Dünyanın En Eski Şehri

advertisement
øÇøNDEKøLER
Giriú………………………………………………………………………………….......5
Önsöz………………………………………………………….....................................6
I.BÖLÜM
1)”Dünyanın En Eski ùehri”……………………………….....................................7
2) Antep’in Kimlik Kartı……………………………………………………………….8
2.1.Gaziantep’in Co÷rafi Özellikleri ………………………………………………..8
2.2 Do÷al Yaúam…………......................................................................................8
2.3.ølçeleri ve Köyleri………………………………………………........................9-10
2.4 .Antep adının anlamı………………………………………………………………11
2.5.Antep ile ilgili söylenmiú sözler……………………………………………..12-13
2.6.Antep ile ilgili ilginç bilgiler…………………………………………………..12-13
II.BÖLÜM
1)Tarih Öncesi ve ilk ça÷larda Antep ……………………………………………13-14
1.1. Dülük Antik Kenti………………………………………………...........................13
1. 2.Tilmen Höyük………………………………………………………………………14
1.3 .Yesemek Heykel Atölyesi ve Açık Hava Müzesi..........................................14
1.4.Halfeti ve Rumkale……………………………………………..............................14
1.5.Tarih Öncesi ve Gaziantep Kalesi……………………………………………….15
1. 6.Zeugma(Belkıs Harabeleri)………………………………………………………15
1
2)øslam ve Osmanlı Yönetiminde Antep…………………………………………16-17
2.1.Antep’te Hüküm Süren Uygarlıklar……………………………………………16-17
2.2.Tarihi Antep Evleri ve Etnografya Müzesi……………………………………18-19
2.3.Hanlar ve Bedestenler………………………………………………………………19
2.4.Dini Yapılar…………………………………………................................................20
2.5.Tarihi Tahmis Kahvesi……………………………………………………………….21
2. 6.Osmanlı Yönetiminde Antep……………………………………………………….21
3) Kurtuluú Savaúı’nda Antep………………………………………….........................22
3. 1.Antep’in øngiliz ve Fransızlar Tarafından øúgali…………………………………22
3. 2.øúgale U÷rayan Bölge Halkının Tepkileri………………………………………….23
3. 3.Antep Savunması……………………………………………………………………..24
3. 3.1.Karabıyıklı Olayı…………………………………………………………………….24
3.3.2. Karayılan……………………………………………………………………………...25
3.3.3.ùahin Bey’in Antep-Kilis Yolundaki faaliyetleri ve úehit düúmesi…………26
3.3.4.Antep Çok zor dayanıyor…………………………………………………………….27
3.3.5.Kefen Bayraklı kale…………………………………………………………………...28
3.3.6. Antep’in Gazilik Kanunu…………………………………………………………….29
3.3.7. Atatürk ve Antep………………………………………………………………….30-31
III.BÖLÜM
1)Antep Kültürü………………………………………………………………………………32
1.1.Antep’de el sanatları……………………………………………………………………32
1.1.1. Dokumacılık………………………………………………………………………….. 32
1.1.2.Sedef Kakmacılık………………………………………………………………..........33
2
1.1.3.Yemenicilik…………………………………………………………………………33
1.1.4.Bakırcılık………………………………………………………………………….....34
1.1.5.Antep El øúi……………………………………………………………………….....34
1.1.6.Kuyumculuk………………………………………………………………………...35
1.2.Aba Güreúleri ve Aba Dokumacılı÷ı………………………………………………35
1.3.Sahre Alemleri………………………………………………………………………..35
1.4. Antep’in Dü÷ün adetleri……………………………………………………………36
1.4.1 Dü÷ür Gezme………………………………………………………………………..36
1.4.2 Beklik Takma………………………………………………………………………..36
1.4.3. Baúlık ve Kalın………………………………………………………………………37
1.4.4. Yatak Biçme…………………………………………………………………………37
1.4.5. Çehiz( Çeyiz ) ……………………………………………………………………….38
1.4.6. Gelinci ve Dü÷ün Günü……………………………………………………………38
1.4.7. Masta………………………………………………………………………………….39
2)Antep Mutfa÷ı…………………………………………………………………………….39
2.1.Meúhur Yemekler………………………………………………………………..........39
2. 2.Antep Fıstı÷ı……………………………………………………………………..........40
3) Günümüzde Gaziantep ………………………………………………………………..41
3.1. Gaziantep’in Ekonomisi …………………………………………………………….41
3.1.1. Sanayi Dalları……………………………………………………………………….42
3.1.2. Ticaret Yapısı………………………………………………………………………..43
3.1.3. Maden Kaynakları…………………………………………………………………..44
3.2. Gaziantepte E÷itim …………………………………………………………………..45
3.2.1. Gaziantep ili E÷itim Durumu……………………………………………………..45
3
3.2.2. Gaziantepte Halk E÷itimi……………………………………………………45
3.2.3. Gaziantep Üniversitesi……………………………………………………46-47
3.3. Gaziantep’te Festivaller ve Turizm østatistikleri……………………………48
3.3.1.Festivaller ve Fuarlar…………………………………………………………48
3.3.2. Kültür østatistikleri……………………………………………………………49
3.3.3 Turizm østatistikleri……………………………………………………………50
3.4. Gaziantep ve Do÷al Çevre……………………………………………………51
3.4.1. A÷açlandırma…………………………………………………………………51
3.4.2. Hava Kirlili÷i…………………………………………………………………51-52
3.4.3. Su Kirlili÷i………………………………………………………………………..52
SONUÇ…………………………………………………………………………53
Ekler ………………………………………………………………………………..54-57
Resimler…………………………………………………………………………...58-61
Kaynakça………………………………………………………………………………62
4
“Bu projeyi hazırlarken bize büyük destek olan tarih ö÷retmenimiz Pınar Sözer
Tonga’ya, Gaziantep Valili÷i’ne,Gaziantep Turizm øl Müdürlü÷ü’ne, Gaziantep Arkeoloji ve
Hasan Süzer Etnografya Müzesi’ne, Gaziantep Büyükúehir Belediye Baúkanlı÷ı’na,okulumuz
idari ve personel birimlerine çok teúekkür ederiz”
5
,
Önsöz;
Devletler zaferlerle kurulur fakat zengin bir kültür ve sa÷lam bir ekonomiyle devam
eder. Bu nedenle Atatürk “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür.”demiútir. øúte Antep, Türk
kültürünün en güzel örneklerinden biridir. 5600 yıllık geçmiúi ile dünyanın en eski kenti olan
Gaziantep, tarih boyunca 11 medeniyete ev sahipli÷i yapmıú ve önemli bir kültür, ticaret
merkezi olmuútur.
Ba÷ımsızlı÷ın simgesi olan bu kent, Fransız iúgaline karúı canıyla, kanıyla mücadele
ederek, teslim olmamıú, 6317 úehit, 18000 dul ve yetimiyle ba÷ımsızlı÷ın bedelini a÷ır bir
úekilde ödemiútir. Türk kültürünü günümüze taúıyan, Türk’ün vatan ve özgürlük sevgisinin en
güzel örne÷i olan bu kent, Kurtuluú Savaúı’mızın meúalesini yakmıútır. Tüm bu güzellikleri ve
kahramanlıkları ö÷renip paylaúmak için Gaziantep’i proje konusu olarak seçtik.
Mustafa Kemal Atatürk 27 Ocak 1933’te Antep’e bir geliúinde, bölge halkına olan
sevgisini ve takdirini göstermek adına nüfus kütügüne kendisini hemúehri olarak kayıt
ettirmiútir. Gaziantep’in kültürünü yaúatan ve ba÷ımsızlık u÷runa ömrünü feda eden herkesi
saygıyla anıyoruz.
6
I.BÖLÜM:
1) DÜNYANIN EN ESKø ùEHRø:
Gaziantep/Turkey
5600 years
Jerusalem/Israel
5000 years
Kerkuk/Iraq
5000 years
Zurich/Switzerland
5000 years
Konya/Turkey
4600 years
Giza/Egypt
4568 years
Sian/China
4200 years
Asyut/Egypt
4160 years
Luxor/Egypt
4160 years
Lisbon/Portugal
4000 years
“The New Book of World Rankings”adlı George Thomas Kurlan’ın eserinde 419. Sayfada
úehirlerin yaúları adlı bölümde Gaziantep’in dünyanın en eski úehri oldu÷u yer almaktadır. Bu
bilgiye yalnızca Mehmet Barlas’ın gazete haberi yaptı÷ı bu Amerika’lı yazarın kitabında de÷il
daha pek çok yerde rastlanmaktadır.
7
2) ANTEP’øN KøMLøK KARTI
2.1. Gazi Antep’in Co÷rafi özellikleri :
Co÷rafi konum olarak Gaziantep Akdeniz ile Güneydo÷u Anadolu Bölgesinin birleúti÷i
noktada
yer
alır.Do÷u’da
ùanlı
Urfa
,
Kuzeydo÷u’da
Adıyaman
,
Kuzeybatı’da
Kahramanmaraú , Batı’da Osmaniye , Güneybatı’da Hatay ,Güney’de Kilis ve Suriye ile sınır
komúusudur.
Yüzölçümü 6222 km² ile Türkiye topraklarının %1’ini kaplar. % 52’sini da÷lar , % 27’sini
ovalar kaplar.Güneydo÷u Anadolu’nun 1. Türkiye’nin 6. Büyük kentidir.
2.2. Do÷al yaúam:
Çok eski ça÷lardan beri dut ve kavak a÷açlarının bollu÷u ile meúhur olan Antep’in bu
özelli÷ini canlı tutmak için úehrin birçok yerinde do÷al yaúam parkları düzenlenmiútir.100.Yıl
Atatürk Kültür Parkı , yapımı tamamlandı÷ında Ortado÷u ve Balkanların en büyük kültür parkı
olacaktır.3.500.000 m² alan üzerine kurulmakta olan parkın bir kısmı tamamlanmıútır.Parkın
içinde ; beú yıldızlı oteller , olimpik spor tesisleri , 450.000 m²’lik kavaklık mesire alanında ;
anfitiyatrolar ,araçlı açık hava sinemaları , yüzme havuzları , çay bahçeleri ve çocuk uçurtma
tepeleri bulunmaktadır.
Kavak a÷açları ile kaplı olan mesire alanında bisiklet ve koúu parkurları bulunmakla beraber
tarihi kır kahvesi de parkın en önemli yapısıdır.Fransız iúgali sırasında tesis olarak kullanılan
kahve , Cumhuriyetten sonra kır kahvesi olarak tekrar açılmıútır.
40 km²’lik alana sahip Dülükbaba Orman Korulu÷u da 5000 kiúilik kamp ve piknik
kapasitesiyle ülkemizin en büyük koruluklarındandır.
350 hektarlık Burç Ormanı piknik alanı , izcilik kampları ve a÷aç müzesinin bulundu÷u bir
dinlenme yeridir.Burç Göleti ise hafta sonu yüzmek ve balık tutmak isteyenlerin gözde
mekanıdır.Bir baúka do÷al yaúam alanı ise ; dört yılda yapımı tamamlanan ve 2002’de
hizmete giren Türkiye’nin en büyük hayvanat bahçesidir.250tür ve 4000 canlıyı barındıran
hayvanat bahçesini yılda yaklaúık 650.000 kiúi gezmektedir.Tamamı ancak tren turlarıyla
8
gezilebilen alandaki 400 m² ve 30 m yüksekli÷ndeki dev kuú kafesinin Türkiye’de benzeri
yoktur.
Eskiden beri ipek dokumacılı÷ının merkezi olan Antep’te en çok görülen a÷açlardan olan
dutun sıkça görüldü÷ü dinlenme alanlarına da raslanmaktadır.
Hızızr Yaylası ve Sof Da÷ı dinlenme alanları da úehrin en güzel do÷aya sahip yerlerindendir.
2.3. ølçeleri ve Köyleri :
Gaziantep’in 9 ilçesi vardır
Her ilçe mutlaka tarihi , kültürel ya da do÷al bir yönüyle Antep’in çok özel bir parçasını
oluúturur.
ølçeleri:
ùahin Bey : Adını Gaziantep savunmasındaki kahramandan alır.
ùehit Kamil : Adını Gaziantep savunmasındaki kahramandan alır.
Araban : Araban Kalesi , Septimus Severus Köprüsü.
øslahiye : Yasemek Heykel Atölyesi , Tilman Höyük , Sakçagözü
Nizip : Zeugma (Belkıs Harabeleri)
Karkamıú : Karkamıú Harabeleri ve Barajı
Yavuzeli : Halfeti ve Rumkale
Nurda÷ı : Yamaç paraúütü ile ünlüdür.
O÷uzeli:
9
Köyleri:
Antep’in köyleri ikiye ayrılır.Dereci köyler (Fıstıkçılar) , Pekmezci köyler (Tahçiler) Nizip-Kilis
karayolunun kuzeyinde kalan köylere pekmezci köyleri denir.Bu bölgede üzüm çok
yetiútirilir.Sayıları 60 tanedir..Üzüm pekmezi üretirler.(Cevizli ,Göllüce , Körüm , Çörekli ,
Gülpınar ,Erikli bunlardan bazılarıdır.)
Nizip-Kilis karayolunun güneyinde kalan köyler ise dere yatklarında bulundu÷u için bolca
fıstık yetiútirilen bölgelerdir.50 köyden oluúur.(Kızılcakent , Yeniyazı , Altında÷ Sö÷ütlü , Arıl ,
Kurtuluú bunlardan bazılarıdır.)
10
KÖY
øLÇE MERKEZø ve
BAöLANTISI
BELDE
SAYISI
MAH.SAYILARI
76
7
103
3
71
17
57
ARABAN
2
39
9
12
øSLAHøYE
5
48
11
28
KARKAMIù
1
35
5
3
NøZøP
6
79
31
33
NURDAöI
3
32
22
14
OöUZELø
2
76
53
9
YAVUZELø
1
38
17
5
TOPLAM
28
494
171
264
BELEDøYE*
KÖY
SAYISI
SAYISI
ùAHøNBEY
4
ùEHøTKAMøL
øLÇE ADI
2.4.Antep Adının Anlamı:
Antep’in yetiútirdi÷i bilim adamı , tarihçi Bedrüddin Ayni ; Antep’in asıl adının Kala-ı Füsus
(Yüzük Kalesi) oldu÷unu söyler.Yüzük kalesi denen Antep’in zalim hükümdarı Ayni halka
kötü davranıúlarından dolayı tövbe etmiú halk a÷zında Ayni tövbe etti diye söylenerek
Ayıntap’a dönüúmüútür.Antep’in eski adı Ayıntap’tır.Baúka bir rivayete göre ; adını suyun
güzelli÷inden ve bollu÷undan almıútır.Ayın : Kaynak , suyun çıktı÷ı yer. Tap : Parlak ve
güzel demektir.Bu nedenle Ayıntap : ‘Güzel pınar’ anlamına gelir.Ayıntap adı M.Ö. 1136 ilk
kez Urfa’lı Mateor’un yazılarında geçer.Baúka bir rivayete göre eski adı Hantab Ayıntap’a
dönüúmüútür.Han , Hitit dilinde hükümdar , Tab ise toprak demektir.Hükümdar topra÷ı demek
oldu÷u söylenir.
11
2.5.Antep øle ølgili Söylenmiú Sözler:
Evliya Çelebi ;
Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Antep için úöyle der :”Bu úehri anlatmaya ne dil ne de
kalem yeter .Dünya yüzünden geniú bir ili , göz alıcı büyük yapıları , her yerde aranan
eúyası,birçok mezrası , bolluk ve verimlili÷i ,bitimsiz yiyecek ve içecek pınarları , ırmaklarıyla
burası Dünyanın Gözbebe÷i ùehridir.”
Yunus Emre ;
“Emri mürúit ile oldum ùam’a revane ne mümkündür gide ùam’a böyle divane , murat olan
Ayıntap imiú çıktı beyane”
øsmet ønönü ;
“Gaziantep’in kahramanlı÷ı kadar kibarlık ve nezaketi de meúhurdur”
M. Kemal Atatürk ;
“Ben Gazianteplileri gözlerinden nasıl öpmem ki ; onlar yalnız Gaziantep’i de÷il Türkiyeyi de
kurtardılar”
M. Kemal Atatürk ;
“Türküm diyen her úehir , her kasaba ve en küçük Türk köyü , Gazianteplileri kahramanlık
misali olarak alabilirler ”
2.6.Antep øle ølgili ølginç Bilgiler:
* Her yıl Uluslar arası Antep Fıstı÷ı kültür ve sanat festivali düzenlenmektedir.
* Selçuklulardan beri Antep’te düzenlenen Aba güreúleri kesintilere u÷ramakla beraber
Antep’in kurtuluúu olan 25 Aralık’ta geleneksel olarak düzenlenmeye devam etmektedir.
*Antep savunmasında 21.000 kiúilik Fransız ordusunu 2000 kiúilik Antepli vatansever 11 ay
boyunca oyalayarak , düúmanın ilerleyiúine izin vermemiúlerdir.
12
*Antep’te Kuva-ı Milliye Çınarlı , Musullu , Magarabaúı , Aydınbaba ,Balıklı cephelerini açarak
Fransızlara karúı direnmiútir.
*ùahinbey Anıtı 1935’de tamamlanmıú , Antep’te bulunan úehit kemikleri otuz tabuta
doldurularak , halkın omuzlarında törenlerle bu anıtın altına gömülmüútür.
*Antep’teki kebapçılarda günde toplam 35 ton odun kullanılır.
*1955’e kadar Antep’te 77 çeúit üzüm türü vardı , ancak bu tarihte ABD’den gelen tarım
ilaçlarıyla ba÷lar yok oldu.
*Antep’in geleneksel el sanatlarının sürdü÷ü kapalı çarúıları vardır. Takunya üretenlere
kavaf, tahtadan yapılan kap üretenlere külekçi , at koúum takımlarının yapılıp satıldı÷ı yere
saraciye denir.Bu isimlerle anılan çarúılar bulunur.
*Antep’in hamamları meúhurdu.Türkülere bile konu olmuútur.Her ailenin kil le÷eni
vardı.Hamam kapısında kil satılırdı.Kadınlar ıslak saçlarına kik sürerek yumuúatır sonra
sabun ve liflerle temizlerlerdi.
*Kadife siyah gül Türkiye’de bir tek yerde yetiúir , Halfeti’deki kumlu toprakta .Peyzaj
kataloglarına da Halfeti Siyah Gülü olarak geçmiútir.
*Menengiç do÷ada kendili÷inden çıkan yabani fıstık a÷acıdır.Türkiye’de yalnızca Antepte bu
fıstıklar ö÷ütülerek menengiç kahvesi denilen özel bir içecek yapılır.
*100.000 mühür baskısı ile Gaziantep Arkeoloji Müzesi dünyanın en büyük mühür baskısı
koleksiyonuna sahiptir.
II.BÖLÜM
1) TARøH ÖNCESø ve øLKÇAöLARDA ANTEP
1.1.Dülük Antik Kenti :
Dülük , Antik dönemde kuzey , güney do÷u ve batı’dan uzanan ticaret yollarının keúisti÷i
kavúak noktasında bulunur.Dülük M.Ö. 600.000 yıllık tarihi ile dünyanın en eski
13
yerleúimlerinden biridir.Dünyada bilinen yer altına inúa edilen Mitras Tapınaklarının en
büyü÷ü Dülükte bulunmuútur.Antik Kent ve kutsal alan olarak ikiye ayrılır.
Hititler döneminde Tanrı Teúup’a Roma Döneminde Zeus ve Jüpiter’e ait tapınak alanı olan
bölge Bizans zamanında baúpiskoposluk merkezi olmuú , Türk yönetiminde ise Evliya Davut
Ejder’in türbesiyle günümüze kadar kutsallı÷ı devam etmiútir.Gaziantep’in 10 km. kuzeyinde
bulunur.Zamanla Ayıntap büyümüú ve Dülük ona ba÷lı bir köy haline gelmiútir.
1.2.Tilmen Höyük :
Islahiye ilçesinde 50’yi geçen höyüklerin en büyüklerinden biridir.Hattuúaú’tan sonra en
görkemli ve geliúmiú úehirlerindendir.Yüksek surlarla çevrili olan bu kentten bir çok arkeolojik
bulgu elde edilmiútir.
1.3.Yesemek Heykel Atölyesi:
M.Ö. II. Binin dördüncü çeyre÷i ile M.S. 8. Yy. arasında yakın do÷unun en büyük taú oca÷ı ve
heykel iúleme atölyesidir.3500 yıllık bu atölyede 300 heykel tasla÷ı bulunmuútur.Hitit
ømparatoru I.ùuppililuma tarafından M.Ö. 1375’de iúletmeye açılmıú kent Asurlular
tarafından yıkılınca atölye özelli÷ini kaybetmiútir.
Ocaklardaki kaya bloklarının kesilmek istenen kenarına oyuklar açılıyor , buralara kuru odun
sıkıútırılıp üzerine bol su dökülüyor .Suyu emen a÷aç úiúip dinamit gibi patlayınca o kocaman
kayalar çatlıyor , çatlayan yerler balyozla ana kayadan ayrılıyordu.Heykellerin genel úekli
verildikten sonra nakliye yapılıyor, ince iúçilikleri gittikleri yerde tamamlanıyordu.Nemrut
Da÷ındaki Kommegena Krallı÷ına ait dev heykeller burada üretilmiú bu açık hava müzesinde
1000 heykel kalıntısına rastlanmıútır.Hititlere ait bu atölye 1890’da günıúı÷ına çıkarıldı.
1.4.Halfeti ve Rumkale :
Halfeti Urfa ile Antep arasında yer almakta olup bir kısım topra÷ı Antep’in Yavuzeli ilçe
sınırlarının içinde kalmaktadır.2000 yılında topraklarının büyük kısmı Birecik Barajının suları
altında kalmıútır.
Fıstık tarlaları , camileri elektrik trafoları suyun altında kalmıú olur .Tekneyle Baraj gölünde
dolaúırken suyun yüzeyinde camii minareleri ve trafoların tepeleri görülmektedir.M.Ö. 885’de
14
Asurluların egemen oldu÷u kent sonra Arap , Bizans , Mısır , Sasani , Ermeni ve Abbasi
egemenli÷ine girmiú Osmanlılar ise Mercidabık Savaúıyla Halfeti’yi ele geçirmiúlerdir.Ermeni
ustaların taú iúçili÷iyle yapılmıú evlerden oluúur.Modern yapı yoktur.Fırat Nehri ile Merzimen
Çayının birleúti÷i noktadaki bir kaya üzerine oyulan Rumkale’ye ancak tekne ile
ulaúılabilir.Roma Döneminde øsa’nın havarilerinden St.John Rumkale’de bir odaya kapanarak
øncil’in müsveddelerini burada yazmıútır.
1.5.Tarih Öncesi ve Gaziantep Kalesi :
Antep tarih öncesi dönemlerden Yontma Taú , Cilalı Taú ve Bakır-Taú devrini yaúamıú bir
kenttir.Bakırtaú Ça÷ına ait , günümüzde aydınlatılan yerler arasında Sakçagözü ve Coba
Höyük ile Tunç Ça÷ının yaúandı÷ı Gedikli ve Tilmen Höyük en önemli Yerleúimlerdir.Yapılan
çalıúmalar bölgede 20 küçük krallı÷ın oluúturdu÷u büyük bir devletin varlı÷ını ortaya
koymuútur.Hititler yıkıldıktan sonra ortaya çıkan úehir devletlerinin en güçlüsü Karkamıú
Krallı÷ıdır.Bölge
günümüzde
askeri
alan
içinde
kaldı÷ı
için
kazı
çalıúmaları
yapılamamaktadır.
Tunç Ça÷ına kadar uzanan bir höyük üzerinde kurulmuú olan Gaziantep Kalesi , Evliya
Çelebiye göre 36 burçludur ancak günümüzde 12 tanesi ayaktadır.Kalenin çevresi hendekle
kaplı olup kaleye bir köprüyle ulaúılır.Roma döneminde yapılmıú olup , Bizans Memlük
Dulkadiro÷lu Beyli÷i ve Osmanlılar zamanında onarılmıútır.Antep savunmasında da
kullanılımıútır.
1.6.Zeugma (Belkıs Harabeleri) :
Belkıs Köyünün yakınında 7 tepe üzerinde kurulmuú antik kent M.Ö.3000 yıllık geçmiúe
sahiptir.Zeugma ilk kez , M.Ö. 300’de Makedonya Kralı B.øskender’in komutanlarından
Selevkos tarafından Fırat Nehri’nin kıyısına kurulmuútur.General , kendi adı ile Fırat’ın adını
birleútirerek Selevkeia Euphrates ismini vermiútir.Nehrin karúısına da eúi Apama adına
Apameia kentini kurarak her iki kentin ba÷lantısını sa÷lamak için bir köprü yaptırmıútır.
M.Ö.100’de Selevkos’un kızı Laodikeia Kommegene Kralı I.Mithrades ile evlenince , bu kent
Kommegene Krallı÷ına çeyiz olarak verilmiú ve krallı÷ın dört büyük kentinden biri
olmuútur.Nemrut Da÷ındaki heykeller bu kentin geliriyle yapılmıútır.40 yıl bu devlete ait
olduktan sonra M.Ö.64’de Romalılar kenti iúgal ettiler.Köprübaúı anlamına gelen Zeugma
adını Romalılar verdiler.
15
Roma’nın 4. Lejyonu aileleriyle birlikte üst düzey komutanlar bu kente yerleútiler.Hem askeri
hem de ticari bir merkez olan Zeugma gittikçe zenginleúti.Fırat kenarında lüks villalar
yapılmaya baúlandı.Kent kendi bronz sikkelerini bastı.Ticaret çok geliúince noter belgelerinin
mektupların , gümrük mallarının onaylanması için mühürler yapıldı.Zeugma’da bulunan
100.000 çeúit mühür kentin geliúmiúlik düzeyini göstermektedir.
2000’de Gap projesinin bir parçası olan Birecik Barajı’nın suları altında kaldı.øçleri çok de÷erli
mozaiklerle kaplı villalar suya gömüldü.Günümüzde Dionysos villası restorasyonu yapılmakta
ve görülebilmektedir.Bu villada temiz su boruları ve kanalizasyon sistemi bulunmuútur.Bu ileri
uygarlık Sasani saldırıları ve artarda gelen depremlerle yıkılmıútır.1993’den beri sular altında
kalaca÷ı belli olan Zeugma o tarihten 2000 yılına kadar bütçe olmadı÷ı gerekçesiyle yalnızca
yılda 1 ay kazı yapılarak çok az eser kurtarılmıútır.Bölgeden çıkarılan mozaikler restore
edilmiú ancak sergilenecek salon bulunamadı÷ı için Gaziantep müzesinin bahçe ve
depolarına yerleútirilmiútir.1/3 ‘i hala sular altında olan Zeugma’dan çıkarılan 884 m² mozaik
depoda beklemektedir.
Poseidon,Oceanus ve Tethys Mozai÷i ; Poseidon villasının sı÷ havuzunun tabanında
bulunmuú olup M.S. 2. 3. yy. aittir.Deniz tanrısı poseidon’un elinde üçlü zıpkını tutarak
gümüú renkli , ön tarafı at , arkası balık olan yaratı÷ın çekti÷i altın araba ile deniz üzerinde
yol alıúını gösterir.
Antep’in simgesi haline gelen Çingene Kızı (Gaia) mozai÷i dünyaca ünlüdür.M.S. 2. yy’da
yapılmıútır.Bazı arkeologlara göre toprak ana Gaia’dır.1998 yılı kazılarında bulunmuútur.
2) øSLAM ve OSMANLI YÖNETøMøNDE ANTEP:
2.1.Antep’te Hüküm Süren Uygarlıklar :
Gaziantep’in geçirdi÷i tarihi devirler úöyledir;
1-Tarih öncesi
2-ølk ça÷lar
a-Hititler b-Asurlular c-Helenistik Dönem d) Romalılar
3-Ortaça÷
16
a- øslam Arap Ça÷ı (Dört Halife-Emeviler-Abbasiler) b-Türk øslam Ça÷ı(SelçuklularMemlükller)
4-Osmanlı Dönemi
5-Cumhuriyet dönemi
Eski dünyanın ekonomik merkezi Mezopotamya idi.Çünkü ön Asya ve Mısır’dan,Hindistan’a
giden büyük yol Gaziantep üzerinden Mezopotamya’ya gidiyordu.Fırat Nehri,Basra Körfezi’ni
Toroslar’a ba÷lıyordu.Hind,Basra ve Fırat Nehri boyunca gidip gelen su araçları ile taúınan
ticaret eúyaları Sümer,Babil ve Asur’dan,Antep yöresine getiriliyordu.Do÷u Akdeniz
kıyılarında kurulan ticaret úehirleri ile Fırat Nehri yolu arasındaki en kısa ba÷lantıyı Antep’ten
geçen ana kara yolu sa÷lıyordu.
M.Ö. : 1200 ile 700 arasında Antep’te,Hitit ùehir Devletleri kuruldu.
M.Ö. : 2000 ile 1800 arasında Asur ticaret kolonileri,Mezopotamya’dan Kayseri’ye
geldiklerinde Antep bölgesinde de ticaret merkezleri kurmuúlardı.
M.Ö. : 850’de Asurlular Gaziantep’te hüküm süren Eti ùehir Devleti’ni hakimiyetleri altına
aldılar.
M.Ö. : 717-612 yılları arasında Antep’te Asur kültürü hüküm sürdü.
M.Ö. : 545’de øran’da kurulan Pers ømparatorlu÷u,Anadolu’daki Lidya Krallı÷ı’na son verince
Gaziantep yöresinde øranlı úehir devletleri kuruldu.
M.Ö. : 333’de Asya seferine çıkan Makedonya Kralı B.øskender,Anadolu ve øran üzerine
yürüyerek Pers ømparatorlu÷u’nu ortadan kaldırdı.øskender’in ölümüyle fethetti÷i topraklar
komutanları arasında paylaúıldı ve Selevkas,Gaziantep ve çevresini ele geçirerek Helenistik
Krallı÷ı’nı kurdu.64 yıl bölgeyi idare etti.
M.Ö. : 64 M.S. 395 yılları arasında Roma ømparatoru Pompeyüs,Antep ve çevresini ele
geçirdi.øsa’nın 12 havarisinden biri olan Johannes Run kaleyi merkez yaparak øncil’in
nüshalarını derleyip temize geçirdi ve Gaziantep yöresinde øslamiyet’in yayılmasını
sa÷ladı.M.S. 636’ya kadar Do÷u Roma(Bizans)’nın bir parçası olarak yaúadı.Dört Halife’den
Hz. Ömer zamanında fethedildi.Dört Halife’den sonra gelen Emevi ve Abbasi dönemlerinde
de Antep,Arap yönetiminde kaldı.(634-964)Abbasiler döneminde Bizans sınırında Avasım
denilen özel sınır eyaletleri kurularak savaúçı Türkmenler bu bölgelere yerleútirilmeye
baúladılar.Arap sevleti böylece sınır güvenli÷ini sa÷lamıú olacaktı.Antep’te bu Avasım
17
eyaletlerden biri yapıldı.Ancak 964’te Bizans,Avasım bölgelerini,Araplardan geri aldı.1084’te
Selçuklu
ailesinden
Süleymanúah,Bizans’tan,Antep
ve
çevresini
aldı.Üçüncü
Haçlı
Seferleri,Gaziantep bölgesinde de gerçekleúti ve birçok Antep Türkü,Memlük Devleti
ordusuna katılarak mücadele ettiler.Mo÷ollar Anadolu topraklarını ya÷maladıkları dönemde
Mısır’daki,Memlük
Devleti’ne
ba÷landılar.1516’da
Osmanlıların,Mısır’ı
almasına
de÷in,Antep,Memlük egemenli÷inde kaldı.Yavuz Sultan Selim’in,Mısır seferiyle,Antep ve
çevresi,Osmanlıların eline geçti ve Antep Türk aúiretleri,devlete en ba÷lı topluluklar arasında
sayılmaya baúladılar.Bu aúiretler,isimlerini,Antep ve çevresindeki köy,da÷ ve ovalara verdiler.
Osmanlı topra÷ı olan Antep,15 Ocak 1919’da øngilizler,29 Ekim 1919’da Fransızlar ve
Fransız ordusundaki Ermeni birlikler tarafından iúgal edildi.Antep halkının kahramanca
direniúi sonucunda 25 Aralık 1921’de Türk ordusunun Antep’e girmesiyle iúgalden kurtuldu.8
ùubat 1921’de TBMM’nin çıkardı÷ı kanun ile Antep’e ‘’Gazilik’’ ünvanı verildi.
2.2.Tarihi Antep Evleri ve Etnografya Müzesi :
Resim (1)-Etno÷rafya Müzesi
Tarihi Antep Evleri :
Tarihi XVII.yy’a kadar uzanan Osmanlı ømparatorlu÷u’nun bize miras bıraktı÷ı evlere Türk
evi denir.Türk evlerinin en önemli özelli÷i ana yapı malzemesinin ahúap olması ve çatılarının
dört yana e÷imli olmasıdır.Antep evleri de bazı küçük farklarla klasik Türk evini
yansıtır.Yüksek duvarlı,iki katlı,çok odalı,avlulu evlerdir.Avlulara;yaúantının büyük bölümünün
burada geçmesi nedeniyle’’hayat’’ denir.Avlu kenarlarında yapılmıú su kuyuları ve avluların
18
ortasında ‘’gane’’ denilen küçük bir havuz bulunur.Ana yapı malzemesinin taú olması ve
havuz detayı ile klasik Türk evlerinden biraz farklılık gösterir.Onun dıúında özellikler aynıdır.
Dayı Ahmet A÷a Kona÷ı,Antep evlerinin en güzel örneklerinden biridir.Bu konak,Kurtuluú
Savaúı
sırasında
Kuva-i
Milliye’nin
toplantılarına
ev
sahipli÷i
yapmıú,sahibi
Dayı
Ahmet,Antep Savunması’nda kumandanlık yapmıú,tüm maddi imkanlarını kurtuluú için
harcamıú bir vatanseverdir.
Antep evlerinin bir özelli÷i de ev sahibinin dini,mezhebi,sevdi÷i hayvan ve bitki
figürlerinin,evin duvarlarına resmedilmiú olmasıdır.
Resim(2)-Tarihi Antep Evleri
Etnografya(Hasan Süzer) Müzesi:
1900’de yapılmıú,ana kaya üzerine oyulmuú,üç kattan oluúan klasik bir Antep evidir.Restore
edilerek müze haline getirilmiútir.Bir Ermeniye ait oldu÷ı söylentileri vardır.Altı mahzen
olup,ev sahiplerinin hayvanlarının barındı÷ı su kuyusunun bulundu÷u ve erzaklarının
saklandı÷ı yerdir.Antep ev ve aile yaúantısının maketlerle ve mankenlerle canlandırıldı÷ı
müze evin bodrum katı,Antep Savunması’nda sı÷ınak olarak kullanılmıútır.
2.3.Hanlar ve Bedestenler :
Orta Ça÷’da,øpek Yolu,Antakya ve Gaziantep’ten geçerek øran ve Afaganistan’ın kuzeyindeki
Pamir Ovası’na kadar uzanırdı.Bu nedenle Antep’tepek çok han ve bedesten bulunmaktadır.
19
Bedestenler,ince,uzun,üstü kapalı çarúılar olup Zincirli Bedesten ve Mecidiye Bedesten
günümüze kadar ticari fonksiyonunu devam ettirenlerdir.
Kentlerdeki alıúveriú ve konaklama merkezlerine han,yol üstünde bulunanlara da
kervansaray denirdi.Hanlarda hem yolcular konaklar hem ambar olarak kullanılır hem de mal
satılırdı.Hanların giriúi ahır,üst katlar odalardan oluúurdu.Anadolu Hanı,Yeni Han,Millet
Hanı,Tuz Hanı,Beyaz Han,Kürkçü Han,Antep’teki birçok handan bazılarıdır.
2.4.Dini Yapılar :
Gaziantep’te Antik Dönem inançlarının yanısıra Musevilik,Hıristiyanlık ve Müslümanlı÷a ait
önemli dini yapılar günümüze kadar varlı÷ını sürdürmüútür.Filistin’de,øsrail devletinin
kuruldu÷u 1948’e kadar Yahudi’lerin yo÷un olarak yaúadı÷ı bölge Antep’ti.Dü÷meci
Mahallesi,Yahudi Havrası’nda ibadet ederlerdi.Ayrıca Hz. Musa’nın ye÷eni Hz. Yuúa
peygamberin türbesi de burada bulunmaktadır.
Kadirli,Fevkani,Valide Meryem Kilisesi de Hıristiyanların önemli ibadet yerleriydi.Ali Nacar
Camii,Boyacı
Camii,ùirvani
Camii,Kurtuluú
Camii
de
Müslümanların
en
önemli
camilerindendir.Boyaç Camii’nin minberindeki ahúap iúçili÷i Antep’in en eski ahúap iúçili÷i
örne÷ine sahiptir.Bu camiilerden Ali Nacar Camisi’nin bir hikayesi vardır;
Antep’te Ali Nacar adında bir marangoz varmıú.Çok yetenekli bir adammıú,onun yaptı÷ı
iúlemeleri,oymaları,civarda yapan yokmuú.Yıllarca u÷raúmıú ve bu iúten çok zengin olmuú.Bir
gün Allah’a úükretmek,teúekkür etmek için bir camii yaptırmaya karar vermiú.Ama bu inúaat
için bütün paranın helal para olması gerekiyormuú.Öyle olup olmadı÷ını anlamak için özel
kilitli bir kutu yapmıú,parayı içine koyarak dereye atmıú.E÷er kutu bana geri dönerse paranın
helal oldu÷unu anlayaca÷ım demiú.
Aylar sonra kutuyu bir köylü bulmuú,açmaya çalıúmıú ancak kutu açılmamıú.Antep’teki
marangozlara götürmüú ancak hiçbiri açamamıú.Marangozlardan biri,Ali Nacar adlı bir usta
vardır,hepimizden daha yeteneklidir bir de ona götür deyince köylü kutuyu götürmüú.Ali
Nacar kendi kutusunu görünce öçok sevinmiú,hemen açmıú ve o parayla camii yaptırmıú.
Derenin camiiye ulaúabilmesi için de bir su benti yaptırmıú ve Ali bendi,zamanla Allaben
adına dönüúmüú.Böylece Antep’in meúhur deresi Alleben ortay çıkmıú.
20
Resim(3)-400 Yıllık Tahmis Kahvesi
2.5.Tarihi Tahmis Kahvesi :
1640’da IV. Murat’ın emriyle Sancakbeyi Mustafa A÷a tarafından yaptırılmıútır.Bu kahve ve
etrafındaki dükkanların yapım amacı Mevlevihane’ye gelir getirmektir.
1901-1903 arasında iki kez yanan kahveyi,Mevlevihane’nin postniúlik yapan ùeyh Memmet’i
33
dükkanıyla
birlikte
onartmıútır.Tahmis,kahvenin
dövüldü÷ü
yer
anlamına
gelir.Kahve,cevizden yapılan büyük dübeklerde dövülürmüú,400 yıllık bu kahvehane hala
kahvehane olarak hizmet vermekte,yanındaki Tekke Mevlevihanesi ise müze olarak
görülebilmektdir.Türk
kahvesi
dıúında,Antep’e
özgü
menengiç
kahvesi
de
yapılmaktadır.Menengiç,da÷larda kendili÷inden yetiúen, birçok rahatsızlı÷a iyi gelen,hem
zevk için hem de ilaç niyetine çilen yabani bir çeúit fıstıktır.Ö÷ütülüp sütle piúirilerek servis
edilir.
2.6.Osmanlı Yönetiminde Antep:
Osmanlı Devleti,Mercidabık Savaúı’ndan sonra aldı÷ı Antep bölgesine,Arapların yaúadı÷ı
kısımlara O÷uzların Çepni,Boyat,Yazır ve Alayuntlu boylarını yerleútirerek bölgede
Türkleúmeyi hızlandırdı.Tarım,hayvancılık,kuyumculuk baúlıca geçim kaynaklarıydı.ùehrin
nüfusu 201.000’di.Bunun 199.000’i Türk,2000’i Yahudi,Ermeni ve Kürt’tü.Erkekler,uzun
palto,belde uzun bir úal,baúlarında fes ile dolaúırlardı.Kadınlar,bol miktarda gerdanlık
takarlardı.
II. Mahmut zamanında,Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paúa,Mora øsyanı’nın bastırılması
için padiúaha yardım etmiú ve Mora ve Suriye valiliklerinin kendisine verilmesini
21
istemiúti.Devlet,bu konudaki iste÷i yerine getirmeyince Kavalalı,o÷lu øbrahim Paúa’yı
silahlandırarak Suriye’ye gönderdi.øbrahim’in ordusu,Suriye’yi iúgal edip,Antep’e girdi.Antep
halkı iúgalcilere direndi.øbrahim,II.Mamhut’u yenerek Kütahya’ya kadar ilerledi.øngiliz ve
Fransızların arabuluculu÷u ile øbrahim Paúa ile padiúah arasında Kütahya Antlaúması
imzalandı.Mehmet Ali Paúa’ya,Mısır’ın yanında Adana,Halep,ùam,Cidde valilkleri verildi.
Mısır hakimi Kavalalı ile Osmanlı arasındaki sınır Antep’in ortasından geçirildi.Kütahya
Antlaúması ile ikiye bölünen Antep halkı,1833’den 1840’a kadar Osmanlı-Mısır arasındaki
savaú hazırlıklarına ve çatıúmalara úahit oldu.II.Mahmut,Nizip Savaúı’nda øbrahim Paúa’ya
yenilince halk korkuya kapıldı.Çünkü savaútan önce øbrahim Paúa’’Anteplilerin hepsini
öldürüp Antep’i yakaca÷ım,yerine de arpa ekece÷im’’diye yemin etmiúti.Halkın bir kısmı
korkudan Maraú’a göç etti.Daha sonra 120 medrese hocası toplanarak øbrahim Paúa’yı,
Antep’in giriúinde karúıladılar.Heyetin baúındaki Hafız Mustafa Efendi,øbrahim Paúa’yı ikna
etti.øbrahim Paúa halkın dönmesine izin verdi.Ona gösterilen alana da arpa ekecekti.øbrahim
Paúa,Antep’te baskıcı bir yönetim kurdu.Vergileri arttırdı ve Türkleri Mısır ordusuna asker
yaptı.Fransız yazar Moltke’nin ’’Anadolu,Suriye ve Filistin’e Seayahat’’ kitabında,Antep
halkının,øbrahim Paúa’nın yönetiminden memnun olmadı÷ını anlatmaktadır.
3) KURTULUù SAVAùI’NDA ANTEP:
3.1.Antep’in øngilizler Tarafından øúgali ve Fransızlara Devri :
Halep'te bulunan øngilizler, Mondros Mütarekesinin 7. maddesine dayanarak 15 Ocak
1919'da bir süvari livası (tugayı) ve beraberindeki kuvvetle Antep'i iúgal ettiler. Amerikan
Kolejini ve çevresindeki Ermeni evlerini kıúla ve karargâh edindiler. Antepliler bu iúgali,
mütareke hükümlerine uyulmadı÷ı gerekçesiyle protesto ettiler. Sözde øngilizler kıúı geçirmek
ve hayvanlara yem temin etmek amacıyla Antep' i iúgal ettiklerini açıkladılarsa da, bir ay
sonra Maraú ve Urfa’yı da iúgal etmekle bu iddialarını fiilen yalanladılar. øngilizler úehre
girdiklerinde halkın elindeki silahların 24 saat içinde toplanmasını istediler ve on dört araba
silah topladılar.
1.Dünya Savaúında Suriye’ye gönderilen Ermeniler de fırsattan istifade ederek øngilizlerle
birlikte Antep'e döndüler. Dönenler arasında Antepli olmayan ve asayiúsizlikten dolayı
memleketlerine gidemeyen Sivas, Erzurum ve di÷er Anadolu úehirlerinden gelen Ermeniler
de bulunmaktaydı. Türklere karúı büyük bir hırs, kin ve nefretle dolu olan bu Ermeniler, øngiliz
makamlarını etkileyerek, sert ve zalim bir idare kurulmasına çalıútılar. Türklerin satıúa
22
çıkardıkları taúınabilir mallarını “Ermeni Malıdır” diye gasbettiler. Silah arama bahanesi ile
úehir günlerce baskı altında tutuldu, bütün evler arandı, soka÷a çıkma yasa÷ı ilan edildi.
Türkler; ekmek bıçaklarına kadar ellerindeki kesici ve patlayıcı silahlarını øngiliz makamlarına
teslim etmek zorunda kaldılar.
3.2.øúgale U÷rayan Bölge Halkının Tepkileri
øngiltere’nin iúgali altında tuttu÷u bölgeyi, Suriye øtilâf namesi ile Fransızlara devretmesi
üzerine, 2000 kiúilik Fransız birli÷i ve bir Ermeni taburu 29 Ekim 1919’da úehre girdi.Bu
haksız iúgallere karúı bölge úehirlerinde çeúitli protestolar ve tepkiler meydana gelmiútir.
5 Kasım 1919 Cuma günü, yani Antep'in Fransızlar tarafından iúgalinin birinci günü, bir
Ermeni tercümanla úehre inen bir Fransız subayının, Akyol Camiinde asılı Türk Bayra÷ı'nı,
orada bulunan bir Türk polisine zorla indirtmesi, úehirde büyük tepki yarattı halk toplanarak
hükümet Kona÷ına yürüdü ve bayra÷ı tekrar çektirdi. Uyandırdı. halk galeyana geldi. Zorla da
olsa Türk Bayra÷ını indiren polisin derhal görevinden atılması sa÷lanmıútır. Bu hareket
Fransızlar nezdinde protesto edilmiútir. 5 Kasım 1919 da Türklerin birkaç kez vaki olan
protestoları karúısında Fransız Komutanlı÷ı, Ermeni Alayına mensup kıta'ları Antep'ten
çekilmeye ikna etmiútir.
Fransızlara ve Ermeni askerlere güvenen yerli Ermeniler güçlendikçe taúkınlıklarını
artırdılar. Ermeniler semtlerinde rastladıkları Türkleri tehdit ediyor ve dövüyorlardı. Türkler
Ermenilerin ço÷unlukta oldu÷u semtlerde dolaúamaz olmuúlardı.
10 Kasım 1919'da Ermeni askerleriyle Türk Polisleri arasında bir kavga çıktı÷ında, Cemiyet-i
øslamiye bu fırsattan istifade ederek Antep'in Fransızlar tarafından iúgalini protesto etmiútir.
23 Kasım 1919'da Antep'te büyük bir miting yapılmıútır.
Bu arada bizzat Mustafa Kemal Paúa, 1 Aralık 1919'da Kazım Karabekir'e "son derece gizli
tutulması" gereken bir telgraf göndermiútir. Buna göre Kilikya, Urfa, Maraú ve Ayıntap
iúgalinin ve Ermenilerin yaptıkları cinayetlerin úiddetle protesto edilmesini ve maneviye ile
mücadelenin ilanını bildiriyordu. Padiúahın iúgaller karúısında sessiz kalmasına karúın M.
Kemal Samsuna çıkmıú ve bir yandan kongreler toplayarak direniú bilincini uyandırmaya
çalıúıyordu.Halkın iki seçene÷i vardı. Ya padiúahın dedi÷i gibi sessizce bekleyip kadere razı
olacaklardı.Ya da M. Kemal’in dedi÷i gibi ulusun ba÷ımsızlı÷ını yine ulusun azim ve kararı
kurtaracaktı.Onlar ikinciyi seçtiler .sonuna kadar direneceklerdi.Kısa zamanda Sivas’tan bir
haber geldi.Sivas kongresi kararlarına göre herkesin direnmesi ve úehirlerde Müdafa_i
Hukuk derneklerinin oluúması isteniyordu.1919 Kasımında Müdafaa-i Hukuk Derne÷i Antep
úubesi kuruldu.Komúu illerden silahlar alındı.ùehir 27 semte ayrıldı.Her bölgeye o yörenin
23
sevilen tanınan bir kiúisi semt reisi olarak atandı. Her bölge reisi kendi bölgesinde halktan
birlikler kurarak Kuva-i Milliye’yi oluúturdu. Yiyecek ihtiyacını karúılamak için bir komisyon
kuruldu.ùehreküstüdeki ùeyh Camii hastane olarak düzenlendi.
Antep halkının sabrını taúıran ikinci olay daha kötüydü. 21 Ocak 1920 günü akúama do÷ru
bugünkü ønönü Caddesinde, askeri fırın önünde 10-12 yaúlarında o÷lu Mehmet Kamil ile
geçmekte olan bir Türk kadınına fırındaki Fransızlardan iki sarhoú asker sarkıntılık ederek
peçesini açmak istemiúlerdi. Mehmet Kamil anasını savunmak için Fransızlara taúla hücum
etmiú ve iki Fransız askeri tarafından hemen orada süngülenerek úehit edilmiúti.
Bu olay üzerine dükkânlar günlerce kapalı kaldı. Fransızlara yiyecek hiç bir úey satılmadı.
Zor durumda kalan Fransızlar Kilis’ teki garnizonlarından yiyecek taúımaya kara verdiler.
ùehit Kamil’in cenazesi büyük bir tepkiye dönüútü ve halkın direniúini arttırdı. Kuva-i Milliye
erzak sevkiyatı olaca÷ını duyunca Antep Kilis yolunu tutmaya ve yardım malzemelerini
Antep’e ulaútırmamaya karar verdiler.
3.3. Antep Savunması :
3.3.1Karabıyıklı Olayı
øúgal döneminde Gaziantep bölgesinde motorlu ve atlı araçların geçmesine en elveriúli KilisAntep-Maraú yoluydu. Suriye’den hareket eden Fransız iúgal kuvvetleri, takviye birlikler ile
erzak kolları trenle Kilis yakınında bulunan Katma østasyonu’na ve takiben Kilis-Antep yolu ile
Antep’e geliyorlardı. Antep’ten hareket eden Fransız nakliye kolları sarp tepelerden geçerek
Maraú’a gidiyorlardı.
Aralık 1919’da Antep-Maraú ve øslahiye-Maraú karayollarında Fransız nakliye kolları devamlı
olarak Türk çetelerinin baskınlarına u÷ramaya baúlamıútı. Maraú’ta Türkler gizlice savaúa
hazırlanıyordu. Böylece ilk savaúlar düúman birliklerinin gelip geçti÷i yollar üzerinde
baúlamıútır. Antep-Maraú karayolu üzerinde Fransız birlikleri öldürücü darbeyi 20 Ocak 1920
tarihinde Karabıyıklı’da Karayılan Çetesi vurmuútur.
Karabıyıklı baskını Antep-Maraú yolunu Fransızlara kapatmıútır. Bu baskın tam bir zaferdi.
Karayılan ismi bu olaydan sonra Gaziantep bölgesinde bilinir olmuútu.
24
Antep’te bulunan Fransız birlikleri Maraú’a gitmeye bir daha teúebbüs edemediler. Karabıyıklı
baskını sonucunda Maraú-Antep karayolunun önemli kısmı tamamen Türklerin eline
geçmiúti. Bunun sonucunda Kuvâ-yı Milliyecilerin Antep ile Antep-Kilis yolu üzerinde
faaliyetlerinin artırmaları kolaylaúmıútır.
3.3.2 Karayılan :
M. kemal Antep savunmasını örgütlemesi için Kılıç Ali’yi bölgeye göndermiúti. Kılıç Ali
halktan yıldırım ve úimúek taburları kurdu.Fransızlar ma÷ara baúından taarruza geçtiler.Halk
direnerek
yinede
vurdular.Samsak
Fransızları
tepede
çok
úehre
sokmadı.Gece
Antepli
úehit
baskını
oldu.Onlardan
düzenleyip
biri
de
32
Fransızları
yaúındaki
karayılandı.Karayılan ( 1888 ... 24.05.1920 )
Asıl adı Mehmet olan Karayılan; Gaziantep’in 40 km. kuzeyinde Kahramanmaraú ili Pazarcık
ilçesi Höcüklü köyü Elifler mezrasında 1888 yılında do÷muútur.
Karayılan, hayvan sürüleri bulunan ve çevresine göre zengin sayılan bir köylü ailesine
mensuptu. Karayılan’ın babası 1904 yılında Ermeni eúkıyaları tarafından obasına yapılan
baskın sırasında úehit edilmiútir. Bu tarihte Karayılan 16 yaúındaydı. Genç yaúta yalnız kalan
Karayılan, kendi kendine okuma-yazmayı ö÷renmiú, bir süre köy imamlı÷ı yapmıútır. Birinci
Dünya Savaúı’nda Sarıkamıú’ta savaúmıú, çeúitli yararlıklar göstermiútir. Karayılan, daha
sonra köyüne dönmüútür. Hükümet kuvvetleriyle birlikte eúkıya Bozan A÷a’yı vurmuú, tüm
hayvanlarının sürülerini satıp, silah almıú ve Kuva-i Milliye’yi teúkilatlandırmıútır .Antep
savaúı úiddetlenince çetesiyle Karabıyıklı’da düúmana ilk ve kesin darbeyi indiren Karayılan,
Kuvâ-yi Milliye safına katılmıútır. Daha sonra Dülük köyüne gelerek úehri kuúatan Fransız
çemberini yarmıú ve Antep’e girmiútir. Karargah olarak önce Bekir Bey sonra Karagöz
camisini kullanmıútır. ùehir içi ve úehir dıúı savaúlarına katılmıútır. Kendisine ùıhın
Da÷ı’ndaki ( Sarımsak Tepe ) Fransızları püskürtmesi emri verilen Karayılan, bu çarpıúmada
( 24 Mayıs 1920 tarihinde ) úehit düúmüútür.
Bu olayla birlikte Karayılan ismi, Antep Halkını temsil eden kahramanlardan biri olmuútur.
25
3.3.3 ùahin Bey’in Antep-Kilis Yolundaki Faaliyetleri:
Fransızlar, baúlangıçta Anteplilerden pasif direniú görüyorlardı. Antep ve köylüleri, Fransızlar
ve Ermenilerin tahıl ve tahkimat ihtiyaçlarının karúılanmaması amacıyla erzak ve kereste
satmıyorlardı. Antep’ten erzak tedarik edemeyeceklerini anlayan Fransızlar, yiyecek
maddelerini di÷er bölgelerden getirmek zorunda kaldılar.
Fransızlar, ikmallerini devamlı olarak Antep-Kilis yolunu kullanarak yaptıklarından burası
önem taúımaktaydı. Heyet-i Merkeziye aldı÷ı tedbirlerle Maraú yolunu Fransızlara kapattıktan
sonra Fransızların tümen karargâhı olan Katma’dan ve Kilis Garnizonu’ndan Antep’e gelecek
yardımlar önlenmiútir.
Antep-Kilis yolunun müdafaası görevi ilk önce Mısırzade Nuri Bey’e verilmiúti. øúte, tam bu
sıralarda ùahin Bey Antep’e gelmiúti. ùahin Bey’e bu lakap halk tarafından verilmiútir. Asıl
adı Mehmet Sait’tir. 1877’de Gaziantep’in Bostancı Mahallesinde do÷muú, 1899’da Yemen’e
er olarak gitmiútir. 1911’de Trablusgarp Savaúlarına gönüllü olarak katılmıútır. Balkan
Savaúlarında, Birinci Dünya Savaúında Çanakkale, Romanya, Filistin cephelerinde
savaúmıútır. 1917 Ekim’inde ise Sina Cephesinde görev almıú, øngilizlere esir düúmüú ve
Aralık 1919’a kadar kalmıútır. Mütarekeden sonra øngilizler Türk esirleri serbest
bırakmıúlardır. Mehmet Said Mısırdan østanbul’a döndü. østanbul’dan Antep Nizip askerlik
úubesinde görev yapmak için yola çıkmıútı.Antep’e geldi÷inde Kuva-i Milliye komutanı olarak
ùahin Bey adıyla Antep-Kilis yolundaki göreve getirildi.1920 Martında yol üzerinde karargah
kurarak köylülerden asker topladı.8 Martta 300 araçlı bir erzak kafilesine saldırdılar ve
Fransız konvoyu Kilis’e geri çekilmek zorunda kaldı. Bu esnada Fransızlar, Katma-KilisAntep yolu ile takviye kuvvetleri getirmekte ve bu yol üzerinde serbestçe hareket
etmekteydiler.
Antep Savunması’nı her úeyin üstünde tutan ùahin Bey, Çapalı Köyüne giderek burayı
merkez yaptı, 100 kiúilik bir kuvvet oluúturdu. Bir süre sonra üç önemli yerde siperler
kazdıran ùahin Bey, yolun kontrolünü tamamen sa÷ladı.
3 ùubat 1920 tarihinde Kilis’ten Antep’e hareket eden iki bölü÷ün himayesindeki 150 arabalı
bir Fransız erzak kolu ùahin Bey kuvvetleri tarafından Kertil’de pusuya düúürülerek geri
dönmek zorunda bırakılmıútır.
26
4 ùubat 1920’de Kilis yoluna hakim olan milli kuvvetler telgraf hatlarını tahrip ederek,
Fransızların Kilis ile olan her türlü irtibatını kesmiúlerdi. Bu esnada Antepliler, bir taraftan
ùahin Bey’e cephane ve erzak göndermekte, di÷er taraftan úehir içi teúkilatının tanzimine
çalıúmaktaydılar.
Fransızlar, 18 ùubat ‘ta bu yoldan geçmeyi bir daha denediler fakat ùahin Bey kuvvetlerince
ma÷lup edilerek Kilis’e geri çekildiler .Bir hafta sonra yola çıkan kafile de geri dönmek
zorunda kalınca 400 nakliye araçlı yeni bir konvoy Fransız birliklerinin korumasında yola
çıktı.26 Martta çatıúma baúladı.27, 28.günlerde de aralıksız devam etti.úahin beyin
birliklerinin büyük kısmı úehit oldu.28 Martta Elmalı Köyüne çekilen ùahin Bey’in yanında
birkaç kiúilik bir birlik kalmıútı.Elmalı Köprüsünde úahin Bey ve adamları ellerinde süngülerle
bekliyorlardı silah sesleri durmuútu. Çünkü cephaneleri bitmiúti. Fransızlar da ateúi kesip
köprüye geldiler úahin Beyden yoldan çekilmelerini istediler. ùahin Bey ve arkadaúları
süngülerle karúılık verince Fransız süngüleri altında can verdi. Düúman arabaları cesedimi
çi÷nemeden Antep’e giremez demiúti öyle de oldu.
ùahin Bey
30 yaúındaydı. Fransız piyadelerinin süngü darbeleri altında 28 Mart 1920
tarihinde úehit düútü. ùahin Bey dıúında birçok Kuva-i Milliye lideri vardı.
Antep’teki Milli Kuvvetlerden Kilis’te Kamil Polat, Nizip’te Habeú, Urfa’da Ali Saip Bey ve
Pehlivanzade
Nuri’nin
milis
kuvvetleri
bulunuyordu.
Bunların
bir
komuta
altında
birleútirilmesini planlayan Kılıç Ali, Anteplilerin savunma gücünü artırmıútır.
3.3.4.Antep Çok Zor Dayanıyor:
Kılıç Ali, TBMM açılınca Antep millet vekili olarak Ankara’ya gidince Ali ùefik Bey Özdemir
Bey lakabıyla Antep Kuva-i Milliye’sinin yönetimini ele aldı. 29 Temmuz 1929’de yo÷un bir
Fransız bombardımanı baúladı. Top mermileri úehrin ortasına düútükçe etrafa parçalanan
insanlar da÷ılıyordu. Fransızlar direniúe devam ederseniz tüm evleri yok edece÷iz 2 saat
içinde teslim olun kaleye beyaz bayrak asın dediler.13 A÷ustosta halk Karatarla Camii
avlusunda toplandılar teslim olun ça÷rısı için verecekleri cevabı tartıútılar. Kurtuluncaya
kadar direniú kararı aldılar ve kaleye büyük bir Türk bayra÷ı çektiler Anteplilerin cevabını ve
kaledeki beyaz bayra÷ı görmek için dürbün baúında bekleyen Fransız komutanlar Türk
bayra÷ını görünce daha yo÷un bir bombalamaya baúladılar.
31 A÷ustos1920’de TBMM ‘ye bir telgraf çeken Antep halkı telgrafta úöyle diyordu:
“Silahımız yok gece gündüz aralıksız bombalamalar devam ediyor.Cesetleri parça parça
toplayıp gömüyoruz.Salgın hastalıklar baúladı. Antep’i kurtarmaya gelmeyecekseniz úehirle
birlikte kendimizi yakalım Cevap bekliyoruz”. ùifreli telgrafla úu yazı geldi:Kurtuluú
27
savaúımızın
kaderini
belirleyecek
savaú
batı
cephesindedir.Elimizdeki
asker
yetersizdir.Antep’e yardım göndermek mümkün de÷ildir.Umutları kırmamak için bu durum
halktan saklandı. Çok yakında bir birli÷in yardıma gelece÷i söylendi.Direniúe devam
edildi.Fransız general asker sayısını arttırarak 20.000’e çıkarttı.Antep de ise 850 silahsız
2000 tüfekli yaklaúık 3000 kiúilik bir direniú birli÷i vardı.
Fransızlardan tekrar kaleye beyaz bayrak çekip teslim olun önerisi geldi. Bu da reddedilince
Antep’e 11 Aralıkta 500 top mermisi atıldı. Bir yandan bombalama ve direniú devam ediyor
bir yandan da çareler aranıyordu. Meclise bir telgraf daha çekildi.Ankara’ dan yine olumsuz
cevap geldi.Cephaneler bitmiúti. El tezgâhlarında silahlar tamir ediliyor, çelik mermiler
yapılıyor, derme çatma direniú devam ediyordu.
Çınarlı Camii önünde Antep ‘in en kanlı çarpıúmalarından biri yapıldı.5 Ekimde Fransız
taarruzu baúladı. Hiç ummadıkları bir direniúle karúılaúıp geri çekildiler.14 Ekimde tekrar
saldırdılar Caminin yarısı yıkıldı. Burada çok úehit verildi bir subayla 20 Fransız askeri
süngülendi.
Fransızlar
yine
úehri
ele
geçiremediler.
Çınarlı
Camiinin
üzerinde
úehitler
anıtı
vardır.Üzerinde úöyle yazar:”Bu anıt yurduna saldıranların tecavüzlerini kırmaya yemin eden
úehir halkı adına úehitlerin semaya kaldırdı÷ı úahadet parma÷ıdır”.Çınarlı cephesi savaúı
vatanını savunan bir halkın yokluklar içinde neler yapabilece÷inin destansı bir örne÷idir.
3.3.5 Kefen Bayraklı Kale:
Fransızlar saldırıya halk da direniúe geçtikçe ùeyh Camii avlusu yaralı askerlerle doluyordu.
Yaralıları yatıracak yer bulunamıyordu yalnızca sargı bezi ve tentürdiyot vardı.Onlar da kısa
süre de bitti.Kloroform ve eter olmadı÷ı için uyuúturulmadan ameliyat yapılıyor kollar bacaklar
insanların
çı÷lıkları arsında
kesiliyordu.23
Aralıkta
Fransızlar
Musulludan saldırıya
geçtiler.Kıú úartları, yokluk, periúanlık giderek a÷ırlaúıyordu.Evler çarúılar camiiler toplardan
darmada÷ın
olmuútu.Tanklar
halk
direniúi
karúısında
geri
çekilip
úehri
dıúarıdan
bombalamaya karar verdiler.
Halk iúgalin dıúında açlıktan da ölmeye baúlamıútı. Zerdali çekirde÷inden ekmek yapılıp
yeniyordu.Bir süre sonra anlaúıldı ki
bu ekme÷i yiyenler oksisiyanürden zehirlenerek
ölüyorlardı.bu ekmeklerin yenmemesi söylendi ama kimse dinlemedi dut yapra÷ı ,ot ölmüú
hayvanlar, ölmüú atlar kadınlar tarafından parçalanıyor evlerine götürülüyordu.Halk
toplanarak bir açlık beyannamesi hazırladı.Güvercin postasıyla civar kazalara ve illere
28
gönderildi.” ønsanlar ve hayvanlar açlıktan ölüyor lütfen yarım edin.10 aydır direnirken
açlıktan ölmemeliyiz , ölmemek için ot yesek en fazla bir hafta dayanabiliriz” deniliyordu ( 25
Aralık 1920)
Açlıktan ölümler artınca ,açlıktan ölece÷imize savaúarak ölelim dediler ve hem yiyecek hem
silah ve malzeme bulmak için 31 Ocak 1921 ‘de úehrin dıúına çıkarak savaúmaya karar
verdiler.110 úehit verdiler.
8 ùubatta Ankara’dan bir yardım geldi. Manevi yardımdı bu.Meclis bir kanun çıkararak
Antep’e gazi unvanını vermiúti. Özdemir Bey 200 kiúilik bir kuvvetle úehrin dıúına çıkmıútı.
ùehirde yalnızca yaúlılar kadınlar ve çocuklar kaldı.Antep de kalan bir avuç halk 11 ay
boyunca iúgale direnmiú ama açlı÷a yenilmiúti.ùehirde silahlı bir tek kiúi bile kalmayınca bir
temsilci seçip Fransız karargahına gönderdiler.”Teslim oluyoruz” dediler Fransızlar” beyaz
bayrak asın bayra÷ınızı indirin” dediler. Halk kabul etmedi. “Bayra÷ımızı indirmeden beyaz
bayrak asarız” dediler.Halktan beyaz bez ya da çarúaf aradılar ama kadınlar” biz ölülerimiz
için bile
kefen bezi bulamadık “dediler. beyaz bez bulunamayınca ùeyh hastanesindeki
kefenlerden bir paça keserek kefenden teslim bayra÷ını kaleye çektiler.Birkaç gün sonra
bayra÷ı indirdiler Fransızlardan hiçbir tepki gelmedi.
3 ùubatta Fransızlar úehre girdi. Halkın oluúturdu÷u savunma hatlarını gezen komutanlar,
savunmanın úehir halkı tarafından yapıldı÷ına asla inanmadılar. Bu arada TBMM ile Fransa
arasında 20 Ekim 1921 Ankara antlaúması yapıldı ve Fransızlar Antep baúta olmak üzere
güney cephesinde iúgal ettikleri yerlerden çekildiler.25 Aralık 1921’de son Fransız kuvveti de
úehri terk etti.Anteplilerin istiklal madalyası olmadı .Çünkü onlar düzenli bir ordunun askerlik
kayıtlarında adı bulunan askerleri de÷illerdi.Neden madalya almadıkları soruldu÷unda biz
madalya için savaúmadık ki dediler.ùehitlerin çocukları , torunları yıllar sonra parçalanmıú
kemikleri gömdükleri yerden çıkarıp 6 tabuta koyarak törenlerle úehitler anıtının altına
gömdüler.Antep 11 ay boyunca Fransız iúgaline direndi ve 6317 úehit verdi.
M. Kemal Atatürk,27 ocak 1933’de Antep’e bir geliúinde, bölge halkına olan sevgisini ve
takdirini göstermek adına nüfus kütü÷üne kendisini hemúehri olarak kayıt ettirmiútir.
3.3.6.Antep’in Gazilik Kanunu :
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, 6 ùubat 1921 tarih 147. Toplantısında, Bakanlar Kurulu
Baúkanı ve Milli Savunma Bakanı Fevzi Çakmak meclis baúkanlı÷ına bir önerge sundu:
29
“ T.B.M.M Riyaset-i Celilesi’ne. Antep Livası merkezi olan Ayıntap kasabası namının,
Gaziayıntap’a tahviline dair icra vekilleri heyetinin 2 ùubat 1337 ( 1921) tarihindeki
içtimasında kabul edilen ve T.B.M.M Riyaset-i Celilesi’nin tasvibine iktiran eden, Layiha-i
Kanuniye Sureti musaddakası rapten takdim kılınmakla iktizasının ifa ve neticesinin icra
buyurulmasını rica ederim efendim.”
øcra Vekilleri Heyeti
Reis-i Mudafaa-i Milliye Vekili
Fevzi Layiha-i Kanuniye Sureti;
Madde 1- Ayıntap Livası merkezi olan Ayıntap kasabasının namı (Gaziayıntap) ‘a tahvil
olunmuútur.
Madde 2- Bu kanunun icrasına Dahiliye Vekili memurdur.
Madde 3-øú bu kanun tarih-i neúrinden itibaren mer’idir.
Kanun teklifi, böylece T.B.M.M’nin 6 ùubat 1921 günlü 147’inci toplantısında oy birli÷i ile ve
alkıúlarla kabul edildi, 8 ùubat 1921 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlü÷e girdi. 20
Ekim 1921’de Ankara øtilafnamesi ile Fransızlar Antep’i terk etmeyi resmen kabul etmiúlerdir.
Gerçekte ise Fransızlar 8 ùubat 1921’de Antep Türkleri ile yaptıkları mütareke ile iúgallerinin
geçici oldu÷unu belirterek Antep’i terk etmeye söz vermiúlerdi. 25 Aralık 1921’de Ankara’ya
ba÷lı kuvvetler Antep’e girmiúlerdir. Her yıl 25 Aralık Antep’in kurtuluú günü olarak
kutlanmaktadır.
3.3.7.Atatürk ve Antep :
Atatürk, Milli Mücadele yıllarında, Gaziantep’lilerin düúman karúısındaki yi÷itçe direniúlerini,
ölümle diú diúe savaúlarını, savunmalarını coúkuyla izlemiú,onlara her fırsatta güç vermiú,
Gaziantep’lileri övmüútü.Gaziantep’e karúı büyük bir sevgisi vardı ama bir türlü fırsat bulup
da bu úehre gelememiúti.Milli Mücadeleyi baúlatmak üzere Anadolu’ya geçmeden önce
Suriye cephesinde 7. Ordu Komutanı olarak görev aldı÷ı zaman,bir keresinde 1918 yılı Ekim
ayı baúlarında Kilis’e kadar gelmiú, Kilis’te bir gece kalmıú,Kaymakam øbrahim ve Kilis ileri
gelenleriyle görüúmüútü. Gaziantep’e gelememiúti. Gaziantep’liler onu ancak, 26 Ocak 1933
günü kucaklayabilmiúlerdi. 1933 yılı Ocak ayının 15’inde uzun süreli bir yurt gezisine çıkan
30
Atatürk Adana’dan sonra,26 Ocak 1933 günü Gaziantep’e yönelmiúti.O gün Ramazan
Bayramı arefesiydi. Atatürk, bayramı Gaziantep’te geçirmek istiyordu. Haber Gaziantep’te
duyulur, duyulmaz halk iki bayramı bir arada kutlamanın sevinci içinde, úehirlerini bayrak ve
taklarla süslemiúlerdi.
Gaziantep Valisi Akif Bey’in baúkanlı÷ındaki bir heyet, Atatürk’ü karúılamak üzere Narlı
istasyonuna hareket etti. Heyetle buluúan Atatürk,onlarala birlikte saat 11’e do÷ru
Gaziantep’e girdi. O gün úehir ana-baba günü,binlerce,onbinlerce insan, okullar, esnaf
birlikleri karúılamaya çıkmıúlardı. Atatürk, karúılayıcıları selamladıktan sonra, otomobiline
bindi. Yolda, Baúkarakol’da arabasından inerek,bir süre halk arasında yürüdü, tekrar bindi,
Atatürk Bulvarı’ndan Halkevine geldi.Meydanlarda davul-zurnalar çalıyor, milli oyunlar
oynanıyordu. Halkevinde çeúitli kuruluúların yöneticileri ile görüútü bilgi aldı. Atatürk,
Gaziantep’teki çalıúmalardan memnun görünüyordu. Akúam, Gaziantep’liler, Atatürk’e ikiyüz
kiúilik bir yemek verdiler. Yeme÷in sonunda Gaziantep Milletvekili Kılıç Ali bir konuúma
yapmıú, sözlerini úöyle tamamlamıútı. Gazi bizim Gazimiz, kainat ve insanlı÷ın Ulu Gazisi…
Gaziantep’in yüre÷inden coúan sesi dinliyormusun? Bu ses, tek ses olarak neden senin
büyük yüre÷ine akıyor Gaziantep seninle yeniden kuruldu, çünkü sana inandı,ba÷landı.Sana
inanan,sana ba÷lanan kendi varlı÷ına inanır. Hakka inanır, sonsuzlu÷a ba÷lanır. Sen her
úeysin, Gazisin. Büyük Türk’ün bizzat kendisisin,özüsün,kütük adın Gazi Mustafa Kemal’dir.
Fakat do÷uú adın, tarih adın, asıl adın Türkiye’dir. Ertesi gün,27 Ocak 1933 Cuma,bayramın
birinci günü, Atatürk’ün üzerinde lacivert bir elbise, gri kravat, siyah iskarpinler var. Valilikte
yapılan bayramlaúma törenine katıldı. Buradan, üstü açık bir arabayla Belediyeye
geldi.Belediye Meclisi salonunda toplanan Gaziantep’lilerle, úehrin sorunlarını görüútü,
ihtiyaçlarını sordu.
Gaziantep’te bir lise açılması isteniyordu. Baúbakan øsmet ønönü’ye bir telgraf gönderdi.
Gaziantep’teki
ortaokulun
lise
haline
getirilmesini,
bu
iúin
bir
iki
gün
içinde
sonuçlandırılmasını istedi. Öyle ki, üç gün sonra 1 ùubat 1933’te Gaziantep lisesi açılmıútı.
Bu arada bir de tören yapıldı. ùehir meclisi Atatürk’e “Hemúehrilik Belgesi” verilmesini
kararlaútırdı. Atatürk, Gaziantep Nüfus Kütü÷ünde ( Bey Mahallesi, hane 41, cilt 86, sayfa
56, Zübeyde’den do÷ma, Ali Rıza o÷lu, 1881 Selanik do÷umlu gazi Mustafa Kemal ) olarak
geçti. Hemúehrilik Belgesi, Gaziantep Belediye Baúkanı Hamdi Kutlar’ın bir konuúmasıyla
Atatürk’e verildi. Atatürk teúekkür ederek: Gaziantep güzel úehir, Gaziantep’liler vatansever,
cesur ve çok çalıúkandır. Bu úehir her hizmete layıktır. Gereken her yardım yapılacaktır
dedi. Belediyeden sonra Garnizon Komutanlı÷ına gitti, subay ve erlerin bayramlarını kutladı.
Ö÷leden sonra Narlı’ya buradan da Adana’ya dönüyordu. Atatürk, Gaziantep’in Kurtuluú
Günü yıldönümleri olan 25 Aralık’ta sık sık Gaziantep’lileri kutluyordu. 25 Aralık 1936’da
31
Gaziantep’in 15. Kurtuluú Yıldönümü günü úu telgrafı göndermiúti: “Türküm diyen her úehir,
her kasaba ve en küçük Türk köyü, Gaziantepliler’i kahramanlık örne÷i olarak alabilir”Bu
telgraftan bir yıl sonra 25 Aralık 1937’de Gaziantep’in 16. kurtuluú yıldönümü dolayısıyla
Ankara Halkevi’nde düzenlenen toplantıya katılmıú,Gaziantepliler’e de bir telgraf çekmiúti.
Bu telgrafta:”E÷er bir gün millet,vatan ve Cumhuriyetin yüksek çıkarları gerekirse, o çevre
kahramanlarının geçmiúte oldu÷undan daha yüksek kahramanlıklar göstermeye hazır
olduklarına úüphem olmadı÷ı bilinmelidir”diyordu. Gaziantep’se Atatürk’ünü her zaman
saygıyla andı. Onun Gaziantep’e geliú gününü,bir bayram olarak her yıl kutladı.
III. BÖLÜM :
1) ANTEP KÜLTÜRÜ:
1.1. Antep’de El sanatları:
Antep el sanatları Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin kültürel mirasını günümüze
taúımaktadır.Bu gün yalnızca Türkiye’de Antep ‘de görülen sanat dalları ve bu sanatlarda
Antep’e ait olan üsluplar görülmekte ve yavaú yavaú dünya tarafından da tanınmaktadır
1.1.1.Dokumacılık:
Dokumacılık denilince akla Antep’e özgü kutnu kumaú gelir. Kutnu ipekli bir dokuma türüdür.
Ham maddesi suni ipek ve pamuk ipli÷idir. Ana renk sarı olmakla beraber 60’dan fazla çeúidi
vardır. Mecidiye, zincirli, darcı çiçekli gibi isimler verilmiútir.
Selçuklular zamanında dokunan kutnu kumaúlar; Hindistan, øran ve Arabistan’a satılırdı. Her
yeri dutluk olan Antep’te Dar’ül Harir denilen bir ipekçilik okulu vardı. ùimdi onun yerine
Gaziantep Lisesi vardır. Bu okul sayesinde Antep’te çok iyi ustalar yetiúmiúti. Sabahları
erkenden omuzlarına ipek toplarını yüklenen ustalar. Kürkçü hanına gider, han duvarlarına
demir kazıklar çakar kazıkların arasına da çile halindeki ipe÷i gererlerdi. 8-10 metrelik bir
tezgah haline gelen duvar yüzeyinde ipe÷i iúlerlerdi. (Mezzekçi) øpek ustalarının çaktı÷ı
kazıkların oyukları günümüzde hala Han duvarlarında görülmektedir. Gece geç saatlere kalar
tezgahlar çalıúır ve zaman geçirmek zor oldu÷u için türküsü bulunmaktadır. Antep’in meúhur
“Gözlerin kör ola ölesin usta” türküsü buna güzel bir örnektir. øpe÷e keci denilirdi. Keci birçok
32
türküde keçi olarak söylene söylene ipekle ilgili türküler zamanla unutulmuútur. Kumaúların
güzelli÷i baúkentte fark edilince ünlü ustalar baúkente getirilmiú. østanbul’da ve Bursa’da da
øpek ustalı÷ı yaygınlaúmıú. Ancak kutnu kumaú yine de yalnızca Antep’te dokunurmuú. Mor
rengi elde etmek çok zor oldu÷u için özel kabul edilmiú ve baúkent, saray dıúında mor renk
giyilmesini ve üretilmesini yasaklamıú. Bu rengi yalnızca Antepli ustalar elde edebiliyormuú.
Antep’te kutnu kumaú dokumacılı÷ının çok zor oldu÷unu anlatan hasıl isimli bir türkü , bir
çırak tarafından ustasına yazılmıútır.
Resim(4)-Dokumacılk
1.1.2. Sedef Kakmacılık:
Sedef, deniz hayvanlarının kabuklarında bulunan fosforlu beyaz renkli parıltılı bir madde ile
pirinç tel ve ceviz a÷acının sanatçı ellerde bir büyüye dönüúme sanatıdır. Sedef iúlemecili÷i
yapanlara sedefkar denilir. XV. yüzyıl Osmanlısında sedef kakmacılık en parlak zamanını
yaúamıútır. Geometrik desenler, çiçek motifleri ve kültür motifleri sedef parçaların oyulan
ceviz zemine yerleútirilmesiyle oluúur.
1.1.3. Yemenicilik:
Yapımında plastik maddeler kullanılmaz. Tamamı el dikiúiyle yapılır. 5 ayrı hayvanın
derisinden özenle mal edilen yemenilerin alt tabanı manda ya da sı÷ır yüzü keçi iç astarı
koyun iç taban sı÷ır ya da o÷lak derisinden yapılır. Hem ayak sa÷lı÷ını korur, hem de alt ve
üst taban arasına konulan kil vücuttaki elektri÷i topra÷a verir. Türkiye’de tek yapıldı÷ı yer
Antep ve Kilstir. Yemeni ustalarına köúger denir. Rengine, úekline göre yemeni isimleri
de÷iúir.
33
Resim(5)-Yemeniler
1.1.4. Bakırcılık:
Antep bakır iúlemecili÷inin özelli÷i tek parça olarak imal edilmesi yani lehim ya da benzeri bir
yolla birleútirme yapılmamasıdır. Yalnızca Antep’te yapılan bir iúleme tekni÷i ile çelik kalem
ve çekiç kullanılarak yapılan motifler yurtdıúında da benzerlerinden ayrılır.
1.1.5. Antep El øúi:
Bursa ketesi, Panama bezi, Rize bezi vb. Kumaúlar üzerine susma (iúleme) ve ajur (iplikleri
keserek çekme) tekni÷i ile Antep iúi dedi÷imiz özel ve kente özgü motifler ortaya çıkar.
Motiflerin yapılıú tekni÷ine göre, filitreli, örümcek, verev çitme gibi isimleri vardır.
Resim(6)-Antep iúi
34
Resim(7)-Yemeni Ustası
1.1.6. Kuyumculuk:
Selçuklular ve Osmanlı zamanından beri Antepdeki en gözde mesleklerdendir. Altın genelde
22 ayar olarak iúlenir. Yöreye özgü motiflerle özel sipariúler yapılır. Günümüzde de 60
imalatçısı 2000 çalıúanı ile kent ekonomisine büyük katkısı vardır.
1.2. Aba Güreúleri ve Aba Dokumacılı÷ı:
Aba, geçmiúte deve öküz, at tüyünden, keçi kılından, koyun yününden dokunan özel bir
kumaútan yapılan erkek giysisidir. Kolu olmayan önü arkası kapalıdır. Desenine
malzemesine göre tahtalı aba, sandıklı aba vb. isimler alır. Türklü÷e has mertlik, acı, kuvvet
ve asalet gibi de÷erlerin tamamı aba güreúlerinin figürlerinde toplanmıútır. Bu güreú hasat
sonu ve dü÷ünlerde yapılır. Dü÷ün sahibi dü÷ünden bir gün önce yöre köylerini dü÷üne ve
güreúe davet eden “okuntu” adlı bir ça÷rı ka÷ıdı da÷ıtır. Dü÷üne gelen köylüler güreúçileriyle
gelir. Pekmezci köylüler ile dere köylüleri rakip olur ve güreúler birkaç gün sürerdi.
1.3. Sahre Alemleri:
Açık alan ve kır anlamına gelen Sahra kelimesi Antep a÷zı ile Sahre’ye dönüúmüútür. Sahre
yani piknik gelene÷i ve mesire yerlerini gezmek çok önemlidir. Birkaç çeúit sahre vardır.
Esnaf Sahresi, Aile Sahreleri, Niúanlı Sahresi esnaf grupları, evlenecek çiftin ailesi özel
piknikler düzenler. Büyük sofralar kurulup yemekler piúirilir. Sahanda kaymak yemek adettir.
Kültürel de÷erlerini gelece÷e taúıyarak yaúayan Antep de anlattıklarımızın dıúında;
zurnacılık, kilimcilik, gümüú iúlemecili÷i, semercilik de devam eden kültür varlıklarımızdandır.
35
Gaziantep de her ay çıkan “Gaziantep kültür” dergisi birçok de÷erimizi canlı tutmakta ve
gelecek nesillere aktarmaktadır.
1.4.Dü÷ün Adetleri:
Dü÷ün ve evlenme, Gaziantep'te de kutsal bir olayın baúlangıcıdır. Evlili÷in her aúamasında
genellikle yöredeki töre ve inançlara göre hareket edilir. Evlenme adetleri ølimiz, merkezi dahil
olmak üzere; Nizip ilçesi Boyundur ve Uluyatır (Mizar), O÷uzeli ilçesi Dokuzyol ( Uruúlu ),
Büyükkaracaören ve Hötoylu, Araban ilçesi Elif Beldesi ve Akbudak ( Süpürgüç ), Yavuzeli
ølçesi Sarılar, Göçmez, Hacımallı ve Üçgöl, Karkamıú ilçesi Elifo÷lu, Alagöz, Alacalı, Çiftlik ve
Balaban köylerinde uygulanmaktadır.
1.4.1.Dü÷ür Gezme:
Dü÷ür gezme; evlilik ça÷ına gelmiú kızlara bakmaya gitmek demektir. Dügür, o÷lan veya
erkek ye÷eni olanlar tarafından gezilir. Dügür gezenler, tanıdık dost ve akrabalarından,
evlenme yaúında kızı olanların salı÷ını ( haberini ) alırlar. Daha sonra haberleri yokmuú gibi
belirlenen eve giderek kıza bakarlar. Dü÷ür gezenler için en önemli olan úey, kızın ailesinin
geçmiúidir. Ondan sonra kızın marifetleri ve güzelli÷i gelir.
Dü÷ürcüler kızı be÷enirlerse, birkaç gün sonra bir daha görme÷e giderler. økinci seferde de
be÷endikten sonra o÷lana haber verirler ve kızı, gizlice yolda gösterirler. Dü÷ürcüler
be÷endiyse, o÷lana fazla bir laf düúmez.
O÷lan, kızı gizlice görüp be÷endikten sonra, evlenmenin ilk adımı olan erkekler arasında söz
alıp verme iúi baúlar.
1.4.2. Beklik Takma:
Beklik takma; Gaziantep‘de niúan takma yerine kullanılan bir tabirdir. Beklik takma
yapılmadan önce, kız evi tarafından istenilen ve erkek evi tarafından alınması zorunlu olan
giyecek eúyaları alınır bu olaya “ Beklik Karartısı “ denir. Giyecekler beklik takılırken kız ve
erkek tarafından giyilir. Beklik karaltısının içinde, bir kat elbiselik, kundura çanta, pabuç ve iç
çamaúırı bulunur. Eskiden hamam peútamalı da verilirdi.
Bu hazırlıklar bitikten sonra; sıra yüzük takmaya gelir, niúan mutlaka kız evinde yapılır. O÷lan
evi niúan gününden birkaç gün önce dost ve akrabalarına haber yollayarak, niúan gününü
36
bildirir. O gün, herkes, kız evinde toplanır. Niúana daveti eskiden “ Okuyucu “ denilen
kadınlar yaparlardı. Günümüzde okuyucu kadınlardan kimse kalmamıútır.
Niúan günü sabahı o÷lan evi, kız evine, niúanda yenilecek olan tüm yemek, tatlı ve meyveleri
yollamak zorundadır. Yemekler yenilir, getirilen elbiseler bir ip üzerinde sergilenir. Giyecekler
incelendikten sonra, tatlı yenilir ve yüzük takılır. Bu niúana erkekler katılmaz, kadınlar
arasında yapılır.
1.4.3.Baúlık ve Kalın :
Gaziantep'te ve özellikle köylerinde kalın alma olayı hala devam etmektedir. Kalın, kız babası
tarafından, kızın çeyizine harcanmak üzere alınır. Kız babası, aldı÷ı bu parayı baúka bir
harcama için kullanmaz. E÷er bu para kız için harcanmazsa, bu büyük bir terbiyesizlik olarak
kabul edilir.
Kalın parası, günün úartlarına göre alınır ve bir usulü vardır. Kız istendikten sonra o÷lun
evinden büyükler giderek, kız evinden ne kadar kalın istediklerini sorarlar. E÷er istenilen para
çok ise; aile büyükleri araya girerek miktarı düúürmeye çalıúırlar. O÷lan evi, daha sonra
verebilece÷i miktarı kız evine bildirir. Beú aúa÷ı, on yukarı iúi ba÷larlar. Yeniden kız evinde
toplanılır ve masrafları o÷lan evi karúılar. Bu toplantıya yalnızca erkekler katılır ve yenilip
içildikten sonra, o÷lan babası herkesin önünde parayı kız babasına verir. Böylece kalın iúi
halledilmiú olur. Önceleri baúlık ve kalın gibi maddiyata dayanan kaynakları olamayanlar,
de÷iúik usulü ile evlenirler. De÷iúik yapmak iki ailenin kız alıp vermesidir. De÷iúik yapmaya
evlenme yaúına gelmiú a÷abeyler karar verirler. Her aile bir kız alır, bir kız verir. Bu nedenle
baúlık alıp vermezler.
Bu usulü benimseyenler çoktur. Çünkü; masrafsız olarak yapılan bir evlilik yoludur. Bu usulde
gönül iúi geçerli olmayıp, ailenin verece÷i kararlar önemlidir. De÷iúik yapan aileler, genellikle
fakir ailelerdir. E÷er de÷iúik, aynı köyün gençleri arasında de÷il de, baúka bir köyle de÷iúik
yapılıyorsa, o zaman; de÷iútirilecek kızlar, at üstüne bindirilerek, di÷er köye do÷ru yola
çıkarlar. øki köy arasında kafile karúılaúır. Daha sonra; iki tarafta kızları alır, köylerine
dönerler. Her köy arasında, ayrıca dü÷ün yapar.
1.4.5.Yatak Biçme :
Yatak biçme, imece usulüyle yapılan bir yardımlaúma ve e÷lence günüdür. Yatak biçme, kız
evinde yapılır. O÷lan evinden ve kız evinden gelen kadınlar, yardımlaúarak ,kızın çehizine
konacak yatak yüzlerini diker ve yorganları köpürler. Bir yandan iú yapılırken, bir yandan da,
37
yemekler yapılır ve yenir. Yatak biçmeye çalgıcılar ça÷ırmak adetler arasındadır. Yatak
biçmeye gelen kadınlar, yer, içer ve e÷lenirler.
1.4.6.Çehiz (Çeyiz ):
Gaziantep'te çok önemli yer tutar. Özellikle kızlar çeyizleriyle de÷erlendirilir. Kız çeyizini para
olarak hesaplamak mümkün de÷ildir. Bir kızın çeyizi do÷du÷u günde dizilmeye baúlar. Anne,
teyze, hala v.s. akrabalar da bu çeyize daima bir úeyler eklerler.
Çeyiz alma kız evindeki kızın çeyizinin, o÷lan evi tarafından alınıp, o÷lan evine
götürülmesidir. Çeyiz alınaca÷ı gün, o÷lan evinin akrabaları o÷lan evinde, kız evinin
akrabaları kız evinde toplanırlar.
Çeyiz günü, e÷lenceyi o÷lan evi yapar, kız evi ise; o÷lan evinin gelmesini bekler. Kız evinde
hiçbir e÷lence yapılmaz. Çeyiz alma adetleri günümüzde hala eksiksiz olarak devam etmekte
ve yapılmaktadır.
Kız evinden çeyiz almada da bazı adetler a÷ırlı÷ını korur. Çeyizlerin bulundu÷u evdeki kızın
sandı÷ının üzerine, kızın erkek kardeúi veya yakın bir akrabası oturur. O÷lanın babası veya
bir aile büyü÷ü, sandı÷ın üzerinde oturan kiúiyi kaldırmak için, bir miktar para verir. Para
verildikten sonra, çeyiz taúıma iúlemlerine geçilir.
Çeyiz taúınırken meydanda bulunan her eúya alınır. Yeni evlenecek olan çiftlere yardım
olarak ne bulunursa götürülür. Taúıma iúi yalnızca o÷lan evine düúer, kız tarafından kimse
taúıma iúine karıúmaz. Çeyiz taúındıktan birkaç gün sonra, kız evinden birkaç kiúi çeyizin
taúındı÷ı eve giderek, evi dizerler. Gelen tüm çeyizler evin içersinde düzenlenir .
1.4.7.Gelinci Ve Dü÷ün Günü :
Gelinci, yöremize ait bir kadın dü÷ünü olup; dü÷ün salonuna kadınlardan baúka kimse
alınmaz. Bazı yakın akrabalardan gelen olursa, kapıda beklemek zorunda kalır. Kına
gecesini takip eden günde, o÷lan evinde,o÷lanın bütün kadın akrabası, komúuları, mahalle
kadınları toplanır. Çalıp söyler, oynar ve e÷lenirler.
Gelinciye, gelin ile damat beraber gelir. Gelin olan kız, son yeme÷ini babasıyla birlikte yer
daha sonra akrabaları tarafından giydirilir.
Gelinciler, e÷lencenin ortalarına do÷ru ara verir. Gelinciler yanlarında yiyecek ve içecek
38
getirirler. Getirilen yiyeceklerin baúında “ Hedik “, bunun yanı sıra kuruyemiúler, meyveler ve
yemekler yer alır. Yiyecek getirenler, getirmeyenlere da÷ıtırlar. Böylece iyi bir dostluk ve
yakınlaúma ortamı da do÷muú olur. Gelincinin yeniden ikinci bölümü baúlar. Kaynana gelinin
baúına úeker atar, úekerlerin bir kısmı da misafirlerin üzerine atar. Bu olay çocukların dört
gözle bekledikleri andır. Gelinci bitti÷i zaman, gelinin arkadaúları, gelini alarak gerdek
odasına götürürler. Yatsı'ya do÷ru, damadın arkadaúları gelerek, gelinden damadın
eúyalarını isterler. Gelin, damadın giyece÷i eúyaları kendi eliyle arkadaúlarına teslim eder.
Elbiseyi alan arkadaúları damadı giydirdikten sonra namaza götürürler.
Memleketimizde, özellikle köy dü÷ünlerinde bu gelenek devam etmektedir. ùehirde ise; bu
adet kalkmıútır. Dü÷ün günü, o÷lan tarafı, mahsere kazanları ve elbeútelerde pilav ve cacık,
sulu yemekler yapılır. Okuyucu vasıtasıyla, gelinciye olan kadınlar yer icer, çalar oynarlar.
1.4.8.Maúta :
Gelinci ve dü÷ün günleri, davetlileri idare etmek, onları hakkıyla a÷ırlamak, yeme÷i ikram
eden, törenle ilgili di÷er iúleri üzerine alan ve mühim roller oynayan kadına maúta denir.
Maútanın aldı÷ı kararlara büyük küçük her ferdin, itaat etmesi mecburidir.
2) ANTEP MUTFAöI:
2.1. Meúhur Yemekler:
Antep mutfa÷ı baklavası ve kebaplar ile dünyaca ünlüdür. Bu mutfak önceden hazırlanmıú ve
kurutulmuú yiyecekler açısından büyük zenginli÷e sahiptir. Bu nedenle Kurtuluú Savaúı’nda
Fransızlar úehri iúgal edip etrafını çevrelediklerinde, Antep dıúarıdan hiç yiyecek gelmeden
aylarca dayanabilmiúti. Biber ve domates salçası, nar ve sumak ekúisi, dö÷me tarhana,
süzme yo÷urt, kaymak, kırma zeytin, kırık pirinç, firik, safran, kakule, kekik, cevizli, fıstıklı,
bademli sucuk, mahlep, her türlü kuru sebze Antep mutfa÷ının olmazsa olmazlarıdır. Bol
ekúili, acılı, salçalı tatlar sevilir. En ünlü yemekleri; simit kebabı, yeni dünya kebabı, Ali Nazik,
Beyran, Yuvalama, içli köfte, firikli acur dolması, mumbar, bulgurlu kuru kabak dolması,
lebeniye çorbası, zeytin piyazı, katmer ve baklavadır.
39
Resim(8)-Patlıcan Kebap
2.2. Antep Fıstı÷ı:
Güney Anadolu Bölgesi, Türkiye Antep fıstı÷ı üretiminin %94,2’sini karúılar (32.986 ton).
Fıstık meyilli, kayalık ve kıaç kireçli toprakta yetiúir. 100 gr. Antep fıstı÷ı vücudun günlük ya÷
ihtiyacını karúılar. Kandaki kolestrol seviyesini düúürür. Kalp hastalı÷ı riskini azaltır. Protein
ve vitamin yününden oldukça zengindir.Fıstık a÷acının boyu 6m kadardır.Fıstık fidesi
ekildikten sonra ilk meyvesini10-12 yıl sonra verir. Bir yıl ürün veriri bir yıl vermez.A÷acın
ömrü 150 yıldır.Nisan ayında çiçek açar A÷ustos ve Eylül ayında meyvesi toplanır.Fıstıklar
a÷aç silkelenerek toplanır.Fıstık salkımına cumba denir.Cumba üzerindeki pembe fıstıklar
olgun sarı fıstıklar ise olmamıú boz denilen fıstıktır.Baklavada kullanılan sarı olan boz fıstıktır
o nedenle çok lezzetlidir.
Resim(9)-Antep Fıstı÷ı
40
3) GÜNÜMÜZDE GAZøANTEP :
3.1.Gaziantep’in Ekonomisi :
Gaziantep gerçekleútirdi÷i dev adımlarla, Cumhuriyet Tarihinin ilk yıllarından bu güne düzenli
ve hızlı büyüyen, kendi öz kaynaklarıyla bölgede cazibe merkezi haline gelmiútir.Ekonomik
yönden çevresinde bulunan 20 ili etkisi altında bulunduran Gaziantep,Sanayi ve ømalatta
geliúmiú bir durumdadır.Do÷u ve Güneydo÷u Anadolu Bölgesinde ekonomik bir merkez
durumunda olan Gaziantep'te özellikle ømalat Sanayi geliúmiú ve Türkiye'de önemli bir üretim
merkezi haline gelmiútir.
Gaziantep'te üretimle birlikte toptan Ticaretin a÷ırlı÷ını oluúturan kesimler içerisinde ise
gıda,tekstil,kimya ve makine imalatı gibi sektörler önemli bir yer iúgal etmektedir.
Gaziantep'in Sanayi yapısını 3 Kategoride incelemek mümkündür.
a- Evlerde yapılan ømalat ;
Bu ømalat türü öncelikle hane halkının kendi ihtiyaçlarını karúılamak amacıyla yaptı÷ı bir
üretimdir.Ancak köylerde yapılan øpekli ve Pamuklu dokumalar ile çadır vs. yapımında
kullanılan keçe,kilim gibi imalatlar piyasada bulunabilmektedir.Gaziantep'in yerel bir ürünü
olan Fıstı÷ın kabuklarını çıkartılması ve iç haline getirilmesi iúi de yine evlerde yapılan bir
imalat türüdür.Tekstil Sanayisinin bir kısım iúleri de (bobin sarma,masure .vb.) Yine evlerde
fason olarak yapılmaktadır.
b- Atölye tipi ømalat ;
Bu tür imalat artık en üst düzeye gelmiú durumdadır. Varlı÷ını kayda de÷er biçimde
hissettiren ve a÷ır Sanayiye geçiú için büyük bilgi ve beceri birikimini bünyesinde sa÷lamıú
olan
bu
imalat
türüne
torna–tesfiye
Atölyeleri,demir
ve
Profilcileri,
Bakırcıları,
dökümcüleri,kasacıları,kaportacıları,oto tamirhanelerini, dingil ve karoser imalatçılarını ve
çeúitli makine imalatçılarını örnek alarak verebiliriz. Daha öncede belirtti÷imiz gibi bölgede
hakim olan imalat türü atölye tipi imalattır. Yapılan üretimin %80'i il sınırları dıúında
tüketilmektedir.
c- Fabrika ve Modern ømalat Tipi :
Son yıllarda ola÷an üstü bir çaba sarf edilerek Atölye tipi imalat alanından Fabrika Tipi
ømalata geçiúin baúarıldı÷ı bazı Sanayi dalları bu gurubu teúkil ettirmiútir.Ayrıca bölgede
bolca yetiúen ve ihracaata verilen tarımsal ürünleri sanayi mamulü niteli÷ine dönüútürülmesi
41
iúlemleri de bu bölümde yer almaktadır.Bilhassa Birleúmiú Milletler Teúkilatının deste÷i ile
kurulan KÜSGET – Küçük Sanayiyi Geliútirme Teúkilatı'nın kurulması ve bu bölgeye 50 adet
fabrika binasının inúa edilmesi metal sanayi iú kolunda büyük bir ilerleme sa÷lamıú, yine 70'li
yıllarda kurulan Organize Sanayi Bölgesi'de çok çeúitli imalat türlerini bünyesinde toplayarak
Gaziantep'in sanayi görünüúünü büyük çapta de÷iútirmiútir.
3.1.1.Sanayi Dalları :
a- Tekstil Sanayi;
Gaziantep imalat sanayi içerisinde tekstil sanayi %83'lük payla 1. sırada yer almaktadır.
Genellikle tekstil hammadde ve yarı mamul üretimi úeklinde yo÷unlaúan yapısı ile sanayi
potansiyelinin, Dokuma, giyim eúyası ve konfeksiyon üretimi açısından parlak bir gelece÷i
bulunmaktadır.
b- Gıda Sanayi;
Gaziantep imalat sanayi içerisinde %6'lık pay ile yer alan gıda sanayi iúyeri sayısı açısından
Türkiye içerisindeki %4'lük bir pay ile 3. sırada bulunmaktadır. gıda sanayisi içerisinde
makarna üretimi Türkiye ihtiyacının %60'ını, mercimek üretimi %70'ini, un, irmik üretimi
%60'ını karúılamaktadır.
c- Kimya–Plastik Sanayi;
Gaziantep imalat sanayi içerisinde kimya- plastik sektörü %4'lük bir paya sahip olup, Türkiye
imalat sanayi içerisindeki yeri bakımından önemli bir potansiyel arz etti÷i görülmektedir.
d- Metal Ve Makine Sanayi;
Gaziantep imalat sanayi içerisinde metal ve makine sektörü %1'lik paya sahip olup, gıda,
tekstil ve plastik sanayisine dayalı olarak geliúmiútir
e- Otomotiv Yan Sanayi;
Gaziantep ticaret ve sanayisine paralel olarak geliúen sanayi dallarından biri olan otomotiv
yan sanayi, Gaziantep'ten geçen uluslar arası taúıt araçlarının tamirat, bakım, onarım ve
yenileme iúlemlerinin yapılabilmesi bakımından gelece÷i parlaktır.
42
f- ønúaat Yan Sanayi;
Yarattı÷ı istihdam potansiyeli açısından çevre øllerden gelen göç ve nüfus artıúı hızı
dolayısıyla hızla geliúen Gaziantep'te konut ihtiyacına paralel olarak %4'lük kısımla inúaat
yan sanayisi geliúmiú durumdadır.
g- Orman, A÷aç Ve Ka÷ıt Ürünleri Sanayi;
Küçük ve orta ölçekli sanayi iúletmeleri úeklinde yapılanmıú olan bu sektör, ço÷unlukla
Küçük Sanayi Sitesi içerisinde faaliyet göstermektedir.
h- Elektronik Sektörü;
Geliúen sanayi sektörlerine paralel olarak elektronik yan sanayisinin geliúimi yolunda önemli
adımlar atılmaktadır.
ı- Deri Ve øúlenmiú Deri Sanayi;
Bölgenin canlı hayvan ihracat merkezi konumunda olan Gaziantep'te dericilik, basit iúleme
yöntemleri ile toplanılarak, øzmir, østanbul gibi deri iúleme merkezlerine sevkiyatı yapılmak
suretiyle geliúme yolundadır. Mevcut deri ise, küçük atölye úeklinde kurulan ayakkabı
imalathanelerinde üretilerek Do÷u ve Güneydo÷u Anadolu Bölgesi baúta olmak üzere çevre
illerin ayakkabı ihtiyacını karúılamaktadır.
3.1.2.Ticaret Yapısı:
Gaziantep yıllardan beri kendi öz kaynaklarını harekete geçirerek , tamamen kendi insanının
zekası ve teúebbüsçü oluúu sayesinde, devletten çok az yardım alarak , Güneydo÷u ve
Do÷uda bir model kent, Türkiye'de ise gerek genel büyüklük gerekse sanayi kapasitesi
bakımından sayılı bir il olmuútur.
Bölge insanının atılımcı gücü birçok geliúmeyi de beraberinde getirmiútir. Baúlangıçta aile
úirketi olarak yola çıkan kuruluúlar zamanla büyümüú ve dev holdingler meydana
getirmiúlerdir.ùu anda Türkiye'de sayılı kuruluúlar ve úirketler arasında Gaziantep firmaları da
bulunmaktadır.Bu günkü seviyesine kendi öz gücüyle gelen , ender bir kent olan Gaziantep'in
bunda sonraki asıl hedefi pazarlardır.Gaziantep'ten gerçekleúen ihracaatın bugün önemli bir
kısmı Ortado÷u ve Avrupa ülkelerine yapılmaktadır.
43
3.1.3.Maden Kaynakları :
a-Aliminyum ( Al )
øslahiye-Cabbar Da÷, Hopuz, Gözkayası Sahaları
Islahiye-Kaplan Banısı Sahası
Islahiye-ùahinlik-Akçada÷ Tepe Sahaları
Islahiye-Kuruda÷-Toprak Tepe-Suluma÷ara Tepe zuhurları
b-Asbest ( Asb )
Nurda÷ı-Durmuúlar Köyü zuhurları
c-Boksıt ( Bx )
Islahiye (Kaplanbanısı, Cabbar Hopuz, Kiúnaz, ùahinlik, Topaktepe) Sahaları
d-Demir ( Fe )
ùahinbey-Burç-ùemlik Sahası
e-Krom ( Cr )
Islahiye (Kartalköy, Sarıkaya, Kalaycık, A÷alarabazı, Çolaklar, Yesemek, Küçükkatranlı,
Büyükkatranlı, Çubuk, Alacaköy, Melikanlı, ùemlik, Kazıklıköy, Martavan) yatak ve zuhurları
f-Manganez ( Mn )
ùahinbey-Burç-Zülfikar, Narlıca, Yeniyapan Sahaları
44
3.2. Gaziantep’de E÷itim :
3.2.1.Gaziantep øli E÷itim Durumu (2000) (øl Toplamı)
E÷itim Durumu
Adet
%
Okuma yazma bilmeyen
175 258
16.2
Bir okul bitirmeyen
292 725
27.0
ølkokul bitiren
401 305
37.1
ølk Ö÷retim
28 256
2.6
Ortaokul bitiren
57 293
5.3
1 432
0.3
Lise
78 631
7.2
Lise dengi meslek okulu bitiren
14 235
1.3
Yüksek ö÷retim
31 377
2.9
151
0.1
1 0806 63
100.0
Ortaokul dengi meslek okulu bitiren
Di÷er
Toplam
3.2.2.Gaziantep’te Halk E÷itimi :
Antep’de Yaygın E÷itim faaliyetleri Halk E÷itimi Baúkanlı÷ı koordinatörlü÷ün-de, ikisi øl
Merkezinde olmak üzere, 9 ølçe Halk E÷itimi Merkezi Müdürlü÷ü'nce yürütülmektedir. Bu
merkezlerimizde 2001-2002 E÷itim-Ö÷retim yılında 28 kadrolu ö÷retmen, 11 kadrolu usta
ö÷retici, 454 ücretli ve fahri usta ö÷retici görev yapmaktadır.
2001 - 2002 E÷itim Ö÷retim Yılında Önderli÷ini Sayın Cumhurbaúkanımız Ahmet Necdet
Sezer'in eúleri Sayın Semra Sezer'in yaptı÷ı Ulusal E÷itime Destek Kampanyası
çerçevesinde baúta giyim, makine nakıúı, ev mefruúat, ba÷lama, mandolin, halk oyunları, el
45
sanatları, halıcılık, kilimcilik, üniversiteye hazırlık, Anadolu ve Fen Liselerine hazırlık,
bilgisayar, kalorifer ateúçilik, anne-çocuk e÷itimi, avcılık, aúırtmalı aba güreúi, kuaförlük,
bilgisayar bakım ve onarım kursu ile kooperatifçilik olmak üzere 51 branúta toplam 10.295
vatandaúımız mesleki ve sosyal - kültürel kurslara katılmıútır.
Okuma-yazma kurslarına ise büyük bir önem verilmekte olup, açılan 233 adet 1. ve 2.
kademe okuma yazma kurslarında 3.776 yetiúkine okuma - yazma ö÷retilmiútir.
2001 - 2002 E÷itim-Ö÷retim yılında Bakanlı÷ı ile çeúitli firmalar arasında imzalanan
protokoller gere÷i düzenlenen yarıúmalara Halk E÷itim Merkezleri aktif bir úekilde katılmıú
olup, Makine Nakıúı dalında Nizip Halk E÷itimi Merkezi ve Akúam Sanat Okulu Müdürlü÷ü
Türkiye 2.si ve mansiyon ödülü, Cam ve Porselen Boyama Yarıúmasında ise; ùehitkamil
Halk E÷itimi Merkezi Türkiye 2.si, Cam boyama dalında ùahinbey Halk E÷itimi Merkezi
mansiyon ödülü almıúlardır.
2002 - 2003 E÷itim – Ö÷retim yılında da yine Ulusal E÷itime Destek Kampanyası etkin bir
úekilde devam etmektedir. 20 ùubat 2003 tarihi itibariyle øl genelinde 42 branúta 365 kurs
açılmıú olup; 5.474'ü kadın, 3.016'sı erkek olmak üzere toplam 8.490 kursiyere e÷itim
verilmektedir. Bu kurslardan 113'ü ùahinbey ølçesinde, 64'ü ùehitkamil ølçesinde, 17'si
Yavuzeli ølçesinde, 49'u Nizip ølçesinde, 30'u Karkamıú ølçesinde, 9'u O÷uzeli ølçesinde, 40'ı
øslahiye ølçesinde, 27'si Nurda÷ı ølçesinde, 16'sı Araban ølçesinde açılmıútır.
42 adet 1. ve 2. Kademe Okuma- Yazma Kurslarına da 357 kadın, 275 erkek olmak üzere,
toplam 632 yetiúkin devam etmektedir.
2002-2003 e÷itim ö÷retim yılı taúımalı ilkö÷retim uygulaması nedeniyle il ve ilçelerinde
toplam 65 taúıma merkezi ilkö÷retim okullarına 500 köy ilkö÷retim okulundan 4.290 Kız,
5.820 Erkek ö÷renci olmak üzere toplam 10.110 ö÷renci taúınmakta olup, yıllık toplam gider
2.798.162.198.347 TL.'dir
3.2.3.Gaziantep Üniversitesi:
Gaziantep`te yüksek ö÷retim 1973 yılında Orta Do÷u Teknik Üniversitesi`ne ba÷lı Makine
Mühendisli÷i Bölümü ile baúlamıú ve 1987 yılında ise üniversite tüzel kiúili÷ini kazanmıútır.
46
Kuruluúundan bu yana dengeli bir úekilde geliúmesini sürdüren Gaziantep Üniversitesi,
çevre il (Kilis) ve ilçelere (Nizip,O÷uzeli) yayılarak 7 Fakülte, 4 Yüksekokul, Türk Musikisi
Devlet Konservatuarı, 3 Enstitü ve 7 Meslek Yüksekokulundan oluúan bir bölge üniversitesi
haline gelmiútir. Ba÷lı birimlere ilave olarak, Adıyaman Mesleki Teknik E÷itim Fakültesi ile
Yabancı Diller Yüksekokulu`nun ayrıca Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi ve O÷uzeli`nde
birer meslek yüksekokulunun kurulması çalıúmaları sürmektedir. Tüm fakülte ve
yüksekokullarda ö÷renci alınan bölüm ve program sayısı 2002 yılında toplam 104 olmuútur.
Mevcut ö÷retim elemanı sayısı 763 olup, 2002 yılı itibariyle yaklaúık 11.000 ö÷renci e÷itim
ö÷retim görmektedir.
Üniversitenin Mühendislik Fakültesinde, Fen Edebiyat Fakültesinin ise øngiliz Dili ve
Edebiyatı Bölümü`nde ö÷renim dili øngilizce olup, bu iki birimin yanı sıra Tıp Fakültesi ve
Turizm
ve
Otelcilik
Meslek
Yüksekokulunda
zorunlu
yabancı
dil
hazırlık
sınıfı
okutulmaktadır.
Üniversite, ö÷rencilerine ve tüm akademik personele sundu÷u geliúmiú kütüphane
imkanları, modern araútırma laboratuarları ve bilgi-iúlem alt yapısı ile her türlü araútırma ve
geliútirme faaliyetlerini en üst düzeyde desteklemektedir.
Bilimsel yayın sıralamasında Gaziantep Üniversitesi Türkiye`nin vakıf üniversiteleri dahil
olmak üzere tüm üniversiteleri arasında 10 devlet üniversiteleri arasında ise 5. sırada olup
Türkiye`nin en iyi üniversiteleri arasında yer almaktadır
47
3.3. Gaziantep’de Festivaller ve Turizm østatistikleri :
3.3.1. Festivaller ve Fuarlar :
ADI
YAPILDIöI
KUTLAMA GÜNÜ
SÜRESø
YER
Atatürk’ün Gaziantep’e geliúi
Gaziantep
26 Ocak
1 gün
Antep’e Gazilik Ünvanının Veriliúi
Gaziantep
8 ùubat
1 gün
Turizm Haftası Kutlamaları ve Turizm
Gaziantep
15-22 Nisan
1 Hafta
Hıdırellez ùenlikleri
Gaziantep
6 Mayıs
1 gün
Gaziantep Sanayi Fuarı
Gaziantep
Mayıs ayı içi
5 gün
Esnaf Sahresi
Gaziantep
A÷ustos ayı içi
1 gün
øslahiye
23-24 A÷ustos
2 gün
Nizip
4-5 Eylül
2 gün
O÷uzeli
28 Eylül
1 gün
Otomobil Fuarı
Gaziantep
Ekim ayı içi
7 gün
Cumhuriyet Kupası Aba Güreúleri
Gaziantep
29 Ekim
1 gün
Gaziantep’in Düúman øúgalinden
Gaziantep
25 Aralık
1 gün
Fuarı
øslahiye Üzüm, Biber ve Kültür Festival
Fıstık Festivali
O÷uzeli Nar ve Kültür Festivali
Kurtuluúu
48
3.3.2.Kültür østatistikleri (2005)
Konular
Gaziantep
Matbaa Sayısı
150
Müze Sayısı
3
Müze Ziyaretçi Sayısı
53.459
Kütüphane Sayısı
14
Kitap Sayısı
119.078
Kütüphane Kullanıcı
653.675
Sayısı
Sinema Salonu Sayısı
7
Tiyatro Salonu Sayısı
1
Veriler en son 2005’de güncellenmiútir
49
3.3.3.Turizm østatistikleri (2005)
Konular
Gaziantep
Turizm øúletme Bel.Otel Sayısı
22
Turizm øúletme Belgeli Lokanta Sayısı
11
Turizm øúletme Belgeli Müstakil E÷lence Yeri Sayısı
4
Turizm Yatırım Belgeli Otel Sayısı
8
Turizm Yatırım Belgeli Restaurant Sayısı
3
Turizm øúletme Belgeli Seyahat Acentası Sayısı
44
Anket Kapsamına Alınan Belediye Belgeli Otel Sayısı
11
Gaziantep Sınırlarından Giriú Yapan Türk Sayısı
30.015
Gaziantep Sınırlarından Giriú Yapan Yabancı Sayısı
24.289
Gazintep Sınırlarından Çıkıú Yapan Türk Sayısı
37.932
Gaziantep Sınırlarından Çıkıú Yapan Yabancı Sayısı
20.734
Turizm øúletme Belgeli Otellerde Konaklayan Türk
192.911
Sayısı
Turizm øúletme Belgeli Otellerde Konaklayan Yabancı
24.492
Sayısı
Anket Kapsamına Alınan Belediye Belgeli Otellerde
29.441
Konaklayan Türk Sayısı
Anket Kapsamına Alınan Belediye Belgeli Otellerde
Konaklayan Yabanc ı Sayısı
Veriler en son 2005’de güncellenmiútir
50
1.668
3.4.Gaziantep Ve Do÷al Çevre :
3.4.1. A÷açlandırma :
Antep, bitki ve orman toplulukları kızılçam, karaçam, sedir, selvi, kayın, kavak, meúe, ardıç,
yabani zeytin, sandal, akçeúme, terebantin, sakız, funda, tesbih, ladin, sütle÷en, karaçalı,
ısırgan, delice, bö÷ürtlen ve çayır otlarıdır. En fazla bulunan türler ise meúe ve kızılçamdır.
Meúe ormanları bozuk ormanlar olup koruma altındadır. Orman ürünü elde edilmemektedir.
Kızılçam ormanları faydalanılan verimli alanlarıdır. Yakın çevresindeki Dülükbaba, Burç,
Yelligedik, Erikçe, Taslıca gibi ormanlar a÷açlandırma çalıúması yapılarak meydana
getirilmiú ormanlardır.
1952 yılında Türkiye’ de ve Antep’de ilk orman dıúı a÷açlandırma faaliyeti olarak baúlayan
Dülükbaba A÷açlandırması yanında su ana kadar ilimizde 16374 Ha. A÷açlandırma, 5815
Ha.Erozyon Kontrolü ve 366 Ha. Özel A÷açlandırma olmak üzere toplam 22591 Ha. alanda
A÷açlandırma Çalıúması yapılmıútır.
3.4.2.Hava Kirlili÷i :
Gaziantep ilinde Organize Sanayi kurulduktan sonra fabrikaların artması, tarımın
marinalaútırılarak üretimin iyileútirilmesi, sanayinin geliúmesi bunların sonucu olarak kırsal
kesimden úehre göçün artması ve özellikle Gaziantep ilinin Akdeniz Bölgesi ve Güneydo÷u
Anadolu Bölgeleri'nin ba÷lantı noktası olması, göçlerin yo÷unluk kazanmasına ve il
nüfusunun hızla artmasına neden olmuútur. ùehre yo÷un göçün olması çarpık ve plansız bir
kentleúmeyi beraberinde getirmiútir.
Sanayi bakımından geliúmiú olması nedeniyle yakın
illerin kırsal alanlarından ekonomik nedenlerle göç edenler kente gelen nüfusun içinde önemli
bir paya sahiptir. Yapılaúmanın plansız olmasından dolayı alt yapının da yeterli olmadı÷ı
görülmektedir. Ekonomik gücü zayıf olan ailelerin kullanmıú oldu÷u ve kalitesiz yakıt
nedeniyle hava kirlili÷i úehrimizde oldukça artmıú durumda iken alınan oldu÷u tedbirler ile
hava kirlili÷ini kontrol altına alınmıútır. Bunun sonucu olarak kirlilikte 2. derece il
sıralamasından 3. derece il sıralamasına çıkmıútır.
Hava kalitesinin korunması amacıyla úehrin 3 ayrı noktasında sabit hava kirlili÷i ölçüm
istasyonlarımız çalıúmaktadır. Bu istasyonlardan alınan de÷erlere göre kirlilik önlemleri
alınmaktadır.
51
2003 ve 2004 yıllarında alınan de÷erler sonucu Antepteki hava kirlili÷i oranının yüksek
olmadı÷ı tespit edilmiútir. ùehirde hava kirlili÷ine neden olan bir etkende kursun izabecilerdir.
Ancak bunlarından bazılarına 2004 yılında yapılan çalıúmalar neticesinde filtre sistemi
yaptırılmıú ve alıcı ortama emisyon bırakılmaması sa÷lanmıútır. Ancak bu sistemde yetersiz
kalmakta olup, izabecilerin sanayi bölgesi dıúında yerleúim alanlarının uza÷ında bir yerde
faaliyet göstermesi kirlili÷in daha da azaltılmasını sa÷layacaktır
3.4.3.Su Kirlili÷i :
Antep’te Yüzeysel ve Yer altı Su kaynaklarımızla ilgili olarak Çevre ve Orman Bakanlı÷ımızın
2001/6 sayılı Genelgesi do÷rultusunda yaptı÷ımız çalıúmalarda úimdiye kadar 7 ilçe, 18
belde ayrıca Merkez ùahinbey ve ùehitkamil ilçeleri ile birlikte Gaziantep Merkezde dahil
olmak üzere toplam 28 yerleúim biriminin su kaynakları ile ilgili çalıúmalar tamamlanmıútır.
Yapılan çalıúmalarda tüm ilçe ve belde belediyeleri de dahil toplam 11.027 lt/sn su
kullanılmaktadır. Ayrıca yine kullanıma alınmayan 800 lt/sn kaynak suyu da dere yataklarına
alınmaktadır. Böylece kullanılabilir mevcut su limiti 11.827 lt/sn olarak belirlenmiútir. Tespit
edilen bu rakam içerisine köy içme suları ile úahıslara ait kuyular dahil de÷ildir. Toplam
11.827 lt/sn olan içme suyunun karúılandı÷ı kaynaklar ise 21 adet Sondaj Kuyu, 20 adet
Kaynak Suyu, 2 adet Baraj Gölünden olmak üzere toplam 43 adet kaynaktan
karúılanmaktadır. Ülkemizde úehirlerin nüfusu hızla artmakta, yetkili kuruluúlar bu artan
nüfusun mesken, içme suyu, kanalizasyon ve elektrik ihtiyaçlarını karúılamakta büyük
zorluklar çekmektedir. Özellikle, Büyükúehirlerin içme suyu sorunu úehir nüfusu arttıkça artan
nüfusa paralel olarak artmakta, halkın içme ve kullanma suyu için ödenmesi gereken bedel
giderek artmaktadır. ùehirlerde adam basına düsen günlük su tüketiminin miktarı,
günümüzde kalkınmıúlık ve refahın bir ölçüsü sayılmaktadır. Temiz ve yeter miktarda suya
kavuúturulamayan úehirlerde pislik ve salgın hastalıklar yaygınlaúmakta, meydana gelen
sa÷lık problemlerinin masraflarından baúka kiúilerin kaybettikleri çalıúma gücünden dolayı da
toplum büyük ekonomik kayıplara u÷ramaktadır.
52
SONUÇ
Hakkında pek çok úey bilmedi÷imiz Antep kentinin Türk kültürü için ne kadar önemli
oldu÷unu fark ettik. Antep’in yok olmasının Türk kültüründen de büyük bir parça alıp
götürmesi demek oldu÷unu anladık. . Bu kent ile ilgili bilinecek ve görülecek okadar çok úey
var ki size de bu güzellikleri görmenizi ve Antep kültürünü yakından tanımanızı tavsiye
ediyoruz.
53
Ek: 1
Gaziantep Savunması Esnasında Verilen 6317 ùehitten Resmi Kayıtlarda Tespit
Edilebilenlerin øsimleri Aúa÷ıda Belirtilmiútir.
ùahadet Tarihi
ADI
Baúıbozuk-Kelleciúeyh Eúi
09.09.1920
Baúıbozuk-Kıymetlio÷lu Eúi
09.09.1920
Baúıbozuk-Hara Mustafa’nın Eúi
14.09.1920
Er-Mustafa O÷lu Abbas Mustafa
07.03.1920
Er-Baúıbozuk-Abdi Tandırekmekçi
19.07.1920
Er-Mehmet O÷lu Abdo
05.02.1920
Er-Mustafa Çavuú O÷lu Abdo
16.02.1920
Baúıbozuk-Develi O÷lu Abdulkadir
24.04.1920
Baúıbozuk-Hacı Mehmet O÷lu Abdulkadir
11.03.1920
Hassüno÷ulları
Er-Halil O÷lu Abdulkadir
17.06.1920
Baúıbozuk-Kanlı Hasan O÷lu Abdullah
19.03.1920
Baúıbozuk-Mehmet O÷lu Abdullah
20.03.1920
Mıstıko÷lu Abdullah Körükçü
10.04.1920
Baúıbozuk øsmail O÷lu Abdurahman
27.07.1920
Mehmet O÷lu Abdurahman Tarakçıkara
27.08.1920
Er-Adile Faik Efendinin Eúi
21.06.1920
Ahmet O÷lu Ahmet Öksüz
02.10.1920
Baúıbozuk Hacı Ahmet O÷lu Ahmet
28.03.1920
Hacı Küçük O÷lu Ahmet Öksüz
02.10.1921
54
Baúıbozuk Hacı Ahmet O÷lu Ahmet
28.03.1920
Hacı Küçük O÷lu Ahmet
28.02.1920
Baúıbozuk Hasan O÷lu Ahmet/Molla Ahmet
11.03.1920
O÷ulları
øbo O÷lu Ahmet / Eren
21.11.1921
Baúıbozuk-Karadayı O÷lu Ahmet
18.08.1920
Demirbaú Mehmet O÷lu Ahmet Kömürcühacı
24.09.1920
27.Semt Efradından Selim baba Mehmet O÷lu
Ahmet
16.08.1920
5.Semt Efradından Süleymano÷lu O÷lu Ahmet
30.09.1920
Er-Abdullah O÷lu Ahmet / Topalo÷lu
29.06.1922
Er-Ayvaz O÷lu Ahmet / Topalo÷lu
26.02.1920
Er/Yıldırım Taburu Efradı
20.08.1920
Hamal Hasan O÷lu Ahmet Turan
17.10.1920
ønúaat Efradından-Abidin O÷lu Ali
05.09.1920
Hamis O÷lu Ali
26.02.1920
Yıldırım Taburu Efradı-Hüseyin O÷lu Ali
05.09.1920
Baúıbozuk-Ya÷cı Alibaba O÷lu Ali
24.04.1920
Baúıbozuk -Yahya O÷lu Ali Kelleci
09.09.1920
Er-Abidin O÷lu Ali Bakkal
03.02.1920
Er/Baúıbozuk Ali O÷lu Ali Tarakçı
18.07.1920
Er/Baúıbozuk Ali O÷lu Ali
26.08.1920
Er-Mustafa O÷lu Ali/Turanzade
04.08.1920
Er-21.Semt Efradı-Sait O÷lu Ali
01.06.1920
Baúıbozuk-Ökkeú O÷lu Ali Bayram
20.08.1920
55
Er/ønúaat Efradından-Eyüp O÷lu Ali Çavuú
19.08.1920
Ahmet O÷lu Arap
24.10.1920
Hacı Mennan O÷lu Arap
20.09.1920
Kamber Mehmet O÷lu Arap
05.10.1920
Hasan O÷lu Argan / Ahraz
19.09.1920
Baúıbozuk-ùeyho Mehmet O÷lu Arif
04.09.1920
Er/Mücahit-Arap O÷lu Arif
01.06.1920
Er/ønzibat-Cuma O÷lu Arif
13.04.1920
Abdurrahman Kızı Asya ùahadet Tarihi
05.08.1920
Mustafa Kızı Asya ùahadet Tarihi
15.06.1920
Ömer Kızı Atiye/øsmail Beyin O÷lu ùahadet
20.09.1920
Tarihi
Ayúe / Görcüko÷lu Ökkeú
27.06.1920
Er/Baúıbozuk-Hasan Efendi Kızı Ayúe
12.04.1920
Mazıcızade
Ayyuú Molla Mıstıkın Eúi
19.02.1920
Mehmet O÷lu Baki / Bakkal Baba
09.10.1920
Baba Mustafa O÷lu Bal Ali
56
Ek :2
HAùIL
Alatirik söndü kalkın haúıla
Haúılı getirin çökün baúına
Çifte kurúun de÷sin nezzik taúına
Gözlerin kör ola ölesin usta
Haúıl parasıyla bulgur kaynattık
Mangal maúasıyla saçım kıvrattık
Ustamın dü÷ününde köçek oynattık
Gözlerin kör ola ölesin usta
Ustamın giydi÷i samanı sarı
Ustam seni soksun al kızıl arı
Usta paran yoksa etme bu karı
Gözlerin kör ola ölesin usta
Bir direzin çektim ince sedirlik
øúlemedi koptu zavallı mekik
Acerini almayha yok ki metelik
Gözlerin kör ola ölesin usta.
Kaynak Kiúi :Anonim
Derleyen : Serdar ERDAL
57
Çingene kız Gaia Zeugma Mozai÷i
Zeugma’da kazı çalıúmaları
Menengiç (Yabani Antep Fıstı÷ı)
,
58
Halfeti Siyah Gülü
Antep Fıstı÷ı
Kavaklık Mesiresinde Sonbahar
59
Halfeti ve Rumkale
Gaziantep Kalesi Yeni ve Eski Görünümü
ùahin Bey’in Vuruldu÷u yer
60
Sedef kakmacılık
Bakırcılık
Elmacı Pazarı ve Baharatlar
61
KAYNAKÇA
x
Gaziantep Tarih ve Kültür Dergisi (Son10 sayı)
x
Gaziantep Halkevi ve Baúpınar Dergisi (Sayfa 104-118)
x
Gaziantep Ticaret Odası
x
ùahin Bey Belediyesi
x
Gaziantep Büyükúehir Belediyesi
x
Gaziantep Valili÷i
x
Gaziantep Turizm øl Müdürlü÷ü
x
XVIII.YY’ın ikinci yarısında Gaziantep Zeynel Özlü (Sayfa 119, 145, 146)
x
Kültür ve Turizm Bakanlı÷ı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlü÷ü DVD
x
Türk Spor Kültürü’nde Aba Güreúleri Ö÷retim Görevlisi Murat ùahin (Sayfa 49-579
x
www.turizm.gov.tr
62
Download