KAPAK Takma kafana... Tokadan başka! Temizlik, düzen, kuşku hastalığı… Bunlardan daha beteri de var… Kimi her şeyi harita gibi görüyor; kimi önüne gelene evlilik teklif ediyor. Gününü hediye almakla geçirenler; tırnak yiyenler, saçlarını, kıllarını çekip kendine zarar verenler de var. Maalesef bu takıntılar günlük yaşamı zehir ediyor… Elbette tedavisi var ama siz ne yaparsanız yapın, hiçbir şeye ‘takılıp’ kalmayın… 14 ! İSMMMO YAŞAM EYLÜL - EKİM 2009 AYŞEGÜL EMİR Temizlik kaygısıyla günün büyük bölümünü sürekli ellerini yıkayarak geçiriyor, önüne gelen her şeyi devamlı sayıyor, kapının kilitli olup olmadığından emin olamıyor, ocağı, ütünün fişini defalarca kontrol ediyor, eşyaların düzensiz durmasından rahatsızlık duyuyor, kaldırım taşlarındaki çizgilere basmadan yürüyemiyor, konuşurken kötü bir şey söyleyeceğinden korkuyor… Bunların hepsi evham ve vesvese de denen takıntı hastalığına yakalananların defalarca yaptıkları şeylerden sadece birkaçı… Aslında herkesin hayatında olabilecek ya da birkaç kez başına geldiği şeyleri takıntı olarak görmemek gerekiyor. Kişilik özellikleri olan titizlik, tertiplilik ve kuralcılık her zaman takıntı olarak görülmüyor. Takıntıların hastalık olarak sayılabilmesi için istem dışı devamlı yapılması ve insanların hayatlarını olumsuz etkiler hale gelmesi gerekiyor. Takıntı hastalığı iş ve okul başarısını olumsuz etkileyip, sosyal ilişkileri bozabiliyor. Modern çağın hastalığı olarak görülen takıntıda, son yıllarda da elli kat artış yaşandığı belirtiliyor. Yaşamlarının çeşitli dönemlerinde çoğu insanın maruz kalabileceği takıntı, kişi tarafından tanınmadıkça ve anlatılmadıkça muayenelerde de ortaya çıkması zor bir hastalık olarak görülüyor. MANTIKSIZ AMA TAKILIYORUZ EYLÜL - EKİM 2009 ! Takıntılı davranışlarını yapmaktan kendini alıkoyamaz. ! Tekrarlayıcıdır. Örneğin, defalarca el yıkanır, sürekli priz kontrol edilir. ! İstenmeden yapılır, sıkıntı verir, tekrarlayıcı ve süreklidir. ! Genellikle katı biçimde hatta merasim katılığıyla el yıkanır, kontrol edilir. ! Yaptıklarından rahatsız olmaya başlar. İşini gücünü, sosyal ilişkilerini yürütemez hale gelir. ! Kendine takıntılarından dolayı sınırlamalar getirmeye başlar. Toplu taşıma araçlarına binmez, umumi tuvaletleri kullanmaz, el sıkışmaz… ! Takıntılı olduğunu kabul etmeyen çok sayıda insan da vardır. KAPAK Peki, tam olarak takıntı nedir? Takıntı ya da tıbbi literatürdeki adıyla obsesyon, kişiyi rahatsız eden, tekrarlayıcı ve zorlayıcı düşünceler, duygu ve dürtüler olarak tanımlanıyor. Takıntılı kişi genelde obsesyonunun mantıksız olduğunun farkındadır ancak yine de zihninden atmakta ve vazgeçmekte zorlanır. Takıntılı olduğunuzu nasıl anlarsınız? İSMMMO YAŞAM ! 15 Yedikule Psikiyatri Kliniği’nden Psikiyatr Doç. Dr. Özgür Öztürk, takıntılara kompülsiyon (zorlantı) denilen bazı davranışların eşlik ettiğini ve bu nedenle hastalığa psikiyatride obsesif-kompülsif bozukluk denildiğini söylüyor. En çok yaşanan takıntının ‘bulaşma’ olduğunu anlatan Öztürk, kişinin sürekli temizlenme isteği ve bulaşma korkusu yüzünden evden çıkmamasına, kendini izole etmesine neden olabileceğini aktarıyor. Sıklıkla rastlanan diğer takıntı ise, şüphe. Bu tür takıntıya sahip olanlar kapı kilitli mi, hata yaptım mı tarzında şüphelere sahip oluyorlar. Öztürk, bunların dışında olabilecek takıntıları; cinsel, dini takıntılar, kötülük veya kötü bir şey yapacağından korkma takıntısı, kontrolü kaybetme, her şeyin yerli yerinde ve düzgün simetrik olması takıntılarının da sık görüldüğüne işaret ediyor. KAPAK KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ ETKİLİ 16 ! İSMMMO YAŞAM Özgür Öztürk, takıntı hastalığının kökeninin beynin bazı bölgeleri arasındaki bozulmuş iletiden kaynaklandığını belirterek, şu tespitlerde bulunuyor: “Hastalığın nedeni biyolojik olmakla birlikte herkeste ne tür takıntıların ortaya çıkacağını belirleyen, her bireyin kişilik özellikleridir. Hasta olmadan önce de titiz olan bir kişide büyük olasılıkla temizlik ve aşırı el yıkama şeklinde ortaya çıkan hastalık, günlük hayatında güvensiz ve evhamlı olan bir başkasında şüphecilik ve kontrol etme şeklinde görülebilir. Mükemmeliyetçi bir kişide de simetri obsesyonu ortaya çıkabilir.” EYLÜL - EKİM 2009 HER TAKINTI HASTALIK DEĞİL Pek çok insanda rahatsız etmeyen ve hasta olarak görülmelerini sağlamayacak belirli takıntılar da olabiliyor. Hastalık derecesinde takıntının ise toplumda görülme sıklığı genelde yüzde 2-3 oranında. Öztürk, hastalığın en çok 20’li yaşlarda ortaya çıktığına, erken başlangıçlı olanlara erkeklerde, daha geç başlangıçlı olanlaysa kadınlarda daha sık rastlanıldığına dikkat çekiyor. “Takıntının kadın ve erkekte görülme sıklığı eşit” diyen Öztürk, şu bilgileri veriyor: “Ancak kadın ve erkekte daha farklı türde takıntılar görülebilir. Kadınlarda temizlik, titizlik daha fazla iken erkeklerde kontrol etme ve dini takıntılar daha yaygın. Düzenli ve titiz olmayı gerektiren bazı meslekler akıntılı bir kişiliğe yatkın olanlarda hastalığı alevlendirebilir. Bu kişiler tekrar tekrar kontrol etmekten, emin olamadıkları için geri dönüşler yapmaktan ve başkalarına güvenemedikleri için işi hep tek başına yapmaktan helak olurlar. İşlerini ilerletemez hale gelirler. “ YÜZDE 90 İYİLEŞME SAĞLANIYOR EYLÜL - EKİM 2009 ! GÜLBEN ERGEN Hayatı boyunca peynir yememiş. ! SİBEL CAN Kulise gelirken kendi bornoz ve havlusunu getiriyor. ! DEMET AKALIN Kulise girdiğinde çantasından nazar boncuklarını çıkartıyor ve odanın her tarafına asıyor. ! DENİZ AKKAYA Arkadaşlarının doğumgünü, evlilik yıldönümü gibi özel günlerini kesinlikle unutmaz. Sadece mavi gül gönderir. ! CANDAN ERÇETİN Bronz tenden nefret eden Candan Erçetin, tatile gittiğinde bile havuz kenarında bornoz ile oturuyor. ! KADİR İNANIR Güne anzer balı yiyerek başlıyor. Ayrıca evinin her tarafında kurbağa figürlü eşyalar vardır. !MAZHAR ALANSON Gittiği her yurtdışı seyehatinde mutlaka peruk satın alıyor. ! SEDA SAYAN İçtiği suyun içine mutlaka bir tane gül yaprağı atar. Yemek tabağının kenarına bile gül yaprakları serpiştirir. !CAMERON DIAZ Sayısız batıl inanca sahip. Her yere saatlerce geç kalıyor. Yüzünde bir sivilce çıktığında geçene kadar evden çıkmıyor. !SANDRA BULLOCK Atları çok seven Bullock'ın çiftliğinde pek çok atı var. Ancak sorun güzel yıldızın atlara alerjisinin olması!.. !ANGELİNA JOLIE Bıçak koleksiyonu var. Ölüleri inceleyen bilim dalınin takipçisi. !NİCOLE KIDMAN Vahşi hayvanları seviyor ama kelebekten korkuyor. !KİM BASINGER En büyük korkusu açık alanlar ve kalabalık ortamlar. KAPAK Diğer yandan takıntı; tedavisi mümkün bir hastalık. Bazı ilaçlarla ve ‘davranışçı’ psikoterapiyle tedavi edilebiliyor. Tedavinin olumlu etkileri ancak başladıktan birkaç ay sonra ortaya çıkıyor. Tedavinin esasına gelince… Takıntılı davranışların ve kompülsiyonların yerine uyuma yönelik ve kişinin hayatını zorlaştırmayan başka davranışlar geliştirilmeye çalışılıyor. Kişiye, iradesinin ve hastalıkla mücadelesinin de en az ilaç tedavisi kadar gerekli olduğu anlatılıyor. Ev ödevleri verilerek, hastalar yavaş yavaş takıntılı davranışlarının veya kompülsiyonlarının üzerine gitmeleri için cesaretlendiriliyor. İlaç tedavisi ve davranışçı psikoterapinin beraber uygulandığı hastaların yüzde 90’a yakını iyi veya orta derecede düzeliyor ve hayatlarına normal şekilde devam edebiliyorlar. ÜNLÜLERİN MASUM TAKINTILARI İSMMMO YAŞAM ! 17 Temizlik takıntısı çok yaygın ! Temizlik: Pislik, mikrop, idrar bulaşmasından korkma. Saatlerce el yıkama, ihtiyaçtan çok daha sık banyo yapmak. ! Şüphe: Kapıyı kapattım mı? Fişi çektim mi? ! Tekrarlama: Takıntılı düşünce ile oluşan sıkıntıyı gidermek için tekrarlayan davranışta bulunmak veya akıldan başka düşünceler geçirmek. ! Bedenle ilgili takıntılar: AIDS miyim, kanser miyim? ! Düzen ve simetri: Eşyaların düzenli ve simetrik olmamasından aşırı rahatsızlık duymak. Pantolonun ütüsü düzgün olmadığında huzursuzluk hissetmek. ! Saldırganlık: Çocuğumu camdan atar mıyım? Kadınlara saldırır mıyım? ! Cinsel takıntılar: İş arkadaşlarıyla cinsel ilişkiye girme görüntülerini gözünün önünden uzaklaştıramama, insanların üreme organlarına gözüm kayar mı şüpheleri. ! Dini takıntılar: Allah’a küfür etme, Allah var mı yok mu sorusundan kurtulamama, günah olduğuna inandığı şeyleri yapma arzusuna mani olamama. ! Metafizik takıntılar: Ben ben miyim? Ruh nerededir? Yıldızların ötesinde neler var? Bugün bugün mü yoksa yarın mı, dün mü? İnsanlar hayal mi, gerçek mi? KAPAK En ilginç takıntılar 18 ! İSMMMO YAŞAM ! Harita takıntısı (Cartacoethes): İnsanların baktıkları her yerde harita görme takıntısı olarak açıklanır. Hatta bu takıntı bazen sınırları aşıp, yiyecekleri bile harita şeklinde görmelerine neden olabiliyor. ! Evlilik takıntısı (Gamomani): Gamomani takıntısı olan kişiler aynı anda birden fazla kişiye evlilik teklifinde bulunuyor. Psikolojik bir rahatsızlık olarak görülen bu takıntı istem dışı gelişiyor. ! Kelime tekrar etme (Onomatomani): Kişinin çeşitli kelimelere karşı olan takıntısıdır ve beyninde aynı kelimeyi defalarca tekrarlamasına neden olur. Bu tür takıntısı olanlar konuşurken de aynı kelimeleri kullanırlar. ! Yataktan çıkmama takıntısı (Klinomani): Kış soğuğunda yatakta biraz daha fazla kalma isteği hiç garip değildir. Fakat bu takıntıya sahip olanlar kimi zaman karlı ve yağmurlu günler boyunca yatakta kalırlar. Bu durum kişiyi depresyona sürükleyebilir. ! Kötü ruhların bedeni istila etmesi düşüncesi (Demonomania): Kişiler kendilerinin de kötü ruhlar tarafından istila edildiklerini düşünebilir. Bu konuyu işleyen çok fazla film izlemek böyle bir saplantı yaratabilir. ! Günahkar olduğuna inanma takıntısı (Enosimania): İnsana sürekli günah işlediğini düşündürten bu saplantı, zamanla nefes darlığı, terleme, kalpte ritim bozukluluğu gibi sağlık sorunlarına da neden olabilir. ! Saç çekme takıntısı (Trikotilomani): Bu saplantı kişide kontrol bozukluğu nedeniyle oluşan bir hastalıktır. Kişinin vücudundaki kılları ve tüyleri devamlı kopararak kendine zarar vermesine neden olur. EYLÜL - EKİM 2009 MÜKEMMELİYETÇİLERDE YAYGIN EYLÜL - EKİM 2009 TEDAVİYLE İYİLEŞENLER DE VAR Ağzının içini sabunla yıkıyordu Gökhan Genç (28): Şikayetleri, 18 yaşında başladı. Ankara Üniversitesi’nde okurken kız arkadaşından ayrılınca sorunları baş gösterdi. Acılı ayrılıktan sonra temizlik takıntısı başladı. Çok iyi yıkandığı halde bir türlü temizlendiğine inanmıyordu. El yıkaması gerektiğinde musluk başında en az 20 dakikasını harcıyordu. Takıntıları belli dönemde ağırlaşıyordu. Bir süre sonra kendi özel eşyaları dışında hiçbir şeye el süremez hale geldi. Hatta ağzının içini bile sabunlamaya başladı. Genç, hayatını yaşanmaz hale getiren bu takıntısından psikoloğa giderek hem ilaç, hem de psikoterapi tedavisi görerek kurtuldu. Hiçbir şeyi düzenleyemiyor Şengül Başkurt (39): İki çocuklu ev hanımı olan Şengül Başkurt, düzen takıntısı yüzünden evinde hiçbir iş yapamaz hale gelmişti. Evinde en ufak bir düzensizliğe tahammülü yoktu. Elini attığı her şeyin öylesine mükemmel olmasını istiyordu ki, artık hiçbir şeye ele atamaz olmuştu. Gardırobun kapağını açsa, ev bozulup dağılacak ve bir daha toplayamayacak hissine kapılıyordu. Vazonun yerini 1 santim değiştirmeye kalksa, sanki koca ev harp meydanına dönmüş gibi hissediyordu. Başkurt’un sorunlarının; babasının aniden fenalaşarak hayatını kaybetmesinden sonra yaşadığı üzüntüden kaynaklandığı ortaya çıktı. Evde hiçbir şey yapamaz hale gelince doktora giden Başkurt, tedaviyle bu sorunundan kurtuldu. KAPAK Psikiyatri Uzmanı Dr. Oğuz Tan ise, takıntıyı modern çağın hastalığı olarak tanımlayarak, insanları sosyal yaşamdan uzaklaştıran bu sorunun son yıllarda elli kat artış gösterdiğini vurguluyor. Mükemmeliyetçi, ince eleyip sık dokuyan, kılı kırk yaran insanlarda takıntıların daha yaygın olduğuna dikkat çekiyor. Oğuz Tan’a göre, takıntılı kişiler genellikle çocukluklarında da inatçı, gergin, kaygılı, karamsar kişiler oluyor. Katı ahlaki eğitim veren, ödülden çok ceza yöntemini kullanan, tenkitçi ailelerin çocuklarında bu hastalık daha sık görülüyor. Takıntının ilaçla ve ilaçsız olarak iki tür yöntemle tedavi edilebileceğini aktaran Tan, “Kişiye düşen en önemli görev, kendini rahatsız eden takıntıdan kaçmayarak üstüne gitmesi. Kendine pis gelen şeylere dokunacak sonra da gidip elini yıkamayacak duruma gelmesi” diyor. İSMMMO YAŞAM ! 19