Sinan Vargı, TÜRK-İŞ Toraks Derneği Kursu-Mayıs 2003 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ TANIMLAR: Sağlık : Dünya Sağlık Örgütü’ne göre sağlık “ Bir insanın yalnızca bedenen değil, ruhsal ve sosyal yönden de tam bir iyilik halidir” şeklinde tanımlanmıştır. İşçi Sağlığı : “Her meslekte çalışanları bedensel, ruhsal ve sosyal yönden en yüksek düzeye getirmeyi, bu düzeyi sürdürmeyi, bu düzeyi bozacak etkenleri önlemeyi, işçiyi fizyolojik ve psikolojik yeteneklerine uygun işlere yerleştirmeyi ve böylece İŞİ İNSANA, İNSANI İŞİNE adapte etmeyi amaçlayan bir tıp dalıdır” diye tanımlanmaktadır. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG): İş kazaları ve meslek hastalıklarının tamamen önlendiği işyerleri yanı sıra, çalışanların bedensel ve ruhsal olarak “tam bir iyilik” içinde olmaları, huzurlu ve verimli bir çalışma ortamı. (Öktem, 1996) İSİG konusu: İşyerlerinde işin yürütümü sırasında doğan olumsuz koşullardan işçiyi korumak, üretimin devamını, işletmenin, üretimin güvenini sağlamak ve verimliliği artırmak için yapılan çalışmalar. İŞÇİ SAĞLIĞINI ETKİLEYEN ETMENLER Sağlığı etkileyen etmenleri temelde ikiye ayırmak mümkündür. 1. Kişiye bağlı özellikler / etmenler 2. Çevre ile ilgili özellikler /etmenler Bu iki faktörün birbiri ile etkileşimi, sonuçta kişi veya toplumların sağlık düzeyini belirler. 1. Kişiye bağlı özellikler : Bireyin yapısı, kalıtımla gelen özellikleri, beslenme şekli, eğitimi, kültürel durumu ve alışkanlıkları gibi özellikleri sağlık durumu ile yakından ilgilidir. 2. Çevre ile ilgili özellikler : Günümüzde bir çok çevresel olumsuzluklar sağlığı önemli ölçüde etkilemektedir. Özellikle çalışanlar açısından büyük riskler taşıyan çeşitli çevresel etmenler vardır. Bunlar şu şekilde özetlenebilir : a) Fiziksel Etmenler : Yaşanılan veya çalışılan ortamın sıcaklık, nem aydınlatma, gürültü, titreşim, basınç v.d gibi fiziksel özellikleri bireyin sağlığını önemli ölçüde etkiler. İşçiler, özellikle ağır ve tehlikeli işlerde çalışanlar bu yönden büyük risk altındadır. Fiziksel çevre koşulları yönünden her işyeri aynı değildir. Aynı ürünü üreten iki işletmede bile fiziksel çevre koşulları benzer olmayabilir. Burada önemli olan her işletmede olabilecek fiziksel olumsuzlukların kaynakta yok edilmesi ve çalışanların bu şekilde korunmasıdır. Fiziksel çevre kapsamında yine çalışanlar açısından büyük risk oluşturan MEKANİK ETMENLER’den de söz etmek mümkündür. İşyerinde koruyucusuz, emniyetsiz araçların kullanımı, iş kazalarına neden olan diğer etmenler ve duruş bozuklukları v.b gibi ergonomi ile ilgili koşullar çalışanların sağlığını etkileyen önemli mekanik risklerdir. İşyeri ortamında silis, asbest, demir, pamuk v.d gibi tozlarda olumsuz fiziksel koşullardan sayılabilir. b) Ruhsal / Psikolojik Etmenler : Bireyin ruhsal durumu ile sağlığı arasında yakın bir ilişki vardır. Yine çalışanlar açısından konu irdelendiğinde, çalışma yaşamında bu yönden de önemli riskler bulunmaktadır. Son yıllarda planlı bir şekilde yürütülen özelleştirmeler, taşeronluk uygulamaları, iş güvencesinin olmaması, işini kaybetme endişesi, çalışma süreleri, vardiya sistemi, fazla çalışma, gece mesaisi gibi bir çok sorun çalışanlar açısından önemli bir ruhsal sorun kaynağı olmakta, üretimde verimsizliğe ve iş kazalarına yol açmaktadır. c) Sosyal Etmenler : Bireyin sosyo-ekonomik düzeyi-durumu sağlığını etkileyen sosyal etmenlerdendir. Sosyal çevreyi oluşturan faktörlerin en önemlilerinden birisi olan ekonomik durum sağlığı önemli ölçüde etkiler. Bu nedenle sağlık sosyo-ekonomik koşullarda belirlenir denmektedir. Ekonomik yetersizlikler nedeniyle çalışanların kendilerini yıpratacak şekilde çalışması, iyi beslenememesi bünyesine uygun olmayan işlerde çalışmak zorunda kalması sağlık açısından olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. d) Kimyasal Etmenler : Günümüzde gelişen teknolojiye paralel olarak kullanılan farklı niteliklere sahip kimyasal maddelerin sayıları artmıştır. Toplumda diğer insanlara göre, özellikle ağır ve tehlikeli işlerde çalışanların kimyasal etmenlerle etkileşimi daha farklıdır ve bu da onların sağlığını önemli derecede tehdit etmektedir. Endüstride kullanılan kimyasal maddelerin sıkça değişmesi nedeniyle de koruyucu önlemlerin alınmasında çoğu kez geç kalınmaktadır. İşyerinde çalışanlar açısından en önemli ve sıklıkla rastlanan kimyasal maddelerin başında solventler (çözücüler) zehirli gazlar, asik ve alkaliler, boyalar v.b gibi çeşitli kimyasal maddeler gelmektedir. Her gün sanayimize yeni giren kimyasalların büyük bir bölümünün ne tür tehlikeler içerdiği ve özellikleri henüz bilinmemektedir. Bu nedenle kullanılan kimyasalların üzerinde içeriklerine ait etiketlerin ve uyarıcı bilgilerin olması gerekir, zira tehlikenin bilinmesi bu konuda oluşulabilecek tehlikeleri önlemek ve sorunların çözümü açısından çok önemlidir. e) Biyolojik Etmenler : Genel olarak hava, su, besinler ve diğer taşıyıcılar, vücuda alınan ve sağlığı bozan mikro organizma ve parazitler sağlığı etkileyen biyolojik etmenleri oluşturur. Çalışanlar açısından başlıca biyolojik riskler, şarbon, tetanos, tüberküloz v.d gibi sağlık bozukluklarıdır. Bu yönden de işyerlerinde koruyucu sağlık hizmetleri önem taşımaktadır. Bu arada önemle belirtmek gerekir ki, süt ve yoğurt türevlerinin işyerlerindeki gaz, toz ve gürültüye karşı hiçbir panzehir özelliği yoktur. Bu gibi olumsuz etkilerden korunmak için gerekli tedbirlerin alınması gerekir. İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 11.maddesi, meslek hastalıklarını ve iş kazalarını şöyle tanımlar. “Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleridir” “İş kazası aşağıdaki hal ve durumlardan birinde meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olaydır” a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada b) İşveren tarafından yürütülen bir iş dolayısıyla c) Sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda d) Emzikli kadın zamanlarda sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan e) Sigortalının işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirmeleri sırasında meydana gelen kazalar sonucunda oluşur. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile ilgili Yasal Düzenlemeler : İşçi Sağlığı İş Güvenliği ile ilgili olarak ülkemizde 15 kanun, 38 tüzük ve 32 civarında da yönetmelik bulunmaktadır. Bunların başında gelen Anayasamızın bir çok maddesi iş yaşamı ile ilgilidir. Anayasamızın 50.maddesi işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarını belirleyen bir metin niteliğinde olup, kimsenin yaşına, cinsiyetine ve gücüne uygun olmayan işlerde çalıştırılmayacağı ifadesine yer vermektedir. 1475 Sayılı İş Kanunun 73. ve 82.maddeleri işçi sağlığı konusuna ayrılmıştır. Özellikle 73.madde işçi sağlığı tedbirlerinin işverenler tarafından alınacağını ve işçilerinde alınan tedbirlere uymalarının zorunlu olduğu ifade etmektedir. İSİG ile ilgili diğer mevzuat ise 818.sayılı Borçlar Kanunu ( 332.maddesi ) 1580 sayılı Belediyeler Kanununun 15.maddesi, 1539 Sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunun ve 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu işçi sağlığı ile yakından ilgilidir. Bu yasal düzenlemelerin yanı sıra 537 maddeden oluşan işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğü, ağır ve tehlikeli işler tüzüğü, işçi sağlığı ve iş güvenliği kurulları hakkında tüzük, yapı işlerinde işçi sağlığı tüzüğü sağlık işlemleri tüzüğü gibi bir çok tüzük ve yönetmelik mevcuttur. Yasal koruma tedbirlerine rağmen günümüzde iş kazalarının giderek artması, yasal koruma tedbirlerinin gerektiği gibi uygulanmadığının da göstergesidir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği konusunda alınabilecek tedbirlerin uygulamak açısından iki önemli noktaya değinmekte fayda vardır. İş Yeri Hekimliği ve Önemi : 1475 Sayılı İş Kanununun 74.maddesi uyarınca düzenlenen “ İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü” nün 91 maddesi gereğince İşyeri hekimlerinin çalışma şartları ile görev ve yetkilerini hakkında yönetmelik 4.7.1980 tarihinde yayımlanmıştır. Buna göre en az 50 işçi çalıştıran işyerlerinde işveren “işyeri hekimi” istihdam etmekle yükümlüdür. İşyeri hekiminin görev ve sorumlulukları yukarıdaki yönetmelik ile belirlenmiştir. Burada en fazla şikayet görülen uygulamalardan birisi “ İşyeri hekiminin işyerinde işçilere ayırdığı zaman ile hekimin tedavi edici hizmet vermesi yönündedir. Ancak işyeri hekiminden gerçekte beklenen koruyucu bir sağlık hizmeti vermesi yönündedir. Sürekli olarak 1000 veya daha fazla işçi çalıştıran işyerleri iş hekimliği görevleri için “işyeri sağlık birimi” kurmak ve tam süre ile bir hekim görevlendirmek zorundadır. 1000 işçiyi aşan hallerde işçi başına ayda 15 dakikalık bir hizmete göre yeterince hekim eklenir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kurulu ve Önemi : İş Kanununun 76.maddesi sendikalar ve temsilcileri izin çok önemlidir. Çünkü bu madde işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili çalışmaları yapmak üzere bir kurul kurulmasını öngören bir maddedir. İş Kanunun 6.maddesi uyarınca sanayiden sayılan ve devamlı olarak en az 50 işçi çalıştıran (elli dahil) altı aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde her işveren bir işçi sağlığı ve iş güvenliği kurulu kurmakla yükümlüdür. İşverene bağlı fabrika müessese işletme veya işletmeler gurubu birden çok işyeri bulunduğu hallerde de bunlardan her birisinde ayrı bir işçi sağlığı iş güvenliği kurulu kurulur. Kurula katılan sendika temsilcileri, işveren veya vekilleri ayda en az bir kez bir araya gelerek çalışma şartları, iş kazaları, meslek hastalıkları ve üretim gibi bir çok sorunu tartışır ve çözüm yolları ararlar. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kurulları 7 kişiden oluşur. Kurul işveren veya vekili, işyeri güvenlik şefi, (yoksa teknik bilgisi olan bir kişi ) işyeri hekimi, sosyal işler danışmanı, personel müdürü veya şefi, varsa sivil savunma uzmanı, sendika temsilcisi, usta-ustabaşı veya formenden oluşur. Kurul ayda en az bir kez toplanır. Olağanüstü durumlarda ayda bire bakılmaksızın kurul hemen toplanabilir. Kurulda çalışma şartları, iş kazaları ve meslek hastalıkları eğitim, yeni teknolojilere uyum, kişisel koruyu malzemelerin seçimi, satın alınması ve kullanımı, beslenme, aşılar ve benzeri konuların tamamı müzakere edilir. Kurulun yaptırım gücü olmayıp alınan kararlar temenniler niteliğindedir. Kurul üyeleri arasında en önemli görevi üstlenenlerden birisi de işyeri hekimidir. İşyeri hekimleri her ne kadar özlük hakları ve ücretler bakımından işverene bağlı iseler de işveren veya işçiler hakkında karar alırken tarafsız davranmak zorundadırlar. Çünkü görev ve yetkileri yönetmelikler tarafından belirlenmiştir. HATIRLATMALAR: - İSİG, çevre sağlığından ayrılamaz. - Ekonomik kriz İSİG sorununu artırır. - İşsizliğin yüksek olduğu durumda İSİG sorunu da yüksektir. - İSİG yalnızca çalışanın değil, işsizin de sorunudur. Toplumsal dışlanma, başlı başına bir sağlık sorunudur. - İşten çıkarılma sendromu, bir İSİG sorunudur. - İSİG bir örgütlenme sorunudur. SORUNUN BOYUTLARI 1. Veriler: Türkiye 2001 yılında: 72 bin iş kazası ve 883 meslek hastalığı vakası 2183 işçi sakat, 1008 hayatını yitirdi 1965-2001 dönemi 4 milyon 717 bin iş kazası sonucu 113 bin sakat, 42 binin üzerinde hayat yitirme Meslek hastalığı binlerce Türkiye’de bu alanda ciddi veri eksikliği bulunmaktadır. Örneğin meslek hastalığına yakalanan sayısı 12-60 bin tahmin edilmektedir. Dünya Her yıl: 250 milyon iş kazasında 335 bin işçi ölüyor. Meslek hastalığı tespit edilen vaka sayısı 160 milyon ve her yıl 1 milyon dolayında yaşam yitirme. İş kazası yaralanmaları ve ölümlerden üretim kaybı %4. AB Her yıl 10 milyon işçi meslek hastalığına yakalanıyor. 8 bin işçi iş kazasında hayatını kaybediyor. 2002 Aktif Sigortalılar Aylık Alanlar Emekli Sandığı 2.320.040 1.407.162 SSK 5.083.912 3.735.698 Bağ-Kur 3.319.908 1.398.760 Toplam 10.723.860 6.532.620 2002 Nüfus 66.039.000 15+ Nüfus 46.650.000 İşgücü 22.699.000 istihdam edilenler 20.287.000 Eksik istihdam 1.231.000 %5.4 İşsiz 2.412.000 %10,6 İşgücüne katılma oranı %48.7 Sosyal güvenlik kapsamı çalışan: %47 Sosyal güvenlik kapsamı istihdam: %53 İşsiz+eksik istihdam= 3.643.000 Kayıt dışı: 10 milyon Türkiye’de kaçak işçi = 4,5 milyon Türkiye’de sağlık harcamaları/GSMH %3.3 Bütçede en düşük personel %0.6, genel %2.4 Koruyucu sağlık hizmetleri için kişi başı 1.2 $ 2. İçinde bulunulan ekonomik yapı - İçinde bulunan ekonomik yapıdan kaynaklanmaktadır. - Yeni Liberalizm ile çelişkiler derinleşiyor, kaynak sorunu artıyor İSİG için harcama fazla bulunuyor. - Özelleştirmeler, kaynak aktarma mekanizmaları olarak kendini gösteriyor. - Aynı anlama deregülasyona gidiliyor. İSİG piyasa kurallarına göre belirlenecektir. Sendikalar diğerleri için olduğu gibi, bu alana da müdahale etmemelidir. Rekabette üste çıkınca İSİG sorunları da kendiliğinden giderilmiş olacaktır. - Küreselleşme, rekabetin boyutun genişletmiş, Pazar için sınırların önemini azaltmış, tekelci yapıların yıkıcılığını artırmış, yeni dünya düzenine kolaylık sağlamıştır. - Rekabette yenik düşmemek için her şey mubah. - Ekonomik kriz dönemlerinde getirilen ekonomik programlara göre, İSİG harcamaları kaynak tüketme olarak görüldüğünden İSİG sorunları çok daha artmaktadır. - AB gibi gelişmiş ülkelere ciddi maliyet gerektirdiğinden kirli teknolojiler Türkiye gibi ülkelere transfer ediliyor. Ancak şimdi Türkiye’den de çevre ve bir ölçüde de İSİG kurallarına uyma isteniyor. - Bu durumda Türkiye ve benzeri ülkelerin tercihi emek yoğun teknolojiler, ciddi sağlıksız çalışma koşulları, çocuk işçilik..... - Kayıt dışı istihdam - Kaçak işçilik 3. Değişen üretim organizasyon sistemleri-Esneklik - Esnekleşme; “her işçiden her saat içinde 60 dakika üretken emek sağlamak” - İşçi hipnoz durumuna sokuluyor, geceleri dahi iş düşünülüyor - Çekirdek ve çevre istihdam - Taşeronlaşma - Süresi belli hizmet akitleri, geçici işçilik - Part-time 4. İşverenlerin İSİG Bakışı - Maliyet unsuru olarak gördüklerinden kendiliklerinden önlem almaları beklenemez. - Mevzuata uymamaktadırlar. - İSİG kurulları çoğunda yoktur. - İşyerlerini bölme, küçük birimlere ayırarak mevzuattan kaçış - Çocuk ve kadın işçilerin yaygınlaşması - Açlık mı? Sağlıksız çalışma koşulları riski mi? sunuluyor. - İşyerlerinin %95’inin üzerinde 50’den az işçi çalışmaktadır. - İşyeri hekimi istihdamından kaçış - İşverenler yüksek tazminatlardan çekindiklerinden bazı önlemler almaktadırlar. - Örgütsüzleştirme SENDİKALAR • Mutlu akü örneği • TİS’ler, ücretler • İşgüvencesi öncelik taşıyor • Kriz sorunları karşısında fazla seçenek tanınmıyor. • Örgütlenememe sorunu yaşanıyor. TÜRK-İŞ İSİG POLİTİKALARI • Büyük önem vermektedir. • Riskli işkolları tespiti • Ara kademe teknik elemanları eğitimi • Karma eğitimler • İşyeri ve işkolu eğitimleri • Eğitimler yanı sıra panel, sempozyum, afiş, yayın, broşür, kitap • Son 8 yıldır çocuk işçilik konusunda eğitim çalışmaları sürdürmektedir. • Çocuk işçiliğe karşı mücadele içinde • Çocuk işçiliğe karşı ulusal ve bölgesel eylem komiteleri var • Toplam 40 alanda faaliyet yürütmektedir. KİMLER ÇÖZECEK İSİG aktörleri çözecek: • Hükümet • Sorumlu kamu birimleri, enstitü gereksinimi • İşçi sendikaları • İşveren kuruluşları • Üniversiteler • Mesleki birlikler ÇÖZÜM KOŞULU: - Sınıfsal güç dengelerine göre çözülecektir. - Örgütlülükten geçecektir NASIL ÇÖZÜLECEK? - İSİG için anlayış değişimi birinci koşul. Önce insan. - Örgütlülük ve kültürü artırılarak. - Aktörler üzerlerine düşeni yaparak ve diyalog sağlanarak. - Mevzuat değişiklikleri yapılarak. ÖNERİLER: • İSİG ilişkin yasa, tüzük ve yönetmenlikler, uluslar arası sözleşme ve standartlar ve normlar temelinde yenilenmelidir. (Yeni bir taslak vardır.) • “Önlemek, ödemekten çok daha ucuz” ilkesi gereği olarak da koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verilmelidir. • İSİG bir parçası olarak iş güvencesi sağlanmalıdır. • Tüm çalışanlar sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınmalıdır. • Kayıt dışı istihdam önlenmelidir. • Kaçak işçilik önlenmelidir. • Sigortasız işçi çalıştırma önlenmelidir. • İSİG kurulları 50 ve üzerinde tüm işyerlerinde oluşturulmalıdır. • İSİG kurulları demokratik yapıya kavuşturulmalıdır. • 50’nin altında işçi sayılarının olduğu işyerlerinde ortak kurullar oluşturulmalıdır. • ÇSGB’lığı ve SSK müfettiş sayısını artırmalı, sendikalar ile işbirliği içinde denetimler yapılmalıdır. • Denetimler etkin olmalı, eğitimlerle desteklenmeli, cezalar caydırıcı biçimde yeniden düzenlenmelidir. • İşçi ve işveren tarafları İSİG konusunda ortak çalışmalar yapmalıdır. • Başta sanat enstitüleri ve benzeri okullar olmak üzere, tüm okullarda İSİG konusunda eğitim yapılmalıdır. • Üniversitelerin ilgili fakültelerinde İSİG üzerine ana bilim dalı oluşturulmalıdır. • Meslek hastalıkları konusunda ilgili kuruluşların yer aldığı, bilimsel özerkliği olan ve enstitüleşerek etkin çalışmalar yapılmalı, tanımlar genişletilmelidir. • Sendikal örgütlenme ve haklar ihlal edilmemelidir. • Örgütlülük yoksa İSİG de yoktur. MEVZUAT Uluslar arası Uluslararası Çalışma Örgütü, ILO Dünya Sağlık Örgütü, WHO AB standartları, 35 yönerge, Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı’na Türkiye’de katılmak durumundadır. Ulusal Program çerçevesinde yükümlülükleri vardır. - AB’de 23 Kasım 2003’de Yürürlük: “Çalışma Süresinin Düzenlenmesi Hakkındaki Yönerge”, gece çalışması; 24 00 - 05 00 (Türkiye’de 20 00 – 06 00) - AB’de kaçak işçilik Türkiye Anayasa Umumi Hıfzısıhha Kanunu İş Kanunu SSK Kanunu İSİG ilgili tüzük ve yönetmenlikler İş sağlığı ve güvenliği meclisi • Yeni İş Yasası; İSİG önlemleri almayan işveren İSİG Kurullarına, yoksa işveren vekiline başvurulabilecek ve 6 gün içinde yanıt verilecek. Önlem alınmaz ise işçi belirli veya belirsiz süreli çalışmama hakkına sahip. Ücreti ve hakları saklı kalacak. Veya bildirimli veya bildirimsiz hizmet akitlerini derhal feshedebilecek. • 4773, İş Güvencesi Yasası