Türkiye`deki Sismik Boşluklar we 27 Haziran 1998 Ceyhan (Adana

advertisement
DEPREMSELLlK
Türkiye'deki
Sismik
Boşluklar we
27 Haziran
1998
Ceyhan (Adana)
Depremi
(ms6.3)
Türkiye, bilinen ana diri faylar
boyunca (Kuzey Anadolu Fayı, Doğu
Anadolu Fayı, Ege Graben sistemi,
Kuzeydoğu Anadolu fayı vb) belirli
dönemsellik gösteren yıkıcı ve yüzey
faylanması meydana getiren depremlerin olduğu, dünyanın aktif deprem
bölgelerinden birini temsil etmektedir.
Doğu Anadolu Fayı'nda (DAFZ),
1900-Günümüz arasında 10 hasar
yapıcı deprem (Ms > 5.5) meydana
gelmiştir (Şekil 1), Bu depremlerin
dışmerkez dağılımları, segmentlerin
sınırlarında yoğunlaşma eğilimleri
göstermiştir. Bu
dağılımlar,
fay
boyunca Karlıova-Türkoğlu arasında
üç ana segmentin, Türkoğlu kavşağından güneybatıya doğru olan, kollara ayrıldığı bölgelerde ise dört segmentin yer aldığını göstermektedir,
DAFZ, sol yönlü doğrultu atımlı fay
olması nedeniyle paleosismolojik olarak Kuzey Anadolu Fayı'na büyük bir
benzerlik göstermektedir.
Andırın sismik boşluğunu içine
alan Adana-Ceyhan-Maraş yörelerinde 290, 517, 524, 5 6 1 , 1114,
1514 ve 1855 yıllarında, şiddetleri V
ile IX arasında değişen büyük depremler meydana gelmiştir (Ergin vd
1967). Diğer yandan Türkoğlu sis-
mik boşluğunda oluştuğu tahmin edilen en son deprem (1874 yılında) şiddeti VIII olan büyük bir depremdir
(Öcal 1968), Hazar gölü sismik boşluğunda, günümüze en yakın 1866
yılında VIII şiddetindeki depremdir
(Öcal 1968).
Tarihsel kayıtlar, Doğu Anadolu
Fayı'nın bir önceki yüzyılda (18001900) olduğu gibi son yüzyıl (19001995) içerisinde de oldukça sakin olduğunu göstermektedir, Dolayısıyla,
bu Fay da, önümüzdeki yüzyıl içerisinde Kuzey Anadolu Fayı'na benzer
bir deprem serisine yolaçması oldukça muhtemel görülen, en azından
200
yıllık bir enerji
birikimi
sözkonusudur. Gerek 22 Ocak 1997
Hatay depremi (m=5.5), gerekse 27
Haziran 1998 Ceyhan depremi Doğu Anadolu Fayı'nın önümüzdeki
yüzyıl içerisinde oldukça aktif olabileceği olasılığını göstermektedir. Benzer olarak, uzun süre suskun kalan
Doğu Anadolu Fayı kuşağında, Kuzey Anadolu Fayı'ndaki 1939-1967
deprem serisine benzer deprem serisi oluşma olasılığı bulunmaktadır. Bilindiği üzere, Kuzey Anadolu Fayı ile
Doğu Anadolu Fayı birbirlerinin birleşik fayları (conjugate faults) oluştur-
Dr Ramazan DEMİRTAŞ
Afet İşleri Gene! Md.lüğü,
Şekil 1. Türkiye ve yakın civarında yer alan muhtemel sismik boşlukların diri
Deprem Araştırma DairesiBşkJığı
faylara göre dağılımları.
24
DEPREMSELUK
maktadır. Bu faylardan birisi aktif
haldeyken diğeri kilitlenmekte ve diğeri aktif hale geçmektedir. Bu durum, tarihsel deprem kayıtlarında
çok açık olarak gözlenilebilmektedir.
28 Haziran 1998 depreminden bir
sonraki depremin bu fayın kuzeydoğu yada güneybatı ucunda oluşma
olasılığı yüksek olarak görünmektedir
Türkiye'deki sismik boşluklar ve güncel sismisite ile karşılaştırılması
Kabuk içerisinde gerilmelerin, kümülatif olarak artıp, jeolojik birimlerin direnim gücünü aşacak düzeye
eriştiğinde, aniden boşalması ile deprem meydana gelmekte ve yüzeyde
faylanmalar oluşmaktadır. Oldukça
uzun faylar boyunca, uzun süredir
depremlerin olmadığı kısımlar, gelecekte deprem oluşturma potansiyeli
yüksek olan yerler olarak tanımlanmaktadır, Mogi (1979a) tarafından
bu kırılmadan kalan kısımlar birinci
tip sismik boşluk olarak (first kind of
seismic gap§=5patiai gap) tanımlanmıştır.
Diğer taraftan, bir sismik kuşaktaki büyük depremlerin artçı şokların
yayıldığı bölgelerin harita üzerine işaretlenmesi sonucu, arada yer alan
boşluklann hepsinin gelecekte deprem oluşturması şartının olmadığını
belirtmek yerinde olacaktır. Çünkü
bu kuşaklann bazı kesimlerinde asis=
mik kayma sonucu sürekli deformasyon boşalımı olabilir ve çok sık olarak
mikrode premiere maruz kalırken büyük magnitüdlü depremler oluşturamazlar. Bu kısımlar, faylann krip gösterdiği segmentleri olarak bilinir, Japonya'da Kanto bölgesinin doğu kıyısında yer alan segment (Mogi
1979a), San Andreas Fayı'ran Parkfield segment! (Allen 1968) ve Kuzey Anadolu Fayında Ismetpaşa seg=
menti (Ambraseys 1970 ve Ketin
1976) örnek olarak verilebilir.
Bazı durumlarda, büyük bir deprem oluşmadan önce, büyük depremin odak bölgesinden uzakta yer
alan bölgelerde yoğun mikro deprem
etkinliği görülür. Büyük bir depremden önce odak bölgesinde bir çeşit
haberci olaylara işaret eden bu sismik
suskunluk, ilk defa Inouye (1965),
tarafından ikinci tip sismik boşluk
(Second kind of seismic gaps=temporal gaps) olarak tanımlanmıştır.
Diğer taraftan Mogi (1969a),
Inouye'nin (1965) görüşüne paralel
olarak, büyük bir depremin odak bölgesinde sismik aktivitenin azaldığım,
tersine civar bölgelerde arttığım belirtmiş ve bunu Gözleme Modeli (doughnut pattern) olarak tarif etmiştir,
1900-1995 yılları arasındaki
depremlerin yer-zaman aralığı içerisindeki dağılımları, tüm Türkiye'de
kırılmadan kalan (yersel boşluk=spatial gap) ve günümüzde zamansal
bir boşluk modeli (temporal
gap=doughnut pattern) gösteren
muhtemel 15 yer olduğunu göstermektedir (Demirtaş ve Yılmaz,
1996) (Şekil 2). Bu boşluklann belirlenmesinde Mogi (1979a ve 1985)
tarafından ileri sürülmüş birinci ve
ikinci tip sismik boşluk modeli kulla-
nılmıştır. Türkiye'deki muhtemel 15
sismik boşluk sadece geçen yüzyıl
(1900-1995) içerisinde oluşan depremlerle değerlendirilmemiş; aynı zamanda tarihsel kayıtlar (M.Ö. 2000M.S. 1900) ile de karşılaştırılarak be
lirlenmeye çalışılmış ve paleosismolojik çalışmalar ile kısa süreli deprem
tahminlerine ışık tutmak amacıyla,
son yüzyıl (1900-1995) içerisindeki
sismisitenin değişimi ile güncel sismisitenin bu boşluklar içerisindeki dağı
lımı ayrıntılı olarak araştırılmıştır.
Özellikle güncel depremler, bu sismik
boşluklann başlangıç ve bitiş kısımlarında oluşma eğilimi gösterirken,
esas • kırıtabilecek kısımların oldukça
suskun oldukları (bir çeşit zamansal
boşluk) görülmektedir. Türkiye'de dirifaylar boyunca segmentlerin ayırt
edilmesi, gelecekte oluşması muhtemel depremlerin tehlike analizleri ve
sismik zonlamaların yapılmasında
esas teşkil edecek deprem kırık uzunhıklarını denetleyen kırık başlanıç ve
bitiş noktalanın belirtmesi açısından
oldukça büyük önem taşımaktadır.
Bu sismik boşluklarda 19001995 ve 1970=1995 yılları arasında
oluşmuş depremlerin sayısı Tablo
l'de gösterilmiştir.
Şekil 2, Doğu Anadolu Fayında hasar yapıcı m yüzey kırığı getirmiş depremler
İle muhtemel sismik boşlukların segmentleri ile olan ilişkisi.
25
DEPREMSELUK
2 7 Haziran 1 9 9 8 Ceyhan
Depremi
Anaşoku artçı depremler izlemiş,
saat 17.15'de m=4.6 büyüklüğünde
büyük bir artçı deprem olmuştur. Saat 21.54'de m=4.2 ve 28 Haziran
1998 günü saat 06.59'dam»4.8 büyüklüğünde en büyük artçı deprem
meydana gelmiştir, Anaşoktan hemen sonraki üç gün içerisinde büyüklükleri m»2.0 ile m=4.8 arasında değişen yaklaşık lOO'den fazla artçı
deprem kaydedilmiştir» Anaşoktan
itibaren üç gün içerisinde artçı depremler azalmıştır, Anaşoktan önce
herhangi bir haberci olayın olup olmadığı bilinmemektedir.
27 Haziran 1998 günü saat
16.56 (TSÎ)'da, merkez üssü Adana
Ili'ne bağlı Ceyhan llçesi'ne yakın bir
yerde olan m=6'.3 şiddetinde, orta
magnitüdlü bir deprem meydana gelmiştir. Deprem'de toplam 144 kişi
hayatını kaybetmiş ve 1500'den fazla İnsan yaralanmıştır. Deprem 20
saniye sürmüş ve birçok binanın yıkılmasına ve ağır hasar görmesine neden olmuştur,
Depremde hasar» özellikle Cey=
han ilçesi ve köyleri olmak üzere eski
Adana şehrinin bulunduğu alanlarda
yoğunlaşmıştır. Depremdeki ağır hasarlar, Misis fayı boyunca bulunan,
başta Ceyhan olmak üzere, bu llçe'ye
bağlı Geçitli, Sulucak, Abdioğlu, Yürek, Kızıltaş köylerinde gözlenilmiştir.
Deprem, 30 evin tamamen yıkılmasına, 5 işyeri ve 6 okulun ağır hasar
görmesine
neden
olmuştun
1500'den fazla ev oturulamaz hale
gelmiştir.
Artçı depremlerin, anaşoktan itibaren üç gün içerisinde giderek azalmış olması oldukça düşündürücüdür,
Örneğin 13 Mart 1992 Erzincan
depreminde (m-6,8) bir gün içerisinde yaklaşık 1500'den fazla artçı deprem kaydedilmiş ve artçı depremler,
anaşoktan itibaren 3 aydan daha fazla süre boyunca devam etmiştir, (Demirtaş vd.5 1994) Benzer şekilde 1
Ekim 1995 Dinar depreminde ilk
gün içerisinde 50Ö ! den daha fazla
Tablo 1, Türkiye'deki sismik boşluklar ve 19004995 ve 1970=1995 yılları arasında oluşmuş depremlerin (M > 4.0) dağılımları.
No 5. Boşluk
Enli
K
En 12
K
Boyl
D
Boy2
D
38
35
37
Deprem sayısı
J 900-1995 1970*1995
deprem kaydedilmiş ve artçı depremler 3 aydan daha fazla devam etmiştir (Demiriaş vd., 1996a, 1996c).
Bilindiği gibi, artçı depremler kıngm
ilerlemesini gösterir ve fayın denge
durumuna gelmesini sağlar. Bu açıdan düşünüldüğünde fay mekaniğini,
özellikle doğrultu atımh fay sistemini
çok iyi anlamak gerekir. Bilindiği üzere doğrultu atımh fay sistemleri birçok kademeli kırıklardan oluşur. Bu
kademeli kırıkların sıçrama ve bükülme noktalan çeşitli pürüz alanlar teşkil eder. Bu pürüz alanlar, özellikle
deprem episantrlannın odaklandığı
noktalan teşkil ederler.
Bilindiği gibi, Doğu Anadolu Fa«
yi, Türkoğlu civarında üç yada dört
kola (splay faults) ayrılmaktadır.
Bunlardan en doğudaki Kırıkhan»
Hassa ve Amîk Ovası 'ndan geçerek
Ölü deniz Fayı'na bağlanmaktadır.
Kollardan ikincisi, birinci kola hemen
hemen paralel uzanıp Samandağ ilçesinden geçerek Helen-Kıbrıs yayı
ile birleşmektedir. Kollardan üçüncü- ,
su, Osmaniye ve Karataş ilçelerinden
geçerek İskenderun Körfezi'ni sınırlayıp Akdeniz içerisine uzanmaktadır.
Dördüncü kol ise hemen Andırın'ın
kuzeydoğusundan, Ceyhan içerisine
ve Yumurtahk'a doğru uzanmaktadır.
Deprem, muhtemelen Misis fayı olarak adlandırılan bu dördüncü kol üzerinde meydana gelmiştir. Depremin
merkezi, bu fayın güneybatı ucuna
yakın bir yer oları Ceyhan İlçesi civannda yer almıştır. Bu bölgede, Doğu
Anadolu Fayı'nın 4 ana kola ayrılması, Arap Levhasının Anadolu Bloğu'nu batıya kaydırması sonucu, bu
alanda bir genişlemeye neden olmaktadır. Deprem odak mekanizması,
muhtemelen normal bileşenlî sol yanal atımh bir faylanma çözümü verecektir.
1
Aııdınıı
36
2
Turkoqiu
37
38.5
37
38.5
38
34
3
HıJ7rlT Gölü
?H
39
3« 5
40 3
46
34
4
Zafrı But nu
35
3()
32
35.5
İS
12
5
Antalya
35
37
30
32
132
111
6
Aksu
37
38
30
31
78
53
7
Gokova
30.5
37.5
26.5
29
286
194
8
Çdvırlı-Aşkale 39.75
40.5
39 0
42
53
35
9
Van
38
39
42
45
75
42
10
Yüksekova
35
38
43.2
46
94
69
11
Anlrihan
4L) 2
41,2
42
43 3
56
50
12
Marmara
40.5
41 5
27 5
29
30
20
13
Ycdisu
39
39 75
39
42
96
65
14
G'jyv
40
41
29
31
76
47
T a r t ı ş m a vm Sonuçlar
Aıgithnni
38
39
30.2
32.4
52
38
Daha önceki bölümlerde de belir*
"ıs"
26
70
52
DEPREMSELLİK
tildiği gibi, Doğu Anadolu Fayı, yüzyılımızda ve Önceki yüzyıl içerisinde
olduğu gibi sismik olarak oldukça suskun bir dönem geçirmektedir. Bu
faydaki sismik boşlukların dağılımları,
muhtemelen Kuzey Anadolu Fayı'ndaki 1939-1967 deprem serisine
benzer bîr deprem serisinin önümüzdeki yüzyıl içerisinde oluşabileceğini
göstermektedir, Bu fayın kısa bir süre
içerisinde tamamen kınlmasına ne=
den olabilecek, 1939 Erzincan dep*
remine benzer bir büyük depremi tetikleme rolü üstlenebilir. Bu yüzden
Doğu Anadolu Fayının bu işaret edilen sismik boşluklan civarında çalışmaların yoğunlaştırılması, deprem
tehlikesinin belirlenmesi ve zararlarının en aza indirgenmesi açısından oldukça büyük önem taşımaktadır,
Diğer taraftan, her sismik boşlukta olduğu gibi özellikle başta Andırın
civarında olmak üzere Ergani ve Hazar gölü civarında 1989'dan bu yana
her yıl Ms > 4,0 şiddetinde birkaç
deprem oluşmuştur (Demirtaş ve
Yılmaz, 1996). Dünyanın değişik
bölgelerinde geçmişte oluşmuş depremler üzerindeki haberci olaylara
(precursory) ait çalışmalar, kırılacak
segment uzunluğu ile habercilerin süresi arasında doğrudan bir bağlantı
olduğu sonucunu ortaya koymuştur.
Buna en iyi örnek olarak günümüzde
meydana gelen 1 Ekim 1995 Dinar
depremi verilebilir (Demirtaş vd3
1996a» Demirtaş vd, 1996c), Dinar
depreminde 10 km uzunluğunda bir
kırık oluşurken, haberci olaylar 30
gün öncesinde ortaya çıkmaya başlamıştır. Buradan hareket ederek Doğu
Anadolu Fayı'nda sismik boşluklarda
oluşması muhtemel, haberci olarak
nitelendirilebilecek Ms > 4,0 depremlerin 5-7 yıl öncesinde gözlenmeye
başlanması, kınlabilecek uzunluklann
oldukça uzun (100 km veya daha
uzun) olabileceğine işaret etmektedir.
Bu açıdan fayın bu bölümlerinin ye-
terli derecede yoğun bir gözlem altında bulundurulması yerinde olacaktır,
Aynca bu sismik boşluklar üzerinde
geçmiş son yüzyıl içinde (1900*
1995) hasar yapıcı ve yüzey kırığı
oluşturan büyük depremlerin meydana gelmemesi, bu bölgenin önemini
daha da artırmaktadır,
Orta Anadolu bölgesi içerisinde
bulunan Ecemiş, Tuz Gölü» Kırıkkale,
Kırşehir-Keskin, İnegöl-Eskişehir, Al*
mus fayları da oldukça yüksek deprem potansiyeli taşımaktadır. Bu nedenle bu faylann daha yakından gözlenmesi son derece büyük Önem taşımaktadır.
Değinilen Belgeler
Allen, C.R., 1968; The tectonic environments of seismically active
and inactive areas along the
San Andreas Fault System.
Stanford University PubL, Geol. Sei. 11, 70-82,
Ambraseys, N.N., 1970; Some characteristics features of the
North Anatolian Fault Zone.
Tectonophysics, 9, 143-165.
Demirtaş, R., Yılmaz, R., Berchemer, H., and Baier, B., 1994;
13 Mart 1992 Erzincan Depremi yüzey kırıkları, artçı sarsıntılan ve 17 • Ekim 1989 Lorna
Prieta depremi ile karşılaştırılması T JKBül., 9, 77-90,
Demirtaş, R,, Karakışa, S., Yatman,
A., Baran, B., Zünbül, S., Iravul, Y, Altın, M, ve Yılmaz R.,
1996a; 1 Ekim 1995 Dinar
depremi mekanizması, DAD
Bül., 74, yıl 23.
Demirtaş, RL, Karakışa, S., and Yılmaz, R., 1996c; The mechanism of thé Dinar Earthquake,
October I, 1995, Bulletin of
International Institute of Seismology and Earthquake Engi-
neering, USEE, BRI, Ministry of
Construction, Tsukuba*Japan
(In press).
Demirtaş, R., Yılmaz, R., 1996;
"Sismisitedeki uzun süreli değişim ve güncel sismisiteyi esas
alarak deprem tahminine bir
yaklaşım"
(Türkiye'nin
Sismotektoniği'nde), BIB Yayınları, s, 91, Temmuz 1996,
Ankara.
Demirtaş, R., Yılmaz, R., 1996; Seismoteetonics of Turkey, "Preliminary approach to earthquake
forecasting based on long-term
variations in seismic activity
and present seismicity." Publ.
Of Minstry of Public Works and
Settlement, pp 95, June 1996,
Ankara.
Ergin, ri, Güçlü, U., ve Uz, Z.,
1968; Türkiye ve civannın deprem katalogu. İTÜ Maden Fa=
kültesi yayını,
Inouye, U., 1965; Ön the seismicity
in the epicentral region and its
neighbourhood before the Nigâta earthquake. Q.J. Seismol.
29, 139=144.
Ketin, L, 1976; San Andreas ve1 Kuzey Anadolu Fayları arasında
bir karşılaştırma Türkiye Jeoloji
Kurumu Bülteni 19, 149454.
Mogi, K., 1979a; Two kinds of seismic gaps. Pure AppL Geophys
117, 1172-1186.
Mogi, R, 1969; Earthquake Prediction, Academic Press,
Öcal, N., 1968; Türkiye'nin sisrnisitesi ve zelzele coğrafyası, 1850I960 yılları için zelzele katalogu. Kandilli Rasathanesi Yayınları No. 8, İstanbul.
27
DEPREMSELLlK
Depmmde OdBmiz Üy&si
Cebbar Dağlıoğlu'nun
annesinin Hatay'da
yaşamım yitirmiş olduğunu •
îizüîmköğrenmiş
. ' .bulunmaktayız* • •
Qyëmkin VB yatanlarının
aomnı paylaşır;
başsağlığı düskf erimizi Miriz«
28
Download