TC EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ALKOL ve

advertisement
T.C.
EGE ÜNĐVERSĐTESĐ
SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ
ALKOL ve MADDE BAĞIMLILARINDA DĐKKAT EKSĐKLĐĞĐ HĐPERAKTĐVĐTE
BOZUKLUĞU BELĐRTĐLERĐ
Yüksek Lisans Tezi
Psikolog
Beste ONGUN
DANIŞMAN
Prof. Dr. Hakan COŞKUNOL
ĐZMĐR
2010
T.C.
EGE ÜNĐVERSĐTESĐ
SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ
ALKOL ve MADDE BAĞIMLILARINDA DĐKKAT EKSĐKLĐĞĐ HĐPERAKTĐVĐTE
BOZUKLUĞU BELĐRTĐLERĐ
Yüksek Lisans Tezi
Psikolog
Beste ONGUN
DANIŞMAN
Prof. Dr. Hakan COŞKUNOL
ĐZMĐR
2010
DEĞERLENDĐRME KURULU ÜYELERĐ
(Adı Soyadı)
(Đmza)
Başkan (Danışman)
: Prof. Dr. Hakan Coşkunol
……………………….
Üye
:
Doç. Dr. Azmi Varan
………………...…….
Üye
:
Doç. Dr. Zeki Yüncü
……………………….
Yüksek Lisans Tezinin kabul edildiği tarih : 22.07.2010
ÖNSÖZ
Bağımlılık son yıllarda dünyada olduğu gibi ülkemizde de en önemli sorunlardan biri
haline gelmiştir. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte madde bağımlılarının sayısı
artmış bu suç oranı, sosyal sorunlar ve hastalıkları da beraberinde getirmiştir.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ise uzun dönem izlem araştırmalarıyla
sadece çocukluk çağı hastalığı olarak değil erişkinlikte de devam eden önemli bir
hastalık olarak ele alınmaya başlanmıştır. Son dönemde bağımlılıkla olan ilişkisi
üzerine pek çok araştırma yapılmış ve önemli sonuçlar elde edilmiştir.
Bu nedenle ülkemizde bu konuda çalışmalar yapılması önem kazanmaya başlamıştır.
Bu tez çalışmasında da yapılan araştırmalara katkı sağlamak amaçlanmıştır.
Bu çalışmayı yaparken ve eğitim hayatım boyunca bana her konuda yardımcı olan,
bu alanda ilerlemem için her zaman destek veren hocam Prof. Dr. Hakan Coşkunol’a,
hep yanımda olan ve desteğini hiç esirgemeyen aileme, son olarak da aile dostlarım
ve arkadaşlarıma teşekkür ederim.
III
ĐÇĐNDEKĐLER
1. GĐRĐŞ
1.1 Araştırmanın Konusu ...................................................................................... 1
1.2 Araştırmanın Amacı
................................................................................... 1
1.3 Araştırmanın Hipotezleri ............................................................................... 1
1.4 Araştırmanın Önemi
................................................................................... 2
1.5 Araştırmanın Sınırlılıkları ve Karşılaşılan Güçlükler ...................................... 2
1.6 Genel Bilgiler
............................................................................................... 2
1.6.1 Alkol Bağımlılığı ...................................................................... 2
1.6.2 Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ................................. 14
1.6.3 Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Madde
Kullanım Bozuklukları
...................................................................................... 29
2. YÖNTEM ................................................................................................................ 31
2.1 Araştırmanın Tipi .......................................................................................... 31
2.2 Kullanılan Gereçler ....................................................................................... 31
2.3 Araştırmanın Yeri ve Zamanı ....................................................................... 34
2.4 Araştırmanın Evreni ..................................................................................... 34
2.5 Araştırmanın Örneklemi ................................................................................ 34
2.6 Bağımlı ve Bağımsız Değişkenler ................................................................. 34
2.7 Veri Toplama Yöntemi ve Süresi ................................................................... 34
2.8 Verilerin Analizi ........................................................................................... 35
2.9 Süre ve Olanaklar .......................................................................................... 35
2.10 Etik Açıklamalar ......................................................................................... 35
IV
3. BULGULAR ............................................................................................................. 35
4. TARTIŞMA ............................................................................................................. 49
5. SONUÇ ve ÖNERĐLER ............................................................................................. 52
6. ÖZET ve SUMMARY ............................................................................................. 53
7. YARARLANILAN KAYNAKLAR .......................................................................... 56
8. EKLER ..................................................................................................................... 65
EK.1. Bilgilendirilmiş Olur Formu ........................................................... 65
Ek.2. Bilgi Formu .................................................................................... 70
Ek.3. DSM-IV’ e Dayalı Erişkin DEB/DEHB Tanı Ve Değerlendirme
Anketi ...................................................................................................... 74
9. ÖZGEÇMĐŞ ............................................................................................................. 77
V
TABLOLAR
Tablo 1. DSM-IV-TR’ ye göre Alkol Bağımlılığı ölçütleri
.......................................... 5
Tablo 2. ICD–10’ a göre Alkol Bağımlılık Sendromu Ölçütleri ..................................... 6
Tablo 3. DSM-IV-TR’ ye göre Alkol Kötüye Kullanım Ölçütleri ................................... 6
Tablo 4. DSM-IV-TR’ ye göre Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu Ölçütleri ....... 20
Tablo 5. Erişkinler için Önerilen Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri ... 22
Tablo 6. Erişkinlerde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’na Sıklıkla Eşlik Eden
Özellikler ...................................................................................................................... 23
Tablo 7: Araştırmaya alınan katılımcıların demografik verileri ...................................... 36
Tablo 8: Araştırmaya alınan katılımcıların aile özellikleri .............................................. 37
Tablo 9: Araştırmaya alınan katılımcıların alkol kullanım öyküleri ............................... 38
Tablo 10: Araştırmaya alınan katılımcıların madde ve sigara kullanımı ......................... 40
Tablo 11: Araştırmaya alınan katılımcılarda görülen alkolle ilişkili sorunlar .................. 40
Tablo 12: Araştırmaya alınan katılımcıların suç öyküleri ............................................... 41
Tablo 13:Araştırmaya alınan katılımcıların ailelerinde alkol ve madde kullanım öyküsü. 41
Tablo 14: Araştırmaya alınan katılımcıların ailelerinde suç öyküsü ................................ 42
Tablo 15: Araştırmaya alınan katılımcıların ailelerinde psikiyatrik rahatsızlık öyküsü .... 42
Tablo 16: Stroop Testi T-BAG Formu Sonuçları ........................................................... 43
Tablo 17: Đşaretleme Testi Sonuçları .............................................................................. 43
Tablo 18: DSM-IV’e Dayalı Erişkin Deb/Dehb Tanı Ve Değerlendirme Anketi
Sonuçları ....................................................................................................................... 46
Tablo 19: Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Ölçeğinde Alkol Bağımlıları
arasındaki farklılıkları gösteren maddeler ....................................................................... 47
Tablo 20: Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Görülen Alkol Bağımlılarında Ayırıcı
Özellik Gösteren Maddeler ............................................................................................. 48
VI
GĐRĐŞ
1.1 Araştırmanın Konusu
Bu araştırmanın konusu alkol bağımlılarında Dikkat Eksikliği Hiperaktivite
Bozukluğu belirtileri ile bu belirtilerin alkol kullanım özellikleri (alkole başlama yaşı,
sorunlu içicilik yaşı, alkol miktar ve sıklığı) ve eşlik eden diğer sorunlarla ( iş, aile, sağlık,
adli sorunlar) ilişkisinin incelenmesidir.
1.2 Araştırmanın Amacı
Bu araştırmanın amacı alkol bağımlılığı olan ve olmayan bireylerde Dikkat Eksikliği
Hiperaktivite Bozukluğu belirtilerinin saptanması ve karşılaştırılması, Dikkat Eksikliği
Hiperaktivite Bozukluğu belirtileri olan ve olmayan alkol bağımlılarının alkol kullanım
özellikleri ve eşlik eden diğer sorunlar açısından karşılaştırılmasıdır.
1.3 Araştırmanın Hipotezleri
1. Alkol bağımlılarında dikkat işlevleri kontrollere göre daha düşüktür.
a)Seçici Dikkat
b)Sürekli Dikkat
2. Alkol bağımlılarında hiperaktivite ve dürtüsellik belirtileri kontrollere göre daha
fazladır.
3. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite belirtileri olan alkol bağımlılarında alkole başlama
yaşı daha düşüktür.
4. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite belirtileri olan alkol bağımlılarında kullanılan alkol
miktarı daha fazladır.
5. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite belirtileri olan alkol bağımlılarında yasadışı madde
kullanımı daha fazladır.
6. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite belirtileri olan alkol bağımlılarında iş, aile, sağlık
sorunları ve adli sorunlar daha fazladır.
7. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite belirtileri olan alkol bağımlılarının ailelerinde alkol
ve/veya madde kullanımı daha fazladır.
8. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite belirtileri olan alkol bağımlılarının ailelerinde
psikiyatrik bozukluk daha fazladır.
1.4 Araştırmanın Önemi
Alkol bağımlılarında Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu belirtilerinin ve
eşlik eden sorunların belirlenmesi bu konuda bir takım önleyici çalışmalar ve tedavi
yöntemleri geliştirilmesi için bilgi sağlayıcı olabilir.
1.5 Araştırmanın Kısıtlılıkları Ve Karşılaşılabilecek Güçlükler
Araştırmada alkol bağımlısı grupta saptanan dikkat eksikliği, hiperaktivite ve
dürtüsellik belirtileri alkole bağlı bilişsel bozukluklardan kaynaklanıyor olabilir.
Katılımcıların alkolden önceki durumları tespit edilememiştir.
Araştırmaya katılan kişiler kendileriyle ilgili bilgileri gizlemiş ya da doğruyu
söylememiş olabilirler.
Örneklemdeki kişi sayısının azlığı araştırmanın genellenebilirliği açısından
sorun oluşturulabilir.
1.6 Genel Bilgiler
1.6.1 ALKOL BAĞIMLILIĞI
Alkol ve diğer maddelerin kullanımı dünyada en önemli sorunlardan biri haline
gelmiştir. Bu maddelerin kullanımı zamanla bağımlılığa dönüşmekte ve kişiyi
fiziksel, ruhsal, sosyal açıdan olumsuz etkilediği gibi kişinin ailesi ve çevresine de
zarar vermektedir. Bu nedenle günümüzde bağımlılık bir hastalık olarak ele
alınmakta ve tedavi edilmektedir.
2
Tarihçe
Alkol ve alkol kullanma alışkanlığı insanlık tarihi kadar eski olup, Paleotik
Çağ’a kadar uzanmaktadır. M.Ö 2000 yıllarında Hammurabi kanunlarında alkol
ticareti anlatılmıştır.
Alkol kullanımı ilk çağlardan beri zaman zaman kabul görürken zaman zaman
yasaklanmış, bazı dinler şiddetle yasakladığı halde (Müslümanlık), bazı dinlerde
kutsal sayılmıştır. Hristiyanlıkta, kutsal şarapla vaftiz halen sürmektedir. Şarabın
tufandan sonra Nuh peygamber tarafından dünyaya yayıldığı söylenmektedir.
Birçok milletin din ve folklor tarihinde alkolün etkilerine rastlanmaktadır. Eski
yunan içki tanrısı “Dionysos” veya Romalıların adlandırmasıyla “Bakkhos” adına
düzenlenen şenliklerde şarap içilirdi. Alkol binlerce yıl boyunca keyif verici,
yatıştırıcı ilaç olarak da alınmıştır. Mezopotamya’da bir hekim entoksikasyonun en
eski tanımlamalarından birini yapmış ve hastalarına iyileşmek için alkolü tavsiye
etmiştir.
Damıtma işlemi M.S. 800’de Arabistan’da keşfedilmiştir. (“Alkol” kelimesi,
esans, öz, cevher anlamına gelen Arapça ‘alkhul’ kelimesinden gelmektedir).
Asırlarca distile alkol tıpta da kullanılmıştır fakat 17.yüzyıldan itibaren gittikçe
büyük ölçülere varan kötüye kullanım maddesi olmuştur. 17.yüzyılın sonlarına doğru
dünyada yıllık distile içki üretimi, özellikle cin, artmıştır.
Đlk kez 14.üncü yüzyılda alkol müptelalığı mental bir hastalık olarak kabul
edilmeye başlanmıştır. 19.uncu yüzyılda “ayyaşlık” terimi kullanılmıştır. Đsveçli bir
halk sağlığı otoritesi Magnus Huss, 1849’da “alkolizm” terimini öne sürmüştür ve bu
terim bugün de tüm dünyada kabul görmüştür ve hala kullanılmaktadır. Ancak DSMIII-R’ de alkolizm teriminin çok daha genel bir kavram olup, bir durum açıklayıcı
3
nitelikte olduğu; “ alkol bağımlılığı” deyiminin hastalık niteliğindeki bir bozukluğu
daha doğru tanımlayacağı vurgulanmaktadır.
Alkolizm ve buna bağlı mental bozukluklar DSM-II ve ICD-9’da daha
sistematik olarak sınıflandırılmıştır.
DSM-II’ de alkolizm dönemler halinde içme, aşırı alkol içme alışkanlığı, alkol
müptelalığı, tanımlanmamış alkol kullanımı olarak dört grupta incelenmiştir.
DSM-III’ de alkolizm yerine “alkol bağımlılığı” terimi kullanılmış ve konu
alkol kötüye kullanımı ile alkol bağımlılığı başlıkları altında incelenmiştir.
DSM-III-R’ de aynı sınıflama korunmuş ancak bağımlılık şiddetine göre hafif, orta,
ağır; kısmi remisyon ve tam remisyon şeklinde tanımlanmıştır.
ICD–9’ da alkol bağımlılığı; nevrotik bozukluk, kişilik bozukluğu ve diğer
non-psikotik mental bozukluklar ana kategorisinde değerlendirilmiştir. ICD-10’da
alkol kullanım bozuklukları, psikoaktif madde kullanımına bağlı mental ve
davranışsal bozukluklar başlığı altında incelenmiştir.
DSM-III-R’ de alkolün neden olduğu mental bozukluklar ve organik sorunlar
ise alkol entikasyonu, alkol idiyonsinkratik entoksikasyonu, alkolü komplikasyonsuz
bırakma, alkol yoksunluk deliryumu (Deliryum Tremens), alkol amnestik sendromu,
alkol hallusinozisi ve alkole bağlı demans olarak sınıflandırılmıştır.
DSM-IV alkolle ilişkili bozuklukları, alkol kullanım bozuklukları ve alkolün
yol açtığı bozukluklar olarak ayırmıştır. Alkol kullanım bozuklukları, alkol
bağımlılığı ve alkol kötüye kullanımıdır. Bunlar alkol kullanma biçimi ile ilişkili
bozukluklardır. ICD–10 ise alkol kullanım bozukluklarını, alkol bağımlılık sendromu
ve alkol zararlı kullanımı olarak ayırmaktadır. ICD–10’ a göre zararlı kullanımda
alkol kullanımının sağlığa zarar verecek şekilde oluşu tanı koymaya yeterlidir. Zarar,
4
fiziksel veya ruhsal olabilir. Alkol bağımlılık sendromu ya da alkol kullanımına bağlı
başka bir bozukluk varsa zararlı kullanım tanısı konmamalıdır.
TABLO 1. DSM-IV-TR’ ye göre Alkol Bağımlılığı ölçütleri
A. 12 aylık bir dönem içerisinde ortaya çıkan, aşağıdakilerden üçü(ya da daha
fazlası) ile kendini gösteren, klinik açıdan belirgin bozulma ya da sıkıntıya yol açan
uygunsuz bir alkol kullanım örüntüsü:
1.Aşağıdakilerden biri ile tanımlandığı üzere tolerans gelişmiş olması
a) istenen etkiyi sağlamak için belirgin olarak artmış miktarlarda alkol
kullanma gereksinimi
b) aynı miktarda alkol kullanılmasına karşın azalmış etki sağlanması
2. Aşağıdakilerden biri ile tanımlandığı üzere yoksunluk gelişmiş olması
a) alkole özgü yoksunluk sendromu
b) yoksunluk belirtilerinden kurtulmak ya da kaçınmak için alkol alınması
3. Alkol, çoğu kez tasarlandığından daha yüksek miktarlarda ya da daha uzun
bir dönem süresince alınır.
4. Alkol kullanımını bırakmak ya da denetim altına almak için sürekli bir istek
ya da boşa çıkan çabalar vardır.
5. Alkolü sağlamak, kullanmak ya da alkolün etkilerinden kurtulmak için çok
fazla zaman harcama
6. Alkol kullanımı yüzünden önemli toplumsal, mesleki etkinlikler ya da boş
zaman değerlendirme etkinlikleri bırakılır ya da azaltılır.
7. Alkolün neden olmuş ya da alevlendirmiş olabileceği sürekli olarak var olan
ya da yineleyici bir biçimde ortaya çıkan fizik ya da psikolojik bir sorunun
olduğunun bilinmesine karşın alkol kullanımı sürdürülür.
5
TABLO 2. ICD–10’ a göre Alkol Bağımlılık Sendromu Ölçütleri
Alkol kullanımı sırasında ortaya çıkan ve kişinin önceden değer verdiği
davranışlara öncelik kazanan birçok fizyolojik, davranışsal ve bilişsel değişikliklerle
belirli bir durumdur. Bağımlılık sendromunun ana tanımlayıcı özelliği alkol almak
için arzu (sıklıkla güçlü, bazen önüne geçilmez) duymadır.
Aşağıdakilerden üç ya da daha fazlası son bir yıl içinde bulunuyorsa, kesin
bağımlılık tanısı konulabilir:
a) Alkolü almak için çok güçlü istek veya zorlantı
b) Alkol alma davranışını denetlemede güçlük (başlangıç, bırakma ve kullanım
miktarı bakımından)
c) Alkol kullanımı azaltıldığında ya da bırakıldığında fizyolojik bırakma
sendromu ortaya çıkar, ya da bırakma belirtilerini giderebilmek için alkol
kullanma.
d) Dayanıklılık (tolerans) belirtileri, daha düşük dozlarda ortaya çıkan etkilerin
ortaya çıkabilmesi için daha yüksek madde dozlarına gereksinim duyulması
e) Alkolü elde etmek, kullanmak, etkilerinden kurtulmak için harcanan zamanın
diğer ilgi ve uğraşlara yer bırakmayacak şekilde giderek artması
f) Aşırı alkol nedeniyle fizik ve ruh sağlığında bozulma gibi zarar gördüğüne
ilişkin açık verilere karşın alkol kullanımını sürdürme
TABLO 3. DSM-IV-TR’ ye göre Alkol Kötüye Kullanım Ölçütleri
A. 12 aylık bir dönem içerisinde ortaya çıkan, aşağıdakilerden en az biri ile
kendini gösteren, klinik açıdan belirgin bozulma ya da sıkıntıya yol açan uygunsuz
bir alkol kullanım örüntüsü:
1. Đşte, okulda ya da evde olması beklenen başlıca sorumlulukları alamama ile
sonuçlanan yineleyici bir biçimde alkol kullanımı
6
2. Fiziksel olarak tehlikeli durumlarda yineleyici bir biçimde alkol kullanımı
3. Alkolle ilişkili yineleyici bir biçimde ortaya çıkan yasal sorunlar
4. Alkolün etkilerinin neden olduğu ya da alevlendirdiği, sürekli ya da
yineleyici toplumsal ya da kişiler arası sorunlara karşın madde kullanımı
B. Bu semptomlar, bu grup madde için Alkol Bağımlılığı ölçütlerini hiçbir
zaman karşılamamalıdır.
Epidemiyoloji
ABD ve Batı Avrupa ülkelerinde yapılan çalışmalarda erişkinlerin yaklaşık
yarısının düzenli alkol kullanmakta olduğu görülmektedir. ABD’ de alkol kötüye
kullanımı ya da bağımlılığı açısından yaşam boyu prevelans % 13,8, alkol dışı
maddeler için bu oran %6,2’dir.
Aktif alkol kullanımının en yaygın yaş grubu 20–35 yaş grubudur. Alkol
kullanımı 35 yaşında en üst noktaya ulaşır. Alkol kullanımı ile ilgili bozukluklar
erkeklerde kadınlara göre 2–3 kat fazladır.
Alkol kullanımı ile ilgili bozukluklar bütün sosyoekonomik sınıflarda
görülmektedir. Yüksek sosyoekonomik sınıflarda alkol kullanımı daha sık olsa da,
alkol kullanımının oluşturduğu sorunlar nedeniyle sosyoekonomik seviyede bir
gerileme de görülmektedir.
Ülkemizde yapılan araştırmaların büyük çoğunluğu yerel çalışmalardan
ibarettir. Bir çalışmada erkeklerde sosyal içicilik oranı %10,4, bağımlılık %1,6
olarak belirlenmiştir.
Türkiye’nin 15 ayrı ilinde yapılan bir çalışmaya katılan öğrencilerin % 17,3’ ü
son bir ay içinde en az bir kez , %9’u haftada en az bir kez alkol kullandıklarını
belirtmişlerdir.
7
Ülkemizde yapılan bir başka çalışmada hastaneye yatan hastaların %74’ünün
30–49 yaş grubunda yoğunlaştığı, boşanma oranlarının sekiz kat fazla olduğu,
hastaların %70’inde boşanmada sürekli alkol kullanımının temel bir etken olduğu
belirlenmiştir.
Etiyoloji
Alkol ile ilgili bozuklukları tek bir nedenle açıklamak zordur. Bugüne kadar
bağımlılık ile ilgili pek çok görüş ortaya atılmıştır. Alkol bağımlılığının etiyolojisini
açıklamak için her bir görüşten yararlanmak en uygun yöntemdir.
Çocukluk Öyküsü
Ailesinde alkol kullanımı olan gençlerin, olmayanlarla karşılaştırıldığında
alkolden daha az etkilendikleri görülmüştür.
Deneysel çalışmalarda alkole bağlı bozukluk riski taşıyan çocukların
nörobilişsel testlerde önemli defisitleri olduğu, uyarılmış potansiyel testlerinde p300
dalgasında azalma olduğu ve EEG kayıtlarında anormalliklerin bulunduğu
tanımlanmıştır.
Çocuklukta dikkat eksikliği ve hiperaktivite, davranım bozukluğu ya da her
ikisinin birlikte bulunmasının erişkinlikte alkol ve madde bağımlılığı oluşmasında
önemli risk etkenleri olduğu saptanmıştır. Ayrıca belirtiler ergenlik ve erişkinlik
dönemlerinde de devam ederse, bu hasta grubunda alkol/madde bağımlılığı
yaygınlığı çok yükselmektedir. Anne babanın denetim ve ilgi eksikliği de riski
arttırmaktadır.
Çocukluk ve ergenlik döneminde belirlenen risk etkenleri heyecan arama,
dürtüsellik, davranım bozuklukları, suça yönelik davranışlar ve okul başarısızlığı,
duygusallık, çökkün duygudurum, kendine güvensizlik, kendini küçük görmedir.
8
Ergenlik döneminde yaşıt grup baskısı ve madde kullanarak bir gruba ait olma isteği
de alkol/madde kullanımı ve bağımlılığı için önemli olarak görülmektedir.
Psikodinamik Kuramlar
Bu kuramlar aşırı baskıcı süperego ve psikososyal gelişimin oral dönemindeki
fiksasyona odaklanmıştır. Psikanalitik kurama göre cezalandırıcı, sert süperegosu
olan kişiler, bu bilinçdışı stresi azaltmak için alkole başvurmaktadırlar.
Freud oral döneme saplanmış kişilerin anksiyetelerini alkol gibi maddeleri ağız
yoluyla alarak azalttıklarını, oral doyum sağladıklarını belirtmiştir.
Klasik
kuramlara
göre
alkol/madde
kötüye
kullanımı
mastürbasyona
(örn/orgazm gereksinimi) eştir ve infantil zevke dayalı dürtüleri doyurma
kompulsiyonunun yerini tutar. Abraham’a göre alkol erkekte cinsel inhibisyonları
azaltmaktadır.
Glover, agresyon ve sadizmin bağımlılıkta ön planda olduğunu belirtmiştir.
Knight da alkolizmin aşırı ilgili anneye karşı “bilinçdışı libidinal ve sadistik
dürtülerin” regresif eyleme vurumu olduğu görüşündedir.
Yeni psikodinamik kuramlar alkol/ madde kullanımının bozulmuş ego
işlevselliğinin (gerçekle baş edememe durumu) bir yansıması olduğunu ileri
sürmektedir. Bu durumda ego duygusal yaşantısını yaşama, adlandırma, işleme ve
yönlendirmede yetersizdir. Bu yetersizlikle bağımlının kendini besleyen psişik
kaynaklarının olmaması, rahatlatıcı psikolojik yapılarının olmaması bunun dış
dünyadan karşılanmasını gerektirir. Ego yetersizliklerinden bir diğeri de kendi
davranışlarının
sorumluluğunu
üstlenmeme,
kendinin
yeterli
bakımını
karşılayamamadır. Bu kişiler alkol/madde kullanarak yaşantılarındaki temel
bilinçdışı fanteziyi gerçekleştirirler ve kendilerine baktırırlar.
9
Bu kuramlara göre; bağımlılar ego yetersizliklerinden dolayı alkol/madde
kullanımının olumsuzlukları da dahil olmak üzere kendiliklerine yönelik tehlikelere
karşı savunmasızdırlar.
Kendiliğe yönelik bu umursamazlık birincil olarak kendine zarar verici
eğilimlerden çok “gelişimin erken dönemlerinde koruyucu ebeveynlerden bu
işlevlerinin alınıp, içselleştirilememesindendir”
Kendini koruma ile ilgili bir diğer yetersizlikte sakin olması gereken bir
durumda sakin olamama ve hareketli olması gereken durumda inaktif olmadır. Bu
durum da annenin koruyucu işlevlerinin içşelleştirilememesinden kaynaklanır.
Adler, bağımlılık nedeni olarak aşağılık duygusu, sürekli güvensizlik ve
sorumluluktan kaçma isteğini görür. Bu kişilerde alkol tüketimi güçlülük duygularına
ve özgüvenin artmasına yol açabilir.
Psikodinamik kuramlar alkol bağımlılarının genel kişilik özelliklerini utangaç,
yalnızlığa eğilimli(izole), bağımlı, sabırsız, anksiyöz, huzursuz, engellenme eşiği
düşük, aşırı duyarlı ve cinsel dürtülerini bastırmış olarak tanımlamışlardır. Ayrıca
antisosyal kişilik özelliklerinin alkol/madde bağımlılarında daha sık olduğu
bilinmektedir.
Bilişsel Kuram
Bu kuram alkol/maddeye başlama ve sürdürme nedenlerinin kişilerin kendi ve
bu maddelerle ilgili düşünce ve inançları olduğunu ileri sürmektedir. Bu fonksiyonel
olmayan inançlar dürtülerin oluşmasında rol oynar ve beklentinin şekillenmesine ve
dürtünün biçimlenmesine neden olur.
Örneğin ciddi alkol problemleri olan bir kişinin ‘ben güldüren ve arkadaş
canlısı biri olmalıyım’, ‘övgü almalıyım’ gibi inançları varsa ve ‘içersem daha
eğlenceli olurum’ beklentisine sahipse alkol o kişiyi bir göstericiye dönüştürür.
10
Ancak kişi bu başarısının alkolün etkisinden olduğunu düşünür ve bu inancı
değerlenir.
Bandura, Marlatt ve Gordon alkoliklerin alkolden olumlu beklentileri ile ilgili 6
faktörde tanımlamışlardır: 1) Deneyimleri pozitif bir yolla değiştirmek, 2) Sosyal ve
psikolojik hoşnutluğu arttırmak, 3) Cinsel performans ve zevki arttırma, 4) Güç ve
agresyonu arttırma, 5) Sosyal farkedilebilirliği arttırma, 6) Gerilimi azaltma
Bireyler bağımlı olduktan sonra bağımlılık inançları oluşur. Bunlar, bozukluğa
özgü inançlardır. Bağımlılık inançları madde kullanmayı sürdürmeyle bağlantılıdır
ve nüks için ortam hazırlar. Bu inançlar; kişinin psikolojik ve duygusal dengesini
sürdürmek için maddeye ihtiyacı olduğu inancı, maddenin sosyal ve entelektüel
fonksiyonelliğini arttırdığı beklentisi, haz ve heyecanı alkol/madde kullandığında
hissedeceği beklentisi, alkol/maddenin bireyi enerjik yaptığı ve gücünü arttırdığı
inancı, alkol/maddenin rahatlatıcı etkisi ile ilgili beklenti, alkol/maddenin sıkıntıyı,
anksiyeteyi, depresyonu, gerilimi hafiflettiği varsayımı, aş ermeyi gidermek ya da
çökkünlüğü etkisizleştirmek için bir şey yapılmadığında daha da kötüye gider
inancıdır. Bunlara ek olarak bağımlılarda izin verici inançlar vardır: “Zor zaman
geçirdiysem rahatlamak için içebilirim”, “Kendimi kötü hissettiğim zaman içmemde
bir sorun yok”, “Bundan aldığım haz nüks etme riskine değer”, “Şimdi izin verirsem
bir daha ki zaman karşı koyabilirim”
Beck, alkol/madde kullanıcılarının birçok özelliği alkol/madde kullanımından
önce de var olmakta bu yüzden yatkınlık üzerinde düşünülmesi gerektiğini vurgular.
Bu özellikler; hoş olmayan duygu ve hislere genel bir duyarlılık ve ruh halindeki
değişiklikleri tolere edememe, davranışı kontrol etmede ve problemleriyle başa
çıkmada yetersiz motivasyon, düşüncesizce, otomatik olarak dürtülerine teslim olma,
sıkıntıya düşük tolerans ve heyecan arama, engellenmeye düşük tolerans, şu anda
11
buradaki duygusal durumlarına, arzularına odaklanma, gelecek zamanla çok fazla
ilgilenmeme gibi madde kullanıcılarında genel olarak gözlenen özelliklerdir.
Davranışçı Kuramlar
Alkol/Madde kötüye kullanımı içeren bazı davranışçı modeller alkol/madde
arayışını içeren davranışa odaklanmıştır. Kötüye kullanılan maddelerin çoğu ilk
kullanımdan sonra olumlu bir yaşantı oluşturması nedeniyle madde arama davranışı
için pozitif bir pekiştireç oluştururlar.
Örneğin; alkolün korku ve anksiyeteyi azaltması ve öfori sağlayarak kişinin
kendini iyi hissetmesine neden olması daha fazla alkol kullanımına yol açmaktadır.
Ayrıca aile büyükleri ve akrabaların içme alışkanlıkları da model alarak
öğrenme yoluyla kişilerin içme davranışını etkiler.
Genetik ve Diğer Biyolojik Kuramlar
Alkolizmde en iyi desteklenen biyolojik kuram genetiktir. Genetik görüşü
destekleyen bulgu alkoliklerin yakın akrabalarında yoğun alkol problemi bulunma
şansının 3 ya da 4 kat yüksek olmasıdır.
Monozigotik ikizlerde, dizigotik ikizlere ve kardeşlere göre alkol bağımlılığının
birlikte görülme riski fazladır.
Bazı kanıtlar alkole bağlı bozukluğu olan ailelerin çocuklarının beyinlerinde
EEG, uyarılmış potansiyel ve alkol infüzyonuna yanıt gibi elektrofizyolojik
ölçümlerde bozuklukların oluşabileceğini göstermektedir. Tip 2 Dopamin reseptörü
gibi nöroreseptörler alkole bağlı bozuklukların kalıtımında rol oynayabilir.
Alkole bağlı bozukluğu olan hastalarda serotonin, dopamin ve GABA veya
metobolitlerinin konsantrasyonlarının düşük olduğu gözlenmiştir.
12
Sosyokültürel Kuramlar
Genellikle bazı sosyal ortamlar ve meslekler alkol almayı arttırır. Üniversite
yurtları, ordu gibi ortamlar, turist rehberliği, barmenlik v.b meslekler alkol
kullanımının dolayısıyla alkol kullanımıyla ilgili bozuklukların daha sık olduğu
durumlardır. Bazı kültürel ve etnik gruplarda da diğerlerine göre alkol kullanımı
daha fazla ve daha sınırlı olabilir. Örneğin Asya ülkeleri ve tutucu Protestanlar,
liberal Protestan ve Katoliklere göre daha az alkol alır.
Komorbidite
Alkol veya madde bağımlılarında yüksek oranlarda ek psikiyatrik tanı
görülmektedir. Alkol kullanım bozukluğu olan bireylerin %45’inde en az bir
psikiyatrik bozukluk ek tanısının olduğu bulunmuştur.
Alkol kullanımına bağlı bozuklukları ile birlikte en sık görülen tanılar; diğer
madde kullanım bozuklukları (sedatif-hipnotik kötüye kullanımı ve bağımlılığı,
kannabis bağımlılığı), antisosyal kişilik bozukluğu, affektif bozukluklar ve anksiyete
bozukluklarıdır.
Alkol kullanım bozukluğu olan hastaların yaklaşık %30–40’ ı yaşamlarında bir
dönem depresif bozukluk tanı ölçütlerini karşılamaktadır. Birçok çalışmada ise
depresyonun günlük alkol kullanımı daha fazla olan ve ailelerinde alkol kullanım
bozukluğu olanlarda daha sık olduğu gösterilmiştir. Bipolar bozukluğu olan hastalar,
özellikle manik dönemde alkol kullanım bozukluğu gelişmesi açısından risk
altındadırlar.
Alkol kullanımına bağlı bozukluğu olan hastaların %25-50’si anksiyete
bozukluğu ölçütlerini taşımaktadırlar. Bu hastalarda panik bozukluk ve fobiler sık
rastlanan eş tanılardır.
13
Şizofrenik bozukluğu olan olgularda da alkol kullanım bozukluklarının %3–63
arasında değişen oranlarda olduğu da bilinmektedir.
Alkol kullanım bozukluklarında kişilik bozuklukları da sıklıkla eşlik
etmektedir. En sık görülen kişilik bozuklukları antisosyal, borderline, kaçıngan,
bağımlı kişilik bozukluklarıdır. Birçok çalışmada alkol kullanım bozukluğu olan
hastalarda antisosyal kişilik bozukluğu en sık görülen kişilik bozukluğu olarak
bulunmuş (%16–49) ve alkol kullanım bozukluklarının gelişimini kolaylaştırdığı
düşünülmüştür.
Ülkemizde yapılan çalışmalarda alkol bağımlılığı ile distimik kişilik, depresyon
ve anksiyete bozuklukları arasında bir ilişkinin varlığı gösterilmiştir. Alkol
bağımlılığı olan hastaların %20’sinde major depresyon saptanmıştır. Yatarak tedavi
gören alkol bağımlılarında en sık rastlanan bozukluklar major depresyon, antisosyal
kişilik bozukluğu, sosyal fobi ve diğer madde kullanım bozukluklarıdır. Türkiye’de
yapılan bir çalışmada alkol bağımlılarında en sık görülen kişilik bozuklukları
borderline, antisosyal,
histriyonik
ve paranoid kişilik bozuklukları olarak
saptanmıştır.
1.6.2 DĐKKAT EKSĐKLĐĞĐ HĐPERAKTĐVĐTE BOZUKLUĞU
DEHB çocukluk çağının en sık görülen psikiyatrik bozukluklarındandır. DEHB
sık görülen bir bozukluk olmasının yanı sıra, tedavi edildiğinde belirgin düzelme
elde edilebilmesi; tedavi edilmediğinde ise, erişkinlik dönemine kadar pek çok
psikiyatrik ve sosyal soruna yol açabilmesi nedeniyle oldukça büyük bir ilgi
çekmektedir. (Hechtman 1996)
Tarihçe
Bu bozukluk ilk olarak 1902 yılında George Stil adındaki bir Đngiliz doktor
tarafından
tanımlanmıştır.
O
yıllarda,
bu
bozukluğun
sadece
çocukların
14
yetiştirilmesindeki yanlış tutumlara bağlı ‘yaramazlık’ sorunu olduğu ve ailenin
çocuğa çok sert davranmasıyla çözülebileceğine inanılmaktaydı.
1917 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkan ensafalit (beyin
iltihabı) salgınında hastalanan kişilerde DEHB’ ye benzer hareketler saptanması
üzerine DEHB’nin beyindeki bir hasardan kaynaklandığı düşünülmüş ve bu
bozukluğa ‘Minimal Beyin Hasarı’ adı verilmiştir. Ancak 1940’lı yıllarda bu
çocuklarda beyin hasarını düşündüren bir nedene rastlanmamış ve hastalığın adı
‘Minimal Beyin Disfonksiyonu’ yani beynin çalışmasında küçük bir işleyiş kusuru
olarak değiştirilmiştir.
1950’li yıllarda metilfenidat (ritalin) adlı ilacın DEHB’nin tedavisinde yararlı
olduğu bulunduktan sonra Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğuna olan ilgide
artış olmuştur ve bu bozukluğun nasıl meydana geldiği ve nasıl tedavi edilebileceği
ile ilgili sayısız araştırma yapılmıştır. 1960’lı yıllarda hastalığın oluşumunda kalıtım
gibi biyolojik etkenlerin çok önemli bir rol oynadığı gösterilmiştir. 1970’li yıllarda
ise bu bozukluk kapsamında aşırı hareketlilik (hiperaktivite) belirtileri dışında, dikkat
eksikliği ve dürtüsellik (isteklerini erteleyememe) belirtilerinin de bulunduğu
anlaşılmıştır. Bu sırada bozukluğun ismi değişerek Dikkat Eksikliği Hiperaktivite
Bozukluğu olmuştur.
1980’li ve 1990’lı yıllarda sürdürülen araştırmalar bu bozukluğun sadece
çocukluk yıllarında görülebilen ve kendiliğinden düzelen bir hastalık olmadığını
ortaya koymuştur.
Epidemiyoloji
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu okul çağı çocuklarının %3-5’ini
etkilemektedir. Erkeklerde kızlardan 4–8 kat daha yüksek oranda DEHB olma
olasılığı bulunmaktadır. Ayrıca erkeklerde aşırı hareketlilik, yıkıcı davranışlarda
15
bulunma ve dürtüsellik belirtileri gösteren tipin daha fazla iken, kızlarda daha çok
dikkatsizlik belirtileri gösteren tipin daha fazla olduğu bilinmektedir.
Kuzey ve Güney Amerika, Kuzey ve Doğu Avrupa ve Asya dahil tüm dünya da
yaygın olduğu gösterilmiştir ve çocuk ve ergenlerdeki sıklığı %5-10’dur.
Yeni uzun dönem izlem çalışmalarıyla çocukluk DEHB olgularının %5070’inin genç erişkinliğe kadar devam ettiği gösterilmiştir.
Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan geniş örneklemli bir toplum
çalışmasında erişkin dönemde DEHB sıklığı %4,4 oranında saptanmıştır. Artık
günümüzde hem çocuklarda hem de erişkinlerde DEHB tanısı daha çok kabul
görmeye başlamıştır.
Etiyoloji
Nörolojik etkenler
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun tanınmasından bugüne kadar
geçen yüzyıl boyunca bilim adamları DEHB’nin beyindeki bir gelişim bozukluğu
veya yaralanma sonucu geliştiğinden kuşku duymuşlardır. Bunun en önemli nedeni,
beyinlerinin frontal bölge denilen ön kısmında hasar olan çocukların DEHB
belirtilerine benzer davranışlar göstermeleridir. Ancak 1970’li yıllardan beri yapılan
çalışmalarda Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan çocukların %95’inden
fazlasında herhangi bir beyin zedelenmesinin bulunmadığının gösterilmiş olması
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun beyin zedelenmesi sonucu oluştuğu
görüşünden uzaklaşılmış ve bu çocukların beyinlerinde yapısal ya da işlevsel
bozukluğun bulunup bulunmadığı düşüncesi gündeme girmiştir.
DEHB olan ve olmayan çocukların, ergenlerin ve erişkinlerin beyin yapıları
Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Manyetik Rezonans (MR) görüntüleme yöntemiyle
karşılaştırıldığında, DEHB olanlarda beynin ön bölgesi ve bu bölgeyle yakından
16
ilişkili yapılarda normalden farklı simetriye ve büyüklüğe rastlanmıştır. Beynin ön
bölgesine bilgi aktarımı sağlayan ‘corpus collosum’ adlı bölge ve beynin en ön
bölümünün DEHB olan bireylerde normallerden %5 veya %10 oranında küçük
olduğu bulunmuştur.
Beyinde yer alan ve ‘arka dikkat merkezi’ (posterior parietal kortex) olarak
adlandırılan bölge de, DEHB olan bireylerde normallerden daha az gelişmiştir.
Diğer yandan SPECT ve PET gibi beynin işlevsel özelliklerini araştıran beyin
görüntüleme çalışmalarında, DEHB olan bireylerin beyinlerinin ön bölgelerinde
glukoz (şeker) kullanımı ve kan akımının normallerden daha düşük olduğu
gösterilmiştir. Bu bulgu Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan bireylerin
beyinlerinin; kişinin kendisini kontrol etmesi, dikkatini yoğunlaştırması ve
sürdürmesi, isteklerini koşullara göre düzenlemesi ve planlama yapabilmesini
sağlayan o bölgelerinin normallere göre daha az işlev gösterdiğini göstermektedir.
Genetik Etkenler
Uzun yıllar süren araştırmaların sonuçları incelendiğinde DEHB olan
çocukların biyolojik akrabaları arasında alkolizm, depresyon, davranım bozukluğu ve
antisosyal özellikleri gibi bazı psikiyatrik bozuklukların normal toplumdan çok daha
sık olduğu görülmektedir.
Yapılan evlat edinme çalışmalarında DEHB olan çocukların biyolojik
akrabalarında başta DEHB olmak üzere alkolizm, depresyon, davranım bozukluğu ve
antisosyal özellikler gibi psikiyatrik bozuklukların evlat edinilen akrabalarından daha
sık olarak bulunmuştur.
Aile çalışmalarında DEHB olan çocukların birinci derece akrabalarında DEHB
riski %20–25 bulunurken, diğerlerinin akrabalarında bu risk %4–5 olarak
bulunmuştur.
17
DEHB ile ilgili ikiz çalışmaları tek yumurta ikizlerinin birisinde DEHB varsa
diğer ikiz eşinde görülme olasılığının %80–90 oranında olduğunu göstermektedir.
Çift yumurta ikizlerinden birisinde DEHB varsa diğerinde de bu bozukluğun olma
olasılığı ise yaklaşık %30’dur. Yani toplumdaki bireylerden 6–10 kat fazladır. Bu
bulular DEHB’nin meydana gelmesinde kalıtımı rolünü desteklemektedir.
Nörotransmitterler
Yapılan
çalışmalarda
deney
hayvanlarının
beyinlerinde
dopamin
ve
noradrenalinin yoğun olarak bulunduğu bölgeler tahrip edildiğinde DEHB belirtileri
göstermeye başladıkları saptanmıştır. Diğer bazı araştırmalarda DEHB olan
çocuklarda dopamin ve noradrenalin düzeylerinde düşüklük bulunmuştur.
Psikososyal ve Çevresel Etkenler
Bilimsel araştırmalar, çevresel etkenlerin DEHB’nin meydana gelmesinde
temel bir rol oynamadığını, ancak bozukluğun ortaya çıkmasında tetik çeken etken
olabileceklerini veya bozukluğun şiddetini arttırabileceklerini göstermektedir.
Uzun yıllar yapılan çalışmalar DEHB ile aile ortamı ve anne-baba tutumu
arasında ilişkili olmadığını ve bu bozukluğun daha çok biyolojik etkenlere bağlı
geliştiğini göstermiştir.
Đnsan beyninin en hassas olduğu ve geliştiği, anne karnındaki ve erken
çocukluktaki dönemde beyin aktivitesini bozan bazı çevresel etkenler Dikkat
Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğuna benzer belirtilere yol açabilirler. Gebeliklerinde
sigara ve alkol kullanan annelerin çocuklarında pek çok tıbbi hastalık gibi DEHB
riski de artmaktadır.
Yine hamilelik dönemlerinde zehirli maddelere, hastalıklara ve travmaya
uğrayan annelerin çocuklarında da DEHB olma olasılığı sağlıklı bir hamilelik
geçirenlerden daha fazladır. Erken doğum, doğum sırasındaki sorunlar, doğumdan
18
sonraki dönemde travma, hastalık ve kurşun gibi zehirli maddelere maruz kalmak
gibi problemler de DEHB riskini arttırabilen etkenlerdir.
Klinik Özellikler
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun belirtileri aşağıda Tablo-4’te
belirtilmiştir. Tabloda dikkat problemleri için 9 madde, aşırı hareketlilik ve
dürtüsellik sorunları için 9 madde olduğu göze çarpmaktadır. Dikkat eksikliği ve
aşırı hareketlilik-dürtüsellik sorunları ayrı ayrı ele alınmıştır. Çünkü bazı çocuk ve
gençlerde her iki sorun grubu bir arada bulunurken, bazılarında sadece dikkat
sorunları, bazılarında sadece aşırı hareketlilik-dürtüsellik sorunları bulunmaktadır.
Yani DEHB olan çocuklar üç ayrı grupta yer almaktadır:
A. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Bileşik Tip
B. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Dikkatsizliğin önde geldiği tip
C. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Hiperaktivite-dürtüselliğin önde
geldiği tip
Aşırı Hareketlilik: Çocuklar erişkinlere göre daha canlı ve hareketlidir. Ancak bu
hareketlilik çocuğun kendi yaşıtlarıyla karşılaştırıldığında belirgin düzeyde daha
fazla olduğunda aşırı hareketlilikten söz edilir. Ayrıca bu hareketlilik, oyun,
anaokulu ve okul gibi günlük işlevlerde çocuk, aile ve ya öğretmenler için sorun
oluşturduğunda aşırı hareketlilik olarak nitelendirilir.
Dikkat Sorunları: Dikkatin bir noktaya toplanabilmesinde güçlük, dış uyaranlarla
dikkatin kolayca dağılabilmesi, unutkanlık, eşyalarını veya oyuncaklarını sık sık
kaybetme ve düzensizlik gibi belirtiler dikkat sorunlarının bulunduğunu gösterir.
Dürtüsellik (Đmpulsivite): Acelecilik, isteklerini erteleyememe, sorulan sorulara çok
çabuk yanıt verme, başkalarının sözlerini kesme ve sırasını beklemekte güçlük
çekme gibi özellikler dürtüsellik sorunları bulunduğunu gösterir.
19
TABLO 4.DSM-IV-TR’ ye göre Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu
Ölçütleri
A. Aşağıdakilerden (1) ya da (2) vardır:
B. (1) Aşağıdaki dikkatsizlik semptomlarından altısı (ya da daha fazlası) en az 6 ay
süreyle, uyumsuzluk doğurucu ve gelişim düzeyine göre aykırı derecede sürmüştür:
Dikkatsizlik
(a) Çoğu zaman dikkatini ayrıntılara veremez ya da okul ödevlerinde, işlerinde
ya da diğer etkinliklerinde dikkatsizce hatalar yapar
(b) Çoğu zaman üzerine aldığı görevlerde ya da oynadığı etkinliklerde dikkati
dağılır
(c) Doğrudan kendisine konuşulduğunda çoğu zaman dinlemiyormuş gibi
gözükür
(d) Çoğu zaman yönergeleri izlemez ve okul ödevlerini, ufak tefek işleri ya da
iş yerindeki görevlerini tamamlayamaz (karşıt olma bozukluğuna ay da
yönergeleri anlayamamaya bağlı değildir)
(e) Çoğu zaman üzerine aldığı görevleri ve etkinlikleri düzenlemekte zorluk
çeker
(f) Çoğu zaman sürekli mental çabayı gerektiren görevlerden kaçınır, bunları
sevmez ya da bunlarda yer almaya karşı isteksizdir
(g) Çoğu zaman üzerine aldığı görevler ya da etkinlikler için gerekli olan
şeyleri kaybeder (örn. Oyuncaklar, okul ödevleri, kalemler, kitaplar ya da
araç-gereçler)
(h) Çoğu zaman dikkati dış uyaranlarla kolaylıkla dağılır
(i) Günlük etkinliklerinde çoğu zaman unutkandır
20
(2) Aşağıdaki hiperaktivite-impulsivite semptomlarından altısı (ya da daha fazlası) en
az 6 ay süreyle uyumsuzluk doğurucu ve gelişim düzeyine göre aykırı derecede
sürmüştür:
Hiperaktivite
(a) Çoğu zaman elleri, ayakları kıpır kıpırdır ya da oturduğu yerde kıpırdanıp
durur
(b) Çoğu zaman sınıfta ya da oturması beklenen diğer durumlarda oturduğu
yerden kalkar
(c) Çoğu zaman uygunsuz olan durumlarda koşuşturup durur ya da sağa sola
tırmanır (ergenlerde ya da erişkinlerde öznel huzursuzluk duyguları ile
sınırlı olabilir)
(d) Çoğu zaman, sakin bir biçimde, boş zamanları geçirme etkinliklerine
katılma ya da oyun oynama zorluğu vardır
(e) Çoğu zaman hareket halindedir ya da sanki bir motor takılıymış gibi
davranır
(f) Çoğu zaman çok konuşur
Dürtüsellik (Đmpulsivite)
(g) Çoğu zaman sorulan soru tamamlanmadan önce cevabını yapıştırır
(h) Çoğu zaman sırasını bekleme güçlüğü vardır
(i) Çoğu zaman başkalarının sözünü keser ya da yaptıklarını arasına girer (örn.
başkalarının konuşmalarına ya da oyunlarına burnunu sokar)
A. Đşlevsel bozulmaya yol açmış olan hiperaktif-impulsif semptomlar ya da
dikkatsizlik semptomları 7 yaşından önce de vardır.
B. Đki ya da daha fazla ortamda semptomlardan kaynaklanan bir işlevsel
bozulma vardır (örn. okulda (ya da işte) ve evde).
21
C. Toplumsal, okuldaki ya da mesleki işlevsellikte klinik açıdan belirgin bir
bozulma olduğunun açık kanıtları bulunmalıdır.
D. Bu semptomlar sadece bir Yaygın Gelişimsel Bozukluk, Şizofreni ya da diğer
bir Psikotik Bozukluğun gidişi sırasında ortaya çıkmamaktadır ve başka
mental bozuklukla daha iyi açıklanmaz (örn. Duygudurum Bozukluğu,
Anksiyete Bozukluğu, Disosiyatif Bozukluk ya da bir Kişilik Bozukluğu)
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun Doğal Gidişi
Geçmiş yıllarda Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun çocukluk
yıllarında görülen ve kendiliğinden düzelen zararız bir yaramazlık durumu olduğu
düşünülmekteydi. Ancak 1950-1960’lı yıllardan sonra DEHB’ye verilen önem
arttıkça bu görüşün doğru olmadığı anlaşıldı. Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve
bazı Avrupa ülkelerinde DEHB olan çocuklar üzerinde yapılan uzun yıllar süren
izlem çalışmasında çocukluklarında DEHB olanların %80’inin ergenlik döneminde,
%30-65’lik
bölümünün
ise
erişkinlikte
de
DEHB
belirtilerini
taşıdıkları
belirlenmiştir.
Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunda Klinik Görünüm
TABLO 5.Erişkinler için Önerilen Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu
Belirtileri
1.Đnatçı motor hiperaktivite: Yerinde duramama, gerginlik, sinirlilik, yerleşik
etkinlikleri sürdürememe (örneğin uzun süre gazete, kitap okuyamama, televizyonda
bir programı sonuna kadar izleyememe), sürekli hareket halinde olma ve
duygulanımda (mizaçta) bozulma
2.Dikkat eksikliği: Dikkatin çabuk dağılması, sıklıkla eşyalarını kaybetme ya
da yerlerini unutma, konuşulanları, okuduklarını ve günlük işlerini akılda tutamama
22
3.Duygulanımda (mizaçta) değişkenlik: kendini bir iyi bit kötü biçimde
hissetme biçiminde değişkenliğin sık olması
4.Görevleri iyi düzenleyememe veya tamamlayamama: Ev, okul ve işiyle ilgili
ödevlerini düzenleme ve tamamlamada yetersizlik, bir işi bitirmeden diğerine
başlama, sorun çözme ve zamanı kullanmada güçlük çekme.
5.Öfke atakları: Çabuk öfkelenip kontrollerini geçici olarak kaybedebilirler,
sürekli huzursuzluk gösterirler.
6. Dürtüsellik: Düşünmeden, kolay ve hızlı karar verme. Đş başarısında
düşüklük, ilişkileri ani olarak başlatma veya bitirme (birçok kez evlenip ayrılma, sık
olarak sevgili veya eş değiştirme), olumsuz sonuçlarını düşünmeden hoşuna giden
etkinliklere girişme)
7. Stres ile baş edememe: Normal streslere çökkünlük, kızgınlık ve bunaltı gibi
aşırı ve uygunsuz yanıtlar verme
Turgay’ın 1995’te yayınladığı DSM-IV’ e dayalı erişkin DEHB değerlendirme
envanterinde bu bozukluğa sıklıkla eşlik eden özelliklere de yer verilmiştir. Bunlar
Tablo 6’da verilmiştir:
TABLO 6.Erişkinlerde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğuna Sıklıkla
Eşlik Eden Özellikler
1.Yeterli düzeyde başarılı olamadığını, hedeflerine ulaşamadığını düşünme
2. Bir işe başlamada güçlük çekme
3. Bir anda birçok işle uğraşma, onları takip etme ve bitirmede güçlük çekme
4. Yerinin ve zamanının uygun olduğunu hesaplamadan aklına gelenleri hemen
söyleme
5. Sık sık büyük heyecanlar peşinde koşma
6. Boşluk duygusuna ve sıkıntıya katlanamama
23
7. Herkes tarafından izlenen yolları ve kuralları uygulayamama
8. Sabırsızlık; engellenme eşiğinin düşük olması
9. Dürtüsellik (düşünmeden hareket etme)
10. Kendini güvensiz hissetme
11. Sık sık mizaç değişikliklerinin olması
12. Aniden parlama, tepki gösterme
13. Düşük benlik saygısı
14. Sık sık parmak çıtırdatma, şıklatma veya parmaklarla bir yerlere vurma
15. Sık sık iş değiştirme
16. Strese dayanamama
17. Zamanı kullanmakta sorun yaşama
18. Unutkanlık
19. Sözel saldırganlık
20. Fiziksel saldırganlık
21. Alkol kötüye kullanımı (sık veya sorunlu alkol kullanımı; örneğin, alkol almaya
başlayınca sorun çıkarma, elindeki tüm içkileri bitirmeden sonlandıramama)
22. Uyuşturucu madde veya ilaç kötüye kullanımı
23. Yasalarla başının belaya girmesi
24. Depresyon (kendini çökkün hissetme)
25. Kendine zarar verici davranışlarda bulunma
26. Herhangi bir neden yokken sinirli ve gergin olma
27. Đşinden zevk almada güçlük
28. Hayal kırıklığına uğramış hissetme
29. Uzun süreden beri devam eden mutsuzluk hissi
30. Kendi kapasitesine uyumlu bir başarı düzeyine ulaşamama
24
Komorbidite
Prospektif çalışmalar DEHB’nin yetişkinliğe kadar sürdüğünü gösterene kadar
uzun yıllar boyunca bu bozukluğun çocukluk ve ergenlikle sınırlı olduğu
düşünülüyordu. (Sobanski 2006). Ulusal Komorbidite Araştırmasının bir parçası
olarak yapılan araştırmada yaşları 18–44 arasında 3.199 yetişkin birey incelendiğinde
yetişkin DEHB’nin yaygınlığı %4,4 olarak bulunmuş ve diğer psikiyatrik
bozukluklarla güçlü bir korelasyonunun bulunduğu saptanmıştır. (Kessler RC, Adier
L, Barkiey R ve ark.2006)
2008’ de yapılan bir çalışma sonucunda DEHB tanısı alanların daha fazla
psikiyatrik bozukluk gösterdikleri, daha fazla intihar teşebbüsünde bulundukları ve
hastanede yattıklarını bildirilmiştir. (Albert J. Arias, Joel Gelernter, Grace Chan,
Roger D. Weiss, Kathleen T. Brady, Lindsay Farrer, Henry R. Kranzler )
Klinik çalışmalardan alınan veriler DEHB tanısı alan yetişkinlerde %65-89’u
duygudurum, anksiyete, madde kullanım bozuklukları ve yeme bozukluklarını içeren
bir ya da daha fazla ek psikiyatrik bozukluk olduğunu göstermektedir. (Kessler 2004;
Biederman ve ark. 1993; Kooij ve ark. 2004; Spencer ve ark. 2005) Bunların yanında
kişilik bozuklukları özellikle antisosyal kişilik bozukluğu da görülmektedir.
(Manuzza ve ark. 1993; Vermeiren ve ark. 2000; Rösler ve ark. 2004)
Yaşam boyu majör depresyon yaygınlığını ölçen çalışmalarda tutarlı olarak
DEHB tanısı alan yetişkinlerin %35-50’sinin yaşamları boyunca bir ya da daha fazla
depresif dönem geçirdiklerini bulunmuştur. Bu yüzdeler genel popülasyonda
%15’tir. (Kessler 2004; Biederman ve ark. 1993; Kooij ve ark.2004; Spencer ve ark.
2005)
Bipolar bozukluğa sahip 1000 kişiden oluşan örneklemden oluşan bir çalışmada
yetişkin Bipolar hastalarında DEHB’nin yaygınlığı %9,5 ve bu oran erkelerde %14,7
25
iken kadınlarda %5,7 bulunmuştur. Yaşam boyu DEHB ve Bipolar bozukluğa sahip
hastalarda duygudurum bozukluğunun tek başına Bipolar bozukluğa sahip
hastalardan 5 yıl daha erken başladığı (13,9 vs.18) görülmüştür. (Sachs ve Thase
2000)
Retrospektif klinik ve epidemiyolojik çalışmalardan alınan verilere göre
yetişkin DEHB tanısı alan hastalarda yaşam boyu anksiyete bozukluğu yaygınlığını
%40–60 arasındadır. (Sobanski 2006)
Çalışmalar tutarlı olarak yetişkin DEHB tanısı alan kişilerde sosyal fobi
prevelansını %20–34, yaygın anksiyete bozukluğunu %10–45 olarak bulmuştur.
(Alm ve Sobanski 2005; Kessler 2004; Biederman ve ark.1993; Kooij ve ark.2004;
Spencer ve ark. 2005).
Fones’ un 2000’ de yaptığı çalışmaya göre panik bozukluğa sahip hastaların
%9,5’i DEHB tanısı almıştır ve bu grup eğitim ve iş işlevselliği açısından daha fazla
bozulma yaşamaktadır. (Fones CS, Pollack MH, Susswein L, Otto M, 2000)
Manchini ve arkadaşlarının 1999’da yaptığı çalışmada anksiyete bozukluğa sahip ve
çocuklukta DEHB tanısı almış hastalar anksiyete bozukluklarının başlama yaşının
daha erken olduğu ve alkol/madde kullanım bozukluğunu içeren ek psikiyatrik
bozukluk tanısını daha fazla aldıkları bulunmuştur. (Manchini C, Ameringen M
van,Oakman JM, Figueredo D, 1999)
Alm ve Sobanski’nin 2005’te gerçekleştirdiği çalışmada komorbid anksiyete
bozukluğu bulunan DEHB tanılı hastalarda bulunmayanlara göre daha fazla dikkatte
bozulma, daha fazla hiperaktivite ve dürtüsellik görülmüştür.
DEHB tanısı alanlarda yeme bozukluğu görülebileceğine dair yapılan
çalışmalar DEHB tanısı alan yetişkinlerin %3–9 unun yaşamları boyunca ek bir
26
bulimia nervosa hastalığının olduğunu göstermektedir. (Shekim ve ark. 1990; Kooij
ve ark. 2002; Kessler 2004).
Yetişkin DEHB’de uyku bozukluklarının görüldüğüne dair klinik ve bilimsel
kanıtlar vardır. DEHB tanısı almış kişiler sık sık uykuya dalmakta kronik
güçlüklerden, düşük uyku kalitesi, gün içinde uyanıklığı ve uyarılmışlık halini yeterli
düzeyde sürdürmede problemlerden yakınırlar. (Brown ve McMullen 2001; Sobanski
ve Alm 2004).
Yakınlarda yapılan bir çalışmada ilaç kullanmayan DEHB tanısı almış
yetişkinlerin geceye özgü artmış hareketler ve sağlıklı kontrollere göre uyku kalitesi
ve veriminde daha fazla bozulma görülmüştür. (Philipsen ve ark. 2005).
DEHB tanılı yetişkinlerde yüksek suç işleme riski olduğuna dair de birçok
kanıt vardır. DEHB tanısı almış çocuklarla yapılan boylamsal çalışmalar ve bunlar
kadar iyi restrospektif çalışmalar DEHB tanılı yetişkinlerde antisosyal kişilik
bozukluğu oranlarını tutarlı olarak göstermişlerdir. (Sobanski 2006).
DEHB tanılı çocuklarla sağlıklı kontrolleri karşılaştıran 2 prospektif çalışmada
20li yaşların ortalarında antisosyal kişilik bozukluğuna sahip DEHB tanılı
yetişkinlerin oranını %18–23 olarak bulunmuştur. Kontrol grubunda ise antisosyal
kişilik bozukluğu oranı %2–2,5’tir.(Weiss ve ark. 1985;Manuzza ve ark. 1993).
Ergenler ve genç suçlularla yapılan çalışmalarda suç işleme oranı DEHB tanısı
almış kişilerde %4–72 arasında bulunmuştur. (Vermeiren ve ark. 2000; Rösler ve
ark. 2004).
2004’te yapılan bir çalışmanın sonucunda DEHB grubundakilerin kontrol
grubundakilere göre daha fazla antisosyal davranışlar gösterdikleri ve tutuklandıkları
bildirilmiştir. (Russell A. Barkley, Mariellen Fischer, Lori Smallish, ve Kenneth
27
Fletcher). Ayrıca bu grupta daha sık mülkiyet hırsızlığı, kavga çıkarma, yumrukla
saldırma, yasadışı madde elde etme ve gizli silah taşıma bulunmuştur.
Diğer yandan DEHB olan yetişkinlerde birçok fonksiyonel bozulmaya yol açar.
Eğitim ve işle ilgili performans, ilişki ve anne-babalık gibi birçok sosyal işlevsellikte
bozulma ile de kendini gösterir. (Weiss ve ark. 1985; Manuzza ve ark. 1993;
Rassmussen ve Gillberg 2000; Murphy ve ark. 2002; Secnik ve ark. 2005)
Biederman ve arkadaşlarının 1996’ da yaptıkları çalışma da DEHB olan ergen
ve erişkinlerin okul başarısızlığı, duygusal sorunlar, akranlarıyla zayıf ilişkiler ve
yasalarla sorunlar yaşama riski taşıdıklarını göstermiştir.
DEHB tanısı almış kişilerdeki fonksiyonel bozukluklar orta yaşlara kadar
uzanmaktadır. (Biederman). Toplumdan seçilen ortalama yaş 31,9- 33,4 olan 1001
yetişkinle (500 DEHB ve 501 kontrol) yapılan kapsamlı bir çalışmada, DEHB tanılı
denekler çocukluk deneyimlerinin kalitesi, lisedeki eğitimsel bozulma, akran ve
öğretmenlerle ilişki ve lisedeyken anne-babayla ilişki, yetişkin yaşamındaki ilişkileri
açısından ölçülen tüm alanlarda daha zayıf işlevler göstermişler, bağımlılık
antisosyal ya da yıkıcı davranışın yaygınlığı açısından yüksek puanlar almışlardır.
(Biederman J. Faraone SV, Spencer TJ, Mick E, Monuteaux MC, Aieardi M. 2006)
Aynı çalışmada DEHB olan kişilerin yakın zamanda işsizlik durumu ve
işyerindeki sorunlar bakımından daha kötü oldukları rapor edilmiştir. Toplamda
%34’ü tam zamanlı çalışırken kontrol grubunda bu oran %57dir. Ve %48’i araştırma
sırasında işsizdiler. Son 10 yıl içinde birden fazla işe sahip olmuş bu kişiler arasında
%43’ünün DEHB semptomları yüzünden işten ayrılma sıklıkla düşük ücretli bir işten
kovulma ve diğer işe geçme görülmüştür.
Bu bulgularla tutarlı olarak ilaç kullanmayan DEHB tanılı yetişkinler kontrol
deneklerine göre benzer görevlerde anlamlı derecede daha kötü performans
28
göstermektedirler. Bu bozulmalar negatif ekonomik etki yapmakta ve DEHB olan
gurubun geliri diğer grubun yarısından daha fazla bir miktarda gelire sahip
olmaktadırlar. (Biederman)
DEHB olan hastalar arasında dürtüsellik ve yönetimsel işlevsizliğe bağlı olarak
araba sürme konusunda da bozukluk görülmektedir. (Biederman). Motorlu araçlar
bölümündeki kayıtlar kullanılarak yapılan çalışmada yaşları 17–28 arasında DEHB
tanılı 105 genç yetişkinin karşılaştırılan 64 kontrol deneğine göre hız cezası,
ehliyetin askıya alınması ve motorlu araç kazasını içeren daha negatif sürüş
sonuçlarına sahip oldukları bulunmuştur. ( Fried R, Petty CR. Surman CB, ve ark.
2006)
Bu sürüş bozuklukları sadece genç yetişkinlerle sınırlı olmadığını göstermek
amacıyla daha sonra 26 DEHB ve 23 DEHB olmayan yaşları 40’ın üzerinde olan
deneklerle yapılan çalışmada DEHB olan grubun Manchester Sürücü Davranış
Ölçeğinden (Manchester Driver Behaviour Questionnaire) alınan genel performans
puanları diğer gruba göre daha kötü çıkmıştır. ( Fried R, Petty CR, Surman CB ve
ark. 2006)
1.6.3. Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Alkol/Madde
Kullanım Bozuklukları
DEHB ve alkol/madde kullanım bozuklukları arasındaki komorbidite birçok
araştırmacı tarafından gözlenmiş ve tutarlı olarak DEHB olan bireylerin %50’sinden
fazlasının ek bir madde kullanım bozukluğunun olduğu bulunmuştur. (Biederman ve
ark. 1995, 1998; Wilens ve ark. 1997)
Ayrıca alkol/madde kullanım bozukluğu bulunan hastaların %25-35’inde
DEHB olduğu bulunmuştur. (Clure ve ark. 1999; Schubiner ve ark. 2000).
29
Buna göre yetişkin DEHB olan kişilerin alkol/madde kullanım bozuklukları
açısından genel popülasyondan 2 kat daha fazla risk taşıdığı görülmektedir.
(Biederman 1995)
DEHB ve alkol/madde kullanım bozukluklarını araştıran bir çalışmada
alkol/madde kullanım bozukluğu görülen örneklemde DEHB’nin yaygınlığı %5,2
olarak bulunmuştur. DEHB’nin alkol/madde kullanımına ilk başlama yaşının erken
olmasının, bu kişilerde daha çok alkol/madde kullanım bozukluğu görülmesi ile
ilişkili olduğu gösterilmiştir. (Albert J. Arias , Joel Gelernter , Grace Chan , Roger
D. Weiss , Kathleen T. Brady ,Lindsay Farrer , Henry R. Kranzler 2008)
Alkol kullanım problemi olan yetişkinlerde komorbid DEHB görüldüğünde
alkol/madde kullanım sorunlarında artış olmakta ve DEHB’nin bulunması
alkol/madde kullanımdan bağımlılığa geçişi hızlandırmaktadır (Wilens 1998)
DEHB tanısı almış yetişkinlerde madde kullanım paternini araştıran bir
araştırmada en sık kullanılan maddenin kannabis olduğu görülmüştür.(%67).
Kokain(%23) ve uyarıcı madde (%18) kullanımı ise, kannabis kullanımından sonra
gelmektedir. (Biederman 1995).
Alkol kötüye kullanım ve bağımlılık oranları ise %35 civarında bulunmuştur.
(Murphy ve ark.2002, Shekim ve ark. 1990)
Birçok araştırmada, DEHB olan kişilerde alkol ve maddeye başlangıç yaşının
daha erken, madde kötüye kullanımından bağımlılığa geçişin daha kısa aralıklarda ve
remisyon oranının daha düşük olduğu görülmüştür. (Biederman ve ark. 1997;Wilens
ve ark. 1997; Carroll ve Rounsaville 1993)
DEHB ve alkol/madde kullanım bozuklukları arasındaki ilişki karmaşık ve çok
çeşitlidir. Risk faktörleri dürtüsellik, sapkın akran grupları, komorbid davranış ya da
antisosyal kişilik bozukluğu, DEHB’nin farmakolojik tedaviye daha sonra
30
mbaşlanması, iki hastalığın genetik risklerinin paylaşılması ve alkol/maddenin
DEHB’nin öz tedavisi için kullanılmasını içerir. (Biederman)
Bazı
epidemiyolojik
yetişkinlikte
alkol/madde
çalışmalar
kullanım
çocuklukta
bozuklukları
davranış
açısından
problemlerinin
risk
taşıdığını
göstermişlerdir. (Brook, Whiteman, Finch, & Cohen, 1996). Ancak bir çalışmada
davranış bozukluğu kontrol altına alınarak, DEHB’nin alkol/madde kullanımına
başlama yaşı ve kullanım miktarına tek başına etkisi olduğu da görülmüştür. (Albert
J. Arias , Joel Gelernter , Grace Chan , Roger D. Weiss , Kathleen T. Brady ,Lindsay
Farrer , Henry R. Kranzler 2008)
4 yıllık izlem çalışmasının sonuçlarına göre hiç ilaç kullanmamış DEHB olan
ergenlerin
alkol/madde kullanım
bozukluğu
açısından
çocukluğundan
beri
farmakolojik tedavi alanlardan 4 kat daha fazla risk taşıdığı bulunmuştur.
(Biedarman 2003)
Birçok çalışma DEHB tanısı almış bireylerde alkol/madde kullanım bozuklukları ve
komorbid davranış bozukluğu ya da antisosyal kişilik bozukluğu arasında yüksek bir
ilişki olduğunu göstermiştir. (Biedarman 2003; Barkley ve ark.2003)
2. YÖNTEM
2.1 Araştırmanın Tipi
Bu araştırma karşılaştırmalı, kontrollü deneysel bir araştırmadır. Deney ve
kontrol grupları, cinsiyet, yaş ve eğitim değişkenleri açısından Eşleştirme Yöntemi
kullanılarak oluşturulmuştur.
2.2 Kullanılan Gereçler
2.2.1.BĐLGĐLENDĐRĐLMĐŞ OLUR FORMU
Araştırmanın kısa bir özetinin bulunduğu, verilerin ne amaçla kimin tarafından
kullanılacağı bilgisinin yer aldığı bir formdur. Kişilerden bu formu, dikkatle okuması
31
ve kendi rızalarıyla katılmaya karar vermeleri halinde, formu imzalamaları
istenmektedir
2.2.2. BĐLGĐ FORMU
Araştırmaya katılan kişilerin demografik özelliklerini saptamak amacıyla
kullanılan bir formdur.
2.2.3.DSM-IV’e DAYALI ERĐŞKĐN DEB/DEHB TANI ve DEĞERLENDĐRME
ANKETĐ
1995 yılında Prof. Dr. Atilla Turgay tarafından Kanada’da geliştirilmiş, Türkçe
geçerlik ve güvenirlik çalışması Turgay ve arkadaşları tarafından yapılmıştır. Ölçek,
beşli (5’li) likert tipi derecelendirme ölçeği olup, üç alt bölümden oluşmaktadır
1.Bölüm: Dikkat Eksikliği bölümüdür.(DE). DSM-IV’teki Dikkat Eksikliği
(DE) belirtileri alınarak oluşturulmuş toplam 9 madde vardır.
2.Bölüm: Aşırı Hareketlilik/ Dürtüsellik Bölümüdür (AH). Bu bölümde de yine
DSM IV’teki Aşırı Hareketlilik belirtileri alınmış ve toplam 9 maddeden
oluşmaktadır.
3. Bölüm: DEHB ile ilgili özellikler ve sorunlar (Sorun) bölümüdür. Klinik
deneyim ve gözlemlere göre oluşturulan bölüm toplam 30 maddeyi içermektedir
2.2.4 STROOP TESTĐ TBAG FORMU
Stroop Testi ilk olarak Stroop (1935) tarafından geliştirilmiş, daha sonra testin
çeşitli formları düzenlenmiştir. Testin geçerlik güvenirlik çalışmaları ülkemizde Prof.
Sirel Karakaş ve arkadaşları tarafından yapılmıştır. (1993). TBAG Formu orijinal
Stroop testi ile Victoria Formunun birleşiminden oluşmuştur. Stroop Testi algısal
kurulumu, değişen talepler doğrultusunda ve bir “ bozucu etki” altında değiştirebilme
becerisini, alışılmış bir davranış örüntüsünü bastırabilme ve olağan olmayan bir
davranışı yapabilme yeteneğini ve ayrıca odaklanmış dikkati ölçmektedir. Test daha
32
çok frontal lob ve özellikle orbitofrontal korteks hasarına duyarlıdır. Belirli bir sırada
sunulan 4 kartın oluşturduğu 5 alt test bulunmaktadır. Her bir kartın üzerinde seçkisiz
olarak sıralanmış 4’er maddeden oluşan 6 satır bulunmaktadır. Bu kartlar testin
‘uyarıcı’ maddelerini içermektedir.
1.kartta siyah olarak basılmış renk isimleri(mavi, yeşil, kırmızı ve sarı
kelimeleri) bulunmaktadır. Bu kart testin 1.alt testidir.
2.kartta mavi, yeşil, kırmızı ve sarı renklerde basılmış renk isimleri( mavi,
yeşil, kırmızı ve sarı kelimeleri) bulunmaktadır. Bu kartta, her kelimenin basımında
kullanılan renk, kelimenin ifade ettiği renkten farklıdır. Bu kart testin 2.ve 5.alt
testidir. 2.alt testte kişi sadece kelimeleri okurken 5.alt teste kelimeyi okumadan
renkleri söylemesi istenir.
3.Kartta mavi, yeşil, kırmızı renkte basılmış daireler bulunmaktadır. Bu kart
testin 3.alt testini oluşturmaktadır.
4. Kartta mavi, yeşil, kırmızı ve sarı olarak basılmış renk ismi olmayan nötr
kelimeler (kadar, zayıf, ise, orta) bulunmaktadır.
2.2.5 ĐŞARETLEME TESTĐ
Đşaretleme Testi ilk olarak Weintraub ve Mesulam tarafından 1985’te
geliştirilmiştir. Testin geçerlik güvenirlik çalışmaları ülkemizde Prof. Sirel Karakaş
ve arkadaşları tarafından yapılmıştır. (1993)
Đşaretleme Testi görsel-mekansal algılama ve taramayı, dikkat, tepki hızı ve
ataklığı ölçmektedir. Sağ serebral hemisfer ve özellikle parietal lob hasarlarına
duyarlıdır.
Düzenli harfler, düzenli şekiller, düzensiz harfler ve düzensiz şekillerden
oluşan 4 alt testi bulunmaktadır. Her alt testte 60 tane hedef uyarıcı bulunmaktadır.
Hedefler sayfanın her dörtte birlik kısmında 15’er tane olacak şekilde düzenlenmiştir.
33
Harf işaretleme ile ilgili formlarda (düzenli ve düzensiz harfler) 60’ar tane hedef harf
(A), şekil işaretleme ile ilgili formlarda da (düzenli ve düzensiz şekiller) 60’ar tane
hedef şekil (¤) bulunmaktadır.
2.3 Araştırmanın Yeri ve Zamanı
Bu araştırma Eylül 2008- Mart 2010 tarihleri arasında Ege Özel Psikiyatri
kliniğinde gerçekleştirilmiştir.
2.4 Araştırmanın Evreni
Araştırma tedavi için başvuran alkol bağımlıları üzerinde yapılmıştır.
2.5 Araştırmanın Örneklemi
Bu araştırma deney grubunda alkol bağımlılığı tanısı almış 34 katılımcı ile
kontrol grubunda bağımlılık tanısı almamış 34 sağlıklı katılımcının oluşturduğu
toplam 68 kişilik bir örneklemden oluşmaktadır.
Dışlama ölçütleri:
1. Son iki haftadır alkol kullanmamış olmak
2. Ağır düzeyde depresyon tanısı almamak
3. Ağır düzeyde anksiyete bozukluğu tanısı almamak
4. Şizofrenik bozukluk tanısı almamak
5. Mental retardasyon tanısı almamak
2.6 Bağımlı ve Bağımsız Değişkenler
Araştırmanın bağımsız değişkeni alkol bağımlısı olup olmamak, bağımlı
değişkeni ise dikkat işlevleri, hiperaktivite ve dürtüsellik belirtileridir.
2.7 Veri Toplama Yöntemi ve Süresi
Eylül 2009- Mart 2010 tarihleri arasında Ege Özel Psikiyatri kliniğinde
bağımlılık tanısı almış 34 hastaya Prof Dr. Hakan Coşkunol tarafından
bilgilendirilmiş onam formu, bilgi formu doldurtuldu ve hastaların SCĐD görüşmeleri
34
yapıldı. Bu süreç yaklaşık 45 dakika sürdü. Araştırmaya katılmaya uygun görülen
katılımcılara DSM-IV’ e Dayalı Erişkin Deb/Dehb Tanı Ve Değerlendirme Anketi
verilerek doldurmaları istendi. Daha sonra bu hastalara Stroop T-BAG Formu ve
Đşaretleme Testleri yapıldı. Bu süreç de yaklaşık 45 dakika sürdü. Kontrol
grubundaki 34 kişi ise randomize şekilde çevreden seçildi ve aynı işlem onlara da
uygulandı.
2.8 Verilerin Analizi
Araştırmanın verilerinin istatistiksel analizi yapılırken; sayısal verilerin
karşılaştırılmasında One-Way ANOVA, kategorik değişkenlerin karşılaştırılmasında
Ki-Kare Testi kullanılmıştır. Kullanılan testlerin birbirleriyle karşılaştırılmasında
Pearson tekniğinden yararlanılmıştır.
2.9 Süre ve Olanaklar
Bu araştırma iki senede tamamlanmıştır. Verilerin toplanması her katılımcı için
yaklaşık doksan dakika sürmüştür. Bu aşamada iki kişiye ihtiyaç duyulmuştur.
Verilerin toplanması aşamasında hiçbir maddi destek alınmamıştır.
2.10 Etik Açıklamalar
Araştırma gönüllülük esasına dayalıdır. Kişilere Bilgilendirilmiş Onam Formu
imzalatılmış ve katılımları konusunda hiçbir baskı yapılmamıştır.
3. BULGULAR
Ege Özel Psikiyatri Kliniğine başvuran ve araştırma ölçütlerini karşılayan 34
alkol bağımlısı hasta araştırmaya dahil edildiler. Bu grupta bulunan 34 hastanın 6’sı
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu tanı ölçütlerini karşıladı.
Kontrol grubu yaş, cinsiyet ve eğitim değişkenleri açısından alkol bağımlısı gruba eş
katılımcılardan oluşturuldu ve bu gruptaki katılımcılardan hiçbiri DEHB tanı
ölçütlerini karşılamadı.
35
SOSYODEMOGRAFĐK VERĐLER
Tablo 7: Araştırmaya alınan katılımcıların demografik verileri
Alkol Bağımlısı
Grup
36.23±8.92
Kontrol Grubu
1000 TL alti
4 (%11.8)
6 (%17.6)
1000–3000 TL
7 (%20.6)
17 (%50)
3000 TL ustu
23 (%67.6)
11 (%32.4)
Đlkokul
7 (%20.6)
8 (%23.5)
Ortaokul
4 (%11.8)
2 ( %5.9)
Lise
12 (%35.3)
14 (%41.2)
Üniversite
10 (%29.4)
10 (%29.4)
Yüksek lisans/
Doktora
Düzenli isi var
1 (%2.9)
.
29 (%85.3)
29 (%85.3)
Öğrenci
1 (%2.9)
2 (%5.9)
Çalışmıyor
4 (%11.8)
1 (%2.9)
Emekli
.
2 (%5.9)
Bekar
12 (%35.3)
9 (%26.5)
Evli
19 (%55.9)
24 (%70.6)
Boşanmış/dul
3 (%8.8)
1 (%2.9)
Var
5 (%41.6)
6 (%66.6)
Yok
7 (%58.3)
3 (%33.3)
Yaş (ort)
Gelir durumu
Eğitim durumu
Đş durumu
Medeni durum
Đlişki (evli olmayanlar)
37.71±10.206
Alkol bağımlısı grubun gelir düzeyi kontrol grubuna göre daha yüksektir. (p: .012)
36
Tablo 8: Araştırmaya alınan katılımcıların aile özellikleri
Kimlerle yaşıyor
Yalnız
Alkol Bağımlısı
Grup
4 (%11.8)
2 (%5.9)
Eşiyle
1 (%2.9)
4 (%11.8)
Eş ve çocuklarıyla
18 (%52.9)
20 (%58.8)
Anne ve babayla
10 (%29.4)
5 (%14.9)
Kız arkadaşıyla
1 (%2.9)
1 (%2.9)
Sadece çocuklarla
.
1 (%2.9)
3.17±2.27
4.09±2.021
Okur-yazar
1 (%2.9)
7 (%20.6)
Đlkokul
21 (%61.8)
19 (%55.9)
Ortaokul
2 (%5.9)
3 (%8.8)
Lise
4 (%11.8)
1 (%2.9)
Üniversite veya
yüksekokul
Okur-yazar değil
2 (%5.9)
2 (%5.9)
4 (%11.8)
2 (%5.9)
Okur-yazar
1 (%2.9)
3 (%8.8)
Đlkokul
18 (%52.9)
15 (%44.1)
Ortaokul
4 (%11.8)
4 (%11.8)
Lise
3 (%8.8)
8 (%23.5)
Üniversite veya
yüksekokul
Okur-yazar değil
7 (%20.6)
3 (%8.8)
1 (%2.9)
1 (%2.9)
Kardeş sayısı(ort)
Annenin eğitimi
Babanın eğitimi
Kontrol Grubu
Araştırmaya alınan hastaların %16,7’ si evliliğinden çok memnun, %77,8’si
yeterince memnun, %55,6’si ise pek memnun değil, ilişkisi olanların %16,7’ si çok
memnun, %33,3’ü yeterince memnun, %50’ si pek memnun değil. Kontrol
37
grubundaki katılımcıların ise % 41.2’si evliliğinden çok memnun, % 29.4’ü yeterince
memnun. Kontrol grubunda evliliğinden memnun olmadığını belirten katılımcı
bulunmamaktadır. Đlişkisi olan katılımcılar ise ilişkilerinden yeterince memnun
olduklarını belirttiler.
ALKOL KULLANIM ÖYKÜLERĐ
Tablo 9: Araştırmaya alınan katılımcıların alkol kullanım öyküleri
Alkole başlama yaşı
Alkol Bağımlısı Kontrol Grubu
Grup
19.14±5.14
17.57±2.675
Alkol sorunlu yaş
29.17±7.49
.
1–10 birim
8 (%23.5)
21 (%61.8)
10 birimden fazla
26 (%76.5)
.
1 aydan az
7 (%20.6)
.
1–6 ay
11 (%32.4)
.
6ay- 1yil
3 (%8.8)
.
1 yıldan fazla
2 (%5.9)
.
Hiç
11 (%32.4)
.
Günlük miktar
En uzun remisyon süresi
Araştırmaya alınan hastaların alkol kullanımına başlama yaşı ortalama 19.14, alkolü
sorunlu kullanma yaşı ortalama 29.17, kullandıkları günlük miktar %76.5’inde 10
birim ve fazlası olarak bulunmuştur. Alkol kullanım sıklıkları her gün ile haftada bir
aralığındadır. Kontrol grubundaki katılımcıların % 38.2’si alkol kullanmamaktadır.
Alkol bağımlısı grubun % 32.4’ünün en uzun remisyon süresi 1-6 ay arasında,
%32.4’ü ise hiç remisyon yaşamamıştır.
38
Tablo 9: Araştırmaya alınan katılımcıların alkol kullanım öyküleri
Đlk nerede kullandı
Đlk kimle kullandı
Nerede kullanıyor
Kimle kullanıyor
Evde
Alkol Bağımlısı
Grup
2 (%5.9)
1 (%2.9)
Dışarıda
26 (%76.5)
18 (%52.9)
Okulda
3 (%8.8)
2 (%5.9)
Đşte
2 (%5.9)
.
Askerde
1 (%2.9)
.
Arkadaşlarla
32 (%94.1)
18 (%52.9)
Aileyle
2 (%5.9)
2 (%5.9)
Yalnız
.
1 (%2.9)
Evde
19 (%55.9)
7 (%20.6)
Dışarıda
13 (%38.2)
14 (%41.2)
Đşte
2 (%5.9)
.
Yalnız
20 (%58.8)
Arkadaşlarla
14 (%41.2)
20 (%58.8)
.
1 (%2.9)
Aile
Kontrol Grubu
Alkol bağımlısı grubun %76.5’i, kontrol grubunun %52.9’u alkolü ilk dışarıda, alkol
bağımlısı grubun %94.1’i, kontrol grubunun % 52.9’u alkolü ilk arkadaşlarla
kullanmaya başlamıştır. Her iki grupta da kişilerin büyük çoğunluğu alkole ilk
dışarıda arkadaşlarla başlamıştır.
Alkol bağımlısı grup alkolü evde (%55.9), yalnız (%58.8) kullanırken, kontrol
grubundaki kişiler dışarıda (%41.2), arkadaşlarıyla (%58.8) kullanmaktadır.
39
MADDE VE SĐGARA KULLANIMI
Tablo 10: Araştırmaya alınan katılımcıların madde ve sigara kullanımı
Alkol Bağımlısı Grup
Kontrol Grubu
Sigara
33 (%97.1)
21 (%61.8)
Esrar
7 (%20.6)
1 (%2.9)
Amfetamin
1 (%2.9)
.
Kokain
1 (%2.9)
.
Araştırmaya katılan hasta grubunun %97.1’i sigara, %20.6’sı esrar, %2.9’u
amfetamin, %2.9’u kokain kullanmaktadır. Kontrol grubunun % 61.8’i sigara
kullanmaktadır. Kontrol grubunda 1 kişide esrar kullanımı bulunmaktadır.
ALKOLLE ĐLĐŞKĐLĐ SORUNLAR
Tablo 11: Araştırmaya alınan katılımcılarda görülen alkolle ilişkili sorunlar
Alkol Bağımlısı Grup
Kontrol Grubu
Alkol nedeniyle yaşanan sorun
31 (%91.2)
8 (%23.5)
Adli sorun
17 (%50)
.
Đşle ilgili sorun
15 (%44.1)
.
Aile ile sorunlar
21 (%61.8)
.
Sağlık sorunları
15 (%44.1)
8 (%23.5)
Alkol bağımlısı grubun % 91.2’ si alkol nedeniyle en az bir sorun yaşamışlardır. Bu
kişilerin %50’si adli sorunlar, %44.1’i işle ilgili sorunlar, %61.8’i aile ile ilgili
sorunlar ve %44.1’i sağlık sorunları yaşamıştır. Kontrol grubundaki katılımcıların
%23.5’i alkol nedeniyle sağlık problemi yaşadıklarını belirtmiştir.
40
SUÇ ÖYKÜLERĐ
Tablo 12: Araştırmaya alınan katılımcıların suç öyküleri
Alkol Bağımlısı Grup
Kontrol Grubu
Suç öyküsü
10 (%29.4)
7 (%20.6)
Trafik kazası
8 (%23.5)
5 (%14.7)
Yaralama
1 (%2.9)
1 (%2.9)
Kavgaya karışma
3 (%8.8)
2 (%5.9)
Madde satışı ya da
Maddeyle yakalanma
1 (%2.9)
.
Araştırmaya
alınan
alkol bağımlısı
grubun
%29.4’ünde
bir
suç
öyküsü
bulunmaktadır. Bu kişilerin %23.5’i trafik kazası, %2.9’u yaralama, %8.8’inde
kavgaya karışma, %2.9’unda maddeyle yakalanma suçları vardır.
AĐLE ÖYKÜLERĐ
Tablo 13: Araştırmaya alınan katılımcıların ailelerinde alkol ve madde kullanım
öyküsü
Alkol Bağımlısı Grup
Kontrol Grubu
Babada alkol sorunu
8 (% 23.5)
.
Kardeşte alkol sorunu
4 (%11.8)
.
Ailede madde kullanımı
4 (%11.8)
.
Madde kullanımı kimde
Kardeş
2 (%50)
.
Kullanılan madde ne
Esrar
4 (%11.8)
.
Araştırmaya alınan alkol bağımlısı grubun %23.5’inde babada alkol sorunu, %
11.8’inde kardeşte alkol sorunu bulunmaktadır. Bu grupta 2 kişinin kardeşlerinde, 2
kişinin ise akrabalarında esrar kullanımı vardır.
41
Tablo 14: Araştırmaya alınan katılımcıların ailelerinde suç öyküsü
Alkol Bağımlısı Grup
Kontrol Grubu
Suç öyküsü
1 (%2.9)
6 (%17.6)
Trafik kazası
1 (%2.9)
3 (%8.8)
Gasp
.
1 (%2.9)
Yaralama
.
2 (%5.9)
Kavgaya Karışma
.
2 (%5.9)
Cinayet
.
1 (%2.9)
Soygun
.
1 (%2.9)
Dolandırıcılık
.
1 (%2.9)
Madde Satışı
.
1 (%2.9)
Araştırmaya alınan alkol bağımlısı grupta 1 kişinin (%2.9) ailesinde trafik kazası
öyküsü vardır.
Tablo 15: Araştırmaya alınan katılımcıların ailelerinde psikiyatrik rahatsızlık öyküsü
Alkol Bağımlısı Grup
Kontrol Grubu
Annede psikiyatrik rahatsızlık
6 (%17.6)
4 (%11.8)
Baba psikiyatrik rahatsızlık
2 (%5.9)
.
Kardeş psikiyatrik rahatsızlık
2 (%5.9)
2 (%5.9)
Akraba psikiyatrik rahatsızlık
3 (%8.8)
1 (%2.9)
Araştırmaya alınan alkol bağımlısı grubun ailelerinin
%11.8’inde
depresyon,
%8.8’inde
kaygı
%14.7’sinde bağımlılık,
bozukluğu,
%8.8’inde
şizofreni
bulunmaktadır.
42
DĐKKAT TESTLERĐNDEN ELDE EDĐLEN VERĐLER
Tablo 16: Stroop Testi T-BAG Formu Sonuçları
1.Bölüm (Siyah Basılmış
Renk Đsmi Okuma)
2.Bölüm( Renkli Basılmış
Renk Đsmi Okuma)
3.Bölüm (Şekil Rengi
Söyleme)
4.Bölüm (Renk Đsmi Olmayan
Kelime Rengi Söyleme)
5.Bölüm (Renk Đsmi Olan
Kelime Rengi Söyleme)
Alkol
Kontrol grubu
Bağımlısı Grup
9.51
8.49
F
p
5.096
.027*
11.21
8.93
10.649
.002*
13.16
11.29
4.993
.029*
19.74
16.42
3.071
.084
27.81
24.37
2.762
.101
Alkol bağımlılarından oluşan grup Stroop Testi TBAG Formunun; 1. Bölüm (Siyah
Basılmış Renk Đsmi Okuma) (p: .027) , 2.Bölüm (Renkli Basılmış Renk Đsmi Okuma)
(p: .002) ve 3. Bölümünü (Şekil Rengi Söyleme) (p: .029) kontrol grubundan daha
uzun sürelerde tamamlamışlardır. 4. (Renk Đsmi Olmayan Kelime Rengi Söyleme) ve
5. (Renk Đsmi Olan Kelime Rengi Söyleme) bölümlerinde alkol bağımlısı grup ile
kontrol grubu arasında anlamlı farklılık bulunamamıştır.
Tablo 17: Đşaretleme Testi Sonuçları
1. BÖLÜM (Düzenli Harfler )
Alkol Bağımlısı
Grup
Kontrol
grubu
F
p
Đşaretlenen Harf Sayısı
57.38
59.38
7.146
.009*
Atlanan Harf Sayısı
2.62
0.62
7.146
.009*
Đşaretlenen Yanlış harf
Sayısı
Toplam Hata Sayısı
.00
.00
.
.
2.62
0.62
7.146
.009*
Toplam Süre
110.38
89.79
6.399
.014*
43
Düzenli Harfler Bölümünde (1. Bölüm); Đşaretlenen Harf Sayısı (p: .009), Atlanan
Harf Sayısı (p: .009), Toplam Hata Sayısı (p: .009), Toplam Süre puanları (p: .014)
açısından alkol bağımlısı grup ile kontrol grubu arasında anlamlı farklılık çıkmıştır.
Alkol bağımlısı grup bu testte kontrol grubuna göre daha az hedef uyarıcı işaretlemiş,
daha fazla hedef uyarıcı atlamış, daha fazla hata yapmış ve testi daha uzun sürede
bitirmiştir. Đşaretlenen yanlış harf sayısı açısından iki grup arasında anlamlı fark
bulunmamıştır.
2.BÖLÜM (Düzenli Şekiller)
Alkol Bağımlısı
Grup
Kontrol
grubu
F
p
Đşaretlenen Şekil Sayısı
57.38
58.56
4.971
.029*
Atlanan Şekil Sayısı
2.62
1.44
4.971
.029*
Đşaretlenen Yanlış Şekil .00
Sayısı
Toplam Hata
3.13
.23
.034
.854
2.69
2.467
.121
Toplam Süre
82.47
10.957
.002*
107.20
Düzenli Şekiller Bölümünde (2.Bölüm); Đşaretlenen Şekil Sayısı (p: ,029), Atlanan
Şekil Sayısı (p: ,029), Toplam Süre (p: ,002) puanları açısından alkol bağımlısı grup
ile kontrol grubu arasında anlamlı farklılık çıkmıştır. Alkol bağımlısı grup bu testte
kontrol grubuna göre daha az hedef uyarıcı işaretlemiş, daha fazla hedef uyarıcı
atlamış ve testi daha uzun sürede bitirmiştir. Đşaretlenen yanlış şekil sayısı ve toplam
hata puanları açısından iki grup arasında anlamlı fark bulunmamıştır.
44
3.BÖLÜM (Düzensiz Harfler )
Alkol Bağımlısı
Grup
Kontrol
grubu
F
p
Đşaretlenen Harf Sayısı
57.25
57.23
.313
.578
Atlanan Harf Sayısı
2.75
2.27
.313
.578
Đşaretlenen Yanlış Harf
Sayısı
Toplam Hata
.00
.00
1.845
.179
2.75
2.27
.136
.713
Toplam Süre
119.50
97.26
6.421
.014*
Düzensiz Harfler Bölümünde (3.Bölüm); Toplam Süre Puanları (p: .014) açısından
alkol bağımlısı grup ile kontrol grubu arasında anlamlı farklılık çıkmıştır. Alkol
bağımlısı grup bu testi kontrol grubuna göre daha uzun sürede bitirmiştir. Đşaretlenen
harf sayısı, Atlanan harf sayısı, Đşaretlenen yanlış harf sayısı ve toplam hata puanları
açısından iki grup arasında anlamlı fark bulunmamıştır.
4.BÖLÜM (Düzensiz Şekiller)
Kontrol
grubu
59.00
F
p
Đşaretlenen Şekil Sayısı
Alkol Bağımlısı
Grup
57.71
5.853
.018*
Atlanan Şekil Sayısı
2.29
1.00
5.853
.018*
Đşaretlenen Yanlış Şekil .00
Sayısı
Toplam Hata
2.41
.19
3.873
.053
1.00
6.691
.012*
Toplam Süre
72.82
7.574
.008*
99.85
Düzensiz Şekiller Bölümünde (4. Bölüm); Đşaretlenen Şekil Sayısı (p: .018), Atlanan
Şekil Sayısı (p: .018), Toplam Hata Sayısı (p: .012),Toplam Süre (p: .008) puanları
açısından alkol bağımlısı grup ile kontrol grubu arasında anlamlı farklılık çıkmıştır.
Alkol bağımlısı grup bu testte kontrol grubuna göre daha az hedef uyarıcı işaretlemiş,
45
daha fazla hedef uyarıcı atlamış, daha fazla hata yapmış ve testi daha uzun sürede
bitirmiştir. Đşaretlenen yanlış şekil sayısı açısından iki grup arasında anlamlı fark
bulunmamıştır.
Tablo 18: DSM-IV’e Dayalı Erişkin Deb/Dehb Tanı Ve Değerlendirme Anketi
Sonuçları
Erişkin DEHB Ölçeği
Alkol Bağımlısı
Grup
9.25
Kontrol
grubu
7
F
p
2.231
.140
2. Bölüm
Hiperaktivite/Dürtüsellik
9.38
7.35
3.676
.060
3. Bölüm
Eşlik Eden Sorunlar
29.74
20.38
13.714
.000*
4. Bölüm
Genel Toplamlar
44.79
32.68
9.860
.003*
1.Bölüm
Dikkat Eksikliği
Alkol bağımlılarından oluşan grup ile kontrol grubu arasında, Erişkin DEHB
Ölçeğinin; Eşlik Eden Sorunlar alt testi (p: .001) ve Toplam Puanlar (p: .003)
açısından anlamlı farklılık çıkmıştır. Alkol bağımlılarında DEHB’ ye eşlik eden
sorunlar ve DEHB ölçeğinden alınan toplam puan daha fazladır.
Alkol bağımlılarından oluşan grup Erişkin DEHB Ölçütlerine göre kendi
aralarında karşılaştırıldığında; DEHB belirtileri olan ve olmayanlar arasında Stroop
Testi T-BAG Formu ve Đşaretleme Testi açısından anlamlı farklılık bulunamamıştır.
Erişkin DEHB Ölçeğinin 2.Bölümü olan Hiperaktivite/Dürtüsellik alt testi puanları
yüksek olan grup ile düşük olan grup arasında adli sorunlar açısından anlamlı
farklılık çıkmıştır. (p: .030) . Adli sorunlar görülen grubun Hiperaktivite/ Dürtüsellik
puanları daha yüksektir.
46
Tablo 19: Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Ölçeğinde Alkol
Bağımlıları Arasındaki Farklılıkları Gösteren Maddeler
Madde
Dikkat Eksikliği
Bölümü
Madde 3
Hiperaktivite/Dürtüsellik
Bölümü
Madde 3
Hiperaktivite/Dürtüsellik
Bölümü
Madde 8
Eşlik Eden Sorunlar
Bölümü
Madde 1
Eşlik Eden Sorunlar
Bölümü
Madde 2
Eşlik Eden Sorunlar
Bölümü
Madde 6
Eşlik Eden Sorunlar
Bölümü
Madde 10
Eşlik Eden Sorunlar
Bölümü
Madde 11
Eşlik Eden Sorunlar
Bölümü
Madde 13
Eşlik Eden Sorunlar
Bölümü
Madde 16
Eşlik Eden Sorunlar
Bölümü
Madde 21
Eşlik Eden Sorunlar
Bölümü
Madde 22
Eşlik Eden Sorunlar
Bölümü
Madde 24
Eşlik Eden Sorunlar
Bölümü
Madde 25
F
p
Birisiyle yüz yüze konuşurken 6.481
dinlemede güçlük çekme
.013
Koşuşturup durma ya da
huzursuzluk hissi
11.684
.001
Sıra beklemekte zorluk çekme
9.518
.003
Hedeflerine ulaşamama ve
başarısızlık hissi
4.993
.033
Başlanan bir işi bitirememe ya
da işe başlama güçlüğü
4.741
.020
Sıkılmaya tahammül edememe
4.993
.029
Kendini güvensiz hissetme
11.656
.001
Duygu durumda sık görülen 4.667
oynamalar
.034
Düşük benlik değeri
8.451
.005
Strese karşı aşırı duyarlılık, 6.390
dayanamama
.014
Alkol kullanımı
14.603
.000
Madde kullanımı
5.378
.023
Çökkünlük (depresyon)
12.429
.001
Kendine zarar verecek
davranışlarda bulunma
6.618
.012
47
Eşlik Eden Sorunlar
Bölümü
Madde 26
Eşlik Eden Sorunlar
Bölümü
Madde 27
Eşlik Eden Sorunlar
Bölümü
Madde 28
Eşlik Eden Sorunlar
Bölümü
Madde 29
Eşlik Eden Sorunlar
Bölümü
Madde 30
Sebepsiz yere sinirli ve gergin
olma (kaygı)
5.542
.022
Đşinden zevk almama
10.592
.002
Hayal kırıklığı ve cesaretsizlik
hissi
9.720
.003
Uzun süredir devam eden
mutsuzluk hissi
13.463
.000
Kapasitesiyle
uyumlu
düzeye ulaşamama
bir 5.916
.018
Alkol bağımlılarından oluşan grupta Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu tanısı
alan 6 kişinin sonuçlarına göre DEHB ölçeğindeki maddelerin ayırıcı özelliği olup
olmadığını saptamak için Mann Whitney-U testi kullanılarak analiz yapılmıştır.
Tablo 20: Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Görülen Alkol Bağımlılarında
Ayırıcı Özellik Gösteren Maddeler
Madde
Z
Dikkat Eksikliği Bölümü Görevleri ve etkinlikleri - 2.707
(Madde 5)
düzenleme/ organize etme
güçlüğü
Eşlik Eden Sorunlar
Hedeflerine ulaşamama ve - 2.317
Bölümü (Madde 1)
başarısızlık hissi
P
.017
.037
Dikkat Eksikliği bölümündeki 5.madde (Görevleri ve etkinlikleri düzenleme/
organize etme güçlüğü) ve eşlik eden sorunlar bölümündeki 1.madde (Hedeflerine
ulaşamama ve başarısızlık hissi) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu görülen
alkol bağımlılarında ayırıcı özellik taşımaktadır. Erişkin Dikkat Eksikliği
Hiperaktivite Bozukluğunda görülen bu iki madde alkol bağımlılığını öngörmekte
dikkatli olunması gereken belirtileri göstermektedir.
48
4. TARTIŞMA
Alkol Bağımlılığı ve Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu arasındaki ilişki
bugüne kadar yapılan birçok araştırmada belirlenmiştir. Murphy ve arkadaşlarının
2002’de, Shekim ve arkadaşlarının 1990’da DEHB üzerine yaptığı çalışmalarda alkol
kötüye kullanım ve bağımlılık oranları %35 civarında bulunmuştur. Araştırmamızda
da alkol bağımlılarında DEHB belirtileri incelenmiştir ve alkol bağımlılarının dikkat
testlerinde kontrol grubundan daha düşük performans gösterdiği belirlenmiştir.
Dikkat eksikliği, DEHB semptomlarından biridir ancak alkol kullanımının yol
açtığı bilişsel fonksiyonlarda bozulmanın bir sonucu olarak da bu kişiler testlerde
düşük performans göstermiş olabilirler. Gudeman HE ve arkadaşları 1977’ de,
Sullivan ve arkadaşları 2000 yılında alkol bağımlılarında özellikle yürütücü işlevler, dikkat,
bellek, görsel-mekansal işlevlerin kontrollere göre bozuk olduğunu saptamışlardır. Yine Ratti ve
arkadaşları 1999 yılında alkol bağımlısı hastaların sağlıklı kontrollerle karşılaştırıldığında bilişsel
esneklik, plan yapma, seçici dikkat, kavram oluşturma, görsel-uzaysal beceriler gibi işlevlerinde
bozukluk olduğunu göstermişlerdir. Ülkemizde Stroop T-BAG formu ve Wisconsın Kart
Eşleme testi kullanılarak yapılan bir çalışmada da alkol bağımlıları dikkat
fonksiyonları açısından kontrollerden düşük çıkmıştır. (Nurper Erberk-Özen, Nevzat
Yüksel, Cumhur Boratav, Sirel Karakaş, 2005)
Hiperaktivite/ Dürtüsellik belirtilerinin incelendiği ölçekte ise alkol bağımlılarından oluşan
grup ile kontrol grubu arasında anlamlı farklılık bulunamamıştır. Bu sonuçlar araştırmanın hipotezi ve
bu konuda yapılan birçok araştırmadan elde edilen verilerle uyuşmamaktadır. Martın D ve
arkadaşları 2007’ de alkol bağımlıların geniş bir yüzdesinin (%23) çocuklukta Dikkat
Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğuna sahip olduğunu ve bu kişilerin birçoğunda
(%33) yetişkinlikte de Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu belirtilerinin
olduğunu
göstermişlerdir.
Bu
araştırmada
literatürle
uyumlu
veriler
elde
edilememesinin sebebi Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu belirtilerini
49
saptamak amacıyla kendini bildirim ölçeğinin kullanılması ve katılımcıların doğru
bilgi vermemesi olabilir.
Ayrıca katılımcıların yakınlarıyla görüşülemediğinden
çocukluk
Eksikliği
çağı
Dikkat
Hiperaktivite
Bozukluğu
belirtileri
de
sorgulanamamıştır.
Yapılan çalışmalar Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan bireylerde
alkole başlama yaşının daha düşük, alkol kullanım miktarı ve yasadışı madde
kullanımlarının daha fazla olduğu gösterilmiştir. .(Biederman et al. 1997;Wilens et
al. 1997; Carroll and Rounsaville 1993). Araştırmamızda Dikkat Eksikliği
Hiperaktivite Bozukluğu belirtileriyle alkole başlama yaşı, alkol miktarı ve yasadışı
madde kullanımı arasında bir ilişki bulunamamıştır.
Yine birçok çalışma Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan bireylerde
eğitim ve işle ilgili performans, ilişki ve anne-babalık gibi birçok sosyal işlevsellikte
bozulma olduğunu göstermiştir. (Weiss et al. 1985; Manuzza et al. 1993;Rassmussen
and Gillberg 2000; Murphy et al. 2002; Secnik et al. 2005 Albert J. Arias et.al 2008).
Araştırmamızda DEHB belirtileriyle iş, aile, sağlık sorunları arasında anlamlı bir
ilişki bulunmamıştır.
Bunun nedeni anksiyete bozukluğu, depresyon, alkol kullanımının yol açtığı
bilişsel bozukluklar, geç yoksunluk belirtilerinin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite
Bozukluğu belirtileri olarak görülmesi olabilir. Bu karıştırıcı etkiden dolayı da alkol
bağımlılarından oluşan gruptaki katılımcılara konulan DEHB tanısı geçerli
olmayabilir.
Diğer yandan DSM-IV’ e Dayalı Erişkin Deb/Dehb Tanı Ve Değerlendirme
Anketinin 3. Bölümü olan DEHB’ye eşlik eden sorunlar puanları açısından alkol
bağımlılarından oluşan grup ve kontrol grubu arasında anlamlı farklılık görülmüştür.
Alkol bağımlılarında DEHB’ ye eşlik eden sorunlar kontrol grubuna göre daha fazla
50
görülmektedir.
Bu
testin
1.bölüm
(dikkat
eksikliği)
ve
2.bölüm
(hiperaktivite/dürtüsellik) puanları açısından alkol bağımlılarından grup ve kontrol
grubu arasında anlamlı farklılık görülmezken eşlik eden sorunlar (3.bölüm)
puanlarında anlamlı farklılık görülmesi Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu
tanısı alanlar ile alkol bağımlılığı tanısı alanların benzer sorunlar yaşaması da
olabilir. Bu açıdan bakıldığında testin DEHB tanısı konulmasında geçerliliğinin
düşük olduğu ve alkol bağımlılığı tanısı olan kişilerde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite
Bozukluğu belirlenirken testin bu yönüne dikkat edilmesi gerektiği söylenebilir.
Testin geçerliliğinin düşük olması araştırmada bulunan sonuçları da etkilemiş
olabilir.
Bununla beraber Hiperaktivite/dürtüsellik belirtilerinin belirlendiği ölçek
puanları
ile
adli
sorunlar
arasında
anlamlı
bir
ilişki
bulunmuştur.
Hiperaktivite/dürtüsellik puanları yüksek olan gruptaki kişilerin daha fazla adli sorun
yaşadığı görülmüştür. Biederman ve ark.1996’ da yaptığı çalışmada DEHB olan
ergen ve erişkinlerin daha fazla yasal sorunlar yaşadığını yine bir başka çalışmada
DEHB tanılı yetişkinlerin kontrollere göre daha fazla hız cezası, ehliyetin askıya
alınması ve motorlu araç kazasına sahip oldukları bulunmuştur. (Fried R, Petty CR.
Surman CB, et al 2006)
51
5. SONUÇ ve ÖNERĐLER
Bağımlılık ve Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu dünyada en sık
rastlanan hastalıklardır. Bu iki hastalığın birlikte görülme oranlarının yüksek olduğu
bugüne kadar yapılan birçok çalışmayla ortaya konmuştur. Bağımlılık, Dikkat
Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ile birlikte görüldüğünde maddeye başlama yaşı,
miktarı, eşlik eden sorunlar ile ilgili olumsuz yönde birçok sonuç ortaya çıkmaktadır.
Araştırmamızda alkol bağımlılarında Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu
belirtileri incelenmiş ve bağımlılardan oluşan grubun dikkat testlerinde daha bozuk
performanslar sergilendiği görülmüştür ancak hiperaktivite/dürtüsellik ile ilgili
istatistiksel olarak anlamlı bir veri elde edilememiştir. Bu konuda yapılacak diğer
araştırmalarda örneklemdeki kişi sayısı artırılabilir ve DEHB belirtilerini saptamak
için daha geçerli testler kullanılabilir.
Günümüze kadar yapılan birçok araştırma DEHB ile alkol içme örüntüsü ve
buna eşlik eden sosyal ve yasal sorunlar arasında ilişkiye işaret etmiştir.
Araştırmamızda Hiperaktivite/Dürtüsellik puanlarıyla adli sorunlar arasında anlamlı
bir ilişki bulunmuştur. Ancak içme yaşı, miktarı, iş, sağlık ve aile ile ilgili sorunlar
açısından anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Bu, deneklerin kendini bildirim
testlerinde yanıltmalarından kaynaklanabilir. Bu durumu çözmek için kişinin
ailesinden de bilgi almak yararlı olabilir.
Sonuç olarak; alkol bağımlılarında dikkat eksikliği ve DEHB’ ye eşlik eden
sorunlar daha fazla görülmekte ve hiperaktivite/dürtüsellik bulguları yüksek olan
alkol bağımlıları daha fazla adli sorunlar yaşamaktadır
52
6. ÖZET ve SUMMARY
Alkol Bağımlılarında Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Belirtilerinin
Đncelenmesi
Bu araştırmada alkol bağımlılarında Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu
belirtileri, bu belirtilerin alkol miktarı ve eşlik eden diğer sorunlarla ilişkisi
incelenmiştir. Bu amaçla deney grubunda alkol bağımlılığı tanısı almış 34 katılımcı
ile kontrol grubunda bağımlılık tanısı almamış 34 sağlıklı katılımcının oluşturduğu
toplam 68 kişilik bir örneklem kullanılmıştır. Her gruba DSM-IV’ e Dayalı Erişkin
Deb/Dehb Tanı Ve Değerlendirme Anketi uygulanmış, Stroop T-BAG Formu ve
Đşaretleme Testi yapılmıştır.
Alkol bağımlılarından oluşan grup Stroop Testi TBAG Formunun; 1. Siyah
Basılmış Renk Đsmi Okuma Bölümü, 2. Renkli Basılmış Renk Đsmi Okuma Bölümü
ve 3. Şekil Rengi Söyleme Bölümünü kontrol grubundan daha uzun sürelerde
tamamlamışlardır.
Đşaretleme Testi; Düzenli Harfler Bölümünde (1.Bölüm); Đşaretlenen Harf
Sayısı, Atlanan Harf Sayısı, Toplam Hata Sayısı, Toplam Süre puanları, Düzenli
Şekiller Bölümünde (2.Bölüm); Đşaretlenen Şekil Sayısı, Atlanan Şekil Sayısı,
Toplam Süre puanları, Düzensiz Harfler Bölümünde (3.Bölüm); Toplam Süre
Puanları, Düzensiz Şekiller Bölümünde (4. Bölüm); Đşaretlenen Şekil Sayısı, Atlanan
Şekil Sayısı, Toplam Hata Sayısı, Toplam Süre puanları açısından alkol
bağımlılarından oluşan grup ile kontrol grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı
farklılık çıkmıştır.
Alkol bağımlıları bu testlerde kontrol grubuna göre daha az hedef uyarıcı
(harf/şekil) işaretlemiş, daha fazla hata yapmış ve testleri daha uzun sürelerde
tamamlamışlardır
53
Alkol bağımlılarından oluşan grup ile kontrol grubu arasında, Erişkin DEHB
Ölçeğinin; Eşlik Eden Sorunlar alt testi ve Toplam Puanlar alt testi açısından anlamlı
farklılık çıkmıştır. Alkol bağımlılarında DEHB’ ye eşlik eden sorunlar ve DEHB
ölçeğinden alınan puanlar daha fazladır.
Alkol
bağımlıları
karşılaştırıldığında;
Erişkin
Erişkin
DEHB
DEHB
Ölçütlerine
göre
Ölçeğinin
2.
kendi
aralarında
Bölümü
olan
Hiperaktivite/Dürtüsellik alt testi puanları yüksek olan grup ile düşük olan grup
arasında adli sorunlar açısından anlamlı farklılık çıkmıştır. Hiperaktivite/ Dürtüsellik
puanları yüksek olan grupta adli sorunlar daha fazladır.
Sonuç olarak; alkol bağımlılarında dikkat eksikliği ve DEHB’ ye eşlik eden
sorunlar daha fazla görülmekte ve hiperaktivite/dürtüsellik bulguları yüksek olan
alkol bağımlıları daha fazla adli sorun yaşamaktadır.
Attention Deficit Hyperactivity Disorder Symptoms in Alcohol Dependent
Patients
In this study, Attention Deficit Hyperactivity Disorder symptoms in alcohol
dependent patients, the symptoms associated with alcohol consumption and their
relation to other issues were examined. In the study, 34 participants diagnosed as
alcohol dependent were in the experiment group and 34 normal participants were in
the control group.
First, Adult ADD/ADHD DSM IV- Based Diagnostic Screening and Rating
Scale was applied then Stroop Test T-BAG version and Cancellation Test was
administered to both groups.
The results of Stroop Test TBAG version reviewed that the group of alcoholdependents completed Part 1 (Reading the columns of black words ), Part 2 (Reading
54
the columns of coloured words ) and Part 3 (Reading the colors of coloured figures)
of this test in a longer time than the control group.
The results of Cancellation Test demonstrated that there were statistically
significant differences between the group of alcohol-dependents and the control
group in Part 1 (Section of regular letters): Marked Number of Target Letters,
Skipped Number of Target Letters, Total Error Count, Total Time points, Part 2
(Section of Regular Figures): Marked Number of Target Figures , Skipped Number
of Target Figures, Total Time Points, Part 3(Section of irregular letters): Total Time
Points, Part 4 (Section of Irregular Shapes): Marked Number of Target Figures ,
Skipped Number of Target Figures, Total Error Count, Total Time Points of this test.
In these tests, alcohol dependents marked less target letters and figures, made more
mistakes and completed test in a longer time than the control group.
There were significant differences between the group of alcohol dependents
and the control group in Part 3 ( Problems associated with ADHD) and Part 4 (Total
Points) of Adult ADHD Scale. Problems associated with ADHD sub-test scale points
and Total Points sub-test points are higher in the group of alcohol dependents than
the control group.
When alcohol dependents were compared among themselves according to the
criteria of ADHD; In terms of legal issues, there were significantly meaningful
differences between the group have high hyperactivity/impulsivity scores and the
group have low hyperactivity/ impulsivity scores. The results reviewed that the group
which has higher Hyperactivity / Impulsivity scores had more legal issues.
As a result, attention deficit problems, problems associated with ADHD were
detected more often in alcohol dependents and legal issues were detected more often
in alcohol dependents that have ADHD sypmtoms.
55
7. YARARLANILAN KAYNAKLAR
1.American Psychiatric Association: Diagnostic and Statistical Manual of Mental
Disorders 2rd edition revised (DSM-II). Washington, DC.1968
2. American Psychiatric Association: Diagnostic and Statistical Manual of Mental
Disorders 3rd edition revised (DSM-III). Washington, DC.1980
3. American Psychiatric Association: Diagnostic and Statistical Manual of Mental
Disorders 3rd edition revised (DSM-III-R). Washington, DC.1987
4. American Psychiatric Association: Diagnostic and Statistical Manual of Mental
Disorders 4rd edition revised (DSM-IV). Washington, DC.1994
5. Albert J. Arias, Joel Gelernter , Grace Chan , Roger D. Weiss , Kathleen T. Brady,
Lindsay Farrer, Henry R. Kranzler. (2008). Addictive Behaviors, Correlates of cooccurring ADHD in drug-dependent subjects: Prevalence and features of substance
dependence and psychiatric disorders. 1199–1207
6. Alpkan L, Eradamlar N, Ağargün M Y ve ark. : Alkol bağımlılığında demografik
özellikler. 26. Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Kongresi. Bilimsel Yayınlar Kitabı
195–201, 1990
7. Adasal R. Ruh Hastalıkları ve Cinsel Sorunlar. 3.Cilt. S.1–10. Örnek Matbaası,
Ankara, 1954
8. Biederman J, Faraone SV, Spencer T,Wilens T,Norman D, Lapey KA et al. (1993)
Patterns of psychiatric comorbidity and psychosocial functioning in adults with
attention deficit hyperactivity disorder, Am J Psychiatry 150:1792–1797
9. Biederman J, Wilens T, Mick E et al. (1995). Psychoactive substance use disorders
in adults with attention deficit hyperactivity disorder (ADHD): effects of ADHD and
psychiatric comorbidity, Am J Psychiatry 152:1652–1658
56
10. Biederman J et al. (1997) Is ADHD a risk factor for psychoactive substance use
disorder. Findings from a four-year prospective follow-up study. J Am Acad Child
Adolesc Psychiatry 36:21–29
11. Biederman J, Wilens TE, Mick E et al. (1998) Does attention deficit
hyperactivity disorder impact the developmental course of drug and alcohol abuse
and dependence. Biol Psychiatry 44:269–273
12. Biederman J (2003). Pharmacotherapy of attention deficit hyperactivity disorder
(ADHD) decreases the risk for substance abuse: findings from a longitudinal followup of youths with and without ADHD, J Clin Psychiatry 64 (Suppl 11):3–8
13. Biederman J. Faraone SV, Spencer TJ, Mick E, Monuteaux MC, Aieardi M.
(2006). Functional impairments in adults with seif-reports of diagnosed ADHD: a
controlled study of 1001 adults in the community, J Clin Psychiatry 67: 524–540
14. Barkley RA, Fischer M, Smallish L, Fletcher K (2003) Does the treatment of
attention-deficit/hyperactivity disorder with stimulants contribute to drug use abuse?
A 13-year prospective study, Pediatrics 111,97–107
15. Brown T E, McMullen WJ (2001) Attention deficit disorders and sleep/arousal
disturbance. Ann N Y Acad Sci 931:271–286
16. Benjamin JS, Virginia AS (2005) : Kaplan and Sadock: Klinik Psikiyatri Đkinci
Basım, Öncü Basımevi, s 80–83
17. Beck T A, Wright F D, Newman C F, Liese B S (1993): Cognitive Therapy of
Substance Abuse, Guilford Pres, New York, S22–40
18. Clure C, Brady KT, Saladin ME et al. (1999) Attention-deficit/hyperactivity
disorder: symptom pattern and drug choice. Am J Drug Alcohol Abuse 25:441–448
57
19. Carroll KM, Rounsaville KJ (1993) History and significance of childhood
attention deficit disorder in treatment-seeking cocaine abusers. Compr Psychiatry 34:
75–83
20. Coskunol H, Bağdiken Đ, Saygılı R: Alkol bağımlılarında eşlik eden kişilik
bozuklukları. 29.Ulusal Psikiyatri Kongresi. Bildiri Özetleri 124, 1993
21. Coşkunol H (1996). Alkol Bağımlılığı Tanı ve Tedavisi. Ege Psikiyatri Sürekli
Yayınları. Ege Üniversitesi Basımevi, Đzmir, s 1–4, 38–39
22. Çakmak D, Evren C (2006). Alkol ve Madde Kullanım Bozuklukları, Özgül
Matbaacılık, Đstanbul, s 13
23. Dao-Castellana MH, Samson Y, Legault F, Martinot JL, Aubin HJ,Crouzel C et
al. Frontal dysfunction in neurologically normal chronic alcoholic subjects:
metabolic and neuropsychological findings. Psychol Med 1998; 28: 1039–1048)
24. Erhat A.Mitoloji Sözlüğü, Đkinci Baski Remzi Kitabevi, Đstanbul,s 70-71
25. Ercan ES, Aydın C (2006). Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu. Gendaş
Yayınevi, Đstanbul, s 72–79
26. Fones CS, Pollack MH, Susswein L, Otto M (2000) History of childhood
attention-deficit/hyperactivity disorder (ADHD) features among adults with panic
disorder. J Affect Disorder 58: 99–106
27. Fried R, Petty CR. Surman CB, et al. Characterizing impaired driving in adults
with attention-deficit/ hyperactivity disorder: a controlied study. J Ctin Psychiatry
2006;67: 567–574
28. Gudeman HE, Craine JF, Golden CJ, McLaughlin D. Higher cortical dysfunction
associated with long term alcoholism. International J Neuroscience 1977; 8: 33–40.
29. Goodwin, DW, & Guze SM. Psychiatric Diagnosis, 4th ed. New York: Oxford
University Pres, Inc. 1989
58
30. Hechtman L, McGough JJ. Dikkat Eksikliği Bozuklukları. Kaplan & Sadock’s
Comprehensive Textbook of Psychiatry (Çev: Öner Ö, Aysev A.). Aydın H, Bozkurt
A. (Editörler). 8.baskı. Ankara, Güneş Tıp Kitabevi. 2007; 3183–3205.
31. H. Eisenbarth, G.W. Alpers, A. Conzelmann C.P. Jacob, P. Weyers and P. Pauli
(2008), Psychopathic traits in adult ADHD patients, Personality and Individual
Differences 2008; 45: 468–472
32. Đnci Ö Đ, Hatice D, Orhan M K, Yıldırım B D (2004). Alkol Bağımlısı Erkeklerde
Dikkat Ve Bellek Đşlevlerinin Alkol Kullanım Öyküsüyle Đlişkisi, Bağımlılık Dergisi
2004; 5: 3–8
33. Kessler RC, Adler L, Barkley R, Biederman J, Conners K, Demler O. et al. The
Prevalence and correlates of adult ADHD in the United States: Results from the
National Comorbidity Survey Replication. Am J Psychiatry 2006; 163:716–723.
34. Keller M, McCormick M, Efron V.A Dictionary of Words About Alcohol 2nd
ed. New Bruncswick, N,J.: Rutgers Univ.Center of Alcohol Studies,1982.
35. Kaplan HI, Benjamin JS, Grebb JA: Kaplan and Sadock’s synopsis of Psychiatry:
Behavioral Sciences Clinical Psychiatry. Alcohol-Related Disorders. 396–411, 1994
36. Karakaş S (2004). Bilnot Bataryası El Kitabı: Nöropsikolojik Testler için
Araştırma ve Geliştirme Çalışmaları, Dizayn Ofset, Ankara, s245–248, 281–284
37. Köroğlu E, Güleç C ( 1998) Temel Psikiyatri Kitabı. HYB Yayıncılık, s 120-132
38. Kooij JJS, Burger H, Boonstra AM,Linden PD van der,Kalma LE, Buitelaar JK
(2004) Efficacy and safety of methylphenidate in 45 adults with attention
deficit/hyperactivity disorder. A randomized placebo-controlled trial. Psychol
Medicine 34: 973–982
59
39. Murphy KR, Barkley RA, Bush T (2002. Young adults with attention- deficit
hyperactivity disorder: subtype differences in comorbidity, education and clinical
history. J Nerv Ment Dis 190:147–157
40. Martın D. O, Karsten P, Andreas K, Jürgen S, Bert T W, Bırgıtt W, Marc Z,
Hınderk M E, Udo S (2007). Nıcotıne And Alcohol Dependence In Patıents Wıth
Comorbıd Attentıon Defıcıt/Hyperactıvıty Dısorder (Adhd), Alcohol & Alcoholism
Vol. 42, No. 6, pp. 539–543, 2007
41. Manuzza S, Klein RG, Bessler A, Malloy P, La Padula M (1993). Adult outcome
of hyperactive boys. Educational achievement, occupational rank, and psychiatric
status. Arch Gen Psychiatry 50: 565–567
42. Manchini C,Ameringen M van,Oakman JM, Figueredo D (1999). Childhood
attention-deficit/hyperactivity disorder in adults with anxiety disorders. Psychol
Medicine 29: 515–525
43. Nixon SJ, Hallford HG, Tivis RD. Neurocognitive function in alcoholic,
schizophrenic, and dually diagnosed patients. Psychiatry Res 1996; 64: 35–45
44. Nurper E Ö, Nevzat Y, Cumhur B, Sirel K ( 2005). Şizofreni, Depresyon ve
Alkol Bağımlılığında Frontal Bölge Đşlevselliğinin Değerlendirilmesi: Klinik
Psikofarmakoloji Bülteni; 15: 93–103
45. Öner Ö, Arsev AS. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu. Arsev AS, Taner
YI, (editörler). Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları. Đstanbul, Golden Print.
2007; 397–421
46. Özel MA, Güleç C. Kronik Alkolizm Epidemiyolojisi üzerine bir araştırma.
23.Ulusal Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Kongresi Kitabı, Đstanbul 179–183, 1987
60
47. Philipsen A, Feige B, Hesslinger B, Ebert D, Carl C et al. (2005) Sleep in adults
with attention deficit hyperactivity disorder: a controlled polysomnographic study
including spectral analysis of the sleep EEG. Sleep 28: 738–745
48. Ratti MT, Soragna D, Sibilla L,ve ark.Cognitive impairment and cerebral atrophy
in heavy drinkers. Prog Neuro Psychopharmacol Biol Psychiatry 1999; 23: 243-258.
49.Ratti MT, Bo P, Giardini A, Soragna D.Chronic alcoholism and the frontal
bölgee: which executive functions are impaired? Acta Neurol Scand 2002; 105:
276–281
50. Roueche B.Alcohol. New York: Grove Pres, 1960
51. Russell A B, Mariellen F, Lori S, Kenneth F (2004). Young adult follow-up of
hyperactive children: antisocial activities and drug use, Journal of Child Psychology
and Psychiatry 45: 2, pp 195–211
52. Rösler M,Retz W,Retz-Junginger P,Hensch G, Schneider M, Supprian T (2004)
Eur Arch Psychiatry Clin Neurosc 254:365–371
53. Rasmussen P, Gillberg C (2000) Natural outcome of ADHD with developmental
coordination disorder at age 22 years: A controlled, longitudinal, community-based
study. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 39: 1424–1431
54. Schubiner H, Tzelepis A, Millberger S et al. (2000) Prevalence of attention
deficit/hyperactivity disorder among substance use disorders. J Clin Psychiatry
61: 244–251
55. Shekim, W. O. Asarnow, R. F., Hess, E. et al . (1990) A clinical and
demographic profile of a sample of adults with attention deficit hyperactivity
disorder, residual state. Comprehensive Psychiatry 31, 416–425
56. Sullivan EV, Rosenbloom MJ, Pfefferbaum A. Pattern of motor and cognitive
deficits in detoxified alcoholic men. Alcohol Clin Exp Res 2000; 24: 611–621.
61
57. Sullivan EV, Mathalon DH, Zipursky RB, Tucker-Kersteen Z, Knight RT,
Pfefferbaum A. Factors of the Wisconsin Card Sorting Test as measures of frontalbölgee function in schizophrenia and in chronic alcoholism. Psychiatry Res 1993; 46:
175–199
58. Schuckit M.A : Drug and Alcohol Abuse, A Clinical Guide to Diagnosis and
Treatment. Third Editition. Alkol ve Madde Kötüye Kullanımı (Çev.Editörü Sezen
Koşay), Đzmir , 1993.
59. Sobanski E. (2006). Psychiatric comorbidity in adults with attentiondeficit/hyperactivity disorder (ADHD) , Eur Arch Psychiatry Clin Neurosci 256
[Suppl 1]:I/26–I/31
60. Spencer T, Nierenberg AA,Miyahara S, ,Wisniewski SR,Otto MW et al1. (2005)
Clinical and diagnostic implications of lifetime comorbidity of attentiondeficit/hyperactivity disorder in adults with bipolar disorder.Data from the first 1000
STEP-BD participants. Biol Psychiatry 57:1467–1473
61. Spencer T, Biederman J,Wilens T, Doyle R, Surman C, Prince J et al. (2005) A
large double-blind, randomized trial of methylphenidate in the treatment of adults
with attentiondeficit/ hyperactivity disorder. Biol Psychiatry 57: 456–463
62. Sachs GS, Thase M (2000) Comorbidity of attention deficit hyperactivity
disorder with early- and late-onset bipolar disorder. Am J Psychiatry 157:466–468
63. Secnik et al. 2005; Secnik K, Swenson A, Lange MJ (2005) Comorbidities and
costs of adults with attention-deficit hyperactivity disorder. Pharmacoeconomics 23
(1):93–102
64. Satterfield, J.H. & Schell, A. (1997). A prospective study of hyperactive boys
with conduct problems and normal boys: Adolescent and adult criminality. Journal of
the American Academy of Child and Adolescent Psychiatry, 36, 1726–1735
62
65. Türkçapar H.Demirergi E N, Özbay H: Alkol bağımlılarında eşlik eden
psikiyatrik bozukluklar. 29.Ulusal Psikiyatri Kongresi. Bildiri Özetleri 124, 1993.
66. Tuğlu C, Şahin Ö (2010). Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu:
Nörobiyoloji, Tanı Sorunları ve Klinik Özellikler: Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar;
2(1): 75116
67. Vik PW, Celluci T, Jarchow A, Hedt J. Cognitive impairment in substance abuse.
Psychiatr Clin N Am 2004; 27; 97–109
68. Vermeiren R, de Clippele A,Deboutte D (2000) A descriptive survey of Flemish
delinquent adolescents. J Adolesc 23: 277–284
69. World Health Organization. Mental Disorders : Glossary and Guide to Their
Classification in Accordance with 9th Revision of the International Classification of
Diseases (ICD-9), Geneva,1979
70. World Health Organization. Mental Disorders : 10th Revision of the International
Classification of Diseases (ICD-10), Geneva,1992
71. Weiss RD, Collins DA: Substance Abuse and Psychiatric Ilness. The dually
diognosed patient. Am J Addiction 2: 93–99, 1992
72. Weiss G,Hechtman L, Milroy T et al. (1985) Psychiatric status of hyperactives as
adults: A controlled prospective 15-year followup of 63 hyperactive children. J Am
Acad Child Adolesan Psychiatry 24: 211–223
73. Wilens TE et al. (1997) Attention deficit hyperactivity disorder (ADHD) is
associated with early-onset substance use disorders. J Nerv Ment Dis 185:475–482
74. Wilens, T. E. (1998) AOD use and attention/deficit hyperactivity disorder.
Alcohol Health and Research World 22, 127–130
63
8. EKLER
EK.1. BĐLGĐLENDĐRĐLMĐŞ GÖNÜLLÜ OLUR FORMU
Araştırmanın Adı: Alkol ve madde kullanım bozukluğu olan yetişkinlerde Erişkin
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) belirtilerinin incelenmesi
LÜTFEN DĐKKATLĐCE OKUYUNUZ!!!
Bu çalışmaya katılmak üzere burada bulunmaktasınız. Çalışmaya katılmadan önce
çalışmanın ne amaçla yapıldığını anlamanız ve katılıp katılmama kararınızı bu
bilgilendirme sonrası vermeniz gerekmektedir. Bu bilgilendirmeyi lütfen dikkatlice
okuyunuz ve sorularınız varsa lütfen sorunuz.
ÇALIŞMANIN AMACI NEDĐR?
Alkol ve madde kullanım bozukluğu olan yetişkinlerde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite
Bozukluğu belirtilerinin saptanmasıdır.
KATILMA KOŞULLARI NELERDĐR?
Alkol ve madde kullanım bozukluğu şikayetleri / tanısı olan 18 yaş ve üstü
yetişkin erkek olmanız nedeniyle çalışmaya katılmanız uygun görülmüştür. Bu
çalışmaya katılıp katılmamakta serbestsiniz. Çalışmaya katılım gönüllülük esasına
dayalıdır. Kararınızdan önce araştırma hakkında sizi bilgilendirmek istiyoruz. Bu
bilgileri okuyup anladıktan sonra araştırmaya katılmak isterseniz formu
imzalayınız.
NASIL BĐR UYGULAMA YAPILACAKTIR?
Bu çalışmada iki araştırmacı yer alacaktır. Bu araştırmacılardan biriyle içinde
araştırmacının sorup sizin cevapladığınız bir görüşme yapılacaktır. Daha sonra
sizlere çalışmayla ilgili iki ayrı test uygulanacak ve kendiniz cevaplayacağınız bir
form doldurtulacaktır. .
SORUMLULUKLARIM NEDĐR?
Araştırma ile ilgili olarak görüşmeciye doğru bilgi vermeniz gerekir. Çünkü bu
bilimsel amaç taşıyan bir çalışmadır. Sizden alınan her bilgi çalışmanın güvenilir
olmasını etkileyecektir. Yine bu bağlamda randevulara gelmeniz gerekmektedir. Bu
koşullara uymadığınız durumlarda araştırmacı sizi değerlendirme dışı bırakır.
KATILIMCI SAYISI NEDĐR?
Araştırmada yer alacak gönüllü hasta sayısıdır.
64
Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formu
Araştırmanın Adı: Alkol ve madde kullanım bozukluğu olan yetişkinlerde Erişkin
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) belirtilerinin incelenmesi
KATILIMIM NE KADAR SÜRECEKTĐR?
Bu araştırmada yer almanız için öngörülen süre iki ayrı görüşme için de 45’ er
dakikadan toplam 90dakikadır.
ÇALIŞMAYA KATILMA ĐLE BEKLENEN OLASI YARAR NEDĐR?
Bu çalışmayla Alkol bağımlılarında Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu
belirtilerinin ve eşlik eden sorunların belirlenmesi bu konuda bir takım önleyici
çalışmalar ve tedavi yöntemleri geliştirilmesi için bilgi sağlayıcı olabilir
ÇALIŞMAYA KATILMA ĐLE BEKLENEN OLASI RĐSKLER NEDĐR?
Çalışmayla ilgili beklenen olası bir risk yoktur.
HANGĐ KOŞULLARDA ARAŞTIRMA DIŞI BIRAKILABĐLĐRĐM?
Uygulanan izlem şemasının gereklerini yerine getirmemeniz, çalışma programını
aksatmanız, yanlış bilgi verdiğinizin saptanması gibi nedenlerle araştırmacı sizin
izniniz olmadan sizi çalışmadan çıkarabilir.
DĐĞER TEDAVĐLER NELERDĐR?
Tedaviniz bu çalışmadan bağımsız olarak devam edecektir. Burada yazılan şartlar
tedaviniz için geçerli değildir.
HERHANGĐ BĐR ZARARLANMA DURUMUNDA
YÜKÜMLÜLÜK/SORUMLULUK KĐMDEDĐR VE NE YAPILACAKTIR?
Araştırmaya bağlı bir zarar sözkonusu olduğunda, bu durumun tedavisi sorumlu
araştırıcı tarafından yapılacatır
65
Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formu
Araştırmanın Adı: Alkol ve madde kullanım bozukluğu olan yetişkinlerde Erişkin
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) belirtilerinin incelenmesi
ARAŞTIRMA SONUCUNDA ÇIKABĐLECEK SORUNLAR ĐÇĐN KĐMĐ
ARAMALIYIM?
Uygulama süresi boyunca, sorumlu araştırıcıyı önceden bilgilendirmek için,
araştırma hakkında ek bilgiler almak için ya da çalışma ile ilgili herhangi bir
sorun için EGE ÖZEL PSĐKĐYATRĐ’ye ait 0232 464 05 92 numaralı telefondan
Psk. Beste Ongun’a ulaşabilirsiniz.
ÇALIŞMA KAPSAMINDAKĐ GĐDERLER KARŞILANACAK MIDIR?
Tedaviniz dışında uygulanacak testlerle ilgili size veya güvencesi altında
bulunduğunuz resmi ya da özel hiçbir kurum veya kuruluşa masraf
ödetilmeyecektir.
ÇALIŞMAYA KATILMAM NEDENĐYLE HERHANGĐ BĐR ÖDEME
YAPILACAK MIDIR?
Bu araştırmada yer almanız nedeniyle hiçbir ödeme yapılmayacaktır.
ARAŞTIRMAYA KATILMAYI KABUL ETMEM VEYA ARAŞTIRMADAN
AYRILMAM DURUMUNDA NE YAPMAM GEREKĐR?
1. Bu araştırmada yer almak tamamen sizin isteğinize bağlıdır. Araştırmada
yer almayı reddedebilirsiniz ya da herhangi bir aşamada araştırmadan
ayrılabilirsiniz.
2. Bu şekilde reddetme veya vazgeçme durumunda bile, eğer tedavi alıyorsanız
tedavi devamınızı bozan bir etkisi olmayacaktır.
3. Araştırmacı, uygulanan izlem şemasının gereklerini yerine getirmemeniz,
çalışma programını aksatmanız vb. nedenlerle isteğiniz dışında ancak bilginiz
dahilinde sizi araştırmadan çıkarabilir. Bu durumunda süregelen tedavinize
bir etkisi olmaz.
Araştırmanın sonuçları bilimsel amaçla kullanılacaktır; çalışmadan çekilmeniz
ya da araştırmacı tarafından çıkarılmanız durumunda, sizle ilgili tıbbi veriler
de gerekirse bilimsel amaçla kullanılabilecektir.
66
Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formu
Araştırmanın Adı: Alkol ve madde kullanım bozukluğu olan yetişkinlerde Erişkin
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) belirtilerinin incelenmesi
KATILMAMA ĐLĐŞKĐN BĐLGĐLER KONUSUNDA GĐZLĐLĐK
SAĞLANABĐLECEK MĐDĐR?
1. Size ait tüm tıbbi ve kimlik bilgileriniz gizli tutulacaktır.
2. Araştırma yayınlansa bile kimlik bilgileriniz verilmeyecektir.
3. Ancak araştırmanın izleyicileri, yoklama yapanlar, etik kurallar ve resmi
makamlar gerektiğinde tıbbi bilgilerinize ulaşılabilir.
4. Siz de istediğinizde kendinize ait tıbbi bilgilere ulaşabilirsiniz.
Çalışmaya Katılma Onayı:
Yukarıda yer alan ve araştırmaya başlamadan önce gönüllüye verilmesi
gereken bilgileri gösteren 4(dört) sayfalık metni okudum ve sözlü olarak dinledim.
Aklıma gelen tüm soruları araştırmacıya sordum, yazılı ve sözlü olarak bana yapılan
tüm açıklamaları ayrıntılarıyla anlamış bulunmaktayım. Çalışmaya katılmayı isteyip
istemediğime karar vermem için bana yeterli zaman tanındı. Bu koşullar altında,
bana ait tıbbi bilgilerin gözden geçirilmesi, transfer edilmesi ve işlenmesi konusunda
araştırma yürütücüsüne yetki veriyor ve söz konusu araştırmaya ilişkin bana yapılan
katılım davetini hiçbir zorlama ve baskı olmaksızın büyük bir gönüllülük içerisinde
kabul ediyorum. Bu formu imzalamakla yerel yasaların bana sağladığı hakları
kaybetmeyeceğimi biliyorum.
Bu formun imzalı ve tarihli bir kopyası bana verildi.
67
Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formu
Araştırmanın Adı: Alkol ve madde kullanım bozukluğu olan yetişkinlerde Erişkin
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) belirtilerinin incelenmesi
GÖNÜLLÜNÜN
ADI&
SOYADI
ĐMZASI
ADRESĐ
TEL. &
FAKS
TARĐH
VELAYET VEYA VESAYET ALTINDA BULUNANLAR ĐÇĐN
VELĐ VEYA VASĐNĐN
ADI&
SOYADI
ĐMZASI
ADRESĐ
TEL. &
FAKS
TARĐH
AÇIKLAMALARI YAPAN ARAŞTIRMACININ
ADI&
SOYADI
ĐMZASI
TARĐH
RIZA ALMA ĐŞLEMĐNE BAŞINDAN SONUNA KADAR
TANIKLIK EDEN KURULUŞ GÖREVLĐSĐNĐN
ADI&
SOYADI
ĐMZASI
GÖREVĐ
TARĐH
68
EK.2. BĐLGĐ FORMU
01. Ad ve Soyadınız: ........................
02. Doğum Tarihiniz: .......................
03. Evinizde kim/kimlerle birlikte yaşıyor?
( ) Yalnız
( ) Eşimle
( ) Eşimle ve çocuklarımla
( ) Sadece çocuklarımla
( ) Anne ve babamla
( ) Kız arkadaşımla
( ) Diğer(belirtiniz)……………………….
04. Kaç kardeşler?........
( ) 1000 YTL’nin altında
05. Ailenizin toplam aylık geliri ne
kadardır?
( ) 1000–3000 YTL arası
( ) 3000 YTL’nin üstü
06.Ailenize veya evliyseniz
Eşinizle size ait:
Eviniz var mı?
( ) Var ( ) Yok
Arabanız var mı?
( ) Var ( ) Yok
Yazlık eviniz var mı?
( ) Var ( ) Yok
07. Eğitim(bitirdiği okul):
( ) Đlkokul ( ) Ortaokul ( )Lise ( )Üniversite ( )Yüksek lisans-Doktora
08. Mesleğiniz nedir?..........................
09. Şu anda neyle meşgulsünüz?
( )Düzenli işim var
( )Emekliyim
( )Öğrenciyim
( )Đşsizim
10. En son ne kadar süre önce düzenli gelir getiren bir işiniz oldu? Ne iş
yapıyordunuz?.................................................................................................................
..............
69
11. Annenizin eğitimi:
( ) Okur-yazar
( ) Đlkokul mezunu
( ) Ortaokul mezunu
( ) Lise mezunu
( ) Üniversite veya yüksek okul mezunu
12. Babanızın eğitimi:
( ) Okur-yazar
( ) Đlkokul mezunu
( ) Ortaokul mezunu
( ) Lise mezunu
( ) Üniversite veya yüksek okul mezunu
13. Medeni durumunuz:
( ) Bekar
( ) Evli
( ) Ayrı yaşıyor ( ) Boşanmış veya Dul
( ) Diğer (lütfen ne olduğunu belirtin) ..........................................
14. Şayet evliyseniz, kaç yıldır evlisiniz? .............................
15. Evliliğinizden ne kadar memnunsunuz?
(
(
(
(
) Çok memnunum
) Yeterince memnunum
) Pek memnun değilim
) Hiç memnun değilim
16. Çocuğunuz var mı? ( ) Yok
( ) Var .......tane
17. Şayet evli değilseniz, duygusal bir ilişkiniz var mı?
( ) Var
( ) Yok
18. Şayet varsa, bu ilişkinizden ne kadar memnunsunuz? (Evliseniz veya Đlişkiniz
yoksa boş bırakın)
(
(
(
(
) Çok memnunum
) Yeterince memnunum
) Pek memnun değilim
) Hiç memnun değilim
70
19. Madde kullanımına ilişkin bilgiler
Türü
Alkol
Esrar Amfetamin Kokain Sedatif- Opioid Uçucu Sigara Diğer
(hangisi)
hipnotik
Halen kullanmakta
olduğu madde(ler)
Öncesinde
kullanılıp, son 1
yıldır
kullanılmayan
madde(ler)
Đlk kullanım yaşı,
sorunlu kullanım
başlama yaşı
Đlk kullanım
nerede/kimle
En son kullanma
zamanı
Kullanım yolu
Kullanım sıklığı
(Son 1 yıl
içerisinde en sık
kullanım)
Günlük miktar
(Son 1 yıl
içerisinde en
yoğun kullanım)
Nerede/kiminle
kullanıyor
En uzun spontan
remisyon
süresi/Nedenleri
Đlk tedavi başlama
tarihi
Yatarak tedavi
girişimleri (yer,
sayı, sene, süre)
Remisyon
süresileri
Nüks nedenleri
71
20. Alkol ve/veya madde kullanımından ötürü yaşanan problemler:
(
(
(
(
) Adli problem
) Đşle ilgili problem
) Aileyle veya ilişkilerle ilgili problem
) Sağlıkla ilgili problem
Problemin ne olduğunu belirtiniz………………………………………………………
21. Suç öyküsü:
( ) var
( ) yok
22. Varsa nedir belirtiniz:
( ) Trafik kazası ( ) Gasp ( ) Yaralama ( ) Kavgaya karışma
( ) Soygunculuk ( ) Dolandırıcılık ( ) Yasa dışı madde satımı
( ) Diğer………………………………………………………….
( ) Cinayet
23. Ailede alkol kullanımı:
( )Var
( )Yok
24. Varsa kimde var?
( )Anne ( )Baba ( )Kardeş ( )Amca ( )Hala ( )Diğer……………………
25. Ailede madde kullanımı:
( )Var
( )Yok
26. Varsa kimde var?
( )Anne ( )Baba ( )Kardeş ( )Yakın Akraba(kim olduğunuzu
belirtiniz………………) ( )Diğer……………………
27. Varsa kullanılan madde nedir?
( ) Esrar ( ) Amfetamin ( ) Kokain ( ) Sedatif- hipnotik ( ) Opioid ( )
Uçucu
( ) Sigara ( ) Diğer………………………………
28. Ailede suç öyküsü:
( ) var
( ) yok
72
29. Varsa nedir belirtiniz…………………………………………………………….
( ) Trafik kazası ( ) Gasp ( ) Yaralama ( ) Kavgaya karışma
( ) Soygunculuk ( ) Dolandırıcılık ( ) Yasa dışı madde satımı
( ) Diğer………………………………………………………….
( ) Cinayet
30. Ailede ek psikiyatrik bozukluk:
( ) var
( ) yok
31. Varsa kimde?
( )Anne ( )Baba ( )Kardeş ( ) Yakın Akraba(kim olduğunu
belirtiniz………………)
( )Diğer……………………
32. Varsa nedir belirtiniz? ……………………………………………………………..
73
EK.3. DSM-IV’ E DAYALI ERĐŞKĐN DEB/DEHB TANI VE DEĞERLENDĐRME
ENVANTERĐ
Adınız, Soyadınız:
Tarih:
Yaşınız:
Cinsiyetiniz:
Yukarıdaki bölümü tamamladıktan sonra, aşağıdaki cümleleri dikkatle okuyun ve şu anki
durumunuzu en iyi ifade eden rakamı işaretleyin. Anlamadığınız sorular olursa size bu
soru formunu veren kişiye danışabilirsiniz.
Đşbirliğiniz için teşekkür ederiz.
1.BÖLÜM
Sorun
1. Ayrıntılara dikkat etmekte zorluk ya da okul, iş ve diğer
etkinliklerde dikkatsizce hatalar yapma
2. Dikkat gerektiren işlerde dikkati sürdürme güçlüğü
Sorunun şiddeti ve sıklığı
Hemen
Biraz
Sıklık la Çok sık
Hiç
ya da
bazen
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
3. Birisiyle yüz yüze konuşurken dinlemede güçlük çekme
4. Okul ödevlerini ya da iş yerinde verilen görevleri bitirmekte
zorlanma, verilen yönergeleri izlemekte zorluk çekme
5. Görevleri ve etkinlikleri düzenleme/ organize etme güçlüğü
6. Uzun zihinsel çaba gerektiren işlerden kaçınma, bu işlerden
hoşlanmama ya da bu işlere karşı isteksizlik
7. Görev ve etkinlikler için gereken eşyaları kaybetme
8. Dikkatin kolayca dağılması
9. Günlük etkinliklerde unutkanlık
74
2.BÖLÜM
Sorun
Sorunun şiddeti ve sıklığı
Hemen
Biraz
Sıklık la Çok sık
Hiç
ya da
bazen
1. El ve ayakların kıpır kıpır olması, oturduğu yerde duramama
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
2. Oturulması gereken durumlarda yerinden kalkma
3. Koşuşturup durma ya da huzursuzluk hissi
4. Boş zaman faaliyetlerini sessizce yapmakta güçlük
5. Sürekli hareket halinde olma ya da sanki motor takılıymış gibi
hareket etme
6. Çok konuşma
7. Sorulan soru tamamlanmadan yanıt verme
8. Sıra beklemekte zorluk çekme
9. Başkalarının işine karışma ya da konuşmalarını bölme
3.BÖLÜM
Sorun
Sorunun şiddeti ve sıklığı
Hemen Biraz
Sıklık la Çok sık
Hiç
ya da
bazen
1. Hedeflerine ulaşamama ve başarısızlık hissi
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
2. Başlanan bir işi bitirememe ya da işe başlama güçlüğü
3. Aynı anda pek çok işle/projeyle uğraşma; bu işleri takipte ve
tamamlamakta güçlük
4. Zamanı ve yeri uygun olmasa da aklına geleni o anda söyleme
eğilimi
5. Sık sık büyük heyecanlar peşinde koşma
6. Sıkılmaya tahammül edememe
7. Herkes tarafından izlenen yolları ve kuralları uygulamamak
75
Sorun
Sorunun şiddeti ve sıklığı
Hemen Biraz
Sıklık la Çok sık
Hiç
ya da
bazen
8. Sabırsızlık; engellenme eşiğinin düşük olması
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
0
1
2
3
9. Dürtüsellik (düşünmeden hareket etme)
10. Kendini güvensiz hissetme
11. Duygu durumda sık görülen oynamalar
12. Aniden parlama, tepki gösterme
13. Düşük benlik değeri
14. Parmaklarla tempo tutma, ayak sallama ya da ayak vurma
15. Sık sık iş değiştirme
16. Strese karşı aşırı duyarlılık, dayanamama
17. Zamanı ayarlamakta güçlük
18. Unutkanlık
19. Sözel saldırganlık
20. Fiziksel saldırganlık
21. Alkol kullanımı
22. Madde kullanımı
23. Yasal güçlük ve sorunlar
24. Çökkünlük (depresyon)
25. Kendine zarar verecek davranışlarda bulunma
26. Sebepsiz yere sinirli ve gergin olma (kaygı)
27. Đşinden zevk almama
28. Hayal kırıklığı ve cesaretsizlik hissi
29. Uzun süredir devam eden mutsuzluk hissi
30. Kapasitesiyle uyumlu bir düzeye ulaşamama
76
9. ÖZGEÇMĐŞ
Beste Ongun 2007 yılında Hacettepe Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitirdi.
Aynı yıl Ege Üniversitesi Psikiyatri A.B.D Bağımlılık Danışmanlığı yüksek lisans
programını kazandı. Yüksek Lisans eğitimi sırasında, 6. Ulusal Bağımlılık
Kongresinde ‘Alkol Bağımlılarında Dikkat Fonksiyonları’ konulu sunum yaptı.
Yaklaşık 3 senedir Prof. Dr. Hakan Coşkunol’ un asistanlığını yapmakta ve Ege
Özel Psikiyatri kliniğinde alkol ve
madde
bağımlılarına
bireysel tedavi
uygulamaktadır. Aynı zamanda Ege Üniversitesi AMATEM’ de 1 yıl boyunca alkol
bağımlılarıyla grup tedavileri uygulamaları yapmış, halen Batı Enstitüsü Bağımlılık
Biriminde Denetimli Serbestlik olgularıyla grup tedavileri yapmaktadır.
77
Download