MEDLINE HASTANELERİ Özel Medline Adana Hastanesi Özel

advertisement
MEDLINE SA⁄LIK GRUBU ÜCRETS‹Z SÜREL‹ YAYINIDIR.
SAYI: 3
Güneşe Çıkarken...
EŞSİZ
SAHİLLERİMİZ
SAĞLIKLI BİR
RAMAZAN İÇİN
Uzun ve sağlıklı
yaşamanın sırrı
Spor
1
2
Editör’den
Gürkan Ergenekon
Medline Sa€l›k Grubu CEO
Dünyadaki en önemli değerlerden
biri şüphesiz sağlıklı olmaktır.
Hastanemizin değerli ziyaretçileri,
Havaların ısındığı yaz aylarında doğada
oluşan canlılık bizleri de etkileyerek daha
mutlu, daha pozitif ve enerjik olmamızı
sağlıyor. Güneşle parlayan gökyüzünün ruh ve
beden sağlığına olumlu katkıları olsa da, yaz
aylarında bazı rahatsızlıklarda artış gözlenir.
Bu rahatsızlıklarla ilgili bilinçli olmak ve gerekli
önlemleri almak ise uygulanacak tedavilerin
başarısını artırır.
Dünyadaki en önemli değerlerden biri şüphesiz
sağlıklı olmaktır. Sağlıksız kişi görevlerini tam olarak
yapamaz, kendine, ailesine, çevresine, topluma yararlı
olamaz. Ancak kişilerin sağlıklı olabilmeleri için ilk önce
kendilerine dikkat etmeleri, sağlıklı kalabilmek ya da
iyileşebilmek için bir takım önlemler almak, bilgiyle
donanmaları gerekir.
Bu anlamda yardımcı olabilmek, bir nebze de
olsa katkıda bulunabilmek amacıyla hazırlamakta
olduğumuz Medline Sağlık Dergimizin ikinci sayısından,
elinizde tutmakta olduğunuz üçüncü sayısına kadar
birçok gurur yaşadık. Tıp alanındaki gelişmeleri
yakından takip eden uzman hekimlerimiz sayesinde
uygulanan operasyonlar ile kişilerin yeniden hayata
tutunmasına şahit olduk. Kimi zaman tüm Türkiye’de,
kimi zaman da hastanelerimizin bulunduğu illerde ilk
‹mtiyaz Sahibi
BSK Sa€l›k Hizmetleri A.fi.
ad›na Erhan Kam›fll›
Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü
Gürkan Ergenekon
Yay›n Kurulu
Gürkan Ergenekon
Lerzan Altan
Ali Hakan Çal›flkan
Hüseyin Özyar
Dergideki yaz› ve foto€raflar›n her hakk› sakl›d›r.
defa değerli doktorlarımız sayesinde gerçekleştirilen
başarılı operasyonları da sizlerle paylaştık.
Dergimizin bu yeni sayısında; uzman doktorlarımız
tarafından çeşitli sağlık konuları hakkında aktarılan
bilgileri, Ramazan ayı boyunca tüm branşlarda
eksiksiz hizmet sunacak Medline Sağlık Grubu olarak
oruç tutarken beslenmemizde nelere dikkat etmemiz
gerektiği, meydana gelebilecek ani rahatsızlıklar ve
yapılması gereken ilkyardım müdahaleleri hakkında
da görüşler aktardık. Umarız doktorlarımızın toplum
sağlığı hakkında bilinçlendirme misyonu doğrultusunda
hazırladıkları yazıları dikkatle okur, ihtiyacınız olan
bilgilere ulaşırsınız.
Sağlıkla ilgili bilgilerin yanı sıra, bu sayımızla Hollanda’ya
kadar uzanıp Amsterdam ve Rotterdam şehirlerine
gidiyoruz. Ünlü polisiye yazarımız Ahmet Ümit ve
dünyaca tanınan ressamımız Avni Arbaş hakkında
kısa yazılarımızı ve yaz sıcağındaki lezzetli serinletici
tariflerimizi de sizlerle paylaştık. Spor sayfamızı, bu
sefer voleybola ayırdık, dünyadaki ve Türkiye’deki
gelişimini özetledik. Kitap, film, müzik önerilerimizi
beğenilerinize sunduk.
Dergimizin üçüncü sayısını keyifle okumanız dileğiyle...
Sayg›lar›mla,
Gürkan Ergenekon
Medline Sa€l›k Grubu CEO
Dan›flma Kurulu
Prof. Dr. Serdar Günayd›n
Uz. Dr. Selçuk Emina€ao€lu
Op. Dr. Serkan Kurnaz
Uz. Dr. Halil Duran
Dr. Evren Ersoydan
Bas›ld›€› yer ve tarih
‹stanbul, Temmuz 2014
Yay›n Türü
3 ayda bir, ücretsiz
Tasar›m ve
Yay›na Haz›rlayan
Probee ‹letiflim
Yönetim Yeri
BSK Sa€l›k Hiz. A.fi.
Kemerburgaz Cd. No:45 Ayaza€a
Maslak, fiiflli 34396, ‹stanbul
www.medline.com.tr
Bask›
Minka Matbaa
Ayd›n Sk. Büyükhanl› Sit.
A Blok D7 Levent
0212 270 91 91
3
4
5
MEDLINE HASTANELERİ
Özel Medline Adana Hastanesi
Acil Servis • Ağız ve Diş Sağlığı • Anesteziyoloji ve Reanimasyon
Beslenme ve Diyet • Beyin ve Sinir Cerrahisi • Biyokimya
Laboratuvarı • Çocuk Cerrahisi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Dahiliye • Dermatoloji Enfeksiyon Hastalıkları • Fizik Tedavi
ve Rehabilitasyon Gastroenteroloji • Genel Cerrahi • Göğüs
Hastalıkları • Göz Hastalıkları • Kadın Hastalıkları ve Doğum
Kalp ve Damar Cerrahisi • Kardiyoloji • Klinik Mikrobiyoloji • Kulak
Burun Boğaz Mikrobiyoloji Laboratuvarı • Nefroloji • Nöroloji
Medikal Estetik Medikal Onkoloji • Ortopedi ve Travmatoloji
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi • Radyoloji • Üroloji
Özel Medline Antalya Hastanesi
Acil Servis • Ağız ve Diş Sağlığı • Anesteziyoloji ve Reanimasyon
Beslenme ve Diyet • Beyin ve Sinir Cerrahisi • Biyokimya
Laboratuvarı • Çocuk Cerrahisi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Dahiliye • Dermatoloji • Enfeksiyon Hastalıkları • Fizik Tedavi
ve Rehabilitasyon • Genel Cerrahi • Göğüs Cerrahisi • Göğüs
Hastalıkları • Göz Hastalıkları • Kadın Hastalıkları ve Doğum
Kalp ve Damar Cerrahisi • Kardiyoloji • Klinik Mikrobiyoloji
Kulak Burun Boğaz • Medikal Estetik •
Medikal Onkoloji
Mikrobiyoloji Laboratuvarı • Nöroloji • Ortopedi ve Travmatoloji
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi • Radyoloji • Üroloji
6
MEDLINE HASTANELERİ
Özel Medline Aydın Hastanesi
Acil Servis • Anesteziyoloji ve Reanimasyon • Beyin ve Sinir Cerrahisi
Biyokimya Laboratuvarı • Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları • Dahiliye
(Endokrinoloji) • Dermatoloji Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon • Genel
Cerrahi • Göğüs Hastalıkları • Göz Hastalıkları • Kadın Hastalıkları
ve Doğum • Kalp ve Damar Cerrahisi • Kardiyoloji Kulak Burun
Boğaz • Mikrobiyoloji Laboratuvarı • Nöroloji • Medikal Estetik
Ortopedi ve Travmatoloji • Radyoloji • Üroloji
Özel Medline Eskişehir Hastanesi
Acil Servis • Anesteziyoloji ve Reanimasyon • Beyin ve Sinir
Cerrahisi Biyokimya Laboratuvarı • Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Dahiliye • Dermatoloji • Enfeksiyon Hastalıkları • Fizik Tedavi
ve Rehabilitasyon Gastroenteroloji • Genel Cerrahi Göğüs
Hastalıkları • Göz Hastalıkları • Kadın Hastalıkları ve Doğum
Kalp ve Damar Cerrahisi Kardiyoloji • Klinik Mikrobiyoloji • Kulak
Burun Boğaz Mikrobiyoloji Laboratuvarı • Nöroloji • Medikal Estetik
Ortopedi ve Travmatoloji Radyoloji • Üroloji
Özel Medline Konya Hastanesi
Acil Servis • Anesteziyoloji ve Reanimasyon • Beslenme ve Diyet
Beyin ve Sinir Cerrahisi • Biyokimya Laboratuvarı • Çocuk Sağlığı ve
Hastalıkları • Dahiliye • Dermatoloji • Enfeksiyon Hastalıkları Fizik
Tedavi ve Rehabilitasyon • Gastroenteroloji Genel Cerrahi Göğüs
Hastalıkları • Göz Hastalıkları • Kadın Hastalıkları ve Doğum Kalp
ve Damar Cerrahisi • Kardiyoloji • Klinik Mikrobiyoloji • Kulak Burun
Boğaz • Mikrobiyoloji Laboratuvarı • Nöroloji • Medikal Estetik
Ortopedi ve Travmatoloji • Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Radyoloji • Üroloji
7
İÇİNDEKİLER
Editörden
3
Medline Sa€l›k Grubu Esas Holding Kurulufludur
5
Medline Hastaneleri
Bunlar› Biliyor musunuz?
9
Güneşe Çıkarken
10
Hastanelerimizden Haberler
13
Yetişme Çağındaki Sessiz Tehlike Skolyoz
14
Çocuk Hastalıkları Korkutmasın
15
Sağlıklı Bir Ramazan İçin
16-17
Tiroid Hastalıkları Hergün Daha Fazla Kişiyi Etkisi Altına Alıyor
18
Yoğun Bakım Nedir?
19
Yazın Hamile Olmak
20-21
Rahat Bir Hamilelik Geçirmek İçin...
22
Uzun ve Sağlıklı Yaşamanın Sırrı Spor
23
Sporla Aranız Nasıl?
24-25
Özel Medline Eskişehir Hastanesi Minik Hastayı Hayata Bağladı
26-27
Amsterdam ve Rotterdam
28-29
Sağlığınızı Korumak İçin Dişlerinizi İhmal Etmeyin!
30
Kalp Hastalarına Profesyonel Öneriler
31
Türkiye’nin Eşsiz Güzelliklere Sahip Sahilleri
32-33
Agis Türkiye
34
Ülserin Sebebi Helicobacter Pylori
36
Prostat Hakkında Bilinmesi Gerekenler
37
Isırmalar ve Sokmalar
38
Güneş Çarpması
39
Duyguların Şairi Cemal Süreya
40-41
Yaz Sıcağında Serinletici Lezzetler
42-43
Sizden Gelenler
44-45
Sultanahmet Camii
46
Bir L’Ecole de Paris Sanatçısı Avni Arbaş
48-49
Kitap, Müzik, Film
50-51
Başarı Hikayelerimiz
52-53
Dünyada ve Türkiye’de Voleybol
54-55
Anlaflmal› Kurumlar Tablosu
56-57
Anlaflmal› Kurumlar Listesi
8
6-7
58
Omega 3 nelerde var?
Yapılan araştırmalar, vücudun Omega - 3 yağ asidi
ihtiyacının, takviyeler yerine gıdalardan alınmasının
emilim açısından daha faydalı olduğunu göstermektedir.
Omega - 3 yağ asitleri yoğun olarak soğuk sularda
yaşayan yağlı balıklar (somon balığı, orkinos tipi ton
balığı, uskumru, sardalya, hamsi), keten tohumu yağı
(%60), adaçayı yağı (%54), kivi (%52), perilla (%58),
semizotu (%35) daha az oranlarda ceviz, badem, fındık,
soya filizi, kuru fasulye, soya fasulyesi, nohut, mısır,
mısır unu, çörek otu yağı, kanola yağı, soya yağı, tatlı
patates, marul, lahana, brokoli ve diğer yeşil yapraklı
sebzelerde bulunur.
Antibiyotiklere
Direnç Tehlikesi…
Dünya Sağlık Örgütü, bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç kazanmasına
ilişkin ilk küresel raporunu yayınladı. 144 ülkeden veri alarak hazırlanan
raporda sık görülen hastalıklara neden olan koli basilinin birçok ülkede
ilaçlara karşı direnç kazanmış olduğuna vurgu yapılıyor. Bu bakterinin
neden olduğu hastalıkların neredeyse yarısında tedaviye yanıt alınamıyor.
Uzmanlar, aşırı antibiyotik kullanımının başlıca neden olduğunu belirtiyor.
Dünya Sağlık Örgütü, raporunda antibiyotiklerin sadece doktor tavsiyesiyle
kullanılması ve reçetede öngörülen miktardan önce tedavinin kesilmemesi
uyarısında bulunuyor.
Çok tuz tüketiyoruz…
Dünyada en çok tuz tüketen ülkeler
arasında yer alan Türkiye’de son
yapılan araştırmalara göre ülke
genelinde kişi başına düşen
günlük tuz tüketimi 14 gram ile
oldukça yüksek bir seviyede.
Dünya Sağlık Örgütü; hipertansiyon, kalp
hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak
üzere obezite, diyabet ve bazı kanser
türlerinden korunmak ve kemik sağlığını
olumsuz etkilememek amacıyla günlük
olarak tüketilmesi gereken tuz miktarını
günde 5 gram olarak önermektedir.
9
Güneşe
çıkarken...
Tüm kış heyecanla güneşin o parlak
yüzünü göstermesini bekliyoruz.
Onun üzerine hayaller, tatil planları
yapıyoruz.
Ama tüm canlılar için hayat kaynağı olan güneş,
ozon tabakasının incelmesiyle birlikte insanlar için
bir tehlike unsuru olmaya başlamış, son yıllarda
ozon tabakasındaki incelmeyle cilt kanseri görülme
sıklığında ciddi bir artış saptanmıştır. Üstelik
güneşin zararlı etkileri sadece cilt sağlığımızı değil
göz ve bağışıklık sistemimizi de etkilemektedir. Bu
nedenlerle güneşin zararlı etkilerinden korunmak
için önlemler almayı ihmal etmeyiniz.
Güneşten korunmak için ilk olarak alınması gereken önlem fiziksel
olarak güneşten uzak durmaktır. Saat 11:00 ile saat 16:00 arasında
herkes gölgede olmalıdır.
Özellikle çocuklar için geniş kenarlı şapka kullanılmalıdır.
Cilt sağlığımız ve vücudumuzun elektrolit dengesi için her yaşta bol bol
sıvı tüketilmelidir.
Göz sağlığımız açısından UV filtreli güneş gözlüğü kullanılmalıdır.
Vücudumuzun D vitaminini sentezleyebilmesi için haftada 3 gün 10-15
dakika güneşlenmek yeterlidir, çocuklar için sabah veya akşam saatleri
tercih edilmelidir.
Güneş koruma kremleri mutlaka UVA ve UVB’ye karşı etkili olmalıdır.
Güneş kremleri dışarıya çıkmadan en az 15 dakika önce kullanılmalıdır.
Özellikle denize veya havuza girildikten sonra ve 2 saatte bir güneş
kremi tekrar sürülmelidir. Su ile sık temas olacaksa suya dayanıklı
ürünler tercih edilmelidir. Çocuklarda kullanılacak güneş kremi en az
30 SPF koruma faktörlü olmalıdır.
10
Tatile
Giderken
Unutmayınız!
• Güneş gözlükleriniz
• Şapkanız
• Güneş yağınız veya
kreminiz
• Yara bantları
• Sinek, böcek kovucu
spreyleriniz
• Ağrı kesicileriniz
• Reçeteli ilaçlarınız
Yazın
beslenirken
nelere dikkat
etmemiz
gerekiyor?
• Yaz aylarında tüketilen gıdalar hem yazı daha sağlıklı geçirmek
hem de ideal kiloyu korumak açısından önemlidir.
• Taze sebze ve meyve ağırlıklı beslenme tercih edilmelidir.
• Kızartmalar, aşırı yağlı gıdalar, sakatatlar yerine; ızgara, buğulama,
haşlama olarak hazırlanmış, yağı alınmış etler tercih edilmelidir.
• Bağışıklık sistemi ve zararlı maddeleri vücuttan uzaklaştırmada görevli
omega - 3 yağ asitlerini içeren balık haftada iki kez tüketilmelidir.
• Kışa göre tabaklardaki yemek porsiyonları daha küçük olmalıdır.
• Kan şekerinin hızla yükselip hızla düşmesine sebep olan yağlı, şekerli,
ağır tatlılar yerine dondurma veya sütlü tatlılar tüketilmelidir.
• Serinlemek için çok tüketilen gazlı, şekerli, kafein içeren içecekler
yerine taze sıkılmış meyve suyu, soda ve bol su içilmelidir.
• Su içmek için susamayı beklemeyin. Günde ortalama 2 litre su
tüketmeye çalışın.
Yaz aylarında ishale dikkat!
Yaz aylarında artan sıcaklıkla beraber gıdaların içindeki
mikroorganizmaların çoğalması hızlanır. Seyahatlerin artması ve
beslenme düzeninin değişmesi ile ishal şikayetleri daha da artar. Yaz
ishalinde en önemli belirti sık aralıklarla ve sulu şekilde dışkılamaktır.
Diğer belirtiler, karın ağrısı ve karında buruntu hissi, bulantı, bazen
kusma, yüksek ateş, baş ağrısı, yaygın vücut ağrıları olabilir. Bu tip
ishallerde öncelikle kaybedilen sıvının yerine konması çok önemlidir. 24
saatten fazla süren ishallerde en yakın sağlık merkezine başvurularak
muayene olunması ve tetkik yaptırılması gerekir.
İshalden korunmak için nelere dikkat etmelisiniz?
• Açıktaki su kaynaklarından su içmeyin.
• Çiğ sebze ve meyveleri tüketmeden önce mutlaka bol suyla yıkayın.
• Yemek öncesi ve yemek sonrası ellerinizi mutlaka yıkayın.
• Buzdolabı dışında bekletilen süt ve süt ürünlerini tüketmeyin.
• Tuvalet hijyeni, enfeksiyonun yakın çevreye yayılmasını engellemeye
yardımcı olur.
Benlerinizi düzenli olarak kontrol ettirin!
Cilt kanserinin en sık görülen 3 tipinden biri olan “malign melanom”
genellikle benlerden gelişir. Bu tip cilt kanseri en kötü gidişe sahiptir. Bu
nedenle benlerin şekli ve rengi önemlidir. Benler açık kahverenginden
siyaha kadar değişebilen renklerde olabilirler. Doğuştan olabildikleri
gibi sonradan kazanılmış olan benler aslında melanosit denen renk
hücrelerinden oluşurlar. Büyüklükleri çok değişken olabilmektedir.
Dev boyutta olduklarında tüm bacağı, kolu, vücudun büyük bir
kısmını kaplayabilmektedirler. Yüzeyleri düz olabildiği gibi kabarık da
olabilmektedir.
Benleriniz varsa, güneşe çıkarken dikkat edin!
Sonradan kazanılan benlerin en büyük sebebi ise güneş ışığıdır. Güneş
yanıkları sonrası ve tekrarlayan güneş ışığına maruz kalmalar sonrası
benler oluşur. Güneş yanıklarına bağlı olarak bu benler kanserleşir. Her
güneş yanığı tehlikeyi arttırır. Özellikle çocukluk dönemindeki güneş
yanıkları bu açıdan en risklidir. Hem ben sayısının artmasını engellemek
hem de kanserleşme olasılığını azaltmak için güneşten korunmak çok
önemlidir.
Her ben, deri kanseri açısından bir risk…
Her ben tehlikeli olmamakla birlikte şekil ve yapı itibariyle düzensiz,
asimetrik görünüm taşıyan, sınırları düzenli olmayan, farklı renkler
içeren benler deri kanseri açısından risk oluşturabilmektedir. Bu nedenle
ani değişim gösteren, hızla büyüyen ya da görünüşünden endişe
duyduğunuz benlerinizi kontrol ettirmek için mutlaka bir dermatoloji
polikliniğine başvurun.
11
12
Özel Medline Adana Hastanesi Dragonfest’e katıldı.
Kurumlararası Dragon Bot Festivali’nin Adana
ayağı 3-4 Mayıs tarihlerinde gerçekleşti. 23
kurumun katıldığı festivalde, Medline Adana
Hastanemizin takımı bu sene ilk kez katıldı ve
çok da başarılı oldu. Takımımız centilmen tavırları
ve yarışmak kadar eğlenmeye verdikleri önem,
yarışmanın ruhuna uygun takım seçimi nedeniyle,
ilk üç sıralamanın dışındaki özel bir ödül olan “
Sempati” kupasını kazandı.
Has
tane
Hab lerimizden
erle
r
Odunpazarı’ndan çalışanlarına Özel Medline Hastanesi’nden
sağlık hizmeti!
Odunpazarı Belediyesi ve Özel Medline Eskişehir Hastanesi arasında sağlık
hizmetleri sözleşmesi imzalandı. Sözleşme ile Odunpazarı belediyesinde
görev yapan memur, işçi ve taşeron 1500 çalışana ve 1. derece yakınlarına
Özel Medline Eskişehir Hastanesi’nde indirimli hizmet sunulacak. Sözleşme
kapsamında bu ayrıcalıklı hizmetler tüm Türkiye genelindeki Medline
hastanelerinde geçerli olacak.
Özel Medline Aydın Hastanesi, Aydın Sağlık Futbol
Turnuvasında..
İlki geçen yıl gerçekleştirilen “Sağlık Futbol Turnuvası”nın ikincisi
bu yıl 06 Mayıs 2014 tarihinde start aldı. Sağlık Müdürlüğü, Kamu
Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği, ADÜ, Tabip Odası ve özel
hastanelerin de katılımları ile gerçekleşen futbol turnuvasında,
Aydın Devlet Hastanesi Futbol Takımı ile Özel Medline Aydın
Hastanesi futbol takımları karşılaştı. Medline Hastanesi golü ilk
bulan taraf oldu ve sahadan 3-1 galip ayrıldı. Çeyrek finale çıkan
Medline Aydın Hastanesi, Doğu 112 ile eşleşti, ancak bu maçta 2-1
yenilerek elendi. Seneye daha iddialı hazırlanacaklarını söyleyen
takımımız antrenmanlara hemen başlayacaklarını belirttiler.
Özel Medline Antalya Hastanesi çalışanlarına “Etkin iletişim teknikleri” eğitimi
Özel Medline Antalya Hastanesi, hizmet kalitesi doğrultusunda hasta ve
hasta yakınları ile daha etkili bir şekilde iletişim kurabilmek için “Etkin İletişim
Teknikleri” eğitimi aldı. Eğitimin amacı; iletişimin önemini aktarmak, duygularını
tanımlayabilen, tepkilerini kontrol edebilen çalışanlar oluşturmak, etkin dinleme
ve doğru soruları sorabilen, işini severek, yıpranmadan, daha uzun süre ve
profesyonelce yapabilmeye yönlendirebilmek ve kurum kültüründe iletişimin
önemini aktararak mutlu çalışanlar ve mutlu ziyaretçiler yaratmayı hedeflemek.
Özel Medline Konya Hastanesi Hollanda’da gerçekleşen
“Multifestival Avrupa” etkinliğine katıldı
Özel Medline Konya Hastanesi 6-9 Haziran tarihlerinde Hollanda/ Rotterdam
Ahoy’da gerçekleşen Multifestival Avrupa etkinliğine katıldı. Hollanda’nın en
büyük fuar merkezinde gerçekleştirilen etkinlikte, Özel Medline Konya Hastanesi
ürün ve hizmetlerini tanıttı. Özellikle Hollanda’da yaşayan Türk vatandaşların
özel ilgi gösterdiği Özel Medline Konya Hastanesi standında dileyen ziyaretçilere
Dr. Evren Ersoydan tarafından kontrol muayeneleri de yapıldı.
13
Yetişme çağındaki
sessiz tehlike:
skolyoz
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Uzm. Dr. Ferruh Çetinkaya
Skolyoz, omurganın vücutta göğüs veya sırt
bölgelerinde görülebilen, yana doğru eğriliğidir.
Zamanında teşhis edilemeyen omurga eğriliklerinin
çocukların normal gelişimini engellediğini ve
erişkinlik
döneminde
vücudun
dengesinin
bozulduğunu belirten Özel Medline Aydın
Hastanesi’nden Uzman Dr. Ferruh Çetinkaya,
skolyozun teşhisi ve tedavisi ile ilgili bilgilendiriyor.
Sağlıklı bir omurgaya arkadan bakıldığında tüm
omurlar aynı doğrultuda görülür; herhangi bir
nedenle bu dizilimin bozulmasına ve anormal
bir eğriliğin ortaya çıkmasına skolyoz adı verilir.
Skolyoz çok çeşitli nedenlerle oluşabilir ancak en
bilinen nedeni genetik kalıtımdır.
Skolyoz tedavisinde amaç dengeli ve ağrısız
bir omurga yapısı sağlamak ve oluşabilecek ek
sorunları önlemektir. Tedavi yöntemi, skolyozun
doğuştan veya erişkin dönemde oluşmasına,
eğriliğin miktarına ve kemik büyümesinin hangi
aşamada olduğuna göre belirlenir.
Skolyoz tedavisi nasıl olmalı?
Skolyozun teşhis ve tedavisinde
zamanlama
önemlidir;
tedavi,
eğriliğin erken saptandığı ve gerekli
önlemlerin alındığı ölçüde başarılı
olur.
Doğuştan olan ve çocukluk çağında
başlayan skolyoz, ağrısız olduğu
için hastalığa tanı koymak oldukça
zordur. Skolyoz, sıklıkla çocukların
ergenlik döneminde, kız çocuklarında
ilk adet başlamasına yakın ciddi
artma eğilimindedir. Genellikle ilk
bulgu görünüşteki bozukluktur. Duruş
bozukluğu, bir omuzun diğerinden
yukarıda durması, belirginleşen
kürek kemiği çıkıntısı, bir kalçanın
diğerine göre daha yüksek ya da
daha belirgin görünmesi, elbiselerin
tam olarak vücuda oturmaması
gibi belirtiler çoğu zaman aile veya
14
öğretmenleri tarafından fark edilir.
Rahatsızlığın tanısı, tüm omurgayı
içine alan röntgen ile eğriliğinin
derecesini
ve
hekimin
klinik
muayenesi ile belirlenir. Genellikle
bu aşamadan sonra “kontrollü
gözlem” ismi verilen bir döneme
girilir ve deformitenin nasıl geliştiği
izlenir. Bu belirli zaman aralıklarıyla
düzenli muayeneler ve röntgen ve/
veya MR ile yapılır. Skolyoz erken
tespit edildiğinde korse ve egzersiz
tedavileri ile kontrol altına alınır ve
açının ilerlemesi engellenir, çocuğun
vücut kozmetiği düzelir. Başarılı
tedavi için en önemlisi; erken tanı,
esnek vücut yapısı, eğriliğe uygun
doğru ve etkili korse yapılması ve
korsenin hekimin belirlediği süre
kullanılmasıdır. Erken safhada fizik
tedaviye başlanmalıdır. Skolyoz
egzersizlerinin düzenli yapılması
ise başarıyı arttırır. Eğer eğriliğin
artışı düzenli olarak devam ederse
veya başka fonksiyonel problemler
çıkarsa, uygun cerrahi girişim
yapılmalıdır.
Erişkin skolyozda eğriliğin derecesi,
ağrı, fonksiyon ve denge kaybı
daha ön plandadır, ancak ağrısız
olsa da ilerlediği tespit edilmiş
skolyozların daha fazla ilerlemesini
durdurmak için cerrahi tedavi
gerekli olabilir. Egzersiz, tek başına
yeterli olmamakla beraber, skolyoz
tedavisinde duruşun düzeltilmesinde,
esnekliğin artırılmasında etkindir.
Diğer tedavi alternatifleri arasında;
egzersiz, korse kullanımı veya
bu tedavilerin bir kombinasyonu
düşünülebilir.
Çocuk hastalıkları
korkutmasın
Bazı hastalıkların sadece çocukluk döneminde görüldüğünü belirten Özel
Medline Aydın Hastanesi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı Dr.
Özgür Gel, bu rahatsızlıklar ile ilgili aileleri bilgilendiriyor.
Ateş ve havale: 0-3 ay arası bebeklerde, normalin
üstünde bir vücut ısısı ölçülmesi halinde derhal
doktora başvurulmalıdır. Daha büyük yaşlarda ise
çocuğun genel durumuna dikkat edip, eğer uyku
hali, solunum zorluğu, baş ağrısı var ve yeme
içmeyi reddediyorsa, ateşi düşse dahi genel durumu
düzelmiyorsa veya ateş 24-48 saatten uzun sürerse
doktora başvurmak gerekir. Ateşli havale 6 ay - 6 yaş
arasında görülmektedir. Havale belirtileri; bilinç kaybı,
vücutta, kol ve bacaklarda kasılmalardır. 1-2 dakikaya
dek sürebilen ve kendiliğinden geçen kasılmaların
ardından çocuk, derin bir uykuya dalmış gibi görünür.
Nöbet sırasında boğulmayı, tıkanmayı önlemek için
çocuğun başının yana çevrilmesi gerekir. İlk ateşli
havale mutlaka doktor tarafından değerlendirilmelidir.
Beşinci ve Altıncı Hastalık: Beşinci hastalık 5-15 yaş
arası çocuklarda hava yoluyla bulaşan gribe benzer
şekilde başlayan, Altıncı hastalık ise daha çok 6-18
aylık bebeklerde 40 C’ye yükselen ateşle görülen
döküntülü hastalıklardır. Beşinci hastalıkta, birkaç
gün içinde kol ve bacaklarda döküntü başlar. Beşinci
hastalık, yaklaşık 1 hafta sonra kendiliğinden geçer.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Uzm. Dr. Özgür Gel
Ancak Altıncı hastalığın ateşli döneminde sıvı alımının
arttırılması ve ateş düşürücü kullanılması önerilir.
Kabakulak: Kabakulak, özellikle 2-12 yaş arası
aşısız çocuklada görülür. Hastalık genellikle; ateş,
iştahsızlık, halsizlikle belirti verir. Ardından tükürük
bezinin şişmesiyle yanak altına doğru tek veya iki
taraflı dolgun bir görünüm ortaya çıkar. Çocuk çene
hareketlerinde ağrıdan, yutma güçlüğünden, ağız
kuruluğundan şikâyet eder. Özellikle solunum yoluyla,
öpmeyle, aynı bardak, çatal kaşığı kullanmakla
çevredekilere de bulaşır. Aşılama ile hastalıktan
korunma şansı yüksektir.
Kızamık, Kızıl: Kızamık, virütik döküntülü ve bulaşıcı
bir hastalıktır. Basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu
gibi ateş, halsizlik, iştahsızlık, gözlerde sulanma ve
kızarma, öksürük ve burun akıntısı ile başlar. 2-3 gün
içinde yanak içlerinde beyaz benekler, bundan 2 gün
sonra da kırmızı döküntü ortaya çıkar. Ciddi akciğer
enfeksiyonu, beyin zarı iltihabı gibi kötü sonuçlara
yol açabileceği ve korunma şansı olduğu için aşılama
çok önemlidir. Yatak istirahati, bol sıvı alımı, öksürük
için soğuk buhar yardımcı olacaktır. Kızıl, çocuklarda
görülen ateşli ve döküntülü bir hastalıktır. Diğer
döküntülerden en önemli farkı antibiyotik tedavisi
gerektirmesidir. Hastalığın başlangıcında boğaz ağrısı
ve ateş görülür. Daha sonra yüz ve enseden başlayıp
vücuda yayılan bir döküntü ortaya çıkar.
Krup: Krup (laringotrakeo bronşit), özellikle 6 ay-3 yaş
arası çocuklarda virüslerin yol açtığı bir alt solunum
yolu enfeksiyonudur. Aniden başlayan hastalık, viral
bir enfeksiyon olduğu için sebebe yönelik bir tedavi
yoktur. Gırtlak bölgesindeki ödemi azaltıp hava yolunu
açmak için banyoda sıcak suyu açarak oluşturulacak
buharlı ortamda çocuğun 5-10 dakika kalması ve serin
gecelerde pencereyi açıp dışarının havasından nefes
almasını sağlamak rahatlatıcı olacaktır.
Suçiçeği: Suçiçeği, en çok ilkokul çağındaki çocuklarda
görülür. Kaşıntılı, içi su dolu kabarcıklardan oluşan
döküntüsü önce vücudun üst kısmında ve yüzde başlar,
ardından ağız içi dâhil olmak üzere tüm vücuda yayılır.
Ateş, iştahsızlık, halsizlik görülür. Solunum yolu ve
yakın temasla bulaşır. 1 yaşı dolduran çocuklar aşıyla
korunabilir. Suçiçeği geçirmemiş hamileler, yeni doğan
bebekler, bağışıklık sistemini zayıflatan herhangi bir
hastalığı olanlar suçiçeği ile temastan kaçınmalıdırlar.
15
Sağlıklı Bir
Ramazan İçin...
Ramazan ayının yaz mevsiminin en sıcak günlerine denk gelmesi
ve oruç süresinin uzun olması beklenmedik sağlık sorunlarını da
beraberinde getirebilir. Üstelik bu sorunlar kişinin cinsiyetine, yaşına,
yaptığı iş ve fiziksel aktivite durumuna göre farklılık gösterebilir.
Sağlıklı bir şekilde ve vücudunuzu yormadan oruç tutmak ve
uzman kontrolünde rahat bir ramazan geçirmek için öncesinde
sağlık kontrollerinizi yaptırmak işte bu yüzden çok önemli. Uzman
diyetisyenler ve dahiliye uzmanları eşliğinde size özel hazırlanacak
bir program ile ramazan ayı boyunca hem formda kalabilir hem de
sağlığınızı kontrol altına alabilirsiniz.
Check up Nedir?
Check up, herhangi bir rahatsızlık ortaya çıkmadan önce
önlemleri alıp, bireylerin sağlıklı kalmasını amaçlamaktadır.
Alışkanlıklarımızdan ailevi yatkınlıklarımıza kadar pek çok etken
sağlığımız ile ilgili riskleri belirlemektedir. Dönemsel yaptırılan sağlık
taramaları hastalıkların erken teşhis ve tedavisinde çok önemlidir.
Bu sebeple, bir sağlık kurumunu ziyaret etmek için hastalanmayı
beklemeyin. Sağlıklı kalmak için yılda en az bir kez check up yaptırın.
BAYAN STANDART
CHECK UP 40 YAŞ
ERKEK STANDART
CHECK UP 40 YAŞ
Kadın doğum muayene
Üroloji muayene
Dahiliye muayene
Dahiliye muayene
Kardiyoloji muayene
Kardiyoloji muayene
AKŞ - AST - ALT - BUN - CREA
TK - TG - HDL - LDL
AKŞ - AST - ALT - BUN - CREA
TK - TG - HDL - LDL
CBC
CBC
Sedimantasyon
Sedimantasyon
TSH
TSH
FSH - E2 - Prog - LH - PRL
F PSA - T PSA
Anti HBS
Anti HBS
Hbs Ag
Hbs Ag
Anti HCV
Anti HCV
Servikal vaginal smear
EKG - EKO - PA Akciğer - Efor testi
EKG - EKO - PA Akciğer - Efor testi
Batın USG
Mamagrafi - Meme USG
Kemik Dansitometri
Batın USG
16
Ramazanda Bunlara Dikkat Edin!
Ramazan ayı boyunca dengesiz ve sağlıksız beslenen kişilerde ağırlıklı olarak mide bağırsak rahatsızlıkları oluşma riski artmaktadır. Ramazanda beslenme ile ilgili olarak
sıklıkla yapılan hataların başında; sahura kalkmamak, yağlı besinler tüketmek, iftarda
çok çeşitli yemek yemek, hızlı yemek yemek ve yeterli sıvı almamak gelmektedir.
Sahura kalkmayı ihmal etmeyin!
Sahura kalkmadan oruç tutulması aç kalma süresini arttırmakta, halsizlik, baş ağrısı,
tansiyon ve kan şekerinin düşmesine, depresyon, konsantrasyon ve dikkatte azalmaya
neden olmaktadır. Sahurda midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren;
yumurta, süt, yoğurt, peynir ve kuru fasulye, nohut, mercimek türü yemeklerin
tüketilmesini öneririz.
Sıvı tüketimi çok önemlidir!
Sahur ve iftarda düzenli sıvı alınmalıdır. İftardan sahura kadar olan zamanda aralıklarla
su tüketilmedilir. Mide ve sindirim sistemini rahatlatacak bitki ve meyve çayları, meyvenin
kendi şekeri ile yapılmış komposto, ayran gibi içecekler içilmelidir.
Hızlı yemek yemeyin!
İftarda ve sahurda birdenbire ve çok fazla yemekle mideyi doldurmakla, ani
mide gerginliği, hem tansiyon yükselmesine, hem de nörolojik hormonların hızlı
salgılanmasına yol açar. Unutmayın ki beynimizdeki doyma merkezi yemeğe başladıktan
20dk sonra uyarılır. Bu yüzden yemeklerinizi yavaş, iyi çiğneyerek ve öğün sırasında
küçük aralar vererek yiyiniz.
Hamileyseniz veya süt veriyorsanız…
Hamileliğin son 3 aylık döneminde bebek, annenin aldığı bütün besin ve içeceklerden
etkilenmektedir. Bu nedenle hamilelere, hamileliğin son 3 ayında oruç tutmamaları
önerilmektedir. Emzirme döneminde ise süt yapımının, veriminin ve kalitesinin düşmesine
neden olabileceği için emziren annelerin oruç tutmaları yine önerilmemektedir.
Kronik bir hastalığa sahipseniz…
Şeker, epilepsi, alzheimer, kalp hastalığı, kanser, migren ve anemik, tüberküloz, ülser,
ve böbrek yetmezliği olanlar ile düzenli ilaç kullananların oruç tutmaları sakıncalıdır.
Eğer bu hastalıklardan birine sahipseniz, doktorunuza ve diyetisyeninize danışmadan
asla oruç tutmayınız.
Örnek Ramazan
Menüsü
Sahur
1 bardak süt
2 dilim kaşar veya
beyaz peynir
1 adet haşlanmış yumurta
5 adet zeytin veya 4 yarım ceviz
1 dilim tam buğday ekmeği
veya bir kase çorba
Domates, Salatalık
İftar
Hurma veya 1 kase çorba
Peynir / Zeytin
Etli sebze yemeği veya
kurubaklagil yemeği veya ızgara et
Salata
Yoğurt / ayran / cacık
1 dilim tam buğday ekmeği
Bulgur pilavı / kepekli makarna
İftar Sonrası Ara Öğün
Meyve
Sütlü tatlı / Dondurma
17
Tiroid hastalıkları
her gün
daha fazla kişiyi
etkisi altına alıyor
Dahiliye
Uzm. Dr. Müjgan Or
Türkiye’de nüfusun yaklaşık yüzde 40’ında çeşitli tiroid bezi
hastalıkları bulunuyor. En sık karşılaşılan rahatsızlığın, tiroid
hormonları üretimindeki düzensizlikler olduğunu belirten Özel
Medline Konya Hastanesi’nden Uzm. Dr. Müjgan Or, konuyla ilgili
bilgilendiriyor.
Tiroid, boynun ön kısmına yerleşmiş olan endokrin bir bezdir ve bazı hormonların salgılamasını, bu hormonların
kan dolaşımına girerek vücudun değişik organ ve dokularını etkilemesini sağlar. Tiroidin normalden büyük
olmasına guatr adı verilir. Guatr; belirtileri ve tedavileri birbirinden farklı hastalıklar grubudur.
Eğer tiroid hormonu çok salgılanırsa metabolizma hızlanır ve hipertiroidi hastalığı gelişir. Belirtileri; iştah
artışına rağmen kilo kaybı, sinirlilik, acelecilik, çabuk yorulma, terleme, sıcağa tahammülsüzlük, çarpıntı,
yüksek kan basıncı, ishal veya sık dışkılama, ağız kuruluğu, çok su içme, sık idrara çıkma, ellerde titreme,
bakışlarda şaşkınlık veya korku ifadesi, göz kapağının yukarıya doğru gerilmesi ve göz kapağında şişme,
göz kürelerinin öne doğru belirmesi, gözü oynatan kasların tutulmasına bağlı olarak yukarı ve dış üst yana
bakışta zorluk ve guatr’dır. Eğer tiroid hormonu çok az salgılanırsa hipotiroidi (zehirli guatr) rahatsızlığı
meydana gelir. Hipotiroidinin belirtileri ise; halsizlik, çabuk yorulma, hareketlerde yavaşlama, kalp atışlarının
yavaşlaması, uyku eğiliminin artması, soğuğa dayanıksızlık, ses kalınlaşması, yavaş ve kısık sesle konuşma,
deride kalınlaşma, kuruluk, saç dökülmesi, kaşların kenarlardan dökülmesi, kabızlık, terleme azlığı, yüzde ve
göz kapaklarında şişkinlik ve guatrdır.
Guatr, tiroid
bezinin
büyümesidir ama
bu büyümenin kanser olup olmadığı bazı
incelemelerden, hatta ameliyattan sonra belli
olur. Tüm guatrlı hastalar düşünüldüğünde %15
oranında kanser gelişme ihtimali vardır. Bu
nedenle teşhis ve erken tanı oldukça büyük önem
taşır.
Tiroid rahatsızlıklarının sebepleri ve hastalarda
görülen belirtileri farklılık gösterir. Bu nedenle
öncelikle yapılan tetkiklerde hastadaki rahatsızlık
tespit edilir. Daha sonra hormon yetersizliği olan
guatr hastalarına hormon ilaçları verilir. Hormon
fazlalığı olan hastalara ise hormon yapımını
engelleyecek ilaçlar verilir. Hormon seviyesi
normale gelince ameliyat veya radyoaktif iyot ile
tedavi yapılır. Hormon dengesizliği olmadığı ama
18
tiroid bezinde nodüllerin olduğu durumlarda ise
genellikle ameliyat gerekir.
Guatr nasıl teşhis edilir?
Kandaki tiroid hormonlarının ölçülmesi:
• T4 ve total T3 ölçülmesi
• Serumda TSH tayini
• TRH testi
• Tiroid supresyon testleri
Diğer teşhis yöntemleri:
• Tiroid sintigrafisi
• Tiroid ultrasonografisi
• Antikorların araştırılması
• Serumda tiroglobulin tayini
• Serumda kalsitonin tayini
• İnce iğne aspirasyon biyopsisi
?
Yoğun Bakım
Nedir
Anestezi ve Reanimasyon
Uzm. Dr. Ayhan Onur
Sık sık duyduğumuz, hayati öneme sahip yoğun bakımlar neden bu kadar önemlidir, nasıl ve kime
neden hizmet verirler... Özel Medline Konya Hastanesi genel yoğun bakım sorumlusu Uzm Dr Ayhan
Onur’a sorduk.
Yoğun bakım nedir?
Hayatı tehdit eden sorunların
ortaya çıkmasını önlemek veya bu
tür sorunları tedavi etmek amacıyla
yüksek teknolojili tıbbi cihazlar
ve özel eğitimli tıbbi personelle
donatılmış olarak hastanelerde
oluşturulmuş özel ünitelerdir.
Yoğun bakımların ana işlevi
nedir?
Ana işlevler; izlemin sürekliliği ve
yoğun tedavi verilmesidir. Yoğun
bakımda uygulanan tedaviler,
hastanenin diğer servislerinde
verilen
tedavilerden
farklıdır.
Genel yoğun bakımdaki hastalar
başta solunum ve dolaşım olmak
üzere tüm organ sistemlerine ait
destek tedavisi gerektirirler. Bu
hastalar gerektiğinde solunum
cihazına bağlanır ve solunumları
elektronik ve mekanik cihazlarla
desteklenir. Dolaşım desteği için
sıklıkla, titizlikle doz ayarlaması
gerektiren ilaçlar kullanılır. Cerrahi
yoğun bakım ise, tedavisi ameliyat
olan kritik hastalıkların ya da
ameliyat sonrası dönemdeki genel
durumu bozuk hastaların izlem ve
tedavilerinin yapıldığı ünitelerdir.
Ne tip hastalara yoğun bakım
tedavisi uygulanır?
Birinci derece öncelikli hastalar;
kalp ve solunum sistemine
ait ciddi sorunları olan, beyin
kanamaları
olan
hastalardır.
Ağır
yaralanmalar,
yanıklar,
zehirlenmeler, karmaşık ve uzun
süren ameliyat sonrası hastalar,
şiddetli cerrahi enfeksiyonu olan
hastalar bu gruba dahildir.
İkincil
önceliğe
sahip
hastalar; Hayatı tehdit eden
komplikasyonları
önlemek
amacı ile yatırılacak hastalardır.
Hastaların genel durumları iyidir.
Ancak potansiyel olarak ciddi
sorun çıkabilecek hastalardır.
Bu hastalar; hava yolu izlemi,
hemodinamik (kan basıncı, nabız)
izlem, akciğer bakımı, karmaşık,
geniş yara bakımı gerektiren
hastalardır. Geniş baş boyun
cerrahisi geçiren hastalar, solunum
cihazı
desteğinde
olmayan
akciğer cerrahisi hastalan, yaşlı
ve sistemik fonksiyonları sınırda
olan ameliyat sonrası hastalar bu
gruba örnek gösterilebilir.
Yoğun bakımda yatan hasta
hakkında bilgi edinme ve ziyaret
nasıl gerçekleşir?
En doğru bilgiye ulaşmak için
hasta yakınlarından sadece bir
ya da iki kişinin seçilerek doktorla
görüşmesi ve diğerlerine aldığı
bilgileri aktarması en uygunudur.
Seçilen sözcülerin iletişim bilgileri
sağlık
ekibinde
olacağından
gelişmelerden sürekli haberdar
edilebileceklerdir.
Yoğun
bakımlarda
ziyaretçi
sayısı ve ziyaret saati hastanın
sağlığı açısından kısıtlıdır. Ziyaret
öncesi
arayarak
hastanızın
ziyarete uygun olup olmadığını
da önceden kontrol etmenizde
yarar vardır. En önemli nokta;
yoğun bakım hastasının yanına
girerken, hastada enfeksiyon
riskini azaltmak için mutlaka
ellerin
antiseptic
solüsyonla
temizlenmesi, cep telefonlarının
kapalı tutulmasıdır.
19
YAZIN
HAMİLE
OLMAK
Hamile olmak bir kadının hayatındaki en
ğu
ayrıcalıklı dönemlerden biri. Keyifli olduğu
da
kadar zorlu bir dönem; hormonlarda
yaşanan değişiklikler fiziksel ve duygusal
açıdan pek çok değişime yol açıyor. Yazın
hamile olmak ise biraz daha zorlayıcı, zira
hamileler sıcaktan daha fazla etkileniyor.
Ancak bazı önemli noktalara dikkat ederek
sıcak günleri sorunsuz ve daha keyifli
geçirmeniz mümkün…
20
Hafif Giyinin!
Sıcak nedeniyle aşırı terleme su kaybına neden olur. Eğer
bu sıvı kaybı yerine konmazsa bayılmalara neden olabilir.
Hamileler sık aralıklarla az az da olsa günde ortalama 2
litre su içmelidir.
Bol Su Tüketin!
Anne adayları yaz aylarında dışarı çıkarken ince giysiler
giymeli, güneşin dik geldiği saatlerde çıkması mecburi ise
muhakkak güneş koruyuculuğu yüksek faktörlü kremler
sürmeli, şapka takılmalıdır. Yürürken gölgelik alanlar tercih
edilmelidir.
Bol bol Yüzün!
Hamilelik boyunca aktif olmak kan şekerini düzenler,
oksijen kullanımını arttırır, kilo alımınızı dengede tutar.
Yazın en ideal egzersiz önerilerimiz, yürüyüş ve yüzmedir.
Anne adayları yüzerek hem tüm adale sistemlerini
çalıştıracak hem de dolaşım sistemi üzerinde olumlu etki
oluşturacaktır. Yüzme ayrıca terleme ve sıcak hissini de
azaltacaktır. Ancak denize veya havuza girerken dikkat
edilmesi gereken kural, suyun temizliğinden emin olmaktır.
Cildiniz Lekelenmesin!
Gebelikteki hormonların etkisi ile ciltte koyu renkli
pigmentasyolar oluşmaktadır. Bu nedenle hamilelerin
10.00 - 16.00 aralığında güneşe çıkmamaları önerilir.
Güneşe çıkarken mutlaka şapka, güneşlik ve yüksek
koruma faktörlü ürünler kullanmalıdır.
Beslenmenize Özen
Gösterin !
Yaz aylarında az yağlı yiyecekler yenmeli, hazmı zor olan
kızartmalar, bol yağ ve salçalı yemeklerden kaçınılmalıdır.
Salata, zeytinyağlı sebze yemekleri tüketilmelidir. Et, süt,
yoğurt, peynir gibi temel protein kaynaklarını da tüketirken
az yağlı olmasına özen gösterilmelidir. Mevsim sebze ve
meyvelerinden hazırlanacak salatalar uygun yiyeceklerdir.
Meyve ve sebze tüketimi vitamin kürü ve sıvı alınımı
açısından oldukça fayda sağlayacaktır.
Ödem oluşumunu minimize etmek için tuzlu yiyeceklerden
ve tuzda kısıtlamaya gitmeninizi öneririz.
Son olarak sıcaklarla birlikte artan besin zehirlenmelerine
dikkat edilmelidir. Açıkta uzun süre beklemiş gıdalarda
kolayca mikrop üreyebileceği unutulmamalıdır. Çiğ et ve et
ürünleri tüketilmemelidir.
Tatile çıkarken… Genel olarak son 3 aylık gebelik
döneminde uzun süreli yolculuk tavsiye edilmez. Gebelikte
gideceğiniz tatil yerinin de temiz, havalandırması olan,
hastaneye yakın bir yer olması tercih edilmelidir.
21
Rahat bir
hamilelik
geçirmek için...
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Op. Dr. Alev Özdemir Karabağ
Her kadın hamile olduğunu öğrendiğinde birçok duyguyu bir arada yaşar.
Hamilelik sürecinin bir an önce tamamlanmasını arzu eden anne adayları,
yeni doğacak bebeklerine kavuşmak isterler. Bu zaman zarfında anne
adaylarının hem kendileri hem de bebekleri için biraz daha dikkat etmeleri
gerektiğini belirten Özel Medline Eskişehir Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları
ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Alev Özdemir Karabağ, anne adaylarına rahat bir
hamilelik geçirebilmeleri için önerilerde bulunuyor.
Fazla kilo alımına dikkat! Gebelikte
meydana gelen değişimlerin en
başında kilo artışı gelir. Hamilelik
boyunca alınması beklenen artış 9
ila 16 kg’dur. Bu rakamın normal vücut kitle indeksine sahip kadınlar için ortalama 10-12 kg olduğu söylenebilir.
Vücutta şişme ve ödem meydana gelirse… Hormonların etkisiyle vücutta su tutulması meydana gelir. Bu durumda
hamilelik boyunca ödemler görülür. Şişmeleri ve ödemi önlemek için; uzun süre ayakta durulmamalı, sıkı lastikli çorap
ve iç çamaşırı giyilmemeli, bacaklar yükseğe kaldırılarak dinlendirilmelidir.
Geceleri meydana gelen kramplar canınızı sıkmasın: Özellikle hamilelik süresince anne adaylarında kramplar
meydana gelir. Geceleri uykudan uyandıran bacak kramplarına karşı fazla ayakta kalınmamalı, uzun süreli oturmalarda
bacak bacak üzerine atılmamalı, ayaklar yükseğe uzatılarak dinlendirmelidir. Bacağa kramp girdiği zaman ise ayak
parmaklarına masaj yapılmalıdır.
Kuruyan cildinize bakım yapın: Hamilelik süresince görülen hormonal değişiklikler; ciltte,
saçta ve tırnaklarda, diş ve dişetlerinde görülür. En dikkat çekici değişikler ise ciltte meydana
gelenlerdir. Anne adaylarının cildinde kuruluk, meme ve karında çatlaklar, yüzde gebelik
maskesi denen lekeler, karın orta hatta cilt renginin koyulaşması, sivilcelerin artması
gibi sorunlar meydana gelebilir. Cildinde kuruluk yaşayan bir kadın normal sabun
kullanmak yerine cildin nemlenmesini sağlayacak gliserin bazlı sabunlar kullanılabilir.
Banyo esnasında vücut yağlarının, çatlaklar olmadan öncede önlemek amacıyla
eczanelerde satılan özel yağ / kremlerden kullanılması önerilir.
Bol bol dinlenin: Artık yaşamınızdaki stresi azaltmalısınız. Stres sizin kadar
bebeğinizi de etkileyecektir. Bu nedenle pozitif düşüncelere odaklanın.
Kendinize daha fazla zaman ayırın ve mümkün olduğunca dinlenin.
Vajinal akıntılara karşı önleminizi alın: Anne adaylarının
en çok şikâyet ettiği durumlardan biri de hamilelikte
görülen
vajinal
akıntılardır.
Hamilelik
sürecinde vajinanın doğal florasında ve
pH değerinde meydana gelen değişiklikler
sonucu akıntı fazlalaşır, enfeksiyona meyil
artar ve vajinal mantar enfeksiyonları
sıklıkla gelişebilir. Vajinal akıntı ve mantar
ile karşılaşmamak için anne adaylarının
hijyene dikkat etmeleri gerekir. Pamuklu iç
çamaşırı giymeleri, iç çamaşırlarını yüksek
derece kaynattıktan sonra ütüleyerek
giymeleri, su ya da sabunla vajina içini asla
yıkamamaları önerilir. Eğer anne adayı
mantar enfeksiyonu ile karşı karşıya ise
doktorunu ziyaret ederek gerekli tedavileri
olmalıdır.
22
Uzun ve sağlıklı
yaşamanın sırrı
“Spor”
Kardiyoloji
Uzm. Dr. Hakan Göçer
Sağlıklı bir kalbe sahip olmak için saatlerce koşmaya ya da spor salonlarına kapanmaya gerek yok...
Spor kalp krizi riskini azaltır!
Düzenli egzersiz sayesinde, acil
durumlarda kalp hızını yavaş yavaş
arttıran ve kalbin zarar görmesini
engelleyen bir mekanizma gelişir.
Kan basıncı yüksek olan kişilerde,
kan basıncının düşmesi ve kolay
ayarlanması da düzenli egzersizin
bir başka faydasıdır. Ayrıca düzenli
egzersiz; kilo vermeyi kolaylaştırır,
insülin direncini düşürerek prediyabet
ve diyabet yani şeker hastalığı
gelişimini engeller, iyi kolesterolü
yükseltir, kanın pıhtılaşmasını önler,
stresi azaltır, mutluluk hormonu
serotonin salgısı ile mutluluk
hissini arttırır, depresyondan korur,
dokuların kanlanmasını arttırarak
yaşlanmayı geciktirir.
Günde 30 dakika yeterli!
Kalp damar sağlığınızı korumak
için sadece yürümek bile sporun
sağlığınıza sağladığı nimetlerden
yararlanmanızı sağlar. Günde 30
dakika hızlı olarak yürüyün. Kalp
sağlığı için 1 saat boyunca 5 km
yürüyüş idealdir. Yani en az haftada
150 dakika yürüyüş yapılması çok
faydalıdır.
Hedef kalp hızı: 220 - “Yaş”
Her yaş grubundaki bireyler her
tür spor aktivitesine katılmadan
önce mutlaka sağlık kontrolünden
geçmelidir. Eğer kalp krizi geçirmiş
birisi düzenli spor yapacaksa
mutlaka doktoruna danışmalıdır.
Kalp hızını bulmak için krizden 1520 gün sonra yürüyüş bandında efor
testi yapılır ve ulaşılan kalp atım
sayısına göre, egzersiz sırasındaki
hedef nabız hesaplanır.
Her hangi bir kalp rahatsızlığı
bulunmayan kişiler için ise bu
hız; 220 eksi yaşınızdır. Yani 50
yaşındaysanız
maksimum
kalp
hızınız 220 - 50 = 170 olacaktır.
Kalp ve akciğer sağlığı açısından;
egzersiz sırasında kalbinizin hızı,
maksimum kalp hızının yüzde 50
ila yüzde 75i arasında olmalıdır.
Bu egzersize yeni başlayanlarda,
ilk birkaç ay hedef kalp hızının alt
düzeylerde, yani yüzde 50 yani
maksimum kalp hızının yarısı kadar
olabilir. Egzersize devam ettikçe efor
kapasitesi artacağından kalp hızı da
yavaş yavaş artacaktır.
Yemek sonrası değil, aç karnına
Sporun, ya yemekten önce ya da
yemekten bir buçuk iki saat sonra
aç karnına yapılması uygundur.
Aşırı soğuk ya da sıcak havalarda
fazla
efor
gerektiren
sporlar
yapılmamalıdır.
Özellikle
kalp
hastalığı olanlar ya da kalp hastalığı
için risk faktörü taşıyanlar dikkat
etmelidir. Soğuk suda duş veya
yüzme tehlikeli olabilir.
Sabah sporundan kaçının !
Sabah saatlerinde sempatik sinir
sistemi aktif hale gelir; adrenalin,
efedrin ve kortizon gibi tansiyonu
yükselten, çarpıntıya neden olan
hormon artışları gözlemlenir. Kanın
pıhtılaşma eğilimi artar. Sabah
saat 7.00’de kan basıncı en keskin
yükselişini yapar. Vücut zayıftır ve bu
saatlerde kalp krizi riski artış gösterir.
Vücutta,
uykudan
uyandıktan
ancak yarım ile bir saat sonrasında
toparlanma olur. Bu nedenle
erken saatlerde spor yapmaktan
kaçınılmalıdır. Spor yapmak için en
uygun saatler, öğleden sonra saat
16.00 ile 19.00 arasıdır. Akşam
saatlerinde
spor
yapıldığında
sindirim sistemi hızlanır ve vücutta
yağ birikimi engellenir.
23
Sporla aranız
nasıl?
Hepimizin klasik bahanesidir: “Spor yapmak istiyorum
ama zamanım yok.” Aslında spor yapmak, sporla iç içe
olmak sandığınız kadar zor değil. Vücudumuzun kendini
yenileyebilmesi adına yaptığımız en ufak hareketin bile
faydası olduğu kesin. Sağlam kafanın sağlam vücutta
bulunduğunu da göz önüne alırsak; eğer kendinizi
değerlendirmekte objektif olamıyorsanız, testimizi
çözerek “spor”a ne kadar yakın ya da uzak kaldığınızı,
ihtiyacınız olanları ve önerilerimizi görebilirsiniz.
Unutmayın; spor yapmak zihnen ve bedenen dinç
olmanın en eğlenceli yoludur.
1. Hafta sonlarınızı nasıl değerlendirmekten hoşlanırsınız?
a. Yürüyüş yapıp şehrin farklı yerlerini keşfederek
b. Sinema, tiyatro gibi etkinliklere katılarak
c. Daha fazla uyuyarak
d. Hafta içi biriken işlerimi tamamlayarak
2. En son ne zaman bulunduğunuz şehrin dışına çıktınız?
a. 1-3 ay önce
b. 4-6 ay önce
c. 7-12 ay önce
d. Hiç çıkmadım
3. Hangi müzik türü kendinizi daha iyi hissettirir?
a. Rock müzik
b. Pop müzik
c. Klasik müzik
d. Hiçbiri
4. Kendinizi altın madalyalı bir sporcu gibi düşünün.
Branşınız hangisi olurdu?
a. Koşu
b. Yüzme
c. Kayak
d. Halter
5. Ne kadar sıklıkla su içiyorsunuz?
a. Her gün 1 litre
b. Haftada 1 litre
c. Ayda 1 litre
d. Neredeyse hiç su içmiyorum
24
6. Hangi sosyal medya kanalını daha çok kullanıyorsunuz?
a. Foursquare
b. Instagram
c. Twitter
d. Facebook
7. Çalışma masanızın durumuna birlikte bakalım. Hangi cümle daha iyi anlatır?
a. Masa başı bir iş yapmıyorum
b. Karman çorman, dağınık bir masa
c. Düzenli, tertemiz ve her şey yerli yerinde
d. Yalnızca o sırada yapılan işle ilgili nesneler
8. Kendinize en çok hangi huyunuz nedeniyle kızarsınız?
a. Plansızlığım
b. Unutkanlığım
c. Dağınıklığım
d. Üşengeçliğim
9. Arkadaşlarınızın gözünde nasıl birisiniz?
a. Esprili
b. Vefalı
c. Ciddi
d. Sinirli
10. Son bir soru; hangi yıllar gençliğinizi doyasıya yaşadınız?
b. 80ler
a. 90lar
c. 70ler
d. 60lar
Daha çok D şıkkını işaretlediyseniz;
Sporla aranız kötü
Aslında siz de farkındasınız ama anlaşılan o ki
bir türlü kendinize itiraf edemiyorsunuz. Gündelik
hayatın yoğun temposu, üşengeçlik, halsizlik
derken sporla neredeyse selamlaşmayı bile
kesmişsiniz. Ancak hatırlatmakta fayda var; eğer
spor yapmazsanız üşengeçliğiniz de, halsizliğiniz
de daimi olacaktır. Bu nedenle bir an önce harekete
geçip silkinmeniz en iyisi. Haydi, bugün bir karar
alın ve kendinize uygun olduğunu düşündüğünüz
bir spor dalıyla ilgilenmeye başlayın. Mazaret yok!
Daha çok B şıkkını işaretlediyseniz;
Sporla aranız gayet iyi
Spor sizin için bir yaşam biçimi değil belki ama
onsuz yapamayacağınız da belli. Nadir de olsa
üşendiğiniz zamanları hemen telafi ediyorsunuz.
Yine de biraz daha disipline olmanız ve kendinize
belirli bir plan belirlemeniz faydanıza olacak. Spor
için, gerek iş yaşantınızda gerekse özel hayatınızda
ayıracağınız düzenli vakitler potansiyelinizi de
hevesini de artırarak size büyük güç katacak. İyi
haber: Sporu hayatınızın merkezine almaya çok
yakınsınız.
Daha çok C şıkkını işaretlediyseniz;
Sporla aranız var gibi yok gibi
Kararsız kaldık, sporla aranız zaman zaman
değişiyor. Bir bakıyorsunuz kararlar almış spora
başlamışsınız, bir bakıyorsunuz spordan yine
olanca hızınıla uzaklaşmışsınız. Unutmayın ki
siz ilgilenmezseniz o da sizinle ilgilenmez. Bu da
sağlığınıza olumsuz yönde etki edebilir. İhtiyacınız
olan biraz daha düzen, azim ve istikrar. Bundan
sonrası için size şimdiden kolaylıklar! Sporun
eğlencesi ve pozitif getirilerini kucaklayacağınız
keyifli bir dönem diliyoruz.
Daha çok A şıkkını işaretlediyseniz;
Sporla aranız harika
Tebrikler! Spor hayatınızın merkezinde diyebiliriz.
Günlük rutininizin bir parçası olan spor sizin
için ‘hareket etmek’ten çok daha fazlasını ifade
ediyor. Üstelik spora olan yatkınlığınızı daima
olumlu yönde kullanmayı biliyor; bu sayede
hem bedeninizi dinç tutup hem de hayatınızı
kolaylaştırmayı başarıyorsunuz. Tavsiyemiz bu
doğrultuda devam ederek sağlığınızı korumaya
devam etmeniz. Özellikle daha ileri yaşlarda
faydasını göreceksiniz.
25
Özel Medline Eskişehir Hastanesi
minik hastayı
hayata bağladı
4 yaşındaki hasta, açık kalp ameliyatı ile tedavi edildi
Hastalarını tedavi edebilmek için tıp alanındaki
gelişmeleri yakından takip eden ve üstün çabalar
gösteren Özel Medline Eskişehir Hastanesi, 4
yaşındaki Z. Yıldız’ı da sağlığına kavuşturdu. Başarı
26
ile gerçekleşen açık kalp ameliyatı ile Z. Yıldız’ın
kalbine iki kulakçık oluşturarak yanlış bölmeye açılan
damarları da doğru yere yönlendirdiklerini belirten
Prof. Dr. Serdar Günaydın, konuyla ilgili bilgilendirdi.
Çocuklarda kalp rahatsızlığına çok sık rastlanmaz.
4 yaşındaki hastanın kalp rahatsızlığı nasıl teşhis
edildi?
Hastamız hastanemize geldiğinde ailesi, iki yaşından
itibaren belirli rahatsızlıkları olduğunu söyledi.
Kalbinde doğumsal rahatsızlıkları olan hastamızın
iki yıldır çabuk yorulma, ağız ve dudaklarda
morarma, sık akciğer enfeksiyonu ve kilo alamama
gibi problemleri bulunuyordu. Gerçekleştirdiğimiz
tetkikler ve tahliller sonucunda; kalbinde tek kulakçık
olduğunu, akciğerden kalbe dönen büyük damarların
ise yanlış yere açıldığını tespit ettik. Bu doğrultuda
tedavi seçeneklerini değerlendirerek ailesi ile
paylaştık.
4 yaşındaki hasta için nasıl bir operasyon
uyguladınız?
Benimle birlikte Op. Dr. Ertuğrul Taşkaya ve Pediatri
uzmanı Dr. Sevgi Yazıcıoğlu’ndan oluşan ekibimizle
tedavisi yapılan hastamıza açık kalp cerrahisi ile iki
kulakçık oluşturduk. Ayrıca yanlış bölmeye açılan
damarları da doğru yere yönlendirdik. Ameliyat
sonrası dönemi sorunsuz geçen minik hastamız, 5
gün içinde şifayla taburcu edildi.
Çocuklarda (bebeklerde) kalp hastalığı görülme sıklığı nedir? Aileler nelere dikkat etmelidir?
Yeni doğan bebeklerde doğumsal kalp hastalıklarının oranı binde 9’dur. Her doğan 1000 bebekten 9’unda kalp
hastalığı görülür, bu oran yüksek gibi gelebilir ama bu oranın içinde küçük delik ve basit kapak ve damar darlıkları
gibi her çeşit doğumsal kalp hastalıkları da yer alır. Rahatsızlıkların önemi, teşhisi ve tedavisi için doktor kontrolleri
aksatılmamalı ve aileler bebeklerinde fark ettikleri değişiklikleri göz ardı etmemelidirler.
Doğumsal kalp hastalığı nasıl fark edilir?
Bebeklerde ve çocuklarda kalp rahatsızlığının belirtileri; nefes darlığı, yorgunluk ve halsizlik, bacaklarda ve karında
şişme(ödem ve asit), öksürük, bayılma(senkop), hazımsızlık, hıçkırık ve yutma güçlüğü, baş ve ense ağrıları, morarma
ve aşırı terlemedir. Ayrıca kalp hastalığı bulunan bebekler, meme emerken de çabuk yorulurlar. Kalp hastası olan
bebek sık sık enfeksiyona yakalanır. Bu belirtilerin bir ya da birkaçının bebekte veya çocukta görülmesi durumunda
aile, doktoruna danışmalı ve gerekli tetkikler yapılmalıdır.
Çocuklarda en çok görülen kalp hastalıkları hangileridir?
Doğumsal kalp hastalıklarının önemli kısmını kalpteki delikler ( VSD, ASD ), kapak ve damar darlıkları ( kalpten
çıkan aort ve akciğer damarlarının kapaklarındaki darlıklar, kalp içindeki mitral ve triküspit kapak hastalıkları ), PDA
dediğimiz bebek doğmadan önce mevcut olup doğumdan sonra kapanması gerekirken bazen hemen kapanmayan
damar bağlantısı oluştururken az bir kısmını ise morarma ile giden kompleks doğumsal kalp hastalıkları oluşturur.
Edinsel dediğimiz kalp hastalıkları ise sonradan oluşan kalp hastalıkları olup bunlar enfeksiyon, sistemik hastalıklar
ve başka birçok nedene bağlı ortaya çıkarlar. Bu iki grup hastalık dışında bu iki grup hastalıkla birlikte veya tek başına
da oluşabilen ritim bozuklukları dediğimiz ayrı bir hastalık grubu daha vardır.
Hangi çocuklar daha fazla risk altındadır?
Annenin gebelikte bazı enfeksiyonları geçirmiş olması ve bazı ilaçların kullanılması, annenin sistemik hastalıklarının
olması (diyabet, bağ dokusu hastalığı vs.) risk faktörüdür. Alkol, sigara ve uyuşturucu gibi toksinlere maruz kalan
fetüsler daha fazla risk altındadır. Down sendromu ve bazı kromozom bozukluklarına bağlı hastalıklar ileri anne
yaşına bağlı olabileceği için gebelikte tarama testlerinin yapılması önemlidir. Edinsel kalp hastalıkları içinde en sık
görülenlerden ateşli eklem romatizması beta hemolitik streptokok dediğimiz üst solunum yolunun bir enfeksiyon
hastalığına bağlı olarak oluşur ve bu hastaların bir kısmında da kalp kapaklarında hasara neden olur.
27
Hollanda’nın başkenti olan Amsterdam, 12.yy’da kurulmuş dümdüz bir
şehir, neredeyse hiç tepe bile yok. Bu sebeple de araçtan çok bisikletli
insanları görüyorsunuz trafikte. İşine, gezmeye, alışverişe bisikletleriyle
giden Hollandalılar...
Bir kanallar şehri olan Amsterdam’da, kanalların iki yakasındaki tarihi
eserlerin keyfine varmak için mutlaka kanalda tekne turu yapmak gerekiyor,
ister rehberli, ister rehbersiz. Suda süzülürken sadece seyri bile güzel olan
bu evlerin en önemli özelliği, evlerin en üst katlara doğru çıktıkça kanala
doru eğimli olmaları. Bu da, inşa edildikleri zamanlarda ticaret yolu olan
kanalların hemen yanındaki bu binaların en üst katlarına konan makara
sistemi ile nakliyeleri daha kolay yapmalarını sağlamak içinmiş.
Her yer bakımlı, parklar çiçek ve ağaç dolu ama Hollanda’nın olmazsa
olmazı laleler her yerde... Bunun ticaretini de yapan Hollanda’da duty
freelerde bile lale tohumları satılıyor.
Amsterdam’da gezip görecek, her zevke hitap eden o kadar çok yer var ki...
Amsterdam
Van Gogh Müzesi: Van Gogh’un 200’den fazla tablosunun yer aldığı
dünyadaki en geniş koleksiyon bu müzede sergileniyor. Ünlü ayçiçekleri
tablosuna ya da gri fötr şapkasıyla kendi portresine elinizi uzatma
mesafesinden bakmak paha biçilemez bir keyif veriyor.
28
Rijks Müzesi: Amsterdam’ın belki de en etkileyici müzesi. 1400-1900 yılları
arasında yapılmış 5000 kadar esere ev sahipliği yapan müzede gidenlerin en
önce görmek istedikleri Rembrandt, Vermeer ve Jan Steen’in eserleri.
Müze yeter biraz da tarih, hem de yakın tarih derseniz Anne Frank’ın Evi’ni
ziyaret etmeden Amsterdam’dan ayrılmayın derim. İkinci Dünya savaşı
sırasında iki yıl dışarı çıkmadan bu evde yaşayan Anne Frank’ın günlüğünden
alıntılar, tarihi belgeler, fotoğraflar ve film karelerinin yanı sıra orada saklanan
ve onlara yardım eden insanlara ait eşyalar da müze/evde sergileniyor.
Onca güzellikten sonra Anne Frank’in evinde hüzün basmaması mümkün
değil ama Amsterdam’da hüzne yer yok, bütün gün gezdikten sonra daha
eğlenceli mekanları görmek ve soluklanmak lazım...
Vondelpark: Kocaman yemyeşil bir park düşünün... O kadar büyük
ki içinde birkaç tane farklı boyutlarda yapay göl var. İrili ufaklı köprüler,
gösteri alanları, çocuklar için mini parklar... Parkta şehir dışına çıkmış gibi
olduğunuz, ister yürüyüş yapabildiğiniz, ister bisikletle gezebildiğiniz...
Red Light District (Kırmızı Fener Bölgesi): Amsterdam’ın açık
ve hoşgörülü kültürünün sembolü haline gelen bu genelev bölgesi,
bilinenin aksine küçük odalardan oluşmuş ve yol üstüne denk
gelen kısmında vitrinlerin olduğu, vitrinlerde de hayat kadınlarını
görebildiğiniz bir uygulama. Rahatça, eş dostla gezmeye
gidilebilecek aslında biraz da turistik olmuş ilginç bir bölge.
Leidseplein: Amsterdam’ın en turistik ve en eğlenceli meydanı. Nerdeyse
hergün bir etkinliğin gerçekleştiği bu meydanın etrafındaki cafe ve
restoranlarda isteğinize göre yiyip içebilir, canlı müzik dinleyerek keyifli
bir akşam geçirebilirsiniz. Araç trafiğine (bisiklete bile) kapalı olan bu
meydanda kendinizi İstiklal Caddesi’nde hissedebilirsiniz.
Wereld Museum: İlginç bir kuruluş hikayesi olan bu
müze, aslında 19.yy’da Prens Hendrick’in kraliyet yat
klübüymüş. Özellikle dünyayı gezerek ticaret yapan klüp
üyeleri ve bilim adamları, gittikleri ülkelerde buldukları
ilginç objeleri getirip birbirlerine gösterir paylaşırlarmış.
Üyeler zamanla bir denizcilik ve etnoğrafya müzesi
oluşturmuşlar. Bu da bugünkü müzenin temellerini
oluşturmuş. Prensin ölümünden sonra klüp olarak
değil sadece müze olarak hizmet vermeye başlayan
oluşuma pekçok özel kolleksiyonerden, deniz nakliye
firmalarından ve Hollanda misyonerleri derneğinden
bir sürü bağışlarda bulunulmuş. Bağışlar günümüzde
de devam ediyor, en son Bodhimanda Stichting firması
kendi özel Budist Sanat kolleksiyonunu uzun süreli
sergilenmek üzere verdi. Bu muhteşem ve benzersiz
kolleksiyon ilk kez bu şekilde herkesin ziyaretine açılıyor.
Biraz açık havaya çıksak... Yeşilliklere uzansak, nefes
alsak diye düşündüğünüz noktada Kralingse Plas’a
gitmezseniz olmaz. Kare şeklindeki gölün etrafında
oluşturulmuş bu park gözalabildiğine yeşil. Yazın
yüzülen, gezinti tekneleri ile gezilebilen, kışın ise donan
gölde paten yapılabilen harika bir dinlenme alanı.
Rotterdam’dan kibbeling yemeden dönülmez. Kılçıksız bir
tür okyanus balığından kızartılarak yapılan bu lezzet yanında
verilen sosuyla harika bir lezzet! En iyisini Binnenrotte’deki
pazarda pişiriyorlar, orada yemeye çalışın.
Karnımızı da doyurduktan sonra gece gezmesi
isteyenler için, Witte de Withstraat’a gideceğiz.
Caddede sağlı sollu dizilmiş publar, barlar, clublar var.
Witte Aap ve Zwarte Schaap en ünlü pubları. Dans edip
kurtlarımı dökeceğim diyenler için ise Blender ve NRC
önemli mekanlar...
Lerzan Altan
Medline Sağlık Grubu Pazarlama Direktörü
Rotterdam
Avrupa’nın en büyük limanının yer aldığı Rotterdam,
Amsterdam’dan sonra Hollanda’nın nüfusu en büyük şehri.
Şehrin sloganı ilginç; mücadele ederek güçlü olmak.
II.Dünya Savası sırasında Hitler Hollanda’yı 1 günde
tamamen isgal edebileceğini planlamış ancak,
beklemediği kadar kuvvetli bir dirençle karşılaşmış, dört
gün süren direnişin üzerine öncelikle Rotterdam olacak
şekilde Hollanda şehirlerini ağır bombalatmış. Özellikle
Rotterdam neredeyse tamamen yok edilmiş, 1950-1970
arası şehir baştan inşa edilmiş. Bu sebeple de daha
modern, ileri hatta deneysel mimari yapılarıyla dinamik
görünümlü bir şehir.
Her şehirde birkaç müze gezmeden o şehrin tarihine
kültürüne dair bir fikre sahip olamayacağımız
düşüncesiyle, artık efsaneleşmiş Boijmans Van
Beuningen’e gidiyoruz önce... Erken dönem ortaçağdan
günümüz sanatçılarına kadar kapsamlı bir döneme
ait eserlerin arasında Bosch, Rembrandt, Van Gogh,
Dalí ve pekçok Hollandalı sanatçının eserlerini görmek
mümkün. Bahçesinde ise sanat eserleriyle içiçe piknik
yapabiliyorsunuz.
29
Sağlığınızı
korumak için
dişlerinizi ihmal
etmeyin
Ağız ve Diş Sağlığı
Dt. Osman Gökduman
Ağız ve diş sağlığı düşünülenin aksine insan sağlığını etkiliyor.
Ancak ne yazık ki gereken önemin verilmediğini, her hangi bir
ağrı sızı hissedilene kadar rutin kontrollerin de ihmal edildiğini
belirten Özel Medline Antalya Hastanesi’nden Diş Hekimi
Osman Gökduman, dikkat edilmesi gerekenler ile ilgili uyarılarda
bulunuyor.
Diş ve diş eti hastalıkları ülkemizde ve dünyada en önemli sağlık
sorunları arasında yer alır. Ağız sindirim kanalının girişidir. Ağızdaki
olumsuzluklar diş sağlığının bozulmasına, sindirimin olumsuz
etkilenmesine yol açar. Dişler neredeyse bütün sistemleri olumsuz
etkileyen sürekli enfeksiyon odağı haline gelebilir ve kalp, böbrek,
eklemler vb. yapılarda önemli sağlık sorunlarına yol açabilir.
Ağız ve diş sağlığını korumak için;
• Yılda en az iki kez diş hekimine muayene olunması önerilir.
• Fındık, ceviz vb. kabuklu yiyecekler dişlerle kırılmamalıdır.
• Sürekli yumuşak besinlerle beslenmekten kaçınmalıdır. Havuç,
elma gibi yiyecekleri ısırarak yemek diş sağlığı için gereklidir.
• Öğün aralarında sık sık gıda tüketmekten kaçınılmalı. Öğün
aralarında tüketilen şekerleme ve çikolata gibi gıdalar dişlerin
çürümesini hızlandırır.
• Her akşam yatmadan önce ve yemeklerden sonra dişler
fırçalanmalıdır.
• Dişler kürdan dâhil hiç bir şeyle karıştırılmamalıdır. Diş araları
temizliğinde diş ipi ve arayüz fırçaları kullanılabilir.
• Sigara dişleri ve diş eti sağlığını olumsuz yönde etkiler.
• Sakız çiğneme, ağza kalem / parmak sokma, tırnak yeme, dudak /
parmak / yanak ısırma, özellikle ilkokul sıralarında çeneye el
dayama gibi alışkanlıklar diş ve çene gelişimlerini olumsuz
etkiler. Anne ve babaların bu konuda çocuklarına dikkat etmeleri,
böyle bir durumda diş hekimlerine danışmaları gerekmektedir.
• Asit içeren yiyecek ve içeçeklerin tüketiminden en az 1 saat sonra
dişler fırçalanmalıdır, aksi takdirde dişlerde aşınmalar meydana
gelmektedir.
• Çok soğuk ve çok sıcak yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalıdır.
Dişler nasıl fırçalanmalı?
Dişleri korumanın en etkili yolu düzenli olarak günde
en az iki kere fırçalamaktır. Diş fırçalamanın ilk adımı
doğru fırça seçimidir. En uygun fırça yumuşak kıllı
fırçalardır.
Doğru diş fırçalama tekniği; fırçanın diş eti çizgisine
eğimli olarak yerleştirilmesi ve yumuşak daireler
çizecek biçimde, ön dişlerden arka dişlere doğru
yapılması şeklinde olmalıdır. Daha sonra fırça, bir fırça
boyu kadar kaydırılarak fırçalama sürdürülür.
30
Dişlerin iç yüzeyleri de aynı şekilde fırçalanır. Daha
sonra dişlerin çiğneme yüzeyleri fırça düz olarak ileri
geri hareket ettirilerek fırçalanır. Fırçalama işleminin
en az iki-üç dakika sürmesi gerekir. Sağlıklı diş etleri
fırçalama sırasında kanamaz. Tam bir ağız hijyeni için
dilinizi ve diş etinizi de yumuşak bir şekilde fırçalamayı
unutmayınız. Diş fırçası kişiye ait bir araçtır, başkalarıyla
paylaşılmamalıdır. Diş fırçaları birkaç ayda bir, en geç
altı ayda değiştirilmelidir.
Kalp hastalarına
profesyonel
öneriler
Soğuk havaların geride kaldığı yaz mevsimi, birçok
kişi için tatile giderek güneşin tadını çıkarmak olsa
da, özellikle kalp rahatsızlıkları bulunan kişiler için
dikkat edilmesi gereken bir dönemdir. Ani hava
değişimlerinin ve aşırı sıcak havaların kalp krizi gibi
oldukça önemli rahatsızlıklara neden olabileceğini
belirten Özel Medline Antalya Hastanesi’nden Kalp
ve Damar Cerrahisi Op. Dr. Özgür Akkaya, kişilere
önerilerde bulunuyor.
Kalp krizi günümüzde hem kadınları, hem de
erkekleri ilgilendiren, özellikle de sıcakların, nemin
artmasıyla birlikte dikkat edilmesi gereken bir
sağlık sorunu haline geliyor. Ancak kalp krizinin
belirtileri yeterince tanınmadığından, birçok insan
hastaneye başvurmakta geç kalıyor.
Yaz aylarında sıcaklıkların mevsim normalleri
üzerinde seyretmesinden dolayı, vücut ısısı 36-37
dereceyi geçebilir. Bu durumda yaşanabilecek aşırı
su kaybı; tansiyonun düşmesine, kanın pıhtılaşma
sistemindeki değişikliklere ve kan damarlarının
iç kısmını döşeyen endotel hücrelerindeki
bozukluklara neden olabilir. Vücutta aniden gelişen
Kalp ve Damar Cerrahisi
Op. Dr. Özgür Akkaya
bu değişiklikler ise kalp krizine sebep olabilir.
Ayrıca sıcak nedeniyle meydana gelen tansiyon
yükselmesi sonucunda da kalp krizi ve beyin
kanaması gibi rahatsızlıklar görülebilir.
Bu nedenle özellikle kalp yetersizliği, kalp kapağı
hastalığı, hipertansiyon ve kalp damarlarında
hastalıkları olanların dikkatli olmaları gerekir.
Sıcak havalarda dikkat edilmesi gerekenler;
• Özellikle öğle saatlerinde dışarı çıkmayın,
mümkün olduğunca serin yerlerde olmaya özen
gösterin.
• Yüzme ve yürüyüş gibi aktiviteleri günün serin
zamanlarında gerçekleştirin.
• Günlük ortalama 2 - 2,5 litre sıvı tüketin.
• Yemekten sonra denize girmeyin, hemen yürüyüş
yapmayın.
• Yağlı yiyeceklerden kaçının.
• Bol bol yeşil sebze ve meyve tüketin.
• Kırmızı et yerine, beyaz et tüketin.
• Doktorunuzun kullanmanız için verdiği ilaç varsa
aksatmayın kullanın.
31
Türkiye’nin eşsiz
güzelliklere sahip sahilleri…
Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde birbirinden güzel onlarca
koy, kumsal ve küçük cennet diye tabir edilen harika yerler
bulunmaktadır. Her yıl milyonları bulan tatilcinin tercih ettiği bu
güzelliklerden sizler için seçtiğimiz birkaçı…
Patara / Kaş
Fethiye yakınlarında tam bir büyülenme mekanı olan Patara,
Pat
ata
arra,
a,
Sunday Times tarafından dünyanın en iyi plajı seçilmiştir.
ççiillm
mi
miş
iştitir.
r. 15
15
kilometrelik uzunluğuyla Akdeniz’in en uzun plajıdır. Tam
am b
bi
bir
ir doğa
ir
doğ
do
ğa
a
harikası olan Patara plajı, tarihi eserlerle çevrilidir.
Kelebekler
bekler Vadisi
Vad
disi / Feth
Fethiye
Deniz yolula ulaşılabilen,sakin bir plaj olan Kelebekler Vadisi, onlarca
kelebek türüyle ünlüdür. Gün boyu güneşlenebilir, denize girebilir,
hamaklarda, palmiyeler altında dinlenebilirsiniz. Plajın arkasındaki
vadide kaya tırmanışı ve trekking yapılabilir. Kelebeklerin yaşadığı
şelaleye doğru keyifli bir yürüyüş yapabilirsiniz.
Iztuzu Plajı / Dalyan
Karetta’ların yuvası olarak da bilinen ve deniz yoluyla
yyo
olu
luyl
ya
ulaşılan Iztuzu plajı, Avrupa’da bu nadide kaplumbağaların
bağ
ağa
alla
arrıın
n
yaşadığı son yerlerden biridir ve koruma altındadır.
rr.. S
Sıcak,
ıccak
ıcak
a k,
kahverengimsi kumsal gerçekten dinlendiricidir. Dalyan’dan
lyya
lyan
an
n’d
dan
an
tekneyle 20 dakikalık bir yolculukla buraya ulaşabilirsiniz.
sn
si
niiz.
z.
32
Amos Plajı / Marmaris
Bozburun yarımadasında denize uzanan iki
kii kara
a
parçasının arasında gizlenmiş olan Amos’ta, kumsalın
um
msalın
doğal yapısı biraz pürüzlüdür. Ancak körfezin ucunda,
ucu
unda,
Marmaris’in gözalıcı ışıklarına karşı Amos’un el değmemiş
ğm
memiş
güzelliği yatıyor. Bir zamanlar Roma imparatorluğu’nun
uğu
u’n
’nun
kentlerinden biri olan Amos’ta o dönemden kalan
ka n
kalıntıların arasında, nefes kesici manzaraya sahip
ahip bir
amfi tiyatro da bulunuyor.
Çıralı / Olympos
Ağaçlarda konaklama imkanı sunmasıyla ünlü olan Olympos
kumsalı, çantasını sırtına atıp gezmekten hoşlananlar için ideal
yerlerden biri. Üç kilometrelik kumsal, yumurtalarını gömmek
için burayı tercih eden deniz kaplumbağaları için koruma altında
tutuluyor. İki dev dağ tarafından iki cephesi örtülen Çıralı’nın
doğası büyüleyici güzelliğe sahip.
Ilıca Plajı
lıca Plajı, ülkemizde bulunan mavii bayraklı
plajların başında gelir. 2 km’ye yakın uzunluktaki
zunluktaki
geniş ve beyaz kumlu plaj, su ısısı seb
sebebiyle
bebiyle
Çeşme’de sezonu en erken açan plajdır.
ajdır. Ilıca
Ilıcca
plajının avantajlarından biri de çokk ilerilere
ile
leri
rile
lerre
r
kadar sığ kalmasıdır. Bu nedenle çocuklu
uklu aileler
ailele
er
tarafından özellikle tercih edilmektedir. Ilıca
ıca plajına
plajın
na
a
gittiğinizde denizin içerisinden termal suyun
yu
un çıktığı
çıktığ
ğı
Yıldız Burnu’na da uğramanızı öneririz.
Ayazma Plajı / Bozcaada
Bozcaada Ayazma Plajı, bir kere gittikten sonra mutlaka
tekrar gitmek isteyeceğiniz bir yer. Adeta akvaryumun
içinde yüzüyormuşsunuz hissi veren berrak sularında,
balıklar eşliğinde yüzebilirsiniz. Su sporlarıyla ilgilenenler
için de harika bir seçenek. Deniz bisikleti, banana, jet
ski, hamburger gibi birbirinden eğlenceli deniz araçlarını
kiralayarak çocuklar gibi eğlenebilirsiniz.
33
34
KALP ve DAMAR
CERRAHİSİ
KADIN HASTALIKLARI
ve DOĞUM
FİZİK TEDAVİ ve
REHABİLİTASYON
ÜROLOJİ
ÇOCUK
SAĞLIĞI ve
HASTALIKLARI
Has
tane
Hab lerimizden
erle
r
35
Ülserin sebebi
Helicobacter
Pylori
Gastroenteroloji
Uzm. Dr. Aydın Battal
Hastalık nasıl teşhis edilir?
Helicobacter Pylori ile enfekte
olan kişi bu mikropla mücadele
etmek için bakteriye yönelik
antikor dediğimiz maddeler
üretir.
Bu
antikorların
saptanması ile hastalığın
tanısı mümkün olabilmektedir.
Ancak bu yöntem çocuk ve
gençlerde başarılı olmaz.
Gerekli olduğunda Endoskopi
yapılarak ve mide yüzeyinden
küçük
parçacıklar
(biopsi
örneği)
alınarak
mikrobu
saptamak en duyarlı ve kesin
tanı yöntemidir. Üre soluk testi
denilen bir üfleme testi ile de
mikrobun varlığı saptanabilir.
Dışkı testleri de teşhiste
yardımcıdır.
Günümüzde en sık yakındığımız rahatsızlıklardan biri de midemizle
yaşadığımız sorunlar. En sık görülen mide rahatsızlığı ise mide
ülseri. Ülser yaşam süresince erkeklerde %11-14, kadınlarda ise %811 oranında görülüyor. Mide ülseri oluşmasında rol oynayan mide
mikrobunun Helicobacter Pylori olduğunu belirten Özel Medline Adana
Hastanesi’nden Uzm. Dr. Aydın Battal, bu mikrobun neden meydana
geldiği ve tedavi yöntemlerinin neler olduğu hakkında bilgilendiriyor.
Dünyadaki en yaygın enfeksiyonlardan biri olan Helicobacter Pylori,
mikrobu barındıran yiyecek ve içecekler ile kişiden kişiye bulaşma
yöntemleriyle edinilir. Helicobacter Pylori (H. pylori) insan midesinin iç
yüzeyini enfekte edip orada sürekli bir iltihaba (gastrit) veya midede ülsere
neden olur. Özellikle annede Helicobacter Pylori enfeksiyonu bulunması
durumunda bebek ve çocuklara geçme olasılığı artar. Bu mikroptan
korunmak için ellerin iyi yıkanması, yemeklerin uygun olarak hazırlanması
ve içme suyunun temiz ve güvenli kaynaklardan sağlanması önerilebilir.
Ayrıca, Helicobacter Pylori enfeksiyonunun mide kanseri ve MALT lenfoma
ismi verilen sindirim sistemi tümörü ile de ilişkisi de bulunur.
Sadece ülser değil mide
kanseri de Helicobacter
Pylori nedeniyle meydana
gelebilir…
Helicobacter Pylori mikrobunun
yol açtığı hastalıklar arasında
ülser, gastrit, mide kanseri ve
lenfoma, dispepsi (sindirim
güçlüğü, midede ağrı, yanma,
bulantı ve dolgunluk) gibi
hastalıklar bulunur. H.Pylori
enfeksiyonu ayrıca demir
eksikliğine bağlı kansızlık
(anemi), karın ağrısı ve
büyüme geriliği gibi sağlık
sorunlarına da yol açabilir.
36
Tedavisi mümkün mü?
Helicobacter Pylori bir bakteri olduğu için antibiotikler ile tedavi edilebilir
ancak bu bakterinin mideden tamamen yok edilmesi oldukça zordur.
Bunun sebebi, mikrobun yerleşim yeri olan mide yüzeyinde kalın bir mide
sıvısı bulunması ve bu ortama yüksek konsantrasyonda antibiyotiğin
geçişinin zor olmasıdır. Çoğu tedavi rejimleri 7-28 gün boyunca birden
fazla ilacın alınmasını içerir. Mikrobun ilaçlara direnç kazanması sonucu
enfeksiyon tekrarlayabilir.
Prostat hakkında
bilinmesi gerekenler
Üroloji
Op. Dr. Cem Şah
Prostat bezi erkeklerde idrar kesesinin (mesane)
hemen çıkışında yer alan ve idrar kanalını (üretra)
çevreleyen, yaklaşık 18 gram ağırlığında olan bir
organdır. Spermlerin beslenmesine ve ejakülasyon
(boşalma) sırasında taşınmasına yarayan sıvıyı
salgılar. Prostat büyüklüğü yaş ile birlikte artar ve
bu büyüme genellikle kırklı yaşların sonlarından
itibaren başlayan idrar akım bozukluklarına neden
olabilir. Otopsi çalışmalarında 60 yaşındaki erkeklerin
yarısında, 80 yaşındaki erkeklerde ise yaklaşık % 90
oranında iyi huylu prostat büyümesi gözlenmektedir.
Prostat büyümesi sık idrara çıkma, idrar akım
kalınlığında azalma, kesik kesik veya damla damla idrar
yapma, mesaneyi tam boşaltamama, uzun sürede ve
ıkınarak idrar yapma, damlama şeklinde idrar kaçırma,
aniden gelen sıkışma hissi ve idrarda kanama (bu
şikayet her yaş grubunda ihmal edilmeden bir üroloğa
başvurma sebebidir) gibi şikayetlere yol açabilir.
Tam idrar tahlili, idrar akım ölçümü (üroflovmetri),
parmakla prostat muayenesi, ultrasonografi, PSA
(prostat spesifik antijen; prostat kanseri ayırıcı
tanısında risk belirleyici kan tahlili), işeme sonrası
boşaltılamayan idrar miktarının tayini ve hekimin
gerek görmesi halinde sistopanendoskopi (endoskopik
yöntemle alt idrar yolu, prostat ve idrar kesesinin
incelenmesi) tanıda faydalanılan yöntemlerdir.
Prostat şikayetleri olan ancak tedavi almamış
hastalarda ilerleyen zamanlarda mesanenin kasılma
özelliğinin bozularak güçsüzleşmesi, idrar yolu
enfeksiyonu, idrar yollarında taş, tamamen idrar
yapamama, idrar kesesinden geriye kaçan idrarın
idrar yollarını genişletmesi ve hatta böbrek yetmezliği
gelişebilir. Bunlara ek olarak idrar yapma güçlüğünün
zamanla sertleşme problemine (iktidarsızlığa) yol
açtığı çalışmalarla kanıtlanmıştır. Erken dönem ve
hafif şikayetlerde gözlem veya ilaç tedavisi ilk seçenek
olarak kullanılabiliyorken şiddetli şikayetlerde ya
da ilaç kullanımına rağmen şikayetlerin ilerlemesi
durumunda cerrahi tedavi (endoskopik ya da açık
cerrahi) düşünülmelidir. Hastanın ilaç tedavisine
rağmen idrar yapamaması, mesane taşı oluşumu,
tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, böbrek
yetmezliği ve ilaç tedavisine dirençli kanama mutlak
cerrahi tedavi sebebidir.
Bazen prostatta büyüyen hücreler kötü yönde
farklılaşarak prostat kanserine yol açabilir.
Günümüzde 50 yaş üzeri erkeklerde en sık görülen
kanserlerden olan prostat kanserinde kesin olarak
ortaya konulabilen üç risk faktörü; yaş (yaş ilerledikçe
risk artar), genetik (ailede, özellikle de 1. derece
yakınlarda prostat kanseri öyküsü) ve ırktır (siyah ırkta
daha yüksek). Prostat kanseri için kanıtlanabilmiş
bir önlem yoktur ancak erken teşhisin hemen her
hastalıkta hayat kurtarıcı rolü bilinmektedir. Bu
nedenle her erkeğin hiçbir şikayeti olmasa bile 40
yaşından sonra yılda bir kez değerlendirme amacıyla
üroloğa başvurması önerilmektedir.
37
ISIRMALAR ve SOKMALAR
AKREP
SOKMASI
BELİRTİLERİ: Sokma yerinde ağrı, şişme, kızarıklık,
ileri dönemlerde kasılmalar, şok
İLKYARDIM
• Ambulans çağırın.
• Hastayı sakinleştirin
• Sokulan yerin üst ve alt kısmına çift taraflı turnike uygulayın.
• Sokulan yeri kalp seviyesinden aşağıda tutun.
BELİRTİLERİ: Kızarıklık, şişlik,
ağrı, kaşıntı, aşırı duyarlı olan
kişilerde, nefes darlığı, şok, ölüm.
ARI
SOK
MAS
I
İLKYARDIM
• Hastayı sakinleştirerek hareket etmemesini sağlayın.
• Sokma yerinde iğne olup olmadığını kontrol edin.
Eğer iğne varsa, kesinlikle iğnenin ucundaki keseye dokunmayın.
Toksin yaraya boşalabilir. Bu nedenle arı iğnesinin olduğu yeri
iğne ile kazıyarak çıkartın.
• Sokma alanının kalp seviyesinden aşağıda tutulmasını sağlayın.
• Hastanın sıkıntısı artıyorsa, ambulans çağırın.
DİĞER BAZI HAYVAN ISIRMALARI ve SOKMALARI
ÇIYAN, BÖCEK, KARINCA ISIRMA VE SOKMALARINDA
Yarayı su ve sabunla temizleyin, kalp seviyesinden
aşağıda tutun.
DENİZ ANASI YAKMALARINDA
Bol su ile yıkayın, ılık sirkeli su ile pansuman yapın.
DENİZ KESTANESİNE BASMIŞSANIZ
Bastığınız bölgeyi sıcak su ile yumuşatın.
Dikenleri tek tek çıkartın.
38
GÜNEŞ ÇARPMASI
Uzun süre güneş altında kalma sonucu beynin
etkilenmesiyle oluşan bir durumdur. Öldürücü
olabilir. Vücut ısısı 41 dereceye kadar çıkabilir.
BELİRTİLERİ
• Baş ağrısı başlar, vücut ısısı hızla yükselir.
• Halsizlik ve bitkinlik olur, nabız hızlanır.
• Çevreye ilgi azalır, şuur bulanıklaşır.
• Sıcak ve kuru deri.
• Huzursuzluk hissi.
İLK YARDIM
• Ambulans çağırın veya çağırılmasını sağlayın.
• Hastayı sıcak ortamdan uzaklaştırın. Kesinlikle yürütmeyin.
• Hastanın giysilerini çıkartın.
• Vücudu soğutmaya çalışın, başa, koltuk altına ve kasıklara
soğuk suda ıslatılmış bezler koyun.
• Bilinci açıksa, sıvı verin.
• Bilinci kapalı veya bulanıksa, ağızdan hiçbir şey vermeyin.
• Yalnız bırakacaksanız sabit yan pozisyona alın.
BOĞULMA
Nefes borusu ve akciğerlere fazla su dolmaz. Suyun
boşaltılması için vakit kaybetmemek gerekir. İlk yardım
sonrası solunum başlasa dahi, hastanın mutlaka
hastaneye götürülmesi gereklidir.
İLK YARDIM
• Ambulans çağırın veya çağırılmasını sağlayın.
• Hava yolu, solunum ve dolaşımı kontrol edin.
Solunum varsa, gözleyerek bekleyin.
• Yalnız bırakacaksanız sabit yan pozisyona getirin.
• Gerekiyorsa suni solunum, kalp masajı yapın.
• Olanak varsa ıslak giysileri çıkartın, kuru örtüyle sarın.
• Mutlaka hastaneye ambulansla gitmesini sağlayın.
39
m, .
a
ızs im”..
k
na üser
a
ns ek
e
“b dim
n
ke
a,
rey i
ü
al S
tes
em Fakül ye
C
ali
an
er
doğ Bilgil tir. M şlik,
a
iş
’d
l
tti
can iyasa bitirm müfe ültür
n
i
e
k
S
rz
ünü ılığı v ı'nda oğu
a E itesi
d
m
c
n
ğ
D
s
ü
ı
ı
l
l
yıl niver t bö
rdım akan Orta e 25
1
a
3
a
y
Ü
s
v
19
iş
r B liği,
a
ikti
de
i ği
fett
e
ültü
kar
yel vlerin k,
An ye ve da mü ğü, K lu üy
ü
e
r
lu
li
n
u
nlı
lü
uru liği gö ışma tı.
ma nlığı' üdür
kur
k
a
m
e
ka
dan ik yap
Ba hane anışm önetim u üy
m
p
d
y
e
ve
u
enl
d
dar nları
ası il Kur vlerin evirm
air ilk
k
ş
ı
n
yay t Ba ürk D ayıne rlük, ç
:
ın
en
yol aman
gel eya'n cak
Y
tö
a
tisa kın T
k
k
r
ıs
e
z
İ
a
O
k
n
aş
önd al Sü in 8
en
tur. e red
len
ma
ı
i
ş
l
P
'nın
a
a
ı
b
u
n
n
L
d
d
z
y
i
i
em rgis
in
eya nu
t
nm diler
e ğe
KA rasın ış ve
r
C
e
u
d
İ
ü
l
n
İK
ek
de tır. S
şu
m
bu klope
yla
pa
har sayıla lkiye
i
ları
zan
kal
ış
o ğu
s
d
i
m
n
,
İki rine u ak uç
ü
n
a
ye ndan z" M ımlan ni’nin
um
i
m
yor anın;
ci
e
rı
u
Birb k par
,
n
ya
ay
ma
i
ş
k
m
İ
cıla ı Be
a
a y inci Y
ko
am yoru
lun 0
c
d
z
u
m
a
n
i
s
n
y
b
a
.
ı
k
ı
A
a
94
.
eris ulamı
ora
kur "Şark sayıs 58), İ terilir
kol
ınd ok, 1 liği
öst
s
rin
b
i
m
l
g
.
9
i
e
ö
i
i
ı
İki
l
r
ç
h
1
i
g
k
n
k
çi
n
e
de
şi
en
tari a"sı ( arak
ni a ekten erçek de
3
rdiv k göv işim s yor sa
e
l
5
e
Y
k
.
o
g
e
M
lı
19
m
m
ci
em
r
cin
eni
ap
apı
lem
gel
İkin u gizl msal an, he arını
ver n kit
orla dim s
y
n
Ü
ı
Bek erken vası y
l
"
u
ü
a
l
ğ
y
s
n
lay
göç evse
ro
ya' boşlu
top em in duygu eğe
k
ğ
p
r
e
o
r
a
a
s
e
l
Ç
s
ü
in
i
v
ış
len
,h
ni,
çin
şey
al S indek arip
ası celeri ı. Ge e en
anm nun i
m
l
Bir
ç
m
e
p
g
i
l
u
C
,
to
e
n
yd
bu üşün
ind
lar
ebi
ız b
ola mış
ası i şiir endin
d
m
seb ları
Kuş e yaln
n
k
,
a
ğ
r
K
a
k
ne
ları
tıka
m
lara
ele isiydi. uluş n,
akı n ve alcı o olunu
Keş
g
b
u
a
ir
n
s
y
me en b ırtıcı , yoğ rılı
yav plum nın
ğ
a
r
to
aş
rd
şa
ıcı
ma
bir
vur asına şairle ve ş çarp n ba
a
e
rlı,
dış ı olm nan
in
imi
la
uya şiirin
biç
ş
l
r
d
u
a
k
ş
k
i
i
,
y
ile
el
le
yen
söy ikimi
güz
ci
n
i
ü
k
r
i
i
özg in b riyle
.
g
e
ştir
l
n
ze imge vermi
i
diri klerin
e
örn
,
ü
s
i
n ncü i
e
Y
ci nın Ö Şair
n
i
İk ımı arın
Ak ygul
Du
l
a
m ya
e
C üre
S
40
RAF
FOTOĞ
üç kişi,
durakta
cuk.
ın ve ço
d
a
k
m
ada
rinde,
ri ceple
e
ll
e
ın
uş.
adam
elini tutm
n
u
ğ
u
c
o
kadın ç
üzünlü,
üzünlü.
adam h
ar gibi h
ıl
k
r
a
ş
hüzünlü
üzel,
kadın g
i güzel.
nılar gib
a
l
e
z
ü
g
ünlü,
çocuk,
gibi hüz
r
a
ıl
n
a
üzel.
güzel
ar gibi g
ıl
k
r
a
ş
hüzünlü
1990 yılında ölüm
ünden sonra adın
a bir şiir ödülü ko
şairin, 1997'de de
nan
Cemal Süreya ar
şivi yayımlandı.
Eserlerinden Baz
ıları :
Şiirleri ; Üvercinka
, Göçebe, Beni Ö
p Sonra Doğur Be
Güz Bitigi, Sıcak
ni,
Nal, Sevda Sözler
i,
Korkarak Vinç
Deneme- Eleştirile
ri; Şapkam Dolu
Çiçekle, Günübirl
Yüz Uzat Saçların
ik,99
ı Frigya, Folklor Şi
ire Düşman, Aydı
Yazıları/ Paçal,
nlık
Oluşum’da Cem
al Süreya, Papi
Başyazılar
rüs’ten
İkinci Yeni Akım
ı Nedir
?
İkinci Yeni şairleri,
soyut anlatıma yö
nelerek, anlaşılm
çok hissedilmey
aktan
i istediler. Ger
çe
k üstücülük et
görülen İkinci Yeni
kileri
şairleri, şiiri anlam
lı olmaktan çıkara
değişik imge ve
rak
çağrışımlardan
yararlandılar. Şi
hayal gücü ve du
irde
yguya ağırlık ve
rerek, dilde alış
kalıpların dışına
ılm
ış
çıktılar. 1950’lili yı
llarda yaklaşık 10
bir süreçte etkili
yıllık
olan bu şiirde ba
şı çeken isimler;
Süreya, Edip Can
C
em
al
sever, Turgut Uya
r, Sezai Karakoç,
Ayhan, İlhan Berk
Ece
ve Ülkü Tamer ’d
ir
41
YAZ
SICAĞINDA
SERİNLETİCİ
LEZZETLER
42
LİMONATA
5 adet limo
nun kabuğ
unu rende
üzerine 3 a
leyin
det portak
alın rende
suyunu, 1
sini ve
dal melisa
nın
ekleyin. 5
çorba kaşığ yapraklarını
ı toz şekerl
karıştırın.
e ezerek
Şekerin da
ha rahat e
içinde yarı
rimesi
m limonun
suyunu sık
karışımı re
ın. Bu
ngini ve ra
yihasını da
alması için
ha iyi
mümkünse
1 gece bek
Kalan limo
letin.
nları sıkara
k suyunu ç
Beklettiğin
ıkarın.
iz karışımı
bir süzgec
ve üzerine
e alın
kalan limo
n suyunu d
Böylece sü
ökün.
zgeçte kala
n aromanın
tamamı lim
onataya ge
çebilecek.
olarak üze
Son
rine 1 litre
su ekleyin
karıştırın.
ve iyice
Böylece tü
m aromala
karışarak s
r birbirine
ürahide bu
luşacak. N
limon kabu
aneli,
klu buzlarl
a servis ed
ebilirsiniz.
KÖPÜKLÜ
YEŞİL AYRAN
Yoğurt, salatalık, nane, tuz ve 1 bardak
suyu blender veya çırpma teli ile
pürüzsüz oluncaya kadar çırpın. Kalan
suyu ilave edip, karıştırmaya devam
edin. En son sodayı da ekleyip 1 dk
düşük ayarda karıştırın. Buz ve nane ile
servis edebilirsiniz.
Malzemeler
5 adet limon, 3 adet portakal,
5 çorba kaşığı toz şeker,
1 dal melisa yaprağı, 1 litre su
BUZLU ÇAY
Sabah demle
diğiniz çayd
an 1 bardak
Havanda 1 su
ayırın.
bardağı esm
er şeker ile 1
tarçını dövü
n. Üzerine 1
çay kaşığı
bardak kayn
şekeri eritin.
ar su ekleyip
Hazırladığın
,
ız bu şekerli
bir sürahiye
karışımı
aktarın. Son
ra üzerine d
çaydan 1 ba
emlediğiniz
rdak, 1 su b
ardağı su, 1
şerit şerit çıka
lim
onun
rdığınız kab
ukları ile 1 lim
suyunu sıka
onun da
rak ilave edin
. Suyu iyice
demi hafifletm
soğutup
ek için de bo
lca buz ekle
servis edebili
dikten sonra
rsiniz.
Malzemeler
1 su bardağ
ı çay (demle
diğiniz çayd
1 su bardağ
an),
ı esmer şeke
r, 1 çay kaşı
1 tutam melis
ğı toz tarçın
a, 1 su bard
,
ağı kaynar su
1 su bardağ
,
ı su, 1 limon
u
n kabukları,
1 limonun su
yu, buz
N leyin.
OZleE
R
F
miz
te
i
Z
r
alın.
ARPU çekirdek
Malzemeler
1 şişe Maden suyu, 2 su bardağı su,
2 su bardağı yogurt, salatalık, nane, tuz
K
eki
tuna
dilimind
ak robo
Karpuz ne kesip mutf ilave edip
kli
ını
servis
Küp şe buz parçalar
ane ile
e
n
v
e
r
z
e
a
k
Şe
ın.T
ika çırp
1-2 dak
siniz.
edebilir
eler
Malzemarpuz
k
r
1 dilim
z şeke
aşığı to u
k
ı
tl
ta
1
uy
limon s
e
1 ölçü
ze nan
uz ve ta
b
e
s
a
1k
43
44
45
Mavi Cami olarak da bilinen cami, İstanbul'da
Sultanahmet semtinde Sultan Birinci Ahmed tarafından
1609-1620 yılları arasında Mimar Sedefkar Mehmed
Ağa’ya yaptırılmıştır. Medrese, darülkurra, sıbyan
mektebi, türbe, arasta, dükkanlar, hamam, darüşşifa,
imaret ve üç sebilden oluşmaktadır.
Duvarlarla çevrili bir dış avlunun içinde yer alan cami,
her ikisi de kareye yakın planlı bir ibadet mekanı ile bir
şadırvan avlusundan oluşur. Caminin duvarları, ikinci
pencere sırasına kadar mavi rengin egemen olduğu
çinilerle kaplıdır. Duvarların ve filayaklarının yarıdan
yukarısı, kemelerin, pandantiflerin, yarım kubbelerin ve
büyük kubbenin içi gene mavi ağırlıklı kalem işleri ile
bezenmiştir. Bu yüzden cami, yurt dışında Mavi Cami
(Blue Mosque) olarak bilinir.
Dış avluda, yer alan ve bir rampa ile çıkılan Hünkar Kasrı
bu uygulamanın ilk örneğidir. Günümüzde Halı Müzesi
olarak kullanılmaktadır. Caminin bodrumunda da Kilim ve
Düz Yaygılar Müzesi vardır.
Sultan Ahmet Camii, orijinal olarak 6 minare ile inşa
edilen tek camidir. Bulunduğu yer tarihi İstanbul şehrinin
daha erken yapılmış diğer önemli eserleri ile çevrilidir.
Mimar Mehmet Ağa, Koca Sinan’ın öğrencisiydi ve
caminin yapımında hocasının önceleri denediği bir planı,
daha büyük ölçekte uygulamıştır.
Caminin içini 3 taraftan çevreleyen balkonların duvarları,
sayıları 20.000’i aşan İznik çinileri ile süslüdür. Bunların
yukarısı ve bütün kubbe içleri ise boya işidir. 260
pencerenin aydınlattığı iç mekânı örten kubbe 23,5 m.
çapında ve 43 metre yüksekliğindedir.
Sultan I. Ahmed ile oğullarının ve annesinin türbesi
burada bulunmaktadır.
Camideki iç aydınlık
Yapımı 7 yıl süren Sultanahmet Camii'nin mimari
tarzı öteki camilere göre, birçok bakımdan farklıdır.
Sultanahmet Camiinin asıl özelliklerinden biri, bol ışıklı ve
çinilerinin eşsiz birer sanat eseri oluşudur. Sultanahmet'in
iç aydınlığı bugün hiçbir camide yoktur.
6 minarenin sırrı
İstanbul’un tarihi yarımadasında bulunan Sultanahmet
Camii, Mimar Sinan sonrası klasik mimarinin en büyük
ve en önemli eseridir. Kullanılan İznik çinilerinin yanısıra,
Türkiye’nin 6 minareli tek selatin camisi olma özelliğini
de taşımaktadır. Caminin 6 minaresi olmasına ilişkin
aktarılan bir efsane şöyle: “Dönemin padişahı I. Ahmed,
minareleri altından yaptırmak istemiştir ancak kaplamada
kullanılacak olan altının değeri padişahın bütçesini
fazlasıyla aşınca, caminin mimarı Sedefkar Mehmet Ağa
bu emri yanlış işiterek ´altın´ sözcüğünü ´altı´ anlayarak
camiyi 6 minareli olarak inşa ettirmiştir.
Sultanahmet
Camii
46
47
Bir L’Ecole de Paris Sanatçısı
Avni Arbaş
Türk ressamları arasında önemli bir yer tutan Ressam Avni Arbaş, 30
yılı aşkın bir süre Paris’te yaşamış ve Paris, Antibes ve Vallauris`te,
aralarında Picasso, Tristan Tzara, Aragon, Prevert kardeşlerin de
bulunduğu çok ünlü ressam dostlar ve sanatçılar çevresi edinmiştir.
L’Ecole de Paris ressamları arasında yerini alan meşhur bir Türk
ressamı olmuştur.
İlköğrenimine babasının görevi nedeniyle bulunduğu
Aydın’da başladı. İlk resim öğretmeni sayılabilecek
babasının 1929 yılında Sivas’ta ölümü üzerine annesi
ile birlikte geldiği İstanbul’da Galatasaray Lisesi’ne
kayıt oldu. O günün Galatasaray Lisesi öğrencileri ve
günümüz ressamları Cihat Burak ile Selim Turan’la
birlikte asker ressamlardan Mehmet Ali Bey’in öğrencisi
oldu. Dönemin Akademi hocaları İbrahim Safi ile Naci
Kalmukoğlu’nun atölyelerinde çalıştı. 1937 yılında
şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
olan dönemin Devlet Güzel Sanatlar Akademisi
48
orta kısmına girmek üzere Galatasaray Lisesi’nden
ayrıldı. İbrahim Çallı ve Leopold Levy’nin atölyelerinde
çalışan Arbaş, Akademi’de kaldığı dokuz yılın son
dönemlerinde Devlet Resim ve Heykel Sergilerine
katıldı. 1946 yılında okulu bitirdikten sonra; dönemin
Maarif Vekili (Milli Eğitim Bakanı) Hasan Ali Yücel’in
çabalarıyla düzenlenen “Yurt Gezileri”ne katılarak
Siirt’e gitti.
Sanatçı, eğitimini tamamladıktan sonra Fransız
Hükümeti'nin verdiği bursla o yılların sanat merkezi
Paris'e gitmiş ve 30 yılı aşkın süre orada yaşamıştır.
1951 yılında Türkiye’de Maya Galerisi’nde, 1954 yılında
ise Paris’te Mahmut Makal’ın “Bizim Köy” adlı kitabından
esinlenerek yaptığı çalışmaları ile ilk sergilerini açmıştır.
İlk kişisel sergisi, Paris'ten gönderdiği resimleriyle, 1951
yılında İstanbul'da Maya Galerisi'nde açılmıştır. İki yıl
sonra 1953 Paris'te Galerie La Roue'de sergi açan Arbaş'ın
çalışmalarının çoğunu köy manzaraları ve köy hayatı
konulu resimler oluşturmuştur. 1951'den buyana İstanbul,
New York, Paris, Ohio gibi sanat merkezlerinde kisisel
sergiler gerçeklestirmiştir.
1966 yılında Henri Montherlant’ın 3. cildini onbeş Litho (Taş
baskı) çalışmasıyla resimlemeyi başarmıştır. Bu eserin
lüks baskısında, sanatçının, Fernand Mourlot Atölyesinde
gerçekleştirdiği on beş özgün litho yer almıştır.
1977 yılında Türkiye’ye dönmüş ancak; askerliğini
yapmadığı gerekçesiyle vatandaşlığını kaybettiğini
öğrenince sıkıntılar yaşamıştır. Verdiği mücadele sonunda
vatandaşlığını yeniden elde etti. Bu dönemde ağırlıklı
olarak Mustafa Kemal portrelerinin yanı sıra, "İstanbul"
ve "Boğaz" konulu yapıtlar üretmiştir. Paris’te iken zaman
zaman Paris’e uğrayan Nazım Hikmet’in karakalem
portrelerini de çalışan sanatçı, 2003 yılında kansere yenik
düşerek; yaşamını sürdürdüğü İzmir’in Foça ilçesinde 84
yaşında ölmüştür.
Sanatçının yapıtları İstanbul Resim ve Heykel Müzesi,
Ankara Resim ve Heykel Müzesi, Musee de Picasso
(Antibes), Amman Güzel Sanatlar Müzesi gibi kurumların
yanı sıra, Türkiye, Fransa, İtalya, İsviçre ve ABD'deki özel
koleksiyonlarda bulunmaktadır.
49
Kitap, Müzik, Film
KIŞ UYKUSU
Ünlü yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın 67. Cannes Film Festivali’nden
Altın Palmiye’yle dönen yeni filmi “Kış Uykusu” Haziran ayında tüm
Türkiye’de gösterime girdi.
Konusu özetle şöyle: Aydın emekli bir oyuncudur; aktörlüğü
bıraktıktan sonra Orta Anadolu’da kendi halinde küçük otelini işleterek,
kitap ve makale yazarak günlerini geçirir. Hayatında ise iki kadın
vardır: Kendisine her anlamda uzak ve soğuk olan genç karısı Nihal
ve boşanmış olan felsefi tartışmalar yaptığı kız kardeşi Necla. Kışın
bastırması küçük bir kasabada kısılı kalmışlık duygusu,
düşünce ve duygularını doğru anlamayan insanlar
Aydın’ı bir kara aşamasına yöneltir...
Kış Uykusu yine yüzünü taşraya dönen bir
yapım. Filmin başrolünde Haluk Bilginer yer
alırken, kadroda kendisine Demet Akbağ,
Melisa Sözen, Ayberk Pekcan, Serhat Mustafa
Kılıç, Tamer Levent, Nejat İşler ve Nadir
Sarıbacak eşlik ediyor.
BİR SEVDADIR TÜRKÜLER
Her türkü bir hikayedir. Aşk duyguları, savaşlardaki kahramanlıklar en güzel ve
en coşkun olarak türkü biçimiyle anlatılabilmektedir. Halk arasında heyecan
uyandıran her olaya bir türkü yakılır. Bunlar bestelenir ve türlü yollardan yurdun
her köşesine yayılır. Türlü bölgelerde, türlü biçimlere girer; kimi dizeler düşer
yerlerine yenileri eklenir. Kısaca Anadolu halkı bütün acılarını ve sevinçlerini
türkülere doldurur.
Eğer siz de türkülerle hikayeler arasında dolaşmak isterseniz doğu ve iç
anadolu türkülerinden derlenen toplam 24 eserlik ve 2 CD’den oluşan “Bir
Sevdadır Türküler” albümünü müzik arşivinizde bulundurmanızı öneririz.
50
İsim Şehir Artist / Yılmaz Özdil
Yılmaz Özdil, İsim / Şehir / Hayvan ve İsim
/ Şehir / Bitki isimli kitaplarına bir yenisini
ekledi: İsim / Şehir / Artist. Bu kitabında
da 17 Aralık sürecini ve Gezi oalylarını
kendine has kısa, alaycı, zaman zaman
sert ama mutlaka düşündüren üslubuyla
yazdığı köşe yazılarıyla okurlarıyla
buluşuyor. Kısa zamanda, diğer kitapları
gibi 1 numaraya yükselen bu kitabını da
arşivinize eklemeye değer...
Kürk Mantolu Madonna
Sabahattin Ali
Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere
bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine
varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme
çarpmış gibi önünde durduğum “Kürk Mantolu Madonna”yı seyre dalıyor,
ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum.”
Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar.
Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı
biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran
Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin
sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına dair
yanıtlanması zor sorular soruyor.
Yüzyıllık Yanlızlık / Gabriel Garcia Marquez
“Yüzyıllık
Yalnızlık’ı
yazmaya
başladığımda,
çocukluğumda
beni
etkilemiş olan her şeyi edebiyat
aracılığıyla aktarabileceğim bir yol
bulmak
istiyordum.
Çok
kasvetli
kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız
kardeş, geleceği sezen bir büyükanne
ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım
gözetmeyen, adları bir örnek bir yığın
hısım akraba arasında geçen çocukluk
günlerimi sanatsal bir dille ardımda
bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık’ı iki
yıldan daha kısa bir sürede yazdım, ama
yazı makinemin başına oturmadan önce
bu kitap hakkında düşünmek on beş, on
altı yılımı aldı. Büyükannem, en acımasız
şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki
yalnızca gördüğü olağan şeylermiş
gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri
bu kadar değerli kılan şeyin, onun
duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik
olduğunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlık’ı
büyükannemin işte bu yöntemini
kullanarak yazdım. Bu romanı dikkat ve
keyifle okuyan, hiç şaşırmayan sıradan
insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü
ben onlara hayatlarında yeni olan bir şey
anlatmamıştım, kitabımda gerçekliğe
dayanmayan tek cümle bulamazsınız.”
Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz değerli
yazar Gabriel Garcia Marquez’in 1982
yılında Nobel Edebiyat ödülü kazanmış
bu şahane kitabını okumadıysanız, en
kısa sürede okumanızı öneririz.
51
Başarı
Hikayelerimiz
Özel Medline Aydın Hastanesi, Aydın’da ilk kez
uygulanan dondurma yöntemi (krio) ile hastayı
sağlığına kavuşturdu.
Başarılı operasyon ile hastayı eski sağlığına kavuşturan Beyin ve
Sinir Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. İbrahim Köseoğlu: “Hastamız
Rüğzan Hanım hastanemize başvurduğunda, bacaklarında
uyuşma hissediyor, yol yürüyemiyor ve aşırı ağrı çekiyordu.
Daha önce başka bir merkezde Throkolommer dar kanal nedeni
ile ameliyat edilmesine rağmen şikâyetleri hala devam ediyordu.
Yapılan tetkiklerin ardından hastamıza Lomber disk hernisi ve
Lomber dejenaratif diskopati teşhisi koyduk ve hastamıza öncelikle
Lomber disk hernisine mikrocerrahi uyguladık. İlk tedavimizin
ardından hastamız kendini daha iyi hissetmeye başladı. Daha
sonra lomber dejenaratif diskopatisi olan hastanın tedavisine Krio
(dondurma) yöntemi ile devam ettik. Hastamız Krio tedavisinden
(dondurma) sonra eski sağlığına kavuştu.”
75 yıldır kalbinde delik olduğunu bilmeyen hasta
Medline Aydın Hastanesinde tedavi edildi.
A. Ateş’i başarılı bir şekilde tedavi eden Dr. Mustafa Ünal; “Yapılan
tetkikler sonucunda hastamızın kalbinde delik olduğunu saptadık. Kalp
kapağında bulunan deliğin büyük olmasından dolayı ameliyatsız olarak
deliği kapatamadık. Hastalığın yol açtığı, sık yaşadığı ağır akciğer
enfeksiyonları da operasyonun sağ göğüs kafesinden yapılmasına engel
oluyordu. Bu nedenle hastamızı standart ancak, kalp durdurulmadan
uygulanan teknikle ameliyat ettik. Kalbin etrafındaki zardan yama
yaparak kalpteki deliği kapattık. Operasyonun ilk saatlerinden sonra
akciğer sorununda gözle görülür iyileşme başladı.”
Bu tarz kalp rahatsızlıklarının
aslında
bebeklik
yıllarında
ortaya
çıktığını
belirten
Dr. Mustafa Ünal: “Aslında
doğumsal bir hastalık olan bu
durum; genelde erken yaşlarda
bulgu verir. 75 yaşına kadar bu
sorunla yaşamak aslında ender
bir durumdur. Temel sebep
kalbin kulakçık seviyesindeki
engelin tam olmaması ve temiz
kanın, kirli kanla karışmasıdır.
Böylece akciğere gereğinden
fazla kan gider ve ıslak akciğer
tablosu enfeksiyonlara zemin
hazırlar. Bu tip hastalarda, ciddi
bir gelişme geriliği görülmese de
çok sık akciğer enfeksiyonlarına
yakalanırlar. Tüm bu sorunlarla
karşılaşmamak için bebeklikte
sık akciğer enfeksiyonu, ıkınma
ve ağlamada morarma, emme
zorluğu ve çabuk yorulma
şikayetleri olması durumunda vakit kaybetmeden doktoruna danışmak
gerekir.”
75 yıl sonra sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşayan A. Ateş: “Hep
yeni problemler yaşayarak tedavi oluyordum ama kalbimdeki delik
bilinmediği için tedaviler beni iyileştirmiyordu. 75 yıl sonra beni sağlığıma
kavuşturan doktorum Mustafa Ünal ve ekibine çok teşekkür ederim” dedi.
Artık ağrısız bir şekilde yürüyebildiğini belirten Rüğzan hanım ise:
“Rahatsızlığım nedeniyle daha önce de tedavi olmuştum. Ancak ilk
olduğum operasyondan sonra ağrılarımda hiçbir azalma olmamıştı.
İstediğim yere gidemiyor, eve mahkum kalıyordum. Doktorum
İbrahim beyin müdahalelerinden sonra tüm şikâyetlerim bitti. Şimdi
istediğim yere yürüyerek gidebiliyorum. Aydın’da bu hizmeti alıyor
olabilmek bizim için büyük bir şans. Op. Dr. İbrahim Köseoğlu’na ve
ekibine sağlığıma kavuşmamda yardımcı olduğu için çok teşekkür
ederim.” dedi.
14 yıldır epilepsi nöbeti geçiren hasta iki operasyonun
ardından sağlığına kavuştu.
Özel Medine Konya Hastane’si sayesinde Epilepsi
nöbetleri, operasyonların ardından son buldu!
22 yaşındaki H. Büyükbayram, 8 yaşından itibaren yaşadığı sağlık problemi
için Özel Medline Konya Hastanesi’nde operasyon geçirdi. Operasyonda
epilepsi cerrahisinin yanı sıra nöbetleri tetikleyen korkuları giderecek ikinci
bir müdahale daha yapıldı. Sağlığına kavuşturulan Havvanur’un hayali
önümüzdeki Ramazan ayında oruç tutabilmek.
Genç hastayı sağlığına kavuşturan Prof. Dr. Mehmet Erkan Üstün:
“Havvanur çocukluk yıllarından itibaren epilepsi nöbeti geçiriyormuş.
Nöbetler sağlık probleminin yanı sıra Havvanur’un sosyal yaşamını da
olumsuz etkileyerek, onun eve ve ailesine bağımlı olmasına neden olmuş.
Yapmış olduğumuz tetkiklerde iki operasyon yapılması gerektiğine karar
verdik. Bu doğrultuda; Havvanur’a normal epilepsi operasyonun yanı sıra
ikinci bir müdahale daha uyguladık. Bu ikinci işlemle nöbetleri tetikleyen
korkuları giderildi. Bu ikinci operasyon Havvanur’un; daha girişken, daha
sosyal açıdan ve daha rahat biri olmasına da yardımcı oldu. Havvanur’un
annesi Sıdıka Büyükbayram da kızının operasyonu ile ilgili:
52
“Kızım 8 yaşından itibaren epilepsi nöbeti geçiriyordu. Rahatsızlığı
nedeniyle çocukluğunu ve genç kızlığını yaşayamayan kızım, arkadaşlarına
balkondan bakar, sürekli benimle vakit geçirirdi.
Operasyona karar vermek çok kolay olmadı. Ancak doktorlarımızla
görüştükten sonra kızımın tedavi olmasına karar verdik. Şu an çok
mutluyum, kızımı sağlıklı görmek bizleri çok sevindirdi. Tüm emeklerinden
dolayı Özel Medline Konya Hastanesi’ne, doktorumuz Erkan Üstün’e çok
teşekkür ederim” dedi.
Özel
Medline
Eskişehir
Hastanesi’nde
gerçekleştirilen başarılı sistektomi ameliyatı
hastayı sağlığına kavuşturdu.
Başarılı operasyon ile ilgili görüşlerini aktaran Özel Medline Eskişehir
Hastanesi’nden Doç. Dr. Çetin Yeşilli: “İdrar torbası hücrelerinin
kontrolsüz olarak çoğalması mesane kanseri olarak adlandırılır.
Kadınlara göre erkeklerde 3 kat daha fazla görülen bu hastalığın
sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte en önemli sorumlusu sigara
kullanımıdır. Hastanemize kanlı idrar yapma, kilo kaybı, idrar
yaparken yanma gibi şikâyetlerle başvuran Y. Yılmaz yapılan USG,
idrar ve sistoskopi incelemeleri neticesinde mesanesinde 3,5x4
cm çapında tümör tespit ettik. Tümörü kazıyarak çıkardık. Daha
sonra hastamıza Radikal sistektomi+ Üriner diversiyon operasyonu
yaptık. Op. Dr. Hüseyin Basım ve operasyon ekibimiz ile yaklaşık 5
saat süren başarılı operasyonun ardından mesaneyi çıkardık. İdrar
kanallarını karına 15 cm’lik barsak parçası ile bağladık. Böylece
idrarın idrar torbasına boşalması sağlamış olduk.”
Mesane kanseri tedavisini hızlandırabilmek için belirtilerine
dikkat edilmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Çetin Yeşilli: “Mesane
kanserine, sigara içmeyenlere göre içenlerde 10 kat daha
fazla rastlanır. Bu kanser, genetik yatkınlığı olanlar ile kimyasal
maddelere uzun süre maruz kalanlarda (boya, lastik, deri vb
sanayiilerinde çalışanlar gibi) sıklıkla gözlenir. Tekrarlayan
idrar yolu hastalıkları, böbrek taşı rahatsızlığı, uzun süre sonda
kullanmak mesane kanseri riskini artırır. Çoğunlukla 60 yaş
üstünde görüldüğünden ileri yaş hastalığı olarak düşünülebilir.
Hastalığın belirtileri arasında; kanlı idrar, idrar sırasında ağrı ve sık
idrar isteği bulunur. Erken teşhis mesane kanserinin tedavisinde de
rahatlık ve kolaylık sunar. Bu nedenle benzer belirtileri olan kişiler
mutlaka muayene olmalıdırlar” dedi.
Medline Antalya Hastanesi’nde İliak Arter
Anevrizması ile gelen hasta, hızlı ve yerinde
müdahale ile yaşama tutundu.
Özel Medline Antalya Hastanesi Anestezi ve KVC ekibi başarılı
bir operasyona daha imza attı. Kalp Damar Cerrahisi ekibinden
Op.Dr.Özgür Akkaya ve Op.Dr.Ozan Erdem ile Anestezi ve
Reanimasyon Uzm. Dr.Kutyar Mısırlıoğlu başarılı operasyon
hakkında şunları söylediler;
“Fatma K., bir devlet hastanesi acil servisine hipotansiyon şok ve
bilinç bulanıklığı şikayeti ile başvurmuş. Hastanın şikayetinin ciddi
olduğunun anlaşılması ve mevcut imkanlarla tedavi ve operasyonun
Özel Medline Eskişehir Hastanesi’nden
Eskişehir’de ilk kez uygulanan; “Derin
Toplardamar Tıkanıklığı ve Akciğer Pıhtısı
rahatsızlıklarında Girişimsel
msel Tedavisi”
Özel Medline Eskişehir Hastanesi’nde
si’nde bacakta
şişlik ve ağrı ile başvuran 67 yaşındaki
ndaki hastaya
gerçekleştirdikleri Endovenöz Trombektomi
ve Ana Toplar Damara Filtre Yerleştirilmesi
eştirilmesi ile
hastayı sağlığına kavuşturduklarını
rını belirten
Prof. Dr. Serdar Günaydın: “Hastamıza
daha önce ilaç tedavisi önerilmiş. Ancak ilaç
tedavisi, özellikle karın içi toplar damarlardaki
marlardaki
pıhtı yükünün azaltılmasında nadiren
etkili. Yaptırdığımız tetkiklerde; akciğer
ciğer
alanlarına da ufak pıhtıların gittiği
ttiği
görülen ve bacaktaki derin toplar
ar
damardan itibaren karın içi toplarr
damar boyunca kalbe kadar
tıkanıklık tespit edilen ve 30
dakika kadar süren operasyon
sonrasında hastamızdan 500
mL pıhtı çıkardık. Akciğere yeni
pıhtı atmasını önlemek için de
operasyon sırasında ana toplar
damara geçici filtre yerleştirdik.
Operasyon sonrasında tıkanıklık
%100 açıldı, 36 saat içinde bacak
şişliği tamamen geriledi, nefes
darlığı şikayeti ortadan kalktı ve
hastamız taburcu edildi” dedi.
gerçekleştirilemeyeceği sebebiyle hastayı bir üst kuruma sevketmişler.
Hasta Fatma hanım da daha önce hastanemizde anjiyo olması sebebiyle
doğrudan bize gelmiş. Acil servisimize, karnında ciddi bir şişlikle ulaşmış.
Yaptırdığımız tetkiklerde, kan değerlerinde de önemli bir azalma olduğu
tespit edildi. Hastanın karın damarında bir yırtıktan şüphelenip hızlı bir
şekilde BT çekildi ve yırtık görüldü, hemen ameliyata alındı. Operasyona
alınıncaya kadar 5 ünite kan verildi. Operasyon süresince de 13 ünite
daha kan ve taze donmuş plazma replasmanı yaptık. Hastamız Fatma
hanımın karın damarı yırtığını onarıp, yerine suni damar ile bypass
yaptık. KVC yoğun bakıma aldıktan 4 gün sonra da şifayla taburcu ettik.”
Fatma hanım; “Çok büyük ağrıyla ve yarı bilinçsiz gibi geldiğim
hastaneden, doktorlarım Özgür Akkaya ve Ozan Erdem sayesinde gene
sağlıklı günlerime döndüm. Kendilerine ve acilde benim için pervane
olan tüm ekibe çok teşekkür ediyorum” dedi.
DÜNYADA VE
TÜRKİYE’DE
VOLEYBOL
Voleyb
Vole
ybol sporu, daha
a vol
o eybo
boll ol
olar
arak
ak isi
siml
mlen
endi
diri
rilm
lmed
e en
n
önce
ön
ce oyn
ynan “Mintonette””, ilkk ola
lara
rakk 18
1885
85 yılın
ında
a
A er
Am
erik
ika’da
d oynanmıştır. Mass
ssac
achu
huse
sett
ttss ey
eyal
alet
etin
inde
de
genç
ge
nç bir beden eğitimi öğr
ğrret
etme
meni
ni ola
lan
n W. Morgan,
işad
iş
adam
damla
ları
rına
na beden eğitimii yap
aptı
tırı
rırk
rken
en ant
ntre
re
enm
man
a la
ları
rı
sıkı
sı
kıcı
cılı
lıkt
ktan
an kur
urta
t rmak, sağ
ğlıkk içiin ka
katltltlan
anılıla
an bir spo
an
porr
duru
du
r mu
mund
ndan
an çıkarmak için
n eğlendirici
ci oyun gibii bir
ça
alı
lışm
şma
a şe
şekl
klii ar
aram
amaya başlar. Amacı, daha
a fazla insan
na
na
daha
ha kıs
ı a bi
birr sü
süre
r de, fazzla da yor
orma
adan hareketlli
birr ça
bi
çalı
lışm
ş a ya
yapt
ptır
ırma
makt
k ı. Böylece ten
nis ağını 1.801.90
1.
90 metre
eye
e yük
ükse
seltlttiti. Filenin ikki ta
arafına yerleşen
işad
adam
a larıı o zam
aman
anki
ki topu
u fifile
leni
le
nin
ni
n di
diğe
ğerr tarafına atmaya
çalı
ça
lışı
şıyo
y rdu.
u Bu şe
şeki
kild
lde
e, çarpı
arp şması, itişmesi
tii
olmayan,
tehl
te
hlik
ikes
e iz, yo
yoru
rucu
culu
luğu
ğ nu
nu oyunccu sayısı ve oyun
alan
al
anının büy
üyük
üklü
lüğü
ğü ile kon
ontr
trol
ol ede
debi
biildiği eğlenceli bir
oyun
oy
un
n bul
u mu
muşt
ştu.
u. Bu oy
oyu
una me
un
mera
rakk sa
ala
l nların arasındaki
birr do
bi
dokt
ktor
kt
or ve ititfa
faiy
iye
e şe
ş fi oyu
yuna
na
a kurallar koymaya
ba
başl
aşl
şlad
ad
dılılar
ılarr. Mi
Mint
nton
onet
e te
e oyu
y nu
yu
nu, to
opu yere düşürmeden
k rşşı al
ka
alan
ana
an
a at
a ma
makk olarak tanım
ım
mlanmaktaydı. Oyunu
izle
iz
le
eye
yenl
n er
nl
erde
d n bi
de
birr pr
p ofe
esör Min
into
ton
nette yerine “volley ball”
ad
dın
nı ön
öner
erdi
er
di.. “V
di
“Vol
olle
ley”
y” tenis
iste
te ve futbolda kullanılan bir
te
eri
r md
m i.i Oyu
yunu
nun
nu
n te
emel öz
özel
e liğ
ğine
n uygun
un düş
üştü
tüğü
ğünd
nden
en
bu isi
sim be
sim
beni
niims
msen
e di.. YM
en
MCA derne
n kl
kler
e i vole
eyb
ybol
olu
u kı
kısa
sa
süre
sü
rede
re
de Ame
meri
rika
ri
ka ve Ka
ana
nada
da
a’ya yaymışlar,
r, mis
isyo
yone
nerl
rler
er
arac
ar
acılılılığ
ac
ığıy
ığ
ıyla
ıy
la da di
diğe
ğer ülke
ğe
ele
lere
re taş
aşım
mışşla
ard
rdır
ır.
Başl
Ba
şlan
şl
angı
an
g çt
gı
çta
a vü
vücu
c dun ka
cu
karş
rşıı al
alan
ana
a hi
hiçb
çbir
ir şek
ekililde
de
g çm
ge
çmem
emes
em
esii ku
es
kura
ra
alı
l kes
esin
i
in
bir kur
ural
alke
ken,
n, zam
aman
anla
la
vole
vo
leyb
le
ybol
yb
olda
ol
dakki
da
ki kural
uralla
la
ar da
da değ
eğiş
işme
meye
ye gel
eliş
işme
meye
ye
ba
aşl
şlam
am
mış
ıştı
tı.. El
tı
E le
eri
rin
n sa
sade
dece
de
e ken
endi
di ala
lanı
nınd
nda
a tu
tutu
tula
lara
rakk
y pı
ya
pıla
lan
la
n bl
blok
ok, pa
ok
pasi
siff bllok
si
o , yü
y kssek pas
asla
larl
rla
a oy
oyna
nand
ndığ
ığın
ında
da
54
ssmaççla eşit durumdaydı. Kı
K sa pas
a la
lard
dak
akii ililer
erle
leme
meyl
yle
e
smaç
sm
aç ve blok dengesi bozulmu
muşt
ştu,
u, den
enge
geyi
yi yen
nid
iden
en
n
sağl
ğlam
amakk amacıyla blokta elller
erin
in karrşı ala
ana
geçe
ebilece
ce
eği kuralı getirildi. Bu kura
al de
deği
ğişk
şkilliğ
iğin
inin
in
voleyb
vo
bol
o üze
z rinde büyük etkile
eri
r oldu. Akt
ktifif blo
lok
k ol
olar
arak
ak
isimle
is
end
ndirillen bu yeni blok yaklaşımın
nda
a, uy
uygu
gula
lanm
nmay
aya
a
başl
ba
şlan
anan
an çözüm, blok üst
s ü smaççla
ar ol
olmu
muşt
ştur
ur. 19
1965
65-66 yıllarınd
da özellikle Doğu Avrrup
upa
a ta
takı
kıml
mlarrı ço
çokk
uzun boy
o lu
u oyuncularıyla yükse
sekk pa
pasl
slar
ar ata
ara
rakk bl
blok
o
üstünd
den vurdurma yolunu keş
e fe
fetm
tmiş
işle
lerdi. Sma
maçö
çör
yukarıda
dan
n vu
urunca blok da yuka
arı uza
zanı
n yo
ordu. Doğ
oğu
u
Asya tak
akımla
l rıysa, kendi fizzik
i i ya
yapı
pıla
larına uyg
ygun
un
olar
ol
a ak,, hızl
hızlıı girişlerle ikili blok ku
kuru
rulm
lmas
asın
nı ön
ö le
eme
me,,
file
e hareket
etle
leriyyle karşı blokçuları
rı bir
irbi
biri
rini
ni eng
ngel
elle
leye
eyen
n
po
ozi
z sy
syon
o a so
soku
kup
p blok olmadan vurma
ma,, bl
bloğ
oğun
un har
are
eket
etme
m si
me
sine
ne imk
mkan
an vermeyecek kadar er
erke
ken
n sı
sıçr
çram
amal
a ar
arla
a
kısa vur
urma
ma,, file önünde arka oyunc
n ullar
arıı da sıç
ıçra
ratarakk
kimin to
opa
p vur
urac
accağın
ı ı gizleme gibii far
arkl
klıı uy
uygu
gula
lama
mala
aları
rı
hayata ge
eçir
çirdi
rdiller.
1974 yılın
nda Mek
eksi
sika’da ge
gerç
rçek
ekle
leşt
ştir
irililen
en
n Erk
rkek
ekle
lerr
Düny
Dü
nya
a Vole
eyb
y ol Şam
ampi
piyo
yona
nası
sı’n
’nda
da Asy
sya
a vo
vole
l yb
le
bol
olu
u ar
artı
tıkk
birr ye
bi
yeni
nililikk ol
olm
ma
maktan
çıkkmı
m ş, oyu
yuna
n get
na
etir
irdi
diği
di
ği üst
stün
ünlü
lükl
kler
er
kabu
ka
bull gö
görm
rmüş
üştü
tü. Artıkk ikki an
tü
anla
l yı
yışı
ş n da
şı
d kay
ayna
naşt
ştığ
ığıı ça
çağd
ğdaş
aş
vole
vo
leyb
ybol
ol büt
ütün
ün takım
mla
ar ta
ara
rafı
fınd
ndan
nd
a uyg
an
ygul
ulan
anma
makt
ktay
aydı
dı..
Hızl
Hı
zlıı vo
vole
leyb
ybol
ol büt
ütün ta
akkıım
mla
larr ta
tara
rafı
fınd
ndan
an uyg
ygul
ulan
anma
makl
kla
a
bera
be
abe
ber te
tekk ba
başı
şına
na bug
gün
ün yet
eter
erlili değ
eğilildi
dir.
r. Ayn
ynıı za
zama
mand
nda
a
hızl
hı
zlı oy
oyna
naya
yan
n ta
takkımların
ın
n nas
asılıl dur
urdu
duru
rula
laca
cağı
ğ üze
zeri
rine
ne
de çal
alış
ışma
mala
larr ge
gellişt
ş ir
irililme
me
ekt
k e ve tüm bu se
sebe
bepl
pler
erde
den
zama
za
manl
n a de
deği
ğişi
şikk siist
s em
e le
lerr oluş
olluş
u ma
makt
ktad
adır
ır..
Türkiye’de voleybolun gelişimini
dört dönemde incelersek...
I- 1952-57 arası dışa açılma yılları: 1952 yılında Ayhan
Demir, üniversite öğrencilerinden oluşan bir basketbol
takımı ile bir voleybol takımını Mısır’ın davetiyle Kahire’ye
götürmüş, Türk voleybolcuların yabancı hakemlerden,
Türkiye’de uygulanmakta olan kuralların değişmiş
olduğunu öğrenmelerini sağlamıştır. 1953 yılında, Spor
ve Sergi Sarayı’nda Yugoslavya ile ilk kez beş setlik bir
maç yapılmış ve takımımız 3-1 yenilmiştir. Bunun üzerine,
Spor Oyunları Federasyonu yetkilileri, sporcularımızı,
antrenörlerimizi, eğitmesi için Yugoslavya’dan bir antrenör
getirtti. 1957’de, Fatih Kupası turnuvası düzenlendi ve
Doğu Avrupa ülkelerinden bazıları ile İran’ın katılımı
sağlandı. Takımımız her ne kadar sadece İran’ı yenmiş
olsa da, voleybolu artık dünya ülkeleri gibi oynamaya
başlamıştı. Bu tarihten sonra da voleybola verilen önem
arttı.
II- 1958-67 arası Doğu Avrupa voleybolunun uygulanması:
1958 yılında Prag’da düzenlenen Avrupa Erkekler
Şampiyonası’nda Türkiye 11. oldu. Avusturya, Fnlandiya,
Arnavutluk gibi güçlü takımları yendi. Takımımız Doğu
Avrupa voleybolunu başarılı bir şekilde oyununa
taşıyor ve Batı Avrupa takımlarıyla başabaş mücadele
edebiliyordu. 1966’da Macaristan’da gerçekleştirilen
Genç Erkekler Voleybol Şampiyonası’nda takımımız 12.
oldu. 1958-67 yılları Türk voleybolunun iyi yönetildiği,
uluslararası turnuvalarda dereceye girecek düzeye
getirildiği, çok başarılı spocuların yetiştirildiği, antrenör
kurslarının açıldığı, ulusal kız takımının kurulduğu parlak
bir dönemdir.
III- 1968-75 arası Asya voleybolunun uygulanması:
Bu dönemde özellikle iki voleybolcumuz, İlhan
Çetinkaya ile İbrahim Vuran, Asya voleybol anlayışının
hareketlerini takımları aracılığıyla voleybol dünyamıza
sokmakta öncülük etmişlerdir. Sonraları antrenörlük
de yapan İ. Çetinkaya çalıştırdığı takımları Asya
voleyboluna yönlendirmiş, 1971 yılında yayınladığı
kitabıyla da Asya voleybol anlayışının temellerini,
uygulama tekniklerini açıklamıştır. 1966’da, Ankaralı iki
antrenör, çalıştırdıkları takımlarla Asya voleybolunun
file hareketlerini uygulamaya başladılar. Ancak Doğu
Avrupa voleybol anlayışıyla yetişmiş sporcularımız
Asya voleybolunun olmazsa olmazı “erken sıçrama”ları
hemen benimseyememişlerdir. 1972’de Ankara’da
düzenlenen Balkan Gençler Şampiyonası’nda erken
sıçramaları uygulayan Bulgar takımını izleyip nasıl
yapılacağını gören Altınyurt voleybol takımı, Asya
voleybol yaklaşımında kendini geliştirmiş ve pekçok
yeni file hareketini Türk voleyboluna kazandırdı. Hatta
bu oyun tarzlarına “Altınyurt tarzı” voleybol denmeye
başlandı. 1971 yılında, Voleybol Federasyonu Teknik
Komitesi, ulusal takımlarımızın başarılı olabilmeleri
için Asya voleybol anlayışına yönelinmesi gerektiği
şeklinde karar aldı. Bu sebeple de, İstanbul, Ankara ve
İzmir’de geniş kapsamlı bir çalışma başlatıldı. İki yıllık
bir çalışma sonunda hızlı voleybol oynayacak bir takım
oluşturuldu. 1973 yılında Hollanda’da gerçekleşen
Avrupa Gençler Şampiyonası’na giden bu takım 14. oldu
ancak takımımızın oyunu övgüler aldı. 1975 yılında Batı
Almanya’da katıldıkları dörtlü bir turnuvada B.Almanya’yı
yenen takımımız şaşkınlık yaratırken, şampiyonluk
maçında İtalya’ya yenildi. Ancak, Romanya ve İtalya gibi
devleri geride bırakarak şampiyon olmayı başardı.
IV- 1976 ve sonrası çağdaş voleybol dönemi: Bu
dönemlere gelindiğinde voleybolda Doğu Avrupa ya da
Asya tarzı voleybol yerine çağdaş voleybol deniyor, her
ülke kendi voleybol yaklaşımını uygulamaya başlıyordu.
Türkiye’de ise, çağdaş voleybol riskli görüldüğü için
iki yaklaşımla voleybola devam edildi. Bunu kıran
Eczacıbaşı spor klübü oldu. Klüp yöneticileri, yurtta
kazanılan başarılarla yetinmeyip Avrupa kupalarında da
başarılı olmanın yollarını aramaya başlayınca, çağdaş
voleybola yöneldiler. Liglerde Eczacıbaşı’nın çağdaş
voleybol oynaması, Türk voleybolunu değiştirdi. Bunun
sonucu olarak da, klüp takımlarımız Avrupa kupalarında
finallere yükselmeye, dereceye girmeye başladılar.
55
Anlaşmalı Kurumlar Tablosu
Anlaşmalı Kurum Bankalar
AKBANK T.A.Ş. MENSUPLARI TEKAÜT SANDIĞI VAKFI
ESBANK-ESKİŞEHİR BANKASI T.A.Ş. MENSUPLARI EMEKLİ SANDIĞI VAKFI
FORTİS BANK A.Ş. MENSUPLARI EMEKLİ SANDIĞI VAKFI
ŞEKERBANK T.A.Ş. PERSONELİ SOSYAL SİGORTA SANDIĞI VAKFI
T.C. ZİRAAT BANKASI & T.HALK BANKASI MENSUPLARI EMEKLİ VE YARDIM SANDIĞI VAKFI
TÜRKİYE CUMHURİYETİ MERKEZ BANKASI
TÜRKİYE HALK BANKASI EMEKLİ SANDIĞI VAKFI
TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş.
TÜRKİYE VAKIFLAR BANKASI T.A.O. MEMUR VE HİZMETLİLERİ EMEKLİ VE SAĞLIK YARDIM SANDIĞI VAKFI
Antalya
Aydın
Eskişehir
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
Konya
√
√
√
√
√
√
Anlaşmalı Kurum Özel Sigortalar
AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.
AKSİGORTA A.Ş.
ALLIANZ SİGORTA A.Ş.
AMERICAN LIFE HvORTA A.Ş.
ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ
ANKARA SİGORTA A.Ş.
AVIVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.
AXA SİGORTA A.Ş.
BNP PARIBAS CARDIF EMEKLİLİK A.Ş.
CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.
COMPUGROUP MEDİCAL BİLGİ SİSTEMLERİ A.Ş. (CGM/PROMED)
DEMİR HAYAT SİGORTA A.Ş.
ERGO SİGORTA A.Ş.
EUREKO SİGORTA A.Ş.
GARANTİ EMEKLİLİK ve A.Ş.
GROUPAMA SİGORTA A.Ş.
GÜNEŞ SİGORTA A.Ş.
HALK SİGORTA A.Ş.
MAPFRE GENEL SİGORTA A.Ş.
METLIFE EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.
RAY SİGORTA A.Ş.
YAPI KREDİ SİGORTA A.Ş.
ZİRAAT SİGORTA
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
Anlaşmalı Kurum Yabancı Sigortalar
ADAC
AGIS SAĞLIK DESTEK HİZMETLERİ TİC. LTD. ŞTİ.
AIG SİGORTA A.Ş& AIG SİGORTA HSBC ACİL TEDAVİ SİGORTASI
ALLFINA DANIŞMANLIK REKLAM PAZARLAMA TİC. LTD. ŞTİ.
ALLIANZ GLOBAL ASSISTANCE INTERNATIONAL
AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş
AXA PPP & AXA ASSISTANCE
BACK-UP KİŞİSEL SAĞLIK SİSTEMİ
BANK ASYA PLATİNUM CARD & BANK ASYA CLASSIC CARD
BANK ASYA TUSCON KART
BENEFİT CARD
BENEFİT GLOBAL AIG CARD
CASTROL DOSTELİ CARD
CEGA MEDICAL ASSISTANCE
DR.BACK-UP KİŞİSEL SAĞLIK SİSTEMİ
56
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
Anlaşmalı Kurumlar Tablosu
Anlaşmalı Kurum Yabancı Sigortalar
DR.BACK-UP KİŞİSEL SAĞLIK SİSTEMİ & FORTİS BANK CARD
DUBAİ STARR SİGORTA A.Ş ACİL TEDAVİ SİGORTASI
EURO-CENTER YEREL YARDIM HİZ. LTD. ŞTİ.
EUROCROSS (HOLLANDA)
EUROCROSS BULGARIA
EUROP ASSISTANCE
FIRST ASSIST AVRUPA
FIRST ASSIST ÖZEL SAĞLIK HİZM.TİC.LTD.ŞTİ.
GÜNEŞ SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASI
GVA
HALK SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASI
HIZIR INTERNATIONAL ASSISTANCE
ING EMEKLİLİK ACİL TEDAVİ SİGORTASI
INTER PARTNER ASSISTANCE (IPA)
INTER PARTNER ASSISTANCE YARDIM VE DESTEK HİZM. TİC. LTD. ŞTİ.
IPA CARD
IPA PRİVİLEGE CARD
IŞIK SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASI
KALİPTUS MEDİKAL ORGANİZASYON ÖZEL SAĞLIK ARACILIK HİZM. TİC. LTD. ŞTİ.
KORU SİGORTA
LİFE PARTNER CARD
MARM ASSISTANCE
MEDICAL CLAIMS INTERNATIONAL (SPAIN)
METLİFE EMEKLİLİK ACİL TEDAVİ SİGORTASI
METRO TURİZM SEYAHAT ORGANİZASYON A.Ş.
MONDIAL ASSISTANCE (RUS)
MONDIAL ASSISTANCE (SAT YARDIM VE DESTEK HİZ.A.Ş.)
ÖZEL MARİNA SAĞ.HİZ.LTD.ŞTİ.
QBE
RBK ASSISTANCE
REMED ASSISTANCE
RETAS ASSISTANCE
SBN SİGORTA & BOĞAZİÇİ BROKERLIK
SBN SİGORTA A.Ş ACİL TEDAVİ SİGORTASI
SBN ŞEKER HAYAT PROJESİ
S.O.S INTERNATIONAL
S.O.S INTERNATIONAL AMBULANS SERVİSİ A.Ş.
TAS ÖZEL SAĞLIK LTD. ŞTİ.
TMS SAĞLIK HİZMETLERİ TURZ.SAN.TIC.LTD.ŞTİ.
TUR ASSIST YARDIM VE SERVİS LTD.ŞTİ.
TURİNS SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASI
TÜRK NİPPON SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASI
TÜRKASSISTCARD
TÜRKİYE EKONOMİ BANKASI
VANBREDA INTERNATIONAL
VIP HAYAT CARD
Antalya
Aydın
Eskişehir
Konya
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
57
Anlaşmalı Kurumlar Listesi
ADANA
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ, CEYHAN TİCARET ODASI, SAYDES (Sağlık Yardımlaşma, Dayanışma ve Biriktime Sandığı), ŞEKERBANK T.A.Ş. PERSONELİ SOSYAL
SİGORTA SANDIĞI VAKFI, FORTİS BANK A.Ş. MENSUPLARI EMEKLİ SANDIĞI VAKFI, T.C MERKEZ BANKASI A.Ş, TÜRKİYE İŞ BANKASI, T.C. ZİRAAT BANKASI
& HALK BANKASI MENSUPLARI EMEKLİ VE YARDIM, SANDIĞI VAKFI, TÜRKİYE HALK BANKASI EMEKLİ SANDIĞI VAKFI, TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi)
AYDIN
ADANA
ATİKER ŞİRKETLER GRUBU, COCA COLA İÇECEK ÜRETİM A.Ş.
ÇINAR TERAPİ ÖZEL SAĞLIK HİZMETLERİ İNŞ.OTOMOTİV TUR.
BİLG.LTD.ŞTİ. ÇOCUK KALBİ KREŞ (GBE LTD. ŞTİ.), EMİNEL SEBZE,
MEYVE GIDA AMBALAJ İNŞ.EMLAK TURİZM TİC.VE SAN.LTD.ŞTİ.
ESASLI GRUP GIDA SAN. VE TİC. A.Ş. FETHİ BAYÇIN HUZUREVİ,
FRESENIUS SAĞLIK HİZ. A.Ş. / ÖZEL TATİL DİY.MER.ŞUB. (FMC),
HİPEROX ÖZEL AYAK SAĞLIĞI VE ZOR YARA HİPERBARİK OKSİJEN
TEDAVİ MERKEZİ, İL BANK ANTALYA, İL DERNEKLER MÜDÜRLÜĞÜ,
MASS ARITMA SİSTEMLERİ İNŞ. SAN. ve TİC. A.Ş. MCN ORGANİZASYON,
MEMUR SENDİKALARI KONFEDERASYONU (MEMUR-SEN), POLSAN
(Polis Bakım ve Yardım Sandığı), PTT SAĞLIK YARDIM SANDIĞI, REALTY
WORLD NEVA GAYR.HİZ.ARAÇ KİR.TUR.İNŞ.SAN.TİC.A.Ş. SÜRAT KARGO
LOJİSTİK VE DAĞITIM HİZMETLERİ A.Ş. T.C ANAYASA MAHKEMESİ, TAPU VE
KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, TC. MURATPAŞA BELEDİYESİ, TÜRK HAVA
YOLLARI A.Ş & TGS YER HİZ.A.Ş. TÜRK TELEKOM SAĞLIK & SOSYAL YARDIM
VAKFI, TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ SYDF, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
(TBMM), TÜRKİYE KAMU ÇALIŞANLARI SENDİKALARI KONFEDERASYONU
KONYA
AKILLI MİNİKLER KREŞ VE ANAOKULLARI, AKŞEHİR TİCARET VE SANAYİ
ODASI ALARM SAĞLIK HİZMETLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. ANA JET ÜSSÜ
KOMUTANLIĞI ARAS KARGO A.Ş. ARIK BEY TEKSTİL ENERJİ VE SİNAİ
YATIRIMLAR A.Ş. ATİKER ŞİRKETLER GRUBU, BAHRİ BAĞDAŞ ULUSLARARASI TARIMSAL ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ, BAŞAK TENEKE A.Ş. BEMBİR-SEN (BELEDİYE VE ÖZEL İDARE ÇALIŞANLARI BİRLİĞİ SENDİKASI)
BEYŞEHİR BELEDİYESİ, BEYŞEHİR SİLAH SANAYİCİLERİ VE İŞ ADAMLARI
DERNEĞİ (BEYSİSAD), BİRLEŞİK KAMU İŞ KONFEDERASYONU ve EĞİTİM İŞ,
BOTA SAĞLIK MED.SAN. VE İNŞ.TİC.LTD.ŞTİ.(ÖZEL BİNKONUT TIP MERKEZİ),
BÜYÜK HEKİMOĞULLARI GIDA SAN. VE TİC.A.Ş. BY SPORT, EKO GRUP ORTAK SAĞLIK İŞ GÜVENLİĞİ MERKEZİ, EREĞLİ ŞEKER FABRİKASI, FİT SPOR
MERKEZİ, GENEL-İŞ SENDİKASI, HİDROKON KONYA, HUĞLU AV TÜFEKLERİ
KOOPERATİFİ, ILGIN ŞEKER FABRİKASI, İTTİFAK HOLDİNG, KARATAY ZİRAAT
ODASI, KONYA ESNAF VE SANATKARLAR ODALARI BİRLİĞİ, KONYA İL MİLLİ
EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ, KONYA İL VE İLÇE EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ, KONYA
MAKRO MARKET A.Ş. KONYA MİNİBÜSCÜLER VE UMUM SERVİS ARAÇLARI
ESNAF ODASI BAŞKANLIĞI, KONYA ÖZEL GÜNDOĞDU KOLEJİ, KONYA SERBEST
MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI, KONYA TED KOLEJİ, KONYA TİCARET
ODASI, MEMUR SENDİKALARI KONFEDERASYONU (MEMUR-SEN), OKYANUS
TAAHHÜT A.Ş. (DEDEMAN KONYA OTELİ), OVA UN, ÖZEL BAŞAK KOLEJİ, ÖZEL
DİLTAŞ EĞİTİM KURUMLARI, POLSAN (Polis Bakım ve Yardım Sandığı), PTT
SAĞLIK YARDIM SANDIĞI, SEYDİŞEHİR ADLİYESİ, SÜRAT KARGO LOJİSTİK
VE DAĞITIM HİZ. A.Ş. T.C ANAYASA MAHKEMESİ, T.C. ADALET BAKANLIĞI
BEYŞEHİR ADLİYESİ İDARİ İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ, T.C. ADALET BAKANLIĞI
ÇUMRA ADLİYESİ İDARİ İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ, T.C. ADALET BAKANLIĞI
KONYA ADLİYESİ İDARİ İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ, TÜRK TELEKOM SAĞLIK ve
SOSYAL YARDIM VAKFI, TÜRK-İŞ KONYA TEMSİLCİLİĞİ, TÜRKİYE BAROLAR
BİRLİĞİ SYDF, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ (TBMM), TÜRKİYE KAMU
ÇALIŞANLARI SENDİKALARI KONFEDERASYONU, ZORLU ŞİRKETLER GRUBU
58
ALARM SAĞLIK HİZMETLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. ARAS KARGO A.Ş. AYDIN ANEMON
OTEL,AYDINAYMELEKDERNEĞİ,AYDINBAHÇEŞEHİRKOLEJİ,AYDINBAŞAKKOLEJİ
(BAŞAK EĞİTİM HİZ. TİC. A.Ş.), AYDIN ÇALIŞMA VE İŞ KURUMU İL MÜDÜRLÜĞÜ,
AYDIN ÇEVRE ve ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN DEFTERDARLIĞI, AYDIN
DEMİR MADENİ EŞYA TESVİYECİ VE SIHHI TESİSATÇILAR ODASI, AYDIN DOĞA
KOLEJİ, AYDIN ECZACI ODASI, AYDIN ESNAF VE SANATKARLAR ODALARI BİRLİĞİ,
AYDIN İL AFET VE ACİL DURUM MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ,
AYDIN İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN İL MİLLİ EĞİTİM
MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN İL MÜFTÜLÜĞÜ, AYDIN İL ÖZEL İDARE, AYDIN JANTSA
JANT SANAYİ VE TİC. A.Ş. AYDIN KARPUZLU BELEDİYE BAŞKANLIĞI, AYDIN
KARPUZLU KAYMAKAMLIĞI, AYDIN KOSGEB HİZMET MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ,
AYDIN KÖŞK BELEDİYE BAŞKANLIĞI, AYDIN SANAYİ ODASI, AYDIN SERBEST
MUHASEBECİ VE MALİ MÜŞAVİRLER ODASI, AYDIN TİCARET BORSASI,
AYDINSPOR 1923, BAYINDIR MEMUR SEN, BEM BİR SEN AYDIN İL BAŞKANLIĞI,
BÜRO MEMUR SEN, İSABEYLİ BELEDİYE BAŞKANLIĞI, KALTUN MADENCİLİK TİC.
A.Ş.(AYDIN), MAREN MARAŞ ELEK.ÜRT.SAN.ve TİC.A.Ş. MB HOLDING, MEDLIFE
ÖZEL SAĞLIK HİZMETLERİ LTD. ŞTİ. MEMUR SENDİKALARI KONFEDERASYONU
(MEMUR-SEN), ÖZEL SAYDAM TIP MERKEZİ(SAYDAM MED ÖZEL SAĞ.HİZ.LTD.
ŞTİ.), POLSAN (Polis Bakım ve Yardım Sandığı), PTT SAĞLIK YARDIM SANDIĞI
SÜRAT KARGO LOJİSTİK VE DAĞITIM HİZ. A.Ş. T.C ANAYASA MAHKEMESİ, T.C.
AYDIN BAROSU, T.C. AYDIN TİCARET ODASI, TEMELLER MOBİLYA, TÜRK TELEKOM
SAĞLIK ve SOSYAL YARDIM VAKFI, TÜRK-AMERİKAN DERNEĞİ AYDIN KOLEJİ(TAD
KOLEJİ), TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ SYDF, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
(TBMM), TÜRKİYE KAMU ÇALIŞANLARI SENDİKALARI KONFEDERASYONU
ESKİŞEHİR
ALP HAVACILIK SAN. VE TİC. A.Ş. ARÇELİK A.Ş. ARSLAN KALIP MAK. PLASTİK
ve METAL SAN. DIŞ TİC.LTD.ŞTİ. BATTALGAZİ SULAMA BİRLİĞİ, BOYPLAST
BOYA VE PLASTİK MALZ. SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. ESKİŞEHİR BERBERLER VE
KUAFÖRLER ODASI, ESKİŞEHİR BÜRO EMEKÇİLERİ SENDİKASI, ESKİŞEHİR
EMLAK KOMİSYONCULAR ODASI, ESKİŞEHİR GAZETECİLER CEMİYETİ,
ESKİŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI, ESKİŞEHİR İL
EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ, ESKİŞEHİR İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ, ESKİŞEHİR
KUYUMCULAR ODASI, ESKİŞEHİR MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI, ESKİŞEHİR
MARANGOZLAR VE MOBİLYACILAR ODASI, ESKİŞEHİR MİMARLAR ODASI,
ESKİŞEHİR MOBİLYACILAR KOOPERATİFİ, ESKİŞEHİR SERBEST MUHASEBECİLER
MALİ MÜŞAVİRLER ODASI, ESKİŞEHİR SÖĞÜTLÜLER KÜLTÜR VE SOSYAL
DAYANIŞMA DERNEĞİ, ESKİŞEHİR ŞOFÖRLER VE OTOMOBİLCİLER ODASI
ESKİŞEHİR-BİLECİK ECZANE TEKNİSYENLERİ DERNEĞİ, ESKİŞEHİR-KÜTAHYABİLECİK DİŞ HEKİMLERİ ODASI, HEKİM CAN ORTAK SAĞLIK GÜVENLİK BİRİMİ,
MALİYE KÜLTÜR EĞİTİM VE SPOR KULÜBÜ DERNEĞİ, MEMUR SENDİKALARI
KONFEDERASYONU (MEMUR-SEN), PAŞABAHÇE ESKİŞEHİR CAM SAN.
VE TİC. A.Ş. POLSAN (Polis Bakım ve Yardım Sandığı), PTT SAĞLIK YARDIM
SANDIĞI, S.S. DEMİR EMEK TÜKETİM KOOPERATİFİ (DETKO), S.S. ESKİŞEHİR
DEMİRYOL İŞ SEN. MENS. TÜK. KOOP. (EDİ-KOOP), S.S. ESTEL TÜKETİM
KOOPERATİFİ, S.S. GES-İŞ TÜKETİM KOOPERATİFİ, S.S. OSMANGAZİLİLER
TÜKETİM KOOPERATİFİ, S.S. ÜNİVERİSTELİLER TÜKETİM KOOPERATİFİ (ÜNKOOP), S.S. YENİKENT İŞLETME TÜKETİM KOOPERATİFİ, S.S.ÖZEL TÜKETİM
KOOPERATİFİ, SABLON WELNESS CLUB ABC Grup Yapı Mağz. Turz. San. ve Tic. A.Ş.
Anlaşmalı kurumlar listesinin en güncel halini www.medlinehastaneleri.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
11.00 - 16.00
59
60
Download