Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 Filiz KUTLUAY TUTAR1 YEŞİL EKONOMİ, YEŞİL TURİZM: TÜRKİYEDE TURİZM SEKTÖRÜNDE YENİ TREND YEŞİLLENEN OTELLER PROJESİ Özet Küreselleşen dünyamızdaki tüm gelişmeler yaşamın devamlılığına bağlıdır. Bu da doğal kaynakların sürekliliği, yani yeşil ekonomide adını verdiğimiz, doğa dostu olmak, insan ve yaşam dostu olmak gibi konuları gündemimize taşımamıza bağlıdır. Turizm sektörünün yeşillendirilmesi sonucunda, öncelikle yerel ekonomilerin kalkınması, istihdamın artması ve dolayısıyla yoksulluğun azaltılması sonuç olarak da çevreye olumlu faydalar sağlayacaktır. Çalışmamızın ana ekseni de turizm sektörü ve çevresel etkileri ve bu bağlamda sektörün temel direği olan konaklama olduğu gerçeğinden hareket edilmiştir. Türkiye de turizm sektöründe faaliyet gösteren pek çok işletme, STK ve icracı bakanlığı sosyal sorumluluk kampanyalarına ve uygulama alanlarına ağırlık vermektedir. Yeşil yıldız uygulaması ile birlikte, zorunlu olan çevre eylem planı, konaklama işletmelerinin yapılarını değiştirmiştir. Gerek yapım aşamasında gerekse faaliyete geçtikten sonra birçok konaklama işletmesi başta enerji ve su olmak üzere tesise önemli maliyetler getiren iki harcama kaleminde önemli tasarruflar sağlanmıştır. Yeşil yıldız uygulamasının tanıtım ve pazarlama kısmı, eksik olduğu bir yöndür. Bu konuya ilişkin ilgili STK ile işbirliği içinde hareket edilmesi ve ülke çapında tanıtım toplantılarının yapılması gerekmektedir. Bu projenin ana hedefi toplumu ve tesisleri çevreye duyarlı olmaları konusunda teşvik etmek ve yönlendirmektir. Diğer ana hedefleri ise, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını özendirmek, doğal kaynakların tüketimini tasarruflu bir boyuta çekmektir. Anahtar Kelimeler: Yeşil Ekonomi, Yeşil Turizm ve Yeşil Yıldız. 1 Yrd. Doç. Dr., Niğde Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü, [email protected] Yeşil Ekonomi, Yeşil Turizm: Türkiyede Turizm Sektöründe Yeni Trend Yeşillenen Oteller Projesi 329 GREEN ECONOMY, GREEN TOURISM: NEW TREND IN TOURISM SECTOR IN TURKEY- GREEN HOTELS PROJECT Abstract All developments in our globalizing world depend on continuity of life. And it depends on that we bring up issues on the agenda; such as continuity of natural resources, in other words we name this nature-, human- and life-friendly in green economy. As a result of green tourism sector, firstly, development of regional economies, increase of employment and accordingly decrease of poverty will consequently provide positive benefits on environment. The main axis our study moves off from tourism sector and its environmental effects and the realty in this regard that accommodation is the fundament of this sector. Many business operating in tourism sector, NGO’s and line ministries in Turkey concentrate on social responsibility campaigns and application fields. Environmental Action Plan obligatory with the application of Green Star has changed structures of accommodation businesses. Both during construction and after operating many accommodation businesses has achieved savings in two expenditure items, in particular energy and water, which bring heavy costs to facility. The introduction and marketing of the application of Green Star is missing. Regarding this issue, it should be cooperated with concerned NGO and conducted countrywide introduction meetings. The main objective of this project is to promote and motivate society and facilities about being sensitive to the environment. Its other main objectives are is to incentivize using renewable energy sources and provide saving on consumption of natural sources. Key words: Green Economy, Green Tourism and Green Star. 1. GİRİŞ Günümüzde turizm sektörünün karşılaştığı sorunların en önemlisi, çevre kirliliği ve küresel ısınmanın neden olduğu çevresel felaketlerdir. Bu nedenle sektörün çevresel etkilerinin sonucunda hem üretim, hem de tüketim kalıpları bakımından turizm çeşitli faaliyetleri içinde barındırır. Hizmetler sektörünün gözdesi olan turizm, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de otel kompleksleri, marinalar, tema parkları gibi turistik tesisler inşa ederek doğrudan yaşam alanına zarar verebilir. Artısı bu tesisler çoğunlukla, turizm endüstrisine uygun olan sahiller, dağlar ve doğal miras alanları gibi hassas doğa yapısında kurulur. Doğal çevre bağlamında turizm aktiviteleri çevreyi çekici kılan nedenlerden dolayı çoğunlukla daha kırılgan ve hassas olan bölgelere çekilmiştir (Kurt, 2009:36). Turizmin bu hassas bölgelerdeki olumsuz etkilerini en aza indirgemek için sürdürülebilirlik kavramı tüm alanlarda olduğu gibi turizmde de yer almaktadır. Turizmin kültürel, doğal ve fiziki çevre üzerindeki etkisi kaçınılmaz olacaktır. Değişen tercihler ile birlikte insanlar her türlü turizm faaliyetlerinde kalite ve farklılık aramaya başlamışlardır. Özellikle doğal ve kültürel alanlara olan ilginin artması doğal ve kültürel alanların korunmasını, sürdürülebilir kullanımın sağlanmasını ve bozulmadan gelecek nesillere aktarılmasını sağlamaktadır. “Turizm sektöründe sürdürülebilirliğin mümkün olması için; doğa, iklim, çevre, kültür, tarih, folklor gibi vazgeçilmez faktörlerin korunarak ve geliştirilerek gelecek nesillere The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 Filiz Kutluay Tutar 330 aktarılmasının sağlanması gerekmektedir. Bu sayede korunan ve geliştirilen kaynaklar, gelecek kuşakların tam anlamıyla hizmetine sunulabilecektir. Dolayısıyla turizm kısa vadeli değil uzun vadeli düşünmeyi ve bu kapsamdaki çalışmaları gerektirmektedir” (teftis.kulturturizm.gov.tr). Sürdürülebilir turizm yalnızca çevreci bir anlayışın ürünü değildir, ana hedefleri arasında ekonomik sürdürülebilirlikte bulunmaktadır. Ülkemizde turizmin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve bölgelere olan olumsuz etkilerinin azaltılması için çeşitli projeler üretilmiş ve hayata geçirilmiştir. Bu bağlamda çalışmamız da turizm sektöründe yeşil sertifika programları ve spesifik olarak da “çevreye duyarlı konaklama tesisleri” ,”yeşil otelcilik” uygulaması analiz edilecektir. Yeşil otelcilik ve yeşil yıldız çevreye duyarlılık projesi ile mikro anlamda atık azalım, geri dönüşüm, yeniden kullanmak, enerji yönetimi, su kaynakları ve atık su yönetimi, kültürel mirasın etkin yönetimi gibi sorunların çözümü ile makro anlamda ise istihdama katkısı, yerel ekonomilerin gelişmesine, yoksulluğa ve çevreye olan katkıları değerlendirilecektir 2. Yeşil Ekonomi ve Sürdürülebilir Turizm Günümüzde sürdürülebilirlik kavramının yeşil kavramıyla birlikte bir anlam oluşturduğu netleşmiş bir konudur. Sürdürülebilir kalkınma denilse bile, bunun arkasında mutlaka sürdürülebilir çevrenin, yani bir başka ifadeyle yeşil sürdürülebilirliğin olduğu yadsınmamalıdır. Sürdürülebilir kalkınma yapısında kalkınma ve çevre olguları birbirini tamamlayan ve birbirine gereksinim duyan kavramlar olarak yer alırlar. Fakat ilginç olan şudur ki, bu iki kavram maalesef birbiriyle sürekli çatışma halindedir. Kalkınmak için sürekli olarak kaynak tüketimine ve kaynak içinde çevrenin insanoğluna sunduğu faktörlere ihtiyaç vardır. Daha çok üretim, daha çok kaynak ve daha çok çevre tüketimi anlamına gelir. Ama esas sorun çevresel kaynakların kendilerini yenileme sürecinde ortaya çıkmaktadır. Çevre kendisini yenilemekte zorlanmakta ve bunu insanoğluna başka şekillerde ifade etmeye başlamaktadır. Ayrıca bir diğer sorun da üretim sürecinin ortaya çıkardığı atıkların ekosistem tarafından kabullenilmesinde ortaya çıkmakta ve bu sürecin sonucunda ortaya çıkan da çevre kirliliği olmaktadır. Hem çevrenin aşırı kullanımının ortaya çıkardığı yenilenememe sorunu, hem de üretim sonucunda çevreye salınan atıklar çevrenin dejenerasyonuna ve tahribatına sebep olmaktadır. Bu sıkıntılar aslında ekonomik anlamda üretimin ortaya çıkardığı negatif dışsallıklardan başka bir şey değildir (Kuşat, 2013:4898). UNEP’e göre ya çevresel değerlerin ön plana çıktığı ve sürdürülebilir enerjiye dayalı bir “yeşil ekonomi” oluşacak, ya da düşük verimliliğe sahip ve sürdürülemeyen enerji kaynaklarını kullanan geleneksel “kahverengi ekonomi” devam edecek ve sorunlar tekrarlanacaktır. Yeşil ekonomik dönüşümün gerçekleşmesi için uyulması gereken ilkeler: kullanım değeri, içsel değer ve niteliğin öncüllüğü, doğal akışı takip etmek, bilimsel kesinlik ve çok işlevsellik, uygun ölçek/bağlı ölçek, çeşitlilik, kendine bağımlılık, kendince düzenleme, katılım ve doğrudan demokrasi insan yaratıcılığı ve kalkınma, inşa edilen çevrenin stratejik rolü, yeşil ekonomik dönüşümün radikal ve ekolojik olmasıdır (Kaypak 2011: 9). UNEP’ in belirlediği “yeşil sektörler” hem çevresel krizleri aşmakta faydalı, hem de yaratacakları istihdam etkisi ve sermaye getirileriyle küresel finans krizinden çıkmak için önemlidir. Yeşil ekonomi, sürdürülebilir bir kalkınma modeli izlemeyi ve ekolojik kıtlık ile iklim dengesizliğini daha da kötüleştirmeyecek hamleler yapmayı hedefler (UNEP, 2009:5). Bu çabaların sonunda ulaşılması hedeflenen amaç, azalmak yerine neredeyse her gün artan aşırı yoksulluğun sona erdirilmesidir. Yeşil ekonomi, ekonomik kalkınma için çevre The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 Yeşil Ekonomi, Yeşil Turizm: Türkiyede Turizm Sektöründe Yeni Trend Yeşillenen Oteller Projesi 331 korumacılığından vazgeçilmesi gerektiği görüşünün tam aksini savunur; ekolojik kötüleşmenin nedenlerinin saptanması ve bunların çözülmesi ekonomik kalkınmayı körükleyecektir. Yeşil ekonomik düzene geçişin üç temel hedefi vardır (Özçam, 2014): İstihdam yaratarak ve krizden zarar görmüş grupları koruyarak dünya ekonomisinin yeniden canlandırılmasına katkıda bulunmak, Karbon bağımlılığını azaltarak ekonomilerin temiz enerji kullanarak dengeli bir kalkınma yoluna girmelerini sağlamak, Sürdürülebilir kalkınma sağlayarak 2015 yılına kadar aşırı yoksulluğu ortadan kaldırmak. Yeşil ekonomi uygulamalarının hedeflerine ulaşabilmesi için sahip olması gereken ortak unsurlar; hedef sektörlere yönelik mali teşvikler, ulusal ekonomilerde yeşil yatırımlara yönelik politika reformları ve uluslararası eşgüdümü sağlayacak ve ulusal girişimlere destek olacak uluslararası politika reformları biçiminde sıralanabilir (UNEP, 2009:5). Sürdürülebilir turizm ise; turizmi oluşturan çevre, varlık ve etkenlerin özelliklerini kaybetmeden ve verimlilikleri artırılarak sürekliliğinin sağlanması anlamına gelir. Dünya Turizm Örgütü (WTO), Turizm Konseyi (WTTC) VE Dünya Konseyi sürdürülebilir turizmin tanımını şu şekilde yapmıştır: “Turizmde sürdürülebilirlik, gelecekte çıkabilecek fırsatları koruyup geliştirmeyi gözeterek, turistlerin ve ev sahipliği yapan bölgelerin ihtiyaçlarını karşılama ilkesini benimser.” Bu şekilde tüm kaynakların yönetimi; kültürel bütünlüğün, zorunlu ekolojik süreçlerin, biyolojik çeşitliliğin ve yaşam destek sistemlerinin devamlılığı sağlanırken, ekonomik, sosyal ve estetik gerekler karşılanacak şekilde öne çıkarılır (Akşit, 2007). Şekil1: Sürdürülebilir Turizm Kavramının Kronolojik Gelişimi Kaynak: Koçoğlu, 2008:13 Şekil1’dende görüldüğü üzere 1970 ve 1980’li yıllarda dünya da yeşil turizm kavramından söz edilmeye başlamıştır. Bu bağlamda örneğin Birleşmiş Milletler, Dünya The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 Filiz Kutluay Tutar Bankası, Avrupa Birliği, OECD, NATO gibi uluslararası kuruluşlar sürdürülebilirlik, çevre, yeşil ekonomi kavramları yerleştirmişlerdir. 332 gündemlerine Sürdürülebilir turizmin on iki temel hedefi vardır; ekonomik süreklilik, yerel refah, istihdam kalitesi, sosyal eşitlik, ziyaretçi memnuniyeti, yerel kontrol, toplumsal refah, kültürel zenginlik, fiziki bütünlük, biyolojik çeşitlilik, kaynak verimliliği ve çevresel saflıktır. Yeşil ekonominin hedeflerini en basit haliyle sıraladığımızda ise, sera gazı emisyonlarının kontrolü, enerji ve kaynak verimliliğinin artması, biyolojik çeşitliliği ve ekosistem hizmetlerinin korunması, istihdamın ve gelirin artması, su tüketimi ve atık yönetimin kontrolü, iklim değişikliğinin kontrolü olarak sıralayabiliriz. Sürdürülebilir turizm ve yeşil ekonomi sadece doğal kaynaklarla ilgili politikalar ve uygulamalar değil, ayrıca turist beklentileri üzerinde de durmaktadır. Son dönemde turistlerin, turistik bölgelerin kalitesi ile ilgili işletmelerden “temiz plaj ve suya erişim”, “ tesis ve çevresinde atık olmaması” gibi taleplerinin baskın olduğu görülmektedir. 2000’li yılların başından bu yana giderek artan “yeşil tüketici hareketi” ne paralel olarak gelişen bu davranışlar turistlerin doğa ve çevre bilincinin oluştuğuna ve iklim değişikliği hususundaki hassasiyetlerinin arttığına işaret etmektedir (TÜSİAD, 2012:27). Turizmde sürdürülebilirliği sağlamak için kentlerde yönetici ve plancıların, turizmin sadece sayısal talep boyutunu değil, doğal ve kültürel çevreye duyarlı, yerel halk ve turistlerin davranış ve beklentilerini de anlamaya çalışan bir anlayış ortaya koyması gerekmektedir. Bu amaçla, yönetici ve plancılar öncelikle ortaya çıkan bu yeni zihniyet değişikliklerini değerlendirmeli, doğal ve kültürel çevrenin potansiyelini belirlemeli, turistik aktiviteler ile aktiviteler arası ilişkileri ortaya koymalı ve yerel halkın ve turistlerin kentsel çevredeki çeşitli olanakları nasıl kullandıklarını anlayarak koruma ve kullanma dengesinin sağlandığı sürdürülebilir bir turizm anlayışı ortaya koymalıdır (Altanlar ve Kesim, 2011). Bunun için çeşitli hedefler koyulmuş ve sürdürülebilir turizm politikaları geliştirilmiştir. Bu politikalar, ekolojik, kültürel, sosyal, ekonomik, kurumsal (yönetimsel), estetik iyileştirme politikaları olarak sıralanabilir (Gündüz, 2004). Ekolojik politikalar, turizmin yapıldığı çevredeki doğal alanların, insanların yaşam alanlarının ve orada bulunan vahşi yaşamın korunması ve bunlara bir zarar gelmemesi için önlemler alınmasıdır. Ayrıca turizm işletmeleri ve ziyaretçilerden kaynaklanan hava, su ve toprak kirliliğini ve atık üretimini en az düzeye indirmek ekolojik politikalar içerisindedir. Kültürel politikalar, tarihi değer ve varlıkları korumak, turizm bölgesinde ki özgün kültüre ve geleneklere saygı duyarak devam etmesini sağlamak kültürel politikalar arasındadır. Ayrıca tarihi mirasın korunması şartı ile kendi ortamı içerisinde turizmin hizmetine açılması, bölgesel kültür değerleri ve ürünlerinin turistlere tanıtılması ve sunulması turizmin sürdürülebilirliği açısından gerekli politikalardır. Sosyal politikalar, turizm faaliyetlerinden elde edilen ekonomik ve sosyal faydaların genele yaygın ve adil bir biçimde dağıtılmasına çalışmak, yoksul kesime sağlanan fırsatları, gelir ve hizmetleri iyileştirmek, sosyal bozulma ve istismara yol açmadan yerel halkın sosyal yapı ve kaynaklara, imkanlara ve yaşam destek sistemlerine erişimlerini sağlayarak, yaşam kalitelerini muhafaza etmek ve iyileştirmek sosyal politikalardır. Ekonomik politikalar, turizm güzergâhlarının ve girişimlerinin başarılarını sürdürebilmeleri ve uzun vadede fayda sağlamaya devam edebilmeleri için bunların uygulanabilirliğini ve rekabet edebilirliğini sağlamak, ziyaretçilerin yerelde harcama oranını The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 Yeşil Ekonomi, Yeşil Turizm: Türkiyede Turizm Sektöründe Yeni Trend Yeşillenen Oteller Projesi 333 çoğaltarak, turizmin ev sahibi destinasyona katkısını arttırmak, ırk, cinsiyet, engellilik gibi konularda ayrımcılık yapılmaksızın, ücret ve hizmet kalitesinin iyileştirilerek turizm ile yaratılan yerel istihdamın sayısını ve kalitesini arttırmaktır. Kurumsal (yönetimsel) politikalar, ırk, cinsiyet, engellilik hali veya başka bir ayrımcılık yapılmaksızın, ziyaretçilere güvenli, tatmin edici bir deneyim sunmak, turizmin diğer paydaşları ile istişare içerisinde planlama, yönetim ve bölgede turizmin gelişimi konularında yerel halkı/toplulukları güçlendirmek ve süreçlere dahil etmektir. Estetik iyileştirme politikaları, turizm bölgesi olan kentlerin ve kırsal alanların kalitesini korumak, iyileştirmek ve çevrenin fiziki ve görsel açıdan bozulmasını önlemektir. Ayrıca turizm işletmelerinin görsel açıdan ilgi çekici duruma getirilmesi ve bölge temizliğine önem verilmesi estetik iyileştirme politikasıdır. Şekil 2 de yeşil büyüme ekonomisinin ana aktörleri ortaya konmuştur. Bunlar temiz üretim, enerji verimliliği, kimyasalların yönetimi, atık yönetimi ve yenilenebilir enerji kullanımıyla; gelir ve istihdam yaratması, yenilikçi ve katma değerli ürünler ile çevresel yönetim gibi sürdürülebilirlik göstergeleridir. Şekil 2: Yeşil Büyüme Ekonomisi Tüm sektörlerdeki endüstrilerin kaynak verimliliği ve çevresel performansının sürekli iyileştirilmesi Temiz Üretim Enerji Verimliliği Kimyasalların Yönetimi, vb. Yeşil Endüstrilerin Oluşturulması Çevresel ürün ve hizmetlere ilişkin endüstriyel arz Atık Yönetimi Kaynak Geri Kazanımı Yenilenebilir Enerji, vb. Yeşil Endüstri 1. 2. 3. 4. -------------- Gelir ve istihdam yaratılması Rekabetçi ve sürdürülebilir iş yapısı Yenilikçi ve katma değerli ürünler Doğal kaynak güvenliği 6. 7. Yeşil Ekonomi ------------------------------Endüstrinin Yeşilleşmesi -------------Kalkınma Önceliği 5. İklim Değişikliğine Yönelik Azatlıma ve Uyum Yaklaşımları Çevresel Yönetim Endüstriyel ve kimyasal emniyet Kaynak: Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı, 2014:62 Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası düzeyde yoğun olarak gündemde tutulan konu: Yeşil Büyümedir. Bu, yeşil ekonomi, yeşil girişimcilik gibi kavramları da beraberinde getirirken, eko-inovasyon The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 Filiz Kutluay Tutar 334 ile ilgili stratejilerin daha da güçlendirilmesini öngörmektedir. Yeşil büyüme stratejisi ekonomik büyüme ile çevre faaliyetlerinin bir arada yürütülmesini, yeni çevreci endüstrilerin ve iş alanlarının geliştirilmesini, çevre ile ilgili altyapı yatırımlarının ve Ar-Ge sektörüne yönelik yeni istihdam alanlarının yaratılmasını içermektedir. Bu yaklaşımların sonucu olarak bir rekabetçilik unsuru haline gelen Temiz Üretim Uygulamaları, sanayi kuruluşlarının iş modellerinde yerini alması gereken bir durum haline gelmiştir (Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı, 2014:61). Bununla birlikte turizm sektörünün yeşillendirilmesi ile çözülmesi gereken sorunlar şunlardır (UNEP, 2012:3); Enerji ve sera gazı (GHG) emisyonları; turizm, küresel ölçekte sera gazı emisyonlarının artışında etkili olmaktadır. Seyahat, ulaşım, konaklama ve turizm ile ilgili yapılan tüm faaliyetler, fosil yakıtlara bağımlılık, sera gazı emisyonları ve iklim değişikliği için önemli etkiler ortaya çıkarmaktadır. Isıtma, soğutma ve aydınlatma için kullanılan enerji kaynaklarının ürettiği gazlarda sera gazı emisyonuna yol açmaktadır. Bu nedenle yenilenebilir enerji yatırımlarının desteklenmesi önemlidir Su tüketimi, su kaynakları üzerindeki baskılar turistik faaliyetlerin yoğunluğuna göre artıp azalmakla birlikte, iklim değişikliği sonucu tükenmekte olan bu kaynakların daha da hızlı tükeneceği göz önünde bulundurularak bu konuda gerekli önlemler alınmalıdır. Türkiye’de bir kişi günde ortalama 217 litre su tüketirken, lüks bir otelde bir kişi tek gecede (atık su dahil) 750-1000 litre arasında su tüketebilmektedir (TÜSİAD, 2012:29).UNEP (United Nations Environment Programme) 2003 yılında yaptığı araştırmada ABD’de turizm sektörü ve rekreasyon için tahmini su tüketimini 946 milyon m3 olarak belirlemiştir. Bunun %60’ı konaklama (peyzaj, çamaşırhane faaliyetleri vb.) ile bağlantılı olup, %13’ü ise gıdaya harcanmıştır. Deniz suyunun arıtılarak kullanılması, işletme sahiplerinin ve turistlerin bu konuda bilinçlendirilmesi ve tasarruf yapan tesislerin desteklenmesi önemlidir. Atık yönetimi, turizm faaliyetlerinin yoğun olduğu bölgelerde, sıvı ve katı atıklar, yeterli kanalizasyon ve arıtma tesisleri yoksa atıkları denize boşaltmakta, denizlerin temizliğini ve deniz hayvanlarının yaşamlarını tehdit etmektedir. Yerel yönetimler, işletmeciler ve ziyaretçiler arasında çevre ve atık bilincinin geliştirilmesi ve atıkların minimum zararla imhasına yönelik düzenlemeler ve altyapının yapılması önemlidir (TÜSİAD, 2012:32). UNEP 2003 yılında yaptığı araştırmada, Avrupa’da her turistin bir günde kişi başına 1 kg, Amerika’da ise 2 kg katı atık ürettiğini ortaya koymuştur. Biyolojik çeşitliliğin kaybı, büyük ölçekli turizmin mercan kayalıkları, kıyı sulak alanlar, yağmur ormanları, dağlık alanlar gibi biyolojik çeşitlilik üzerinde olumsuz etkileri olmuştur. Kültürel mirasın etkin yönetimi, turistlerin özgün kültürlere olan ilgileri, geleneklerin ticarileştirilmesi gibi ciddi sorunlar ortaya çıkarabilir. Turizm sektörünün yeşillendirilmesi sonucunda ortaya çıkan avantajlar ise aşağıda sıralanmıştır (İleten: Erkan vd., 2013:67-68): The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 335 Yeşil Ekonomi, Yeşil Turizm: Türkiyede Turizm Sektöründe Yeni Trend Yeşillenen Oteller Projesi İstihdama Katkıları; seyahat ve turizm hizmet sektörü olduğundan dolayı insan kaynaklarından yoğun bir şekilde yararlanmaktadır. Dünyanın en hızlı iş yaratıcılarından olan turizm sektörü, gençler, kadınlar ve göçmen işçiler için büyük ölçüde istihdam yaratmaktadır. Seyahat ve turizm ekonomisi hem doğrudan hem de dolaylı olarak, 230 milyondan fazla istihdam sağlayarak, küresel işgücünün yaklaşık %8’ini temsil etmektedir. Turizmin yeşilleştirilmesi, gelişmekte olan ülkelerde, özellikle nüfusun yoksul kesimi için iş fırsatları yaratabilir. Yenilenebilir enerji yatırımları, su ve atık hizmetleri için yapılacak yatırımlar turizmde ek istihdam meydana getirecektir. Nikaragua’da sürdürülebilir turizm amacıyla turizmin yeşillendirilmesi sonucunda, yerel istihdam yaratılmasının yanı sıra, bu sektörde çalışanların maaşları iki katına çıkmıştır. Yerel Ekonominin Gelişmesi ve Fakirleşmenin Azaltılmasına Katkısı; turizm, yerel ekonominin gelişmesi için önemli ve etkili bir araçtır. Turizm gelirleri büyüdükçe yoksulluk önemli ölçüde azaltılabilir. Çevreye Faydaları; turizmin yeşillendirilmesinde kamu ve özel sektör yatırımları çok önemlidir. Turizme yapılan bu yatırımların altyapı (yollar, havaalanları, ulusal parklar vb.), çevre koruma (doğal güzellikler, plajlar, dağlar, nehirler, biyolojik çeşitliliğin korunması, endemik türler vb.), eğitim (yeşillendirme becerisi de olmak üzere çeşitli işgücü becerileri için eğitim, vb.), kapasite geliştirme ve teknolojik gelişmeler (temiz üretim, sürdürülebilir yönetim vb.) gibi çevreye katkıları olmaktadır. Turizm Sektöründeki Harcamalar; turizm önemli yatırımları teşvik eder. Yeşil bir turizm için, yapılan yatırım ve harcamalarda önemli artışlar meydana gelecektir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde yeşil ve sürdürülebilir bir turizm için yetersiz olan altyapıyı geliştirmek ve yeni enerji kaynaklarına alanlar oluşturmak adına büyük miktarda harcamalar yapılacaktır ve bu sektörün büyümesine ve gelişmesine neden olacaktır. 3. Turizm Endüstrisinde Firmaların Sürdürülebilirlik Stratejileri Ekonomik birimlerden birisi olan firmalar, hangi sektörde olursa olsun, çevresel sorunlara duyarlı olmadan varlıklarını sürdüremeyeceklerini anlamışlardır. Bu yüzden, firmalar yapacakları her türlü faaliyetin çevre boyutunu iş stratejilerine ve uzun vadeli planlarına eklemek zorundadırlar. Turizm sektöründe çevre çok önemsenmektedir. Bu bağlamda sektördeki firmalar(konaklama işletmeleri)yeşile daha duyarlı hale gelmiştir. Çünkü çevre bir turizm kaynağıdır. Dolayısıyla turizmin var olması için çevrenin yaşaması (sürekliliği) gerektiği ve doğanın (çevrenin) aleyhine gelişen bir turizmin kendi kaynağını tüketeceği sonucu kaçınılmazdır (Atay ve Dilek, 2013:204;İleten: Euractiv, 2008). Günümüzde, tüketim hızının artması ile her sektörde olduğu gibi turizmde de kaynak kullanımını olumsuz etkilemektedir. Üretim-tüketim zinciri içerisinde oluşan zararlı atıklar, kıt kaynakları yok ederek, çevreye zarar vermektedir. Küresel ısınma ve diğer çevre sorunlarıyla(hava, su, gürültü, görüntü kirliliği vb.) birlikte artık küresel boyutta insanların tehdit altında olduğu söylenebilir (Atay ve Dilek:2013.205). Turizm işletmelerinin müşterileri için her gün büyük miktarlarda kaynak tükettikleri görülmektedir. Odaların ısıtılması ve soğutulması, odalarda kullanılan kimyasallar (deterjan vb.), golf alanlarının sulanması, yüzme havuzlarının doldurulması, cruise gemilerinin üretmiş olduğu atıklar, yemeklerin pişirilmesi için harcanan enerji bu tüketime örnek gösterilebilir. BM raporuna göre de, bir turist günde bir kilogram katı atık ve çöp üretmektedir. Atık yönetimine The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 Filiz Kutluay Tutar 336 sahip olmayan bir turizm işletmesi için, atıklar sıkıntı yaratmakta ve çevreye verdiği zararla da ekosistemi olumsuz etkilemektedir. Özellikle, kalabalık destinasyonlarda ve yoğun sezonda ciddi sıkıntılar gözlenmektedir. Gerekli planlamalar yapılmadığı takdirde, 2020 yılında öngörülen uluslararası turist sayısı dikkate alarak turizmin sürdürülebilir kılınmasında ciddi tehditler olduğunu görmek çokta zor olmaz (Atay ve Dilek: 2013.205). Firma sürdürülebilirliği, işletmelerin finansal sorumluluklarının yanı sıra sosyal, ekonomik ve çevresel sorumlulukların bir arada üstlenilmesidir. Firma sürdürülebilirlik yönetimi, işletmelerin faaliyetlerini yerine getirirken yol açtıkları sosyal ve çevresel konulara şirketin stratejik ve kar odaklı cevap verme şekli olarak tanımlanabilir. Buna üçlü performans ya da üçlü sorumluluk kavramı da denilmektedir. Bu performansı uygulayan firmalar faaliyetlerinde ekonomik performans, sosyal eşitlik ve ekolojik ilkeleri eşzamanlı olarak izlemektedirler (Tokgöz ve Önce, 2009). Bu performansın uygulanabilmesi ve geliştirilebilmesi için firmaların öncelikle bir sürdürülebilirlik stratejisi oluşturması gerekmektedir. Bu strateji planları yönetimin sorumluluğunda olmakla birlikte çalışanların aktif katılımını gerektirmektedir. Bu nedenle personelin işyerinde ki sürekliliği de önem kazanmaktadır. Turistlere hizmet sunulmasından özel sektör sorumludur. Bu sorumlular, bilet temini ve tur düzenleme hizmetlerini sunan seyahat işletmeleri, karayolları, havayolları, deniz yolları ve demiryollarından oluşan ulaşım işletmeleri, konaklama, yeme-içme, dinlenme ve eğlenme hizmetlerini sunan işletmelerdir. Burada seyahat işletmelerinin sürdürülebilirliği sağlamadaki rolüne seyahat acenteleri ve tur operatörleri üzerinden örnek verebiliriz. Seyahat acenteleri ve tur operatörleri doğaya duyarlı turizmin gelişmesinde önemli fonksiyona sahip özel sektör temsilcileridir. Tur operatörleri kendi özel çevre politikalarını oluşturarak turizm sanayisinin gelişimine önemli katkılar sağlayabilirler. Turizme kaynak olan alanların hızla bozulması ve yok olması nedeniyle sürdürülebilir turizmi sağlamak seyahat acenteleri ve tur operatörleri için son derece önemlidir. Bu nedenle özel sektör kuruluşları çevreye duyarlı politikalar üretme, firma elemanlarına konu ile ilgili eğitim verme, aktiviteleri doğal ve tarihi yerlere zarar vermeyecek şekilde düzenleme, turistlere yazılı ve görsel olarak doğal ve tarihi kaynakları nasıl koruyabileceklerini gösterme gibi konularda çalışmalar yapmaktadır. Genel olarak turizm endüstrisinde ki firmaların sürdürülebilirlik stratejileri (Keleş, 2003); Ekolojik dengenin korunması, Kaynak kullanımının devamının sağlanması, Atıkların azaltılması ve yok edilmesi, Enerji veriminin arttırılması, Çevresel ve sağlıkla ilgili riskleri en aza indirmek, Düzenli çevre denetiminin yapılması, Zarar gören çevrenin restore edilmesi, Turistlere tam ve güvenilir bilginin verilmesidir. Bu stratejiler dahilinde, enerji verimliliği konusunda çalışmalar gerçekleştirilmesi, su sarfiyatına ilişkin ayrıntılı raporlama yapılması, geri dönüşüme yönelik eylemlerin belirlenmesi, The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 Yeşil Ekonomi, Yeşil Turizm: Türkiyede Turizm Sektöründe Yeni Trend Yeşillenen Oteller Projesi 337 eğlence mekanlarının oluşturacağı gürültü kirliliğinin önüne geçilmesi, tesislerin faaliyetlerinden kaynaklanan karbon salınımının ölçülmesi gibi hedefler konulmaktadır. Bu konularda turizm işletmelerine ve yatırımcılarına sürdürülebilirlik için yardımcı olacak standardizasyon ölçüleri oluşturulmuştur. Kamu kurumları ve STK’lar sürdürülebilir turizm anlayışını tanıtmak ve uygulamaya geçmesini sağlamak için çeşitli sertifikasyon modelleri geliştirmişlerdir. Böylece firmalar kendilerini sürekli yenilemeye teşvik edilmiştir. Ülkemizde turizm sektörünün dahil olduğu ve uygulanmakta olan çeşitli yeşil sertifika programları ve standardizasyon programları bulunmaktadır. Yapılan araştırmalar çevresel yönetim pratiklerinin işletmelerce uygulanması sonucunda elde edilecek yararları (Aktaran: Güler ve Tufan,2013:5): Maliyet tasarrufu Verimliliği Rekabet avantajı, Müşteri talebine yanıt verecek yeni mal ve hizmetlerin sunulması İşletme imajının parlatılması Paydaşların memnuniyeti şeklinde sıralanmaktadır. Bu araştırmalardan, turistlerin kalmak istedikleri konaklama işletmesinin çevreci olmasını fazladan bir özellik olarak değil, zaten olması gereken bir özellik olarak gördükleri şeklinde bir sonuç çıkartılabilir. Bu nedenle çevreci konaklama işletmesi yatırımlarından, mal ve hizmetlerin fiyatları artışıyla alakalı doğrudan gelir bekleyen işletmeler için bu beklenti hatalı olabilir. Konaklama işletmeleri, tüketicilerin ekolojik odaklı ürün beklentisini karşılayabilmek içi bu doğrultuda hizmet ve mal üretimine yönelirken, rekabet avantajı nedeniyle elde edeceği getiri daha gerçekçi bir beklenti olarak gözükmektedir (Aktaran: Güler ve Tufan,2013:9). Sonuç olarak, konaklama işletmelerini sürdürülebilir yatırım yapmaya iten faktörleri değerlendirdiğimizde ekonomik ve halkla ilişkiler-sosyal sorumluluk odaklı beklentiler olarak iki gruba ayrıldığı söylenebilir, sıralanabilir. Maliyetlerin düşürülmeye çalışılması, yeni hizmet ve mal üretilmesi, rekabetçilik, uygun maliyetli finansal kaynak bulmak gibi faktörler ile ekonomik amaç, bu amacın müşterilerde çevreye pozitif katkı yaptığı hissini uyandırması, bu gelişmelerin medya, halk ve piyasa tarafından bilinir hale gelmesi ve bu yolla toplum gözünde olumlu imaj elde edilmeye çalışılması ile de halkla ilişkiler ve sosyal sorumluluğa yönelik çabalar gerçekleştirilmeye çalışılır ( Güler ve Tufan, 2013: ss.9-10). 4. Dünyada Ve Türkiye’de Turizm Sektöründe Yeşil Sertifika Programları Tüm dünyada örnekleri artmaya başlayan, yeşil sertifikasyon programlarının Türkiye de de artık tesis edilmeye başlandığı görülmektedir. Bu bağlamda turizm sektöründe spesifik olarak da konaklama işletmelerindeki yeşil sertifikalar hakkında bilgi verilecektir. 4.1. Dünyada Turizm Sektöründe Yeşil Sertifika Programları Dünya genelinde, son yıllarda doğanın alarmına kulak verilmiş ve bu konuda çalışmalar yapılması için düğmeye basılmıştır. Bu kapsamda Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında Kyoto Protokolü imzalanmıştır. Bu protokolü imzalayan ülkeler, karbon The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 Filiz Kutluay Tutar 338 dioksit ve sera etkisine neden olan gazların salınımını azaltmaya veya bunu yapamıyorlarsa salınım ticareti yoluyla karbon azaltım sertifikası satın almaya söz vermişlerdir. Protokol, ülkelerin atmosfere saldıkları karbon miktarını 1990 yılındaki düzeylere düşürmelerini gerekli kılmaktadır. 1997’de imzalanan protokol, 2005’te yürürlüğe girebilmiştir. Kyoto Protokolü şu anda 160 ülkeyi kapsamaktadır. Dünyaca kabul görmüş LEED ve BREEAM gibi yeşil bina akreditasyonları da ağırlıklı olarak çevre ve enerji verimliliğine odaklanmaktadır (Arısoy, 2014). 4.1.1. Ekolojik Oteller Yıldızlama Sistemi Dünyada turizm sektörüne yönelik olarak sürdürülen yeşil pazarlama çalışmalarının örneği olarak, ekolojik oteller yıldızlama sistemi gösterilebilir. Dünyada yeşil dostu ekolojik otellerin sınıflandırılmasında “Eco Hotels of the World” isimli organizasyon tarafından ciddi ve karşılaştırılabilir bir yıldızlama sistemi geliştirilmiştir. Bu sisteme göre oteller, beş ayrı kategoride yaptığı uygulamalara göre bir yıldızdan beş yıldıza kadar yıldız almaktadırlar. Her bir kategori için alınan yıldızların ortalaması alınarak, otelin yeşile ve çevreye karşı duyarlılığını gösteren yeşil yıldız sayısı belirlenmektedir. Yeşil yıldız almak isteyen oteller, (Enerji, Su, Atıklar, Ekolojik faaliyetler ve Çevre koruma) gibi sıralanan kategoriler ile ilgili sahip oldukları özelliklere göre, kendilerine birden beşe kadar yıldız verdikleri başvuru formunu doldururlar. Başvuru formunun incelenmesiyle, organizasyon yetkilileri otel ile temasa geçerek gerekli incelemeleri yapar ve otele uygun görülen yeşil yıldız sayısı verilir (Kızılırmak, 2011:4). 4.1.2. Mavi Bayrak Mavi Bayrak Projesi 1985 yılında Fransa’da, Fransız kıyı beldelerine yüzme suyu kalitesi ve çevre temizliği temel alınarak mavi bayrak verilmesiyle başlamıştır. 1987 yılında ise Avrupa’ya geçmiştir. 1987 yılı “Avrupa Çevre Yılı”dır. Avrupa Komisyonu, Avrupa Topluluğu etkinliklerini düzenlemekle görevlendirilmiştir. Merkezi Danimarka’da bulunan Avrupa Çevre Eğitim Vakfı (FEEE) komisyona Mavi Bayrak Projesi’ni sunmuş ve proje o yılki etkinliklere alınarak plajlarda uygulanmaya başlamıştır. Mavi Bayrak Projesi Fransa’dan sonra Avrupa’da uygulanmaya başlandığında, projeye çevre yönetimi, kirlilikle savaşım ve kıyı planlaması ile korunması gibi kriterler eklenmiştir. Öncelikli kriter plajların AB Yüzme Suyu Direktifine uygun olmasıdır. Bir süre sonra plajların yanı sıra marinalar da proje kapsamına alınmıştır. 1987 yılında 10 ülkeden 244 plaj ve 208 marinaya Mavi Bayrak Ödülü verilmiştir. 2001 yılında Avrupa Çevre Eğitim Vakfı (FEEE) adını Çevre Eğitim Vakfı (FEE) olarak değiştirerek dünya çapında bir organizasyon olma kararı almıştır. Avrupa dışından birçok kuruluş Mavi Bayrak Projesi’nin Avrupa dışından da yaygınlaştırılmasına katkıda bulunmak amacıyla FEE’ye başvurmuştur. FEE bu konuda Birleşmiş Milletler Çevre Programı ve Dünya Ticaret Örgütü ile işbirliği yapmaktadır. Proje Avrupa dışında ilk kez 2001 yılında Güney Afrika’da, daha sonra ise Kanada, Fas, Yeni Zelanda ve Karayipler bölgesindeki dört ülkede uygulanmıştır (Hazar, 2007: 101-102). 4.1.3. Yeşil Yıldız-Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi Belgesi İlk olarak 1975 yılında AMA (American Marketing Association) tarafından düzenlenen bir seminerde ortaya koyulan bir kavram olan “yeşil pazarlama”; özellikle otel işletmelerinin çevresel-sosyal sorumluluk kapsamında takip ettikleri bir pazarlama stratejisidir. Konaklama işletmeleri tarafından kullanılan bir “eko-etiket” olan “yeşil yıldız” da söz konusu stratejinin bir önemli bir parçasını teşkil etmektedir. Su ve enerji tasarrufu sağlayabilmeyi, atık miktarını azaltabilmeyi ve geri dönüşümü yaygınlaştırabilmeyi amaç edinen bu uygulamanın turizmde The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 339 Yeşil Ekonomi, Yeşil Turizm: Türkiyede Turizm Sektöründe Yeni Trend Yeşillenen Oteller Projesi rekabet edilebilirlik ve sürdürülebilirlik açısından taşıdığı önem araştırılmaya değer bir konudur (Yılmaz ve Yumuk, 2013:1288-1289). Ayrıca Dünyada Turizm Sektöründe ki Diğer Yeşil Sertifika Programları Şunlardır (Baykal, 2010:29): Genel Yönetim Sistemleri, ISO ve EMAS ISO 14001 uluslararası avantajlara sahiptir ama detaylı gereksinimleri kontrol etmeyi uygulamaz. Detaylar otel yönetimi tarafından devamlı gelişimi destekleyici şekilde taahhüt edilerek kurgulanır. Eko – Verimlilik, LEED ve BREEAM Uluslararası ve gelişmekte olan LEED ve ona benzer akreditasyonlar ağırlıklı olarak eko verimlilik üzerinde odaklanır. Örneğin otel binasının enerji tüketiminin yönetilmesi gibi. Bu tür akreditasyonların otel misafirleri tarafından az da olsa “marka bilinirliği” vardır. Endüstriye Özgü; Nordic Swan, EU Flower ve Green Failte Otellere özel birçok uluslararası akreditasyonlar bulunmaktadır; bunlardan bazılarının ulusal eğilimleri vardır. İrlanda’da Green Failte’nin kısıtlı bir coğrafya için geçerli olması, İskandinavya’da Nordic Swan’nın kısıtlı bir marka bilinirliğinin olması gibi. Turist konaklama servisleri bu konularda EU Flower’i adres gösterir. 4.2. Türkiye’de Turizm Sektöründe Yeşil Sertifika Programları Türkiye’ de turizm sektörünün yeşillendirilmesi ile ;özellikle bilinçli turistler tarafından tercih edilebilirlik arttırılabilecektir. Aşağıda sektördeki yeşil sertifika programlarından, Mavi Bayrak, Beyaz Yıldız Çevre Projesi, TUROB Greening Hotels Programı ve spesifik olarak da Yeşil Yıldız Projesinin güçlü /zayıf analizi yapılmıştır. 4.2.1. Mavi Bayrak Mavi Bayrak, gerekli standartları taşıyan nitelikli plaj, marina ve yatlara verilen uluslararası bir çevre ödülüdür. Temiz, bakımlı, donanımlı, güvenli ve dolayısıyla uygar, sürdürülebilir bir çevrenin sembolüdür. Plajlar için özünde temiz deniz suyu, sonrasında da çevre eğitimi ve bilgilendirmeye önem veren, gerekli donanıma sahip iyi bir çevre yönetimini temsil etmektedir. Marinalar için, deniz suyu analizi istenmemekle birlikte, diğer kriterler benzerlik göstermektedir. Mavi Bayrak, uluslararası niteliğiyle turizm açısından ayrı bir önem taşımaktadır. Çünkü tatil yapmak için bilmediği, yeni tanıyacağı bir yere giderken, insanların uluslararası garanti içeren ve özelliklerini bildiği bir plaja gitmek için plan yapması kolay olmaktadır. Mavi Bayrak bu nedenle güçlü bir araç ve yönlendiricidir (Ayan, 2014:510). Aşağıda Şekil 3 de Mavi Bayrak uygulamasının 1994 ile 2014 yılları arasındaki gelişimi verilmiştir. Bu uygulamanın geçen 20 yıl içerisinde olumlu sonuçlar verdiği görülmektedir. Şekil 3: Türkiye’de Yıllara Göre Mavi Bayrak Sayıları The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 340 Filiz Kutluay Tutar TÜRKİYEDE YILLARA GÖRE MAVİ BAYRAK SAYILARI 450 383 397 400 355 350 314 286 P/M/Y SAYILARI 300 235 250 150 99 100 0 258 192 200 50 324 69 59 158 25 6 45 10 64 11 127 140 151 174 78 12 11 12 11 12 12 14 14 13 146 4 14 17 1913 21 22 9 12 13 12 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 YILLAR PLAJ MARİNA http://www.ktbyatirimisletmeler.gov.tr/ Mavi Bayrak, sürdürülebilir turizm alanında faaliyet gösteren uluslararası bir sertifikasyon programıdır. Türkiye’de Mavi Bayrak Projesi, 1996 yılından itibaren, T.C. Sağlık Bakanlığı ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde, Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV)’nın eşgüdümünde yürütülmektedir. TÜRÇEV Mavi Bayrak Kampanyası’nın bir ülkede ancak bir vakıf ya da dernek aracılığıyla uygulanması zorunluluğu nedeniyle 1993 yılında kurulmuştur. Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı’nca yapılan değerlendirmeler sonucunda, 2007 yılı itibari ile Türkiye’de 235 plaj ve 14 marina Mavi Bayrak ile ödüllendirilmiştir. Henüz yaygın olmamakla birlikte yat sahiplerine verilen kişisel Mavi Bayrak ödülü uygulaması da Türkiye’de başlatılmıştır (Koçoğlu, 2008:74-75). 4.2.2. Beyaz Yıldız Çevre Projesi Turizm sektörünün karşılaştığı sorunların en önemlilerinden birisi de, dünyamızın karşı karşıya kaldığı çevre kirliliği ve küresel ısınmanın neden olduğu çevresel felaketler olarak karşımıza çıkmaktadır. Çevre ile ilgili konular ve çevreyi korumaya yönelik yapılanlar, otellerimizi ziyaret eden misafirlerimizin her geçen gün daha fazla ilgisini çekmekte ve aynı zaman da otel, destinasyon ve tur operatörü seçiminde önemli rol oynamaktadır. Son yıllarda artan turist sayısı, beraberinde misafir profil ve beklentilerini de değiştirmiştir. Artık insanlar tatillerini geçirmek için, kendilerini daha güvende hissedebildikleri ülkeleri tercih etmektedirler. Gıda güvenliğinden çevre güvenliğine kadar olan geniş bir alanda, misafir güvenliğini sağlayan oteller tüm dünyada hem misafirler hem de tur operatörleri için ilk tercih olmaktadırlar. Bu gerçeklerden yola çıkan TÜROFED (Türkiye Otelciler Federasyonu) ve Diversey, ülke turizmine sağlamış olduğu önemli katma değerlerine bir yenisini daha eklemek üzere geliştirdikleri Beyaz Yıldız Çevre Programı’nın 2. Versiyonunu Türk Turizm’inin hizmetine sunmuştur. Beyaz Yıldızın Kapsadığı Yönetmelik ve Standartlar (Boz,2013): The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 Yeşil Ekonomi, Yeşil Turizm: Türkiyede Turizm Sektöründe Yeni Trend Yeşillenen Oteller Projesi 341 Yönetmeliği T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 2872 Sayılı Çevre Kanunu ve Çevre T.C. Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın Çevreye Duyarlı Konaklama Tesis Belgesi Verilmesine Dair Tebliği T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 4 Haziran 2010 Tarih 27601 Sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Çevresel Gürültü Ölçümü Yaptırılması Hakkındaki Yönetmelik FTO ( Federation of Tour Operators – Uluslararası Tur Operatörleri Federasyonu) Çevre Standartları, EU Flower ve Green Globe gibi küresel Çevre Projeleri Standartlarını Uluslararası Su ve Enerji Tasarruf Program Standartlarını Projeye katılacak olan işletmelerce, bilinçli tüketim ve uluslararası standartlara uygun çalışmalarla sadece turizm sektöründe ortalama su ve enerji tüketiminde, yüzde 25'ler den yüzde 90'lara kadar oranlarda tasarruf edebilme olanağının yaratılmasıyla turizm işletmeleri için yüz binlerce dolar, Türkiye'nin genel tüketimi ve kaynakların korunması paralelinde yüz milyonlarca dolar tasarruf etmek mümkün olabilecektir. İşte bu noktada; yatırımın başlangıç aşamasından itibaren tüm işletmelerde bu bilinçle planlama yapmalarının önemi kadar, turizmde rekabet gücünü artıran yeni tesislere sahip olma avantajını sürdürebilmek için yenileme yatırımlarında da bu konuların dikkate alınması büyük önem taşımaktadır. 2010 yılında da projeye katılan yüzlerce tesis, TÜROFED Beyaz Yıldız Sertifikasını alabilme şansına sahip olacaktır (Kızılırmak, 2011:10). Beyaz Yıldız Projesi ile kontrolsüz tüketimin engellenerek bilinçli bir tüketime dönüşmesi hedeflenmektedir. Beyaz Yıldız Projesi'nde, turistik işletmelerde kullanılan su, elektrik, enerji, kimyasal ve katı atık miktarının kontrol altına alınması, çevreye ve doğal kaynaklara yönelik oluşabilecek zararın minimize edilmesi temel amaçtır. Projede tesislerin misafirlerinin konforundan taviz vermeden, onların da bu çevresel duyarlılığa katılımcı olmalarının sağlanması amaçlanıyor. Gerekli kriterleri yerine getiren işletmeler, Beyaz Yıldız almaya hak kazanacaklardır. Beyaz Yıldız projesine katılan turizm işletmeleri, sürdürülebilir bir çevrenin sağlanmasına katkıda bulunmakla kalmayıp, artan müşteri memnuniyeti sonuçları ile birlikte ekonomik kazanımlar da sağlayacaklar (Kızılırmak, 2011:10). Beyaz Yıldız Çevre Programında işletmelerin sorumlulukları belirlenmiştir. Bunlar (TÜROFED-DİVERSEY, 2014); Tesisin çevre politikası olması, Çevre politikasının hem çalışanlar hem de misafirler için bilinirliliğinin sağlanması, Çevre eylem planı oluşturulması, The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 342 Filiz Kutluay Tutar Çevre Yönetim Sistemi (ISO 14001) sertifikasına sahip olması, Çevrede bulunan tarihi, doğal ve bulunulmasına yönelik etkinlikler yapılması, kültürel değerlerin korunmasına katkıda Çevrede bulunan vahşi veya evcil hayvanların korunması, sağlık, bakım ve beslenmeleri ile ilgili çalışmalar yapılması, Tesis bahçesinde envanteri bulunan endemik bitkilerin korunması ve ekosistemin bozulmaması için çalışmalar yapılması, Misafirlere çevre koruma tedbirleri, bio-çeşitlilik ve çevre hakkında bilgilendirme yapılması, Tesisi oluşturan yapı-yapılar görsel olarak doğa ile uyumlu olması, Tesisin orman içinde veya yanında olması durumunda yangın için gerekli önlemlerin alınması, Tesis büyüklüğüne göre yeteri kadar geri dönüşüm kutuları bulunması, Odalarda kullanılan cihazların (Mini bar, buzdolabı, TV, split klima vb.) yüksek verimli ve az elektrik tüketecek teknoloji özellikleri taşıması, Oluşan tüm atıklar için atık toplama sahasında ayrı bölümler oluşturulması gibi turizmde sürdürülebilirliğin sağlanması için gerekli olan sorumluluklardır. 4.2.3. TUROB Greening Hotels Programı TUROB, küresel ısınma ve çevreyi korumaya yönelik duyarlılığın artması ile birlikte, sürdürülebilir turizm ve sürdürülebilir çevre konularına yoğunlaşmış, turistlerin çevreye duyarlı otelleri tercih edeceğini öngörerek greening hotels projesini sunmuştur. Otellerin greening hotels- yeşillenen oteller belgesini alabilmek için yerine getirmesi gereken kriterler ise şunlardır (TUROB,2014); Aydınlatmalarda tasarruflu ampuller veya dımmer kullanılması, Güneş ışığından yararlanılması, Isı kayıplarının engellenmesi, Isıtma ve soğutmada otomasyon, Genel alanlardaki aydınlatmalarda, hareket sensörleri kullanılması, Genel alan ve misafir odalarında, su tasarruf sistemleri kullanılması, Tefriş malzemelerinde, ekolojik ve yenilenebilir ürünlerin kullanılması, Kağıt israfının engellenmesi, Ambalaj atıklarının, geri dönüşüme kazandırılması, The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 343 Yeşil Ekonomi, Yeşil Turizm: Türkiyede Turizm Sektöründe Yeni Trend Yeşillenen Oteller Projesi Yapılan çalışmalardan misafirlerin bilgilendirilmesi, Misafir odalarında, tek kullanımlık sabun ve şampuanların kullanılmaması, A sınıfı enerji verimliliği bulunan cihazların kullanılması, Atık yağların biodisel tesislerine ulaştırılması ve toplanması, Kullanılan kağıtlarda, orman sürdürülebilirlik belgesi aranması (FSC, Sustainable Forest Fibre), Yazıcı kartuşlarının doldurularak kullanılması veya geri dönüşüme kazandırılması, Tehlikeli atık sınıfında ki kullanılmış pillerin uzaklaştırılması (lisanslı kurumca), Entegre ofis ekipmanlarının kullanılması, Periyodik su ve elektrik tesisatı bakımlarının yapılıyor olması, Yağmur suyundan faydalanılması, Serinletmelerde, klima yerine tavan pervanelerinden yararlanılmasıdır. Bu projesinde tesisler 4 temel alan üzerinden değerlendirilmektedir. Bunlar; enerji yönetimi, su yönetimi, iç hava kalitesinin arttırılması, atık azaltımı ve geri dönüşüm’dür. Yeşillenen Oteller Projesi'ne katılan 100 odalı bir otel, yılda minimum 10 bin lira tasarruf edebilmektedir. Bir yandan çevre konurken, diğer yandan aynı hizmetin daha az maliyetle verilmesi sağlanmaktadır (TUROB, 2014). 4.2.4. Yeşil Yıldız Projesi Sürdürülebilir turizm kapsamında, çevrenin korunması, çevre bilincinin geliştirilmesi ve dolayısıyla yeşil ekonomi ve yeşil turizme geçişin kaynağı olan yeşil yıldız çevreye duyarlılık projesi, turistik tesislerin çevreye olan olumlu katkılarının teşvik edilmesi ve özendirilmesi amacıyla tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye de de konaklama işetmeleri tarafından uygulanmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığından Çevreye Duyarlılık (Yeşil Yıldız Simgesi) Belgesi alacak olan tesislerin, çevrenin korunmasına katkıda bulunurken, aynı zamanda pazarlamalarında bir ayrıcalık yaratabilecekleri, hizmet kalitelerinden ödün vermeden, işletmelerine ve ülke ekonomisine tasarruf yolu ile katkıda bulunabilecekleri, çevrenin korunmasında üstlenecekleri roller ile yörelerinde örnek tesisler olabilecekleri düşünülmektedir (Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü, 2013). Türkiye’de çevrenin korunması, çevre bilincinin geliştirilmesi, turistik tesislerin çevreye olan olumlu katkılarının teşvik edilmesi ve özendirilmesi amacıyla, 1993 yılından itibaren, talep eden ve aranılan nitelikleri taşıyan konaklama tesislerine, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca Çevre Dostu Kuruluş Belgesi (Çam Simgesi) verilmiştir. Çevrenin korunmasına yönelik önlemler Türkiye’de giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Bu nedenle, çevreye duyarlı konaklama işletmeleri için uygulanmakta olan sınıflandırma formu, güncelleştirilmiş ve geliştirilmiş olup “Turizm İşletmesi Belgeli Konaklama Tesislerine Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi Belgesi Verilmesine Dair 2008/3 no’lu Tebliğ” ekinde (Ek-3), 22.09.2008 tarih ve 27005 The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 Filiz Kutluay Tutar 344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Tebliğ, enerji, su, çevreye zararlı maddelerin tüketiminin ve atık miktarının azaltılmasını, enerji verimliliğinin arttırılmasını, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının teşvik edilmesini, konaklama işletmelerinin yatırım aşamasından itibaren çevreye duyarlı olarak planlanmalarını ve gerçekleştirilmelerini, tesisin çevreye uyumunu, çevreyi güzelleştirici düzenleme ve etkinlikleri, ekolojik mimariyi, çevreye duyarlılık konusunda bilinçlendirmeyi, eğitim sağlanmasını ve ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılmasını (Akademik danışmanlık, 2015a). Ayrıca yukarıda ifade edilen Tebliğ yürürlüğe girmeden önce Kültür ve Turizm Bakanlığından Çevre Dostu Kuruluş Belgesi (Çam Simgesi) almış olan konaklama tesislerinin, bu Tebliğin yayımlanma tarihinden itibaren bir yıl içinde, bu Tebliğ ekinde yer alan “Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisleri İçin Sınıflandırma Formu” ile sınıfları için belirlenen asgari puanı oluşturan standartları sağlamaya çalışmışlardır. Verilen süre içinde sınıfları için belirlenen asgari puanı oluşturan, standartları sağlayan ve Tebliğ ile belirlenen usul ve esaslara uygun olarak Kültür ve Turizm Bakanlığına başvuruda bulunan tesisler değerlendirilmek üzere sınıflandırma çalışması programına alınmışlardır. Verilen süre içinde, sınıfları için belirlenen asgari puanı oluşturan standartları sağlayamayan ve Tebliğ ile belirlenen usul ve esaslara uygun olarak Kültür ve Turizm Bakanlığına başvuruda bulunmayan (Son Başvuru Tarihi: 22 Eylül 2009) tesislere ait (Çam Simgesi) iptal edilmiştir (Akademik danışmanlık, 2015a). Çevreye duyarlılık konusunda çalışma yapan turistik işletmelerin talebi üzerine, 122 temel ölçüte göre değerleme uygulanmaktadır. Örnek olarak, Su tasarrufu / Enerji verimliliği / Çevreye zararlı maddelerin tüketiminin ve atık miktarının azaltılması / Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının teşvik edilmesi / Konaklama işletmelerinin yatırım aşamasından itibaren çevreye duyarlı olarak planlanmaları / Turistik tesisin çevreye uyumunu, çevreyi güzelleştirici düzenleme ve etkinlikleri, ekolojik mimari / Çevreye duyarlılık konusunda bilinçlendirmeyi, eğitim sağlanmasını, ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılması / Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 1993 yılından itibaren bu konudaki deneyimlerini, ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerini ve bu konudaki AB ölçütlerinin (Eko-etiket) genelidir. Tür ve sınıfına ilişkin belirlenen asgari puanı aşan tesislerden, yıldız simgeli olan konaklama tesislerinin plaketlerinde sınıflarını gösteren yıldızlar yeşil renkli düzenlenmektedir. Ayrıca plaket üzerinde Çevreye Duyarlı Tesis ibaresi yer almaktadır (Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü, 2013). Asgari puanlar, konaklama işletmelerinin kapasiteleri ve çevreye olan etkileri dikkate alınarak, işletmelerin tür ve sınıflarına göre belirlenmiştir. Konaklama işletmelerinin bu formda bulunan bütün kriterleri yerine getirmesinin uygulanabilir olmadığı düşüncesiyle, tesislerin tür ve sınıfları dikkate alınarak, asgari puanlar formda bulunan bütün kriterlerin puanlarının toplamı olan azami puandan düşük tutulmuştur. Böylece, işletmelere temel kriterler dışında kalan, diğer kriterler arasında seçim yapma imkanı sağlanmıştır (Ankara Danışmanlık, 2015a). 30 Nisan 2015 tarihi itibariyle güncel turizm işletme belgeli tesis sayısı 4054 dür. Yine aynı tarih itibariyle İlgili bakanlığın web sayfasında yayınlanan güncel çevreye duyarlı konaklama tesisi(yeşil yıldız) belgeli tesis sayısı ise sadece 214 adettir. Şekil 4: TC Kültür ve Turizm Bakanlığının yeşil yıldız etiketi The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 345 Yeşil Ekonomi, Yeşil Turizm: Türkiyede Turizm Sektöründe Yeni Trend Yeşillenen Oteller Projesi Şekil 4’de TC Kültür ve Turizm Bakanlığının yeşil yıldız etiketi görülmektedir. Yeşil Yıldız Belgesi’nin önemi şu şekilde belirtilebilir (TUYUP, 2014): Su tasarrufu sağlamak Doğal kaynakların tasarruflu kullanımını sağlamak Enerji verimliliğinin arttırılmasını sağlamak Çevreye zararlı maddelerin tüketiminin ve atık miktarının azaltılmasını sağlamak Yenilenebilir enerji kaynaklarının ve geri dönüşümlü maddelerin kullanımının teşvik edilmesini sağlamak Konaklama işletmelerinin yatırım aşamasından itibaren çevreye duyarlı olarak planlamalarını sağlamak Kapsayıcı bir yaklaşımla çevreyi korumak Çevre bilincinin geliştirilmesi ve bu bilince sahip kitle tarafından tercih edilmek İşletme ölçeğinde orta vadeli maliyetleri azaltmak Tesis çalışanlarının bilinçlenmelerini sağlamak İş gücünün en verimli şekilde kullanılmasını sağlamak Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sağladığı Elektrik Enerjisi Desteğinden faydalanmak Sürdürülebilir rekabet üstünlüğü elde etmek ve hepsinden önemlisi çocuklarımıza “Yeşil Bir Miras” bırakabilmek için önemlidir. Bugüne kadar çok az sayıda tesis Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi Belgesi almaya hak kazanmıştır. Bakanlık tarafından projelendirilen bu çevre etiketi AB kriterlerine uygun olarak The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 Filiz Kutluay Tutar 346 hazırlanmasına rağmen, uluslararası bir çevre etiketi değildir. Ancak uluslararası çevre etiketleri incelendiğinde zaten bir çok ülkenin kendi çevre etiketini uyguladığı görülmektedir. O nedenle bu etiketin ulusal olması bir dezavantaj değildir. Ancak pazarlama açısından otellerin internet sitelerinde ve acente tanıtımlarında kullanabilecekleri bir tanıtım formatına ihtiyaç vardır. Bakanlığın vereceği plakette yeşil yıldızlar yer alacaktır ama o otelin yabancı dildeki internet sitesinde bu nasıl ifade edilecektir? Bu bağlamda projenin medyada kullanılmak üzere Türkçe ve yabancı dilde logolara ihtiyacı vardır. Mesela İngiltere’de “green tourism” logoları altın gümüş ve bronz olarak derecelendirilmiştir ve otellerin internet sitelerinde kazandıkları seviyenin logosu yer alır. Diğer bir konu projenin sektöre tanıtım aşamasıdır. Yapılması gereken bu projeye sahip çıkıp çeşitli illerde tanıtım toplantıları düzenleyerek projenin sektöre tanıtılması ve ilginin artırılmasını sağlamaktır (İZÇED,2012:1). Yeşil Yıldız Kampanyasının Kapsamını şu şekilde belirtebiliriz (Özçoban, 2010:71-72): Enerji verimliliğinin arttırılmasını, Çevreye zararlı maddelerin tüketiminin ve atık miktarının azaltılmasını, Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının teşvik edilmesini, Konaklama işletmelerinin yatırım aşamasından itibaren çevreye duyarlı olarak planlanmalarını, Turistik tesisin çevreye uyumunu, çevreyi güzelleştirici düzenleme ve etkinlikleri, ekolojik mimariyi, Çevreye duyarlılık konusunda bilinçlendirmeyi, eğitim sağlanmasını, ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılmasını, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 1993 yılından itibaren bu konudaki tecrübelerini, ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerini ve bu konudaki AB kriterlerinin (Eco-label) genelini içermektedir. Türkiye'nin ilk yeşil yıldızlı oteli olan Calista Luxury Resort Otel'e ait bazı yeşil uygulamalara göz atıldığında "yeşil otel" olmanın aslında oldukça zor ve uzun bir süreç olduğu anlaşılmaktadır.Uygulamaların yalnızca gelir arttırma ya da maliyetleri düşürme gibi motivasyonlarla yapılmasının oldukça zor olduğu, Calista Luxury Resort Hotel'in başlıca yeşil uygulamaları şu şekildedir (Aktaran: Güler ve Tufan,2013:18-20): Atık azaltımı, geri dönüşüm, yeniden kullanma Enerjinin Yönetimi Su kaynakları ve atık su yönetimi Müşterilerin şehir merkezi ve turistik yerlere ulaşımında toplu taşıma araçlarını kullanmalarını özendirici bilgilendirme yazılarının konulması Tesis içinde buggy adı verilen şarj edilebilen, sessiz ve çevreyi kirletmeyen taşıma aracının kullanılması The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 347 Yeşil Ekonomi, Yeşil Turizm: Türkiyede Turizm Sektöründe Yeni Trend Yeşillenen Oteller Projesi Nesli tükenmekte olan bitkilerin (kum zambağı ve serik armutu gibi) tesis içinde korunmaya alınması, canlı hayatın devam edebilmesi için hayvan yuvaları yapılması Caretta caretta kaplumbağalarının yumurtlama dönemlerine özen gösterilmesi Otel çalışanlarına sürdürülebilir turizm eğitimi amacıyla ISO 14001 ve18001 eğitimlerinin (bütünleşik sistem, gıda güvenliği, kat hizmetleri makine kullanım ve bakım gibi) verilmesi Antalya yöresinde olası bir yangına müdahale edilebilmesi için 2 adet yangın havuzu yaptırılması Belek bölgesine 18.000 fıstık çamı fidanı, Gebiz bölgesindeki 15 hektarlık alanın 22.500 fidan dikimi ile ağaçlandırılmasına katkı sağlanması 4.3. Yeşil Yıldız Enerji Desteği Geçtiğimiz yıllar çevrenin korunması konusunda siyasal ve yasal düzenlemelerin konusu olmuş ve çevreye uyum ve geri dönüşüm ve enerji tasarrufu politikalarının çok ötesinde bir boyut kazanmıştır. Birçok kişi, çevre koruma örgütleri ve büyük şirketler artık çevre koruma çabalarının, daha az kaynak harcayan ürünlerin, proseslerin ve hizmetlerin geliştirilmesi ve sunulması, atık ve emisyonların azaltılması, sürdürülebilir bir küresel kaynak kullanımı programlarının oluşturulması yönünde çalışmaktadır. Yeşil Yıldız uygulamasının ise bir konaklama tesisi için getirdiği en önemli fayda elektrik ve su gibi enerji kaynaklarında hatrı sayılır bir tasarrufun sağlanması ve bunun doğrudan işletme maliyetlerinde önemli bir azalışı beraberinde getirmesidir. Araştırmanın örnek oteli olan Calista, Yeşil Yıldız uygulaması ile beraber elektrik ve su maliyetlerinde %30-%40‘lara varan bir tasarruf sağlamıştır (Özçoban, 2010:46;212). Yeşil Yıldız Projesi kapsamında başvuru yapan işletmeye ait dosyanın, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 6 Eylül 2013 Tarihinde 2013/5265 Sayılı Karara dayanılarak uygun bulunması durumunda, işletme «Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi» olarak elektrik enerjisi desteğinden yararlanabilecektir. Elektrik Enerjisi Desteği tutarı, Bakanlıkça Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi Belgesi ile belgelendirilmiş turizm işletmelerinde, tüketilen elektrik enerjisi giderlerinin; tesisin bulunduğu ildeki mesken ve sanayi abonelerine uygulanan tarifelerden en düşüğü ile kendi abone grubuna uygulanan tarife arasındaki fark kadardır. Elektrik enerjisi desteği ödemeleri, Bakanlık bütçesine konulan ödenekten karşılanır (TUYUP, 2014). Elektrik enerjisi desteği tutarı, Bakanlık tarafından Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi (yeşil yıldız) belgesi ile belgelendirilmiş turizm işletmelerinde, tüketilen elektrik enerjisi giderlerinin tesisin bulunduğu ildeki mesken ve sanayi abonelerine uygulanan tarifelerden en düşüğü ile kendi abone grubuna uygulanan tarife arasındaki fark kadar olacaktır. Elektrik enerjisi desteği ödemeleri, Bakanlık bütçesine konulan ödenekten karşılanacaktır (Best Enerji, 2012). 4.4. Yeşil Yıldız Çevreye Duyarlılık Kampanyasının Güçlü Yönleri Analizi Denizaşırı seyahatler artık deniz-kum-güneş üçgeninden sıyrılıp, çevre-eğitim-eğlence eksenine kaymıştır. The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 Filiz Kutluay Tutar 348 Turist tercihlerinde yenilik ve çeşitlilik talebi artmış, konfor talep edilen bir beklenti olmuştur. Atık suların geri dönüşümüne olanak verecek zorunluluk getirilmiştir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması teşvik edilmiştir. Çevreye duyarlılık konusunda tesisler bilinçlendirilmiştir. Elektrik, su gibi enerji kaynaklarında tasarruf sağlanmasına olanak sağlamıştır. Yeni iş alanları ortaya çıkarmış, istihdam yaratmıştır. Toplumun sorunlarına duyarsız kalmayıp, tüketim odaklı toplum kalıbının kırılmasında önemli rol oynamıştır. Dünya küresel turizm hareketi içinde çevreyi koruyucu düzenlemeler ve kampanyalar yükselen bir trend haline gelmiştir. Yeşil yıldız uygulaması ile birlikte uygulaması zorunlu olan çevre eylem planının ve genel bir çevre yönetiminin, konaklama tesislerinin işletme yapılarını değiştirdiği memnuniyetle söylenebilir. Yeşil yıldız uygulaması ve konaklama tesisinin çevreye duyarlı olması ,turistlerin satın alma kararlarını olumlu bir biçimde etkilemektedir. 4.5. Yeşil Yıldız Çevreye Duyarlılık Kampanyasının Zayıf Yönleri Analizi Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından işletme belgeli tesislere duyurumu ve tanıtımı bakımından eksiklikler yaşanmış ve yaşanmaktadır. 2008 yılında başlatılan bu kampanyanın aradan 7 yıl geçmesine rağmen ülke çapındaki tesislerin gerek resmi iletişim kanallarından gerekse turizm sektöründe faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde herhangi bir şekilde ses getiren bir toplantı gözlenmemiştir. Projenin medyada kullanılmak üzere Türkçe ve yabancı dilde logolara ihtiyacı vardır 30 Nisan 2015 tarihi itibariyle güncel turizm işletme belgeli tesis sayısı 4054 dür.Yine aynı tarih itibariyle İlgili bakanlığın web sayfasında yayınlanan güncel çevreye duyarlı konaklama tesisi(yeşil yıldız) belgeli tesis sayısı ise sadece 214 adettir. Yeşil yıldız belgesini alan otellerde turistlere tanıtım konusunda yetersizlik olduğu saptanmıştır. İlgili bakanlığın Yeşil Yıldız Projesine giren oteller için sürdürülebilir turizme katkısını araştıran bir çalışma yapılmamıştır. Ülkenin makro değişkenlerine katkısını (örneği istihdama doğrudan ve dolaylı katkısı) bilinmemektedir. Söylemlerde istihdama katkısı vardır denilmektedir. The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 349 Yeşil Ekonomi, Yeşil Turizm: Türkiyede Turizm Sektöründe Yeni Trend Yeşillenen Oteller Projesi Çevreye duyarlılık ve bilinçlendirme yerel halka yeterince verilmemiştir. 5. SONUÇ Geleceğin üç önemli sorunu vardır; bunlar su ,gıda ve enerjidir. Bu üç sorun turizm sektörünün de ana sorunlardır. Çünkü turizm sektörü insanın insanla hizmet ettiği temel sektördür. “Turizm dünyada en büyük endüstrilerden biri olup büyük bir potansiyele sahiptir, iyi yönetilirse, sadece ekonomiye değil çevreye de önemli ölçüde potansiyel faydalar üretecektir” (Kurt, 2009:38). Sürdürülebilir turizm, günümüz turistleri ve yerel toplumlarının her açıdan gereksinimlerini karşılarken öte yandan gelecek için korumacılığı ve fırsatların arttırılmasını öne süren bir yaklaşımdır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, sürdürülebilir turizmin sağlanmasında toplumun ihtiyaçlarının yanın da gelecek nesillerin de ihtiyaçlarının göz ardı edilmemesi gerekliliğidir. Bu anlayış içerisinde turizm yatırımcılarının sürdürülebilirliğin sağlanması konusunda çeşitli görevler üstlenmeleri gerekmektedir. Yeşil yıldız çevreye duyarlılık kampanyasına baktığımızda tanıtım konusunda eksiklikler ve kampanya uygulayıcılarında bilinçsizlik durumu söz konusudur. Öncelikle “sürdürülebilirlik” kavramının içeriği ve gerektirdikleri konusunda haberdar ve bilinçli olmaları gerekmektedir. Çünkü gereken bilinç düzeyi oluşturulduğunda, turizm yatırımcıları sürdürülebilirliğin sağlanması için tüm imkânlarını seferber edecek bir gruptur. Turist akımı ancak kaynakların sürdürülebilirliği ile devamlı kılınabilir. Sürdürülebilir bir turizm faaliyetinin sağlanması için, gerçekleştiği yöredeki yerel halkın turizme bakış açıları son derece önemlidir. Turizmin gelişmesiyle birlikte yerel halk, turizmin ekonomik faydalarının artılarıyla ve bilgisizlik nedeniyle sahip oldukları değerlerin bir fiil tüketicisi konumuna gelmektedirler. Sürdürülebilir turizm anlayışının yaygınlaşması için stratejik bir politika olarak benimsenerek desteklenmesi gerekmektedir. Böylece ülkemiz, sürdürülebilir turizmde bir rekabet avantajı ve markalaşma yaratabilecektir. Sürdürülebilir turizm anlayışının yaygınlaşması ve sektörün doğal ve kültürel varlıklar üzerindeki olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi sürdürülebilirlik anlayışının turizm sektöründeki tüm paydaşlar tarafından benimsenmesiyle mümkündür. Bu paydaşların başında da, turistik tesislerin yatırım ve yönetimini yapanlar, yani mikro seviyedeki karar alıcılar gelmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığınca temelleri 1993 yılında atılan uygulamayla 2013'de yeşil yıldız almaya hak kazanan 22 çevreye duyarlı tesis bulunurken, bu sayı 2014 Haziran ayında 103'e, 2014 ağustos itibariyle 125'e, 2015 Nisan ayı itibariyle 214 e ulaşmıştır. Bu rakam istenilen düzeyde değildir (Dünya Gazetesi, 2014). Bu projenin sektördeki tüm oteller tarafından uygulanmasıyla birlikte sürdürülebilirlik hem nesilden nesile aktarılan doğal çevreye dolayısıyla da turizm sektörünün arz yönünü oluşturan doğal ortamı da korumuş olacaktır. KAYNAKLAR AKŞİT, Selahattin. (2007). “Doğal Ortam Duyarlılığı Açısından Sürdürülebilir Turizm”, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, S.23, Y.2, ss.441-460. ALTANLAR, Aslı ve KESİM AKINCI, Güniz, (2011) “Sürdürülebilir Turizm Planlaması İçin Yöre Halkı ve Yerli Turistlerin Davranış ve Beklentilerini Anlamaya Yönelik Bir The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 350 Filiz Kutluay Tutar Araştırma; Akçakoca Örneği”. Ankara Üniversitesi Çevre Bilimleri Dergisi, C. 3, S. 2, Aralık 2011, 1-20 ANKARA DANIŞMANLIK (2015),” Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi Belgesi Turizm Çevrelerinde Yeni Bir Kavram Yeşil Yıldız”, http://www.ankaradanismanlik. com/turizm-belgesi/yesil-yildiz/, E.T: 23.04.2015 ANKARA DANIŞMANLIK (2015a), Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi Belgesi, http://www.ankaradanismanlik.com/turizm-belgesi/cevreye-duyarli-konaklama-tesisi/, E.T: 23.04.2015. AKADEMİK DANIŞMANLIK (2013). http://www.academiadanismanlik.com/sayfadetay. php?sy_id=15428 ARISOY, Kerem (2014), “Turizm İşletmelerinde Yeşil Yıldız Uygulaması”, Ekoyapı Dergisi, Ağustos 2014. AROĞLU, Zeynep (2010), “Turizmde Sürdürülebilirlik”, Yeşil İş Konferansı, 05-06 Ekim 2010, Konferans Bildirisi, İstanbul. ATAY, Lütfi ve DİLEK, S. Emre (2013), “Konaklama İşletmelerinde Yeşil Pazarlama Uygulamaları: İbiş Otel Örneği”, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, S.1, C.18, s.203-219. AYAN, Murat (2014), Çevre Kalite Yönetim Sistemlerinin Bir Konusu Olarak Mavi Bayrak Projesi ve Haliç’te Uygulanmasına Yönelik Bir Çalışma, International Environment and Morality Symposium, 24-26 October 2014, Akademik Platform, http://www.isem2014.com/PastConferences/ISEM2014/ISEM2014/papers/A9ISEM2014ID85.pdf. BAYKAL SİLAHTAROĞLU, Zeynep (2010), Turizmde http://slideplayer.biz.tr/slide/1912398/, E.T: 22.04.2015. Sürdürülebilirlik, BEST ENERJİ (2012), Yeşil Yıldız Sahibi Otellere İndirimli Elektrik, http://bestenerji.net/201212-06-08-45-53/sektorden-haberler.html, E.T: 21.05.2015. BOZ, Necip (2013), Turizmin Genel Değerlendirilmesi, www.turofed.org. tr/PDF/uyePDFler/songuncel-turiz.pdf, E.T: 12.04.2015 DÜNYA GAZETESİ (2014), Turizmde Yeşil Yıldız Hamlesi, Ekonomi Politika Bölümü 4 Eylül.2014, (e- gazete). ERKAN, Çisil, TUTAR, Filiz, TUTAR, Erdinç ve EREN, Mehmet Vahit (2913), “Yeşil Ekonomi Ve Turizm”, Organizasyon Ve Yönetim Bilimleri Dergisi C.5, S.1, ss. 62-72. EURACTIV (2008), Kıyılarımızdaki Tehlike: Balık Çiflikleri, http://www.euractiv.com.tr/turizm/analyze/kiyilarimizdaki-tehlike-balik-ciftlikleri. GREEN HOTELS ASSOCİATİON (2013). http://greenhotels.com/index.php GÜLER, Ozan. ve TUFAN, Ekrem (2013), “Sürdürülebilir Bir Yatırım Örneği Olarak Yeşil Otelcilik”, Editörler, Tekeltürk, A.Ş. ve Boz, M., Turizmde Güncel Konu ve Eğilimler, Ankara: Detay Yayıncılık GÜNDÜZ, Fuat (2004) “Çevre ve Turizmin Sürdürülebilirliği”. Planlama Dergisi, S.1, 58-66 The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 351 Yeşil Ekonomi, Yeşil Turizm: Türkiyede Turizm Sektöründe Yeni Trend Yeşillenen Oteller Projesi HAZAR, Pelin (2007), “Kıyılarda Dalgalanan Kalite Simgesi: Mavi Bayrak”, Bütün Dünya Dergisi, Ekim 2007. İZÇED (2012),Yeşil Yıldız Nedir?, http://www.izced.com/SF/41/Yesil_yildiz_nedir.pdf, E.T: 12.04.2014 KAYPAK, Şafak (2011), “Küreselleşme Sürecinde Sürdürülebilir Bir Kalkınma İçin Sürdürülebilir Bir Çevre”, KMÜ Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, S.13, C.20, s.19-33. KELEŞ, Ayşegül (2003), Sürdürülebilir Turizm Planlaması ve Türkiye’de Yat Turizmine Ekolojik Yaklaşım, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. KIZILIRMAK, İsmail, (2011), “Dünyada Ve Türkiye'deki Turizm İşletmelerinde Çevre Korumaya Yönelik Uygulamalar: Amacı Ve Önemi”, Sosyal Bilimler Dergisi C.2, s.1-12. KOÇOĞLU, Pınar, (2008), Eko turizmin Sürdürülebilir Turizm Politikasındaki Yeri: Dünyadaki Eko turizm Destinasyonlarının İncelenmesi, T.C. Kültür Ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü, Uzmanlık Tezi, Ankara. KTB (Kültür ve Turizm Bakanlığı) (2013).http://www.ktbyatirimisletmeler.gov.tr/TR,11596 /cevreyeduyarlilikkampanyasi-yesil-yildiz.html, Mayıs, 2013. KURT, Suzan (2009), Çalışma Raporu (Turizm Yönetimi Ve Pazarlama Stratejileri), Kültür ve Turizm Bakanlığı, Aralık ,2009 KUŞAT, Nurdan, (2013), "Yeşil Sürdürülebilirlik İçin Yeşil Ekonomi: Avantaj ve Dezavantajları – Türkiye İncelemesi", Journal of Yaşar University (JOY), No 29, C.8, S.29, s.4896-4916. ÖZÇAM, Meryem (2014), Yeşil Ekonomi Nedir?, http://www.iktisadi.org/yesil-ekonominedir.html. ÖZÇOBAN, Ertan (2010), Türkiye’de Turizm Endüstrisinde Sosyal Sorumluluk Kampanyaları: T.C Kültür Ve Turizm Bakanlığı’nın Yeşil Yıldız Uygulaması Ve Calista Otel Örneği Üzerinde Amprik Bir Çalışma, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. ÖZÇOBAN, Ertan, (2012), Yeşil Yıldız: Turizm Endüstrisinde Bir Sosyal Sorumluluk Örneği, Orion Kitabevi, Ankara. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı (TCKTB), 2014.Çevreye Duyarlılık Kampanyası Hakkında Genel Bilgi. http://www.ktbyatirimisletmeler.gov.tr/ T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2012, Çevreye Duyarlılık Kampanyası (Yeşil Yıldız), http://yigm.kulturturizm.gov.tr/TR,11596/cevreye-duyarlilik-kampanyasi-yesilyildiz.html. TOKGÖZ, Nuray ve ÖNCE, Saime, (2009), “Şirket Sürdürülebilirliği: Geleneksel Yönetim Anlayışına Alternatif ”Afyon Kocatepe Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Y.10, S.6, s. 249275. TUROB, (2014), Greening Hotels, http://www.turob.com/haber.aspx?id=12431 TUROFED-DİVERSEY, (2014), http://www.turofed.org.tr Beyaz Yıldız Çevre Programı Kriterleri, The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352 352 Filiz Kutluay Tutar TUYUP (2014), Yeşil Yıldız Nedir?, http://tuyup.turizm.gov.tr/Pages/GreenStar.aspx. Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (2014), EKOSKOP, İŞKUR Matbaacılık, 1. Baskı, ANKARA. TÜROFED (2012), Beyaz Yıldız Çevre Programı http://www.turofed.org.tr/PDF/uyePDFler/pdfLink-beyaz-yildiz-ce.pdf. Kriterleri, TÜSİAD, (2012), Sürdürülebilir Turizm, Sis Matbaacılık, İstanbul. UNEP (2009), Global Green New Deal Policy Brief, March 2009, http://www.unep.org . UNEP (2012), Working towards sustainable http://www.unep.org/PDF/Workingtowards_full.pdf development, May 2012 YILMAZ, Burcu Selin ve YUMUK, Yurdanur (2013), “Türk Turizm Pazarında Çevreye Duyarlı Bir Eğilim: “Yeşil Yıldız” Uygulaması Ve Yeşil Yıldız Sahibi Otel İşletmeleri Üzerine Bir Değerlendirme”, 14. Ulusal Turizm Kongresi, 05-08 Aralık 2013, s.12881300, Kayseri. teftis.kulturturizm.gov.tr, E.T: 22.04.2015. The Journal of Academic Social Science, Yıl: 3, Sayı: 13, Haziran 2015, s. 328-352