OLGU RAPORU (Case Report) Hacettepe Dişhekimliği Fakültesi Dergisi Cilt: 30, Sayı: 2, Sayfa: 31-34, 2006 Oligodonti: Olgu Bildirimi Oligodontia: A Case Report *Dr. Nursel AKKAYA, *Dt. Seher ALPASLAN, *Yrd.Doç.Dr. Aydan KANLI * Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dalı ÖZET ABSTRACT Oligodonti, üçüncü molarlar dışında, altı ya da daha Oligodontia is the congenitally absence of six teeth fazla dişin konjenital eksikliğidir. Oligodonti olguların- or more, excluding third molars. In the cases of da, diğer dişler de olası anomaliler yönünden değer- oligodontia, it should be also evaluated for possible abnormalities of other teeth. For the treatment lendirilmelidir. Tedavi planlamasında; hastanın yaşı, planning; patient’s age, the condition of retained mevcut süt dişlerinin durumu ve eksik dişlerin sayısı primary teeth, the number of missing teeth should dikkate alınmalıdır. Bu raporda, 22 yaşındaki sağlıklı bir kadın hastada, 12 daimi dişin eksikliğini içeren bir oligodonti olgusu sunulmaktadır. ANAHTAR KELİMELER Oligodonti, Şiddetli hipodonti, Konjenital diş eksikliği, Diş agenezisi, Dental anomaliler be taken into account. In this report, it is presented a case of oligodontia including absence of 12 permanent teeth of a 22 years old, healty, female patient. KEYWORDS Oligodontia, Severe hypodontia, Congenitally missing teeth, Tooth agenesis, Dental abnormalities 32 Gİrİş Bir ya da daha fazla dişin gelişimsel olarak eksik olması hipodonti, üçüncü molarlar dışında altı ya da daha fazla dişin konjenital eksikliği ise, oligodonti ya da şiddetli hipodonti olarak adlandırılmaktadır1,2. Dhanrajani1, oligodonti terimini sistemik hastalıklarla ilişkili olarak çok sayıda dişin eksikliği için kullanmıştır. Schalk-Van der Weide ve Bosman2 ise oligodonti olgularını, “izole” ya da “sendromla ilişkili” şeklinde sınıflandırmışlardır. İzole oligodontinin otozomal dominant geçiş gösterdiği düşünülmektedir3. Diş sayısındaki azalmayı, daha kısa dental arklara uygun olduğu için, evrimsel eğilim olarak kabul eden araştırmacılar da bulunmaktadır4. Daimi dentisyonda görülme sıklığı %0.3 olarak bildirilmiştir1. Konjenital olarak eksik olan dişler, çoğunlukla maksiller lateraller, mandibular ikinci premolarlar ve mandibular santrallerdir. Diş eksikliği unilateral ya da bilateral olabilir5. Maksiller santraller, maksiller ve mandibular kaninler ile birinci molarların eksikliğine nadiren rastlanır. Bu dişlerin eksikliği daha çok oligodonti olgularında ortaya çıkmaktadır1. Konjenital diş eksikliği radyografik olarak saptanmaktadır5. Oligodonti olgularında, estetik ve fonksiyonel problemlere yol açan çeşitli klinik bulgular tedavi planlamasını güçleştirmektedir. Bu durumlar; mevcut süt dişlerinin infraoklüzyonu ve yer kaybı, süt dişlerinin ankilozu, eksik dişler bölgesinde alveolar kemiğin atrofisi olarak sayılabilir. Tedavi planlamasında hastanın yaşı, mevcut süt dişlerinin durumu, eksik diş sayısı ve oklüzyon dikkate alınmalıdır1. temik hastalığı ve ekstraoral dokulara ait bir anomalisi bulunmadığı saptanmıştır. İntraoral olarak; sınıf III maloklüzyon, anterior bölgede open bite ve diastemalar olduğu, mandibular süt santraller, sağ süt lateraller, sağ süt kanin, süt molarlar ve maksiller sağ süt moların ağızda mevcut olduğu saptanmıştır. Ayrıca maksiller birinci premolar dişlerde rotasyon, maksiller ve mandibular molar dişlerinde çürük olduğu görülmüştür. Radyografik değerlendirme sonucu, hastanın maksiller lateraller, maksiller sağ kanin, maksiller ikinci premolarlar, mandibular santral ve lateral insizörler, mandibular sağ kanin ve mandibular ikinci premolarlar olmak üzere toplam 12 dişinin konjenital olarak eksik olduğu belirlenmiştir (Resim 1–2). Bu dişlere ek olarak hastanın üçüncü molar dişlerinin de gelişimsel eksikliği dikkati çekmiş- RESİM 1 Hastanın panoramik radyografı Bu olguda 12 dişi içeren oligodonti ve tedavi planlaması sunulmaktadır. Olgu Bİldİrİmİ 2003 yılında, 22 yaşındaki kadın hasta Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dalı’na dişlerinin estetik olmayan görüntüsünden duyduğu rahatsızlık nedeniyle başvurmuştur. Ailesinde de diş eksikliği hikâyesi olan hastanın, herhangi bir sis- RESİM 2 Diş eksikliği olan bölgelerden alınan periapikal radyograflar 33 tir. Radyografik olarak mevcut süt dişlerinde kök rezorpsiyonları olduğu, özellikle mandibular süt molarların köklerinin hemen hemen tamamen rezorbe olduğu görülmüştür. Hastanın daha önce herhangi bir dişini çektirmemesi ve radyografik olarak 12 dişin eksik olduğunun doğrulanması sonucu oligodonti tanısına varılmıştır. Mevcut daimi dişlerde maksiller premolarların rotasyonu dışında, klinik ve radyografik olarak herhangi bir anomaliye rastlanmamıştır. Hastanın yaşı, oral hijyen durumu ve tedaviden beklentileri dikkate alınarak, iki aşamalı tedavi planlaması yapılmıştır. Hastaya tedavinin amaçları ve kapsamı hakkında bilgi verilmiştir. Tedavi planlamasının ilk aşamasında, oral hijyenin sağlanması ve mevcut dişlere ait sorunların çözülmesi; ikinci aşamasında ise, ideal oklüzyonun sağlanması ve estetik problemlerin çözülmesi amaçlanmıştır. Bu nedenle; hastaya oral hijyen konusunda önerilerde bulunulmuş, hastanın mandibular sol ikinci molar dişine kanal tedavisi, periodontal tedavi, diğer dişlerine de restoratif tedavi planlanmıştır. Hastanın çok sayıda dişinin eksik olması, sınıf III maloklüzyonu ve anterior open bite nedeniyle; tedavi planlamasının ikinci aşaması mevcut süt dişlerinin çekimi, ortodontik tedavi ve ardından protetik rehabilitasyon olarak belirlenmiştir. Tartışma Konjenital diş eksiliğinin etiyolojisinde heredite faktörünün rol oynadığına inanılmaktadır3. Ancak aile hikâyesi olmayan bireylerde de diş eksikliği görülebilmektedir1. Oligodonti bazı sendromlarla ilişkili olarak da ortaya çıkabilmektedir. En sık olarak ektodermal displazi ve Down sendromu ile birlikte görülmektedir1. Bu tip olgularda hastanın ekstraoral anomaliler yönünden dikkatle değerlendirilmesi, oligodontinin “izole” ya da “sendromla ilişkili” olan tip olup olmadığının ayırt edilmesi için önem kazanmaktadır. Oligodonti hastaları; deri, kulaklar, gözler ve iskeletsel anomaliler yönünden değerlendirilmelidir6. Sunulan olguda dentisyon dışında ektodermal dokulara ve diğer sistemlere ait herhangi bir anomaliye rastlanmamıştır. Konjenital diş eksikliği ile ilişkili olarak, diğer dişlerde de anomaliler rapor edilmiştir. Diğer dişleri etkileyen bu anomaliler; dişlerin gelişimi ve sürmesinde gecikme7, mikrodonti8, şekil bozuklukları9, ektopik erüpsiyonlar10, kısa köklü dişler11, taurodontizm12, premolarların ve maksiller laterallerin rotasyonu13, mine hipoplazisi ve hipokalsifikasyonu10 olarak bildirilmiştir. Bu olguda da maksiller premolarlarda rotasyon mevcuttur. Panoramik radyografi, konjenital diş eksikliğinin tanısında yararlı bir tanı yöntemidir. Ayrıca, panoramik radyograflar ile diğer dişler de olası anomaliler yönünden değerlendirilebilir. Avcu ve ark14 diş eksikliği bulunan olgularda, eksik olan dişler ektopik olarak gömülü olabileceği için, panoramik radyografi ile tanıya varılmasını önermektedirler. Hipodonti olgularının tedavi planlamasında; hastanın yaşı, mevcut süt dişlerinin sayısı ve durumu, eksik dişlerin sayısı, dişlerde çürük olup olmaması, destek dokuların durumu, oklüzyon, interoklüzal mesafe dikkate alınmalıdır1. Oligodonti olgularının tedavi planlamasında ise, hastanın yaşı önemli rol oynamaktadır. Maksiller ve mandibular anterior dişlerin pasif erüpsiyonunun 20 yaşına kadar devam ettiği ve dişetinin yapısı ve papilla yüksekliğinin değişebileceği bildirilmiştir15,16. Bu nedenle, 20 yaşına kadar mevcut süt dişlerinin restore edilerek korunması önerilmektedir1. Sunulan olguda hastanın yaşı, maloklüzyonunun bulunması ve tedaviden beklentisi dikkate alınarak; preventif ve restoratif tedaviyi takiben, süt dişlerinin çekimi, ortodontik ve protetik tedavi planlamasına karar verilmiştir. KAYNAKLAR 1. Dhanrajani PJ. Hypodontia: etiology, clinical features, and management. Quintessence Int 2002;33:294–302. 2. Schalk-Van Der Weide Y, Bosman F. Tooth size in relatives of individuals with oligodontia. Arch Oral Biol 1996;41:469–472. 3. Graber LW. Congenital absence of teeth: a review with emphasis on inheritance patterns. J Am Dent Assoc 1978;96:266–275. 34 4. Lavelle CL, Moore WJ. The incidence of agenesis and polygenesis in the primate dentition. Am J Phys Anthropol 1973;38:671–679. 5. Goaz PW, White SC. Dental Anomalies. In: Goaz PW, White SC (eds). Oral Radiology Principles and Interpretation. St. Louis, Missouri: Mosby, 1994:340–368. 11. Apajalahti S, Arte S, Pirinen S. Short root anomaly in families and its association with other dental anomalies. Eur J Oral Sci 1999;107:97–101. 12. Seow WK, Lai PY. Association of taurodontism with hypodontia. Pediatr Dent 1989;11:214–219. 6. Schalk-van der Weide Y, Beemer FA. Symtomatology of patients with oligodontia. J Oral Rehabil 1994;21:247–261. 13. Baccetti T. The rotation associated with aplasia of 7. Rune B, Sarnäs KV. Tooth size and tooth formation in children with advanced hypodontia. Angle Orthod 1974;44:316–321. 14. Avcu N, Buyukkopru D, Kansu O, Dural S. Severe 8. Garn SM, Lewis AB. The gradient and pattern of crownsize reduction in simple hypodontia. Angle Orthod 1970;40:51–58. 9. Alvesalo L, Portin P. The inheritance pattern of missing, peg-shaped and strongly mesio-distally reduced upper lateral incisors. Acta Odontol Scand 1969;27:563–575. 10. Baccetti T. A controlled study of associated dental anomalies. Angle Orthod 1998;68:267–274. nonadjacent teeth. Angle Orthod 1998;68:471–474. hypodontia and asymptomatic bilaterally ectopic impacted teeth in the coronoid processes: A case report. Quint Int 2004;35:582–583. 15. Volchansky A, Cleaton-Jones P. The position of the gingival margin as expressed by clinical crown height in children aged 6-16 years. J Dent 1976;4:116–122. 16. Volchansky A, Cleaton-Jones P, Fatti LP. A 3-year longitudinal study of the position of the gingival margin in man. J Clin Periodontol 1979;6:231–237. İLETİŞİM ADRESİ Dr. Nursel AKKAYA Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dalı 06100 Sıhhiye/ANKARA Tel: 0 312 305 22 05, E-posta: [email protected]