Öztürk BT, Bozkurt B. Pediatrik Üveitler 2013;1(4):325-331 PEDİATRİK ÜVEİTLER PEDIATRIC UVEITIS Banu Turgut Öztürk, Banu Bozkurt Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Konya Yazışma Adresi Özet Dr. Banu Turgur Öztürk Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Alaeddin Keykubat Kampüsü, 42075, Konya, Türkiye Üveit çocukluk çağında erişkinlere göre daha az sıklıkta görülmektedir ancak görsel prognozu daha kötüdür. Anatomik olarak anterior, intermediyer, posterior ve panüveit olarak 4 gruba ayrılır. Üveit hastalığında ön segmentin etkilenmesi durumunda gözde kızarıklık, ağrı, fotofobi (ışık hassasiyeti) ve görme azalması en sık yakınmalardandır. İntermediyer ve posterior üveitlerde ise görmede azalma ve uçuşma yakınmaları görülmektedir. Çocukluk çağında pars planit, juvenil idiyopatik artrit ve toksoplazma koryoretiniti en sık görülen üveit nedenleri arasındadır. Behçet hastalığı da ülkemizde çocukluk çağı üveit nedenleri arasında mutlaka akılda tutulmalıdır. Çocukluk çağı üveitlerinde geç tanı, yüksek komplikasyon oranı ve göz tembelliği görsel prognozu olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle üveitin nedeninin detaylı ve düzgün araştırılması özellikle enfeksiyöz ya da enfeksiyöz olmayan tiplerinin doğru ayrımı yeterli tedaviyi planlamak açısından hayati önem taşımaktadır. E-posta: ozturkbanuturgut@yahoo. com Tel : 0-(332) 224 45 59 Faks : 0-(332) 224 45 42 Anahtar Kelimeler Pediatrik üveitler, pars planit, juvenil idiyopatik artrit, toksoplazma koryoretiniti ABSTRACT Uveitis is less common in childhood nevertheless its prognosis is poorer. Anatomically uveitis has been divided into four groups as anterior, intermediate, posterior and panuveitis. In case of anterior segment involvement ocular hyperemia, pain, photophobia and decrease in visual acuity are the most frequent complaints. In intermediate and posterior uveitis, the main symptoms are decreased visual acuity and floaters. In children, pars planitis, juvenil idiopathic arthritis and toxoplasma chorioretinitis are among the most frequent causes. Behcet’s disease should be also kept in mind in our country among the causes of pediatric uveitis. Late diagnosis, high complication rate and high risk of ambliyopia affect the visual prognosis negatively in childhood uveitis. Therefore, a detailed and precise investigation of the uveitis etiology especially discrimination between infectious and noninfectious types is of utmost importance for planning a sufficient treatment. Key Words: Pediatric uveitis, pars planitis, juvenile idiopathic arthritis, toxoplasma chorioretinitis GİRİŞ Göz spesifik bir fonksiyona sahip bir uç organ gibi görünse de sistemik hastalıklardan ve enfeksiyonlardan sıklıkla etkilenmektedir. Bu etki çoğunlukla iris, siliyer cisim ve koroidden oluşan uvea dokusunun inflamasyonu olan üveit olarak ortaya çıkmaktadır. Üveit anatomik olarak Pediatrik Üveitler - Öztürk BT. ve Bozkurt B. anterior, intermediyer, posterior ve panüveit olarak 4 grupta sınıflandırılmaktadır.1 Anterior üveitte iris ve silyer cismin, intermediyer üveitte pars plana ve vitreus tabanının, posterior üveitte vitreus ile birlikte retina ve koroidin inflamasyonu söz konusudur. Tüm uvea dokusunun etkilendiği olgularda ise panüveit terimi kullanılmaktadır. Üveit çocuklarda erişkinlere göre daha az sıklıkta görül- Selçuk Pediatri 2013;1(4):325-331 325 mektedir (%5-10), ancak prognozu daha kötüdür.2 Etiyolojik sınıflamaya göre enfeksiyöz ve enfeksiyöz olmayan olarak iki gruba ayrılmaktadır.1 Bu gruplardaki hastalıkların dağılımı coğrafik ve etnik farklılıklar göstermektedir. Juvenil idiopatik artrit (JİA) kuzey Avrupa’da en sık görülen ön üveit nedenleri arasında yer alırken, Vogt-Koyanagi-Harada hastalığı Suudi Arabistan’da sık görülmektedir. Behçet hastalığı ülkemizdeki pediatrik üveitlerin %11’ini oluştururken, Avrupa ve Amerika’da nadir rastlanmaktadır.3 Ülkemizden yayınlanan pediatrik üveit olgularının retrospektif olarak değerlendirildiği 3 seride de en sık üveit tipi ön üveit, 2. sıklıkta panüveit olarak bildirilmektedir.4-6 Etiyolojik açıdan değerlendirmede ise %3458’inin idiopatik, %7.7-25.6 ‘sının toksoplazmaya bağlı olduğu saptanmış olup, JİA, Behçet hastalığı, Vogt-Koyanagi-Harada hastalığı ve herpetik üveit sık görülen diğer üveit nedenleri arasında bildirilmektedir.4-7 Özdal ve ark. nın 2012’de yayınlanan çalışmasında pars planit (%24) en sık üveit nedeni olarak saptanmıştır.8 Olguların %16.5’i idiopatik kabul edilirken, %16.5’inde Behçet hastalığı, %13.2’sinde ise JİA tanısı almıştır. Resim 1. Ön üveitli bir olguda karatik presipitasyonlar Resim 2. Behçet hastalığı olan bir olguda hipopiyon Klinik Semptomlar Olguların semptomları genellikle inflamasyonun lokalizasyonuna göre farklılık göstermektedir. Ön üveitlerde ağrı, ışıktan rahatsız olma (fotofobi) ve kızarıklık yakınmaları ön planda iken, arka üveitlerde görmede azalma ve uçuşma yakınmaları yoğundur. Kronik olgularda gözde kızarıklık ve yakınmalar daha hafif olabilir. Bulgular Üveit hastalığında kesin tanı biyomikroskopik muayenede ön kamara veya vitreusta hücrelerin görülmesi ile konulur. Beraberinde korneanın en içte kalan tabakası olan endotele yapışan inflamatuar hücrelerin oluşturduğu keratik presipitasyonların (KP) (Resim 1) büyüklüğü ve dağılımı etiyoloji konusunda ipucu verebilir. Bazı olgularda ön kamarada yoğun lökosit infiltrasyonu hipopiyon olarak adlandırılan seviye veren süpürasyona yol açabilir (Resim 2). Hipopiyon bir ön segment bulgusu olmakla birlikte arka segmentte ciddi inflamasyonla ilişkilidir. En sık Behçet hastalığı ve ankilozan spondilit olgularında görülmektedir. Selçuk Pediatri 2013;1(4):325-331 326 Ön kamaradaki inflamasyon irisin lens ön kapsülüne yapışarak arka sineşi (Resim 3) veya kornea periferine yapışarak ön sineşi oluşmasına yol açabilir. İriste nodüller, koroid veya retinada inflamatuar odaklar, optik disk ödemi, retinal vaskülit ve maküler ödem üveitlerde görülen diğer bulgular arasında sayılabilir.9 Ayrıca laser flaremetre, fundus flöresein anjiografi ve indosiyanin yeşil anjiografi, optik koherens tomografi, ultrasonografi ve ultrasonografik biyomikroskopi gibi tetkiklerle inflamasyonun lokalizasyonu, şiddeti ve komplikasyonları konusunda daha detaylı bilgiler edinmek mümkün olabilmektedir. 10 Resim 3. Yoğun posterior sinesi görülen bir üveit olgusu Pediatrik Üveitler - Öztürk BT. ve Bozkurt B. Ülkemizde enfeksiyöz arka üveitlerin en sık nedenidir. Plasenta yoluyla geçen enfeksiyon ilk trimesterda abortusa, gebeliğin daha ileri dönemlerinde ise koryoretinit, kranial kalsifikasyon ve konvülsiyondan oluşan konjenital toksoplazmozis tablosuna yol açmaktadır.12-13 Bu tabloda sıklıkla makuayı tutan koryoretinit skarı görülmektedir. Periferik yerleşimli skarlar ve başka göz anomalileri de tabloya eşlik edebilir. Üveit olgularında muayene bulguları ışığında üveitin tipi ve spesifik hastalık düşündüren bulguları saptandıktan sonra etiyolojiye yönelik tetkiklerin planlanması gerekir. Bu aşamada aşağıda ayrıntılı olarak verilecek olan enfeksiyöz nedenler ve enfeksiyöz olmayan nedenlere yönelik değerlendirme yapılır. 1. Enfeksiyöz Üveitler a. Viral Üveitler Viral üveite neden olan en sık virüsler Herpes Simpleks ve Herpes Zosterdir. Ön üveit görülen olguların bir kısmında beraberinde kornea enfeksiyonu da (keratit) görülebilir. Tutulum genellikle tek taraflıdır. Granülomatöz tipte keratik presipitat, göziçi basıncında yükselme ve iriste sektöryel atrofi tipik bulgularıdır.11 Tedavisinde oral asiklovir ve topikal steroidler önerilir. Sık atak geçiren olgularda idame antiviral tedavi profilaktik olarak önerilebilir. Postnatal akkiz koryoretinitlerde ise parazit hematojen yolla retinaya ulaşmakta, retinada parazitin kistik formu latent kalmakta ve zaman zaman ruptüre olarak tekrarlayıcı koryoretinite yol açmaktadır. Oftalmolojik muayenede tipik lezyon koryoretinit skarına komşu krem renkli infiltrasyon odağıdır.12-13 Beraberinde hafif ön kamara inflamasyonu ve özellikle lezyon üzerinde yoğunlaşan vitreus inflamasyonu görülmektedir. Vaskülit bazı olgularda eşlik edebilir. Fovea ve optik diske komşu lezyonlar ciddi görme kayıplarına yol açabilirler. Hastada yukarıda belirtilen klinik bulguların yanısıra serum anti-toksoplazma IgG antikorunun saptanması tanı koydurucudur. Şüpheli durumlarda göziçi sıvısından örnek alınarak PCR analizi yaptırılabilir. Klasik üçlü tedavisi primetamin ve sulfadiazinle kombine steroid tedavisidir. Ancak klindamisin, trimetoprim-sülfametaksozol, azitromisin, rovamisin gibi antiparaziter ilaçların farklı kombinasyonları ile de başarılı sonuçlar bildirilmektedir. Hastalığın ilerleyici bir seyir göstermemesi için önce antiparaziter tedavi başlanmalı, daha sonra steroidler eklenmelidir. 12-13 2. Enfeksiyöz Olmayan Üveitler Arka segment tutulumunda akut retinal nekroz tablosu görülebilir. Retina periferinden başlayan bu tablo nekrotizan retinit, arteriolit, papillit ve vitritis ile karakterizedir. Tanı genellikle klinik bulgularla konulur ancak tereddütlü olgularda oküler sıvılarda PCR analizi yapılabilir. Tedavide asiklovir, önce intravenöz daha sonra oral olarak verilir ve uzun bir süre profilaktik dozlarda tedaviye devam edilir. Tedaviye yanıt almaya başladıktan sonra antiinflamatuar etki açısından oral steroid de tedaviye eklenebilir. Sıklıkla nekrotik alanlarda yırtık ve retina dekolmanı geliştiğinden görsel prognozu oldukça kötüdür. 11 a. Juvenil İdiopatik Artrit (JİA) Pediatrik üveit olguları ile en sık ilişki gösteren sistemik hastalıktır. Onaltı yaşından küçük çocuklarda 6 haftadan uzun süren ve başka bir nedene bağlanamayan artrit olarak tanımlanan hastalık “International League of Associations for Rheumatology (ILAR) tarafından başlıca 5 alt gruba ayrılmaktadır:14 b. Oküler Toksoplazmozis ii. Oligoartiküler JİA: Hastalığın ilk 6 ayında 5’den az ek- Pediatrik Üveitler - Öztürk BT. ve Bozkurt B. i. Sistemik başlangıçlı JİA: Ateş, döküntü, hepatosplenomegali, lenfadenopati ve serozit gibi ekstraoküler bulgular ön plandadır. Üveit oldukça nadir görülür. Selçuk Pediatri 2013;1(4):325-331 327 lemde tutulum görülmektedir ve kronik anterior üveitin en sık görüldüğü alt gruptur. iii. Poliartiküler JİA: Hastalığın ilk 6 ayında 5’den fazla eklemde tutulum sözkonusudur. Üveit, romatoid faktör (RF) negatif gruptaki olguların %10’unda üveit görülürken, RF(+) grupta üveit nadirdir. iv. Psöriatik artrit: Oldukça nadirdir ve olguların %1020’sine kronik anterior üveit teşkil eder. v. Entezisle ilişkili artrit: Genelikle yaşça daha büyük ve HLA-B27 (+) olgularda görülmektedir ve tipik oküler tutulum akut tek taraflı anterior üveit şeklindedir. JİA olgularında oküler tutulum açısından risk faktörleri kız cinsiyet, oligoartriküler tip, erken başlangıçlı artrit, antinükleer antikor (ANA) pozitifliği ve RF seronegativitesi olarak sayılabilir. Artritten önce veya hemen sonrasında üveit saptanması ise kötü görsel prognozla ilişkili bulunmuştur.15 Kronik anterior üveitli olgular genellikle asemptomatik olduğundan ciddi komplikasyonlar ve görme kaybı geliştikten sonra tanı alabilirler. Bu nedenle rutin oftalmik tarama erken tanı açısından önemlidir. JİA olgularının 16 yaşına kadar risk faktörlerine göre 3-6 ay aralıklarla oftalmolojik muayenelerinin yapılması gerekir.16 JİA’ya eşlik eden ön üveitler tipik olarak bilateral, granülamatöz olmayan tiptedir ve kronik relapslarla seyreder. Bazen granülomatöz tip üveit de görülebilir. En sık oküler komplikasyonları bant keratopati (korneada kalsiyum birikimi) , katarakt, arka sineşi, göz tansiyonu, makülopati, hipotoni ve göz tembelliğidir.17 İlk muayenede komplikasyonların gelişmiş olması ve yüksek laser flaremetre ölçümleri (>20 foton/msn) kötü görsel prognozla ilişkili bulunmuştur. Bu nedenle kronik anterior üveitli çocukların takibinde laser flaremetre oldukça önemli bir cihazdır. 18 b. Pars Planit Enfeksiyöz ya da sistemik herhangi bir hastalıkla ilişkili olmayan, vitre içerisinde kartopu opasitesi veya “snowbanking” olarak adlandırılan pars plana eksudasyonu izlenen intermediyer üveitler ‘’pars planit’’ olarak tanımlanmaktadır.19 Sıklıkla çocuk ve adölesanları etkileyen bu hastalığın HLA-DR2 ve HLA-DR15 ile ilişkili olduğu bil- Selçuk Pediatri 2013;1(4):325-331 328 dirilmiştir.19-20 Genellikle asemptomatik seyreden olgular çoğunlukla rutin oftalmik muayene ve okul taramaları esnasında tanı almaktadır. Genellikle her iki göz de etkilenir. Ön segmentte hafif ya da orta şiddette inflamasyonla birlikte özellikle çocuk yaş grubunda bant keratopati, periferal korneal endotelyopati ve arka sineşi görülebilmektedir.21-22 Optik disk ödemi, kistoid maküler ödem, alt kadranda periferik retinoşizis (retina tabakalarının ayrılması) en sık görülen komplikasyonlardandır. Optik disk veya alt kadrandaki retina neovaskülarizasyonlarına bağlı kanama çocuklarda erişkinlere göre daha sık görülmektedir.21-22 Uzun süreli takiplerde oküler komplikasyon oranı yüksek olmasına rağmen görsel prognozu oldukça iyi olan bu hastalıkta 7 yaşından önce tanı almanın prognozu olumsuz etkilediği bildirilmektedir. Tedavide perioküler steroid enjeksiyonları, kısa süreli oral steroid uygulamalarının yanısıra metotreksat, siklosporin ve yanıt alınamayan olgularda anti-TNF (tümör nekroze edici faktör) kullanılabilmektedir. 21-22 c. Behçet Üveiti Behçet hastalığı en sık 30-40 yaş arasında görülmektedir. Ancak ülkemizde çocukluk çağında da sık görülen üveit nedenleri arasında yer almaktadır. Çocukluk çağında başlayan Behçet hastalığı için tanımlanmış ayrı tanı kriterleri yoktur. En sık bulgu oral aftlardır ve üveit erişkin yaş grubuna göre daha az sıklıkta görülmektedir.23 Pediatrik grupta görülen Behçet üveiti erişkinlerde olduğu gibi erkeklerde daha sıktır ve ortalama başlangıç yaşı geç çocukluk dönemi yani 10-15 yaş arasıdır.24-26 Aile hikayesi endemik bölgelerdeki olgularda %20-47 arasında bildirilmektedir. Tutulum genellikle çift taraflı, tekrarlayıcı panüveit ve retinal vaskülit şeklindedir. Katarakt, göz tansiyonu, maküler ödem ve optik atrofi en sık görülen komplikasyonlar arasındadır.24-26 Görsel prognozun erişkinlere göre daha iyi olduğu bildirilmekle birlikte bireysel farklılıklar olabilmektedir. Arka segment tutulumu olan olgularda azotiyoprin ve siklosporinle immünsupresif tedavi ve yanıt alınamayan olgularda interferon-alfa2a ve anti-TNF gibi biyolojik ajanlarla iyi sonuçlar bildirilmektedir.27 d. Tübülointerstisyel Nefrit ve Üveit (TINU) Sendromu Pediatrik Üveitler - Öztürk BT. ve Bozkurt B. Ortalama başlangıç yaşı 15 yıl olan bu sendromun tanısı akut tübülointerstisyel nefrit ve bilateral akut anterior üveit birlikteliğine dayanmaktadır.28 Üveit, nefritten önce veya genellikle sonra görülebilir ve nadiren posterior veya panüveit tipinde olabilir. Bilateral, akut anterior üveit görülen olguların tedavisinde topikal steroidler yeterli olmaktadır. Ancak renal hastalığın veya kronik, tekrarlayıcı anterior üveitin tedavisi için steroid ve/veya immünsupresif tedavi gerekebilir. Renal hastalık ve üveit şiddeti arasında ilişki yoktur ve görsel prognoz genellikle iyidir.29 e.Sarkoidoz Multisistemik, granülomatöz bir hastalık olan sarkoidoz çocukluk çağında oldukça nadir görülür. Büyük çocuklarda pulmoner tutulum, küçüklerde artrit, cilt lezyonu ve üveit görülebilir. Serum ACE düzeyi çocuklarda erişkinlere göre daha yüksek olduğundan yanlış yönlendirici olabilir.30 Tanı için biyopsi dokusunda kazeöz olmayan granülomatöz inflamasyonun gösterilmesi gerekmekle birlikte çocuklarda bazen tipik oküler bulgular ve anormal laboratuvar bulgularla konulabilmektedir.31 En sık tutulum anterior üveit şeklindedir. KP’ler bu olgularda büyük granülomatöz tiptedir. İris nodülleri ve periferik geniş tabanlı posterior sineşi tipik bulgulardır. Posterior segmentte de retinal vaskülit, multifokal koroidit gibi bulgular görülebilmekle birlikte inflamasyon genellikle ön segmenttedir. Kronik anterior üveit JİA’da görülen üveitle karışabilmektedir.32 kullanım veya oral kullanım cushingoid değişiklikler, büyümede gecikme, kilo artışı, hipertansiyon, osteoporoz, gastrointestinal problemler gibi sistemik yan etkilere yol açabilmektedir. Rutin indüksiyon dozu 1-2 mg/kg, intravenöz puşe dozu ise 30 mg/kg’dır. 33-34 Steroide yanıt alınamayan veya steroide bağımlı olgularda ilaç ihtiyacını azaltmak için immünsupresif tedavilere ihtiyaç olmaktadır. Metotreksat çocuklarda en sık kullanılan immün supresif ajanlardandır. Ön üveitlerde özellikle JİA’da tercih edilmekte ve en az 3 ay tedavi alan olguların %82’sinde inflamasyonda düzelme bildirilmektedir.35 Diğer seçenekler arasında azotiyoprin, siklosporin ve mikofenolat sayılabilir.33-34 Konvansiyonel tedavilere yanıtsız olgularda anti-TNF ajanlar kullanılabilmektedir. İnfliximab ve adalimumab ile oldukça iyi sonuçlar bildirilmektedir. Son yıllarda subkutan uygulamanın daha kolay olması, daha stabil serum konsantrasyonu sağlaması ve daha güvenli olması nedeniyle adalimumab daha yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ancak hızlı etki gerektiren olgularda infliximab daha öncelikli olarak tercih edilmektedir.36 Genellikle kronik seyirli çocukluk çağı üveitlerinde geç tanı, yüksek komplikasyon oranı ve göz tembelliği riski görsel prognozu olumsuz olarak etkilemektedir. Bu nedenle yeterli ve doğru tedavi için nedene yönelik araştırmanın pediatristlerle birlikte düzgün ve detaylı yapılması hayati önem taşımaktadır. Tedavi Önemli noktalar Üveitlerin tedavisinde öncelikli hedef atak şiddetini azaltarak komplikasyon gelişimini engellemek ve atakları kontrol altına almaktır. Bu nedenle üveitin nedeninin zamanında ve doğru şekilde belirlenebilmesi son derece önemlidir. Enfeksiyöz üveitlerde öncelikle enfeksiyonun tedavisi verilirken, enfeksiyöz olmayanlarda kortikosteroidler genellikle ilk tedavi seçeneğidir. Ön segment inflamasyonlarında topikal olarak, arka segment inflamasyonlarında perioküler veya subtenon enjeksiyon şeklinde kullanılabilirler. Uzun süreli kullanımlarda göziçi basıncı artışı, katarakt gibi komplikasyonlar görülebilmektedir. Çocuklarda göziçi basıncındaki artış daha hızlı ve tedaviye daha dirençli olabilmektedir. Çok sayıda perioküler 1. Çocukluk çağında üveit erişkinlere göre daha az sıklıkta görülmektedir, ancak oküler komplikasyon oranı daha yüksek ve görsel prognozu daha kötüdür. Pediatrik Üveitler - Öztürk BT. ve Bozkurt B. 2. Başta HSV olmak üzere viral ön üveitler ve toksoplazma koryoretiniti en sık görülen enfeksiyöz üveit nedenlerindendir. Pars planit ve juvenil idiyopatik artrit ise en sık enfeksiyöz olmayan üveit nedenleri arasında yer alır. 3. Behçet hastalığı ülkemizde çocukluk çağında görülebilmektedir. 4. JİA olgularında kız cinsiyet, oligoartriküler tip, erken Selçuk Pediatri 2013;1(4):325-331 329 başlangıçlı artrit, antinükleer antikor (ANA) pozitifliği ve RF seronegativitesi üveit açısından risk faktörleridir. 5. Çocukluk çağı sarkoidoz olgularında büyük çocuklarda pulmoner tutulum görülürken, küçüklerde artrit, cilt lezyonu ve üveit triadına sık rastlanmaktadır. 6. Üveitlerin tedavisinde hedef inflamasyonu kontrol altına almak, oküler komplikasyon gelişmesini ve rekürrensleri önlemektir. Enfeksiyöz olmayan üveitlerde hastalığın kontrol altına alınabilmesi için immünsupresif tedavinin gecikmeden ve yeterli miktarda verilmesi düzgün bir tedavi için şarttır. 2012; 25: 26-34. 10. Tugal-Tutkun I, Herbort CP. Laser flare photometry: a noninvasive, objective, and quantitative method to measure intraocular inflammation. Int Ophthalmol 2010; 30: 453-64. 11. Tugal-Tutkun I, Otük-Yasar B, Altinkurt E. Clinical features and prognosis of herpetic anterior uveitis: a retrospective study of 111 cases. Int Ophthalmol. 2010; 30: 559-65. KAYNAKLAR 12. Tugal-Tutkun I, Corum I, Ötük B, Urgancioglu M. Active ocular toxoplasmosis in Turkish patients: A report on 109 cases. Int Ophthalmol 2005; 26: 221-8. 1. Deschenes J, Murray PI, Rao NA, Nussenblatt RB. International Uveitis Study Group (IUSG) Clinical Classification of Uveitis. Ocul Immunol Inflamm 2008; 16: 1-2. 13. Holland GN. Ocular toxoplasmosis: a global reassessment. Part II: disease manifestations and management. Am J Ophthalmol 2004; 137: 1-17. 2. Zierhut M, Michels H, Stübiger N, Besch D, Deuter C, Heiligenhaus A. Int Ophthalmol Clin 2005; 45: 135-56. 14. Kotaniemi K, Savolainen A, Karma A, Aho K. Recent advances in uveitis of juvenile idiopathic arthritis. Surv Ophthalmol 2003; 48: 489-502. 3. Rathinam SR, Namperumalsamy P. Global variation and pattern changes in epidemiology of uveitis. Indian J Ophthalmol 2007; 55: 173-83. 4. Tugal-Tutkun I, Havrlikova K, Power WJ, Foster CS. Changing patterns in uveitis of childhood. Ophthalmology 1996; 103: 375-83. 5. Soylu M, Ozdemir G, Anli A. Pediatric uveitis in southern Turkey. Ocul Immunol Inflamm 1997; 5: 197-202. 6. Kadayifcilar S, Eldern B, Turner B. Uveitis in childhood. J Pediatr Ophthalmol Strabismus 2003; 40: 335-40. 7. Kazokoglu H, Onal S, Tugal-Tutkun I, ve ark. Demog raphic and clinical features of uveitis in tertiary centers in Turkey. Ophthalmic Epidemiol 2008; 15: 285-93. 8. Ozdal PC, Sen E, Yazıcı A, Ozturk F. Patterns of childhood-onset uveitis in a referral center in Turkey. J Ophthalmol Inflamm Infect 2012; 2: 13-9. 9. Tugal- Tutkun I. Üveitlere genel bakış. Klinik Gelişim Selçuk Pediatri 2013;1(4):325-331 330 15. Kesen MR, Setlur V, Goldstein DA. Juvenile idiopathic arthritis-related uveitis. Int Ophthalmol Clin 2008; 48: 2138. 16. Cassidy J, Kivlin J, Lindsley C, Nocton J. Section on Rheumatology, Section on Ophthalmology. Ophthalmologic examinations in children with juvenile rheumatoid arthritis. Pediatrics 2006; 117: 1843-5. 17. Thorne JE, Woreta F, Kedhar SR, Dunn JP, Jabs DA. Juvenile idiopathic arthritis-associated uveitis: incidence of ocular complications and visual acuity loss. Am J Ophthalmol 2007; 143: 840-6. 18. Holland GN, Denove CS, Yu F. Chronic anterior uveitis in children: clinical characteristics and complications. Am J Ophthalmol 2009; 147: 667-78. 19. Arellanes-Garcia L, Navarro-Lopez P, Concha-Del Rio LE, Unzueta-Medina JA. Idiopathic intermediate uveitis in childhood. Int Ophthalmol Clin 2008; 48: 61-74. 20. Tang WM, Pulido JS, Eckels DD, Han DP, Mieler WF, Pediatrik Üveitler - Öztürk BT. ve Bozkurt B. Pierce K. The association of HLA-DR15 and intermediate uveitis. Am J Ophthalmol 1997; 123: 70-5. 21. de Boer J, Berendschot TT, van der Does P, Rothova A. Long-term follow-up of intermediate uveitis in children. Am J Ophthalmol 2006; 141: 616-21. 22. Romero R, Peralta J, Sendagorta E, Abelairas J. Pars planitis in children: epidemiologic, clinical, and therapeutic characteristics. J Pediatr Ophthalmol Strabismus 2007; 44: 288-93. 23. Kone-Paut I, Darce-Bello M, Shahram F, ve ark. Registries in rheumatological and musculoskeletal conditions. Paediatric Behçet’s disease: an international cohort study of 110 patients. One-year follow-up data. Rheumatology (Oxford) 2011; 50: 184-8. 24. Citirik M, Berker N, Songur MS, Soykan E, Zilelioglu O. Ocular findings in childhood-onset Behçet disease. J AAPOS 2009; 13: 391-5. 25. Tugal-Tutkun I, Urgancıoglu M. Childhood-onset uveitis in Behçet disease: A descriptive study of 36 cases. Am J Ophthalmol 2003; 136: 1114-9. 26. Sungur GK, Hazirolan D, Yalvac I, ve ark. Clinical and demographic evaluation of Behçet disease among different paediatric age groups. Br J Ophthalmol 2009; 93: 83-7. Scientific Committee of First International Workshop on Ocular Sarcoidosis. International criteria for the diagnosis of ocular sarcoidosis:results of the first International Workshop on Ocular Sarcoidosis (IWOS). Ocul Immunol Inflamm 2009; 17: 160-9. 32. Becker ML, Rose CD. Blau syndrome and related genetic disorders causing childhood arthritis. Curr Rheumatol Rep 2005; 7: 427-33. 33. Simonini G, Cantarini L, Bresci C, Lorusso M, Galeazzi M, Cimaz R. Current therapeutic approaches to autoimmune chronic uveitis in children. Autoimmun Rev 2010; 9: 674-83. 34. Zierhut M, Doycheva D, Biester S, Stübiger N, Kümmerle-Deschner J, Deuter C. Therapy of uveitis in children. Int Ophthalmol Clin 2008; 48: 131-52. 35. Kalinina Ayuso V, van de Winkel EL, Rothova A, de Boer JH. Relapse rate of uveitis post-methotrexate treatment in juvenile idiopathic arthritis. Am J Ophthalmol 2011; 151: 217-22. 36. Ardoin SP, Kredich D, Rabinovich E, Schanberg LE, Jaffe GJ. Infliximab to treat chronic noninfectious uveitis in children: retrospective case series with long-term follow-up. Am J Ophthalmol 2007; 144: 844-9. 27. Guillame-Czitrom S, Berger C, Pajot C, Bodaghi B, Wechsler B, Kone-Paut I. Efficacy and safety of interferon-alpha in the treatment of corticodependent uveitis of paediatric Behçet’s disease. Rheumatology (Oxford) 2007; 46: 1570-3. 28. Levinson RD. Tubulointerstitial nephritis and uveitis syndrome. Int Ophthalmol Clin 2008; 48: 51-9. 29. Mackensen F, Billing H. Tubulointerstitial nephritis and uveitis syndrome. Curr Opin Ophthalmol 2009; 20: 525-31. 30. Shetty AK, Gedalia A. Childhood sarcoidosis: A rare but fascinating disorder. Pediatr Rheumatol Online J 2008; 6: 16. 31. Herbort CP, Rao NA, Mochizuki M; Members of Pediatrik Üveitler - Öztürk BT. ve Bozkurt B. Selçuk Pediatri 2013;1(4):325-331 331