SÜT DİŞLERİNİN AĞIZDA KALMASININ VE SAĞLIKLI OLARAK KALMASININ ÖNEMİ Süt dişleri, daimi dişlerin sağlıklı olarak oluşup sürmelerini sağlayan çok önemli rehberlerdir. Daimi dişlerin oluşumu ve çenelerin gelişimi esnasında süt dişleri; -hem fonksiyonu sağlarlar -hem de kalıcı dişlerin sürecekleri yolu oluştururlar. Bu sebeple 'süt dişlerine nasıl olsa değişecek önemsiz dişler' gözüyle bakmak çocuğunuzun gelecekteki diş sağlığını büyük ölçüde tehlikeye sokar. İltihaplı ya da çürümüş bir süt dişi, altında gelişen daimi dişin oluşumunu yavaşlatır veya bozar. Çocuğunuz 0-6 yaş arası bunların bilincinde olamayacağı için onun ilk 6 yıllık ağız diş sağlığından tamamen siz sorumlu olacaksınız. Süt dişlerinin ağızda kalmasının önemi nedir? » Estetik açıdan önemi Özellikle ön bölge dişlerinin erken yaşlarda (3-4 yaşlarında) kaybedilmesi, çocukta estetik probleme ve hatta psikolojik sorunlara neden olabilir. » Konuşma açısından önemi Bazı sesler, dilin ön bölge dişlerinin arka yüzeylerine değmesiyle oluşur. Ön grup dişlerin kaybında çocukta s,f,v,z,t,d seslerinin bozuk çıkması söz konusu olur. » Çiğneme açısından önemi Çok derin çürüklerde ve fazla diş kayıplarında, bu bölge kullanılamadığı için çiğneme yetersiz kalır. Bu, çiğneme kaslarının aktivasyonunda düşüşe sebep olabilir. Yetersiz çiğnemeden ötürü, sindirim bozuklukları da oluşabilir. » Sürekli dişlerin sürmesinde rehber olmaları Süt dişleri, sürekli dişlerin sürmesinde rehber görevi yapar. Erken kayıplarda, üzerindeki rehber dişi kaybeden sürekli diş, normalde olması gereken yerin dışında bir yerden sürebilir. Bu da, ortodontik bozukluklara yol açar. Süt diş dizisi çocuğun büyümesinin en aktif olduğu dönemde gelişir. Süt dişleri, bebekliğin 6'ıncı ayından itibaren sürmeye başlar. 3 yaşına kadar çocuğun ağzında 20 adet süt dişi tamamlanmış olur. DİŞ ÇÜRÜKLERİ BULAŞICI MIDIR? Diş çürüklerinin bulaşıcı bir hastalıktır. Diş çürüklerinden birçok bakteri sorumludur bunların arasından en önemli bakteri ise ‘Streptococcus Mutans’ grubu bakterilerdir. Bebekler ağızlarında streptokok bakterileri ile doğmazlar. Bebeklere bakterilerin ilk bulaşma yolu genellikle anne vasıtası ile olmaktadır. Annenin tükürüğünde doğal olarak bulunan streptokoklar, ilk önce öpme ile daha sonra ise yemek yediği kaşıkla önce annenin tadına bakması, biberon içerisindeki süt veya mamanın sıcaklığını kontrol etmesiyle bulaşabilir. Annelerin bebeklerini olası bakteri transferinden koruması için yapması gereken şeyler nelerdir? En önemli ve ilk yapılması gereken işlem, annenin ağız ve diş bakımının mükemmel olmasıdır. Bunun anlamı her gün düzenli olarak dişlerin fırçalanması ve diş ipi kullanılmasıdır. İkinci basamak ise düzenli diş hekimi kontrolleri ile annenin ağzında çürük, diş ve dişeti hastalığı riskinin ortadan kaldırılmasıdır. Bebekle yakın temas kuran diğer kişiler için de tüm bu önlemler alınmalıdır. Diğer dikkat edilmesi gereken hususlar ise; • Çocuğunuzla asla aynı diş fırçasını kullanmayın. • Mümkünse yemeklerde çocuğunuz için ayrı bir kaşık kullanın, yemeğin kontrolünü başka bir kaşıkla yapın. • Bebeğinizin yemeğini üfleyerek soğutmayın. • Bebeğinizin biberonuna veya emziğine ağzınızı sürmeyin. (Kimi anneler bunu temizleme amacıyla yapar.) • Sizin dışınızda çocuğunuza temas eden kişilerde uçuk, dişeti hastalığı veya ağız-diş sağlığı ile ilgili problemlerin olmamasına özen gösterin. • Tüm bu önlemleri aldığınızda ise onu bol bol öpün… Bebeklerde Diş Çürüğü (BİBERON ÇÜRÜĞÜ) Bebeklerde bazen dişlerin üzerinde sürer sürmez kahverengi lekeler oluştuğu ya da bu dişlerin kırılıp döküldüğü gözlenir. Bu çürükler sütte, mamalarda, meyve sularındaki şeker ve tatlıların dişlere uzun süre temasıyla oluşurlar. Uyku sırasında şekerli sıvılarla uykuya dalan çocuk risk altındadır. Genellikle aileler biberon çürüğünün ilk safhalarında dişlerin çürüdüğünü anlamazlar. Çünkü çürüğünün ilk safhasında dişlerin dişeti sınırında hafif bir beyazlama görülür. Ailelerin dişlerin çürüdüğünün farkına vardığı zaman genellikle kahverengi-siyah renkleşmelerin olduğu zamanlardır ki artık iş işten geçmiş ve dişler çürümüştür. Biberon çürüğünden korunmak için ne yapmak gerekir? -Gece ağzında biberonla uyuma alışkanlığını önleyin. -Biberondaki süte şeker, bal, pekmez gibi tatlandırıcılar ilave etmeyin. -Bebek beslendikten sonra mutlaka su içirin. -Gece ve sabah beslenmeleri sonrası temiz, ıslak bir tülbent ile dişlerini silerek temizlenmelidir. -Tatlıya (bal, pekmez, reçel) batırılmış emzikle uyumasına izin vermeyin ve gün içinde de çocuğu sakinleştirmek için tatlandırılmış emzik vermeyin. - Dişler sürdükten sonra bebeğin eline verilen karbonhidratlı-şekerli gıdalar da diş çürüklerine neden olur. Çocuğu bu tür gıdaların yerine elma, havuç gibi besin değeri yüksek; diş temizliğine yardımcı gıdalara yönlendirmek gerekir. Bebeklere sağlıklı çene gelişimi için fizyolojik başlıklı (damaklı, kesik uçlu) biberon kullanımı gerekir. Öncelikle küçük delikli emziği olan biberonlar tercih edilmelidir. Çünkü çocuğun biberonu emerken güç sarfetmesi gerekir ki yanak, dil ve çene kasları gelişebilsin. Bebekler 1 yaşından itibaren bardak ve kaşıkla beslenmeye alıştırılmalıdır. Biberonla beslenme en fazla 2 yaşına kadar devam edebilir. Solunum problemleri, çene gelişmesi üzerine olumsuz etki eder. Burundan değil de, sadece ağızdan soluma durumu mevcutsa (bu durum uykuda daha iyi anlaşılır) muhakkak kulak burun boğaz uzmanına danışılmalıdır. Parmak emme, yalancı emzik kullanma gibi alışkanlıklara en fazla 2-2,5 yaşına kadar izin verilebilir. Eğer PARMAK EMME ALIŞKANLIĞI mevcutsa, bunun sebebi araştırılarak 3-6 yaş arasında bu alışkanlık mutlaka giderilmelidir. Parmak emme sırasında parmağın yaptığı basınç hassas olan çenenin gelişimini etkiler ve ön dişleri ileri iterken alt dişleri geriye doğru çeker. Eğer çocuk bu alışkanlığından vazgeçemiyorsa ilk etapta bir ödül ceza sistemi kurabilirsiniz. Parmak emmediği günler ödüllendirebilirsiniz. Ya da parmak emme alışkanlığına sahip çocukları oyalama ve meşgul etme taktiği ile bu alışkanlıklarından vazgeçirmeye çalışın, aksi halde onları azarlamak ya da korkutmak çözüm olmayacaktır. 'Parmağını emme' diye telkinde bulunmak bu konuda yapılmayacaklar listesindedir. Problem sonuçlanamıyorsa diş hekiminize başvurun. Diş hekiminizin yapacağı bir aparey çocukta bu kötü alışkanlığı bir kaç günde kesecektir. SÜT DİŞLERİ NEDEN KOLAY ÇÜRÜR? Süt dişleri normal dişlere oranla daha çok organik madde içerirler. Bu nedenle çürümeye daha yatkınlardır, daha kolay ve hızlı çürürler. Çocuklar, çürüğün erken döneminde görülebilen sıcak, soğuk ve çiğneme ile oluşan hafif ağrı gibi sinyalleri zamanında yorumlayamazlar. Olayı ancak dayanılamayacak kadar ağrı olmasında farkederler ki, bu durumda çok geç kalınmış olabilir. Ayrıca çocuklarımızı gazlı ve asitli içeceklere alıştırırsak, dişlerde asitler sebebiyle oluşan aşınma şeklindeki çürüklere sebebiyet vermiş oluruz. ÇOCUĞUN BESLENME ŞEKLİ DİŞ SAĞLIĞINI ETKİLER Mİ? Beslenme, genel vücut gelişimini etkilediği gibi diş/dişeti gelişiminde de çok önemli rol oynamaktadır. Örneğin karbonhidrattan zengin beslenme düzenine sahip bir çocuk diş çürüklerinin oluşumu açısından risk altındadır. Protein ve Diş: Diş sert dokuları protein eksikliğinde bozulur, mineralizasyonda azalmaya yol açar. Kalsiyum ve Diş: Kalsiyum dişleri kuvvetlendirir. Kalsiyumun kana karışıp dokulara karışması için D vitamini gerekmektedir. Proteinler de kalsiyumun dokulara taşınmasını sağlar. Vitaminler ve Diş: A vitamini eksikliği, dokuların enfeksiyona karşı dayanıklılığını azaltmakta ve iyileşmesini geciktirmektedir. Aynı zamanda diş sürmesinde gecikmelere de yol açmaktadır. B vitamini eksikliğinde, ağız dokularında hassasiyet ve dişleri çevreleyen alveol kemiğinde harabiyet görülmektedir. C vitamini eksikliği ise yine kireçlenme bozuklukları ve diş etlerinde kanamalara yol açan bazı hastalıklara sebep olur. SÜT DİŞLERİNDEKİ ÇÜRÜKLER TEDAVİ EDİLMELİ Mİ? Tedavi edilmeyen süt dişi çürükleri: - ağrı, - kötü koku, - çiğneme zorluğu, - beslenme bozukluğu - çirkin görüntüye yol açar. Bu dönemdeki tedavi edilmeyen diş bozuklukları, ileride diş çarpıklığı, çene gelişiminde bozukluk ve genel sağlık problemlerine (romatizmadan kalp rahatsızlıklarına kadar) sebep olabilecektir. Dolayısıyla süt dişlerindeki çürükler, "nasıl olsa yerine yenileri gelecek" yanılgısına düşmeden tedavi edilmelidir. ÇÜRÜK OLUŞUMU ENGELLEYEN KORUYUCU UYGULAMALAR Bunlardan birisi FİSSÜR ÖRTÜCÜ dediğimiz malzemedir. Diş çürükleri genellikle azı ve küçükazı dişlerinin, çiğneyici yüzlerinde bulunan "fissür" adı verilen oluklarda başlar. Bahsettiğimiz malzemeyle olukların üzeri kapatılıp, o bölgeye mikrop, yemek artığı vs.nin sızması engellenerek çürük başlaması önlenir. Bu işlem, 5-6 yaşından itibaren uygulanabilir. Çürüğü engellemenin başka bir yolu da dişlerin çürüğe karşı direncini artırmaktır. Dişlere YÜZEYSEL FLOR UYGULANMASI suretiyle bu direnç kazandırılır. Flor uygulaması 1 yaşındayken başlayıp, 8 yaşına kadar devam etmelidir. Dişlere topikal flor uygulaması 6 ayda bir tekrarlanmalıdır. Florun çürük önleyici etkisi 3 mekanizma ile açıklanmaktadır: 1. Dişin en üst ve en ince tabakası olan minenin asitte çözünürlülüğünü azaltır. 2. Asitler tarafından yapısı bozulan dişin mine tabakasının tamirine ve iyileşmesine yardımcı olur. 3. Dişin üzerinde biriken plağı direkt olarak etkileyerek asit üretmesine engel olur. BEBEKLERDE VE 6 YAŞA KADAR AĞIZ BAKIMI NASIL YAPILMALIDIR? Düzenli temizlik bebeğin dişlerinin sürmesi ile başlar. Dişetleri ve yeni sürmeye başlamış dişler üzerinde oluşan bakteri birikintileri mutlaka temizlenmelidir. Çünkü bu bakteriler gıda artıkları ile etkileşip asit salgılar ve dişlerin çürümesine neden olurlar. Bunun için anne, temiz bir gazlı bezi işaret parmağına dolayarak diş ve dişeti üzerindeki plağı temizleyebilir. Ancak bu tabakayı kaldıracak kadar basınç uygulamaya dikkat edilmelidir. Bu temizlik kahvaltıdan ve akşam yemeğinden sonra olmak üzere günde en az iki kez yapılmalıdır. Bu sayede bebeğin ilk dişleri temiz bir ortamda sürmüş olur. Bebekte ön dişler tamamlandıktan sonra bebeğin bir diş fırçası olmalıdır, dişleri annesi tarafından (özellikle yatmadan önce) macunsuz olarak fırçalanmalıdır. Okul öncesi çocuklarda diş fırçalama için bir teknik uygulatmak çok zordur. Bu yaşlarda çocuklar diş fırçalarken çoğu zaman dişlerin görünen ya da kolay ulaşılan yüzlerini fırçalar. Ancak dişlerin ara yüzleri ve çiğneyici yüzeylerini çok daha iyi temizlemesi için fırçalama sırasında Anne-Babanın kontrolü ve yardımı gerekir. Çocuklar için nasıl bir diş fırçası seçilmeli? Çocuğun ağız büyüklüğüne uygun, yumuşak ve naylon kıllardan üretilmiş diş fırçaları kullanılmalıdır. Eskimiş bir süpürgeyle süpürme işlemi nasıl yapılamazsa, eski bir fırçayla da dişler fırçalanamaz. Fırça kılları aşınır aşınmaz (Ortalama 6 ay) mutlaka değiştirilmelidir. Çocuğuma dişlerini günde kaç kez fırçalatmalıyım? Sabah kahvaltısı sonrası ve gece yatmadan önce, etkili bir fırçalama işlemi yeterlidir. Her iyi alışkanlık gibi diş fırçalama alışkanlığı da çocukluk döneminde kazanılacaktır. Çocuklarda diş macunu ne kadar kullanılmalıdır? Bebeklik döneminde ve üç yaşına kadar çocuklarda diş macunu kullanımı önerilmez. Diş macunu kullanımına üç yaşından sonra başlanmalıdır. Ancak reklamlarda gördüğünüz gibi 35 cm. değil, bir mercimek tanesi kadar macun fırçalama için yeterli olacaktır. Fırçalama işleminde macundan çok, etkili bir fırçalama işleminin önemli olduğunu unutmamak gerekir. Çocuklara diş fırçalama alışkanlığı nasıl kazandırılır? Dişlerini fırçalarken ayrı bir diş fırçası ile siz de kendi dişlerinizi fırçalayın. Ona farklı renkte ve değişik çizgi roman kahramanlarının olduğu fırçalar alın. Her seferinde başka bir fırça seçmesini sağlayın. Bu seçim onun diş fırçalama isteğini ve motivasyonunu artıracaktır. Önce kendisinin dişlerini fırçalamasına izin verin sonra siz onun dişlerinizi fırçalayın. Evde mutlaka diş fırçalama panosu oluşturun ve her fırçalamadan sonra pano üzerinde işaretleme yapın. Unutmayın ki bebeğiniz veya çocuğunuzun diş çürüğü hakkında hiçbir bilgisi yoktur. Ona yapışkan özelliği olan şeker, çikolata veya bisküvi yedirin ve aynada dişlerin üzerine nasıl yapıştığını gösterin. Daha sonra dişlerini fırçalatın ve dişlerinin ne kadar güzel, temiz ve beyaz olduğunu ona aynada gösterin. Çocuklarda diş hekimi korkusunu aşmak için neler yapılmalıdır? Çocuğun diş hekimine götürülmesi bir ceza anlamı taşımamalıdır. Tam aksine severek gideceği bir ortam yaratılmalıdır. Dikkat edilmesi gereken başka bir konu da, diş hekimine gitme ile çocuğun maruz kalacağı ağrı olayı arasında bir çağrışım uyandırmamaktır. Çocuğa “Dişin hiç ağrımayacak”, “Doktor iğne yapmayacak” diyerek onu yanıltmak ilerideki tedavileri güçleştirir. Diş hekimi ile çocuğun iyi bir diyalog kurması, çocuğun korkusunu yenmesine yardımcı bir faktördür. Bunun için diş hekiminin sorduğu sorulara çocuğun kendisinin yanıt vermesine izin verilmelidir. ÇOCUĞUMUN DİŞİ AĞRIRSA NE YAPMALIYIM? En sık karşılaşılan durumlardan biri de genellikle geceleri meydana gelen ani diş ağrılarıdır. Bu gibi durumlarda çocuğu rahat ettirmek için önce ağzını su ile çalkalayın. Daha sonra dişlerini diş fırçası ve diş ipi ile temizleyin. Bazen sadece bu iki metot sayesinde; dişlerin arasına sıkışmış gıda artıkları çıkarılarak çocuğunuzun diş ağrısını kolayca geçirebilirsiniz. Eğer bu iki işlem yapıldığı halde ağrı geçmiyorsa; ağrıyı hafifletmek için ağrıyan dişin olduğu bölgeye soğuk su veya buz tatbiki yapın. Soğuk tatbiki ağrının azalmasına sebep olacaktır. Kesinlikle ağrıyan dişin üzerine SICAK SU veya ASPİRİN uygulamayın. Tüm bu işlemlere rağmen ağrısı kesilmiyorsa, diş hekiminizin önereceği ağrı kesici bir şurup veya tablet kullanılması ağrının azalmasına yol açacaktır. Çarpma / düşme sonucu meydana gelen yaralanmalarda ne yapmalıyım? Çocuğunuz süt dişlenme dönemindeyken (0-6 yaş) çarpma ve düşme nedeniyle bazen ön süt dişleri çene kemiği içerisine tamamen veya kısmen gömülebilir. Genellikle 3-9 ay içerisinde bu dişler tekrar eski yerlerinden sürerler. Ancak çarpma esnasında bu dişlerin altındaki daimi dişlerin zedelenme ihtimalinin yanı sıra çenede kırıklar da olabileceğinden en kısa sürede bir diş hekimine başvurulmalıdır. Travmalardan sonra her kaybedilen saat oluşan hasarı büyütmektedir. Bu durumda iki olasılık vardır: 1. Diş hekiminize ulaşana kadar: Yarayı ılık su ile temizleyin. O bölgeye soğuk kompres uygulayın. Varsa kırık diş parçalarını saklayın. 2. Diş tümüyle çıkmışsa: Dişi bulun. Köküne mümkün olduğunca dokunmadan alın. Dişi saklamak için en ideal ortam olan sütün içinde koyarak en kısa sürede diş hekiminize gidin. Dudak, Dil ve Yanak Yaralanmalarında Ne Yapmalıyım? Yaralı bölgeye buz koyun. Eğer kanama varsa, temiz bir gazlı bez ile hafifçe basınç uygulayın. Kanama 15 dakika içinde durmazsa diş hekiminize başvurun. Hazırlayan: N. Deniz Temuçin / Diş Hekimi