AL SHARQ FORUM – AMEC KONFERANSI 9-10 Nisan 2016 / İstanbul A l Sharq Forum, Güney Afrika merkezli AMEC (The Afro-Middle East Centre) ortaklığında, 9-10 Nisan 2016 tarihlerinde İstanbul’da “Rethinking Violent Extremism in the MENA Region” (Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da Radikalizmi Yeniden Düşünmek) konulu uluslararası bir konferans düzenledi. İki gün süren ve 5 oturum şeklinde icra edilen konferansın ilk konuşmalarını AK Parti Adana Milletvekili ve Avrupa Konseyi Türkiye Heyeti Başkanı Talip Küçükcan ile Güney Afrika’nın eski Suriye ve Libya Büyükelçisi Mohamed Dangor yaptılar. Konferansın açılış konuşması ise Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve Büyükelçi İbrahim Kalın tarafından gerçekleştirildi. Konferansta IŞİD’ı büyüten ve globalleştiren temel dayanak noktasının din olmadığı vurgulandı. IŞİD’e nerelerden katılımın olduğu, eski Baasçıların örgüt içerisindeki etkisi, ABD öncülüğündeki bombardımanların etkisizliği ve bölge halkında IŞİD’in ne ölçüde karşılık bulduğu, mezhepçi siyasetin örgütün ortaya çıkışı ve büyümesine etkileri etraflıca tartışıldı. İbrahim Kalın, bölgede radikalizmin güçlenmesinde ‘zayıf ve aciz devletlerin’, Batı’daki çoğulculuk ve Müslümanlarla ilişkiler konusundaki problemlerin ve İslam dünyasındaki entelektüel sorunların etkisi olduğunu belirtti. Kalın, radikalizm ile savaşmak için yeni bir stratejiye ihtiyaç duyulduğunu ve bu stratejinin hareket noktasının da şiddetin tüketim kültürünün olağan bir parçası haline dönüşmesinin reddiyle başlaması gerektiğini ifade etti. Terörizmle mücadele konusunda tutarlılık ilkesinin altını çizen Kalın, ‘iyi’ ve ‘kötü’ terörist ayrımının terörizme karşı kapsamlı bir stratejinin ortaya çıkmasını engellediğini belirtti. Mayıs-Haziran 2016 Cilt: 8 Sayı: 74 Iraklı araştırmacı Yahya Al Kubaisi IŞİD’in kuruluşuna yönelik komplo teorilerine inanmadığını belirterek, IŞİD’in özellikle Irak’ta 2003 sonrasında ulusal bir hükümet kurulamamasının ve Suriye’de 2011 sonrasında yaşananların bir eseri olduğunu ifade etti. Kubaisi bu noktada özellikle Sünni temsil krizi ve Sünnilerin siyasal sistemdeki marjinalleşmesinin IŞİD’i nasıl ortaya çıkardığını kapsamlı bir şekilde anlattı. IŞİD’in askerî ve operasyonel kapasitesine yoğunlaşan Ömer Aşur (Exeter Üniversitesi) ise, IŞİD’e yönelik 18 aylık bombardımanın IŞİD’e zarar verse de tam anlamıyla işe yaramadığını belirtti. Aşur, El Kaide, Taliban veya benzeri örgütlerin deneyimlerinin IŞİD’in gücünü anlamlandırmak için yeterli olmadığını belirtti. Konferansın ikinci gününün açılış konuşması ise Al Sharq Forum Başkanı Wadah Khanfar gerçekleştirdi. Khanfar da IŞİD’in yükselişini politik İslam’ın bastırılması üzerinden açıkladı. Khanfar, 2011’de Mısır’ın Tahrir Meydanı’ndaki protestoların bölgede umut uyandırdığı fakat sonrasında bu umudun boğulduğunu, bu durumun da IŞİD için elverişli bir zemin hazırladığını ifade etti. Khanfar’a göre, umudun kaybolması radikal söylemlerin karşılık bulmasına yol açtı, ancak buna rağmen bölgede ‘yeni’ arayışı hala sürüyor. Khanfar, bu arayışın kıymetli olduğunu belirtip, hem bu arayıştan hem de mevzubahis ‘yeni’den umudu kesmememiz gerektiğinin altını çizdi. Konuşmasının devamında Khanfar, ‘yeni’nin düşmanı olan radikalizmin felsefi, ekonomik, ideolojik ve sosyolojik olarak iflas içinde olduğundan, en yakın zamanda bu ‘yeni’nin geleceği yeniden inşa edebileceğini söyledi. 93