2015 yılı toplu görüşmelerinin yaklaştığı bugünlerde 13 yıllık emek ve kadın düşmanı politikaların sahibi AKP hükümeti ile yandaş sendika arasında yeni bir tiyatro oynanmak isteniyor. 7 haziran seçimleri sonrasında, henüz yeni bir hükümetin oluşamadığı bu süreçte, bizce emekçilerin gelecek iki yılına dair karar vermekte yetkisiz olan geçici hükümetin,yandaş sendikasıyla birlikte oynanmak istediği yeni bir toplu sözleşme oyununa KESK li kadınlar olarak itiraz ediyoruz!!! Yıllardır toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifiyle yürüttüğümüz mücadelemizde aynı zamanda gerçek bir toplu sözleşme için de mücadele ettik.4688 sayılı yasa , özellikle son iki dönemde gerçekleştirilen ‘’sözde toplu sözleşmeler’’ gerek kapsam, işlev , tarafların belirlenmesi,imza ve itiraz yetkisi bakımından,gerekse grev hakkını engelleyen ,kadını ve kadın taleplerini görmezden gelen yapısıyla biz kadın emekçiler açısından tarihin çöplüğüne atılması gereken bir yasadır.Bu köhne yasa çerçevesinde yürütülmek istenen şey,emek ve kadın düşmanlığını toplu sözleşme masasında meşrulaştırmaktır. Yetkili yandaş sendika ile ,kadını yaşamın her alanında olduğu gibi çalışma yaşamında da ikincilleştiren’’ AKP hükümeti’’ nin 2013 te imzaladığı satış sözleşmesi en çok biz kadın emekçileri etkilemiştir.Tüm emekçiler adına yetkilendirilen MEMUR SEN in imzaladığı satış sözleşmesinin en ağır faturasını kadın emekçiler ödemiştir.Kadınların talepleri,çalışma yaşamında karşılaştıkları gerçek sorunlar görmezden gelinmiştir. Biz, KESK’li kadınlar olarak, Yıllardır işyerlerimizde, evlerimizde,sokaklarda,alanlarda verdiğimiz mücadelemizde emeğimiz,bedenimiz ve kimliğimiz üzerinde söz söyleyenin biz kadınlar olması gerektiği konusunda kararlı duruşumuzdan asla taviz vermedik.Erkek-devlet-sermaye anlayışının 13 yıllık AKP iktidarında somutlaşan biçimiyle kadınlar olmadan toplumu yönetme anlayışına karşı dün olduğu gibi bugün de mücadele etmeye kararlıyız. Demokratik,eşitlikçi,özgürlükçü,toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifini esas alan,insana yaraşır çalışma koşullarının oluşması için ısrarlı mücadelemize devam edeceğiz.Yandaş sendika ile geçici hükümetin kadın emekçilerin varlığını,haklarını,taleplerini yok sayan toplu sözleşme yerine gerçek,özgür toplu sözleşmelerin gerçekleşebilmesi için; * Toplu sözleşme görüşmeleri Eylül -Ekim aylarına ertelenmesi * 4688 sayılı yasanın İLO normları ve AHİM karalarına uygun olarak yeniden düzenlenmesi * Toplu sözleşme masasında kadın taleplerinin ayrıca gündem maddesi olarak ele alınması, * Kamu görevlileri heyeti,kamu işveren heyeti ve hakem kurullarında kadın erkek temsilci oranında ‘’eşit temsiliyet’’ ilkesinin benimsenmesi ve hayata geçmesi için ısrarcı olacağız. Çalışma yaşamında KADIN-ERKEK eşitliğinin sağlandığı,kadınların her düzeyde eşit olanaklardan faydalandığı,kadını eve kapatan değil,analık kimliğine hapseden değil,taciz tecavüz edilen değil,özgür bir birey olarak tüm haklarını eşit düzeyde kullanabildiği bir yaşamı kurma umudu ile,TÜM KAMU EMEKÇİSİ KADINLARI 3 Agustos’ ta başlayacak olan 2016-2017 toplu sözleşme görüşmeleri sürecinde hep birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Toplu sözleşme taleplerinde kadınları görmeyen,erkek egemen sistemin sendikalardaki sözcülüğünü üstlenen yandaş sendikacılığa karşı,kurulduğu günden bugüne kamu emekçilerinin ‘’kadın yüzü’’ olan konfederasyonumuz KESK ‘te örgütlü kadın mücadelemizi büyütmeye çağırıyoruz. Biz KESK’li kadınlar, Yıllardır verdiğimiz emek ,demokrasi ve kadın mücadelemizin bize yüklediği sorumlulukla hareket ederek bu toplu sözleşme sürecinde de haklı taleplerimizi ,sonucu şimdiden belli olan toplu sözleşme oyununun oynandığı masaya sıkıştırmadan,toplumsallaştırdığımız taleplerimizle,tüm meşru zeminlerde sonuç alıncaya kadar kararlı mücadelemizde somutlaştıracağız. TALEPLERİMİZ - Kadınların toplu sözleşme talepleri yok sayılmasın,kadınların emeği kadınsız pazarlık konusu yapılmasın, - İLO-Pekin,Pekin 5 ve CEDAW sözleşmelerinin gereği yerine getirilsin - Özellikle kadınları etkileyen ve EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET prensibini ihlal eden TAŞERON çalışma biçimine SON VERİLSİN - Çocuk bakımı ortak bakım sorumluluğu olarak kabul edilerek,kapatılan kamu kreşleri açılmalı,kadın erkek olduğuna bakılmaksızın en az 50 çalışanın olduğu işyerlerinde,ücretsiz,nitelikli ve anadilinde eğitim verecek ,tüm çalışanların yararlandığı kreşler açılsın. - Doğum öncesi 8 hafta,doğum sonrası 16 hafta olmak üzere toplam 24 hafta doğum izni verilsin,doğum sonrası ücretli ve ücretsiz izne ayrılan kadınlar,süt ve emzirme izni kullanan kadınlar sosyal ve özlük haklarında kayba uğramasın - Kadınların çifte mesaisi göz önünde tutularak erken emeklilik ve yıpranma payı sosyal güvenlik sistemine dahil edilsin - İş yerlerinde ‘’toplumsal cinsiyet eşitliği,ayrımcılık ve mobbing ‘’ hizmet içi eğitim konusu haline getirlmelidir. - “Kadın emekçilerin uğradıkları şiddet,taciz ve mobbing durumlarında başvurabilecekleri, sendika temsilcisinin de içinde bulunduğu toplumsal cinsiyet ilkeleri temelinde düzenlenmiş birimler oluşturulmalıdır “ şeklinde değiştirilmesi gerekiyor. - Eğitim alanında erkek egemen müfredatın terk edilmesi ,cinsiyet ve cinsel yönelim ayrımcılığının ortadan kalkması için ;Toplumsal cinsiyet dersi okul öncesi dahil olmak üzere zorunlu ders olarak okutulsun - 8 MART Resmi tatil ilan edilsin.