İRFAN ERDOĞAN İLETİŞİMİ ANLAMAK Kendiyle iletişim Kişiler arası iletişim Grup iletişimi Örgüt İletişimi Kitle İletişimi Reklamcılık Halkla ilişkiler Ulusal İletişim Uluslararası iletişim Bilgisayar ve İnternet Geliştirilmiş ikinci baskı 2005 İrfan Erdoğan İletişimi Anlamak (Geliştirilmiş 2. baskı) © ERK 2005 İzmir Caddesi No. 36/11 Kızılay, Ankara Tel: 425-0835 Tüm Hakları Saklıdır ISBN 975-93130-6-5 Kapak Tasarımı İrfan Erdoğan Dizgi İrfan Erdoğan Baskı Pozitif Matbaacılık Matbaacılar Sitesi 570. Sokak No: 60 İvedik OSB, Ankara Tel: (312) 395-2117 İrfan Erdoğan Kayseri’nin Gergeme köyünde doğdu. Ankara Gazi Lisesi ve SBF Basın Yayın Yüksek Okulunu bitirdi. TRT Ankara Televizyonunda çalıştı; İletişim dalında Purdue University’den Master ve University of Pittsburgh’den Ph. D. derecelerini aldı. New York City University Hunter College ve Queens College’de, ve Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesinde öğretim üyeliği yaptı. Şimdi Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesinde öğretim üyesidir. Başlıca Yayınları: Sinema ve Müzik (P. Beşevli ile) (2005) Pozitivist metodoloji (Araştırma Yöntemine giriş), (2003) Öteki Kuram (K. Alemdar’la) (2002) Kapitalizm, Kalkınma, Post-modernizm, İletişim (2000) İletişim Kuramları (K. Alemdar’la) (1998) Araştırma Dizaynı ve İstatistik Yöntemleri (1998) İletişim Egemenlik ve Mücadeleye Giriş (1997). Çevre Sorunu: Nedenler Çözümler (N. Ejder’le) (1997) İnsanın Zincirine Vuruluşu: Köleliğin iletişimi (1997) Amerika: İkinci Vatanda Düşler ve Gerçekler (1995) Popüler Kültür ve İletişim (K. Alemdar’la) (1995) Uluslararası İletişim (1994) Sevmek ne Demek: Aşk, Evlilik ve Tutsaklık (1993) İletişim ve Toplum (K. Alemdar’la) (1990) Teşekkür Bu kitabın yazılmasına 1997’de başlandı. Beş yıl içinde yazdığımı okuyan öğrencilerim kitabın oluşmasında çok faydalı oldular. Bu öğrencilerime çok teşekkür ederim. Beni daima “ağırbaşlı” davranışa yönelten ezeli arkadaşım Korkmaz Alemdar’a kitabın daha kapağında yaptığım “iletişim stratejisi” hatasından başlayarak her konuda olduğu gibi bunda da bana yol gösterdiği için teşekkür ederim. Okulda insanca dürüstlüğü ve çalışma azmiyle örnek olan Bayram Kaya arkadaşıma teşekkür ederim. Ayrıca “teşekküre değmeyen bir çok şey öğrendiğim” insanlar da var: Onlarsız bu dünya çok daha insanca, iyi ve yaşanır olurdu; ama ne yazık ki dünyaya kötüler egemen. Önsöz için üç isim düşünmüştüm: Arkadaşım Profesör Stuart Ewen; “heart of the beast” diye nitelenen bir yerde doğup büyümüş, ama dünyanın en iyi kalpli ve insanlarından biri olan hocam ve arkadaşım Herbert I. Schiller’i bana hatırlatan Profesör Dan Schiller ve yeni tanışmak fırsatını bulduğum ve bana “Herb’in arkadaşı benim de arkadaşımdır” diyerek yakınlığını belirten Profesör Vincent Mosco. İhmal ettim ve sormada geç kaldım. Okulların tam açılacağı zaman, biliyorum, önsöz için Profesör Ewen’in zamanı olmayacaktı. Profesör Mosco’dan da kısa bir zamanda bana önsöz yazmasını isteyemedim. Profesör Schiller beni kırmadı ve “keşke zaman olsaydı daha ayrıntılı yazardım” diyerek, bana önsöz gönderdi. Bu nedenle Dan’a çok teşekkür ederim. Ayrıca Profesör S. Ewen, D. Schiller, Vincent Mosco ve K. Alemdar’ın makale ve kitapları daima bana değerli kaynak olmaktadır. Bu nedenle onlara daima teşekkür borçluyum. Kitabın bu baskısı için epey düzeltmeler ve eklemeler yaptım. Daha kolay anlaşılır bir hale getirmeye çalıştım. Düzeltmelerde bana yardım eden Gökçe Ejder, Hülya Eraslan ve Bülent Tellan’a teşekkür ederim. Bu kitap sadece bana değil, yaşanır ve insancıl bir dünya için eleştirel bilinçle kendine ve çevresine yaklaşan iyi ve güzel insanlara aittir. İrfan Erdoğan Eylül, 2002 ve Aralık 2004, Ankara İÇİNDEKİLER BÖLÜM I: SORUN, AMAÇ, YAKLAŞIM TARZI VE YÖNTEM ........13 BÖLÜM II: İLETİŞİMİ ANLAMLANDIRMA........................................23 İLETİŞİMİN TANIMI: GENEL ........................................................24 İletişim Tanımı: 20. yüzyıl Öncesi ..........................................30 20. Yüzyılda ve Günümüzde Egemen Tanımlamalar ...........33 Alternatif Tanımlamalar .........................................................41 İLETİŞİMİ AÇIKLAYAN TEMEL VARSAYIMLAR .........................43 İletişim beraberlik, anlaşma ve paylaşmadır ..........................43 İletişim bir süreçtir ..................................................................44 İletişim mesaj gönderme ve alma sistemidir ..........................46 İletişimde geri besleme vardır ................................................54 Bütün mesajlar içerik ve enformasyona sahiptir ....................56 Mesaj gönderilmez, mesaj uyandırılır ....................................56 İletişim geriye döndürülemez .................................................56 İletişmemek mümkün değildir.................................................57 İletişimde öncesiyle birlikte kurulan ilişki vardır......................57 İletişim etkileşimseldir.............................................................58 İletişim araçlar ile gerçekleştirilir ............................................59 İletişim bir çevrede olur ..........................................................61 İletişimin bir atmosferi vardır ..................................................62 İLETİŞİME NEDEN........................................................................62 İLETİŞİMDE AMAÇ, ROL VE GÖREV..........................................65 İletişim amaçlı bir girişimdir ....................................................65 Bir tarafın amaçlamadığı mesajlar iletişime sokulabilir ..........69 İLETİŞİMİN BAĞLAMI ...................................................................73 Yer bağlamı: İletişim örgütlü yerde olur .................................77 Zaman bağlamı: İletişim örgütlü zamanda olur ......................82 İLETİŞİMİN ÜRETTİĞİ ..................................................................92 İletişimle mesajlar üretilir........................................................93 İletişim mesajla veya kelimelerle anlam üretir........................95 İletişimle hayatın kendisi üretilir .............................................97 vi İçindekiler İLETİŞİM SORUNLARI..................................................................98 İletişimde gürültü, iletişim çökmesi ve meşrulaştırılan baskı..102 İletişimde uçurum, empati yokluğu ve iletişim çökmesi.........104 İletişimsizlik, iletişimin olmaması, iletişim yokluğu .................107 ELEŞTİREL ÖZET.......................................................................109 BÖLÜM III: DİL VE İLETİŞİM ..........................................................111 DİL ...............................................................................................111 ANLAM VE ANLAM VERME .......................................................113 GÖSTERGEBİLİM.......................................................................117 İşaret (gösterge) ...................................................................119 İkonlar, İndeksler, Semboller................................................120 İşaret Eden ve İşaret Edilen .................................................121 İşaret Sistemleri....................................................................123 Paradigma ve Sözdizimi ......................................................125 Anlam Verme Seviyeleri.......................................................127 Soyutlama: Metafor, Metonim, Mit .......................................129 Mit (efsane, masal)...............................................................130 Metinlerarasılık .....................................................................130 Yapısalcılık ve Yapısalcılık Ötesi .........................................130 BÖLÜM IV: KÜLTÜR VE İLETİŞİM .................................................135 EGEMEN ANLAMLANDIRMALAR..............................................135 ALTERNATİF ANLAMLANDIRMALAR .......................................137 KÜLTÜRÜ YAPAN, TUTAN VE DEĞİŞTİREN ÖZELLİKLER ....141 TEMEL KÜLTÜR TÜRLERİ.........................................................143 Halk/Folk Kültürü ..................................................................144 Kitle Kültürü ..........................................................................145 Popüler Kültür ve Kitle Kültürü .............................................147 Ulusal Kültür, Egemen Kültür, Alt-Kültürler ..........................151 Küresel ve Evrensel Kültür...................................................152 KÜLTÜRLER ARASI İLETİŞİM ...................................................154 İçindekiler vii BÖLÜM V: İÇSEL SİSTEM İNSANIN KENDİSİYLE İLETİŞİMİ ...............................................157 İDRAK ETME, ALGILAMA .........................................................166 ALGISAL FARKLILIKLAR ...........................................................167 KENDİNİ KAVRAMA VE İLETİŞİM .............................................169 BEN VE DİĞER FARKI VE DAVRANIŞI ANLAMLANDIRMA.....171 İNSANIN DIŞINI ANLAMASI ......................................................174 BÖLÜM VI: KİŞİLER ARASI SİSTEM KİŞİLER ARASI İLETİŞİM ...........................................................177 İlişki Kurma, Kendini Açma, Bağlanma ve Muhafaza Etme ...185 İlişki Geliştirme, Yakınlaşma ve Belirsizlik Azaltma ...............189 Hayal Kırıklığı, Kötüye Gidiş, Çatışma, Kaçınma ve Çözüm .192 İLİŞKİDE SÖZLÜ İLETİŞİM.........................................................198 İLİŞKİDE SÖZSÜZ İLETİŞİM ......................................................200 Mekan ve Mekanda Mesafe Tutma (proxemics)..................203 Dokunma: Haptics ................................................................205 Jestler: Kinesics ...................................................................206 Bakışlar: Occulecsics ...........................................................206 Zaman : Chronemics ............................................................207 Ses dili: Paralanguage .........................................................207 Maddeler: Artifacts ...............................................................208 Fiziksel Görünüm .................................................................208 KİŞİLERARASI İLETİŞİM KURAMLARI......................................209 BÖLÜM VII: GRUPLAR VE GRUP İLETİŞİMİ ................................211 GRUP YAPISI VE GÜÇ BAĞI .....................................................214 GRUP TÜRLERİ..........................................................................216 GRUP AMAÇLARI VE ÇIKAR YAPILARI....................................217 GRUP OLUŞUM VE GELİŞME SAFHALARI..............................220 GRUP BAĞLILIĞI........................................................................223 GRUP PERFORMANSI...............................................................224 ÖNDE GELEN GRUP KURAMLARI ...........................................227 GRUP İLETİŞİMİ .........................................................................228 ÇATIŞMA VE ÇÖZÜM.................................................................232 viii İçindekiler BÖLÜM VIII: ÖRGÜT VE ÖRGÜT İLETİŞİMİ..................................235 ÖRGÜTÜ ANLAMA VE ANLAMLANDIRMA ...............................235 ÖRGÜT OLGUSUNUN BAŞLANGICI VE GELİŞMESİ ..............241 KAYNAK KULLANIMI VE MOBİLİZASYONU .............................251 KATILMA, TOPLUMSAL YAPI VE ÇEVRE.................................254 ÖRGÜT OLGUSU: KURAMSAL YAKLAŞIMLAR .......................258 ÖRGÜT VE İLETİŞİM BAĞI ........................................................260 İLETİŞİM YAPILARI VE İŞLEVLERİ ...........................................266 ÖRGÜTTE İLETİŞİM ATMOSFERİ.............................................270 ÖRGÜTÜN İÇ ÇEVRESİ VE ÖRGÜT İÇİ İLETİŞİM ...................271 ÖRGÜTÜN DIŞ ÇEVRESİ VE DIŞLA İLETİŞİMİ ........................273 BÖLÜM IX: TEKNOLOJİYLE ARACILANMIŞ SİSTEM SATIŞI KİTLE İLETİŞİMİ...........................................................................277 KİTLE İLETİŞİMİNİN GELİŞİM TARİHİ.......................................280 Matbaanın ve Basının Gelişmesi ...........................................281 Analog Teknoloji.....................................................................293 Dijital teknoloji: Bilgisayar ve internet.....................................304 İLETİŞİMİN VE KİTLE İLETİŞİMİNİN ÖRGÜTLENMESİ............306 KİTLE İLETİŞİMİNİN TOPLUMDAKİ ROLÜ................................310 Egemen Görüşlere Göre Kitle İletişiminin Toplumdaki Rolü ..310 Eleştirel Görüşlere Göre Kitle İletişiminin Rolü ......................312 KİTLE İLETİŞİMİNİN ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ............................314 KİTLE İLETİŞİMİNİN ÜRETİMİ: EMEK VE UZMANLIK ..............317 KİTLE İLETİŞİMİNDE KONTROL VE İÇERİK ............................321 BÖLÜM X: ÖRGÜT İÇİN ÖRGÜTLÜ BİLİNÇ YÖNETİMİ HALKLA İLİŞKİLER .....................................................................323 TANIMLAR VE KİMLİK SORUNU ...............................................325 HALKLA İLİŞKİLERİN ÖZLÜ GEÇMİŞİ ......................................330 HALKLA İLİŞKİLERİN ELEŞTİREL AÇIKLAMALARI .................333 Hakla İlişkiler, Reklamcılık ve Kitle İletişimi Bağı .................349 Halkla İlişkiler ve Propaganda Bağı .....................................350 Halkla İlişkiler ve İletişim Bağı..............................................351 HALKLA İLİŞKİLERİN EROZYONU............................................352 İçindekiler ix HALKLA İLİŞKİLER PRATİĞİ: GENEL .......................................356 HALKLA İLİŞKİLER PRATİĞİ: TAKTİKLER, ARAÇLAR.............360 HALKLA İLİŞKİLERDE AMAÇ VE ROLLER ...............................363 İkna etme..............................................................................364 Savunma ..............................................................................365 Kamu yararı faaliyetleri ........................................................366 İmaj/saygınlık yönetimi .........................................................366 İlişki yönetimi ........................................................................367 Stratejik ilişki yönetimi ..........................................................368 İlişki pazarlaması..................................................................369 HALKLA İLİŞKİLERİN TOPLUMA FAYDALARI?........................369 HALKLA İLİŞKİLERİN ÖRGÜTLENİŞİ........................................373 ETİK SORUNU: BİR DİĞER BİLİNÇ YÖNETİMİ? ......................374 SON SÖZLER .............................................................................379 BÖLÜM XI: PAZARIN PAZAR İÇİN BİLİNÇ YÖNETİMİ REKLAMCILIK .............................................................................383 REKLAMIN KULLANIMI ..............................................................386 Örgüt veya ürün promosyonu yapma...................................386 Birincil ve tercihli talebi uyandırma.......................................386 Rakibin reklamını yenme (offsetting)....................................387 Satış elemanlarını daha etkili yapma ...................................387 Ürünün kullanımını artırma...................................................387 Tüketicilere hatırlatma ve destekleme..................................387 Satış iniş çıkışlarını azaltma.................................................387 KAR GÜTMEYEN REKLAMCILIK...............................................388 REKLAMIN TOPLUMDA ROLÜ VE ETKİSİ................................389 SOSYAL SORUMLULUK VE ETİK .............................................393 REKLAMIN YASAL DÜZENLENMESİ ........................................395 REKLAMCILIĞIN ELEŞTİREL AÇIKLANIŞI ...............................398 Bilimin Kullanımı...................................................................402 Çıkışı ve Amaçları ...............................................................403 Tanım ve İşlevleri: Reklamla Bilinç Yönetimi .......................406 x İçindekiler BÖLÜM XII: EKONOMİK VE İDEOLOJİK PAZARDA BİLGİSAYARLA ARACILANMIŞ İLETİŞİM.................................415 SAHTE DEMOKRASİNİN YENİ ŞÖVALYESİ: İNTERNET.........415 ÖRGÜTLENME, KONTROL, YÖNETİM VE EGEMENLİK .........419 BÖLÜM XIII: ULUSAL İLETİŞİM SİSTEM KORUMA VE SİSTEM SATIŞI.......................................425 EKONOMİK BOYUT: MATERYALİN VE BİLİNCİNİN ÜRETİMİ .426 Özel Sektör: Sistem ve Bilinci ..............................................429 Kamu Sektörü: Kamu Adına Kime Hizmet? .........................432 Üretime Katma, Katılma ve Mücadele..................................434 SİYASAL BOYUT: TOPLUM YÖNETİMİ.....................................441 Devlet ve Siyasal İletişim .....................................................442 Özel Teşebbüs: Ekonomi, Bilinç ve Siyasalın Üretimi .........448 GÜÇ YAPISI VE İLETİŞİM POLİTİKASI .....................................451 BÖLÜM XIV: ULUSLARARASI İLETİŞİM.......................................455 YERİN KULLANIMI: GLOBAL PAZAR VE GLOBAL İLETİŞİM ..460 UZAYIN KULLANIMI: EKONOMİ, BİLGİ VE KONTROL.............462 ARAÇ VE ÜRÜN ÜRETİMİ, DAĞITIMI VE TÜKETİMİ................463 İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE ÜRÜNLERİ ...............................465 ÖRGÜTSEL YAPILAR, TRANSFER VE İŞLEYİŞİ .....................466 PROFESYONEL İDEOLOJİLER, KÜLTÜR VE İŞ PRATİĞİ.......467 TURİZM: MEVSİMLİK ASALAKLIĞIN YÜCELTİLİŞİ ..................468 İNSAN GÖÇÜ: YABANCI İŞÇİLER.............................................470 ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE BASKI İLETİŞİMİ .....................472 BÖLÜM XV: İNSAN, TOPLUM, TARİH VE İLETİŞİM...................4755 EKLER..............................................................................................491 KAYNAKÇA .....................................................................................501 Preface Although its intellectual roots go back much further, communication study has existed as a formal domain of scholarship for more than half a century. Over this same span, communications – print and electronic media and telecommunications networks - have become ever-more vital to the overall process of social and economic development. Though the capacity for communication comprises a foundational aspect of what it means to be human, the institutions that are erected on top of this universal trait, and which in turn shape and reconfigure it, now began to acquire rapidly escalating significance. In particular, communications systems have been assimilated as a powerful means of self-advancement by the world market system. Throughout most countries, just a couple of decades ago, broadcasting and telecommunications were organized as quasi-state operations. Sharp limits therefore long existed on corporate investment and commercial application within the sector. Communications, for better and often for worse, remained underdeveloped in many regions – but media and telecommunications institutions were paradoxically also widely considered too important to be simply handed over to market actors, that is, to corporations. Today, in contrast, with the ascent of neoliberal policy orthodoxy, multinational corporations routinely avail themselves of commercial media outlets to mount advertising campaigns anywhere they choose. Manifold forms of cultural practice have been annexed by the sponsor system. Television networks such as CNN and MTV have emerged as major multinational businesses in their own right. Computercommunications networks, newly reorganized as businesses rather than state agencies, constitute primary enablers for multinational corporate production chains; such networks permit managers to coordinate product development, production, inventory, sales, accounting, personnel and other data for the world market. After decades of underdevelopment, that is, during the 1980s and 1990s, the communications sector positively exploded in visibility. A billion wireless phones are in use today, up from mere millions scarcely one decade ago. Digital devices of many kinds are proliferating in both consumer and business markets. In its constant search for new profit-sites, and at a cost of trillions of dollars, capitalism has suc- xii Önsöz ceeded in turning communications into a major new field of investment and market development, and an indispensable foundation for further cycles of accumulation. Ironically but predictably, the deliberate transformation of communications into just another corporate-commercial enterprise – albeit one of paramount significance for the world political-economy – subjected this field to the characteristic boom-and-bust logic of capitalism itself. Through the 1990s, augmentation and growth seemed unstoppable, and each week seemingly brought announcements of new media ventures, new infrastructure projects, new corporate combinations to supply equipment and services within and across national markets. The Internet frenzy added still greater momentum. Beginning in 2000, however, the down-phase of the cycle was triggered with the popping of the Internet bubble - and the greater communications sector suffered a steep fall. Financial pressures once again now suddenly intervened, to dictate how communications systems would develop, or be cut back. National media systems began to be reconstructed - with bankruptcies and employee layoffs an increasingly frequent occurrence – in response to creditor claims on cable television, telecommunications, Internet and other companies. Multinational corporate communications empires, only recently assembled, like Vivendi-Universal based in France, Leo Kirch based in Germany, and WorldCom and Global Crossing and AT&T based in the U.S., were forced to sell off choice assets. The book you are holding constitutes a welcome attempt to engage with these vital trends. On one side, the capacity for communication, which remains an indissoluble human attribute, is here given its proper weight. On the other, the multiple ways in which practices of communication have been distorted and scarred by institutionalized patterns of misuse are also squarely faced and carefully explicated. It is a pleasure to acknowledge our debt to Professor Irfan Erdogan for his latest contribution to scholarship. Dan Schiller, Professor of Communication, Library & Information Science, and Media Studies University of Illinois, USA BÖLÜM I GİRİŞ SORUN, AMAÇ, YAKLAŞIM TARZI VE YÖNTEM Bu kitap, iletişimi ve iletişimden geçerek kendimizi ve çevremizi daha iyi anlamamızı sağlamak için hazırlandı. Bu amaca ulaşmanın ilk koşulu okuyucunun, kendine ve dünyasına eleştirel bir gözle bakmasını gerektirir. Okuyucu kendini ve dünyasını gerçek anlamıyla tanımak istiyorsa, okuduklarını, izlediklerini, gördüklerini ve deneyimlediklerini anlamlandırırken “insanca yaşama ve insanca yaşatmayı” ölçü olarak almalıdır. Yazılanları bu şekilde anlamaya ve değerlendirmeye çalışırken, okuyucu hayatın düşünsel yansımalarını değil daima yaşanan hayatı hareket noktası olarak alırsa, gerçeğe daha çok yaklaşır.1 Aksi taktirde, okuyucu bu kitapta yazılanlara kölenin efendisini ve kölelik koşullarını koruması şeklinde tepki göstererek günümüz dünyasının utanç verici insanlık durumunun yeniden-üretimine katılacaktır. Kitabın amaçladığı okuyucu genel olarak kendini ve çevresini anlamaya çalışan herkestir. Fakat özel olarak kitap iletişim öğrencileri ve sosyal bilimle uğraşanlar için yazıldı. Kitapta akademisyenler dahil herkes hiç duymadığı, okumadığı ve düşünmediği çarpıcı şeyler bulacaktır. Türkiye’de iletişimi örgütlü yaşamdaki insan gerçeğini yansıtacak bir biçimde sunan bir yapıt bulma olasılığı yoktur ve bu olasılık gittikçe de azalmaktadır. İletişimle ilgili yapıtların önemli bir kısmı hem insan gerçeğini doğru bir şekilde yansıtmayan bir karaktere sahiptir hem de belli ticari çıkarları gerçekleştirmeye ve desteklemeye yöneliktir. Bunların popüler olanları iletişimi sadece mesaj alışverişine, iletişimsizliğe, iletişim çökmesine ve vücut diline indirgeyerek iletişimin ne olduğu gerçeğinden uzaklaşmaktadır. Ayrıca çoğu yapıtlar iletişimi kitle iletişimi olarak ele almaktadır. Bu kitap iletişimi dar ve yönlendirici 1 Bu kitapta sunulanları doğru anlamak için kesinlikle dipnot olarak sunulanların okunması ve sorular üzerinde düşünülmesi gerekir. 14 Önsöz çerçeveler dışında ve ötesinde, insan gerçeğini aydınlatacak bir biçimde ele almaya çalıştı. Kitapta okuyucuya geçerli bir iletişim anlayışı ve bilgisi eleştirel bir şekilde sunuldu. Burada amaç, okuyucuya kendini ve çevresini soruşturma gereğini hissettirmek ve aynı zamanda eleştirel düşünme alışkanlığının geliştirilmesine katkıda bulunmaktır. Bu amaca ulaşmak için, okuyucuyu düşünmeye yönlendiren ve farklı görüşleri ele alan ve irdeleyen, dipnotlarla sorular soran bir sunum tasarımı uygulandı. Ayrıca, iletişimin tanımı ve anlamlandırılması insan ilişkisindeki bir anlık kesiti ele alarak, tarihten ve bağlamdan yoksun bir biçimde incelenmesi biçiminde yapılmadı. Aksine, iletişim insanın varoluş ve toplumsal yaşam gerçeği içinde ele alındı ve anlamlandırıldı.2 Böylece insanı ve insana ait olanı anlamlandırırken insandan ve insanın olandan uzaklaşmamaya özen gösterildi; var olanı tarihsizleştirme, evrenselleştirme ve meşrulaştırma yoluna gidilmedi. İletişim bir şey söyleme, bir mesaj gönderme gibi basitliğin çok ötesindedir. İletişim sadece bilinç kontrolünden geçerek düşünceleri ve davranışları yönetme veya yöneltme de değildir. İletişimle örgütlü yaşamın materyal ve materyal olmayan üretimi gerçekleştirilir. İnsan üretimle, yaşamı için gerekli ve gereksiz ve hatta tehlikeli ve üretilmemesi gereken şeyleri yapar. Üretim araçlarının ve kaynakların sahipliği, üretilenin ve yaratılan zenginliklerin dağılımı vardır. Üretimle var olan mülkiyet yapısı ve bölüşüm koşulları, egemenlik ve mücadelesiyle birlikte yeniden üretilir. Üretilenin ve belli ellerde toplanmış şeylerin kullanım için dağıtımı, taşınması ve kullanıma sunulması vardır. Kullanıma sunulanın alınması ve kullanılması, tüketilmesi ve böylece bunların üretim gereksinimi ve koşullarının yeniden yaratılması vardır. Bütün bunlardan geçerek insan kendini ve toplumunu yeniden üretir, üretim araçlarını geliştirir, üretim ilişkilerini dönüşüme uğratır; kendinin de değişime uğramasını gerçekleştirir. Materyal yaşamını üreten insan, bu üretim sırasında, bu üretime bağlı olarak, bu üretimin bilinci de üretilir. Bu bilinçle üretim açıklanır ve bu 2 Toplumsal kavramı bu kitapta sosyal, kültürel, siyasal ve ekonomik örgütlülük anlamını içeren biçimde kullandım. Önsöz 15 açıklamalarla aynı zamanda var olan örgütlü üretim tarzı ve ilişkileri meşrulaştırılır ve karşıtlık üretilir. İletişim, materyal ve düşünsel üretimin yapılabilmesi için zorunludur, aksi taktirde üretim olamaz. Dolayısıyla iletişim üretimin sadece bilinciyle, anlatımıyla, tasviriyle, ifade edilmesiyle, yani düşünsel-dilsel yanıyla ilgili değildir. İletişim materyal ilişkilerin ve bu ilişkilerin tarzının sadece anlatımı, öykülenmesi değil, o ilişkilerin ve tarzın örgütlü zaman ve yer içinde yürütülmesinin zorunlu gereğidir. Bu yürütülme de anlatımla veya söylemle veya sözle olmaz. İlişkilerle amaçların gerçekleştirilmesiyle olur ki bu da ancak iletişimle mümkündür. İşte sözün, yazının ve görüntünün önemi bu noktada doruğuna çıkar. Dolayısıyla iletişim söylenen söz, uygun duruş, radyodaki ses, gazetedeki yazı, televizyon ve sinemadaki hareketli resim değildir: Bu söylenenlerle elde edilen, sürdürülen, üretilen, üretilmesine yardım edilen, özlüce her an her yerde insanın kendini üretme faaliyetidir. Kitapta iletişim incelenirken merkeze insanın düşünceleri veya söylemi değil, insanın kendisi yerleştirildi. İnsanın birey olarak sosyal içinde kendini ve sosyali üretmesi için zorunlu olan iletişimi anlamlandırma, en küçük inceleme birimi olan bireyden başlayarak irdelendi. Birey ve ele alınan her birim tanımlandı ve birimin yapısı özellikle üretim tarzı ve ilişki bağlamları içinde açıklandı. Bu çerçevede en küçük birim olarak kişinin kendisiyle iletişiminden başlandı. Bunu takip eden birimler, kişiler arası iletişim, grup iletişimi, örgüt iletişimi, kitle iletişimi, halkla ilişkiler, reklamcılık, ulusal seviyedeki (toplumsal) iletişim ve uluslararası iletişim olarak belirlenip incelendi. Bu tür ayırım sadece tür belirleme ve açıklamak için yapıldı. Okuyucunun kesinlikle şunu aklından çıkarmaması gerekir: Her iletişim birbiriyle bağıntılı ve iç içedir. Örneğin insanın kendiyle iletişimi yoksa, hiçbir iletişim gerçekleşemez. Siemens cep telefonuyla kişiler arası iletişim yapan iki kişi düşünün. Bu iki kişi aynı zamanda Siemens denen uluslararası bir şirketin malını tercih eden bir tüketici olarak uluslararası iletişim sürecinin bir parçası olmaktadırlar. Yüz yüze iletişim sürecinde IMF ve Dünya Bankası hakkında iki kişinin konuşması uluslararası ekonomik ve siyasal ilişkileri kişiler arası bağlam yoluyla destekler veya karşıt bir 16 Önsöz ideolojik yeniden-üretimini yapmaktadır. Bir televizyon programı seyreden izleyicinin kendi kendine program hakkında düşünmesi, o sırada veya sonradan biriyle program hakkında konuşması/tartışması, tek bir iletişimin değil, fakat kitle iletişimi ve bu iletişime bağlı olarak kendisiyle ve kişiler arası olduğunu gösterir. Kitabın şu an okuduğunuz bölümünde (birinci bölümde) iletişim konusunun ele alınış biçimi, ne sunulduğu ve nasıl sunulduğu gerekçelerle açıklandı. İkinci bölümde iletişimin ne olduğu ve nasıl açıklandığı eleştirel ve ayrıntılı bir şekilde incelendi. Böylece iletişimle ilgili önde gelen bir çok “çekici ve yönlendirici” söz ve tanımlamaların, şahane uyduruların ve yaratılan aldatıcı mitlerin/masalların ne olduğu, gerçek anlamları ve işlevleri tartışıldı. Üçüncü bölümde iletişim alanında günümüzde oldukça moda olan ve edebiyat, kültür ve ideolojiyle birlikte işlenen dil ile ilgili temel kavramlar ele alındı ve tartışıldı. Böylece sonraki bölümlerde kültürel incelemeler, dil, kültür ve göstergebilim konuları sunulurken okurların konuyu anlaması kolaylaştırılmaya çalışıldı. Dördüncü bölümde, üçüncü bölümdeki aynı amaç güdülerek, kültür açıklandı ve iletişimle bağı özlüce irdelendi. Bunu yaparken kültür hem alışılagelmiş egemen anlamlandırmalarla hem de alışılagelmişin ötesinde irdelenerek açıklandı. Beşinci bölümde içsel sistem olarak insanın kendisi ele alındı ve bu sistemdeki iletişim insanın kendi kendisiyle iletişimi olarak tanımlanıp incelendi. Kendi kendiyle iletişimde temel birim canlı öğe olan insan olarak tanımlandı. Bu bağlamda ilk ve temel birim örgütlü yer ve zamanda kendiyle ilişkide olan insan olarak belirlendi. Dikkat edilirse, bir iletişimi isimlendirmek için, birim olarak insanın sadece kendisini aldığımızda, insanın kendisiyle olan iletişimiyle karşılaşırız. Kişinin kendiyle iletişiminde kişinin “kişiliğe sahip olması” “birey, bireyci, toplumcu” olabilmesi, “kendi, özgür, köle, ben” olabilmesi ancak ve ancak sosyal olan içinde mümkündür. Sosyal dışında bireycilik, kişilik, toplumculuk, kendi kendinelik gibi gerçekler yoktur. Bireyciliğin, kişiliğin ve kendi kendineleğin oluşması, farklılaşması, benzeşmesi ve gelişmesi ancak toplum içinde toplumdan geçerek Önsöz 17 olur. Kendi başına bir adada yaşayan bir insan düşünemeyiz, çünkü o insanın varlığı bir anne-baba denen aile birimi ve o birimi çevreleyen diğer sosyal birimlerin varlığını gerektirir. Issız bir adaya düşmüş bir bebeğin yaşama şansı orada biter, çünkü bebek aile denen birimin bakımına muhtaçtır. Kurtların besleyip büyüttüğü insan-bebek öyküsü bilinç yönetimiyle gerizekalılaştırma masallarından biridir. Sağlıklı bilince hakaret olarak duran bu masallarla aslında bir egemen oluşumun ideolojisi işlenir. İki kardeşin farklı karakterler geliştireceğini ispatlamak için iki ayrı adaya gitmeye gerek yoktur, aynı aile içinde de farklı karakterlere sahip olacaklardır. Fakat karakterleri ne denli farklı olursa olsun yetiştikleri birimin egemen ve mücadeleci karakterlerini çeşitli ölçülerde yansıtacaklardır. Yani yetiştikleri birim ve birimlerin dışında, onlardan farklı, onların ilişki ve anlamlandırma biçimleri çerçevesi ötesinde bir kişiliğe, karaktere, anlamlandırmaya sahip olma olanakları yoktur. Dolayısıyla, kendi kendine iletişimdeki “kendi kendinelik” daima bireyin sosyaldeki ilişkileriyle, yaşamıyla, beklentileriyle, düşleri ve düş kırıklıklarıyla, sevi ve düşmanlıklarıyla, özlüce örgütlü yaşamın anlarını dolduran gerçekleriyle ilişkilidir. Altıncı bölümde içsel sistemlerin karşılaştığı ve ilişkide bulunduğu kişiler arası sistem ele alındı. Bu sistemdeki kişiler arası iletişim incelendi. İnsanı birim olarak ele aldığımızda, birimler arası iletişim, birim kişi olarak nitelendiği için kişiler arası iletişim olur. Kişiler arası iletişim, birim tek birey olduğu için, bu birimler arasındaki ikili ilişkileri anlatır. Birimler arası ikili ilişkiler örgütlü yer ve zamanda olur; bu nedenle bireylerin birbirinden özgür, bağımsız, atomlaşmış olarak ele alınması yanlıştır. Bireyin birey olması ve bireyler arasının anlamı bir sosyalliği anlatır. Bu sosyallikte arkadaşlık, aile, komşu, akrabalık, öğrencilik, annelik, babalık, çocukluk, kölelik, efendilik, patronluk, işçilik, işsizlik, zenginlik, yoksunluk, küskünlük, savaş, barış, dostluk, düşmanlık gibi birçok ilişkiler vardır. Kişinin kendisiyle iletişimi ve kişiler arası iletişim, bu nedenle algılar, dürtüler, tutumlar, duygular, inançlar çerçevesi dışına çıkartılmalı ve bunlar somut yer ve zaman içinde güç ve çıkar ilişkileriyle birlikte ele alınmalıdır. Örneğin inançlar denildiğinde kimin inancı, hangi örgütlü yapılarda ve hangi örgütlü zamanda sorularına cevap verilmesi gerekir. Kişiler arası iletişimde 18 Önsöz insanın tutum ve davranışları yer ve zamandaki ilişkilerin doğasıyla bağıntılıdır. Bu nedenle örgütlü yer ve zaman bağlamı belirlenmeden ve insan bu yer ve zaman içinde değerlendirilmeden geçerli bir inceleme ve anlamlandırma olamaz. Yedinci bölümde ikiden fazla insanın oluşturduğu “grup” adı verilen yapı üzerinde duruldu ve grup, grupla, grupta ve gruplar arası iletişim konusu sunuldu. Tek birimlerin örgütlü yapılar içindeki amaçlı birliktelikleriyle gelen üretim ilişkileriyle çeşitli çaptaki grup ve organizasyon birimleri oluşur. Grup, birim olarak, çeşitli amaçlarla belli örgütlenme ve zaman yapısı içinde oluşan insan birimleri topluluğudur. Genel olarak en az üç kişinin bir grup oluşturduğu kabul edilir. Grup geçici olarak arkadaşların toplanmasından, bir iş yerindeki üretim veya görev gruplarına ve devlet kurumu içinde veya dışında kurulmuş ve belli kişileri ve grupları öldürme amacıyla ve aracıyla donatılmış gizli bir cinayet birimine kadar çeşitlenir. Dolayısıyla, gruplar belli zaman dilimi içinde var olan farklı örgünsel yoğunluktaki örgütlü yapılardır. Bu nedenle, hepsinde yapı ve bağlama göre belli egemenlik ve mücadele, dolayısıyla istemle ve istemsiz katılma ve katma, boyun sunma ve boyun kaldırma öğeleri ve ilişkileri vardır. Sekizinci bölüm içsel, kişiler arası ve grup yapılarını belli yer ve zaman içinde örgütleyen sisteme ayrıldı. Organizasyon (örgüt, kurum, firma) olarak nitelenen bu sistemle bağıntılı olarak örgüt iletişimi (organizational communication) ele alınıp incelendi. İnsan ilişkilerini örgütlü yapılar içinde ele aldığımızda, örgüt içindeki ilişkiler bağlamlarında kendi kendine, kişiler arası, grup ve örgüt iletişimleriyle karşılaşırız. Örgüt yapısını birim olarak ele aldığımızda karşımıza örgütsel ve kurumsal ilişkiler ve bu ilişkileri gerçekleştirmek için zorunlu olan örgütsel iletişim çıkar. Organizasyonlar belli amaçlarla bilinçli olarak bir veya birden fazla kişi tarafından kurulmuş, bir kişinin yerine getiremeyeceği veya bir kişinin kendisinin yerine getirmek istemediği en az bir üretim faaliyetini gerçekleştiren toplu birimlerdir. Bu birimler bir firma veya devlet kurumu olabileceği gibi çok daha gevşek bir şekilde örgütlenmiş kısa ve uzun zamana dağılmış dedikodu, haber verme, bilgilendirme, oyun, eğlence ve kutlama ile Önsöz 19 ilgili örgütlü etkinlikler olabilir.3 Bu bağlamda köy odalarında bir zamanlar her akşam olan toplanmalar resmi kuralları ve koşulları olmayan fakat kültürel normlar, gelenekler ve adetlerle yürütülen bir kültürel örgütlü faaliyettir. Bu nedenle organizasyon (örgüt, kurum) materyali üreten örgütlenme olabileceği gibi materyali ve materyal yaşamı tasdik ve tasvip eden (veya etmeyen) düşünselle, eğlenceyle, boş vakitle, dinlenmeyle ilgili sosyal bir kurum veya örgütlenme olabilir. Bir firmada olduğu kadar, bir köy odasında, bir misafirlikte, bir ailede, bir köy kahvesinde üretilen her şey, diğer üretimler gibi hayatın kendisinin belli yanlarının üretimiyle ilgilidir. Dokuzuncu bölümde daha önce sunulan bütün iletişim türlerini de içeren kitle iletişimi ele alındı. Örgütlü yapılar birim olarak ele alındığında, önümüze organizasyonlar çıkar. Bu yapıların günümüzde en önde gelenleri arasında kitle iletişim olarak isimlendirilen teknolojik araçlarla aracılanmış yönetimsel iletişim vardır. Bu iletişim aynı anda hem ekonomik amaçlı hem de geniş insan kitlelerinin bilinçlerini biçimlendirme ve davranışlarını yönlendirmeyle ilgili bir örgütlenmeyi anlatır. Kitle iletişiminde bu tür amacın gerçekleşmesini sağlayan birimler ağı vardır. Bu ağın bütünü kitle iletişimi denen birimi oluşturur. Onuncu bölümde halkla ilişkiler incelendi. Bir örgütlü yapının hem kendi içinde hem de doğrudan veya dolaylı olarak ilişkide bulunduğu dış çevreyle kurduğu ilişkiler vardır. Bu ilişkilerde belli amaçları gerçekleştirmek için bilinç yönetimi yoluyla kontrol kurma ve sürdürme gereksinimleri çıkar. Bu amaçla çeşitli bilinç yönetimi mekanizmaları geliştirilmiştir. Bunlardan biri de halkla ilişkilerdir. Halkla ilişkiler firma ve kurum çıkarlarının daha iyi gerçekleştirilmesini amaçlayan örgüt için örgütlü biliş inşasıyla yapılan bilinç yönetimi iletişimidir. Halkla ilişkiler bir örgütlü yapının, kendi amaçlarına uygun olduğunda materyal gerçeği yansıtarak ve uygun olmadığında sahte imajlar yaratarak yaptığı planlı ve profesyonel satış ilişkisidir. 3 Üretim faaliyeti bir maddenin üretimi, dağıtımı ve tüketimine kadar olan bütün etkinlikleri kapsayacak anlamda kullanıldı. Dağıtım da aynı zamanda bir üretimdir: Üretilenin dağıtımıyla üretimin tüketime veya kullanıma giden dağıtım safhası üretilmektedir. Tüketimle hem tüketim üretilirken hem de üretimin gereği üretilir. 20 Önsöz On birinci bölümde reklamcılık ele alındı. Reklamcılık belli bir ödeme karşılığında bir örgütlü birimin (reklam şirketinin) diğer bir örgütlü birimin (müşteri firmanın) satış çabasına paketlenmiş iletişimle yardım girişimidir. Reklamcılık iletişimini oluşturan birimler müşteri firma, reklamı veren şirket, destek şirketler, taşıyıcı araç (iletişim medyası)4 ve hedef bireylerdir (potansiyel alıcılar). Bu birimlerin oluşturduğu bir endüstri ve iş gördüğü bir endüstriyel yapı vardır. Reklamcılık bu endüstriyel yapının işlevsel ve entegral bir parçasıdır: Parçası olduğu bu yapının pazarlamasını yapar. On ikinci bölümde bilgisayarla aracılanmış iletişim ve özellikle internet üzerinde duruldu. İnternet öncelikle bilgisayar, uydu ve telekomünikasyon teknolojilerinden geçerek olan iletişimi anlatır. Bu iletişim insan makine iletişiminden geçerek endüstriyel yapıların ekonomik ve ideolojik satışının yaygınlaşmasını sağlayan en çağdaş tarz olarak nitelenebilir. On üçüncü bölüm ulusal iletişim adı altında ele alındı: Ulusal iletişim aslında ulus denen bir birimin iletişimi demektir. Sorulması gereken ilk soru şudur: Kiminle iletişimi? Ulusu birim olarak ele aldığımızda karşımıza ulusun kendi içindeki ve diğer uluslarla olan iletişimi çıkar. Ulus denen birim amaçlarıyla homojen bir tümceden çok belli egemenlik ve çıkar yapılarını anlatır. Ulusun diğer uluslarla iletişiminde de çıkar ve güç ilişkileri egemen karakterdir. Ulusal iletişim denildiğinde, eğer uluslararası ilişkiler bağlamında konuşuluyorsa, ulus olarak örgütlenmiş ekonomik ve siyasal birimler arasındaki ilişki anlaşılmalıdır. Ulus içi ilişkiler bağlamında konuşuluyorsa, o zaman ulus denen birimi oluşturan üretim biçimi ve ilişkileri baz alınarak anlamlandırmalar yapılmalıdır. Bu da ancak ulusal iletişimi üretim biçimi ve ilişkileri tarihi içinde ele alıp değerlendirmeyle olabilir. Toplumun biçimi ve gelişmesi sosyal üretim tarzı ve ilişkileri ve üretim güçleriyle bağıntılıdır. Bütün bunlar ise iletişimle var olan ve değişen bir insan örgütlenmesini anlatır. Bu örgütlenmede insan düşüncesinin ve davranışının, dolayısıyla emeğinin belli biçimlerde kullanılmasının kontrolü için araçlar ve yöntemler geliştirilmiştir. Gelişme, yaygınlaşma 4 Medya teknolojik araçlar demektir. Önsöz 21 ve güç kazanmada kontrol gereksinimleri için geliştirilen teknolojik araçlarla yer ve zaman üzerinde, dolayısıyla emek üzerinde egemenlik yoğunlaştırılır. Bu tarihsel süreç doğal iletişim araçlarıyla (sözle ve elle) yürütülen ilişkilere ek olarak teknolojiyle aracılanmış ilişkiyi getirmiştir. Bu gelişme ticari yolların ve bu yollardaki hareketin kolaylaştırılması, matematik, fizik, kimya vb alanlardaki buluşlar ve bunların sosyal yapılarda ve ilişkilerde uygulanması, yazıyla ve görüntüyle kayıt ve sonradan çağırmayla günümüzdeki boyutlarına ulaştı. Bu gelişme tarihi ancak üretim biçimi ve ilişkileri bağlamında ele alınırsa insanın ve sosyalin gerçeğine ulaşılabilir. On dördüncü bölümde uluslararası iletişim incelendi. Uluslararası iletişimde ana birimi ulus denen siyasal yapılar oluşturur ki bu oldukça aldatıcıdır: Asıl çıkarlar ve amaçlar ulus kavramı içinde saklanır. Uluslararası iletişim ulus denen ana birimden başlayarak ticarete ve bireysel seyahate kadar çeşitlenen farklı uluslardaki birimler arası ilişkiler ve bu ilişkilerin kurulması ve yürütülmesiyle ilişkilidir. Ayrıca, uluslararası iletişim kitle iletişimi araçlarının, ürünlerinin ve ideolojilerinin üretimi, dağıtımı ve tüketimiyle asla sınırlı değildir. Bu birimler arasında akla gelen her tür ilişkinin yürütülmesi ve anlamlandırılmasını içerir. Aslında uluslararası iletişimde ulus biriminin faaliyetleri sadece birim olarak kendinin değil, aynı zamanda ulusu oluşturan alt-birimlerin (özellikle ekonomik birimlerin) ulus sınırları dışındaki ilişkilerinin düzenlenmesiyle ilişkilidir. 1990’lardan beri artan bir şekilde küresel iletişim kavramı ön plana çıkartılmıştır. Küresel iletişim, aynı küreselleşme (globalism) kavramı gibi dikkatle ele alınmalıdır. Küresel iletişim sürecindeki tarafların belirlenmesi ve bu belirlemeden geçerek birimin gerçekten küresel mi olduğu yoksa, birimin uluslararası seviyede üretim ve dağıtım yapan şirketler mi olduğu açıkça tespit edilmelidir. Bu şirketlerin sermaye yapısının ve bu yapıdan geçerek yönetim yapısının uluslararası olması kimin ne ölçüde ve nasıl globalleştiğini anlatır? Bu kitapta küresel iletişim uluslararası iletişim bağlamı içinde ele alındı. Bunun temel nedeni günümüzde dünyada egemen düzenin hala kapitalist üretim tarzı ve bu tarzın biçimlendirdiği ulus devletlerin olduğudur. Devletlerin uluslararası ilişkilerdeki fonksiyonu, kurulan uluslararası 22 Önsöz örgütlenmelerin kontrolünden de geçerek, kendi varlığının nedeni olan sermayenin yeni-sömürgeci yapılardaki çıkarlarını korumaktır. Son bölümde insan, toplum, tarih ve iletişim konusu eleştirel bir şekilde ele alınarak açıklandı. Eklerde kronolojik olarak iletişim ve iletişim araçlarıyla ilgili tarihsel bir gelişme sunuldu. Kaynakçada kitapta kullanılan referanslar verildi. Yazar kesinlikle kendini okuyucunun ulaşabileceği kaynaklarla kendini sınırlamadı. Aksine, ulaşabildiği her türlü kaynaktan yararlanarak, okuyucuya zengin bir çeşitlilik sundu. Bu yazar bunu çok az insanın yapabileceği boyutun ötesinde, günde en az on saat ve üç yıllık yoğun çalışmayla yaptı. Bu kitap materyal ilişkilerin öznel çıkarlar için meşrulaştırıldığı düşünsel alandaki mücadeleye, insan ve doğa için doğru olanı sunarak katkıda bulunmak için yazıldı.