Hep Birlikte “ALMANYA”yız

advertisement
100. Sayımız Hayırlı Olsun. Cenab-ı Allah’a Şükrediyoruz. Bugüne Kadar Destek Olan Tüm Dostlara ve Siz Değerli Okuyucularımıza Sonsuz Teşekkür Ediyoruz.
Sayfa: 10
Sayfa: 16
Sayfa: 11
HASENE’nin Somali’deki Denizcilik ve
Balıkçılık Okulu Eğitime Başladı
Sayfa: 13
Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma Friedberg’de
DİTİB’de Hz. Mevlana’yı Anma Gecesi “İslam Tarih Anlayışı” Konulu Konferans Verdi Treuchtlingen’de Sevgi ve Kardeşlik Gecesi
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın Ýçinde Gizlidir
Aylık Ücretsiz Gazete / Kostenlose Monatliche Zeitung • S a y ı / N r . : 1 0 0 • Y ıl/Jahre: 12 • Ocak / Januar 2015 / Rebiü'l-Evvel 1436
Hep Birlikte “ALMANYA”yız
Wir alle sind “DEUTSCHLAND”
Sayfa: 14
Offenbach Mağazası Açıldı
Cemiyet/
Toplum
ve
Ümmet
Dr. Yusuf IŞIK
Nerede
Kalmıştık?..
05 Mahmut AŞKAR
07 M.Salih AYDIN
Gurbet
Mektupları
13
21 Murat KUBAT
Ölüm
Düşünceye
Düşünce...
15
$
("' !" ' '& $$ $%
#
$
("' !" " & #
1. #'+#+ +.1$ 3#'0 #+0$#.+0
1$#+ '# 1+/ + $7. #'+ +%# ,0
.,/(7!&#+%#.50#
7&)*6 #)
'# ( 1$#+ '.#(0 2,* #./0#))#.
,!&%#.50#
/&#."# 2,+
'/
) **#+
#)$ #.2'!# +) %# '+
2'#)#+ .#'0#+ #.&5)0)'!&
,/0 .50#. .')) '# &.
)#'/!& 3'# 1$ ,)4
(,&)#
7&)0&#(#+
5!(#.#'
2 /0#'+
.')) '+ '+ "#+ .#'0#+
!* #.&5)0)'!&
,+"'0,.#'0&#(#+
5+!&#+%.'))
#/0 1+" 7!&#+
)1$0 1)1$0
8+. ,()-8+.7(..(/
'+0'-%/.%*(/ %..(&%4
%/((.( &,2
9
'44 ,$#+
7&)/!&. +(
)
7&)0'/!&
) .#'0#+
) "#00#
!*
'44 0'/!&
"#)/0 &)*6 #)
'/37.$#)* /!&'+#+
-7)!#+0#.
#/!&'../-7)* /!&'+#+
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
100. Sayımız
Hayırlı Olsun...
[email protected]
Impressum / Künye
S
Sinan AKTÜRK
sa Almanya`dan bir şeyler eksik kalır.
Tam bu esnada Türkiye`den gelen
intihar saldırısı haberi ile bir kez daha
irkildik. Ne hikmetse Türkiyemizde
güzel gelişmelerin arefesinde hep karışık bir ortam oluşturulmaya çalışılıyor. Teröristin kimliği belirlendi.
Maalesef üniversite öğrencisi bir kız
ve hayatının baharında. İnsanın aklı
almıyor; nasıl olur da üniversite öğrencisi bir genç böyle bir eyleme karışıyor. İnsanların daha güzel bir hayat
yaşaması için ortak bir kamuoyuna
sahip olmamız gerekirken tam tersi
kaos ortamının oluşması için eylem
yapabiliyor.
Burada şunu söylemek gerekiyor
diye düşünüyorum; Allah korkusu olmayan, Peygamber sevgisi olmayan,
bununla beraber insan sevgisi olmayan insanların bu tür eylemleri yapması tabii karşılanabiliyor. Burada
bizlere yani anne babalara çok fazla
görevler düşüyor. Çocuklarımızı doğru şekilde yetiştirmek için imkanlarımızı son haddine kadar zorlayarak
bunu yapmamız lazım. Yoksa dünyalık birikimler yapacağım diye çocuklarımızı ihmal edersek işte bu şekilde
eylem yapan gençlerin sayısı her geçen gün artabilir Allah korusun.
Bizler yazımızın son bölümlerini
yazarken Fransa`daki terör saldırısının haberi ajanlara düşmeye başlamıştı. Tabiki bu olayı tasvip etmediğimizi ve kınadığımızı söylüyoruz. Kim
ve ne olursa olsun sivil masum insanların böyle terör saldırıları ile ölmeleri bizleri üzmekte ve endişelendirmektedir.
Kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın
şunu bilmek gerekiyor ki; Almanya`nın bugününü ve geleceğini hep birlikte inşaa edeceğiz. Alman`ı ile yabancısı ile, müslümanı
ile hristiyanı ile, yahudisi ile. Yani tüm bu
unsurlar hep birlikte Almanya olur. Yoksa
Almanya`dan bir şeyler eksik kalır.
Fransız yetkililer bu saldırıların sonuçlarını elbette düşüneceklerdir. Artık dünya üzerinde barış ve huzurun
hakim olmasını can-ı gönülden istiyoruz.
Bu sayımız ile birlikte 100. sayımızı çıkarmış bulunuyoruz. Hem sevinçliyiz ve hem de gururluyuz.
Sevinçliyiz; Allah`a hamdediyoruz.
Bizleri bugünlere kadar getirdiği için.
Ve hiçbir kimsenin kutsalına ve değerlerine dokunmadan, toplumun
huzuruna katkı sağlayan bir yayın anlayışıyla bugünlere geldiğimiz için.
Gururluyuz; bugüne kadar bizlere
destek olan dostlarımızın çokluğu ile
ve tabiki siz değerli okuyucularımızın
bizlerin yanında olduğunu bildiğimiz
için.
Bu sayımıza gelene kadar bizlere
desteklerini esirgemeyen tüm dostlarımıza teşekkürü bir borç biliyoruz.
Bugün hayatta olmayan kardeşlerimize de Cenab-ı Allah`tan rahmetler diliyoruz.
Kıymetli dostum Ekrem Kömürcü
Bey`in kıymetli evladı Abdülbaki`mizi elim bir trafik kazası sonucu ebedi
aleme uğurladık.
Abdülbaki`mize Cenab-ı Allah`tan
rahmet, kederli ailesine de sabr-ı cemil niyaz ediyoruz. Sizlerden birer
Fatiha rica ediyoruz.
Bu vesile ile Cenab-ı Allah çalışmalarımızı bereketlendirsin, şuurlandırsın.
Çalışmak bizden başarı Allah`tandır.
Allah`a emanet olun.
HAYAT
Yayın Kurulu
Aylık Ücretsiz Gazete
Ocak- Januar 2015
Rebiü`l-Evvel 1436
Dr. Yusuf Işık, Mehmet Ateş, Bilal Demiroğlu, Fikret Ekin,
Mahmut Aşkar, Yaşar Cimşit, Cengiz Şahbaz,
M. Salih Aydın, Habib Yazıcı, Gülsen Aktürk, Sinan Aktürk,
İskender Güngör, Ali Atik, Halit Erdemir, Murat Kubat
Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Sinan AKTÜRK
editör
Gazetemizde Yayınlanan Yazıların ve Reklamların İçeriğinden Sorumlu Değiliz.
hasbihalhasbihal hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal
evgili dostlar!
Yine Almanya ve Türkiye
gündemi oldukça yoğun.
Malum Almanya`da PEDİGA diye
ne idüğü belirsiz bir oluşum kuzey şehirlerinden başlayarak kamuoyunu
huzursuz edecek gösteriler yapıyor.
Ne idüğü belirsiz diyorum; çünkü
dönerci cinayetleri olarak adlandırılan NSU cinayetlerinin ortaya çıkmasından sonra Alman kamuoyu sanki
biraz rahatlar gibi oldu. Tam bunu
düşünürken Dresden`de başlayan
gösteriler bizleri oldukça endişelendirdi. Almanya`daki ekonomik sıkıntılar ile uğraşırken hani biraz huzur
ortamına doğru rahatlamıştık diye
düşünüyorduk ki yine galiba bir yerlerden düğmeye basıldı.
Biraz tarih bilenlerin dediğine göre
Almanya`daki bu dönemlerdeki durum aynı İkinci Dünya Savaşı öncesi
durumu andırıyor. Yine birileri milliyetçi ve sözde dini ritüelleri kullanarak kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar. Yine birileri özellikle de göçmenlerin sinir uçlarına dokunup halkı tedirgin edecek çalışmalar içerisindeler.
Almanya Başbakanı Sayın Merkel`in akl-ı selim açıklamaları bizlerin
yüreğine su serpiyor ama yine de endişe içerisinde olmaktan kendimizi
alamıyoruz.
Kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın şunu bilmek gerekiyor ki;
Almanya`nın bugününü ve geleceğini
hep birlikte inşaa edeceğiz. Alman`ı
ile yabancısı ile, müslümanı ile hristiyanı ile, yahudisi ile. Yani tüm bu unsurlar hep birlikte Almanya olur. Yok-
❬
❬ 03 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436
Merkez
Königsbergerstr. 16
61169 Friedberg
Tel: 06031-162411
Fax: 06031-738644
E-Mail: [email protected]
Web: www.hayatonline.eu
Baskı: Sunprint GmbH Offenbach
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
IGMG Genel Başkanı
Kemal Ergün’ün
Mevlid Kandili
Mesajı
slam Toplumu Millî Görüş Genel Başkanı Kemal Ergün, Mevlit Kandili münasebetiyle bir açıklama yaptı. “Yeni bir doğum yıl dönümünü idrak ettiğimiz Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in merhamet ve şefkatini bizler de hayatımıza yansıtmalıyız.” diyen Ergün, Mevlit Kandili dolayısıyla Müslümanlara, özellikle şu kış günlerinde, yurtlarını, evlerini terk etmek zorunda kalan mülteci ve muhacirlere şefkat kanatlarını açmaları çağrısında bulundu. Ergün sözlerini şöyle
sürdürdü:
“Her canlıya gösterdiği şefkat ve merhameti ile tanınan Peygamberimiz, hiç şüphesiz
Allah tarafından âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Kendi ashabına ve ümmetine
gösterdiği şefkat ve merhameti ile, câhiliye
zulmünün zirveye çıktığı günlerde kimsesizleri, yoksulları, yetimleri ve yolda kalmışları
koruyan Efendimiz, ayrıca tüm canlılara da
merhamet ve şefkat gösterilmesini emretmiş,
“Merhametli olana Allah da merhamet eder.
Siz yeryüzündekilere şefkat ve merhamet
gösterin ki, göktekiler de size merhamet etsinler.” buyurmuştur.
Maalesef günümüzde milyonlarca insan
işgaller, savaşlar, iç çatışmalar ve ekonomik
adaletsizlikler sebebiyle muhacir ve mülteci
konumuna düşmüştür. Son olarak binlerce
kişinin, Suriye’nin birçok kentine yapılan
saldırılardan kaçmak zorunda kaldığına şahitlik ettik. Bir merhamet peygamberinin
ümmeti olarak, mazlum, mağdur ve ihtiyaç
sahipleri ile dayanışma içinde olduğumuzu
bilhassa şu soğuk kış günlerinde ortaya koymalıyız. Hem maddi yardımlarımızı sürdürmeli hem de sivil toplum ve siyaset alanında
etkili olacak kişi ve kurumlar nezdinde onların durumlarını ve haklarını gündeme getirmeliyiz.
Bu vesile ile tüm İslam ümmetinin Mevlit Kandili’ni tebrik eder, Cenâb-ı Hak’tan
merhamet ve şefkatle dolu bir dünya nasip
etmesini dilerim.”
İ
❬ 04 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436
haber
DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. Nevzat Yaşar AŞIKOĞLU’nun
Mevlid Kandili Mesajı
üce Rabbimiz, varlık âlemini
rahmet üzere inşa etmiş ve
rahmeti her şeyi kuşatmıştır.
O’nun rahmetinin en açık delillerinden bir tanesi de insanları dünya hayatında yalnız ve çaresiz bırakmayarak onlara kurtuluş ve kalıcı mutluluğun yolunu gösteren vahyi, örnek
ve rehber olarak da peygamberleri
göndermesidir.
Peygamberler, ilâhî vahyi insanlığa ulaştıran, onları yaratılış ve varoluşun sırrını anlamaya, bilgi ve inancın aydınlığına çağıran rahmet elçileridir. Yüce Yaratıcının insanlığa gönderdiği son rahmet elçisi ise, Muhammed aleyhisselâmdır. İşte 2
Ocak 2015 Cuma gününü Cumartesiye bağlayan gece, Yüce Yaratıcının
insanlığa gönderdiği en son rahmet
elçisi, ilahi vahyin son ve tamamlayıcı halkası Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (sav)’in hicri takvime göre dünyayı şereflendirmesini
simgeleyen Mevlid kandilini idrak
edeceğiz. Öncelikle kandilin bütün
insanlığın yüreğinde muhtaç olduğumuz manevi ışığa dönüşmesini
Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
Sevgili Peygamberimizi anlatan
en güzel kavramlar şüphesiz rahmet
ve merhamettir. Nitekim Kur’an-ı
Kerim’de Resul-i Ekrem’e hitaben:
“Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönder dik. ” (Enbiyâ 21/107)
buyrulmuştur. Sevgili Peygamberi-
Y
miz de kendisinin rahmet Peygamberi olduğunu ve bu rahmeti yeryüzünde egemen kılmak için her türlü
sıkıntı ve meşakkate katlanmaya razı
olduğunu ifade etmiştir.
Mevlid Kandili, Hz. Peygamber’in dünyaya teşrifini kutladığımız,
onun insanlığa sunduğu bütün güzellikleri anlayıp hayatımızı onun örnek ahlâkıyla bütünleştireceğimiz bir
yenilenme zamanıdır. Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de “Andolsun ki,
Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı
umanlar, Allah’ı çokca zikredenler ile
sizin için Rasulullah’da güzel bir örnek vardır.” (Ahzâb, 33/21) buyrularak, O’nun örnekliğine vurgu yapılmaktadır.
Bugün başta İslâm dünyası ol-
mak üzere topyekûn insanlık âleminin dûçar olduğu manevî problemlerin gerek tanımlanma, gerekse çözüme kavuşturulması konusunda Efendimizin örnekliği ve rehberliğine
başvurmamaktan kaynaklanan problemlerle karşı karşıyayız. Dost, kardeş Müslüman ülkelerde meydana
gelen iç çatışmaların ortaya çıkardığı
kaosu İslâmî değerler üzerinden
onaylamak ve bunları mazur görmek
asla mümkün değildir. “Ben, beni
görmeden bana iman eden
kardeşlerimi özlüyorum.” buyuran
Sevgili Peygamberimizin bugün yaşadığımız acılar karşısında neler hissedeceğini tahmin etmek zor değildir. Kardeşlik bağlarının neredeyse
ciddî yaralar aldığı bir zaman ve mekânda hem Efendimize hem de birbirimize kardeş olmanın iklim ve ortamlarını yeniden bulmak ve onun
özlemini çektiği kardeşler topluluğu
olmayı yeniden hatırlatmak zorundayız.
Bu duygu ve düşüncelerle başta
Almanya’da yaşayan kardeşlerimizin
ve tüm İslam âleminin Mevlid Kandilini tebrik ediyor, Mevlid-i Nebi’nin toplumumuzda ve dünyada,
Efendimiz’i yakından tanımaya, sevmeye ve O’nun sevgisi etrafında birleşmeye vesile olmasını, milletimize
ve bütün insanlığa huzur ve bereket
getirmesini Cenab-ı Mevlâ’dan niyaz
ediyorum.
İslam ve Mülteci Karşıtı PEDİGA Oluşumu Tehlikeli
Olarak Topluma Korku Körüklemektedir
lmanya’nın değişik şehirlerinde her hafta İslam ve Mülteci düşmanlığı ile oluşan
“Avrupa’da İslam’a ve Mültecilere
Karşı” kısa adı PEDİGA olarak bilinen oluşum en son Dresdner şehrinde 10.000 yakın katılımcı ile topluma korku salarak İslam’a, Müslüman ve Mültecilere karşı düşmanlığına dayanarak yapmış olduğu gösteriler tehlikeli boyutlara doğru gitmektedir.
Federal Alman hükümeti, Siyasetçiler ile STK’ların açıktan tavır
almaları gerekmektedir.
Bu oluşumun sonuçlarının çok
tehlikeli olabileceğini bilmemizde
fayda vardır, beraber yaşama kültürüne yapılan en ağır bir darbedir.
Son dönemlerde müslümanların
ibadet yerleri olan Camiler, Yahudilere ait olan Sinagoglara ve Hristiyanlara ait olan Kiliselere yapılan
saldırılar bizleri endişelendirmekte-
A
dir. Bu gibi saldırılar, her demokrat
ve insan haklarına saygılı STK ile
toplumun kaanat önderlerinin seslerini daha fazla kamuoyuna duyurmaları gerekmektedir.
TGRLP e.V. Başkanı İhsan Altındaşoğlu konu ile ilgili olarak “Yabancı düşmanlığı temeli üzerine ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı her türlü
etkinliklere ve çalışmalara destek
verdiğimiz gibi dernek olarak ana
çizgimizin toplumun çeşitliliğinin
bir zenginlik olduğunu, zor şartlardan dolayı ülkelerini terk etmek durumunda kalan Mültecilere kuçak
açmamızı, hangi din mensunbu
olursa olsun saygılı ve hoş görülü
olmalıyız” açıklamasında bulundu.
Avrupa kıtasının geçmiş tarihindeki olaylarda IRKÇILIĞIN nasıl
dünyayi felakete götürdügünü biliyoruz, tehlike gelmeden herkesin
uyanık ve cesur olarak bu türlü oluşumlara karşı gelmemiz gerekmektedir.
TGRLP e.V.
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
Cemiyet/Toplum
ve Ümmet
[email protected]
emiyet veya toplum; başta kendi
kendini koruma ve varlığını sürdürme olmak üzere bir çok temel çıkarlarını gerçekleştirmek için iş birliği yapan,
belirli bir coğrafyada bulunan ve ortak kültüre sahip kurumsallaşmış karmaşık bir münasebetler bütünüdür.
Gelişigüzel ya da geçici olarak teşekkül etmiş insan yığınları cemiyet sayılmaz. Bir
trendeki yolcular, bir spor oyunundaki seyirciler gelişigüzel bir şekilde bir araya gelmiş
insan yığınlarıdır. Yolculuğun veya gösterinin
bitiminde bu yığınlar hemen dağılıverirler.
Cemiyet ise teşkilatlanmış belli bir düzeni,
yapısı ve izafî de olsa bir sürekliliği vardır.
Bir çok sosyolog, cemiyeti bir “sosyal münasebetler ve teşkilatlar ağı” olarak tarif ederler. Bu tarif, soyut bir durumu belirlemekte
ve bu yönüyle insan topluluğu kavramını
aşan bir muhtevaya sahip olmaktadır. Kavramın içinde elbette insan topluluğu vardır.
Ama esas cemiyete varlığını veren, bu insanların meydana getirdiği sosyal münasebetler
ve teşkilatlar ağıdır. Fert, ancak bu münasebetler ve teşkilatların çerçevesindeki davranışlarıyla bir cemiyetin üyesi özelliğini kazanmaktadır.
İnsanoğlu ömrünü doğumundan ölümüne kadar bir cemiyetin üyesi olarak geçirmektedir. Bir cemiyette yaşamak demek, devamlı
ve yaygın bir şekilde sosyal tesirin etkisinde
kalmak demektir. Zira bir cemiyetin esas
özelliği; birbirleriyle karşılıklı etki ve münasebetlerde bulunan insanların teşkilatlı bir
tarzda bir arada toplanmış olmasıdır.
Müşterek inançlara, tutumlara ve hareket
tarzlarına sahip olan bu insanların faaliyetleri, bir takım genel ve müşterek hedeflerin etrafında toplanmıştır.
Tarihte ne kadar eskilere gidilirse gidilsin,
ulaşılan sonuçlar insanın gurup halinde ya da
guruplar içinde yaşadığını göstermiştir. Bu
gurupların da az çok teşkilatlanmış oldukları;
alışkanlıklara, geleneklere ve toplumsal
inançlara sahip oldukları anlaşılmıştır.
Bugünkü sosyoloji; toplumu, insanların
tabiat ile ilişkilerinin ve kendi aralarındaki
ilişkilerin bir bütünü olarak tarif etmektedir.
Ve bu münasebetler bütünü bir yapıda biçimlenmiştir ki, buna toplumsal yapı, yani
cemiyet denir.
C
❬
❬ 05 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436
Dr. Yusuf IŞIK
dosya
Değişik dil ve kültürlerde insan topluluklarını gösteren toplum, ulus, ırk,
halk, kabîle, klân...vs. gibi kelimelerin
yerini alan Ümmet, ilerici bir ruhla doludur ve dinamik, inançlı, ideolojik bir
toplumsal görünüş arzeder.
İslâm’a göre, cemiyeti meydana getiren
kan ve ırk bağı değil, onu tek vücut ve kuvvet haline getiren inanç birliğidir. İbn-i Haldun’un dediği gibi; “Cemiyetler de fertler gibi belirli aşamalardan geçerek olgunlaşırlar.
Cemiyetler de doğar, büyür, gelişir, duraklar
ve ölürler. Her merhalenin kendine has kanunları ve icapları vardır. Bu geçiş dönemleri, cemiyetler için en kritik dönemlerdir.”
Muteber İslâm bilimcilerin dediği gibi
“İdeal İslâm Toplumuna Ümmet denir.”
Değişik dil ve kültürlerde insan topluluklarını gösteren toplum, ulus, ırk, halk, kabîle, klân...vs. gibi kelimelerin yerini alan Ümmet, ilerici bir ruhla doludur ve dinamik,
inançlı, ideolojik bir toplumsal görünüş arzeder.
Ümmet kelimesi “ümm” kökünden gelir.
Bunun; esas, temel, yol, niyet gibi anlamları
vardır. Bu yüzden Ümmet; ortak bir inancı,
ortak bir amacı paylaşan insanların ortak
amaçlarına doğru birlikte yürümek niyetiyle
ahenkli bir biçimde meydana getirdiği toplum demektir. Diğer anlayışlar, kan ve toprak
birliğini ve ortak maddî çıkarları toplumun
temel ölçütü olarak alırken İslâm, “Ümmet”
kelimesini seçerek fikrî sorumluluğu ve ortak
bir hedefe doğru yürümeyi esas almıştır.
İslâm, bünyesindeki sınıf ve tabakaların
birbirlerini istismar etmeyeceği, bilâkis insanlar arasında karşılıklı anlayış ve yardımlaşma duygularının hakim olacağı fazîletli bir
cemiyet ortaya koymak için vazolunmuştur.
Bu esasa göre İslâm’da fazîletli bir cemiyetin
ilk işareti, kötülükleri terkedip hayra yönelmiş fazîletli bir kamuoyunun mevcut olmasıdır. Çünkü cemiyet, genel durumu itibariyle
sulhçu bir birliktir. Bu birliğin gölgesinde fazîlet büyüyüp gelişirken nûruyla da kötülükler yok olur gider.
İslâm, fazîletli kamuoyunun doğması için
“İyilikleri emretmeyi ve kötülüklerden men
etmeyi” teşvik etmiştir. Buna dayanarak kötülerin sapıklıklarına son vermeleri, iyilerin
de doğru yollarında yürümelerine devam etmeleri için umûmî irşadı gerekli kılmıştır.
Fertleri iyi işlerde yardımlaşan ve kötü şeyleri terkeden insanlar haline getirir.
Allah (c.c) bu konuda şöyle buyurur;
-“Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir
ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten vazgeçirmeye çalışırsınız. (Çünkü siz) Allah’a inanıyorsunuz.” (Âl-i İmrân: 110)
İslâm, fazîletli bir cemiyeti meydana getirme yolunda her türlü bayağılık ve kötülükleri gizler ve örter. Fazîletli şeyleri ise bütün güzelliğiyle meydana çıkarır.
İslâm’da sosyal dayanışmanın esası, bünyesinde yalnızca hayırların ortaya çıkacağı fazîletli bir cemiyetin meydana gelmesi için yardımlaşma ve dayanışmadır.
Hayırlı ümmete doğru hayırlı çalışmalar
ve gayretler temennîsiyle...
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
❬ 06 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436
tanıtım
Türk Havayolları Dünyayı Hurghada’ya Taşıyor
ürk Hava Yolları, tarih, doğa
ve kültür tutkunlarını İstanbul üzerinden yerkürenin en
güzel noktalarına taşıyor. Bunlardan
biri olan ve “Kızıldeniz’in Perisi” unvanını taşıyan Hurgahada, tüm güzelliğiyle Türk ve Alman gazetecilerin
gözlerini kamaştırdı.
Türk Havayolları Köln Bürosundan İletişim ve Halkla İlişkiler Şube
Şefi Yusuf Ekiz bey bizleri arayarak
Hurgahada`ya yapılacak seyahat ile
alakalı olarak davette bulundu. Ne
yalan söyleyeyim hemen evet dedim.
Çünkü zaman zaman THY yetkilileri
bizleri böyle çalışmalara davet ediyorlar ve bu sayede de bizler dünyanın
değişik yerlerini görme imkanı buluyoruz. Okuyucularımız geçen senelerde yaptığımız seyahatler ile alakalı
olarak yaptığımız haberleri hatırlayacaklardır. Türkiye`de Nevşehir-Ürgüp-Göreme yöresi, İran Meşhed-İsfahan seyahatlerini haber yapmıştık.
Dünyanın en büyük havayolu şirketi olma yolunda hızla ilerleyen Türk
Hava Yolları’nın (THY) Köln Bölge
Müdürlüğü, Almanya’dan bir grup
gazeteciye yönelik Mısır’ın tatil ve turizm kentlerinden Hurgahada’ya tur
düzenledi. THY Köln Müdürü Yiğit
Bilge Avcı’nın organize ettiği ve THY
İletişim ve Halkla İlişkiler Şube Şefi
Yusuf Ekiz’in öncülük ettiği tur kapsamında Türk ve Alman basın mensupları, Köln-Bonn ve Frankfurt Ha-
T
valimanı’ndan THY’ye ait uçakla İstanbul’a, oradan da muhteşem deniz
ve doğa manzarasına sahip Hurgahada’ya ulaştık. Yakınlarındaki Tatil beldesi Soma Bay’da konaklayan gazeteciler, THY Hurgahada Bölge Müdürü
Muhammet Fatih Durmaz tarafından
ağırlandık.
Hurgahada’ya uçuşlar hakkında
bilgi veren Durmaz, “THY uçuşlarına
haftada 3 sefer ile 17 Ekim 2012 tarihinde başladı. 26 Ekim 2014 tarihinden itibaren günlük seferler icra eden
Türk Hava Yolları, Kızıl Denizi’nin
en güzel tatil şehir Hurgahada’ya
dünyanın 267’den fazla noktasına buluşturmaktadır. Hurgahada yolcularımızın %40’ı Almanya’dan gelmektedir. Almanya’da çok popüler olan bu
destinasyonu THY Almanya’da 13
farklı şehir ile bağlantı sağlamaktadır.
Yılın 12 ayı denize girilen Hurgahada’ya yılda 4 milyon turist gelmektedir. Şehrin en meşhur tatil beldeleri
başta Soma bay olmak üzere, Elgouna
ve Sahl Hasheesh’tir. Almanya’da yaşayan Türkler Schengen oturumuna sahip oldukları takdirde Hurghada vizeyi kapıda alabilirler. Vize ücreti 25
dolardır. Günden güne sefer sayılarımız artmakta ve bölgede THY’nin
kaliteli ve güvenli hizmet anlayışının
tüm hızıyla sürdürmekteyiz” dedi.
HEM TARİH HEM
DOĞA GÜZELLİĞİ
Mısır’ın Kızıldeniz kıyısındaki
Hurghada tertemiz ve masmavi sulara
sahip. Amatör ve profesyonel dalış
imkanları sunulan bölgede rengarenk
balıklar ve mercanlar bulunuyor. Ayrıca büyük golf tesisleri, golf tutkunlarını ağırlıyor. Antik Mısır döneminin en önemli miraslarından Karnak
ve Krallar Vadisi’ne yakınlığı ile tanınan bölge, çöl ve bedevi hayatını yakından izlemek için de eşsiz fırsatlar
sunuyor. Yurtdışındaki en ucuz deniz,
kum, güneş tatilinin yapılabileceği
yerlerden biri olarak göze çarpan Soma Bay’a gelen turistlerin çoğunluğunu Alman ve Ruslar oluşturuyor. Kuzeydoğu Afrika’da yer alan, kuzeyden
Akdeniz ve doğudan Kızıldeniz’le kuşatılmış ve Sina Yarımadası ile Asya
kıtasına da taşan, dünyanın zengin bir
maziye sahip olan ülkelerinden biri
olan Mısır, tarih boyunca birçok medeniyetin beşiği olmuştu.
Beş günlük bir programın ardından yine THY ayrıcalığı ile
İstanbul`a, oradan da Almanya`daki
evlerimize ulaşıyoruz.
Son olarak THY Köln bürosundaki yetkililere bu seyahet vesilesi ile çok
teşekkür ediyoruz.
Klasik sloganımızı bu yazımızda
da tekrarlıyoruz.
Milli Gururumuz, Ulusal Havayolumuz, İyiki varsın Türk Havayolları.
UETD Avrupa Türk Demokratlar Birliği 2014 Yılını Değerlendirdi
ETD Genel Başkanı Süleyman Çelik Yürütme
Kurul temsilcileriyle 2014
yılı faaliyetlerini değerlendirdi.
Köln Doy Doy Restaurant`te gazetecilerle birlikte olduğu yemekli
toplantıda Süleyman Çelik, 2014
yılında Türkiye ve Avrupa`da öne
çıkan siyasi gelişmeleri ve bu gelişmeler içerisinde kendilerinin doğrudan müdahil oldukları başlıkları
hatırlattığı konuşmasında; “Avrupalı Demokratlar olarak mücadelelemiz önümüzdeki yıllarda da devam edecek” dedi.
Bildiğiniz gibi 2014`te Avrupa Parlementosu
U
seçimleri oldu. Irkçı Partiler ciddi oranda oylar artarak % 10 seviyelerine ulaştı. Süleyman Çelik Türkiye`nin Avrupa Toplumuna katılımıyla alakalı
verdiği çabaları hatırlattığı konuşmasında, Avrupa`da yaşayan
göçmenlerin de yerel siyasete katılım sağlayarak bu çalışmaya
katkı sağlaması gerektiğini, geçtiğimiz yerel ve eyalet parlementosu seçimlerinde gençlerin kısmen
ilgi göstermeleri kendilerini
memnun ettiğini ifade etti.
Bir gazetecinin basına yansıyan bir konuya verdiği cevapta
“150 şube 1900`ün üzerinde
temsilciliklerimize üyelik katılımında her geçen hafta üye artışının devam ettiğini”
sözlerine ekledi.
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
Nerede
Kalmıştık?..
[email protected]
navatandaki siyasi hareketimize, ideolojimize, cemaatimize veya grubumuza
destek amacıyla kurduğumuz irili
ufaklı, sağlı sollu, dinli dinsiz dernekler, önce
kendi aralarında çatı kuruluşlarına dönüştüler.
Türkiye’nin 12 Eylül Askeri Darbesi’inden sonra siyasetle bağlantılı ideolojik akımlarda içhesaplaşmalar başlayınca, “en iyiler”le en “hainler”in yolları ayrıldı.
Bu gelişme Türkiye’de olduğu gibi, Almanya
ve Türklerin yaşadığı diğer Avrupa ülkelerinde
de tesirini gösterdi. “En iyi partililer”, yıllarca
aynı siyasi gayeler uğruna çetin yolları aşmış,
birlikte mücadele vermiş “dava arkadaşları”nı
partiden kovarak veya kovdurarak, istedikleri
ortama kavuşmuş olmanın hazzını yaşadılar, nimetlerinden faydalandılar.
“Lidere en iyi sadık” olanlar, onu şeksiz şüphesiz kabullenenler, “O da bir insandır, yanlışı,
yanıldığı tarafı vardır” noktasından hareketle
eleştiren, yerine göre itiraz eden, kendi düşüncesini seslendirme cesaretini gösterenler, başkaldıran, isyankâr, liderin koltuğuna göz dikmiş
“hainler” veya “kötüler” olarak, liderin, başkanın veya hocanın yakınına sokulmayarak uzaklaştırıldılar.
Soğuk Savaş Dönemi’nin, 1989 sonbaharında Berlin Duvarı’nın yıkılmasının hemen ardından “Demir Perde”nin de çökmesi neticesinde, sona ermiş olması, Avrupa Türklerinin
teşkilatlanma sürecinde ikinci bir kırılma noktasına sebep oldu: Klasik manada sağcılık ve solculuğun çekiciliği kalmamıştı artık… Siyasi
ideoloji yerini dini ideolojilere bırakmaya hazırlanıyordu, çünkü ne yiyip içeceğimize, nasıl giyineceğimize karar verenler, hangi ideolojiyi benimseyeceğimizi de karara bağladılar: Buna göre, bundan sonra “iyiler” ve “kötüler”, “dostlar”
ve “düşmanlar”, din eksenli olacaktı…
O günden itibaren Türk Aliler, Mehmetler
ve Fatmaların Müslüman oldukları keşfedildi.
Ve o günden itibaren din eksenli kültür ve medeniyet savaşları başladı. O günden itibaren siyasi-ideolojik dernekçilik cazibesini kaybetti. Ve
o günden itibaren “en iyi Sünni”, “en iyi Alevi”,
“en iyi Şii” ve “en iyi şeyh” veya “en iyi hoca”
devri başladı. Şimdi televizyon kanallarında ve
internet ortamında “hocalar ve şeyhler
savaşı”nın ve onların taraftarlarının kıran kırana şaklabanlıkları ve amigoluklarının nereden
kaynaklandığını bana sormayın!
O günden itibaren müzik zevkimiz de değişmeğe başladı. Dindar müzik dinler olduk... Ar-
A
❬
❬ 07 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436
Mahmut AŞKAR
dosya
Klasik manada sağcılık ve solculuğun çekiciliği kalmamıştı artık… Siyasi ideoloji yerini
dini ideolojilere bırakmaya hazırlanıyordu,
çünkü ne yiyip içeceğimize, nasıl giyineceğimize karar verenler, hangi ideolojiyi benimseyeceğimizi de karara bağladılar: Buna göre,
bundan sonra “iyiler” ve “kötüler”, “dostlar”
ve “düşmanlar”, din eksenli olacaktı…
tık Erzurumlu Emrah’ın, Karacaoğlan’ın ve bin
yıllardır bizi anlatan, bizi söyleyen nice ozanların türkülerini dinlemek, kimine göre günahtı(!), kimine göre de mekruh(!)... Dindar dediğiniz ilahi dinlermiş. Rock, pop, arabesk, şıkıdım şıkıdım müzik dinletiler bize, “İslami Müzik” adına... Dışımız “İslami” oldu, içimiz, bildiğiniz gibi...
Şimdi artık onlar, bunlar yok; falancıcılar ve
filancıcılar var.
Evet, nerde kalmıştık?... Dünkü ideolojilerimizin yerine ne koyalım da biraz konuşacak
malzememiz, ateşleyecek barutumuz, ötekinden
farkımız olsun diye kara kara düşünürken; birileri kulağımıza fısıldayarak; mezhebiniz, tarikatınız ideolojiniz olsun… Siz Müslümanlar zaten
yetmiş iki fırkaya bölünmemiş miydiniz ezelden
beri… Bak bu konuda herkesten daha çok zenginsiniz. Kullanın bu mirasınızı tepe tepe! Ne
tembel tembel oturuyorsunuz öyle? Hareketlenin biraz; ya Allah bismillah deyin, birbirinize
saldırırken; Allahu Ekber diye kükreyin!
Şimdi “İslam Coğrafyası” denilen yerde, insanların birbirini ne için boğazladıklarını ve yine aynı “Müslümanlar” camileri bombalarken
neyi haykırdıklarını lütfen bana sormayın!
Evet, yine nerde kalmıştık?... Memleket kurtarmak için kurduğumuz derneklerimiz demiştik; zamanla, yani dünyanın gidişatı değişmeğe
başlayınca ve buna paralel olarak Almanya da
bize, siz sadece Müslümansınız, başka şeye kafa
yormanıza gerek yok, dediğinden beri din eksenli cemiyetçiliğimiz daha da önem kazanmaya başladı. Uzun bir müddet “En iyiler”in
amansız rekabeti bize çok şey kaybettirdiğini iyi
bilirim lâkin bundan kimin kârlı çıktığını rica
ediyorum, bana sormayın!
Tarih boyunca insanlık, “en iyiler”den çok
çekti biliyor musunuz... Bir insan, “insanların
en iyisi benim”, hangi dine mensup olduğundan bağımsız olarak bir dindar, “en iyi dindar
benim” veya bir millet, “milletlerin en iyisi biziz” diyorsa, bu algının kendisi, gelmekte olan
bir felaketin ayak sesleridir.
Şark’ta “En İyi Müslümanlar” birbirini boğazlarken, Garp’ta “En İyi Hıristiyanlar”, ülkelerindeki Müslümanların, bir taraftan camilerini kundaklıyor diğer taraftan da ülkeyi terk etmeleri için mitingler düzenliyorlar. “En İyi Almanlar”ın yüzünden ikinci defa bir dünya savaşını başlatmışların ülkesinde böylesi mitinglerin
onbinlerce taraftar bulması ise son derece düşündürücüdür.
Bu ülkede kırk yılı aşan zaman dilimi içinde,
“en iyilerimiz” yüzünden nice inançlı, vatansever, birikimli ve bir o kadar da samimi insanların kalbini kırarak, ötekileştirerek, din adına
milliyet adına en iyi teşkilatçılık adına kendimizden, kuruluşlarımızdan, önce küstürdüğümüze sonra da uzaklaştırdığımıza şahit olduk.
“Bu iş bizim işimiz” diyen “En İyi Türkler”
ve “En İyi Kuruluşlar” yüzünden anadilimiz
Türkçe gibi nice milli davalarımız, “En İyi Müslümanlar” ve “En Büyük Kuruluşlar” yüzünden
nice İslami davalarımız yer ile yeksan oldu. Binbir zahmet ve eziyetle vücuda getirilen, nicelerinin nazlana nazlana, yalvar yakar lütfedip teşrif
ettiği, KRM diye bir kuruluşun, yedi yıl sonra,
geldiği demiyorum, bulunduğu nokta; “En İyilerimiz”in marifetidir!
Marifet, iltifata tâbidir derler de...
Sahi biz nerde kalmıştık?...
Hayatî Not: Hayat Gazetesi’nin 100. sayısında, daha nice 100. sayılarda Avrupa Türklerine ve Müslümanlarına hizmet dolu yıllar diliyorum.
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
❬ 08 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül
“Göçmen Karşıtı Saldırılarla Avrupa Nereye Gidiyor!”
urtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Doç. Dr.
Kudret Bülbül, Almanya, İsveç, Avustralya ve diğer bazı Avrupa
ülkelerinde son dönemde gelişen
göçmen karşıtı ve yabancı düşmanlığı içeren eylemleri kaygıyla takip ettiklerini bildirdi.
Bülbül yaptığı basın açıklamasında “Son dönemde bazı ülkelerde
göçmenlere ve Müslümanlara yönelik endişe verici hadiseler yaşanmaktadır. Özellikle Ağustos ayından bu
yana Almanya’daki Müslüman göçmen vatandaşlara ve onlara ait camilere yönelik saldırıların maalesef süreklilik arz ettiği görülmektedir. Son olarak Dormagen şehrinde bir cami ve okulun duvarına yabancı düşmanı işaretler çizilmiş, Pforzheim
şehrinde yılbaşı gecesi bir Türk işletmecisi uğradığı saldırı
sonucu yaralanmıştır. Tüm bu olayları tetikleyen PEGİDA
örgütünün göçmen ve İslam düşmanlığı içeren söylemleriyle kitleyi sokağa taşıması, kaygı verici bir gelişmedir. PEGİDA gösterileri ifade özgürlüğü sınırlarını aşarak yaşam
hakkı ve inanç hürriyetine fiili müdahale noktasına gelmiştir. Şansölye Sayın Merkel’in de belirttiği gibi Pegida adı
altında düzenlenen gösterilerde ön yargı ve nefret söylemi
öne çıkmaktadır.” dedi.
İsveç ve Avustralya’daki cami saldırılarına da dikkat çeken Bülbül, “İsveç’te bir hafta içerisinde iki cami saldırıya
uğramıştır. İlki, Eskilstuna kentinde cemaatin camide ibadet ettiği esnada gerçekleşmiş, bu saldırıda 5 kişi hafif yaralanmıştır. İkinci saldırısı ise Skane bölgesindeki Eslöv
şehrindeki bir camiye yönelik gerçekleşmiştir. Bu iki caminin dışında Uppsala kentindeki camiye de yılbaşı gecesi
molotof kokteyli atılıp, kapısına ırkçı sloganlar yazılmıştır.
Avustralya’da ise Sydney’in en büyük camisi olan Auburn
Gelibolu Camii bir saldırganın hedefi olmuştur.” dedi.
Tüm bu olayların gelecek adına endişe verici gelişmeler
Y
olduğunu kaydeden Bülbül, bazı ülkelerin dönem dönem içe kapandığını, farklılıkları tehdit olarak gören
politikalara teslim olduğunu belirtti.
Geçmişte benzer politikaların Yahudi
ve Komünizm karşıtlığı üzerinden
meşrulaştırıldığına işaret eden Bülbül, hangi gerekçeyle olursa olsun bu
tür politikaların öncelikli olarak ilgili
ülkelerin gelişmesine, demokrasisine
ve birlikte yaşama geleneğine zarar
verdiğini hatırlattı. Bülbül, “Artan
yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı
ve ırkçı saldırılar esas olarak Avrupa’nın bir sorunudur ve Avrupa’nın
geleceğine dair endişeleri artırmaktadır. Özgürlükçü, çoğulcu, insan hakları ve farklılıklara saygılı bir Avrupa vizyonunun kaybedilmesi, Avrupa’nın geleceğini karartacak
ve bu durum en fazla ilgili ülke insanlarına kaybettirecektir. Bu durum tarihte çok acı örneklerle yaşanmıştır. Herkese kaybettiren bu tür politikalara karşı özgürlükçü, çoğulcu ve demokratik insanların birlikte hareket etmesi gerekir.” dedi.
Irkçı saldırı ve gösterilere karşı tavır alan insanların varlığının sevindirici oluğuna işaret eden YTB Başkanı Doç
Dr. Kudret Bülbül, “Olaylar karşısında tavır alan, saldırıları kınayan ve ülkede yaşayan göçmenlere sahip çıkan farklı toplum kesimlerinin, sivil toplum örgütlerinin, kiliselerin ve yerli insanların var olması memnuniyet vericidir.
Olayların gelecekte tekrarlanmaması için idari ve siyasi sorumlulara önemli görevler düşmektedir.” dedi.
Saldırılarda yaralananlara geçmiş olsun temennisinde
de bulunan Bülbül açıklamasında son olarak, “Saldırılarda
yaralanan vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletmek istiyoruz. Almanya, İsveç ve Avustralya makamlarınca
yapılacak detaylı ve titiz soruşturma sonucu, faillerle ilgili
gerekenin yapılacağını ve oluşan zararların karşılanacağını
ümit ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
IGMG Hessen Bölgesi Frankfurt Griesheim
Şubesinden Aile Eğitim Semineri
rankfurt`un güzel salonlarından birinde gerçekleşen Aile Eğitim Semineri
büyük bir katılım ile gerçekleşti.
F. Griesheim Gençlik Teşkilatından M.
Akif Ersoy`un okuduğu Kur`an-ı Kerim ile
başlayan program Cemiyet Başkanı Hüseyin
Düzgün`ün selamlama konuşması ve gündem takdimi ile devam etti.
Ardından IGMG Hessen Bölge Başkanı
Bilal Kaçmaz açılış konuşması yapmak üzere sahneye geldi
ve tebrik ve teşekkürlerden sonra Hz. Peygamber`in hicretinden hangi dersleri çıkarmamız gerektiğini anlattı ve cami, cemiyet ve teşkilatın ehemmiyet ve önemine vurgu
yaptı. Mutlu bir yuva ve ailevi ilişkilerin nasıl olması gerektiği konusunda önemli bilgiler sundu.
F
Günün hatibi olan Türkiye`den gelen
Sıtkı Aslanhan ise kendine has üslubu ile güzel bir sunum yaptı. Çocuk eğitimi hakkında sunum yapan Aslanhan, anne ve babanın
nasıl bir çocuk eğitimi vermeleri gerektiği
noktasında çok önemli bilgiler verdi. Tarihteki yetişen çocuklar ile şimdiki çocuklar
arasında da bir kıyas yapan Aslanhan dinleyiceleri etkiledi ve düşündürdü.
Programa Cengiz Bardak ve Kemal Dorul da güzel ilahiler ile renk kattılar.
F. Griesheim Gençlik Teşkilatından Muhammed`in
okuduğu Kur`an-ı Kerim ile program sona erdi.
Aile Eğitim Semineri programının sunuculuğunu cemiyet idarecilerinden Ali Çiçek yaptı.
haber
ATİB Genel Başkanı İhsan Öner:
“Avrupa Nereye
Gidiyor!”
aha çok Almanya‘ da başgösteren Avrupa‘ da ırkçılık ve İslam
karşıtlığı, kontrolden mi çıkıyor? PEGIDA adı altında gelişen ırkçılık
artık bu ülkelerde yaşayan insanlarımızda tedirginlik yaratmaya başladı.
Çok abartılı gibi görünsede, müslüman göçmenler Türkler gerçekten bu ülkelerde geleceklerinin olup olmadığını
ciddi ciddi düşünmeye başladılar. Hedef
de bu mu acaba?
Bu ülke yönetimleri özellikle de fikir
hürriyeti adı altında yayın yapan medya
kurumları, bunun sorumlusu değil mi?
PEGIDA denen organize, bir suç
makinasının önderliğinde gelişti. Alman
medyası bu konuyu gündemine bile almadı. Medyanın tutumu sadece fikir
hürriyeti bazında değil, ahlaki ve insani
bazda ele alınıp değerlendirilmelidir.
Almanya başta olmak üzere, bir çok
Avrupa ülkesi bu yaklaşımla bir kaosa mı
sürüklemek istenmektedir. Hedef nedir
ve kimdir? Bunun ciddi ciddi sorgulanması gerekmektedir. Gün geçmiyor ki
bir camii, ibadethane bir şekilde fiili saldırıya uğramasın…
Köln / Dormagen‘de bu hedef bölgelerden birisi. Daha bir iki gün önce, camii duvarına gamalı hac yapanlar şimdide bir okul duvarına „Pislik Türkler“ ve
„Türkler Öldürülecektir“ şeklinde yazılar yazmışlar. O okula giden çocukların
nasıl bir psikolojik ortamla karşı karşıya
kalacağını düşünebiliyormusunuz? Bu
olaylar insan haklarının, fikir ve inanç
özgürlüğünün sonsuz savunucusu olduklarını iddia eden Avrupa‘ nın göbeğinde cereyan etmektedir. Nerede ve nasıl sonuçlanacağı belli olmayan bu çirkin
gelişmelere artık dur denilmelidir.
Yarım asırdan fazladır bu ülkelerde
alın teri dökmüş insanların daha fazla tedirgin edilmelerine artık müsade edilmemeli ve ülke yönetimleri gerekli tedbirleri alarak bu çirkin, insanlık dışı olaylara
artık fırsat vermemelidirler. Ülke medya
kuruluşları da fikir hürriyetlerini bir ahlaki çerçeveye oturtmalıdırlar.
D
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
❬ 09 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436
haber
IGMG Hessen Gençlik Teşkilatı Yıldız Gençlik Hessen Kuzey Çalışması
ıldız Gençliğin Hessen’deki ikinci sınıfı olan Kuzey
Sınıfı 4. kez Wetzlar şehrinde buluştu. Açılıs Kur‘anı Kerim’i okunduktan sonra kahvaltı akabinde aktivite olarak dışarıda kar topu oynayan Yıldız Gençler, oldukça
neşeliydi. Ardından Wetzlar camisinde bir zikir halkası
oluşturuldu. Zikirler ve ilahiler söylendi.
Selamlama konuşması yapan IGMG Hessen Gençlik
Teşkilatı Bölge Orta Öğretim Başkanı Ersin Kaçamaz, Yıldız Gençliğin iki kursunun da önemine vurgu yaptı ve çok
Y
yakın zamanda gençlerimizin Jugendherberge'de bir araya
gelip YILDIZ KAMPI adı altında tanışmalarının sağlanacağını duyurdu.
Misafir hatip ve aynı zamanda Avusturya’da resmi okullarda İslami din dersi veren Mahmud Yavuz, “Hayr'a davet
eden ümmet” konulu sohbetini gerçekleştirdi.
Sohbetin sonunda grup resmi çekilen Yıldız Gençler,
hatiplerden, aktivitelerden ve sohbetten oldukça memnun
kaldığını belirtti.
IGMG Hessen Bölgesi Genişletilmiş Şube Başkanları
Toplantısı Hanau'da Yapıldı
TÜRKÇE I
ÖĞRETEN
SÖZLÜK
(2 Cilt)
Türkçe Öğreten Sözlük çocuklara ve gençlere Türkçenin
özünü kavramalarını, doğru ve güzel konuşup yazmayı
öğrenmelerini sağlayacak bir başvuru kaynağıdır.
Türkçe Öğreten Sözlük’ü kullananlar aradıkları sözcüğe
anında ulaşabilecekleri gibi hem de söz konusu sözcükle
aynı sayfada bulunan diğer sözcüklere de göz atarak
kelime hazinelerini geliştirme fırsatı bulacaklardır.
Türkçe Öğreten Sözlük’te yaklaşık 10.000’i aşkın madde
başı sözcük, 25.000’e yakın tanım cümlesi, 15.000’i
40,-€
Almanya İçi Posta
Ücreti Dahil
aşkın örnek cümle, 1000’i aşkın resim, binlerce eş ve
yakın anlam ile karşıt anlam maddesi, atasözü, deyim ve
özdeyiş bulunmaktadır.
Sözlüğün her sayfasında, ulusal kültürümüzün
değerlerinden Nasrettin Hoca’yla ilgili en az bir resim ve
buna ilişkin örnek bir cümle yer almaktadır.
21x25,5 cm Büyük Ciltli
Renkli resimli
Sıvama kapak
2 Cilt 1288 Sayfa
Sipariş İçin: [email protected] · Handy: 0171-1970212
GMG Hessen Bölgesine
bağlı olarak faaliyetlerini
sürdüren
Cemiyetlerin
Başkanları, Sosyal Hizmetler
Başkanları ve Bölge BYK`sının
katılım sağladığı toplantı Hanau`da yapıldı.
Açılış Kur`an-ı Kerimi ile
başlayan programı sunan Bölge
Teşkilatlanma Başkanı Hikmet
Atak; program hakkında bilgilendirme yaptı.
IGMG Hessen Bölge Başkanı Bilal Kaçmaz programın açılış konuşmasını yaparak cemiyet başkanlarına hitap etti.
Kaçmaz bölgede yapılacak çalışmalar ve programlar hakkında cemiyet başkanlarına bilgilendirmeler yaptı. Kaçmaz konuşmasının devamında; “Cemiyetlerimizin yaptıkları çalışmalar her zamanki gibi şeffaf
olmalı ve bulunduğumuz topluma katkı sağlamalıdır. Bizler
ümmet teşkilatı olduğumuz
için dünyanın neresinde bir sıkıntı varsa tabiki bizleri de ilgilendirmektedir. İçerisinde bulunduğumuz Almanya`daki
son gelişmelere de dikkat çeken
Kaçmaz; bu gelişmelerin hiçbirisine kayıtsız kalamayız” dedi.
Yine IGMG Genel Merkez
Genel Sekreteri Mustafa Yeneroğlu Genel Sekreterlik biriminin çalışmaları hakkında bilgilendirmede bulundu. Yeneroğlu son dönemde Almanyadaki gelişmeler
ışığında teşkilatının yaptığı çalışmaları da değerlendirdi.
Bölge Birimlerinden bazıları birim çalışmaları hakkında bilgilendirmelerde bulundular.
Son bölümde tüm idareciler dilek ve temennilerde bulundular. Yine IGMG Hessen
Bölge Başkanı Bilal Kaçmaz bunlara cevaplar
verdi.
Program kapanış Kur`an-ı Kerimi ile sona
erdi.
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
❬ 10 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436
röportaj
HASENE’nin Somali’deki Denizcilik ve
Balıkçılık Okulu Eğitime Başladı
Röportaj: Murat Kubat
asene Derneği’nin Somali’nin başkenti Mogadişu’da, Hint Okyanusu’nun kıyısında inşa ettirdiği Denizcilik ve Balıkçılık Enstitüsü geçtiğimiz Ekim
ayı itibariyle öğrencilere kapılarını açtı. Enstitü, daha önce yine denizcilik okulu olarak kullanılan, fakat iç savaştan dolayı harabeye dönen bir yerde inşa edildi. Enstitüsü’de şimdi 50
öğrenci yatılı kalıyor ve hem teorik hem de
pratik eğitim alıyor. Enstitü’nün müfredatını
Somali merkezli City Üniversitesi belirliyor.
City Üniversitesi dekanı Abdulkareem H.
Jama ile Denizcilik ve Balıkçılık Enstitüsü’nün
öğrenciler, öğretmenler ve Somali için ne anlama geldiğini konuştuk.
Denizcilik ve Balıkçılık Enstitüsü Somali
için nasıl bir anlama sahip?
Denizcilik ve Balıkçılık Enstitüsü Somali’de eşsiz bir eğitim kurumu konumunda. Somali, Kızıl Deniz ve Hint Okyanusu’na olan
sahili ile Afrika kıtasında sahili en uzun ülke,
fakat bizler deniz eğitimi ve deniz bilimlerine
dair çok fazla bilgiye sahip değiliz. Bu kadar
uzun bir sahile sahip olan ülkenin kendi doğal
kaynaklarından faydalanabilmesi için Somali’de denizcilik ve balıkçılık öğrenme merkezi
olması gerekiyordu.
City Üniversitesi ve Denizcilik Fakültesi
idaresinin vizyonu denizcilik biliminde olağanüstü eğitmen yetiştirmek. Bu bizim için zaman alacaktır ama hedefimiz Somali için güvenilir ve bilgi sahibi denizcilik konusunda uzmanlaşmış eğitmenler yetiştirmek. Denizcilik
ve Balıkçılık Enstitüsü’nde şu an yatılı 50 öğrencimiz var. Bu sayının iki katı kadar öğrenci
de gelecek sene için bekleme listesinde yer alıyor.
Sizce Enstitü öğrencilerin gözünde nasıl
bir anlama sahip?
Denizcilik ve Balıkçılık Enstitüsü Somali
şartlarında standartları çok yüksek bir okul.
Öğrencilerimiz labaratuvarları ve diğer teknik
odaları ile uygulamalı ve kaliteli eğitim alıyor.
Öğrencilerimiz böyle bir imkana sahip okulu
Somali’de bulamayacakları gibi, bulsalar dahi
velileri tarafından okulun masraflarının karşılanması mümkün olamayacaktı. Evvela Allah’ın bir rahmeti ve akabinde Hasene’nin cömert bağışçıları ve destekçilerinin vesilesiyle
şimdi mümkün oldu.
Sorunuza öğrencilerden bir tanesinden,
Muhammed Sheikh Daud’tan bahsederek cevap vermek istiyorum. Muhammed 17 yaşında ve Galdogob/Puntland’tan (Somali’nin ku-
H
zeydoğu bölgesi) geliyor. Geniş bir aileye sahip; tam 33 kardeşi var. İslam hakkında çok
bilgili ve okulumuzun da resmi imamı; bütün
namazları o kıldırıyor. Bölgesinde liseyi okuduktan sonra, ailesini geçindirmek için ilkokul
öğretmenliği yapmış. Şimdi başkent Mogadişu’da ve kaliteli bir eğitim alacağı için çok
mutlu. Daha önce okyanusu hiç görmemiş.
Kısa sürede yüzmeyi öğrendi. Şimdi balık gibi
yüzebiliyor ve sudan ayrılmak istemiyor.
Öğrencilerimiz böyle bir imkanı kendilerine sunan hayırseverler için şunları söyledi: ‘Allah (c.c.) sizi ödüllendirsin’, ‘Allah yaptığınız
iyilikleri kabul etsin.’, ‘Çok teşekkür ederiz.’,
‘Türkleri seviyoruz.’, ‘Buradaki eğitim imkanından istifade edip, bizler de yardım etmek
istiyoruz.’
Burada eğitim gören 48 öğrenci daha önce
neler yapıyordu?
Öğrencilerimizin içerisinde daha önce
imamlık, ilkokul öğretmenliği ve sahile yanaşan teknelerde çalışanlar olduğu gibi, medreselerde öğrenci olanlar da var. Öğrencilerimiz bir
kısmı Kur’an hafızı.
Okuldan mezun olan öğrenciler daha sonra neler yapabilecekler?
Bu okuldan mezun olan öğrenciler gemi
üretimi, limanlarda idareci, balıkçı, ikinci kaptanlık gibi alanlarda çalışabilecekler. Bizim
gönlümüz mezun olan öğrencilerimizin üniversitenin deniz bilimleri bölümüne kayıt yapmalarından yana. Önlisanslarını tamamlayan
öğrencilerin mastırlarına ve akabinde deniz
hukuku gibi alanlarda doktora yapmalarını
teşvik edeceğiz. Böylece alanlarında uzman
isimler yetişecek. Şayet önümüzdeki 13 sene
boyunca elimizdeki programı eksiksiz uygulayabilirsek, Somali toplumunun nesiller boyu
gelişimine çok büyük katkılar sağlamış olacağız.
Son olarak ne söylemek istersiniz?
Bu çalışmaların hiçbirisi Hasene’deki kardeşlerimizin desteği, adanmışlığı, alınteri ve
vizyonu olmadan gerçekleşemezdi. Halis niyetlerle Somali’ye böyle güzel bir enstitü kazandıran Hasene’nin destekçilerine ‘Allah size
bu dünyada sıkıntı yaşatmasın ve ahirette de
sizleri mükafatlandırsın’ diye dua ediyoruz.
Yaptığınız bağışlar amacına uygun bir şekilde,
Somalili insanların hayrına kullanılmaktadır.
Somali’nin değişik bölgelerinden gelen gençler
güzel bir eğitim alabilecekler. Hasene’nin desteği ile Somali’de ‘okyanus bilimciler’ yetişebilecek artık.
Okulda Eğitim Gören
Çocukların Gözüyle Denizcilik
ve Balıkçılık Enstitüsü
Sadiq Hussein Ali. 13 yaşında. Anne-babası
ve 11 kardeşi var. Galkayo, Galmudug’tan geliyor. Sadiq diyor ki: “Denizcilik ve Balıkçılık
Enstitüsündeki yemekler ve imkanlar çok güzel. Yeni şeyler öğreniyor olmak bana heyecan
veriyor. Denizcilik okulunda öğretmen olmak
istiyorum.”
Ahmed M. Ahmed. 15 yaşında. Anne-babası ve 10 kardeşi var. Bosaso, Puntland’tan geliyor. Ahmed diyor ki: “Mogadişu’da yaşamak
bana mutluluk veriyor. Denizcilik ve Balıkçılık
okulundan daha iyi bir okul olduğunu düşünmüyorum. Büyüdüğüm zaman ihtiyaç sahibi
insanlara yardım etmek istiyorum.”
Khalid H. Igale. 15 yaşında. Anne-babası ve
25 kardeşi var. Mogadişu, Banadir’dan geliyor.
Khalid diyor ki: “Hasene Denizcilik ve Balıkçılık okulu her yönüyle mükemmel bir okul.”
Hamzah Farah Mohamud. 16 yaşında. Anne-babası ve 9 kardeşi var. Lasanod, Khatumo’dan geliyor. Hamzah diyor ki: “Bize bu imkanı sunan bağışçılara ve çalışanlara teşekkür
ediyorum. Yaşasın Türkiye! Deniz teknolojileri
mühendisliği alanında doktora yapmak istiyorum.”
Siyad Mohamed Abokor. 16 yaşında. Anne-babası ve 11 kardeşi var. Kismayo, Jubaland’tan. Siyad diyor ki: “Bu okula kabul edildiğim için kendimi çok özel biri olarak hissediyorum. Türkler iyi Müslümanlar; bize yardım
ediyorlar. Gemi kaptanı olmak istiyorum.”
Mohamed Sheikh Daud. 17 yaşında. Annebabası ve 33 kardeşi var. Galdogob, Puntland’tan geliyor. Mohamed diyor ki: “Türk insanına çok teşekkür ediyorum. Denizcilik ve
Balıkçılık Enstitüsü’nün mescidinde imamlık
yapıyorum aynı zamanda. Okyanusta araştırmalar yapmak istiyorum.”
Abdirahman Salim Abubakar. 17 yaşında.
Anne-babası ve 7 kardeşi var. Mogadişu, Banadir’dan geliyor. Kur’an hafızı. Abdirahman diyor ki: “Hasene’ye, bağışçılarına ve destekçilerine Allah hayrınızı kabul etsin diyorum. Kur’an
ile okyanus arasında bağlantılar kurup, araştırmalar yapmak istiyorum.”
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
❬ 11 ❭
haber
Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436
DİTİB’de Hz. Mevlana’yı Anma Gecesi
iyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB’in) kültürel etkinlikler kapsamında organize ettiği “Sema ve Tasavvuf Musikisi” etkinliği büyük ilgi
D
gördü.
Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin Hakk’a vuslatının 741. yılı münasebetiyle “Sema ve Tasavvuf Musikisi”
etkinliği kapsamında düzenlenen gece DİTİB Genel
Merkezi Konferans Salonunda yapıldı. Yaklaşık 600 kişinin katıldığı etkinliğe; T.C. Köln Başkonsolosu Hüseyin
Emre Engin, Din Hizmetleri Müşavir Vekilli Ramazan
Ilıkkan, Köln Din Hizmetleri Ataşesi Ahmet Dilek, DİTİB Yönetim Kurulu Üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının
temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı.
DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. Nevzat Yaşar Aşıkoğ-
Diyyanet
anet
e İşleri
et
şle Türk
ürk
rk İslam
s Birliği
<(1Ä<,/7(%5ÄÂÄ
<
(1Ä<,/7(%5ÄÂ
ÂÄÄ
%DÉWD¾\HOHULPL]ROPDN¾]HUH
W¾PLQV
QVDQOÅÃÅQ
\HQL\ÅOÅQÅ
\
HQL\ÅOÅÅQ
QÅ
lu’nun selam ve başarı dileklerini ileterek konuşmasına
başlayan Din Hizmetleri Müşavir Vekili Ramazan Ilıkkan, Hz. Mevlana’nın hoşgörüsüne değindi. Ilıkkan şöyle konuştu: “Kültürel dünyamızı renklendirmek, ecdadımızın hayata sunmuş olduğu değerleri koruyarak geliştirmek zorundayız. Mevlana Hazretleri, bizim olduğu kadar
dünyanın da kabul ettiği büyük bir değerdir. Çünkü hoşgörü, aşk ve sevgi denilince akla gelen ilk kişi Hazreti Mevlana’dır. Böyle bir değere sahip olduğumuz
için onur duyuyoruz. Ayrıca bugün icra edilen tasavvuf musikisi konserinde Dede Efendiyi ve dini
musiki üstadlarını saygıyla anıyoruz ve onların tatlı sesini nesillerimize aktarmanın gayreti içinde olmayı diliyoruz. zira insan ekmek su ve havaya
muhtaç olduğu kadar sanat,edebiyat, ve kültüre ihtiyaç duyar bütün misafirlerimize saygılar sunuyorum”
Sufi müziğinden örneklerin sunulduğu etkinlikte sema gösterilerinin yanı sıra kanun üstadı
Mustafa Alp Ataç şefliğinde DİTİB NRW Türk
Müziği Korosu ve solist Dr. Fatih Koca sahne aldı.
Gecenin sonunda etkinliğe katkılarından dolayı sponsorlara teşekkür plaketi verildi. Sponsorlara
ve katılımcılara teşekkür eden DİTİB Eğitim ve
Kültür Müdürü Işık Uğurlu, “Mevlana ve onun
öğretisiyle ilgili bir kültür akşamı yapalım dedik.
Mevlana ve öğretisi hakkında belli bilgileri vermek,
İslam’ın hoşgörüsü hakkında bilgi vermek bunu da
musiki ile süslemek istedik. Yeni kurulan koromuz
bugün ilk programını icra etti” dedi.
Davetlilerin son derece memnun kaldığı ve güzel dakikaların geçirildiği program, tekrarlarının
yapılması temennisiyle sona erdi.
HQL©WHQGX
X\
\JXODUODNXWODUU
\HQL\ÅOÅQE¾W¾QLQVDQOÅÃÅQEDUÅÉ
É KX]XUYH
PXWOXOXÃXQDYHVLOHROOP
PDVÅQ
QÅÅGLLOOHUL]
<¸QHW
HWLP.XUXOX
THY Köln-Sabiha Gökçen
Uçuşları Günde 3 Sefer
BAĞIŞLARINIZLA
BAĞIŞLARINIZLA
DAHA
DAHA GÜZEL MEK
MEKAN
AN
VE NİCE YILL
YILLARA...
ARA...
BANKA
BANKA HA
HAVALESİ
VAALESİ İİÇİN BA
BAĞIŞ
ĞIŞ HESABI
AAlıcı
lıcı AAdı
dı
KKonto
onto
BLZ
BBanka
anka
IBAN
BIC
: Türkisch
Türkisch IIslamische
slamische Union
: 505566000
: 37040044
: Commerzbank
Commerzbank KKöln
öln
: DE97370400440505566000
: COBADEFFXXX
COBADEFFXXX
şağıda 26 Haziran 2015 itibariyle başlayacak Köln–Sabiha Gökçen tarifemiz yer almaktadır. Halihazırda günlük 2 seferimiz
bulunmaktadır. Yaz tarifesiyle birlikte Sabihe Gökçen uçağımızın yanısıra, bir ilave gece seferimiz
olacaktır.
ayında
yolcularımızı
daha
Yaz
rahat
ve al-
ternatifli
birşekilde
memleketlerine,
tatil yerlerine
ulaştırmayı hedefliyoruz.
Gökçen
seferlerimiz
haftada
gün
Sabiha
dört
(Pazartesi,
Çarşamba,
Cuma
ve Pazar) planlanmış
olup
kalkış/varış
saatleri
aşağıda
belirtildiği şekilde
olacaktır.
A
h
h
h
hbb
b
E'
'//
b>>
E
77
d
b
d77
b
GÜNLER
TK 1681
26.06.2015
23.10.2015
1.3.5.7
SAW 09:30 11:50 CGN
<
<
>
<
/
><
/b
b
s
s
Z//
Z
bb
TK 1682
26.06.2015
23.10.2015
1.3.5.7
CGN 12:50 17:00 SAW
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
❬ 12 ❭
haber
Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436
Kişisel Gelişim Uzmanı Sıtkı Aslanhan Köln’de Seminer Verdi
GMG Köln Bölgesi Aralık konferansında Türkiye`den kişisel
gelişim uzmanı Sıtkı Aslanhan’ı
gurbetcilerle buluşturdu.
Bölge merkezindeki verilen semineri izleyenlerin bir kısmı ayakta takip ettiler. “Model Aile ideal gençlik”
I
adlı seminere genç kız ve bayanların
daha çok ilgi gösterdiği gözlendi. Aslanhan konuşmasında daha çok kızları olan anneler ağır ama yapıcı eleştirilere muhatab oldular. Sıtkı Aslanhan`ın verdiği yaşamdan gerçek
kesitleri dinleyiciler bazen gülerek
bazen iç çekerek takip ettiler. Seminerde daha çok sosyal medyanın getirdiği kısa ve uzun vadedeki günümüzde ve olası ilerde yapacağı tahribatlar akıcı bir üslupla anlatıldı.
Sıtkı Arslanhan devamla, “Sizin
buralarda işiniz hakikaten zor. Buradan babalara seslenmek istiyorum.
14, 15, 16 yaşlarına gelmiş kızlarınızı, gerekirse iş yerinden izin alarak
gidin bir gün okul çıkışı karşılayın,
sürpriz yapın kahve için, gezin dolaşın mutlu edin, beraber olunki, yarın
ilk göz kırpanla bu duygularını paylaşmasın. Siz kızınızla ilgilenmezseniz sokakta ilgilenicek adam çok” diyerek sözlerini sürdürdü.
DİTİB’in Engelli Açılımı
İTİB Köln Genel Merkezi’nde Kadın, Aile, Gençlik ve Sosyal Hizmetler Merkezi ve DİTİB-Federal Gençlik Birliği (Bund der Muslimischen Jugend)
tarafından gerçekleştirilen konferans ve çalıştay ile engellilere yönelik önemli bir adım
atıldı. Aktion Mensch tarafından desteklenen
bir proje kapsamında gerçekleşen programa
engelliler ve aileleri, uzmanlar ve NRW gençlik liderleri katıldı.
Projenin hedefleri arasında,
• Camilerde gençlerin konuya hassasiyetle
yaklaşmalarının sağlanması,
• Edinilen bilgilerin camilere aktarılmasının ve değerlendirilmesinin sağlanması,
• Camilerde engelilere ve ailelerine daha
sıcak bir atmosfer oluşturulması yer alıyor.
Sunumların ve örnek çalışmaların yer aldığı program, çeşitliliğin yansıtıldığı bir panel
ile son buldu. Ertesi gün gerçekleştirilen çalıştaya, Köln ve çevresinden gelen gençlik liderleri katılarak, edindikleri bilgileri derinleştirme, değerlendirme ve camilerde özellikle
gençlik çalışmalarında ihtiyaçların ve yeni
faaliyet alanlarının belirlenmesi için ilk adımları attılar.
D
Freiburg’da Kadın
Başkanlar Toplandı
GMG Freiburg-Donau Bölgesi Kadınlar
Teşkilatı bünyesinde hizmet veren cemiyetlerin kadınlar teşkilatı başkanları ve
BYK bölge yürütme kurulu üyeleri biraraya
geldiler.
Toplantı, Villingen bölge merkezinde
gerçekleşirken, toplantıya tüm cemiyet kadın başkanları katıldılar. Birimlerin bilgilendirmesinin ardından bir konuşma yapan
IGMG Freiburg-Donau Bölgesi Kadınlar
Teşkilatı Başkanı Ayşe H. Ergün, yaptıkları
ve yapacakları çalışmalar hakkında bilgilendirmenin ardından, bölge eğitim merkezi
için pencere, kapı kampanyası ve üyeliğin
önemine değindi.
Toplantıya katılan IGMG Freiburg-Donau Bölge Başkanı Ahmet Ölmez ise, bölge
eğitim merkezinde yapılacak projeleri tanıttı.
Toplantının sonunda dilek ve temenniler
alındı ve ikram verildi.
I
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
GMG Kuzey Bavyera Bölgesi Treuchtlingen Medine
Caminin birlikte düzenlemiş oldukları "Sevgi ve Kardeşlik Gecesi", Weißenburg`da yoğun katılımla gerçekleşti.
Program Muhammed Topçu`nun okumuş olduğu
Kur`an-ı Kerim Tilaveti ve IGMG Kuzey Bavyera Bölge
Başkanı İsmail Satır`ın selamlaması ile başladı.
İsmail Satır´ın konuşmasının ardından söz alan Hasene Bölge Sorumlusu Servet Göne de Cemiyet Başkanlarını sahneye davet ederek, kurban kampanyasındaki göstermiş oldukları hizmetlerinden dolayı teşekkür ederek o günün anısına hediyeler taktim etti.
Daha sonra Hassan Sadiki ve Selimiye Cami Baş İmamı, Ekrem Nalbant okumuş oldukları Kur`an-ı Kerim Tilaveti ile katılımcılara unutulmayacak bir gece yaşattılar.
Kur`an-ı Kerim tilavetinin ardından programda misafir olarak bulunan İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatları Genel Başkanı Kemal Ergün bir konuşma yapmak üzere kürsiye geldi. Konuşmasında "Adını Sevgi ve Kardeşlikten alan bu geceleri daha çok yapmalıyız. Biz Milli Görüşçüler olarak insanlığa hizmet veren bir teşkilatın mensuplarıyız. Dini, Dili ve ırkı ne olursa olsun bizler bütün insanlığı kucaklayan, zalimin yanında değil mazlumun, masumun yanında olan teşkilat mensuplarıyız. IGMG´nin
gayesi insanlığa hizmet olduğu için hizmetlerimizi daha
üst seviyeye taşımalıyız" diyerek konuşmasını bitirdi.
Sedat Uçan´ın okumuş olduğu ilahilerin ardından
program Kur`an-ı Kerim Tilaveti ile son buldu.
I
❬ 13 ❭
Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436
haber
Treuchtlingen’de Sevgi ve Kardeşlik Gecesi
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
❬ 14 ❭
haber
Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436
İstikbal Offenbach Mağazası Açıldı
stikbal Almanya’nın Frankfurt şehri yakınlarında bulunan Offenbach’ta yeni bir mağaza açtı.
Açılış dolayısıyla düzenlenen törene, Türkiye’den İstikbal Mobilya’nın bağlı olduğu Boydak
Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak,
Genel Müdürü Memduh Boydak, Frankfurt Başkonsolosluğu Ticaret Ataşesi Gülay Babadoğan Tarakcıoğlu ve Offenbach Büyükşehir Belediye Başkanı Horst Schneider katıldı.
14 BİN ÇALIŞAN
Açılışta yaptığı konuşmada İstikbal’in geçtiğimiz yıl 13 bin 500 çalışanı ile 1,5 milyon metrekare kapalı alanda yaptığı üretimle 522 milyon dolar
ihracata ulaştığını vurgulayan Hacı Boydak, “Bu yıl
300 milyon dolara yakın yatırım yaptık. İhracat
yaptığımız ülke sayısı 100’ün ve ihracat rakamlarımız da 570 milyon doların üzerine çıktı. Çalışan
sayımız 14 bin oldu. Yatırımlarımız son sürat devam ediyor. Ülkemize güveniyoruz. Allah’ın izniyle
İ
güneşin doğup battığı her yerde ülkemizi temsil etme hedefindeyiz.” dedi.
TÜRKİYENİN EL EMEĞİ ALMANYA`DA
Memduh Boydak ise Türkiye için Almanya’nın
öneminin çok büyük olduğunu söyledi. Bu önemin
hem burada yaşayan vatandaşlarımızdan, hem de
Alman teknolojisinin Türkiye’de sıkça kullanılmasından kaynaklandığını ifade eden Boydak, “Bizim
de İstikbal ürünlerinin üretiminde kullandığımız
teknolojinin büyük bir bölümü Alman teknolojisi.
Biz bu teknolojiyle kalkınıyoruz, büyüyoruz ve Alman teknolojisiyle ürettiğimiz ürünleri, burada
Türkiye’nin el emeğiyle göz nuruyla, kalite ve tasarım anlayışıyla piyasaya sürüyoruz” diye konuştu.
BAKANLIK DESTEĞİ
İstikbal Mobilya’nın Türkiye’nin önemli markalarından biri olduğunu hatırlatan Gülay Babadoğan
Tarakcıoğlu, Ekonomi Bakanlığı’nın yurt dışında
mağaza açmak isteyen şirketlere ciddi destekler verdiğini söyledi. İstikbal ürünlerinin hem Türk hem
de Alman kökenli müşterilere hitap ettiğini belirten
Tarakcıoğlu, “Yeni mağazanın açılışı hayırlı olsun.
İstikbal Mobilya yöneticilerine başarılar diliyorum”
dedi.
OFFENBACH AVRUPA’NIN
MERKEZİNDE
Belediye Başkanı Schneider ise bu yatırımın
kendi bölgelerinde yapılmasından dolayı çok mutlu
olduklarının altını çizdi. Türkiye’nin önemli firmalarından birinin Offenbach’a gelmesinin gurur verici olduğunu kaydeden Schneider, “İstikbal bu merkez üzerinden sadece Rhein-Main bölgesine ve Almanya’ya değil, Avrupa’ya hitap ediyor. Çünkü Offenbach, Frankfurt Havalimanı’na 15 dakika mesafede ve sadece Almanya’nın değil, Avrupa’nın da
merkezinde. Ayrıca Türkiye kökenli Offenbachlılar,
bu mağazanın önünden geçerken kendilerinin, anne babalarının veya dedelerinin anavatanından bir
hatıra bulacaklar” dedi.
KALİTEYİ HALKIMIZIN
AYAĞINA GETİRDİK
Werde GmbH Genel Müdürü Serkan Karslı ise
“Boydak Holding yöneticilerine çok teşekkür ediyorum. Türkiye’de birçok evde gördüğümüz, Türkiye’nin incisi İstikbal markasını bizlere emanet ettiler. Emanet etmekle de kalmadılar, açılışta buralara
kadar gelip destek oldular, arkamızda olduklarını
gösterdiler. İstikbal, kalitesiyle, tasarımıyla, marka
bilinirliği ile burada Türkiye’yi en iyi şekilde temsil
edecek” dedi.
İBADETE DAHA FAZLA
ZAMAN AYIRIN DİYE...
HACI ADAYLARININ DİKKATİNE
HEDİYELİK HAC MALZEMELERİNİ
HİZMETİNİZE SUNUYORUZ
Daha Pek Çok Çeşit Hediyelik Hac Malzemesi İle Hizmetinizdeyiz
www.hacdunyasi.de
- HAC'DA YÜK
PROBLEMİNE SON
11.90
- KALİTE GARANTİSİ
- İADE GARANTİSİ
- LÜX HEDİYELİK PAKET
- 20 SET VE ÜZERİ
SİPARİŞLERDE POSTA
ÜCRETİ BİZDEN
Daha fazla bilgi için sayfamızı ziyaret edin veya bizi arayın:
Schützenstraße 5
64283 Darmstadt
zum Festnetztarif. Mo. - Fr.: 10:00 - 17:00 Uhr
*Gilt nur in Verbindung mit einem 24 Monate Laufzeitvertrag. Alle Preis inkl. 19% MwSt. Druckfehler, Änderungen und Irrtümer vorbehalten.
HEDİYELİK SETİMİZDE
BULUNAN MALZEMELER
seccade - takke - kina - tesbih - esans
- misvak - sürme - namaz başörtüsü
iTiBAR
EN
euro'dan
HED
HAC S İYELİK
ETLER
İMİZ
Bonner Straße 40 . 65428 Rüsselsheim Tel: 06142-2309224
Web: www.hacdunyasi.de . E-Mail: [email protected]
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
❬ 15 ❭
Ölüm
Düşünceye
Düşünce...
[email protected]
er başlangıcı olanın bir
nihayeti vardır. Varlık
alemine gelişimiz kendi
inisiyatifimizle olmadığı gibi, bu
dünyadan ayrılışımız da kendi
elimizde değildir. Bize tevdi edilen ömür içerisinde, ne zaman ve
ne şekilde sonlanacağını bilmediğimiz bir hayatı yaşarız. Hayatı
bize verilen bir emanet olarak
görür, yaşadığımız hayatı anlamlı kılacak çaba içerisinde oluruz.
Ölüm, bir nefeslik ötedeki geçiş noktasının ismidir; nefeslerimizle geri sayarken sona, nefslerimizi ıslah etmenin, arındırmanın içerisinde olmamız gerektiğini fısıldar yüreğimizin kulağına.
Ahirete iman ediyor olmamız hasebiyle, hâl, hareket ve tavırlarımızı; düşünce ve eylemlerimizi
bu hakikatten hareketle şekillendirmeye çalışırız. Hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba
çekmenin bizi ıslah edici boyutunu göz önünde tutarız. Bu cihetiyle ölüm dünya toprağına atılan tohumun meyveye duracağı
günlerin habercisi olur bizim
için. Dünya hayatının kendisine
çeken, bizleri aşağı alan boyutu
karşısında tekrar gözümüzü
ölüm ve ötesine diker, gelmesinden kesinlikle şüphe etmediğimiz hesap gününde hesabımızı
yüzümüzün akı ile verebilmenin
hissiyatına bürünürüz.
Bazı zamanlar gündeme tüm
ihtişamıyla oturuverir ölüm. O
konuştu mu herkes susar. Hayatın geçiciliğini o kadar güzel anlatır ki! Hayata aşırı bağlanmanın ne kadar da beyhude bir tavır olduğunu; dünyayla ilişkimizin ne kadar da haddinden fazla
kurulduğunu; ahireti kimi zaman ne kadar da çok unuttuğumuzu.
Hafıza-i beşer nisyanla maluldür. İnsan unutur. Kimi zaman
unutulmaması gereken şeyleri de
unutur, ölüm ve ötesi gibi. Ölüm
hadisesinin başımıza gelme olası-
H
Murat KUBAT
lığı %100 iken; böyle bir gerçekle mutlaka karşılaşacakken; her
nefs ölümü tadacakken, hayatımızda bu olasılığa uygun bir düşünce ve yaşayış geliştirmeyiz;
çoğu kez unuturuz ve dünya rüyasına dalar gideriz. Hayatlarımızda olma ihtimali çok daha
küçük ihtimalli durumları hesaba katan bizler bu kaçınılmaz
gerçekle karşılaştığımızda bir daha düşünür ve kendimizi, eylemlerimizi sorgular, hesaba çekeriz.
Kendi varlığımızı; nereden gelip
nereye doğru gittiğimizi, ne yaptığımıza dair soruları kendi iç
dünyamızda sordurur. Ölüm bu
cihetiyle en güzel nasihattir; öğüt
almaya açık olabilene.
Verdiğimiz kararlarla, geleceğe dair hesaplarımızla sanki hiç
ölmeyecekmiş gibi davranırız kimi zamanda. Oysa ki, yakın tanıdıklarımızın ölüm haberi bizlere
ulaştığında, tekrar neye ne kadar
önem verdiğimize, neler yaptıklarımıza dair sorgulamalar oluşur
iç dünyamızda. Dünyaya dönük
hesaplarımız hiç bitmez. Bizler
yarınları kovalarız, yarınlar yarınları. Ta ki, ya aniden gelen bir
ölümle ya da yarınların bitmediği ama bizim sona doğru yaklaştığımızı iyice hissettiğimiz anlara
kadar.
❬
dosya
Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436
Hayatlardan ölüm gerçeği dışlanamadığı
halde insanların ölüm yokmuş gibi yaşaması
karşısında şaşırırız kimi zamanda! Ölümü
öldüremeyen modern insan, ölüm gerçeğini
de kabullenmek istememenin psikolojik açmazlarını yaşar kendi dünyasında.
Kaybetmenin acısı kuşatır idrakimizi; gönlümüze bir ateş topu düşer. İmanımız bu acıyı dindiren en birincil etkendir. Sevdiğimizi, yakınımızı, dostumuzu
yokluğun karanlık hiçliğine bırakmadığımızı, sadece ahirete
uğurladığımızı ve tekrar görüşeceğimizi düşünür ve rahatlarız.
Bizler hakkımızda neyin hayırlı
olduğunu bilemeyiz. Dileklerimizi ise her ne şekilde olursa olsun yaşama üzerine değil, hayırlı
bir hayatı temenni etme üzerine
şekillendiririz.
Hayatlardan ölüm gerçeği
dışlanamadığı halde insanların
ölüm yokmuş gibi yaşaması karşısında şaşırırız kimi zamanda!
Ölümü öldüremeyen modern insan, ölüm gerçeğini de kabullenmek istememenin psikolojik açmazlarını yaşar kendi dünyasında. Buna karşın Efendimizin dilinden aldığımız “Ağızların tadını kaçıran ölümü çok hatırlayın”
nasihati ışık tutar kaçınılmaz geleceğimiz hakkında. Dünyanın
kıyametini çok konuştuğumuz
ama kendi kıyametimizi bir türlü
söz konusu etmediğimiz anda, ilgili ayet bir şeyler fısıldar kulağımıza: “...herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın...”
KAHRAMANLAR
SPOR ve EĞİTİM
Okulu Tarih Yazdı
AHRAMANLAR SPOR ve EĞİTİM
Okulu Almanya`nın Brühl kentinde tarihinde ilk kez bir Tekvando turnuvası
düzenledi.
Kahramanların organize ettiği Tekvando Turnuvası, Brühl Belediye Başkanı Dieter Freytag'in
ve T.C. Köln Başkonsolosu Hüseyin Emre Engin'in himayesi altında gerçekleşti.
Turnuvaya olan ilgi çok büyüktü. Toplamda
20 takımın katıldığı organizasyonda 224 sporcu
ter döktü.
Dieter Freytag ve Hüseyin Emre Engin Turnuva başlamadan önce salonda yerlerini almışlardı. Politikacı Dagmar Andres'de (Landtagsabgeordnete) turnuvayı seyretmeye gelenler arasındaydı.
Almanya`nın çeşitli şehirlerinden gelen
200'e aşkın seyirci ile Dieter Freytag ve Hüseyin
Emre Engin kulübün Başkanı Fatih Türk ile tribünde yerlerini aldılar.
Açılış Köln Phoenix Grubunun Türk halk
oyunu ile başladı ve seyircilerden büyük beğeni
topladı.
Hüseyin Emre Engin'in ve Dieter Freytag'in
konuşmalarının öncesinde hayatını kaybeden
Tuğçe Albayrak için saygı duruşu yapıldı.
Konuşmalardan sonra turnuva başladı. Müsabakalar dostane bir atmosfer içinde geçti. Ayrıca salon girişinde misafirlere yiyecekler ve içecekler sunuldu.
Kahramanlar toplamda 22 sporcu ile turnavaya katıldı. Bunlardan 10 sporcu birincilik, 6
sporcu ikincilik ve 6 sporcu üçüncülük elde etti.
Toplam değerlendirmede KAHRAMANLAR SPOR ve EĞİTİM Okulu ikinciliği elde
ederek büyük bir başarı sergiledi. Günün en iyi
performanslarını Ramazan Karcı, Samet Gültekin ve Aboul Alassani gösterdi.
K
HAYAT
Teşekkürler! “Pegida”
Karşıtı Gösteriler Cesaret ve Umut Veriyor
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
❬ 16 ❭
Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436
Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma Friedberg’de
“İslam Tarih Anlayışı” Konulu Konferans Verdi
İTİB Friedberg Ayasofya Camii lokalinde
gerçekleştirilen konferansa Friedbergliler
yoğun ilgi gösterdiler.
Açılış Kur`an-ı Kerimi ile başlayan programı
Ayasofya Camii İmam Hatibi İsmail Aydın hocaefendi sundu.
Açılış Kur`an-ı Keriminden sonra Ayasofya
Camii Başkanı Süleyman Yaya bir selamlama ve
hoşgeldiniz konuşması yaptı. Konuşma sonrasında güzel bir gelenek başlatılarak daha önce görev
yapan yönetim kurulu üyelerine birer sertifika
takdim edildi. Sertifikalar Prof. Dr. İhsan Süreyya
Sırma ve T.C. Frankfurt Başkonsolosluğu Din
Hizmetleri Ataşesi Ramazan Dağlı tarafından takdim edildi.
Daha sonra T.C. Frankfurt Başkonsolosluğu
Din Hizmetleri Ataşesi Ramazan Dağlı bir selamlama konuşması yaptı. Mevlit Kandili münasebetiyle Peygamber Efendimiz ile alakalı kısa bir konuşma yapan Ramazan Dağlı; katılımcılara ve
Prof. Sırma`ya hoşgeldiniz deyip teşekkür etti.
Program sunucusu İsmail Aydın Hocaefendi
kısa bir bilgilendirme yaptı ve programın Türki-
D
slam Toplumu Millî Görüş (IGMG)
Genel Sekreteri Mustafa Yeneroğlu,
5 Ocak 2015 Pazartesi akşamı Almanya’nın birçok şehrinde on binlerce
insanın katıldığı “Pegida” karşıtı gösteriler münasebetiyle bir açıklama yaptı.
“Toplumumuzun ‘Pegida’ karşısında sergilediği duruşun yanı sıra yabancı ve İslam düşmanlığına karşı vermiş olduğu
mesaj etkileyicidir. Cesaret ve umut veren bu toplumsal duruştan dolayı teşekkür ederiz.” ifadelerinde bulunan Yeneroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnsanların haftalar boyunca genel
anlamda yabancı olarak gördükleri kişilere, özelde ise Müslümanlara karşı gösteriler düzenlemek için sokaklara inmesi
kolay tahammül edilecek bir durum değildir. Bu tahammülümüz, ‘Pegida’ göstericilerine anlayış gösteren politikacılar
tarafından ayrıca test edilmiştir. Buna
karşın pazartesi akşamı Almanya’nın bir
ucundan öteki ucuna kadar sergilenen
toplumsal duruştan memnuniyet duymaktayız. Hamburg, Berlin, Stuttgart,
Frankfurt, Münster veya Köln: On binlerce insan Pegida’ya karşı çıkmıştır. Cesaret ve umut veren bu duruş, son zamanlarda oldukça ihtiyaç duyduğumuz
bir şeydir. Sorunların henüz çözülmemiş
olduğunun da farkında olmamız gerekmektedir. Siyasiler, aynen Göç Konseyi’nin talep ettiği gibi, göç süreçleri ile ilgili geleceğe odaklı ve uzun vadeli bir
strateji oluşturmalıdırlar. Buradaki temel
soru şu olmalıdır: ‘Çoğulcu bir toplumda birliktelik nasıl sağlanır?’
Şunu da eklememiz gerekir: Popülizmle ve sağ kesimin oylarını toplama
niyetiyle bir yere varamayız; bunun, yanlış yolda olanların değirmenine su taşımaktan öte bir anlamı yoktur. IGMG,
Göç Konseyi’nin, Almanya’nın göç ülkesi olarak yeni bir model benimsemesi ve
bunun için bir ‘İdeal Komisyon’ oluşturulması talebini desteklemektedir ve bu
süreçte de yapıcı katkılar sağlayacaktır.”
haber
İ
ye`den misafiri İslam Tarihi Profesörü İhsan Süreyya Sırma Hocayı sunumunu yapmak için mikrofona davet etti.
Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma sinevizyon destekli „İslam Tarih Anlayışı“ konulu konferansını
yaklaşık 70 dakikalık bir zaman diliminde sundu.
Tüm izleyiciler pür dikkat dinledikleri konferansı izlerken zaman zaman duygulu anlar yaşadılar.
Prof. Sırma özellikle Hz. Hatice Validemizin
Efendimiz (s.a.v)e karşı takındığı tavırları örnek
göstererek, hanım dinleyicilere tavsiyelerde bulundu.
Program sonunda Cemiyet İdaresi tarafından
konuşmacılara hediye takdimi yapıldı. Toplu çektirilen forograf ile program sona erdi.
Program sonrasında gazetemize açıklama yapan DİTİB Ayasofya Camii Başkanı Süleyman Yaya; „yeni bir yönetim ve yeni bir anlayış ile inşallah 2015 senesinde bu tür programlara devam
edeceğiz. İnsanımızın ihtiyacına cevap verecek her
türlü programın gerçekleştirilmesine çalışacağız“
dedi.
Köln'de Kültürlerarası Satranç Turnuvası Düzenlendi
lmanya'nın Köln şehrinde Kültürlerarası Satranç
Turnuvası düzenlendi. Satranç Kulubü 2000 derneği, Almanyalı Türk Akademisyenler Derneği
(Türkische Akademiker Deutschlands -TAD) ile Eyalet
Spor Birliği tarafından bu yıl sekizinci kez düzenlenen turnuvada farklı milletlerden katılan satranç tutkunları kıyasıya yarıştı.
Geçtiğimiz günlerde hain bir saldırı sonucu hayatını
kaybeden Tuğçe Albayrak adına durulan bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan turnuvada yarışmacılar yarıştılar.
Turnuvada Satranç Kulübü 2000 Başkanı ve TAD derneği yönetim kurulu üyesi Güven Manay, başkan yardımcısı Melek Topaloğlu, yönetim kurulu üyesi Neslihan Kanbur ile turnuva yöneticisi Dirk Langenderceye giren satranç tutkunlarına kupaları ve sertifikalarını verdiler.
Oldukça keyifli kıran kıran kırana geçen turnuvada
turnuvada birinciliği Christoph Pragua, ikinciliği Castrop-RauxeldenWolfgang Kockve üçüncülüğü ise Dr.
Thomas Schunkkazandı. Ayrıca, turnuvanın 50 yaş üzeri
kategorisi özel ödülünü Zakarias Gajdacs alırken, 10 yaşındaki Yunus Can ise gençler kategorisi özel ödülüne layık görüldü.
A
TÜRKÇE
ÖĞRETEN
SÖZLÜK
(2 Cilt)
Türkçe Öğreten Sözlük çocuklara ve gençlere Türkçenin
özünü kavramalarını, doğru ve güzel konuşup yazmayı
öğrenmelerini sağlayacak bir başvuru kaynağıdır.
Türkçe Öğreten Sö zlük’ü kullananlar aradıkları sözcüğe
anında ulaşabilecekleri gibi hem de söz konusu sözcükle
aynı sayfada bulunan diğer sözcüklere de göz atarak
kelime hazinelerini geliştirme fırsatı bulacaklardır.
Tü rkçe Ö ğreten Sözlü k’te yaklaşık 10.000’i aşkın madde
başı sözcük, 25.000’e yakın tanım cümlesi, 15.000’i
40,-€
Almanya İçi Posta
Ücreti Dahil
aşkın örnek cümle, 1000’i aşkın resim, binlerce eş ve
yakın anlam ile karşıt anlam maddesi, atasözü, deyim ve
özdeyiş bulunmaktadır.
Sözlüğün her sayfasında, ulusal kültürümüzün
değerlerinden Nasrettin Hoca’yla ilgili en az bir resim ve
buna ilişkin örnek bir cümle yer almaktadır.
21x25,5 cm Büyük Ciltli
Renkli resimli
Sıvama kapak
2 Cilt 1288 Sayfa
Sipariş İçin: [email protected] · Handy: 0171-1970212
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
❬ 17 ❭
Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436
biyografi
Hastalıkları İmtihan Olarak Gören Bir Doktor
Aidin Salih
SEVDE BETÜL ARDAHANLI · [email protected]
idin Salih tıp eğitimini bir zamanlar Sovyetler Birliği’nin üyesi olan Ukrayna’da almıştır. Tıp fakültesini tamamladıktan sonra yıllarca Sovyetler Birliği’nde hizmet vermiş, ardından Özbekistan’ın başkenti
Taşkent’e giderek orada Biyoloji bölümünü başarı ile tamamlamıştır. Aidin Hanım’ın bunun yanı sıra Uluslararası Alternatif Tıp Okulu’ndan da mezuniyeti bulunmaktadır.
Alanında kapsamlı bir eğitim alan ve bilimsel başarılarıyla dikkat çeken Salih, yaşamı boyunca İslam’ın şifa
sunan kaynakları ile bilimsel yetkinliğini harmanlama çabasında olmuştur. İslam dinini kabulünün ardından “İslam’da Tıp” ve “tıbb-i Nebevi” gibi alanlarda araştırmalar
yapmıştır. Eski Müslüman hekim ve âlimlerin sağlık alanında yaptıkları tavsiyeleri dikkate alarak birçok hastasına şifa olmayı başarmıştır. Aidin Hanım kendini geliştirmekle kalmamış, aldığı eğitimin kendinden sonrası için
de bir devamlılığı olması için birçok öğrenci yetiştirmiş
ve dünyanın dört bir yanında seminer ve konferanslar
vermiştir.
Aidin Hanım Müslümanların içinde yaşadıkları toplumlarda sorgulamadan kapılıp gittikleri yaşam tarzını
eleştirir ve daha sade bir hayata dönüş yapılması gerektiğini savunurdu. “Gerçek Tıp” isimli kitabında bu konuları elen alan Aidin Hanım, gündelik hayatımızda sağlığa
zararlı olan alışkanlıkların olduğundan bahsederek bunları gidermek üzere çözüm yolları önermektedir.
Hayatının 20 yılını ailesi ile Türkiye’de geçiren Aidin
Hanım, 2011 yılında NHİ İstanbul Doğal Sağlık Enstitüsü’nün kurulmasına ön ayak olmuştur. O, alternatif tıp
üzerinde çalışırken diğer yandan ise hâkim tıp anlayışının
karanlık yanlarını ifşa etmekten ilerleyen yaşlarında bile
vazgeçmemiştir.
Aidin Hanım’ı yakından tanıyan öğrencileri kendisinin en büyük özelliğinin “insanların kalbine dokunmak”
olduğunu belirtmektedirler. Öğrencileri onun, televizyon
programlarına konuk olmak yerine kendisine danışan
hastaları ile birebir temas kurmaya özen göstermesi sebebiyle konferans ve seminerleri tercih ettiğini ve temasın
daha yakın olması adına mikrofon dahi kullanmadığını
söylemektedir.
A
Dr. Aidin Salih, alternatif tıp alanında günümüzün en tanınmış ve
otorite ismiydi. Bu bağlamda kendisi için “üstad” lakabı da kullanılan Özbekistanlı Aidin Hanım, Özbekistan’ın sürgündeki entelektüel muhaliflerinden Muhammed Salih’in eşidir.
Aidin Hanım’ın, insan vücudunu Allah’ın bir emaneti olarak gören anlayışıyla ön gördüğü tıp çizgisinin ulaşmak istediği amaç, çok sağlıklı olup uzun bir ömür sürmek etrafında kümelenmez; onun önerileri salt tıbbi öneriler de değildir. O, hastalıkların imtihan olduğu bilincinden yola çıkarak hastalıkların insanın yaşamını Allah rızasına uydurmak konusundaki imtihanlar olduğunu, bu
nedenle sadece ağrı kesiciler ya da operasyonların değil,
aynı zamanda yaşam tarzı ve bakışın da değişmesi gerektiğini düşünmüş ve çevresine bunu izah gayretinde olmuştur.
“Aşı Yaptırmaya Mecbur Değilim Hareketi”ni kuranları destekleyen Aidin Hanım, bu hareketle aynı zamanda içinde ağır metaller, sentetik kimyasallar ve GDO pro-
teinler içeren aşılar hakkında kişinin kendisinin tasarrufta bulunması gerektiğini savunmuştur.
9 Kasım 2014’te 71 yaşında İstanbul’daki evinde ahirete irtihal eden Aidin Hanım, İslam tıp anlayışını günümüzde tekrar canlandırmayı hedefleyen ve bunu titizlik
ve üstün başarıyla yapan bir doktordu. Bu amacına ulaşmak için çaba gösterirken öğrencilerinin ve hastalarının
gönlünde taht kurmuştu.
Aidin Hanımın Hakk’ın rahmetine kavuşmasıyla bazı öğrencileri doktor hanımla ilgili düşüncelerini şöyle
paylaşmışlardır:
“Fikir annemizi kaybettik. Ama biliyoruz ki okurları,
öğrencileri, fikir ve eserleri nice yuvayı aydınlatmaya, şifa
vesilesi olmaya devam edecek.”
Köln’de 20 bin Alman ve Türk PEGİDA’ya Karşı “DUR” Dedi
slam karşıtı PEGİDA`ya bir tepki de tarihi DOM Katedralinin Baş Papazı Norbert Feldhoff`tan. Dresden`deki gösterilerde tarihi Dresden Semper Operasının ışıklarını kapatılmasından esinlenerek, tarihinde belki
ilk defa Dom Kilisesinin dış aydınlatmasının şalterlerini
kapattırdı.
Feldhpff ayrıca PEGİDA’nın eylemlerinin olduğu her
pazartesi onlara karşı protesto için Kölnlülerin evlerinin
lambalarını kapatılmasını istedi. Yine Landschaftsverband
Reinland kurumu da tüm binalarının ışıklarını kapatarak
protestoya destek verdi.
Kısa adı Avrupa`nın İslamlaşmasına karşı vatanseverler
hareketi olan PEGİDA`ya karşı Köln’ün Deutz semtinde
ilk karşı gösteri mitingi yapıldı. Çoğunluğu Alman vatandaşlarından oluşan aşırı uç örgütü PEGİDA`ya karşı 20
binden fazla sağduyu sahibi yabancı dostu Alman ve Türk
STK`ların temsilcileri havanın oldukça soğuk olmasına
rağmen yaklaşık 3 saat PEGİDA karşıtı sloganlar attılar.
Gösterilere AKParti İstanbul Milletvekili ve Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Metin Külünk UETD Genel Başkanı Süleyman Çelik, IGMG`den Genel Sekreter Mustafa
Yeneroğlu, DİTİB sözcüsü Bekir Alboğa, ATİB Genel Başkanı İhsan Öner, Fuat Mansuroğlu gösteriye katılanlar arasında idi. IGMG Genel Sekreteri Mustafa Yeneroğlu "Ar-
İ
zu ettiğimiz ölçüde olmasa da bir başlangıç açısından iyi
oldu. Orada bizlerden çok Alman vatandaşlarının olması
sevindirici aynı zamanda demokratik tepkiyi yansıtamayan
kendi tebamız açısından da üzüntü verici oldu. Keşke daha çok katılım olsaydı. Ama bu bir başlangıç zamanla bu
sayının artacağını ümit ediyoruz" dedi.
AKParti Milletvekili Metin Külünk ‘PEGİDA yürüyüşüne Avrupa`da ırkcılığa karşı yükselen sağ duyu dalgasınının nasıl vücut bulduğunu tüm STK`ların duruşlarının
nasıl olduğunu görmek için katıldım. Nefret söylemi Avrupa için büyük bir risktir. Alman politikacıların sağduyulu açıklamalarına teşekkür ederim" dedi.
UETD Genel Başkanı Süleyman Çelik hem Türk va-
tandaşlarımızın hem de sağ duyu sahibi Alman vatandaşlarının böylesine anlamlı bir duruşu sergilediklerine müteşekkiriz. Burada verilen mesajların iyi analiz edilmesini
ümit ederiz. Keşke daha çok kalabalık olabilseydik" dedi.
Jörg Detjen "Köln`lü PEGİDA`cilar olan Kögida`yı
eylemlerinden uzaklaştırdık, herkes çok memnun oldu
amacımıza ulaştık" dedi.
Gösteride 100 kadar PEGİDA taraftarı ve Pegida gurup sözcüsü 20 bine yakın PEGİDA karşıtı göstericilerin
içinde bulunan Almanları kast ederek, beyinleri yıkanmış
insanları anlamıyoruz kendi devletlerini savunacağına gidip onları savunuyorlar, burada asıl halk biziz" diye slogan
attılar.
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
❬ 18 ❭
Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436
bilgilendirme
Almanya’da Bir Dizi Değişiklik
Bazıları Yürürlüğe Girdi Bazıları Tarih Bekliyor
Bu Değişiklikler Kesemize Etkili
lmanya’da yeni yılla birlikte çok sayıda yeni uygulama hayata geçti. Sağlıktan emekliliğe, asgari ücretten posta ücretlerine zamma kadar herkesi ilgilendiren değişikliklerin başında Hıristiyan Birlik Partileri CDU/CSU ile Sosyal Demokrat Parti SPD
koalisyonunun çıkardığı asgari ücret yasası bulunuyor.
1 OCAK 2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren
yasa ile, çalışanlar brüt 8,50 Euro asgari saat ücreti almaya başladılar.
Uygulama şimdiye kadar daha düşük fiyata çalışan
4 milyon kadar işçinin daha fazla kazanç elde etmesini
sağlayacak. Haftada 40 saat çalışan bir işçinin yeni uygulamayla aldığı ücret bin 473 Euro olacak. Uzun süre işsiz olan birinin tekrar çalışmaya başlaması durumunda ilk altı ay asgari ücret uygulaması olmayacak.
18 yaşından küçük ve meslek diplomasi olmayanlar,
meslek eğitimi öğrencileri, mecburi staj ve üç aydan
daha düşük stajlarda asgari ücret olmayacak. Hasta bakım branşında ise asgari saat ücret Batı eyaletlerinde
8,65 ve Doğu eyaletlerinde ise 9,40 Euro olacak.
SOSYAL YARDIM
HARTZ IV’TE KISMİ ARTIŞ
Tek başına yaşayan ve sosyal yardım ile geçinen kişilerin aldığı yardımlarda 8 Euro’luk artışla yardım 399
Euro’ya çıktı. İki yetişkininin de sosyal yardım aldığı
durumlarda kişi başına Hartz IV miktarı 360 Euro oldu.
60 EURO’YA KADAR
HEDİYE ALINABİLECEK
Yeni yılla birlikte hediyelerdeki üst sınır 40 Euro’dan 60 Euro’ya çıkartıldı. İşverenlerin her bir çalışanı için vergiden düşebileceği eğlence harcaması yılda
iki eğlenceye ve en çok 110 Euro’ya kadar olacak.
AİLESİNE BAKMAK ZORUNDA
KALANLARA YENİ HAKLAR
Bakım iyileştirmeleri arttı. Aile bireylerin aniden
bakım ihtiyacı oluşması durumunda yıllık 10 gün izin
hakkı, daha uzun bakım gerekmesi durumunda işten
atılmama garantisi ve yaşam alanının iyileştirilmesine
dönük harcama miktarı 4 bin euroya yükseldi. Çalışanlardan kesilen bakım sigortası yüzde 0,3 oranında
artacak. Kesinti, çocuğu olmayan çalışandan yüzde
2,6, diğer sigortalılardan ise yüzde 2,35 oranında gerçekleşecek.
Ayrıca meslek kazalarında tedavi talep edeceklerin
listesi genişledi. Buna göre değişik hastalıklar da listeye eklendi. Örneğin cilt kanseri meslek hastalığı sayılacak. Kanuni hastalık sigortaları, aldıkları miktarın bir
kısmını kendileri belirleyebilecek. Sigortalılardan kesilen miktar yüzde 14,6. Bu miktarın üzerine sigortalar
isterlerse ekleme yapabilecek. Sigorta kuruluşunu değiştirmeyenin durumunda ise bir değişiklik olmayacak. Bir diğer yenilik de bakıma muhtaç kişilerle yakınlarına yapılan yardımın yüzde 4 oranında artacak
olması. Federal bütçeden bununla ilgili milyarlarca
Euro ayrıldı. Bakım personelinde de artırmalara gidilerek hastaların daha iyi bakımı sağlanacak. Yeni yılda
emeklilik sigorta primleri düşürülerek çalışanların daha az ödemesi sağlanacak. Aynı şekilde hastalık sigortaları aylık ödemelerinde de indirim başladı. Çocuklu
aileler için olan Elterngeld Plus yasası ile anne-babalar
‘part time’ çalıştıkları halde de ebeveyn parası alabilecek. Günlük hayatı etkileyen uygulamalardan biri de
A
çöplerin ayrıştırılması. Almanya genelinde toplam 400
belediyeden 340’ı anlaşarak artık biyolojik çöplerin ayrıştırılmasına karar verildi.
POSTA ÜCRETİNE ZAM
Posta ücretleri zamlandı. Yeni yılla birlikte normal
mektuplar için 60 Cent olan pul ücreti 62 Cent’e yükseldi. Almanya dışına gönderilecek normal mektup ve
kartpostallar ise 75 Cent yerine 80 Cent oldu.
YETİŞTİRME PARASINDA ESNEKLİK
1 Temmuz 2015’ten itibaren çocuk yetiştirme parası isteğe bağlı olarak 14 ay süreyle komple, ya da 28 ay
süreyle yarısı kadar alınabilecek.
ÇOCUK PARASI UYGULAMASI
Çocuk parası başvurularında çocuğun (steuerliche
Identifikationsnumme) kendine özel vergi numarasının bildirilmesi gerekecek. ERASMUS proğramı, iki
meslek eğitimi arasında geçen en fazla 4 aylık boşta geçen süre ve isteğe bağlı askerlik hizmeti süresinde de
çocuk parası alınabilecek.
EMEKLİLİK KESİNTİLERİ
Emeklilik Kasası kesintileri yüzde 18,9’den yüzde
18,7’ye düştü. Buna karşın Bakım Parası kesintisi yüzde 2,05’ten yüzde 2,35’e yükseldi.
SAĞLIK KESİNTİLERİ
Yeni yılla birlikte sağlık kasası kesintileri yüzde
14,6 oranında uygulanacak, yarısını iş veren diğer yarısını da çalışan ödeyecek. Şu anda 15,9 oranında kesinti uygulanıyordu.
SAĞLIK KARTI UYGULAMASI
1 Ocak’tan itibaren fotoğraflı dijital sağlık kartları
zorunlu oldu. Kartı olmayanlar 10 gün içerisinde yeni
kartı doktoruna götürmemeleri durumunda muayene
ücretini kendisi ödemek zorunda kalacak.
BANKALAR BİLGİ VERECEK
Bankaların müşterilerine ilişkin bilgileri kara para
uygulamasını önlemek adına paylaşmaları dönemi başladı. 2016’dan itibaren bir çok ülke bu uygulamayı
başlatacak.
İNTİKAL VERGİSİ Kuzey Ren Vestfalya ve Saarland Eyaletleri’nde arazi intikal vergisi yüzde 6,5’e çıkacak. Bayern ve Sachsen’de bu oran 3,5.
KİRA ARTIŞINA SINIRLAMA
Yeni yılda kira artışına sınırlama geldi ve emlakçının parasını emlakçıyı devreye sokan ödeyecek.
EMEKLİLİK YAŞI
67 yaşında emekliliğin geçerli olduğu Almanya’da,
kademeli olarak yükselme sonucu, 2015’ten itibaren
65 yaş ve 4 ayını dolduranlar emekli olabilecek.
GAYRİMENKUL VERGİSİ ARTTI
Kuzey Ren-Vestfalya(KRV) ve Saarland eyaletlerinde gayrimenkul vergisi yüzde 5’den 6,5’e çıkarıldı.
Evlerde kalorifer başlıkları 1985 öncesine ait kendi
evinde oturanlar değiştirmek zorunda olmayacak.
Sosyal medya Facebook da önemli yeniliğe imza
atıldı.
Buna göre Facebook, kullanıcılarının hangi sitelerde gezdiklerini takip ederek istatistik tutacak. Böylece
bunu reklamcılık alanında kullanacak ve kişisel sayfalarda dahi reklamlar yayınlayabilecek.
VERGİ KAÇIRANLAR YANDI
2015’ten itibaren vergi kaçıranlar kendilerini ihbar
etseler dahi ceza almadan kurtulma şansları olmayacak. 25 bin Euro’dan fazla tutan vergi bedelinin üzerine yüzde 10 ila 20 arasında ek ceza da hesaplanarak
tahsil edilecek.
SÜRÜCÜLER AÇISINDAN
YENİ YILIN GETİRDİKLERİ
-Araç sahipleri Ocak ayından itibaren araçlarınının
trafiğe kaydını internet üzerinden yaptırabilecek ya da
kapatabilecek.
-Başka şehire taşınılması durumunda da mevcut
plakanın kullanımı mümkün olacak. Taşınılan yerde
geçerli olan harçlar ödenilecek.
Araçların kaydının taşınılan şehire alınması gerekecek. Sigorta oranları taşınma nedeniyle değişmeyecek.
Egzoz atıklarında AB normlarına geçilecek. Buna
göre yeni otomobiller Euro 6 normuna sahip olmak
zorunda kalacak. Bir başka zorunluluk ise 3,5 tona kadar olan yeni otolarda eCall sistemi (acil çağrı) mecburiyeti. Bu sistem ile kaza ve zor durumlarda tek düğme
ile polis haberdar edilebiliyor.
-1 Nisan 2015 tarihinden itibaren muayenesi
(HU) olmayan araçların 5 günlük geçici plaka ile trafiğe çıkmasına izin veren uygulama kalkacak. HU’su
olmayan araçlar sadece ilgili yerlere HU almak için gidebilecek.
-Şubat ayından itibaren elektrikli araçlar yasası yürürlüğe girecek. Buna göre, belediyeler elektrikli araçlar için özel haklar ve ayrıcalıklı uygulamalar düzenleyebilecek.
-Avusturya yeni yılla birlikte Vignette ücretlerine
yüzde 2 oranında zam yapacak.
-Dış ülkelerde alınan mahkeme kararları Almanya’da da uygulanabilecek.
-1 Eylül tarihinden itibaren tüm benzinli ve dizel
araçlar Euro-6 egsoz normuna sahip olarak
MAHKEME KARARI: 1 YIL EVLİ
KALMAYANA EMEKLİLİK HAKKI YOK
DARMSTADT mahkemesi, yedi ay evli kaldığı
eşinin ölümü üzerine eşinin emeklilik maaşını alabilmek için dava açan bir kişinin başvurusunu reddetti.
Mahkeme, eşlerden birinin ölümü üzerine geride kalan eşe emeklilik hakkının devri konusunda, yedi aylık
evlilik süresinin yeterli görülemeyeceğine hükmetti.
Hessen Sosyal Mahkemesi’nde görülen davada yargıç,
evliliğin en az bir yıl süreyle vuku bulmuş olması gerektiğine vurgu yaptı. Davacı, ağır kanser olan hayat
arkadaşı kadınla ölümünden yedi ay önce evlenmişti.
Çiftin 20 yıl nikahsız yaşadıkları ifade edildi.
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
❬ 19 ❭
Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436
özel köşe
Bel Ağrısı
Doktor Nuray ERDEMİR • [email protected]
el ağrısı günümüzde çok yaygın olan bir rahatsızlıktır. İnsanlar artık uzun yaşıyorlar ve
yaslandıkça bel ağrıları da artmakta. İnsanların yaklaşık % 80’i hayatları boyunca en az bir defa
bel ağrısı ile karşılaşmaktadır. Bel ile ilgili çoğu sorunun tıpkı saçların beyazlaması gibi olduğunu bilmek ağrılarınızı azaltmasa da içinizi rahatlatabilir.
Bu çünkü, yaşlanma sürecinin bir parçasıdır.
Bel ağrıları çeşitli şekilde ortaya çıkabilir. Hafif
ya da şiddetli bir ağrı da yaşanabilir, bacaklarınıza ya
da kalçanıza inen bir ağrı da Bel ağrısının nedenini
bulmak bazen zor olabilir ve bir kaç hekimin muayenesini gerektirebilir.
Bel oldukça kompleks bir anatomik yapıya sahiptir ve bel ağrısı yapabilecek pek çok neden vardır.
Travma, bel ağrısı ve bacak ağrısına yol açan
önemli sebeplerdendir. Travmanın şiddetine göre zedelenme yüzeysel dokularda kalabileceği gibi derine,
ömür kemikleri ve sinir elemanlarına kadar da ilerleyebilir. Bunların çoğu zorlanma, burkulma ve incinme tarzında hafif travmalar veya aşırı egzersize
bağlı ağrılar olup şikâyetler ilaç ve istirahat tedavisi
ile genelde bir hafta içinde geçer. Ancak ömür kemiklerinde kırık veya kaymaya yol açan daha ciddi
travmaların tedavisi farklı yapılır.
Farklı bir neden doğuştan gelen birtakım yapısal
bozukluklar ve omurgadaki şekil bozuklukları da bel
ağrısına yol açabilir. Muayenene sonucunda tamamen normal gözüken bu tip vakalarda teşhisi ancak
görüntüleme yöntemleriyle konulabilir.
Omurgadaki dejeneratif değişiklikler genellikle
yaşlanmaya bağlı ortaya çıkarken bazı kişilerde meslek ve genetik yapı da önemli rol oynar. Yaşlanma
sonucu disk ve bağlarda oluşan aşınma, yırtılma, deformasyon bel ağrısı yapabilir.
Bir diğer etken de hastanın şişman olmasıdır.
Eklemlerin kalınlaşması, kireçlenme ve dışkın dejenerasyonu ilerleyerek sınır elemanlarının geçtiği kanal ve delikleri daraltır. Bu da ciddi şikâyetlere neden olabilir.
Sinir dokusunun bizzat ilgilendiren dejeneratif
B
hastalıklar gözardı edilmemelidir.
Çeşitli romatizmal rahatsızlıklar da bel ağrısına
sebep olabilir. Hastanın hikâyesinin teferruatlı olarak alınması ve gerekli tetkiklerin yaptırılması gerekir.
İltihabî hastalıklar da unutulmamalıdır. Bazen
ömür kemiklerinin tüberkülozunda görüldüğü gibi
iltihap hem kemiği hem de yumuşak dokuları tutmuştur. Brusella gibi enfeksiyon hastalıkları yine bel
ağrısı ve bacak ağrısına yol açabilir.
Bel ve bacak ağrısına sebep olabilecek sebeplerden biri de çeşitli tümörlerdir.
Tümörler bizzat beldeki kemiklerden veya yumuşak dokulardan köken alabileceği gibi komşu veya uzak organlardan yayılma yoluyla da gelmiş olabilirler. Uzak organlardan yayıldığı düşünülüyorsa
meme, prostat ve akciğerler bilhassa araştırılmalıdır.
Bu nedenle bel ağrısı ve bacak ağrısı şikayetleri ciddiye alınmalı, en ufak şüphede ileri tetkiklere gidilmelidir.
Ayakta dururken ve otururken oluşan duruş bozuklukları ilerleyen yaşlarda bel fıtığına neden olabiliyor.
Dorus bozuklukları; iş hayatında sabit durumda
çalışma, yanlış oturma şekilleri ve yanlış yatma alışkanlıkları dorus pozisyonlarının en önemli sebeplerinden. Sürekli aynı şekilde ve yanlış pozisyonda
oturmak omurgayı zorluyor ve kasların gerilmesine
neden oluyor.
Uzun süre masa başında çalışanlarda sırtta kamburluk ve omuzda çökme ve yuvarlaklaşma, boynun
öne doğru eğilmesi gibi duruş bozukluklarına maruz
kalabilirler. Buna bağlı olarak da bu kişiler omuz ağrıları, boyun ağrıları, bel ağrıları, kol ve el bileği ağrıları (sınır sıkışması) gibi şikayetlerle de karşılaşabilir.
Kimler risk altındadır?
- Hareketsiz iş ve yaşam düzeni olanlar
- Ağır kaldırma, yanlış eğilme hareketlerini yapanlar
- Uzun süre araç kullananlar
- Aşırı kilo, sigara ve alkol tüketenler
- Duruş bozukluğu olanlar
- Zayıf bel ve karın kasları olanlar
- Hamileliğin son aylarında olanlar
- Yüksek riskli sporlarla uğraşanlar (halter gibi)
- Ruhsal ve duygusal gerginlik yaşayanlar
Bel ağrısında tedavi yöntemleri:
Yatak tedavisi: akut bel ağrılarında bir kaç gün
istirahat ağrıların geçmesine yardımcı olabilir.
İlaç tedavisi: Ağrı kesiciler, anti-inflamatuar ilaçlar, kaş gevşeticiler, gerekirse aksiyete giderici ilaçlar
ve kortizon kullanılabilir. Amaç ağrıyı azaltmak, fiziksel fonksiyonu arttırmak, ağrı ve diğer nedenlere
bağlı olan uyku bozukluğunu düzeltmek, ağrıya
bağlı anksiete ve gerginliği azaltmak.
Fizik tedavi: Derin ve yüzeysel sıcak uygulamaları, elektroterapi, traksiyon, egzersiz gibi tedavilerden
faydalanabilir.
Konservatif tedavi ile iyileşemeyen ağrı, tam taşmış fıtığın sinirlere baskı yaparak bacaklarda ilerleyen tarzda güçsüzlüğe neden olduğu durumlarda ve
bağırsak kontrol kaybına neden olan durumda cerrahiye başvurulmalıdır. Çekilen MR ile fıtığın derecesi de ameliyat kararında etkilidir. Hastanın bilmesi gereken bir durumda her fıtık ameliyat gerektirmemektedir. Tümör, abse gibi bazı durumlarda cerrahi müdahale gerektirmektedir.
DİTİB Mülteci Çocukların Yüzünü Güldürdü
iyanet İşleri Türk İslam Birliği'nde (DİTİB) mülteci ailelerin çocukları, hazırladıkları sirk ve tiyatro gösterisi sundular.
Yaşadıkları yerlerde devam eden savaşlardan ve
çatışmalardan aileleriyle kaçarak mülteci konumuna
düşen çocukların DİTİB ve Kuzey Vestfalya Eyaleti
Gençlik Daireleri Üst Kurulu “Landschaftsverband
Rheinland” tarafından düzenlenen etkinlikle yüzleri
biraz da olsa güldü.
Profesyonel eğitmenler tarafından eğitilen çocuklara sundukları kabare, müzik dinletisi, merdiven tırmanış, denge, palyaço, top çevirme gibi çeşitli gösteriler izleyicilerden büyük ilgi gördü.
Kosovalı ailelerin çoğunlukta olduğu etkinliğin
sonunda konuşan DİTİB Kadın, Aile, Gençlik ve
Sosyal Hizmetler Müdüresi Ayten Kılıçaslan şunları
söyledi: “Bugün burada Ağustos 2014’ten bu yana
D
süren bir projeyi tamamlamış olduk. Bu proje kapsamında özellikle Köln'ün Ehrenfeld semti ve çevresinde yaşayan çocuklara yönelik sirk ve tiyatro çalışması yaptık.
Maksadımız çocuklarımızın gündelik hayattan
biraz sıyrılarak kendilerine güvenlerini tazelemeleri,
daha güçlü kişiliğe sahip olmaları için çeşitli metodlar denenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bugün burada yer alan gösterimize Kosovalılar başta olmak
üzere özellikle sığınmacı çocuklar ve aileleri katıldılar. Çünkü bizim amacımız aynı zamanda sığınmacı
olan, burada zor şartlar altında yaşayan insanların
gündelik hayattan biraz daha uzaklaştırarak onları
daha mutlu edebilmek.”
Programda konuşma yapan DİTİB Yönetim Kurulu Üyesi Ramazan Ilıkkan da, Peygamber Efendimiz'in çocuklarla ilgili bir hadisini hatırlatarak,
“Çocukların cennet meyvesi“ olduklarını bu sebeple
iyi yetiştirilmesi gerektiği üzerinde durdu. Ilıkkan,
DİTİB tarafından Türkçe ve Almanca olarak hazırlanmış her ay bir ayet ve bir hadis öğrenilmesini sağlayan takvimi çocuklara hediye etti.
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
❬ 20 ❭ Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436
Mülheim Türk Kültür Merkezi’nde Türkçe Günü
nadilimiz Türkçe’nin yeni kuşak Avrupa Türkleri arasında canlanması için ATİB bünyesindeki kuruluşlarda yürütülen çalışmalardan birisi, ATİB-Mülheim teşkilatında gerçekleştirildi.
ATİB Eski Genel Sekreterlerinden İmam Cengiz’in denetiminde, Türkçe’yi yeniden ete kemiğe büründürme çerçevesinde, yapılan çalışmada; gençler
arasında şiir ve kompozisyon dallarında yarışma düzenlendi.
A
Yarının İdarecileri
Burada Yetişecek
GMG FreiburgDonau Bölgesi Kadınlar
Gençlik
Teşkilatı (KGT) tarafından
düzenlenen
Gençlik Eğitim Kursu
(GEK) bölge eğitim
merkezinde start verdi.
16-25 yaş arası ilk
kursa 22 genç idareci
kızlar katıldı. Kursta, seçilmiş değişik konular için çeşitli eğitimciler iştirak edecekler.
Amaç; Şubelerdeki genç teşkilatcılara yönelik ihtisas eğitiminin sağlanması, İslami
gençlik çalışmalarına kalite kazandırmak,
toplumda aktif yer alacak bilinçli gençlerin
yetişmesi, gençlerde dava şuurunun yerleşmesi.
Kurs, ayda bir saat 10.00 ila 16.45 arası
katılımcılara hizmet verecek.
Kurs sorumlusu Nurhayat Özcan'ın gazetemize verdiği bilgiye göre, hedeflerinin ilk
etapta 30 olduğu yönünde.
Kursun şartları: 16 yaş üstü, düzenli katılım şartı, şube kadınlar gençlik teşkilatında
idareci olmak, verilen ders ve ödevleri yerine
getirmek, gezilere katılmak, GEK'te aldığı
eğitimi kendi şubesinde uygulayarak anlatmak.
Beklentiler: Motivasyon, özveri, fedakarlık, istikrarlı olmak, sorumluluk bilinci,
ödevlerde istikrar
Kursun ilk günü IGMG Freiburg-Donau
Bölgesi Kadınlar Teşkilatı Başkanı Ayşe H.
Ergün ve IGMG Freiburg-Donau Bölge
Başkanı Ahmet Ölmez temel esaslar ve idarecinin vasıflarını ders olarak işlediler.
I
Mülheim Türk Kültür Merkezi’nde düzenlenen
etkinliğe, ATİB Genel Başkan Yardımcısı Harun Kılıç, Haysiyet Divanı Başkanı Durmuş Yıldırım, Genel
Sekreter Oğuzhan Erkmen, Genel Muhasip Yavuz
Kul, Mülheim Dernek Başkanı Cumali Kürklü, Din
Görevlisi Süleyman Altıntaş ve her yaştan kadın ve erkekler iştirak ettiler.
Çalışmaları koordine eden İmam Cengiz, Türkçe’yi çocuklarımıza sevdirmek için bu faaliyeti başlat-
haber
tık, dedikten sonra, proğramın gidişatı hakkında salondakileri bilgilendirdi. Dernek Başkanı Cumali
Kürklü’nün selamlama konuşmasından sonra Genel
Başkan Yardımcısı Harun Kılıç, milli kültürümüzün
yaşatılmasına öncelik veren ATİB’in, en önemli faaliyetlerinin başında Türkçe’nin yaşatılması geldiğini dile getirdi.
Daha sonra gençlerin bir kısmı, en iyi şiir okuma
yarışmasında kıyasıya birbiriyle yarışırken, diğer bir
kısmı da kompozisyon yarışmasında ter döktüler. Şiir
dalındaki yarışmanın tek jüri üyesi Ozan Yusuf Polatoğlu ve kompozisyona yarışmasının tek jüri üyesi de,
Genel Başkan Başdanışmanı/Yazar Mahmut Aşkar’dı.
Gerek Ozan Yusuf Polatoğlu, gerekse Mahmut
Aşkar, neticeleri açıklamak için mikrofona geldiklerinde, bu yarışmanın kaybedeni olmadığını, asıl kazanın da Türkçe olduğunu vurgulayarak, emeği geçenlere teşekkür ettiler.
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
❬ 21 ❭
Gurbet
Mektupları-13
[email protected]
LLAH’ın rahmeti, rahmeti, bereketi üzerinize olsun.
Çok muhterem, gurbetçi kardeşlerim, bazen
anılardan, bazen konulardan yazarken, bugün de
anılarla başlayalım, anılarla devam edelim.
Çocuk babası ile izine gidince o eski saflığıyla art niyetsiz,
babasının arkadaşına:
Biz de Almanya’dayız amca, der.
Babası hemen müdahale eder ve:
Burası Türkiye sakın gurbetçi olduğunu söyleme.
Sakladığımız bir sır mıdır ki gurbetçi olduğumu söylemeyeyim, der.
Aldığı cevap çok hazin: Seni Alamancı diye küçümserler.
Enayi derler, bunları sürecen vatandan kötü örnek oluyor,
derler.
Nihayet bunları hep duyduk.
Ama şimdi anavatandaki modernleşme Avrupa`da yaşayan insanımı fersah fersah geçti.
Şimdi bizim yapmadığımız hatta Avrupalı insanın yapmadıkları şeyleri yapıyorlar.
Hergün iyileşeceğine ahlak çöküyor.
Ar, saygı, sevgi, utanma, insan yerine konma, hatır taban
yapıyor.
Analar, babalar evlatlarına birşeyler verdiğini sanıyor.
Dünya gündemi artık, kaybettiğimiz bu hasletleri yazmıyor.
Ahlak literatürden çoktan çıktı, yerine hak, hukuk adına
saygısızlık, sevgisizlik oturdu.
Dünya gündemini, borsalar belirliyor, savaşları, yıkımları,
kazanımları.
Silah fabrikaları ölümü, düşmanlığı, kini getiriyor.
İllegal satışlar, sahte petrol krizleri, devletleri fırtına gibi
süpürüyor.
Düzenin çarkları arasında alt tabaka eriyip gidiyor.
Afrikalı, uzakdoğulu, ortadoğulu dünyanın neresinden
olursa olsun.
Aynı akibete uğrayarak, huzur yüzü görmüyor.
Halkların yaşam hakları, azınlıklar tarafından gasbedilip,
talan ediliyor.
Geriye gözü yaşlı, mazlum, öksüz, ezilmiş insanlar kalıyor.
Avam dediler, alt tabaka dediler, acıyı kabüllendirdiler.
Kaymağın başına geçip, efendi biziz diyenler, zavallı insanları sömürdüler.
Boyunlarını içine çektiler, sadece el oğuşturdular efendi
zannettiklerinin huzurlarında.
ALLAH’ın ayetlerini unutan bazı Müslümanlar da ALLAH’ın c.c. kullarına el açtılar.
Fakat Cenab-ı ALLAH azze ve celle rezzaktır.
Oysa ayette bizlere şöyle diyor:
Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. (Bakara
Suresi, 3)
Başka bir gurbetçi mektubunda şöyle diyordu:
Ey deruni dilden cani gönülden hasret kaldığım Haticem ve
yavrularım.
Mektubuma başlamadan selam eder büyüklerin ellerinden,
küçüklerin gözlerinden öperim.
Nasılsınız, iyi misiniz, iyi olmanızı Cenab-ı Allah’tan dilerim.
Siz de benden sorarsan eh gurbet elde nasıl olunur, gelip
geçiyoruz işte.
Bak sana ne diyeceğim, kulağını aç iyi dinle.
Sakın çocuklarımı davarın peşinden koşturma.
Benim çocuklarım okula gitsin, adam olsun.
Gönderdiğim paradan, onlara elbise al, ayakkabı al.
Yeni elbiselerle, yeni ayakkabı ile okula gitsinler.
Biz boşuna mı, bu gurbetin kahrını çekiyoruz.
A
❬
özel köşe
Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436
M. Salih AYDIN
Mektubu, halayın torunundan başkasına okutma emi.
Sırlarımızı el alemler duymasın, bizim de dedikodularımız
konuşulmasın.
O gönderdiğim paradan, babamlara 100 Markını veriver,
tütün parası yapsın.
Ha, benim ailem yok mu diyorsan, tabii, babana da 50
Mark veriver.
Zarfın içinde gönderdiğim parayı alıyorsun değil mi?
Yoksa postacı vermiyor mu?
Bütün bunların cevabını beklerim.
Kayına söyle evdeki hayvanları satıversin.
Parasını cebine değil sana versin, muhanet çok zor.
Belki şehirden bir ev alır da göçeriz.
Böylece siz de rahat edersiniz, oralarda çocuklar kaybolup
gitmez.
Parayı idareli harca, gurbette para kazanmak çok zor be
Hatice.
Burada mektubuma son verirken herkese selam eder, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim.
Kestane kebab acele cevap beklerim.
Tabii aradan birbuçuk ay geçmiş ve mektub gelmiştir:
Sevgili eşim Mehmet gönderdiğin çok kıymetli mektubunu
aldım.
Mektubu aklıma geldikçe okuttum.
Selam eder ellerinden öperim, ayrıyeten mektubu okurken
dinleyenler, baban, anan, ve kardeşlerin, yiğenlerin, muhtar emmi ve bizimkilerin de selamları var.
Nasılsın iyi misin diyorsun.
Ve.
Diyorsunki; Çocuklara elbise, ayakkabı al, babama ve
babana harçlık ver, evi geçindir, hayvanları sat şehirden ev
alacağım.
Sen zannediyor musunki tarladan, bağdan bahçeden birşey
gelmezse bu çark döner.
Zarfın içinde gönderdiğin ikiyüz Markla bu iş yürümez.
Şimdiden gönderdiğin para eridi gitti.
Ele mektub yazdırıyorum, buraya herşey yazılmaz, bunu bil.
Bütün dertleri burada ben sırtlamışken sen Almanya`da keyf
çat.
Gündüz dağda gece hayvanlarla uğraş dur.
Bütün yükü sırtıma yükleyip kurtuldun gittin ilin
Almanyalarına.
Bütün bu işler yetmezmiş gibi bir de köydeki kem gözlerle
uğraş.
Altı ay oldu sen gideli, hala izine gelmeyi düşünmüyor
musun.
Komşumuz Ramazan ağa senden sonra izine gelmişti şimdi
yine izine geldi, hem de üç tane bavulla.
Çocuklarına ve eşi Zeynebe neler almış, neler bir görsen.
Üstlerine giyip giyip millete gösteriş yapıyorlar.
Güya bizim herif de Almanya`lı nerde, şimdiden unuttu
bile bizi.
Eh gayri kafanı ağrıttım ama kusura kalma, daha çok
yazacaklarım var ama yazdıramıyorum.
Ele ancak bu kadarını yazdırdım.
İyi düşün köyün yolunu unutma, artık yeter gayri.
Sabah erkenden kalkıp iki çocuğu okula gönderdikten sonra
küçüğü sırtıma sarıp hayvanları yemledikten sonra, akşama
kadar dağda çalışmak nasılsa ben de o kadar iyiyim.
Sen de iyisindir inşaAllah iyi olmanı Yüce Allah’tan dilerim.
Burada son verirken selamlarımı iletirim, ayrıca herkesin
selamları var.
Gurbetçinin ilk kuşağından iki mektup örneği böyle idi
kardeşlerim.
Burada bir sona daha geldik.
Haydi ALLAH’a emanet olun.
Selam ve dua ile.
Her Şey Yeni Cami İçin
uttlingen yeni cami projesine destek amacıyla "Resim sergisi" yapıldı.
DİTİB Tuttlingen Merkez Camii ile Tuttlingen Belediyesi Uyum Dairesinin ortaklaşa düzenlediği "Almanyadaki camiler" isimli resim sergisi
gerçekleşti.
Mimar Dechaun'un fotoğraflarından oluşan
serginin açılışına Belediye Başkanı Beck, Belediye Meclis Üyeleri, dernek yetkilileri ve çok sayıda
vatandaş katıldı.
Ayrıca Tuttlingen kasabasında çok Denizli'li
olması hasebiyle, "Denizli tanıtım" akşamı tertip
edildi. Biberach Üniversitesinden Prof. Dr. İsmail Kaşıkcı'nın sunum yaptığı gecede, Denizli'ye
özgü ürünler tanıtıldı ve katılanlara ikram edildi.
Ve yine "hristiyanlık ile islamiyet arasında diyalog" adı altında düzenlenen etkinlikte, DİTİB
'den ilahiyatçı Fatih Şahan ile kiliseler birliğinden Dr. Rödl konuşmacı olarak katıldılar.
T
TGRLP Yönetiminden T.C.
Mainz Başkonsolosuna Ziyaret
heinland-Pfalz Eyaletinin Sivil Toplum
Kuruluşu olan „TGRLP e.V.“ RheinlandPfalz Türk Toplumu Derneği Başkan ve
Yönetim kurulu ile T.C. Mainz Başkonsolosluğuna atanan Akif Emre Torunu makamında ziyaret ederek başarı dileklerini sundular.
Eyaletteki çalışmaları bir dosya ile sunan
TGRLP e.V. Başkanı İhsan Altındaşoğlu Rheinland-Pfalz Eyaletindeki Türk Vatandaşları ile ilgili bilgi verirken „sorunlar ve çözümler“le ilgili
düşüncelerini paylaştı. Başta Eğitim olmak üzere
önemli konuların konuşulduğu ziyarette göç ve
uyum ile ilgili fikir alış verişinde bulunuldu.
TGRLP nin öncülüğünde her yıl yapılan
RLP Türk Günü çalışmaları hakkında bilgi ve
düşüncelerini paylaşan heyet, 2015 yılında yapılacak olan 8.“RLP Türk-Günü“ hazırlıkları ve
gelinen son durum ile ilgili geniş bilgi verildi.
Karşılıklı olarak görüş alış verişinden sonra,
ikram edilen çaylar yudumlandı. Yeni göreve
başlayan Mainz Başkonsolosuna başarılar dileyerek, dernek olarak her zaman beraber çalışmaya
hazır olduklarını beyan ettiler.
R
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
❬ 22 ❭
Ocak · Januar 2015 · Rebiü’l-Evvel 1436
bulmaca
Download