100. Sayımız Hayırlı Olsun. Cenab-ı Allah’a Şükrediyoruz. Bugüne Kadar Destek Olan Tüm Dostlara ve Siz Değerli Okuyucularımıza Sonsuz Teşekkür Ediyoruz. Sayfa: 10 Sayfa: 16 Sayfa: 11 HASENE’nin Somali’deki Denizcilik ve Balıkçılık Okulu Eğitime Başladı Sayfa: 13 Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma Friedberg’de DİTİB’de Hz. Mevlana’yı Anma Gecesi “İslam Tarih Anlayışı” Konulu Konferans Verdi Treuchtlingen’de Sevgi ve Kardeşlik Gecesi Hayat Gerçekler “Hayat”ın Ýçinde Gizlidir Aylık Ücretsiz Gazete / Kostenlose Monatliche Zeitung • S a y ı / N r . : 1 0 0 • Y ıl/Jahre: 12 • Ocak / Januar 2015 / Rebiü'l-Evvel 1436 Hep Birlikte “ALMANYA”yız Wir alle sind “DEUTSCHLAND” Sayfa: 14 Offenbach Mağazası Açıldı Cemiyet/ Toplum ve Ümmet Dr. Yusuf IŞIK Nerede Kalmıştık?.. 05 Mahmut AŞKAR 07 M.Salih AYDIN Gurbet Mektupları 13 21 Murat KUBAT Ölüm Düşünceye Düşünce... 15 $ ("' !" ' '& $$ $% # $ ("' !" " & # 1. #'+#+ +.1$ 3#'0 #+0$#.+0 1$#+ '# 1+/ + $7. #'+ +%# ,0 .,/(7!&#+%#.50# 7&)*6 #) '# ( 1$#+ '.#(0 2,* #./0#))#. ,!&%#.50# /&#."# 2,+ '/ ) **#+ #)$ #.2'!# +) %# '+ 2'#)#+ .#'0#+ #.&5)0)'!& ,/0 .50#. .')) '# &. )#'/!& 3'# 1$ ,)4 (,&)# 7&)0&#(#+ 5!(#.#' 2 /0#'+ .')) '+ '+ "#+ .#'0#+ !* #.&5)0)'!& ,+"'0,.#'0&#(#+ 5+!&#+%.')) #/0 1+" 7!&#+ )1$0 1)1$0 8+. ,()-8+.7(..(/ '+0'-%/.%*(/ %..(&%4 %/((.( &,2 9 '44 ,$#+ 7&)/!&. +( ) 7&)0'/!& ) .#'0#+ ) "#00# !* '44 0'/!& "#)/0 &)*6 #) '/37.$#)* /!&'+#+ -7)!#+0#. #/!&'../-7)* /!&'+#+ HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir 100. Sayımız Hayırlı Olsun... [email protected] Impressum / Künye S Sinan AKTÜRK sa Almanya`dan bir şeyler eksik kalır. Tam bu esnada Türkiye`den gelen intihar saldırısı haberi ile bir kez daha irkildik. Ne hikmetse Türkiyemizde güzel gelişmelerin arefesinde hep karışık bir ortam oluşturulmaya çalışılıyor. Teröristin kimliği belirlendi. Maalesef üniversite öğrencisi bir kız ve hayatının baharında. İnsanın aklı almıyor; nasıl olur da üniversite öğrencisi bir genç böyle bir eyleme karışıyor. İnsanların daha güzel bir hayat yaşaması için ortak bir kamuoyuna sahip olmamız gerekirken tam tersi kaos ortamının oluşması için eylem yapabiliyor. Burada şunu söylemek gerekiyor diye düşünüyorum; Allah korkusu olmayan, Peygamber sevgisi olmayan, bununla beraber insan sevgisi olmayan insanların bu tür eylemleri yapması tabii karşılanabiliyor. Burada bizlere yani anne babalara çok fazla görevler düşüyor. Çocuklarımızı doğru şekilde yetiştirmek için imkanlarımızı son haddine kadar zorlayarak bunu yapmamız lazım. Yoksa dünyalık birikimler yapacağım diye çocuklarımızı ihmal edersek işte bu şekilde eylem yapan gençlerin sayısı her geçen gün artabilir Allah korusun. Bizler yazımızın son bölümlerini yazarken Fransa`daki terör saldırısının haberi ajanlara düşmeye başlamıştı. Tabiki bu olayı tasvip etmediğimizi ve kınadığımızı söylüyoruz. Kim ve ne olursa olsun sivil masum insanların böyle terör saldırıları ile ölmeleri bizleri üzmekte ve endişelendirmektedir. Kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın şunu bilmek gerekiyor ki; Almanya`nın bugününü ve geleceğini hep birlikte inşaa edeceğiz. Alman`ı ile yabancısı ile, müslümanı ile hristiyanı ile, yahudisi ile. Yani tüm bu unsurlar hep birlikte Almanya olur. Yoksa Almanya`dan bir şeyler eksik kalır. Fransız yetkililer bu saldırıların sonuçlarını elbette düşüneceklerdir. Artık dünya üzerinde barış ve huzurun hakim olmasını can-ı gönülden istiyoruz. Bu sayımız ile birlikte 100. sayımızı çıkarmış bulunuyoruz. Hem sevinçliyiz ve hem de gururluyuz. Sevinçliyiz; Allah`a hamdediyoruz. Bizleri bugünlere kadar getirdiği için. Ve hiçbir kimsenin kutsalına ve değerlerine dokunmadan, toplumun huzuruna katkı sağlayan bir yayın anlayışıyla bugünlere geldiğimiz için. Gururluyuz; bugüne kadar bizlere destek olan dostlarımızın çokluğu ile ve tabiki siz değerli okuyucularımızın bizlerin yanında olduğunu bildiğimiz için. Bu sayımıza gelene kadar bizlere desteklerini esirgemeyen tüm dostlarımıza teşekkürü bir borç biliyoruz. Bugün hayatta olmayan kardeşlerimize de Cenab-ı Allah`tan rahmetler diliyoruz. Kıymetli dostum Ekrem Kömürcü Bey`in kıymetli evladı Abdülbaki`mizi elim bir trafik kazası sonucu ebedi aleme uğurladık. Abdülbaki`mize Cenab-ı Allah`tan rahmet, kederli ailesine de sabr-ı cemil niyaz ediyoruz. Sizlerden birer Fatiha rica ediyoruz. Bu vesile ile Cenab-ı Allah çalışmalarımızı bereketlendirsin, şuurlandırsın. Çalışmak bizden başarı Allah`tandır. Allah`a emanet olun. HAYAT Yayın Kurulu Aylık Ücretsiz Gazete Ocak- Januar 2015 Rebiü`l-Evvel 1436 Dr. Yusuf Işık, Mehmet Ateş, Bilal Demiroğlu, Fikret Ekin, Mahmut Aşkar, Yaşar Cimşit, Cengiz Şahbaz, M. Salih Aydın, Habib Yazıcı, Gülsen Aktürk, Sinan Aktürk, İskender Güngör, Ali Atik, Halit Erdemir, Murat Kubat Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Sinan AKTÜRK editör Gazetemizde Yayınlanan Yazıların ve Reklamların İçeriğinden Sorumlu Değiliz. hasbihalhasbihal hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal evgili dostlar! Yine Almanya ve Türkiye gündemi oldukça yoğun. Malum Almanya`da PEDİGA diye ne idüğü belirsiz bir oluşum kuzey şehirlerinden başlayarak kamuoyunu huzursuz edecek gösteriler yapıyor. Ne idüğü belirsiz diyorum; çünkü dönerci cinayetleri olarak adlandırılan NSU cinayetlerinin ortaya çıkmasından sonra Alman kamuoyu sanki biraz rahatlar gibi oldu. Tam bunu düşünürken Dresden`de başlayan gösteriler bizleri oldukça endişelendirdi. Almanya`daki ekonomik sıkıntılar ile uğraşırken hani biraz huzur ortamına doğru rahatlamıştık diye düşünüyorduk ki yine galiba bir yerlerden düğmeye basıldı. Biraz tarih bilenlerin dediğine göre Almanya`daki bu dönemlerdeki durum aynı İkinci Dünya Savaşı öncesi durumu andırıyor. Yine birileri milliyetçi ve sözde dini ritüelleri kullanarak kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar. Yine birileri özellikle de göçmenlerin sinir uçlarına dokunup halkı tedirgin edecek çalışmalar içerisindeler. Almanya Başbakanı Sayın Merkel`in akl-ı selim açıklamaları bizlerin yüreğine su serpiyor ama yine de endişe içerisinde olmaktan kendimizi alamıyoruz. Kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın şunu bilmek gerekiyor ki; Almanya`nın bugününü ve geleceğini hep birlikte inşaa edeceğiz. Alman`ı ile yabancısı ile, müslümanı ile hristiyanı ile, yahudisi ile. Yani tüm bu unsurlar hep birlikte Almanya olur. Yok- ❬ ❬ 03 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436 Merkez Königsbergerstr. 16 61169 Friedberg Tel: 06031-162411 Fax: 06031-738644 E-Mail: [email protected] Web: www.hayatonline.eu Baskı: Sunprint GmbH Offenbach HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün’ün Mevlid Kandili Mesajı slam Toplumu Millî Görüş Genel Başkanı Kemal Ergün, Mevlit Kandili münasebetiyle bir açıklama yaptı. “Yeni bir doğum yıl dönümünü idrak ettiğimiz Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in merhamet ve şefkatini bizler de hayatımıza yansıtmalıyız.” diyen Ergün, Mevlit Kandili dolayısıyla Müslümanlara, özellikle şu kış günlerinde, yurtlarını, evlerini terk etmek zorunda kalan mülteci ve muhacirlere şefkat kanatlarını açmaları çağrısında bulundu. Ergün sözlerini şöyle sürdürdü: “Her canlıya gösterdiği şefkat ve merhameti ile tanınan Peygamberimiz, hiç şüphesiz Allah tarafından âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Kendi ashabına ve ümmetine gösterdiği şefkat ve merhameti ile, câhiliye zulmünün zirveye çıktığı günlerde kimsesizleri, yoksulları, yetimleri ve yolda kalmışları koruyan Efendimiz, ayrıca tüm canlılara da merhamet ve şefkat gösterilmesini emretmiş, “Merhametli olana Allah da merhamet eder. Siz yeryüzündekilere şefkat ve merhamet gösterin ki, göktekiler de size merhamet etsinler.” buyurmuştur. Maalesef günümüzde milyonlarca insan işgaller, savaşlar, iç çatışmalar ve ekonomik adaletsizlikler sebebiyle muhacir ve mülteci konumuna düşmüştür. Son olarak binlerce kişinin, Suriye’nin birçok kentine yapılan saldırılardan kaçmak zorunda kaldığına şahitlik ettik. Bir merhamet peygamberinin ümmeti olarak, mazlum, mağdur ve ihtiyaç sahipleri ile dayanışma içinde olduğumuzu bilhassa şu soğuk kış günlerinde ortaya koymalıyız. Hem maddi yardımlarımızı sürdürmeli hem de sivil toplum ve siyaset alanında etkili olacak kişi ve kurumlar nezdinde onların durumlarını ve haklarını gündeme getirmeliyiz. Bu vesile ile tüm İslam ümmetinin Mevlit Kandili’ni tebrik eder, Cenâb-ı Hak’tan merhamet ve şefkatle dolu bir dünya nasip etmesini dilerim.” İ ❬ 04 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436 haber DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. Nevzat Yaşar AŞIKOĞLU’nun Mevlid Kandili Mesajı üce Rabbimiz, varlık âlemini rahmet üzere inşa etmiş ve rahmeti her şeyi kuşatmıştır. O’nun rahmetinin en açık delillerinden bir tanesi de insanları dünya hayatında yalnız ve çaresiz bırakmayarak onlara kurtuluş ve kalıcı mutluluğun yolunu gösteren vahyi, örnek ve rehber olarak da peygamberleri göndermesidir. Peygamberler, ilâhî vahyi insanlığa ulaştıran, onları yaratılış ve varoluşun sırrını anlamaya, bilgi ve inancın aydınlığına çağıran rahmet elçileridir. Yüce Yaratıcının insanlığa gönderdiği son rahmet elçisi ise, Muhammed aleyhisselâmdır. İşte 2 Ocak 2015 Cuma gününü Cumartesiye bağlayan gece, Yüce Yaratıcının insanlığa gönderdiği en son rahmet elçisi, ilahi vahyin son ve tamamlayıcı halkası Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (sav)’in hicri takvime göre dünyayı şereflendirmesini simgeleyen Mevlid kandilini idrak edeceğiz. Öncelikle kandilin bütün insanlığın yüreğinde muhtaç olduğumuz manevi ışığa dönüşmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Sevgili Peygamberimizi anlatan en güzel kavramlar şüphesiz rahmet ve merhamettir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de Resul-i Ekrem’e hitaben: “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönder dik. ” (Enbiyâ 21/107) buyrulmuştur. Sevgili Peygamberi- Y miz de kendisinin rahmet Peygamberi olduğunu ve bu rahmeti yeryüzünde egemen kılmak için her türlü sıkıntı ve meşakkate katlanmaya razı olduğunu ifade etmiştir. Mevlid Kandili, Hz. Peygamber’in dünyaya teşrifini kutladığımız, onun insanlığa sunduğu bütün güzellikleri anlayıp hayatımızı onun örnek ahlâkıyla bütünleştireceğimiz bir yenilenme zamanıdır. Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de “Andolsun ki, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar, Allah’ı çokca zikredenler ile sizin için Rasulullah’da güzel bir örnek vardır.” (Ahzâb, 33/21) buyrularak, O’nun örnekliğine vurgu yapılmaktadır. Bugün başta İslâm dünyası ol- mak üzere topyekûn insanlık âleminin dûçar olduğu manevî problemlerin gerek tanımlanma, gerekse çözüme kavuşturulması konusunda Efendimizin örnekliği ve rehberliğine başvurmamaktan kaynaklanan problemlerle karşı karşıyayız. Dost, kardeş Müslüman ülkelerde meydana gelen iç çatışmaların ortaya çıkardığı kaosu İslâmî değerler üzerinden onaylamak ve bunları mazur görmek asla mümkün değildir. “Ben, beni görmeden bana iman eden kardeşlerimi özlüyorum.” buyuran Sevgili Peygamberimizin bugün yaşadığımız acılar karşısında neler hissedeceğini tahmin etmek zor değildir. Kardeşlik bağlarının neredeyse ciddî yaralar aldığı bir zaman ve mekânda hem Efendimize hem de birbirimize kardeş olmanın iklim ve ortamlarını yeniden bulmak ve onun özlemini çektiği kardeşler topluluğu olmayı yeniden hatırlatmak zorundayız. Bu duygu ve düşüncelerle başta Almanya’da yaşayan kardeşlerimizin ve tüm İslam âleminin Mevlid Kandilini tebrik ediyor, Mevlid-i Nebi’nin toplumumuzda ve dünyada, Efendimiz’i yakından tanımaya, sevmeye ve O’nun sevgisi etrafında birleşmeye vesile olmasını, milletimize ve bütün insanlığa huzur ve bereket getirmesini Cenab-ı Mevlâ’dan niyaz ediyorum. İslam ve Mülteci Karşıtı PEDİGA Oluşumu Tehlikeli Olarak Topluma Korku Körüklemektedir lmanya’nın değişik şehirlerinde her hafta İslam ve Mülteci düşmanlığı ile oluşan “Avrupa’da İslam’a ve Mültecilere Karşı” kısa adı PEDİGA olarak bilinen oluşum en son Dresdner şehrinde 10.000 yakın katılımcı ile topluma korku salarak İslam’a, Müslüman ve Mültecilere karşı düşmanlığına dayanarak yapmış olduğu gösteriler tehlikeli boyutlara doğru gitmektedir. Federal Alman hükümeti, Siyasetçiler ile STK’ların açıktan tavır almaları gerekmektedir. Bu oluşumun sonuçlarının çok tehlikeli olabileceğini bilmemizde fayda vardır, beraber yaşama kültürüne yapılan en ağır bir darbedir. Son dönemlerde müslümanların ibadet yerleri olan Camiler, Yahudilere ait olan Sinagoglara ve Hristiyanlara ait olan Kiliselere yapılan saldırılar bizleri endişelendirmekte- A dir. Bu gibi saldırılar, her demokrat ve insan haklarına saygılı STK ile toplumun kaanat önderlerinin seslerini daha fazla kamuoyuna duyurmaları gerekmektedir. TGRLP e.V. Başkanı İhsan Altındaşoğlu konu ile ilgili olarak “Yabancı düşmanlığı temeli üzerine ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı her türlü etkinliklere ve çalışmalara destek verdiğimiz gibi dernek olarak ana çizgimizin toplumun çeşitliliğinin bir zenginlik olduğunu, zor şartlardan dolayı ülkelerini terk etmek durumunda kalan Mültecilere kuçak açmamızı, hangi din mensunbu olursa olsun saygılı ve hoş görülü olmalıyız” açıklamasında bulundu. Avrupa kıtasının geçmiş tarihindeki olaylarda IRKÇILIĞIN nasıl dünyayi felakete götürdügünü biliyoruz, tehlike gelmeden herkesin uyanık ve cesur olarak bu türlü oluşumlara karşı gelmemiz gerekmektedir. TGRLP e.V. HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir Cemiyet/Toplum ve Ümmet [email protected] emiyet veya toplum; başta kendi kendini koruma ve varlığını sürdürme olmak üzere bir çok temel çıkarlarını gerçekleştirmek için iş birliği yapan, belirli bir coğrafyada bulunan ve ortak kültüre sahip kurumsallaşmış karmaşık bir münasebetler bütünüdür. Gelişigüzel ya da geçici olarak teşekkül etmiş insan yığınları cemiyet sayılmaz. Bir trendeki yolcular, bir spor oyunundaki seyirciler gelişigüzel bir şekilde bir araya gelmiş insan yığınlarıdır. Yolculuğun veya gösterinin bitiminde bu yığınlar hemen dağılıverirler. Cemiyet ise teşkilatlanmış belli bir düzeni, yapısı ve izafî de olsa bir sürekliliği vardır. Bir çok sosyolog, cemiyeti bir “sosyal münasebetler ve teşkilatlar ağı” olarak tarif ederler. Bu tarif, soyut bir durumu belirlemekte ve bu yönüyle insan topluluğu kavramını aşan bir muhtevaya sahip olmaktadır. Kavramın içinde elbette insan topluluğu vardır. Ama esas cemiyete varlığını veren, bu insanların meydana getirdiği sosyal münasebetler ve teşkilatlar ağıdır. Fert, ancak bu münasebetler ve teşkilatların çerçevesindeki davranışlarıyla bir cemiyetin üyesi özelliğini kazanmaktadır. İnsanoğlu ömrünü doğumundan ölümüne kadar bir cemiyetin üyesi olarak geçirmektedir. Bir cemiyette yaşamak demek, devamlı ve yaygın bir şekilde sosyal tesirin etkisinde kalmak demektir. Zira bir cemiyetin esas özelliği; birbirleriyle karşılıklı etki ve münasebetlerde bulunan insanların teşkilatlı bir tarzda bir arada toplanmış olmasıdır. Müşterek inançlara, tutumlara ve hareket tarzlarına sahip olan bu insanların faaliyetleri, bir takım genel ve müşterek hedeflerin etrafında toplanmıştır. Tarihte ne kadar eskilere gidilirse gidilsin, ulaşılan sonuçlar insanın gurup halinde ya da guruplar içinde yaşadığını göstermiştir. Bu gurupların da az çok teşkilatlanmış oldukları; alışkanlıklara, geleneklere ve toplumsal inançlara sahip oldukları anlaşılmıştır. Bugünkü sosyoloji; toplumu, insanların tabiat ile ilişkilerinin ve kendi aralarındaki ilişkilerin bir bütünü olarak tarif etmektedir. Ve bu münasebetler bütünü bir yapıda biçimlenmiştir ki, buna toplumsal yapı, yani cemiyet denir. C ❬ ❬ 05 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436 Dr. Yusuf IŞIK dosya Değişik dil ve kültürlerde insan topluluklarını gösteren toplum, ulus, ırk, halk, kabîle, klân...vs. gibi kelimelerin yerini alan Ümmet, ilerici bir ruhla doludur ve dinamik, inançlı, ideolojik bir toplumsal görünüş arzeder. İslâm’a göre, cemiyeti meydana getiren kan ve ırk bağı değil, onu tek vücut ve kuvvet haline getiren inanç birliğidir. İbn-i Haldun’un dediği gibi; “Cemiyetler de fertler gibi belirli aşamalardan geçerek olgunlaşırlar. Cemiyetler de doğar, büyür, gelişir, duraklar ve ölürler. Her merhalenin kendine has kanunları ve icapları vardır. Bu geçiş dönemleri, cemiyetler için en kritik dönemlerdir.” Muteber İslâm bilimcilerin dediği gibi “İdeal İslâm Toplumuna Ümmet denir.” Değişik dil ve kültürlerde insan topluluklarını gösteren toplum, ulus, ırk, halk, kabîle, klân...vs. gibi kelimelerin yerini alan Ümmet, ilerici bir ruhla doludur ve dinamik, inançlı, ideolojik bir toplumsal görünüş arzeder. Ümmet kelimesi “ümm” kökünden gelir. Bunun; esas, temel, yol, niyet gibi anlamları vardır. Bu yüzden Ümmet; ortak bir inancı, ortak bir amacı paylaşan insanların ortak amaçlarına doğru birlikte yürümek niyetiyle ahenkli bir biçimde meydana getirdiği toplum demektir. Diğer anlayışlar, kan ve toprak birliğini ve ortak maddî çıkarları toplumun temel ölçütü olarak alırken İslâm, “Ümmet” kelimesini seçerek fikrî sorumluluğu ve ortak bir hedefe doğru yürümeyi esas almıştır. İslâm, bünyesindeki sınıf ve tabakaların birbirlerini istismar etmeyeceği, bilâkis insanlar arasında karşılıklı anlayış ve yardımlaşma duygularının hakim olacağı fazîletli bir cemiyet ortaya koymak için vazolunmuştur. Bu esasa göre İslâm’da fazîletli bir cemiyetin ilk işareti, kötülükleri terkedip hayra yönelmiş fazîletli bir kamuoyunun mevcut olmasıdır. Çünkü cemiyet, genel durumu itibariyle sulhçu bir birliktir. Bu birliğin gölgesinde fazîlet büyüyüp gelişirken nûruyla da kötülükler yok olur gider. İslâm, fazîletli kamuoyunun doğması için “İyilikleri emretmeyi ve kötülüklerden men etmeyi” teşvik etmiştir. Buna dayanarak kötülerin sapıklıklarına son vermeleri, iyilerin de doğru yollarında yürümelerine devam etmeleri için umûmî irşadı gerekli kılmıştır. Fertleri iyi işlerde yardımlaşan ve kötü şeyleri terkeden insanlar haline getirir. Allah (c.c) bu konuda şöyle buyurur; -“Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten vazgeçirmeye çalışırsınız. (Çünkü siz) Allah’a inanıyorsunuz.” (Âl-i İmrân: 110) İslâm, fazîletli bir cemiyeti meydana getirme yolunda her türlü bayağılık ve kötülükleri gizler ve örter. Fazîletli şeyleri ise bütün güzelliğiyle meydana çıkarır. İslâm’da sosyal dayanışmanın esası, bünyesinde yalnızca hayırların ortaya çıkacağı fazîletli bir cemiyetin meydana gelmesi için yardımlaşma ve dayanışmadır. Hayırlı ümmete doğru hayırlı çalışmalar ve gayretler temennîsiyle... HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ❬ 06 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436 tanıtım Türk Havayolları Dünyayı Hurghada’ya Taşıyor ürk Hava Yolları, tarih, doğa ve kültür tutkunlarını İstanbul üzerinden yerkürenin en güzel noktalarına taşıyor. Bunlardan biri olan ve “Kızıldeniz’in Perisi” unvanını taşıyan Hurgahada, tüm güzelliğiyle Türk ve Alman gazetecilerin gözlerini kamaştırdı. Türk Havayolları Köln Bürosundan İletişim ve Halkla İlişkiler Şube Şefi Yusuf Ekiz bey bizleri arayarak Hurgahada`ya yapılacak seyahat ile alakalı olarak davette bulundu. Ne yalan söyleyeyim hemen evet dedim. Çünkü zaman zaman THY yetkilileri bizleri böyle çalışmalara davet ediyorlar ve bu sayede de bizler dünyanın değişik yerlerini görme imkanı buluyoruz. Okuyucularımız geçen senelerde yaptığımız seyahatler ile alakalı olarak yaptığımız haberleri hatırlayacaklardır. Türkiye`de Nevşehir-Ürgüp-Göreme yöresi, İran Meşhed-İsfahan seyahatlerini haber yapmıştık. Dünyanın en büyük havayolu şirketi olma yolunda hızla ilerleyen Türk Hava Yolları’nın (THY) Köln Bölge Müdürlüğü, Almanya’dan bir grup gazeteciye yönelik Mısır’ın tatil ve turizm kentlerinden Hurgahada’ya tur düzenledi. THY Köln Müdürü Yiğit Bilge Avcı’nın organize ettiği ve THY İletişim ve Halkla İlişkiler Şube Şefi Yusuf Ekiz’in öncülük ettiği tur kapsamında Türk ve Alman basın mensupları, Köln-Bonn ve Frankfurt Ha- T valimanı’ndan THY’ye ait uçakla İstanbul’a, oradan da muhteşem deniz ve doğa manzarasına sahip Hurgahada’ya ulaştık. Yakınlarındaki Tatil beldesi Soma Bay’da konaklayan gazeteciler, THY Hurgahada Bölge Müdürü Muhammet Fatih Durmaz tarafından ağırlandık. Hurgahada’ya uçuşlar hakkında bilgi veren Durmaz, “THY uçuşlarına haftada 3 sefer ile 17 Ekim 2012 tarihinde başladı. 26 Ekim 2014 tarihinden itibaren günlük seferler icra eden Türk Hava Yolları, Kızıl Denizi’nin en güzel tatil şehir Hurgahada’ya dünyanın 267’den fazla noktasına buluşturmaktadır. Hurgahada yolcularımızın %40’ı Almanya’dan gelmektedir. Almanya’da çok popüler olan bu destinasyonu THY Almanya’da 13 farklı şehir ile bağlantı sağlamaktadır. Yılın 12 ayı denize girilen Hurgahada’ya yılda 4 milyon turist gelmektedir. Şehrin en meşhur tatil beldeleri başta Soma bay olmak üzere, Elgouna ve Sahl Hasheesh’tir. Almanya’da yaşayan Türkler Schengen oturumuna sahip oldukları takdirde Hurghada vizeyi kapıda alabilirler. Vize ücreti 25 dolardır. Günden güne sefer sayılarımız artmakta ve bölgede THY’nin kaliteli ve güvenli hizmet anlayışının tüm hızıyla sürdürmekteyiz” dedi. HEM TARİH HEM DOĞA GÜZELLİĞİ Mısır’ın Kızıldeniz kıyısındaki Hurghada tertemiz ve masmavi sulara sahip. Amatör ve profesyonel dalış imkanları sunulan bölgede rengarenk balıklar ve mercanlar bulunuyor. Ayrıca büyük golf tesisleri, golf tutkunlarını ağırlıyor. Antik Mısır döneminin en önemli miraslarından Karnak ve Krallar Vadisi’ne yakınlığı ile tanınan bölge, çöl ve bedevi hayatını yakından izlemek için de eşsiz fırsatlar sunuyor. Yurtdışındaki en ucuz deniz, kum, güneş tatilinin yapılabileceği yerlerden biri olarak göze çarpan Soma Bay’a gelen turistlerin çoğunluğunu Alman ve Ruslar oluşturuyor. Kuzeydoğu Afrika’da yer alan, kuzeyden Akdeniz ve doğudan Kızıldeniz’le kuşatılmış ve Sina Yarımadası ile Asya kıtasına da taşan, dünyanın zengin bir maziye sahip olan ülkelerinden biri olan Mısır, tarih boyunca birçok medeniyetin beşiği olmuştu. Beş günlük bir programın ardından yine THY ayrıcalığı ile İstanbul`a, oradan da Almanya`daki evlerimize ulaşıyoruz. Son olarak THY Köln bürosundaki yetkililere bu seyahet vesilesi ile çok teşekkür ediyoruz. Klasik sloganımızı bu yazımızda da tekrarlıyoruz. Milli Gururumuz, Ulusal Havayolumuz, İyiki varsın Türk Havayolları. UETD Avrupa Türk Demokratlar Birliği 2014 Yılını Değerlendirdi ETD Genel Başkanı Süleyman Çelik Yürütme Kurul temsilcileriyle 2014 yılı faaliyetlerini değerlendirdi. Köln Doy Doy Restaurant`te gazetecilerle birlikte olduğu yemekli toplantıda Süleyman Çelik, 2014 yılında Türkiye ve Avrupa`da öne çıkan siyasi gelişmeleri ve bu gelişmeler içerisinde kendilerinin doğrudan müdahil oldukları başlıkları hatırlattığı konuşmasında; “Avrupalı Demokratlar olarak mücadelelemiz önümüzdeki yıllarda da devam edecek” dedi. Bildiğiniz gibi 2014`te Avrupa Parlementosu U seçimleri oldu. Irkçı Partiler ciddi oranda oylar artarak % 10 seviyelerine ulaştı. Süleyman Çelik Türkiye`nin Avrupa Toplumuna katılımıyla alakalı verdiği çabaları hatırlattığı konuşmasında, Avrupa`da yaşayan göçmenlerin de yerel siyasete katılım sağlayarak bu çalışmaya katkı sağlaması gerektiğini, geçtiğimiz yerel ve eyalet parlementosu seçimlerinde gençlerin kısmen ilgi göstermeleri kendilerini memnun ettiğini ifade etti. Bir gazetecinin basına yansıyan bir konuya verdiği cevapta “150 şube 1900`ün üzerinde temsilciliklerimize üyelik katılımında her geçen hafta üye artışının devam ettiğini” sözlerine ekledi. HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir Nerede Kalmıştık?.. [email protected] navatandaki siyasi hareketimize, ideolojimize, cemaatimize veya grubumuza destek amacıyla kurduğumuz irili ufaklı, sağlı sollu, dinli dinsiz dernekler, önce kendi aralarında çatı kuruluşlarına dönüştüler. Türkiye’nin 12 Eylül Askeri Darbesi’inden sonra siyasetle bağlantılı ideolojik akımlarda içhesaplaşmalar başlayınca, “en iyiler”le en “hainler”in yolları ayrıldı. Bu gelişme Türkiye’de olduğu gibi, Almanya ve Türklerin yaşadığı diğer Avrupa ülkelerinde de tesirini gösterdi. “En iyi partililer”, yıllarca aynı siyasi gayeler uğruna çetin yolları aşmış, birlikte mücadele vermiş “dava arkadaşları”nı partiden kovarak veya kovdurarak, istedikleri ortama kavuşmuş olmanın hazzını yaşadılar, nimetlerinden faydalandılar. “Lidere en iyi sadık” olanlar, onu şeksiz şüphesiz kabullenenler, “O da bir insandır, yanlışı, yanıldığı tarafı vardır” noktasından hareketle eleştiren, yerine göre itiraz eden, kendi düşüncesini seslendirme cesaretini gösterenler, başkaldıran, isyankâr, liderin koltuğuna göz dikmiş “hainler” veya “kötüler” olarak, liderin, başkanın veya hocanın yakınına sokulmayarak uzaklaştırıldılar. Soğuk Savaş Dönemi’nin, 1989 sonbaharında Berlin Duvarı’nın yıkılmasının hemen ardından “Demir Perde”nin de çökmesi neticesinde, sona ermiş olması, Avrupa Türklerinin teşkilatlanma sürecinde ikinci bir kırılma noktasına sebep oldu: Klasik manada sağcılık ve solculuğun çekiciliği kalmamıştı artık… Siyasi ideoloji yerini dini ideolojilere bırakmaya hazırlanıyordu, çünkü ne yiyip içeceğimize, nasıl giyineceğimize karar verenler, hangi ideolojiyi benimseyeceğimizi de karara bağladılar: Buna göre, bundan sonra “iyiler” ve “kötüler”, “dostlar” ve “düşmanlar”, din eksenli olacaktı… O günden itibaren Türk Aliler, Mehmetler ve Fatmaların Müslüman oldukları keşfedildi. Ve o günden itibaren din eksenli kültür ve medeniyet savaşları başladı. O günden itibaren siyasi-ideolojik dernekçilik cazibesini kaybetti. Ve o günden itibaren “en iyi Sünni”, “en iyi Alevi”, “en iyi Şii” ve “en iyi şeyh” veya “en iyi hoca” devri başladı. Şimdi televizyon kanallarında ve internet ortamında “hocalar ve şeyhler savaşı”nın ve onların taraftarlarının kıran kırana şaklabanlıkları ve amigoluklarının nereden kaynaklandığını bana sormayın! O günden itibaren müzik zevkimiz de değişmeğe başladı. Dindar müzik dinler olduk... Ar- A ❬ ❬ 07 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436 Mahmut AŞKAR dosya Klasik manada sağcılık ve solculuğun çekiciliği kalmamıştı artık… Siyasi ideoloji yerini dini ideolojilere bırakmaya hazırlanıyordu, çünkü ne yiyip içeceğimize, nasıl giyineceğimize karar verenler, hangi ideolojiyi benimseyeceğimizi de karara bağladılar: Buna göre, bundan sonra “iyiler” ve “kötüler”, “dostlar” ve “düşmanlar”, din eksenli olacaktı… tık Erzurumlu Emrah’ın, Karacaoğlan’ın ve bin yıllardır bizi anlatan, bizi söyleyen nice ozanların türkülerini dinlemek, kimine göre günahtı(!), kimine göre de mekruh(!)... Dindar dediğiniz ilahi dinlermiş. Rock, pop, arabesk, şıkıdım şıkıdım müzik dinletiler bize, “İslami Müzik” adına... Dışımız “İslami” oldu, içimiz, bildiğiniz gibi... Şimdi artık onlar, bunlar yok; falancıcılar ve filancıcılar var. Evet, nerde kalmıştık?... Dünkü ideolojilerimizin yerine ne koyalım da biraz konuşacak malzememiz, ateşleyecek barutumuz, ötekinden farkımız olsun diye kara kara düşünürken; birileri kulağımıza fısıldayarak; mezhebiniz, tarikatınız ideolojiniz olsun… Siz Müslümanlar zaten yetmiş iki fırkaya bölünmemiş miydiniz ezelden beri… Bak bu konuda herkesten daha çok zenginsiniz. Kullanın bu mirasınızı tepe tepe! Ne tembel tembel oturuyorsunuz öyle? Hareketlenin biraz; ya Allah bismillah deyin, birbirinize saldırırken; Allahu Ekber diye kükreyin! Şimdi “İslam Coğrafyası” denilen yerde, insanların birbirini ne için boğazladıklarını ve yine aynı “Müslümanlar” camileri bombalarken neyi haykırdıklarını lütfen bana sormayın! Evet, yine nerde kalmıştık?... Memleket kurtarmak için kurduğumuz derneklerimiz demiştik; zamanla, yani dünyanın gidişatı değişmeğe başlayınca ve buna paralel olarak Almanya da bize, siz sadece Müslümansınız, başka şeye kafa yormanıza gerek yok, dediğinden beri din eksenli cemiyetçiliğimiz daha da önem kazanmaya başladı. Uzun bir müddet “En iyiler”in amansız rekabeti bize çok şey kaybettirdiğini iyi bilirim lâkin bundan kimin kârlı çıktığını rica ediyorum, bana sormayın! Tarih boyunca insanlık, “en iyiler”den çok çekti biliyor musunuz... Bir insan, “insanların en iyisi benim”, hangi dine mensup olduğundan bağımsız olarak bir dindar, “en iyi dindar benim” veya bir millet, “milletlerin en iyisi biziz” diyorsa, bu algının kendisi, gelmekte olan bir felaketin ayak sesleridir. Şark’ta “En İyi Müslümanlar” birbirini boğazlarken, Garp’ta “En İyi Hıristiyanlar”, ülkelerindeki Müslümanların, bir taraftan camilerini kundaklıyor diğer taraftan da ülkeyi terk etmeleri için mitingler düzenliyorlar. “En İyi Almanlar”ın yüzünden ikinci defa bir dünya savaşını başlatmışların ülkesinde böylesi mitinglerin onbinlerce taraftar bulması ise son derece düşündürücüdür. Bu ülkede kırk yılı aşan zaman dilimi içinde, “en iyilerimiz” yüzünden nice inançlı, vatansever, birikimli ve bir o kadar da samimi insanların kalbini kırarak, ötekileştirerek, din adına milliyet adına en iyi teşkilatçılık adına kendimizden, kuruluşlarımızdan, önce küstürdüğümüze sonra da uzaklaştırdığımıza şahit olduk. “Bu iş bizim işimiz” diyen “En İyi Türkler” ve “En İyi Kuruluşlar” yüzünden anadilimiz Türkçe gibi nice milli davalarımız, “En İyi Müslümanlar” ve “En Büyük Kuruluşlar” yüzünden nice İslami davalarımız yer ile yeksan oldu. Binbir zahmet ve eziyetle vücuda getirilen, nicelerinin nazlana nazlana, yalvar yakar lütfedip teşrif ettiği, KRM diye bir kuruluşun, yedi yıl sonra, geldiği demiyorum, bulunduğu nokta; “En İyilerimiz”in marifetidir! Marifet, iltifata tâbidir derler de... Sahi biz nerde kalmıştık?... Hayatî Not: Hayat Gazetesi’nin 100. sayısında, daha nice 100. sayılarda Avrupa Türklerine ve Müslümanlarına hizmet dolu yıllar diliyorum. HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ❬ 08 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436 Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül “Göçmen Karşıtı Saldırılarla Avrupa Nereye Gidiyor!” urtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül, Almanya, İsveç, Avustralya ve diğer bazı Avrupa ülkelerinde son dönemde gelişen göçmen karşıtı ve yabancı düşmanlığı içeren eylemleri kaygıyla takip ettiklerini bildirdi. Bülbül yaptığı basın açıklamasında “Son dönemde bazı ülkelerde göçmenlere ve Müslümanlara yönelik endişe verici hadiseler yaşanmaktadır. Özellikle Ağustos ayından bu yana Almanya’daki Müslüman göçmen vatandaşlara ve onlara ait camilere yönelik saldırıların maalesef süreklilik arz ettiği görülmektedir. Son olarak Dormagen şehrinde bir cami ve okulun duvarına yabancı düşmanı işaretler çizilmiş, Pforzheim şehrinde yılbaşı gecesi bir Türk işletmecisi uğradığı saldırı sonucu yaralanmıştır. Tüm bu olayları tetikleyen PEGİDA örgütünün göçmen ve İslam düşmanlığı içeren söylemleriyle kitleyi sokağa taşıması, kaygı verici bir gelişmedir. PEGİDA gösterileri ifade özgürlüğü sınırlarını aşarak yaşam hakkı ve inanç hürriyetine fiili müdahale noktasına gelmiştir. Şansölye Sayın Merkel’in de belirttiği gibi Pegida adı altında düzenlenen gösterilerde ön yargı ve nefret söylemi öne çıkmaktadır.” dedi. İsveç ve Avustralya’daki cami saldırılarına da dikkat çeken Bülbül, “İsveç’te bir hafta içerisinde iki cami saldırıya uğramıştır. İlki, Eskilstuna kentinde cemaatin camide ibadet ettiği esnada gerçekleşmiş, bu saldırıda 5 kişi hafif yaralanmıştır. İkinci saldırısı ise Skane bölgesindeki Eslöv şehrindeki bir camiye yönelik gerçekleşmiştir. Bu iki caminin dışında Uppsala kentindeki camiye de yılbaşı gecesi molotof kokteyli atılıp, kapısına ırkçı sloganlar yazılmıştır. Avustralya’da ise Sydney’in en büyük camisi olan Auburn Gelibolu Camii bir saldırganın hedefi olmuştur.” dedi. Tüm bu olayların gelecek adına endişe verici gelişmeler Y olduğunu kaydeden Bülbül, bazı ülkelerin dönem dönem içe kapandığını, farklılıkları tehdit olarak gören politikalara teslim olduğunu belirtti. Geçmişte benzer politikaların Yahudi ve Komünizm karşıtlığı üzerinden meşrulaştırıldığına işaret eden Bülbül, hangi gerekçeyle olursa olsun bu tür politikaların öncelikli olarak ilgili ülkelerin gelişmesine, demokrasisine ve birlikte yaşama geleneğine zarar verdiğini hatırlattı. Bülbül, “Artan yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı ve ırkçı saldırılar esas olarak Avrupa’nın bir sorunudur ve Avrupa’nın geleceğine dair endişeleri artırmaktadır. Özgürlükçü, çoğulcu, insan hakları ve farklılıklara saygılı bir Avrupa vizyonunun kaybedilmesi, Avrupa’nın geleceğini karartacak ve bu durum en fazla ilgili ülke insanlarına kaybettirecektir. Bu durum tarihte çok acı örneklerle yaşanmıştır. Herkese kaybettiren bu tür politikalara karşı özgürlükçü, çoğulcu ve demokratik insanların birlikte hareket etmesi gerekir.” dedi. Irkçı saldırı ve gösterilere karşı tavır alan insanların varlığının sevindirici oluğuna işaret eden YTB Başkanı Doç Dr. Kudret Bülbül, “Olaylar karşısında tavır alan, saldırıları kınayan ve ülkede yaşayan göçmenlere sahip çıkan farklı toplum kesimlerinin, sivil toplum örgütlerinin, kiliselerin ve yerli insanların var olması memnuniyet vericidir. Olayların gelecekte tekrarlanmaması için idari ve siyasi sorumlulara önemli görevler düşmektedir.” dedi. Saldırılarda yaralananlara geçmiş olsun temennisinde de bulunan Bülbül açıklamasında son olarak, “Saldırılarda yaralanan vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletmek istiyoruz. Almanya, İsveç ve Avustralya makamlarınca yapılacak detaylı ve titiz soruşturma sonucu, faillerle ilgili gerekenin yapılacağını ve oluşan zararların karşılanacağını ümit ediyoruz.” ifadelerini kullandı. IGMG Hessen Bölgesi Frankfurt Griesheim Şubesinden Aile Eğitim Semineri rankfurt`un güzel salonlarından birinde gerçekleşen Aile Eğitim Semineri büyük bir katılım ile gerçekleşti. F. Griesheim Gençlik Teşkilatından M. Akif Ersoy`un okuduğu Kur`an-ı Kerim ile başlayan program Cemiyet Başkanı Hüseyin Düzgün`ün selamlama konuşması ve gündem takdimi ile devam etti. Ardından IGMG Hessen Bölge Başkanı Bilal Kaçmaz açılış konuşması yapmak üzere sahneye geldi ve tebrik ve teşekkürlerden sonra Hz. Peygamber`in hicretinden hangi dersleri çıkarmamız gerektiğini anlattı ve cami, cemiyet ve teşkilatın ehemmiyet ve önemine vurgu yaptı. Mutlu bir yuva ve ailevi ilişkilerin nasıl olması gerektiği konusunda önemli bilgiler sundu. F Günün hatibi olan Türkiye`den gelen Sıtkı Aslanhan ise kendine has üslubu ile güzel bir sunum yaptı. Çocuk eğitimi hakkında sunum yapan Aslanhan, anne ve babanın nasıl bir çocuk eğitimi vermeleri gerektiği noktasında çok önemli bilgiler verdi. Tarihteki yetişen çocuklar ile şimdiki çocuklar arasında da bir kıyas yapan Aslanhan dinleyiceleri etkiledi ve düşündürdü. Programa Cengiz Bardak ve Kemal Dorul da güzel ilahiler ile renk kattılar. F. Griesheim Gençlik Teşkilatından Muhammed`in okuduğu Kur`an-ı Kerim ile program sona erdi. Aile Eğitim Semineri programının sunuculuğunu cemiyet idarecilerinden Ali Çiçek yaptı. haber ATİB Genel Başkanı İhsan Öner: “Avrupa Nereye Gidiyor!” aha çok Almanya‘ da başgösteren Avrupa‘ da ırkçılık ve İslam karşıtlığı, kontrolden mi çıkıyor? PEGIDA adı altında gelişen ırkçılık artık bu ülkelerde yaşayan insanlarımızda tedirginlik yaratmaya başladı. Çok abartılı gibi görünsede, müslüman göçmenler Türkler gerçekten bu ülkelerde geleceklerinin olup olmadığını ciddi ciddi düşünmeye başladılar. Hedef de bu mu acaba? Bu ülke yönetimleri özellikle de fikir hürriyeti adı altında yayın yapan medya kurumları, bunun sorumlusu değil mi? PEGIDA denen organize, bir suç makinasının önderliğinde gelişti. Alman medyası bu konuyu gündemine bile almadı. Medyanın tutumu sadece fikir hürriyeti bazında değil, ahlaki ve insani bazda ele alınıp değerlendirilmelidir. Almanya başta olmak üzere, bir çok Avrupa ülkesi bu yaklaşımla bir kaosa mı sürüklemek istenmektedir. Hedef nedir ve kimdir? Bunun ciddi ciddi sorgulanması gerekmektedir. Gün geçmiyor ki bir camii, ibadethane bir şekilde fiili saldırıya uğramasın… Köln / Dormagen‘de bu hedef bölgelerden birisi. Daha bir iki gün önce, camii duvarına gamalı hac yapanlar şimdide bir okul duvarına „Pislik Türkler“ ve „Türkler Öldürülecektir“ şeklinde yazılar yazmışlar. O okula giden çocukların nasıl bir psikolojik ortamla karşı karşıya kalacağını düşünebiliyormusunuz? Bu olaylar insan haklarının, fikir ve inanç özgürlüğünün sonsuz savunucusu olduklarını iddia eden Avrupa‘ nın göbeğinde cereyan etmektedir. Nerede ve nasıl sonuçlanacağı belli olmayan bu çirkin gelişmelere artık dur denilmelidir. Yarım asırdan fazladır bu ülkelerde alın teri dökmüş insanların daha fazla tedirgin edilmelerine artık müsade edilmemeli ve ülke yönetimleri gerekli tedbirleri alarak bu çirkin, insanlık dışı olaylara artık fırsat vermemelidirler. Ülke medya kuruluşları da fikir hürriyetlerini bir ahlaki çerçeveye oturtmalıdırlar. D HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ❬ 09 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436 haber IGMG Hessen Gençlik Teşkilatı Yıldız Gençlik Hessen Kuzey Çalışması ıldız Gençliğin Hessen’deki ikinci sınıfı olan Kuzey Sınıfı 4. kez Wetzlar şehrinde buluştu. Açılıs Kur‘anı Kerim’i okunduktan sonra kahvaltı akabinde aktivite olarak dışarıda kar topu oynayan Yıldız Gençler, oldukça neşeliydi. Ardından Wetzlar camisinde bir zikir halkası oluşturuldu. Zikirler ve ilahiler söylendi. Selamlama konuşması yapan IGMG Hessen Gençlik Teşkilatı Bölge Orta Öğretim Başkanı Ersin Kaçamaz, Yıldız Gençliğin iki kursunun da önemine vurgu yaptı ve çok Y yakın zamanda gençlerimizin Jugendherberge'de bir araya gelip YILDIZ KAMPI adı altında tanışmalarının sağlanacağını duyurdu. Misafir hatip ve aynı zamanda Avusturya’da resmi okullarda İslami din dersi veren Mahmud Yavuz, “Hayr'a davet eden ümmet” konulu sohbetini gerçekleştirdi. Sohbetin sonunda grup resmi çekilen Yıldız Gençler, hatiplerden, aktivitelerden ve sohbetten oldukça memnun kaldığını belirtti. IGMG Hessen Bölgesi Genişletilmiş Şube Başkanları Toplantısı Hanau'da Yapıldı TÜRKÇE I ÖĞRETEN SÖZLÜK (2 Cilt) Türkçe Öğreten Sözlük çocuklara ve gençlere Türkçenin özünü kavramalarını, doğru ve güzel konuşup yazmayı öğrenmelerini sağlayacak bir başvuru kaynağıdır. Türkçe Öğreten Sözlük’ü kullananlar aradıkları sözcüğe anında ulaşabilecekleri gibi hem de söz konusu sözcükle aynı sayfada bulunan diğer sözcüklere de göz atarak kelime hazinelerini geliştirme fırsatı bulacaklardır. Türkçe Öğreten Sözlük’te yaklaşık 10.000’i aşkın madde başı sözcük, 25.000’e yakın tanım cümlesi, 15.000’i 40,-€ Almanya İçi Posta Ücreti Dahil aşkın örnek cümle, 1000’i aşkın resim, binlerce eş ve yakın anlam ile karşıt anlam maddesi, atasözü, deyim ve özdeyiş bulunmaktadır. Sözlüğün her sayfasında, ulusal kültürümüzün değerlerinden Nasrettin Hoca’yla ilgili en az bir resim ve buna ilişkin örnek bir cümle yer almaktadır. 21x25,5 cm Büyük Ciltli Renkli resimli Sıvama kapak 2 Cilt 1288 Sayfa Sipariş İçin: [email protected] · Handy: 0171-1970212 GMG Hessen Bölgesine bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren Cemiyetlerin Başkanları, Sosyal Hizmetler Başkanları ve Bölge BYK`sının katılım sağladığı toplantı Hanau`da yapıldı. Açılış Kur`an-ı Kerimi ile başlayan programı sunan Bölge Teşkilatlanma Başkanı Hikmet Atak; program hakkında bilgilendirme yaptı. IGMG Hessen Bölge Başkanı Bilal Kaçmaz programın açılış konuşmasını yaparak cemiyet başkanlarına hitap etti. Kaçmaz bölgede yapılacak çalışmalar ve programlar hakkında cemiyet başkanlarına bilgilendirmeler yaptı. Kaçmaz konuşmasının devamında; “Cemiyetlerimizin yaptıkları çalışmalar her zamanki gibi şeffaf olmalı ve bulunduğumuz topluma katkı sağlamalıdır. Bizler ümmet teşkilatı olduğumuz için dünyanın neresinde bir sıkıntı varsa tabiki bizleri de ilgilendirmektedir. İçerisinde bulunduğumuz Almanya`daki son gelişmelere de dikkat çeken Kaçmaz; bu gelişmelerin hiçbirisine kayıtsız kalamayız” dedi. Yine IGMG Genel Merkez Genel Sekreteri Mustafa Yeneroğlu Genel Sekreterlik biriminin çalışmaları hakkında bilgilendirmede bulundu. Yeneroğlu son dönemde Almanyadaki gelişmeler ışığında teşkilatının yaptığı çalışmaları da değerlendirdi. Bölge Birimlerinden bazıları birim çalışmaları hakkında bilgilendirmelerde bulundular. Son bölümde tüm idareciler dilek ve temennilerde bulundular. Yine IGMG Hessen Bölge Başkanı Bilal Kaçmaz bunlara cevaplar verdi. Program kapanış Kur`an-ı Kerimi ile sona erdi. HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ❬ 10 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436 röportaj HASENE’nin Somali’deki Denizcilik ve Balıkçılık Okulu Eğitime Başladı Röportaj: Murat Kubat asene Derneği’nin Somali’nin başkenti Mogadişu’da, Hint Okyanusu’nun kıyısında inşa ettirdiği Denizcilik ve Balıkçılık Enstitüsü geçtiğimiz Ekim ayı itibariyle öğrencilere kapılarını açtı. Enstitü, daha önce yine denizcilik okulu olarak kullanılan, fakat iç savaştan dolayı harabeye dönen bir yerde inşa edildi. Enstitüsü’de şimdi 50 öğrenci yatılı kalıyor ve hem teorik hem de pratik eğitim alıyor. Enstitü’nün müfredatını Somali merkezli City Üniversitesi belirliyor. City Üniversitesi dekanı Abdulkareem H. Jama ile Denizcilik ve Balıkçılık Enstitüsü’nün öğrenciler, öğretmenler ve Somali için ne anlama geldiğini konuştuk. Denizcilik ve Balıkçılık Enstitüsü Somali için nasıl bir anlama sahip? Denizcilik ve Balıkçılık Enstitüsü Somali’de eşsiz bir eğitim kurumu konumunda. Somali, Kızıl Deniz ve Hint Okyanusu’na olan sahili ile Afrika kıtasında sahili en uzun ülke, fakat bizler deniz eğitimi ve deniz bilimlerine dair çok fazla bilgiye sahip değiliz. Bu kadar uzun bir sahile sahip olan ülkenin kendi doğal kaynaklarından faydalanabilmesi için Somali’de denizcilik ve balıkçılık öğrenme merkezi olması gerekiyordu. City Üniversitesi ve Denizcilik Fakültesi idaresinin vizyonu denizcilik biliminde olağanüstü eğitmen yetiştirmek. Bu bizim için zaman alacaktır ama hedefimiz Somali için güvenilir ve bilgi sahibi denizcilik konusunda uzmanlaşmış eğitmenler yetiştirmek. Denizcilik ve Balıkçılık Enstitüsü’nde şu an yatılı 50 öğrencimiz var. Bu sayının iki katı kadar öğrenci de gelecek sene için bekleme listesinde yer alıyor. Sizce Enstitü öğrencilerin gözünde nasıl bir anlama sahip? Denizcilik ve Balıkçılık Enstitüsü Somali şartlarında standartları çok yüksek bir okul. Öğrencilerimiz labaratuvarları ve diğer teknik odaları ile uygulamalı ve kaliteli eğitim alıyor. Öğrencilerimiz böyle bir imkana sahip okulu Somali’de bulamayacakları gibi, bulsalar dahi velileri tarafından okulun masraflarının karşılanması mümkün olamayacaktı. Evvela Allah’ın bir rahmeti ve akabinde Hasene’nin cömert bağışçıları ve destekçilerinin vesilesiyle şimdi mümkün oldu. Sorunuza öğrencilerden bir tanesinden, Muhammed Sheikh Daud’tan bahsederek cevap vermek istiyorum. Muhammed 17 yaşında ve Galdogob/Puntland’tan (Somali’nin ku- H zeydoğu bölgesi) geliyor. Geniş bir aileye sahip; tam 33 kardeşi var. İslam hakkında çok bilgili ve okulumuzun da resmi imamı; bütün namazları o kıldırıyor. Bölgesinde liseyi okuduktan sonra, ailesini geçindirmek için ilkokul öğretmenliği yapmış. Şimdi başkent Mogadişu’da ve kaliteli bir eğitim alacağı için çok mutlu. Daha önce okyanusu hiç görmemiş. Kısa sürede yüzmeyi öğrendi. Şimdi balık gibi yüzebiliyor ve sudan ayrılmak istemiyor. Öğrencilerimiz böyle bir imkanı kendilerine sunan hayırseverler için şunları söyledi: ‘Allah (c.c.) sizi ödüllendirsin’, ‘Allah yaptığınız iyilikleri kabul etsin.’, ‘Çok teşekkür ederiz.’, ‘Türkleri seviyoruz.’, ‘Buradaki eğitim imkanından istifade edip, bizler de yardım etmek istiyoruz.’ Burada eğitim gören 48 öğrenci daha önce neler yapıyordu? Öğrencilerimizin içerisinde daha önce imamlık, ilkokul öğretmenliği ve sahile yanaşan teknelerde çalışanlar olduğu gibi, medreselerde öğrenci olanlar da var. Öğrencilerimiz bir kısmı Kur’an hafızı. Okuldan mezun olan öğrenciler daha sonra neler yapabilecekler? Bu okuldan mezun olan öğrenciler gemi üretimi, limanlarda idareci, balıkçı, ikinci kaptanlık gibi alanlarda çalışabilecekler. Bizim gönlümüz mezun olan öğrencilerimizin üniversitenin deniz bilimleri bölümüne kayıt yapmalarından yana. Önlisanslarını tamamlayan öğrencilerin mastırlarına ve akabinde deniz hukuku gibi alanlarda doktora yapmalarını teşvik edeceğiz. Böylece alanlarında uzman isimler yetişecek. Şayet önümüzdeki 13 sene boyunca elimizdeki programı eksiksiz uygulayabilirsek, Somali toplumunun nesiller boyu gelişimine çok büyük katkılar sağlamış olacağız. Son olarak ne söylemek istersiniz? Bu çalışmaların hiçbirisi Hasene’deki kardeşlerimizin desteği, adanmışlığı, alınteri ve vizyonu olmadan gerçekleşemezdi. Halis niyetlerle Somali’ye böyle güzel bir enstitü kazandıran Hasene’nin destekçilerine ‘Allah size bu dünyada sıkıntı yaşatmasın ve ahirette de sizleri mükafatlandırsın’ diye dua ediyoruz. Yaptığınız bağışlar amacına uygun bir şekilde, Somalili insanların hayrına kullanılmaktadır. Somali’nin değişik bölgelerinden gelen gençler güzel bir eğitim alabilecekler. Hasene’nin desteği ile Somali’de ‘okyanus bilimciler’ yetişebilecek artık. Okulda Eğitim Gören Çocukların Gözüyle Denizcilik ve Balıkçılık Enstitüsü Sadiq Hussein Ali. 13 yaşında. Anne-babası ve 11 kardeşi var. Galkayo, Galmudug’tan geliyor. Sadiq diyor ki: “Denizcilik ve Balıkçılık Enstitüsündeki yemekler ve imkanlar çok güzel. Yeni şeyler öğreniyor olmak bana heyecan veriyor. Denizcilik okulunda öğretmen olmak istiyorum.” Ahmed M. Ahmed. 15 yaşında. Anne-babası ve 10 kardeşi var. Bosaso, Puntland’tan geliyor. Ahmed diyor ki: “Mogadişu’da yaşamak bana mutluluk veriyor. Denizcilik ve Balıkçılık okulundan daha iyi bir okul olduğunu düşünmüyorum. Büyüdüğüm zaman ihtiyaç sahibi insanlara yardım etmek istiyorum.” Khalid H. Igale. 15 yaşında. Anne-babası ve 25 kardeşi var. Mogadişu, Banadir’dan geliyor. Khalid diyor ki: “Hasene Denizcilik ve Balıkçılık okulu her yönüyle mükemmel bir okul.” Hamzah Farah Mohamud. 16 yaşında. Anne-babası ve 9 kardeşi var. Lasanod, Khatumo’dan geliyor. Hamzah diyor ki: “Bize bu imkanı sunan bağışçılara ve çalışanlara teşekkür ediyorum. Yaşasın Türkiye! Deniz teknolojileri mühendisliği alanında doktora yapmak istiyorum.” Siyad Mohamed Abokor. 16 yaşında. Anne-babası ve 11 kardeşi var. Kismayo, Jubaland’tan. Siyad diyor ki: “Bu okula kabul edildiğim için kendimi çok özel biri olarak hissediyorum. Türkler iyi Müslümanlar; bize yardım ediyorlar. Gemi kaptanı olmak istiyorum.” Mohamed Sheikh Daud. 17 yaşında. Annebabası ve 33 kardeşi var. Galdogob, Puntland’tan geliyor. Mohamed diyor ki: “Türk insanına çok teşekkür ediyorum. Denizcilik ve Balıkçılık Enstitüsü’nün mescidinde imamlık yapıyorum aynı zamanda. Okyanusta araştırmalar yapmak istiyorum.” Abdirahman Salim Abubakar. 17 yaşında. Anne-babası ve 7 kardeşi var. Mogadişu, Banadir’dan geliyor. Kur’an hafızı. Abdirahman diyor ki: “Hasene’ye, bağışçılarına ve destekçilerine Allah hayrınızı kabul etsin diyorum. Kur’an ile okyanus arasında bağlantılar kurup, araştırmalar yapmak istiyorum.” HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ❬ 11 ❭ haber Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436 DİTİB’de Hz. Mevlana’yı Anma Gecesi iyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB’in) kültürel etkinlikler kapsamında organize ettiği “Sema ve Tasavvuf Musikisi” etkinliği büyük ilgi D gördü. Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin Hakk’a vuslatının 741. yılı münasebetiyle “Sema ve Tasavvuf Musikisi” etkinliği kapsamında düzenlenen gece DİTİB Genel Merkezi Konferans Salonunda yapıldı. Yaklaşık 600 kişinin katıldığı etkinliğe; T.C. Köln Başkonsolosu Hüseyin Emre Engin, Din Hizmetleri Müşavir Vekilli Ramazan Ilıkkan, Köln Din Hizmetleri Ataşesi Ahmet Dilek, DİTİB Yönetim Kurulu Üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı. DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. Nevzat Yaşar Aşıkoğ- Diyyanet anet e İşleri et şle Türk ürk rk İslam s Birliği <(1Ä<,/7(%5ÄÂÄ < (1Ä<,/7(%5ÄÂ ÂÄÄ %DÉWD¾\HOHULPL]ROPDN¾]HUH W¾PLQV QVDQOÅÃÅQ \HQL\ÅOÅQÅ \ HQL\ÅOÅÅQ QÅ lu’nun selam ve başarı dileklerini ileterek konuşmasına başlayan Din Hizmetleri Müşavir Vekili Ramazan Ilıkkan, Hz. Mevlana’nın hoşgörüsüne değindi. Ilıkkan şöyle konuştu: “Kültürel dünyamızı renklendirmek, ecdadımızın hayata sunmuş olduğu değerleri koruyarak geliştirmek zorundayız. Mevlana Hazretleri, bizim olduğu kadar dünyanın da kabul ettiği büyük bir değerdir. Çünkü hoşgörü, aşk ve sevgi denilince akla gelen ilk kişi Hazreti Mevlana’dır. Böyle bir değere sahip olduğumuz için onur duyuyoruz. Ayrıca bugün icra edilen tasavvuf musikisi konserinde Dede Efendiyi ve dini musiki üstadlarını saygıyla anıyoruz ve onların tatlı sesini nesillerimize aktarmanın gayreti içinde olmayı diliyoruz. zira insan ekmek su ve havaya muhtaç olduğu kadar sanat,edebiyat, ve kültüre ihtiyaç duyar bütün misafirlerimize saygılar sunuyorum” Sufi müziğinden örneklerin sunulduğu etkinlikte sema gösterilerinin yanı sıra kanun üstadı Mustafa Alp Ataç şefliğinde DİTİB NRW Türk Müziği Korosu ve solist Dr. Fatih Koca sahne aldı. Gecenin sonunda etkinliğe katkılarından dolayı sponsorlara teşekkür plaketi verildi. Sponsorlara ve katılımcılara teşekkür eden DİTİB Eğitim ve Kültür Müdürü Işık Uğurlu, “Mevlana ve onun öğretisiyle ilgili bir kültür akşamı yapalım dedik. Mevlana ve öğretisi hakkında belli bilgileri vermek, İslam’ın hoşgörüsü hakkında bilgi vermek bunu da musiki ile süslemek istedik. Yeni kurulan koromuz bugün ilk programını icra etti” dedi. Davetlilerin son derece memnun kaldığı ve güzel dakikaların geçirildiği program, tekrarlarının yapılması temennisiyle sona erdi. HQL©WHQGX X\ \JXODUODNXWODUU \HQL\ÅOÅQE¾W¾QLQVDQOÅÃÅQEDUÅÉ É KX]XUYH PXWOXOXÃXQDYHVLOHROOP PDVÅQ QÅÅGLLOOHUL] <¸QHW HWLP.XUXOX THY Köln-Sabiha Gökçen Uçuşları Günde 3 Sefer BAĞIŞLARINIZLA BAĞIŞLARINIZLA DAHA DAHA GÜZEL MEK MEKAN AN VE NİCE YILL YILLARA... ARA... BANKA BANKA HA HAVALESİ VAALESİ İİÇİN BA BAĞIŞ ĞIŞ HESABI AAlıcı lıcı AAdı dı KKonto onto BLZ BBanka anka IBAN BIC : Türkisch Türkisch IIslamische slamische Union : 505566000 : 37040044 : Commerzbank Commerzbank KKöln öln : DE97370400440505566000 : COBADEFFXXX COBADEFFXXX şağıda 26 Haziran 2015 itibariyle başlayacak Köln–Sabiha Gökçen tarifemiz yer almaktadır. Halihazırda günlük 2 seferimiz bulunmaktadır. Yaz tarifesiyle birlikte Sabihe Gökçen uçağımızın yanısıra, bir ilave gece seferimiz olacaktır. ayında yolcularımızı daha Yaz rahat ve al- ternatifli birşekilde memleketlerine, tatil yerlerine ulaştırmayı hedefliyoruz. Gökçen seferlerimiz haftada gün Sabiha dört (Pazartesi, Çarşamba, Cuma ve Pazar) planlanmış olup kalkış/varış saatleri aşağıda belirtildiği şekilde olacaktır. A h h h hbb b E' '// b>> E 77 d b d77 b GÜNLER TK 1681 26.06.2015 23.10.2015 1.3.5.7 SAW 09:30 11:50 CGN < < > < / >< /b b s s Z// Z bb TK 1682 26.06.2015 23.10.2015 1.3.5.7 CGN 12:50 17:00 SAW HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ❬ 12 ❭ haber Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436 Kişisel Gelişim Uzmanı Sıtkı Aslanhan Köln’de Seminer Verdi GMG Köln Bölgesi Aralık konferansında Türkiye`den kişisel gelişim uzmanı Sıtkı Aslanhan’ı gurbetcilerle buluşturdu. Bölge merkezindeki verilen semineri izleyenlerin bir kısmı ayakta takip ettiler. “Model Aile ideal gençlik” I adlı seminere genç kız ve bayanların daha çok ilgi gösterdiği gözlendi. Aslanhan konuşmasında daha çok kızları olan anneler ağır ama yapıcı eleştirilere muhatab oldular. Sıtkı Aslanhan`ın verdiği yaşamdan gerçek kesitleri dinleyiciler bazen gülerek bazen iç çekerek takip ettiler. Seminerde daha çok sosyal medyanın getirdiği kısa ve uzun vadedeki günümüzde ve olası ilerde yapacağı tahribatlar akıcı bir üslupla anlatıldı. Sıtkı Arslanhan devamla, “Sizin buralarda işiniz hakikaten zor. Buradan babalara seslenmek istiyorum. 14, 15, 16 yaşlarına gelmiş kızlarınızı, gerekirse iş yerinden izin alarak gidin bir gün okul çıkışı karşılayın, sürpriz yapın kahve için, gezin dolaşın mutlu edin, beraber olunki, yarın ilk göz kırpanla bu duygularını paylaşmasın. Siz kızınızla ilgilenmezseniz sokakta ilgilenicek adam çok” diyerek sözlerini sürdürdü. DİTİB’in Engelli Açılımı İTİB Köln Genel Merkezi’nde Kadın, Aile, Gençlik ve Sosyal Hizmetler Merkezi ve DİTİB-Federal Gençlik Birliği (Bund der Muslimischen Jugend) tarafından gerçekleştirilen konferans ve çalıştay ile engellilere yönelik önemli bir adım atıldı. Aktion Mensch tarafından desteklenen bir proje kapsamında gerçekleşen programa engelliler ve aileleri, uzmanlar ve NRW gençlik liderleri katıldı. Projenin hedefleri arasında, • Camilerde gençlerin konuya hassasiyetle yaklaşmalarının sağlanması, • Edinilen bilgilerin camilere aktarılmasının ve değerlendirilmesinin sağlanması, • Camilerde engelilere ve ailelerine daha sıcak bir atmosfer oluşturulması yer alıyor. Sunumların ve örnek çalışmaların yer aldığı program, çeşitliliğin yansıtıldığı bir panel ile son buldu. Ertesi gün gerçekleştirilen çalıştaya, Köln ve çevresinden gelen gençlik liderleri katılarak, edindikleri bilgileri derinleştirme, değerlendirme ve camilerde özellikle gençlik çalışmalarında ihtiyaçların ve yeni faaliyet alanlarının belirlenmesi için ilk adımları attılar. D Freiburg’da Kadın Başkanlar Toplandı GMG Freiburg-Donau Bölgesi Kadınlar Teşkilatı bünyesinde hizmet veren cemiyetlerin kadınlar teşkilatı başkanları ve BYK bölge yürütme kurulu üyeleri biraraya geldiler. Toplantı, Villingen bölge merkezinde gerçekleşirken, toplantıya tüm cemiyet kadın başkanları katıldılar. Birimlerin bilgilendirmesinin ardından bir konuşma yapan IGMG Freiburg-Donau Bölgesi Kadınlar Teşkilatı Başkanı Ayşe H. Ergün, yaptıkları ve yapacakları çalışmalar hakkında bilgilendirmenin ardından, bölge eğitim merkezi için pencere, kapı kampanyası ve üyeliğin önemine değindi. Toplantıya katılan IGMG Freiburg-Donau Bölge Başkanı Ahmet Ölmez ise, bölge eğitim merkezinde yapılacak projeleri tanıttı. Toplantının sonunda dilek ve temenniler alındı ve ikram verildi. I HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir GMG Kuzey Bavyera Bölgesi Treuchtlingen Medine Caminin birlikte düzenlemiş oldukları "Sevgi ve Kardeşlik Gecesi", Weißenburg`da yoğun katılımla gerçekleşti. Program Muhammed Topçu`nun okumuş olduğu Kur`an-ı Kerim Tilaveti ve IGMG Kuzey Bavyera Bölge Başkanı İsmail Satır`ın selamlaması ile başladı. İsmail Satır´ın konuşmasının ardından söz alan Hasene Bölge Sorumlusu Servet Göne de Cemiyet Başkanlarını sahneye davet ederek, kurban kampanyasındaki göstermiş oldukları hizmetlerinden dolayı teşekkür ederek o günün anısına hediyeler taktim etti. Daha sonra Hassan Sadiki ve Selimiye Cami Baş İmamı, Ekrem Nalbant okumuş oldukları Kur`an-ı Kerim Tilaveti ile katılımcılara unutulmayacak bir gece yaşattılar. Kur`an-ı Kerim tilavetinin ardından programda misafir olarak bulunan İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatları Genel Başkanı Kemal Ergün bir konuşma yapmak üzere kürsiye geldi. Konuşmasında "Adını Sevgi ve Kardeşlikten alan bu geceleri daha çok yapmalıyız. Biz Milli Görüşçüler olarak insanlığa hizmet veren bir teşkilatın mensuplarıyız. Dini, Dili ve ırkı ne olursa olsun bizler bütün insanlığı kucaklayan, zalimin yanında değil mazlumun, masumun yanında olan teşkilat mensuplarıyız. IGMG´nin gayesi insanlığa hizmet olduğu için hizmetlerimizi daha üst seviyeye taşımalıyız" diyerek konuşmasını bitirdi. Sedat Uçan´ın okumuş olduğu ilahilerin ardından program Kur`an-ı Kerim Tilaveti ile son buldu. I ❬ 13 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436 haber Treuchtlingen’de Sevgi ve Kardeşlik Gecesi HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ❬ 14 ❭ haber Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436 İstikbal Offenbach Mağazası Açıldı stikbal Almanya’nın Frankfurt şehri yakınlarında bulunan Offenbach’ta yeni bir mağaza açtı. Açılış dolayısıyla düzenlenen törene, Türkiye’den İstikbal Mobilya’nın bağlı olduğu Boydak Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, Genel Müdürü Memduh Boydak, Frankfurt Başkonsolosluğu Ticaret Ataşesi Gülay Babadoğan Tarakcıoğlu ve Offenbach Büyükşehir Belediye Başkanı Horst Schneider katıldı. 14 BİN ÇALIŞAN Açılışta yaptığı konuşmada İstikbal’in geçtiğimiz yıl 13 bin 500 çalışanı ile 1,5 milyon metrekare kapalı alanda yaptığı üretimle 522 milyon dolar ihracata ulaştığını vurgulayan Hacı Boydak, “Bu yıl 300 milyon dolara yakın yatırım yaptık. İhracat yaptığımız ülke sayısı 100’ün ve ihracat rakamlarımız da 570 milyon doların üzerine çıktı. Çalışan sayımız 14 bin oldu. Yatırımlarımız son sürat devam ediyor. Ülkemize güveniyoruz. Allah’ın izniyle İ güneşin doğup battığı her yerde ülkemizi temsil etme hedefindeyiz.” dedi. TÜRKİYENİN EL EMEĞİ ALMANYA`DA Memduh Boydak ise Türkiye için Almanya’nın öneminin çok büyük olduğunu söyledi. Bu önemin hem burada yaşayan vatandaşlarımızdan, hem de Alman teknolojisinin Türkiye’de sıkça kullanılmasından kaynaklandığını ifade eden Boydak, “Bizim de İstikbal ürünlerinin üretiminde kullandığımız teknolojinin büyük bir bölümü Alman teknolojisi. Biz bu teknolojiyle kalkınıyoruz, büyüyoruz ve Alman teknolojisiyle ürettiğimiz ürünleri, burada Türkiye’nin el emeğiyle göz nuruyla, kalite ve tasarım anlayışıyla piyasaya sürüyoruz” diye konuştu. BAKANLIK DESTEĞİ İstikbal Mobilya’nın Türkiye’nin önemli markalarından biri olduğunu hatırlatan Gülay Babadoğan Tarakcıoğlu, Ekonomi Bakanlığı’nın yurt dışında mağaza açmak isteyen şirketlere ciddi destekler verdiğini söyledi. İstikbal ürünlerinin hem Türk hem de Alman kökenli müşterilere hitap ettiğini belirten Tarakcıoğlu, “Yeni mağazanın açılışı hayırlı olsun. İstikbal Mobilya yöneticilerine başarılar diliyorum” dedi. OFFENBACH AVRUPA’NIN MERKEZİNDE Belediye Başkanı Schneider ise bu yatırımın kendi bölgelerinde yapılmasından dolayı çok mutlu olduklarının altını çizdi. Türkiye’nin önemli firmalarından birinin Offenbach’a gelmesinin gurur verici olduğunu kaydeden Schneider, “İstikbal bu merkez üzerinden sadece Rhein-Main bölgesine ve Almanya’ya değil, Avrupa’ya hitap ediyor. Çünkü Offenbach, Frankfurt Havalimanı’na 15 dakika mesafede ve sadece Almanya’nın değil, Avrupa’nın da merkezinde. Ayrıca Türkiye kökenli Offenbachlılar, bu mağazanın önünden geçerken kendilerinin, anne babalarının veya dedelerinin anavatanından bir hatıra bulacaklar” dedi. KALİTEYİ HALKIMIZIN AYAĞINA GETİRDİK Werde GmbH Genel Müdürü Serkan Karslı ise “Boydak Holding yöneticilerine çok teşekkür ediyorum. Türkiye’de birçok evde gördüğümüz, Türkiye’nin incisi İstikbal markasını bizlere emanet ettiler. Emanet etmekle de kalmadılar, açılışta buralara kadar gelip destek oldular, arkamızda olduklarını gösterdiler. İstikbal, kalitesiyle, tasarımıyla, marka bilinirliği ile burada Türkiye’yi en iyi şekilde temsil edecek” dedi. İBADETE DAHA FAZLA ZAMAN AYIRIN DİYE... HACI ADAYLARININ DİKKATİNE HEDİYELİK HAC MALZEMELERİNİ HİZMETİNİZE SUNUYORUZ Daha Pek Çok Çeşit Hediyelik Hac Malzemesi İle Hizmetinizdeyiz www.hacdunyasi.de - HAC'DA YÜK PROBLEMİNE SON 11.90 - KALİTE GARANTİSİ - İADE GARANTİSİ - LÜX HEDİYELİK PAKET - 20 SET VE ÜZERİ SİPARİŞLERDE POSTA ÜCRETİ BİZDEN Daha fazla bilgi için sayfamızı ziyaret edin veya bizi arayın: Schützenstraße 5 64283 Darmstadt zum Festnetztarif. Mo. - Fr.: 10:00 - 17:00 Uhr *Gilt nur in Verbindung mit einem 24 Monate Laufzeitvertrag. Alle Preis inkl. 19% MwSt. Druckfehler, Änderungen und Irrtümer vorbehalten. HEDİYELİK SETİMİZDE BULUNAN MALZEMELER seccade - takke - kina - tesbih - esans - misvak - sürme - namaz başörtüsü iTiBAR EN euro'dan HED HAC S İYELİK ETLER İMİZ Bonner Straße 40 . 65428 Rüsselsheim Tel: 06142-2309224 Web: www.hacdunyasi.de . E-Mail: [email protected] HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ❬ 15 ❭ Ölüm Düşünceye Düşünce... [email protected] er başlangıcı olanın bir nihayeti vardır. Varlık alemine gelişimiz kendi inisiyatifimizle olmadığı gibi, bu dünyadan ayrılışımız da kendi elimizde değildir. Bize tevdi edilen ömür içerisinde, ne zaman ve ne şekilde sonlanacağını bilmediğimiz bir hayatı yaşarız. Hayatı bize verilen bir emanet olarak görür, yaşadığımız hayatı anlamlı kılacak çaba içerisinde oluruz. Ölüm, bir nefeslik ötedeki geçiş noktasının ismidir; nefeslerimizle geri sayarken sona, nefslerimizi ıslah etmenin, arındırmanın içerisinde olmamız gerektiğini fısıldar yüreğimizin kulağına. Ahirete iman ediyor olmamız hasebiyle, hâl, hareket ve tavırlarımızı; düşünce ve eylemlerimizi bu hakikatten hareketle şekillendirmeye çalışırız. Hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekmenin bizi ıslah edici boyutunu göz önünde tutarız. Bu cihetiyle ölüm dünya toprağına atılan tohumun meyveye duracağı günlerin habercisi olur bizim için. Dünya hayatının kendisine çeken, bizleri aşağı alan boyutu karşısında tekrar gözümüzü ölüm ve ötesine diker, gelmesinden kesinlikle şüphe etmediğimiz hesap gününde hesabımızı yüzümüzün akı ile verebilmenin hissiyatına bürünürüz. Bazı zamanlar gündeme tüm ihtişamıyla oturuverir ölüm. O konuştu mu herkes susar. Hayatın geçiciliğini o kadar güzel anlatır ki! Hayata aşırı bağlanmanın ne kadar da beyhude bir tavır olduğunu; dünyayla ilişkimizin ne kadar da haddinden fazla kurulduğunu; ahireti kimi zaman ne kadar da çok unuttuğumuzu. Hafıza-i beşer nisyanla maluldür. İnsan unutur. Kimi zaman unutulmaması gereken şeyleri de unutur, ölüm ve ötesi gibi. Ölüm hadisesinin başımıza gelme olası- H Murat KUBAT lığı %100 iken; böyle bir gerçekle mutlaka karşılaşacakken; her nefs ölümü tadacakken, hayatımızda bu olasılığa uygun bir düşünce ve yaşayış geliştirmeyiz; çoğu kez unuturuz ve dünya rüyasına dalar gideriz. Hayatlarımızda olma ihtimali çok daha küçük ihtimalli durumları hesaba katan bizler bu kaçınılmaz gerçekle karşılaştığımızda bir daha düşünür ve kendimizi, eylemlerimizi sorgular, hesaba çekeriz. Kendi varlığımızı; nereden gelip nereye doğru gittiğimizi, ne yaptığımıza dair soruları kendi iç dünyamızda sordurur. Ölüm bu cihetiyle en güzel nasihattir; öğüt almaya açık olabilene. Verdiğimiz kararlarla, geleceğe dair hesaplarımızla sanki hiç ölmeyecekmiş gibi davranırız kimi zamanda. Oysa ki, yakın tanıdıklarımızın ölüm haberi bizlere ulaştığında, tekrar neye ne kadar önem verdiğimize, neler yaptıklarımıza dair sorgulamalar oluşur iç dünyamızda. Dünyaya dönük hesaplarımız hiç bitmez. Bizler yarınları kovalarız, yarınlar yarınları. Ta ki, ya aniden gelen bir ölümle ya da yarınların bitmediği ama bizim sona doğru yaklaştığımızı iyice hissettiğimiz anlara kadar. ❬ dosya Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436 Hayatlardan ölüm gerçeği dışlanamadığı halde insanların ölüm yokmuş gibi yaşaması karşısında şaşırırız kimi zamanda! Ölümü öldüremeyen modern insan, ölüm gerçeğini de kabullenmek istememenin psikolojik açmazlarını yaşar kendi dünyasında. Kaybetmenin acısı kuşatır idrakimizi; gönlümüze bir ateş topu düşer. İmanımız bu acıyı dindiren en birincil etkendir. Sevdiğimizi, yakınımızı, dostumuzu yokluğun karanlık hiçliğine bırakmadığımızı, sadece ahirete uğurladığımızı ve tekrar görüşeceğimizi düşünür ve rahatlarız. Bizler hakkımızda neyin hayırlı olduğunu bilemeyiz. Dileklerimizi ise her ne şekilde olursa olsun yaşama üzerine değil, hayırlı bir hayatı temenni etme üzerine şekillendiririz. Hayatlardan ölüm gerçeği dışlanamadığı halde insanların ölüm yokmuş gibi yaşaması karşısında şaşırırız kimi zamanda! Ölümü öldüremeyen modern insan, ölüm gerçeğini de kabullenmek istememenin psikolojik açmazlarını yaşar kendi dünyasında. Buna karşın Efendimizin dilinden aldığımız “Ağızların tadını kaçıran ölümü çok hatırlayın” nasihati ışık tutar kaçınılmaz geleceğimiz hakkında. Dünyanın kıyametini çok konuştuğumuz ama kendi kıyametimizi bir türlü söz konusu etmediğimiz anda, ilgili ayet bir şeyler fısıldar kulağımıza: “...herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın...” KAHRAMANLAR SPOR ve EĞİTİM Okulu Tarih Yazdı AHRAMANLAR SPOR ve EĞİTİM Okulu Almanya`nın Brühl kentinde tarihinde ilk kez bir Tekvando turnuvası düzenledi. Kahramanların organize ettiği Tekvando Turnuvası, Brühl Belediye Başkanı Dieter Freytag'in ve T.C. Köln Başkonsolosu Hüseyin Emre Engin'in himayesi altında gerçekleşti. Turnuvaya olan ilgi çok büyüktü. Toplamda 20 takımın katıldığı organizasyonda 224 sporcu ter döktü. Dieter Freytag ve Hüseyin Emre Engin Turnuva başlamadan önce salonda yerlerini almışlardı. Politikacı Dagmar Andres'de (Landtagsabgeordnete) turnuvayı seyretmeye gelenler arasındaydı. Almanya`nın çeşitli şehirlerinden gelen 200'e aşkın seyirci ile Dieter Freytag ve Hüseyin Emre Engin kulübün Başkanı Fatih Türk ile tribünde yerlerini aldılar. Açılış Köln Phoenix Grubunun Türk halk oyunu ile başladı ve seyircilerden büyük beğeni topladı. Hüseyin Emre Engin'in ve Dieter Freytag'in konuşmalarının öncesinde hayatını kaybeden Tuğçe Albayrak için saygı duruşu yapıldı. Konuşmalardan sonra turnuva başladı. Müsabakalar dostane bir atmosfer içinde geçti. Ayrıca salon girişinde misafirlere yiyecekler ve içecekler sunuldu. Kahramanlar toplamda 22 sporcu ile turnavaya katıldı. Bunlardan 10 sporcu birincilik, 6 sporcu ikincilik ve 6 sporcu üçüncülük elde etti. Toplam değerlendirmede KAHRAMANLAR SPOR ve EĞİTİM Okulu ikinciliği elde ederek büyük bir başarı sergiledi. Günün en iyi performanslarını Ramazan Karcı, Samet Gültekin ve Aboul Alassani gösterdi. K HAYAT Teşekkürler! “Pegida” Karşıtı Gösteriler Cesaret ve Umut Veriyor Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ❬ 16 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436 Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma Friedberg’de “İslam Tarih Anlayışı” Konulu Konferans Verdi İTİB Friedberg Ayasofya Camii lokalinde gerçekleştirilen konferansa Friedbergliler yoğun ilgi gösterdiler. Açılış Kur`an-ı Kerimi ile başlayan programı Ayasofya Camii İmam Hatibi İsmail Aydın hocaefendi sundu. Açılış Kur`an-ı Keriminden sonra Ayasofya Camii Başkanı Süleyman Yaya bir selamlama ve hoşgeldiniz konuşması yaptı. Konuşma sonrasında güzel bir gelenek başlatılarak daha önce görev yapan yönetim kurulu üyelerine birer sertifika takdim edildi. Sertifikalar Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma ve T.C. Frankfurt Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Ramazan Dağlı tarafından takdim edildi. Daha sonra T.C. Frankfurt Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Ramazan Dağlı bir selamlama konuşması yaptı. Mevlit Kandili münasebetiyle Peygamber Efendimiz ile alakalı kısa bir konuşma yapan Ramazan Dağlı; katılımcılara ve Prof. Sırma`ya hoşgeldiniz deyip teşekkür etti. Program sunucusu İsmail Aydın Hocaefendi kısa bir bilgilendirme yaptı ve programın Türki- D slam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Mustafa Yeneroğlu, 5 Ocak 2015 Pazartesi akşamı Almanya’nın birçok şehrinde on binlerce insanın katıldığı “Pegida” karşıtı gösteriler münasebetiyle bir açıklama yaptı. “Toplumumuzun ‘Pegida’ karşısında sergilediği duruşun yanı sıra yabancı ve İslam düşmanlığına karşı vermiş olduğu mesaj etkileyicidir. Cesaret ve umut veren bu toplumsal duruştan dolayı teşekkür ederiz.” ifadelerinde bulunan Yeneroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanların haftalar boyunca genel anlamda yabancı olarak gördükleri kişilere, özelde ise Müslümanlara karşı gösteriler düzenlemek için sokaklara inmesi kolay tahammül edilecek bir durum değildir. Bu tahammülümüz, ‘Pegida’ göstericilerine anlayış gösteren politikacılar tarafından ayrıca test edilmiştir. Buna karşın pazartesi akşamı Almanya’nın bir ucundan öteki ucuna kadar sergilenen toplumsal duruştan memnuniyet duymaktayız. Hamburg, Berlin, Stuttgart, Frankfurt, Münster veya Köln: On binlerce insan Pegida’ya karşı çıkmıştır. Cesaret ve umut veren bu duruş, son zamanlarda oldukça ihtiyaç duyduğumuz bir şeydir. Sorunların henüz çözülmemiş olduğunun da farkında olmamız gerekmektedir. Siyasiler, aynen Göç Konseyi’nin talep ettiği gibi, göç süreçleri ile ilgili geleceğe odaklı ve uzun vadeli bir strateji oluşturmalıdırlar. Buradaki temel soru şu olmalıdır: ‘Çoğulcu bir toplumda birliktelik nasıl sağlanır?’ Şunu da eklememiz gerekir: Popülizmle ve sağ kesimin oylarını toplama niyetiyle bir yere varamayız; bunun, yanlış yolda olanların değirmenine su taşımaktan öte bir anlamı yoktur. IGMG, Göç Konseyi’nin, Almanya’nın göç ülkesi olarak yeni bir model benimsemesi ve bunun için bir ‘İdeal Komisyon’ oluşturulması talebini desteklemektedir ve bu süreçte de yapıcı katkılar sağlayacaktır.” haber İ ye`den misafiri İslam Tarihi Profesörü İhsan Süreyya Sırma Hocayı sunumunu yapmak için mikrofona davet etti. Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma sinevizyon destekli „İslam Tarih Anlayışı“ konulu konferansını yaklaşık 70 dakikalık bir zaman diliminde sundu. Tüm izleyiciler pür dikkat dinledikleri konferansı izlerken zaman zaman duygulu anlar yaşadılar. Prof. Sırma özellikle Hz. Hatice Validemizin Efendimiz (s.a.v)e karşı takındığı tavırları örnek göstererek, hanım dinleyicilere tavsiyelerde bulundu. Program sonunda Cemiyet İdaresi tarafından konuşmacılara hediye takdimi yapıldı. Toplu çektirilen forograf ile program sona erdi. Program sonrasında gazetemize açıklama yapan DİTİB Ayasofya Camii Başkanı Süleyman Yaya; „yeni bir yönetim ve yeni bir anlayış ile inşallah 2015 senesinde bu tür programlara devam edeceğiz. İnsanımızın ihtiyacına cevap verecek her türlü programın gerçekleştirilmesine çalışacağız“ dedi. Köln'de Kültürlerarası Satranç Turnuvası Düzenlendi lmanya'nın Köln şehrinde Kültürlerarası Satranç Turnuvası düzenlendi. Satranç Kulubü 2000 derneği, Almanyalı Türk Akademisyenler Derneği (Türkische Akademiker Deutschlands -TAD) ile Eyalet Spor Birliği tarafından bu yıl sekizinci kez düzenlenen turnuvada farklı milletlerden katılan satranç tutkunları kıyasıya yarıştı. Geçtiğimiz günlerde hain bir saldırı sonucu hayatını kaybeden Tuğçe Albayrak adına durulan bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan turnuvada yarışmacılar yarıştılar. Turnuvada Satranç Kulübü 2000 Başkanı ve TAD derneği yönetim kurulu üyesi Güven Manay, başkan yardımcısı Melek Topaloğlu, yönetim kurulu üyesi Neslihan Kanbur ile turnuva yöneticisi Dirk Langenderceye giren satranç tutkunlarına kupaları ve sertifikalarını verdiler. Oldukça keyifli kıran kıran kırana geçen turnuvada turnuvada birinciliği Christoph Pragua, ikinciliği Castrop-RauxeldenWolfgang Kockve üçüncülüğü ise Dr. Thomas Schunkkazandı. Ayrıca, turnuvanın 50 yaş üzeri kategorisi özel ödülünü Zakarias Gajdacs alırken, 10 yaşındaki Yunus Can ise gençler kategorisi özel ödülüne layık görüldü. A TÜRKÇE ÖĞRETEN SÖZLÜK (2 Cilt) Türkçe Öğreten Sözlük çocuklara ve gençlere Türkçenin özünü kavramalarını, doğru ve güzel konuşup yazmayı öğrenmelerini sağlayacak bir başvuru kaynağıdır. Türkçe Öğreten Sö zlük’ü kullananlar aradıkları sözcüğe anında ulaşabilecekleri gibi hem de söz konusu sözcükle aynı sayfada bulunan diğer sözcüklere de göz atarak kelime hazinelerini geliştirme fırsatı bulacaklardır. Tü rkçe Ö ğreten Sözlü k’te yaklaşık 10.000’i aşkın madde başı sözcük, 25.000’e yakın tanım cümlesi, 15.000’i 40,-€ Almanya İçi Posta Ücreti Dahil aşkın örnek cümle, 1000’i aşkın resim, binlerce eş ve yakın anlam ile karşıt anlam maddesi, atasözü, deyim ve özdeyiş bulunmaktadır. Sözlüğün her sayfasında, ulusal kültürümüzün değerlerinden Nasrettin Hoca’yla ilgili en az bir resim ve buna ilişkin örnek bir cümle yer almaktadır. 21x25,5 cm Büyük Ciltli Renkli resimli Sıvama kapak 2 Cilt 1288 Sayfa Sipariş İçin: [email protected] · Handy: 0171-1970212 HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ❬ 17 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436 biyografi Hastalıkları İmtihan Olarak Gören Bir Doktor Aidin Salih SEVDE BETÜL ARDAHANLI · [email protected] idin Salih tıp eğitimini bir zamanlar Sovyetler Birliği’nin üyesi olan Ukrayna’da almıştır. Tıp fakültesini tamamladıktan sonra yıllarca Sovyetler Birliği’nde hizmet vermiş, ardından Özbekistan’ın başkenti Taşkent’e giderek orada Biyoloji bölümünü başarı ile tamamlamıştır. Aidin Hanım’ın bunun yanı sıra Uluslararası Alternatif Tıp Okulu’ndan da mezuniyeti bulunmaktadır. Alanında kapsamlı bir eğitim alan ve bilimsel başarılarıyla dikkat çeken Salih, yaşamı boyunca İslam’ın şifa sunan kaynakları ile bilimsel yetkinliğini harmanlama çabasında olmuştur. İslam dinini kabulünün ardından “İslam’da Tıp” ve “tıbb-i Nebevi” gibi alanlarda araştırmalar yapmıştır. Eski Müslüman hekim ve âlimlerin sağlık alanında yaptıkları tavsiyeleri dikkate alarak birçok hastasına şifa olmayı başarmıştır. Aidin Hanım kendini geliştirmekle kalmamış, aldığı eğitimin kendinden sonrası için de bir devamlılığı olması için birçok öğrenci yetiştirmiş ve dünyanın dört bir yanında seminer ve konferanslar vermiştir. Aidin Hanım Müslümanların içinde yaşadıkları toplumlarda sorgulamadan kapılıp gittikleri yaşam tarzını eleştirir ve daha sade bir hayata dönüş yapılması gerektiğini savunurdu. “Gerçek Tıp” isimli kitabında bu konuları elen alan Aidin Hanım, gündelik hayatımızda sağlığa zararlı olan alışkanlıkların olduğundan bahsederek bunları gidermek üzere çözüm yolları önermektedir. Hayatının 20 yılını ailesi ile Türkiye’de geçiren Aidin Hanım, 2011 yılında NHİ İstanbul Doğal Sağlık Enstitüsü’nün kurulmasına ön ayak olmuştur. O, alternatif tıp üzerinde çalışırken diğer yandan ise hâkim tıp anlayışının karanlık yanlarını ifşa etmekten ilerleyen yaşlarında bile vazgeçmemiştir. Aidin Hanım’ı yakından tanıyan öğrencileri kendisinin en büyük özelliğinin “insanların kalbine dokunmak” olduğunu belirtmektedirler. Öğrencileri onun, televizyon programlarına konuk olmak yerine kendisine danışan hastaları ile birebir temas kurmaya özen göstermesi sebebiyle konferans ve seminerleri tercih ettiğini ve temasın daha yakın olması adına mikrofon dahi kullanmadığını söylemektedir. A Dr. Aidin Salih, alternatif tıp alanında günümüzün en tanınmış ve otorite ismiydi. Bu bağlamda kendisi için “üstad” lakabı da kullanılan Özbekistanlı Aidin Hanım, Özbekistan’ın sürgündeki entelektüel muhaliflerinden Muhammed Salih’in eşidir. Aidin Hanım’ın, insan vücudunu Allah’ın bir emaneti olarak gören anlayışıyla ön gördüğü tıp çizgisinin ulaşmak istediği amaç, çok sağlıklı olup uzun bir ömür sürmek etrafında kümelenmez; onun önerileri salt tıbbi öneriler de değildir. O, hastalıkların imtihan olduğu bilincinden yola çıkarak hastalıkların insanın yaşamını Allah rızasına uydurmak konusundaki imtihanlar olduğunu, bu nedenle sadece ağrı kesiciler ya da operasyonların değil, aynı zamanda yaşam tarzı ve bakışın da değişmesi gerektiğini düşünmüş ve çevresine bunu izah gayretinde olmuştur. “Aşı Yaptırmaya Mecbur Değilim Hareketi”ni kuranları destekleyen Aidin Hanım, bu hareketle aynı zamanda içinde ağır metaller, sentetik kimyasallar ve GDO pro- teinler içeren aşılar hakkında kişinin kendisinin tasarrufta bulunması gerektiğini savunmuştur. 9 Kasım 2014’te 71 yaşında İstanbul’daki evinde ahirete irtihal eden Aidin Hanım, İslam tıp anlayışını günümüzde tekrar canlandırmayı hedefleyen ve bunu titizlik ve üstün başarıyla yapan bir doktordu. Bu amacına ulaşmak için çaba gösterirken öğrencilerinin ve hastalarının gönlünde taht kurmuştu. Aidin Hanımın Hakk’ın rahmetine kavuşmasıyla bazı öğrencileri doktor hanımla ilgili düşüncelerini şöyle paylaşmışlardır: “Fikir annemizi kaybettik. Ama biliyoruz ki okurları, öğrencileri, fikir ve eserleri nice yuvayı aydınlatmaya, şifa vesilesi olmaya devam edecek.” Köln’de 20 bin Alman ve Türk PEGİDA’ya Karşı “DUR” Dedi slam karşıtı PEGİDA`ya bir tepki de tarihi DOM Katedralinin Baş Papazı Norbert Feldhoff`tan. Dresden`deki gösterilerde tarihi Dresden Semper Operasının ışıklarını kapatılmasından esinlenerek, tarihinde belki ilk defa Dom Kilisesinin dış aydınlatmasının şalterlerini kapattırdı. Feldhpff ayrıca PEGİDA’nın eylemlerinin olduğu her pazartesi onlara karşı protesto için Kölnlülerin evlerinin lambalarını kapatılmasını istedi. Yine Landschaftsverband Reinland kurumu da tüm binalarının ışıklarını kapatarak protestoya destek verdi. Kısa adı Avrupa`nın İslamlaşmasına karşı vatanseverler hareketi olan PEGİDA`ya karşı Köln’ün Deutz semtinde ilk karşı gösteri mitingi yapıldı. Çoğunluğu Alman vatandaşlarından oluşan aşırı uç örgütü PEGİDA`ya karşı 20 binden fazla sağduyu sahibi yabancı dostu Alman ve Türk STK`ların temsilcileri havanın oldukça soğuk olmasına rağmen yaklaşık 3 saat PEGİDA karşıtı sloganlar attılar. Gösterilere AKParti İstanbul Milletvekili ve Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Metin Külünk UETD Genel Başkanı Süleyman Çelik, IGMG`den Genel Sekreter Mustafa Yeneroğlu, DİTİB sözcüsü Bekir Alboğa, ATİB Genel Başkanı İhsan Öner, Fuat Mansuroğlu gösteriye katılanlar arasında idi. IGMG Genel Sekreteri Mustafa Yeneroğlu "Ar- İ zu ettiğimiz ölçüde olmasa da bir başlangıç açısından iyi oldu. Orada bizlerden çok Alman vatandaşlarının olması sevindirici aynı zamanda demokratik tepkiyi yansıtamayan kendi tebamız açısından da üzüntü verici oldu. Keşke daha çok katılım olsaydı. Ama bu bir başlangıç zamanla bu sayının artacağını ümit ediyoruz" dedi. AKParti Milletvekili Metin Külünk ‘PEGİDA yürüyüşüne Avrupa`da ırkcılığa karşı yükselen sağ duyu dalgasınının nasıl vücut bulduğunu tüm STK`ların duruşlarının nasıl olduğunu görmek için katıldım. Nefret söylemi Avrupa için büyük bir risktir. Alman politikacıların sağduyulu açıklamalarına teşekkür ederim" dedi. UETD Genel Başkanı Süleyman Çelik hem Türk va- tandaşlarımızın hem de sağ duyu sahibi Alman vatandaşlarının böylesine anlamlı bir duruşu sergilediklerine müteşekkiriz. Burada verilen mesajların iyi analiz edilmesini ümit ederiz. Keşke daha çok kalabalık olabilseydik" dedi. Jörg Detjen "Köln`lü PEGİDA`cilar olan Kögida`yı eylemlerinden uzaklaştırdık, herkes çok memnun oldu amacımıza ulaştık" dedi. Gösteride 100 kadar PEGİDA taraftarı ve Pegida gurup sözcüsü 20 bine yakın PEGİDA karşıtı göstericilerin içinde bulunan Almanları kast ederek, beyinleri yıkanmış insanları anlamıyoruz kendi devletlerini savunacağına gidip onları savunuyorlar, burada asıl halk biziz" diye slogan attılar. HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ❬ 18 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436 bilgilendirme Almanya’da Bir Dizi Değişiklik Bazıları Yürürlüğe Girdi Bazıları Tarih Bekliyor Bu Değişiklikler Kesemize Etkili lmanya’da yeni yılla birlikte çok sayıda yeni uygulama hayata geçti. Sağlıktan emekliliğe, asgari ücretten posta ücretlerine zamma kadar herkesi ilgilendiren değişikliklerin başında Hıristiyan Birlik Partileri CDU/CSU ile Sosyal Demokrat Parti SPD koalisyonunun çıkardığı asgari ücret yasası bulunuyor. 1 OCAK 2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren yasa ile, çalışanlar brüt 8,50 Euro asgari saat ücreti almaya başladılar. Uygulama şimdiye kadar daha düşük fiyata çalışan 4 milyon kadar işçinin daha fazla kazanç elde etmesini sağlayacak. Haftada 40 saat çalışan bir işçinin yeni uygulamayla aldığı ücret bin 473 Euro olacak. Uzun süre işsiz olan birinin tekrar çalışmaya başlaması durumunda ilk altı ay asgari ücret uygulaması olmayacak. 18 yaşından küçük ve meslek diplomasi olmayanlar, meslek eğitimi öğrencileri, mecburi staj ve üç aydan daha düşük stajlarda asgari ücret olmayacak. Hasta bakım branşında ise asgari saat ücret Batı eyaletlerinde 8,65 ve Doğu eyaletlerinde ise 9,40 Euro olacak. SOSYAL YARDIM HARTZ IV’TE KISMİ ARTIŞ Tek başına yaşayan ve sosyal yardım ile geçinen kişilerin aldığı yardımlarda 8 Euro’luk artışla yardım 399 Euro’ya çıktı. İki yetişkininin de sosyal yardım aldığı durumlarda kişi başına Hartz IV miktarı 360 Euro oldu. 60 EURO’YA KADAR HEDİYE ALINABİLECEK Yeni yılla birlikte hediyelerdeki üst sınır 40 Euro’dan 60 Euro’ya çıkartıldı. İşverenlerin her bir çalışanı için vergiden düşebileceği eğlence harcaması yılda iki eğlenceye ve en çok 110 Euro’ya kadar olacak. AİLESİNE BAKMAK ZORUNDA KALANLARA YENİ HAKLAR Bakım iyileştirmeleri arttı. Aile bireylerin aniden bakım ihtiyacı oluşması durumunda yıllık 10 gün izin hakkı, daha uzun bakım gerekmesi durumunda işten atılmama garantisi ve yaşam alanının iyileştirilmesine dönük harcama miktarı 4 bin euroya yükseldi. Çalışanlardan kesilen bakım sigortası yüzde 0,3 oranında artacak. Kesinti, çocuğu olmayan çalışandan yüzde 2,6, diğer sigortalılardan ise yüzde 2,35 oranında gerçekleşecek. Ayrıca meslek kazalarında tedavi talep edeceklerin listesi genişledi. Buna göre değişik hastalıklar da listeye eklendi. Örneğin cilt kanseri meslek hastalığı sayılacak. Kanuni hastalık sigortaları, aldıkları miktarın bir kısmını kendileri belirleyebilecek. Sigortalılardan kesilen miktar yüzde 14,6. Bu miktarın üzerine sigortalar isterlerse ekleme yapabilecek. Sigorta kuruluşunu değiştirmeyenin durumunda ise bir değişiklik olmayacak. Bir diğer yenilik de bakıma muhtaç kişilerle yakınlarına yapılan yardımın yüzde 4 oranında artacak olması. Federal bütçeden bununla ilgili milyarlarca Euro ayrıldı. Bakım personelinde de artırmalara gidilerek hastaların daha iyi bakımı sağlanacak. Yeni yılda emeklilik sigorta primleri düşürülerek çalışanların daha az ödemesi sağlanacak. Aynı şekilde hastalık sigortaları aylık ödemelerinde de indirim başladı. Çocuklu aileler için olan Elterngeld Plus yasası ile anne-babalar ‘part time’ çalıştıkları halde de ebeveyn parası alabilecek. Günlük hayatı etkileyen uygulamalardan biri de A çöplerin ayrıştırılması. Almanya genelinde toplam 400 belediyeden 340’ı anlaşarak artık biyolojik çöplerin ayrıştırılmasına karar verildi. POSTA ÜCRETİNE ZAM Posta ücretleri zamlandı. Yeni yılla birlikte normal mektuplar için 60 Cent olan pul ücreti 62 Cent’e yükseldi. Almanya dışına gönderilecek normal mektup ve kartpostallar ise 75 Cent yerine 80 Cent oldu. YETİŞTİRME PARASINDA ESNEKLİK 1 Temmuz 2015’ten itibaren çocuk yetiştirme parası isteğe bağlı olarak 14 ay süreyle komple, ya da 28 ay süreyle yarısı kadar alınabilecek. ÇOCUK PARASI UYGULAMASI Çocuk parası başvurularında çocuğun (steuerliche Identifikationsnumme) kendine özel vergi numarasının bildirilmesi gerekecek. ERASMUS proğramı, iki meslek eğitimi arasında geçen en fazla 4 aylık boşta geçen süre ve isteğe bağlı askerlik hizmeti süresinde de çocuk parası alınabilecek. EMEKLİLİK KESİNTİLERİ Emeklilik Kasası kesintileri yüzde 18,9’den yüzde 18,7’ye düştü. Buna karşın Bakım Parası kesintisi yüzde 2,05’ten yüzde 2,35’e yükseldi. SAĞLIK KESİNTİLERİ Yeni yılla birlikte sağlık kasası kesintileri yüzde 14,6 oranında uygulanacak, yarısını iş veren diğer yarısını da çalışan ödeyecek. Şu anda 15,9 oranında kesinti uygulanıyordu. SAĞLIK KARTI UYGULAMASI 1 Ocak’tan itibaren fotoğraflı dijital sağlık kartları zorunlu oldu. Kartı olmayanlar 10 gün içerisinde yeni kartı doktoruna götürmemeleri durumunda muayene ücretini kendisi ödemek zorunda kalacak. BANKALAR BİLGİ VERECEK Bankaların müşterilerine ilişkin bilgileri kara para uygulamasını önlemek adına paylaşmaları dönemi başladı. 2016’dan itibaren bir çok ülke bu uygulamayı başlatacak. İNTİKAL VERGİSİ Kuzey Ren Vestfalya ve Saarland Eyaletleri’nde arazi intikal vergisi yüzde 6,5’e çıkacak. Bayern ve Sachsen’de bu oran 3,5. KİRA ARTIŞINA SINIRLAMA Yeni yılda kira artışına sınırlama geldi ve emlakçının parasını emlakçıyı devreye sokan ödeyecek. EMEKLİLİK YAŞI 67 yaşında emekliliğin geçerli olduğu Almanya’da, kademeli olarak yükselme sonucu, 2015’ten itibaren 65 yaş ve 4 ayını dolduranlar emekli olabilecek. GAYRİMENKUL VERGİSİ ARTTI Kuzey Ren-Vestfalya(KRV) ve Saarland eyaletlerinde gayrimenkul vergisi yüzde 5’den 6,5’e çıkarıldı. Evlerde kalorifer başlıkları 1985 öncesine ait kendi evinde oturanlar değiştirmek zorunda olmayacak. Sosyal medya Facebook da önemli yeniliğe imza atıldı. Buna göre Facebook, kullanıcılarının hangi sitelerde gezdiklerini takip ederek istatistik tutacak. Böylece bunu reklamcılık alanında kullanacak ve kişisel sayfalarda dahi reklamlar yayınlayabilecek. VERGİ KAÇIRANLAR YANDI 2015’ten itibaren vergi kaçıranlar kendilerini ihbar etseler dahi ceza almadan kurtulma şansları olmayacak. 25 bin Euro’dan fazla tutan vergi bedelinin üzerine yüzde 10 ila 20 arasında ek ceza da hesaplanarak tahsil edilecek. SÜRÜCÜLER AÇISINDAN YENİ YILIN GETİRDİKLERİ -Araç sahipleri Ocak ayından itibaren araçlarınının trafiğe kaydını internet üzerinden yaptırabilecek ya da kapatabilecek. -Başka şehire taşınılması durumunda da mevcut plakanın kullanımı mümkün olacak. Taşınılan yerde geçerli olan harçlar ödenilecek. Araçların kaydının taşınılan şehire alınması gerekecek. Sigorta oranları taşınma nedeniyle değişmeyecek. Egzoz atıklarında AB normlarına geçilecek. Buna göre yeni otomobiller Euro 6 normuna sahip olmak zorunda kalacak. Bir başka zorunluluk ise 3,5 tona kadar olan yeni otolarda eCall sistemi (acil çağrı) mecburiyeti. Bu sistem ile kaza ve zor durumlarda tek düğme ile polis haberdar edilebiliyor. -1 Nisan 2015 tarihinden itibaren muayenesi (HU) olmayan araçların 5 günlük geçici plaka ile trafiğe çıkmasına izin veren uygulama kalkacak. HU’su olmayan araçlar sadece ilgili yerlere HU almak için gidebilecek. -Şubat ayından itibaren elektrikli araçlar yasası yürürlüğe girecek. Buna göre, belediyeler elektrikli araçlar için özel haklar ve ayrıcalıklı uygulamalar düzenleyebilecek. -Avusturya yeni yılla birlikte Vignette ücretlerine yüzde 2 oranında zam yapacak. -Dış ülkelerde alınan mahkeme kararları Almanya’da da uygulanabilecek. -1 Eylül tarihinden itibaren tüm benzinli ve dizel araçlar Euro-6 egsoz normuna sahip olarak MAHKEME KARARI: 1 YIL EVLİ KALMAYANA EMEKLİLİK HAKKI YOK DARMSTADT mahkemesi, yedi ay evli kaldığı eşinin ölümü üzerine eşinin emeklilik maaşını alabilmek için dava açan bir kişinin başvurusunu reddetti. Mahkeme, eşlerden birinin ölümü üzerine geride kalan eşe emeklilik hakkının devri konusunda, yedi aylık evlilik süresinin yeterli görülemeyeceğine hükmetti. Hessen Sosyal Mahkemesi’nde görülen davada yargıç, evliliğin en az bir yıl süreyle vuku bulmuş olması gerektiğine vurgu yaptı. Davacı, ağır kanser olan hayat arkadaşı kadınla ölümünden yedi ay önce evlenmişti. Çiftin 20 yıl nikahsız yaşadıkları ifade edildi. HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ❬ 19 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436 özel köşe Bel Ağrısı Doktor Nuray ERDEMİR • [email protected] el ağrısı günümüzde çok yaygın olan bir rahatsızlıktır. İnsanlar artık uzun yaşıyorlar ve yaslandıkça bel ağrıları da artmakta. İnsanların yaklaşık % 80’i hayatları boyunca en az bir defa bel ağrısı ile karşılaşmaktadır. Bel ile ilgili çoğu sorunun tıpkı saçların beyazlaması gibi olduğunu bilmek ağrılarınızı azaltmasa da içinizi rahatlatabilir. Bu çünkü, yaşlanma sürecinin bir parçasıdır. Bel ağrıları çeşitli şekilde ortaya çıkabilir. Hafif ya da şiddetli bir ağrı da yaşanabilir, bacaklarınıza ya da kalçanıza inen bir ağrı da Bel ağrısının nedenini bulmak bazen zor olabilir ve bir kaç hekimin muayenesini gerektirebilir. Bel oldukça kompleks bir anatomik yapıya sahiptir ve bel ağrısı yapabilecek pek çok neden vardır. Travma, bel ağrısı ve bacak ağrısına yol açan önemli sebeplerdendir. Travmanın şiddetine göre zedelenme yüzeysel dokularda kalabileceği gibi derine, ömür kemikleri ve sinir elemanlarına kadar da ilerleyebilir. Bunların çoğu zorlanma, burkulma ve incinme tarzında hafif travmalar veya aşırı egzersize bağlı ağrılar olup şikâyetler ilaç ve istirahat tedavisi ile genelde bir hafta içinde geçer. Ancak ömür kemiklerinde kırık veya kaymaya yol açan daha ciddi travmaların tedavisi farklı yapılır. Farklı bir neden doğuştan gelen birtakım yapısal bozukluklar ve omurgadaki şekil bozuklukları da bel ağrısına yol açabilir. Muayenene sonucunda tamamen normal gözüken bu tip vakalarda teşhisi ancak görüntüleme yöntemleriyle konulabilir. Omurgadaki dejeneratif değişiklikler genellikle yaşlanmaya bağlı ortaya çıkarken bazı kişilerde meslek ve genetik yapı da önemli rol oynar. Yaşlanma sonucu disk ve bağlarda oluşan aşınma, yırtılma, deformasyon bel ağrısı yapabilir. Bir diğer etken de hastanın şişman olmasıdır. Eklemlerin kalınlaşması, kireçlenme ve dışkın dejenerasyonu ilerleyerek sınır elemanlarının geçtiği kanal ve delikleri daraltır. Bu da ciddi şikâyetlere neden olabilir. Sinir dokusunun bizzat ilgilendiren dejeneratif B hastalıklar gözardı edilmemelidir. Çeşitli romatizmal rahatsızlıklar da bel ağrısına sebep olabilir. Hastanın hikâyesinin teferruatlı olarak alınması ve gerekli tetkiklerin yaptırılması gerekir. İltihabî hastalıklar da unutulmamalıdır. Bazen ömür kemiklerinin tüberkülozunda görüldüğü gibi iltihap hem kemiği hem de yumuşak dokuları tutmuştur. Brusella gibi enfeksiyon hastalıkları yine bel ağrısı ve bacak ağrısına yol açabilir. Bel ve bacak ağrısına sebep olabilecek sebeplerden biri de çeşitli tümörlerdir. Tümörler bizzat beldeki kemiklerden veya yumuşak dokulardan köken alabileceği gibi komşu veya uzak organlardan yayılma yoluyla da gelmiş olabilirler. Uzak organlardan yayıldığı düşünülüyorsa meme, prostat ve akciğerler bilhassa araştırılmalıdır. Bu nedenle bel ağrısı ve bacak ağrısı şikayetleri ciddiye alınmalı, en ufak şüphede ileri tetkiklere gidilmelidir. Ayakta dururken ve otururken oluşan duruş bozuklukları ilerleyen yaşlarda bel fıtığına neden olabiliyor. Dorus bozuklukları; iş hayatında sabit durumda çalışma, yanlış oturma şekilleri ve yanlış yatma alışkanlıkları dorus pozisyonlarının en önemli sebeplerinden. Sürekli aynı şekilde ve yanlış pozisyonda oturmak omurgayı zorluyor ve kasların gerilmesine neden oluyor. Uzun süre masa başında çalışanlarda sırtta kamburluk ve omuzda çökme ve yuvarlaklaşma, boynun öne doğru eğilmesi gibi duruş bozukluklarına maruz kalabilirler. Buna bağlı olarak da bu kişiler omuz ağrıları, boyun ağrıları, bel ağrıları, kol ve el bileği ağrıları (sınır sıkışması) gibi şikayetlerle de karşılaşabilir. Kimler risk altındadır? - Hareketsiz iş ve yaşam düzeni olanlar - Ağır kaldırma, yanlış eğilme hareketlerini yapanlar - Uzun süre araç kullananlar - Aşırı kilo, sigara ve alkol tüketenler - Duruş bozukluğu olanlar - Zayıf bel ve karın kasları olanlar - Hamileliğin son aylarında olanlar - Yüksek riskli sporlarla uğraşanlar (halter gibi) - Ruhsal ve duygusal gerginlik yaşayanlar Bel ağrısında tedavi yöntemleri: Yatak tedavisi: akut bel ağrılarında bir kaç gün istirahat ağrıların geçmesine yardımcı olabilir. İlaç tedavisi: Ağrı kesiciler, anti-inflamatuar ilaçlar, kaş gevşeticiler, gerekirse aksiyete giderici ilaçlar ve kortizon kullanılabilir. Amaç ağrıyı azaltmak, fiziksel fonksiyonu arttırmak, ağrı ve diğer nedenlere bağlı olan uyku bozukluğunu düzeltmek, ağrıya bağlı anksiete ve gerginliği azaltmak. Fizik tedavi: Derin ve yüzeysel sıcak uygulamaları, elektroterapi, traksiyon, egzersiz gibi tedavilerden faydalanabilir. Konservatif tedavi ile iyileşemeyen ağrı, tam taşmış fıtığın sinirlere baskı yaparak bacaklarda ilerleyen tarzda güçsüzlüğe neden olduğu durumlarda ve bağırsak kontrol kaybına neden olan durumda cerrahiye başvurulmalıdır. Çekilen MR ile fıtığın derecesi de ameliyat kararında etkilidir. Hastanın bilmesi gereken bir durumda her fıtık ameliyat gerektirmemektedir. Tümör, abse gibi bazı durumlarda cerrahi müdahale gerektirmektedir. DİTİB Mülteci Çocukların Yüzünü Güldürdü iyanet İşleri Türk İslam Birliği'nde (DİTİB) mülteci ailelerin çocukları, hazırladıkları sirk ve tiyatro gösterisi sundular. Yaşadıkları yerlerde devam eden savaşlardan ve çatışmalardan aileleriyle kaçarak mülteci konumuna düşen çocukların DİTİB ve Kuzey Vestfalya Eyaleti Gençlik Daireleri Üst Kurulu “Landschaftsverband Rheinland” tarafından düzenlenen etkinlikle yüzleri biraz da olsa güldü. Profesyonel eğitmenler tarafından eğitilen çocuklara sundukları kabare, müzik dinletisi, merdiven tırmanış, denge, palyaço, top çevirme gibi çeşitli gösteriler izleyicilerden büyük ilgi gördü. Kosovalı ailelerin çoğunlukta olduğu etkinliğin sonunda konuşan DİTİB Kadın, Aile, Gençlik ve Sosyal Hizmetler Müdüresi Ayten Kılıçaslan şunları söyledi: “Bugün burada Ağustos 2014’ten bu yana D süren bir projeyi tamamlamış olduk. Bu proje kapsamında özellikle Köln'ün Ehrenfeld semti ve çevresinde yaşayan çocuklara yönelik sirk ve tiyatro çalışması yaptık. Maksadımız çocuklarımızın gündelik hayattan biraz sıyrılarak kendilerine güvenlerini tazelemeleri, daha güçlü kişiliğe sahip olmaları için çeşitli metodlar denenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bugün burada yer alan gösterimize Kosovalılar başta olmak üzere özellikle sığınmacı çocuklar ve aileleri katıldılar. Çünkü bizim amacımız aynı zamanda sığınmacı olan, burada zor şartlar altında yaşayan insanların gündelik hayattan biraz daha uzaklaştırarak onları daha mutlu edebilmek.” Programda konuşma yapan DİTİB Yönetim Kurulu Üyesi Ramazan Ilıkkan da, Peygamber Efendimiz'in çocuklarla ilgili bir hadisini hatırlatarak, “Çocukların cennet meyvesi“ olduklarını bu sebeple iyi yetiştirilmesi gerektiği üzerinde durdu. Ilıkkan, DİTİB tarafından Türkçe ve Almanca olarak hazırlanmış her ay bir ayet ve bir hadis öğrenilmesini sağlayan takvimi çocuklara hediye etti. HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ❬ 20 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436 Mülheim Türk Kültür Merkezi’nde Türkçe Günü nadilimiz Türkçe’nin yeni kuşak Avrupa Türkleri arasında canlanması için ATİB bünyesindeki kuruluşlarda yürütülen çalışmalardan birisi, ATİB-Mülheim teşkilatında gerçekleştirildi. ATİB Eski Genel Sekreterlerinden İmam Cengiz’in denetiminde, Türkçe’yi yeniden ete kemiğe büründürme çerçevesinde, yapılan çalışmada; gençler arasında şiir ve kompozisyon dallarında yarışma düzenlendi. A Yarının İdarecileri Burada Yetişecek GMG FreiburgDonau Bölgesi Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) tarafından düzenlenen Gençlik Eğitim Kursu (GEK) bölge eğitim merkezinde start verdi. 16-25 yaş arası ilk kursa 22 genç idareci kızlar katıldı. Kursta, seçilmiş değişik konular için çeşitli eğitimciler iştirak edecekler. Amaç; Şubelerdeki genç teşkilatcılara yönelik ihtisas eğitiminin sağlanması, İslami gençlik çalışmalarına kalite kazandırmak, toplumda aktif yer alacak bilinçli gençlerin yetişmesi, gençlerde dava şuurunun yerleşmesi. Kurs, ayda bir saat 10.00 ila 16.45 arası katılımcılara hizmet verecek. Kurs sorumlusu Nurhayat Özcan'ın gazetemize verdiği bilgiye göre, hedeflerinin ilk etapta 30 olduğu yönünde. Kursun şartları: 16 yaş üstü, düzenli katılım şartı, şube kadınlar gençlik teşkilatında idareci olmak, verilen ders ve ödevleri yerine getirmek, gezilere katılmak, GEK'te aldığı eğitimi kendi şubesinde uygulayarak anlatmak. Beklentiler: Motivasyon, özveri, fedakarlık, istikrarlı olmak, sorumluluk bilinci, ödevlerde istikrar Kursun ilk günü IGMG Freiburg-Donau Bölgesi Kadınlar Teşkilatı Başkanı Ayşe H. Ergün ve IGMG Freiburg-Donau Bölge Başkanı Ahmet Ölmez temel esaslar ve idarecinin vasıflarını ders olarak işlediler. I Mülheim Türk Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe, ATİB Genel Başkan Yardımcısı Harun Kılıç, Haysiyet Divanı Başkanı Durmuş Yıldırım, Genel Sekreter Oğuzhan Erkmen, Genel Muhasip Yavuz Kul, Mülheim Dernek Başkanı Cumali Kürklü, Din Görevlisi Süleyman Altıntaş ve her yaştan kadın ve erkekler iştirak ettiler. Çalışmaları koordine eden İmam Cengiz, Türkçe’yi çocuklarımıza sevdirmek için bu faaliyeti başlat- haber tık, dedikten sonra, proğramın gidişatı hakkında salondakileri bilgilendirdi. Dernek Başkanı Cumali Kürklü’nün selamlama konuşmasından sonra Genel Başkan Yardımcısı Harun Kılıç, milli kültürümüzün yaşatılmasına öncelik veren ATİB’in, en önemli faaliyetlerinin başında Türkçe’nin yaşatılması geldiğini dile getirdi. Daha sonra gençlerin bir kısmı, en iyi şiir okuma yarışmasında kıyasıya birbiriyle yarışırken, diğer bir kısmı da kompozisyon yarışmasında ter döktüler. Şiir dalındaki yarışmanın tek jüri üyesi Ozan Yusuf Polatoğlu ve kompozisyona yarışmasının tek jüri üyesi de, Genel Başkan Başdanışmanı/Yazar Mahmut Aşkar’dı. Gerek Ozan Yusuf Polatoğlu, gerekse Mahmut Aşkar, neticeleri açıklamak için mikrofona geldiklerinde, bu yarışmanın kaybedeni olmadığını, asıl kazanın da Türkçe olduğunu vurgulayarak, emeği geçenlere teşekkür ettiler. HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ❬ 21 ❭ Gurbet Mektupları-13 [email protected] LLAH’ın rahmeti, rahmeti, bereketi üzerinize olsun. Çok muhterem, gurbetçi kardeşlerim, bazen anılardan, bazen konulardan yazarken, bugün de anılarla başlayalım, anılarla devam edelim. Çocuk babası ile izine gidince o eski saflığıyla art niyetsiz, babasının arkadaşına: Biz de Almanya’dayız amca, der. Babası hemen müdahale eder ve: Burası Türkiye sakın gurbetçi olduğunu söyleme. Sakladığımız bir sır mıdır ki gurbetçi olduğumu söylemeyeyim, der. Aldığı cevap çok hazin: Seni Alamancı diye küçümserler. Enayi derler, bunları sürecen vatandan kötü örnek oluyor, derler. Nihayet bunları hep duyduk. Ama şimdi anavatandaki modernleşme Avrupa`da yaşayan insanımı fersah fersah geçti. Şimdi bizim yapmadığımız hatta Avrupalı insanın yapmadıkları şeyleri yapıyorlar. Hergün iyileşeceğine ahlak çöküyor. Ar, saygı, sevgi, utanma, insan yerine konma, hatır taban yapıyor. Analar, babalar evlatlarına birşeyler verdiğini sanıyor. Dünya gündemi artık, kaybettiğimiz bu hasletleri yazmıyor. Ahlak literatürden çoktan çıktı, yerine hak, hukuk adına saygısızlık, sevgisizlik oturdu. Dünya gündemini, borsalar belirliyor, savaşları, yıkımları, kazanımları. Silah fabrikaları ölümü, düşmanlığı, kini getiriyor. İllegal satışlar, sahte petrol krizleri, devletleri fırtına gibi süpürüyor. Düzenin çarkları arasında alt tabaka eriyip gidiyor. Afrikalı, uzakdoğulu, ortadoğulu dünyanın neresinden olursa olsun. Aynı akibete uğrayarak, huzur yüzü görmüyor. Halkların yaşam hakları, azınlıklar tarafından gasbedilip, talan ediliyor. Geriye gözü yaşlı, mazlum, öksüz, ezilmiş insanlar kalıyor. Avam dediler, alt tabaka dediler, acıyı kabüllendirdiler. Kaymağın başına geçip, efendi biziz diyenler, zavallı insanları sömürdüler. Boyunlarını içine çektiler, sadece el oğuşturdular efendi zannettiklerinin huzurlarında. ALLAH’ın ayetlerini unutan bazı Müslümanlar da ALLAH’ın c.c. kullarına el açtılar. Fakat Cenab-ı ALLAH azze ve celle rezzaktır. Oysa ayette bizlere şöyle diyor: Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. (Bakara Suresi, 3) Başka bir gurbetçi mektubunda şöyle diyordu: Ey deruni dilden cani gönülden hasret kaldığım Haticem ve yavrularım. Mektubuma başlamadan selam eder büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim. Nasılsınız, iyi misiniz, iyi olmanızı Cenab-ı Allah’tan dilerim. Siz de benden sorarsan eh gurbet elde nasıl olunur, gelip geçiyoruz işte. Bak sana ne diyeceğim, kulağını aç iyi dinle. Sakın çocuklarımı davarın peşinden koşturma. Benim çocuklarım okula gitsin, adam olsun. Gönderdiğim paradan, onlara elbise al, ayakkabı al. Yeni elbiselerle, yeni ayakkabı ile okula gitsinler. Biz boşuna mı, bu gurbetin kahrını çekiyoruz. A ❬ özel köşe Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436 M. Salih AYDIN Mektubu, halayın torunundan başkasına okutma emi. Sırlarımızı el alemler duymasın, bizim de dedikodularımız konuşulmasın. O gönderdiğim paradan, babamlara 100 Markını veriver, tütün parası yapsın. Ha, benim ailem yok mu diyorsan, tabii, babana da 50 Mark veriver. Zarfın içinde gönderdiğim parayı alıyorsun değil mi? Yoksa postacı vermiyor mu? Bütün bunların cevabını beklerim. Kayına söyle evdeki hayvanları satıversin. Parasını cebine değil sana versin, muhanet çok zor. Belki şehirden bir ev alır da göçeriz. Böylece siz de rahat edersiniz, oralarda çocuklar kaybolup gitmez. Parayı idareli harca, gurbette para kazanmak çok zor be Hatice. Burada mektubuma son verirken herkese selam eder, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim. Kestane kebab acele cevap beklerim. Tabii aradan birbuçuk ay geçmiş ve mektub gelmiştir: Sevgili eşim Mehmet gönderdiğin çok kıymetli mektubunu aldım. Mektubu aklıma geldikçe okuttum. Selam eder ellerinden öperim, ayrıyeten mektubu okurken dinleyenler, baban, anan, ve kardeşlerin, yiğenlerin, muhtar emmi ve bizimkilerin de selamları var. Nasılsın iyi misin diyorsun. Ve. Diyorsunki; Çocuklara elbise, ayakkabı al, babama ve babana harçlık ver, evi geçindir, hayvanları sat şehirden ev alacağım. Sen zannediyor musunki tarladan, bağdan bahçeden birşey gelmezse bu çark döner. Zarfın içinde gönderdiğin ikiyüz Markla bu iş yürümez. Şimdiden gönderdiğin para eridi gitti. Ele mektub yazdırıyorum, buraya herşey yazılmaz, bunu bil. Bütün dertleri burada ben sırtlamışken sen Almanya`da keyf çat. Gündüz dağda gece hayvanlarla uğraş dur. Bütün yükü sırtıma yükleyip kurtuldun gittin ilin Almanyalarına. Bütün bu işler yetmezmiş gibi bir de köydeki kem gözlerle uğraş. Altı ay oldu sen gideli, hala izine gelmeyi düşünmüyor musun. Komşumuz Ramazan ağa senden sonra izine gelmişti şimdi yine izine geldi, hem de üç tane bavulla. Çocuklarına ve eşi Zeynebe neler almış, neler bir görsen. Üstlerine giyip giyip millete gösteriş yapıyorlar. Güya bizim herif de Almanya`lı nerde, şimdiden unuttu bile bizi. Eh gayri kafanı ağrıttım ama kusura kalma, daha çok yazacaklarım var ama yazdıramıyorum. Ele ancak bu kadarını yazdırdım. İyi düşün köyün yolunu unutma, artık yeter gayri. Sabah erkenden kalkıp iki çocuğu okula gönderdikten sonra küçüğü sırtıma sarıp hayvanları yemledikten sonra, akşama kadar dağda çalışmak nasılsa ben de o kadar iyiyim. Sen de iyisindir inşaAllah iyi olmanı Yüce Allah’tan dilerim. Burada son verirken selamlarımı iletirim, ayrıca herkesin selamları var. Gurbetçinin ilk kuşağından iki mektup örneği böyle idi kardeşlerim. Burada bir sona daha geldik. Haydi ALLAH’a emanet olun. Selam ve dua ile. Her Şey Yeni Cami İçin uttlingen yeni cami projesine destek amacıyla "Resim sergisi" yapıldı. DİTİB Tuttlingen Merkez Camii ile Tuttlingen Belediyesi Uyum Dairesinin ortaklaşa düzenlediği "Almanyadaki camiler" isimli resim sergisi gerçekleşti. Mimar Dechaun'un fotoğraflarından oluşan serginin açılışına Belediye Başkanı Beck, Belediye Meclis Üyeleri, dernek yetkilileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Ayrıca Tuttlingen kasabasında çok Denizli'li olması hasebiyle, "Denizli tanıtım" akşamı tertip edildi. Biberach Üniversitesinden Prof. Dr. İsmail Kaşıkcı'nın sunum yaptığı gecede, Denizli'ye özgü ürünler tanıtıldı ve katılanlara ikram edildi. Ve yine "hristiyanlık ile islamiyet arasında diyalog" adı altında düzenlenen etkinlikte, DİTİB 'den ilahiyatçı Fatih Şahan ile kiliseler birliğinden Dr. Rödl konuşmacı olarak katıldılar. T TGRLP Yönetiminden T.C. Mainz Başkonsolosuna Ziyaret heinland-Pfalz Eyaletinin Sivil Toplum Kuruluşu olan „TGRLP e.V.“ RheinlandPfalz Türk Toplumu Derneği Başkan ve Yönetim kurulu ile T.C. Mainz Başkonsolosluğuna atanan Akif Emre Torunu makamında ziyaret ederek başarı dileklerini sundular. Eyaletteki çalışmaları bir dosya ile sunan TGRLP e.V. Başkanı İhsan Altındaşoğlu Rheinland-Pfalz Eyaletindeki Türk Vatandaşları ile ilgili bilgi verirken „sorunlar ve çözümler“le ilgili düşüncelerini paylaştı. Başta Eğitim olmak üzere önemli konuların konuşulduğu ziyarette göç ve uyum ile ilgili fikir alış verişinde bulunuldu. TGRLP nin öncülüğünde her yıl yapılan RLP Türk Günü çalışmaları hakkında bilgi ve düşüncelerini paylaşan heyet, 2015 yılında yapılacak olan 8.“RLP Türk-Günü“ hazırlıkları ve gelinen son durum ile ilgili geniş bilgi verildi. Karşılıklı olarak görüş alış verişinden sonra, ikram edilen çaylar yudumlandı. Yeni göreve başlayan Mainz Başkonsolosuna başarılar dileyerek, dernek olarak her zaman beraber çalışmaya hazır olduklarını beyan ettiler. R HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ❬ 22 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436 bulmaca