kriminoloji ı - İstanbul Üniversitesi | Hukuk Fakültesi

advertisement
KRİMİNOLOJİ -IYrd.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU
[email protected]
10 Aralık 2015 – Suçun Ölçümü 2
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
HUKUK FAKÜLTESİ
SUÇUN ÖLÇÜMÜNDE KAYNAKLAR
Resmi suç istatistikleri:
Polis istatistikleri
Adli istatistikler
Cezaevi istatistikleri
Uluslararası resmi istatistikler
 Resmi olmayan kaynaklar
 Suç mağduriyeti anketleri (victimisation study)
 Kendiliğinden bildirim veya fail itiraf anketleri (selfreport study)
 Suç korkusu anketleri (fear of crime study)
 Uluslararası resmi olmayan kaynaklar
Suç Mağduriyeti Anketleri
 Mağdur, “ceza kanunlarıyla cezalandırılan bir fiil
sonucunda suçun maddi unsuruna muhatap olan ve
hukuki yararı zedelenen kişi”dir (Polat ve Gül, 2010: 48).
 Yaşanan mağduriyetlerin çoğu ilgili mercilere
bildirilmemekte ya da (takibi şikayete bağlı bir suç değilse)
ilgili birimlerce tespit edilememektedir.
 Suç mağduriyeti anketleri, suça ilişkin var olan karanlık
sayıları, mağdurun cephesinden aydınlatmaya çalışır.
 Kişilere belirli bir zaman içinde bir suçun mağduru olup
olmadıkları sorularak elde edilen bilgilere dayanır.
Suç Mağduriyeti Anketleri
 Temsili bir örneklem oluşturulur ve katılımcılara anket
uygulanır.
 Anket kapsamında standart soru dizileri uygulanır.
 Yüz yüze mülakat, telefon aracılığıyla yapılabilir.
 Kişilere belirli bir zaman içinde bir suçun mağduru olup
olmadıkları sorulur.
 Bunun yanında mağdurun sosyal, kültürel, ekonomik,
demografik özellikleri ve yaşam biçimi de analiz edilir.
Mağduriyet Anketleri – Yararları 1
 Suçluluğa ilişkin alternatif veri sağlar ve resmi kayıtlara
yansımayan mağduriyet durumlarını tespit ederek
suçtaki karanlık sayıların aydınlatılmasına yardımcı olur.
 Farklı suç türlerinin yaygınlığının, sıklığının, seyri ve
özelliklerinin belirlenmesine yardımcı olur.
 Farklı suç türlerine ilişkin mağduriyet özelliklerini
belirlemeye yardımcı olur.
 Mağdurların, mağduriyetlerini ilgili mercilere bildirme
oranlarını ölçerek ve bu davranışı belirleyen etkenlerin
belirlenmesine yardımcı olur (örn., korkma, çekinme,
adalete güvenmeme).
Mağduriyet Anketleri – Yararları 2
 Sadece ceza kanunlarında belirtilen fiilleri değil,
bunların dışında başka sapma davranışlarına ilişkin
mağduriyetin incelenmesini sağlar.
 Vatandaşların suç korkusu, güvenlik algısı ve suç önleme
tedbirleri hakkında bilgi edinilmesine imkan sağlar.
 Polisin hizmetleri ilgili olarak vatandaşların tutum ve
davranışları hakkında bilgi toplanmasını sağlar.
 Belirli zaman aralıkları ile düzenli olarak gerçekleştirilen
suç mağduriyeti anketleri ile suçluluğun gelişiminin ve
mağduriyeti yetkililere bildirme oranının zaman içinde
değişiminin analiz edilmesine yardımcı olur.
Kaynak: Jahic ve Akdaş, 2007; Polat ve Gül, 2010
Mağduriyet Anketleri - Sınırlılıklar
 Örneklemin büyüklüğünün belirlenmesi
 Yüksek mağduriyet riski taşıyanların (örn., düşük gelirli,
yalnız yaşayanlar) anketlere dahil edilmesindeki
zorluklardan dolayı örneklemin yeterince temsili
olamaması
 Ankete katılan kişilerin sübjektifliği
 Mağduriyet bildiriminde yaşanan sorunlar: Mağduriyetin
farkına varamama, çekinme, zamanı ileri ya da geriye
alma (teleskop etkisi), fail ile yakın ilişkide olmaya bağlı
olarak bildirmemek
 Kişisel deneyime dayanmayan suçlar (örn., vergi
kaçakçılığı) ve mağdursuz suçlar (örn., fuhuş) bu anket
Kaynak: Polat ve Gül, 2010
kapsamında ele alınmaz.
Uluslararası Suç Mağduriyeti Anketleri
 Uluslararası Suç Mağdurları Araştırması (USMA)
(International Crime Victims Survey –ICVS)
 Hollanda Adalet Bakanlığı tarafından 1989’da başlatıldı
ve sonrasında 1991’de BM Bölgelerarası Suç ve Adalet
Araştırma Enstitüsü’nün (UNICRI) dahil olmasıyla
geliştirildi.
 Sırasıyla 1989, 1992, 1996, 2000 ve 2005 yıllarında
gerçekleştirildi.
 Türkiye, ilk defa İstanbul’u kapsayan bir örneklem ile
ICVS’nin 2005 yılında gerçekleştirilen beşinci dalgasına
katıldı (Bkz. Jahic ve Akdaş, 2007).
 Suç ve Güvenlik Üzerine Avrupa Çalışması (The
European Survey on Crime and Safety): 2005 yılında 18
Türkiye’de Suç Mağduriyeti Anketleri
 Ülkemizde diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi düzenli
aralıklarla yapılan ulusal suç mağduriyeti araştırması
yapılmamaktadır. Ancak çok sınırlı sayıda da olsa daha
küçük çapta mağduriyet anketleri mevcuttur.
 Jahic ve Akdaş (2007). Uluslararası Suç Mağdurları
Araştırması 2005: İstanbul Hane Halkında Suç
Mağduriyeti. TÜBİTAK Proje Raporu.
 Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü. (2010). Türkiye’de
Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması
 Bahar ve diğerleri (2007). İstanbul’da Kapkaç Sorununun
Nedenlerinin Belirlenmesi ve Kapsamlı Çözüm
Önerilerinin Tespiti. TÜBİTAK Proje Raporu.
Jahic ve Akdaş (2007)
 Uluslararası Suç Mağduriyeti Araştırması (ICVS-2005)
kapsamında, Türkiye İstanbul’u kapsayan bir örneklem ile
dahil oldu.
 1,242 hane halkından 16 yaşından büyük katılımcı ile yüz
yüze mülakat yapıldı.
 Dokuz farklı mağduriyet tipi: Araba hırsızlığı, arabadan
mal hırsızlığı, eve hırsız girmesi, hırsızın eve girmeye
teşebbüs etmesi, gasp, hırsızlık, darp/tehdit/saldırı,
rüşvet talep edilmesi, dolandırıcılık
 Mağduriyetin polise bildirilmesi, suç mağduru olmaktan
duyulan korku ve vatandaşların cezalara yönelik tutumları
ile ilgili sorular sorulmuştur.
Jahic ve Akdaş (2007): Bulgular
5 yıllık mağduriyet oranları
Jahic ve Akdaş (2007): Bulgular
1 yıllık mağduriyet oranları
Jahic ve Akdaş (2007)
Suç tipine göre mağduriyetin polise
bildirilme oranları
Jahic ve Akdaş (2007)
Jahic ve Akdaş (2007)
Jahic ve Akdaş (2007)
Jahic ve Akdaş (2007)
Jahic ve Akdaş (2007)
Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması
• "Türkiye'de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet
Araştırması“ (2008)
• Ülke çapında yürütülen bu çalışma ile
ülkemizde aile içi şiddetin yaygınlığını ve aile
içinde kadına karşı şiddet türlerini, bu şiddetin
neden ve sonuçlarını, risk faktörlerini
belirlemek amaçlanmıştır.
• Hedef kitle yaşları 15 ile 59 yaş arasındaki tüm
kadınlardır.
Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması
• Saha çalışması 51 ilde, Temmuz ve Eylül 2008
tarihleri ​arasında yapılmıştır.
• Toplamda 12.795 kadın ile mülakat yapılmıştır.
• Çalışma, şiddet mağdurlarının ömür boyu
şiddet deneyimlerini ve güncel deneyimlerini
(görüşme öncesindeki son 12 ay) kapsamakta.
• Fiziksel şiddet, cinsel şiddet, duygusal şiddet
ve ekonomik şiddet
Fiziksel şiddete maruz kalma
Cinsel şiddete maruz kalma
Fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalma
Ülke çapında, evli kadınların yüzde 42’si en az bir kez yaşamları boyunca fiziksel
veya cinsel şiddet yaşamış olduğunu bildirdi.
Fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalma
Fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalma
Duygusal şiddete maruz kalma
Ekonomik şiddete maruz kalma
Kadınların şiddet ve toplumsal cinsiyet
rollerine yönelik tutumları
Kadınların yaşadıkları fiziksel ya da cinsel şiddeti resmi
kurum veya sivil toplum kuruluşlarına bildirme oranları
Uluslararası Suç Mağduriyeti Anketleri
 Uluslararası Suç Mağdurları Araştırması (USMA)
(International Crime Victims Survey –ICVS)
 Hollanda Adalet Bakanlığı tarafından 1989’da başlatıldı
ve sonrasında 1991’de BM Bölgelerarası Suç ve Adalet
Araştırma Enstitüsü’nün (UNICRI) dahil olmasıyla
geliştirildi.
 Sırasıyla 1989, 1992, 1996, 2000 ve 2005 yıllarında
gerçekleştirildi.
 Türkiye, ilk defa İstanbul’u kapsayan bir örneklem ile
ICVS’nin 2005 yılında gerçekleştirilen beşinci dalgasına
katıldı (Bkz. Jahic ve Akdaş, 2007).
 Suç ve Güvenlik Üzerine Avrupa Çalışması (The
European Survey on Crime and Safety): 2005 yılında 18
Kendiliğinden Bildirim Anketleri
 TCK madde 37’ye göre fail, “suçun kanuni tarifindeki
fiili gerçekleştiren kişi”dir.
 Suç işleyenlerin çoğu ilgili birimlerce tespit
edilememektedir.
 Kendiliğinden bildirim (fail itiraf) anketleri, suça
ilişkin var olan karanlık sayıları, failin cephesinden
aydınlatmaya çalışır.
 Kişilerin geçmişte belirli bir zaman diliminde işlediği
suçları öğrenmeyi amaçlar.
 Bu anketlerde suç kavramı geniş olarak kullanılır ve
kanunlar tarafından suç olarak tanımlanmayan antisosyal ve sapma davranışlarını da içerir.
Kendiliğinden Bildirim Anketleri
 Geçmişte işlenen suçları ortaya çıkarmanın yanında
suçun dinamiklerinin araştırılmasına imkan verecek
bireysel ve çevresel faktörlere ilişkin bilgiler de elde
edilir (örn., suçluların aile, okul, arkadaşlar, mahalle
içindeki sosyalleşme süreçleri, yaşam biçimleri).
 Örneklem ağırlıklı olarak okul öğrencilerini içerir.
 Çok çeşitli tekniklerle uygulanabilir: el yazısı ile
doldurulan formların kullanılması, yüz yüze mülakat,
bilgisayar destekli kişisel mülakat gibi
 Suçluluğa ilişkin etiyolojik teorilerin test edilmesine
ve geliştirilmesine imkan sağlar.
Fail İtiraf Anketleri – Sınırlılıklar 1
 Katılımcıların, geçmişte suç teşkil eden davranışlarda
bulunduklarını açıklamaları için gizliliğin sağlandığından
emin olmaları gerekir.
 Örneklemin büyüklüğünün belirlenmesi
 Yüksek suç işleme riski taşıyanların anketlere dahil
edilmesindeki zorluklardan dolayı örneklemin yeterince
temsili olamaması
 Ankete katılan kişilerin sübjektifliği
 Suç bildiriminde yaşanan sorunlar: Soruların yanlış
anlaşılması, abartılı, yanlış, eksik ifade verme gibi
Fail İtiraf Anketleri – Sınırlılıklar 2
 Bu anketlerde genel suçluluğu temsil edecek sayı ve
çeşitlilikte suç tanımı bulunmadığından dolayı elde
edilen veriler genel suçluluğu kapsamaz.
 Anket verilerinin güvenirlilik ve geçerliliğinin
araştırılması gerekir :
Güvenirlilik: Araştırma bulgularının tutartlı olması ile
ilgilidir (rastlantısal hata ve şans faktörünün en az
olması)
Geçerlilik: Ankette kullanılan bir ölçeğin ölçmek istediği
kavramı doğru ölçmesi ile ilgilidir.
Türkiye’de Fail İtiraf Anketleri
 Türkiye’de suç istatistiklerine alternatif teşkil
edebilecek ulusal düzeyde gerçekleştirilen fail itiraf
anketi bulunmamaktadır.
 Daha küçük düzeyde gerçekleştirilen çalışmalar
mevcuttur.
 Ünal, Çukur ve Özbayrak (2010). Aile, Arkadaş
Grupları ve Okulun Gençlerin Şiddet Davranışlarına
Etkisinin Boylamsal Olarak Çalışılması. TÜBİTAK Proje
Raporu.
 Özbay, Ö. (2006). Class and Self-Reported
Delinquency – Evidence from Turkey. Journal of
Criminal Justice 34: 237-49.
Uluslararası Fail İtiraf Anketleri
 Uluslar arası Fail Öz-Bildirim Anketi (The International
Self-Reported Delinquency Study – ISRD).
 Hollanda Adalet Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde
gerçekleştirilen proje ilk olarak 1990 yılında başladı.
 Birinci çalışmaya 12 ülke katıldı ve anket soruları sosyal
bağ teorisi çerçevesinde hazırlandı. Hedef kitlenin yaş
grubu 12-18 arası.
 İkinci aşama 2006 yılında 24’ü Avrupa ülkesi olmak
üzere toplam 30 ülkede gerçekleştirildi. Katılanlar, her
ülkede 7-9. sınıflar arasında okuyan yaklaşık 2,000
öğrenci.
Download