Mesane Kanseri Kılavuzu

advertisement
ği
ne
er
ji
D
TaT1 (Kas-invaziv olmayan)
Mesane Kanseri Kılavuzu
Ü
ro
on
ko
lo
W.Oosterlinck, A.van der Meijden ,R.Sylvester ,A.Böhle,E.Rintala,
E.Solsona Narvón,B.Lobel
©Avrupa Üroloji Birliği 2006
İÇERİK TABLOSU
SAYFA
lo
ne
ji
D
er
4.TANI
4.1 TaT1 mesane tümörlerinin semptomları
4.2 Fizik Muayene
4.3 Görüntüleme
4.3.1 İntravenöz ürografi
4.3.2 Ultrasonografi
4.4 İdrar sitolojisi
4.5 İdrarda moleküler testler
4.6 Sistoskopi
4.7 TaT1 mesane tümörlerinin transüretral rezeksiyonu
4.8 Mesane biyopsileri
4.9 Floresan Sistoskopi
4.10 İkinci rezeksiyon
4.11 TaT1 Tümörlerinin değerlendirilmesinde tavsiyeler
Ü
ro
on
ko
5.ADJUVAN TEDAVİ
5.1 Post-operatif erken dönem tek doz uygulama
5.2 Ek adjuvan intravezikal uygulama
5.3 İntravezikal kemoterapinin optimizasyonu
5.4.İntravezikal Calmette -Guerin Basili (BCG) uygulaması (İmmunoterapi)
5.4.1. BCG Endikasyonları
5.4.2 BCG ,kas-invazif hastalığa progresyonu engelleyebilir veya geciktirebilir
5.4.3 Optimal etkinlik için idame tedavisi gereklidir
5.4.4 BCG toksisitesi
5.4.5 BCG için optimal tedavi şeması
5.4.6 BCG’nin optimal dozu
5.4.7 BCG kullanımı için tavsiyeler
5.5 TaT1 tümörlerde rekürrens ve progresyonun öngörülmesi
5.5.1 İntravezikal kemoterapi veya BCG için tavsiyeler
5.6 İnstilasyon tedavisi başarısızlığında tedavi
5.7 TaT1 mesane tümörlü hastaların takipleri
5.7.1 Takip sistoskopisi için tavsiyeler
6. KAYNAKLAR
7.METİNDE KULLANILAN KISALTMALAR
3
3
3
4
4
4
5
5
5
ği
1.TEMEL BİLGİLER
1.2 Giriş
2.SINIFLANDIRMA
2.1 Yüzeyel mesane tümörlerinin histolojik derecelendirmesi
2.1.1 WHO/ISUP derecelendirme
2.2 Yüzeyel ve infiltratif tümörlerin tartışmalı tanımlaması
2.3 Evrelendirme ve derecelendirmede araştırmacıların kendi içindeki
ve diğer araştırmacılar arasındaki değerlendirim farklılıkları
2.3.1 Derecelendirme sisteminin kullanımı için tavsiyeler
3.RİSK FAKTÖRLERİ
5
5
5
5
5
5
6
6
6
6
6
7
7
7
8
8
1.
TEMEL BİLGİLER
Mesane kanseri hakkındaki ilk Avrupa Üroloji Birliği (EAU) kılavuzu 2002 yılında basıldı (1).
Daha sonra, mesane tümörlerinin farklı kategorileri için ayrı ayrı kılavuzların geliştirilmesine
karar verildi:
•
TaT1 papiller tümörler ( Kas-invazif olmayan mesane kanseri).
•
Üst üriner sistem tümörleri
•
Karsinoma in situ (CIS)
•
TaT1 tümörleri için prognostik faktörler
•
Kas-invaziv mesane tümörleri
Kılavuzların her biri European Urology’de basılmıştır (2-4).Bu gözden geçirme ,TaT1 (kaninvazif olamayan) mesane kanseri hakkında, güncellenmiş EAU kılavuzunu temsil etmektedir.
SINIFLANDIRMA
er
2.
ne
ği
1.2 Giriş
Mesane kanserli hastaların yaklaşık %75-85'inde hastalık mukoza (evre Ta-CIS) veya
submukozaya (evre T1) sınırlıdır.Kas-invaziv olmayan mesane kanserine yaklaşım, başlangıçtaki
araştırmalar,tedavi ve izlem göz önüne alındığında daha kompleks hale gelmiştir.
D
The Union International Contre le Cancer (UICC) tarafından onaylanan tümör nod metastaz
(TNM) 2002 sınıflandırması, geniş ölçüde kabul gördü (Tablo 1) (5) ve şimdi mesane duvarı
infiltrasyonunun farklı derinliklerde değerlendirildiği T2 evresi (T2a iç yarı,T2b dış yarı) TNM
1997 ve TNM 1992 sınıflandırmalarından farklıdır.
Ü
ro
on
ko
lo
ji
Tablo 1: Mesane kanserinin 2002 TNM sınıflandırması
T-Primer Tümör
TX
Primer tümör değerlendirilemez
T0
Primer tümör kanıtı yok
Ta
Non-invaziv papiller karsinoma
Tis
Karsinoma insitu:"düz tümör"
T1
Tümör subepitelial bağ dokusunu tutar
T2
Tümör kası tutar
T2a Tümör yüzeyel kası tutar (iç yarı)
T2b Tümör derin kası tutar (dış yarı)
T3
Tümör perivezikal dokuyu tutar
T3a Mikroskopik olarak
T3b Makroskopik olarak (mesane dışı kitle)
T4
Tümör şu dokulardan herhangi birini tutar: prostat,uterus,vajen, pelvik duvar, abdominal
duvar
T4a Tümör prostat,uterus veya vajeni tutar
T4b Tümör pelvik duvar veya abdominal duvarı tutar
N-Lenf nodları
NX
Bölgesel lenf nodları değerlendirilemez
N0
Bölgesel lenf nodu metastazı yok
N1
En büyük boyutu 2cm veya altında tek bir lenf nodu metastazı
N2
En büyük boyutu 2cm'den büyük ama 5 cm'den küçük tek bir lenf nodu metastazı,veya
hiçbiri 5 cm'den büyük olmayan çok sayıda lenf nodu
N3
En büyük boyutu 5cm’den fazla olan lenf nodu metastazı
ği
M-Uzak metastazlar
MX
Uzak metastazlar değerlendirilemez
M0
Uzak metastaz yok
M1
Uzak metastaz
2.1 Yüzeyel mesane tümörlerinin histolojik derecelendirmesi
1998’de, non-invaziv ürotelyal tümörlerin yeni bir sınıflandırması Dünya Sağlık Örgütü (WHO)
ve Uluslararası Ürolojik Patoloji Derneği’nce (ISUP) teklif edildi (1998 WHO/ISUP sınıflaması)
[6]. Bu yeni sınıflandırma sistemi WHO tarafından 2004’te yayınlandı (7) (Tablo 2). Çeşitli
derecelerin ayrıntılı histolojik tanımlaması, spesifik sitolojik ve yapısal kriterlerin kullanılması,
WHO/ISUP sınıflandırmasının önemli bir katkısıdır (7). Çeşitli derecelerden örnekler gösteren
bir web sitesi (www.pathology.jhu.edu/bladder) bu sistemin kullanımında doğruluğu daha da
arttırmak için geliştirildi.Yeni WHO/ISUP sınıflandırması ,düşük malignite potansiyeli olan
papiller ürotelial neoplazmalar (PUNLMP) ile düşük-derece ve yüksek-derece ürotelyal
karsinomları ayırt etmektedir.
er
ne
2.1.1 WHO/ISUP derecelendirmesi
PUNLMP,malign sitolojik özellikleri olmayan, ama, normal ürotelyal hücrelerin papiller bir
konfigürasyonda gözlendiği lezyonlardır.Progresyon riskleri önemsiz olmakla beraber,
tamamıyla benign değillerdir ve tekrarlama eğilimleri vardır.
lo
ji
D
Tablo 2:
1973 ve 2004 ‘te WHO derecelendirmesi (7,8)
1973 WHO derecelendirmesi
Ürotelyal papillom
Grade 1:
iyi differansiye
Grade 2:
orta derecede differansiye
Grade 3:
kötü differansiye
on
ko
2004 WHO derecelendirmesi
Ürotelyal papillom
Düşük malignite potansiyelli papiller ürotelyal neoplazmlar
Düşük-derece papiller ürotelyal karsinom
Yüksek-derece papiller ürotelyal karsinom
Ü
ro
2004 WHO derecelendirmesinde tümörlerin sınıflandırılması, düşük malignite potansiyelli
papiller ürotelyal neoplazmı (PUNLMP) ve ürotelyal karsinomlar içinde sadece iki dereceyi
içerir: düşük derece ve yüksek derece (Tablo 2). Orta grup elimine edildi; bu grup ve
PUNLMP, 1973 WHO sınıflandırmasında çelişki konusuydu. Risk potansiyeline göre tümörü
daha iyi sınıfladığından ve tümörlerde uniform bir teşhis elde edilmesi nedeniyle, 2004 WHO
sınıflandırması kullanımı desteklenmektedir.
Bununla beraber, 2004 WHO sınıflandırması daha fazla klinik çalışmalarla
doğrulanıncaya kadar, tümörler 1973 ve 2004 WHO sınıflandırmalarının her ikisi de
kullanılarak derecelendirilmelidir (9).
TaT1 mesane tümörleri hakkında şu ana kadar yayınlanan klinik çalışmaların çoğu
1973 WHO sınıflandırılması kullanılarak yapılmıştır ve dolayısıyla kılavuzlar da 1973 WHO
derece sınıflandırması temel alınmıştır.
2.2
Yüzeyel ve infiltratif tümörlerin tartışmalı tanımı
Mukozaya sınırlı bir papiller tümör TNM sistemine göre evre Ta olarak sınıflandırılır.Lamina
propria’ya invaze tümörler evre T1 olarak sınıflandırılırlar.Ta ve T1 tümörler transüretral
rezeksiyon (TUR) ile çıkarılabileceğinden, terapotik amaçlar için yüzeyel mesane kanseri
başlığı altında gruplandırılırlar. Ayrıca, karsinoma in situ (CIS) olarak sınıflandırılan düz,
mukozaya sınırlı yüksek-derece tümörler de bu başlık altına dahildir.Bununla beraber,
moleküler biyoloji teknikleri ve klinik tecrübeler, CIS ve T1 lezyonlarının yüksek derecede
malignite ve invazyon potansiyellerini göstermiştir.Dolayısıyla,yüzeyel mesane kanseri terimi
suboptimal bir tanımlamadır.
ği
2.3 Evrelendirme ve derecelendirmede araştırmacıların kendi içindeki ve diğer
araştırmacılar arasındaki değerlendirim farklılıkları
Ürotelyal karsinomların tanısında iyi tanımlanmış kriterler olmasına karşın,CIS ve displazinin
tanımlanmasında patologlar arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, Ta
ve T1 tümörlerinin ayrımında ve derecelendirmesinde araştırmacılar arasında da önemli
farklılıklar bulunmaktadır (10,11). Sonuç olarak, bu çalışma grubu üroloğun histolojik
bulguları patoloğuyla gözden geçirmesini şiddetle önermektedir.
ne
2.3.1 Derecelendirme sisteminin kullanımı için tavsiyeler
2004 WHO derecelendirme sistemi onaylanıncaya kadar,eski ve yeni WHO derecelendirme
sistemlerinin birlikte kullanılması tesviye edilmektedir (Derece C tavsiye).
on
4.TANI
ko
lo
ji
D
er
3.
RİSK FAKTÖRLERİ
Mesane tümörlerinin gelişimindeki etiyolojik faktörlerin çoğu bilinmektedirler ve ürolog,
ürotelial kanserojenlere maruz kalan belirli meslek gruplarında ürotelial kanserin
oluşabileceğinin farkında olmalıdır (12). Aromatik aminler ilk tanımlananlardır. Bazı
endüstrilerde çalışanlar da risk gruplarına dahildirler: bunlar matbaacılık,demir ve alüminyum
işlemeciliği,endüstriyel boyacılık,gaz ve katran üretimi.
Diğer belirgin risk faktörü mesane kanseri gelişimi riskini üç kat arttıran sigara
kullanımıdır (13) (kanıt seviyesi:3a).Her ne kadar çoklu değişken analizlerinde sigara
kullanımının prognostik etkisi evre,derece,tümör büyüklüğü ve tümörün çok odaklı olması
gibi diğer faktörlere göre daha zayıfsa da ,sigara kullanımı,uzun dönem takiplerde mesane
kanserinde daha yüksek mortaliteye yol açmaktadır (14).Mesane kanserli hastaların meslek
ve/veya sigara kullanma alışkanlığı kayıt edilmelidir.
Ü
ro
4.1 Ta-T1 mesane tümörlerinin semptomları
Ta-T1 tümörlerde hematüri en sık bulgudur.Ta-T1 tümörleri mesane ağrısına neden olmazlar
ve nadiren mesane irritasyonu,dizüri veya acil işeme ihtiyacı ile karşımıza çıkarlar.Bu
semptomlardan şikayetçi olan hastalarda CIS’den şüphenilebilir.
4.2 Fizik muayene
Fizik muayene mukoza veya submukozaya sınırlı (Ta-T1) bir mesane tümörünü ortaya
koymayacaktır.
4.3 Görüntüleme
4.3.1 İntravenöz ürografi
Büyük tümörler mesanede bir dolma defekti şeklinde görülebilirler. İntravenöz ürografi (IVU)
aynı zamanda kaliksler,pelvis renalis ve üreterlerdeki dolum defektlerinin tanınmasında ve bir
üreter tümörünün varlığının göstergesi olabilen hidronefrozun saptanmasında da kullanılır.Bir
mesane tümörü saptandıktan sonra rutin İVP yapma gerekliliği, bu metotla anlamlı bulguların
saptanmasındaki düşük insidanstan dolayı sorgulanmaktadır (15-17) (kanıt seviyesi:3). Üst
üriner sistem tümörleri insidansı, düşük dereceli tümörlerde düşüktür ama T1G3 tümörlerde
% 7’ye kadar çıkar (16).
4.3.2 Ultrasonografi
Ultrasonografi (US), üriner sistemin değerlendirilmesinde ilk inceleme olarak artan sıklıkla
kullanılmaktadır. Bu sadece kontrast madde kullanılmasından kaçınmak için değil ,ayrıca ,
daha duyarlı transducer’lerin mesane ve üst üriner sistemde daha iyi görüntülemeye olanak
sağlaması nedeniyledir. Transabdominal ultrasonografi renal kitlenin karekterini tanımlamaya
, hidronefrozun saptanmasına ve mesane lümeni içindeki dolum defektinin görüntülenmesine
olanak verir. Hematüri nedeninin aydınlatılmasında direkt üriner sistem grafisi ile kombine
edildiğinde, İVU kadar doğruluğu olabilir (15,16).
er
ne
ği
4.4
İdrar sitolojisi
İşenen idrarın veya mesane yıkantı suyunun dökülen kanser hücreleri açısından muayenesi,
özellikle CIS veya yüksek dereceli malignite varlığında yararlıdır.
Pozitif üriner sitoloji kalikslerden başlayıp üreterler boyunca ,mesane içi veya üretrayı
içeren, üriner sistemin herhangi bir yerindeki ürotelial tümörün göstergesi olabilir. Dahası,
negatif idrar sitolojisi düşük-dereceli bir mesane tümörü varlığını ekarte ettirmez.Sitolojik
yorumlama sorunlu olabilir; yetersiz hücre toplanması, atipi, dejeneratif değişiklikler, üriner
sistem enfeksiyonları, taşlar ve intravezikal instilasyonlar doğru tanıyı engellerler.
ko
lo
ji
D
4.5
İdrarda moleküler testler
Pek çok çalışma moleküler idrar belirleyicilerinin değerlendirilmesine odaklanmıştır.
Günümüzde, mesane tümör antijen testleri, nükleer matriks protein 22 (NMP22), fibrin-yıkım
ürünleri, Quanticyt ve İmmunocyt mevcuttur. Mesane tümörünün tespitinde bu testlerin çoğu
iyi bir sensitiviteye sahiptir, ama spesifiteleri düşüktür. Sonuçta yanlış pozitif sonuçlar
gereksiz görüntüleme ve mesane biyopsilerine neden olabilir. Prospektif çok merkezli
dçalışmaların eksikliğinden dolayı, yüzeyel mesane tümörlerinde prognoz, tedavi ve karar
verme açısından bu testlerin yararlı ek bilgi verip vermeyecekleri hala belirsizdir (18-20). Bu
yeni belirleyicilerin kombinasyonu güvenirliklerini optimize edebilir. Dahası, bu testlerin
maliyeti önemli olabilir.
Ü
ro
on
4.6
Sistoskopi
Mesane kanseri tanısı, nihayetinde, mesanenin sistoskopik muayenesi ve çıkarılan dokunun
histolojik değerlendirilmesine bağlıdır. Genel olarak, sistoskopi başlangıçta fleksible aletler
kullanılarak ofiste yapılır. Eğer daha önceki görüntüleme çalışmalarında bir mesane tümörü
görülürse veya daha önceki idrar sitolojisi pozitif bulunursa, hasta her halikarda TUR
geçireceği için tanısal sistoskopi atlanabilir.
4.7
TaT1 mesane tümörlerinin transüretral rezeksiyonu
Küçük tümörler, tümör ve alttaki mesane duvarının bir kısmını içeren tek bir parça halinde
rezeke edilebilirler. Büyük tümörler parçalar halinde rezeke edilmelidirler.İlk olarak, ekzofitik
tümör dokusu çıkarılır, sonra alttaki mesane duvarı kasa kadar ayrı olarak rezeke edilir. Kas
dokusu olmaksızın, patolog, tümörü Ta,T1 veya T2 olarak evreleyemez. Büyük tümör varlığı
halinde, rezeksiyon alanının kenarlarının da ayrıcarezeke edilmesi tavsiye edilir, zira, o
bölgede CIS bulunabilir. Üç farklı rezeksiyonun parçaları, patoloğun doğru bir tanı koymasını
sağlamak için üç ayrı kaba konmalıdır. Doku hasarının engellenmesi için koterizasyondan
mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Nekrotik ve
koterize doku doğru evreleme ve
derecelendirmeyi engeller. Tam ve doğru bir TUR hastanın prognozu için gereklidir (21).
4.8
Mesane biyopsileri
Mesane tümörleri sıklıkla multifokaldir. Karsinoma in situ, displazi, inflamasyon,vs.
mesanede kendilerini kadife benzeri ,kırmızımsı alanlar olarak gösterebilirler veya hiç
gözükmeyebilirler.
ne
ği
Papiller tümörler hariç olmak üzere, eğer kalan mesane mukozası normal bir
görünüme sahipse ve idrar sitolojisi negatif ise, rutin random biyopsi yapılması tavsiye
edilmez. CİS tespit etme olasılığı çok düşüktür ve adjuvan intravezikal tedavi seçimi biyopsi
sonuçlarından etkilenmez (22) (kanıt seviyesi:2a)
Bununla beraber,sitoloji pozitif olduğunda veya anormal ürotelium alanları
görüldüğünde ,”cold-cup” biyopsilerin veya bir rezeksiyon loop’u ile biyopsilerin alınması
önerilir.”Seçilmiş biyopsiler” olarak da adlandırılan bu biyopsiler, patolojik değerlendirme
için ayrı kaplarda gönderilmelidirler. Tümör trigon veya mesane boynunda lokalize
olduğunda, CİS’den şüphelenildiğinde veya sitoloji pozitif olduğunda, prostatik üretra
biyopsileri alınmalıdır.
lo
ji
D
er
4.9
Floresan sistoskopi
Standart bir prosedür olarak, sistoskopi ve TUR beyaz ışık kullanılarak yapılırlar. Bununla
beraber, beyaz ışık kullanımı var olan, ama görülmeyen lezyonların gözden kaçmasına neden
olabilir.
Mavi ışık ve porfirin-tabanlı fotosensitizatörü [(hexi)-aminolaevulinik asit (HAL veya
ALA)] kullanarak yapılan flosesan sistoskopi, mesanede CİS için şüpheli alanları veya
beyaz-ışıklı sistoskopide görülemeyecek gelişmekte olan papiller tümörü ortaya çıkaracaktır
(23-25). Araştırma döneminde olan bu yöntem günlük pratikde rutin olarak henüz
uygulanmamaktadır.
Ü
ro
on
ko
4.10 İkinci rezeksiyon
Bir mesane tümörünü TUR ile çıkarmak kolay bir prosedür gibi gözükmekle beraber, yeni bir
tümör oluşumu veya rezidüel tümör varlığı sıklıkla gözlenmektedir (26) (kanıt seviyesi:1).
İlk rezeksiyon eksik olduğunda ,örneğin çok sayıda ve/veya büyük tümör varlığında
veya patoloğun örnekte kas dokusu olmadığını bildirdiği durumlarda re-TUR yapılmalıdır.
Dahası, ilk rezeksiyonda bir yüksek dereceli TaT1tümör tespit edildiğinde de re-TUR
yapılmalıdır.
TaT1G3 bir tümörün gerçek evresinin altında değerlendirilmiş olması ve dolayısıyla
da bir kas-invaziv tümör varlığı olasılığı % 10’dur (26,27).TaT1G3 bir tümör ile bir T2
tümörün tedavisinin tamamıyla farklı olması nedeniyle, doğru evreleme önemlidir.
İkinci bir TUR’un azalmış nükse ve daha iyi prognoza yol açtığı gösterilmiştir (28)
(kanıt seviyesi:2a). İkinci TUR’un zamanlaması hakkında bir uzlaşma yoktur, ama çoğu ikinci
TUR, ilk TUR’dan sonraki 2 ila 6 hafta arasında yapılmaktadır.
4.11
•
•
•
•
•
•
TaT1 mesane tümörlerinin değerlendirilmesinde tavsiyeler
Renal ve mesane ultrasonografisi ve/veya seçilmiş vakalarda İVU (grade 3 tümörler)
Sistoskopik tümör tarifi: yer, görünüm (bir mesane diyagramı tavsiye edilir)
İdrar analizi
İdrar sitolojisi
Küçük tümörler için, altta yatan mesane duvarının bir kısmını içeren, tek parça TUR
Büyük tümörler için, parçalar halinde (kas dokusu dahil) TUR
-anormal görünümlü ürotelium’un seçilmiş biyopsileri
-Mesane boynu tümörü veya CIS süphesi halinde, prostatik üretra biyopsisi
5.
ADJUVAN TEDAVİ
5.1
Tek, erken dönem, operasyon sonrası instillasyon
on
ko
lo
ji
D
er
ne
ği
Tek başına TUR, Ta,T1 bir tümörü tamamıyla yok edebilirse de, bu tümörler vakaların
yüksek bir yüzdesinde nüks edecektir ve az bir kısmıda kas-invaziv mesane kanserine
ilerleyecektir. 3-aylık dönemde nüks oranlarındaki yüksek değişkenlik (TUR’dan 3 ay sonraki
sistoskopi sonucu),TUR’un eksik olduğunu veya hastaların önemli bir yüzdesinde nüksü
provake ettiğini göstermektedir (21). Bu nedenle,her hastayı intravezikal kemoterapi ile
adjuvan olarak tedavi etmek gereklidir.
Yedi randomize çalışmanın (3.4 yıllık medyan takibi olan 1476 hasta) bir meta-analizi
,TUR’dan sonra hemen tek bir kemoterapi rölatif nüks riskinde %40 azalma yaptığını
göstermiştir (29) (kanıt seviyesi:1a).
Tek ve çok sayıdaki tümörlerin her ikisi de tek bir instillasyondan fayda görürler.Bu
etki , TUR’dan hemen sonra dolaşan tümör hücrelerinin tahrip edilmesi ile veya rezeksiyon
bölgesindeki rezidüel tümör hücrelerinin ablativ bir etkisi (kemorezeksiyon) olarak
açıklanabilir.
İnstilasyonun zamanlaması çok önemlidir. Tüm çalışmalarda, instillasyon 24 saat
içinde verilmiştir. Bir çalışma, ilk instillasyonun 24 saat içinde verilmemesi halinde nüks
riskinin iki kat arttığını rapor etmiştir (30).
Etkinlik göz önüne alındığında biri diğerine daha üstün bir ilaç yoktur. MitomycinC,epirubisin ve doxirubicin’in tümünün yararlı etkisi olduğu gösterilmiştir (29).
Geçmişte, solid, düşük dereceli tümörlerde operasyon sonrası hemen bir instillasyon
verilmesi savunulmuşsa da, şimdi instillasyonun her hastaya verilmesi tavsiye edilmektedir.
Bununla beraber, ilaç ekstravazasyonu olan hastalarda şiddetli komplikasyonlar rapor
edilmiştir (31).Bu nedenle, özellikle geniş alanları içeren TUR işleminden sonra görülme
olasılığı artan, belirgin veya şüpheli periton-içi veya periton-dışı perforasyon varlığında, bu
erken dönem instillasyonu yapılmamalıdır.
Meta-analiz, operasyon sonrası tek bir instillasyon ile her 100 hastanın 12’sinde
TUR’un önlenebileceğini göstermiştir. Bu, bir nüksün önlenmesi için 8.5 hastanın tedavi
edilmesi gerektiği anlamına gelir. Bir çok ülkede TUR, anestezi ve hospitalizasyonun
maliyeti, bir instillasyonun maliyetinin 8.5 katından fazla olması nedeniyle ,bu işlem uygun
maliyetli olarak düşünülmektedir.
ro
5.2 Ek adjuvan intravezikal instilasyonlar
Ü
İlave adjuvan intravezikal tedavi gereksinimi yüzeyel mesane tümörünün risk faktörlerine
bağlıdır. Tek, hemen yapılan instilasyon düşük risk grubundaki hastalarda rekürrens hızını
düşürmektedir (29) (kanıt seviyesi: 1) ve bu grup hastalar için standart tedavi olarak
düşünülebilir. Bununla beraber diğer hastalar için bu tedavi yeterli değildir zira rekürrens
ve/veya progresyon olasılığı fazladır.
Kemoterapötik ajanların erken instilasyon etkisi birinci ve ikinci yıl içinde olmaktadır (32, 33)
(kanıt seviyesi: 1). Beş randomize çalışma verilerinden elde edilen sonuçlara göre (33),
rekürrensdeki azalma yaklaşık olarak 500 gün sürmektedir. Kemoterapi veya immunoterapi
seçimindeki karar, rekürrens veya progresyon riskinden hangisini azaltmak istediğimizle
ilgilidir. Düşük gradeli tümörlerin rekürrensini önlemede adjuvan kemoterapötiklerle mesane
instilasyonu etkilidir. Yüksek gradeli tümörlerde ise BCG tedavisi kemoterapötiklere göre
daha üstündür. İki metaanaliz sonucuna göre BCG tedavisi tümör progresyonunu engeller
veya en azından geciktirir (34,35) (kanıt seviyesi: 1a). European Organization for Research
and Treatment (EORTC) ve Medical Research Council (MRC) verileri (36) (kanıt seviyesi 1)
metaanalizine göre intravezikal kemoterapi ile sadece TUR karşılaştırılmasında kemoterapi
tedavisinin rekürrensi önlediği ama progresyonu engellemediği gösterilmiştir.
5.3
İntravezikal kemoterapinin optimizasyonu
ği
İntravezikal instilasyonların sıklığı ve tedavi süresi konuları halen tartışmalıdır. EORTC
çalışmasına göre erken kemoterapötik instilasyondan sonra, 6 aylık veya bir yıllık ayda bir
kemoterapötik instilasyon tedavileri arasında rekürrens hızını düşürmek açısından fark yoktur
(37) (kanıt seviyesi: 2). Bu gözlem bir Japon çalışması tarafından da doğrulanmıştır (38)
(kanıt seviyesi: 3). Diğer bir randomize çalışma sonucuna göre, bir yıllık epirubisin
tedavisinin (19 instilasyon), 3 aylık tedaviye (9 instilasyon) göre rekürrens hızını azatlığı
bildirilmiştir (39)(kanıt seviyesi 3). Birbiriyle çelişen bu çalışma sonuçları en uygun
instilasyon şemasının bilinmediğini göstermiştir.
D
er
ne
Randomize bir çalışmada idrar ph sının değiştirilmesi, idrar çıkışının azaltılması ve
intravezikal solüsyonun tamponlanması ile rekürrensin düştüğü gösterilmiştir (40).
Diğer bir randomize çalışmanın sonucu da ilaç konsantrasyonunun tedavi süresinden daha
önemli olduğunu göstermiştir (41) (kanıt seviyesi: 2a). Doğrulanma gerektirecek bu sonuçlara
göre hastanın instilasyondan önce sabah su içmemesi ve ilacın uygun ph’daki tamponlu
solüsyonda çözünmesi gerekmektedir.
5.4 İntravezikal BCG instilasyonları (immunoterapi)
on
ko
lo
ji
5.4.1 BCG endikasyonları
BCG’nin oldukça etkili bir tedavi yöntemi olduğu bilinmesine rağmen, BCG nin toksitisite
riskinin yüksek olması nedeniyle, yüzeyel mesane kanserli her hastaya BCG verilmemesi
konusunda fikir birliği vardır. Nihayette, Bölüm 5.5 de anlatıldığı gibi tedavi seçimi her
hastanın rekürrens ve progresyon riskine göre yapılmalıdır. Düşük risk grubundaki hastalarda
BCG kullanımı hastalığın doğal gidişini değiştirmemektedir ve bu grup hastalarda fazladan
tedavi olarak düşünülebilir.
Ü
ro
Sistektomi uygulanmayan yüksek riskli tümörü olan hastaların tedavisinin nasıl yapılması
gerektiği konusunda çelişki bulunmamaktadır. Multipl T1G2 tümörler, CIS ile birlikte veya
olmayan Ta-T1G3 tümörler, tek başına CIS gibi %15 veya daha fazlasında progresyon
beklenen hastalarda, intravezikal BCG tedavisinin yararları progresyon için daha az risk
taşıyan orta riskli hastalara göre daha fazladır(42,43) (kanıt seviyesi: 1).
Orta riskli tümörlerin (multifokal T1G1, TaG2 ve tek T1G2 tümörler) tedavisi daha
tartışmalıdır. Tedavi komplet bir TUR’u takiben intravezikal kemoterapi veya intravezikal
BCG’den oluşur. Orta risk grubundaki hastalarda en önemli nokta rekürrens ve progresyonun
önlenmesidir ve bunlardan en sık olanı nükslerdir. Milan-Rodriguez ve ark. belirttiği gibi bu
hastaların yaklaşık %45’inde tümör nüksederken, kas invaziv hale gelme olasılığı yaklaşık
olarak %1.8 dir (44).
Bölüm 5.5 de tümör progresyon ve rekürrensi için kısa ve uzun dönem risk hesaplaması
anlatılmıştır.
5.4.2
BCG kas invaziv hastalığa progresyonu engelleyebilir veya geciktirebilir.
ği
BCG rekürrenslerin önlenmesinde kemoterapiye göre daha üstün olmasına rağmen (45),
BCG’nin kas invaziv hastalığa progresyonu engelleyip engellemediği veya geciktirip
geçirtirmediği son zamanlara kadar tartışmalı idi. EORTC nin yaptığı metaanalizle bu soruya
klinik açıdan uygun bir cevap bulunmuştur (34) (kanıt seviyesi: 1). Bu analizde 4863 hastanın
progresyon bilgisini içeren takip verilerinin olduğu 24 randomize çalışma değerlendirilmiştir.
Toplam 3967 (%81.6) hastada sadece papiller tümör varken 896 (%18.4) hastada primer veya
eşlil eden CIS vardı. Beş değişik BCG suşu kullanılmış ve 24 çalışmanın 20 sinde değişik
şekillerde idame tedaviler kullanılmıştı. Dört çalışmada sadece 6 haftalık indüksiyon tedavisi
kullanılmıştı. 2.5 yıllık ortalama ve 15 yıllık maksimum takip sürelerine göre, 2568 hastanın
260’ında (%9.8) BCG tedavisine rağmen progresyon saptanırken, kontrol grubunda ki(sadece
TUR, TUR + intravezikal kemoterapi, TUR + diğer immunoterapi) 2205 hastanın 304’ünde
(%13.8) progresyonsaptanmıştır. Bu sonuç BCG ile progresyon riskinde %27’lik bir azalmayı
göstermektedir (p=0.0001). Ta, T1 papiller tümörlülerde ve CIS’lu hastalarda azalma
büyüklüğü benzerdir.
D
er
ne
5.4.3 Optimal etkinlik için idame tedavsii gereklidir
Aynı metaanalizde(34), sadece idame BCG tedavisi alan hastalara yarar görmüştür. İdame
tedavisi verilmeyen 4 çalışmada, progresyonda azalma görülmemiştir. İdame BCG
tedavisinin çeşitli şekillerde kullanıldığı 20 çalışmada ise progresyonda %37 azalma
saptanmıştır (p=0.00004). Hangi idame BCG tedavisinin en etkili olduğu bu metaanalizde
belirlenememiştir. Bohle’nin metanalizinde (45) ise, rekürrensleri önlemede Mitomisin C’nin
üzerinde bir etkiye sahip olmak için, en az 1 yıllık idame BCG tedavisine ihtiyaç olduğu
gösterilmiştir.
ko
lo
ji
5.4.4 BCG toksisitesi
Optimal etki için idame tedavisine ihtiyaç olduğu düşünülürse, BCG toksisitesi daha önemli
hale gelmektedir. İntravezikal kemoterapi ile karşılaştırıldığında BCG’nin yan etkisinin daha
fazla olması nedeniyle, BCG kullanılmasında hala isteksizlik vardır. Eski yayınlarda BCG
sepsisine bağlı ölümlerin bildirilmiş olması ve %90 hastada BCG sistitinin görülüyor olması,
BCG kullanımında ciddi problemler yaratmaktadır.
ro
on
Bununla beraber, BCG uygulanmasında artan tecrübe ile birlikte yan etkiler daha az
görülmeye başlanmış ve eğer oluyorsa BCG’ye bağlı ölümler son yıllardaki yayınlarda
oldukça az sayıda rapor edilmiştir. Ciddi yan etkiler hastaların %5’inden azında görülmekte
olup, hemen tüm hastalarda etkin tedavi mümkün olmaktadır (46) (kanıt seviyesi: 2).
Ü
5.4.5 BCG için optimal tedavi şeması
Bazı modifikasyonlar yapılmaya çalışılmışsa da, BCG indüksiyon tedavisi, Morales’in 30 yıl
önce tanımladığı ampirik 6 haftalık indüksiyon şemasına dayanmaktadır. Bununla beraber, 18
haftada 10 instilasyon şeklinde uygulamadan 3 yılı aşkın sürede 30 instilasyon uygulamaya
kadar değişen, farklı idame şemaları kullanılmıştır (47). İndüksiyon instilasyonlarının optimal
sayısı ve idame tedavilerin optimal sayısı ve süresi hala bilinmemektedir.
5.4.6 BCG nin optimal dozu
Bazı otörler BCG’nin toksisitesini azaltmak için BCG yi 1/3 ve ¼ dozlarda kullanmayı
önermişlerdir. Tam doz BCG’nin 1/3 doz BCG ile karşılaştırıldığı 500 hastayı kapsayan
İspanyol Onkoloji Grup (CUETO) çalışmasında etkinlik farkı saptanmamıştır. Bununla
beraber, multifokal hastalıkta tam dozun daha etkili olduğu ileri sürülmüştür (48,49) (kanıt
seviyesi: 2). Düşük doz grubunda daha az yan etki bildirilmesine rağmen, ciddi sistemik
toksisite insidansı her iki grupta da benzer bulunmuştur. BCG’nin hem indüksiyon
instilasyonları için hem de idame tedavisi için optimal dozunu bulabilmek amacıyla daha ileri
çalışmalara ihtiyaç vardır(50).
5.4.7
•
•
•
•
•
BCG kullanımı için tavsiyeler
Rekürrenslerin önlenmesinde BCG, kemoterapiye üstündür.
Yüksek ve orta risk tümörü olan hastalar BCG tedavisi için uygun hastalardır.
BCG, kasa invaziv mesane kanserine progresyonu geciktirir veya engeller.
Optimal etkinlik için idame tedavi gereklidir, fakat optimal tedavi dozu ve şeması
henüz belirlenememiştir.
En az 1 yıllık idame tedavi önerilmektedir.
ği
5.5 Ta ve T1 tümörlerde rekürrens ve progresyonun öngörülmesi
D
er
ne
Çoklu değişken analizlerden elde edilen prognostik faktörler kullanılarak, Ta T1 tümörlü
hastalar risk gruplarına ayrıştırılırlar. Bu yolla hastaları düşük risk (%50), orta risk (%35) ve
yüksek risk (%15) gruplarına ayırmak mümkündür (44). Bununla beraber bu risk grupları
kullanıldığı zaman rekürrens ve progresyon riskleri arasında ayırım yapılamamaktadır. Her ne
kadar prognostik faktörler rekürrens için yüksek riski öngörse de, progresyon için risk hala
düşük olabilir ve başka tümörler hem rekürrens hem de progresyon için yüksek riske sahip
olabilirler.
lo
ji
Hasta bazında kısa ve uzun dönem rekürrens ve progresyon risklerini ayrı ayrı öngörebilmek
için EORTC skorlama sistemi ve risk tabloları geliştirmiştir (4). Bu tabloların temeli, 7
EORTC çalışmasına randomize olan TaT1 tümörlü 2596 hastanın bireysel hasta verilerine
dayanmaktadır.
Ü
ro
on
ko
Skorlama sistemi altı en anlamlı klinik ve patolojik faktöre dayanmaktadır.
• Tümör sayısı
• Tümör büyüklüğü
• Önceki rekürrens hızı
• T evresi
• CIS varlığı
• Tümör derecesi
Bir yıllık rekürrens ve progresyon olasılığı sırasıyla % 15-61 ve % 0.2-17 aralığındadır. Beş
yıllık takip sonunda ise, bu oranlar sırasıyla %31 ile 78 ve % 0.8 ile 45 arasında
değişmektedir (Tablo 3 ve 4).
Tablo 3: Rekürrens
kullanılan değerler
ve
progresyon
skorlarının
hesaplanmasında
Faktör
Tümör Sayısı
Tek
2-7
≥8
Tümör Çapı
< 3 cm
≥ 3 cm
Önceki rekürrens hızı
Rekürrens
Progresyon
0
3
6
0
3
3
0
3
0
3
0
2
2
0
1
0
4
0
1
0
6
0
1
2
0-17
0
0
5
0-23
ği
0
2
4
er
ne
Primer
≤ 1 rekürrens/yıl
> 1 rekürrens/yıl
Evre
Ta
T1
CIS
Yok
Var
Grade(1973 WHO)
G1
G2
G3
Toplam Skor
CIS=carsinoma insitu
Tablo 4: Skora göre rekürrens ve progresyon olasılığı
1. yılda rekürrens olasılığı 5. yılda rekürrens olasılığı
(%95 CI)
(%95 CI)
%15 (%10, %19)
%31 (%24, %37)
%24 (%21, %26)
%46 (%42, %49)
%38 (%35, %41)
%62 (%58, %65)
%61 (%55, %67)
%78 (%73, %84)
D
Rekürrens skoru
ko
1. yılda progresyon olasılığı 5. yılda progresyon olasılığı
(%95 CI)
(%95 CI)
0
%0.2 (%0,0 %0.7)
%0.8 (%0, %1.7)
2-6
%1 (%0.4, %1.6)
%6 (%5, %8.0)
7-13
%5 (%4.0, %7.0)
%17 (%14, %20)
14-23
%17 (%10, %24)
%45 (%35, %55)
Not: Tablo 3 ve 4 için elektronik hesaplama www.eortc.be/tools/bladdercalculator adresinde
bulunabilir.
ro
on
Progresyon skoru
lo
ji
0
1-4
5-9
10-17
Ü
Bu tabloları kullanarak, ürolog hastasıyla tek doz postoperatif kemoterapötik instilasyonu,
adjuvan intravezikal kemoterapiyi, adjuvan intravezikal BCG’yi veya en kötü vakalarda
sistektomiyi içeren çok çeşitli tedavi seçeneklerini tartışabilir.
5.5.1 İntravezikal kemoterapi veya BCG için tavsiyeler
• Rekürrens için düşük ve orta risk ve progresyon için çok düşük risk taşıyan hastalara
adjuvan tedavi olarak tek doz erken kemoterapi instilasyonu şiddetle önerilmektedir.
• Progresyon için düşük ve orta risk taşıyan hastalarda, rekürrens riskine bakılmaksızın
tek doz erken postoperatif kemoterapi instilasyonunu takiben ya en az 6-12 ay süreyle
(idame) kemoterapi instilasyonu veya en az 1 yıl süreyle BCG instilasyonları (idame)
önerilmektedir.
• Progresyon riski yüksek olan hastalarda intravezikal BCG (en az 1 yıllık idame
tedavisi ile) veya erken radikal sistektomi önerilebilir.
•
Rekürrens ve progresyonun tam riskleri hangi tedavinin optimal olduğunu kesin olarak
belirtmemektedir. Ne kadarlık nüksün hasta ve ürolog tarafından kabul edilebilir
olduğu göz önünde bulundurularak, tedavi seçimine gidilebilir.
5.6 İnstilasyon tedavisi başarısızlığında tedavi
er
ne
ği
Adjuvan intravezikal tedavinin başarısızlığı tam olarak tanımlanmamıştır. Kas invazif
hastalığa progresyon birçok vakada sistektomi için uyarıcı olurken, intravezikal
instilasyonların başarısız olduğunu gösterebilen başka durumlar da vardır.
Tedavi sırasında yüksek grade, yüksek T evresi veya CIS saptanması durumunda tedavinin
başarısız olduğu düşünülebilir. Üçüncü ve 6. ayların her ikisinde de rekürrens varsa (aynı
grade ve T evresinde bile olsa) tedavi başarısızlığı düşünülebilir, zira çok az hastada daha ileri
intravezikal tedaviler başarılı olmaktadır(51). Üçüncü ayda görülen bir nüks tedavi
başarısızlığı olarak değerlendirilmemeli çünkü hastaların yaklaşık 1/5’inde ek tedavi ile
komplet remisyon sağlanmaktadır. Seçilmiş vakalarda BCG’den kemoterapiye geçmek
remisyon sağlayabilir. Bununla beraber, yüksek dereceli papiller tümörlerde, hastaların
çoğunda önemli bir zaman kaybı olmakta, ve kasa invazif hastalık ve hatta metastaz gelişme
riskinin bu evrede yüksek olması nedeniyle sistektomi önerilmektedir.
D
İntravezikal tedaviye yanıt zamanı belirli değildir. BCG immunoterapisinin immun cevabı
oluşturması için belirli bir zamana ihtiyaç olduğu bilinmesine rağmen, cevap için klinisyenin
hastayı riske etmeden ne kadar beklemesi gerektiği bilinmemektedir. Sistektominin
geciktirilmesi, progresyona, metastaz gelişmesine ve mesane kanserinden ölüme yol açabilir.
ko
lo
ji
BCG’nin başlanmasından 6 ay sonra cevap yoksa radikal sistektomi önerilmelidir. Diğer
yandan, her 3 ayda yeni yüzeyel tümörler görülmesi, bunların TUR’u, takib eden intravezikal
instilasyonlar ve benzeri işlemler kapasite, sıkışıklık hissi ve ağrı açısından düşük kalitede bir
mesaneye neden olabilir ki böyle vakalarda sistektomi yapılmalıdır.
5.7 Ta T1 mesane tümörlü hastaların takibi
Ü
ro
on
Eğitim sonucunda birçok ürolog Ta T1 evresindeki hastalara ömür boyu süren, sık aralıklarla,
sistoskopiler yapmaktadır. Bu iki nedenle gerekli değildir (52):
Ta T1 hastaların yaklaşık yarısında rekürrens riski çok düşük, progresyon riski de ihmal
edilebilir düzeydedir.
Düşük riskli tümörün nüks şansı yüksek olmamakla beraber, nüks ettiklerinde de bu, hemen
daima düşük evre ve düşük grade de olmaktadır. Bu tümörlerin tedavi edilmemesi veya
atlanması hastaya zarar vermez (53-58). Buna karşın, kötü prognozti faktörlere sahip hastalar
(T1G3, CIS) için bunun tam tersi doğrudur.
TUR’dan sonraki ilk 3 aydaki sistoskopi sonucu rekürrens ve progresyon için oldukça önemli
bir prognostik faktördür. Takip sistoskopilerinin güvenli bir şekilde azaltılmasına yönelik,
randomize çalışmalar bulunmamaktadır. Bu nedenle, aşağıdaki tavsiyeler kanıta dayalı
verilerden çok retrospektif tecrübelere dayanmaktadır.
5.7.1 Takip sistoskopisi için tavsiyeler
• Düşük riskli (TaG1) tümörlere sahip hastalara (tüm hastaların %50’si) 3. ayda
sistoskopi yapılmalıdır. Eğer negatifse, takip eden sistoskopi 9. ayda ve daha sonra 5
yıl süreyle yılda bir kez yapılmalıdır.
• Yüksek riskli hastalara (tüm hastaların %15’i) 3. ayda sistoskopi yapılmalıdır. Eğer
negatifse, 2 yıl boyunca her 3 ayda bir, 3. yılda her 4 ayda bir sonra 5 yıla kadar her 6
•
ayda bir ve daha sonra da yılda bir kez sistoskopi yapılmalıdır. Yıllık İVP
yapılmalıdır.
Orta risk faktörlerine sahip hastalar (tüm hastaların yaklaşık 1/3’ü) her iki takip
şemasının arasında bir takiple izlenmeli ve takip şeması kişisel ve subjektif faktörlere
göre ayarlanmalıdır.
6. KAYNAKLAR
ği
1. Oosterlinck W, Lobel B, Jakse G, Malmstrom PU, Stockle M, Sternberg C; European
Association of Urology (EAU) Working Group on Oncological Urology. Guidelines
on bladder cancer. Eur Urol 2002;24:105-112.
ne
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=12074395&query_hl=13&itool=pubmed_docsum
er
2. Oosterlinck W, Solsona E, van der Meijden APM, Sylvester R, Boehle A, Rintala E,
Lobel B; European Association of Urology. EAU guidelines on diagnosis and
treatment of upper urinary tract transitional cell carcinoma. Eur Urol 2004;46:147154.
D
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=15245806&query_hl=7&itool=pubmed_docsum
lo
ji
3. van der Meijden APM, Sylvester R, Oosterlinck W, Solsona E, Boehle A, Lobel B,
Rintala E; for the EAU Working Party on Non Muscle Invasive Bladder Cancer. EAU
guidelines on the diagnosis and treatment of urothelial carcinoma in situ. Eur Urol
2005;48:363-371.
ko
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=15994003&query_hl=15&itool=pubmed_docsum
on
4. Sylvester RJ, van der Meijden AP, Oosterlinck W, Witjes A, Bouffioux C, Denis L,
Newling D, Kurth K. Predicting recurrence and progression in individual patients with
stage TaT1 bladder cancer using EORTC risk tables: a combined analysis of 2596
patients from seven EORTC trials. Eur Urol 2006; 49:466-477.
ro
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=16442208&query_hl=17&itool=pubmed_docsum
Ü
5. Sobin DH, Wittekind Ch., eds. pp. 199-202 In: TNM classification of malignant
tumours. 6th edn. New York: Wiley-Liss, 2002.
6. Epstein JI, Amin MB, Reuter VR, Mostofi FK. The World Health
Organization/International Society of Urological Pathology consensus classification of
urothelial (transitional cell) neoplasms of the urinary bladder. Am J Surg Pathol
1998;22:1435-48.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=9850170&query_hl=13&itool=pubmed_docsum
7. Sauter G, Algaba F, Amin M, Busch C, Cheville J, Gasser T, Grignon DJ, Hofstadter
F, Lopez-Beltran A, Epstein JI. Tumours of the urinary system: non-invasive
urothelial neoplasias. In: Eble JN, Sauter G, Epstein Jl, Sesterhenn I, eds. WHO
classification of classification of tumours of the urinary system and male genital
organs. Lyon: IARCC Press, 2004.
8. Mostofi FK, Davis CJ, Sesterhenn IA. Histological typing of urinary bladder tumours.
In: World Health Organization international histologic classification of tumours. 2nd
edn. Heidelberg: Springer-Verlag, 1999.
9. Lopez-Beltran A, Montironi R. Non-invasive urothelial neoplasms: according to the
most recent WHO classification. Eur Urol 2004;46:170-176.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=15245809&query_hl=23&itool=pubmed_docsum
ği
10. Murphy WM, Takezawa K, Maruniak NA. Interobserver discrepancy using the 1998
WHO/ISUP classification of urothelial neoplasms: practical choices for patient care. J
Urol 2002;168:968-972.
ne
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=12187201&query_hl=28&itool=pubmed_docsum
D
er
11. Bol M, Baak J, Buhr-Wildhagen S, Kruse AJ, Kjellevold K, Janssen E, Mestad O,
Ogreid P. Reproducibility and prognostic variability of grade and lamina propria
invasion in stages Ta, T1 urothelial carcinoma of the bladder. J Urol 2003;169:12911294.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=1262934 5&query_hl=25&itool=pubmed_docsum
lo
ji
12. McCahy PJ, Harris CA, Neal E. The accuracy of recording of occupational history in
patients with bladder cancer. Br J Urol 1997;79:91-93.
ko
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=9043504&query_hl=31&itool=pubmed_docsum
on
13. Zeegers MP, Tan FE, Dorant E, van den Brandt PA. The impact of characteristics of
cigarette smoking on urinary tract cancer risk: a meta-analysis of epidemiologic
studies. Cancer 2000;89:630-639.
ro
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=10931463&query_hl=34&itool=pubmed_docsum
Ü
14. Aveyard P, Adab P, Cheng K, Wallace D, Hey K, Murphy M. Does smoking status
influence the prognosis of bladder cancer ? A systematic review. BJU Int 2002;90:
228-239.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=1213305 7&query_hl=32&itool=pubmed_docsum
15. Goessl C, Knispel HH, Millar K, Klan R. Is routine excretory urography necessary at
first diagnosis of bladder cancer? J Urol 1997;157:480-481.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=8996338&query_hl=40&itool=pubmed_docsum
16. Herranz-Amo F, Diez-Cordero JM, Verdu-Tartajo F, Bueno-Chomon G, LealHernandez F, Bielsa-Carillo. Need for intravenous urography in patients with primary
transitional carcinoma of the bladder. Eur Urol 1999;36:221-224.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=10450006&query_hl=43&itool=pubmed_docsum
17. Holmang S, Hedelin H, Anderstrom C, Holmberg E, Johansson SL. Long-term followup of a bladder carcinoma cohort: routine followup urography is not necessary. J Urol
1998;160:45-48.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=9628602&query_hl=50&itool=pubmed_docsum
18. Glas A, Roos D, Deutekom M, Zwinderman A, Bossuyt P, Kurth K. Tumor markers in
the diagnosis of primary bladder cancer. A systematic review. J Urol 2003;169:19751982.
ği
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=12771702&query_hl=53&itool=pubmed_docsum
ne
19. Lotan Y, Roehrborn CG. Sensitivity and specificity of commonly available bladder
tumor markers versus cytology: results of a comprehensive literature review and metaanalysis. Urology 2003;61:109-118.
er
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=12559279&query_hl=59&itool=pubmed_docsum
D
20. Van Rhijn BW, van der Poel HG, van der Kwast TH. Urine markers for bladder
cancer surveillance: a systematic review. Eur Urol 2005;47:736-748.
ji
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=15925067&query_hl=56&itool=pubmed_docsum
ko
lo
21. Brausi M, Collette L, Kurth K, van der Meijden A, Oosterlinck W, Witjes JA,
Newling D, Bouffioux C, Sylvester R; EORTC Genito-Urinary Tract Cancer
Collaborative Group. Variability in the recurrence rate at first follow-up cystoscopy
after TUR in stage Ta T1 transitional cell carcinoma of the bladder: a combined
analysis of seven EORTC studies. Eur Urol 2002;41:523-531.
on
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=12074794&query_hl=62&itool=pubmed_docsum
Ü
ro
22. van der Meijden A, Oosterlinck W, Brausi M, Kurth KH, Sylvester R, de Balincourt
C. Significance of bladder biopsies in Ta,T1 bladder tumors: a report of the EORTC
Genito-Urinary Tract Cancer Cooperative Group. EORTC-GU Group Superficial
Bladder Committee. Eur Urol 1999;35:267-271.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=10419345&query_hl=65&itool=pubmed_docsum
23. Schmidbauer J, Witjes F, Schmeller N, Donat R, Susani M, Marberger M; Hexvix
PCB301/01 Study Group. Improved detection of urothelial carcinoma in situ with
hexaminolevulinate fluorescence cystoscopy. J Urol 2004;171:135-138.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=14665861&query_hl=69&itool=pubmed_docsum
24. Jichlinski P, Guillou L, Karlsen SJ, Malmstrom PU, Jocham D, Brennhovd B,
Johansson E, Gartner T, Lange N, van den Bergh H, Leisinger HJ. Hexyl
aminolevulinate fluorescence cystoscopy: a new diagnostic tool for photodiagnosis of
superficial bladder cancer - a multicenter study. J Urol 2003;170:226-229.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=12796694&query_hl=71&itool=pubmed_docsum
25. Zaak D, Kriegmair M, Stepp H, Baumgartner R, Oberneder R, Schneede P, Corvin S,
Frimberger D, Knuchel R, Hofstetter A. Endoscopic detection of transitional cell
carcinoma with 5-aminolevulic acid: results of 1012 fluorscenic endoscopies. Urology
2001;57:690-694.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=11306382&query_hl=84&itool=pubmed_docsum
ne
ği
26. Miladi M, Peyromaure M, Zerbib M, Saighi D, Debre B. The value of a second
transurethral resection in evaluating patients with bladder tumours. Eur Urol
2003;43:241-245.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=12600426&query_hl=86&itool=pubmed_docsum
er
27. Jakse G, Algaba F, Malmstrom PU, Oosterlinck W. A second-look TUR in T1
transitional cell carcinoma: why? Eur Urol 2004;45:539-546.
D
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=15082193&query_hl=89&itool=pubmed_docsum
ji
28. Brauers A, Buettner R, Jakse G. Second resection and prognosis of primary high risk
superficial bladder cancer: is cystectomy often too early? J Urol 2001;165:808-810.
lo
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=11176474&query_hl=94&itool=pubmed_docsum
on
ko
29. Sylvester R, Oosterlinck W, van der Meijden A. A single immediate postoperative
instillation of chemotherapy decreases the risk of recurrence in patients with stage Ta
T1 bladder cancer: a metaanalysis of published results of randomized clinical trials. J
Urol 2004;171:2186-2190.
ro
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=15126782&query_hl=97&itool=pubmed_docsum
Ü
30. Kaasinen E, Rintala E, Hellstrom P, Viitanen J, Juusela H, Rajala P, Korhonen H,
Liukkonen T; FinnBladder Group. Factors explaining recurrence in patients
undergoing chemoimmunotherapy regimens for frequently recurring superficial
bladder carcinoma. Eur Urol 2002;42:167-174.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=15306104&query_hl=100&itool=pubmed_docsum
31. Oddens JR, van der Meijden A, Sylvester R. One immediate postoperative instillation
of chemotherapy in low risk Ta, T1 bladder cancer patients. Is it always safe? Eur Urol
2004;46:336-338.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=15306104&query_hl=102&itool=pubmed_docsum
32. Solsona E, Iborra I, Ricos JV, Monros JL, Casanova J, Dumont R. Effectiveness of a
single immediate mitomycin C instillation in patients with low risk superficial bladder
cancer: short and long-term followup. J Urol 1999;161:1120-1123.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=10081851&query_hl=107&itool=pubmed_docsum
33. Hinotsu S, Akaza H, Ohashi Y, Kotake T. Intravesical chemotherapy for maximum
prophylaxis of new early phase superficial bladder carcinoma treated by transurethral
resection: a combined analysis of trials by the Japanese Urological Cancer Research
Group using smoothed hazard function. Cancer 1999;86:1818-1826.
ği
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=10547556&query_hl=109&itool=pubmed_docsum
ne
34. Sylvester RJ, van der Meijden, Lamm DL. Intravesical bacillus Calmette-Guerin
reduces the risk of progression in patients with superficial bladder cancer: a combined
analysis of the published results of randomized clinical trials. J Urol 2002;168:19641970.
er
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=12394686&query_hl=114&itool=pubmed_docsum
D
35. Bohle A, Bock PR. Intravesical bacillus Calmette-Guerin versus mitomycin C in
superficial bladder cancer: formal meta-analysis of comparative studies on tumor
progression. Urology 2004;63:682-687.
lo
ji
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=15072879&query_hl=125&itool=pubmed_docsum
on
ko
36. Pawinski A, Sylvester R, Kurth KH, Bouffioux C, van der Meijden A, Parkmar MK,
Bijnens L. A combined analysis of European Organization for Research and
Treatment of Cancer, and Medical Research Council randomized clinical trials for the
prophylactic treatment of TaT1 bladder cancer. European Organization for Research
and Treatment of Cancer Genitourinary Tract Cancer Cooperative Group and the
Medical Research Council Working Part on Superficial Bladder Cancer. J Urol 1996;
156:1934-1941.
ro
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=8911360&query_hl=127&itool=pubmed_docsum
Ü
37. Bouffioux C, Kurth K, Bono A, Oosterlinck W, Kruger CB, De Pauw M, Sylvester R.
Intravesical adjuvant chemotherapy for superficial transitional cell bladder carcinoma:
results of 2 European Organization for Research and Treatment of Cancer randomized
trials with mitomycin C and doxorubicin comparing early versus delayed instillations
and short-term versus long-term treatment. European Organization for Research and
Treatment of Cancer Genitourinary Group. J Urol 1995;153:934-941.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=7853578&query_hl=129&itool=pubmed_docsum
38. Nomata K, Noguchi M, Kanetake M, Tsuda N, Hayashi M, Yamashita S, Sakuragi T,
Kusaba Y, Shindo K; Nagasaki Clinical Research Group for Bladder Cancer.
Intravesical adjuvant chemotherapy for superficial transitional bladder cancer: results
of a randomised trial with epirubicin comparing short and long-term maintenance
treatment. Cancer Chemother Pharmacol 2002;50:266-270.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=12357299&query_hl=5&itool=pubmed_docsum
39. Koga G, Kuroiwa K, Yamaguchi A. Osada Y, Tsuneyoshi M, Naito S. A randomized
controlled trial of short- term versus long-term prohylactic intravesical instillation
chemotherapy for recurrence after transurethral resection of Ta/T1 transitional cell
carcinoma of the bladder. J Urol 2004;171:153-157.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=14665865&query_hl=8&itool=pubmed_docsum
ği
40. Au JL, Baladament RA, Wientjes MG, Young DC, Warner JA, Venema PL, Pollifrone
DL, Harbrecht JD, Chin JL, Lerner SP, Miles BJ; International Mitomycin C
Consortium. Methods to improve efficacy of intravesical mitomycin C: results of an
randomized phase III trial. J Natl Cancer Inst 2001;93:597-604.
ne
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=11309436&query_hl=12&itool=pubmed_docsum
D
er
41. Kuroda M, Niijima T, Kotake T, Akaza H, Hinotsu S; 6th Trial of the Japanese
Urological Cancer Research Group. Effect of prophylactic treatment with intravesical
epirubicin on recurrence of superficial bladder cancer - The 6th Trial of the Japanese
Urological Cancer Research Group (JUCRG): a randomized trial of intravesical
epirubicin at dose of 20mg/40ml, 30 mg/40 ml, 40 mg/40 ml. Eur Urol 2004;45:600605.
ji
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=15082202&query_hl=14&itool=pubmed_docsum
ko
lo
42. Shelley MD, Wilt TJ, Court J, Coles B, Kynaston H, Mason MD. Intravesical bacillus
Calmette-Guerin is superior to mitomycin C in reducing tumour recurrence in highrisk superficial bladder cancer: a meta-analysis of randomized trials. BJU Int
2004;93:485-490.
on
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=15008714&query_hl=5&itool=pubmed_docsum
ro
43. Huncharek, Kupelnick B. Impact of intravesical chemotherapy versus BCG
immunotherapy on recurrence of superficial transitional cell carcinoma of the bladder.
Am J Clin Oncol 2003;26:402-407.
Ü
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=12902895&query_hl=18&itool=pubmed_docsum
44. Millan-Rodriguez F, Chéchile-Toniolo G, Salvador-Bayarri J, Palou J, VicenteRodriguez J. Multivariate analysis of the prognostic factors of primary superficial
bladder cancer. J Urol 2000;163:73-78.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=10604317&query_hl=20&itool=pubmed_docsum
45. Bohle A, Jocham D, Bock PR. Intravesical bacillus Calmette-Guerin versus
mitomycin C for superficial bladder cancer: a formal meta-analysis of comparative
studies on recurrence and toxicity. J Urol 2003;169:90-95.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=12478111&query_hl=22&itool=pubmed_docsum
46. van der Meijden AP, Sylvester RJ, Oosterlinck W, Hoeltl W, Bono AV; EORTC
Genito-Urinary Tract Cancer Group. Maintenance bacillus Calmette-Guerin for Ta, T1
bladder tumors is not associated with increase toxicity: results from a European
Organisation for Research and Treatment of Cancer Genito-Urinary Group Phase III
Trial. Eur Urol 2003;44:429-434.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=14499676&query_hl=24&itool=pubmed_docsum
ği
47. Lamm DL, Blumenstein BA, Crissman JD, Montie JE, Gottesman JE, Lowe BA,
Sarasody MF, Bohl RD, Grossman HB, Beck TM, Leimert JT, Crawford ED.
Maintenance bacillus Calmette-Guerin immunotherapy for recurrent Ta, T1 and
carcinoma in situ transitional cell carcinoma of the bladder: a randomized Southwest
Oncology Group Study. J Urol 2000;163:1124-1129.
ne
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=10737480&query_hl=26&itool=pubmed_docsum
D
er
48. Martinez-Pineiro JA, Flores N, Isorna S, Solsona E, Sebastian JL, Pertusa C, Rioja
LA, Martinez-Pineiro L, Vela R, Camacho JE, Nogueira JL, Pereira I, Resel L,
Muntanola P, Galvis F, Chesa N, de Torres JA, Carballido J, Bernuy C, Arribas S,
Madero R; for CUETO (Club Urologico Espanol de Tratamiento Oncologico). Longterm follow-up of a randomized prospective trial comparing a standard 81 mg dose of
intravesical bacille Calmette-Guerin with a reduced dose of 27 mg in superficial
bladder cancer. BJU Int 2002;89:671-680.
lo
ji
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=11966623&query_hl=31&itool=pubmed_docsum
on
ko
49. Martinez-Pineiro JA, Martinez-Pineiro L, Solsona E, Rodriguez RH, Gomez JM,
Martin MG, Molina JR, Collado AG, Flores N, Isorna S, Pertusa C, Rabadan M,
Astobieta A, Camacho JE, Arribas S, Madero R; Club Urologico Espanol de
Tratamiento Oncologico (CUETO). Has a 3-fold decreased dose of bacillus CalmetteGuerin the same efficacy against recurrences and progression of T1G3 and Tis bladder
tumors than the standard dose? Results of a prospective randomized trial. J Urol
2005;174:1242-1247.
ro
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=16145378&query_hl=3&itool=pubmed_docsum
Ü
50. Zlotta AR, van Vooren JP, Huygen K, Drowart A, Decok M, Pirson M, Jurion F,
Palfliet K, Denis O, Simon J, Schulmann CC. What is the optimal regimen for BCG
intravesical therapy ? Eur Urol 2000;37:470-477.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=10765079&query_hl=32&itool=pubmed_docsum
51. Herr H, Dalbagni G. Defining bacillus Calmette-Guerin refractory superficial bladder
tumors. J Urol 2003; 169:1706-1708.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=12686813&query_hl=34&itool=pubmed_docsum
52. Oge O, Erdem E, Atsu N, Ahin A, Ozen H. Proposal for changes in cystoscopic
follow-up of patients with low-grade pTa bladder tumor. Eur Urol 2000;37:271-274.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=10720851&query_hl=36&itool=pubmed_docsum
53. Holmäng S, Andius P, Hedelin H, Wester K, Busch C, Johansson SL. Stage
progression in Ta papillary urothelial tumors: relationship to grade,
immunohistochemical expression of tumor markers, mitotic frequency and DNA
ploidy. J Urol 2001;165;1124-1128.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=11257652&query_hl=38&itool=pubmed_docsum
54. Fujii Y, Kawakami S, Koga F, Nemoto T, Kihara K. Long-term outcome of bladder
papillary urothelial neoplasms of low malignant potential. BJU Int. 2003;92:559-562.
ği
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=14511033&query_hl=40&itool=pubmed_docsum
ne
55. Leblanc B, Duclos AJ, Bénard F, Côté J, Valiquette L, Paquin JM, Mauffette F,
Faucher R, Perreault JP. Long-term follow-up of initial Ta grade 1 transitional cell
carcinoma of the bladder. J Urol 1999;162;1946-1950.
er
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=10569544&query_hl=42&itool=pubmed_docsum
D
56. Zieger K, Wolf H, Olsen PR, Hojgaard K. Long-term follow-up of non-invasive
bladder tumours (stage Ta): recurrence and progression. BJU Int 2000;85:824-828.
ji
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=10792160&query_hl=47&itool=pubmed_docsum
ko
lo
57. Borhan A, Reeder JE, O’Connell MJ, Wright KO, Wheeless LL, di Sant’ Agnese PA,
McNally ML, Messing EM. Grade progression and regression in recurrent urothelial
cancer. J Urol 2003;169:2106-2109.
on
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=12771728&query_hl=49&itool=pubmed_docsum
58. Soloway M, Bruck DS, Kim SS. Expectant management of small recurrent, noninvasive papillary bladder tumours. J Urol 2003;170:438-441.
Ü
ro
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Ab
stract&list_uids=12853794&query_hl=53&itool=pubmed_docsum
7. KISALTMALAR
Bu liste çok sık kullanılan kısaltmaların tamamını içermemektedir.
D
er
ne
ği
aminolevulonik asit
bacillus Calmette-Guerin
karsinoma in situ
İspanyol Onkoloji Grubu
Avrupa Üroloji Birliği
Avrupa Kanser Araştırma ve Tedavi Organizasyonu
heksiaminolevulonik asit
Uluslar arası Ürolojik Patoloji Topluluğu
intravenöz ürografi
Medikal Araştırma Konseyi (İngiltere)
nükleer matriks protin 22
düşük malignite potansiyeli olan papiller ürotelial neoplazmlar
yüzeyel mesane kanseri
değişici epitel hücreli kanser
tümör, nod, metastaz
transuretral rezeksiyon
Union International Contre le Cancer
ultrasonografi
Dünya Sağlık Örgütü
Ü
ro
on
ko
lo
ji
ALA
BCG
CIS
CUETO
EAU
EORTC
HAL
ISUP
IVU
MRC
NMP 22
PUNLMP
SBC
TCC
TNM
TUR
UICC
US
WHO
Download