YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2015/7283 Karar Numarası: 2015/18263 Karar Tarihi: 29.06.2015 ÖZETİ: İİK'nun 89 maddesinde takip borçlusunun 3. şahıs nezdinde bulunan hak ve alacakları ile menkul mallarının haczedileceği öngörülmüştür. Somut olayda, borçlu olan N.Ö.'nın haciz ihbarnamesi gönderilen şirketin ortağı olup hu sebeple borçlu yönünden şikayetçi şirket 3. kişi sayılmayacağından sözü edilen haciz ihbarnamesi sonuç doğurmaz. Borçlunun anonim şirketteki çıplak paylarının haczi ise ancak İİK.'nun 94. maddesi uyarınca yapılacak haciz işlemi ile mümkündür. O halde mahkemece şikayetçinin bu yöne ilişkin şikayetinin kabulüne karar vermek gerekirken, şikayetin tümden reddi isabetsizdir. Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Özlem İnciroğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlular hakkında yürütülen icra takibinde kendisine icra müdürlüğünce haciz ihbarnameleri gönderilen şikayetçi B. Hastanesi Özel Sağlık Hiz. Tic. A.Ş. adına M. Turizm İşletmeleri A.Ş icra mahkemesine başvurusunda müvekkili ve davalının B. Hastanesi Özel Sağlık Hizmetleri Tic.A.Ş nin hissedarı olduğunu alacaklı A.Ü.'nin yine şirket ortağı olan borçlu N.Ö.'dan olan alacağının tahsili için haciz ihbarnameleri gönderdiğini haciz ihbarnamelerinin usulsüz olduğunu belirterek iptali ile borçlu olmadığının tespitine ve borçluluk kaydının silinmesine karar verilmesini talep ettiği mahkemece davanın reddine karar verildiği görülmektedir. 4949 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 94. maddesine göre “...Anonim şirketlerde paylar için pay senedi veya pay ilmühaberi çıkarılmamışsa, borçlunun şirketteki payı icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedilir. Bu haczin şirket pay defterine işlenmesi zorunludur; ancak haciz, şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile şirkete tebliğ tarihinde yapılmış sayılır. Haciz, icra dairesi tarafından tescil edilmek üzere Ticaret Siciline bildirilir. Bu durumda haczedilen payların devri, alacaklının haklarını ihlal ettiği oranda batıldır. Haczedilen payların satışı, taşınır malların satışı usulüne tabidir. Diğer taşınırlar da icra dairesi başkasına devre mani tedbirleri alır.” Anonim şirketlerde hisse senedi çıkarılması zorunluluğu yoktur. Hisse senedi çıkarılmış ise bu hisse senetleri İİK'nun menkul mallarla ilgili haciz ve muhafaza hükümlerini düzenleyen 88. maddesi uyarınca icra müdürlüğünce haczedilebilir ve muhafaza altına alınabilir. Borçlunun ortağı bulunduğu anonim şirkette hisse (pay) senedi ya da ilmühaber çıkarılmamışsa borçlunun bu hissesine (payına) çıplak pay denilir ve bu pay borçlu tarafından başkalarına devredilebileceği, rehnedilebileceği gibi, borçlunun alacaklıları tarafından haczedilebilir. Hisse senedi çıkarılmaması durumunda borçlunun 3. kişi nezdinde bulunan ve henüz kıymetli evraka bağlanmamış hisse hakları İİK’nun 94. maddesi gereğince icra müdürlüğü tarafından mahalline bizzat gidilerek ve pay defterine işlenmek suretiyle haciz işlemi yapılabilir. Haciz keyfiyeti de borçlunun hissesini elinde bulunduran 3. şahıslara ihbar edildir. Anonim ve hisseli Komandit şirketlerin henüz kıymetli evrak niteliğinde senede bağlanmamış hisselerinin haczinde İİK'nun 94. maddesi doğrultusunda yapılan tebliğden sonra, şirket idaresi itirazda bulunmamış veya itiraz reddedilmiş ise hisselerin borçlu adına ve hesabına şirket nezdinde ve mamelekinde bulunduğu kesinleşir. İİK'nun 89 maddesinde takip borçlusunun 3. şahıs nezdinde bulunan hak ve alacakları ile menkul mallarının haczedileceği öngörülmüştür. Somut olayda, borçlu olan N.Ö.'nın haciz ihbarnamesi gönderilen şirketin ortağı olup hu sebeple borçlu yönünden şikayetçi şirket 3. kişi sayılmayacağından sözü edilen haciz ihbarnamesi sonuç doğurmaz. Borçlunun anonim şirketteki çıplak paylarının haczi ise ancak İİK.'nun 94. maddesi uyarınca yapılacak haciz işlemi ile mümkündür. O halde mahkemece şikayetçinin bu yöne ilişkin şikayetinin kabulüne karar vermek gerekirken, şikayetin tümden reddi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.