jinekolog onkolog gözüyle postpartum kanamaya yaklaşım

advertisement
JİNEKOLOG ONKOLOG
GÖZÜYLE POSTPARTUM
KANAMAYA YAKLAŞIM
Prof. Dr. Mehmet Mutlu Meydanlı
Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve
Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Kliniği
Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği Bölgesel Toplantısı
2-3.Mayıs.2015 ÇORUM
Postpartum Kanama (PPK)
Önemi
• Gelişmekte olan ülkelerde maternal
ölümlerin en sık nedeni
• Her yıl 125,000 kadın PPK nedeniyle
ölmekte
• PPK’ya ilişkin maternal komplikasyonlar
20 milyon / yıl
• PPK nedenli ölüm: Gelişmekte olan
ülkelerde 1000 doğumda 1
PPK – Mortalite ve Morbidite
• Hastanın klinik durumu
– Önceki sağlık durumu
– Anemi varlığı
– Preeklampsi ya da dehidratasyona bağlı
volüm eksikliği
• Tanının konulmasına kadar geçen süre
• Dolaşımın restore edilmesi
• Nedenin hızlı bir şekilde tanımlanması ve
tedaviye başlanması
Doğum sonu kanamanın nedenleri 4T
Tissue (Doku)
Myomlar
Plasenta retansiyonu,
Plasental anomaliler
Uterin cerrahi öyküsü,
Doğum distosisi
Kordonun aşırı traksiyonu
Thrombus (Pıhtılaşma
bozukluğu)
HELLP (trombositopeni),
DIC, eklampsi, fetus ölümü, septisemi,
ablasyo plasenta, amniyotik sıvı
embolisi,
Preeklampsi, sepsis
Ailesel: von Willebrand hastalığı
Antikoagülan tedavi: Kapak replasmanı
Tonus (uterus atonisi)
Trauma (Travma):
Vulva ve vajinada yaralanma
Epizyotomi/ laserasyon
Makrozomi
Hızlı doğum
Uterusun aşırı gerilmesi
Uterusu gevşetecek ilaçlar
Hızlı veya uzamış doğum eylemi
Doğum eyleminin oksitosinle
indüksiyonu
Koryoamniyonit
Halojenli anestetikler
Uterus myomları
Wac et al. Female Patient 2005 Yakın İzlem –
Öngörülebilir Riskler
• Gerçek kanama miktarını tahmin etmek
• Yavaş yavaş, fakat devamlı olan
kanamaları önemsemek
• Taşikardi ve hipotansiyonun geç
gelişeceğini unutmamak
POSTPARTUM KANAMANIN
SINIFLANDIRILMASI
Kanama derece
0
2
Kan kaybı
500
Alert Line
500-1000
Action Line
1200-1500
20-25
3
1800-2100
30-35
4
2400
40
1
%
10
Klinik belirti
yok
15
minimal
idrar akımı 
Nabız hızı 
Hipotansiyon
Nabız basıncı 
Hipotansiyon
Taşikardi
Taşipne
Profound şok
Hemorajinin Sınıflaması
I
II
III
IV
Kan kaybı
(ml)
<750
750-1000
1500-2000
>2000
Kan Kaybı
(%)
<%15
%15-30
%30-40
>%40
Nb(Dak)
<100
>100
>120
>140
Kan basıncı
Normal
Azalmış
Azalmış
Azalmış
Sol
sayısı/dak.
14-20
20-30
30-40
30-40
İdrar çıkışı
>30
20-30
5-15
yok
Normal
Anksiyete
Konfüze
Letarjik
SSS
Gutierrez G, Critical Care, 2004
HİPOVOLEMİK ŞOK
• Yetersiz dolaşan volüm
Hipoperfüzyon
• En sık karşılaşılan şok tipi
Hipovolemik Şok
Kanama
Yanık
Diyare
Kusma
VÜCUT SUYUNUN
KOMPARTMANLARA DAĞILIMI
Toplam Vücut Suyu = Vücut ağırlığının erkeklerde % 60’ı
kadınlarda % 50’si
İntraselüler su (2/3) 28 litre
Ekstraselüler su (1/3)
14 litre
İnterstisyel su (2/3)
28 litre
9.4 litre
4.6 litre
İntravasküler su (1/3)
HİPOTANSİYON
• Şokta ve resüsitasyonunda temel parametre
• Düşük brakial sistolik basınç şokun bir
göstergesi (özellikle <90 mmHg)
• Hipotansiyon diğer klinik verilerle değerli
• Ortostatik hipotansiyon
(arteriel basınçta 10 mmHg’dan fazla düşme)
TAŞİKARDİ
• Taşikardi (heyecan, stres, ateş, ağrı, adrenerjik uyarım
yapan ilaçlar)
• Kalbin yavaş veya normal olması dekompanzasyon
işareti
• Oturma testi
(şok varsa nabız sayısı dakikada 20’nin üzerinde artar,
kan basıncı 10 mmHg veya üzerinde düşüş kaydeder)
Şok İndeksi= kalp hızı/sistolik kan basıncı (<0.8)
Kanama Şiddetinin Belirlenmesi
• Öncelikle kanama miktarı tespit edilmelidir.
• ŞOK İNDEKSİ= Nabız / Sistolik kan
basıncı
• Şok indeksi = 1 olduğunda nabız sayısı
sistolik basınca eşitlenmiş demektir ve kan
kaybı yaklaşık % 20-30 civarındadır.
Vital Bulgular:
• Erişkinde 2000 ml izotonik solüsyon,
hızla transfüze edildiğinde,
vital bulgular düzelmiyorsa TKV nün
% 40’ dan fazlasının kaybedildiği
düşünülmelidir.
• Masif kanamalarda problem;
–Volüm kaybı
–Doku oksijenasyonunun bozulması
–Koagülopati
gelişmesidir.
OLİGURİ
• Vazopressin ve aldosteron salınımı ile
böbrek kan akımı ve dolayısıyla idrar
miktarı azalır
• Doku perfüzyonu
• Oliguri veya anuri
• Mutlaka üriner kateter yerleştirilmeli
KLİNİK
• Şoktaki bir hastanın genel görünümü yanıltıcı bir şekilde iyi
olabilir
• Genç hastalarda güçlü kompanzasyon
• Genç hastalarda ciddi kayıp olana dek nabızda artış ve
kan basıncında düşme olmaz
• Kan hacminin yaklaşık % 20-30’unun kaybedilmiş olması
• Genç hastada volüm kaybının ciddiyetini tahmin etmek zordur
Masif Kanamada Hemostatik
Bozukluklar
1.DİLÜSYONEL KOAGÜLOPATİ
– Masif kanayan her hasta dilüsyonel
koagülopati riski taşır
• Azalmış trombosit, fibrinojen ve koagülasyon
faktörlerine bağlı
– Volüm replasmanı ES, kristaloid, kolloid ve
yetersiz TDP ve trombosit ile yapılmışsa
– ErkenTDP infüzyonu ile önlenebilir
2. TÜKETİM KOAGÜLOPATİSİ
– Obstetrik kanamalarda sıktır ( ablatio
placenta, amnion sıvı embolisi)
– Antikoagülan yolak koagülasyon testlerinde
anormallik gözlenmeden aktive olabilir
3. HİPERFİBRİNOLİZ
(Obstetrik kanama ile ilişkili)
PPK – İlk Yapılacaklar
• Yardım istemek
– “Postpartum Kanama Ekibi” varsa çağırmak
– Obstetrisyen çağırmak
– Anestezi hazırlığı
– Kan temini, kan bankası
– Ameliyathanenin hazırlanması
– İletişim ve kayıt !!! (Medikolegal Sorunlar)
PPK - Yönetim
• Yardım çağır
• Hastayı değerlendir
– ABC
– Bilinç durumu, Nabız, TA, O2 satürasyonu
– IV yol (en az iki adet, geniş çaplı, 16 gauge)
– Mesane sondası!!
• Laboratuar
– Tam kan sayımı, Kan grubu
– Koagülasyon paneli
– Fibrinojen düzeyi
PPK - Yönetim
• Uterin kompresyon (bimanuel muayene, masaj)
• Etyolojinin belirlenmesi (4T)
–
–
–
–
Uterus (atoni)
Plasenta (retansiyon, adherans anormallikleri)
Laserasyonlar
Koagülopati
• Ameliyathanenin hazır duruma getirilmesi
– Sürekli akılda tutulan bir seçenek olmalı
– Medikal tedavinin başarısızlığı halinde zaman
kaybetmeden hasta ameliyathaneye alınmalı
Medikal Yönetim
• Bimanuel muayene, masaj
• Alt genital yolun laserasyonlar açısından
muayenesi
• Uterin kavitenin bütünlüğünün teyit
edilmesi
– Atoni sıklıkla rüptürle birliktedir!!
• Plasentanın muayenesi
• Uterotonikler
ERKEN TANI ??
“Hidden Shock”
Serum laktat düzeyi
Arteriel kanda baz açığı
Serum laktat ve baz defisit
ölçümleri kanama ve şokun
tahmini ve takibinde sensitif
testler olarak öneriliyor
(Grade 1B)
Rossaint et al Critical Care 2010; 14:R52
LAKTAT
• Laktat düzeyi
Anaerobik metabolizma
• 2 mmol/L üzeri değerler anormal
• Yüksek serum laktat düzeyi ile şokun şiddeti ve takip
eden mortalite oranları ilişkili
• Resüsitasyonu takiben 48 saat içinde laktat düzeyi
normale dönmemişse mortalite oranı % 86
LAKTAT
Laktat konsantrasyonundaki değişiklikler;
– tedaviye hasta cevabının erken ve objektif
değerlendirilmesini sağlar
– tekrarlanan ölçümler şoktaki hastalarda
güvenilir prognostik belirteç
Critical Care Med 1983; 11: 449-451
100
% SURVIVAL
( 142 Pts)
Survival (%)
75
50
25
0-1
1-2
2-3
3-4
4-6
LACTATE mM/l
6-11 11-16 > 16
KAN GAZI
Normal Değerler
• pH: 7.35-7.45
(7.4)
• PaC02: 35-45 mmHg
(40 mmHg)
• HC03: 24 ± 2 mEq/L
(24 mEq/L)
• Pa02: 60 mmHg ve üzeri
• BE: 0 ± 2 mEq/L
BAZ AÇIĞI (BE)
• Tam oksijenize kanın, 37°C’de ve 40mmHg’lık parsiyel
CO2 basıncında, pH’sını 7.40’a getirmek için ilave edilen
asit veya baz miktarıdır
• Normal değeri –2 ve +2 mEq/L arasındadır
• BE, metabolik olayların göstergesidir
• Respiratuar durumdan bağımsızdır
• Negatif BE metabolik asidozu, pozitif BE metabolik
alkalozu düşündürür
BAZ AÇIĞI
– Baz açığı
• -3 to -5 mEq/l
• -6 to -9 mEq/l
• <-10
mEq/l
hafif
orta
ciddi
– Kabul esnasındaki baz defisit değeri ile
organ yet. ve ölüm arası korelasyon
olduğunu göstermiştir
• Baz açığı ile kan kaybının derecesi arasında
doğrudan bir ilişki
• Baz açığının hacim replasmanıyla saatler içinde
düzeltilmesi ile iyi klinik sonuçlar elde edilirken,
baz açığının dirençli bir şekilde devam etmesi
kötü prognozu gösterir
Mortalite ve morbidite iskemik
olayların ŞİDDETİ VE SÜRESİ ile ilgili olduğundan
hacim açığının hızla yerine konması ve organ
perfüzyonunun hızla sağlanması gerekmektedir
TEDAVİ
HEDEF
1. Sıvı ve/veya kan resüsitasyonu
2. Devam eden kanamanın kontrolü
3. Oksijen sunumunu artırmak
HEMOSTATİK RESÜSİTASYONda
yeni uygulamada 3 ana başlık
1.Erken agresif kristaloid kullanımının
sınırlandırılması ve permisif hipotansiyon
2. Erken TDP ve Trombosit verilmesi
( 1:1:1 =ES:TDP:Tromb,
lab sonucu beklemeden)
3. Erken Rekombinant Faktör 7a kullanımı
Cerrahi kanama kontrolü öncesi
hedef
SKB= 80-100 mmHg
ortalama basınç = 65 mmHg
Kan kaybı : kolloid = 1:1
Kan kaybı : kristaloid = 1:3
• Postpartum hemoraji ve hipovolemik şok
sonrası YBÜ’ne kabul edilen hastalarda %
50 oranında myokardial iskemi saptanmış
• Myokardial iskemi için risk faktörleri
– Hb < 6 g/dl
– Sistolik kan basıncı < 88 mmHg
– Diastolik kan basıncı < 50 mmHg
– Kalp hızı> 115/dk
Karpati et al. Anesthesiology 2004;100(1):30–6
• Deneysel hayvan çalışmalarında, hemorajik
şok modelinde kaybedilen kan 2 saat içinde
yerine konursa şok geri döndürülebilmiş
• Eğer kayıp 4 saat veya daha uzun zaman
sonra yerine konmuşsa kan basıncında geçici
yükselme sağlanabilmiş
• İnsanda da benzer durum
Koagülasyon Monitorizasyonu
•
•
•
•
•
INR
APTT
Fibrinojen
Trombosit
D-Dimer ???
1saat ara ile tekrar
trend ve replasman tedavisinin yeterliliği
LABORATUAR TESTLERİNİN
YORUMLANMASI
Fibrinojen < 1 g/L
PT ve aPTT > 1.5X NORMAL
Trombosit <50x10⁹/L
Hemostatik yetmezlik
Mikrovasküler kanama
Fibrinojen düzeyi,
dilüsyonel ve tüketim koagülopatisi gelişiminde PT
ve aPTT’den daha duyarlıdır.
• Masif kanamada hedef
– Fibrinojen
– Trombosit
1.5 g/L’nin üzeri
75x10⁹/L
Taze Donmuş Plazma (TDP)
• Plazma proteinleri ve tüm pıhtılaşma
faktörlerini içerir
• Masif kanamalarda TDP ile erken tedavi
öneriliyor (Grade 1B)
• Başlangıç dozu 10-15 ml/kg
• 1 Ü TDP fibrinogen seviyelerini 10 mg/dl,
pıhtılaşma faktörü düzeyini %5-7 oranında
artırır
Rossaint et al Critical Care 2010; 14:R52
• En az 30 ml/kg ilk cevap için gerekli ilk
tedavi dozudur
• TDP’ya cevapsız hipofibrinojenemide
*Kryopresipitat
veya
*Fibrinojen konsantresi (30–60 mg/kg)
Kryopresipitat
• TDP çözülerek hazırlanır
• Fibrinogen, F8, fibronektin, von
Willebrand faktör ve F12 içerir
• Önerilen kriyopresipitat dozu 50 mg/kg
(15-20 Ünite 70 kg erişkin)
• 40 ml kryopresipitat
• ABO uyumu şart değil
FİBRİNOJEN-I
• 2-4 g/L (normal değer)
4-7 g/L (gebelik)
Obstetrik kanama yönetiminde yeterli
fibrinogen seviyesi sağlamak esastır
Bell et al. Int J Obst Anest 2010; 19:218-234
• Obstetrik kanamalarda hedef 2g/L
FİBRİNOJEN-II
• 2-4 g fibrinojen
– hastanın kilosu
– plazma fibrinojen düzeyi
– devam eden kanamanın hızına bağlı olarak
• Kanayan vakalarda 2-14 gr arası
uygulamalar
• 1gr fibrinojen konsantresi 0,35 g/L artış
• Kanayan hastada daha az artış oluyor
FİBRİNOJEN-III
• Ablatio plasenta ve amnion sıvı embolisi
gibi fibrinojen seviyesinin düşük olacağının
öngörüldüğü durumlarda laboratuar
sonucu beklenmeden başlanır
• Obstetrik kanamada fibrinojen konsantresi
hipofibrinojenemiyi hızlı düzeltir
Trombosit Süspansiyonu
• Akut kanayan hastada 50.000/ml altında
olmamalı
• Mikrovasküler kanama düşünülüyorsa
>75.000/ml
• Tek vericiden aferez veya 4-6 vericiden
havuzlanarak hazırlanır
• Kroslamak gerekmez
• Her bir ünite aferez trombosit ile 25-30 bin/L
artış
Masif transfüzyon yapılan hastalarda
erken TDP ve platelet verilmesinin
sağkalımı iyileştirdiği ve ES ihtiyacını
azalttığı gösterilmiştir
Zink KA et al. Am J Surg 2009; 197: 565-70
Rekombinant Faktör 7a
• Kan komponentleri ile tedaviye
yeni bir alternatif
• Yapı ve fonksiyon olarak insan Faktör 7a ile aynı
• Kontrol edilemeyen kanamalarda, hayatı tehdit
eden obstetrik kanamalar dahil
Current Opinion in Anaesthesiology 2010; 23:310–316
• Endotel hasarı subendotelyal kollagen+doku faktör
• F7a doku faktörüne bağlanır, pıhtılaşma kaskadı aktive olur,
lokal fibrin depolanır
• Sistemik etki aktive trombositleri bağlar, hasar bölgesi
dışında fibrin oluşumu
•
Tromboembolik olay riski yüksektir
• Hayatı tehdit eden kanamalarda adjuvan tedavide F7a
kullanımı ile arteriel tromboz riski yüksek
Levi M et al N Engl J Med 2010; 363:1791-9
Rekombinant Faktör 7a
• F 7a verilmeden önce
–
–
–
–
–
hipovolemi
asidoz (pH> 7.2)
trombositopeni (50,000/mm3)
Fibrinogen >50-100 mg/dl
normal ionize kalsiyum düzeyi
• Yarı ömrü 2-6 saat
Rekombinant Faktör 7a
• Obstetrik kullanım ilk 2001’de C/S, başarılı
• 2003-2004’te vaka sunumları ve küçük
obstetrik seriler
• Sonuç: Diğer medikal ve invaziv girişimler
yetersizse rF7a öneriliyor
(histerektomiden önce)
• Postpartum kanamada kullanımı off-label
• Dozlar vaka sunumlarına dayalı
(20-120 mikrog/kg)
• En sık kullanılan doz 60-90 mikrog/kg iv
UPTODATE 40 mikrog/kg iv
• Hastaların çoğunda tek doz yeterli
• Obstetrik uygulamada tromboz bildirimi düşük
TRANEKSAMİK ASİT
• Postpartum kanamada etkinliği araştıran 3
randomize kontrollü çalışma metaanalizi
• 461 katılımcı (NSVY, C/S) 1 gr iv
• Postpartum kanama ve kan kaybında
anlamlı azalma
• En sık yan etki: bulantı
• Ciddi PPK’da 152 hasta, Fransa çalışması
• Sonuç: kan ürünü ihtiyacında belirgin azalma
• WHO önerisi: 1 gr yavaş iv enjeksiyon (1-5dk)
Kanama devam ediyorsa 30-60 dk içinde
veya
durduktan sonra 24 saat içinde tekrar kanama
başladıysa 1 kez tekrarla
http://www.who.int/pmnch/topics/maternal/2009_who9789241598514/en
WOMAN trial
• Postpartum kanama olan kadınlarda erken
traneksamik asit uygulamasının mortalite,
histerektomi ve diğer ( cerrahi girişim, kan
transfüzyonu) morbiditeler üzerine etkisini
araştırmak
• Mart 2010-Aralık 2014 (15.000 hasta)
• 10910 hasta
• 10 mg/kg doz--------1 gr
PPK – Cerrahi Yönetim
• Agresif medikal tedavi + tamponad
uygulamalarıyla kanama devam ediyorsa
beklenmeden cerrahiye geçilmelidir
• Cerrahi Tedavi:
– Hastanın paritesi
– Çocuk arzusu
– Kanamanın şiddeti
– Cerrahın kararı ve tecrübesi
PPK – Cerrahi Yönetim
• Konservatif Teknikler
–
–
–
–
Laserasyonların onarımı
Rüptür tamiri
Uterin inversiyonun düzeltilmesi
Sistematik pelvik devaskülarizasyon
• Uterin arter ligasyonu
• Hipogastrik arter ligasyonu
• Overyan arter ligasyonu
– Uterin Kompresyon Sütürleri
– Girişimsel Radyoloji
• Embolizasyon
• Histerektomi
CERRAHİ GEREKTİREN
HEMORAJİLER
1-Travmatik hemoraji
2-Atonik hemoraji
3-Alt segment kaynaklı hemoraji
(plasental adherans anomalileri)
TRAVMATİK HEMORAJİ
–Lasere genital traktın onarımı
–Bilateral internal iliak arter
ligasyonu
ATONİK HEMORAJİ (%75-90)
• Bilateral uterin arter ligasyonu (%85)
• Adım adım uterin devaskülarizasyon
(%100)
• Kompresyon süturu (%100 ?)
• Bilateral internal iliak ligasyon (%65)
• Histerektomi
Koh,2009
Adım Adım Uterin
Devaskülarizasyon
• 1- Unilateral uterin arter
ligasyonu
• 2-Bilateral uterin arter
ligasyonu
• 3-Aşağı segment uterin
arter ligasyonu
• 4-Unilateral ovarian arter
ligasyonu
• 5-Bilateral ovarian arter
ligasyonu
Abdrabbo, 1994
Damar Ligasyonları
• Bilateral uterin arter bağlanması
• Bilateral hipogastrik arter bağlanamsı
• Adım adım arter ligasyonu
– Unilateral/bilateral uterin arter bağlanması
– Alt uterin damarların bağlanması(mesane
mobilizasyonu)
– Unilateral/bilateral ovarian arter bağlanması
Damar Ligasyonları
• Bilateral uterin arter ligasyonu,
Başarı % 85-95
• Bilateral ovaryen arter tubal
dallarının ligasyonu (dörtlü
ligasyon)
Damar Ligasyonları
Hipogastrik Arter Ligasyonu
• Kanama devam ederse seçenektir
• Lateral pelvik duvara hakim olunabilmesi
gerekli
• Nabız basıncında % 85 azalma
• Kan akımında % 50 azalma
Damar Ligasyonları
Uterin devaskülarizasyon
– Bilateral İnternal İliak Arter Ligasyonu
Histerektomiden kaçınmak için etkin
Uygulanabilirlik: 10/11
Başarı
:10/10
Fertilite üzerine olumsuz etki yok
Papathanasiou K et.al.2008
Siziller I et al. 2007
Radyolojik Müdahale
• Şiddetli kanama yok ve fertilite isteği
olmalı
• Hedef damarlar (hipogastrik,uterin ve
overyan) gelatin sponge, polyurethane
köpük veya polyvinyl alcohol ile embolize
edilir. 10 gün içerisinde rezorbe olurlar.
• BAŞARI: % 85-95
• Damar perforasyonu,hematom,enfeksiyon,
doku nekrozu,uterin nekroz olabilir
Arter Embolizasyonu
• Postpartum kanamada pelvik
embolizasyonun etkinliğini araştırmak için
12 olguda çalışma yapılmış (başarısız
arter ligasyonu olan olgular)
• İşlemin genellikle etkili olduğunu ancak
iskemik komplikasyonunun olabileceğini
bildirmişlerdir
Fargeaudou Y et all. Eur Radiol.2010
Arter Embolizasyonu
•
•
•
•
•
Şiddetli Postpartum hemorajili 35 olgu
Primer PPK: 25 olgu
Sekonder PPK: 10 olgu
Yapılan işlem: Uterin arter embolizasyonu
Bütün olgularda hızlı bir şekilde kanama
durmuş
• İki olguda işlem tekrarına ihtiyaç duyulmuş
Pelage JP et all. Acta Obstet Gynecol Scand 1999
Uterin Kompresyon Sütür
Teknikleri
• B-Lynch Kompresyon Sütür Tekniği (Brace
Suture) (1997)
• Cho’nun Square (Kare) Sütürü (2000)
• Hayman’ın Modifikasyonu (2002)
Rasyonalizasyon
• Bir taraftan uterusa bimanuel kompresyon
uygulanırken geç absorbe olan
sütürlerle,uterusun anterior ve posterior
duvarlarından vertikal olarak kuşak
tarzında sütür geçilir
• Uterin kontraksiyon taklit edilir
B-Lynch Sütür Tekniği
B-Lynch
Sütür
Tekniği
B-Lynch
Sütürü
• Avantajları
– Yaşam kurtarıcı potansiyeli
– Uygulamadan sonra tatminkar hemostaz
– Uterusu koruma kapasitesi ve göreceli
emniyeti
– Dünya çapındaki popülaritesi ve deneyim
– Uygulamadaki kolaylık???
B-Lynch
Sütür
Tekniği
B-Lynch
Sütürü
• Dezavantajları
– Acil bir durumda tekniği anımsamak zor
– Uygulama için alt segment transvers kesiye
mutlaka gereksinim var
– Sütürün laterale kayma riski
• Uterusu abdomene geri yerleştirirken
• İnvolüsyon sırasında
B-Lynch Sütürü
B-Lynch
Hayman ve Cho Teknikleri
U SÜTÜR
Hackethal A et al. Hum. Reprod. 2008;23:74-79
Cho’nun Kare Sütür Tekniği
• Dezavantajları
– Uterusun fizyolojik involüsyonunu
engelleyebilir
– Sütür kontinü değildir
– Uterus gövdesinin her iki yanına tam bir bası
uygulanamaz
– Uterin kavite içinde kanla dolu cepçiklerin
oluşumuna yol açabilir
– Piyometra gelişimine yol açabilir
Hayman’ın Modifikasyonu
• Dezavantajları
– Uterin kavite içinde kanın hapsolmasına yol
açabilir
– Sütür kontinü değildir
– Uterus gövdesinin her iki yanına tam bir bası
uygulanamaz
– Kullanımıyla ilgili geribildirimler sınırlıdır
Meydanlı Kompresyon Sütürü
• Endikasyon
– Bilateral hipogastrik arter ligasyonuna rağmen
hayatı tehdit eden kanama
• Sütürün etkili olup olmayacağının tahmin
edilmesi
– Litotomi pozisyonu
– Bimanuel kompresyon
– Spekulum ile kanama miktarına bakılmalı
– Bimanuel kompresyon altında kanama
duruyorsa sütür uygulanmalıdır
Meydanlı Kompresyon Sütürü
Sütür materyali:
No.1 kromik katgüt / No.1 polyglactin (Vicryl, Ethicon)
Büyük-eğimli (65 mm, 3/8 eğimli), yuvarlak künt iğne
Neden büyük ve eğimli iğne?
• Anterior ve posterior uterin
duvarlardan tam kat geçebilmek
• İğnenin kırılma-eğilme ve
myometrium içinde gömülü kalma
riskini azaltmak için
Neden künt iğne?
• Normalde künt iğnenin iyi kontrakte
olmuş myometriumdan geçmesi çok
zordur
• Myometriumdan künt iğnenin rahat
geçmesi, kompresyon sütürünün
gerçek bir atoni endikasyonu
nedeniyle uygulandığını gösterir
MEYDANLI COMPRESSION SUTURE TECHNIQUE
Meydanlı Kompresyon Sütürü
• Sütürün uygulanması takiben;
– Spekulum muayenesi
– Eksternal servikal os’tan gelen kanama olup
olmadığına bakılmalıdır
– Kanamanın kesildiği olgularda vezikouterin
çıkmaza yumuşak bir dren konulmalıdır
– Kanama yoksa, uterin tonus dikkate
alınmamalıdır
– Başarısızlık durumunda histerektomi
uygulanmalıdır
Tekniğin Rasyoneli
• Uterin istmus düzeyinde uterin arter iki ana
dala ayrılır;
– İnen dal (servikovajinal arter)
• İnen dal, nispeten küçüktür
• Uterusun alt kısmı ve vajenin üst kısmını besler
– Çıkan dal
• Ana dal, nispeten büyüktür (aniden yukarı dönüş
yapar)
• Uterusun kenarı boyunca ilerler
• Uterusun gövdesini penetre eden çok sayıda dal
verir
Tekniğin Rasyoneli
• İğnenin ilk insersiyon noktası,
anatomik olarak düzgün dağılımlı bir
kompresyon sağlar
– Esas olarak çıkan dal
– Kısmen inen dal
• Sütür tamamlanıp önde
bağlandığında bu dallara uygun
kompresyon sağlanır
Tekniğin Rasyoneli
• İkinci insersiyon noktası,
anatomik olarak sağ uterin arterin
ovaryen dalı ile, sağ ovaryen
arterin terminal dalının anastomoz
yaptığı noktaya denk gelir
• Sağ uterin arterin terminal fundal
dalı da komprese olur
Tekniğin Rasyoneli
• Üçüncü insersiyon noktası, anatomik
olarak sol uterin arterin ovaryen dalı ile,
sol ovaryen arterin terminal dalının
anastomoz yaptığı noktaya denk gelir
• Sol uterin arterin terminal fundal dalı da
komprese olur
Tekniğin Rasyoneli
• Son olarak, dikiş bağlandığında
uterusun anterior ve posterior
duvarları, antero-posterior düzlemde
istmustan fundusa komprese olur
• Bu sütür tekniği ile hem kompresyon
gücü artar, hem de uterin kavitenin
açılma gereksinimi ortadan kalkar
Başarı oranı : 6/7 (85%)
Tekniğin Avantajları
• Sütür kontinü atılır
• Uterusa uygulanan kompresyon eşit olarak
dağılır
• Vertikal sütürlerin laterale kayması önlenir
• Güvenlidir (ek kanama riski yoktur)
• Acil durumda hatırlanması kolaydır
• Hızla uygulanabilir
• Alt segment uterin insizyona gerek yoktur
(vajinal doğumdan sonra uygulanabilir)
Tekniğin Dezavantajları
• Tüm prosedürler bilateral hipogastrik arter
ligasyonu sonrası uygulanmıştır
• Sütürün tek başına uygulanması halindeki
etkinliği konusunda veri yoktur
• Teorik olarak intrauterin adezyon oluşum
riski mevcuttur
• Olguların fertilite sonuçları hakkında veri
yoktur
Kompresyon sütürü ve fertilite
• Önceki gebelikte kompresyon sütürü
kullanılması sonraki gebeliklerde kötü
sonuçlarla ilişkili değil
• Tekrarlayan laparotomilerde kompresyon
sütürü kullanılan kadınlarda adezyon
oluşumu daha sık (34% vs 17.5%)
Hyeung An et al., Obstet Gynecol 2013
Meydanlı Kompresyon Sütürü Sonuç
• Basit
• Hızla uygulanabilir
• Uterin atoninin cerrahi tedavisinde
güvenli ve etkili bir yöntemdir
• Bu tekniğin uygulanması ile
– Maternal mortalite ve morbidite azaltılabilir
– Uterus korunabilir
Peripartum Histerektomi
• En son çare olarak uygulanır
• Ancak karar vermede gecikilmemelidir
• Alt uterin segmentte plasenta previa
varlığında total histerektomi yapılmalıdır
• Uterin atonide subtotal histerektomi
yapılabilir
Peripartum Histerektomi
• Endikasyonlar
–Anormal plasentasyon
–Atoni
–Plasenta ablasyonu
–Rüptür
–Uterin travma
Peripartum Histerektomi
• Mortalite % 4-8
• Morbidite
• Üriner yol hasarı
• Febril morbidite
Masif Kanama / Transfüzyon
• Kan kaybının sadece eritrosit
süspansiyonu ile replasmanı, pıhtılaşma
faktörlerinde yaklaşık %30 azalmaya
neden olur
• Eritrosit ile birlikte 1:1 oranında TDP
önerilir
• TDP’siz replasman
– dilusyonel koagülopati
– diffuz mikrovasküler koagülopati
– mortalite artışı ile ilişkilidir
Masif Kanama / Transfüzyon
• Yeni masif transfüzyon
modellerinde minimal
değişiklikler:
–6 ünite eritrosite 1 adet trombosit
aferez
–10 Ünite eritrosit için rFaktör VIIa
Masif Kanamada Terapötik
Hedefler
● Hemoglobin > 8g/dl
● Trombosit > 75.000
● Prothrombin < 1.5 x kontrol
● aPTT < 1.5 x kontrol
● Fibrinogen > 2 g/L Stainsby D, Br J Haematol 2006 • H: Ask for help
• A: Assess (vital parameters, blood loss)
and resuscitate
• E: Establish etiology and check
medication supply and availability of blood
• M: Massage uterus
• O: Oxytocin infusion,prostoglandins
• S: Shift to operating room, exclude
retained products and trauma, bimanual
compression
•
•
•
•
T: Tamponade balloon,uterine packing
A: Apply compression suture
S: Systematic pelvic devascularization
I: Intervention radiologist, uterine artery
embolization
• S:Subtotal or total hysterectomy
ACOG, 2006
Sonuçlar
• Postpartum kanamada yaklaşım
multidisipliner olmalıdır
• İlk saatler çok önemli olup,erken
müdahale az kan kaybını sağlar
• Geç ve yetersiz müdahale ölüme
sebebiyet verir
• Etyoloji en kısa sürede aydınlatılıp tedavi
hemen başlatılmalıdır
Sonuçlar
• Karar verme mekanizmalarında
gecikme
– Kanama miktarında artış
– DIC
– Asidoz
– Morbidite
– Olası mortalite
• Hızlı tanı  Hızlı girişim
Postpartum Kanama (PPK) da
Jinekolog Onkoloğun Yeri
• Cerrahi yönetimle ilgili hızlı ve isabetli
karar verme yetisi
• Verdiği kararı seri şekilde
– etkin ve
– başarıyla
uygulayabilme kapasitesidir.
Download