Slayt 1

advertisement
KAMU YÖNETİMİ GİRİŞ
1. HAFTA
Yrd. Doç Dr. Abdullah UZUN
Kelime olarak “kamu”, Türkçede, hep, bütün; bir ülkedeki halkın
bütünü; halk, amme gibi anlamlara gelmektedir.
Kamu yönetimi kavramının temel dört yönü bulunmaktadır.
Bunlar “işlev”, “yapı”, “akademik disiplin” ve “meslek” yönüdür.
İşlevsel bir kavram olarak kamu yönetimi, çeşitli tanımlara
konu olmuştur. Bu tanımlar şöyle sıralanabilir (Stillman II,
2005:2-4):
2
1. Kamu yönetimi, halkın temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik mal ve
hizmetlerin üretimidir.
2. Kamu yönetimi, kamu politikalarının oluşturulması ve yürütülmesiyle
ilgili tüm faaliyetleri ifade eder.
3.Kamu yönetimi, kamu hizmetlerinin sunumuna ilişkin mevzuatın
öngördüğü işler ile idari kararlar yerine getirmek üzere yönetim, siyaset ve
hukuk teorilerinin ve prosedürlerin uygulanmasıdır.
4.Kamu yönetimi, yasalar› ve idari düzenlemeleri uygulamakla ilgili
süreçler, organizasyonlar, kamu personelinin eylem ve işlemleri olarak da
tanımlanır.
26.10.2015
Dr. MAhmut Bozan-Türk Kamu Yönetimi
3
• Yapısal bir kavram olarak kamu yönetimi ise devletin yürütmeye
ilişkin kolunun örgütsel görünümünü yansıtır.
•
Bu kamu örgütleri, hükümetlerin yönetiminde kamu politikası
kararlarını ve yasaları uygulamakla görevlidir. Bu anlamda kamu
yönetimi siyasi organların yürütmeye ilişkin koludur; devlet ve toplum
düzeninin temel dayanağıdır. Hükümet siyasi kararları aldığı ve
başlattığı halde, kamu yönetimi yasama ve yürütmenin aldığı temel
siyasi kararları uygulamak zorundadır.
•
Devlet ve toplum düzeninin varlığı ve sürekliliği her şeyden önce kamu
yönetiminin kesintisiz ifllemesine bağlıdır. Nitekim siyasi rejimlerdeki
ve hükûmetlerdeki değişikliklere rağmen kamu yönetimi örgütleri
büyük
bir
aksama
olmadan
faaliyetlerini
kesintisiz
sürdürebilmektedir.
4
•
Kamu yönetimi, disiplinler arası köprü görevini yapan ve böylece çeşitli
disiplinlerden gerekli olan kısımları alan, bunları kamusal sorunların
çözümüne ve kamu hizmetlerinin yürütülmesine uygulayan bir
disiplindir.
•
Kamu yönetimi disiplini, kamu sektörüyle ilgili yönetim düşünceleri,
yapıları, politikaları ve tekniklerini inceler. İşlevsel bir kavram olarak
kamu yönetimi, genel olarak kamu politikalarının oluşturulması ve
yürütülmesi ile kamu kurumlarının ve kamusal faaliyetlerin yönetimiyle
ilgili olduğuna göre disiplin olarak kamu yönetimi, bu tanımda yer alan
konuların eğitimi/öğretimi, anlaşılması, geliştirilmesi ve iyileştirilmesi
için çalışır.
•
Kamu yönetimi, kamu kurumlarının işleyişini etkileyen siyasal, sosyal,
kültürel ve yasal çevreyi/ ortamı da incelemektedir ve bunlarla ilgili
disiplinlerle de yakın temas hâlindedir.
Dr. MAhmut Bozan-Türk Kamu Yönetimi
5
•
Bazı yazarlar, yasama ve yargı organlarının yapı ve faaliyetlerini, kamu
yönetimi disiplininin ilgi alanı dışında tutarken bazıları da yasama, yargı ve
yürütme olmak üzere üç kuvveti ve bunlar arasındaki ilişkileri de bu
disiplinin inceleme alanı içine dahil ederler (Stillman II, 2005: 2-4).
•
Kamu yönetiminin kendine has niteliğinin ve müstakil bir disiplin hâline
gelmesinin, kendilerinden yararlanılan bilim dallarınca kabullenilmesi pek
kolay olmamıştır.
•
Kamu yönetimi geniş alanda faaliyette bulunurken, karşısında her zaman
için kamu hukuku vardır. Kamu yönetimi kamu hukukunun ayrıntılı ve
sistematik uygulanışını içermektedir. Örneğin; Fransa’da idare Hukuku ile
Kamu Yönetimi’nin ayrı şeyler olduğu gerçeği, yakın zamana kadar
benimsenememiştir.
Dr. MAhmut Bozan-Türk Kamu Yönetimi
6
Son olarak kamu yönetimi, bir akademik disiplin olduğu kadar aynı
zamanda bir meslektir. Kamu politikalarını oluşturma ve bunları
uygulama, planlama, örgütleme, yönlendirme, koordinasyon,
denetim, sevk ve idare gibi eylem ve işlemler içinde idareci olarak
görev yapan mühendis, iktisatçı, planlamacı ve maliyeci gibi kişiler
de kamu yöneticisi olarak nitelendirilirler ve kamu yönetimi
mesleğinin elemanlarıdırlar.
26.10.2015
7
KAMU YÖNETİMİNİN UNSURLARI
 İnsan: Çeşitli tüketici gruplar, siyasi liderler, yasama organı üyeleri ve baskı




gruplarından oluşmaktadır.
Örgüt: Örgüt, kamusal mal ve hizmetlerin üretilmesi ve halka sunulmasında
temel araç görülürken, yönetim ise hizmetlerin merkez unsuru kabul
edilmektedir. Devlet bu araç vasıtasıyla görevlerini yerine getirmektedir.
Kamu politikası: Toplumsal sorunları ve bunların çözümlerini belirlemek
anlamına gelmekte ve kanun yapmak, yönetsel düzenlemeleri
gerçekleştirmek, alternatif çözüm önerileri arasında seçim yapmak, sorunları
çözecek yöntemleri belirlemek gibi fonksiyonları içermektedir.
Norm düzeni ve mali kaynak: İdeolojik düşünceler ve siyasi tercihler,
anayasa, kanunlar ve yönetsel düzenlemeler, kamu yönetiminin örgüt
yapısını ve işleyişini düzenlemekte ve yönlendirmektedir. Kamu maliyesi ise,
kamu yönetiminin yapacağı işlerin belirleyici unsurunu oluşturmaktadır.
Hizmetlerin düzeyi ve miktarı, eldeki mali kaynaklara bağlıdır.
Kamu görevlileri: Örgütü harekete geçirmekte ve çalıştırmaktadırlar.
KAMU YÖNETİMİNİN FONKSİYONLARI
Kamu yönetiminde örgüt yapısı analiz edildiğinde, devlet
otoritesinin yerine getirilmesinde üç temel fonksiyonun etkili olduğu
görülmektedir. Bunlar, öncelikli olarak belirli uyuşmazlıkların
çözümünde hukuku kullanan ve kişilerin haklarını koruyan yargı
otoritesi, ikincisi devletin yönetme iradesinin yerine getirilmesini
sağlayan idari kuruluşlar, üçüncüsü ise bilimsel, teknik ve ticari
faaliyetlerde ülke genelinde hakim konumda olan yönetsel
otoritelerdir.
Kamu yönetimi toplumla siyasi sistem arasında köprü vazifesi
yapar. Siyasi sistemin, ülke sorunları ile ilgili konularda karar
vermek için ihtiyaç duyduğu, bilgi, haber ve diğer çıktıları sağlar.
İyi organize olmuş kamu bürokrasisi siyasi istikrarın teminatı olarak
görülmektedir.
Görev mevzuatta, görev olarak tanımlanan işlerin, ya da
yetkililer tarafından verilen emirler dahilinde istenilen iş veya
hizmetin gerektirdiği şeylerin yapılması, hizmet icabı
istenmeyen şeylerin yapılmaması demektir.
Hizmet ise, mevzuatta yapılması veya yapılmaması öngörülen
hususlardan, emir vermeye yetkili kişilerce yazılı veya sözlü
olarak emredilen veya yasaklanan işlerdir. Kamu yönetimin
görev ev hizmetleri kamu hizmeti ve kolluk görevi olmak üzere
iki başlıkta incelenebilir.
10
Kamu Hizmeti kamu kurumları tarafından ve bunların
gözetiminde özel girişimler tarafından sağlanan hizmetlerdir.
Kamu hizmetinin özelliklerinden önemlileri şunlardır;
• Kamu hizmeti sunulmasında eşitlik gözetilir.
• Kamu yararınadır.
• Bir hizmetin kamu hizmeti sayılıp sayılmaması siyasi kararla
belirlenir.
• Yerel, ülkesel ve bölgesel olabilir.
• Tekelleşmesi gerekmez.
• Çoğunlukla parasız sunulur.
• Süreklidir.
26.10.2015
Dr. MAhmut Bozan-Türk Kamu Yönetimi
11
• Yönetsel Kamu Hizmetleri: Eğitim, sağlık, vs. geleneksel kamu
hizmetleri.
• Ekonomik Kamu Hizmetleri: Bunlar endüstriyel ve ticari
faaliyetler olup, hem özel hem de kamu hizmeti niteliğini
korurlar.
• Sosyal Kamu hizmetleri: Emeklilik ve sosyal güvenlik hizmetleri
• Bilimsel, teknik ve kültürel kamu hizmetleri: Bilimsel, teknik,
tiyatro, müzik, sinema gibi alanlarda verilen kültürel hizmetler.
26.10.2015
Dr. MAhmut Bozan-Türk Kamu Yönetimi
12
Süreklilik İlkesi: Kamu hizmetlerinin sürekli ve düzenli biçimde
ya da kesintisiz görülmesi
Değişkenlik ve Uyum İlkesi: Kamu hizmetinin değişken koşullara
ve kamunun ihtiyacına göre uyumlu biçimde görülmesi.
Eşitlik İlkesi: Kamu hizmetinin eşit durumlarda olanlara eşit,
farklı durumlarda olanlara farklı biçimde sunulması
Tarafsızlık ilkesi: Kamu hizmetlerinin kişiler arasında ayrımcılık
yapılmadan sunulması
26.10.2015
Dr. MAhmut Bozan-Türk Kamu Yönetimi
13
KAMU YÖNETİMİ KURUM VE KURULUŞLARI
1) Görevlerine Göre Kamu Kurum ve Kuruluşları
Karma Görevli Kuruluşlar: Yasama ve yargı alanlarında görev alan
ancak idari görevleri olan kuruluşlardır. (il ve ilçe idare kurulları)
 Faal Yönetimler: Bakanlıklar gibi doğrudan icrai karar alan
kuruluşlardır.
 Denetleme ve Danışma Kurumları: Teftiş kurulları ve Danıştay gibi.
2) Bütçelerine Göre Kamu Kurum Ve Kuruluşları
 Genel Bütçeli Kamu Kurumları: TBMM, Cumhurbaşkanlığı,
Başbakanlık, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay,
Bakanlıklar, SGK Başkanlığı vb. kuruluşlardır.
 Özel Bütçeli Kamu Kurumları: Yükseköğretim Kurumları,
Düzenleyici ve Denetleyici Kurullar, Kültür- Sanat Kurumları,
Savunma Sanayi, Alanında Tekel Olan Kurumlar vb.
3) Örgütlenme Şekline Göre Kamu Kurum Ve Kuruluşları
o Merkezi Yönetim Kuruluşları : Başkent Örgütü, Taşra Örgütü
o Yerinden Yönetim Kuruluşları: Mahalli İdareler (Yerel Yönetimler),
Hizmet Yerinden Yönetim Kuruluşları.

ÖZEL YÖNETİM - KAMU YÖNETİMİ FARKI
1. Siyasi çevre: Kamu yönetimi içinde seçmenlerin, politikacıların,
üretici ve tüketici çıkar gruplarının bulunduğu siyasi bir ortamda
faaliyet gösterir ve yasama ve yargının denetimi altındadır. Ancak bu
durum özel yönetim için geçerli değildir.
2. Kamu yararı ve özel yarar: Kamu hizmetleri bütün bir toplumun
ortak menfaatleri için yapılır. Bunların faydası bölünemez, kullanıcılara
göre fiyatlandırılamaz ve hizmete ilişkin fiyatı ödemeyenler hizmetten
mahrum edilemezler. Özel mal ve hizmetlerin ise, faydaları ferdi ve
bölünebilir niteliktedir. Mal ve hizmetin fiyatını ödemeyen hizmetten
faydalanamaz.
3. Hukuk düzeni: Kamu yönetimi, güçlü idari ve hukuki gelenekler ile
hukuk düzenine dayanır. Hukuk düzeni ise anayasayı temel
almaktadır. Bundan dolayı kamu yönetimi hukuk düzenine ve
anayasanın gereklerine uymak zorundadır. Özel yönetimde ise yasa,
sosyal sorumluluğun en düşük standardı olarak algılanmakta ve bu
standart kuruluşun faaliyetlerini engelleyici bir unsur olabilmektedir.
4. Serbestlik: Özel yönetim genel olarak daha fazla serbestliğe
sahiptir. Kamu örgütleri ise devletin bir parçasıdır, kurallara ve
denetime tabidirler.
ÖZEL YÖNETİM - KAMU YÖNETİMİ FARKI
5. Sosyal maliyet: Kamu yönetimi sosyal maliyet kavramıyla ilgilenmek
zorundadır. Özel sektör kuruluşları, sosyal maliyeti önlemeye yönelik
faaliyetlerin yönetim giderlerini artırması sonucu kuruluş kârının azalacağı
düşüncesiyle sosyal maliyet sorunuyla ilgilenmek istememektedirler .
6. Siyasi liderliğin değişme sıklığı: Siyasi liderler koalisyon durumları
olmasa bile seçim dönemlerinde değişebilir. Bu da politika değişikliklerine
yol açar. Özel sektörde, kamu kuruluşlarında olduğu gibi fazla politika
değişiklikleri söz konusu olmamaktadır.
7. Kurumların yapısı ve yöneticilerin motivasyonu: Bürokratları motive
eden temel etken, prestij ve otorite kazanma duygusu ile siyasi
yöneticilerin ve kamuoyunun denetimidir. Özel sektör yöneticilerinin
faaliyetlerini motive eden temel etken piyasa mekanizmasıdır. Özel
kesimin ürettiği mal ve hizmetler, vatandaşlara sunulmak suretiyle piyasa
denetimine tabi tutulurlar. Kamu yönetiminde ise nispeten kapalılık ve
gizlilik ilkesi hâkim olduğundan bu denetim daha zor yapılmaktadır.
8. Hakemlik: Kamu yönetimi çelişen sosyal çıkarlar arasında bir
arabulucu niteliğinde faaliyette bulunmaktadır. Bu nedenle birey ve
grupların davranışları üzerinde bazı sınırlamalar getirilebilmektedir. Özel
yönetimin ise böyle bir gücü yoktur.
ÖZEL YÖNETİM - KAMU YÖNETİMİ FARKI
9. Kamu gücü: Özel kişi ve kuruluşlar arasındaki ilişkiler, tarafların eşitliği
esasına dayanmaktadır. Kamu yönetimi ise, amacını gerçekleştirmek için
kamu gücünü (karşı tarafın rızası olmadan) tek taraflı olarak kullanır ve
bunu uygulayabilir.
10. Kuralların yoğunluğu: Kamu yönetiminde usul ve kurallar yasalarla
ayrıntılı olarak belirlenmiştir. Özel kesimde ise genel nitelikli, fazla ayrıntılı
olmayan ve sayıca az yasa bulunmaktadır.
11. Hedefler: Özel yönetim önce kârı, kamu yönetimi ise hizmeti esas
alır. Özel yönetim mal/hizmet satın alanı müşteri, kamu yönetimi ise
vatandaş olarak görür. Vatandaşla müşteri farklı kavramlardır. Müşterilere
özel sektörün verdiği haklar sınırlı, oysa hükümetin vatandaşlarla
karşılıklı ilişkisi daha uzun dönemli ve karşılıklı ilişki olarak hükümetin
kendi garantisi ile sınırlıdır.
12. Özerklik: Özel yönetim kamu yönetiminden daha çok özerktir. Çünkü
kamu kuruluşları yasal bir çerçeve içinde faaliyette bulunmak
zorundadırlar. Bundan dolayı yasalar ve diğer düzenleyici işlemler çoğu
kez kamu yöneticisinin hareket özgürlüğünü kısıtlamaktadır.
KAMU YÖNETİMİ VE SİYASET AYRIMI
 Kamu yönetimi bilimi ile siyaset bilimi yakın zamanlara kadar farklı
kavramlar olarak değerlendirilmemiştir. Ancak disiplinlerdeki
detaylanma sonucu kamu yönetimi ile siyaset biliminin eğitiminde
uzmanlaşma ihtiyacı ortaya çıkmıştır.
 Siyaset ve kamu yönetiminin ayrışmasında
ABD’de Woodrow Wilson’un
“Yönetimin İncelenmesi” (1887) ve 1900 yılında Frank Goodnow’un “Siyaset
ve Yönetim” isimli eserleri başı çekmiş, 1952 yılında Türkiye’de TODAİE’de
aynı şekilde kamu yönetimi ayrı bir ders olarak verilmeye başlanılmıştır.
 Siyaset ve yönetim bilimi arasında kesin bir ayırım yapmak zor
olmakla birlikte siyaset biliminin daha ziyade devleti oluşturan üç temel
güçten yasama gücü ve bu gücün oluşumu, kullanılması, siyasi
kavramlar, felsefi ve siyasi akımlar, siyasi partiler gibi alanları
incelerken; kamu yönetimi devletin yürütme gücü üzerine
yoğunlaşmıştır.
 Sonuç olarak siyaset bilimi ülkelerin politika oluşturma ve karar alma
fonksiyonlarını incelemekte, kamu yönetimi ise karar alma bu kararları
uygulamaya aktarma mekanizmalarını değerlendirmektedir.
DEVLETİN VAROLUŞ SEBEBİ VE MEŞRULUĞU
 Genelde devletin varoluş nedeni, insanın doğal hak ve hürriyetlerinin
korunacağına dair inançtır. Devlet bu inancı pekiştirmek için güvenlik,
adalet, sağlık, eğitim, altyapı gibi hizmetleri üstlenmektedir.
 Devlet bu hizmetleri yerine getirebilmek için, egemenlik hakkı ve
yetkisinin bir sonucu olarak siyasal güce sahip olmak zorundadır.
Devletin sahip olduğu bu güç sınırsız değildir ve keyfi kullanılamaz.
 Modern devlet anlayışının ortaya çıkmasıyla birlikte devletin yapmak
zorunda olduğu hizmetlerde sürekli artış meydana gelmiştir. Bu
genişleme ise doğrudan devletin büyümesine neden olmuştur.
 Devletin yeni sorumluluklarının ortaya çıkması, belli temel değerleri
gerçekleştirmedeki rolü hakkında değişen kamuoyunun bir sonucudur.
Devlet, toplumsal düzenin kurallarını koymakta, uygulamakta ve bunu
yapmak için de çeşitli kurumlar kurmaktadır. Devletin ikinci amacı ise,
toplumsal amacı gerçekleştirmektir.
 Bu iki amaç günümüzde devletin rolünü değiştirmiş ve etkili bir kamu
yönetimine olan ihtiyacı artırmıştır.
DEVLETİN GÖREVLERİ
 Devletin asli görevi negatiftir. Bunlar, toplum için zararlı olan
şeylere mani olmak, iç düzeni ve dış güvenliği sağlamaktır.
 Devletin modern görevi, öncekileri de devam ettirmekle birlikte,
daha çok pozitiftir, yani olumludur. Devletin bu yeni görevi,
toplumun ortak ihtiyacı olan mal ve hizmetleri üretmektir.
 Devlet, ayrıca ekonomik faaliyetleri düzenleme ve gelir paylaşımını
yeniden sağlamak gibi bir görev de üstlenmiştir. Devletin
fonksiyonları üç grupta toplanabilir.
 Klasik fonksiyonlar; vergi toplama, adalet, güvenlik, savunma ve
dış ilişkiler gibi bir devletin varlık sebebi olan işlerdir.
 Devletin, kaynakları harekete geçirici fonksiyonu ise, tarım,
sanayi ve ulaştırma gibi belirli bazı sektörlere yardım etmesi,
destek olmasıdır.
 Devletin üçüncü fonksiyonu da, toplumdaki bazı gruplara
(yaşlılar, öğrenciler, çocuklar, yoksullar vb.) doğrudan yaptığı
sosyal yardımlardır.
DEVLETİN BÜYÜMESİNİN SEBEPLERİ
1. Devletin büyümesini etkileyen faktörlerin başında sanayileşme
gelmektedir.
2. Ticari ve sınai faaliyetlerin sosyal maliyetleri.
3. Devletin ekonomiyi kontrol etmek istemesi.
4. Nüfustaki (demografi) değişiklikler.
5. Kentleşme de, kamu hizmetleri için yeni talepler meydana getirir.
6. Kişi başına düşen gelirin artması, devlet harcamalarının büyümesi.
7. İletişim sektörü, uydular, internet ve TV yayınları vb gelişmeler.
8. Kamu hizmetlerinin ucuz olduğu anlayışı ve buna bağlı olarak kamu
hizmetlerinin çoğaltılmasıdır.
9. Seçimle gelen siyasi yöneticilere devletin büyümesinin sağladığı
imkânlar.
10.Bürokratik yapının genişleme eğilimi de bir iç faktör olarak
büyümeye yol açar.
11.Kamu işletmelerindeki verimsizlik.
DEVLETİN BÜYÜMESİNİN SONUÇLARI
 Devletin fonksiyonlarındaki artış, onun yürütme organı olan kamu
yönetimi teşkilatını büyütmüştür. Bu kamu yönetimi teşkilatı, kendi
içinde karmaşık ve teknik bir nitelik kazanmıştır.
 Yönetimin teknik bir niteliğe bürünmesine "teknokrasi" denilmektedir.
Bakanlıklarda ve kamu kurumlarında kararlar, her biri belirli dalda
uzman olan kişilerin meydana getirdiği küçük gruplar tarafından
alınmaktadır.
 Teknik ve bilimsel verilere ve yöntemlere giderek daha fazla önem
veren devlet yönetimi, bu verileri elinde tutan, değerlendiren ve
kullanan uzmanlara ve bürokratlara daha fazla bağımlı hale gelmiştir.
 Devletin büyümesi, bürokratikleşmeyi artırmıştır.
 Bürokratikleşme, idari yapıların büyümesi ve teknik nitelik kazanması,
halkın karar alma sürecine katılmasını zorlaştırmıştır.
 Kamu hizmetlerinde verimsizlik, harcamaların artması ve enflasyon
gibi olumsuzluklar, devletin büyümesinin bir sonucu olarak
değerlendirilmektedir.
 Kamu borçlarının artması devletin aşırı büyümesinin bir sonucudur.
DEVLETİN DÖNÜŞÜMÜ
ekonomik alandaki rolü, “müdahalecilik” ve
“serbestlik” arasında gidip gelmektedir. Ancak 1980'den
sonra, liberal düşünce önem kazanmış, bütün ülkelerde
piyasa ekonomisine doğru güçlü bir eğilim ortaya çıkmıştır.
 Devletin büyümesine karşı, en güçlü hareket “Liberalizm” ve
onun bireye ve piyasaya yaptığı vurgu olmuştur. Günümüzde
bu hareket, devlet iktidarı karşısında kişi haklarını ve gücünü
yeniden değerlendirmeye çalışmaktadır. Liberalizm, sınırlı bir
yönetim anlayışını benimser.
 1980'li yılların başından itibaren devletin küçültülmesine
yönelik faaliyetlerde önemli bir gelişme yaşanmıştır.
 Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra giderek merkezileşen
yönetim faaliyetleri, 1970’li yıllarda tekrar yerinden yönetime
doğru bir değişme içine girmiştir. Bu değişim yerelleşme
(desantralizasyon) kavramıyla ifade edilmektedir.
 Devletin
Download