Hazret-i İsa (as) onu öldürebilir, başka çare

advertisement
Sorularlarisale.com
"Hazret-i İsa (a.s.) onu öldürebilir, başka çare olamaz
rivayet edilmiş. Yani, onun mesleğini ve yırtıcı rejimini
bozacak, öldürecek, ancak semâvî ve ulvî hâlis bir din
"İsevîlerde zuhur edecek ve hakikat-i Kur’âniyeye iktida
ve ittihad eden bu İsevî dinidir..." Deccali, Hazret-i
İsa'nın (a.s.) öldürebileceği hususunu nasıl anlamak
gerekir?
"Dinsizlik cereyanına karşı ayrı ayrı iken mağlûp olan İsevîlik ve
İslâmiyet, ittihad neticesinde dinsizlik cereyanına galebe edip
dağıtacak istidadında iken, âlem-i semâvatta cism-i beşerîsiyle
bulunan şahs-ı İsâ Aleyhisselâm, o din-i hak cereyanının başına
geçeceğini, bir Muhbir-i Sadık, bir Kadîr-i Külli Şeyin vaadine istinad
ederek haber vermiştir. Madem haber vermiş, haktır. Madem Kadîr-i
Külli Şey vaad etmiş, elbette yapacaktır."
"Evet, her vakit semâvattan melâikeleri yere gönderen ve bazı
vakitte insan suretine vaz' eden (Hazret-i Cibril'in Dıhye suretine
girmesi gibi) ve ruhanîleri âlem-i ervahtan gönderip beşer suretine
temessül ettiren, hattâ ölmüş evliyaların çoklarının ervahlarını
cesed-i misaliyle dünyaya gönderen bir Hakîm-i Zülcelâl, Hazret-i
İsâ Aleyhisselâmı, İsâ dinine ait en mühim bir hüsn-ü hâtimesi için,
değil semâ-i dünyada cesediyle bulunan ve hayatta olan Hazret-i
İsâ, belki âlem-i âhiretin en uzak köşesine gitseydi ve hakikaten
ölseydi, yine şöyle bir netice-i azîme için ona yeniden ceset giydirip
dünyaya göndermek, o Hakîmin hikmetinden uzak değil. Belki onun
hikmeti öyle iktiza ettiği için vaad etmiş ve vaad ettiği için elbette
gönderecek."
"Hazret-i İsâ Aleyhisselâm geldiği vakit, herkes onun hakikî İsâ
olduğunu bilmek lâzım değildir. Onun mukarreb ve havassı, nur-u
imanla onu tanır. Yoksa, bedâhet derecesinde herkes onu
tanımayacaktır."(1)
Dinsizlik cereyanı materyalist felsefeden beslenen komünist hareketidir. Bu dinsizlik
hareketine karşı, yani komünizme karşı İslam ile Hristiyanlık alemi ittifak
sağlamışlardır. Dünyanın iki blok olduğu dönemde bir tarafta dinsizliğin başını Rusya
çekiyordu, diğer tarafta dinsiz olan komünizme karşı Amerika başı çekiyordu.
page 1 / 3
Amerika o dönemlerde Rus ve komünizm tehlikesine karşı İslam ülkelerine çok
yardımlarda bulunmuştur. Hatta bu tehlikeye karşı NATO paktını kurmuşlardır.
Bütün bunlar İslam alemi ile Hristiyan aleminin ittifak içinde dinsizliğe karşı
mücadele ettiğinin vesikası hükmündedir.
Hazreti İsa (as)’in herkesin gözü önünde gökten inip insanlığa göstere göstere İslam
ve Hristiyanlık ittifakını temin etmesi, imtihan ve adetullah kanunlarına uygun
değildir. Bu sebeple Hazreti İsa (as) perdeli olarak nuzül edecektir. Onu herkes İsa
(as) olarak bilmeyecek. Yukarıda vermiş olduğumuz son paragraf bu manayı açıkça
ifade ediyor.
Risale-i Nur'a göre Hazret-i İsa (as)’in hem şahsı hem de şahs-ı manevisi ahir
zamanda bulunacaktır.
İslam ile İsevilik arasında ciddi ihtilaflar olduğu gibi, ciddi ortak paydalar da vardır;
ortak düşmanın tasallutu zamanında ihtilaflar değil ittifaklar öne çıkarılır, buna
benzer uygulamalar Hazreti Peygamberin (asv) hayatında da vardır. Burada tahrif
olmuş Hristiyanlık ihya olmuyor, bilakis kabuk değiştirerek tevhide yani İslam’a
doğru adım adım yaklaşıyor.
Üstad Hazretleri bu manaya şu ibareler ile işaret ediyor:
"Nasraniyet ya intıfâ veya ıstıfâ edip İslâmiyete karşı terk-i silâh
edecektir. Nasraniyet birkaç defa yırtıldı, Protestanlığa geldi.
Protestanlık da yırtıldı, tevhide yaklaştı. Tekrar yırtılmaya
hazırlanıyor. Ya intıfâ bulup sönecek veya hakikî Nasraniyetin
esasını câmi olan hakaik-i İslâmiyeyi karşısında görecek, teslim
olacaktır. İşte bu sırr-ı azîme Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü
Vesselâm işaret etmiştir ki, "Hazret-i İsâ nâzil olup gelecek,
ümmetimden olacak, şeriatımla amel edecektir."(2)
Allah Kur’an'da İslam’a yakın ve girmeye müsait en büyük kitle olarak Hristiyanları
gösteriyor. Elbette Allah bu kitleyi bazı olay ve hareketlerle ıstıfa ederek, yani teslis
gibi hurafelerden arındırarak İslam’a sevk edecektir. Burada Allah Hristiyanlığı
yeniden tamir ve tecdit edecek manasını değil tevhide ve İslam’a dönüştüreceğini
anlamak daha isabetli olur.
İslamiyet her zamanda ve zeminde galiptir, hak ve doğrulukta tek rehber tek dindir;
bu hususta hiçbir dinin yardımına ve katkısına muhtaç değildir. Bize düşen İslam’ın
hakkaniyetini ve doğruluğunu tavır ve amelimizle İslam’a girmeye müsait
Hristiyanlara karşı göstermemizdir.
Akıl ve fen bu asra hükmettiği için hak ve hakikat elbette bir gün insanların zihnine
page 2 / 3
ve kalbine güneş gibi doğacaktır; bundan karlı çıkacak olan yegane din de İslam
olacaktır. "Paslanmış bîhemtâ bir elmas, daima mücellâ cama
müreccahtır." sözünde olduğu gibi, İslam dini bu asırda biraz tozlanmış olsa bile
aslı elmastır, bir saykal ile eski haline yeniden dönecektir.
Vahy-i semavi kılıcı tabirinden maksat, Kur’an hakikatlerinin bu zamanda batıl ve
yanlış fikirleri mağlup edip insanlığın fikir ve gönül dünyasına güneş gibi doğması
demektir. Bu zamanda Kur’an hakikatlerini en keskin ve kuvvetli bir şekilde ifade
eden Risale-i Nurlar bu tabirin kapsamı içinde kuvvetli bir hisse sahibidir.
Özet olarak ister Hristiyan ruhanîleri tabirinde olsun, ister semavi ve ulvi ve halis
bir din, İsevilerde zuhur edecek tabirinde olsun buradaki mana, dinsizlik ve
komünizm ile mücadele eden dindar Hristiyanlara işaret ediliyor ve onların zamanla
İslam’a girmesine kinayedir.
Yani dindar Hristiyanlar İslam hakikatlerine yaklaşma çabası gösteren ve
Hristiyanlığın batıl inançlarından sıyrılıp hakiki tevhit inancı olan İslam’a girmeye
hazırlanan geniş bir kitleyi temsil ediyor. Tabi bu bir hareket ve süreçtir,
olgunlaşması ve meyvesi geniş bir dönem içinde tahakkuk edecektir.
Dipnotlar:
(1) bk. Mektubat, On Beşinci Mektup.
(2) bk. a.g.e., Hakikat Çekirdekleri.
page 3 / 3
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Related documents
Download