerin performansını arttırmaları için ve akıllı uzmanlaşma
stratejilerinin uygulanması ve uluslararası projeler için olan kullanımlarının arttırılması planlanmaktadır. Bu tedbirin, aday ülkeler için de
uygulanması öngörülmektedir.
Üye devletlerin ayrıca, 2013 sonrası Yapısal Fon programlarının hazırlanmasına daha yoğun bir yenilikçilik ve akıllı uzmanlaşma odağı ile
başlamaları hedeflenmektedir.
12.Düzenleyici Çerçevede Tarama Süreçleri: 2011 yılından başlayarak, AB ve üye devletlerin eko-yenilikçilik ve Avrupa Yenilikçilik
Ortaklıkları ile ilgili olanlar başta olmak üzere kilit alanlardaki düzenleyici çerçeve ile ilgili tarama sürecine başlamaları öngörülmektedir.
13.Yenilikçi Ürün ve Servislerin Kamu Alımları: 2011 yılından itibaren, üye devletlerin ve bölgelerin yenilikçi ürün ve servislerin
ticarileştirme öncesi alımları ve kamu alımları için adanmış bütçeler belirlemesi beklenmektedir. Kamu hizmetlerinin etkinliği ve kalitesini
arttıran yenilikler için AB çapında yılda 10 milyar €'dan başlayan alım pazarları yaratması öngörülmektedir.
Tabloya dön
143
Fasıl 26 – Eğitim ve Kültür
Eğitim, gençlik ve kültür alanları temel olarak üye ülkelerin sorumluluğunda olmakla birlikte, eğitimde kalitenin artırılması ve kültürel zenginliği
korumak, geliştirmek adına üye ülkeler arasında işbirliğinin ve faaliyetlerin desteklenmesi öngörülür (ABİA md.165-167, ATA md.149-151).
Avrupa Birliği içerisinde eğitim ve öğretim politikaları temel olarak ulusal düzeyde belirlenmektedir. Bu çerçevede AB, ortak hedeflere
ulaşabilmesi için üye ülkeler arasındaki işbirliğini güçlendirmek ve teşvik etmek amacıyla destekleyici bir rol üstlenmektedir. Söz konusu
politika, ilgili eylem planları ve programlarla güçlendirilmekte; özel ağ yapılanmaları ve görüş alışverişi platformlarıyla desteklenmektedir.
Eğitim ve gençlik alanında geçerli AB Müktesebatı, göçmen işçi çocuklarının eğitimine dair yönetmelikler ve Avrupa Adalet Divanın üye ülke
vatandaşlarının ayrımcılık gözetilmemesi ile ilgili kararlardan oluşmaktadır. Eğitim ve gençlik alanında ortak hedeflerin izlenmesi ve bu
çerçevede belirlenen hususlara dikkat çekilmesi amacıyla Açık Koordinasyon Yöntemi uygulanması öngörülmüştür. Bu yöntem, Lizbon
Stratejisi kapsamında üye ülkelerin ulusal politikalarını oluştururken işbirliği yapmalarını desteklemeye yönelik çeşitli yöntemleri bir araç olarak
tanımlanmıştır.
Kültür alanı hiçbir zaman Avrupa bütünleşmesinin merkezinde olmamış, üye ülkeler arasındaki söz konusu kültürel işbirliği, ancak Maastricht
Antlaşması’na 1992 yılında dahil edildiğinden beri, Birlik yetki alanına girmeye başlamıştır.
Avrupa Birliği tarafından kültürel alana ilişkin olarak alınan tedbirler çerçevesinde, önemli bütçelere sahip olan ve Avrupa’nın kültürel
çeşitliliğini teşvik etmeye yönelik proje ve girişimlere destek veren, kurumlar ve kültürel işlemciler arasındaki sınır aşırı işbirliği yoluyla Avrupa
kültürel mirasını güçlendiren Kültür Programları yer almaktadır.
Avrupa Birliği, kültür ve ilgili alanlarda (örneğin, kültürel miras, mimarlık, edebiyat) kültürel projelere hibe ve ödül sağlamakta; bu alanda
Avrupa düzeyinde üstün başarılı etkinliklere dikkat çekmeyi ve Avrupa’nın zengin kültürel mirasını ortaya çıkarmayı hedeflemektedir.
Avrupa Birliği Kültür Politikası, yenidenlik ilkesi çerçevesinde idare edilmektedir. Üye ülkelerin tek başına yeterli ölçüde alamadıkları önlemler,
Birlik düzeyinde yerine getirilmektedir. Bu sebepten ötürü, AB düzeyindeki kültürel politika, üye ülkeler arasındaki işbirliğin teşvik edilmesi ve
talep edildiği takdirde, eylemlerinin desteklenerek tamamlanması ile sınırlı tutulmaktadır. Aynı zamanda, diğer Birlik politikalarının
uygulanması esnasında kültürel boyutlarında dikkate alınması tavsiye edilmektedir.
144
Ortak Düzenleme Alanı
1. Eğitim ve gençlik alanında geçerli AB Müktesebatı:
i. Göçmen işçilerin okul çağındaki çocuklarının
eğitimine dair yönetmelik
ii. Avrupa Adalet Divanın üye ülke vatandaşlarının
ayrımcılık gözetilmemesi ile ilgili kararları
Üye Devletlere Bırakılan Konular
4. Eğitim ve Öğretim 2010 Çalışma
Programı
5. Yükseköğretimde Bologna Süreci
6. Mesleki Eğitim ve Öğretim Politikası
7. Dezavantajlı grupların eğitime erişimi
2. Kültürel İfadelerin Çeşitliliğinin Korunması ve
Yaygınlaştırılmasına ilişkin UNESCO Konvansiyonu
8. Kız çocuklarının okullaşmasının
arttırılması
3. Eğitim ve Kültür konularındaki Birlik Programları:
9. Kültürel haklar
i. Hayatboyu Öğrenme Programı
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
 Ayrımcılıkla mücadele (Fasıl 23
- Yargı ve Temel Haklar /
Madde 12)
 Çocuk hakları (Fasıl 23 - Yargı
ve Temel Haklar / Madde 6 ve 9,
Fasıl 19 - Sosyal Politika ve
İstihdam / Madde 1 ve 10)
 Kız çocuklarının okullaşmasının
arttırılması (Fasıl 23 - Yargı ve
Temel Haklar / Madde 9)
 Azınlık hakları ve ayrımcılıkla
mücadele (Fasıl 23 - Yargı ve
Temel Haklar / Madde 10.a)
ii. Gençlik Programı
iii. Kültür Programı
 Toplumsal cinsiyet eşitliği (Fasıl
23 - Yargı ve Temel Haklar /
Madde 11)
 İşgücüne katılım ve mesleki
eğitim ilişkisinin
güçlendirilmesi, (Fasıl 19 Sosyal Politika ve İstihdam /
Madde 4)
 Beşeri sermayenin
güçlendirilmesi (Fasıl 19 Sosyal Politika ve İstihdam /
Madde 4)
145
Ortak Düzenleme Alanı
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Üye Devletlere Bırakılan Konular
 Sosyal içerme (Fasıl 19 - Sosyal
Politika ve İstihdam / Madde 5
ve 12)

Fırsat eşitliği (Fasıl 19 - Sosyal
Politika ve İstihdam / Madde 6)
Ortak Düzenleme Alanı
1. Eğitim ve gençlik alanında geçerli AB Müktesebatı, göçmen işçilerin okul çağındaki çocuklarının eğitimine dair direktif33 ve Avrupa Birliği
Adalet Divanı’nın (ABAD) üye ülke vatandaşlarının ayrımcılık gözetilmemesi ile ilgili kararlardan 34 oluşmaktadır. Üye ülke vatandaşlıklarının
eğitimde ayrımcılığa maruz kalmamasını öngören ABAD kararları bireye kalifiye özellikler sağlayan her türlü mesleki ve genel eğitimde
ayrımcılık yapılamayacağını ve bir ülkenin kendi vatandaşına uygulamadığı eğitim ücreti gibi uygulamaları diğer üye ülke vatandaşına
uygulayamayacağını belirtmektedir.
2. Kültürel İfadelerin Çeşitliliğinin Korunması ve Yaygınlaştırılmasına ilişkin UNESCO Konvansiyon, Belçika hariç AB’nin kendisi ve 26 üye
ülke tarafından onaylanmıştır. AB söz konusu Konvansiyonun uygulanmasına önem vermekte ve üye ülkelere uygulamaya geçilmesi yönünde
AB Parlamentosu 2 kararla çağrıda bulunmuştur. Dünya genelinde ise 117 ülke Konvansiyonu onaylamıştır. Türkiye Konvansiyonu imzalamış
olup, onay süreci devam etmektedir.
3. Birlik Programları tüm üye ülkelerin katılımının zorunlu olduğu faaliyetler bütünüdür. Bu fasıl kapsamındaki Eğitim ve Kültür konularındaki
Birlik Programlarına katılım sağlanması esastır. Bu kapsamda aday ülke olarak Türkiye de AB ile entegrasyonu güçlendiren söz konusu
programlara 2004 yılından bu yana katılım sağlamaktadır.
i. Hayatboyu Öğrenme Programı: Öğretim elemanları, öğrenciler ve yetişkinlerin hareketliliğinin desteklenmesi; eğitim kurumları arasındaki
işbirliğinin teşvik edilmesi konularına odaklanmaktadır. Hayatboyu Öğrenme Programı dört alt bileşene ayrılmaktadır. Bunlar;
33
Council Directive 77/486/EEC of 25 July 1977 on the education of the children of migrant workers (OJ L 199 , 06/08/1977 P. 0032 - 0033)
ECJ, Françoise Gravier v City of Liège. Case 293/83 [1985].
ECJ, Blaizot v. Universite de Liege and Others, Case 24/86 [1988]
ECJ, Commission of the European Communities v Republic of Austria. Case C-328/96 [1999]
ECJ,Marie-Nathalie D'Hoop v Office national de l'emploi. - Case C-224/98 [2002]
34
Tabloya dön
146
yükseköğretim alanında Erasmus Programı, mesleki eğitim alanında Leonardo Da Vinci Programı, ilköğretim alanında Comenius
Programı, yetişkin eğitimi alanında Grundtvig Programı olarak sıralanmaktadır.
ii. Gençlik Programı: Gençlerin aktif vatandaşlık ve katılımcılığının geliştirilmesi, gençlik politikaların desteklenmesi, yaygın eğitim yolu ile
kültürlerarası öğrenmenin teşvik edilmesi konularında projeler yoluyla gençleri, gençlik alanında çalışan sivil toplum kuruluşları, yerel
idareleri ve kişileri destekler.
iii. Kültür Programı: Avrupa’nın kültürel çeşitliliğinin korunmasına yönelik proje ve girişimlere katkıda bulunmayı, kurumlar ve kültürel
operatörler arasında sınır ötesi işbirliği ile Avrupa’nın kültürel mirasını güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Programın ana hedefleri
kurumların ve kültür operatörlerinin sınır ötesi hareketliliğinin desteklenmesi, kültürler arası diyalogun güçlendirilmesi olarak kültürel ve
sanatsal eserlerin sınır ötesi hareketliliğinin ve yayılmasının teşviki olarak belirlenmiştir.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
4. Eğitim ve Öğretim 2010 Çalışma Programı: Bu kapsamda üye ülkeler arasındaki eğitim ve öğretime dair işbirliği, iyi uygulamalar ve
reformların teşvik edilmesi ve desteklenmesi öngörülmektedir. Lizbon Stratejisi çerçevesinde ortaya konan bu program ET 2020 olarak revize
edilmiştir. Dört stratejik hedef belirlenmiş ve 2020 yılına kadar üye ülkelerin bu alanlarda işbirliğini güçlendirmesi önerilmiştir.
a. Hayatboyu öğrenme ve hareketliliğin artırılması,
b. Kalite ve verimliliğin artırılması,
c. Eşitlik ve aktif vatandaşlığın teşvik edilmesi,
d. Yenilikçilik ve yaratıcılığın girişimciliği de içerecek şekilde eğitim ve öğretimin her seviyesinde güçlendirilmesi,
5. Yükseköğretimde Bologna Süreci: “Avrupa Yükseköğretim Alanı” oluşturulması ve bu kapsamda yükseköğretim sistemlerinin
uyumlaştırılması ve modernizasyonu hedeflenmektedir.
6. Mesleki Eğitim ve Öğretim Politikası: Avrupa işgücü potansiyelini artırmak açısından önemlidir. 2002 Kopenhag Bildirisi ile temel
öncelikler belirlenmiştir. Bunlar; mesleki eğitimde Avrupa boyutunun güçlendirilmesi, şeffaflık, bilgi ve rehberlik, yetenek ve becerilerin
tanınması, Nitelik güvencesidir.
Bahsi geçen öncelikler doğrultusunda geliştirilen temel araçlar ise; Avrupa Kalite Çerçevesi (EQF ), EUROPASS, Mesleki Eğitime yönelik
Avrupa Kredi Sistemi (ECVET) Avrupa Kalite Güvencesi Referans Çerçevesi (EQARF) olarak belirlenmiştir.
7. Dezavantajlı Grupların Eğitime Erişimi: Eğitime erişim hususunda dezavantajlı olan kesimlerin eğitime tam erişimlerinin sağlanmasına
yönelik çalışmalar AB tarafından önemsenmekte ve bağlamdaki eksikliklerin giderilmesi konusu ilerleme raporlarında gündeme getirilmektedir.
Tabloya dön
147
8. Kız Çocuklarının Okullaşmasının Artırılması: Kız çocuklarının okullaşması ve eğitim olanaklarına erişimde cinsiyet eşitliğinin sağlanması
AB’nin üzerinde hassasiyetle durduğu, ilerleme raporlarında gündeme getirdiği konulardan biridir.
9. Kültürel Haklar: AB, kültürel hakların ve kültürel çeşitliliğin korunmasına özel önem atfetmektedir.
Tabloya dön
148
Fasıl 27 – Çevre
Çevre alanına, Avrupa Birliği’ni kuran Maastricht Antlaşması ile politika statüsü verilmiştir. Birliğin çevre politikasının hedefleri kısaca, kirliliği
ortadan kaldırmak, azaltmak ve kaynağında önlemek, doğanın ve doğal kaynakların ekolojik dengeye zarar verecek şekilde işletilmesini önlemek
ve rasyonel bir şekilde yönetilmelerini temin etmek, kalkınmaya kalite ve çevrenin iyileştirilmesi gereksinimleriyle uyum içerisinde yön vermek,
çevresel etkilerin daha fazla hesaba katılmasını sağlamak, şeklinde sıralanabilir.
AB çevre mevzuatı, yatay konular (ÇED, çevresel bilgiye erişim, iklim değişikliği), hava kalitesinin yönetimi, endüstriyel kirliliğin önlenmesi ve
risk yönetimi, su kalitesi, atık yönetimi, gürültü, kimyasallar ile doğanın ve biyolojik çeşitliliğin korunması başlıkları altında toplanabilir.
AB çevre mevzuatının ulusal mevzuata aktarılması ve uygulanması, aday ülkelerin en temel yükümlülüğüdür. Müzakere sürecinde geçiş süreleri,
mevzuat uyumu, çerçeve mevzuat, doğa koruma, iç pazar ile ilgili temel unsurlar (ürünlerle ilgili tüm mevzuat) için ve yeni tesislerle ilgili
düzenlemelere ilişkin olarak verilmemektedir. Geçiş düzenlemeleri, ancak, uzun zamana yayılması gereken altyapı adaptasyonları gerektiğinde
değerlendirilmektedir. Geçiş düzenlemelerinin, ara hedefler dahil olmak üzere finansmanı sağlanmış projeleri ve yatırımlara ilişkin takvimi
içeren direktif spesifik uygulama ve finansman planları ile desteklenmesi gerekmektedir.
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Yatay Mevzuat
1. Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinde uyulacak idari 3. ÇED Raporu formatının belirlenmesi
ve teknik usul ve esaslar
 ÇED Yönetmeliği EK-II sinde (Seçme,
2. Stratejik Çevresel Değerlendirme (SÇD) sürecine tabi
Eleme Kriterleri Uygulanacak Projeler
olacak sektörler ve çalışmalar, tarım, ormancılık,
Listesi) yer alan projeler için ÇED yapılıp
balıkçılık, enerji, endüstri, taşımacılık, atık yönetimi, su
yapılmayacağı kararı
yönetimi, telekomünikasyon, turizm, kent ve kırsal
planlaması ya da arazi kullanımı için hazırlanan projeler
ile bunların gelişmesine yönelik çerçeve belirleyen plan
ve programlar
149
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Doğa Koruma
4. Üye ülkelerde Natura 2000 alanlarının belirlenmesi
5. Koruma statülerinin belirlenmesi
7. Koruma Alanlarında yapılması düşünülen
planlar
6. Özel koruma alanları ile Natura 2000 alanları arasında 8. CITES (Nesli Tehlike Altındaki Yabani
Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası
bağlantı tesis edilmesi
Ticareti Sözleşmesi) maddelerinin
uygulaması
Su Kalitesi
9. Kıta içi yüzey suları, yeraltı suları, haliç suları ve deniz 23.Ülkelerin savunma ve ulusal güvenliği ile
kıyı sularının korunması
ilgili aktiviteler, deniz çevre politikası
alanındaki hükümlerle uyumlu olmak
10.Kentsel atıksu arıtımı
kaydıyla üye ülkelerin inisiyatifine
11.Deniz çevre politikası
bırakılmıştır.
12.Gemi kaynaklı kirlilikler ve cezalar
24.Doğal maden suları ve tıbbi ürün
niteliğindeki sular
13.İnsani tüketim amaçlı sular (İçme suyu)
14.Zirai kaynakların yol açtığı nitrat kirliliği
15.Yüzme suları
16.Yeraltı suları
25.Yüzme ve spa havuzları,
tedavi ve terapi amaçlı kaplıca suları,
yüzey sularından ve yeraltı sularından
ayrı olarak bulunan yapay sular
17.Su çevresine deşarjı yapılan bazı tehlikeli maddelerin 26.Yoğun balık yetiştiriciliği faaliyetleri
amacıyla kullanılan doğal veya suni
oluşturduğu kirlilik
göletler
18.Su politikası alanında çevresel kalite standartları
19.Civa, kadmiyum, hexachlorocyclohexane ve bazı tehlikeli
maddelerin deşarjına ilişkin limit değerler
20.Taşkın risklerinin değerlendirilmesi ve yönetimi
150
 Gemilerde yakıt olarak taşınan
petrolün sızıntısı nedeni ile
oluşan kirlilik (Fasıl 14 Taşımacılık Politikası / Madde
37)
 Gemilerden deşarj edilen petrol
ve diğer zararlı maddelerden
kaynaklanan kirlilik (Fasıl 14 Taşımacılık Politikası / Madde
37)
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
21.Balık yaşamını desteklemek için geliştirilmesi ve
korunması gereken tatlı sular
22.Kabuklu su ürünlerinin yetiştiği sular
Kimyasallar, Endüstriyel Kirlilik ve Risk Yönetimi
27.Entegre kirliliğin önlenmesi ve kontrolü (çevresel entegre 43.Tehlikeli maddelerle ilgili büyük kaza
izin/lisans sistemi), önemli endüstriyel tesislerden
risklerinin kontrolüne yönelik
kaynaklanan kirliliğin bütüncül olarak kaynağında kontrol
düzenlemelerin ortak düzenleme alanı
altına alınması
olarak kullanılamadığı alanlar
28.Tehlikeli maddelerle ilgili büyük kaza risklerinin kontrolü 44.Büyük yakma tesislerinden kaynaklanan
emisyonların azaltılmasına yönelik
29.Uçucu organik bileşiklerden kaynaklanan kirliliğin
düzenlemelerin ortak düzenleme alanı
kontrolüne ilişkin esas ve usullerin belirlenmesi
olarak kullanılamadığı sanayi türleri
30.Büyük yakma tesislerinden kaynaklanan emisyonların 45.Atıkların yakılması konusundaki
azaltılması
düzenlemelerin ortak düzenleme alanı
31.Atıkların yakılması
olarak kullanılamadığı sanayi çeşitleri
32.Eko-etiketleme
sistemine
yönelik
düzenlemeler 46.Eko-etiketleme sistemi konusundaki
düzenlemelerin ortak düzenleme alanı
(gönüllülük prensibine göre uygulanmaktadır.)
olarak kullanılamadığı alanlar
33.Eko-yönetim ve denetim (gönüllülük prensibine göre
47.Tehlikeli madde ve müstahzarların
uygulanmaktadır.)
sınıflandırılması, ambalajlanması ve
34.Tehlikeli madde ve müstahzarların sınıflandırılması,
etiketlenmesi hususunda kanun,
ambalajlanması ve etiketlenmesi hususunda kanun,
yönetmelik ve idari yapıların ortak
yönetmelik ve idari yapılar
düzenleme alanı olarak uygulanmadığı
alanlar
35.Deney hayvanlarının korunmasına yönelik kanun,
yönetmelik ve idari yapılar
151
 Kozmetik ve deterjanlara ilişkin
düzenlemeler (Fasıl 1 - Malların
Serbest Dolaşımı / Madde 1.b)
 Eko-tasarım gereklerine ilişkin
düzenleme (Fasıl 15 - Enerji /
Madde 6)
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
36.Tehlikeli kimyasalların üretimine ve kullanımına 48.Biyosidal ürünlerin piyasaya arzı
sınırlama veya yasaklama getirilerek tehlikeli atıkların
kapsamında ortak düzenleme alanına
azaltılması, çevre ve insan sağlığının kimyasalların zararlı
girmeyen alanlar
etkilerinden korunması, asbestten kaynaklanan kirliliğin 49.Kalıcı organik kirleticiler konusundaki
azaltılması ve önlenmesine ilişkin düzenleme
düzenlemelerin ortak düzenleme alanı
37.Biyosidal ürünlerin piyasaya arzı
olarak kullanılamadığı alanlar
38.Kalıcı organik kirleticilerin ve bunları içeren teçhizatların 50.Kimyasalların kaydı, değerlendirilmesi,
ortadan kaldırılması ve bertaraf edilmesi ile kalıcı organik
izni ve kısıtlanması kapsamında ortak
kirleticiler hakkında kamunun bilgilendirilmesi
düzenleme alanına girmeyen maddeler
39.Tehlikeli kimyasalların ithalat ve ihracatına ilişkin
mevzuat ile usul ve esasların belirlenmesi
40.Kimyasalların kaydı, değerlendirilmesi, izni ve
kısıtlanmasına ilişkin düzenleme, kimyasal maddelerin
kendi halinde, müstahzar içerisinde veya eşya içerisinde
kullanımına, üretimine ve piyasaya arzına ilişkin
hükümler (REACH)
41.Piyasaya arz edilen tehlikeli maddelerin ve
müstahzarların insan sağlığı ve çevre üzerindeki olumsuz
etkilerine karşı etkin kontrolünü ve verimli gözetimini
sağlamak üzere sınıflandırılmasına, etiketlenmesine ve
ambalajlanmasına ilişkin idari ve teknik usul ve esasların
düzenlenmesi
42.Metalik civa ithalatının ve belirli civa bileşim ve
karışımlarının ihracatının yasaklanması ve metalik
civanın güvenli olarak depolanması
152
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Hava Kalitesi ve Gürültü
51.Çevresel gürültünün değerlendirilmesi ve yönetimi
56.Gürültü limit değerleri
52.Dış ortam hava kalitesinin değerlendirilmesi ve hava 57.Kapalı mekanlara ilişkin emisyon limit
kalitesinin iyileştirilmesi
değerleri
53.Dış hava kalitesinin korunması amacı ile arsenik,
kadmiyum, nikel ve poliaromatik hidrokarbonlara ilişkin
hedef değerler
54.Kükürt dioksit (SO2), azot oksitler (NOx), uçucu organik
maddeler (VOC), amonyak (NH3) için ulusal emisyon
tavanlarının belirlenmesi
55.Fosil yakıtlardan kaynaklanan kükürt emisyonların
azaltılması (Gemilerden kaynaklanan kükürt emisyonları
dahil)
Atık Yönetimi
58.Atık yönetimi (Atık yağ, atık elektrikli ve elektronik 66.Radyoaktif atıklar, atomosfere salınan
gaz halindeki atıksular, işlerliğini
eşyalar gibi özel atıkların yönetimi dahil olmak üzere)
kaybetmiş patlayıcılar, ormancılık,
59.Arıtma çamurunun tarımda kullanılması
çiftçilik ve biyo-kütleden enerji üretimi
60.Bazı tehlikeli maddelerin elektrikli ve elektronik
için kullanılan insan sağlığı ve çevre
eşyalarda kullanımının kısıtlanması
üzerinde zararlı etkisi olmayan doğal
61.Atıkların taşınması
malzemelerden kaynaklanan atıklar
62.Atık depolama sahaları
67.Tarımsal alana bir yılda uygulanabilecek
arıtma çamurunun miktarı
63.Kalıcı organik kirleticilere ilişkin genel kurallar ve esaslar
64.Ömrünü tamamlamış araçlar
65.Poliklorlu bifenil (PCB) ve poliklorlu trifenil içeren
maddelerin kontrollü bertarafı
153
 Yol dışı araçlardan ve dışarıda
kullanılan ekipman ile
makinelerden kaynaklanan
gürültü (Fasıl 1 - Malların
Serbest Dolaşımı / Madde 1.a)
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
İklim Değişikliği
68.İklim değişikliği ve küresel ısınmayla mücadele
69.100 kilotondan düşük değerdeki
karbondioksit (CO2) gazının jeolojik
olarak depolanmasına ilişkin faaliyetler,
CO2 depolama alanlarının seçimi
70.Emisyon tahsilâtlarının sektörler bazında
dağılımı
 Enerji etiketlemesi (Fasıl 15 Enerji / Madde 6)
 Hava araçlarından kaynaklanan
sera gazı emisyonlarının
azaltılması (Fasıl 14 Taşımacılık Politikası / Madde
60)
Yatay Mevzuat
Ortak Düzenleme Alanı
1. Çevresel Etki Değerlendirmesi uygulanacak projeler Direktif kapsamında verilen EK-I (Çevresel Etki Değerlendirmesi Uygulanacak
Projeler Listesi) ve EK-II (Seçme, Eleme Kriterleri Uygulanacak Projeler Listesi) listelerinde belirlenmiştir. Ayrıca, EK-I’deki projeler için
seçme eleme kriterleri de belirlenmiştir. ÇED Direktifi kapsamında projelerin çevresel, sosyal ve ekonomik etkileri ortaya konulmaktadır.
Projeler için hazırlanan ÇED Raporu onaylama sürecinde halkın aktif katılımının sağlandığı süreçler de bulunmaktadır. Gerçekleştirilmesi
planlanan projeler için ÇED Yönetmeliği EK-I ve EK-II listelerinde belirlenen kriterlere göre Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya
Çevresel Etki Değerlendirmesi Ön Araştırma Raporu hazırlanarak Çevre ve Orman Bakanlığı’na onay için sunulur. Söz konusu onayı alan
projenin muhtemel negatif etkilerini bertaraf etmek üzere alınması gereken önlemler ve uygulama zamanları belirlenmiş olur.
2. “Bazı Planlar ve Programların Çevre Üzerindeki Etkilerinin Değerlendirilmesine İlişkin 27 Haziran 2001 tarih ve 2001/42/EC sayılı Avrupa
Parlamentosu ve Konseyi Direktifi” yayımlanmış ve üye ülkelerin 21 Temmuz 2004 tarihine kadar bu direktif doğrultusunda kendi
yönetmeliklerini çıkartması istenmiştir. Söz konusu Direktif’in, “kapsam” başlıklı 3. Maddesi çerçevesinde “tarım, ormancılık, balıkçılık, enerji,
endüstri, taşımacılık, atık yönetimi, su yönetimi, telekomünikasyon, turizm, kent ve kırsal planlaması ya da arazi kullanımı” için hazırlanan
projeler Stratejik Çevresel Değerlendirmeye tabi tutulacaklardır.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
3. AB müktesebatında ÇED Raporu formatının belirlenmesi ve EK-II (Seçme, Eleme Kriterleri Uygulanacak Projeler Listesi)’de yer alan
projeler için ÇED yapılıp yapılmayacağı ve/veya söz konusu EK-II projeleri için oluşturulacak seçme eleme kriterleri, üye ülkelere bırakılmıştır.
Tabloya dön
154
Ayrıca, seçme eleme kriterleri konusunda Avrupa Birliği mahkemeleri kararları da belirleyici olmaktadır. Bu kapsamda, ilgili içtihatları dikkate
almak üzere Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yeni bir düzenlemenin 2012 yılında yapılması planlanmaktadır.
Doğa Koruma
Ortak Düzenleme Alanı
4. Habitat Direktifi kapsamında yabani fauna ve floranın yaşam ortamlarının ve türlerinin korunması hedeflenmektedir. Direktif kapsamında EKI Özel Koruma Alanlarının Belirlenmesinde Göz Önüne Alınacak Doğal Habitat Türleri ve EK-II Özel Koruma Alanlarının Belirlenmesinde Göz
Önüne Alınacak Flora ve Fauna Türleri listeleri bulunmaktadır.
Direktifte ayrıca, korunan alanların ekolojik olarak birbirine bağlandığı (popülasyonların ayrılmasını ve parçalanmasını azaltmak amacıyla) bir
ekolojik ağ da tanımlanmakta ve “Natura 2000” olarak adlandırılmaktadır. Ek I’de verilen habitat türlerini ve Ek II’de verilen flora ve fauna
türlerini içeren alanlar özel koruma alanı olarak ilan edilmekte ve ekolojik olarak Natura 2000 ağına bağlanmaları durumunda Natura 2000 alanı
olarak da anılmaktadırlar. Bu alanların belirlenmesi bir ortak düzenleme olup, üye ülkeler Direktif ile belirlenmiş süreçleri işleterek bu çalışmayı
Komisyon ile birlikte tamamlamaktadırlar.
Öte yandan Yabani Kuşlar Direktifi kapsamında tanımlanan koruma alanları (kuş koruma alanları) herhangi bir değerlendirmeye tabi olmadan
Natura 2000 ağına dahil edilmektedirler.
5. Habitat Direktifi türler ve habitatlar (yaşam alanları) için olmak üzere iki farklı koruma yaklaşımı getirmektedir. Habitat koruma statüsü, bir
habitat ve tipik türlerinin uzun dönemli tabii dağılımını, yapısını, işlevlerini ve tipik türlerinin uzun dönemde hayatta kalmasını belirleyen tesirler
dikkate alınarak, tür koruma statüsü ise, bir türün uzun dönemli dağılımını ve popülasyonun çokluğunu etkileyecek tesirlerin toplamı dikkate
alınarak ortak bir yaklaşımla belirlenmektedir.
6. Habitat Direktifi Ek I’de verilen habitat türlerini ve Ek II’de verilen flora ve fauna türlerini içeren alanlar ile Yabani Kuşlar Direktifinde
tanımlanan kuş koruma alanları “özel koruma alanı” olarak belirlenirler. Kuş koruma alanlarının tamamı ve Habitat Direktifinden gelen özel
koruma alanlarının uygu olarak seçilenleri ekolojik koridor ile birbirlerine bağlanarak Natura 2000 ağını oluştururlar. Öte yandan, ağa dahil
olmayan özel koruma alanlarındaki (Natura 2000 alanı olmayan) tür parçalanmasını azaltmak için bu alanlar da Natura 2000 alanlarına ekolojik
olarak bağlanırlar.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
7. Habitat Direktifi kapsamında belirlenen türler ülkelerin coğrafi konumuna göre değişiklik gösterdiğinden yapılması zorunlu tutulan koruma
planlarının kapsamı üye ülkelere bırakılmıştır.
Tabloya dön
155
8. Yabani Fauna ve Floranın ve Doğal Habitatların Korunması Direktifi eklerinde mutlak korunması gerekli olan türler belirlenmiştir. Söz
konusu türlerin korunması amacıyla alınması gereken tedbirlerin uygulama yöntemi, farklı idari yapıları nedeniyle üye ülkelere bırakılmıştır.
Ayrıca, direktifin Ek-IV’ü ile CITES (Nesli Tehlikedeki yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslar arası Ticareti Sözleşmesi) Sözleşmesinin
belirlediği türler kesişmektedir. Bu nedenle korunması gereken bir türün CITES Sözleşmesine göre ticareti de mümkün olabilmektedir. Bu
kapsamdaki uygulamalar üye ülkeler arasında farklılıklar gösterebilmektedir.
Korunan alanların yönetim şekli üye ülkelere bırakılmıştır. Sıkı alan koruması veya yörede yaşayan insanların katıldığı bir yönetim modeli
olabilmektedir.
Su Kalitesi
Ortak Düzenleme Alanı
9. Su kalitesi alanındaki AB mevzuatı ile su kirliliğinin önlenmesi ve azaltılması, sürdürülebilir su tüketiminin sağlanması, çevresel koruma, su
ekosistemlerinin iyileştirilmesi ile sel ve kuraklıklarının etkilerinin azaltılmasına yönelik hususlar düzenlenmiştir. Bu kapsamda ilgili mevzuatta,
üye ülkelerdeki nehir havzalarının tanımlanması, her türlü su ortamında su kalitesinin kötüleşmesini engelleyici tedbirlerin alınması, nehir
havzalarının karakteristik analizlerinin yapılması, insani aktivitelerin yeraltı ve yüzey sularına çevresel etkilerinin incelenmesi, yüzey ve yeraltı
suları ile koruma altındaki alanların durumlarına ilişkin izleme faaliyetlerinin icra edilmesi ve nehir havza yönetim planlarının hazırlanmasına
dair hükümler yer almaktadır.
10.Kentsel atıksu arıtımına ilişkin AB Direktifi, kentsel atıksuların toplanması, arıtımı ve deşarjı ile bazı sanayi sektörlerine ait atıksuların
deşarjı konularını içermektedir. Toplama sistemlerinde toplanan sanayi atıksuları ile kentsel atıksu arıtma tesislerindeki atıksu ve çamurların
bertarafı konuları yetkili otoritelerin düzenlemelerine ve/veya özel iznine tabidir.
11.Deniz stratejisine ilişkin AB Direktifi üye ülkelerin kendi sorumluluk alanlarındaki deniz sularında iyi bir ekolojik seviye tesis edilmesini
teminen, diğer ülkelerle ve üçüncü ülkelerle işbirliği içerisinde kendi deniz stratejilerini oluşturmalarına ilişkin hükümleri içerir. Bu stratejiler,
Avrupa deniz ekosistemlerinin korunması, iyileştirilmesi ve deniz çevresi ile ilgili ekonomik aktivitelerin ekolojik sürdürülebilirliğini sağlamayı
amaçlar. Üye ülkelerin sularının ekolojik statülerinin ve insan aktivitelerin bu sulara olan etkilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümleri (deniz
sularının fiziksel ve kimyasal özellikleri, habitat türleri, hayvan ve bitki popülasyonu, toksik ürünlerle kirlenme, inşaat yapımı nedeniyle
habitatların bozulması, deniz sularının kullanımı ve kirlenmesinin getirdiği maliyetlere ilişkin ekonomik ve sosyal analizler vb.) içerir.
12.İlgili AB mevzuatı, gemi kaynaklı kirliliklerin (gemilerden petrol ve diğer zararlı maddelerin denize deşarjı; yakıt olarak taşınan petrolün
gemilerden denize saçılması-Bunkers Konvansiyonu) kontrolü, önlenmesi ve kirlilik oluşumu nedeniyle uygulanacak cezalara ilişkin hükümleri
içerir. Bu konu aynı zamanda Taşımacılık Politikası kapsamına da girmektedir.
Tabloya dön
156
13.İnsani tüketim amaçlı suların kalitesine ilişkin AB Direktifi, içme suyunun temiz olmasını teminen alınması gereken tedbirleri, içme
suyunun sahip olması gereken kalite standartları (mikrobiyolojik ve kimyasal parametreleri), içme suyu kalitesinin korunduğunun sürekli olarak
izlenmesi ve su kalitesinin gerekli standartları yakalayamaması durumunda alınması gereken tedbir ve kısıtlamalara ilişkin hükümleri
düzenlemektedir.
14.Yüzey ve yeraltı sularının, zirai kaynakların yol açtığı nitrat kirliliğinden korunmasına ilişkin AB Direktifi, söz konusu kirliğe karşı
alınması gereken tedbirleri, kirlilikten etkilenen veya etkilenme riski bulunan yüzey ve yeraltı sularının ve korunmasız (kirliliğe maruz
kalabilecek) alanlarının belirlenmesi, çiftçiler tarafından (gönüllülük esasına dayalı olarak) uygulanmak üzere “İyi Tarım Uygulamaları” için
gerekli kuralların tesis edilmesi, korunmasız alanlarda çalışan bütün çiftçiler tarafından uygulanmak üzere “Zorunlu Eylem Programları”nın
düzenlenmesi (bu programlar “İyi Tarım Uygulamaları” kurallarında listelenen önlemleri de içermek zorundadır) ile su kalitesinin sürekli olarak
izlenmesine ilişkin hükümleri içerir.
15.Yüzme suyu kalitesinin yönetimine ilişkin AB Direktifi, yüzme sularının ve yüzme sezonunun tespit edilmesi, yüzme sezonu boyunca su
kalitesinin iki mikrobiyolojik sınıflandırma parametresi (bağırsak enterococci’si ve esherishia coli) ışığında denetlenmesi, suyun durumuna
ilişkin dört sınıflandırma başlığı altında (kötü, yeterli, iyi ve mükemmel) değerlendirme yapılması ve suyun kalitesinin kötü olması durumunda o
sulara girilmesinde kalıcı bir yasak konulabilmesine ilişkin hükümleri içermektedir.
16.Yeraltı suyu kirliliğinin önlenmesine ilişkin AB Direktifleri, civa, kadmiyum, çinko, bakır, arsenik, siyanür, nikel, kurşun, madeni yağ gibi
metal ve metalimsi maddelerin kendileri ve bileşiklerinden kaynaklanan yeraltı suyu kirliliğinin önlenmesine yönelik tedbirler, yeraltı suyunun
kimyasal durumuna ilişkin değerlendirme kriterleri, önemli ve sürekli olarak artan kirliliğin tespiti ve önlenmesi ve bu artış eğiliminin geriye
döndürülmesine yönelik başlangıç noktalarının belirlenmesine yönelik kriterleri düzenlenmektedir.
17.Su çevresine deşarjı yapılan tehlikeli maddelerin oluşturduğu kirliliğe ilişkin AB Direktifi, iç yüzey suları, kara suları ve iç kıyı
sularında; toksik, kalıcı ve biyobirikimli (örneğin civa ve içeriğindeki maddeler, kalıcı mineral yağlar) maddelerin deşarjından kaynaklanan
kirliliğin sona erdirilerek ortadan kaldırılması, kurşun, arsenik, çinko gibi metallerden kaynaklanan kirliliğin azaltılması, su kalitesinin korunması
ve geliştirilmesine yönelik olarak kirlilik azaltım programlarının benimsenip uygulanması konularını düzenlemektedir.
18.Yüzey sularına karışma riski bulunan bazı kirleticilerin ve öncelikli madde veya madde gruplarının (kadmiyum, kurşun, civa, nikel ve
bileşikleri, benzen, poliaromatik hidrokarbonları da içeren 33 öncelikli madde belirlenmiş olup, bunlardan 20’si tehlikeli madde olarak
sınıflandırılmıştır.) sudaki miktarlarına (konsantrasyonlarına) ilişkin sınır değerler ve buna bağlı olarak çevresel kalite standartları (kıta içi yüzey
suları ve diğer yüzey suları için olmak üzere) düzenlenmiştir. Bu maddede bahsi geçen hususların düzenlendiği 2008/105/EC sayılı su kalite
standartlarına ilişkin direktif yürürlüğe girmiş olup; 82/176/EEC sayılı klor-alkali endüstrisi kaynaklı civa deşarjı, 84/156/EEC sayılı diğer civa
deşarjları, 83/513/EEC sayılı kadmiyum deşarjı, 84/491/EEC sayılı hexachlorocyclohexane deşarjı ve 86/280/EEC sayılı bazı tehlikeli
maddelerin deşarjına ilişkin limit değerleri içeren direktifler 22/12/2012 tarihi itibarı ile yürürlükten kalkacaktır.
Tabloya dön
157
19.Civa, kadmiyum, hexachlorocyclohexane deşarjlarına ilişkin AB Direktifi, söz konusu tehlikeli maddelerin, emisyon standartları ve
endüstriyel tesislerden yapılan deşarjlarına ilişkin sınır değerler ile bu maddelerin miktarlarının (deşarjlarda ve su çevresinde) ölçülmesine ilişkin
referans alınacak yöntemler ve söz konusu maddelerin miktarlarının izlenmesine yönelik tesis edilmesi gereken izleme prosedürlerine ilişkin
hükümleri düzenlemektedir. Bahsi geçen hükümler yeraltı suları hariç bütün sular için geçerlidir.
20.Taşkın risklerinin değerlendirilmesi ve yönetimine ilişkin AB Direktifi, Birlik sınırları içerisindeki her türlü taşkının, insan sağlığı, çevre,
kültürel miras ve ekonomik aktivitelere olan kötü etkilerinin azaltılması amacıyla, taşkın risklerinin değerlendirilmesi ve yönetimine ilişkin
hükümleri içermektedir. Bu kapsamda, her bir nehir havzasının taşkın riskine yönelik olarak ön değerlendirmesinin yapılması, taşkın tehlikesi ve
taşkın riski haritalarının hazırlanması ve her bir nehir havzası için “Taşkın Riski Yönetim Planı”nın tesis edilmesi zorunlu tutulmuştur (bu
haritaların ve planların hazırlanmasına ilişkin esaslar detaylı bir şekilde düzenlenmiştir).
21.Balıkların yaşamını korumaya yönelik tatlı su kalitesine dair AB Direktifi, belirli balık türlerinin yaşamasına imkan veren veya kirliliğin
ortadan kaldırılması veya azaltılması durumunda balık türlerinin yaşamına imkan verebilecek tatlı suların kalitesinin geliştirilmesi, balık
yetiştiriciliği için uygun olan tatlı suların belirlenmesi, bu suların taşıması gereken fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik parametreler ve bu
parametrelere ilişkin bağlayıcı sınır değerler ile indikatif değerlere ilişkin hükümleri içermektedir.
22.Kabuklu su ürünlerinin yetiştiği suların kalitesine ilişkin AB Direktifi, söz konusu suların kalitesinin belirlenmesi, korunması ve
geliştirilmesi, bu suların sahip olması gereken kalite standartları ile bu standartlara ilişkin parametrelerin (pH, sıcaklık, tuzluluk oranı, çözünmüş
oksijen miktarı ve hidrokarbon konsantrasyonu vb.) belirlenmesi ve bu sularda izleme programlarının oluşturulmasına yönelik konuları
düzenlemektedir.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
23.Deniz çevre politikası alanında; ülkelerin savunma ve ulusal güvenliği ile ilgili aktiviteler, bahsi geçen ortak düzenleme alanındaki
hükümlerle uyumlu olmak kaydıyla üye ülkelerin inisiyatifine bırakılmıştır.
24.İnsani tüketim amaçlı sular (içme suyu) alanında, doğal maden suları ve tıbbi ürün niteliğindeki sulara ilişkin herhangi bir düzenleme
yapılmamıştır.
25.Yüzme suları alanında; yüzme ve spa havuzları, tedavi ve terapi amaçlı kaplıca suları, yüzey sularından ve yeraltı sularından ayrı olarak
bulunan yapay sulara ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.
26.Balık yaşamını desteklemek için geliştirilmesi ve korunması gereken tatlı sular ile ilgili ortak düzenleme alanında, yoğun balık yetiştiriciliği
faaliyetleri amacıyla kullanılan doğal veya suni göletlere ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.
Tabloya dön
158
Kimyasallar, Endüstriyel Kirlilik ve Risk Yönetimi
Ortak Düzenleme Alanı
27.Entegre kirliliğin önlenmesi ve kontrolüne yönelik AB Direktifinde listelenen tesislerden (belli büyüklüğün üstündeki tesisler) kaynaklanan
kirliliğin entegre bir şekilde önlenmesi ve kontrolü, bahse konu aktivitelerin havada, karada ve denizde oluşturduğu kirliliğin azaltılması veya
önlenmesi için mevcut ve yeni tesisler için izin/lisans prosedürleri, birden fazla izin vermeye yetkili otorite olması durumunda gerekli
koordinasyonun sağlanması (izinlerde tek pencere yaklaşımı) ve izin sürecinde halkın bilgiye erişimi, izin sürecine halkın katılımı, yargıya erişim
konuları düzenlenmiştir. Ayrıca bir tesisin kurulması sonucunda oluşabilecek sınır aşan etkilere ilişkin gerçekleştirilecek hususlar, izin başvurusu
için gereken minimum kriterler, verilen izinin içeriği ve tesiste yapılacak önemli bir değişiklik olması durumunda lisansın yenilenmesine ilişkin
hükümler düzenlenmiştir.
28.Tehlikeli maddeleri içeren büyük kaza tehlikelerinin kontrolü Hakkındaki AB Direktifinde, tesis dahilinde üretim, depolama ve/veya satış
amacıyla tehlikeli maddeleri bulunduran kuruluşlarda, büyük endüstriyel kazaların önlenmesi, doğabilecek kazaların insanlara ve çevreye olan
zararlarının en düşük seviyeye indirilebilmesi, etkili ve sürekli bir korunmayı ve risk yönetimini sağlamak amacıyla alınması gereken tüm
önlemlerin belirlenmesi, üye devletlerdeki operatörlerin büyük kazaların önlenmesi için her türlü önlemi alma yükümlülüğü, AB mevzuatı
kapsamında yer alan ve kıstasları mevzuatta belirtilen alt ve üst seviyeli kuruluşların bulundurdukları tehlikeli maddeleri, maddeye ilişkin
sınıflandırmaları ve bu maddelerinin miktarlarını bildirmeye yönelik yükümlülükleri, işletmelerin niteliklerine göre Büyük Kaza Önleme
Politikası, Güvenlik Raporu, Dahili ve Harici Acil Durum Planı gibi belgeleri hazırlama yükümlülükleri, ilgili güvenlik raporlarının içeriği,
yenilenme süresi, yetkili otoriteye hangi zaman kısıtı içerisinde gönderileceğine dair bilgiler, bir tesisin veya depolama tesisinin değiştirilmesi
durumunda işletmelerin yükümlülükleri, acil durum planlarının içeriği, amacı, büyük kazaların önlenmesi amacıyla arazi kullanım planlarında
gerekli önlemlerin alınması, önemli bir kaza olması durumunda işletmenin yetkili otoriteyi bilgilendirme yükümlülüğü, yetkili otoritenin
direktifte belirtilen görevleri yerine getirme yükümlülüğü konuları düzenlenmiştir.
29.Uçucu organik bileşiklerden kaynaklanan kirliliğin kontrolüne ilişkin AB Direktifinde, uçucu organik bileşiklerden kaynaklanan kirliliğin
kontrolüne ilişkin esas ve usullerin belirlenmesine yönelik olarak mevcut ve yeni tesislere uygulanacak kurallar, üye devletlerin ulusal planlarını
hazırlama yükümlülükleri, uçucu organik bileşiklerin kullanımına yönelik bilgilerin üye devletler arasındaki paylaşımı, yetkili otoritenin üye
devletlerdeki tesislerin emisyon limit değerlerine uyumu sağlamasına yönelik görevleri konuları düzenlenmiştir.
30.Büyük yakma tesislerinden kaynaklanan emisyonların azaltılmasına yönelik AB Direktifinde, ısıl gücü 50 MW veya daha fazla olan,
yalnızca enerji üretimi için inşa edilen, katı, sıvı veya gaz yakıtların kullanıldığı yakma tesislerinden kaynaklanan emisyonların azaltılması, yeni
tesislerin ve mevcut tesislerin işletilmesi için çeşitli yakıt tiplerine göre emisyon sınır değerleri, tesislerin kapasitelerinin artırılması veya
değiştirilmesi, atık gazın bacadan atılması, baca gazı arıtma donanımının arızası veya devre dışı kalması durumlarında yapılacak işlemler,
işletmelerin emisyon değerlerini ölçüm yükümlülükleri, işletmelerin AB mevzuatında belirtilen hususları yetkili merciye raporlama
yükümlülükleri konuları düzenlenmiştir.
Tabloya dön
159
31.Atıkların yakılmasına yönelik AB Direktifinde, yakma ve beraber yakmaya yönelik genel kurallar, atık kullanımında karşılaşılabilecek
kazalar, atıkların taşınması, yakma ve beraber yakma tesislerinin izin prosedürleri, yakma ve beraber yakma tesisleri için lisans almaya ilişkin
hükümler, lisans alan işletmelerin geçici faaliyet belgesi süresince deneme yakımı yapması, yakma ve beraber yakma tesisi işleticisinin atıkların
tesise girişi ile başlayan yükümlülükleri, yakma tesislerinin AB mevzuatının ekinde verilen emisyon değerlerine uyum yükümlülükleri, baca
gazlarının temizlenmesinden kaynaklanan atık suların alıcı ortama deşarjında AB mevzuatının ekinde verilen limit değerlere uyum
yükümlülükleri, yakma ve beraber yakma tesislerinde yakma işlemi sonrasında oluşan kalıntıların yönetimi, atık yakma ile beraber yakma
tesislerinde hava kirleticilerine ilişkin ölçümlerin AB mevzuatının ekinde verilen değerlere uygun olarak yürütülmesi konuları düzenlenmiştir.
32.Eko-etiket sistemine yönelik AB Tüzüğünde, üretim ve tüketim araçlarının çevreye saygılı olduğunu göstermekte olan AB çevre ekoetiketleme sisteminin gönüllü (Gönüllülük esasına dayanan ve tüketicilerin çevre dostu ürünlere yönelmesini öngören bir sistemedir) kurulması
ve uygulanması, AB mevzuatında belirtilen görevlerden sorumlu yetkili otoritenin kapsamı, kompozisyonu, mevzuatın ekinde verilen görevleri,
Komisyon tarafından kurulacak AB eko-etiketleme kurulunun (bağımsız bir organ olan Avrupa Birliği Eko-Etiket Kurulu ekolojik kıstasları ve
üretimin tüm aşamalarını göz önünde bulundurarak eko-etiketi vermektedir, kıstasların belirlenmesinde ürün için hammadde seçiminden,
imalata, dağıtımına, tüketimine ve kullanımı bittiğinde geri dönüşümünün sağlanmasına kadar olan bütün evreler dikkate alınmaktadır) içeriği,
görevleri, AB eko-etiketleme sisteminin genel kıstasları, eko-etiketleme kıstaslarının geliştirilmesi ve revizyonu, etiketleme kıstasının revizyonu
teklifinde bulunan partilerin mevzuatın ekinde belirtilen belgeleri yerine getirme yükümlülüğü, eko-etiketleme kriterinin AB mevzuatında
belirtilen prosedürlere göre geliştirilmesi, AB eko-etiketine başvurmak isteyen tesisin uyacağı kurallar ve başvuruda kullanılacak belgeler, ekoetiketin kullanımının AB mevzuatında tanımlanan yetkili otorite tarafından kontrolü, üye devletlerde AB eko-etiketleme sisteminin
desteklenmesi konuları düzenlenmiştir.
33.Eko-yönetim ve denetime yönelik AB Tüzüğünde, şirketler ve diğer organizasyonlar için çevresel performanslarının değerlendirilmesi,
raporlanması ve iyileştirilmesi amacıyla, kuruluşların AB eko-yönetim ve denetim sistemine gönüllü olarak katılımı, aracı başvurusu,
işletmelerin başvuracakları yetkili makamın tespiti, işletmelerin başvuru için karşılayacağı şartlar, hazırlayacağı belgeler, küçük firmalar için
mevzuatta belirtilen kurallardan muafiyetler, kayıtlı bir kuruluşun önemli bir revizyona gitmesi durumunda söz konusu değişikliklerin çevreye
etkilerini bildirme yükümlülüğü, kayıtlı işletmenin çevresel iç denetimi oluşturma yükümlülüğü, EMAS logosunun kayıtlı şirketler tarafından
kullanım şartları, kuruluşların sisteme kaydından sorumlu yetkili otoritenin tespiti ve görevi, yetkili kurumlar forumunun kurulması, işletmelerin
söz konusu AB mevzuatına uyumunu denetleyecek çevresel doğrulayıcıların yerine getireceği görevler, doğrulamanın sıklığı, çevresel
doğrulayıcı olabilmenin şartları, çevresel doğrulayıcıların denetimi, çevresel doğrulayıcıları akredite eden kurumların tayini, akreditasyon ve
lisanslama kuruluşlarının oluşturacağı forum, EMAS’ın teşviki konuları düzenlenmiştir.
34.Tehlikeli madde ve müstahzarların sınıflandırılması, ambalajlanması ve etiketlenmesi hususunda kanun, yönetmelik ve idari
yapıların uyumlaştırılmasına yönelik AB Direktifinde, piyasaya arz edilen tehlikeli maddelerin ve müstahzarların insan sağlığı ve çevre
üzerindeki olumsuz etkilerine karşı etkin kontrolünü ve etkili gözetimini sağlamak üzere sınıflandırılmasına, etiketlenmesine ve
ambalajlanmasına ilişkin idari, teknik usul ve esaslar konuları düzenlenmiştir. Tehlikeli maddelerin taşıdıkları riskin büyüklüğüne göre
Tabloya dön
160
sınıflandırılması, üye devletlerin piyasaya sürülecek ürünlerin paketlenme ve etiketlenmesine yönelik gerekleri yerine getirme yükümlülükleri ve
ilgili işlemlere ilişkin uyulması gereken hususlar, ilgili AB mevzuatı çerçevesinde üye devletlerin uyum sağladığı kanun, yönetmelik ve idari
yapı hakkında Komisyonu bilgilendirme yükümlülüğü konuları düzenlenmiştir.
35.Deney hayvanlarının korunmasına yönelik kanun, yönetmelik ve idari yapıların uyumlaştırılmasına yönelik AB Direktifinde, üye
devletlerin mevzuatta belirtilen kıstaslar çerçevesinde soyu tükenmekte olarak sınıflandırılan türleri deney hayvanı olarak kullanmama
yükümlülükleri, deney hayvanlarının korunmasına ilişkin ve deney yapılan alana yönelik koşullar, mevzuatta belirtilen şartların üye devletlerde
yerine getirilip getirilmediğini kontrol ile yükümlü otoritenin kurulması, deney hayvanlarına uygulanacak testlerde sağlanacak şartlara ilişkin
konular düzenlenmiştir.
36.Tehlikeli kimyasalların üretimine ve kullanımına sınırlama veya yasaklama getirilerek tehlikeli atıkların azaltılması, çevre ve insan
sağlığının kimyasalların zararlı etkilerinden korunması, asbestten kaynaklanan kirliliğin azaltılması ve önlenmesine ilişkin AB
Direktifinde, asbestten kaynaklanan kirliliğin azaltılması ve önlenmesine ilişkin düzenleme, üye devletlerin asbestin azaltılmasına ilişkin
yükümlülükleri, asbest emisyonlarının mevzuatta belirtilen değerleri geçmemesine ilişkin yükümlülükler, asbest üretimi sonucunda oluşan atık
suyun geri dönüşümünün sağlanmasına yönelik yükümlülükler konuları düzenlenmiştir.
37. Biyosidal ürünlerin piyasaya arzından önce insan, hayvan ve çevre sağlığı ile ilgili risklerin değerlendirilmesi, biyosidal ürünlerin üretimi,
fason üretimi, ithalatı, sınıflandırılması, piyasaya arzı ve özel kullanım yöntemleri ve bu ürünlerin denetiminde uygulanacak usul ve esaslar ile
ruhsatlandırılmış ürünlere ilişkin uygulamaların belirlenmesi, biyosidal ürünlerin piyasaya arzına ilişkin koşullar, biyosidal ürünlerin kullanım
şartları, biyosidal ürünlerin ruhsatlandırma, tescil, tanıma ve karar alma kriterleri, otorizasyonların üye devletlerde karşılıklı tanınması, biyosidal
ürünlerin ruhsat, tescil ve tanımanın geçerlilik süreleri, Ruhsat ve Tesciller için uygulanacak kriterler, Biyosidal Ürün Ruhsat ve Tescil
Başvurularında izlenecek aşamalar, acil durumlarda gerçekleştirilecek ruhsat ve tescil başvuruları, düşük-riskli biyosidal ürün için ruhsat
başvuruları, biyosidal ürün ruhsat ve tescilleri için (karşılıklı) tanıma başvuruları, aktif maddeler ilişkin esaslar(listeler AB mevzuatında
belirtilmiştir), biyosidal ürünlerin sınıflandırılması, etiketlenmesi ve ambalajlanması, biyosit envanteri ve bildirimi, piyasaya arz edilmiş olan
biyosidal ürünlerin uygunluğunun kontrolü konuları düzenlenmiştir.
38.Kalıcı organik kirleticilerin ve bunları içeren teçhizatların ortadan kaldırılması ve bertaraf edilmesi ve kalıcı organik kirleticiler
hakkında kamunun bilgilendirilmesine yönelik AB Direktifinde, kalıcı organik kirleticilerin üretiminin kontrolü, piyasaya arzı, kullanımı,
kalıcı organik kirleticilerin üretiminin kontrolünden muaf olunması için gerekli şartlar, üye devletlerin kalıcı organik kirleticilerin azaltılması ve
ortadan kaldırılmasına ilişkin yükümlülükleri, atık yönetimi konuları düzenlenmiştir.
39.Tehlikeli kimyasalların ithalat ve ihracatına ilişkin mevzuat ile usul ve esasların belirlenmesine yönelik AB tüzüğünün gerektirdiği
yetkili ulusal otoritelerin belirlenmesi, tehlikeli kimyasalların ithalat ve ihracatına ilişkin bilgilendirmeler, kimyasalların çeşidine göre
yükümlülükler, mevzuatta belirtilen durumlarda ithal eden ülkeye kimyasal ihracatını yapan ülke tarafından bilgilendirme yapılması, tüm ihracatı
yapılan kimyasalların genel ihracat gereklerine uyması, AB’de yasaklı olan kimyasallar (AB mevzuatı ekinde yer almaktadır), mevzuatta
Tabloya dön
161
belirtilen bilgilendirme prosedürüne tabi olan kimyasallar (AB mevzuatı ekinde yer almaktadır), Rotterdam Antlaşması kapsamında yasaklı olan
kimyasallar (AB mevzuatı ekinde yer almaktadır) ve ihracat yasağına tabi olan kimyasallar konuları düzenlenmiştir.
40.REACH, kimyasalların kaydı, değerlendirilmesi, izni ve kısıtlanmasına ilişkin hükümleri içermekte olup, içerisinde çevre ve insan sağlığına
yönelik, kimyasal kullanımından yüksek düzeyde korumanın sağlanması, kimyasalları piyasaya süren insanlar tarafından (üretici ve ithalatçı /
ihracatçı) kullanım amaçlarına ilişkin risklerin anlaşılması ve söz konusu kişilerin yönetiminden sorumlu tutulması, maddelerin AB pazarında
serbest hareketinin sağlanması, AB sanayinde rekabetin artırılması amaçları yer almaktadır. REACH’in önemli bir bölümü, üretici ve
ithalatçı/ihracatçılarının maddelerini merkezi bir Avrupa Kimyasallar Ajansı’na kayıt ettirmelerine yöneliktir. Bu kayıt paketi, madde hakkında
standart bir dizi veri ile desteklenecektir. İstenen verinin miktarı, üretilmek ya da sunulmak istenen maddenin miktarıyla orantılıdır. Eğer madde
kaydedilmezse, bu ürünler yasal olarak AB' de üretilemeyecek veya AB piyasasına sunulamayacaktır. REACH, AB pazarında üretilen veya
dışarıdan giren yılda 1 ton veya daha fazla miktardaki maddelere uygulanmaktadır. Genel olarak, kendi halindeki, bir karışım içindeki veya eşya
içerisindeki (eğer maddenin normal ve açıkça öngörülebilir koşullarda kullanım sırasında eşyadan salınımı isteniyorsa) bütün maddelere
uygulanmaktadır. Mevzuatta maddelerin ön kaydı ve kaydı, ortak kayıt ve şirketler arası veri paylaşımı, kayıt ettirilen dosyaların
değerlendirilmesi, kimyasalların taşıdıkları risk ve tehlikeye göre sınıflandırılıp etiketlendirilmesi konuları düzenlenmiştir.
41.Piyasaya arz edilen tehlikeli maddelerin ve müstahzarların insan sağlığı ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerine karşı etkin
kontrolünü ve verimli gözetimini sağlamak üzere sınıflandırılmasına, etiketlenmesine ve ambalajlanmasına ilişkin idari ve teknik usul ve
esasların düzenlenmesine yönelik AB tüzüğünde, AB üyesi ülkelerde faaliyet gösteren kimyasal madde ve karışım üreten veya ithal eden
firmaların söz konusu madde ve karışımları mevzuatta belirtilen usul ve esaslara göre sınıflandırma, etiketleme ve ambalajlama yükümlülüğü, bir
madde ya da karışımın AB mevzuatındaki tehlike sınıfları ve kategorilere göre değerlendirilip buna göre sınıflandırılması, bu madde ve
karışımların üretici, ithalatçı, alt-kullanıcı ve distribütörlerinin tedarik zincirindeki bütün aktörlere tanımlanan sınıflandırma bilgisini iletme
yükümlülüğü, (Etiket ve güvenlik bilgi formları ile), AB düzeyinde alınan sınıflandırma kararı anlamına gelen ”uyumlaştırılmış sınıflandırma”
önerisinin yetkili otoriteler tarafından Avrupa Kimyasallar ajansına iletilmesi yükümlülüğü, AB’de kimyasal madde üretici ve ithalatçılarının
sınıflandırma ve etiketleme bilgilerini Avrupa Kimyasallar Ajansına mevzuatta belirtilen tarihe kadar bildirme yükümlülüğü, sınıflandırma
bildiriminde bulunması gereken hususlar konuları düzenlenmektedir.
42.Metalik civa ithalatının ve belirli civa bileşim ve karışımlarının ihracatının yasaklanması ve metalik civanın güvenli olarak
depolanmasına yönelik AB Tüzüğünde belirtilen tarihten itibaren metalik civa ve metalik civa karışımlarının ithalatının yasaklanması,
mevzuatta belirtilen tarihten itibaren atık olarak adlandırılacak ve bertaraf edilmesi gereken maddeler, metalik civanın güvenli bir şekilde
depolanabilmesi için gerekli şartlar ve idari işlemler düzenlenmiştir.
Tabloya dön
162
Üye Devletlere Bırakılan Konular
43. Tehlikeli maddelerle ilgili büyük kaza risklerinin kontrolüne yönelik düzenlemelerin ortak düzenleme alanı olarak kullanılamadığı alanlar:
a. Askerî kuruluş, tesis ve depolara,
b. İyonlaştırıcı radyasyon faaliyetlerine,
c. AB Mevzuatında belirtilen miktarda ve cinste tehlikeli madde bulundursalar dahi;
-Rıhtımlar ve iskelelerde yapılan yükleme ve boşaltma ile buralardan başka nakliye vasıtalarına veya başka nakliye vasıtalarından buralara
yapılan taşıma dahil olmak üzere, tehlikeli maddelerin; karayolu, demiryolu, kıta içi suyolu, deniz veya hava yoluyla taşınması ve
bunların taşınması sırasında AB mevzuatında kapsanan kuruluşların dışında ara geçici depolanmasına,
-Tehlikeli maddelerin tesis sınırları dışında, pompalama istasyonları da dahil bir boru hattıyla taşınmasına,
d. AB mevzuatında belirtilen tehlikeli maddeler içeren kimyasal ve ısıl işleme işlemlerine ve bu işlemlere ilişkin depolama hariç olmak üzere,
maden çıkartma endüstrilerinin madenlerdeki ve taş ocaklarındaki veya sondaj kuyuları vasıtasıyla minerallerin aranması, çıkarılması ve
işlenmesi ile ilgili faaliyetlere,
e. Denizdeki maden çıkarma endüstrilerinin; hidrokarbon içeren minerallerin aranması, çıkarılması ve işlenmesi ile ilgili faaliyetlere,
f. Özellikle minerallerin kimyasal ve ısıl işlemleri esnasında kullanılan, Ek I’de tanımlanan tehlikeli maddeleri içeren atık havuzları ve
barajları da dahil olmak üzere faaliyetteki atık tasfiye tesisleri hariç, düzenli depolama sahalarına uygulanmaz.
44. Büyük yakma tesislerinden kaynaklanan emisyonların azaltılmasına yönelik düzenlemelerin ortak düzenleme alanı olarak kullanılamadığı
sanayi türleri:
a. Yakma ürünlerinin doğrudan ısıtma, kurutma veya başka maddeler ve malzemelerin elden geçirilmesi için kullanıldığı tesisler, tav fırınları
ve ısıl işlem fırınları,
b. Atık gazların yakılarak arıtılması için tasarlanan ancak bağımsız yakma tesisleri olarak işletilmeyen tesisler gibi yakma sonrası tesisler,
c. Katalitik parçalayıcı katalizörlerinin rejenerasyonu için kullanılan tesisler,
d. Kükürt üretim tesisleri,
e. Kimya sanayiinde kullanılan reaktörler,
f. Kok batarya fırını,
g. Yüksek fırın sobaları (Cowpers),
Tabloya dön
163
h. Bir araç, gemi veya uçağın tahriki için kullanılan herhangi bir teknik cihaz,
i. Kıyıdan açıkta platformlarda kullanılan gaz türbinleri,
j. Dizel, benzin veya gaz ile çalıştırılan içten yanmalı motor kullanılan tesisler,
k. Mevzuatta tanımı yapılan biyokütle dışındaki atıkların yakılması için kullanılan tesisler.
45. Atıkların yakılması konusundaki düzenlemelerin ortak düzenleme alanı olarak kullanılamadığı sanayi çeşitleri
(1) a. Tarım ve ormancılık kaynaklı bitkisel atıklar,
b. Isı geri kazanımı maksadıyla tesisin kendi bünyesinde yakılan gıda sanayi kaynaklı bitkisel atıklar,
c. Ham kâğıt hamuru ve kâğıt üretiminden kaynaklanan ısı geri kazanımının yapıldığı lifli bitkisel veya organik atıklar,
d. Özellikle inşaat ve yıkım atıklarından çıkan halojenli organik bileşiklerin kullanıldığı tahta atıklar,
e. Cam şişeler vb. yerlerde kullanılan mantar tıpalar,
f. Radyoaktif atıklar,
g. Hayvan kadavraları ve hayvan atıkları,
h. Petrol ve gaz kaynaklarının aranmasından, işletilmesinden kaynaklanan ve tesis içinde yakılan atıklar.
(2) Ayrıca, yakma işlemini iyileştirmek amacı ile araştırma, geliştirme, test amaçlı kullanılan ve yılda 50 tondan az atık bertaraf eden pilot
tesisler.
46.İnsanların kullanımı için üretilen tıbbi ürünler veya veterinerlik ile ilgili hususlar ya da herhangi bir tıbbi cihaz AB mevzuatının ortak
düzenleme alanına girmemektedir.
47.Tehlikeli maddelerin demiryolu, karayolu, iç sular, deniz veya hava yolu ile taşınması, cephane ve yanıcı madde içeren yakıtlar, tıbbi
maddeler, narkotik ve radyoaktif maddeler söz konusu AB mevzuatı kapsamı dışındadır.
48.AB mevzuatı biyosidal ürünlerin demiryolu, karayolu, iç sular, deniz ve hava yolu ile taşınmasına uygulanmaz.
49.AB mevzuatının ekinde yer alan maddeleri içeren atıklar ortak düzenleme alanı içerisinde değildir.
50.Radyoaktif maddeler, gümrük kontrolü altındaki maddeler, maddelerin taşınması, izole edilmemiş ara ürünler, atıklar, doğal olarak oluşmuş
bazı az-zararlı maddeler
Tabloya dön
164
Hava Kalitesi ve Gürültü
Ortak Düzenleme Alanı
51.Çevresel gürültünün değerlendirilmesi ve yönetimine İlişkin AB Direktifi kapsamında, gürültü indikatörleri, formülleri belirlenmiş; 5
yılda bir stratejik gürültü haritaları hazırlanması (nüfusu 250 000’i geçen, yılda 6 milyondan fazla aracın geçtiği ana yollar, 60 000’den fazla
trenin geçtiği demiryolları ve ana havalimanları için) ve gürültüyü azaltmaya yönelik eylem planları hazırlanması konuları düzenlenmiştir.
52.Dış ortam hava kalitesine ilişkin AB Direktifi kapsamında, hava kalitesinin değerlendirmesine ilişkin kriterler ve hava kalitesinin
değerlendirme ile insan sağlığının korunması amacı ile hava kalitesi parametrelerine (partikül madde, kurşun benzen, CO, SO 2, NO2) ilişkin eşik
değerler AB müktesebatında yer almaktadır. İnsan sağlığı için tehlike oluşturacak alarm eşik değerleri de SO2, NO2 için belirlenmiştir. Ayrıca
değerlendirme için numune alma noktalarına ilişkin esaslar (yer seçimi ve numune alma noktalarına ilişkin minimum sayı gibi) referans ölçme
metotları ve veri kalitesine ilişkin unsurlar müktesebatta yer almaktadır. Havadaki kirleticilerin seviyeleri limit değerleri aşıyorsa söz konusu
limit değerlerin sağlanması için Üye Ülkeler hava kalitesi planları hazırlarlar; eğer alam eşik değerleri aşılırsa kısa dönemde alınacak tedbirlere
ilişkin eylem planı hazırlanması gerekir. Hava kirliliğinin sınır aşan taşınımı durumunda ilgili Üye Ülkeler birlikte hareket eder ve birlikte tedbir
alırlar. Hava kalitesi hususunda halkın bilgilendirilmesi de ilgili AB müktesebatında düzenlenmektedir. Öte yandan ozon konsantrasyonunun
hedef değerleri aşması durumunda uygulanacak programlara da yer verilmiştir.
53.Hava kalitesinin arsenik, kadmiyum, nikel ve poliaromatik hidrokarbonlar dikkate alınarak değerlendirmesine ilişkin kriterler ve hava
kalitesinin değerlendirme ile insan sağlığının korunması amacı ile söz konusu parametrelere ilişkin eşik ve hedef değerler ilgili AB
müktesebatında yer almaktadır. Ayrıca AB müktesebatı gerekliliklerinin karşılanmaması durumunda etkili, uygun(orantılı), caydırıcı cezalar
verilmesi gerektiği de müktesebatta yer almaktadır.
54.Belirli Atmosferik Kirletenlerin Ulusal Emisyon Üst Sınır Değerlerine İlişkin AB Direktifi kapsamında, asit oluşumunu ve yeryüzü
seviyesinde ozon oluşumunu önlemek amacı ile 2010 ve 2020 yılları esas alınarak emisyon tavanlarının belirlenmesi beklenmektedir.
Kükürtdioksit (SO2),nitrojen oksitler (NOx), uçucu organik maddeler (VOC), amonyak (NH3)’ın emisyonlarının 2010’dan itibaren
sınırlandırılması ve söz konusu kirleticiler için müktesebatta Üye ülkeler tarafından belirlenen limit değerlerin 2020’den sonra aşılmaması
gerekmektedir. AB müktesebatında belirlenen metodlarla projeksiyon ve envanterlerin yıllık olarak belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca AB
müktesebatı gerekliliklerinin karşılanmaması durumunda etkili, uygun(orantılı), caydırıcı cezalar verilmesi gerektiği de müktesebatta yer
almaktadır.Dış ortam hava kalitesinin korunması amacı ile emisyon limitleri belirlenirken (ayrıca kirletici endüstrilerden kaynaklanan
emisyonların azaltılmasına yönelik emisyon limitleri de belirlenmiştir ancak bu limitler belli büyüklüğün üstündeki tesislere yöneliktir) örneğin
kapalı mekanlara ilişkin limit değerlere ilişkin düzenleme yer almamaktadır.
Tabloya dön
165
55.Petrol türevi sıvı yakıtlardan kaynaklanan kükürt emisyonlarının azaltılmasına ilişkin temel prensipler ve esaslar ortak düzenleme alanları
arasında yer almaktadır. Bu kapsamda, savaş gemileri de dâhil olmak üzere gemilerde, rafine endüstrisinde, araştırma ve deney faaliyetlerinde
kullanılan sıvı, petrol türevi yakıtların ihtiva etmesi öngörülen maksimum kükürt oranları AB mevzuatınca belirlenmiştir.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
56.AB müktesebatında gürültü limit değerleri tanımlanmamıştır ve üye ülkelere bırakılmıştır. Kişinin kendisinin yaptığı veya evsel faaliyetler,
komşuların yaptığı gürültü, iş yerlerindeki gürültü, taşımacılıkta kullanılan araçların iç gürültüsü, askeri faaliyetlere ilişkin gürültü Ortak
Düzenleme Alanına girmemektedir.
57.Dış ortam hava kalitesinin korunması amacı ile emisyon limitleri belirlenirken örneğin kapalı mekanlara ilişkin limit değerlere ilişkin AB
Müktesebatı kapsamında düzenleme yer almamaktadır.
Atık Yönetimi
Ortak Düzenleme Alanı
58.Atıkların sınıflandırılması (tehlikeli atıklar dahil); atık yönetimi kapsamında, yeniden kullanım, geri dönüşüm, geri kazanım ve bertarafa
ilişkin genel esaslar ve hedefler; atık yönetimi maliyetlerinin karşılanmasına ilişkin esaslar; atığın kaynağında ayrı toplanması gerekliliği; atık
yönetim planları ve atık önleme programlarının hazırlanması zorunluluğu, atık yönetiminin insan sağlığına ve çevreye zarar vermeyecek şekilde
uygulanması zorunluluğu, atık arıtma tesislerinin faaliyete geçmesine ilişkin kurallar ve istisnaları atık yönetimine ilişkin AB mevzuatı
kapsamında düzenlenen konular arasında yer almaktadır. Diğer taraftan, özel atıklara ( piller ve akümülatörler, elektrikli ve elektronik eşyalar,
ambalaj atıkları) ilişkin kaynağında ayrı toplama, geri dönüşüm, geri kazanım ve yeniden kullanım esasları ve hedefleri; bertarafa ilişkin kurallar;
piller ve akümülatörler, elektrikli ve elektronik eşyalar ve ambalajların etiketlenmesi; nihai tüketicilerin özel atıklar hakkında bilgilendirilmesi
hususları ilgili AB atık mevzuatında düzenlenmektedir. Ayrıca, yer altından maden çıkarmaya dayalı sanayiden kaynaklanan atıkların (maden
atıkları) insan sağlığı ve çevre üzerindeki olası olumsuz etkilerinin önlenmesine ilişkin esaslar ve kurallar, maden atıklarını işleyen tesislerin
kurulması, lisanslandırılması, sınıflandırılması ve kapatılmasına ilişkin kurallar, maden atık işleme tesislerinden kaynaklanan büyük kazaların
önlenmesi amacıyla alınacak tedbirler ve acil durum planlarına ilişkin genel düzenlemeler maden atıklarına ilişkin AB müktesebatı kapsamında
ele alınmıştır.
59.Arıtma çamurunun tarımda kullanılmasına ilişkin AB Direktifi kapsamında, söz konusu kullanımın çevre ve insan sağlığına olumsuz
etkilerinin önlenmesine ilişkin genel esaslar ve kurallar düzenlenmektedir. Bu itibarla, arıtma çamurunun ve tatbik edileceği tarımsal toprağın
Tabloya dön
166
içeriğinde bulunan ağır metal konsantrasyonlarına ilişkin eşik değerler, arıtma çamurunun tarımda kullanılmadan önce tabii olması öngörülen
işlemler, arıtma çamurunun kullanılmasının yasaklandığı alanlar ortak düzenleme konuları arasında bulunmaktadır.
60.Elektrikli ve elektronik eşyalarda bazı zararlı maddelerin kullanımının kısıtlanmasına ilişkin AB Direktifi kapsamında, piyasaya sürülen
elektrikli ve elektronik eşyaların içeriğinde bulunması yasaklanan maddeler (kurşun, cıva, kadmiyum v.s) ve söz konusu düzenlemenin istisnaları
belirlenmektedir.
61.Atıkların taşınmasına ilişkin AB Tüzüğü kapsamında, atıkların taşınmasına ilişkin prosedürler ve kontrol rejimine ilişkin kurallar, atıkların
kaynağı, varış noktası, güzergâhı, taşınan atığın türü ve varış noktasında uygulanacak işleme( geri-kazanım, geri-dönüşüm, bertaraf ) bağlı olarak
düzenlenmiştir. Atıkların taşınmasına ilişkin AB müktesebatı, Avrupa Birliği’ne 3. ülkelerden ihraç edilen veya Avrupa Birliği’nden 3. ülkelere
ithal edilen atıklar da dâhil olmak üzere AB üzerinden transit geçen atıkları ve Üye Ülkeler arasında taşınan atıkları kapsamaktadır.
62.Atık depolama sahalarının sınıflandırılması, atık depolama sahalarının uyması gereken genel koşullar, atık depolama sahalarına atık
kabulünde aranan şartlar ve izlenecek prosedür, atık depolama sahalarına kabul edilmeyen atık türleri, atık depolama sahalarına giren
biyobozunur atık miktarının kademeli olarak düşürülmesine ilişkin hedefler, atık depomla sahalarının lisanslandırılmasına ilişkin kurallar ve
kapatılma işlemlerine yönelik düzenlemeler atıkların depolanmasına ilişkin AB müktesebatı kapsamında ele alınmıştır.
63.Uzun Menzilli Sınır ötesi Hava Kirliliği (CLRTAP) Sözleşmesi ve Stockholm Sözleşmesine konu olan kalıcı organik kirleticileri ihtiva eden
maddelerin piyasaya arzının ve üretimin kısıtlanması veya mümkün olan durumlarda tamamen ortadan kaldırılmasına ilişkin kurallar ve esaslar
ortak düzenleme alanları arasında yer almaktadır.
64.Ömrünü tamamlamış araçlara İlişkin AB Direktifi kapsamında, söz konusu araçlardan kaynaklanan atığın önlenmesi; araçların ve
parçalarının kullanım sürelerinin sonunda yeniden kullanım, geri kazanım ve geri dönüşüm işlemlerine ilişkin düzenlemeler; araçların yapım
aşamasında uyulması gereken koşullar ve kullanılması yasaklanan tehlikeli maddeler; ömrünü tamamlamış araçlara yönelik geri kazanım ve geri
dönüşüm hedefleri, toplama sistemleri ve yetkili işleme tesislerinin yerine getirmesi gereken şartlar düzenlenmektedir.
65.Poliklorlu bifenil (PCB) ve poliklorlu bifenil içeren madde ve ekipmanların envanterinin hazırlanması, etiketlenmesi, arındırılması ve
bertaraf edilmesine ilişkin kurallar ve PCB bertaraf tesislerinin uyması geren koşullar ilgili AB mevzuatınca düzenlenen konular arasında yer
almaktadır. Ayrıca, PCB içeren transformatörlerin arındırılmasına ilişkin düzenlemeler ilgili AB müktesebatı kapsamında ele alınmıştır.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
66.Atık yönetimi kapsamında, AB çapında belirlenen yeniden kullanım, geri dönüşüm ve geri kazanım hedeflerine ulaşmak için gerekli
tedbirlerin belirlenmesi ve uygulanması, bu itibarla, atık yönetim planları ve atık önleme programlarının hazırlanması üye devletlere bırakılan
konular arasında yer almaktadır. Radyoaktif atıklar, atmosfere salınan gaz halindeki atıksular, işlerliğini kaybetmiş patlayıcılar, ormancılık,
çiftçilik ve biyo- kütleden enerji üretimi için kullanılan insan sağlığı ve çevre üzerinden zararlı etkisi olmayan doğal malzemeler AB mevzuatınca
Tabloya dön
167
öngörülen atık yönetimi kapsamında ele alınmamaktadır. Diğer taraftan, Üye Devletlerin ulusal güvenlikleriyle ilgili olan askeri teçhizatta ve
uzaya gönderilen araçlarda kullanılan pil ve akümülatörler ile elektrikli ve elektronik eşyalar ve bunların atıklarına ilişkin AB müktesebatı
kapsamında düzenlemeye gidilmemiştir.
67.Bir birimlik tarımsal alana yılda uyulabilecek arıtma çamurunun ton bazında miktarının belirlenmesi Üye Ülkelerin sorumluluğuna
bırakılmıştır.
İklim Değişikliği
Ortak Düzenleme Alanı
68.İklim değişikliği ve küresel ısınmayla mücadele
a. AB Emisyon Ticareti Sistemi (ETS): Emisyon Ticareti Sistemine ilişkin AB Müktesebatı kapsamında, iklim değişikliğiyle mücadeleye
yönelik olarak, AB Emisyon Ticareti Sistemi’nin( AB ETS) tesis edilmesine ve işleyişine dair kurallar, emisyon ticareti sisteminin
kapsadığı sera gazları (karbondioksit ve azot protoksit) ve aktiviteler (elektrik santrali, yakma tesisleri, petrol rafinerileri, çimento, cam,
tuğla, kağıt fabrikalarından kaynaklanan karbondioksit emisyonları) sabit tesislerden ve havacılık sektöründen kaynaklanan sera gazı
emisyon değerlerinin izlenmesi, raporlanması ve doğrulanmasına ilişkin kurallar belirlenmiştir. AB ETS için, 3 ayrı uygulama dönemi
belirlemiştir. 1.uygulama dönemi; 2005-2007 yılı arası geçiş dönemi, 2.uygulama dönemi ise 2008-2012 yılları arasındadır. Halen
2.uygulama dönemi devam etmekte olup, AB’nin 3.uygulama dönemi hazırlıkları (2012-2020) kapsamında ETS’nin revizyon çalışmaları
başlatılmıştır. Ayrıca, Birlik çapında, sera gazı emisyon envanterinin oluşturulması, İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto
Protokolü’nden kaynaklanan yükümlüklere yönelik olarak, sera gazı emisyonu izleme, değerlendirme ve raporlama sistemlerinin ve
programlarının tesis edilmesine dair kurallar AB müktesebatı tarafından ele alınmıştır.
b. Sera gazı emisyonlarına ilişkin ulusal yükümlülükler: Malumları olduğu üzere, 2007 yılı Mart ayında toplanan Avrupa Konseyi,
AB’nin 2020 yılına kadar toplam sera gazı emisyon miktarını 1990 yılına kıyasla %20 oranında düşürülmesini öngören genel hedefi
benimsemiştir. Bu çerçevede, Üye Ülkelerin, 2005 yılı verileri referans alınmak koşuluyla 2020 yılına kadar erişmeleri gerek azami sera
gazı emisyon azatlım oranları AB müktesebatı kapsamında belirlenmiştir. Diğer taraftan, Kyoto Protokolü’nün 2008-2012 yıllarını
kapsayan birinci yükümlülük döneminde, AB Üye Ülkelerine tahsis edilen maksimum sera gazı emisyon miktarları (ton karbondioksit
eşdeğer cinsinden), Birlik ve Üye Devletler için Kyoto Protokolü Yükümlüklerinden Kaynaklanan Maksimumum Sera Gazı Emisyon
Seviyelerinin Belirlenmesine ilişkin Konsey Kararı çerçevesinde saptanmıştır.
c. Karbondioksit gazının depolanması: Karbondioksit gazının jeolojik olarak depolanmasına ilişkin kanuni çerçeve ilgili AB Müktesebatı
kapsamında belirlenmiştir. Bu itibarla, karbondioksit depolama alanlarının seçiminde uygulanacak prosedür ve kriterler, depolama
alanlarına ilişkin izin, izleme ve denetim işlemeleri, depolama alanlarından karbondioksit sızıntısı halinde alınması gereken tedbirler,
Tabloya dön
168
depolama alanlarının kapatılmasına ilişkin kurallar, depolama alanlarına 3. tarafların erişimine dair hususlar ve karbondioksit depolama
işlemleriyle ilgili halkın bilgilendirilmesi konuları ortak düzenleme alanları arasında yer almaktadır.. Ayrıca AB müktesebatı
gerekliliklerinin karşılanmaması durumunda etkili, uygun(orantılı), caydırıcı cezalar verilmesi gerektiği de müktesebatta yer almaktadır.
d. Florlu sera gazları: Kyoto Protokolü kapsamındaki florlu sera gazlardan kaynaklanan emisyonların önlenmesi veya kısıtlanmasına
yönelik tedibiler ortak düzenleme alanları arasında yer almaktadır. Bu itibarla, florlu Sera Gazlarından Kaynaklanan Emisyonların
Önlenmesine ilişkin AB Müktesebatı kapsamında, florlu sera gazlarını içeren maddelerin, üretiminin ve piyasaya arzının kontrol altına
alınması, raporlanması ve etiketlenmesine ilişkin yükümlülükler, florlu sera gazlarını içeren maddelerden kaynaklan sızıntıyı önlemek için
alınması gereken tedbirler, florlu sera gazlarını içeren cihazların geri dönüşümü ve imha edilmesine ilişkin düzenlemeler ele alınmıştır.
Ayrıca, AB müktesebatı gerekliliklerinin karşılanmaması durumunda etkili, uygun(orantılı), caydırıcı cezalar verilmesi gerektiği de
müktesebatta yer almaktadır.
e. Yeni binek araçlardan kaynaklanan sera gazı emisyonları: Avrupa Birliği’nin yeni binek otomobillere ilişkin ortalama CO2 emisyon
miktarını 2012 yılı itibariyle 120g/km seviyesine düşürme hedefi çerçevesinde söz konusu araçlar için ilgili AB müktesebatı kapsamında
bazı koşullar öngörülmüştür. AB Müktesebatı, bu çerçevede yeni motorlu araçlara yönelik ortalama CO2 salınım miktarını 130g/km olarak
belirlemiş, buna ilaveten 120g/km seviyesindeki Birlik hedefine ulaşılması için 10g/km düzeyinde bir azalmaya tekabül edecek ilave
tedbirlerin alınmasını öngörmüştür. AB Müktesebatı ayrıca, 2020 sonrasına yönelik olarak yeni araçlardan kaynaklanan CO2 salınım
miktarının 95g/km seviyesine düşürülmesi hedefini ortaya koymaktadır. Ayrıca, yeni binek otomobillerden kaynaklanan ortalama
karbondioksit emisyon değerlerinin izlenmesi ve alıcıların konu hakkında bilgilendirilmesine ilişkin kurallar ortak düzenleme alanları
arasında yer almaktadır.
f. Yakıt kalitesi: Çevre ve insan sağlığının korunmasını sağlamak üzere motorlu pozitif ateşlemeli veya sıkıştırma ile ateşlemeli motorlarla
donatılmış araçlarda kullanılan dizel ve benzin yakıtlarına ilişin teknik özellikler yakıt kalitesine ilişkin AB Müktesebatı kapsamında
belirlenmiştir. Ayrıca, iklim değişikliğiyle mücadele çerçevesinde, yakıtlardan kaynaklanan sera gazı emisyonlarının izlenmesi ve
raporlanmasına ilişkin yükümlülükler ve söz konusu emisyonların Birlik çapında kademeli olarak düşürülmesini öngören hedefler ortak
düzenleme alanları arasında yer almaktadır. AB müktesebatı gerekliliklerinin karşılanmaması durumunda etkili, uygun(orantılı), caydırıcı
cezalar verilmesi gerektiği de müktesebatta belirtilmektedir.
g. Ozon tabakasını incelten maddeler: Küresel ısınmayla mücadele çerçevesinde, ozon tabakasını incelten maddelerin (kloroflorokarbon
(CFCs), halon, hidroflorokarbon (HCFCs), v.b.) ve bu maddeleri içeren ekipmanın üretiminin, piyasaya arzının, kullanımının, ihracat ve
ithalatının, geri kazanım ve geri dönüşümünün kontrolüne ve kısıtlanmasına ilişkin kurallar Ozon Tabakasının Korunmasına ilişkin AB
Müktesebatı tarafından düzenlenen konular arasında yer almaktadır.
Tabloya dön
169
Üye Devletlere Bırakılan Konular
69.Karbondioksit gazının jeolojik olarak depolanmasına ilişkin AB Müktesebatı çerçevesinde belirlenen kurallar 100 kilotondan düşük değerdeki
araştırma, geliştirme ve yeni ürünlerin testi amacıyla gerçekleştirilen karbondioksit depolama faaliyetlerini kapsamamaktadır. Ayrıca, AB
müktesebatının gerekliliklerini yerine getirmek koşuluyla, üye devletler kendi karbondioksit depolama alanlarını seçmekte özgür bırakılmıştır.
70.Bilindiği üzere, Avrupa Birliği “Emisyon Ticareti Sistemi”nin (ETS) temel amacı AB üye ülkelerinin sera gazlarını ekonomik açıdan verimli
bir şekilde azaltılması veya sınırlandırılmasıdır. Emisyon ticareti sistemi katılımcı kuruluşların emisyon tahsisatlarını alıp satabilmelerine olanak
sağlayarak, sera gazı emisyonlarının azaltılmasında serbest piyasa güçleriyle uyumlu bir yapıyı tesis etmeyi amaçlamaktadır. ETS Sisteminin 1.
(2005-2007) ve 2.(2008-2012) uygulama dönemlerinde Üye Ülkeler kendilerine ayrılan sera gazı emisyon kotaları üzerinden sektörlere ne kadar
ve nasıl bir tahsisat yapacaklarına karar vermekte özgür bırakılmıştır. Bu durum, üye ülkelerin bazı sektörlere karşı korumacı davranmasına ve
böylelikle AB içerisinde rekabeti bozan bir yapı ortaya çıkmasına neden olmuştur. 3.uygulama döneminde (2012-2020) ulusal tahsilat planları
işlevlerini yitirecek olup, harmonize edilmiş kurallar dizisi ile daha adil bir dağılımın sağlanması hedeflenmektedir.
Tabloya dön
170
Fasıl 28 – Tüketicinin ve Sağlığın Korunması
Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Faslı tüketicinin korunması ve halk sağlığı olmak üzere iki ana başlıktan oluşmaktadır.
Tüketicinin korunmasına yönelik düzenlemeler, ayıplı ürünler, yanıltıcı reklâmların engellenmesi, tüketici kredileri, kapıdan satışlar ve
tüketicilerle karşı karşıya gelinmeksizin yapılan mesafeli satışlar gibi tüketiciyi doğrudan ilgilendiren pek çok konuyu düzenlemektedir. AB
Tüketici Politikası, tüketicilerin ekonomik çıkarlarının korunmasının yanı sıra ürünlerin genel güvenliğini de kapsamaktadır. Genel ürün
güvenliği ise piyasa arz edilmiş ürünlerin ilgili oldukları teknik mevzuatta belirtilen güvenlik şartlarını taşımaları ve dolayısıyla ürünlerin tüketici
sağlığını tehdit etmemesini amaçlamaktadır.
Halk sağlığı ise organ bağışı, organ nakli, kan ve kan ürünleri, doku ve hücre nakli, tütün mamullerinin kullanımdan doğan zararlar,
elektromanyetik alanların insan sağlığına etkileri, kanser, beslenme, akıl sağlığı gibi alanları kapsamaktadır. Bu alt başlık tüketicinin
korunmasından farklı olarak daha çok tavsiye kararları ile düzenlenmiştir.
Ortak Düzenleme Alanı
1. Tüketicinin Korunması
i.
Kapıdan satışlar
Üye Devletlere Bırakılan Konular
3. Piyasa gözetimi ve denetimi
4. Ruh sağlığı
ii. Paket turlar
5. Kanser
iii. Tüketici sözleşmelerinde haksız şartlar
6. Beslenme ve obezite
iv. Mesafeli sözleşmeler
7. Alkol
v.
Ayıplı ürün sorumluluğu
8. Hasta güvenliği
vi. Genel ürün güvenliği
vii. Tüketiciye yönelik haksız ticari uygulamalar
viii. Yanıltıcı reklamlar
ix. Tüketim mallarının satışı
171
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
 Yolcu hakları (Fasıl 14 Taşımacılık Politikası / Madde
51 ve 71)
Ortak Düzenleme Alanı
x.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Ticari reklam ve ilanlar
xi. Devre mülk
xii. Etiket, tarife ve fiyat listeleri
xiii. Garanti belgeleri
xiv. Tüketici kredileri
xv. Yolcu hakları
xvi. Piyasa gözetimi ve denetimi
2. Halk Sağlığı
i. Kan ve kan bileşenleri
ii. Doku ve hücreler
iii. Organ nakli
iv. Bulaşıcı hastalıklar
v. Tütün
vi. Elektromanyetik alanlar
Ortak Düzenleme Alanı
1. Tüketicinin Korunması: Tüketicinin korunması alanında yukarıda sayılan AB mevzuatı, Üye Devletlerde tüketicinin korunmasını garanti
etmektedir. Reklamlarda, kapıdan ve uzaktan satışlarda, devre mülk satışlarında, paket tatillerde, tüketici kredisi başvuru şartlarında kullanılan
dilin açık ve anlaşılır olması; anlama imkânını artırmak için bekleme süresi verilmesi; fiyat etiketlerinin anlaşılır ve kolaylıkla okunabilir olması;
reklamlardaysa yanıltıcı bilgi kullanılamaması gibi yaptırıma bağlanmış kurallar getirmektedir. Bunun dışında AB’de tüketicinin tazmin edilme;
bilgilendirme; eğitim ve temsil edilme hakkı da bulunmaktadır. Satın alınan malların bozuk çıkması ya da hizmetlerin yetersiz olması durumunda
tüketiciler zararın tanzim edilmesi için yasal yollara başvurma hakkına sahipler. Ancak bu hakkın yöntemi ülkeden ülkeye değişebilmekte ve Üye
Tabloya dön
172
ülkelerin kurumları dışında AB çapında da Avrupa Tüketici Merkezleri bulunmaktadır. Bu merkezler, tüketicilerin sınır ötesinde karşılaştıkları
sorunlara çözüm bulmaya çalışmakta ve tüketicilerin bilgilendirilmeleri için çalışmalar yürütmektedirler.
Piyasa gözetimi ve denetiminin genel amacı ise, tüketicilerin tehlikeli ürünlerden korunması ve ekonomik operatörlerin piyasaya mevzuata
uygun ve güvenli ürünlerin arz edilmesi ile ilgili yasal yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlamaktır. Piyasa gözetimi ve denetimini Üye
Devletler ulusal düzeyde organize etmekte ve yürütmektedirler. Uygulanacak ortak kurallar ve usuller ise AB mevzuatı ile belirlenmiştir. İç
pazarda etkin, kapsamlı ve uyumlu piyasa gözetiminin sağlanması adına Üye Ülkeler arasında bilgi değişimi (RAPEX-Hızlı Bilgi Değişim
Sistemi aracılığıyla) yapılmaktadır.
2. Halk Sağlığı: AB’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın Halk Sağlığı başlıklı 168. Maddesinde de belirtildiği üzere, tüm Birlik politikalarının
ve etkinliklerinin tanımında ve uygulanmasında, insan sağlığının yüksek ölçüde korunması sağlanacaktır. Birlik tarafından ulusal politikaları
tamamlayan faaliyetler, halk sağlığının iyileştirilmesi, hastalıklarının önlenmesi ile fiziksel ve zihinsel sağlığa yönelik tehlikelerin önüne
geçilmesi yönündedir. Söz konusu faaliyetler, nedenleri, yayılmaları ve önlenmeleri üzerine araştırmaların yanı sıra, sağlık bilgileri ve eğitimin
teşvik edilmesi yoluyla, tüm temel sağlık felaketlerine karsı mücadele verilmesini kapsar. Birlik, bilgilendirme ve önleme dahil olmak üzere, üye
ülkelerin uyuşturucuyla ilgili sağlık bozulmalarını azaltma yönündeki faaliyetlerini tamamlar. Birlik, bu alanda üye ülkeler arasındaki işbirliğini
teşvik eder ve faaliyetlerine destek verir.
Tabloda Halk Sağlığı başlığı altında yer verilen konular 168. Maddede sözü edilen ve Birliğin ortak güvenlik endişelerini gidermek adına ortak
mevzuat ve politika geliştireceği alanlar arasında düzenlenmiştir. Ancak bu tedbirler herhangi bir üye ülkenin daha sıkı koruyucu tedbirleri
sürdürmesini ya da bu tedbirleri uygulamasını engellememektedir. Bu alandaki konular AB düzeyinde ortak düzenlemeye tabi olmakla birlikte,
bu mevzuatın uygulanmasına dair idari yapılanma Üye Ülkelerin yetkisine bırakılmıştır.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
3. Piyasa Gözetimi ve Denetimi: Piyasa gözetimi ve denetiminin genel amacı, tüketicilerin tehlikeli ürünlerden korunması ve ekonomik
operatörlerin piyasaya mevzuata uygun ve güvenli ürünlerin arz edilmesi ile ilgili yasal yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlamaktır. Piyasa
gözetimi ve denetimini Üye Devletler ulusal düzeyde organize etmekte ve yürütmektedirler. Birlik çapında ise sınır ötesi işbirliği kapsamında
değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, etkin, kapsamlı ve uyumlu piyasa gözetiminin sağlanması adına Üye Ülkeler arasında bilgi değişimi
(RAPEX-Hızlı Bilgi Değişim Sistemi aracılığıyla) yapılmaktadır.
4. Ruh Sağlığı: Ekonomik büyüme ve sosyal kalkınma için üye ülkelerdeki bireylerin ruh sağlığının iyi olması perspektifiyle, Avrupa Birliği
politikaları ruh sağlığının korunması, teşvik edilmesi, bu alanda farkındalığın artırılması, işbirliğinin geliştirilmesi ve iyi uygulamaların
paylaşılmasını desteklemektedir.
Tabloya dön
173
5. Kanser: Avrupa’da ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alan kansere ilişkin olarak AB üye ülkelerinin kanser tarama faaliyetleri
yürütmeleri tavsiye edilmekte ve kanserin önlenmesi ile kontrolü konunda bilgi/uzmanlık paylaşım ve işbirliği teşvik edilmektedir.
6. Beslenme ve Fiziksel Aktivite: Avrupa Birliğinde yüksek tansiyon, kolesterol gibi hastalık risk faktörlerinin oluşmasında kötü beslenme
alışkanlıkları ve fiziksel aktivite eksikliği önemli etkenler olarak değerlendirilmektedir. Bu alanlarda Birlik tüm paydaşların bir araya geldiği
entegre yaklaşımı desteklemekte ve üye ülkelerde farkındalığın artırılmasını ve beslenme ile fiziksel aktivite alışkanlıklarının geliştirilmesini
teşvik etmektedir.
7. Alkol: Avrupa Birliğinde alkole bağlı zararlar kötü sağlığın ve erken ölümlerin önemli bir sebebi olarak görülmektedir. Bu nedenle alkol
kullanımından doğan zararların azaltılmasına yönelik olarak üye ülkelerin ve diğer paydaşların faaliyetlerinin koordinasyonu teşvik edilmektedir.
Avrupa Birliği genelinde alkollü içkilere ilişkin düzenlemelerde, televizyonda reklam hariç, yeknesak bir mevzuat/uygulama mevcut değildir.
8. Hasta Güvenliği: Üye ülkelerde bireyler sağlık hizmetlerinin sunumu esnasında çeşitli zararlara uğrayabilmektedir. Bu zararların
önlenebilmesi amacıyla üye ülkelerde farklı farklı stratejiler geliştirilmiştir. Avrupa Birliği, bu farklı çabaların halk sağlığının korunması
perspektifiyle koordine hale getirilmesini ve en iyi uygulama örneklerinin paylaşımını teşvik etmektedir.
Tabloya dön
174
Fasıl 29 – Gümrük Birliği
Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın (ABİA) 26/2. Maddesinde “İç Pazar, Antlaşmanın hükümlerine uygun olarak, içinde
malların, kişilerin, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımının sağlandığı, iç sınırların olmadığı bir alanı kapsar” demektedir. Avrupa
Birliğinin dört temel özgürlüğünden biri olan malların serbest dolaşımının gerçekleşmesi ve Avrupa Entegrasyonunun sağlanmasının
gereklerinden biri olarak Gümrük Birliği tesis edilmiştir.
ABİA’nın “Malların Serbest Dolaşımı” altında yer alan 28. Madde “Birlik, mal ticaretinin tümünü kapsayan ve üye devletlerarasındaki ithalat ve
ihracatta gümrük vergileri ve eş etkili tüm vergilerin yasaklanmasını ve üçüncü ülkelerle ilişkilerde ortak bir gümrük tarifesinin kabulünü içeren
bir gümrük birliğin kapsar” diyerek Avrupa Birliği’ndeki Gümrük Birliği’ni tanımlamıştır.
1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı ile tesis edilen Gümrük Birliği ise; Türkiye’nin, Avrupa Birliği’nde 1 Temmuz 1968 yılında oluşturulan
Gümrük Birliğine eklemlenmesinden ibarettir.
Gümrük Birliği başlığı Avrupa Birliği gümrük alanının düzgün işlemesinin sağlanması ile mal giriş ve çıkışında Birliğin dış sınırlarının
korunması ve kontrol edilmesine ilişkin düzenlemeleri içermektedir. Gümrük Birliğine ilişkin AB müktesebatı; Avrupa Topluluğu Gümrük Kodu
(2913/92 sayılı Konsey Tüzüğü) ve Gümrük Yönetmeliği (2454/93 sayılı Komisyon Tüzüğü) ile, Kombine Nomenklatür, Ortak Gümrük tarifesi
ve tarife sınıflandırmasına ilişkin hükümler, gümrük vergisi muafiyeti, vergilerin askıya alınması ve tarife kotaları ile korsan ve taklit malların
gümrük kontrolleri, uyuşturucu yapımında kullanılan maddeler ve kültürel malların ihracatı, gümrük konularında karşılıklı idari yardım ve transit
gibi diğer düzenlemeleri kapsamaktadır.
Gümrük Birliği başlığı altındaki yükümlülüklerimiz esas olarak, ülkemiz ile AB arasındaki Gümrük Birliğini tesis eden 1/95 sayılı Ortaklık
Konseyi Kararından doğmaktadır.
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
1. Modernize Gümrük Kodu
 Gümrük kontrollerinin geliştirilmesi
2. Pan- Avrupa Elektronik Gümrük Alanı
 Gümrük idarelerinin geliştirilmesi
3. TIR ve ATA Karnesi ile Taşımacılık Gümrük Bilgi  Uluslararası işbirliğinin geliştirilmesi
Sistemi (BİLGE)
 Polis ve gümrük idaresinin işbirliğini
4. Gümrük ve ticari işlemler için Kâğıtsız Alan
arttırma
175
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
 Avrupa Korsan ve Sahtecilikle
Mücadele Planı (Fasıl 7 - Fikri
Mülkiyet Hukuku / Madde 2)
 Fikri mülkiyet hakkına karşı
malların kontrolü (Fasıl 7 - Fikri
Mülkiyet Hukuku / Madde 2)
Ortak Düzenleme Alanı
5. Ortak KDV Sistem
6. Ortak Kombine Nomenklatürü
Üye Devletlere Bırakılan Konular
 Üye devletler tarafından ortak bilgisayar
sistemin kurulması ve geliştirilmesi
7. Ortak Gümrük Tarifesi ve Avrupa Topluluğu Entegre  Gümrük Bilgi Tespit Veritabanının
oluşturulması (FIDE)
Tarifesi (TARIC)
 Veri korunması
8. Gümrük kontrolleri ve formaliteleri
 Elektronik Gümrük Servisi uygulaması
9. Askeri ekipman ve birtakım silahlar
ve Tek Pencere Servis Hizmetinin
10.Üçüncü ülkelerle anlaşma ve uluslararası sözleşmelere
ilerletilerek işlerlik kazandırılması
uyum
 Uyuşturucuya karşı mücadele için
bölgesel önlemler alınması
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
 Kara para aklama ile mücadele
(Fasıl 4 - Sermayenin Serbest
Dolaşımı / Madde 3, Fasıl 24 Adalet, Özgürlük ve Güvenlik /
Madde 7)
 Türleri tehlikede olan yabani
hayvan ve bitkilerin uluslararası
ticareti hakkında sözleşme (Fasıl
27 - Çevre / Madde 8)
 Uyuşturucu ile mücadele (Fasıl
23 – Yargı ve Temel Haklar /
Madde 4, Fasıl 24 - Adalet,
Özgürlük ve Güvenlik / Madde
10)
 Eczacılık ve kozmetik ürünleri
(Fasıl 1 - Malların Serbest
Dolaşımı / Madde 1.b)
 Barselona Süreci Avrupa
Akdeniz Ortaklığı (Fasıl 30 - Dış
İlişkiler / Madde 6)
Ortak Düzenleme Alanı
Birlik içinde sınırların kaldırılması olarak da kategorize edebileceğimiz Gümrük Birliği, Avrupa Birliği’nin temel taşlarından biridir. İthalat ve
ihracatta gümrük vergileri, eş etkili vergiler ve yükümlülükler üye devletler arasındaki ticarette yasaklanmıştır. Birliğin dış sınırlarında ise
entegre tarifeler (TARIC) doğrultusunda Ortak Gümrük Tarifesi üçüncü ülke menşeli eşyalara uygulanmaktadır. Birlik içerisinde ise eşyalar,
malların serbest dolaşımı ve Ortak Ticaret Politikası sebebiyle alınmış olunan önlemler doğrultusunda serbestçe hareket etmektedir. Bunun
yanında ortak Gümrük Kodu gibi enstrümanlar sayesinde üye ülke gümrük otoriteleri standart uygulamalar yapabilmektedirler.
Tabloya dön
176
1. Modernize Gümrük Kodu, birçok eski uygulamanın yerini alarak, Birliğin gümrük hukukunu yasalaştırmış ve böylece gümrük işlemlerinde
şeffaflığını arttırmıştır. Ana tanımlamaları ve gereken önlemleri içeren bu Kod, Avrupa Konseyine dünyanın en ileri güvenlik ve gümrük
uygulamalarını yapma imkanı sağlamıştır. Ayrıca bu Kod gümrük işlemlerinin ve ticari işlerin daha az maliyetli ve daha etkili olmasını
sağlamıştır.
2. Pan-Avrupa Elektronik Gümrük Sistemi, Üye Ülke otoriteleri arasında sağlam bir iletişim zinciri kurulmasına yardım etmektedir. Bunun
yanında sınır kontrollerinde, sınır otoritesi ile merkez otoritenin iletişimine yardımcı olmakta ve ticaret yapanlara da kolaylık sağlamaktadır.
3. 2454/93 sayılı Komisyon Tüzük kararı doğrultusunda, Birlik Üyesi bir ülkeden başka bir ülkeye yapılan ihracat veya ithalatta Gümrük Birlik
Kodu çerçevesinde TIR veya ATA karnesi belgeleri içermek kaydı ile herhangi bir gümrük uygulaması yapılmayacaktır.
4. BİLGE sistemi çerçevesinde gümrük işlemleri artık dijital ortamda kâğıtsız, daha güvenilir ve daha doğru bir şekilde gerçekleştirilecek
böylece Birlik içinde birbirine bağlı tam bir uyum yakalanacaktır. Özelikle kâğıtsız ortamla sağlanacak olan hızlı ve güvenilir işler Birliğin ticari
rekabet gücünü arttıracaktır.
5. Üçüncü ülkelerden gelen eşyalara yönelik uygulanacak KDV oranını, Avrupa Komisyon belirlemiş ve yapılan ikili anlaşmalar göz önüne
alınarak ortak vergi miktarını liste halinde açıklamıştır. Bu doğrultuda Üye Ülkelerin buna uyumu beklenmektedir.
6. Ortak Kombine Nomanklatürü, Birliğin üçüncü ülkelere uyguladığı gümrük tarifelerini göstermekte böylece Birliğin tüm gümrük kapılarında
uygulanacak ortak bir tarife cetveli ortaya konmaktadır. Bu nedenle TARIC Üye Ülkelerin uymakla zorunlu olduğu bir tarife pozisyon cetvelidir.
7. 2658/87 sayılı Konsey Tüzük kararı doğrultusunda, Birlik dışına yapılan ihracatlarda ortak Gümrük Tarifesi uygulanacak iken, Birliğe üçüncü
ülkelerden yapılacak ithalatta ise Avrupa Toplulukları Entegre Tarifesi olan TARIC kullanılacaktır.
8. 3925/91 sayılı Konsey Tüzük kararı doğrultusunda, iç pazarda malların serbest dolaşımının garanti altına alınması koşulu ile birlikte Birlik içi
uçuşlarda yolcu beraberi eşyaların kontrollerinin kaldırılmasını hedeflemektedir.
9. Belirli askeri ekipman ve belirli silahlara yönelik gümrük uygulamalarının askıya alınması yönündeki Birliğin 150/2003 sayılı düzenlemesi,
gümrük kapılarında uygulanan belirli önlemlerin, söz konusu askeri ürünlerde askıya alınabileceğini göstermektedir. Söz konusu askeri silahlar
NATO çerçevesinde gelen eşyalar içinde söz konusu olmaktadır. Böylece Birlik, kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesi açısından da bir
katkı sağlayacaktır.
10.Söz konusu tüm konularda ve daha birçok ticari konuda Birlik üçüncü ülkelerle anlaşma imzalayabilir ve bu anlaşmalar, Birlik adına tüm üye
ülkelerde geçerlidir.
Tabloya dön
177
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Gümrük Birliği faslı altında üye devletlere bırakılan düzenlemeler, genel olarak idari kapasitenin ve teknik alt yapının güçlendirilmesine
yöneliktir. Bu kapsamda üye devletlerden beklenen, gerekli yasal düzenlemeleri yaparak, söz konusu fasıl ile ilişkili idari yapıları
kuvvetlendirmek, bu idari organlar arasındaki işbirliğini arttırmaktır. Ayrıca gümrük işlemlerinde, bilgisayar sistemleri ile elektronik ortamın
kullanımını yaygınlaştırarak, daha hızlı daha güvenilir bir gümrük idaresi oluşturulması, üye devletlerden beklenen diğer düzenlemelerdir. Ayrıca
uyuşturucu ve yasa dışı maddelerin gümrüklerden geçişlerini engellemek adına gerekli tedbirlerin alınması da yine üye ülkelere bırakılmıştır.
Tabloya dön
178
Fasıl 30 – Dış İlişkiler
Dış İlişkiler faslı, Birliğin üçüncü ülkeler ve uluslararası örgütlerle olan ekonomik ve ticari ilişkileri ile uluslararası işbirliği ve yardıma ilişkin
düzenlemeleri kapsamaktadır. Ortak ticaret politikası bu faslın temel ayaklarından birini oluşturmaktadır. Bu kapsamda amaç, Gümrük Birliği ve
Ortak Gümrük Tarifeleri kapsamında her üye ülkede geçerli standart kuralları belirleyerek, Birliğin üçüncü ülkelerle olan ticari ilişkilerini
düzenlemektir. Bu düzenlemeler ile Birlik üyesi firma ve şirketlerin üçüncü ülkelerle yapacakları ticarette engeller kaldırılmaya çalışılmaktadır.
Bu noktada Birlik, Dünya Ticaret Örgütü tarafından ortaya konan, ticaretin çok taraflı çerçevede geliştirilmesi çabalarını da desteklemektedir.
Aynı zamanda ikili ilişkiler ile gelişmekte olan ülkelerin dünya ticaretine entegrasyonuna katkı yapılmaya çalışılmaktadır.
Söz konusu fasıl kapsamında diğer önemli bir nokta da, Birliğin dünyada lider konumda olduğu insani yardımlardır. Birlik bu noktada, yapısal
krizler, insan kaynaklı yıkımlar ve doğal afetler sonrasında zarar gören halklara oldukça hızlı ve gelişmiş yöntemlerle kucak aşmakta, ayrıca bu
tür felaketler yaşanmadan önce de hazırlıklı olunması adına teknik destek sağlamaktadır. Birlik bu uygulamalarını, insani yardımların temel
prensipleri olan tarafsızlık, bağımsızlık ve insanlık temelinde, acil yardımlar, yemek yardımı ve evsizlere kalacak yardımı şeklinde organize
etmektedir.
Bu alandaki müktesebat, esas olarak ulusal hukuka aktarılması gerekmeyen ve doğrudan bağlayıcılığı olan AB mevzuatından oluşmaktadır.
Dolayısıyla, Avrupa Birliği üyesi tüm ülkelerin Birliğin taraf olduğu bu düzenlemeleri aynen kabul etmesi ve bunların getirdikleri
yükümlülükleri yerine getirmesi gerekmektedir. Birliğin aday ülkelerden beklentisi, üçüncü ülkelere yönelik politikaların ve uluslararası
örgütlerdeki tutumların, Birliğin ve üye ülkelerin politika ve tutumlarıyla aşamalı olarak bağdaştırılmasıdır.
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
1. Ortak İhracat Politikası
 Koruma tedbirleri
2. Ortak İthalat Politikası
 Anti-damping önlemleri
3. Birlik dışı ülkelerden yapılan ithalatta ortak tüzük
 Anti-sübvansiyon önlemleri
4. Miktar Kotalarının İdaresinde Ortak Topluluk Prosedürü
 İhracat Kredisi Sigorta Sistemi
5. İnsani yardımlar
 Kültürel malların ihracat kontrolleri
6. Barselona Süreci ve Avrupa Akdeniz Ortaklığı
 Fok ve fok ürünlerinin ticaret kontrolleri
179
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
7. Avrupa Komşuluk Politikası
8. Bölgelerarası İşbirliği Programı
9. Ticaret engellerine karşı koruma
10.Çift kullanımlı mallar ve teknolojiler
11.Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi (GTS)
12.Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA)
13.İkili yatırım anlaşmaları
14.İşkence aletlerinin ticaretinin yasaklanması
Ortak Düzenleme Alanı
Ortak Ticaret Politikası Avrupa Birliği Dış İlişkiler faslının temel taşlarından birisidir. Başlıca kuralları Gümrük Birliği, Ortak Gümrük Tarifesi
ve Üye Ülkelerin üçüncü ülkelerle yapmış olduğu ticari ilişkilere dayanmaktadır. Temel amacı Birlik Üyelerini ticari hayatta karşılaştıkları
engellerden kurtarmak aynı zamanda üçüncü ülkelere karşı ortak bir ticari savunma mekanizması kurmaktır.
1. 2603/69 sayılı Avrupa Konseyi direktif, ihracatın serbestleşmesi prensibine dayanaraktan, Birliğin bu uygulamada takip etmesi gereken
prosedürü belirler, ortak ihracat politikası kurallarını ortaya koyar ve işbirliğini ile gerekli koruma önlemlerini menfaatleri doğrultusunda alır.
2. 3285/94 sayılı Tüzük doğrultusunda amaç ithalatı serbestleştirici ve fakat aynı zamanda gerektiğinde ithalatı kısıtlayıcı önlemlerin
alınabileceği Birlik içinde ortak uygulama alanı yaratabilecek bir ithalat kuralları bütünü belirlemektir.
3. 519/94 sayılı Tüzük doğrultusunda amaç Birlik dışında olan fakat Birliğin yoğun ticari ilişkiler içinde olduğu ülkelerden yapılan ithalatın
düzenlenmesine yöneliktir.
4. 520/94 sayılı Konsey Tüzüğü, Miktar Kotalarının İdaresinde Ortak Topluluk Prosedürünün belirlenmesini amaçlamaktadır.
5. İnsani yardımlar, Birlik dışında meydana gelen doğal afetler, insan sebepli büyük yıkımlar ve diğer yapısal krizlerde ciddi etkiler
yapabilmiştir. İnsanlık, bağımsızlık tarafsızlık gibi temel insani prensiplere dayalı Birliğin hareket planı, üç temel üzerine kuruludur; acil yardım,
gıda yardımı ve mülteci ile sığınmacılara yardım. ECHO yardım organizasyonlarını ve işbirliğini koordine etmektedir.
Tabloya dön
180
6. Barselona Süreci Birlik ile Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler arasındaki işbirliğini geliştirmek derinleştirmek için ortaya çıkan bir süreçtir. Bu
süreç sayesinde ile ülkeler arasında ortaklık ve işbirliği artacak ve ülke halkları bundan yararlanacaktırlar.
7. Avrupa Komşuluk ve İşbirliği Politikası Rusya’ nında içinde olduğu birçok komşu ülkeler ile iyi yönetişimi arttırmak, eşit sosyal ve ekonomik
gelişim sürecini desteklemek açısından ortak yatırım imkânı sağlamaktadır.
8. Sınırı aşan ve bölgeler arası işbirliği politikaları ile Birlik, söz konusu bölgelerle kademeli ekonomik işbirliği sağlayarak ilişkilerini
geliştirmek ve daha yakın temaslar kurma imkânı yakalayacaktır.
9. 3286/94 sayılı Konsey tüzüğü doğrultusunda üçüncü ülkeler tarafından uygulanan ticari engellerin kaldırılması yönünde Birlik ilgili
Kurumlarından talepte bulunarak Üye Ülkeler adına Birliğin söz konusu engellerin kaldırılmasına yönelik çalışması amaçlanmaktadır. Böylece
Birliğin menfaati korunmuş olacak ve serbest ticaretin önü açılacaktır.
10.Software veya teknolojilerini de içeren hem sivil hem de askeri amaçlı kullanılabilecek malları içeren çift kullanımlı malların listesi
yönetmelik halinde bulunmaktadır. 1334/2000 sayılı tüzük çift kullanımlı malların (software ve teknolojilerini de içeren) AB’den üçüncü
ülkelere ihracatında etkili bir kontrol sistemi kurulmasını amaçlamaktadır. Aynı zamanda söz konusu kontroller ile çift kullanımla eşyaların
Birlik içinde hareket serbestliği de sağlanmış olacak.
11.980/2005 sayılı Tüzük gereğince Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi, gelişmekte olan ülkelerden yapılan ithalatlarda tercihli ithalat
düzenlemeleri ile bu ülkelerin ticaret hacimleri arttırılmaya ve kalkınma hedeflerine yardımcı olunmaya çalışılmaktadır.
12.Birlik ile birlik dışı bir ülke arasında ticarette teknik engellerin ve gümrük vergisi ile eş etkili vergilerin kaldırılarak taraflar arasında bir
serbest ticaret alanı oluşturulmaya yönelik bir uygulamadır. Burada amaç Birliğin ticari kapasitesini arttırarak Birlik iş dünyasına ekonomik
avantajlar sunmak ve Birliğin refahını arttırmaktır.
13.STA’ lar kapsamında Üye Ülkeler adına Birliğin üçüncü ülkelerle yatırım anlaşması yapmasını sağlayarak Birliğin ekonomik menfaatlerinin
kollanması sağlanmaktadır.
14.1236/2005 sayılı Tüzük gereğince ölüm cezası, işkence ve diğer insanlık dışı suçlarda kullanılan malların ticaretinin yasaklanması
öngörülmektedir.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Dış İlişkiler faslı başlığı altında üye devletlere bırakılan düzenlemeler, üye ülkelerin yapmış oldukları dış ticaret işlemlerinden etkilenmelerine
göre farklılık göstermesi temelinde şekillenmektedir. Bu noktada üye ülkeler, Birlik ortak ticaret politikası uygulamalarında zarara yol açan
hususların kendileri tarafından takip edilmesi ve gerekli hallerde anti-damping, anti-sübvansiyon soruşturmalarını başlatmasını içermektedir.
Ayrıca belirli ürünlerin ticaretine ilişkin düzenlemeler ve kontroller üye devletlere bırakılan diğer düzenlemelerdir.
Tabloya dön
181
Fasıl 31 – Dış, Güvenlik ve Savunma Politikası
Başlık AB politikalarından Ortak Dış ve Güvenlik Politikası - ODGP (Common Foreign and Security Policy) ve Avrupa Güvenlik ve Savunma
Politikası’nı - AGSP (European Security and Defense Policy) kapsamaktadır. ODGP vasıtasıyla Birlik düzeyinde ortak bir dış politika
oluşturulmasını amaçlanırken, AGSP bünyesindeki çatışmaların engellenmesi ve kriz yönetimi başlıklarında Birliğin dış ilişkilerde sivil ve askeri
kapasitesi artırılmaktadır. Ayrıca AB düzeyinde kabul edilen dış politika amaçları çerçevesinde AB gerekli gördüğü durumlarda diplomatik ve
ekonomik temelli yaptırım kararları almaktadır. Birliğin bu başlık altındaki politikalarında aldığı kararlar AB Konseyi’nde oy birliği ile
alınmaktadır.
Günümüz dünyasında daha etkin bir diplomatik güç olmayı amaçlayan AB, Lizbon Antlaşması’nın getirdiği yeni yapılar ile bu amacını
gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. 1970’lerde Avrupa Siyasi İşbirliği (European Political Cooperation) olarak başlayan dış politika alanında üye
devletler arası işbirliği, Maastricht Antlaşması’nın üç sütunlu yapısı içerisinde Birliğin ikinci işbirliği sütunu olmuştur. Aralık 2009’da yürürlüğe
giren Lizbon Antlaşması ile sona eren sütunlu yapının yerine bu alanda daha fazla işbirliği için AB Dış İlişkiler ve Güvenlikten Sorumlu Yüksek
Temsilciliği makamı oluşturulmuş ve bu makama bağlı Avrupa Dış Eylemler Servisi (European External Action Service) kurulmuştur.
31’inci fasıl için Tarama Toplantıları, 6 Ekim 2006 tarihinde tamamlanmıştır ancak Tarama Sonu Raporu henüz Konsey’e sunulmamıştır. Siyasi
olarak bloke edilmiş fasıllar arasındadır. (Brüksel’de 8-9 Aralık 2009 tarihinde gerçekleştirilen Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi esnasında
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi 31. Fasıl dahil olmak üzere altı müzakere faslının doğrudan Kıbrıs konusu ile bağlantılı olduğunu ifade eden tek
taraflı bir deklarasyonda bulunmuştur.)
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
4. Güvenliğin sağlanması
1. Güvenliğin sağlanması
a. Nükleer silahlanmanın engellenmesi
a. Avrupa Dış Eylemler Servisi (European External
Action Service – EEAS)
b. AB İç Güvenlik Stratejisi
b. Avrupa Savunma ve Güvenlik Koleji
c. Avrupa Güvenlik Stratejisi
c. Avrupa Savunma Ajansı
d. Kitlesel İmha Silahlarının (KİS)
yayılmasının engellenmesi için AB
d. AB Askeri Komitesi (European Union Military
stratejisi
Committee – EUMC)
e. Hafif silahların yasadışı ticaretinin
e. Siyasi ve Güvenlik Komitesi (Political and Security
engellenmesi
Committee – PSC)
182
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
 İstatistik (ODGP alanında) (Fasıl
18 - İstatistik / Madde 17)
 Siber suçlar (Fasıl 10 - Bilgi
Toplumu ve Medya / Madde
2.iv)
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
2. Çatışmaların engellenmesi
a. İstikrar Aracı (2007 – 2013)
b. Hızlı Tepki Mekanizması
3. Kritik altyapıların tespiti ve korunması
Ortak Düzenleme Alanı
1. Güvenliğin Sağlanması
a. Avrupa Dış Eylemler Servisi – ADES / (European External Action Service - EEAS): 26 Temmuz 2010 tarihli ve 2010/427/EU sayılı
Konsey Kararı ile kurulan ADES, Lizbon Antlaşması ile kurulan Dış İlişkiler ve Güvenlikten Sorumlu Yüksek Temsilciliği’ne bağlı bir
yapıdır. Yüksek Temsilci’yi faaliyetlerinde destekleyen ve Dönem Başkanlığı Dış İlişkiler Konseyi’ni yürüten ADES, aynı zamanda
üçüncü ülkelerdeki delegasyonların da kurulması ve faaliyetlerinde sorumludur.
b. Avrupa Savunma ve Güvenlik Koleji: 23 Haziran 2008 tarihli ve 2008/550/CFSP sayılı Konsey Ortak Kararı ile kurulan Kolej savunma
ve güvenlik alanlarında çalışan enstitüler, akademiler ve üniversitelerin işbirliği yapması ve ortak programlarla üst düzey eğitim verilmesi
amacıyla kurulmuştur.
c. Avrupa Savunma Ajansı: 12 Temmuz 2004 tarihinde 2004/551/CFSP sayılı kararla kurulan Ajans, kriz yönetimi alanında savunma
kapasitesinin artırılması ve Birliğin silahlanma alanında işbirliğini ilerletmesini amaçlamaktadır. Ajans ayrıca savunma ve silah sanayi
alanında araştırma alanında işbirliğini teşvik etmektedir.
d. AB Askeri Komitesi (European Union Military Committee – EUMC): 22 Ocak 2001’de kurulan Komite, Birlik üye ülkelerinin
genelkurmay başkanları (chief of defence - CHOD) veya generalleri (military representative - Milrep) seviyesinde toplanmaktadır. Kriz
yönetimi ve çatışmaların engellenmesi alanlarında askeri danışma ve işbirliği platformu görevi gören Komite’yi, Komiye Başkan Siyasi ve
Güvenlik Komitesi’nde (Political and Security Committee) ve Konsey’de temsil etmektedir
e. Siyasi ve Güvenlik Komitesi (Political and Security Committee - PSC): 22 Ocak 2001 tarihli Konsey kararı ile kurulan Komite,
Maastricht Antlaşması’nın 25’inci maddesi uyarınca, AGSP’yi de kapsayacak şekilde tüm ODGP konuları ile ilgilenecek ve uluslar arası
kriz anlarında AB’nin müdahalesini şekillendirecek daimi bir yapı olarak oluşturulmuştur. 2010 yılından itibaren bir EEAS yetkilisi
başkanlığında toplanmaktadır.
Tabloya dön
183
2. Çatışmaların Engellenmesi
a. İstikrar Aracı (2007 – 2013): 12 Kasım 2006 tarihli ve 1717/2006 sayılı Parlamento ve Konsey Tüzüğü ile kurulan İstikrar Aracı, 2007 –
2013 yıllarını kapsamaktadır. Bu Tüzüğün uygulanması için Birlik bütçesinden 2,06 milyar Avro ayrılacaktır. Araç çerçevesindeki tedbirler
üçüncü ülkelerde acil durumlarda ve kriz hallerinde AB’nin müdahalesini; bununla birlikte istikrarın sağlanması ile AB’nin işbirliği
politikalarının uygulanmasını amaçlamaktadır.
b. Hızlı Tepki Mekanizması: 26 Şubat 2001 tarihli ve (EC) 381/2001 sayılı Konsey Tüzüğü ile düzenlenen mekanizma, acil durumlarda ve
kriz durumlarında Birliğin hızlı, etkin ve esnek bir biçimde müdahale edebilmesini amaçlamaktadır.
3. 2008/114 sayılı Direktifin amacı, üye ülkelerde yer alan varlıklardan hangilerinin kritik Avrupa altyapısı olarak tanımlanabileceğini ve bu tür
altyapıların güvenliği için ortak bir yaklaşım ortaya koymaktır. Direktif uyarınca üye ülkeler işletici güvenlik planları hazırlamakla, güvenlik
irtibat görevlileri tayin etmekle, tehdit değerlendirmesi yapmakla yükümlüdür.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
4. Güvenliğin Sağlanması
a. Nükleer silahlanmanın engellenmesi: Komisyon COM (2009) 143 sayılı Komisyon Tebliği ile Uluslar arası Atom Enerjisi Kurumu
(IAEA) ve Euratom’un, nükleer silahların engellenmesi için daha yakın bir işbirliğine girmesi hedeflenmiştir.
b. AB İç Güvenlik Stratejisi: AB Konseyi’nin 25 – 26 Mart 2010 tarihinde yaptığı toplantıda kabul edilen AB İç Güvenlik Stratejisi ve ilgili
Eylem Planı, beş alanda stratejik hedefler belirlemiştir. Bunlar; uluslar arası suç örgütlerinin faaliyetlerinin engellenmesi, terörizmin ve
diğer radikal hareketlerin engellenmesi, siber alanda vatandaşların ve işdünyasının güvenliğinin artırılması, sınır güvenliğinin artırılması,
AB’nin krizlere ve afetlere karşı direncinin artırılması.
c. Avrupa Güvenlik Stratejisi: 12 – 13 Aralık 2003’te gerçekleştirilen AB Konseyi’nde Ortak Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi
Javier Solana tarafından oluşturulan Strateji kabul edilmiştir. Birliğin yüzyüze kaldığı küresel tehdit unsurlarının belirtildiği Strateji, aynı
zamanda bu tehditlerle başa çıkabilmesi için Birliği stratejik hedeflerine de açıklık getirmiştir.
d. Kitlesel İmha Silahlarının (KİS) yayılmasının engellenmesi için AB Stratejisi: İlgili Strateji 12 Aralık 2003 tarihinde Brüksel’de
gerçekleşen AB Konseyi’nde kabul edilmiştir. Bu Strateji doğrultusunda 19 Mart 2007 tarihli ve 2007/185/CFSP sayılı Konsey Ortak
Eylemi ile Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (Organisation fort he Prohibition of Chemical Weapons - OPCW) faaliyetlerine
ve Biyolojik ve Toksik Silahlar Konvansiyonu’na (Biological and Toxin Weapons Convention - BTWC) Birlik düzeyinde destek verilmesi
kararlaştırılmıştır.
Tabloya dön
184
e. Hafif silahların yasadışı ticaretinin engellenmesi: 2 Kasım 2010 tarihli ve 2010/765/CFSP sayılı Konsey Kararı ile havayolu ile hafif
silahların yasadışı ticaretinin engellenmesi amaçlanmaktadır. Bu Karar 13 Ocak 2010’da yayımlanan Hafif Silahların Yasadışı Ticareti ile
Mücadele için AB Stratejisi’ne istinaden çıkarılmıştır.
Tabloya dön
185
Fasıl 32 – Mali Kontrol
Fasıl kapsamında, 4 temel politika alanı bulunmaktadır. Bunlar;
i) Kamu iç mali kontrolü (KİMK), (İç denetim, mali yönetim ve kontrol ve Merkezi Uyumlaştırma Birimleri)
ii) Dış denetim,
iii)AB mali çıkarlarının korunması ve
iv) Avro’nun sahteciliğe karşı korunmasıdır.
Ortak Düzenleme Alanı
Üye Devletlere Bırakılan Konular
1. Kamu iç mali kontrolü (AB “iyi uygulama kuralları” ve 5. İç denetim ve mali yönetim ve kontrol
INTOSAI standartları)
sistemlerinin kurulması ve Merkezi
Uyumlaştırma Birimlerinin yapılanması
2. Dış denetim (AB “iyi uygulama kuralları” ve INTOSAI
standartları)
6. Dış denetim yapılanması
3. AB mali çıkarlarının korunması
7. Üye ülkelerin ceza kanunlarının PIF
Konvansiyonunda yer alan hususlara
- AB mali çıkarlarının korunması için yolsuzlukla
ilişin hükümler içermesi
mücadele ve üye devletlerarasında işbirliği (PIF
Konvansiyonu, cezai müeyyideler)
8. AFCOS örgütsel yapılanması
- Komisyonla yakın ve
kurulması(OLAF/AFCOS)
sürekli
bir
işbirliği
- Sahtecilik ve usulsüzlük olaylarının bildirimi,
4. Avro’nun sahteciliğe karşı korunması
- Sahte Avro ile Mücadele,
- Madeni Avro’ların Korunması,
- Avro’ya benzer madalyon ve hatıra paralar.
186
Diğer Başlıklarda Ele Alınan
Konular
9. IPA Fonları (Fasıl 22 - Bölgesel
Politika ve Yapısal Araçların
Koordinasyonu / Madde 1)
 Ekonomik ve mali suçlar (Fasıl
23 - Yargı ve Temel Haklar /
Madde 1.d)
 Europol (Fasıl 24 - Adalet,
Özgürlük ve Güvenlik / Madde
11.b)
Ortak Düzenleme Alanı
1. Kamu İç Mali Kontrol (KİMK): KİMK kapsamına giren alanlar iç denetim, mali yönetim ve kontrol ve her ikisi için kurulacak Merkezi
Uyumlaştırma Birimleridir. Bu alanlarda AB müktesebatında iç mevzuatımıza aktarılması gereken herhangi bir yazılı düzenleme
bulunmamaktadır. Türkiye’nin uluslararası kontrol ve iç denetim standartları ile AB “iyi uygulama kuralları”nı benimsemesi gerekmektedir. Bu
amaçla, aday ülkelerin, KİMK reformuna ilişkin gerçekçi bir takvime bağlanmış kısa ve uzun vadeli hedefleri içeren bir Eylem Planı ile bir
Politika Belgesi hazırlamaları gerekmektedir.
2. Dış Denetim: AB müktesebatında iç mevzuatımıza aktarılması gereken herhangi bir yazılı düzenleme bulunmamaktadır. Bu alanda, aday
ülkenin, Uluslararası Yüksek Denetim Kurumları Örgütü (INTOSAI) tarafından, özellikle Örgüt’ün yüksek denetim kurumların işlevsel,
kurumsal ve mali yönden bağımsız olmasını öngören Lima Deklarasyonu’nda belirlenen kuralları benimsemesi ve uygulaması beklenmektedir.
AB’ye uyum için Yüksek Denetim Kurumlarının (Sayıştay) karşılaması gereken kriterler ise şu şekildedir:
- YDK’nın, anayasa ve yasalar ile belirlenmiş ve diğer düzenlemelerle ayrıntıları hüküm altına alınmış sağlam, kalıcı ve uygulanabilir bir
yasal dayanağının bulunması gerekmektedir.
- YDK, görevlerini objektif ve etkin bir biçimde yerine getirebilmek için gerekli işlevsel, kurumsal, görevsel ve mali bağımsızlığa sahip
olmalıdır.
- YDK, tüm kamu fonları, kaynakları ve faaliyetlerini bunların ulusal bütçeye dahil edilip edilmediğine ve anılan fon ve kaynakların kim
tarafından kullanıldığına bakılmaksızın denetlemeli ve bu yetkileri anayasa ve ilgili yasada açıkça yer almalıdır.
- YDK tüm kamu sektörü dış denetimini düzenlilik ve performans denetimlerini kapsayacak şekilde yürütmelidir.
- YDK çalışma sonuçlarını hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın özgürce rapor etme yetkisine sahip olmalıdır. YDK raporları parlamentoya
sunulabilmeli ve ayrıca kamunun bilgisine de sunulmalıdır.
- YDK, ulusal uygulamayı yadsımadan, formel bir biçimde, INTOSAI Denetim Standartları, INTOSAI Denetim Standartları için Avrupa
Uygulama Rehberi ve IFAC tarafından yayınlanarak Avrupa Birliğinde uygulanmak üzere kabul edilen çeşitli kamu sektörü denetim
standartlarına uygun olan denetim standart ve politikalarını kabul etmeli, yürürlüğe koymalı ve yayınlamalıdır.
- YDK, sahip oldukları tüm insan ve mali kaynakların, görevlerinin etkin bir biçimde yerine getirilmesini temine yönelik olarak en verimli
şekilde kullanılmasını sağlamalıdır.
- YDK denetlenen kurumlarda yüksek kaliteli ve etkin iç kontrol sistemlerinin geliştirilmesi üzerinde odaklanmalıdır.
Tabloya dön
187
3. AB Mali Çıkarlarının Korunması: Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 325’inci maddesi uyarınca, AB mali çıkarlarının
korunması için aday ülkelerin caydırıcılık özelliği olan ve etkili koruma sağlayan önlemler alarak yolsuzlukla mücadele etmeleri, kendi mali
çıkarlarına zarar veren yolsuzluk olaylarına karşı aldıkları önlemelerin aynısını AB mali çıkarlarının korunması için de almaları ve Komisyon
(OLAF) ve üye ülkelerle yakın ve sürekli bir işbirliği içinde olmaları gerekmektedir.
- PIF Konvansiyonu ve Protokolleri: AB bütçe gelirlerini ve harcamalarını etkileyen sahtecilik olaylarının ve bunlara iştirak, azmettirme
veya teşebbüs fiillerinin ceza hukukunda suç olarak tanımlanarak cezalandırılabilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, PIF Konvansiyonu ile
Türk Ceza Kanunu’nun uyumlaştırılması gerekmektedir.
- Komisyonla yakın ve sürekli bir işbirliği kurulması(OLAF/AFCOS): Avrupa Sahtecilikle Mücadele Ofisi (OLAF), AB’nin mali
çıkarlarını korumak, AB bütçe gelirleri veya harcamaları (fonları) ile ilişkili yolsuzluk ve diğer yasa dışı faaliyetlerle mücadele etmesi için
kurulmuştur. Bu görevlerini yerine getirebilmesi için OLAF’a geniş bir inceleme yetkisi verilmiştir. OLAF AB üyesi ve bazı diğer
ülkelerde bulunan işletmeler nezdinde yerinde incelemeler (on-the-spot-checks) yapabilmektedir. OLAF ve diğer üye devletlerle işbirliği
için, her aday ülkeden operasyonel olarak bağımsız bir sahtecilikle mücadele koordinasyon yapısı (AFCOS) kurulması istenmektedir.
(Türkiye’de AFCOS görevini Başbakanlık Teftiş Kurulunun üstlenmesi bir Başbakanlık Genelgesi ile temin edilmiştir) Bütün
AFCOS’larda olması gereken temel görev tanımı aşağıdaki gibidir:
 AB mali çıkarları ile ilgili bütün yasal, idari ve operasyonel yükümlülükleri ve faaliyetleri ülke içinde koordine etmek
 Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 325’inci maddesi uyarınca, Komisyon (OLAF) ve üye ülkelerle işbirliği yapmak.
- Sahtecilik ve usulsüzlük olaylarının bildirimi: AB fonları ile ilgili sahtecilik ve düzensizliklerin AB mali kaynağı kullanan üye ve aday
devletlerce periyodik olarak Komisyona bildirilmesi ve bu alanda bir bilgi sistemi kurulması konusu düzenlenmiştir. (Türkiye’de Hazine
Müsteşarlığı bu kapsamda görevlendirilmiştir ve Hazine Müsteşarının imzası ile düzenli bildirimler yapılmaktadır.)
4. Avro’nun Sahteciliğe Karşı Korunması: Bu kapsamda, madeni Avro’lara benzer madeni paraların yasaklanması, finansal kurumlar
tarafından sahte kağıt ve madeni Avro’ların piyasadan çekilmesi ve sahteciliğe karşı etkin kurumlar ve prosedürler geliştirmesi gibi Avro’nun
sahteciliğe karşı korunması konusunun cezai olmayan yönleri düzenlenmiştir.
- Sahte Avro ile Mücadele: Müktesebatta, Avro’nun sahteciliğe karşı korunması için alınması gereken tedbirler belirlenmiştir. Bu
çerçevede;
 sahtecilik ve ulusal yetkili makam terimlerinin tanımı yapılmıştır.
 para sahteciliğine ilişkin bilgilerin toplanması, saklanması ve değişiminde geçerli olacak esas ve usuller belirlenmiştir.
 finansal kuruluşların sahte kağıt ve madeni paraları piyasadan çekmesi ve ilgili ulusal yetkili makamlara iletmeleri düzenlenmiştir.
 üye devletler, Komisyon ve Avrupa Merkez Bankası arasında işbirliği yapılması kararlaştırılmıştır.
188
Tabloya dön
 ulusal düzeyde bilgilerin merkezileştirilmesi ve Europol’a aktarılması ve uluslararası işbirliği öngörülmüştür. (Türkiye’de bu alanda,
İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Europol Sirene Daire Başkanlığı, İçişleri Bakanlığınca Bakan onayı ile
görevlendirilmiştir.)
- Türkiye’de AB’nin kurulmasını talep ettiği sahte para analiz merkezleri; madeni paralar için Hazine Müsteşarlığı’na bağlı
Darphane Matbaası bünyesinde, banknotlar için ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bünyesinde halihazırda görev yapar
nitelikte bulunmaktadır. Ayrıca,
- Avro’ya Benzer Madalyon ve Hatıra Paralar: Avro’ya benzeyen madalyon ve hatıra paraların yasaklanması ve piyasadan çekilmesine
ilişkin düzenlemeler mevcuttur.
Üye Devletlere Bırakılan Konular
5. İç Denetim ve Mali Yönetim ve Kontrol Sistemleri ile Merkezi Uyumlaştırma Birimlerinin Yapılanması: Her ülke, AB müktesebatında
belirlenen ilke ve kurallar çerçevesinde kendi ihtiyaçları ve idari yapısına uygun bir sistem kurmakta serbesttir. (Türkiye’de Maliye Bakanlığı
bünyesindeki İç Denetim Koordinasyon Kurulu 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu ile iç denetim sistemini kurmak,
geliştirmek ve yönlendirmek üzere oluşturulmuştur.)
6. Dış Denetim Yapılanması: Dış denetimin ülkede, bağımsız, Parlamentoya karşı sorumlu tek bir Yüksek Denetim Birimi tarafından
gerçekleştirilmesi prensip olarak kabul edilmiştir. (Türkiye’de Sayıştay bu fonksiyonu yerine getirmektedir) Bunun dışında her ülke,
INTOSAI denetim standartları ve genel kabul görmüş uluslararası standartlara uygun olmak kaydıyla kendi ihtiyaçları ve idari yapısına uygun bir
dış denetim sistemi kurmakta serbesttir.
7. Üye Ülkelerin Ceza Kanunlarının PIF Konvansiyonu ile Uyumlaştırılması: Her ülke AB fonları ile ilgili sahtecilik ve usulsüzlük
olaylarını PIF Konvansiyonunda belirlenen çerçevede cezai bir yaptırıma bağlamakla yükümlü olsa da, Ceza Kanun’unda hangi fiilin hangi suçu
teşkil edeceği ve yaptırım seviyesini belirleyebilmektedir.
8. AFCOS’un Örgütsel Yapılanması: Her ülkenin kendi öznel koşullarına göre AFCOS’un görev, örgütsel yapı ve operasyonel mekanizmaları
belirleyebilecektir. (Türkiye’de AFCOS görevini Başbakanlık Teftiş Kurulunun üstlenmesi bir Başbakanlık Genelgesi ile temin
edilmiştir)
Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular
9. IPA Fonları: AB müktesebatında Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA)’ya ilişkin aday ülkelerce uyulması gereken özel düzenlemeler
bulunmaktadır. IPA çerçevesinde aday ülkelere sağlanan AB fonlarının yönetimi konusu 22 No’lu Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların
Koordinasyonu Faslı kapsamına girmektedir. Söz konusu fonların denetimi ise Mali Kontrol faslı kapsamında ele alınmaktadır.
Tabloya dön
189
Fasıl 33 – Mali ve Bütçesel Hükümler
Bu alandaki müktesebat, AB bütçesine sağlanacak fonlar için gerekli öz kaynaklara ilişkin kuralları kapsamaktadır. Söz konusu öz kaynaklar;
gümrük, tarım ve şeker vergilerinden elde edilen Üye Devlet katkıları, Üye Devletlerin KDV gelirlerine dayanan bir kaynak ve Üye Devletlerin
gayri safi milli hâsılalarının büyüklüğüne (GSMH) bağlı olarak değişen bir kaynaktan oluşmaktadır. Üye Devletlerin, öz kaynakların doğru
hesaplanması, tahsilâtı, ödenmesi ve kontrolünün sağlanmasına ilişkin koordinasyon yapılarını ve uygulama kurallarını oluşturması
gerekmektedir. Bu alandaki AB müktesebatı doğrudan bağlayıcı olup tüm Üye Devletlerde yeknesak uygulanmaktadır. İlgili müktesebat,
üyelikle birlikte doğrudan uygulanacak olup, söz konusu müktesebatın ulusal mevzuatımıza aktarılması gerekmemektedir. Bu çerçevede,
mali ve bütçesel hükümler faslında ilerleme sağlanmasına yönelik çalışmalar, ilgili diğer fasıllar (tarım, gümrük birliği, vergilendirme, istatistik
ve mali kontrol) altında devam etmektedir.
190
Download