@oiYANET IŞLERI BAŞKANLIGI YAYlNLARI ·- {1981 YILLIGI) ·HiCRET ÖZEL SAYISI •' .. ~ .. . . HAMDİ MERT: . - Sayın Cin, Ka,muoyu sizi, «Osmanlı Toprak Düzeni» hakkındaki iki de· ğerli eserinizden; İslam Aile Hukuku hakkındaki çalışmaları-· nızdan; İslam Hukuku hakkındaki .konferans ve yazılarınızdan tanıyor. Kültür Bakanlığınca 1978 yılında yayınlanan eserinizde, son yıllarda T.C. Hükümetlerince ele alınan <<Toprak Reformu» uy· gulamalarında yab~ncı modeller aramaya gerek olmadığını; ye· ni toprak reformu çalışmalarında <<Osmanlı Toprak Düzeni»nin model olarak alınmasını teklif ediyorsunuz.· Şimdi ben konuya buradan girerek, s~ze şu soruyu yönelti- · yorum. İslam Hukukunu incelemiş bir bilim adamı olarak, «İS:. LAM HUKUKUNUN ÖZ DİN·AMİQİNİ>> anlatır mısınız? Başkı:t bir ifade ile: İslam Hukuku, önce semavi ve değişmez «Nass» lara, sonra bildiğimiz diğer di.ni deliliere dayanır. Aynı zimanda İslam son dindir. Eütün zamanların, bütün çağların dinidir. Kı­ yamete kadar gelecek toplumların en girift meselelerine bile en uygun çözümü ve. çareyi getiren bir· dindir. _İslam Hukukunun Dinamizmi'ni bu açıdan açıklar mısınız? . iSLAM HUKUKUNUN ( DiNAMiZMi · m Prof. Dr. Halil CİN A.Ü. Hukuk F. Türk Hukuk . Taöhi Profesörü ! HALiL CiN : «Hicretin 15. yüzyılının bütün İslam alemi için birlik, dayanışma ve güçlenme vesilesi olmasını temenni ederek· sözlerim6l başlamak isterim. İslam konusunda~ ·İslam Hukuku hakkında fikir serdeder· ken; şüphesiz en doğruyu söylediğimi iddia etmek mümkün değildir. Yüce Allah'ın iradesini değerlendirmede hataya düşebili­ riz. Kul hatasız olmaz, bendeniz de hataya düşersem, Allah'dan affıını diliyorum. 16 ! li, Önce İslam'ın anlamı konusunda,. şimdiye kadar mevcut anlayışı kısaca belirttikten sonra, İslam Hukukunun dinamizmi veya modern çağların her türlü ihtiyacına cevap verme tazeliği nedir, bu konuya geleceğim. İslam, hem bir din, hem bir hukuk sistemi, hem bir dÜnya görüşüdür . .O ıhalde islam deyince aklımıza sadece İslam'ın «ibadet» hükümleri gelmemelidir. İslam bir bütürdür. İtikat, ibadat, ahlak, hukuk ve muamelat hükümleriyle bir bütündür. Biz burada bir bütün olan İslam'ın sadece hukuki cephesini ele alacağıı. İslam Huku.lku genel bir deyimle «Fı.kıh» olarak adlandırılmıştir. İslam Hukuku'na göre bir hadisenin hükmünün ne olduğunu tesbitte ilk baş vurulacak kaynak şüphesiz Allah'ın yüce kitabı Kur'an ve Allah Resıllü'nün O'nun mücmel ifade ve hükümlerini açıklayan sünnetidir. Ancak Kur'an ve sünnette bulunan hükümler, sayı itibariyle sınırlı, toplum hayatında karşılaşılan olaylar .smırsızdır. Zamanla, Kur'an ve Sünnette hüküm bulunmayan hallerde Kur'an ve Sünnetteki çözüm tarzlarına· aykırı düşmernek şar­ tıyla mes'elelerin çözümü usulü yani Kıyas (Anoloji) dediği­ . miz yol, Fıkhın (İslam Hukukunun) kaynaklarından biri kabul edilmiştir. İslam alimlerinin belli bir konu üzerinde ittifaka varmaları yani «İcma» fıkhın kaynaklarından biri kabul edilmiş ve bu da, kaynaklardan çıkanlan fer'i hükümlerin hepsine birden · «Fıkıh» adı verilmiştir. Kitap, Sünnet, Kıyas ve İcma, İslam Hukuku'nun kaynaklarıdır. Bu kaynaklar, «Fıkıh Usulü>> adıyla bilinen <(İslam Hukuk mantığı» diyebileceğimiz bir ilirnde derinliğine incelenmek. tedir. . . Kur'an, İslam Dini'nin ana kaynağı olarak sadece ibadata müteallik kuralları ihtiva etmekle kalmıyor, aynı zamanda ki· şiierin kişilerle ve devletle olan münasebetlerini de düzenliyor. Ancak şunu ifade etmek gerekir ki, Kur'an ve Sünnet, kişilerin kişilerle· ve devletle olan münasebetlerinin tamamını kapsa· maz. O halde İslam Hukuku bir bütün olarak nasil oluşmuştur? Bu sorunun cevabı bizi, doğrudan doğruya .«İslam Hukukunun dinamizmi» meselesine getirecektir. 17 1. Kur'an ve Sünnette hüküm bulunmayan problemler nasıl çözüme kavuşturulacaktır? Bu çözümü, Kur'an ve Sü:çmet kay· nağına dayanaraık <<İnsan aklı» yapmıştır .. İslam Alimleri, hukukçular yani doktrin yapmıştır. İslam Hukukunu bugüne kadar getiren ve yeni ihtiyaçlara cevap verecek hale getirerek İslam Hukukunu bir bütün olarak, çeşitli müesseseleriyle birlikte ortaya koyan kaynak, vasıta, doktrindir, yani <<Rey» dir. . İslam Fıkhında «Rey» olarak adlandırılan ve dini naslardan başka dini nasların ışığında-insan aklından da yararlanan; «Fıkıh­ çüarın Fikirleri» ve onların koydukları esaslardır. Bu kıyas ve ictihat yolu yani, dini naslarla hükmü kesinlikle biline.n bazı «Dini hükümler>> den akıl yolu ile yeni hükümler te'sis etme işidir ve önemli bir kaynaktır. İslam Hukuku'nu yeni ihtiyaçlar karŞı­ sında dinamik bir yapıya kavuşturan da bu kaynaktır. ile Hicri 4. Asırdan itibaren «İÇTİHAT» yapılmamaktadır. iddiası <dçtihat kapısı kapanmış mıdır, yoksa Kur'an ve Hadis' e aykın olmamak ve şartlarına uymak kaydıyla bu lazimeye uyuimalı mıdır» tartışmasını çıkarmıştır. Bazılarınca Hicri 3. asırdan itibaren fiilen içtihat yolu kapalı bulunduğu için İslam Hukuku'nun dondurulduğu, adeta toplumun ve ihtiyaçların gerisinde kaldığı iddia edilmek istenmektedir. Ben aksi kanaatteyim. Ancak İslam Bilginleri bir araya gelmeli, bu tartışmalar değerlen­ dirilmelidir. Burada bir vebal vardır. Vebal, İslam Bilginlerinin üzerindedir. 18