َّ َّ .ذين ََليَ ْعلَ ُمو َن َ ذين يَ ْعلَ ُمو َن َوال َ قُ ْل َه ْل يَ ْستَ ِوى ال َّ َو:ال النّبِي ﷺ إن ال ُْعلَ َماءَ َوَرثَةُ ْاَلَنْبِيَاء َ َق İlmin Önemi Ve Alime Saygı (20 Kasım 2015) Muhterem Müslümanlar! Toplumun refah düzeyinin artmasında, maddi ve manevi alanda yükselmesinde en önemli faktörlerden biri ilimdir. Bu nedenle yüce dinimiz İslam, ilme ve ilim adamlarına büyük önem vermiştir. Vahyin ilk hitabı “Oku” emriyle başlamış1 ve inananları, kendileri,2 yerin ve göğün yaratılışı, tabiat olayları3 hakkında, kısacası varlığın her boyutu üzerinde düşünmeye davet etmiştir. Öğretisinin temelinde bilgi olan ve kendisinin bir öğretmen olarak gönderildiğini ifade eden, Allah Resulü (sas.); cehalet bataklığı içerisinde yolunu kaybetmiş bir toplumu, 23 sene gibi kısa bir sürede, ilim ve irfan ile ihya ederek, insanlık tarihinin en hayırlı nesli hâline getirmiştir. Hz. Peygamber bu süreçte ilim ve okul geleneği başlatmış ve İslam’ın ilk günlerinde Erkam b. Erkam’ın evini okula dönüştürmüştür. Medine’ye hicretin ardından mescidin bir bölümü ilmî faaliyetler için ayrılmış, “Suffa” adını alan bu okul geleneği, ilmin öğretilmesi ve öğrenilmesinde önemli ve tarihi bir misyon üstlenmiştir. Kıymetli Kardeşlerim! Rasülullah (sas.) bir duasında “Allah’ım, faydasız ilimden sana sığınırım.”4 buyurarak bilginin amacına dikkat çekmiştir. Buna göre Allah ve Resulünün övdüğü ve teşvik ettiği ilim faydalı olandır. Faydalı ilim ise ahlakı güzelleştiren, davranışlara olgunluk kazandıran, kişinin Allah’a saygılı olmasını, hakka ve hukuka riayet etmesini temin eden bilgidir. Yunus’un diliyle: Değerli Müminler! İlim adamları toplumların en değerli şahsiyetleridir. Yüce Rabbimiz “De ki hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu”5, “Allah’tan layıkıyla korkanlar ancak âlimlerdir.”6 buyurmak suretiyle, ilim sahiplerinin üstünlüğünü hatırlatmıştır. Resul-i Ekrem Efendimiz de “Âlimler, Peygamberlerin varisleridir.”7 buyurarak âlimin toplumdaki yerini tayin etmiştir. Hz. Ali (ra.)’ın “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum” ifadesi de İslam’ın âlime bakışını özetleyen nadide sözlerden biridir. İlmin değerini bilen kimseler, ilim adamlarına saygı göstermeyi medenî bir insan olmanın gereği kabul ederler. Zira bu sevgi ve hürmet görünüşte âlime ise de, hakikatte ona bu bilgiyi ihsan eden Cenab-ı Hakk’adır. Bu saygı, ilim adamlarının insanlara hayrı öğretmeleri ve faydalı yolları göstermeleri sebebiyledir. Değerli Kardeşlerim! İçinde bulunduğumuz bilim ve teknoloji çağında ahlâkî ve manevî değerlerin ihmal edildiği, her geçen gün daha da hissedilir hâle gelmiştir. Kitle iletişim araçları başta olmak üzere bilgi kaynakları kirlenmiş; toplumlar, dünya ve ahiretini hüsrana uğratacak yanlış bilgi ve yönlendirmelerin mağduru hâline getirilmiştir. İslam coğrafyasında meydana gelen olaylara baktığımızda yanlış fikir ve akımların hem İslam’a hem de Müslümanlara zarar verdiğini görüyoruz. Bu yanlış gidişatın önüne ancak, İslâm’ın “Yaratan Rabbinin adıyla oku!” fermanına yeniden kulak verilerek, faydalı ilim ve güzel ahlâk ile geçilebilir. Bu vesile ile bizlere ilim ve irfanı ile yol gösteren, bilmediklerimizi bize öğreten âlimlerimiz, hocalarımız ve öğretmenlerimizi şükranla yâd ediyorum. Ahirete irtihal edenlere Rabbimizden rahmet niyaz ederken, hayatta olanlara da ilim yolunda daha nice yıllar, hayırlı hizmetler diliyorum. “İlim ilim bilmektir / İlim kendin bilmektir / Sen kendini bilmezsen / Ya nice okumaktır”. Battal ÖNDEŞ DİTİB Berlin Yunus Emre Camii Din Gör. 1 Alak 1 Zariyat, 51/21 3 Bakara,2/164 4 Tirmizî, Daavat, 38. 2 5 Zümer, 39/9. Fatır, 35/28. 7 Ebu Davud, İlim, 1. 6