T.C. EGE ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ ALKOL ve MADDE BAĞIMLILARINDA DĐKKAT EKSĐKLĐĞĐ HĐPERAKTĐVĐTE BOZUKLUĞU BELĐRTĐLERĐ Yüksek Lisans Tezi Psikolog Beste ONGUN DANIŞMAN Prof. Dr. Hakan COŞKUNOL ĐZMĐR 2010 T.C. EGE ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ ALKOL ve MADDE BAĞIMLILARINDA DĐKKAT EKSĐKLĐĞĐ HĐPERAKTĐVĐTE BOZUKLUĞU BELĐRTĐLERĐ Yüksek Lisans Tezi Psikolog Beste ONGUN DANIŞMAN Prof. Dr. Hakan COŞKUNOL ĐZMĐR 2010 DEĞERLENDĐRME KURULU ÜYELERĐ (Adı Soyadı) (Đmza) Başkan (Danışman) : Prof. Dr. Hakan Coşkunol ………………………. Üye : Doç. Dr. Azmi Varan ………………...……. Üye : Doç. Dr. Zeki Yüncü ………………………. Yüksek Lisans Tezinin kabul edildiği tarih : 22.07.2010 ÖNSÖZ Bağımlılık son yıllarda dünyada olduğu gibi ülkemizde de en önemli sorunlardan biri haline gelmiştir. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte madde bağımlılarının sayısı artmış bu suç oranı, sosyal sorunlar ve hastalıkları da beraberinde getirmiştir. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ise uzun dönem izlem araştırmalarıyla sadece çocukluk çağı hastalığı olarak değil erişkinlikte de devam eden önemli bir hastalık olarak ele alınmaya başlanmıştır. Son dönemde bağımlılıkla olan ilişkisi üzerine pek çok araştırma yapılmış ve önemli sonuçlar elde edilmiştir. Bu nedenle ülkemizde bu konuda çalışmalar yapılması önem kazanmaya başlamıştır. Bu tez çalışmasında da yapılan araştırmalara katkı sağlamak amaçlanmıştır. Bu çalışmayı yaparken ve eğitim hayatım boyunca bana her konuda yardımcı olan, bu alanda ilerlemem için her zaman destek veren hocam Prof. Dr. Hakan Coşkunol’a, hep yanımda olan ve desteğini hiç esirgemeyen aileme, son olarak da aile dostlarım ve arkadaşlarıma teşekkür ederim. III ĐÇĐNDEKĐLER 1. GĐRĐŞ 1.1 Araştırmanın Konusu ...................................................................................... 1 1.2 Araştırmanın Amacı ................................................................................... 1 1.3 Araştırmanın Hipotezleri ............................................................................... 1 1.4 Araştırmanın Önemi ................................................................................... 2 1.5 Araştırmanın Sınırlılıkları ve Karşılaşılan Güçlükler ...................................... 2 1.6 Genel Bilgiler ............................................................................................... 2 1.6.1 Alkol Bağımlılığı ...................................................................... 2 1.6.2 Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ................................. 14 1.6.3 Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Madde Kullanım Bozuklukları ...................................................................................... 29 2. YÖNTEM ................................................................................................................ 31 2.1 Araştırmanın Tipi .......................................................................................... 31 2.2 Kullanılan Gereçler ....................................................................................... 31 2.3 Araştırmanın Yeri ve Zamanı ....................................................................... 34 2.4 Araştırmanın Evreni ..................................................................................... 34 2.5 Araştırmanın Örneklemi ................................................................................ 34 2.6 Bağımlı ve Bağımsız Değişkenler ................................................................. 34 2.7 Veri Toplama Yöntemi ve Süresi ................................................................... 34 2.8 Verilerin Analizi ........................................................................................... 35 2.9 Süre ve Olanaklar .......................................................................................... 35 2.10 Etik Açıklamalar ......................................................................................... 35 IV 3. BULGULAR ............................................................................................................. 35 4. TARTIŞMA ............................................................................................................. 49 5. SONUÇ ve ÖNERĐLER ............................................................................................. 52 6. ÖZET ve SUMMARY ............................................................................................. 53 7. YARARLANILAN KAYNAKLAR .......................................................................... 56 8. EKLER ..................................................................................................................... 65 EK.1. Bilgilendirilmiş Olur Formu ........................................................... 65 Ek.2. Bilgi Formu .................................................................................... 70 Ek.3. DSM-IV’ e Dayalı Erişkin DEB/DEHB Tanı Ve Değerlendirme Anketi ...................................................................................................... 74 9. ÖZGEÇMĐŞ ............................................................................................................. 77 V TABLOLAR Tablo 1. DSM-IV-TR’ ye göre Alkol Bağımlılığı ölçütleri .......................................... 5 Tablo 2. ICD–10’ a göre Alkol Bağımlılık Sendromu Ölçütleri ..................................... 6 Tablo 3. DSM-IV-TR’ ye göre Alkol Kötüye Kullanım Ölçütleri ................................... 6 Tablo 4. DSM-IV-TR’ ye göre Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu Ölçütleri ....... 20 Tablo 5. Erişkinler için Önerilen Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri ... 22 Tablo 6. Erişkinlerde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’na Sıklıkla Eşlik Eden Özellikler ...................................................................................................................... 23 Tablo 7: Araştırmaya alınan katılımcıların demografik verileri ...................................... 36 Tablo 8: Araştırmaya alınan katılımcıların aile özellikleri .............................................. 37 Tablo 9: Araştırmaya alınan katılımcıların alkol kullanım öyküleri ............................... 38 Tablo 10: Araştırmaya alınan katılımcıların madde ve sigara kullanımı ......................... 40 Tablo 11: Araştırmaya alınan katılımcılarda görülen alkolle ilişkili sorunlar .................. 40 Tablo 12: Araştırmaya alınan katılımcıların suç öyküleri ............................................... 41 Tablo 13:Araştırmaya alınan katılımcıların ailelerinde alkol ve madde kullanım öyküsü. 41 Tablo 14: Araştırmaya alınan katılımcıların ailelerinde suç öyküsü ................................ 42 Tablo 15: Araştırmaya alınan katılımcıların ailelerinde psikiyatrik rahatsızlık öyküsü .... 42 Tablo 16: Stroop Testi T-BAG Formu Sonuçları ........................................................... 43 Tablo 17: Đşaretleme Testi Sonuçları .............................................................................. 43 Tablo 18: DSM-IV’e Dayalı Erişkin Deb/Dehb Tanı Ve Değerlendirme Anketi Sonuçları ....................................................................................................................... 46 Tablo 19: Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Ölçeğinde Alkol Bağımlıları arasındaki farklılıkları gösteren maddeler ....................................................................... 47 Tablo 20: Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Görülen Alkol Bağımlılarında Ayırıcı Özellik Gösteren Maddeler ............................................................................................. 48 VI GĐRĐŞ 1.1 Araştırmanın Konusu Bu araştırmanın konusu alkol bağımlılarında Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu belirtileri ile bu belirtilerin alkol kullanım özellikleri (alkole başlama yaşı, sorunlu içicilik yaşı, alkol miktar ve sıklığı) ve eşlik eden diğer sorunlarla ( iş, aile, sağlık, adli sorunlar) ilişkisinin incelenmesidir. 1.2 Araştırmanın Amacı Bu araştırmanın amacı alkol bağımlılığı olan ve olmayan bireylerde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu belirtilerinin saptanması ve karşılaştırılması, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu belirtileri olan ve olmayan alkol bağımlılarının alkol kullanım özellikleri ve eşlik eden diğer sorunlar açısından karşılaştırılmasıdır. 1.3 Araştırmanın Hipotezleri 1. Alkol bağımlılarında dikkat işlevleri kontrollere göre daha düşüktür. a)Seçici Dikkat b)Sürekli Dikkat 2. Alkol bağımlılarında hiperaktivite ve dürtüsellik belirtileri kontrollere göre daha fazladır. 3. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite belirtileri olan alkol bağımlılarında alkole başlama yaşı daha düşüktür. 4. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite belirtileri olan alkol bağımlılarında kullanılan alkol miktarı daha fazladır. 5. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite belirtileri olan alkol bağımlılarında yasadışı madde kullanımı daha fazladır. 6. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite belirtileri olan alkol bağımlılarında iş, aile, sağlık sorunları ve adli sorunlar daha fazladır. 7. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite belirtileri olan alkol bağımlılarının ailelerinde alkol ve/veya madde kullanımı daha fazladır. 8. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite belirtileri olan alkol bağımlılarının ailelerinde psikiyatrik bozukluk daha fazladır. 1.4 Araştırmanın Önemi Alkol bağımlılarında Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu belirtilerinin ve eşlik eden sorunların belirlenmesi bu konuda bir takım önleyici çalışmalar ve tedavi yöntemleri geliştirilmesi için bilgi sağlayıcı olabilir. 1.5 Araştırmanın Kısıtlılıkları Ve Karşılaşılabilecek Güçlükler Araştırmada alkol bağımlısı grupta saptanan dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik belirtileri alkole bağlı bilişsel bozukluklardan kaynaklanıyor olabilir. Katılımcıların alkolden önceki durumları tespit edilememiştir. Araştırmaya katılan kişiler kendileriyle ilgili bilgileri gizlemiş ya da doğruyu söylememiş olabilirler. Örneklemdeki kişi sayısının azlığı araştırmanın genellenebilirliği açısından sorun oluşturulabilir. 1.6 Genel Bilgiler 1.6.1 ALKOL BAĞIMLILIĞI Alkol ve diğer maddelerin kullanımı dünyada en önemli sorunlardan biri haline gelmiştir. Bu maddelerin kullanımı zamanla bağımlılığa dönüşmekte ve kişiyi fiziksel, ruhsal, sosyal açıdan olumsuz etkilediği gibi kişinin ailesi ve çevresine de zarar vermektedir. Bu nedenle günümüzde bağımlılık bir hastalık olarak ele alınmakta ve tedavi edilmektedir. 2 Tarihçe Alkol ve alkol kullanma alışkanlığı insanlık tarihi kadar eski olup, Paleotik Çağ’a kadar uzanmaktadır. M.Ö 2000 yıllarında Hammurabi kanunlarında alkol ticareti anlatılmıştır. Alkol kullanımı ilk çağlardan beri zaman zaman kabul görürken zaman zaman yasaklanmış, bazı dinler şiddetle yasakladığı halde (Müslümanlık), bazı dinlerde kutsal sayılmıştır. Hristiyanlıkta, kutsal şarapla vaftiz halen sürmektedir. Şarabın tufandan sonra Nuh peygamber tarafından dünyaya yayıldığı söylenmektedir. Birçok milletin din ve folklor tarihinde alkolün etkilerine rastlanmaktadır. Eski yunan içki tanrısı “Dionysos” veya Romalıların adlandırmasıyla “Bakkhos” adına düzenlenen şenliklerde şarap içilirdi. Alkol binlerce yıl boyunca keyif verici, yatıştırıcı ilaç olarak da alınmıştır. Mezopotamya’da bir hekim entoksikasyonun en eski tanımlamalarından birini yapmış ve hastalarına iyileşmek için alkolü tavsiye etmiştir. Damıtma işlemi M.S. 800’de Arabistan’da keşfedilmiştir. (“Alkol” kelimesi, esans, öz, cevher anlamına gelen Arapça ‘alkhul’ kelimesinden gelmektedir). Asırlarca distile alkol tıpta da kullanılmıştır fakat 17.yüzyıldan itibaren gittikçe büyük ölçülere varan kötüye kullanım maddesi olmuştur. 17.yüzyılın sonlarına doğru dünyada yıllık distile içki üretimi, özellikle cin, artmıştır. Đlk kez 14.üncü yüzyılda alkol müptelalığı mental bir hastalık olarak kabul edilmeye başlanmıştır. 19.uncu yüzyılda “ayyaşlık” terimi kullanılmıştır. Đsveçli bir halk sağlığı otoritesi Magnus Huss, 1849’da “alkolizm” terimini öne sürmüştür ve bu terim bugün de tüm dünyada kabul görmüştür ve hala kullanılmaktadır. Ancak DSMIII-R’ de alkolizm teriminin çok daha genel bir kavram olup, bir durum açıklayıcı 3 nitelikte olduğu; “ alkol bağımlılığı” deyiminin hastalık niteliğindeki bir bozukluğu daha doğru tanımlayacağı vurgulanmaktadır. Alkolizm ve buna bağlı mental bozukluklar DSM-II ve ICD-9’da daha sistematik olarak sınıflandırılmıştır. DSM-II’ de alkolizm dönemler halinde içme, aşırı alkol içme alışkanlığı, alkol müptelalığı, tanımlanmamış alkol kullanımı olarak dört grupta incelenmiştir. DSM-III’ de alkolizm yerine “alkol bağımlılığı” terimi kullanılmış ve konu alkol kötüye kullanımı ile alkol bağımlılığı başlıkları altında incelenmiştir. DSM-III-R’ de aynı sınıflama korunmuş ancak bağımlılık şiddetine göre hafif, orta, ağır; kısmi remisyon ve tam remisyon şeklinde tanımlanmıştır. ICD–9’ da alkol bağımlılığı; nevrotik bozukluk, kişilik bozukluğu ve diğer non-psikotik mental bozukluklar ana kategorisinde değerlendirilmiştir. ICD-10’da alkol kullanım bozuklukları, psikoaktif madde kullanımına bağlı mental ve davranışsal bozukluklar başlığı altında incelenmiştir. DSM-III-R’ de alkolün neden olduğu mental bozukluklar ve organik sorunlar ise alkol entikasyonu, alkol idiyonsinkratik entoksikasyonu, alkolü komplikasyonsuz bırakma, alkol yoksunluk deliryumu (Deliryum Tremens), alkol amnestik sendromu, alkol hallusinozisi ve alkole bağlı demans olarak sınıflandırılmıştır. DSM-IV alkolle ilişkili bozuklukları, alkol kullanım bozuklukları ve alkolün yol açtığı bozukluklar olarak ayırmıştır. Alkol kullanım bozuklukları, alkol bağımlılığı ve alkol kötüye kullanımıdır. Bunlar alkol kullanma biçimi ile ilişkili bozukluklardır. ICD–10 ise alkol kullanım bozukluklarını, alkol bağımlılık sendromu ve alkol zararlı kullanımı olarak ayırmaktadır. ICD–10’ a göre zararlı kullanımda alkol kullanımının sağlığa zarar verecek şekilde oluşu tanı koymaya yeterlidir. Zarar, 4 fiziksel veya ruhsal olabilir. Alkol bağımlılık sendromu ya da alkol kullanımına bağlı başka bir bozukluk varsa zararlı kullanım tanısı konmamalıdır. TABLO 1. DSM-IV-TR’ ye göre Alkol Bağımlılığı ölçütleri A. 12 aylık bir dönem içerisinde ortaya çıkan, aşağıdakilerden üçü(ya da daha fazlası) ile kendini gösteren, klinik açıdan belirgin bozulma ya da sıkıntıya yol açan uygunsuz bir alkol kullanım örüntüsü: 1.Aşağıdakilerden biri ile tanımlandığı üzere tolerans gelişmiş olması a) istenen etkiyi sağlamak için belirgin olarak artmış miktarlarda alkol kullanma gereksinimi b) aynı miktarda alkol kullanılmasına karşın azalmış etki sağlanması 2. Aşağıdakilerden biri ile tanımlandığı üzere yoksunluk gelişmiş olması a) alkole özgü yoksunluk sendromu b) yoksunluk belirtilerinden kurtulmak ya da kaçınmak için alkol alınması 3. Alkol, çoğu kez tasarlandığından daha yüksek miktarlarda ya da daha uzun bir dönem süresince alınır. 4. Alkol kullanımını bırakmak ya da denetim altına almak için sürekli bir istek ya da boşa çıkan çabalar vardır. 5. Alkolü sağlamak, kullanmak ya da alkolün etkilerinden kurtulmak için çok fazla zaman harcama 6. Alkol kullanımı yüzünden önemli toplumsal, mesleki etkinlikler ya da boş zaman değerlendirme etkinlikleri bırakılır ya da azaltılır. 7. Alkolün neden olmuş ya da alevlendirmiş olabileceği sürekli olarak var olan ya da yineleyici bir biçimde ortaya çıkan fizik ya da psikolojik bir sorunun olduğunun bilinmesine karşın alkol kullanımı sürdürülür. 5 TABLO 2. ICD–10’ a göre Alkol Bağımlılık Sendromu Ölçütleri Alkol kullanımı sırasında ortaya çıkan ve kişinin önceden değer verdiği davranışlara öncelik kazanan birçok fizyolojik, davranışsal ve bilişsel değişikliklerle belirli bir durumdur. Bağımlılık sendromunun ana tanımlayıcı özelliği alkol almak için arzu (sıklıkla güçlü, bazen önüne geçilmez) duymadır. Aşağıdakilerden üç ya da daha fazlası son bir yıl içinde bulunuyorsa, kesin bağımlılık tanısı konulabilir: a) Alkolü almak için çok güçlü istek veya zorlantı b) Alkol alma davranışını denetlemede güçlük (başlangıç, bırakma ve kullanım miktarı bakımından) c) Alkol kullanımı azaltıldığında ya da bırakıldığında fizyolojik bırakma sendromu ortaya çıkar, ya da bırakma belirtilerini giderebilmek için alkol kullanma. d) Dayanıklılık (tolerans) belirtileri, daha düşük dozlarda ortaya çıkan etkilerin ortaya çıkabilmesi için daha yüksek madde dozlarına gereksinim duyulması e) Alkolü elde etmek, kullanmak, etkilerinden kurtulmak için harcanan zamanın diğer ilgi ve uğraşlara yer bırakmayacak şekilde giderek artması f) Aşırı alkol nedeniyle fizik ve ruh sağlığında bozulma gibi zarar gördüğüne ilişkin açık verilere karşın alkol kullanımını sürdürme TABLO 3. DSM-IV-TR’ ye göre Alkol Kötüye Kullanım Ölçütleri A. 12 aylık bir dönem içerisinde ortaya çıkan, aşağıdakilerden en az biri ile kendini gösteren, klinik açıdan belirgin bozulma ya da sıkıntıya yol açan uygunsuz bir alkol kullanım örüntüsü: 1. Đşte, okulda ya da evde olması beklenen başlıca sorumlulukları alamama ile sonuçlanan yineleyici bir biçimde alkol kullanımı 6 2. Fiziksel olarak tehlikeli durumlarda yineleyici bir biçimde alkol kullanımı 3. Alkolle ilişkili yineleyici bir biçimde ortaya çıkan yasal sorunlar 4. Alkolün etkilerinin neden olduğu ya da alevlendirdiği, sürekli ya da yineleyici toplumsal ya da kişiler arası sorunlara karşın madde kullanımı B. Bu semptomlar, bu grup madde için Alkol Bağımlılığı ölçütlerini hiçbir zaman karşılamamalıdır. Epidemiyoloji ABD ve Batı Avrupa ülkelerinde yapılan çalışmalarda erişkinlerin yaklaşık yarısının düzenli alkol kullanmakta olduğu görülmektedir. ABD’ de alkol kötüye kullanımı ya da bağımlılığı açısından yaşam boyu prevelans % 13,8, alkol dışı maddeler için bu oran %6,2’dir. Aktif alkol kullanımının en yaygın yaş grubu 20–35 yaş grubudur. Alkol kullanımı 35 yaşında en üst noktaya ulaşır. Alkol kullanımı ile ilgili bozukluklar erkeklerde kadınlara göre 2–3 kat fazladır. Alkol kullanımı ile ilgili bozukluklar bütün sosyoekonomik sınıflarda görülmektedir. Yüksek sosyoekonomik sınıflarda alkol kullanımı daha sık olsa da, alkol kullanımının oluşturduğu sorunlar nedeniyle sosyoekonomik seviyede bir gerileme de görülmektedir. Ülkemizde yapılan araştırmaların büyük çoğunluğu yerel çalışmalardan ibarettir. Bir çalışmada erkeklerde sosyal içicilik oranı %10,4, bağımlılık %1,6 olarak belirlenmiştir. Türkiye’nin 15 ayrı ilinde yapılan bir çalışmaya katılan öğrencilerin % 17,3’ ü son bir ay içinde en az bir kez , %9’u haftada en az bir kez alkol kullandıklarını belirtmişlerdir. 7 Ülkemizde yapılan bir başka çalışmada hastaneye yatan hastaların %74’ünün 30–49 yaş grubunda yoğunlaştığı, boşanma oranlarının sekiz kat fazla olduğu, hastaların %70’inde boşanmada sürekli alkol kullanımının temel bir etken olduğu belirlenmiştir. Etiyoloji Alkol ile ilgili bozuklukları tek bir nedenle açıklamak zordur. Bugüne kadar bağımlılık ile ilgili pek çok görüş ortaya atılmıştır. Alkol bağımlılığının etiyolojisini açıklamak için her bir görüşten yararlanmak en uygun yöntemdir. Çocukluk Öyküsü Ailesinde alkol kullanımı olan gençlerin, olmayanlarla karşılaştırıldığında alkolden daha az etkilendikleri görülmüştür. Deneysel çalışmalarda alkole bağlı bozukluk riski taşıyan çocukların nörobilişsel testlerde önemli defisitleri olduğu, uyarılmış potansiyel testlerinde p300 dalgasında azalma olduğu ve EEG kayıtlarında anormalliklerin bulunduğu tanımlanmıştır. Çocuklukta dikkat eksikliği ve hiperaktivite, davranım bozukluğu ya da her ikisinin birlikte bulunmasının erişkinlikte alkol ve madde bağımlılığı oluşmasında önemli risk etkenleri olduğu saptanmıştır. Ayrıca belirtiler ergenlik ve erişkinlik dönemlerinde de devam ederse, bu hasta grubunda alkol/madde bağımlılığı yaygınlığı çok yükselmektedir. Anne babanın denetim ve ilgi eksikliği de riski arttırmaktadır. Çocukluk ve ergenlik döneminde belirlenen risk etkenleri heyecan arama, dürtüsellik, davranım bozuklukları, suça yönelik davranışlar ve okul başarısızlığı, duygusallık, çökkün duygudurum, kendine güvensizlik, kendini küçük görmedir. 8 Ergenlik döneminde yaşıt grup baskısı ve madde kullanarak bir gruba ait olma isteği de alkol/madde kullanımı ve bağımlılığı için önemli olarak görülmektedir. Psikodinamik Kuramlar Bu kuramlar aşırı baskıcı süperego ve psikososyal gelişimin oral dönemindeki fiksasyona odaklanmıştır. Psikanalitik kurama göre cezalandırıcı, sert süperegosu olan kişiler, bu bilinçdışı stresi azaltmak için alkole başvurmaktadırlar. Freud oral döneme saplanmış kişilerin anksiyetelerini alkol gibi maddeleri ağız yoluyla alarak azalttıklarını, oral doyum sağladıklarını belirtmiştir. Klasik kuramlara göre alkol/madde kötüye kullanımı mastürbasyona (örn/orgazm gereksinimi) eştir ve infantil zevke dayalı dürtüleri doyurma kompulsiyonunun yerini tutar. Abraham’a göre alkol erkekte cinsel inhibisyonları azaltmaktadır. Glover, agresyon ve sadizmin bağımlılıkta ön planda olduğunu belirtmiştir. Knight da alkolizmin aşırı ilgili anneye karşı “bilinçdışı libidinal ve sadistik dürtülerin” regresif eyleme vurumu olduğu görüşündedir. Yeni psikodinamik kuramlar alkol/ madde kullanımının bozulmuş ego işlevselliğinin (gerçekle baş edememe durumu) bir yansıması olduğunu ileri sürmektedir. Bu durumda ego duygusal yaşantısını yaşama, adlandırma, işleme ve yönlendirmede yetersizdir. Bu yetersizlikle bağımlının kendini besleyen psişik kaynaklarının olmaması, rahatlatıcı psikolojik yapılarının olmaması bunun dış dünyadan karşılanmasını gerektirir. Ego yetersizliklerinden bir diğeri de kendi davranışlarının sorumluluğunu üstlenmeme, kendinin yeterli bakımını karşılayamamadır. Bu kişiler alkol/madde kullanarak yaşantılarındaki temel bilinçdışı fanteziyi gerçekleştirirler ve kendilerine baktırırlar. 9 Bu kuramlara göre; bağımlılar ego yetersizliklerinden dolayı alkol/madde kullanımının olumsuzlukları da dahil olmak üzere kendiliklerine yönelik tehlikelere karşı savunmasızdırlar. Kendiliğe yönelik bu umursamazlık birincil olarak kendine zarar verici eğilimlerden çok “gelişimin erken dönemlerinde koruyucu ebeveynlerden bu işlevlerinin alınıp, içselleştirilememesindendir” Kendini koruma ile ilgili bir diğer yetersizlikte sakin olması gereken bir durumda sakin olamama ve hareketli olması gereken durumda inaktif olmadır. Bu durum da annenin koruyucu işlevlerinin içşelleştirilememesinden kaynaklanır. Adler, bağımlılık nedeni olarak aşağılık duygusu, sürekli güvensizlik ve sorumluluktan kaçma isteğini görür. Bu kişilerde alkol tüketimi güçlülük duygularına ve özgüvenin artmasına yol açabilir. Psikodinamik kuramlar alkol bağımlılarının genel kişilik özelliklerini utangaç, yalnızlığa eğilimli(izole), bağımlı, sabırsız, anksiyöz, huzursuz, engellenme eşiği düşük, aşırı duyarlı ve cinsel dürtülerini bastırmış olarak tanımlamışlardır. Ayrıca antisosyal kişilik özelliklerinin alkol/madde bağımlılarında daha sık olduğu bilinmektedir. Bilişsel Kuram Bu kuram alkol/maddeye başlama ve sürdürme nedenlerinin kişilerin kendi ve bu maddelerle ilgili düşünce ve inançları olduğunu ileri sürmektedir. Bu fonksiyonel olmayan inançlar dürtülerin oluşmasında rol oynar ve beklentinin şekillenmesine ve dürtünün biçimlenmesine neden olur. Örneğin ciddi alkol problemleri olan bir kişinin ‘ben güldüren ve arkadaş canlısı biri olmalıyım’, ‘övgü almalıyım’ gibi inançları varsa ve ‘içersem daha eğlenceli olurum’ beklentisine sahipse alkol o kişiyi bir göstericiye dönüştürür. 10 Ancak kişi bu başarısının alkolün etkisinden olduğunu düşünür ve bu inancı değerlenir. Bandura, Marlatt ve Gordon alkoliklerin alkolden olumlu beklentileri ile ilgili 6 faktörde tanımlamışlardır: 1) Deneyimleri pozitif bir yolla değiştirmek, 2) Sosyal ve psikolojik hoşnutluğu arttırmak, 3) Cinsel performans ve zevki arttırma, 4) Güç ve agresyonu arttırma, 5) Sosyal farkedilebilirliği arttırma, 6) Gerilimi azaltma Bireyler bağımlı olduktan sonra bağımlılık inançları oluşur. Bunlar, bozukluğa özgü inançlardır. Bağımlılık inançları madde kullanmayı sürdürmeyle bağlantılıdır ve nüks için ortam hazırlar. Bu inançlar; kişinin psikolojik ve duygusal dengesini sürdürmek için maddeye ihtiyacı olduğu inancı, maddenin sosyal ve entelektüel fonksiyonelliğini arttırdığı beklentisi, haz ve heyecanı alkol/madde kullandığında hissedeceği beklentisi, alkol/maddenin bireyi enerjik yaptığı ve gücünü arttırdığı inancı, alkol/maddenin rahatlatıcı etkisi ile ilgili beklenti, alkol/maddenin sıkıntıyı, anksiyeteyi, depresyonu, gerilimi hafiflettiği varsayımı, aş ermeyi gidermek ya da çökkünlüğü etkisizleştirmek için bir şey yapılmadığında daha da kötüye gider inancıdır. Bunlara ek olarak bağımlılarda izin verici inançlar vardır: “Zor zaman geçirdiysem rahatlamak için içebilirim”, “Kendimi kötü hissettiğim zaman içmemde bir sorun yok”, “Bundan aldığım haz nüks etme riskine değer”, “Şimdi izin verirsem bir daha ki zaman karşı koyabilirim” Beck, alkol/madde kullanıcılarının birçok özelliği alkol/madde kullanımından önce de var olmakta bu yüzden yatkınlık üzerinde düşünülmesi gerektiğini vurgular. Bu özellikler; hoş olmayan duygu ve hislere genel bir duyarlılık ve ruh halindeki değişiklikleri tolere edememe, davranışı kontrol etmede ve problemleriyle başa çıkmada yetersiz motivasyon, düşüncesizce, otomatik olarak dürtülerine teslim olma, sıkıntıya düşük tolerans ve heyecan arama, engellenmeye düşük tolerans, şu anda 11 buradaki duygusal durumlarına, arzularına odaklanma, gelecek zamanla çok fazla ilgilenmeme gibi madde kullanıcılarında genel olarak gözlenen özelliklerdir. Davranışçı Kuramlar Alkol/Madde kötüye kullanımı içeren bazı davranışçı modeller alkol/madde arayışını içeren davranışa odaklanmıştır. Kötüye kullanılan maddelerin çoğu ilk kullanımdan sonra olumlu bir yaşantı oluşturması nedeniyle madde arama davranışı için pozitif bir pekiştireç oluştururlar. Örneğin; alkolün korku ve anksiyeteyi azaltması ve öfori sağlayarak kişinin kendini iyi hissetmesine neden olması daha fazla alkol kullanımına yol açmaktadır. Ayrıca aile büyükleri ve akrabaların içme alışkanlıkları da model alarak öğrenme yoluyla kişilerin içme davranışını etkiler. Genetik ve Diğer Biyolojik Kuramlar Alkolizmde en iyi desteklenen biyolojik kuram genetiktir. Genetik görüşü destekleyen bulgu alkoliklerin yakın akrabalarında yoğun alkol problemi bulunma şansının 3 ya da 4 kat yüksek olmasıdır. Monozigotik ikizlerde, dizigotik ikizlere ve kardeşlere göre alkol bağımlılığının birlikte görülme riski fazladır. Bazı kanıtlar alkole bağlı bozukluğu olan ailelerin çocuklarının beyinlerinde EEG, uyarılmış potansiyel ve alkol infüzyonuna yanıt gibi elektrofizyolojik ölçümlerde bozuklukların oluşabileceğini göstermektedir. Tip 2 Dopamin reseptörü gibi nöroreseptörler alkole bağlı bozuklukların kalıtımında rol oynayabilir. Alkole bağlı bozukluğu olan hastalarda serotonin, dopamin ve GABA veya metobolitlerinin konsantrasyonlarının düşük olduğu gözlenmiştir. 12 Sosyokültürel Kuramlar Genellikle bazı sosyal ortamlar ve meslekler alkol almayı arttırır. Üniversite yurtları, ordu gibi ortamlar, turist rehberliği, barmenlik v.b meslekler alkol kullanımının dolayısıyla alkol kullanımıyla ilgili bozuklukların daha sık olduğu durumlardır. Bazı kültürel ve etnik gruplarda da diğerlerine göre alkol kullanımı daha fazla ve daha sınırlı olabilir. Örneğin Asya ülkeleri ve tutucu Protestanlar, liberal Protestan ve Katoliklere göre daha az alkol alır. Komorbidite Alkol veya madde bağımlılarında yüksek oranlarda ek psikiyatrik tanı görülmektedir. Alkol kullanım bozukluğu olan bireylerin %45’inde en az bir psikiyatrik bozukluk ek tanısının olduğu bulunmuştur. Alkol kullanımına bağlı bozuklukları ile birlikte en sık görülen tanılar; diğer madde kullanım bozuklukları (sedatif-hipnotik kötüye kullanımı ve bağımlılığı, kannabis bağımlılığı), antisosyal kişilik bozukluğu, affektif bozukluklar ve anksiyete bozukluklarıdır. Alkol kullanım bozukluğu olan hastaların yaklaşık %30–40’ ı yaşamlarında bir dönem depresif bozukluk tanı ölçütlerini karşılamaktadır. Birçok çalışmada ise depresyonun günlük alkol kullanımı daha fazla olan ve ailelerinde alkol kullanım bozukluğu olanlarda daha sık olduğu gösterilmiştir. Bipolar bozukluğu olan hastalar, özellikle manik dönemde alkol kullanım bozukluğu gelişmesi açısından risk altındadırlar. Alkol kullanımına bağlı bozukluğu olan hastaların %25-50’si anksiyete bozukluğu ölçütlerini taşımaktadırlar. Bu hastalarda panik bozukluk ve fobiler sık rastlanan eş tanılardır. 13 Şizofrenik bozukluğu olan olgularda da alkol kullanım bozukluklarının %3–63 arasında değişen oranlarda olduğu da bilinmektedir. Alkol kullanım bozukluklarında kişilik bozuklukları da sıklıkla eşlik etmektedir. En sık görülen kişilik bozuklukları antisosyal, borderline, kaçıngan, bağımlı kişilik bozukluklarıdır. Birçok çalışmada alkol kullanım bozukluğu olan hastalarda antisosyal kişilik bozukluğu en sık görülen kişilik bozukluğu olarak bulunmuş (%16–49) ve alkol kullanım bozukluklarının gelişimini kolaylaştırdığı düşünülmüştür. Ülkemizde yapılan çalışmalarda alkol bağımlılığı ile distimik kişilik, depresyon ve anksiyete bozuklukları arasında bir ilişkinin varlığı gösterilmiştir. Alkol bağımlılığı olan hastaların %20’sinde major depresyon saptanmıştır. Yatarak tedavi gören alkol bağımlılarında en sık rastlanan bozukluklar major depresyon, antisosyal kişilik bozukluğu, sosyal fobi ve diğer madde kullanım bozukluklarıdır. Türkiye’de yapılan bir çalışmada alkol bağımlılarında en sık görülen kişilik bozuklukları borderline, antisosyal, histriyonik ve paranoid kişilik bozuklukları olarak saptanmıştır. 1.6.2 DĐKKAT EKSĐKLĐĞĐ HĐPERAKTĐVĐTE BOZUKLUĞU DEHB çocukluk çağının en sık görülen psikiyatrik bozukluklarındandır. DEHB sık görülen bir bozukluk olmasının yanı sıra, tedavi edildiğinde belirgin düzelme elde edilebilmesi; tedavi edilmediğinde ise, erişkinlik dönemine kadar pek çok psikiyatrik ve sosyal soruna yol açabilmesi nedeniyle oldukça büyük bir ilgi çekmektedir. (Hechtman 1996) Tarihçe Bu bozukluk ilk olarak 1902 yılında George Stil adındaki bir Đngiliz doktor tarafından tanımlanmıştır. O yıllarda, bu bozukluğun sadece çocukların 14 yetiştirilmesindeki yanlış tutumlara bağlı ‘yaramazlık’ sorunu olduğu ve ailenin çocuğa çok sert davranmasıyla çözülebileceğine inanılmaktaydı. 1917 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkan ensafalit (beyin iltihabı) salgınında hastalanan kişilerde DEHB’ ye benzer hareketler saptanması üzerine DEHB’nin beyindeki bir hasardan kaynaklandığı düşünülmüş ve bu bozukluğa ‘Minimal Beyin Hasarı’ adı verilmiştir. Ancak 1940’lı yıllarda bu çocuklarda beyin hasarını düşündüren bir nedene rastlanmamış ve hastalığın adı ‘Minimal Beyin Disfonksiyonu’ yani beynin çalışmasında küçük bir işleyiş kusuru olarak değiştirilmiştir. 1950’li yıllarda metilfenidat (ritalin) adlı ilacın DEHB’nin tedavisinde yararlı olduğu bulunduktan sonra Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğuna olan ilgide artış olmuştur ve bu bozukluğun nasıl meydana geldiği ve nasıl tedavi edilebileceği ile ilgili sayısız araştırma yapılmıştır. 1960’lı yıllarda hastalığın oluşumunda kalıtım gibi biyolojik etkenlerin çok önemli bir rol oynadığı gösterilmiştir. 1970’li yıllarda ise bu bozukluk kapsamında aşırı hareketlilik (hiperaktivite) belirtileri dışında, dikkat eksikliği ve dürtüsellik (isteklerini erteleyememe) belirtilerinin de bulunduğu anlaşılmıştır. Bu sırada bozukluğun ismi değişerek Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olmuştur. 1980’li ve 1990’lı yıllarda sürdürülen araştırmalar bu bozukluğun sadece çocukluk yıllarında görülebilen ve kendiliğinden düzelen bir hastalık olmadığını ortaya koymuştur. Epidemiyoloji Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu okul çağı çocuklarının %3-5’ini etkilemektedir. Erkeklerde kızlardan 4–8 kat daha yüksek oranda DEHB olma olasılığı bulunmaktadır. Ayrıca erkeklerde aşırı hareketlilik, yıkıcı davranışlarda 15 bulunma ve dürtüsellik belirtileri gösteren tipin daha fazla iken, kızlarda daha çok dikkatsizlik belirtileri gösteren tipin daha fazla olduğu bilinmektedir. Kuzey ve Güney Amerika, Kuzey ve Doğu Avrupa ve Asya dahil tüm dünya da yaygın olduğu gösterilmiştir ve çocuk ve ergenlerdeki sıklığı %5-10’dur. Yeni uzun dönem izlem çalışmalarıyla çocukluk DEHB olgularının %5070’inin genç erişkinliğe kadar devam ettiği gösterilmiştir. Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan geniş örneklemli bir toplum çalışmasında erişkin dönemde DEHB sıklığı %4,4 oranında saptanmıştır. Artık günümüzde hem çocuklarda hem de erişkinlerde DEHB tanısı daha çok kabul görmeye başlamıştır. Etiyoloji Nörolojik etkenler Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun tanınmasından bugüne kadar geçen yüzyıl boyunca bilim adamları DEHB’nin beyindeki bir gelişim bozukluğu veya yaralanma sonucu geliştiğinden kuşku duymuşlardır. Bunun en önemli nedeni, beyinlerinin frontal bölge denilen ön kısmında hasar olan çocukların DEHB belirtilerine benzer davranışlar göstermeleridir. Ancak 1970’li yıllardan beri yapılan çalışmalarda Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan çocukların %95’inden fazlasında herhangi bir beyin zedelenmesinin bulunmadığının gösterilmiş olması Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun beyin zedelenmesi sonucu oluştuğu görüşünden uzaklaşılmış ve bu çocukların beyinlerinde yapısal ya da işlevsel bozukluğun bulunup bulunmadığı düşüncesi gündeme girmiştir. DEHB olan ve olmayan çocukların, ergenlerin ve erişkinlerin beyin yapıları Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Manyetik Rezonans (MR) görüntüleme yöntemiyle karşılaştırıldığında, DEHB olanlarda beynin ön bölgesi ve bu bölgeyle yakından 16 ilişkili yapılarda normalden farklı simetriye ve büyüklüğe rastlanmıştır. Beynin ön bölgesine bilgi aktarımı sağlayan ‘corpus collosum’ adlı bölge ve beynin en ön bölümünün DEHB olan bireylerde normallerden %5 veya %10 oranında küçük olduğu bulunmuştur. Beyinde yer alan ve ‘arka dikkat merkezi’ (posterior parietal kortex) olarak adlandırılan bölge de, DEHB olan bireylerde normallerden daha az gelişmiştir. Diğer yandan SPECT ve PET gibi beynin işlevsel özelliklerini araştıran beyin görüntüleme çalışmalarında, DEHB olan bireylerin beyinlerinin ön bölgelerinde glukoz (şeker) kullanımı ve kan akımının normallerden daha düşük olduğu gösterilmiştir. Bu bulgu Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan bireylerin beyinlerinin; kişinin kendisini kontrol etmesi, dikkatini yoğunlaştırması ve sürdürmesi, isteklerini koşullara göre düzenlemesi ve planlama yapabilmesini sağlayan o bölgelerinin normallere göre daha az işlev gösterdiğini göstermektedir. Genetik Etkenler Uzun yıllar süren araştırmaların sonuçları incelendiğinde DEHB olan çocukların biyolojik akrabaları arasında alkolizm, depresyon, davranım bozukluğu ve antisosyal özellikleri gibi bazı psikiyatrik bozuklukların normal toplumdan çok daha sık olduğu görülmektedir. Yapılan evlat edinme çalışmalarında DEHB olan çocukların biyolojik akrabalarında başta DEHB olmak üzere alkolizm, depresyon, davranım bozukluğu ve antisosyal özellikler gibi psikiyatrik bozuklukların evlat edinilen akrabalarından daha sık olarak bulunmuştur. Aile çalışmalarında DEHB olan çocukların birinci derece akrabalarında DEHB riski %20–25 bulunurken, diğerlerinin akrabalarında bu risk %4–5 olarak bulunmuştur. 17 DEHB ile ilgili ikiz çalışmaları tek yumurta ikizlerinin birisinde DEHB varsa diğer ikiz eşinde görülme olasılığının %80–90 oranında olduğunu göstermektedir. Çift yumurta ikizlerinden birisinde DEHB varsa diğerinde de bu bozukluğun olma olasılığı ise yaklaşık %30’dur. Yani toplumdaki bireylerden 6–10 kat fazladır. Bu bulular DEHB’nin meydana gelmesinde kalıtımı rolünü desteklemektedir. Nörotransmitterler Yapılan çalışmalarda deney hayvanlarının beyinlerinde dopamin ve noradrenalinin yoğun olarak bulunduğu bölgeler tahrip edildiğinde DEHB belirtileri göstermeye başladıkları saptanmıştır. Diğer bazı araştırmalarda DEHB olan çocuklarda dopamin ve noradrenalin düzeylerinde düşüklük bulunmuştur. Psikososyal ve Çevresel Etkenler Bilimsel araştırmalar, çevresel etkenlerin DEHB’nin meydana gelmesinde temel bir rol oynamadığını, ancak bozukluğun ortaya çıkmasında tetik çeken etken olabileceklerini veya bozukluğun şiddetini arttırabileceklerini göstermektedir. Uzun yıllar yapılan çalışmalar DEHB ile aile ortamı ve anne-baba tutumu arasında ilişkili olmadığını ve bu bozukluğun daha çok biyolojik etkenlere bağlı geliştiğini göstermiştir. Đnsan beyninin en hassas olduğu ve geliştiği, anne karnındaki ve erken çocukluktaki dönemde beyin aktivitesini bozan bazı çevresel etkenler Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğuna benzer belirtilere yol açabilirler. Gebeliklerinde sigara ve alkol kullanan annelerin çocuklarında pek çok tıbbi hastalık gibi DEHB riski de artmaktadır. Yine hamilelik dönemlerinde zehirli maddelere, hastalıklara ve travmaya uğrayan annelerin çocuklarında da DEHB olma olasılığı sağlıklı bir hamilelik geçirenlerden daha fazladır. Erken doğum, doğum sırasındaki sorunlar, doğumdan 18 sonraki dönemde travma, hastalık ve kurşun gibi zehirli maddelere maruz kalmak gibi problemler de DEHB riskini arttırabilen etkenlerdir. Klinik Özellikler Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun belirtileri aşağıda Tablo-4’te belirtilmiştir. Tabloda dikkat problemleri için 9 madde, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik sorunları için 9 madde olduğu göze çarpmaktadır. Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik-dürtüsellik sorunları ayrı ayrı ele alınmıştır. Çünkü bazı çocuk ve gençlerde her iki sorun grubu bir arada bulunurken, bazılarında sadece dikkat sorunları, bazılarında sadece aşırı hareketlilik-dürtüsellik sorunları bulunmaktadır. Yani DEHB olan çocuklar üç ayrı grupta yer almaktadır: A. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Bileşik Tip B. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Dikkatsizliğin önde geldiği tip C. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Hiperaktivite-dürtüselliğin önde geldiği tip Aşırı Hareketlilik: Çocuklar erişkinlere göre daha canlı ve hareketlidir. Ancak bu hareketlilik çocuğun kendi yaşıtlarıyla karşılaştırıldığında belirgin düzeyde daha fazla olduğunda aşırı hareketlilikten söz edilir. Ayrıca bu hareketlilik, oyun, anaokulu ve okul gibi günlük işlevlerde çocuk, aile ve ya öğretmenler için sorun oluşturduğunda aşırı hareketlilik olarak nitelendirilir. Dikkat Sorunları: Dikkatin bir noktaya toplanabilmesinde güçlük, dış uyaranlarla dikkatin kolayca dağılabilmesi, unutkanlık, eşyalarını veya oyuncaklarını sık sık kaybetme ve düzensizlik gibi belirtiler dikkat sorunlarının bulunduğunu gösterir. Dürtüsellik (Đmpulsivite): Acelecilik, isteklerini erteleyememe, sorulan sorulara çok çabuk yanıt verme, başkalarının sözlerini kesme ve sırasını beklemekte güçlük çekme gibi özellikler dürtüsellik sorunları bulunduğunu gösterir. 19 TABLO 4.DSM-IV-TR’ ye göre Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu Ölçütleri A. Aşağıdakilerden (1) ya da (2) vardır: B. (1) Aşağıdaki dikkatsizlik semptomlarından altısı (ya da daha fazlası) en az 6 ay süreyle, uyumsuzluk doğurucu ve gelişim düzeyine göre aykırı derecede sürmüştür: Dikkatsizlik (a) Çoğu zaman dikkatini ayrıntılara veremez ya da okul ödevlerinde, işlerinde ya da diğer etkinliklerinde dikkatsizce hatalar yapar (b) Çoğu zaman üzerine aldığı görevlerde ya da oynadığı etkinliklerde dikkati dağılır (c) Doğrudan kendisine konuşulduğunda çoğu zaman dinlemiyormuş gibi gözükür (d) Çoğu zaman yönergeleri izlemez ve okul ödevlerini, ufak tefek işleri ya da iş yerindeki görevlerini tamamlayamaz (karşıt olma bozukluğuna ay da yönergeleri anlayamamaya bağlı değildir) (e) Çoğu zaman üzerine aldığı görevleri ve etkinlikleri düzenlemekte zorluk çeker (f) Çoğu zaman sürekli mental çabayı gerektiren görevlerden kaçınır, bunları sevmez ya da bunlarda yer almaya karşı isteksizdir (g) Çoğu zaman üzerine aldığı görevler ya da etkinlikler için gerekli olan şeyleri kaybeder (örn. Oyuncaklar, okul ödevleri, kalemler, kitaplar ya da araç-gereçler) (h) Çoğu zaman dikkati dış uyaranlarla kolaylıkla dağılır (i) Günlük etkinliklerinde çoğu zaman unutkandır 20 (2) Aşağıdaki hiperaktivite-impulsivite semptomlarından altısı (ya da daha fazlası) en az 6 ay süreyle uyumsuzluk doğurucu ve gelişim düzeyine göre aykırı derecede sürmüştür: Hiperaktivite (a) Çoğu zaman elleri, ayakları kıpır kıpırdır ya da oturduğu yerde kıpırdanıp durur (b) Çoğu zaman sınıfta ya da oturması beklenen diğer durumlarda oturduğu yerden kalkar (c) Çoğu zaman uygunsuz olan durumlarda koşuşturup durur ya da sağa sola tırmanır (ergenlerde ya da erişkinlerde öznel huzursuzluk duyguları ile sınırlı olabilir) (d) Çoğu zaman, sakin bir biçimde, boş zamanları geçirme etkinliklerine katılma ya da oyun oynama zorluğu vardır (e) Çoğu zaman hareket halindedir ya da sanki bir motor takılıymış gibi davranır (f) Çoğu zaman çok konuşur Dürtüsellik (Đmpulsivite) (g) Çoğu zaman sorulan soru tamamlanmadan önce cevabını yapıştırır (h) Çoğu zaman sırasını bekleme güçlüğü vardır (i) Çoğu zaman başkalarının sözünü keser ya da yaptıklarını arasına girer (örn. başkalarının konuşmalarına ya da oyunlarına burnunu sokar) A. Đşlevsel bozulmaya yol açmış olan hiperaktif-impulsif semptomlar ya da dikkatsizlik semptomları 7 yaşından önce de vardır. B. Đki ya da daha fazla ortamda semptomlardan kaynaklanan bir işlevsel bozulma vardır (örn. okulda (ya da işte) ve evde). 21 C. Toplumsal, okuldaki ya da mesleki işlevsellikte klinik açıdan belirgin bir bozulma olduğunun açık kanıtları bulunmalıdır. D. Bu semptomlar sadece bir Yaygın Gelişimsel Bozukluk, Şizofreni ya da diğer bir Psikotik Bozukluğun gidişi sırasında ortaya çıkmamaktadır ve başka mental bozuklukla daha iyi açıklanmaz (örn. Duygudurum Bozukluğu, Anksiyete Bozukluğu, Disosiyatif Bozukluk ya da bir Kişilik Bozukluğu) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun Doğal Gidişi Geçmiş yıllarda Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun çocukluk yıllarında görülen ve kendiliğinden düzelen zararız bir yaramazlık durumu olduğu düşünülmekteydi. Ancak 1950-1960’lı yıllardan sonra DEHB’ye verilen önem arttıkça bu görüşün doğru olmadığı anlaşıldı. Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve bazı Avrupa ülkelerinde DEHB olan çocuklar üzerinde yapılan uzun yıllar süren izlem çalışmasında çocukluklarında DEHB olanların %80’inin ergenlik döneminde, %30-65’lik bölümünün ise erişkinlikte de DEHB belirtilerini taşıdıkları belirlenmiştir. Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunda Klinik Görünüm TABLO 5.Erişkinler için Önerilen Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri 1.Đnatçı motor hiperaktivite: Yerinde duramama, gerginlik, sinirlilik, yerleşik etkinlikleri sürdürememe (örneğin uzun süre gazete, kitap okuyamama, televizyonda bir programı sonuna kadar izleyememe), sürekli hareket halinde olma ve duygulanımda (mizaçta) bozulma 2.Dikkat eksikliği: Dikkatin çabuk dağılması, sıklıkla eşyalarını kaybetme ya da yerlerini unutma, konuşulanları, okuduklarını ve günlük işlerini akılda tutamama 22 3.Duygulanımda (mizaçta) değişkenlik: kendini bir iyi bit kötü biçimde hissetme biçiminde değişkenliğin sık olması 4.Görevleri iyi düzenleyememe veya tamamlayamama: Ev, okul ve işiyle ilgili ödevlerini düzenleme ve tamamlamada yetersizlik, bir işi bitirmeden diğerine başlama, sorun çözme ve zamanı kullanmada güçlük çekme. 5.Öfke atakları: Çabuk öfkelenip kontrollerini geçici olarak kaybedebilirler, sürekli huzursuzluk gösterirler. 6. Dürtüsellik: Düşünmeden, kolay ve hızlı karar verme. Đş başarısında düşüklük, ilişkileri ani olarak başlatma veya bitirme (birçok kez evlenip ayrılma, sık olarak sevgili veya eş değiştirme), olumsuz sonuçlarını düşünmeden hoşuna giden etkinliklere girişme) 7. Stres ile baş edememe: Normal streslere çökkünlük, kızgınlık ve bunaltı gibi aşırı ve uygunsuz yanıtlar verme Turgay’ın 1995’te yayınladığı DSM-IV’ e dayalı erişkin DEHB değerlendirme envanterinde bu bozukluğa sıklıkla eşlik eden özelliklere de yer verilmiştir. Bunlar Tablo 6’da verilmiştir: TABLO 6.Erişkinlerde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğuna Sıklıkla Eşlik Eden Özellikler 1.Yeterli düzeyde başarılı olamadığını, hedeflerine ulaşamadığını düşünme 2. Bir işe başlamada güçlük çekme 3. Bir anda birçok işle uğraşma, onları takip etme ve bitirmede güçlük çekme 4. Yerinin ve zamanının uygun olduğunu hesaplamadan aklına gelenleri hemen söyleme 5. Sık sık büyük heyecanlar peşinde koşma 6. Boşluk duygusuna ve sıkıntıya katlanamama 23 7. Herkes tarafından izlenen yolları ve kuralları uygulayamama 8. Sabırsızlık; engellenme eşiğinin düşük olması 9. Dürtüsellik (düşünmeden hareket etme) 10. Kendini güvensiz hissetme 11. Sık sık mizaç değişikliklerinin olması 12. Aniden parlama, tepki gösterme 13. Düşük benlik saygısı 14. Sık sık parmak çıtırdatma, şıklatma veya parmaklarla bir yerlere vurma 15. Sık sık iş değiştirme 16. Strese dayanamama 17. Zamanı kullanmakta sorun yaşama 18. Unutkanlık 19. Sözel saldırganlık 20. Fiziksel saldırganlık 21. Alkol kötüye kullanımı (sık veya sorunlu alkol kullanımı; örneğin, alkol almaya başlayınca sorun çıkarma, elindeki tüm içkileri bitirmeden sonlandıramama) 22. Uyuşturucu madde veya ilaç kötüye kullanımı 23. Yasalarla başının belaya girmesi 24. Depresyon (kendini çökkün hissetme) 25. Kendine zarar verici davranışlarda bulunma 26. Herhangi bir neden yokken sinirli ve gergin olma 27. Đşinden zevk almada güçlük 28. Hayal kırıklığına uğramış hissetme 29. Uzun süreden beri devam eden mutsuzluk hissi 30. Kendi kapasitesine uyumlu bir başarı düzeyine ulaşamama 24 Komorbidite Prospektif çalışmalar DEHB’nin yetişkinliğe kadar sürdüğünü gösterene kadar uzun yıllar boyunca bu bozukluğun çocukluk ve ergenlikle sınırlı olduğu düşünülüyordu. (Sobanski 2006). Ulusal Komorbidite Araştırmasının bir parçası olarak yapılan araştırmada yaşları 18–44 arasında 3.199 yetişkin birey incelendiğinde yetişkin DEHB’nin yaygınlığı %4,4 olarak bulunmuş ve diğer psikiyatrik bozukluklarla güçlü bir korelasyonunun bulunduğu saptanmıştır. (Kessler RC, Adier L, Barkiey R ve ark.2006) 2008’ de yapılan bir çalışma sonucunda DEHB tanısı alanların daha fazla psikiyatrik bozukluk gösterdikleri, daha fazla intihar teşebbüsünde bulundukları ve hastanede yattıklarını bildirilmiştir. (Albert J. Arias, Joel Gelernter, Grace Chan, Roger D. Weiss, Kathleen T. Brady, Lindsay Farrer, Henry R. Kranzler ) Klinik çalışmalardan alınan veriler DEHB tanısı alan yetişkinlerde %65-89’u duygudurum, anksiyete, madde kullanım bozuklukları ve yeme bozukluklarını içeren bir ya da daha fazla ek psikiyatrik bozukluk olduğunu göstermektedir. (Kessler 2004; Biederman ve ark. 1993; Kooij ve ark. 2004; Spencer ve ark. 2005) Bunların yanında kişilik bozuklukları özellikle antisosyal kişilik bozukluğu da görülmektedir. (Manuzza ve ark. 1993; Vermeiren ve ark. 2000; Rösler ve ark. 2004) Yaşam boyu majör depresyon yaygınlığını ölçen çalışmalarda tutarlı olarak DEHB tanısı alan yetişkinlerin %35-50’sinin yaşamları boyunca bir ya da daha fazla depresif dönem geçirdiklerini bulunmuştur. Bu yüzdeler genel popülasyonda %15’tir. (Kessler 2004; Biederman ve ark. 1993; Kooij ve ark.2004; Spencer ve ark. 2005) Bipolar bozukluğa sahip 1000 kişiden oluşan örneklemden oluşan bir çalışmada yetişkin Bipolar hastalarında DEHB’nin yaygınlığı %9,5 ve bu oran erkelerde %14,7 25 iken kadınlarda %5,7 bulunmuştur. Yaşam boyu DEHB ve Bipolar bozukluğa sahip hastalarda duygudurum bozukluğunun tek başına Bipolar bozukluğa sahip hastalardan 5 yıl daha erken başladığı (13,9 vs.18) görülmüştür. (Sachs ve Thase 2000) Retrospektif klinik ve epidemiyolojik çalışmalardan alınan verilere göre yetişkin DEHB tanısı alan hastalarda yaşam boyu anksiyete bozukluğu yaygınlığını %40–60 arasındadır. (Sobanski 2006) Çalışmalar tutarlı olarak yetişkin DEHB tanısı alan kişilerde sosyal fobi prevelansını %20–34, yaygın anksiyete bozukluğunu %10–45 olarak bulmuştur. (Alm ve Sobanski 2005; Kessler 2004; Biederman ve ark.1993; Kooij ve ark.2004; Spencer ve ark. 2005). Fones’ un 2000’ de yaptığı çalışmaya göre panik bozukluğa sahip hastaların %9,5’i DEHB tanısı almıştır ve bu grup eğitim ve iş işlevselliği açısından daha fazla bozulma yaşamaktadır. (Fones CS, Pollack MH, Susswein L, Otto M, 2000) Manchini ve arkadaşlarının 1999’da yaptığı çalışmada anksiyete bozukluğa sahip ve çocuklukta DEHB tanısı almış hastalar anksiyete bozukluklarının başlama yaşının daha erken olduğu ve alkol/madde kullanım bozukluğunu içeren ek psikiyatrik bozukluk tanısını daha fazla aldıkları bulunmuştur. (Manchini C, Ameringen M van,Oakman JM, Figueredo D, 1999) Alm ve Sobanski’nin 2005’te gerçekleştirdiği çalışmada komorbid anksiyete bozukluğu bulunan DEHB tanılı hastalarda bulunmayanlara göre daha fazla dikkatte bozulma, daha fazla hiperaktivite ve dürtüsellik görülmüştür. DEHB tanısı alanlarda yeme bozukluğu görülebileceğine dair yapılan çalışmalar DEHB tanısı alan yetişkinlerin %3–9 unun yaşamları boyunca ek bir 26 bulimia nervosa hastalığının olduğunu göstermektedir. (Shekim ve ark. 1990; Kooij ve ark. 2002; Kessler 2004). Yetişkin DEHB’de uyku bozukluklarının görüldüğüne dair klinik ve bilimsel kanıtlar vardır. DEHB tanısı almış kişiler sık sık uykuya dalmakta kronik güçlüklerden, düşük uyku kalitesi, gün içinde uyanıklığı ve uyarılmışlık halini yeterli düzeyde sürdürmede problemlerden yakınırlar. (Brown ve McMullen 2001; Sobanski ve Alm 2004). Yakınlarda yapılan bir çalışmada ilaç kullanmayan DEHB tanısı almış yetişkinlerin geceye özgü artmış hareketler ve sağlıklı kontrollere göre uyku kalitesi ve veriminde daha fazla bozulma görülmüştür. (Philipsen ve ark. 2005). DEHB tanılı yetişkinlerde yüksek suç işleme riski olduğuna dair de birçok kanıt vardır. DEHB tanısı almış çocuklarla yapılan boylamsal çalışmalar ve bunlar kadar iyi restrospektif çalışmalar DEHB tanılı yetişkinlerde antisosyal kişilik bozukluğu oranlarını tutarlı olarak göstermişlerdir. (Sobanski 2006). DEHB tanılı çocuklarla sağlıklı kontrolleri karşılaştıran 2 prospektif çalışmada 20li yaşların ortalarında antisosyal kişilik bozukluğuna sahip DEHB tanılı yetişkinlerin oranını %18–23 olarak bulunmuştur. Kontrol grubunda ise antisosyal kişilik bozukluğu oranı %2–2,5’tir.(Weiss ve ark. 1985;Manuzza ve ark. 1993). Ergenler ve genç suçlularla yapılan çalışmalarda suç işleme oranı DEHB tanısı almış kişilerde %4–72 arasında bulunmuştur. (Vermeiren ve ark. 2000; Rösler ve ark. 2004). 2004’te yapılan bir çalışmanın sonucunda DEHB grubundakilerin kontrol grubundakilere göre daha fazla antisosyal davranışlar gösterdikleri ve tutuklandıkları bildirilmiştir. (Russell A. Barkley, Mariellen Fischer, Lori Smallish, ve Kenneth 27 Fletcher). Ayrıca bu grupta daha sık mülkiyet hırsızlığı, kavga çıkarma, yumrukla saldırma, yasadışı madde elde etme ve gizli silah taşıma bulunmuştur. Diğer yandan DEHB olan yetişkinlerde birçok fonksiyonel bozulmaya yol açar. Eğitim ve işle ilgili performans, ilişki ve anne-babalık gibi birçok sosyal işlevsellikte bozulma ile de kendini gösterir. (Weiss ve ark. 1985; Manuzza ve ark. 1993; Rassmussen ve Gillberg 2000; Murphy ve ark. 2002; Secnik ve ark. 2005) Biederman ve arkadaşlarının 1996’ da yaptıkları çalışma da DEHB olan ergen ve erişkinlerin okul başarısızlığı, duygusal sorunlar, akranlarıyla zayıf ilişkiler ve yasalarla sorunlar yaşama riski taşıdıklarını göstermiştir. DEHB tanısı almış kişilerdeki fonksiyonel bozukluklar orta yaşlara kadar uzanmaktadır. (Biederman). Toplumdan seçilen ortalama yaş 31,9- 33,4 olan 1001 yetişkinle (500 DEHB ve 501 kontrol) yapılan kapsamlı bir çalışmada, DEHB tanılı denekler çocukluk deneyimlerinin kalitesi, lisedeki eğitimsel bozulma, akran ve öğretmenlerle ilişki ve lisedeyken anne-babayla ilişki, yetişkin yaşamındaki ilişkileri açısından ölçülen tüm alanlarda daha zayıf işlevler göstermişler, bağımlılık antisosyal ya da yıkıcı davranışın yaygınlığı açısından yüksek puanlar almışlardır. (Biederman J. Faraone SV, Spencer TJ, Mick E, Monuteaux MC, Aieardi M. 2006) Aynı çalışmada DEHB olan kişilerin yakın zamanda işsizlik durumu ve işyerindeki sorunlar bakımından daha kötü oldukları rapor edilmiştir. Toplamda %34’ü tam zamanlı çalışırken kontrol grubunda bu oran %57dir. Ve %48’i araştırma sırasında işsizdiler. Son 10 yıl içinde birden fazla işe sahip olmuş bu kişiler arasında %43’ünün DEHB semptomları yüzünden işten ayrılma sıklıkla düşük ücretli bir işten kovulma ve diğer işe geçme görülmüştür. Bu bulgularla tutarlı olarak ilaç kullanmayan DEHB tanılı yetişkinler kontrol deneklerine göre benzer görevlerde anlamlı derecede daha kötü performans 28 göstermektedirler. Bu bozulmalar negatif ekonomik etki yapmakta ve DEHB olan gurubun geliri diğer grubun yarısından daha fazla bir miktarda gelire sahip olmaktadırlar. (Biederman) DEHB olan hastalar arasında dürtüsellik ve yönetimsel işlevsizliğe bağlı olarak araba sürme konusunda da bozukluk görülmektedir. (Biederman). Motorlu araçlar bölümündeki kayıtlar kullanılarak yapılan çalışmada yaşları 17–28 arasında DEHB tanılı 105 genç yetişkinin karşılaştırılan 64 kontrol deneğine göre hız cezası, ehliyetin askıya alınması ve motorlu araç kazasını içeren daha negatif sürüş sonuçlarına sahip oldukları bulunmuştur. ( Fried R, Petty CR. Surman CB, ve ark. 2006) Bu sürüş bozuklukları sadece genç yetişkinlerle sınırlı olmadığını göstermek amacıyla daha sonra 26 DEHB ve 23 DEHB olmayan yaşları 40’ın üzerinde olan deneklerle yapılan çalışmada DEHB olan grubun Manchester Sürücü Davranış Ölçeğinden (Manchester Driver Behaviour Questionnaire) alınan genel performans puanları diğer gruba göre daha kötü çıkmıştır. ( Fried R, Petty CR, Surman CB ve ark. 2006) 1.6.3. Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Alkol/Madde Kullanım Bozuklukları DEHB ve alkol/madde kullanım bozuklukları arasındaki komorbidite birçok araştırmacı tarafından gözlenmiş ve tutarlı olarak DEHB olan bireylerin %50’sinden fazlasının ek bir madde kullanım bozukluğunun olduğu bulunmuştur. (Biederman ve ark. 1995, 1998; Wilens ve ark. 1997) Ayrıca alkol/madde kullanım bozukluğu bulunan hastaların %25-35’inde DEHB olduğu bulunmuştur. (Clure ve ark. 1999; Schubiner ve ark. 2000). 29 Buna göre yetişkin DEHB olan kişilerin alkol/madde kullanım bozuklukları açısından genel popülasyondan 2 kat daha fazla risk taşıdığı görülmektedir. (Biederman 1995) DEHB ve alkol/madde kullanım bozukluklarını araştıran bir çalışmada alkol/madde kullanım bozukluğu görülen örneklemde DEHB’nin yaygınlığı %5,2 olarak bulunmuştur. DEHB’nin alkol/madde kullanımına ilk başlama yaşının erken olmasının, bu kişilerde daha çok alkol/madde kullanım bozukluğu görülmesi ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. (Albert J. Arias , Joel Gelernter , Grace Chan , Roger D. Weiss , Kathleen T. Brady ,Lindsay Farrer , Henry R. Kranzler 2008) Alkol kullanım problemi olan yetişkinlerde komorbid DEHB görüldüğünde alkol/madde kullanım sorunlarında artış olmakta ve DEHB’nin bulunması alkol/madde kullanımdan bağımlılığa geçişi hızlandırmaktadır (Wilens 1998) DEHB tanısı almış yetişkinlerde madde kullanım paternini araştıran bir araştırmada en sık kullanılan maddenin kannabis olduğu görülmüştür.(%67). Kokain(%23) ve uyarıcı madde (%18) kullanımı ise, kannabis kullanımından sonra gelmektedir. (Biederman 1995). Alkol kötüye kullanım ve bağımlılık oranları ise %35 civarında bulunmuştur. (Murphy ve ark.2002, Shekim ve ark. 1990) Birçok araştırmada, DEHB olan kişilerde alkol ve maddeye başlangıç yaşının daha erken, madde kötüye kullanımından bağımlılığa geçişin daha kısa aralıklarda ve remisyon oranının daha düşük olduğu görülmüştür. (Biederman ve ark. 1997;Wilens ve ark. 1997; Carroll ve Rounsaville 1993) DEHB ve alkol/madde kullanım bozuklukları arasındaki ilişki karmaşık ve çok çeşitlidir. Risk faktörleri dürtüsellik, sapkın akran grupları, komorbid davranış ya da antisosyal kişilik bozukluğu, DEHB’nin farmakolojik tedaviye daha sonra 30 mbaşlanması, iki hastalığın genetik risklerinin paylaşılması ve alkol/maddenin DEHB’nin öz tedavisi için kullanılmasını içerir. (Biederman) Bazı epidemiyolojik yetişkinlikte alkol/madde çalışmalar kullanım çocuklukta bozuklukları davranış açısından problemlerinin risk taşıdığını göstermişlerdir. (Brook, Whiteman, Finch, & Cohen, 1996). Ancak bir çalışmada davranış bozukluğu kontrol altına alınarak, DEHB’nin alkol/madde kullanımına başlama yaşı ve kullanım miktarına tek başına etkisi olduğu da görülmüştür. (Albert J. Arias , Joel Gelernter , Grace Chan , Roger D. Weiss , Kathleen T. Brady ,Lindsay Farrer , Henry R. Kranzler 2008) 4 yıllık izlem çalışmasının sonuçlarına göre hiç ilaç kullanmamış DEHB olan ergenlerin alkol/madde kullanım bozukluğu açısından çocukluğundan beri farmakolojik tedavi alanlardan 4 kat daha fazla risk taşıdığı bulunmuştur. (Biedarman 2003) Birçok çalışma DEHB tanısı almış bireylerde alkol/madde kullanım bozuklukları ve komorbid davranış bozukluğu ya da antisosyal kişilik bozukluğu arasında yüksek bir ilişki olduğunu göstermiştir. (Biedarman 2003; Barkley ve ark.2003) 2. YÖNTEM 2.1 Araştırmanın Tipi Bu araştırma karşılaştırmalı, kontrollü deneysel bir araştırmadır. Deney ve kontrol grupları, cinsiyet, yaş ve eğitim değişkenleri açısından Eşleştirme Yöntemi kullanılarak oluşturulmuştur. 2.2 Kullanılan Gereçler 2.2.1.BĐLGĐLENDĐRĐLMĐŞ OLUR FORMU Araştırmanın kısa bir özetinin bulunduğu, verilerin ne amaçla kimin tarafından kullanılacağı bilgisinin yer aldığı bir formdur. Kişilerden bu formu, dikkatle okuması 31 ve kendi rızalarıyla katılmaya karar vermeleri halinde, formu imzalamaları istenmektedir 2.2.2. BĐLGĐ FORMU Araştırmaya katılan kişilerin demografik özelliklerini saptamak amacıyla kullanılan bir formdur. 2.2.3.DSM-IV’e DAYALI ERĐŞKĐN DEB/DEHB TANI ve DEĞERLENDĐRME ANKETĐ 1995 yılında Prof. Dr. Atilla Turgay tarafından Kanada’da geliştirilmiş, Türkçe geçerlik ve güvenirlik çalışması Turgay ve arkadaşları tarafından yapılmıştır. Ölçek, beşli (5’li) likert tipi derecelendirme ölçeği olup, üç alt bölümden oluşmaktadır 1.Bölüm: Dikkat Eksikliği bölümüdür.(DE). DSM-IV’teki Dikkat Eksikliği (DE) belirtileri alınarak oluşturulmuş toplam 9 madde vardır. 2.Bölüm: Aşırı Hareketlilik/ Dürtüsellik Bölümüdür (AH). Bu bölümde de yine DSM IV’teki Aşırı Hareketlilik belirtileri alınmış ve toplam 9 maddeden oluşmaktadır. 3. Bölüm: DEHB ile ilgili özellikler ve sorunlar (Sorun) bölümüdür. Klinik deneyim ve gözlemlere göre oluşturulan bölüm toplam 30 maddeyi içermektedir 2.2.4 STROOP TESTĐ TBAG FORMU Stroop Testi ilk olarak Stroop (1935) tarafından geliştirilmiş, daha sonra testin çeşitli formları düzenlenmiştir. Testin geçerlik güvenirlik çalışmaları ülkemizde Prof. Sirel Karakaş ve arkadaşları tarafından yapılmıştır. (1993). TBAG Formu orijinal Stroop testi ile Victoria Formunun birleşiminden oluşmuştur. Stroop Testi algısal kurulumu, değişen talepler doğrultusunda ve bir “ bozucu etki” altında değiştirebilme becerisini, alışılmış bir davranış örüntüsünü bastırabilme ve olağan olmayan bir davranışı yapabilme yeteneğini ve ayrıca odaklanmış dikkati ölçmektedir. Test daha 32 çok frontal lob ve özellikle orbitofrontal korteks hasarına duyarlıdır. Belirli bir sırada sunulan 4 kartın oluşturduğu 5 alt test bulunmaktadır. Her bir kartın üzerinde seçkisiz olarak sıralanmış 4’er maddeden oluşan 6 satır bulunmaktadır. Bu kartlar testin ‘uyarıcı’ maddelerini içermektedir. 1.kartta siyah olarak basılmış renk isimleri(mavi, yeşil, kırmızı ve sarı kelimeleri) bulunmaktadır. Bu kart testin 1.alt testidir. 2.kartta mavi, yeşil, kırmızı ve sarı renklerde basılmış renk isimleri( mavi, yeşil, kırmızı ve sarı kelimeleri) bulunmaktadır. Bu kartta, her kelimenin basımında kullanılan renk, kelimenin ifade ettiği renkten farklıdır. Bu kart testin 2.ve 5.alt testidir. 2.alt testte kişi sadece kelimeleri okurken 5.alt teste kelimeyi okumadan renkleri söylemesi istenir. 3.Kartta mavi, yeşil, kırmızı renkte basılmış daireler bulunmaktadır. Bu kart testin 3.alt testini oluşturmaktadır. 4. Kartta mavi, yeşil, kırmızı ve sarı olarak basılmış renk ismi olmayan nötr kelimeler (kadar, zayıf, ise, orta) bulunmaktadır. 2.2.5 ĐŞARETLEME TESTĐ Đşaretleme Testi ilk olarak Weintraub ve Mesulam tarafından 1985’te geliştirilmiştir. Testin geçerlik güvenirlik çalışmaları ülkemizde Prof. Sirel Karakaş ve arkadaşları tarafından yapılmıştır. (1993) Đşaretleme Testi görsel-mekansal algılama ve taramayı, dikkat, tepki hızı ve ataklığı ölçmektedir. Sağ serebral hemisfer ve özellikle parietal lob hasarlarına duyarlıdır. Düzenli harfler, düzenli şekiller, düzensiz harfler ve düzensiz şekillerden oluşan 4 alt testi bulunmaktadır. Her alt testte 60 tane hedef uyarıcı bulunmaktadır. Hedefler sayfanın her dörtte birlik kısmında 15’er tane olacak şekilde düzenlenmiştir. 33 Harf işaretleme ile ilgili formlarda (düzenli ve düzensiz harfler) 60’ar tane hedef harf (A), şekil işaretleme ile ilgili formlarda da (düzenli ve düzensiz şekiller) 60’ar tane hedef şekil (¤) bulunmaktadır. 2.3 Araştırmanın Yeri ve Zamanı Bu araştırma Eylül 2008- Mart 2010 tarihleri arasında Ege Özel Psikiyatri kliniğinde gerçekleştirilmiştir. 2.4 Araştırmanın Evreni Araştırma tedavi için başvuran alkol bağımlıları üzerinde yapılmıştır. 2.5 Araştırmanın Örneklemi Bu araştırma deney grubunda alkol bağımlılığı tanısı almış 34 katılımcı ile kontrol grubunda bağımlılık tanısı almamış 34 sağlıklı katılımcının oluşturduğu toplam 68 kişilik bir örneklemden oluşmaktadır. Dışlama ölçütleri: 1. Son iki haftadır alkol kullanmamış olmak 2. Ağır düzeyde depresyon tanısı almamak 3. Ağır düzeyde anksiyete bozukluğu tanısı almamak 4. Şizofrenik bozukluk tanısı almamak 5. Mental retardasyon tanısı almamak 2.6 Bağımlı ve Bağımsız Değişkenler Araştırmanın bağımsız değişkeni alkol bağımlısı olup olmamak, bağımlı değişkeni ise dikkat işlevleri, hiperaktivite ve dürtüsellik belirtileridir. 2.7 Veri Toplama Yöntemi ve Süresi Eylül 2009- Mart 2010 tarihleri arasında Ege Özel Psikiyatri kliniğinde bağımlılık tanısı almış 34 hastaya Prof Dr. Hakan Coşkunol tarafından bilgilendirilmiş onam formu, bilgi formu doldurtuldu ve hastaların SCĐD görüşmeleri 34 yapıldı. Bu süreç yaklaşık 45 dakika sürdü. Araştırmaya katılmaya uygun görülen katılımcılara DSM-IV’ e Dayalı Erişkin Deb/Dehb Tanı Ve Değerlendirme Anketi verilerek doldurmaları istendi. Daha sonra bu hastalara Stroop T-BAG Formu ve Đşaretleme Testleri yapıldı. Bu süreç de yaklaşık 45 dakika sürdü. Kontrol grubundaki 34 kişi ise randomize şekilde çevreden seçildi ve aynı işlem onlara da uygulandı. 2.8 Verilerin Analizi Araştırmanın verilerinin istatistiksel analizi yapılırken; sayısal verilerin karşılaştırılmasında One-Way ANOVA, kategorik değişkenlerin karşılaştırılmasında Ki-Kare Testi kullanılmıştır. Kullanılan testlerin birbirleriyle karşılaştırılmasında Pearson tekniğinden yararlanılmıştır. 2.9 Süre ve Olanaklar Bu araştırma iki senede tamamlanmıştır. Verilerin toplanması her katılımcı için yaklaşık doksan dakika sürmüştür. Bu aşamada iki kişiye ihtiyaç duyulmuştur. Verilerin toplanması aşamasında hiçbir maddi destek alınmamıştır. 2.10 Etik Açıklamalar Araştırma gönüllülük esasına dayalıdır. Kişilere Bilgilendirilmiş Onam Formu imzalatılmış ve katılımları konusunda hiçbir baskı yapılmamıştır. 3. BULGULAR Ege Özel Psikiyatri Kliniğine başvuran ve araştırma ölçütlerini karşılayan 34 alkol bağımlısı hasta araştırmaya dahil edildiler. Bu grupta bulunan 34 hastanın 6’sı Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu tanı ölçütlerini karşıladı. Kontrol grubu yaş, cinsiyet ve eğitim değişkenleri açısından alkol bağımlısı gruba eş katılımcılardan oluşturuldu ve bu gruptaki katılımcılardan hiçbiri DEHB tanı ölçütlerini karşılamadı. 35 SOSYODEMOGRAFĐK VERĐLER Tablo 7: Araştırmaya alınan katılımcıların demografik verileri Alkol Bağımlısı Grup 36.23±8.92 Kontrol Grubu 1000 TL alti 4 (%11.8) 6 (%17.6) 1000–3000 TL 7 (%20.6) 17 (%50) 3000 TL ustu 23 (%67.6) 11 (%32.4) Đlkokul 7 (%20.6) 8 (%23.5) Ortaokul 4 (%11.8) 2 ( %5.9) Lise 12 (%35.3) 14 (%41.2) Üniversite 10 (%29.4) 10 (%29.4) Yüksek lisans/ Doktora Düzenli isi var 1 (%2.9) . 29 (%85.3) 29 (%85.3) Öğrenci 1 (%2.9) 2 (%5.9) Çalışmıyor 4 (%11.8) 1 (%2.9) Emekli . 2 (%5.9) Bekar 12 (%35.3) 9 (%26.5) Evli 19 (%55.9) 24 (%70.6) Boşanmış/dul 3 (%8.8) 1 (%2.9) Var 5 (%41.6) 6 (%66.6) Yok 7 (%58.3) 3 (%33.3) Yaş (ort) Gelir durumu Eğitim durumu Đş durumu Medeni durum Đlişki (evli olmayanlar) 37.71±10.206 Alkol bağımlısı grubun gelir düzeyi kontrol grubuna göre daha yüksektir. (p: .012) 36 Tablo 8: Araştırmaya alınan katılımcıların aile özellikleri Kimlerle yaşıyor Yalnız Alkol Bağımlısı Grup 4 (%11.8) 2 (%5.9) Eşiyle 1 (%2.9) 4 (%11.8) Eş ve çocuklarıyla 18 (%52.9) 20 (%58.8) Anne ve babayla 10 (%29.4) 5 (%14.9) Kız arkadaşıyla 1 (%2.9) 1 (%2.9) Sadece çocuklarla . 1 (%2.9) 3.17±2.27 4.09±2.021 Okur-yazar 1 (%2.9) 7 (%20.6) Đlkokul 21 (%61.8) 19 (%55.9) Ortaokul 2 (%5.9) 3 (%8.8) Lise 4 (%11.8) 1 (%2.9) Üniversite veya yüksekokul Okur-yazar değil 2 (%5.9) 2 (%5.9) 4 (%11.8) 2 (%5.9) Okur-yazar 1 (%2.9) 3 (%8.8) Đlkokul 18 (%52.9) 15 (%44.1) Ortaokul 4 (%11.8) 4 (%11.8) Lise 3 (%8.8) 8 (%23.5) Üniversite veya yüksekokul Okur-yazar değil 7 (%20.6) 3 (%8.8) 1 (%2.9) 1 (%2.9) Kardeş sayısı(ort) Annenin eğitimi Babanın eğitimi Kontrol Grubu Araştırmaya alınan hastaların %16,7’ si evliliğinden çok memnun, %77,8’si yeterince memnun, %55,6’si ise pek memnun değil, ilişkisi olanların %16,7’ si çok memnun, %33,3’ü yeterince memnun, %50’ si pek memnun değil. Kontrol 37 grubundaki katılımcıların ise % 41.2’si evliliğinden çok memnun, % 29.4’ü yeterince memnun. Kontrol grubunda evliliğinden memnun olmadığını belirten katılımcı bulunmamaktadır. Đlişkisi olan katılımcılar ise ilişkilerinden yeterince memnun olduklarını belirttiler. ALKOL KULLANIM ÖYKÜLERĐ Tablo 9: Araştırmaya alınan katılımcıların alkol kullanım öyküleri Alkole başlama yaşı Alkol Bağımlısı Kontrol Grubu Grup 19.14±5.14 17.57±2.675 Alkol sorunlu yaş 29.17±7.49 . 1–10 birim 8 (%23.5) 21 (%61.8) 10 birimden fazla 26 (%76.5) . 1 aydan az 7 (%20.6) . 1–6 ay 11 (%32.4) . 6ay- 1yil 3 (%8.8) . 1 yıldan fazla 2 (%5.9) . Hiç 11 (%32.4) . Günlük miktar En uzun remisyon süresi Araştırmaya alınan hastaların alkol kullanımına başlama yaşı ortalama 19.14, alkolü sorunlu kullanma yaşı ortalama 29.17, kullandıkları günlük miktar %76.5’inde 10 birim ve fazlası olarak bulunmuştur. Alkol kullanım sıklıkları her gün ile haftada bir aralığındadır. Kontrol grubundaki katılımcıların % 38.2’si alkol kullanmamaktadır. Alkol bağımlısı grubun % 32.4’ünün en uzun remisyon süresi 1-6 ay arasında, %32.4’ü ise hiç remisyon yaşamamıştır. 38 Tablo 9: Araştırmaya alınan katılımcıların alkol kullanım öyküleri Đlk nerede kullandı Đlk kimle kullandı Nerede kullanıyor Kimle kullanıyor Evde Alkol Bağımlısı Grup 2 (%5.9) 1 (%2.9) Dışarıda 26 (%76.5) 18 (%52.9) Okulda 3 (%8.8) 2 (%5.9) Đşte 2 (%5.9) . Askerde 1 (%2.9) . Arkadaşlarla 32 (%94.1) 18 (%52.9) Aileyle 2 (%5.9) 2 (%5.9) Yalnız . 1 (%2.9) Evde 19 (%55.9) 7 (%20.6) Dışarıda 13 (%38.2) 14 (%41.2) Đşte 2 (%5.9) . Yalnız 20 (%58.8) Arkadaşlarla 14 (%41.2) 20 (%58.8) . 1 (%2.9) Aile Kontrol Grubu Alkol bağımlısı grubun %76.5’i, kontrol grubunun %52.9’u alkolü ilk dışarıda, alkol bağımlısı grubun %94.1’i, kontrol grubunun % 52.9’u alkolü ilk arkadaşlarla kullanmaya başlamıştır. Her iki grupta da kişilerin büyük çoğunluğu alkole ilk dışarıda arkadaşlarla başlamıştır. Alkol bağımlısı grup alkolü evde (%55.9), yalnız (%58.8) kullanırken, kontrol grubundaki kişiler dışarıda (%41.2), arkadaşlarıyla (%58.8) kullanmaktadır. 39 MADDE VE SĐGARA KULLANIMI Tablo 10: Araştırmaya alınan katılımcıların madde ve sigara kullanımı Alkol Bağımlısı Grup Kontrol Grubu Sigara 33 (%97.1) 21 (%61.8) Esrar 7 (%20.6) 1 (%2.9) Amfetamin 1 (%2.9) . Kokain 1 (%2.9) . Araştırmaya katılan hasta grubunun %97.1’i sigara, %20.6’sı esrar, %2.9’u amfetamin, %2.9’u kokain kullanmaktadır. Kontrol grubunun % 61.8’i sigara kullanmaktadır. Kontrol grubunda 1 kişide esrar kullanımı bulunmaktadır. ALKOLLE ĐLĐŞKĐLĐ SORUNLAR Tablo 11: Araştırmaya alınan katılımcılarda görülen alkolle ilişkili sorunlar Alkol Bağımlısı Grup Kontrol Grubu Alkol nedeniyle yaşanan sorun 31 (%91.2) 8 (%23.5) Adli sorun 17 (%50) . Đşle ilgili sorun 15 (%44.1) . Aile ile sorunlar 21 (%61.8) . Sağlık sorunları 15 (%44.1) 8 (%23.5) Alkol bağımlısı grubun % 91.2’ si alkol nedeniyle en az bir sorun yaşamışlardır. Bu kişilerin %50’si adli sorunlar, %44.1’i işle ilgili sorunlar, %61.8’i aile ile ilgili sorunlar ve %44.1’i sağlık sorunları yaşamıştır. Kontrol grubundaki katılımcıların %23.5’i alkol nedeniyle sağlık problemi yaşadıklarını belirtmiştir. 40 SUÇ ÖYKÜLERĐ Tablo 12: Araştırmaya alınan katılımcıların suç öyküleri Alkol Bağımlısı Grup Kontrol Grubu Suç öyküsü 10 (%29.4) 7 (%20.6) Trafik kazası 8 (%23.5) 5 (%14.7) Yaralama 1 (%2.9) 1 (%2.9) Kavgaya karışma 3 (%8.8) 2 (%5.9) Madde satışı ya da Maddeyle yakalanma 1 (%2.9) . Araştırmaya alınan alkol bağımlısı grubun %29.4’ünde bir suç öyküsü bulunmaktadır. Bu kişilerin %23.5’i trafik kazası, %2.9’u yaralama, %8.8’inde kavgaya karışma, %2.9’unda maddeyle yakalanma suçları vardır. AĐLE ÖYKÜLERĐ Tablo 13: Araştırmaya alınan katılımcıların ailelerinde alkol ve madde kullanım öyküsü Alkol Bağımlısı Grup Kontrol Grubu Babada alkol sorunu 8 (% 23.5) . Kardeşte alkol sorunu 4 (%11.8) . Ailede madde kullanımı 4 (%11.8) . Madde kullanımı kimde Kardeş 2 (%50) . Kullanılan madde ne Esrar 4 (%11.8) . Araştırmaya alınan alkol bağımlısı grubun %23.5’inde babada alkol sorunu, % 11.8’inde kardeşte alkol sorunu bulunmaktadır. Bu grupta 2 kişinin kardeşlerinde, 2 kişinin ise akrabalarında esrar kullanımı vardır. 41 Tablo 14: Araştırmaya alınan katılımcıların ailelerinde suç öyküsü Alkol Bağımlısı Grup Kontrol Grubu Suç öyküsü 1 (%2.9) 6 (%17.6) Trafik kazası 1 (%2.9) 3 (%8.8) Gasp . 1 (%2.9) Yaralama . 2 (%5.9) Kavgaya Karışma . 2 (%5.9) Cinayet . 1 (%2.9) Soygun . 1 (%2.9) Dolandırıcılık . 1 (%2.9) Madde Satışı . 1 (%2.9) Araştırmaya alınan alkol bağımlısı grupta 1 kişinin (%2.9) ailesinde trafik kazası öyküsü vardır. Tablo 15: Araştırmaya alınan katılımcıların ailelerinde psikiyatrik rahatsızlık öyküsü Alkol Bağımlısı Grup Kontrol Grubu Annede psikiyatrik rahatsızlık 6 (%17.6) 4 (%11.8) Baba psikiyatrik rahatsızlık 2 (%5.9) . Kardeş psikiyatrik rahatsızlık 2 (%5.9) 2 (%5.9) Akraba psikiyatrik rahatsızlık 3 (%8.8) 1 (%2.9) Araştırmaya alınan alkol bağımlısı grubun ailelerinin %11.8’inde depresyon, %8.8’inde kaygı %14.7’sinde bağımlılık, bozukluğu, %8.8’inde şizofreni bulunmaktadır. 42 DĐKKAT TESTLERĐNDEN ELDE EDĐLEN VERĐLER Tablo 16: Stroop Testi T-BAG Formu Sonuçları 1.Bölüm (Siyah Basılmış Renk Đsmi Okuma) 2.Bölüm( Renkli Basılmış Renk Đsmi Okuma) 3.Bölüm (Şekil Rengi Söyleme) 4.Bölüm (Renk Đsmi Olmayan Kelime Rengi Söyleme) 5.Bölüm (Renk Đsmi Olan Kelime Rengi Söyleme) Alkol Kontrol grubu Bağımlısı Grup 9.51 8.49 F p 5.096 .027* 11.21 8.93 10.649 .002* 13.16 11.29 4.993 .029* 19.74 16.42 3.071 .084 27.81 24.37 2.762 .101 Alkol bağımlılarından oluşan grup Stroop Testi TBAG Formunun; 1. Bölüm (Siyah Basılmış Renk Đsmi Okuma) (p: .027) , 2.Bölüm (Renkli Basılmış Renk Đsmi Okuma) (p: .002) ve 3. Bölümünü (Şekil Rengi Söyleme) (p: .029) kontrol grubundan daha uzun sürelerde tamamlamışlardır. 4. (Renk Đsmi Olmayan Kelime Rengi Söyleme) ve 5. (Renk Đsmi Olan Kelime Rengi Söyleme) bölümlerinde alkol bağımlısı grup ile kontrol grubu arasında anlamlı farklılık bulunamamıştır. Tablo 17: Đşaretleme Testi Sonuçları 1. BÖLÜM (Düzenli Harfler ) Alkol Bağımlısı Grup Kontrol grubu F p Đşaretlenen Harf Sayısı 57.38 59.38 7.146 .009* Atlanan Harf Sayısı 2.62 0.62 7.146 .009* Đşaretlenen Yanlış harf Sayısı Toplam Hata Sayısı .00 .00 . . 2.62 0.62 7.146 .009* Toplam Süre 110.38 89.79 6.399 .014* 43 Düzenli Harfler Bölümünde (1. Bölüm); Đşaretlenen Harf Sayısı (p: .009), Atlanan Harf Sayısı (p: .009), Toplam Hata Sayısı (p: .009), Toplam Süre puanları (p: .014) açısından alkol bağımlısı grup ile kontrol grubu arasında anlamlı farklılık çıkmıştır. Alkol bağımlısı grup bu testte kontrol grubuna göre daha az hedef uyarıcı işaretlemiş, daha fazla hedef uyarıcı atlamış, daha fazla hata yapmış ve testi daha uzun sürede bitirmiştir. Đşaretlenen yanlış harf sayısı açısından iki grup arasında anlamlı fark bulunmamıştır. 2.BÖLÜM (Düzenli Şekiller) Alkol Bağımlısı Grup Kontrol grubu F p Đşaretlenen Şekil Sayısı 57.38 58.56 4.971 .029* Atlanan Şekil Sayısı 2.62 1.44 4.971 .029* Đşaretlenen Yanlış Şekil .00 Sayısı Toplam Hata 3.13 .23 .034 .854 2.69 2.467 .121 Toplam Süre 82.47 10.957 .002* 107.20 Düzenli Şekiller Bölümünde (2.Bölüm); Đşaretlenen Şekil Sayısı (p: ,029), Atlanan Şekil Sayısı (p: ,029), Toplam Süre (p: ,002) puanları açısından alkol bağımlısı grup ile kontrol grubu arasında anlamlı farklılık çıkmıştır. Alkol bağımlısı grup bu testte kontrol grubuna göre daha az hedef uyarıcı işaretlemiş, daha fazla hedef uyarıcı atlamış ve testi daha uzun sürede bitirmiştir. Đşaretlenen yanlış şekil sayısı ve toplam hata puanları açısından iki grup arasında anlamlı fark bulunmamıştır. 44 3.BÖLÜM (Düzensiz Harfler ) Alkol Bağımlısı Grup Kontrol grubu F p Đşaretlenen Harf Sayısı 57.25 57.23 .313 .578 Atlanan Harf Sayısı 2.75 2.27 .313 .578 Đşaretlenen Yanlış Harf Sayısı Toplam Hata .00 .00 1.845 .179 2.75 2.27 .136 .713 Toplam Süre 119.50 97.26 6.421 .014* Düzensiz Harfler Bölümünde (3.Bölüm); Toplam Süre Puanları (p: .014) açısından alkol bağımlısı grup ile kontrol grubu arasında anlamlı farklılık çıkmıştır. Alkol bağımlısı grup bu testi kontrol grubuna göre daha uzun sürede bitirmiştir. Đşaretlenen harf sayısı, Atlanan harf sayısı, Đşaretlenen yanlış harf sayısı ve toplam hata puanları açısından iki grup arasında anlamlı fark bulunmamıştır. 4.BÖLÜM (Düzensiz Şekiller) Kontrol grubu 59.00 F p Đşaretlenen Şekil Sayısı Alkol Bağımlısı Grup 57.71 5.853 .018* Atlanan Şekil Sayısı 2.29 1.00 5.853 .018* Đşaretlenen Yanlış Şekil .00 Sayısı Toplam Hata 2.41 .19 3.873 .053 1.00 6.691 .012* Toplam Süre 72.82 7.574 .008* 99.85 Düzensiz Şekiller Bölümünde (4. Bölüm); Đşaretlenen Şekil Sayısı (p: .018), Atlanan Şekil Sayısı (p: .018), Toplam Hata Sayısı (p: .012),Toplam Süre (p: .008) puanları açısından alkol bağımlısı grup ile kontrol grubu arasında anlamlı farklılık çıkmıştır. Alkol bağımlısı grup bu testte kontrol grubuna göre daha az hedef uyarıcı işaretlemiş, 45 daha fazla hedef uyarıcı atlamış, daha fazla hata yapmış ve testi daha uzun sürede bitirmiştir. Đşaretlenen yanlış şekil sayısı açısından iki grup arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Tablo 18: DSM-IV’e Dayalı Erişkin Deb/Dehb Tanı Ve Değerlendirme Anketi Sonuçları Erişkin DEHB Ölçeği Alkol Bağımlısı Grup 9.25 Kontrol grubu 7 F p 2.231 .140 2. Bölüm Hiperaktivite/Dürtüsellik 9.38 7.35 3.676 .060 3. Bölüm Eşlik Eden Sorunlar 29.74 20.38 13.714 .000* 4. Bölüm Genel Toplamlar 44.79 32.68 9.860 .003* 1.Bölüm Dikkat Eksikliği Alkol bağımlılarından oluşan grup ile kontrol grubu arasında, Erişkin DEHB Ölçeğinin; Eşlik Eden Sorunlar alt testi (p: .001) ve Toplam Puanlar (p: .003) açısından anlamlı farklılık çıkmıştır. Alkol bağımlılarında DEHB’ ye eşlik eden sorunlar ve DEHB ölçeğinden alınan toplam puan daha fazladır. Alkol bağımlılarından oluşan grup Erişkin DEHB Ölçütlerine göre kendi aralarında karşılaştırıldığında; DEHB belirtileri olan ve olmayanlar arasında Stroop Testi T-BAG Formu ve Đşaretleme Testi açısından anlamlı farklılık bulunamamıştır. Erişkin DEHB Ölçeğinin 2.Bölümü olan Hiperaktivite/Dürtüsellik alt testi puanları yüksek olan grup ile düşük olan grup arasında adli sorunlar açısından anlamlı farklılık çıkmıştır. (p: .030) . Adli sorunlar görülen grubun Hiperaktivite/ Dürtüsellik puanları daha yüksektir. 46 Tablo 19: Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Ölçeğinde Alkol Bağımlıları Arasındaki Farklılıkları Gösteren Maddeler Madde Dikkat Eksikliği Bölümü Madde 3 Hiperaktivite/Dürtüsellik Bölümü Madde 3 Hiperaktivite/Dürtüsellik Bölümü Madde 8 Eşlik Eden Sorunlar Bölümü Madde 1 Eşlik Eden Sorunlar Bölümü Madde 2 Eşlik Eden Sorunlar Bölümü Madde 6 Eşlik Eden Sorunlar Bölümü Madde 10 Eşlik Eden Sorunlar Bölümü Madde 11 Eşlik Eden Sorunlar Bölümü Madde 13 Eşlik Eden Sorunlar Bölümü Madde 16 Eşlik Eden Sorunlar Bölümü Madde 21 Eşlik Eden Sorunlar Bölümü Madde 22 Eşlik Eden Sorunlar Bölümü Madde 24 Eşlik Eden Sorunlar Bölümü Madde 25 F p Birisiyle yüz yüze konuşurken 6.481 dinlemede güçlük çekme .013 Koşuşturup durma ya da huzursuzluk hissi 11.684 .001 Sıra beklemekte zorluk çekme 9.518 .003 Hedeflerine ulaşamama ve başarısızlık hissi 4.993 .033 Başlanan bir işi bitirememe ya da işe başlama güçlüğü 4.741 .020 Sıkılmaya tahammül edememe 4.993 .029 Kendini güvensiz hissetme 11.656 .001 Duygu durumda sık görülen 4.667 oynamalar .034 Düşük benlik değeri 8.451 .005 Strese karşı aşırı duyarlılık, 6.390 dayanamama .014 Alkol kullanımı 14.603 .000 Madde kullanımı 5.378 .023 Çökkünlük (depresyon) 12.429 .001 Kendine zarar verecek davranışlarda bulunma 6.618 .012 47 Eşlik Eden Sorunlar Bölümü Madde 26 Eşlik Eden Sorunlar Bölümü Madde 27 Eşlik Eden Sorunlar Bölümü Madde 28 Eşlik Eden Sorunlar Bölümü Madde 29 Eşlik Eden Sorunlar Bölümü Madde 30 Sebepsiz yere sinirli ve gergin olma (kaygı) 5.542 .022 Đşinden zevk almama 10.592 .002 Hayal kırıklığı ve cesaretsizlik hissi 9.720 .003 Uzun süredir devam eden mutsuzluk hissi 13.463 .000 Kapasitesiyle uyumlu düzeye ulaşamama bir 5.916 .018 Alkol bağımlılarından oluşan grupta Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu tanısı alan 6 kişinin sonuçlarına göre DEHB ölçeğindeki maddelerin ayırıcı özelliği olup olmadığını saptamak için Mann Whitney-U testi kullanılarak analiz yapılmıştır. Tablo 20: Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Görülen Alkol Bağımlılarında Ayırıcı Özellik Gösteren Maddeler Madde Z Dikkat Eksikliği Bölümü Görevleri ve etkinlikleri - 2.707 (Madde 5) düzenleme/ organize etme güçlüğü Eşlik Eden Sorunlar Hedeflerine ulaşamama ve - 2.317 Bölümü (Madde 1) başarısızlık hissi P .017 .037 Dikkat Eksikliği bölümündeki 5.madde (Görevleri ve etkinlikleri düzenleme/ organize etme güçlüğü) ve eşlik eden sorunlar bölümündeki 1.madde (Hedeflerine ulaşamama ve başarısızlık hissi) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu görülen alkol bağımlılarında ayırıcı özellik taşımaktadır. Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunda görülen bu iki madde alkol bağımlılığını öngörmekte dikkatli olunması gereken belirtileri göstermektedir. 48 4. TARTIŞMA Alkol Bağımlılığı ve Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu arasındaki ilişki bugüne kadar yapılan birçok araştırmada belirlenmiştir. Murphy ve arkadaşlarının 2002’de, Shekim ve arkadaşlarının 1990’da DEHB üzerine yaptığı çalışmalarda alkol kötüye kullanım ve bağımlılık oranları %35 civarında bulunmuştur. Araştırmamızda da alkol bağımlılarında DEHB belirtileri incelenmiştir ve alkol bağımlılarının dikkat testlerinde kontrol grubundan daha düşük performans gösterdiği belirlenmiştir. Dikkat eksikliği, DEHB semptomlarından biridir ancak alkol kullanımının yol açtığı bilişsel fonksiyonlarda bozulmanın bir sonucu olarak da bu kişiler testlerde düşük performans göstermiş olabilirler. Gudeman HE ve arkadaşları 1977’ de, Sullivan ve arkadaşları 2000 yılında alkol bağımlılarında özellikle yürütücü işlevler, dikkat, bellek, görsel-mekansal işlevlerin kontrollere göre bozuk olduğunu saptamışlardır. Yine Ratti ve arkadaşları 1999 yılında alkol bağımlısı hastaların sağlıklı kontrollerle karşılaştırıldığında bilişsel esneklik, plan yapma, seçici dikkat, kavram oluşturma, görsel-uzaysal beceriler gibi işlevlerinde bozukluk olduğunu göstermişlerdir. Ülkemizde Stroop T-BAG formu ve Wisconsın Kart Eşleme testi kullanılarak yapılan bir çalışmada da alkol bağımlıları dikkat fonksiyonları açısından kontrollerden düşük çıkmıştır. (Nurper Erberk-Özen, Nevzat Yüksel, Cumhur Boratav, Sirel Karakaş, 2005) Hiperaktivite/ Dürtüsellik belirtilerinin incelendiği ölçekte ise alkol bağımlılarından oluşan grup ile kontrol grubu arasında anlamlı farklılık bulunamamıştır. Bu sonuçlar araştırmanın hipotezi ve bu konuda yapılan birçok araştırmadan elde edilen verilerle uyuşmamaktadır. Martın D ve arkadaşları 2007’ de alkol bağımlıların geniş bir yüzdesinin (%23) çocuklukta Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğuna sahip olduğunu ve bu kişilerin birçoğunda (%33) yetişkinlikte de Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu belirtilerinin olduğunu göstermişlerdir. Bu araştırmada literatürle uyumlu veriler elde edilememesinin sebebi Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu belirtilerini 49 saptamak amacıyla kendini bildirim ölçeğinin kullanılması ve katılımcıların doğru bilgi vermemesi olabilir. Ayrıca katılımcıların yakınlarıyla görüşülemediğinden çocukluk Eksikliği çağı Dikkat Hiperaktivite Bozukluğu belirtileri de sorgulanamamıştır. Yapılan çalışmalar Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan bireylerde alkole başlama yaşının daha düşük, alkol kullanım miktarı ve yasadışı madde kullanımlarının daha fazla olduğu gösterilmiştir. .(Biederman et al. 1997;Wilens et al. 1997; Carroll and Rounsaville 1993). Araştırmamızda Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu belirtileriyle alkole başlama yaşı, alkol miktarı ve yasadışı madde kullanımı arasında bir ilişki bulunamamıştır. Yine birçok çalışma Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan bireylerde eğitim ve işle ilgili performans, ilişki ve anne-babalık gibi birçok sosyal işlevsellikte bozulma olduğunu göstermiştir. (Weiss et al. 1985; Manuzza et al. 1993;Rassmussen and Gillberg 2000; Murphy et al. 2002; Secnik et al. 2005 Albert J. Arias et.al 2008). Araştırmamızda DEHB belirtileriyle iş, aile, sağlık sorunları arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Bunun nedeni anksiyete bozukluğu, depresyon, alkol kullanımının yol açtığı bilişsel bozukluklar, geç yoksunluk belirtilerinin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu belirtileri olarak görülmesi olabilir. Bu karıştırıcı etkiden dolayı da alkol bağımlılarından oluşan gruptaki katılımcılara konulan DEHB tanısı geçerli olmayabilir. Diğer yandan DSM-IV’ e Dayalı Erişkin Deb/Dehb Tanı Ve Değerlendirme Anketinin 3. Bölümü olan DEHB’ye eşlik eden sorunlar puanları açısından alkol bağımlılarından oluşan grup ve kontrol grubu arasında anlamlı farklılık görülmüştür. Alkol bağımlılarında DEHB’ ye eşlik eden sorunlar kontrol grubuna göre daha fazla 50 görülmektedir. Bu testin 1.bölüm (dikkat eksikliği) ve 2.bölüm (hiperaktivite/dürtüsellik) puanları açısından alkol bağımlılarından grup ve kontrol grubu arasında anlamlı farklılık görülmezken eşlik eden sorunlar (3.bölüm) puanlarında anlamlı farklılık görülmesi Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu tanısı alanlar ile alkol bağımlılığı tanısı alanların benzer sorunlar yaşaması da olabilir. Bu açıdan bakıldığında testin DEHB tanısı konulmasında geçerliliğinin düşük olduğu ve alkol bağımlılığı tanısı olan kişilerde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu belirlenirken testin bu yönüne dikkat edilmesi gerektiği söylenebilir. Testin geçerliliğinin düşük olması araştırmada bulunan sonuçları da etkilemiş olabilir. Bununla beraber Hiperaktivite/dürtüsellik belirtilerinin belirlendiği ölçek puanları ile adli sorunlar arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Hiperaktivite/dürtüsellik puanları yüksek olan gruptaki kişilerin daha fazla adli sorun yaşadığı görülmüştür. Biederman ve ark.1996’ da yaptığı çalışmada DEHB olan ergen ve erişkinlerin daha fazla yasal sorunlar yaşadığını yine bir başka çalışmada DEHB tanılı yetişkinlerin kontrollere göre daha fazla hız cezası, ehliyetin askıya alınması ve motorlu araç kazasına sahip oldukları bulunmuştur. (Fried R, Petty CR. Surman CB, et al 2006) 51 5. SONUÇ ve ÖNERĐLER Bağımlılık ve Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu dünyada en sık rastlanan hastalıklardır. Bu iki hastalığın birlikte görülme oranlarının yüksek olduğu bugüne kadar yapılan birçok çalışmayla ortaya konmuştur. Bağımlılık, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ile birlikte görüldüğünde maddeye başlama yaşı, miktarı, eşlik eden sorunlar ile ilgili olumsuz yönde birçok sonuç ortaya çıkmaktadır. Araştırmamızda alkol bağımlılarında Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu belirtileri incelenmiş ve bağımlılardan oluşan grubun dikkat testlerinde daha bozuk performanslar sergilendiği görülmüştür ancak hiperaktivite/dürtüsellik ile ilgili istatistiksel olarak anlamlı bir veri elde edilememiştir. Bu konuda yapılacak diğer araştırmalarda örneklemdeki kişi sayısı artırılabilir ve DEHB belirtilerini saptamak için daha geçerli testler kullanılabilir. Günümüze kadar yapılan birçok araştırma DEHB ile alkol içme örüntüsü ve buna eşlik eden sosyal ve yasal sorunlar arasında ilişkiye işaret etmiştir. Araştırmamızda Hiperaktivite/Dürtüsellik puanlarıyla adli sorunlar arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Ancak içme yaşı, miktarı, iş, sağlık ve aile ile ilgili sorunlar açısından anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Bu, deneklerin kendini bildirim testlerinde yanıltmalarından kaynaklanabilir. Bu durumu çözmek için kişinin ailesinden de bilgi almak yararlı olabilir. Sonuç olarak; alkol bağımlılarında dikkat eksikliği ve DEHB’ ye eşlik eden sorunlar daha fazla görülmekte ve hiperaktivite/dürtüsellik bulguları yüksek olan alkol bağımlıları daha fazla adli sorunlar yaşamaktadır 52 6. ÖZET ve SUMMARY Alkol Bağımlılarında Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Belirtilerinin Đncelenmesi Bu araştırmada alkol bağımlılarında Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu belirtileri, bu belirtilerin alkol miktarı ve eşlik eden diğer sorunlarla ilişkisi incelenmiştir. Bu amaçla deney grubunda alkol bağımlılığı tanısı almış 34 katılımcı ile kontrol grubunda bağımlılık tanısı almamış 34 sağlıklı katılımcının oluşturduğu toplam 68 kişilik bir örneklem kullanılmıştır. Her gruba DSM-IV’ e Dayalı Erişkin Deb/Dehb Tanı Ve Değerlendirme Anketi uygulanmış, Stroop T-BAG Formu ve Đşaretleme Testi yapılmıştır. Alkol bağımlılarından oluşan grup Stroop Testi TBAG Formunun; 1. Siyah Basılmış Renk Đsmi Okuma Bölümü, 2. Renkli Basılmış Renk Đsmi Okuma Bölümü ve 3. Şekil Rengi Söyleme Bölümünü kontrol grubundan daha uzun sürelerde tamamlamışlardır. Đşaretleme Testi; Düzenli Harfler Bölümünde (1.Bölüm); Đşaretlenen Harf Sayısı, Atlanan Harf Sayısı, Toplam Hata Sayısı, Toplam Süre puanları, Düzenli Şekiller Bölümünde (2.Bölüm); Đşaretlenen Şekil Sayısı, Atlanan Şekil Sayısı, Toplam Süre puanları, Düzensiz Harfler Bölümünde (3.Bölüm); Toplam Süre Puanları, Düzensiz Şekiller Bölümünde (4. Bölüm); Đşaretlenen Şekil Sayısı, Atlanan Şekil Sayısı, Toplam Hata Sayısı, Toplam Süre puanları açısından alkol bağımlılarından oluşan grup ile kontrol grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık çıkmıştır. Alkol bağımlıları bu testlerde kontrol grubuna göre daha az hedef uyarıcı (harf/şekil) işaretlemiş, daha fazla hata yapmış ve testleri daha uzun sürelerde tamamlamışlardır 53 Alkol bağımlılarından oluşan grup ile kontrol grubu arasında, Erişkin DEHB Ölçeğinin; Eşlik Eden Sorunlar alt testi ve Toplam Puanlar alt testi açısından anlamlı farklılık çıkmıştır. Alkol bağımlılarında DEHB’ ye eşlik eden sorunlar ve DEHB ölçeğinden alınan puanlar daha fazladır. Alkol bağımlıları karşılaştırıldığında; Erişkin Erişkin DEHB DEHB Ölçütlerine göre Ölçeğinin 2. kendi aralarında Bölümü olan Hiperaktivite/Dürtüsellik alt testi puanları yüksek olan grup ile düşük olan grup arasında adli sorunlar açısından anlamlı farklılık çıkmıştır. Hiperaktivite/ Dürtüsellik puanları yüksek olan grupta adli sorunlar daha fazladır. Sonuç olarak; alkol bağımlılarında dikkat eksikliği ve DEHB’ ye eşlik eden sorunlar daha fazla görülmekte ve hiperaktivite/dürtüsellik bulguları yüksek olan alkol bağımlıları daha fazla adli sorun yaşamaktadır. Attention Deficit Hyperactivity Disorder Symptoms in Alcohol Dependent Patients In this study, Attention Deficit Hyperactivity Disorder symptoms in alcohol dependent patients, the symptoms associated with alcohol consumption and their relation to other issues were examined. In the study, 34 participants diagnosed as alcohol dependent were in the experiment group and 34 normal participants were in the control group. First, Adult ADD/ADHD DSM IV- Based Diagnostic Screening and Rating Scale was applied then Stroop Test T-BAG version and Cancellation Test was administered to both groups. The results of Stroop Test TBAG version reviewed that the group of alcoholdependents completed Part 1 (Reading the columns of black words ), Part 2 (Reading 54 the columns of coloured words ) and Part 3 (Reading the colors of coloured figures) of this test in a longer time than the control group. The results of Cancellation Test demonstrated that there were statistically significant differences between the group of alcohol-dependents and the control group in Part 1 (Section of regular letters): Marked Number of Target Letters, Skipped Number of Target Letters, Total Error Count, Total Time points, Part 2 (Section of Regular Figures): Marked Number of Target Figures , Skipped Number of Target Figures, Total Time Points, Part 3(Section of irregular letters): Total Time Points, Part 4 (Section of Irregular Shapes): Marked Number of Target Figures , Skipped Number of Target Figures, Total Error Count, Total Time Points of this test. In these tests, alcohol dependents marked less target letters and figures, made more mistakes and completed test in a longer time than the control group. There were significant differences between the group of alcohol dependents and the control group in Part 3 ( Problems associated with ADHD) and Part 4 (Total Points) of Adult ADHD Scale. Problems associated with ADHD sub-test scale points and Total Points sub-test points are higher in the group of alcohol dependents than the control group. When alcohol dependents were compared among themselves according to the criteria of ADHD; In terms of legal issues, there were significantly meaningful differences between the group have high hyperactivity/impulsivity scores and the group have low hyperactivity/ impulsivity scores. The results reviewed that the group which has higher Hyperactivity / Impulsivity scores had more legal issues. As a result, attention deficit problems, problems associated with ADHD were detected more often in alcohol dependents and legal issues were detected more often in alcohol dependents that have ADHD sypmtoms. 55 7. YARARLANILAN KAYNAKLAR 1.American Psychiatric Association: Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders 2rd edition revised (DSM-II). Washington, DC.1968 2. American Psychiatric Association: Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders 3rd edition revised (DSM-III). Washington, DC.1980 3. American Psychiatric Association: Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders 3rd edition revised (DSM-III-R). Washington, DC.1987 4. American Psychiatric Association: Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders 4rd edition revised (DSM-IV). Washington, DC.1994 5. Albert J. Arias, Joel Gelernter , Grace Chan , Roger D. Weiss , Kathleen T. Brady, Lindsay Farrer, Henry R. Kranzler. (2008). Addictive Behaviors, Correlates of cooccurring ADHD in drug-dependent subjects: Prevalence and features of substance dependence and psychiatric disorders. 1199–1207 6. Alpkan L, Eradamlar N, Ağargün M Y ve ark. : Alkol bağımlılığında demografik özellikler. 26. Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Kongresi. Bilimsel Yayınlar Kitabı 195–201, 1990 7. Adasal R. Ruh Hastalıkları ve Cinsel Sorunlar. 3.Cilt. S.1–10. Örnek Matbaası, Ankara, 1954 8. Biederman J, Faraone SV, Spencer T,Wilens T,Norman D, Lapey KA et al. (1993) Patterns of psychiatric comorbidity and psychosocial functioning in adults with attention deficit hyperactivity disorder, Am J Psychiatry 150:1792–1797 9. Biederman J, Wilens T, Mick E et al. (1995). Psychoactive substance use disorders in adults with attention deficit hyperactivity disorder (ADHD): effects of ADHD and psychiatric comorbidity, Am J Psychiatry 152:1652–1658 56 10. Biederman J et al. (1997) Is ADHD a risk factor for psychoactive substance use disorder. Findings from a four-year prospective follow-up study. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 36:21–29 11. Biederman J, Wilens TE, Mick E et al. (1998) Does attention deficit hyperactivity disorder impact the developmental course of drug and alcohol abuse and dependence. Biol Psychiatry 44:269–273 12. Biederman J (2003). Pharmacotherapy of attention deficit hyperactivity disorder (ADHD) decreases the risk for substance abuse: findings from a longitudinal followup of youths with and without ADHD, J Clin Psychiatry 64 (Suppl 11):3–8 13. Biederman J. Faraone SV, Spencer TJ, Mick E, Monuteaux MC, Aieardi M. (2006). Functional impairments in adults with seif-reports of diagnosed ADHD: a controlled study of 1001 adults in the community, J Clin Psychiatry 67: 524–540 14. Barkley RA, Fischer M, Smallish L, Fletcher K (2003) Does the treatment of attention-deficit/hyperactivity disorder with stimulants contribute to drug use abuse? A 13-year prospective study, Pediatrics 111,97–107 15. Brown T E, McMullen WJ (2001) Attention deficit disorders and sleep/arousal disturbance. Ann N Y Acad Sci 931:271–286 16. Benjamin JS, Virginia AS (2005) : Kaplan and Sadock: Klinik Psikiyatri Đkinci Basım, Öncü Basımevi, s 80–83 17. Beck T A, Wright F D, Newman C F, Liese B S (1993): Cognitive Therapy of Substance Abuse, Guilford Pres, New York, S22–40 18. Clure C, Brady KT, Saladin ME et al. (1999) Attention-deficit/hyperactivity disorder: symptom pattern and drug choice. Am J Drug Alcohol Abuse 25:441–448 57 19. Carroll KM, Rounsaville KJ (1993) History and significance of childhood attention deficit disorder in treatment-seeking cocaine abusers. Compr Psychiatry 34: 75–83 20. Coskunol H, Bağdiken Đ, Saygılı R: Alkol bağımlılarında eşlik eden kişilik bozuklukları. 29.Ulusal Psikiyatri Kongresi. Bildiri Özetleri 124, 1993 21. Coşkunol H (1996). Alkol Bağımlılığı Tanı ve Tedavisi. Ege Psikiyatri Sürekli Yayınları. Ege Üniversitesi Basımevi, Đzmir, s 1–4, 38–39 22. Çakmak D, Evren C (2006). Alkol ve Madde Kullanım Bozuklukları, Özgül Matbaacılık, Đstanbul, s 13 23. Dao-Castellana MH, Samson Y, Legault F, Martinot JL, Aubin HJ,Crouzel C et al. Frontal dysfunction in neurologically normal chronic alcoholic subjects: metabolic and neuropsychological findings. Psychol Med 1998; 28: 1039–1048) 24. Erhat A.Mitoloji Sözlüğü, Đkinci Baski Remzi Kitabevi, Đstanbul,s 70-71 25. Ercan ES, Aydın C (2006). Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu. Gendaş Yayınevi, Đstanbul, s 72–79 26. Fones CS, Pollack MH, Susswein L, Otto M (2000) History of childhood attention-deficit/hyperactivity disorder (ADHD) features among adults with panic disorder. J Affect Disorder 58: 99–106 27. Fried R, Petty CR. Surman CB, et al. Characterizing impaired driving in adults with attention-deficit/ hyperactivity disorder: a controlied study. J Ctin Psychiatry 2006;67: 567–574 28. Gudeman HE, Craine JF, Golden CJ, McLaughlin D. Higher cortical dysfunction associated with long term alcoholism. International J Neuroscience 1977; 8: 33–40. 29. Goodwin, DW, & Guze SM. Psychiatric Diagnosis, 4th ed. New York: Oxford University Pres, Inc. 1989 58 30. Hechtman L, McGough JJ. Dikkat Eksikliği Bozuklukları. Kaplan & Sadock’s Comprehensive Textbook of Psychiatry (Çev: Öner Ö, Aysev A.). Aydın H, Bozkurt A. (Editörler). 8.baskı. Ankara, Güneş Tıp Kitabevi. 2007; 3183–3205. 31. H. Eisenbarth, G.W. Alpers, A. Conzelmann C.P. Jacob, P. Weyers and P. Pauli (2008), Psychopathic traits in adult ADHD patients, Personality and Individual Differences 2008; 45: 468–472 32. Đnci Ö Đ, Hatice D, Orhan M K, Yıldırım B D (2004). Alkol Bağımlısı Erkeklerde Dikkat Ve Bellek Đşlevlerinin Alkol Kullanım Öyküsüyle Đlişkisi, Bağımlılık Dergisi 2004; 5: 3–8 33. Kessler RC, Adler L, Barkley R, Biederman J, Conners K, Demler O. et al. The Prevalence and correlates of adult ADHD in the United States: Results from the National Comorbidity Survey Replication. Am J Psychiatry 2006; 163:716–723. 34. Keller M, McCormick M, Efron V.A Dictionary of Words About Alcohol 2nd ed. New Bruncswick, N,J.: Rutgers Univ.Center of Alcohol Studies,1982. 35. Kaplan HI, Benjamin JS, Grebb JA: Kaplan and Sadock’s synopsis of Psychiatry: Behavioral Sciences Clinical Psychiatry. Alcohol-Related Disorders. 396–411, 1994 36. Karakaş S (2004). Bilnot Bataryası El Kitabı: Nöropsikolojik Testler için Araştırma ve Geliştirme Çalışmaları, Dizayn Ofset, Ankara, s245–248, 281–284 37. Köroğlu E, Güleç C ( 1998) Temel Psikiyatri Kitabı. HYB Yayıncılık, s 120-132 38. Kooij JJS, Burger H, Boonstra AM,Linden PD van der,Kalma LE, Buitelaar JK (2004) Efficacy and safety of methylphenidate in 45 adults with attention deficit/hyperactivity disorder. A randomized placebo-controlled trial. Psychol Medicine 34: 973–982 59 39. Murphy KR, Barkley RA, Bush T (2002. Young adults with attention- deficit hyperactivity disorder: subtype differences in comorbidity, education and clinical history. J Nerv Ment Dis 190:147–157 40. Martın D. O, Karsten P, Andreas K, Jürgen S, Bert T W, Bırgıtt W, Marc Z, Hınderk M E, Udo S (2007). Nıcotıne And Alcohol Dependence In Patıents Wıth Comorbıd Attentıon Defıcıt/Hyperactıvıty Dısorder (Adhd), Alcohol & Alcoholism Vol. 42, No. 6, pp. 539–543, 2007 41. Manuzza S, Klein RG, Bessler A, Malloy P, La Padula M (1993). Adult outcome of hyperactive boys. Educational achievement, occupational rank, and psychiatric status. Arch Gen Psychiatry 50: 565–567 42. Manchini C,Ameringen M van,Oakman JM, Figueredo D (1999). Childhood attention-deficit/hyperactivity disorder in adults with anxiety disorders. Psychol Medicine 29: 515–525 43. Nixon SJ, Hallford HG, Tivis RD. Neurocognitive function in alcoholic, schizophrenic, and dually diagnosed patients. Psychiatry Res 1996; 64: 35–45 44. Nurper E Ö, Nevzat Y, Cumhur B, Sirel K ( 2005). Şizofreni, Depresyon ve Alkol Bağımlılığında Frontal Bölge Đşlevselliğinin Değerlendirilmesi: Klinik Psikofarmakoloji Bülteni; 15: 93–103 45. Öner Ö, Arsev AS. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu. Arsev AS, Taner YI, (editörler). Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları. Đstanbul, Golden Print. 2007; 397–421 46. Özel MA, Güleç C. Kronik Alkolizm Epidemiyolojisi üzerine bir araştırma. 23.Ulusal Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Kongresi Kitabı, Đstanbul 179–183, 1987 60 47. Philipsen A, Feige B, Hesslinger B, Ebert D, Carl C et al. (2005) Sleep in adults with attention deficit hyperactivity disorder: a controlled polysomnographic study including spectral analysis of the sleep EEG. Sleep 28: 738–745 48. Ratti MT, Soragna D, Sibilla L,ve ark.Cognitive impairment and cerebral atrophy in heavy drinkers. Prog Neuro Psychopharmacol Biol Psychiatry 1999; 23: 243-258. 49.Ratti MT, Bo P, Giardini A, Soragna D.Chronic alcoholism and the frontal bölgee: which executive functions are impaired? Acta Neurol Scand 2002; 105: 276–281 50. Roueche B.Alcohol. New York: Grove Pres, 1960 51. Russell A B, Mariellen F, Lori S, Kenneth F (2004). Young adult follow-up of hyperactive children: antisocial activities and drug use, Journal of Child Psychology and Psychiatry 45: 2, pp 195–211 52. Rösler M,Retz W,Retz-Junginger P,Hensch G, Schneider M, Supprian T (2004) Eur Arch Psychiatry Clin Neurosc 254:365–371 53. Rasmussen P, Gillberg C (2000) Natural outcome of ADHD with developmental coordination disorder at age 22 years: A controlled, longitudinal, community-based study. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 39: 1424–1431 54. Schubiner H, Tzelepis A, Millberger S et al. (2000) Prevalence of attention deficit/hyperactivity disorder among substance use disorders. J Clin Psychiatry 61: 244–251 55. Shekim, W. O. Asarnow, R. F., Hess, E. et al . (1990) A clinical and demographic profile of a sample of adults with attention deficit hyperactivity disorder, residual state. Comprehensive Psychiatry 31, 416–425 56. Sullivan EV, Rosenbloom MJ, Pfefferbaum A. Pattern of motor and cognitive deficits in detoxified alcoholic men. Alcohol Clin Exp Res 2000; 24: 611–621. 61 57. Sullivan EV, Mathalon DH, Zipursky RB, Tucker-Kersteen Z, Knight RT, Pfefferbaum A. Factors of the Wisconsin Card Sorting Test as measures of frontalbölgee function in schizophrenia and in chronic alcoholism. Psychiatry Res 1993; 46: 175–199 58. Schuckit M.A : Drug and Alcohol Abuse, A Clinical Guide to Diagnosis and Treatment. Third Editition. Alkol ve Madde Kötüye Kullanımı (Çev.Editörü Sezen Koşay), Đzmir , 1993. 59. Sobanski E. (2006). Psychiatric comorbidity in adults with attentiondeficit/hyperactivity disorder (ADHD) , Eur Arch Psychiatry Clin Neurosci 256 [Suppl 1]:I/26–I/31 60. Spencer T, Nierenberg AA,Miyahara S, ,Wisniewski SR,Otto MW et al1. (2005) Clinical and diagnostic implications of lifetime comorbidity of attentiondeficit/hyperactivity disorder in adults with bipolar disorder.Data from the first 1000 STEP-BD participants. Biol Psychiatry 57:1467–1473 61. Spencer T, Biederman J,Wilens T, Doyle R, Surman C, Prince J et al. (2005) A large double-blind, randomized trial of methylphenidate in the treatment of adults with attentiondeficit/ hyperactivity disorder. Biol Psychiatry 57: 456–463 62. Sachs GS, Thase M (2000) Comorbidity of attention deficit hyperactivity disorder with early- and late-onset bipolar disorder. Am J Psychiatry 157:466–468 63. Secnik et al. 2005; Secnik K, Swenson A, Lange MJ (2005) Comorbidities and costs of adults with attention-deficit hyperactivity disorder. Pharmacoeconomics 23 (1):93–102 64. Satterfield, J.H. & Schell, A. (1997). A prospective study of hyperactive boys with conduct problems and normal boys: Adolescent and adult criminality. Journal of the American Academy of Child and Adolescent Psychiatry, 36, 1726–1735 62 65. Türkçapar H.Demirergi E N, Özbay H: Alkol bağımlılarında eşlik eden psikiyatrik bozukluklar. 29.Ulusal Psikiyatri Kongresi. Bildiri Özetleri 124, 1993. 66. Tuğlu C, Şahin Ö (2010). Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu: Nörobiyoloji, Tanı Sorunları ve Klinik Özellikler: Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar; 2(1): 75116 67. Vik PW, Celluci T, Jarchow A, Hedt J. Cognitive impairment in substance abuse. Psychiatr Clin N Am 2004; 27; 97–109 68. Vermeiren R, de Clippele A,Deboutte D (2000) A descriptive survey of Flemish delinquent adolescents. J Adolesc 23: 277–284 69. World Health Organization. Mental Disorders : Glossary and Guide to Their Classification in Accordance with 9th Revision of the International Classification of Diseases (ICD-9), Geneva,1979 70. World Health Organization. Mental Disorders : 10th Revision of the International Classification of Diseases (ICD-10), Geneva,1992 71. Weiss RD, Collins DA: Substance Abuse and Psychiatric Ilness. The dually diognosed patient. Am J Addiction 2: 93–99, 1992 72. Weiss G,Hechtman L, Milroy T et al. (1985) Psychiatric status of hyperactives as adults: A controlled prospective 15-year followup of 63 hyperactive children. J Am Acad Child Adolesan Psychiatry 24: 211–223 73. Wilens TE et al. (1997) Attention deficit hyperactivity disorder (ADHD) is associated with early-onset substance use disorders. J Nerv Ment Dis 185:475–482 74. Wilens, T. E. (1998) AOD use and attention/deficit hyperactivity disorder. Alcohol Health and Research World 22, 127–130 63 8. EKLER EK.1. BĐLGĐLENDĐRĐLMĐŞ GÖNÜLLÜ OLUR FORMU Araştırmanın Adı: Alkol ve madde kullanım bozukluğu olan yetişkinlerde Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) belirtilerinin incelenmesi LÜTFEN DĐKKATLĐCE OKUYUNUZ!!! Bu çalışmaya katılmak üzere burada bulunmaktasınız. Çalışmaya katılmadan önce çalışmanın ne amaçla yapıldığını anlamanız ve katılıp katılmama kararınızı bu bilgilendirme sonrası vermeniz gerekmektedir. Bu bilgilendirmeyi lütfen dikkatlice okuyunuz ve sorularınız varsa lütfen sorunuz. ÇALIŞMANIN AMACI NEDĐR? Alkol ve madde kullanım bozukluğu olan yetişkinlerde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu belirtilerinin saptanmasıdır. KATILMA KOŞULLARI NELERDĐR? Alkol ve madde kullanım bozukluğu şikayetleri / tanısı olan 18 yaş ve üstü yetişkin erkek olmanız nedeniyle çalışmaya katılmanız uygun görülmüştür. Bu çalışmaya katılıp katılmamakta serbestsiniz. Çalışmaya katılım gönüllülük esasına dayalıdır. Kararınızdan önce araştırma hakkında sizi bilgilendirmek istiyoruz. Bu bilgileri okuyup anladıktan sonra araştırmaya katılmak isterseniz formu imzalayınız. NASIL BĐR UYGULAMA YAPILACAKTIR? Bu çalışmada iki araştırmacı yer alacaktır. Bu araştırmacılardan biriyle içinde araştırmacının sorup sizin cevapladığınız bir görüşme yapılacaktır. Daha sonra sizlere çalışmayla ilgili iki ayrı test uygulanacak ve kendiniz cevaplayacağınız bir form doldurtulacaktır. . SORUMLULUKLARIM NEDĐR? Araştırma ile ilgili olarak görüşmeciye doğru bilgi vermeniz gerekir. Çünkü bu bilimsel amaç taşıyan bir çalışmadır. Sizden alınan her bilgi çalışmanın güvenilir olmasını etkileyecektir. Yine bu bağlamda randevulara gelmeniz gerekmektedir. Bu koşullara uymadığınız durumlarda araştırmacı sizi değerlendirme dışı bırakır. KATILIMCI SAYISI NEDĐR? Araştırmada yer alacak gönüllü hasta sayısıdır. 64 Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formu Araştırmanın Adı: Alkol ve madde kullanım bozukluğu olan yetişkinlerde Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) belirtilerinin incelenmesi KATILIMIM NE KADAR SÜRECEKTĐR? Bu araştırmada yer almanız için öngörülen süre iki ayrı görüşme için de 45’ er dakikadan toplam 90dakikadır. ÇALIŞMAYA KATILMA ĐLE BEKLENEN OLASI YARAR NEDĐR? Bu çalışmayla Alkol bağımlılarında Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu belirtilerinin ve eşlik eden sorunların belirlenmesi bu konuda bir takım önleyici çalışmalar ve tedavi yöntemleri geliştirilmesi için bilgi sağlayıcı olabilir ÇALIŞMAYA KATILMA ĐLE BEKLENEN OLASI RĐSKLER NEDĐR? Çalışmayla ilgili beklenen olası bir risk yoktur. HANGĐ KOŞULLARDA ARAŞTIRMA DIŞI BIRAKILABĐLĐRĐM? Uygulanan izlem şemasının gereklerini yerine getirmemeniz, çalışma programını aksatmanız, yanlış bilgi verdiğinizin saptanması gibi nedenlerle araştırmacı sizin izniniz olmadan sizi çalışmadan çıkarabilir. DĐĞER TEDAVĐLER NELERDĐR? Tedaviniz bu çalışmadan bağımsız olarak devam edecektir. Burada yazılan şartlar tedaviniz için geçerli değildir. HERHANGĐ BĐR ZARARLANMA DURUMUNDA YÜKÜMLÜLÜK/SORUMLULUK KĐMDEDĐR VE NE YAPILACAKTIR? Araştırmaya bağlı bir zarar sözkonusu olduğunda, bu durumun tedavisi sorumlu araştırıcı tarafından yapılacatır 65 Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formu Araştırmanın Adı: Alkol ve madde kullanım bozukluğu olan yetişkinlerde Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) belirtilerinin incelenmesi ARAŞTIRMA SONUCUNDA ÇIKABĐLECEK SORUNLAR ĐÇĐN KĐMĐ ARAMALIYIM? Uygulama süresi boyunca, sorumlu araştırıcıyı önceden bilgilendirmek için, araştırma hakkında ek bilgiler almak için ya da çalışma ile ilgili herhangi bir sorun için EGE ÖZEL PSĐKĐYATRĐ’ye ait 0232 464 05 92 numaralı telefondan Psk. Beste Ongun’a ulaşabilirsiniz. ÇALIŞMA KAPSAMINDAKĐ GĐDERLER KARŞILANACAK MIDIR? Tedaviniz dışında uygulanacak testlerle ilgili size veya güvencesi altında bulunduğunuz resmi ya da özel hiçbir kurum veya kuruluşa masraf ödetilmeyecektir. ÇALIŞMAYA KATILMAM NEDENĐYLE HERHANGĐ BĐR ÖDEME YAPILACAK MIDIR? Bu araştırmada yer almanız nedeniyle hiçbir ödeme yapılmayacaktır. ARAŞTIRMAYA KATILMAYI KABUL ETMEM VEYA ARAŞTIRMADAN AYRILMAM DURUMUNDA NE YAPMAM GEREKĐR? 1. Bu araştırmada yer almak tamamen sizin isteğinize bağlıdır. Araştırmada yer almayı reddedebilirsiniz ya da herhangi bir aşamada araştırmadan ayrılabilirsiniz. 2. Bu şekilde reddetme veya vazgeçme durumunda bile, eğer tedavi alıyorsanız tedavi devamınızı bozan bir etkisi olmayacaktır. 3. Araştırmacı, uygulanan izlem şemasının gereklerini yerine getirmemeniz, çalışma programını aksatmanız vb. nedenlerle isteğiniz dışında ancak bilginiz dahilinde sizi araştırmadan çıkarabilir. Bu durumunda süregelen tedavinize bir etkisi olmaz. Araştırmanın sonuçları bilimsel amaçla kullanılacaktır; çalışmadan çekilmeniz ya da araştırmacı tarafından çıkarılmanız durumunda, sizle ilgili tıbbi veriler de gerekirse bilimsel amaçla kullanılabilecektir. 66 Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formu Araştırmanın Adı: Alkol ve madde kullanım bozukluğu olan yetişkinlerde Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) belirtilerinin incelenmesi KATILMAMA ĐLĐŞKĐN BĐLGĐLER KONUSUNDA GĐZLĐLĐK SAĞLANABĐLECEK MĐDĐR? 1. Size ait tüm tıbbi ve kimlik bilgileriniz gizli tutulacaktır. 2. Araştırma yayınlansa bile kimlik bilgileriniz verilmeyecektir. 3. Ancak araştırmanın izleyicileri, yoklama yapanlar, etik kurallar ve resmi makamlar gerektiğinde tıbbi bilgilerinize ulaşılabilir. 4. Siz de istediğinizde kendinize ait tıbbi bilgilere ulaşabilirsiniz. Çalışmaya Katılma Onayı: Yukarıda yer alan ve araştırmaya başlamadan önce gönüllüye verilmesi gereken bilgileri gösteren 4(dört) sayfalık metni okudum ve sözlü olarak dinledim. Aklıma gelen tüm soruları araştırmacıya sordum, yazılı ve sözlü olarak bana yapılan tüm açıklamaları ayrıntılarıyla anlamış bulunmaktayım. Çalışmaya katılmayı isteyip istemediğime karar vermem için bana yeterli zaman tanındı. Bu koşullar altında, bana ait tıbbi bilgilerin gözden geçirilmesi, transfer edilmesi ve işlenmesi konusunda araştırma yürütücüsüne yetki veriyor ve söz konusu araştırmaya ilişkin bana yapılan katılım davetini hiçbir zorlama ve baskı olmaksızın büyük bir gönüllülük içerisinde kabul ediyorum. Bu formu imzalamakla yerel yasaların bana sağladığı hakları kaybetmeyeceğimi biliyorum. Bu formun imzalı ve tarihli bir kopyası bana verildi. 67 Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formu Araştırmanın Adı: Alkol ve madde kullanım bozukluğu olan yetişkinlerde Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) belirtilerinin incelenmesi GÖNÜLLÜNÜN ADI& SOYADI ĐMZASI ADRESĐ TEL. & FAKS TARĐH VELAYET VEYA VESAYET ALTINDA BULUNANLAR ĐÇĐN VELĐ VEYA VASĐNĐN ADI& SOYADI ĐMZASI ADRESĐ TEL. & FAKS TARĐH AÇIKLAMALARI YAPAN ARAŞTIRMACININ ADI& SOYADI ĐMZASI TARĐH RIZA ALMA ĐŞLEMĐNE BAŞINDAN SONUNA KADAR TANIKLIK EDEN KURULUŞ GÖREVLĐSĐNĐN ADI& SOYADI ĐMZASI GÖREVĐ TARĐH 68 EK.2. BĐLGĐ FORMU 01. Ad ve Soyadınız: ........................ 02. Doğum Tarihiniz: ....................... 03. Evinizde kim/kimlerle birlikte yaşıyor? ( ) Yalnız ( ) Eşimle ( ) Eşimle ve çocuklarımla ( ) Sadece çocuklarımla ( ) Anne ve babamla ( ) Kız arkadaşımla ( ) Diğer(belirtiniz)………………………. 04. Kaç kardeşler?........ ( ) 1000 YTL’nin altında 05. Ailenizin toplam aylık geliri ne kadardır? ( ) 1000–3000 YTL arası ( ) 3000 YTL’nin üstü 06.Ailenize veya evliyseniz Eşinizle size ait: Eviniz var mı? ( ) Var ( ) Yok Arabanız var mı? ( ) Var ( ) Yok Yazlık eviniz var mı? ( ) Var ( ) Yok 07. Eğitim(bitirdiği okul): ( ) Đlkokul ( ) Ortaokul ( )Lise ( )Üniversite ( )Yüksek lisans-Doktora 08. Mesleğiniz nedir?.......................... 09. Şu anda neyle meşgulsünüz? ( )Düzenli işim var ( )Emekliyim ( )Öğrenciyim ( )Đşsizim 10. En son ne kadar süre önce düzenli gelir getiren bir işiniz oldu? Ne iş yapıyordunuz?................................................................................................................. .............. 69 11. Annenizin eğitimi: ( ) Okur-yazar ( ) Đlkokul mezunu ( ) Ortaokul mezunu ( ) Lise mezunu ( ) Üniversite veya yüksek okul mezunu 12. Babanızın eğitimi: ( ) Okur-yazar ( ) Đlkokul mezunu ( ) Ortaokul mezunu ( ) Lise mezunu ( ) Üniversite veya yüksek okul mezunu 13. Medeni durumunuz: ( ) Bekar ( ) Evli ( ) Ayrı yaşıyor ( ) Boşanmış veya Dul ( ) Diğer (lütfen ne olduğunu belirtin) .......................................... 14. Şayet evliyseniz, kaç yıldır evlisiniz? ............................. 15. Evliliğinizden ne kadar memnunsunuz? ( ( ( ( ) Çok memnunum ) Yeterince memnunum ) Pek memnun değilim ) Hiç memnun değilim 16. Çocuğunuz var mı? ( ) Yok ( ) Var .......tane 17. Şayet evli değilseniz, duygusal bir ilişkiniz var mı? ( ) Var ( ) Yok 18. Şayet varsa, bu ilişkinizden ne kadar memnunsunuz? (Evliseniz veya Đlişkiniz yoksa boş bırakın) ( ( ( ( ) Çok memnunum ) Yeterince memnunum ) Pek memnun değilim ) Hiç memnun değilim 70 19. Madde kullanımına ilişkin bilgiler Türü Alkol Esrar Amfetamin Kokain Sedatif- Opioid Uçucu Sigara Diğer (hangisi) hipnotik Halen kullanmakta olduğu madde(ler) Öncesinde kullanılıp, son 1 yıldır kullanılmayan madde(ler) Đlk kullanım yaşı, sorunlu kullanım başlama yaşı Đlk kullanım nerede/kimle En son kullanma zamanı Kullanım yolu Kullanım sıklığı (Son 1 yıl içerisinde en sık kullanım) Günlük miktar (Son 1 yıl içerisinde en yoğun kullanım) Nerede/kiminle kullanıyor En uzun spontan remisyon süresi/Nedenleri Đlk tedavi başlama tarihi Yatarak tedavi girişimleri (yer, sayı, sene, süre) Remisyon süresileri Nüks nedenleri 71 20. Alkol ve/veya madde kullanımından ötürü yaşanan problemler: ( ( ( ( ) Adli problem ) Đşle ilgili problem ) Aileyle veya ilişkilerle ilgili problem ) Sağlıkla ilgili problem Problemin ne olduğunu belirtiniz……………………………………………………… 21. Suç öyküsü: ( ) var ( ) yok 22. Varsa nedir belirtiniz: ( ) Trafik kazası ( ) Gasp ( ) Yaralama ( ) Kavgaya karışma ( ) Soygunculuk ( ) Dolandırıcılık ( ) Yasa dışı madde satımı ( ) Diğer…………………………………………………………. ( ) Cinayet 23. Ailede alkol kullanımı: ( )Var ( )Yok 24. Varsa kimde var? ( )Anne ( )Baba ( )Kardeş ( )Amca ( )Hala ( )Diğer…………………… 25. Ailede madde kullanımı: ( )Var ( )Yok 26. Varsa kimde var? ( )Anne ( )Baba ( )Kardeş ( )Yakın Akraba(kim olduğunuzu belirtiniz………………) ( )Diğer…………………… 27. Varsa kullanılan madde nedir? ( ) Esrar ( ) Amfetamin ( ) Kokain ( ) Sedatif- hipnotik ( ) Opioid ( ) Uçucu ( ) Sigara ( ) Diğer……………………………… 28. Ailede suç öyküsü: ( ) var ( ) yok 72 29. Varsa nedir belirtiniz……………………………………………………………. ( ) Trafik kazası ( ) Gasp ( ) Yaralama ( ) Kavgaya karışma ( ) Soygunculuk ( ) Dolandırıcılık ( ) Yasa dışı madde satımı ( ) Diğer…………………………………………………………. ( ) Cinayet 30. Ailede ek psikiyatrik bozukluk: ( ) var ( ) yok 31. Varsa kimde? ( )Anne ( )Baba ( )Kardeş ( ) Yakın Akraba(kim olduğunu belirtiniz………………) ( )Diğer…………………… 32. Varsa nedir belirtiniz? …………………………………………………………….. 73 EK.3. DSM-IV’ E DAYALI ERĐŞKĐN DEB/DEHB TANI VE DEĞERLENDĐRME ENVANTERĐ Adınız, Soyadınız: Tarih: Yaşınız: Cinsiyetiniz: Yukarıdaki bölümü tamamladıktan sonra, aşağıdaki cümleleri dikkatle okuyun ve şu anki durumunuzu en iyi ifade eden rakamı işaretleyin. Anlamadığınız sorular olursa size bu soru formunu veren kişiye danışabilirsiniz. Đşbirliğiniz için teşekkür ederiz. 1.BÖLÜM Sorun 1. Ayrıntılara dikkat etmekte zorluk ya da okul, iş ve diğer etkinliklerde dikkatsizce hatalar yapma 2. Dikkat gerektiren işlerde dikkati sürdürme güçlüğü Sorunun şiddeti ve sıklığı Hemen Biraz Sıklık la Çok sık Hiç ya da bazen 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 3. Birisiyle yüz yüze konuşurken dinlemede güçlük çekme 4. Okul ödevlerini ya da iş yerinde verilen görevleri bitirmekte zorlanma, verilen yönergeleri izlemekte zorluk çekme 5. Görevleri ve etkinlikleri düzenleme/ organize etme güçlüğü 6. Uzun zihinsel çaba gerektiren işlerden kaçınma, bu işlerden hoşlanmama ya da bu işlere karşı isteksizlik 7. Görev ve etkinlikler için gereken eşyaları kaybetme 8. Dikkatin kolayca dağılması 9. Günlük etkinliklerde unutkanlık 74 2.BÖLÜM Sorun Sorunun şiddeti ve sıklığı Hemen Biraz Sıklık la Çok sık Hiç ya da bazen 1. El ve ayakların kıpır kıpır olması, oturduğu yerde duramama 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 2. Oturulması gereken durumlarda yerinden kalkma 3. Koşuşturup durma ya da huzursuzluk hissi 4. Boş zaman faaliyetlerini sessizce yapmakta güçlük 5. Sürekli hareket halinde olma ya da sanki motor takılıymış gibi hareket etme 6. Çok konuşma 7. Sorulan soru tamamlanmadan yanıt verme 8. Sıra beklemekte zorluk çekme 9. Başkalarının işine karışma ya da konuşmalarını bölme 3.BÖLÜM Sorun Sorunun şiddeti ve sıklığı Hemen Biraz Sıklık la Çok sık Hiç ya da bazen 1. Hedeflerine ulaşamama ve başarısızlık hissi 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 2. Başlanan bir işi bitirememe ya da işe başlama güçlüğü 3. Aynı anda pek çok işle/projeyle uğraşma; bu işleri takipte ve tamamlamakta güçlük 4. Zamanı ve yeri uygun olmasa da aklına geleni o anda söyleme eğilimi 5. Sık sık büyük heyecanlar peşinde koşma 6. Sıkılmaya tahammül edememe 7. Herkes tarafından izlenen yolları ve kuralları uygulamamak 75 Sorun Sorunun şiddeti ve sıklığı Hemen Biraz Sıklık la Çok sık Hiç ya da bazen 8. Sabırsızlık; engellenme eşiğinin düşük olması 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 9. Dürtüsellik (düşünmeden hareket etme) 10. Kendini güvensiz hissetme 11. Duygu durumda sık görülen oynamalar 12. Aniden parlama, tepki gösterme 13. Düşük benlik değeri 14. Parmaklarla tempo tutma, ayak sallama ya da ayak vurma 15. Sık sık iş değiştirme 16. Strese karşı aşırı duyarlılık, dayanamama 17. Zamanı ayarlamakta güçlük 18. Unutkanlık 19. Sözel saldırganlık 20. Fiziksel saldırganlık 21. Alkol kullanımı 22. Madde kullanımı 23. Yasal güçlük ve sorunlar 24. Çökkünlük (depresyon) 25. Kendine zarar verecek davranışlarda bulunma 26. Sebepsiz yere sinirli ve gergin olma (kaygı) 27. Đşinden zevk almama 28. Hayal kırıklığı ve cesaretsizlik hissi 29. Uzun süredir devam eden mutsuzluk hissi 30. Kapasitesiyle uyumlu bir düzeye ulaşamama 76 9. ÖZGEÇMĐŞ Beste Ongun 2007 yılında Hacettepe Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitirdi. Aynı yıl Ege Üniversitesi Psikiyatri A.B.D Bağımlılık Danışmanlığı yüksek lisans programını kazandı. Yüksek Lisans eğitimi sırasında, 6. Ulusal Bağımlılık Kongresinde ‘Alkol Bağımlılarında Dikkat Fonksiyonları’ konulu sunum yaptı. Yaklaşık 3 senedir Prof. Dr. Hakan Coşkunol’ un asistanlığını yapmakta ve Ege Özel Psikiyatri kliniğinde alkol ve madde bağımlılarına bireysel tedavi uygulamaktadır. Aynı zamanda Ege Üniversitesi AMATEM’ de 1 yıl boyunca alkol bağımlılarıyla grup tedavileri uygulamaları yapmış, halen Batı Enstitüsü Bağımlılık Biriminde Denetimli Serbestlik olgularıyla grup tedavileri yapmaktadır. 77