TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ Sİ DERNEĞİ ÜLS ERA Tİ FKOLİ T TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİSİ DERNEĞİ ÜLSERATİF KOLİT NEDİR? Ülseratif kolit, kalın bağırsağın içini örten tabakanın iltihabıdır. Rektal kanama, ishal, karın ağrısı, kilo kaybı ve ateş gibi semptomlar oluşur. Ülseratif koliti olan hastaların uzun dönemde kalın barsak kanser gelişmesi artar. Hastalığa neden olan etken bilinmemektedir. ÜLSERATİF KOLİTİN SIKLIĞI NEDİR? Her yaş grubunu tutabilmesine rağmen sıklıkla 30 yaş altında görülür. Kuzey bölge ikliminde yaşayanlarda sıktır. Hastalığın kadınlar ve erkeklerde rastlanma oranı eşittir. Ailesel yatkınlık olabilir. İLTİHABİ BAĞIRSAK HASTALIĞI KALITSAL MIDIR? Gerek ülseratif kolit gerek Crohn hastalığı bazı ailelerde sıkça görülür. Ülseratif kolit hastalarının %20 kadarında, birinci derece akrabalarında da ülseratif kolit veya Crohn hastalığı görülür. Buna karşın yapılan çalışmalarda belirlenmiş genetik bir geçiş yoktur. ÜLSERATİF KOLİT BELİRTİ ve BULGULARI NELERDİR? Ülseratif kolitin belirtileri; İshal Kanama (makattan kan gelmesi) Dışkılama sırasında ağrı, acil dışkılama ihtiyacı Kabızlık Karın ağrısı (çoğu zaman kramplar tarzında) Kilo kaybı 1 Ateş NASIL TANI KONUR? Hastanın şikâyetleri, bulgu ve belirtileri dikkatli bir fizik muayene ile değerlendirilir. Ülseratif koliti diğer ishale neden olan infeksiyöz hastalıklardan ayırmak için dışkı incelemesi yapılır. İshalin bakteriyel, viral ya da parazitik infeksiyonlardan ayrımı yapılır. Hastadaki belirtiler ülseratif koliti düşündürüyorsa kalın bağırsağın içini örten tabakanın (mukoza) incelenmesi gerekir. Bunun için iki cihaz kullanılabilir. Makattan yerleştirilen özel bir tüp ile (sigmoidoskopi) kullanılarak rektum ve kalın bağırsağın alt kısımları ya da kalın bağırsağın tümünü incelemek için kolonoskopi kullanılır. Bu cihazlar yardımıyla rektumun içini örten tabakayı direkt olarak görebilir ve bu sırada, mikroskop altında incelemek üzere hastalığın olduğu bölgeden örnek alınabilir (biyopsi). Bu inceleme ile iltihabi barsak hastalığı ile benzer belirti ve bulguları olan Crohn hastalığı, divertiküler hastalık ve kanser ayrımı yapılır. ÜLSERATİF KOLİT TEDAVİSİNDE HANGİ İLAÇLAR KULLANILIR? Günümüzde ülseratif koliti tam olarak tedavi eden ilaçlar yoktur. Ancak ilaçlar ile hastalığın bulguları kontrol altına alınabilir veya azaltılabilir. Tedavide kullanılan üç grup ilaç vardır. 1- Aminosalisilatlar (5-aminosalasilik asit (5-ASA) içeren aspirin benzeri ilaçlar): Bu ilaçlar kalın bağırsak mukozasındaki inflamasyonu baskılar. Böylece ishal, rektal kanama, karın ağrısı gibi semptomlar azalabilir. Genellikle hafif ya da orta dereceli vakalarda ve hastalığın ilerlemesinin önlenmesinde kullanılır. 2- Kortikosteroidler ( Prednizon , Metil prednizolon): Kortikosteroidler orta ve ciddi hastalık evrelerinde kullanılır.İnflamasyonu baskılar.Hastalığın şiddetlendiği dönemlerde, steroid (prednizolon) tedavisinden yararlanılır. Yan etkileri nedeni hastalığın uzun dönem tedavisinde kullanılmazlar. 3- İmmun sisteme (bağışıklık sistemi) etkili ilaçlar (Azotiyopirin, 6- mercaptopurine, siklosporin): İmmunmodülatör ilaçlar, bağışıklık sistemini baskılayarak, hastalığı kontrol altına alır. Azotiyopirin, 6- mercaptopurine, siklosporin bu grup ilaçlardır. Aminosalisilatlar ve kortikosteroidlerin etkisiz ya da kısmen etkili olduğu hastalarda kullanılırlar. Tedaviye dirençli hastalarda hastalığın baskılanmasına yardımcı olurlar. Bununla birlikte etkilerinin ortaya çıkması üç ayı bulabilir. CERRAHİNİN ÜLSERATİF KOLİT TEDAVİSİNDEKİ ROLÜ NEDİR? Ülseratif kolit tanısı ile takip edilen hastaların % 25-30 kadarında ilaç tedavisine cevapsızlık ya da aşırı kanama, şiddetli hastalık, kalın bağırsağın delinmesi, kanser gelişimi nedenleri ile kalın bağırsağın ameliyatla çıkarılması gerekir. Ülseratif kolit, hastalığı sadece kalın bağırsağı etkilediği için cerrahi tedavi, hastalığı tam olarak (küratif amaçla) iyileştirebilir. Ülseratif kolit için kalın bağırsağın, rektumun (kalın bağırsağın son bölümü) ve anüs (makat) tamamen çıkartıldığı proktokolektomi (Şekil – A) olarak adlandırılan ameliyat yapılabilir. Ancak kalıcı olarak ile ostomi (Şekil-B ) (ince bağırsağın karın ön duvarına ağızlaştırılması) açılmasını gerektirir. Bu ameliyatı tercih eden hastaların karın ön duvarında torba taşıması gerekir. 2 İleoanal prosedür, ülseratif kolit tedavisinde diğer bir alternatiftir. Bunda kalın bağırsak ve rektum çıkartılır fakat anal kanal (makat) korunur. İnce bağırsaklardan küçük bir rezervuar (poş) oluşturularak makata bağlanır. Bu poş, rektumun depolama görevini üstlenir. Bu ameliyatta yapılan rezervuarı ve bağırsak devamlılığını korumak için geçici süre kullanılmak üzere bir ileostomi açılır. Birkaç ay sonra rezervuar ve dikiş hattı iyileşince bu koruyucu ileostomi kapatılır. Poş, dışkı sayısını azaltmak için bir rezervuar olarak görev yapar. Bu ameliyat, ülseratif kolit tekrarlama riskini ortadan kaldırır ve normal yolla dışkılamayı sağlar. EN İYİ ALTERNATİF HANGİSİDİR? Her ameliyatın kendine özgü avantajları ve dezavantajları vardır. Hiçbir yöntem hastanın tam olarak normal olmasını sağlamaz. Ameliyat öncesi, bunlar hastaya anlatılarak, uygun yöntem seçilmelidir. 3 HASTALIĞIN KONTROLÜNDE DİYET ÖNEMLİ MİDİR? İyi beslenme tüm kronik hastalıklarda olduğu gibi ülseratif kolitte de önemlidir. İshal, rektal kanama gibi semptomlar vücuttan ciddi oranda sıvı ve besleyici faktörlerin kaybına yol açar. Hastalığa yol açan ve ya önlenmesinde ya da tedavisinde kullanılabilen özel bir diyet yoktur. Ancak süt, baharatlı yiyecekler, alkol ve posalı gıdalardan uzak durmak belirtileri azaltmak için faydalı olabilir. Yine iltihabi barsak hastalığında süt şekerine (laktoz intoleransı) intolerans (tahammülsüzlük) olduğu için sütlü ürünlerden kaçınmak gerekebilir. Aşırı inflamasyon (iltihap) sonucu, daralmış bağırsak segmentlerindeki ilerlemeyi zorlaştıracağı için yüksek lifli gıdaların tüketilmesi sakıncalı olabilir. STRES ÜLSERATİF KOLİT ATAKLARINI TETİKLER Mİ? Vücut ve aklın birbiriyle yakından ilişkili olduğu göz önüne alındığında, stres tüm kronik hastalıklarda olduğu gibi hastalığın belirtilerini etkiler. Ancak ülseratif kolit’ e yol açtığına dair kanıt yoktur. Bazı hastalar, uzun süren, devamlı tedavi ve doktor kontrolü gerektiren iltihabi bağırsak hastalığı nedeni ile ruhsal problemler gösterebilir. Bu ruhsal problemlerin hastalığın bir nedeni değil, sonucunda geliştiği unutulmamalıdır. Bu nedenle aile desteği ve psikolojik destek gerekebilir. ÜLSERATİF KOLİT’Lİ HASTALARDA NORMAL YAŞAM MÜMKÜN MÜDÜR? Ülseratif kolit ciddi bir kronik hastalık olmasına rağmen öldürücü bir hastalık değildir. Tedavi ile bulguları kontrol altına alınan hastalar, yaşamlarına eskiden olduğu gibi devam ederler. Hastalar, uzun süren tedavi ve hastanede yatmalarına karşın genelde işlerine devam eder, evlenir, yaşam kurar ve aile hayatlarına başarı ile sürdürebilirler. ÜLSERATİF KOLİTE YOL AÇAN ETKENLER NELERDİR? Hastalığın tam nedeni bilinmemektedir. Stress, yiyecek ve ya kişiden kişiye temasla bulaş hastalığa yol açmaz. Araştırmalar, inflamasyona yol açan etkenlerin aileden geçen genlerin, immün sistemin ve bazı çevresel faktörlerin kompleks etkileşmesi sonucu geliştiğini düşündürmektedir. Çevresel yabancı maddeler (antijen) direkt inflamasyona yol açabilir ya da immün sistemi stimüle ederek kontrolsüz immün yanıt oluşumuna neden olur. Sonuç olarak inflamasyon bağırsaklara hasar verir ve hastalığın semptomları ortaya çıkar. Bu nedenle ilaç tedavisi ile hastanın immün sistemini iyileştirmeye çalışırız. Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği Hasta Broşürleri serisinde yayınlanan bu dokümanların basım ve yayın hakkı Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği’ne aittir. Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği’nin yazılı izni olmaksızın bu broşürlerin hiçbir bölümü basılamaz, çoğaltılamaz ve kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. 4