ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ

advertisement
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
DOKTORA TEZİ
Arzu KILIÇ
TÜRKİYE’DE PAMUĞUN ULUSLARARASI REKABET ANALİZİ VE
REKABET KOŞULLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN BELİRLENMESİ
TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI
ADANA, 2013
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
TÜRKİYE’DE PAMUĞUN ULUSLARARASI REKABET ANALİZİ VE
REKABET KOŞULLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN BELİRLENMESİ
Arzu KILIÇ
DOKTORA TEZİ
TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI
Bu Tez …/04/2013 Tarihinde A şağıdaki
Oybirliği/Oyçokluğu ile Kabul Edilmiştir.
………………................................
Jüri
Üyeleri
Tarafından
…….............................
……………………………….
Prof. Dr. Haydar ŞENGÜL
Prof. Dr. Dilek B. BUDAK
Doç. Dr. Turan BİNİCİ
DANIŞMAN
ÜYE
ÜYE
...………………..............................
……………………………….
Yrd. Doç. Dr. Tuna ALEMDAR
Yrd. Doç. Dr. Sanlı ATEŞ
ÜYE
ÜYE
Bu Tez Enstitümüz Tarım Ekonomisi Anabilim Dalında hazırlanmıştır.
Kod No:
Prof. Dr. Mustafa GÖK
Enstitü Müdürü
Bu Çalışma Ç. Ü. Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir.
Proje No:
Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge ve fotoğrafların
kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere
tabidir.
ÖZ
DOKTORA TEZİ
TÜRKİYE’DE PAMUĞUN ULUSLARARASI REKABET ANALİZİ VE
REKABET KOŞULLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN
BELİRLENMESİ
Arzu KILIÇ
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI
Danışman
Jüri
: Prof.Dr. Haydar ŞENGÜL
Yıl: 2013, Sayfa: 216
: Prof. Dr. Haydar ŞENGÜL
: Prof. Dr. Dilek B. BUDAK
: Doç. Dr. Turan BİNİCİ
: Yrd. Doç. Dr. Tuna ALEMDAR
: Yrd. Doç. Dr. Sanlı ATEŞ
Bu çalışmada başta pamuk olmak üzere, pamuk ipliği ve pamuklu dokumanın
Dünya ve Türkiye’deki üretim, tüketim ve dış ticaretindeki gelişmeler incelendikten
sonra ülkemiz pamuğu ve pamuktan üretilen ürünlerin uluslararası ticaretteki
rekabetçi konumu ve rekabetlerini etkileyen faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Çalışma iki aşamadan oluşmuştur. İlk olarak pamuk, pamuk ipliği ve
pamuklu dokuma dış ticaretinde önemli paylara sahip ülkelerin rekabet konumunu
belirlemek için Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler (AKÜ) analizi yapılmıştır.
İkinci aşamada ise ilgili sektörlerde ülkemizde faaliyet gösteren firmaların
rekabetlerine etki eden faktörlerin belirlenmesi amacıyla firmalarla anket
gerçekleştirilmiştir.
AKÜ hesaplamalarına göre Türkiye’nin pamuk dış ticareti rekabetinde
karşılaştırmalı üstünlük değeri olumsuz iken, pamuk ipliği ve dokumada ise
karşılaştırmalı üstünlük değeri olumdur. Anket sonuçlarında ise firmaların genel
olarak yüksek maliyetler, finansman yetersizlikler, pazarlama ve satış kabiliyeti,
yetersiz ar-ge çalışmaları vb. unsurlar nedeniyle rekabette zorlandıkları tespit
edilmiştir. Bu kapsamda ülkemiz için stratejik önemi olan pamuk ve pamuğa dayalı
sektörlerin piyasada rekabetçi konuma gelmeleri için gerekli çalışmaların ivedilikle
planlanması ve uygulamaya geçirilmesi gereklidir.
Anahtar Kelimeler: Pamuk, İplik ve Dokuma, Karşılaştırmalı Üstünlükler, Rekabet
Faktörleri
I
ABSTRACT
PhD THESIS
ANALYSIS OF INTERNATIONAL COMPETITIVENESS OF TURKISH
COTTON AND DETERMINING THE FACTORS AFFECTING IT
Arzu KILIÇ
ÇUKUROVA UNIVERSITY
INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES
DEPARTMENT OFAGRICULTURAL ECONOMICS
Supervisor
Jury
: Prof. Dr. Haydar ŞENGÜL
Year: 2013, Pages: 216
: Prof. Dr. Haydar ŞENGÜL
: Prof. Dr. Dilek B. BUDAK
: Assoc. Prof. Dr. Turan BİNİCİ
: Asst. Prof. Dr. Tuna ALEMDAR
: Asst. Prof. Dr. Sanlı ATEŞ
In this study, it is aimed to define the factors that affect the competitiveness
and competitive position of cotton and cotton products in international trade.
Primarily cotton was examined together with cotton yarn and cotton fabric. The
production, the consumption and the development of cotton in foreign trade both in
Turkey and in the World have also been analyzed in order to refine the study.
This study consists of two phases. Firstly, RCA (Revealed Comparative
Advantages) analysis were done in order to determine the position of countries
holding significant shares in cotton, cotton yarn and cotton fabric foreign trade. In
the second stage, surveys were carried out with the companies operating in related
sectors in Turkey to identify the factors that affect their competitiveness.
The calculations by RCA show that Turkey's comparative advantage value in
cotton foreign trade is negative whereas the comparative advantage in cotton yarn
and weaving is positive. In the survey results it is seen that the companies are having
difficulties in competition due to factors such as high costs, financial failures, sales
and marketing capabilities, insufficient research and development studies. In this
context, it is critical to take the necessary steps in order to raise the cotton sector
back to its competitive position which is strategically important for our country.
Keywords: Cotton, Cotton Yarn, Spinning and Weaving, Comparative Advantage,
Competitive Factors
II
TEŞEKKÜR
Çalışmamın her aşamasında yardımlarını esirgemeyen, değerli katkıları ile
doktora tezime yapıcı ve yönlendirici fikirleri veren ve bana daima yol gösteren
danışman hocam Sayın Prof. Dr. Haydar ŞENGÜL’e sonsuz teşekkürler.
Doktora Tez İzleme Komitesi üyeleri Sayın Yrd. Doç. Dr. Tuna ALEMDAR
ve Yrd. Doç. Dr. Sanlı ATEŞ’e çalışmamın tüm aşamalarında yönlendirici ve olumlu
katkılarından dolayı teşekkür ederim.
Tezim süresince bana destek veren Antakya Sanayi ve Ticaret Odası
Başkanlığına, Denizli Sanayi ve Ticaret Odası Başkanlığına ve İzmir Ticaret Borsası
Başkanlığına teşekkür ederim.
Doktora çalışmalarım esnasında tüm bölüm olanaklarından yararlanmamı
sağlayan Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölüm Başkanlığı’na, maddi destek
veren Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi’ne teşekkürlerimi sunarım.
Bana karşı gösterdikleri hoşgörü, sabır ve her türlü destekleri için Anne ve
Babama, tüm aileme, sevgili eşim Doç. Dr. Şeref KILIÇ’a ve beni her daim güçlü
kılan çocuklarım Bercan Dinç ve Berken Sarp KILIÇ’a sonsuz teşekkürlerimi
sunarım.
III
İÇİNDEKİLER
SAYFA
ÖZ ................................................................................................................................. I
ABSTRACT ................................................................................................................. II
TEŞEKKÜR ............................................................................................................... III
İÇİNDEKİLER…………. ......................................................................................... IV
ÇİZELGELER DİZİNİ…….. ................................................................................. VIII
ŞEKİLLER DİZİNİ.….. ............................................................................................ XII
SİMGELER VE KISALTMALAR ......................................................................... XIV
1. GİRİŞ....................................................................................................................... 1
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR ....................................................................................... 5
2.1. Pamuk ve Tekstil Sektörüyle İlgili Çalışmalar ................................................ 5
2.2. Rekabet Analizi ile İlgili Çalışmalar ................................................................ 9
3. MATERYAL VE METOD ................................................................................... 17
3.1. Materyal ......................................................................................................... 17
3.2. Metod ............................................................................................................. 17
3.2.1. Araştırma Alanı ve Döneminin Seçimi ................................................ 19
3.2.2. Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler Endeksi ................................. 20
3.2.2.1. Balassa Endeksi......................................................................... 22
3.2.2.2. Vollrath Endeksi ....................................................................... 24
3.2.2.3. Rekabet Gücü ve Rekabet Gücünün Belirlenmesi .................... 27
4. BULGULAR VE TARTIŞMA ............................................................................. 31
4.1. Pamuk ve Önemi ............................................................................................ 31
4.2. Dünyada ve Türkiye’de Pamuk ...................................................................... 35
4.2.1. Dünyada Pamuk Üretim ve Tüketimi ................................................... 35
4.2.2. Dünya Pamuk Ticareti ve Önemi ......................................................... 40
4.2.3. Önemli Pamuk Üreticisi Ülkeler .......................................................... 44
4.2.3.1. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) .......................................... 44
4.2.3.2. Çin ............................................................................................. 46
4.2.3.3. Hindistan ................................................................................... 49
4.2.3.4. Pakistan ..................................................................................... 51
IV
4.2.3.5. Avrupa Birliği ........................................................................... 53
4.2.3.6. Türkiye ...................................................................................... 55
4.3. Dünya ve Türkiye’de Pamuk Maliyetleri ve Fiyatları.................................... 74
4.3.1. Dünya ve Türkiye’de Pamuk Maliyeti ve Maliyet Unsurları ............... 74
4.3.2. Dünyada Pamuk Fiyatları ..................................................................... 75
4.3.3. Türkiye’de Pamuk Fiyatı ve Pamuğa Alternatif Ürünler ..................... 78
4.4. Türkiye’nin Pamuk Sorunları ......................................................................... 82
4.4.1. Pamuk Politikalarından Kaynaklanan Sorunlar.................................... 82
4.4.2. Türkiye’de Pamuk Destekleme Politikaları.......................................... 83
4.4.2.1. Fiyatlar ve Alımlar Yoluyla Destekleme .................................. 84
4.4.2.2. Doğrudan Gelir Desteği ............................................................ 84
4.4.2.3. Girdi Desteği Yoluyla Destekleme ........................................... 85
4.4.2.4. Fark Ödemesi (Prim ) ................................................................ 85
4.4.3. Üretim Maliyetinin Yüksekliği............................................................. 86
4.4.4. Hasat, İşleme ve İşleme Sonrası Sorunlar ............................................ 86
4.5. Vadeli Opsiyon Borsası ve Pamukta İşleyiş .................................................. 88
4.6. Türkiye ve Dünya da Pamuk İpliği ve Pamuklu Dokuma Ticareti ................ 93
4.6.1. Türkiye Pamuk ipliği ve Pamuklu Dokuma sektörü............................ 93
4.6.2. Türkiye İplik ve Dokuma Sektöründeki Sorunlar ................................ 98
4.6.3. Dünya Pamuk İpliği Ticareti .............................................................. 101
4.6.4. Dünya Pamuklu Dokuma Ticareti ...................................................... 104
4.6.5. Dünya İplik ve Dokuma Sektöründe Üretim Maliyetleri ................... 106
4.7. Pamuk ve Rekabet ........................................................................................ 109
4.7.1. Rekabet Kavramı ve Rekabeti Oluşturan Unsurlar ............................ 109
4.7.2. Pamuğun Uluslararası Rekabet Gücünü Etkileyen Faktörler ............. 110
4.7.2.1. Pamuk, Tekstil ve Konfeksiyonla İlgili Uluslararası
Anlaşmaların Uluslararası Rekabete Etkileri ....................... 110
4.7.2.2. Devlet Uygulamalarının Uluslararası Rekabete Etkileri ......... 117
4.7.2.3.
İşletmecilik
ve
Sektör
Özelliklerinin
Uluslararası
Rekabete Etkileri .................................................................. 118
4.8. Türkiye Pamuklu Sektörünün Karşılaştırmalı Üstünlüğü ............................ 125
V
4.8.1. Pamuk Sektöründe Karşılaştırmalı Üstünlükler ................................. 125
4.8.2. Pamuk İpliği Sektöründe Karşılaştırmalı Üstünlükler ....................... 132
4.8.3. Pamuklu Dokuma Sektöründe Karşılaştırmalı Üstünlükler ............... 138
4.9. Türkiye’de Pamuk ve Pamuklu Sektöründe İşletmelerin Rekabet
Durumu......................................................................................................... 144
4.9.1. Ankete Katılan Firmalar Hakkında Genel Bilgiler ............................. 145
4.9.1.1. Pamuk Firmaları Hakkında Genel Bilgiler ............................. 145
4.9.1.2. Pamuk İpliği Firmaları Hakkında Genel Bilgiler.................... 147
4.9.1.3. Pamuklu Dokuma Firmaları Hakkında Genel Bilgiler ........... 149
4.9.2. Pamuk ve Pamuklu Sektöründe Firmaların Dış Ticaret
Gerçekleştirdikleri Ülkeler ............................................................... 151
4.9.3. Pamuk ve Pamuklu Sektöründeki Firmaların Ürün Özelliklerinin
Rakipleriyle Karşılaştırılması ........................................................... 155
4.9.4. Pamuk ve Pamuklu Sektöründeki Firmaların Rekabetlerine Etki
Eden Faktörler .................................................................................. 158
4.9.5. Firmaların İç Pazarda Rekabet Ettikleri Ülkeler .............................. 163
4.9.6. Firmaların Yapısal Özelliklerinin Dış Pazarlardaki Rakiplerle
Karşılaştırılması ................................................................................ 165
4.9.7. Firmaların Rekabet Gücünü Arttırmaya Yönelik Çalışmaları.......... 167
4.9.8. Firmaların Sektörleriyle İlgili Bildirimleri ....................................... 171
4.9.8.1. Pamuk Firmalarının Bildirimleri............................................. 171
4.9.8.2. Pamuk İpliği Firmalarının Bildirimleri ................................... 172
4.9.8.3. Pamuklu Dokuma Firmalarının Bildirimleri ........................... 173
5. SONUÇ VE ÖNERİLER .................................................................................... 175
KAYNAKLAR ........................................................................................................ 185
ÖZGEÇMİŞ ............................................................................................................. 197
EKLER ..................................................................................................................... 198
Ek-1. Pamuk Firmalarına Yönelik Anket Formu ..................................................... 200
Ek-2. Pamuk İpliği Firmalarına Yönelik Anket Formu ........................................... 205
Ek-3. Pamuklu Dokuma Firmalarına Yönelik Anket Formu ................................... 211
VI
VII
ÇİZELGELER DİZİNİ
SAYFA
Çizelge 3.1.
2011 Yılı Kütlü Pamuk Üretiminde Türkiye ve Bölgeler .................. 19
Çizelge 3.2.
Ankete Katılan Firmalar ve İllere Göre Dağılımı............................... 20
Çizelge 4.1.
1980-2008 Yılları arasında tekstil lifleri tüketimi (bin ton) ............... 36
Çizelge 4.2.
Dünya pamuk bilançosu (bin ton) ...................................................... 36
Çizelge 4.3.
1999-2009 ABD pamuk bilançosu ..................................................... 45
Çizelge 4.4.
1999-2009 Çin pamuk bilançosu ........................................................ 48
Çizelge 4.5.
1999-2009 Hindistan pamuk bilançosu .............................................. 50
Çizelge 4.6.
1999-2009 Pakistan pamuk bilançosu ................................................ 52
Çizelge 4.7.
1999-2009 Yunanistan pamuk bilançosu ........................................... 54
Çizelge 4.8.
Türkiye’de pamuk ve pamuğa alternatif üretilen ürünlerin
ekim
Çizelge 4.9.
alanları ve üretim miktarları ................................................... 57
Türkiye’de pamuk ve pamuğa alternatif üretilen ürünlerin
ekim alanları ve üretim miktarlarındaki gelişmeler............................ 57
Çizelge 4.10. Türkiye’de pamuk ve pamuğa alternatif üretilen ürünlerin
verimleri ve verim miktarlarındaki gelişmeler ................................... 57
Çizelge 4.11. Pamuk üretimi gerçekleştirilen bölgelerde ekim alanları ve
payları ................................................................................................. 59
Çizelge 4.12. Pamuk ekim alanlarındaki gelişmeler ................................................ 59
Çizelge 4.13. Pamuk üretimi gerçekleştirilen bölgelerde üretim miktarları
ve payları ............................................................................................ 60
Çizelge 4.14. Bölgelerin pamuk üretimlerindeki gelişmeler .................................... 60
Çizelge 4.15. Pamuk üretimi gerçekleştirilen bölgelerde verim ve payları .............. 61
Çizelge 4.16. Bölgelerin pamuk verimlerindeki gelişmeler ..................................... 61
Çizelge 4.17. Ege bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim
alanları ve üretim miktarları ............................................................... 63
Çizelge 4.18. Ege bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim
alanları ve üretim miktarlarındaki gelişmeler..................................... 63
Çizelge 4.19. Ege bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin verimleri
ve verim miktarlarındaki gelişmeler ................................................... 64
VIII
Çizelge 4.20. Akdeniz bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim
alanları ve üretim miktarları ............................................................... 65
Çizelge 4.21. Akdeniz bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim
alanları ve üretim miktarlarındaki gelişmeler..................................... 65
Çizelge 4.22. Akdeniz bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin
verimleri ve verim miktarlarındaki gelişmeler ................................... 66
Çizelge 4.23. GAP bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim
alanları ve üretim miktarları ............................................................... 67
Çizelge 4.24. GAP bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim
alanları ve üretim miktarlarındaki gelişmeler..................................... 68
Çizelge 4.25. GAP
bölgesinde
pamuğa
alternatif
üretilen
ürünlerin
verimleri ve verim miktarlarındaki gelişmeler ................................... 68
Çizelge 4.26. Yıllar itibariyle Türkiye pamuk bilançosu ......................................... 69
Çizelge 4.27. Türkiye pamuk dış ticareti .................................................................. 70
Çizelge 4.28. Pamuk, linter pamuğu ve pamuk döküntüleri ithalatı (2011). ............ 72
Çizelge 4.29. Pamuk, linter pamuğu ve pamuk döküntüleri ihracatı (2011) ............ 73
Çizelge 4.30. Önemli pamuk üreten ülkelerin üretim maliyetleri (kütlü
pamuk) ................................................................................................ 75
Çizelge 4.31. 2000-2010 döneminde dünya pamuk fiyatları (Cent/libre*) .............. 76
Çizelge 4.32. Pamuk ve alternatif ürünler üretici eline geçen cari ve reel
fiyatlar
(TL/kg) ................................................................................ 79
Çizelge 4.33. Pamuk ve alternatif ürünler cari ve reel üretici maliyetleri
(TL/kg) ............................................................................................... 79
Çizelge 4.34. İncelenen ürünlerin reel fiyatlarla çiftçi eline geçen
fiyat(ÇEF) ve maliyet indeksleri (2003=100) .................................... 80
Çizelge 4.35. Reel fiyatlarla fiyat/maliyet indeksi ................................................... 81
Çizelge 4.36. Pamuk ve alternatif ürünlerde dekara net karlılık (TL/da) ................. 81
Çizelge 4.37. Pamuk ve alternatif ürünlerde dekara net karlılık (%) ....................... 82
Çizelge 4.38. VOB’da gerçekleşen ege standart 1 baz kalite pamuk fiyatı .............. 91
Çizelge 4.39. 2009-2011 döneminde gerçekleşen pamuk ipliği ihracat ve
ithalat değişimi ................................................................................... 94
IX
Çizelge 4.40. 2009-2011 döneminde gerçekleşen pamuklu dokuma ihracat
ve ithalatında değişim ......................................................................... 95
Çizelge 4.41. Seçilmiş Tekstil Firmaları Maliyet Analizi (Kasım 2005) ............... 100
Çizelge 4.42. 1990-2009 yıllarında dünya elyaf tüketimi ve elyaf türlerine
göre tüketim dağılımı ....................................................................... 102
Çizelge 4.43. 2009 yılı pamuk ipliği ve sentetik iplik ihracatı (milyon
dolar)................................................................................................. 103
Çizelge 4.44. 2009 yılı pamuk ipliği ve sentetik iplik ithalatı (milyon dolar)........ 103
Çizelge 4.45. 2010 yılı iplik eğirme maliyetleri ..................................................... 107
Çizelge 4.46. 2010 pamuklu dokuma üretimi maliyetleri ...................................... 108
Çizelge 4.47. Seçili ülkelerin pamuk ticareti 2000-2009 ( milyon dolar) .............. 126
Çizelge 4.48. Pamuk nispi ticaret avantajı (RTA) (2000-2009) ............................. 129
Çizelge 4.49. Pamuk nispi ihracat avantajı (LN RXA) (2000-2009) ..................... 130
Çizelge 4.50. Pamuk karşılaştırmalı üstünlüğü (RC) (2000-2009) ........................ 131
Çizelge 4.51. Seçili ülkelerin pamuk ipliği ticareti 2000-2009 (milyon
dolar)................................................................................................. 132
Çizelge 4.52. Pamuk iplikleri nispi ticaret avantajı (RTA) (2000-2009) ............... 135
Çizelge 4.53. Pamuk iplikleri nispi ihracat avantajı (LN RXA) (2000-2009)........ 136
Çizelge 4.54. Pamuk İplikleri Karşılaştırmalı Üstünlüğü (RC) (2000-2009) ......... 137
Çizelge 4.55. Seçili ülkelerin pamuklu dokuma ticareti 2000-2009 (milyon
dolar)................................................................................................. 138
Çizelge 4.56. Pamuklu dokuma nispi ticaret avantajı (RTA) (2000-2009) ............ 140
Çizelge 4.57. Pamuklu dokuma nispi ihracat avantajı (LN RXA) (20002009) ................................................................................................. 142
Çizelge 4.58. Pamuklu dokuma karşılaştırmalı üstünlüğü (RC) (2000-2009) ....... 143
Çizelge 4.59. Pamuk firmalarında çalışan sayıları (Kişi) ....................................... 145
Çizelge 4.60. Pamuk firmalarının üretim / işleme kapasiteleri (TL/ Ton) ............. 146
Çizelge 4.61. Pamuk firmalarının dış ticaret deneyimleri ...................................... 146
Çizelge 4.62. Pamuk firmalarının dış ticarete konu ürünleri .................................. 147
Çizelge 4.63. Pamuk ipliği firmalarında çalışan sayıları (kişi) .............................. 147
X
Çizelge 4.64. Pamuk ipliği firmalarının üretim / işleme kapasiteleri
(TL/Ton) ........................................................................................... 148
Çizelge 4.65. Pamuk ipliği firmalarını dış ticaret deneyimleri ............................... 148
Çizelge 4.66. Pamuk ipliği firmalarının dış ticarete konu ürünleri ........................ 149
Çizelge 4.67. Pamuklu dokuma firmalarında çalışan sayıları (kişi) ....................... 149
Çizelge 4.68. Pamuklu dokuma firmalarının üretim / işleme kapasiteleri
(TL/ Ton) .......................................................................................... 150
Çizelge 4.69. Pamuklu dokuma firmalarının dış ticaret deneyimleri ..................... 150
Çizelge 4.70. Pamuklu dokuma firmaların dış ticarete konu ürünleri .................... 151
Çizelge 4.71. İhracat gerçekleştirilen ülkeler ......................................................... 153
Çizelge 4.72. İthalat gerçekleştirilen ülkeler .......................................................... 154
Çizelge 4.73. Pamuk
firmalarının
ürün
özelliklerinin
yabancı
ürün
özellikleriyle karşılaştırılması .......................................................... 156
Çizelge 4.74. Pamuk ipliği ve pamuklu dokuma firmalarının ürün
özelliklerinin yabancı ürün özellikleriyle karşılaştırılması .............. 157
Çizelge 4.75. Rekabete etki eden faktörler ölçeğinin seçenekleri ile puan
aralıkları ............................................................................................ 158
Çizelge 4.76. Pamuk firmalarında rekabete etki eden faktörler ............................. 159
Çizelge 4.77. Pamuk ipliği ve pamuklu dokuma firmalarında rekabete etki
eden faktörler .................................................................................... 162
Çizelge 4.78. Dış ticarette devletin uygulamalarının firmaların rekabet
gücüne etkileri .................................................................................. 165
Çizelge 4.79. Pamuk firmalarının dış rakiplerine göre rekabet faktörlerinin
karşılaştırmaları ................................................................................ 166
Çizelge 4.80. Pamuk ipliği ve pamuklu dokuma firmalarının dış rakiplerine
göre rekabet faktörlerinin karşılaştırmaları ...................................... 168
Çizelge 4. 81. Firmaların rekabet gücünü arttırmaya yönelik çalışmaları ............... 169
XI
ŞEKİLLER DİZİNİ
SAYFA
Şekil 4.1. Pamuk sektöründeki ilişkiler (Sayın ve ark., 2003). ............................... 34
Şekil 4.2. Dünya pamuk ekim alanları (www.cottonusa.org) ................................. 37
Şekil 4.3. Dünya genelinde önemli pamuk üreticisi ülkelerin ekim alanları
(bin ha) (http://faostat.fao.org) ................................................................ 38
Şekil 4.4. Dünya genelinde önemli pamuk üreten ülkelerin üretim
miktarları (bin ton) (http://faostat.fao.org). ............................................. 39
Şekil 4.5. Dünya genelinde önemli pamuk tüketen ülkeler (bin ton) ...................... 39
Şekil 4.6. Dünya genelinde ve üretici ülkelerin pamuk verim ortalamaları
(kg/ha) (http://faostat.fao.org) ................................................................. 40
Şekil 4.7. Dünya
pamuk
ticareti
(1999-2009)
(http://faostat.fao.org,
www.fas. usda.gov) ................................................................................. 41
Şekil 4.8. Pamuk ihracatında öne çıkan ülkeler 2007-2011 (milyon kg)
(http://comtrade.un.org) .......................................................................... 42
Şekil 4.9. Pamuk ithalatında öne çıkan ülkeler 2007-2011 (milyon kg)
(http://comtrade.un.org) .......................................................................... 43
Şekil 4.10. Türkiye pamuk dış ticareti (Sanayi ve Tic. Bak., 2010) ......................... 71
Şekil 4.11. Pamuk, linter pamuğu ve pamuk döküntüleri ithalatı (2011).
(ww.tuik.gov.tr) ....................................................................................... 71
Şekil 4.12. Pamuk, linter pamuğu ve pamuk döküntüleri ihracatı (2011)
(ww.tuik.gov.tr) ....................................................................................... 73
Şekil 4.13. Pamuk hasadında kullanılan makine sayıları (www.tuik.gov.tr) ............ 87
Şekil 4.14. 2005-2012 gerçekleşen işlem hacmi (Bin TL) (www.vob.org.tr) ........... 90
Şekil 4.15. 2012
İtibariyle
sözleşme
türlerinin
göre
dağılımı
(www.vob.org.tr) ..................................................................................... 91
Şekil 4.16. 2009-2011 Döneminde pamuk ipliği ihracatı gerçekleştirdiğimiz
ülkeler ve ihracat miktarları (www.tuik.gov.tr) ...................................... 95
Şekil 4.17. 2009-2011 döneminde pamuk ipliği ithalatı gerçekleştirdiğimiz
ülkeler ve ithalat miktarları (www.tuik.gov.tr) ....................................... 96
XII
Şekil 4.18. 2009-2011
döneminde
gerçekleştirdiğimiz
pamuklu
ülkeler
ve
dokuma
ihracat
ihracatı
miktarları
(www.tuik.gov.tr) .................................................................................... 97
Şekil 4.19. 2009-2011
döneminde
gerçekleştirdiğimiz
pamuklu
ülkeler
ve
dokuma
ithalat
ithalatı
miktarları
(www.tuik.gov.tr) .................................................................................... 98
Şekil 4.20. Seçilmiş tekstil firmaları maliyet analizi (Kasım 2005) (Anonim,
2010)...................................................................................................... 100
Şekil 4.21. 2007-2009
yılı
dünya
kumaş
ithalatı
(milyon
dolar)(www.trademap.org) .................................................................... 105
Şekil 4.22. Dünya genelinde 2007-2009 döneminde gerçekleşen kumaş
ihracatı (milyon dolar) (www.trademap.org). ....................................... 105
Şekil 4.23. Tekstil sektöründe kişi başına ortaya çıkan katma değer (Vezir
Danışmanlık, 2008, www.tekirdag.gov.tr) ............................................ 122
Şekil 4.24. Pamuk nispi ticaret avantajı (RTA) (2000-2009) .................................. 127
Şekil 4.25. Pamuk nispi ihracat avantajı (LN RXA) (2000-2009) .......................... 128
Şekil 4.26. Pamuk karşılaştırmalı üstünlüğü (RC) (2000-2009) ............................. 128
Şekil 4.27. Pamuk iplikleri nispi ticaret avantajı (RTA) (2000-2009) .................... 133
Şekil 4.28. Pamuk iplikleri nispi ihracat avantajı (LN RXA) (2000-2009) ............ 134
Şekil 4.29. Pamuk iplikleri karşılaştırmalı üstünlüğü (RC) (2000-2009) ............... 134
Şekil 4.30. Pamuklu dokuma nispi ticaret avantajı (RTA) (2000-2009) ................. 139
Şekil 4.31. Pamuklu dokuma nispi ihracat avantajı (LN RXA) (2000-2009) ......... 141
Şekil 4.32. Pamuklu dokuma karşılaştırmalı üstünlüğü (RC) (2000-2009) ............ 141
Şekil 4.33. Pamuk ipliği ve pamuklu dokuma firmalarında rekabete etki
eden faktörler......................................................................................... 161
Şekil 4.34. Dış ticarette devletin uygulamalarının firmaların rekabet gücüne
etkileri.................................................................................................... 164
XIII
SİMGELER VE KISALTMALAR
AB
: Avrupa Birliği
ABD
: Amerika Birleşik Devletleri
AKÜ (RCA) : Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler (Revealed Comparative
Advantages)
AR-GE
: Araştırma-Geliştirme
COMTRADE : Birleşmiş Milletler Ürün Ticareti İstatistik Veri Bankası (United
Nations Commodity Trade Statistics Database)
ÇEA (MFA) : Çok Elyaflılar Anlaşması ( Multifiber Agreement)
ÇEF
: Çiftçinin Eline Geçen Fiyat
DFİF
: Destekleme Fiyat İstikrar Fonu
DGD
: Doğrudan Gelir Desteği
DTM
: Dış Ticaret Müsteşarlığı
DTÖ (WTO) : Dünya Ticaret Örgütü ( World Trade Organization)
EMS
: İhracat Pazar Payı ( Export Market Share)
FAO
: Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (Food and Agriculture
Organization of the United Nations)
GAP
: Güneydoğu Anadolu Projesi
GATT
: Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması
GTİP
: Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu
GSM-102
: İhracat Kredi Garantisi Programı (Export Credit Guarantee Program)
H-O
: Heckscher- Ohlin Teorisi
ITMF
: Uluslararası Tekstil Üreticileri Federasyonu (International Textile
Manufacturers Federation
İMKB
: İstanbul Menkul Kıymetler Borsası
KİP
: Karşılaştırmalı İhracat Performansı
KOBİ
: Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler
NEI
: Gelecekteki İhracat İndeksi
TÜİK
: Türkiye İstatistik Kurumu
SITC REV 3 : Uluslararası Standart Ticaret Sınıflandırması Revizyon 3
XIV
SWOT
: Güçlü yönler, Zayıf yönler, Fırsatlar, Tehditler
(Strengths, Weaknesses, Opportunities, Threats)
USDA
: Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı (United States
Department of Agriculture)
RC
: Açıklanmış Üstünlük (Revealed Comparative)
RCA
: Açıklanabilir Karşılaştırmalı Üstünlükler
RMA
: Nispi İthalat Avantajı (Relative İmport Advantage)
RTA
: Nispi Ticaret Avantajı ( Relative Trade Advantage)
RXA
: Nispi İhracat Avantajı (Relative Export Advantage)
VOB
: Vadeli Opsiyon Borsası
XV
1.GİRİŞ
Arzu KILIÇ
1. GİRİŞ
Pamuk bitkisel yağ ve yem sanayisinden, tekstil ve konfeksiyon sanayisine
değin
kullanım
alanlarının
çeşitliliğiyle
tarımsa
dayalı
sanayinin
önemli
hammaddelerinden biridir. Gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkenin istihdamından
sanayisine kadar çeşitli katma değerler yaratan bir üründür.
Tekstil ve konfeksiyon sektörü Türkiye ekonomisinde önemli bir yere sahip
olup, toplam ihracat gelirinin %35-40’ını karşılamaktadır. Sektör özellikle katma
değer, istihdam, yatırım ve ihracat açısından Türkiye ekonomisine önemli katkılar
sağlamaktadır. Pamuk tarımı ve pamuğa bağlı sanayi sektörlerinde çalışan kişi sayısı
yaklaşık 500 bin kişi olup, 2,5 milyon kişiye doğrudan, 10 milyon kişiye de dolaylı
olarak istihdam olanağı sağlamaktadır (Anonim, 2007).
Üretim zincirindeki her aşamadan sonra pamuğun parasal değeriyle birlikte
yarattığı katma değerde artmaktadır. Yaklaşık olarak ham pamuktan ipliğe
dönüşümde 2-3, iplikten dokumaya geçişte 5-7, konfeksiyona geçişte 8-12 kat katma
değer yaratılmaktadır (Telatar ve ark, 2002).
Tekstil ve otomotiv (motorlu kara taşıtları) sektörleri Türkiye’nin ihracatında
lokomotif görevi görmektedir. Otomotiv ana sanayide 50 bin, yan sanayide 200 bin
olmak üzere yaklaşık 250 bin kişinin istihdam edildiği ve bu sayının dağıtım,
pazarlama ve satış ağlarında çalışanıyla birlikte 400 bin kişi olduğu tahmin
edilmektedir. Otomotiv sektörü istihdamı diğer sektörlerle karşılaştırıldığında
otomotiv sektörünün payı %13, tekstil sektörünün %12, gıda sektörünün %11 ve
diğer sektörlerin toplamı ise %64’tür (Sanayi ve Tic. Bak., 2012).
Türkiye’nin 2002-2012 döneminde gerçekleşen tekstil ürünleri dış ticaretinde
2002 yılından 2012 yılına kadarki 10 yıllık dönemde ihracat 5,5 milyar dolardan
yaklaşık 2,5 kat artarak 13 milyar dolara yükselmiştir. Aynı dönemde ithalat yaklaşık
2 kat artışla 2,5 milyar dolardan 5,4 milyar dolara yükselmiştir. 2002 yılında
ithalatının ihracatı içindeki payı %45’den 2012 yılında %41’e düşmüştür
(www.tuik.gov.tr).
Her
iki
sektörün
Türkiye’nin
toplam
ihracatı içerisindeki
payları
incelendiğinde; 2002 yılında tekstil ürünleri ihracatının payı %15 iken 2012 yılında
1
1.GİRİŞ
Arzu KILIÇ
ise %9’a gerilemiştir. Motorlu kara taşıtlarında ise 2002 yılındaki ihracat payı %10
2012 yılı itibariyle değişmemiş ve %10 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’nin toplam
ithalatı içerisine ise tekstil ürünlerinin payı 2002 yılında %5 iken 2012 yılında %2’ye
gerilemiştir. Motorlu kara taşıt ithalatında ise 2002 yılında %6 olan pay artan bir
seyir izleyerek 2012 yılında %7’lik değere ulaşmıştır (www.tuik.gov.tr)
Her iki sektörde Türkiye ekonomisi için önemlidir. Ancak tekstil ve
konfeksiyon sektörünün pamuk tarımından başlayan, imalat ve satış sürecine kadar
yaklaşık 10 milyon kişiyi istihdam ettiği düşüldüğünde bu sektörün Türkiye için
önemi ayrıdır. Bunun yanı sıra pamuk ve pamuklu sektöründe yaşanan ithalat
önemlidir çünkü artan ihracat potansiyeline sahip olan bu sektörün devamlılığı ana
hammaddesi olan pamuğa bağlıdır.
Pamuk üreten ülkeler pamuğa bağlı gelişen sektörlerin talebine bağlı olarak
üretim, verim, ticaret kapasiteleri ve rekabet güçlerini arttırmak için birçok stratejiler
geliştirmektedirler. Bu stratejiler ulusal ve uluslararası boyutlarda planlanmaktadır.
Özellikle pamuk üretimi ve ticaretinde büyük paya sahip olan ülkelerin baskısı ve
uluslararası ticareti düzenleyen kuruluşların yaptığı düzenlemeler sonucunda
gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkelerin rekabet şartları zorlaşmıştır.
1974 yılında “Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT)”
tarafından hazırlanan “Çok Elyaflılar Anlaşması (MFA)” kapsamında kotalar
dâhilinde ve gönüllü ihracat kısıtlamaları ile yürütülen tekstil ticareti uygulaması ilk
başlarda piyasa yapısını düzenleyen geçici bir uygulama olarak başlansa da uzun
yıllar uygulanmıştır. 1995-2005 yılları arasında Dünya Ticaret Örgütünün yaptığı
düzenlemeler ile oluşan piyasa yapısını bozan ve ticareti kısıtlayan bu uygulama
kademeli olarak kaldırılmış ve 2005 yılında sona ermiştir.
Tüm ülkeler için yeni piyasa koşulları yaratan bu düzenlemeler ile sektörde
ticaretin yönü ve şeklini belirleyen kotalar kalkmış ve koruma çalışmaları sadece
gümrük vergileriyle yapılabilir hale getirilmiştir.
2005 yılından sonra dünya pamuk, iplik ve dokuma sektöründe önemli pazar
payına sahip ülkelerin sıralamalarında ciddi değişiklikler yaşanmıştır. Günümüzde
Uzakdoğu ülkeleri bu üç ürün grubunda hem ithalat hem de ihracatta ilk sıralarda yer
almaktadır.
2
1.GİRİŞ
Arzu KILIÇ
Ticaret hacmi bakımından en yoğun tekstil ve hazır giyim ticareti Asya
ülkelerinde gerçekleşmektedir. Çin tekstil ihracatı içinde 2000 yılında %10 olan
payını 2010 yılı sonunda %31’e, hazır giyim ihracatında ise 2000 yılında %18,3 olan
payını 2010 yılında %37’ye yükseltmiştir. Birbiriyle etkileşen bu iki sektörde Çin
giderek hâkimiyetini ortaya koymaktadır. Tekstil Ticaretinde Avrupa Birliği (AB)
ülkelerinin ardında üçüncü sırada yer alan Hindistan ise 2010 yılında ihracatını %40
oranında arttırmıştır (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, 2010)
Önemli ihraç pazarımız olan Avrupa Birliğinde Çin başta olmak üzere birçok
Uzakdoğu ülkeleriyle rekabet etmekteyiz. Çin’in AB’ye gerçekle
ştirdiği toplam
ihracat payı 2010 itibariyle %7’dir. Ülkemizin payı ise %1’dir. Türkiye’deki
üretimin önemli sorunu olan maliyetler, sektörün ihtiyaç duyduğu yeterli sayıda
nitelikli işgücünün eksikliği, araştırma ve geliştirme çalışmalarının yetersizliği,
üretim teknolojisinde dışa bağımlılık ve etkin olmayan destekleme politikaları vb.
nedeniyle pazar payı yeterince artırılamamaktadır (Dinççağ,2010)
Türkiye pamuk ve pamuklu sektörü birçok sorunla mücadele ederek üretime
devam ederken dünya ticaretinde birçok ülkeyle rekabet etmektedir. Bu nedenle
pamuk ve pamuğa dayalı sektörlerin rekabetçi yapıları acilen güçlendirilmelidir.
Türkiye’nin yaklaşık 1,34$/kg olan kütlü pamuk üretim maliyeti dünya üretim
maliyeti ortalaması olan 0,98$/kg altına düşürülerek maliyet-fiyat avantajı
yaratılmalıdır (ICAC,2007). Yine bu sektörde katma değeri yüksek ürünlerin (teknik
tekstil, nano teknolojik tekstil ürünleri vb.) üretimine ağırlık verilmelidir. Ancak bu
hedeflerin gerçekleştirilebilmesi için firmaların dünya pamuk ve pamuklu sektöründe
rekabet koşullarını etkileyen unsurların belirlenmesi ve uluslararası ticaretteki
karşılaştırmalı üstünlüğünün bilinmesi doğru stratejiler geliştirmede yardımcı
olabilir.
Çalışmanın amacı, ülkemiz pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma
sektörlerinin dış ticarette karşılaştırmalı üstünlük konumunun ve Türkiye’de pamuk
ve pamuklu sektöründe faaliyette bulunan firmaların rekabetçi yapıları ile
rekabetlerine etki eden unsurların belirlenmesidir.
Bu kapsamda çalışma iki kısma ayrılmıştır. İlk kısımda dünya genelinde
pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma ticaretinde önemli paya sahip ülkelere
3
1.GİRİŞ
Arzu KILIÇ
karşı Türkiye’nin rekabet konumu açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler analizi ile
belirlenmiştir. İkinci kısımda ise ülkemizde bu alanda üretim ve dış ticaret
gerçekleştirilen illerdeki firmalarla rekabet koşulları ve rekabetlerine etki eden
unsurların neler olduğunu belirlemeye yönelik anket gerçekleştirilmiştir.
Bu çalışmada Türkiye’nin dünya pamuk ve pamuklu sektör ticaretindeki
karşılaştırmalı üstünlüğü incelenmiş, firmaların ürettikleri ürünlerin özellikleri rakip
ülkelerin ürünleriyle karşılaştırılmıştır. Ayrıca firmaların rekabetlerine etki eden
unsurlar ürünler ve işletme yapılarına göre sınıflandırılmıştır. Bunun yanı sıra
firmaların mevcut rekabet gücünü attırmaya yönelik ne gibi çalışmalar yaptıkları
incelenmiştir.
Buradan elde edilen bilgiler ışığında pamuk ve pamuklu sektörünün rekabete
ilişkin genel görünümü ortaya çıkarılarak rekabete ilişkin sorunları ve sorunlarına
yönelik çözüm önerileri sunulmuştur.
4
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Arzu KILIÇ
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
2.1. Pamuk ve Tekstil Sektörüyle İlgili Çalışmalar
Hui ve Couvillon (1996), “Japonya’n
ın ham pamuk pazarındaki rekabeti:
ABD’li pamuk ihracatçılarına olan etkisi” başlıklı çalışmada; Amerika Birleşik
Devletlerinin 1980’li yıllardan 1996 yılına kadar olan süreçte Japonya’ya
gerçekleştirdiği ihracatın genel seyri analiz edilmiştir. Japonya ABD’nin en büyük
ham pamuk pazarıdır. Japon pamuk endüstrisi tamamen ham pamuk ithalatına
bağlıdır. Ancak Japon pazarına son yıllarda Avustralya, Çin, Pakistan, Mısır, Sudan,
Meksika, Hindistan gibi ciddi rakipler yönelmeye başlamıştır. Japon yeninin
yükselişi ve yeni rakiplerin fiyat politikaları sonucunda ABD’nin bu pazarı
kaybetmemek için izlemesi gereken politikalar çalışmada genel olarak belirlenmeye
çalışılmıştır.
Şengül ve Erkan (1999), GAP alanında pamuk üretimi ve tekstil sanayi
arasındaki yapısal ilişkileri ortaya koydukları çalışmalarında, GAP bölgesinde pamuk
üretim sektörüyle tekstil sanayi sektörlerinin yapısal özelliklerini birbirleriyle olan
yapısal ilişkileri input-output analiziyle belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla GAP
bölgesinde pamuk yetiştiren 72 tarım işletmesiyle, Tekstil sanayi sektörlerindeki 103
işletmeye anket çalışması uygulanmıştır. Elde edilen veriler input-output analiziyle
değerlendirilmiş ve pamuk- tekstil sanayi sektörleri arasındaki yapısal ilişkiler
belirlenmiştir.
Özmen (2000), “Türk Pamuğunun İhracat Rekabeti Ve Uluslar Arası
Piyasalardaki Gelişmelerin Türk Pamuk Ve Pamuklu Dokuma Sektörü Açısından
Değerlendirilmesi” Başlıklı Çalışmada, pamuğun Türkiye ve Dünyadaki genel
durumu öncelikle incelenmiştir. Ardından Türkiye’nin ve dünyanın önemli pamuk
ihracatçısı ülkelerindeki ticari hareketleri belirlenmiş yıllar aralığında incelenerek
karşılaştırma yapılmıştır.
Şengül ve ark (2001), “Türkiye’de Pamuk Pazar
ı: Gelecekteki Talebi
Etkileyen Faktörlerin Değerlendirmesi” başlıklı araştırmada; pamuk arz, talep ve dış
ticareti oluşturulan kısmi denge modeli yardımıyla analiz edilmiştir. Denge
5
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Arzu KILIÇ
modelinde, pamuk üretimi, pamuk talebi, pamuk ihracatı, pamuk stok talebi, pamuk
eşdeğeri olarak tekstil ve hazır giyim ihracatı ve fiyat transferleri eşitlik olarak
belirlenmiştir. Model yardımıyla gelecek 10 yıl için lif pamuk arz ve kullanımı
belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca çalışmada, pamuk ipliği sektörünün üretim yapısı
ve değişken maliyetlerin payı, gerçekleştirilen alan araştırmasıyla kapasite
büyüklüğüne, iplik teknolojilerine, entegrasyon düzeyine ve üretime başlama
yıllarına göre belirlenmiştir. Çalışmada, zaman serisi ve yatay kesit verileri olacak
şekilde iki genel grup veri olarak kullanılmıştır.
Sayın ve ark (2002), “Türkiye’de Pamuktan Tekstile Uzanan Süreçte
İzlenen
Politikalar, Dış Pazar Rekabet Olanakları Ve Ülkeye Yansımaları” başlıklı
çalışmalarında; başta tekstil olmak üzere birçok sektöre de hammadde olarak
kullanılan pamuğun, dünyadaki ve Türkiye’deki üretimi, pamuk ipliği ve pamuklu
dokumadaki kullanımı, dış ticaretteki payı ve yıllar itibariyle gösterdiği değişimi,
dünyada ve Türkiye’de pamuk fiyatlarının izlediği seyri, ülkemizde pamuk
destekleme politikalarını analiz etmişlerdir. Daha sonra uluslar arası pamuklu ürünler
piyasasında rekabet olanaklarının dışsal etkenlerini ve Türkiye’nin yer aldığı
pozisyonu, maliyet, GATT anlaşmasının etkileri, Gümrük Birliğinin etkileri
kapsamında inceleyerek olası sonuçlar hakkında görüşlerini aktarmışlardır.
Karaca (2002), “Pamuk, Tekstil ve Konfeksiyon Sektörlerine İlişkin
Düzenlemeleri İçeren Uluslararası Anlaşmalar” başlıklı çalışmada, Dünya Ticaret
Örgütü Tekstil ve Giyim Anlaşması ve Tarım Anlaşmasının sektör ve ülkeler
üzerindeki uluslararası etkileri incelenmiştir. Çalışmada her iki anlaşmanın özellikle
gelişmiş ülkelerin lehine, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin aleyhine yarattığı
sonuçlar incelenmiştir. Ayrıca Dünya Ticaret Örgütü tarafından uluslararası ticarete
getirilen düzenlemelerin içeriği detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
Katırcıoğlu (2002), “Küreselleşme, Tarım ve Pamuğun Geleceği” başlıklı
çalışmada,
öncelikle
küreselleşme
olgusu
ve
ekonomik
alandaki
etkileri
incelenmiştir. Daha sonra küreselleşme sonucunda tarımı ilgilendiren uluslararası
düzenlemeler ve bunların yarattığı sonuçlara değinilmiştir. Ayrıca pamuğun
uluslararası fiyat, üretim ve tüketimi ile ilgili sayısal veriler ışığında gelecekteki
perspektifi belirlenmeye çalışılmıştır.
6
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Arzu KILIÇ
Yeni ve Sağlam (2002), “Tarımsal Destekleme Politikaları ve Pamuk Prim
Sistemi” başlıklı çalışmalarında, ülkemizde cumhuriyetin kuruluşundan günümüze
kadar uygulanan tarımsal destekleri incelemişlerdir. Makalenin ikinci kısmında ise
dünya genelinde uygulanan ve özellikle pamuk üreticilerine verilen destekler detaylı
bir şekilde incelenmiş ve ülkemizdeki uygulamalarla karşılaştırılmıştır.
Aksoy (2002), “ Dünya ve Türkiye Pamuk Durumuna Genel Bakış ve Prim
Uygulamaları” başlıklı çalışmasında, dünya genelinde ve Türkiye’de pamuk ekim,
ihracat, ithalat ve stok durumlarını ilk olarak incelemiş. Daha sonra ise uygulanan
prim politikalarının bu olgular üzerindeki olası etkilerini açıklamıştır.
Koç (2003), Araştırmanın amacı, dünya pamuk piyasalarında eğilimler ve
uluslararası tarım politikalarında yaşanılan değişimlerin Türkiye pamuk pazarına
etkisini belirlemektir. Çalışmada, öncelikle dünyadaki pamuğa olan talep, arz ve fiyat
durumu incelenmiştir. Daha sonra “genetik olarak değiştirilmiş” pamuk tohumlarına
olan yönelim irdelenerek gelecek yıllarda bu yönelimin yaratabileceği sorunlar ve
sonuçları belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca ülkelerin tarım politikasında yaptıkları
değişikliklerin üretici maliyetine ve gelirine olan etkileri dünya ölçeğinde ele
alınmıştır. Sonuç kısmında ise Türkiye’deki pamuk arz, talep ve ticaret
projeksiyonları literatür kaynaklarına dayanılarak belirlenmiştir.
Sayın ve Taşçıoğlu (2003), “Pamuk Destekleme ve Dış ticaret Politikalarında
Strateji Arayışları” başlıklı literatür çalışmalarında; pamukla ilgili sektörel ilişkiler
ilk olarak irdelenmiştir. Ardından ülkemizde uygulanan destekleme politikaları
özellikleri ve amacına göre açıklanmıştır. Daha sonra dünya ve Türkiye piyasalarında
yaşanılan değişimler sonucu ortaya çıkan yeni arayışlar, maliyet faktörü, fiyat
faktörü ve mevcut politikaların faktörü başlıkları altında yorumlanmıştır. Uluslararası
düzenlemelerin pamuk sektörüne etkisini belirlemek amacıyla GATT, AB ve IMF’in
izlediği politikalar incelenmiştir. Bu bilgilerin sonucunda ülkemizdeki pamukla ilgili
dış ticaret politikalarının mevcut durumu, sorunları ve gelecekte yapılması
gerekenler belirlenmiştir.
Baffes (2006), “Pamuk ve Gelişmekte Olan Ülkeler: Gelişme üzerindeki
etkileri” başlıklı çalışmada, Dünyadaki pamuğun üçte ikisinin gelişmekte olan
ülkeler tarafından üretildiği belirtilmiştir. Son yıllarda Çin ve Hindistan’ın son 40
7
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Arzu KILIÇ
yılda ki üretim büyümesinde önemli bir hacme ulaştığı ardından Yunanistan,
Pakistan ve Türkiye’nin ciddi gelişmeler kaydettiği belirtilmiştir. Dünya ticaretinde
pamuğun hissesinin küçük ancak az gelişmiş ülkeler arasındaki nakit para akışının
çok önemli olduğu bir örnekle verilmiştir. Yazar Batı Afrika pamuk üreticisi için
pamuğun 2001-2003 yılları arasında toplam ticari ihracatın %20-44, Özbekistan’ın
%32,
Tacikistan’ın
%15
ve
Türkmenistan’ın
%12
civarında
nakit
akışı
oluşturduğunu aktarmıştır. Çalışmada ayrıca gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin
pamuk endüstrilerini koruma politikalarını, farkları ve bunların sonuçlarını da analiz
etmiştir.
Townsend (2006), “Dünya’da Pamu
ğun Durumu” başlıklı çalışmada, dünya
genelinde pamuğun hektar bazında, ton bazında ve ticaret hacmi bakımından
gösterdiği değişim incelenmiştir. Ayrıca çalışmada pamuk üretimindeki artış ve
iyileştirmeyi yaratan faktörler (üretim teknolojileri, sulama teknikleri, gübreleme
teknikleri vb.)incelenmiştir. Ayrıca bu gelişmelere bağlı olarak pamuk kullanarak
üretim yapan fabrika-imalathanelerdeki değişim ve gelişimde analiz edilmiştir.
Pan ve ark (2007), “Serbest Ticaret Dünyasında Pamuk” başlıklı çalışmada,
önemli pamuk üreticisi ve ihracatçısı ülkelerin uyguladıkları destekler ve vergi
tarifelerdeki değişiklerin pamuk piyasasına ve ticaretine etkisini ölçmek için bir
model geliştirilmiştir. Model dünya pamuk pazarındaki liberalizsyon çalışmalarının
sonuçlarını ölçmede değişik tekil karakterler kullanmıştır. Özellikle ham pamuk ve
bunu kullanan tekstil işletmelerinin taleplerinin ülkelerin uyguladıkları destek ve
vergi tarifelerinden ne şekilde etkilendiklerini ortaya çıkarmayı hedeflemiştir. Analiz
sonucunda önemli ihracat genişlemesinin pamuk üretim yetenekleri küçük ve yerel
desteklere sahip ülkelerde görüleceğini ( Brezilya, Avustralya, Özbekistan ve Batı ve
merkez Afrika) ve Amerika’nın bu süreçte yerel fiyatları desteklemesine rağmen
dünya pamuk fiyatlarının düşmesi sonucunda ihracatında azalma olacağı yönündeki
bulgulara ulaşılmıştır.
8
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Arzu KILIÇ
2.2. Rekabet Analizi ile İlgili Çalışmalar
Akgüngör ve ark (1999), araştırmada, Türkiye’nin meyve-sebze şleme
i
sanayi
ihracat kapsamında yüksek paya sahip olan domates, üzüm ve turunçgil ürünlerinin
Avrupa Birliğine üye rakip ülkeler karşısındaki pazar payını ve rekabet gücünü
belirlemeye çalışmıştır. Türkiye’nin en yakın rakiplerini belirlemek amacıyla ihracat
benzerlik
indeksi
kullanılmıştır.
İndekste
yer
alan
veriler,
“Açıklanabilir
Karşılaştırmalı Üstünlükler” (AKÜ) ve “Kar
şılaştırmalı İhracat Performansı” (KİP)
metotlarıyla hesaplanmıştır. Ayrıca Türkiye’nin rakip ülkeler karşısındaki pazar
payını kıyaslayabilmek amacıyla, tahmin amaçlı ekonometrik model kurulmuştur.
Modelde bağımlı değişken Türkiye’nin pazar payı, bağımsız değişkenler ise
Türkiye’nin rakip ülkelerden yaptığı ithalatta ödediği fiyatların oranı ve reel satın
alma gücüne göre hesaplanmış olan ABD dolar kurunun, Türk Lirası olarak
değerinin yıllık yüzde değişimidir.
Banse ve ark (1999), “Macaristan tarım-gıda sektörünün rekabet edebilirliği
ve reform” başlıklı çalışmada 1990–1997 döneminde Avrupa Birliği için önemli olan
tarım sektöründe Macaristan tarım üreticilerinin fiyat bazlı rekabet edebilirliği
incelenmiştir. Bu dönemler arasında, tarım üreticilerinin fiyat bazlı rekabet
edebilirlik gücünü ölçmek için, yerel, uluslararası ve AB pazarlarındaki bir takım
faktörler incelemeye esas alınmıştır. Ölçümde, yerel kaynak maliyeti, sosyal fiyatlar,
özel kaynakların maliyet oranları alınmış ve bu değerler yerel, uluslararası ve AB
üyeleri içindeki verilerle karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak AB ve Macaristan
arasındaki karşılıklı rekabet edebilirlik ölçülerek tahmin edilmiştir.
Drescher ve Maurer (1999), “Avrupa Mandıra (Sütçülük) Endüstrisinde
Rekabet” başlıklı çalışmada Avrupa Birliği ortak pazarında faaliyet gösteren süt
üretimi, süt işleme ve gıda işleme sektörleri ile Alman mandıra endüstrisini
“Açıklanabilir Karşılaştırmalı Üstünlükler Endeksini” kullanarak rekabet gücü
ölçülmüştür. Analizler sonucu Alman mandıra sektörünün taze süt, süt tozu, kısmen
suyu alınmış süt ürünlerinde uluslararası rekabet avantajına sahip olduğu tespit
edilmiştir.
9
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Arzu KILIÇ
Özdağ ve Öztürk (2000); çalışmalarında, Türkiye tarım sektörünün Avrupa
Birliği (AB) tarım ürünleri karşısındaki uluslararası rekabet gücünün ölçümü ele
alınmıştır. 1995–1999 yıllarını kapsayan bu çalışmada; Türkiye ve Avrupa Birliği
tarım sektörünün rekabet güçleri farklı endeksler kullanılarak ölçülmüştür. Bu zaman
diliminin seçilmesindeki amaç Türkiye ve AB’nin gümrük birliği sonrasındaki
gelişimini gözlemleyebilmektir. Ölçümler Türkiye’nin ihracat oranlarının yüksek
olduğu
dört
mal
grubunda
(tahıl,
buğday,
sebze-meyve
ve
endüstriyel
ürünler)yapılmıştır. Analizlerde Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler (AKÜ) ve
karşılaştırmalı performans katsayısı analizi kullanılmıştır.
Saraçoğlu ve Köse (2000), bazı gıda sanayilerinin uluslararası rekabet gücünü
ortaya koymaya yönelik bu çalışmada, Makarna, bisküvi ve un sanayine yönelik dört
aşamalı bir analiz uygulanmıştır. Birinci aşamada, Türk makarna, bisküvi ve buğday
unu sanayilerinin üretim ve dış ticaret yapıları incelenmiştir. Oluşturulan tablolar
yardımı ile araştırma kapsamında yer alan ürünlerin Türkiye’de zaman içerisindeki
seyri ortaya konmuş ve böylece “genel bir değerlendirme” yapılmıştır. İkinci
aşamada, Türkiye’nin makarna, bisküvi ve buğday unu sanayindeki uluslararası
rekabet gücü istatistiksel analizler ile incelenmiştir. Kullanılan istatistik yöntemleri
olarak, “Karşılaştırmalı İhracat Performansı İndeksi”, “Temel Bile
şenler Analizi”,
kullanılmıştır. Üçüncü aşamada ekonometrik bir yöntem olan Engle-Granger eş
bütünleşme analizi ile makarna, bisküvi ve buğday unu ihracatımız (Ton) ile reel
döviz kuru (TL/$) ve yurtdışı nispi fiyatlar (Rakip ülkenin ihracat birim değeri /
Türkiye’nin ihracat birim değeri) arasında uzun dönemli bir ilişki olup olmadığı
incelenmiştir. Dördüncü aşamada ise un, makarna ve bisküvi sanayinde faaliyet
gösteren firmalar ile anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Hazırlanan anketin amacı,
un, makarna ve bisküvi gıda sanayinde üretim, hammadde temini, ihracat, pazarlama
ve finansman açısından firma bazında yaşanan sorunların saptanmasıdır.
Gacener ve Güçlü (2003), Türk tekstil ve konfeksiyon sektörünün rekabet
gücünü azaltan sorunlar ve çözüm önerilerini sundukları literatür çalışmalarında
öncelikle tekstil ve konfeksiyon sektörünün dünya ve Türkiye’deki yerini
incelemişlerdir. Daha sonra rekabet gücünü azaltan sorunlar olarak belirledikleri,
pamuk, istihdam, AB ve ABD’nin dış ticaret politikaları, enerji, AR-GE, vergi
10
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
düzenlemeleri,
teşvik
Arzu KILIÇ
sistemleri
gibi
konu
başlıklarını
çözümler
sunarak
irdelemişlerdir.
Hatırlı ve ark (2003), “Tekstil ve Konfeksiyon İhracatında Türkiye’nin
Rekabet Durumu” başlıklı çalışmalarında, öncelikle dünya tekstil ve konfeksiyon dış
ticaretini düzenleyen genel anlaşmalar incelenmiş, daha sonra ise “Açıklanmış
Karşılaştırmalı Üstünlükler” indeksi ile rekabet gücü ölçümü yapılmıştır. Analiz
sonucunda tekstil ve konfeksiyonda Türkiye’nin rakipleri olan AB, Çin, Hindistan ve
diğer ülkelerle rekabete etki eden faktörler incelenmiştir. Rekabet gücüne ilişkin
temel faktörler olarak; işgücü maliyetleri, işgücü verimliliği, hammadde ve enerji
maliyetleri ve genel anlamda tekstil ve konfeksiyon sektörünün durumu
açıklanmıştır.
Dulpçu ve Gün (2003), “Isparta İli İhracat Tekstil Sektörü Firmalarının
Rekabet Gücü Sorunları- Yenilik ve Yerel İşbirliği Temelli Bir Analiz” başlıklı
çalışmada, Isparta ilinde faaliyet gösteren firmalara yönelik işletme içi ve dışı
rekabet faktör durumlarını, sorunlarını ve bunlara karşılık yenilik bazlı önlemlerini
neler olduğunu belirlemeye yönelik anket yapılmıştır. Anket sonuçlarının
yorumlanması
sonucunda
firmaların
rekabet
faktörlerini
gösteren
matris
oluşturulmuştur. Matrise göre fiyat faktörlerinden döviz kuru politikaları, hammadde
fiyatları, enerji fiyatları, işgücü maliyetleri önemli düzeyde rekabeti etkileyen
faktörlerdir. Fiyat dışı olarak ürün fiyatı, dış pazarlara ilişkin bilgi düzeyi,
organizasyon yapısının eksikliği, satış sonrası hizmetlerin yetersizliği gibi faktörlerin
etkili olduğu belirlenmiştir. Ayrıca işletmelerin yerel işbirliğinden yararlanma
konusunda isteksiz olduğu belirlenmiştir.
Atıcı ve ark (2004), “Seçilmiş Bazı AB Aday ülkelerinde Hayvancılık
Sektörünün Rekabet Gücü” başlıklı çalışmada, AB aday ülkelerindeki et, süt, peynir
ve yumurta gibi bazı seçilmiş hayvansal ürünlerin durumu rekabet gücü açısından
incelenmiştir. Araştırmada ihracat performans indeksleri kullanılmıştır. Rekabet
gücünü ölçerken üretim ve orijin (menşe) ülkelere ilişkin tarihsel dönemler
belirlenmiş ve AB’ye uyum öncesi ve sonrası veriler alınarak gerekli ölçümler
yapılmıştır. Seçilen ülkeler sırasıyla, Kıbrıs, Estonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan,
Litvanya, Malta ve Polonya’dır. İhracat performans indeksleri şu şekilde ayrılmıştır,
11
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Arzu KILIÇ
belirlenmiş ülkelerin toplam ihracatı, topluluğun toplam ihracatı (asil 15 üye ülke) ve
genel ihracat toplamı. Bu verilerin analiz edilmesi sonucunda rekabet güçleri
belirlenmiştir.
Kesbiç ve ark (2005), çalışmanın amacı; Türk tarım sektörünün uluslararası
rekabet gücü düzeyini ortaya koymaktır. Konu üç aşamada incelenmiştir. İlk
aşamada rekabet gücüne ilişkin temel tanımlamalar yapılmış, ikinci aşamada rekabet
gücü göstergeleri olan endüstri içi ticaret katsayıları endeksi, rekabet gücünü ifade
eden bağımlı değişken olarak verimlilik, bağımsız değişkenler olarak üretici destek
tahmini (%) nominal koruma oranı ve nominal yardım katsayısı modele dahil
edilmiştir. Üçüncü aşamada ise, bu değişkenlerin analizi için nedensellik testleri ve
elde edilen veriler doğrultusunda çoklu regresyon analizi teknikleri kullanılarak
rekabet gücü ölçülmeye çalışılmıştır.
Çakmak (2005), “Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler (AKÜ) ve rekabet
gücü: Türkiye tekstil ve hazır giyim endüstrisi üzerine bir uygulama” başlıklı
çalışmada; sektörün uluslararası ticarette rekabet gücünü ölçebilmek amacıyla 1989–
2003 dönemini kapsayan uluslararası standart ticaret sınıflandırmasına (SITC) göre
ürün grupları ve alt sektörler için dış ticaret verileri alınmıştır. Alınan bu veriler
Balassa’nın AKÜ analizine göre hesaplamaya tabi tutulmuştur. Daha sonraki
aşamada ise Vollrath’ın indeksi yardımıyla ilgili endüstrilerin toplam mal grupları
açısından rekabet gücü belirlenmiştir.
Kök ve Çobanoğlu (2005), “Türkiye tekstil endüstrisi ve rekabet gücü: AB
ülkeleriyle karşılaştırmalı bir analiz örneği, 1989–2001” ba
şlıklı çalışmada, Balassa
tarafından geliştirilmiş olan açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler yaklaşımı esas
alınarak, Türkiye ve AB ülkelerinde tekstil endüstrisinin karşılaştırılması yapılmıştır.
Bu amaçla, UNCTAD’ın yıllık uluslararası ticaret istatistiklerinden derlenen veriler
kullanılmıştır. İlgili analiz yönteminin uygulanması ile 1989–2001 dönemindeki
sektör ve alt sektörlerin ekonomik performansları tespit edilmiştir.
İmer (2006), çalışmada Türkiye ekonomisi için önem taşıyan tekstil ve
konfeksiyon sanayinin Avrupa Birliği (AB) karşısındaki rekabet gücü ve derecesi
ortaya konulmuştur. Bu amaçla Açıklanabilir Karşılaştırmalı Üstünlükler (AKÜ)
Endeksinden (basit Balassa endeksi), Vollrath göreli ticaret avantajı, basit Balassa
12
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
endeksinin
algoritması
Arzu KILIÇ
ve
açıklanmış
rekabet
edebilirlik
analizlerinden
yararlanılmıştır. SICT ürün grupları verileri ilgili analizlere tabi tutulduktan sonra
ulaşılan bulguların değerlendirmesi yapılmıştır. Ayrıca sadece tekstil sanayine ait
olmak üzere AKÜ endekslerinin istikrarlılığı da hesaplanarak değerlendirilmiştir.
Miral (2006), Çalışmada, Türkiye’nin son yıllarda önemli dış ticaret ortağı
olan Avrupa Birliği ile seçilmiş tarımsal ürünler düzeyinde rekabet gücü
karşılaştırılmaktadır. 1994–2005 yıllarını baz alan bu süreçte, Türkiye’nin yaş meyve
ve sebze sektörünün rekabet gücü açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler yöntemi
(AKÜ) ölçülmüştür. Analiz sonucunda, Birlik karsısında açıklanmış avantaja ve
dezavantaja sahip olunan alt ürün grupları belirlenmiştir.
Banterle ve Carraresi (2007), Çalışmada 1990–2003 dönemi arasındaki hazır
(işlem görmüş) domuz eti sektörü için AB ülkelerinin rekabet performansı analiz
edilmiştir. Bu sektör birçok AB ülkesinde geleneksel bir ürün olarak önemli bir role
sahiptir. İlgili dönemler arasında sektörün gösterdiği trendler ve rekabet gücünü
analiz etmek için, çeşitli indekslerden “ Açıklanabilir Karşılaştırmalı Üstünlükler,
Vollrath indeksi, Gelecek İhracat indeksi ve Grubel Lloyd indeki” kullanılmıştır.
Eurostat’da yer alan standartlaştırılmış 8 haneli ticari kodlarla AB dâhilinde yer alan
17 alt sektörün ihracat ve ithalat verileri analiz edilmiştir. Ayrıca çıkan sonuçların
yardımıyla “Kümeleme Analizi” uygulanarak, benzer özelliklere sahip ülkeler
belirlenmiştir.
Gürpınar ve Barca (2007), “Türk Mobilya Sektörünün Uluslararası Rekabet
Gücü Düzeyi ve Nedenleri” başlıklı çalışma temelde iki aşamadan oluşmaktadır. İlk
aşamada sektörün ulusal ve uluslararası ihracat ve ithalat verileri kullanılarak çeşitli
endeksler yardımı ile rekabet gücü ölçülmüş, ikinci aşamada ise Porter’ın “Elmas
Modeli Analizi” metodu kullanılarak, rekabet üstünlüğü ve pozisyonu belirlenen
faktörler ışığında incelenmiştir. Bu kapsamda incelenen faktörler, girdi ve talep
koşulları, ilgili ve destekleyici endüstriler, firma stratejisi ve rekabet yapısı ve
devletin rolüdür. Çalışmanın sonucunda, 2001–2004 yıları arasında sektörün
dezavantajlı, 2005–2006 yıllarında avantajlı bir konumda rekabet üstünlüğü olduğu
belirlenmiştir. Model analizinde ise talebin ulusal pazarda arttığı bunun uluslararası
13
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Arzu KILIÇ
pazarda benzerlik gösterdiği, firmaların ihracata daha fazla önem vermeye
başladıkları ve teknolojik yatırımlara ağırlık verdikleri ortaya çıkmıştır.
Carraresi ve Banterle (2008), “AB Pazarında Rekabet Gücünün Ölçülmesi;
Gıda Endüstrisi ve Tarımın Karşılaştırması” başlıklı çalışmada, Son 15 yıldır AB
pazarı içinde AB ülkelerinin sektör düzeyleri esas alınarak önemli rekabetlerin
yaşandığı gıda pazarı incelemiştir. Ayrıca, tarım sektörü ve gıda sektörün de pazar
pozisyon
stratejilerinin
yeniden
şekillenmesi
ve
yaşanan
değişimler
karşılaştırılmıştır. Ortak tarım politikası çiftçilerin zorlu pazar trendleriyle karşı
karşıya gelmesine neden olmuştur. Rekabet analizinde İhracat Pazar Payı (EMS),
Açıklanabilir Karşılaştırmalı Üstünlükler (RCA), Nispi İhracat Avantajı(RXA), Nispi
İthalat Avantajı (RMA) ve Gelecekteki İhracat İndeksi (NEI) yöntemleri
kullanılmıştır. Bu verilerin yardımıyla 1991–2006 döneminde rekabet performansı
benzer olan ülkeleri belirlemek için Kümeleme Analizi de uygulanmıştır.
Altay ve Gürpınar (2008), “Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler ve Bazı
Rekabet Gücü Endeksleri: Türk Mobilya Sektörü Üzerine Bir Uygulama” başlıklı
çalışmada, 2001-2006 yılları arasındaki Türk Mobilya sektörünün ithalat ve ihracat
değerleri kullanılarak karşılaştırmalı üstünlükler endeksi ve diğer endeksler
hesaplanarak uluslararası rekabet gücü belirlenmeye çalışılmıştır. Analiz sonucu, son
yıllarda (2005-2006) mobilya sektöründe açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler
endeksi (RCA) 1’in üstüne ıçkmış olup rekabet gücünde avantajlı bir konuma
geçmeye başladığımızı işaret etmektedir. Ayrıca, nispi ihracat avantajı endeksi
(RXA) değeri de duruma paralel bir artış sergilemiştir. Kısaca 2005 yılına kadar ki
süreçte dezavantajlı durumda olduğumuz rekabet gücümüz açısından son yıllarda
avantajlı bir konuma geçildiği ve bu durumun sürekli hale gelmesi için rekabet
stratejilerinin bir an önce belirlenmesi gerekliliği yapılan çalışma ile ortaya
konmuştur.
Şimşek ve Sadat (2009), “ECO pazarında Türkiye:1997-2005 dönemi rekabet
gücü analizi” başlıklı çalışmada, Türkiye’nin ve üyesi olduğu Ekonomik İşbirliği
Örgütündeki ülkelerin endüstri bazında rekabet gücü açıklanmış karşılaştırmalı
avantaj endeksleri kullanılarak ölçülmeye çalışılmıştır. Ölçümde Balassa ve Vollrath
endeksi kullanılmıştır. Analiz sonucunda Türkiye’nin genelde emek yoğun
14
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Arzu KILIÇ
endüstrilerde uzun süredir açıklanmış karşılaştırmalı avantaja sahip olduğu tespit
edilmiştir.
15
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Arzu KILIÇ
16
3.MATERYAL VE METOD
Arzu KILIÇ
3. MATERYAL VE METOD
3.1. Materyal
Araştırmada iki farklı grup veri kullanılmıştır. Bunlardan ilki açıklanabilir
karşılaştırmalı üstünlükler analizi hesaplamalarına ve pamuk ticaretinin büyüklüğüne
ilişkin kaynak oluşturan TUİK, DTM, FAO, COMTRADE, ICAC, USDA’dan ulusal
ve uluslararası kurumlardan sağlanan pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokumayla
ilgili dış ticaret, fiyat ve maliyet verileridir. Söz konusu bu veriler ilgili kurumların
web sitelerinden ve doğrudan kurumlarla yapılan görüşmeler sonucu elde edilmiştir.
İkinci grup veriler ise ülkemizde faaliyet gösteren, pamuk, pamuk ipliği ve
pamuklu dokuma dış ticareti ve/veya üretimi yapan firmalara yönelik gerçekleştirilen
anketlerle sağlanan verilerdir. Anket formunda firmalar açısından dış ticarette
rekabeti etkileyen faktörleri belirlemeye yönelik sorular sorulmuştur (Ek-1, Ek-2 ve
Ek-3). Anket ilgili ürün gruplarının üretildiği ve dış ticaretin yoğun gerçekleştiği
Marmara, Ege, Akdeniz ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinde faaliyet gösteren
firmalar ile gerçekleştirilmiştir.
Ayrıca yukarıda sözü edilen verilerin yanı sıra, daha önce çalışma konusu ile
ilgili
elde
edilmiş
araştırma
bulgularından
ve
yayınlanmış
çalışmalardan
yararlanılmıştır.
3.2. Metod
Çalışma kapsamında, açıklanabilir karşılaştırmalı üstünlüklerin ölçülebilmesi
amacıyla, öncelikle 2000–2009 yılları arasında Dünya’da ve Türkiye’deki pamuk
üretimi, ekim alanları, dış ticaret hareketleri ve pamuk kullanımı ile ilgili bilgiler
TUİK, DTM, FAO, COMTRADE, ICAC ve USDA’dan elde edilen veriler
kullanılarak değerlendirilmiştir. Bu dönemin seçilmesine neden olan faktörler kısaca
şunlardır. Tekstil ve hazır giyim sektörünü çok derinden etkileyen ve biçimlendiren
DTÖ’nün hazırladığı Tekstil ve Giyim anlaşması bu dönemde gerçekleştirilmiş ve
ticaretin serbestleşmesi için miktar kısıtlamaları kaldırılmıştır.
17
3.MATERYAL VE METOD
Arzu KILIÇ
Dünya'da ve Türkiye’de önemli pamuk üreticisi ve satıcısı olan ülkeler genel
olarak pamuk sektörlerinin yapısı, pamuk dış ticaretini etkileyen faktörler, rekabet
olgusu ve unsurları detaylı bir şekilde incelenmiştir. Açıklanabilir karşılaştırmalı
üstünlükler endeksi ve diğer rekabet göstergeleri hesaplanmıştır. Hesaplamada
Vollrath endeksleri kullanılmıştır. Bu endekslerin seçilme nedenleri kısaca şunlardır;
• Vollrath, endeks değerinde ürün ve ilgili ülkelere ait gerçekleşen ticaret
verilerinin çifte hesaplanması sorununu çözmüştür
• Ülkelerin sektörlerine yönelik uyguladıkları politikaların etkisi sonucunda
ticari verilerinde bozulmalar meydana gelmektedir. Bu bozulmalar nedeniyle
endeks değerinde yaşanılan asimetri sorunu çözmek amacıyla logaritmik
(LnRXA) dönüşüm yapılabilmektedir.
• RC endeksi iki yanlı ticaretin olduğu durumlarda hesaplama yapılmasına
olanak sunmaktadır. Çalışmaya konu olan ülkelerin birbirleriyle karşılıklı
ticareti bulunmaktadır.
Çalışmanın ikinci kısmında ise, ülkemizde ilgili ürünlerin dış ticaretinde
rekabet koşullarını etkileyen faktörleri belirlemek için nitel araştırma tekniğine
başvurulmuştur. Birincil veriler; derinlemesine mülakat ve anket yöntemi ile
toplanmıştır. Derinlemesine mülakat yöntemi anket formunun doğru ve eksiksiz
hazırlanması için pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma dış satımı gerçekleştiren
Hatay ilinde bulunan toplam 14 işletme ve Antakya Sanayi ve Ticaret odasına
uygulanmıştır.
Anket formu ise Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu illerindeki işletmelere
uygulanmıştır. Anket hızlı ve güvenilir ve sistematik veri elde edebilme aracı olarak
tercih edilmiştir.
Çalışmanın kısıtları ise zaman, firmaların ankete katılımlarındaki isteksizlik,
örnek alanın coğrafik büyüklüğü ve dağılımıdır.
18
3.MATERYAL VE METOD
Arzu KILIÇ
3.2.1. Araştırma Alanı ve Döneminin Seçimi
Araştırma, rekabet üstünlük indeksinin hesaplanması kısmında TUİK, DTM,
FAO, COMTRADE, ICAC ve USDA gibi kurumların web sitelerinden dünya
genelinde önemli düzeyde pamuk üreten ve ihraç eden ülkeler incelenmiştir.
İncelemede pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma üretim miktarları, ihracat ve
ithalat hacimleri dikkate alınmıştır. Bu kapsamda ABD, Almanya, Avusturalya,
Brezilya, Çin, Endonezya, Hindistan, Hong Kong, Japonya, İtalya, Meksika,
Pakistan, Türkiye ve Yunanistan’ın verileri hesaplamaya esas alınmıştır.
Rekabete etki eden faktörlerin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiş olan
anket için TÜİK, Tarım Bakanlığı ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığından alınan veriler
doğrultusunda en çok pamuk, pamuk ipliği ve dokuma üretimi, işlenmesi ve dış
ticaretinin gerçekleştirildiği bölge ve iller belirlenmiştir.
Anket çalışmasına dâhil edilen iller Çizelge 3.1.’de görüldüğü üzere
Türkiye’de pamuk ekim alanı ve üretim miktarına göre Ege yaklaşık %18 (İzmir,
Denizli, Aydın), Akdeniz yaklaşık %25 (Adana, Mersin, Antalya, Hatay) ve
Güneydoğu Anadolu yaklaşık %57 (Kahramanmaraş, Gaziantep, Urfa, Diyarbakır)
paya sahiptir.
Çizelge 3.1. 2011 Yılı Kütlü Pamuk Üretiminde Türkiye ve Bölgeler
Ekilen Alan (da)
(%)
Üretim (ton)
Akdeniz
(%)
1299511
24
676336
26
Ege
967460
18
450529
17
GAP
3139167
58
1448434
56
Türkiye
5420000
100
2580000
100
Kaynak: TUİK, 2012.
Belirlenen 11 ilde, Sanayi ve Ticaret Odaları, Ticaret Borsaları, Tarım İl
müdürlüklerinden sağlanan bilgilere göre dış ticaret, çırçırlama, iplik ve pamuklu
dokuma üretimi bazında filen faaliyet gösteren firma sayıları alınmıştır. Anket
çalışması 138 firmayla gerçekleştirilmiştir. Ankete bir firma katılmamıştır bu
nedenle 137 firmayla anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Pamukla ilgili 38 firma
19
3.MATERYAL VE METOD
Arzu KILIÇ
anketi doğru bir şekilde yanıtlamıştır. Pamuk ipliğinde ise 39 firma anketi
yanıtlandırmış ancak soruları eksiksiz yanıtlayan ve analize uygun görülen anket
sayısı 36’dır. Pamuklu dokumada ise anketi 60 firma yanıtlamış ancak soruları
eksiksiz yanıtlayan ve analize uygun görülen anket sayısı 43’tür. Dolayısıyla
toplamda sorularını doğru yanıtlayan ve analize uygun görülen anket sayısı 117’dir
(Çizelge 3.2). Anket e-posta, telefon ve yüz yüze görüşme teknikleriyle
gerçekleştirilmiştir
Çizelge 3.2. Ankete Katılan Firmalar ve İllere Göre Dağılımı
İl Adı
Pamuk Firmaları
Pamuk İpliği
Firmaları
Pamuklu
Dokuma
Firmaları
Şanlıurfa
Adana
5
-
4
6
2
6
Aydın
10
2
13
Hatay
4
1
2
Diyarbakır
-
3
3
İzmir
-
-
8
Mersin
-
-
1
10
15
1
Antalya
-
1
2
Denizli
9
2
18
Gaziantep
-
5
7
38
39
60
Kahramanmaraş
Toplam
3.2.2. Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler Endeksi
Uluslararası ticarette ülkelerin rekabetçi konumlarını ölçmeye yönelik birçok
endeks bulunmaktadır. Ancak literatür çalışmalarında sıklıkla kullanılan hesaplama
yöntemi “Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler” endeksidir. Yürütülen bu
çalışmada pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma üreten ve dış ticaretini
gerçekleştiren ülkelerin rekabet konumlarını belirlemek için bu endeks kullanılmıştır.
20
3.MATERYAL VE METOD
Arzu KILIÇ
Adam Smith’den yaklaşık kırk yıl sonra David Ricardo Mutlak Üstünlük
teorisine ilişkin analizleri geliştirerek “ Karşılaştırmalı Üstünlük Teorisi’ni ortaya
attı. Teori o kadar güçlü bir yapıya sahiptir ki karşılaştırmalı üstünlüklerin bugün de
uluslararası ticaretin temelini oluşturduğu kabul edilir (Seyidoğlu, 2006).
Ricardo’nun teorisinde üstünlüğü oluşturan, teknolojik farklılıklardan
kaynaklanan verimlilik (maliyet) farklılıklarıdır. Ricardo’ya göre, ğeer ülke bazı
malların üretiminde diğer mallara göre daha yüksek oranlarda verimli ise (maliyetleri
düşük), neden daha az üstün olduğu alanlarda üretim yaparak kaynaklarını israf etsin.
Bunun için en iyi politika, ilgili ülkenin karşılaştırmalı olarak en etkin olduğu
alanlarda uzmanlaşmasını ve bu ürünleri ihraç ederek göreceli biçimde pahalıya
üretebildiklerini diğer ülkelerden ithal etmesidir (Seyidoğlu, 2006).
Ricardo’nun modelinin zaman içinde test edilmesiyle bir takım eksiklikler
belirlenmiştir. Modelin emek değer teorisine dayanması, işgücü verimliliğinden
doğan
farkın
nedenlerinin
açıklanmaması,
işgücü
hareketliliğinin
eksik
değerlendirilmesi, sadece arz teorisine dayanması, sabit maliyet ve tam
uzmanlaşmayı kabul etmesi ve statik bir yapıya sahip olması en önemli eleştiri
konularıdır.
Karşılaştırmalı üstünlükleri ele alan bir diğer model ise Heckscher-Ohlin (HO) teorisidir. H-O teorisi, ülkeler arasındaki teknoloji düzeyini benzer kabul edip,
karşılaştırmalı üstünlüğe neden olan verimlilik farklarını ülkeler arasındaki farklı
üretim faktörü yoğunluklarına, dolayısıyla farklı faktör fiyatlarının varlığına
dayandırmaktadır (Utkulu ve Seymen, 2004). Her iki teoride üstünlükler ticaret
öncesi verilere bağlı olarak ölçülmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda, bir ülkenin ürün
bazında ihracatının yapısı karşılaştırmalı üstünlükleri temsil ederken, ithalatın yapısı
ise karşılaştırmalı dezavantajları temsil etmektedir. Her iki model geçen zaman
sürecinde birçok iktisatçı tarafından geliştirilmiş ve geçerliliği test edilmiştir.
Açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler endeksi ilk kez Liesner(1958)
tarafından geliştirilmiştir. Liesner’in çalışması, İngiltere’nin Avrupa Ortak Pazarı
karşısındaki karşılaştırmalı üstünlüğünün belirlenmesi temeline dayanmıştır. 1958
yılında yayınlanan “ The European Common Market and British Industry” adl
ı
makalesinde 1953–1956 yılları arasında seçilmiş 60 imalat sanayi grubunun
21
3.MATERYAL VE METOD
Arzu KILIÇ
verilerini esas alarak, ülkelerin bu konudaki rekabet güçlerini ölçmüştür (Liesner
1958).Çalışmasında karşılaştırmalı üstünlük formülü aşağıdaki gibidir.
RCAL= Xij/Xnj
(3.1.)
Formülde yer alan indisler;
X=İhracat “i”= ülke “j”= endüstri veya ürün “n”= ülke veya ülke grubunu
temsil etmektedir.
Liesner’in geliştirdiği endeks sadece ilgili endüstri ya da ürün açısından, ilgili
ülkenin diğer ülke ya da ülke grubu karşısındaki ihracat değerlerini mutlak olarak
karşılaştırmaktadır (Altay, 2006). Endekse göre elde edilen değerlerin “1” den büyük
olması karşılaştırmalı üstünlük avantajını, “1”den küçük olmas
ı da karşılaştırmalı
üstünlük dezavantajını gösterir. Liesner’in çalışmasını geliştiren ve akademik
yazında sıklıkla kullanılan iki endeks bulunmaktadır. Bunlar Balassa ve Vollrath
endeksleridir. Bu çalışmada da Balassa ve Vollrath endeksleri kullanılmıştır. Bunlar
aşağıda sırasıyla açıklanmıştır.
3.2.2.1. Balassa Endeksi
Açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler endeksi ilk kez Liesner tarafından
geliştirilmiş olsa da, endeksin popüler hale gelmesi Balassa’nın geliştirici çalışmaları
sonucunda gerçekleşmiştir (Altay, 2006).
Balassa, ülkeler tarafından sıklıkla başvurulan tarifeler ve miktar
sınırlamalarının dışında fiyat dışı faktörler ve göreceli maliyetlerin de ülkeler arası
farklılıkları tanımlamada kullanılabileceğini belirtmiştir. Bu durumun ticaret yapan
ülkeler arasındaki açıklanmış karşılaştırmalı üstünlüklerin kaynağı olabileceğine
işaret etmiştir. Ayrıca, ticarete konu olan mallar açısından kalite farklılıkları, iyi
niyet,
müşteri
hizmetleri,
bakım
onarım
imkânlarının
mevcudiyeti
ve
standardizasyon gibi fiyat dışı değişkenler uluslararası ticaret biçimleri açısından
önemli olmaktadır (Hinloopen ve Marrewijk, 2004).
22
3.MATERYAL VE METOD
Arzu KILIÇ
Fiyat ve fiyat dışı değişkenlerin ve ülke ve ürünün sayıca çok olması
karşılaştırmalı üstünlüğün ölçülmesinde bir takım zorluklar yaratmaktadır. Bu
nedenle hesaplamada ticaret sonrası verilerin kullanılması önerilmektedir. Ticari
istatistikler ticaret sonrası durumu yansıtmaktadır. Balassa doğru bir karşılaştırmalı
üstünlüğün ticaret sonrası verilerin izlenebilmesiyle yapılabileceğini kabul etmiştir
(Bahta ve Jooste, 2002).
Balassa endeksin karşılaştırmalı avantajın kaynaklarının altını çizerek
belirlemekten ziyade, bir ülkenin açıklanmış karşılaştırmalı avantaja sahip olup
olmadığını saptamaya çalışmaktadır (İmer 2006). Ayrıca endeks, ülkelerin ihracat
ürünleri kapsamında sahip oldukları nispi faktör yoğunlukları ve verimliliklerindeki
değişiminde incelenmesine imkân verir (Batra veKhan, 2005).
Balassa tarafından geliştirilen endeks aşağıdaki gibidir (Fertö ve Hubbard,
2002).
RCA = ( X ij / Xit ) / ( X nj / X nt )
(3.2.)
Eşitlikte yer alan “X” ihracat
ı, “i” ülkeyi, “j” ürün ya da endüstri, “n” bir
ülke veya ülke grubunu ifade eder ki, buradan eşitliğin bileşenleri aşağıdaki gibi
tanımlanır;
Xij= “i” ülkesinin “j” ürünündeki ihracatğeri
de
Xit= “i” ülkesinin ürünlerdeki toplam ihracat de
ğeri
Xnj= ülke veya ülke grubunun “j” ürüründeki ihracat de
ğeri
Xnt= ülke veya ülke grubunun tüm ürünlerdeki toplam ihracat değeri
Endeksin hesaplama sonucuna göre RCAj>1 ise ülke veya ülke grubu ilgili
malda ya da endüstride karşılaştırmalı üstünlüğe, RCAj<1 ise ülke veya ülke grubu
ilgili malda ya da endüstride karşılaştırmalı dezavantaja sahiptir.
Balassa, ülkeler arasındaki karşılaştırmalı üstünlüklerin belirlenmesinde
kullandığı AKÜ endeksi bileşenlerine daha sonra “ dünya ihracat payı” ve “ithalat
payı”nı da ekleyerek yeniden oluşturmuştur (Altay, 2008).
23
3.MATERYAL VE METOD
Arzu KILIÇ
 X ij   X wj 
 X ij   M ij 
RCAB2 = 
/
 ve RCAB3 = 
/

X
X
X
 it   wt 
 it   Mit 
(3.3.)
Burada “W” dünya ihracat pay
ını, “M” ise ithalat pay
ını ifade etmektedir.
RCAB3 endeksi, aynı hedef pazara yönelen benzer ülkeler arasında ihracat
performanslarını kıyaslamaya dayalı olarak rekabet gücünü ölçmekten çok, ülkenin
ilgili ürünlerinin üretiminde referans alınan ülke ya da ülkeler karşısında
karşılaştırmalı üstünlük avantajına sahip olup olmadığını belirler (Altay, 2006).
Bir başka deyişle, RCAB3 >1 ise, ilgili sektörün ya da ürünün ekonomik
performansının
dünyadakinden
yüksek,
RCAB3<
1
ise
düşük
olduğunu
göstermektedir (Kök ve Çobanoğlu, 2005).
3.2.2.2. Vollrath Endeksi
Vollrath çalışmasında, Balassa’nın endeksinde ihracatı esas aldığı ve ithalat
düzeyini ve etkisini ihmal ettiği belirtmiş ve eleştirilerini bu yönde gerçekleştirmiştir.
Altay ve Gürpınar’ın (2008)’in belirttiğine göre, Vollrath (1991) Açıklanmış
Karşılaştırmalı Üstünlüklerin hesaplanabilmesinde üç alternatif yöntem ileri
sürmüştür (Altay ve Gürpınar, 2008).
Bunlar;
Nispi Ticaret Avantajı ( Relative Trade Advantage RTA); ihracat ve ithalat
verileriyle açıklanabilmektedir.
Nispi İhracat Avantajı ( Relative Export Advantage RXA); Balassa endeksine
denk sayılır.
Nispi İthalat Avantajı (Relative Import Advantage RMA); Balassa endeksine
benzer sayılır.
Kısaca Vollrath nispi ticaret avantajını, nispi ihracat avantajı ile nispi ithalat
avantajı arasındaki fark olarak tanımlamıştır (Fertö ve Hubbard, 2002).
Bu açıklamaların formüle edilmesi halinde Vollrath endeksi aşağıdaki gibidir.
(3.4.)
24
3.MATERYAL VE METOD
Arzu KILIÇ
 Xij   X nj 
RTA = RCAB = 
/
 (Balassa Endeksi)
X
X
 it   nt 
(3.5.)
 Mij   Mnj 
RMA =   / 

 Mit   Mnt 
(3.6.)


RTA = 



X ij   M ij
 
X it   M it
−
X nj   M nj
X n t   M n t






(3.7.)
Formüllerde yer alan indislerden, “X” ihracat
ı, “M” ithalat
ı, “i” ülke, “j” ürün
ya da endüstri, “n” bir ülke veya ülke grubunu, “t” ilgili ülke veya ülke grubunun
toplam ihracat veya ithalat değerini ifade eder.
Xij= “i” ülkesinin “j” ürünündeki ihracatğeri
de
Xit= “i” ülkesinin ürünlerdeki toplam ihracat de
ğeri
Xnj= ülke veya ülke grubunun/dünyanın “j” ürünündeki ihracat de
ğeri
Xnt= ülke veya ülke grubunun/ dünyanın tüm ürünlerdeki toplam ihracat
değeri
Mij= “i” ülkesinin “j” ürünündeki ithalatğeri
de
Mit= i” ülkesinin ürünlerdeki toplam ithalat değeri
Mnj= ülke veya ülke grubunun/dünyanın “j” ürünündeki ithalat de
ğeri
Mnt= ülke veya ülke grubunun/dünyanın tüm ürünlerdeki toplam ithalat
değerini ifade eder.
Vollrath’ın Balassa endeksine yönelik yaptığı bir diğer eleştiri ise çifte
hesaplama sorununun ihmal edilmesidir. Bu sorunu çözmek amacıyla Vollrath
endeksinde hesaplama adımında şu uygulamayı esas almıştır. Xit’ de yer alan “i”
ülkesinin toplam ihracatı içinden “j” ürün ihracat
ını, Xnj’ de yer alan “j” ürünündeki
25
3.MATERYAL VE METOD
Arzu KILIÇ
dünya ihracatından ilgili ülkenin “j” ürün ihracat
ını çıkartmıştır. Aynı şekilde Xnt’de
toplam dünya ihracatından dünyadaki toplam “j” ürünü ihracat
ını ve ilgili “j” ürünü
hariç toplam ihracatın çıkartılması halinde çifte hesaplama sorunun çözüleceğini
belirtmiştir. Böylece Vollrath, endeks değerini ürün ve ilgili ülkelere ait gerçekleşen
ticaret verilerinin çifte hesaplanması sorununu çözmüştür. Bu durum aşağıdaki gibi
formüle edilmiştir (Li ve Bender, 2002).


Xij


Xit − X ij


RXA =


X in − X nij


 ( X nt − X nj ) − ( X it − Xij ) 


(3.8.)
Vollrath’ın geliştirdiği ikinci ölçümü, Nispi İhracat Avantajı olarak da
tanımlanan RXA’nın logaritmasının alınması esasına dayanır. “LnRXA” ın
n yanı
sıra Nispi İthalat Avantajı olarak tanımlanan RMA’nın logaritmasının alınması
(LnRMA) ve bu iki değer arasındaki farkın açıklanmış rekabet endeksi ifade etmesi
Vollarth’ın geliştirdiği üçüncü ölçümdür. Vollrath’a göre açıklanmış üstünlük
aşağıdaki gibidir ve ölçüm sonucunda RTA, lnRXA ve RC’nin pozitif değerleri bir
üstünlük avantajını göstermektedir (Fertö ve Hubbard, 2002).
Açıklanmış Üstünlük (RC)= LnRXA-LnRMA
(3.9.)
Endekslerin sahip olduğu en önemli sorun, hükümetler tarafından özellikle
tarım gibi karşılaştırmalı üstünlükler bakımından önde gelen sektörlere yönelik
müdahaleci politikaların uygulanması sonucunda ülkelerin ticari yapıları ve ticari
verilerinde bozulmalarda görülmektedir. Logaritmik dönüşümün yapılma amacı da
bahsedilen bu bozulmaların meydana getirdiği endeks değerlerinde yaşanılan
asimetri sorununu çözmektir (Fertö ve Hubbard, 2002).
Bu açıdan Vollrath’ın kullanım açısından en uygun endeksi “Ln RXA”
endeksidir. Zira bu endeks hem asimetri sorununu aşması hem de benzer faktör
yoğunluğuna sahip rakip ülkelerin aynı hedef pazarda ihracat performanslarına bağlı
26
3.MATERYAL VE METOD
Arzu KILIÇ
olarak rekabet güçlerinin kıyaslanmasına olanak tanımasıyla geniş kullanım alanı
bulunmasına neden olmaktadır (Altay, 2006).
Vollrath, RC indeksinin, arz ve talep dengesini içerdiği için daha tercih
edilebilir bir endeks olduğunu belirtmektedir. Çünkü RC indeksi, bir ülke veya malın
karşılaştırmalı üstünlüğünü daha iyi yansıtmaktadır. Ayrıca Vollrath, RTA’nın belirli
bir mal grubunun ya da endüstrinin açıklanmış karşılaştırmalı üstünlüğünde, ihracat
ve ithalatın üstünlüklerinin göreli katkısını ölçme potansiyeline sahip olduğunu
belirtmiştir. Vollrath’a göre bu üç indeks birlikte ele alındığında RXA indeksi
pratikte daha yaygın kullanılmaktadır (Çakmak, 2005).
Burada şunu belirtmek gerekir ki RC indeksi, iki yanlı ticaretin ülkeler
arasında söz konusu olmadığı durumda hesaplama yapma zorluğuna sahiptir.
Buradan özetle, bu çalışmada Vollrath’a ait endekslerden şaağıda yer alan
endekslerin kullanılması uygun görülmüştür.
 Xij
RXA = 
 X in
  Xit
/
  X nt
 M ij
RMA = 
 M in

,

(3.10.)
  M nj 
,
/
  M nt 
(3.11.)
(3.12.)
(3.13.)
3.2.2.3. Rekabet Gücü ve Rekabet Gücünün Belirlenmesi
İçinde bulunduğumuz ekonomik koşullar içinde rekabet kavramı işletmeler,
sektörler ve uluslar / ülkeler bazında incelenen bir konu haline gelmiştir. Özellikle
uluslararası ticaret önündeki engellerin kaldırılması yönünde gerçekleştirilen
çalışmalar rekabet fırsatlarını yaratmıştır.
27
3.MATERYAL VE METOD
Arzu KILIÇ
Değişen dünya düzeninde tüm ülkelerin hedefi, ülkelerinde rekabet şartlarını
oluşturmak ve refah düzeylerini arttırabilmektir. Ancak rekabetin çok boyutlu olması
nedeniyle ülkelerin ve işletmelerin rekabet gücü değişik faktörlere bağımlı
kalmaktadır (Çivi ve ark, 2008).
Rekabet gücü birçok farklı bakış açısıyla tanımlanmış ve ölçümü için değişik
yöntemler geliştirilmiş bir konudur. Ancak rekabet gücü kavramı ile ilgili iktisatçılar
arasında net bir görüş birliği oluşmamıştır. Bunun nedenleri aşağıdaki gibi
sıralanabilir (Düzgün, 2007);
i)
Rekabet gücü ele alınmak istenen alana göre değişmektedir. Rekabet
gücü firma, sektör ve ülke bazında ele alınabilir. Buna bağlı olarak da her
bir düzeyde rekabet gücü farklı tanımlanabilir.
ii) Rekabet gücünü belirlemede kullanılan ölçütler farklı olabilir. Örneğin,
ülkenin sadece dış ticaret açısından rekabet gücü belirlenebilir. Ya da çok
sayıda gösterge ele alınarak ülkenin bütün olarak rekabet gücü
belirlenebilir.
iii) Rekabet gücü bakış açısına göre farklı olabilir. Rekabet gücüne mikro ya
da makro açıdan bakılabilir
Scoot ve Lodge (1985)’a göre, mikro düzeyli yaklaşımda, ülke içindeki
işletmeler arasındaki rekabet ve bu rekabetin ulusal/ uluslararası pazardaki etkileri
incelenirken makro yaklaşımda ülkenin uluslararası rekabet konumu üzerinde
durulmaktadır (Çivi ve ark, 2008).
Bilindiği gibi rekabet gücü her ne kadar uluslara ait bir kavram olarak
tanımlanabilse de, rekabeti gerçekte işletmelerin veya sektörlerin gerçekleştirdikleri
ticari hareketleri ölçümlemek daha yaygındır. Dolayısıyla işletme ve sektörü esas
alan rekabet gücü tanımı şu şekildedir:
Yerli bir firmanın bir dış satım piyasasında ve yurt içi piyasada uluslararası
rekabet gücü, rakip yerli ve yabancı firmalara kıyasla ürün fiyatı ve/veya ürün
kalitesi, teslimde dakiklik ve satış sonrası servis gibi fiyat dışı unsurlar açısından şu
anda ve gelecekte aynı durumda veya onlardan daha üstün olmasıdır. Yerli sektörün
28
3.MATERYAL VE METOD
Arzu KILIÇ
yerli firmanınkinden farklı olarak, iç veya dış piyasada yerli bir rakibi
olmayacağından bu tanım sektör içinde geçerli olacaktır (Kibritçioğlu, 1996 ).
29
3.MATERYAL VE METOD
Arzu KILIÇ
30
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
4. BULGULAR VE TARTIŞMA
4.1. Pamuk ve Önemi
Pamuk bitkisi, yaygın ve zorunlu kullanım alanıyla insanlık açısından,
yarattığı katma değer ve istihdam olanaklarıyla da üretici ülkeler açısından büyük
öneme sahip bir üründür. Pamuk işlenmesi açısından çırçır sanayisinin, lifi ile tekstil
sanayisinin, çekirdeği ile yağ ve yem sanayisinin, linteri ile kâğıt sanayisinin
hammaddesi durumundadır (Anonim, 2010).
Ülke ve gelişmişlik ayrımı gözetmeden bütün ülkeler için önemli olan bu
ürünün tarım ve tarıma dayalı sanayi ticaretinde önemi tartışmasızdır. Küreselleşme
olgusu ile ticaretteki serbestleşme baskıları sonucunda yapılan düzenlemeler bütün
ülkeleri ve dış ticarete konu olan ürünleri etkilemiştir. Ancak halen üzerinde
yoğunlukla tartışılan bir ürün olan pamukla ilgili bu konuda yapılan düzenlemeler
kimi ülkeleri memnun ederken kimi ülkeleri mağdur etmiştir.
Tarım
ticaretinin
serbestleşmesi
dünya
ölçeğinde
tarım
anlaşması
çerçevesinde ileri tarım müzakereleri ile devam etmektedir. İhracat destekleri ve
gümrük vergilerinin azaltılması gibi dış ticareti ilgilendiren konular dışında, ülkelerin
tarım politikaları da denetim altına alınmıştır.
Ancak başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere gelişmiş ülkeler tarım
politikası araçlarını değiştirerek çiftçisine verdiği destekleme miktarlarını bu süreçte
azaltmak yerine daha da arttırırken, gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelerin tarım
politikaları nedeniyle dünyada oluşan düşük tarımsal ürün fiyatları ve gelişmiş
ülkelerin ihracat kredi uygulamaları altında ezilmeye başlamıştır (Işın ve ark, 2009).
Bu liberalleşme çalışmaları pamuk üzerinde de etkisini göstermiştir. Özellikle
ekonomisi pamuğa dayalı ülkelerde alınan bu önlemler nedeniyle ciddi kalkınma
sorunları ortaya çıkmıştır. Özellikle batı Afrika ülkelerinden Benin, Burkina Faso,
Kamerun, Çad, Mali ve Togo’da başta istihdam ve dış ticaret konularında önemli
sorunlar yaşanmıştır. Bunun haricinde Amerika kıtasında ABD’nin izlediği pamuk
destek politikasından olumsuz düzeyde etkilenen Brezilya ve Meksika, yine pamuk
ticaretinde önemli paylara sahip olan diğer ülkeler ciddi sorunlarla karşılaşmışlardır.
31
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Bu sorunların giderilmesi ve pamuk ticaretine belirli düzenin getirilmesine yönelik
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) tarafından düzenlenen Cancun ve Hong Kong
görüşmelerinde çözüm yolları tartışılmıştır.
2003 yılında Meksika’nın Cancun şehrinde yapılan toplantıda 4 batı Afrika
ülkesinin temsilcileri şu görüşleri ileri sürmüştür; Dünya Ticaret Örgütünün dış
ticaret doktrinine göre Batı Afrika, pamuk ticaretinde karşılaştırmalı üstünlüğe
sahiptir. Ne var ki ABD’deki 25 bin pamuk çiftçisine 4 milyar dolara yakın
sübvansiyon verilmektedir. Bu sübvansiyonlar sayesinde aslında pamuk ihraç
etmemesi
gereken
bu
çiftçiler
dünya
piyasalarına
pamuğu
bu
ülkelerin
maliyetlerimizin altında satmaktadırlar. Batı Afrika’da pamuktan geçimini sağlayan
10 milyon insan bu yüzden yoksulluğa mahkûm olmaktadır. 2006’ya kadar pamuğa
dönük tüm sübvansiyonlar kaldırılmalı ve bu arada pamuk fiyatlarındaki düşmeden
dolayı bu ülkelerin uğradığı zarar tazmin edilmeli. Bunların kabul edilmemesi
durumunda, alınacak yeni ve diğer konulardaki kararlara karşı çıkılacaktır (Boratav,
2004).
2003 yılında yaşanılan bu gelişme üzerine 2005’de Hong Kong’da yap
ılan
toplantıda pamukla ilgili şu şekilde bir politika izlenmesine genel katılımla karar
verilmiştir. Gelişmiş ülkeler en az gelişmiş ülkelerin pamuk dış satımına uygulama
döneminin başlamasından itibaren tarafsız ve kotasız pazara giriş olanağı
tanıyacaklardır. Pamuk için verilen destekler ise, tarım müzakerelerinde belirlenecek
genel indirime göre daha yüksek oranlı ve daha kısa süreli bir indirime tabi
tutulacaktır (Günaydın, 2006).
Alınan bu kararlar genel anlamda sorunun çözümü gibi görünse de özellikle
gelişmiş ülkelerin sahip oldukları politika üstünlükleri sayesinde az gelişmiş ve
gelişmekte olan ülkelerdeki mevcut sorunları çözmemiştir. Zaman içinde özellikle
başta ABD’nin bu karara bağlı olarak izlediği politikalar bu ülkelerin yapısal
zayıflamalarına ve sadece pamukta değil, diğer tarım ürünlerinde kontrol
mekanizmalarının zayıflamasına neden olmuştur.
Bu kararın uygulamaya geçmesiyle birlikte; Türkiye de tarım ve özelde
pamuk ile ilgili destekleme politikalarını değiştirmiş ve desteklemeleri giderek
azaltmıştır. Serbest ticaret eğilimlerine bağlı olarak, Türkiye’de pamuk ithalatının
32
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
tamamıyla serbest olması, ithal fiyatlarının iç fiyatların altında olması, ithalatın
artmasına neden olmuştur. Diğer yandan, tekstil sanayinde yaşanan gelişmeler iç
talebin artmasına yol açmıştır. Aynı zamanda, Türkiye ABD’nin ihracatta uyguladığı
GSM-102 (Export Credit Guarantee Program) kredilerinden önemli ölçüde
yararlanmaktadır. Bu krediler Türkiye’nin pamuk talebinin ve ithalatının artmasında
etkili olmuştur (Işın ve ark. 2009).
Yaşanan tüm bu gelişmelere sadece pamuk eksenli yaklaşmak konunun
sağlıklı irdelenmesine engel olacaktır. Pamuğun geniş kullanım alanları olduğu
bilinmektedir. Bu kapsamda, pamuğun en yoğun kullanıldığı tekstil sektörü ve onun
hareketi ve özellikle pamuk ipliği ve pamuklu dokuma sektörünün gösterdiği
hareketlilik, pamuk üretimini ve ticaretini de doğrudan etkilemektedir.
Tekstil- konfeksiyon endüstrisi dikey olarak birbiriyle girdi çıktı ilişkisi
içinde bulunan bir çok alt sektörden oluşmaktadır. Üretim aşamalarının çeşitliliği
nedeniyle, çok sayıda ara ve nihai malın üretildiği tekstil – konfeksiyon sektörü,
özellikle karmaşık ve farklılaşmış ürün yelpazesi, istihdam imkanları ve ihracat
potansiyeli açısından dışa açık büyüme modellerinin benimsendiği gelişme
sürecindeki ülkelerde kilit sektörlerin başında gelmektedir (Atik, 1999).
Pamuk sektörü üreticisi, işleyeni, katma değerli ürüne dönüştüreni ve satış
organizasyonu gibi farklı ilişkileri içinde barındıran karmaşık ilişkiler ağına sahiptir.
Bu sektörde yer alan her kesim kendi öncelikleri açısından hareket etmektedir. Bu
durum kimi zaman kesimler arasında iş birliklerine kimi zaman da çatışmaların
yaşanmasına neden olmaktadır (Şekil 4.1).
33
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Amaç ve Araçlarda Ortaklık
Fiyat
Miktar
Kalite
Tüketici
İç ve dış pazar
Düşük Fiyat (-)
İhtiyaç
Marka
Giyim ve Diğer
Dokuma/ Örme
Lif/İplik End
Satış Geliri (+)
Hammadde yeterli
Ürün
Girdi Maliyeti (-)
Zamanında Üretim
Hammadde
Yüksek Fiyat
Üretim Geliri (+)
Üretim
Düşük Fiyat
Girdi Maliyeti (-)
Girdi
Pamuk Üreticisi
Şekil 4.1. Pamuk sektöründeki ilişkiler (Sayın ve ark., 2003).
Pamuk üreticisi, pamuklu endüstri ve tüketicinin fiyat, miktar ve kalite gibi
üç önemli konuda amaçladıklarına bakıldığında sektörlerden birinin amaçladığı
konunun diğeri için aleyhte gelişme göstermekte olduğu görülmektedir. Ya da tam
aksine beklenenlerin birbirlerini tamamlamakta oldukları anlaşılmaktadır. Örneğin,
pamuk üreticisi fiyat konusunda ürününe yüksek satış fiyatı verilmesini beklerken
gerekli girdilerin sağlanmasında üretim maliyetlerini düşürmek amacıyla düşük fiyat
aramaktadır. Öte yandan pamuk endüstricisi ise en önemli girdilerden olan pamuğun
üreticiden daha düşük fiyattan sağlanmasına gayret ederken işlenmiş pamuklu ürün
için yüksek piyasa fiyatı beklentisine girmektedir. Dolayısıyla hem üretici, hem de
sanayici benzer yöntemleri kullanarak düşük girdi ve yüksek satış fiyatı aramaktadır.
Miktar konusunda da üretici ve sanayicinin birbirlerini etkilemekte oldukları
görülmektedir. Üretici için yeterli üretim miktarı gelirinin devamlılığı sağlaması
açısından önemli iken endüstrici için bu durum yeterli hammaddeyi bulma olarak
önem taşımaktadır.
34
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Kalite açısından ise üreticinin endüstri tarafından aranan özellikteki kaliteli
pamuğu üretmesiyle endüstride kaliteli ürün geliştirmesine katkı sağlanmaktadır.
4.2. Dünyada ve Türkiye’de Pamuk
4.2.1. Dünyada Pamuk Üretim ve Tüketimi
Dünya’da genel olarak nüfus, refah ve ğeitim seviyesinin artmasına bağlı
olarak, pamuk tüketiminin 1980-1989 yıllarını kapsayan dönemde hızla arttığı ve
1980 yılında 14 milyon ton olan pamuk tüketiminin 1989 yılında %31 oranında
artışla 18 milyon tona ulaştığı görülmektedir. 1989 yılından itibaren ise artış
eğiliminin gerilediği hatta bazı yıllarda bir önceki yıla oranla pamuk lif tüketiminin
azaldığı görülmektedir. 1997 yılından itibaren ise doğaya dönüş, çevre koruma
bilincinin artması ve dünyada pamuk fiyatlarının düşmesine bağlı olarak dünya lif
tüketiminin arttığı görülmektedir (Nacak, 2004).
Tekstil ve hazır giyim sektöründe kullanılan tekstil liflerinin toplamına
baktığımızda yıllar bazında tüketim rakamlarının arttığı görülmektedir. 1980 yılında
29.580 bin ton olan tüketim %55’lik bir artışla 2008 yılında 45.883 bin tona
çıkmıştır. 1980 yılı itibariyle toplam tüketimin %48’si pamuk, %46’s
ı sentetik lifler
ve %5’i yün iken 2008 yılında ise, %36’sı pamuk, %61’i sentetik lifler ve %2’i
yünden oluşmaktadır. Geçen 28 yıl içerisinde ortalama olarak sentetik lif tüketiminin
pamuk tüketimine göre %21 artmıştır. Bu tüketim eğilimindeki değişime pamuk
fiyatları ve tekstil sektörünün kaliteli hammadde talebi ve tüketicilerin tercihlerinin
etkide bulunduğu söylenebilir (Çizelge 4.1).
35
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Çizelge 4.1.
Yıllar
1980
Arzu KILIÇ
1980-2008 Yılları arasında tekstil lifleri tüketimi (bin ton)
Sentetik
Toplam
Pamuk
Yün
Lif
14.295
1.567
13.718
29.580
1987
18.226
1.754
16.566
36.546
1989
18.677
1.861
17.690
38.228
1997
19.175
1.361
24.666
45.202
2001
19.956
1.180
27.933
49.069
2005
23.034
1.631
33.728
58.394
2008
23.314
1.542
39.309
64.165
Ortalama
19.525
1.556
24.801
45.883
Kaynak: Nacak, 2004; FAO, 2011
2007-2012 döneminde dünya pamuk bilançosuna genel olarak baktığımızda
pamuk üretiminde 2008-2009 döneminde bir önceki döneme göre %10 azalma
yaşanmıştır. Bu dönemde dünya tüketiminde de belirgin düşüşler yaşanmıştır. Bu
dönem içerisinde gerçekleşen azalmaların nedenleri; Yaşanan küresel kriz, bu kriz
nedeniyle ekonomik büyümedeki yavaşlama, kimyasal elyafa yönelik artan talebin
pamuklu ürünlere olan talebi azaltması, dünyadaki önemli üretici ülkelerde yaşanan
kuraklık/ sel gibi olumsuz iklim koşullarıdır Bu eğilim 2010-2011 dönemine kadar
devam etmiştir. 2011-2012 döneminde üretim bir önceki döneme göre %6 artarak 27
milyon ton olmuştur.(Çizelge 4.2).
Çizelge 4.2.
Bilanço
Dünya pamuk bilançosu (bin ton)
Yıllar
2005-06 2006-07 2007-08 2008-09 2009-10 2010-11 2011-12
Başlangıç
Stoku
Üretim
13.198
13.441
13.685
13.476
13.399
10.157
10.668
25.332
26.597
26.035
23.349
22.242
25.328
27.026
Tüketim
25.436
26.974
26.887
23.956
25.831
24.832
22.444
Bitiş Stoku 13.441
13.685
13.476
13.399
10.157
10.668
15.029
Kaynak: Cotton USDA, 2012
36
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Dünya genelinde pamuk ekim alanlarına baktığımızda 2008-2009 ve 20092010 yıllarında 2004-2005 dönemine göre ekim alanları %14-15,6 oranında
azalmıştır. Ancak 2010’un son çeyreğinde başlayan pamuk fiyat artışlarına paralel
olarak ekim alanları 2009’a oranla %11 artış gerçekleştirerek 33.520 bin ha’ya
ulaşmıştır (Şekil 4.2).
Şekil 4.2. Dünya pamuk ekim alanları (www.cottonusa.org)
Dünya genelinde birçok ülkede pamuk üretimi yapılmaktadır. Ancak pamuk
üretiminde önemli paya sahip olan ülkeler Çin, ABD, Hindistan, Pakistan,
Özbekistan, Brezilya ve Türkiye’dir. Çin, Hindistan, ABD ve Pakistan aynı zamanda
en önemli pamuk kullanıcısı ülkelerdir. Şekil 4.3’de yer alan verilere göre, dünya
genelinde pamuk ekim alanında Hindistan 2010/2011 döneminde 11.140 bin ha
alanla en büyük genişliğe sahiptir. Bu ülkeyi sırasıyla Çin, ABD, Pakistan,
Özbekistan ve Brezilya izlemektedir. Türkiye’de ise ekim alanları yıllar bazında
azalan bir seyir izlemektedir.
37
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Şekil 4.3. Dünya genelinde önemli pamuk üreticisi ülkelerin ekim alanları (bin ha)
(http://faostat.fao.org)
Ekim
alanlarındaki
düşüşe
paralel
üretim
miktarlarında
da
düşüş
gözlenmektedir. Üretimdeki azalışın nedeni olarak alternatif ürünlerle (özellikle
tahıllar ve yağlı tohumlar) pamuğun rekabetinde fiyat ve üretim maliyetleri etkili
olmaktadır. Pamuğun stratejik ürün olması ve uluslararası piyasalarda alternatif
ürünlerin fiyat ve maliyet konusundaki hareketlerinin yönü pamuk üretimini
doğrudan etkilemektedir. 2010/2011 döneminde üretim miktarlarına göre Çin 6.6
milyon ton ile ilk sırada yer alırken, ABD, Hindistan, Pakistan, Brezilya, Özbekistan
ve Türkiye diğer ülkelere göre ön sıralarda yer almaktadır. Ancak ABD’nin
2005/2006 döneminden bu yana pamuk üretim miktarlarında ciddi azalışlar
yaşanmaktadır ve Hindistan’la üretim miktarları arasındaki fark önemli düzeydedir.
(Şekil 4.4).
38
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Şekil 4.4. Dünya genelinde önemli pamuk üreten ülkelerin üretim miktarları (bin
ton) (http://faostat.fao.org).
Şekil 4.5’den görüldüğü gibi dünyada en çok pamuk tüketen ülkeler, üretim
ve işleme kapasitesine sahip olanlardır. Çin, Hindistan, ABD, Pakistan, Türkiye ve
Brezilya bu alanda üst sıralarda yer almaktadır. 2008’de baş gösteren ekonomik kriz
etkisiyle gerileme gösteren pamuk tüketimi başta Çin olmak üzere Hindistan’ın da
tüketimini arttırma eğilimi göstermesiyle birlikte 2009’dan sonra canlanma
göstermiştir. 2010/2011 döneminde Çin yaklaşık olarak 10 milyon ton pamuk
tüketmiştir.
Şekil 4.5. Dünya genelinde önemli pamuk tüketen ülkeler (bin ton)
(http://faostat.fao.org)
39
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Verim miktarlarına bakıldığında 2010/2011 döneminde dünya genelinde
verim ortalama 746 kg/ ha olmuştur (FAO,2012). Genel olarak verim miktarında
önemli düzeyde değişiklik yaşanan yıllar 2004/2005 ve 2007/2008 dir. Bu iki
dönemde pamuk veriminde önemli artışlar görülmektedir (Şekil 4.6).
Şekil 4.6. Dünya genelinde ve üretici ülkelerin pamuk verim ortalamaları (kg/ha)
(http://faostat.fao.org)
Özetle, 2010/2011 döneminde dünya genelinde pamuk ekim alanları 33,3
milyon hektara, ortalama verim 746 kg’a, pamuk üretimi ise ekim alanları ve
verimdeki artışa paralel olarak yaklaşık 24,9 milyon tona yükselmiştir. Bu sezonda
dünya üretim sıçrayışının, üretimi %48,5 artarak 3,9 milyon tona ulaştığı tahmin
edilen ABD sayesinde olduğu belirtilmektedir. Ayrıca üretim, Hindistan’da 5,5
milyon ton seviyesine yükselirken Çin’de ise 6,4 milyon tona gerilemiştir. Bu üç
ülke 2010/11’de dünya pamuk üretiminin 2/3’ünü kar
şılamaktadır. Brezilya,
Özbekistan, Türkiye, Avustralya ve diğer pek çok ülkede de üretim artışları
yaşanmıştır (Özüdoğru, 2011).
4.2.2. Dünya Pamuk Ticareti ve Önemi
Dünya ticaretinde önemli bir hammadde ve endüstriyel ürün olan pamuğun
önemi tartışılmazdır. Kullanım alanının çokluğu ve stratejik öneme sahip bir ürün
40
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
olması ticaret yapısında hareketliliğe neden olmaktadır. Genel olarak dünya
ekonomisinde yaşanılan her türlü olaydan etkilenmesinin yanı sıra önemli üretici ve
tüketici ülkelerin izledikleri politikalardan da bire bir etkilenmektedir. Özellikle fiyat
değişikliklerine karşı çok hassas olan pamuk ticaret yönünü ve hacmini bu faktöre
bağlı olarak sıklıkla değiştirmektedir.
IMF’n dünya ekonomik görünümü yayınına göre uluslararası piyasalarda
seçilmiş ürünlerin fiyatları incelendiğinde 2010 yılında bir önceki yıla göre fiyatı en
çok artan ürünün %90,1 ile kauçuk fiyatları olduğu bunu %64,9 ile pamuk
fiyatlarının takip ettiği ardından ise %60,5 artışla deri fiyatlarının izlediği
belirtilmiştir (TOBB, 2010).
Dünya nüfus ve refah düzeyindeki artışa bağlı olarak pamuk ticareti
değişiklik göstermektedir. FAO’nun veri tabanından alınan bilgilere göre dünya
genelinde 2011 yılı itibariyle 8 milyon ton pamuk ihracatı yapılırken, 7,9 milyon ton
ithalat gerçekleşmiştir (Şekil 4.7).
Şekil 4.7. Dünya pamuk ticareti (1999-2009) (http://faostat.fao.org, www.fas.
usda.gov)
Dünya pamuk ihracatında, yaşanan ekonomik krizin etkisi ile 2008-2009
dönemindeki azalış haricinde artış görülmektedir. 2011 yılı itibariyle dünya pamuk
ihracatı 8,4 milyon kg olmuştur. Pamuk ihracatında miktar bazında 2011 yılı
itibariyle 2.880 milyon kg ile pazar liderliği ABD’dedir. Dünya toplam pamuk
41
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
ihracatındaki payı 2011 yılı itibariyle yaklaşık %34’tür. ABD’yi %23 ile Hindistan
ikinci sırada takip etmektedir. Özellikle Hindistan aktarma genli pamuk üretimine
geçmesi ve izlediği pamuk politikasıyla ihracatını arttırmıştır. Türkiye’nin ise payı
%0,1’dir. Şekil
(
4.8).
Şekil 4.8. Pamuk ihracatında öne
(http://comtrade.un.org)
çıkan
ülkeler
2007-2011
(milyon
kg)
2008 yılında yaşanılan kriz nedeniyle dünya genelinde ihracat rakamlarında
2007 yılına göre yaklaşık olarak %1 oranında bir gerileme yaşanmıştır. 2009 yılında
görülen toparlanma süreci sınırlı bir artışa neden olmuştur. Özellikle 2009/2010
döneminde dünya pamuk stoklarında yaşanan azalma, Pakistan’da yaşanan sel
felaketi, Hindistan’ın pamuk ihracatını kısıtlamaya yönelik aldığı kararlar pamuk
ipliği piyasasının daha fazla pamuk talep etmesine neden olmuş pamuk fiyatları
yükselmiş ve bütün bu gelişmeler dünya pamuk ihracatının artmasına neden
olmuştur. Ayrıca tüm gelişmeler pamuk üreten ülkelerde sonraki sezon için pamuk
ekim alanlarının artmasına, dolayısıyla üretim miktarının da artmasına neden
olmuştur.
Dünya pamuk ithalatı incelendiğinde ise 2011 yılı itibariyle 7,4 milyar kg
ithalat gerçekleşmiştir. Dünyanın bir numaralı pamuk ithalatçısı Çin’dir. 2011 yılı
itibariyle 3,5 milyar kg ithalat gerçekleştirerek dünya ithalatında %48 paya sahiptir.
42
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Dünya ithalatında Çin’in bu denli paya sahip olmasındaki unsur pamuk ipliği
kullanımındaki artıştır. Tekstil ve konfeksiyon sektörünün gösterdiği büyümeye
paralel olarak pamuk ipliği ihtiyacı artmakta ve dolayısıyla daha fazla hammaddeye
yani pamuğa olan talebini ithalatla karşılamak zorunda kalmaktadır. Çin’den sonra
ikinci sırada Türkiye gelmektedir. Aynı dönemde 611 milyon kg ithalat ile dünya
pamuk ithalatında yaklaşık %1’lik paya sahiptir. Şekil 4.9. da görüldüğü üzere
Pakistan 2011 yılı itibariyle 252 milyon kg ile üçüncü sırada ki önemli ithalatçı
ülkedir. Pakistan son 15 yılda tekstil sektörüne yönelik verdiği ucuz iş gücü hizmeti
ile gelişmiş ülkeleri kendi pazarına çekerek ekonomik büyüme politikası
uygulamıştır (Şekil 4.9).
Şekil 4.9. Pamuk ithalatında öne
(http://comtrade.un.org)
çıkan
ülkeler
2007-2011
(milyon
kg)
Şekil 4.9’dan görüleceği üzere 2008 yılında yaşanan kriz etkisini 2009’da
yoğun bir şekilde göstermiştir. Çin’in 2009 yılında gerçekleştirdiği ithalat 2008
yılına göre % 22’lik bir azalış göstermiştir. Çin’deki bu gerileme pamuk piyasası ve
pamuğa dayalı yan sektörlerin tümünde daralmaların yaşanmasına neden olmuştur.
Yine ithalat tablosunda görüleceği üzere pamuk ithalatı gelişmiş ülkelerden az
gelişmiş/gelişmekte olan ülkelere kaymıştır. Gelişen piyasalar olarak tabir edilen bu
43
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
ülkelerin izledikleri tekstil ve hizmet maliyetlerine dayalı politikalar sonucunda
gelişmiş ülkelerin bu ülkelerde yatırımlarını yapmalarına ve böylece maliyet
avantajından yararlanarak ticarette rekabet etmelerine yol açmıştır. Bu tercihler
sonucunda bu ülkelerde özellikle son on yılda pamuk üretimi ve kullanımı da önemli
düzeyde artmaktadır.
4.2.3. Önemli Pamuk Üreticisi Ülkeler
Dünya genelinde pamuk üretimi ve dış ticaretinde önemli paylara sahip
ülkelerin, üretim koşulları, dış ticaret hareketleri ve pamukla ilgili uyguladıkları
politikalar aşağıda anlatılmaktadır.
4.2.3.1. Amerika Birleşik Devletleri (ABD)
ABD dünya pamuk piyasasının yapısına yüksek etki gücü olan bir ülkedir. Bu
gücünü üretim ve ihracat miktarı ile uyguladığı destekleme politikalarından
almaktadır. ABD pamuk üretiminde Çin’den sonra ikinci ısrada yer almaktadır.
Sahip olduğu üretim teknolojisi, modern girdi kullanımı, sulama imkânı, iklim
şartları, kısacası sahip olduğu tarımsal teknolojinin üstünlükleri ekim alanları ve
üretim miktarını etkilemektedir. ABD’nin pamuk üretimi, iklim ve toprakşartlarının
elverişli olduğu güneydoğu, güneybatı, güney bölgesinin ortaları ve batı bölgelerinde
yoğunlaşmıştır (Özmen, 2000).
ABD’nin pamuk bilançosunu üçer yıllık dönemler halinde incelediğimizde
1999-2001 döneminde 5.358 hektar olan ekim alanı 2008-10 döneminde %36’lik bir
azalmayla
3452
bin
hektara
gerilemiştir.
Verimin
arttırılmasına
yönelik
çalışmalardan olumlu sonuç alınmıştır. 1999-01 döneminde 694 kg/ha olan verim
2008-2010 dönemi itibariyle %33 oranında artarak 922 kg/ha olmuştur. Üretim
rakamları da ekim alanlarına benzer şekilde bir azalışı yansıtmaktadır. 1999 yılında
3.7milyon ton olan üretim 2009 yılında %14’lük bir azalışla 3209 bin ton olmuştur.
İhracatına baktığımızda ise ciddi bir artış görülmektedir. 1999 yılında yaklaşık 1,5
44
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
milyon ton olan ihracat 2009 yılında %92’lik artışla 2,8 milyon tona yükselmiştir
(Çizelge 4.3).
Çizelge 4.3. 1999-2009 ABD pamuk bilançosu
Ekim
Verim Üretim
Alanı
Yıllar
(Kg/Ha)
(Bin Ha)
İthalat
İhracat
(Bin ton)
1999/01
5358
694
3718
12
1469
2003/05
5243
902
4746
7
3320
2008/10
3452
922
3209
1
2825
Kaynak: (www.icac.org)
ABD, pamuk sanayinde tekstil fabrikalarından çiftçi sektörüne kadar toplam
400.000’den fazla şçiyle
i
yıllık ürün ve hizmetlerle 25 milyar dolardan daha fazla
değer üretmektedir. Bununla beraber, geçmiş yıllarda pamuk, buğday, soya fasulyesi
ve mısır gibi diğer rekabet ettiği ürünlere karşı mutlak ve oransal olarak değer
kaybetmektedir. Pamuk alanlarındaki bu azalışa çiftçilerin daha rekabetçi ürünlere,
örneğin soya fasulyesi ve hububata geçişi neden olmaktadır. Bu eğilim Amerika için
önemli bir duruma işaret etmektedir (ICAC, 2009).
ABD Pamuk Politikası: ABD’de tarım sektöründe yapısal düzenlemeler,
uygulanacak destekleme yöntemleri ve miktarları, teşvikler “Farm Bill” ad
ı verilen
ileriye dönük hazırlanan ve birbirlerini bütünleyici nitelikte olan bir dizi yasa ile
belirlenmektedir. Farm Bill deyimi, çok yıllık ve çok ürünlü bir federal destek
yasasını ifade etmektedir (Nacak, 2004).
ABD’de 1995 yılına kadar uygulanan fark ödeme sistemi uygulama dışı
bırakılarak, 1996 yılında yerine “çiftlik kanunu” olarak tan
ımlanan “Fair Act” ile
1996-2002 yılları arasında yedi yıllık süreç içerisinde çiftçiye doğrudan gelir desteği
yapılmasını öngören sistem uygulanmıştır. Bunu 2002 yılından itibaren 6 yıllık süre
için hazırlanan ve “Tarımsal Güvenlik ve Kırsal Yatırım Kanunu” olarak adlandırılan
ve Ekim 2002 tarihinde yürürlüğe giren yeni tarım kanunu izlemiştir (Sanayi ve Tic.
Bak., 2010).
45
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
2002 yılında Çiftlik Güvenliği ve Kırsal Yatırım Yasası (FSRIA Farm
Security and Rural Investment) uygulamaya geçmiştir. Bu yasa 2002-2007
döneminde uygulanmıştır. Bu yasalar kapsamında pamuk üretimi ve üreticileri de
desteklenmektedir. Pamuk üreticilerine yönelik olarak üç temel destek söz
konusudur. Bunlar, üretimden bağımsız doğrudan ödemeler (Direct payments), fiyat
dalgalanmaları ve ani fiyat düşüşlerine yönelik değişken ödemeler (Counter-cyclical
payments) ve rehin bedeline dayalı fark ödemeleridir (Loan deficiency payments).
Bunların dışında pamuk üreticilerine yönelik olarak ürün ve gelir sigorta sistemine
ilişkin desteklemeler de söz konusudur. Ayrıca ihracat kredi programları kapsamında
da pamuk üreticilerinin dolaylı olarak uluslararası piyasalarda rekabet şansı
arttırılmaktadır (Işın ve ark, 2009).
İhracat kredi programları dâhilinde pamuk ile ilgili krediler GSM 102
bünyesinde verilmektedir. Bu program dâhilinde krediler 3 yıl vadelidir. ABD’li
pamuk ihracatçıları ihraç bedellerini peşin olarak tahsil ederken, dış alım yapan
firmalar/ülkeler ihracat bedelini vadeli olarak ödemektedirler. Bu uygulama Türkiye
dâhil bir çok ülke için cazip gelmektedir. Vadeli ödeme sayesinde birçok ülke/firma
ithalat tercihlerini ABD’den yana kullanmaktadırlar.
4.2.3.2. Çin
Çin 1,3 milyar potansiyel tüketici sayısı, giderek büyüyen orta sınıfı, gelişen
sanayi alt yapısı, perakende sektöründeki hızlı gelişimiyle önemli fırsatlar
barındırmaktadır. Planlı ekonomiden pazar ekonomisine geçiş için uğraşan bu
ülkede, iş dünyası ve ticareti düzenleyen kanun ve mevzuat son yirmi yıl içerisinde
oluşturulmuştur. 1979’da ekonomik reformların başlamasından sonra Çin’in
ekonomik performansı hızlı bir şekilde değişmiştir. 1979 ile 1994 yılları arasında
Çin’in reel büyüme hızı, yıllık ortalama %9’dan fazla gerçekleşmiştir. Reformlarla
birlikte öncelikle mal ve faktör piyasaları önemli ölçüde serbestleştirilmiştir. Birçok
fiyat piyasada belirlenir hale gelmiş, işgücü piyasalarında devlet kontrolü
azaltılmıştır (Ener ve Yelkikalan, 2002).
46
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çin dünyanın en büyük pamuk üreten ülkesidir. Çin ana karadaki 31 ilin
24’ünde pamuk üretimi gerçekleştirilmektedir. Yaklaşık 300 milyon insan pamuk
üretiminde istihdam edilmektedir. Pamuk Çin’de en önemli nakit getiren bitkilerden
biridir. Çin’de pamuk üretiminde bulunan yaklaşık 100.000 çiftçisi ve 7.500 tekstil
fabrikası bulunmaktadır ve Çin 488 milyar Yuan’lık pamuklu giysi üreterek dünyaya
satmaktadır. Çin pamuk üretiminde hektar başına ortalama 3000-5000 m3 suya
ihtiyaç duymaktadır (Zhang, 2011).
Çin’deki pamuk sektörüne ait gerçekleştirilen SWOT analizi sonucunda güçlü
yönleri; Tarıma elverişli arazi desteği, birim verim artış potansiyeli ve liflerin
kalitesini arttırmak için potansiyelinin bulunmasıdır. Zayıf tarafları ise; Pamuk
tarlalarındaki kötü çalışma koşulları, çok sayıda pamuk çeşitlerinin varlığı, emek
yoğun üretim, eski teknoloji, yenilik ve tanıtımdaki yetersizlik ve sanayileşme
yönetiminde yavaş gelişmedir (Zhang, 2011).
Çizelge 4.4’de yer alan Çin pamuk bilançosu 3’erıllık
y dönemler itibariyle
incelendiğinde; Çin’in dünyada önemli pamuk üreticileri arasında yer aldığı
görülebilir. Dünya pamuk ekim alanlarının %14,4 ü Çin’de yer almaktadır. Diğer
taraftan Çin hem dışsatımcı hem de dışalımcı bir ülke konumundadır. Hızla gelişen
tekstil ve konfeksiyon sektörünün etkisi ile Çin’in pamuk dışalımı hızla
büyümektedir. Çizelge 4.4’de görüldüğü gibi Çin’in 1999 yılından 2009 yılına
kadarki dönemde pamuk ekim alanları ortalama %49 artışla 5928 bin ha, verim %22
artışla 1290 kg/ha ve üretim miktarı %82 artışla 7,6 milyon ton olmuştur. Ülkenin
tekstil ve konfeksiyon sektöründeki ilerlemeye paralel olarak en önemli artış pamuk
ithalatında gerçekleşmiştir.1999 yılına göre 2010 döneminde ithalat yaklaşık 50 kat
artış göstererek 2,1 milyon tona ulaşmıştır.
47
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Çizelge 4.4.
Arzu KILIÇ
1999-2009 Çin pamuk bilançosu
Ekim
Üretim İthalat İhracat
Verim
Yıllar
Alanı
(Kg/Ha)
(Bin Ton)
(Bin Ha)
1999/01
3960
1061
4205
41
233
2003/05
5355
1097
5851
1335
70
2008/10
5928
1290
7649
2136
13
Kaynak: (www.icac.org).
Çin Pamuk Politikası :Çin’de geçmiş son on yıla kadar pamuk piyasası devlet
tarafından yönetilmekteydi. Hükümet pamuk tedarikini ve satış fiyatlarını doğrudan
düzenlerdi ve bunun için hükümete doğrudan bağlı pamuk ve jüt şirketlerini (CJCS)
monopson şekilde yetkilendirmişti. Piyasa talep ve tedarik durumlarında ne kadar
değişiklik olursa olsun, CJCS önceden belirlenmiş tedarik fiyatlarından tüm pamuk
üretimi kadar satın alım gerçekleştirirdi. Satılmayan pamuğun herhangi bir kısmı
ulusal güvenlik kapsamında saklanır ve gelecek yılda ticari satış amaçlı olarak stokta
saklanırdı (Zhang, 2011).
1 Ekim 1999’dan sonrası yeni politikalar yurtiçi pamuk fiyatlarının piyasa
faktörlerince etkilenmesine izin verilmekle birlikte, referans fiyat uygulaması
sürdürülmektedir. Ancak, gerçek fiyatlar satıcı ve alıcılar arasındaki müzakerelerle
belirlenmekte ve fiyatlar referans fiyattan düşük/yüksek olabilmektedir. (Wei,1999).
Oluşturulan reformda hükümet sadece makro yönetici rolü oynarken
kaynakların etkin paylaşımını sağlayacak pazar sistemini kurmaktadır. Çin’de halen
geçerli olan reformun ana başlıkları aşağıdaki gibidir (Fang ve Babcock, 2003);
• Hükümetin gözetimi altında yeni bir pazar fiyat mekanizmasının kurulması
ve pamuk satış kanallarının genişletilmesi.
• Mevcut olan pamuk kalite değerlendirme sisteminin kullanımının teşvik
edilmesi ve düzenli pamuk satışının sağlanması için pamuk borsasını
kurulması.
• Hükümetin atadığı yetkili kurum ve işletmeler sayesinde, pamuğun ithalat ve
ihracatı ile ilgili konularda düzenleme yapmasına imkân verilmesi,
48
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
belirlenmiş pamuk çeşitlerinin ekimi ve üretimini teşvik edilmesi ve bu
doğrultuda bölgesel stratejiler hazırlanması.
4.2.3.3. Hindistan
Hindistan 3.319 trilyon dolar gayri safi yurt içi hâsıla ve 2009 itibariyle kişi
başına 2.900 dolarlık gayri safi yurt içi hâsıla ile dünyanın en büyük ekonomiye
sahip 15. ülkesidir. 1.16 milyar insanla Çin’den sonraki en büyük nüfusa sahip
ülkedir. Kimi zamanlar Çin’in gölgesinde kalsa da Hindistan dünya pamuk
piyasasında dominant bir aktördür. Ülkede tarımdan sonra ki en büyük endüstri
tekstildir. Bu sektörde 35 milyonun üzerinde insan çalışmaktadır. Hindistan’ın tekstil
endüstrisindeki büyüme özellikle 2004’ün sonunda Dünya Ticaret Örgütü tarafından
ortaya konan Multi Fiber anlaşmasından sonra dünya pazarlarına açılmasıyla
olmuştur. 2003/2004’de Hindistan pamuk tüketimi 13,5 milyon balya iken,
2009/2010’da yaklaşık %35 artışla 22,5 milyon balya olmuştur (Cotton Incorporated,
2009).
Pamuk, Hindistan ekonomisinde önemli bir rol oynamaktadır. Hindistan’da
milyonlarca üretici pamuk tarımı ile uğraşmakta, 50 milyon kişi de pamuk
yetiştiriciliği,
ticareti
ve
işleme
gibi
aktivitelere
dayalı
olarak
geçimini
sağlamaktadır. Gayri safi yurt içi hasılaya yaklaşık %5 seviyesinde katkıda bulunan,
tekstil sektörüne hammadde sağlayan ve ülke için en fazla döviz kazancını yaratan
sektördür. Pamuk endüstrisinin büyümesi ve gelişmesi Hindistan ekonomisinin
büyüme ve gelişmesi üzerinde büyük etkiye sahiptir (Nacak, 2004).
2009-2010’da Hindistan dünyanın 2. en büyük pamuk üreticisi ve tüketicisi
ülke olmuştur. Pamuk ülkenin esas bitkisel üretimlerinden ve yerli tekstil sektörünün
önemli hammaddelerinden biridir. 2009’da tekstil endüstrisi ülkenin gerçekleştirdiği
ihracatın toplam ihracatın %12’sini karşılamıştır. Yine 2008-2010 yılları arasında
Amerika Birleşik Devletlerinin ardından dünyanın en büyük ikinci ihracatçısı
olmuştur. Bangladeş, Pakistan, Çin (Anakara) ve diğer uzak doğu ülkeleri
Hindistan’ın pamuk ihracatı yaptığı önemli pazarlardır (Cotton Incorporated, 2009).
49
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.5’de yer alan Hindistan pamuk bilançosunu 3’erıllık
y dönemler
itibariyle incelediğimizde; Hindistan dünyada önemli pamuk üreticileri arasında yer
almaktadır. Hindistan’ın 1999 yılından 2009 yılına kadarki dönemde pamuk ekim
alanları ortalama %8 artışla 9.410 bin ha, verim %81 artışla 539 kg/ha ve üretim
miktarı %97 artışla yaklaşık 5 milyon ton olmuştur. Ülkenin tekstil ve konfeksiyon
sektöründeki ilerlemeye paralel olarak pamuk tüketimi artmıştır. 1999 yılına göre
2009 döneminde tüketim %35 artış göstererek 3,9 milyon tona ulaşmıştır.
Çizelge 4.5. 1999-2009 Hindistan pamuk bilançosu
Ekim
Üretim
Verim
Yıllar
Alanı
(Kg/Ha)
(Bin Ha)
İthalat
Tüketim
(Bin ton)
1999/01
8679
297
2573
406
2935
2003/05
8431
444
3757
149
3302
2007/09
9410
539
5074
140
3956
Kaynak: (www.icac.org).
Hindistan Pamuk Politikası: Hindistan’ın izlediği pamuk politikası temelde tekstil
sektörünün desteklenmesi ve sürdürülmesi üzerine biçimlendirilmiştir. Hindistan’da
Çin ve ABD’de olduğu gibi pamuk üretimine yönelik doğrudan hükümet desteği
uygulaması bulunmamaktadır. Tarımsal maliyetler ve fiyatlandırma komisyonunun
önerisi üzerine Hindistan hükümeti pamukla ilgili verilecek destek miktarını her yıl
ilan etmektedir. Hükümet, her yıl pamuk tarımının sürekliliğini sağlamak için
Minimum Destek Fiyatı ilan etmekte, pamuğun bu fiyattan ticaretini zorunlu hale
getirmekte ve böylece yurt içi fiyat seviyesinin bu fiyatın altına düşmesini
engellemektedir (Nacak, 2004).
1994’de imzalanan ve 2004’ün sonunda uygulamaya geçen Multi Fiber
Anlaşmasının geçiş sürecinde Hindistan hükümeti aşağıda yer alan reformları hayata
geçirerek dünya pamuk pazarında ağırlıklı etkisi olan bir konuma gelmiştir (Landes
ve ark, 2005);
50
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
i. Maharashtra Eyaleti Monopol İhale Düzeninde değişiklik yapılması, vadeli
işlemlerin yasallaştırılması
ii. İhracat kotalarının kaldırılması, çırçırlama ile ilgili yasal yaptırımların
düzenlenmesi
iii. Kredi kontrol uygulamaları, pamuk kontrol ve taşıma ile ilgili kuralların
düzenlenmesi
4.2.3.4. Pakistan
Pakistan 504,3 milyar dolarlık milli gelir ve 2.600 dolarlık kişi başına düşen
milli geliriyle dünyanın 26. büyük ekonomisine sahip bir ülkedir. 2008 verilerine
göre nüfusu yaklaşık 176,2 milyondur. Pamuk sektöründeki durumuna bakıldığında
Çin, ABD ve Hindistan’dan sonra dördüncü pamuk üreticisi ve tüketicisi ülke
konumundadır. Pamuk ve tekstil endüstrisi ekonominin ayrılmaz bir parçasıdır.
Pamuk üretimindeki ilerlemelere bağlı olarak ülkede tekstil endüstrisi gelişme
göstermektedir.
Çizelge 4.6’da yer alan Pakistan pamuk bilançosu 3’er ıllık
y dönemler
itibariyle incelediğinde; Pakistan’ın son yıllarda dünyada önemli pamuk üreticileri
arasında yer aldığı görülmektedir. Pakistan’ın 1999 yılından 2009 yılına kadarki
dönemde pamuk ekim alanları ortalama %4 artışla 3065 bin ha, verim %10 artışla
652 kg/ha ve üretim miktarı %15 artışla 1,9 milyon ton olmuştur. Pakistan 1990’ların
ortalarına kadar net ithalatçı bir ülke idi. Tekstil sektörünün devamlılığı ve büyümesi
için yerli pamuğun üretilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Gerçekleştirilen çalışmalarla
pamuk üretimi arttırılsa dahi ithalatı halen yüksek düzeydedir. 2009 yılında ithalat
1999 yılına göre yaklaşık 4 kat artarak 676 bin tona çıkmıştır. Ülkenin tekstil ve
konfeksiyon sektöründeki ilerlemeye paralel olarak pamuk tüketimi artmıştır. 1999
yılına göre 2009 döneminde tüketim %55 artış göstererek 2,6 milyon tona ulaşmıştır.
Pakistan’ın en büyük pamuk üretim bölgesi Punjab ve Sind’dir. Bu iki
bölgede yetiştirilen pamuk toplam üretimin %80’ine denktir. 2007/2008 verilerine
göre Pakistan’da yaklaşık 1,3 milyon pamuk çiftçisi 3 milyon hektarda çiftçi başına
ortalama 4 hektarlık alanda üretim gerçekleştirmiştir (ICAC, 2009).
51
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Çizelge 4.6.
Arzu KILIÇ
1999-2009 Pakistan pamuk bilançosu
Ekim
Üretim İthalat
Tüketim
Verim
Yıllar
Alanı
(Kg/Ha)
(Bin ton)
(Bin Ha)
1999/01
2944
591
1740
132
1703
2003/05
2992
650
1956
321
2127
2007/09
3065
652
1999
676
2641
Kaynak: (www.icac.org).
Pamuk ve tekstil endüstrisinin toplam ihracattaki payı %55’dir. Pakistan‘da
2007/2008 dönemine göre 2008/2009’da açılan tekstil fabrikalarının sayısı 461
olmuştur. Üretimde genelde yerli pamuk kullanılmakla birlikte, yüksek kaliteli
pamuk talebi genelde ABD’den (extra long staple cinsi) ithal edilerek
karşılanmaktadır (ICAC, 2009).
Pakistan Pamuk Politikası: Pakistan’da belirlenmiş hükümet kurumları ve özel
girişimciler pamuk sektörünün düzenleyicisi ve destekleyicisidirler. Tarım, gıda ve
hayvancılık bakanlığı, pamuğun yetiştirildiği illerde tarım müdürlükleri ve Pakistan
pamuk merkezi komitesi pamuk üretimi ve sektörün diğer tüm yönleriyle doğrudan
ilgilenirler. Benzer şekilde, pamuk üretiminin arttırılması, pamuk üretimi ve kalite
gibi konularla ilgili araştırma enstitüleri ve organizasyonlar bulunmaktadır. Buna
örnek olarak Merkezi pamuk araştırma enstitüsü ve moleküler biyoloji merkezi
verilebilir (Chang ve ark, 2007).
Pakistan hükümetinin pamuk pazarına müdahalesi genellikle üç yoldan
biriyle karakterize edilir; doğrudan kontrol, iç fiyatlar ve serbest piyasanın
yönetilmesi. Pakistan genel olarak yerel fiyatların yönetildiği kategori içindedir.
Bunun anlamı Pakistan hükümeti dolaylı destekleri ve vergilerin kullanımına karşı
doğrudan fiyat kontrolü ile fiyatları ve üretimi etkilemeye teşebbüs etmiştir (Hudson
ve Ethridge, 1998).
52
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
4.2.3.5. Avrupa Birliği
Avrupa Birliğinde pamuk sadece Yunanistan, İspanya ve Portekiz’de ticari
olarak üretilmektedir. Pamuk üretim desteği hassas bir konudur. Çünkü pamuk
üretimi genellikle gelişmesi geri kalmış fakir kırsal alanlarda yapılmaktadır (USDA,
2005).
AB’de pamuk sektörü tarımsal işlenmiş ürünler değeri için %0,2 gibi düşük
bir pay almaktadır. AB pamuk üretimi içinde Yunanistan %79,5, İspanya %19, diğer
üretici ülkeler ise %1,5’lik pay almaktadır. Portekiz’de üretim ise 1500 ton’un
altındadır. İşletme büyüklükleri, Yunanistan’da ortalama 4.8 ha,İspanya’da ise 11,2
ha’dır (Işın ve ark, 2009).
Yunanistan’ın AB’ye üye olması, ülke pamuk üretimine oldukça fayda
sağlamıştır. Pamuk ekim alanları, üretim, dış satımı önemli oranda artmıştır. Ortak
tarım politikası vasıtasıyla, dünya fiyatının üstünde bir üretici fiyatı ile sonuçlanan
minimum fiyat- garanti fiyat ve rehber fiyat- hedef fiyat mekanizması ile pamuk
üreticileri korunmaya başlanmıştır (Nacak, 2004).
AB içinde pamuk üretiminde en yüksek paya sahip olan Yunanistan’ın 19992009 yılları arasındaki değişimi 3’er yıllık dönemler itibariyle incelendiğinde,
Yunanistan’ın pamuk üretimi, ekim alanları, verim ve miktar olarak ciddi düşüşler
göstermektedir. 1999’da 419 bin hektarda üretim yapılırken 2007/2009 döneminde
ekim alanları %34 azalışla 275 bin hektara gerilemiştir. Aynı şekilde 1999/2001
döneminde 1027 kg/ha olan verim 2007/2009’da %7 düşüşle 955kg/ha’a, üretim
%39’luk düşüşle 430 bin tondan 263 bin tona düşmüştür. Yunanistan’ın pamuk
üretiminde yaşanılan bu düşüş genel anlamda ekonomik koşullarda yaşanan
olumsuzluklarla paralellik göstermektedir (Çizelge 4.7).
Yunanistan’ın pamuk ve tarım konusunda yaşadığı iyileşmeler zamanla
ülkede pamuğa bağlı diğer ilgili sektörlerin de gelişmesine yardımcı olmuştur.
Özellikle üyeliğinin ilk 10 yılında AB yardımlarından oldukça yoğun bir biçimde
yararlandığı dönemde ülkede oldukça kuvvetli bir tekstil ve konfeksiyon sektörünün
oluşmasına neden olmuştur. AB’nin uyguladığı korumacılık politikası bu gelişmede
ciddi etkiye sahiptir.
53
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.7.
1999-2009 Yunanistan pamuk bilançosu
Ekim
Üretim
İthalat
Tüketim
Verim
Yıllar
Alanı
(Kg/Ha)
(Bin ton)
(Bin Ha)
1999/01
419
1027
430
6
128
2003/05
369
979
362
5
98
2007/09
275
955
263
5
50
Kaynak: (www.icac.org).
Avrupa Birliği Pamuk Politikası: AB’de pamukta uygulanan desteklemelerde
pamuk üretiminin devamı ve desteklenmesi, üretici gelirlerinin iyileştirilmesi, pamuk
arzı ve piyasalarda istikrarın sağlanması hedeflenmiştir. Ayrıca AB pamuk
işleyicilerinin (çırçır fabrikalarının) dünya piyasalarına uyum sağlamasına olanak
sağlamak, üreticileri de dünya fiyat dalgalanmalarından korumak ana amaçlar
arasında yer almaktadır (Işın ve ark, 2009).
AB’de pamukta destekleme kütlü pamuk baz alınarak yapılmaktadır. Fark
ödeme sistemi, yardım sisteminin temel taşlarından birisidir. Sezon başında konsey
tarafından sabitlenmiş bir hedef fiyat- rehber fiyat ilan edilmektedir. Aynı zamanda
rehber fiyatlar baz alınarak çırçırcının üreticiden pamuğu alırken ödemesi gereken
bir minimum fiyat (garanti fiyat) da ilan edilmektedir. Çırçırcıların üreticilere
minimum fiyattan ödeme yapmaları istenmektedir. Bu fiyattan daha düşük fiyata
pamuk alımı gerçekleştirilmemektedir. Bu fiyat mekanizması ile çırçırcıların pamuk
üreticilerine en azından minimum fiyatı garanti etmeleri sağlanarak, üreticilerin
dünya fiyatlarından daha yüksek fiyatlarla ürünlerini satma imkânı yaratılmıştır
(Nacak, 2004).
AB’nin ortak tarım politikasıyla ilgili yaptığı son reformla, pamuğa yönelik
destekler “Akdeniz Paket” isimli ürün gruplar
ını içeren başlık altına alınmıştır.
Yapılan değişiklikle pamuk üretimi yapan her bir ülke için “Ulusal Temel Alanlar”
diye tanımlanan ölçekler geliştirilmiştir. Bu ölçeğe göre işlenen tarım arazisinde
%35’lik kısım işlenen alanın sınırına göre belirlenen fiyattan desteğe tabi tutulurken
54
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
%65’lik kısmı ise işlenen alan büyüklüğü dikkate almadan komisyonca ön görülecek
alana kadar birim destek tutarı üzerinden desteklenecektir (Işın ve ark, 2009).
4.2.3.6. Türkiye
1900 yıl önce Anadolu topraklarında ekilmeye başlanan pamuğun gelişmesi
Türk ve Yunan uygarlıkları döneminde başlamış, pamukta esas gelişim 11.yy’da
Selçuklular döneminde yaşanmış, Bursa, Konya ve Sivas pamuk tarımında önemli
merkezler haline gelmiştir. 13. ve 14. yy’da Osmanlılar, pamuk tarımını Balkanlar,
Suriye, Irak ve Mısır’dan başlayarak genişletmiş, Mısır’dan pamuk tohumu
getirilerek Ege bölgesi, Edirne, Sinop ve Balıkesir’de çiftçilere ücretsiz dağıtılarak
üretimi özendirilmiş ve pamuk yetiştirenlere her türlü destek verilmiştir (Usta, 2003).
Cumhuriyet döneminde Pamuk Islah İstasyonların kurularak, ülkemiz
koşullarına uygun pamuk tipinin seçilmesi, pamuk tohumu üretimi ve ıslahına ilişkin
yasal mevzuat oluşturulmuştur. Kurulan pamuk deneme ve üretme çiftlikleriyle
birlikte üretim, ekili alan ve verimlilikte artış yaşanmıştır. Yıllar itibariyle pamuk
ekim alanları önemli düzeyde artış göstermiştir.
Türkiye’de pamuk, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde 25
ilde
yetiştirilmekte,
sanayide
işlenmesi
aşamalarında
istihdam
yaratmakta,
ekonomiye sağladığı katma değerle doğrudan ve dolaylı yaklaşık 10 milyon kişinin
geçimini sağlamaktadır.
1) Türkiye’de Pamuk Üretimi
Türkiye’de pamuk üretim maliyetlerinin yüksek olması, destekleme
primlerinin rakip ülkelere göre yetersiz olması, dünya fiyatlarıyla rekabet
edilememesi gibi nedenler sonucunda pamuk ekim alanlarında azalmalar yaşanırken
üreticiler karlılığı yüksek alternatif ürünleri üretmeyi tercih edebilmektedirler.
Ülke genelinde buğday, mısır, pirinç ve soya, pamuğa alternatif ürünler
olarak incelenmiştir.
55
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Pamuk ve pamuğa alternatif ürünlerdeki değişim incelendiğinde;
ekim
alanlarında ve üretim miktarlarında en önemli artış mısırda gerçekleşmiştir.
Dolayısıyla Türkiye’de I. ürün mısırdır. 1991 yılına göre 518 bin ha olan mısır ekim
alanı 2011 yılı itibariyle %14’lük artışla 592 bin ha’a, 2,1 milyon ton olan üretim ise
%95’lik bir artışla 4,2 milyon tona çıkmıştır. Mısır veriminde aynı dönemde %70
artış gerçekleşmiş ve 2011 yılı itibariyle verim 721 kg/ha olmuştur. Pamukta ( Kütlü)
1991 yılında 599 bin ha olan ekim alanı 2011 yılı itibariyle %20 gerileyerek 481 bin
ha’a düşerken, üretimde ise tersine bir seyir yaşanmıştır. Aynı dönemde 1512 bin
ton olan pamuk üretimi 2011 yılında %42’lik bir artış göstererek 2152 bin tona
yükselmiştir. Üretimdeki bu artış verimde de kendisini göstermiş ve 2011 yılı
itibariyle verim 20 yıl öncesine göre %76 lık bir artışla 445 kg/da ’a ulaşmıştır.
Pamuğa alternatif diğer ürünler olarak buğday ekim alanında gerileme, üretim
miktarında ise 2011 yılına kadar azalış gözlemlenirken 2011 yılında %2 lik bir artış
gerçekleşmiştir.
Çeltikte ise gerek ekim alanları gerekse üretim miktarlarında 20 yıllık sürede
mısırdaki gibi artış eğilimi gözlenmiştir. Çeltik ekim alanları 1991 yılı itibariyle 404
bin ha iken %143 artışla 984 bin ha’a yükselmiştir. 200 bin ton olan üretim %319
artışla 837 bin tona ve 495 kg/ha olan verim %72’lik artışla 851 kg/ha’a
yükselmiştir. Şüphesiz ki en ciddi kayıplar soyada yaşanmıştır. Soya 1991 yılına
göre 2011 yılı itibariyle ekim alanlarında %59, üretim miktarında %31 lik gerileme
gösterirken, verimde %69’luk bir artış gerçekleştirmiştir. Burada dikkat çekici olan
ürünlerin hemen hemen hepsinde yaşanılan verim değişimlerinin ekim alanı ve
üretime göre ters yönlü olmasıdır. Bunda üretimde kullanılan tohumların,
gübrelemenin, sulamanın ve genel iklim koşullarının etkili olduğu söylenebilir
(Çizelge 4.8., Çizelge 4.9. ve Çizelge 4.10.).
56
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Çizelge 4.8.
Arzu KILIÇ
Türkiye’de pamuk ve pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim
alanları ve üretim miktarları
Ekilen Alan (1000 Ha)
Yıllar
Üretim (1000 Ton)
Buğday Çeltik Mısır Pamuk Soya Buğday Çeltik Mısır Pamuk Soya
1989-1991
9630
404
518
599
49
20400
200
2180
1512
110
1994-1996
9517
485
517
694
27
18000
243
1917
1975
65
1999-2001
9377
607
541
686
18
19333
350
2266
2215
54
2004-2006
9013
847
560
592
11
20837
595
3670
2415
42
2009-2011
8099
984
592
481
20
20788
837
4253
2152
76
45636
3327
Toplam
2728 3052
125
99358
2225
14286 10269 347
Kaynak: (www.tuik.gov.tr)
Çizelge 4.9.
Yıllar
Türkiye’de pamuk ve pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim
alanları ve üretim miktarlarındaki gelişmeler
Ekim Alanlarındaki Gelişmeler
Üretimdeki Gelişmeler
(1989-91=100)
(1989-91=100)
Buğday Çeltik Mısır Pamuk Soya Buğday Çeltik Mısır Pamuk Soya
1989-1991
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
1994-1996
99
120
100
116
55
88
121
88
131
59
1999-2001
97
150
104
114
36
95
175
104
147
49
2004-2006
94
210
108
99
22
102
297
168
160
38
2009-2011
84
243
114
80
41
102
418
195
142
69
Kaynak: (www.tuik.gov.tr)
Çizelge 4.10. Türkiye’de pamuk ve pamuğa alternatif üretilen ürünlerin verimleri ve
verim miktarlarındaki gelişmeler
Verim (Kg/Da)
Yıllar
Buğday Çeltik Mısır Pamuk
Verimdeki Gelişmeler (1989-91=100)
Soya Buğday Çeltik Mısır Pamuk Soya
1989-1991
213
495
425
253
222
100
100
100
100
100
1994-1996
191
506
373
284
242
90
102
88
112
109
1999-2001
210
579
420
324
301
99
117
99
128
136
2004-2006
231
703
657
409
364
108
142
155
162
164
2009-2011
256
851
721
445
374
120
172
170
176
168
Kaynak: (www.tuik.gov.tr)
57
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Gerek ülke genelinde gerekse bölgeler bazında yukarıdaki bilgilere göre I.
ürün mısırdır, buna alternatif olarak II. ürün buğday+mısır ve/veya buğday+soya
pamuğa alternatif ürün gruplarıdır. Üretilen ürünlerin ekim alanları başta olmak
üzere üretim miktarlarında da azalış yaşanmasının nedenleri şu şekilde özetlenebilir;
i. Üretim maliyetleri ve piyasada oluşan fiyat farkının üreticinin aleyhine
oluşması, üretilen ürünün maliyet unsurlarından kaynaklanan artış (tohum,
işçilik, gübreleme, ilaçlama, sulama, makine ekipman vb.). Özellikle dünya
arz talebine duyarlı ürünlerde fiyatların yaşanan gelişmelere bağlı olarak iç
piyasada gösterdiği değişim.
ii. Devletin maliyetler ve fiyatlar konusunda uyguladığı destekleme miktarı ve
politikaları, iklim koşulları, sulama alt yapısı ve üretim koşulları gibi
faktörler. Üretilen ürünlerin pazara giriş koşulları, pazarlama kanallarının
varlığı ve yapısal özellikleri, üretilen ürünlerin özelliklerine uygun depolama
ve saklama imkânlarının yetersizliği, üretilen ürünleri işleyen ana ve yan
sanayinin varlığı ve ulaşılabilirliğindeki sıkıntılar.
2) Türkiye’de Bölgelere Göre Pamuk Üretimi
Türkiye için önemli ekonomik değere sahip olan pamuk, yoğun olarak, Ege,
Güneydoğu Anadolu, Çukurova Bölgelerinde üretilmektedir.
Üç bölgenin toplamına bakıldığında 1989-1991 döneminde 576 bin ha olan
ekim alanı yaklaşık %17’lik bir azalışla 478 bin ha’a düşmüştür. Aynı dönemde
bölgelerdeki ekim alanları incelendiğinde Ege ve Akdeniz bölgelerinde ekim
alanlarında azalışlar yaşanırken, Güneydoğu Anadolu bölgesinde ise artış
gözlenmektedir. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde 1989-1991 döneminde 124 bin ha
olan pamuk ekim alanı 2009-2011 döneminde %125’lik bir artışla 279 bin ha’a
çıkmıştır. Yine Güneydoğu Anadolu bölgesinin ekim alanları içerisinde aldığı pay
%22’den 2011 yılı itibariyle %59’a yükselmiştir. Aynı dönemde Akdeniz bölgesinde
207 bin ha’a sahip pamuk ekim alanı %46 oranında azalarak 112 bin ha’a gerilemiş
ve ekim alanları içerisinde aldığı pay %36’dan 2011 yılı itibariyle %23’e
58
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
gerilemiştir. Pamuk ekim alanlarına göre en ciddi gerileme Ege bölgesinde
gerçekleşmiştir. 1991 yılında 247 bin ha olan ekim alanı 2011 yılında %65 oranında
azalarak 87 bin ha olmuştur. Bunun sonucunda ekim alanları içerisinde aldığı pay
%43 den 2011 yılı itibariyle %18’e gerilemiştir (Çizelge 4.11.ve Çizelge 4.12. ).
Çizelge 4.11. Pamuk üretimi gerçekleştirilen bölgelerde ekim alanları ve payları
Ekim Alanları İçinde
Ekilen Alan (1000 Ha)
Bölgelerin Payı (%)
Yıllar
Güneydoğu
Ege
Anadolu
Akdeniz
Toplam
Güneydoğu
Anadolu
Ege
Akdeniz Toplam
1989-91
124
247
207
576
22
43
36
100
1994-96
196
243
239
678
29
36
35
100
1999-01
312
223
144
678
46
33
21
100
2004-06
310
151
126
586
53
26
21
100
2009-11
279
87
112
478
59
18
23
100
Kaynak: (www.tuik.gov.tr)
Çizelge 4.12. Pamuk ekim alanlarındaki gelişmeler
Yıllar
Ekim Alanlarındaki Gelişmeler (1989-91=100)
Güneydoğu Anadolu
Ege
Akdeniz
Toplam
1989-91
100
100
100
100
1994-96
158
99
116
118
1999-01
252
90
70
118
2004-06
250
61
61
102
2009-11
225
35
54
83
Kaynak: (www.tuik.gov.tr)
Üç bölgenin üretim toplamına bakıldığında 1989-1991 döneminde 1470 bin
ton olan pamuk üretimi %46’lık artışla 2011 yılı itibariyle 2149 bin ton olmuştur.
Aynı dönemde bölgelerdeki üretim miktarları incelendiğinde Güney Doğu Anadolu
ve Akdeniz bölgelerinde üretim artışları yaşanırken, Ege bölgesinde ise ekim
alanlarına paralel olarak azalış meydana gelmiştir. Güney Doğu Anadolu bölgesinde
1989-1991 döneminde 318 bin ton olan pamuk üretimi 2009-2011 döneminde
%279’luk bir artışla 1204 bin tona yükselmiştir. Yine Güney doğu Anadolu
bölgesinin üretim miktarlarına göre aldığı pay %22’den 2011 yılı itibariyle %56’a
59
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
yükselmiştir. Aynı dönemde Akdeniz bölgesinde 523 bin ton olan pamuk üretimi
%8 oranında artarak 567 bin tona çıkmış ve üretim miktarları içerisinde aldığı pay
%36’dan 2011 yılı itibariyle %26’ya gerilemiştir. Pamuk üretiminde yine en ciddi
gerileme Ege bölgesinde gerçekleşmiştir. 1991 yılında 629 bin ton olan üretim 2011
yılında %40 oranında azalarak 378 bin ton olmuştur. Üretimde aldığı pay ise
%43’den 2011 yılı itibariyle %18’e gerilemiştir (Çizelge 4.13 ve Çizelge 4.14).
Çizelge 4.13. Pamuk üretimi gerçekleştirilen bölgelerde üretim miktarları ve payları
Üretim (1000 Ton)
Üretimde bölgelerin payı (%)
Yıllar
Güneydoğu
Ege Akdeniz
Anadolu
1989-91
318
629
523
1470
Güneydoğu
Anadolu
22
Toplam
Ege
Akdeniz
Toplam
43
36
100
1994-96
566
680
701
1947
29
35
36
100
1999-01
998
712
490
2199
45
32
22
100
2004-06
1255
573
572
2400
52
24
24
100
2009-11
1204
378
567
2149
56
18
26
100
Kaynak: (www.tuik.gov.tr)
Çizelge 4.14. Bölgelerin pamuk üretimlerindeki gelişmeler
Yıllar
Üretimdeki gelişmeler (1989-91=100)
Güneydoğu Anadolu
Ege
Akdeniz
Toplam
1989-91
100
100
100
100
1994-96
178
108
134
132
1999-01
314
113
94
150
2004-06
395
91
109
163
2009-11
379
60
108
146
Kaynak: (www.tuik.gov.tr)
Pamuk verimi bölgelere göre incelendiğinde, üç bölgede de verimde artış
gözlenmektedir. Son yıllarda gerek pamuk tohumu gerekse üretim koşullarının
iyileştirilmesine yönelik gerçekleştirilen çalışmaların katkısıyla verimde artış
yaşanmaktadır. Türkiye ortalaması ile bölgelerde gerçekleşen verim miktarlarının
değişimi incelendiğinde, Güneydoğu Anadolu bölgesinde 1989-1991 döneminde 256
kg/da olan pamuk verimi 2009-2011 döneminde %67’lik bir artışla 428 kg/da ’a
60
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
yükselmiştir. Aynı dönemde Akdeniz bölgesinde 254 kg/ha olan pamuk verimi %95
oranında artarak 495 kg/da’a ıçkmıştır. Ege bölgesinde ise 1991 yılında 254 kg/ha
olan verim 2011 yılında %70 oranında artarak 435 kg/da olmuştur. Türkiye
ortalamasına göre değişim incelendiğinde Ege bölgesinde gerçekleşen ortalama
verim 1994-1996 döneminden itibaren azalış göstermektedir. Akdeniz bölgesinde
gerçekleşen ortalama verim ise 1994-1996 döneminden itibaren artan bir seyir
izlemektedir. Güneydoğu Anadolu bölgesindeki ortalama verim ise Türkiye verim
ortalamasına göre 1999-2001 döneminden itibaren hafif bir azalış göstermektedir
(Çizelge 4.15 ve Çizelge 4.16).
Çizelge 4.15. Pamuk üretimi gerçekleştirilen bölgelerde verim ve payları
Türkiye Ortalamasına Göre Değişim
Verim (Kg/da)
(%)
Yıllar
Güneydoğu
Ege
Anadolu
Akdeniz Türkiye
Güneydoğu
Ege
Anadolu
Akdeniz
Türkiye
=100
1989-91
256
255
254
253
101
100
100
100
1994-96
287
280
293
283
101
99
103
100
1999-01
322
320
340
324
99
98
105
100
2004-06
405
381
459
408
99
93
112
100
2009-11
428
434
495
445
96
97
111
100
Kaynak: www.tuik.gov.tr
Çizelge 4.16. Bölgelerin pamuk verimlerindeki gelişmeler
Verimdeki Gelişmeler (1989-91=100)
Yıllar
Güneydoğu Anadolu
Ege
Akdeniz
Türkiye
1989-91
100
100
100
100
1994-96
112
110
115
112
1999-01
126
126
133
128
2004-06
158
149
181
161
2009-11
167
170
195
176
Kaynak: www.tuik.gov.tr
61
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Bu üç bölgede pamuğa alternatif olarak üretimi gerçekleştirilen ürünlerin
ekim alanları, üretim ve verim miktarlarındaki değişim aşağıdaki gibidir.
a) Ege Bölgesi
Ege bölgesinde pamuk ekim alanları ve üretiminde yaşanan azalışlar pamuk
ihracatımız için çok önemli bir kayıptır. Bu bölgedeki pamuğun cinsi ve kalitesi
tekstil sektörünün talep ettiği yapıdadır. Ege bölgesi tarım master planına göre yıllar
itibariyle üreticilerin değişen oranlarda da olsa üretimine devam edilen ürünler mısır,
nohut, tütün ve buğdaydır (Gıda Tarım ve Hayvancılık Bak., 2006).
Ege bölgesinde ekim alanı, üretim ve verim miktarında en önemli artış
mısırda gerçekleşmiştir. 1991 yılına göre 2011 yılında mısırda 30 bin ha olan ekim
alanı %147 oranında artarak 74 bin ha’a, üretim 122 bin tondan 5,4 kat artışla 660
bin tona ve verim ise 420 kg/da’dan %112’lik art
ışla 891 kg/da’a yükselmiştir.
Buğdayda 1991 yılına göre 2011 yılında 780 bin ha olan ekim alanı %13 azalmış ve
678 bin ha’a gerilemiştir. 1991 de 1913 bin ton olan üretim miktarı 2011 yılında %1
gerileyerek 1652 bin tona ve 247 kg/da olan verim %1 azalarak 244 kg/da’a
düşmüştür. Nohutta ise 1991 yılında 118 bin ha olan ekim alanı %20 azalarak 2011
yılında 94 bin ha’a, 123 bin ton olan üretim %30 oranında gerileyerek 86 bin tona ve
verim ise 105 kg/da’dan %2 azalışla 103 kg/a’a gerilemiştir. Bölgede pamuktan
sonra en ciddi azalış tütünde yaşanmıştır. 1991 yılında 163 bin ha olan ekim alanı
%53 oranında azalarak 2011 yılında 77 bin ha’a, 121 bin ton olan üretim %63
azalarak 45 bin tona ve 74 kg/da olan verim %20 azalarak 59 kg/da’a dü
şmüştür
(Çizelge 4.17, Çizelge 4.18 ve Çizelge 4.19).
62
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.17. Ege bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim alanları ve
üretim miktarları
Ekilen Alan (1000 Ha)
Yıllar
Üretim (1000 Ton)
Mısır Nohut Tütün Buğday Pamuk Mısır Nohut Tütün Buğday Pamuk
1989-91
30
118
163
780
246
122
123
121
1913
629
1994-96
36
110
131
813
243
135
115
107
1751
680
1999-01
44
104
135
772
223
165
93
102
1739
711
2004-06
62
113
109
757
151
503
113
67
1851
573
2009-11
74
94
77
678
87
660
86
45
1652
378
Kaynak: (www.tuik.gov.tr)
Ege bölgesinde pamuk üretimi yerine üreticilerin alternatif ürün olarak mısıra
yönelmesindeki en önemli neden ülke genelinde olduğu gibi üretim maliyetlerinin
yüksekliği ve kar marjının düşük olmasıdır. Ayrıca bölgede finansman yapısı güçlü
olan üreticiler pamuklarını depoda bekletirken finansmanı zayıf olan çiftçiler düşük
fiyatlarla pazara sunmaktadırlar.
Çizelge 4.18. Ege bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim alanları ve
üretim miktarlarındaki gelişmeler
Ekim Alanlarındaki Gelişmeler
Üretimdeki gelişmeler
(1989-91=100)
Yıllar
(1989-91=100)
Mısır Nohut Tütün Buğday Pamuk Mısır Nohut Tütün Buğday Pamuk
1989-
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
91
1994-
120
93
80
104
99
110
93
88
91
108
96
1999-
147
88
83
99
90
135
76
84
91
113
01
2004-
207
96
67
97
61
412
92
55
97
91
06
2009-
247
80
47
87
35
541
70
37
86
60
Kaynak:
11 (www.tuik.gov.tr)
63
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.19. Ege bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin verimleri ve verim
miktarlarındaki gelişmeler
Verim (Kg/Da)
Yıllar
Verimdeki Gelişmeler (1989-91=100)
Mısır Nohut Tütün Buğday Pamuk Mısır Nohut Tütün Buğday Pamuk
1989-91
420
105
74
247
255
100
100
100
100
100
1994-96
374
104
82
216
280
89
99
111
87
110
1999-01
379
91
76
226
320
90
87
103
91
125
2004-06
791
103
61
244
381
188
98
82
99
149
2009-11
891
103
59
244
434
212
98
80
99
170
Kaynak: (www.tuik.gov.tr)
Bunun yanı sıra pamuk pazarlama kanallarının çok uzun olması ve üretilen
pamuğun doğrudan iplikçilere satılması yerine ucuz fiyata çırçırcılara verilmesi de
pamuk üreticilerinin mali kayıplar yaşamasına neden olmaktadır. Mısır üretiminin bu
denli yüksek olması ise ülke genelinde olduğu gibi üretim maliyetinin pamuğa göre
düşük ve karlılığının yüksek olmasıdır. Bunun yanı sıra mısır pazarlama kanalları
pamuğa göre daha kısadır ve mısır üreticisi kullanıcılara (gıda üreticisi veya hayvan
yemi üreticisi vb.) doğrudan ürününü satarak doğrudan gelir elde edebilmektedir.
b) Akdeniz Bölgesi
Akdeniz bölgesinde pamuk üretimi Antalya ve Çukurova bölgesinde yoğun
olarak üretilmektedir. Ancak yaşanılan gelişmeler ve ülke genelinde pamuk
üretiminin azalmasına neden olan faktörlerden ötürü pamuk ekim alanlarında önemli
azalışlar yaşanmıştır. Birçok üretici pamuk yerine alternatif ürünleri üretme
eğilimindedir. Bu bölgede sıklıkla üretimi gerçekleştirilen ürünler buğday, mısır ve
soyadır.
Akdeniz bölgesinde ekim alanı, üretim ve verim miktarında da en önemli artış
mısırda gerçekleşmiştir. 1991 yılına göre 2011 yılında mısırda 88 bin ha olan ekim
alanı %110 oranında artarak 185 bin ha’a, üretim 642 bin tondan %145’lik bir art
ışla
1574 bin tona ve verim ise 730 kg/da’dan %17’lik art
ışla 853 kg/da’a yükselmiştir.
Buğdayda 1991 yılına göre 2011 yılında 1121 bin ha olan ekim alanı %21 azalmış ve
64
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
881 bin ha’a gerilemiştir. 1991 de 2737 bin ton olan üretim miktarı 2011 yılında %5
gerileyerek 2600 bin tona gerilerken, 245 kg/da olan verim %20 artarak 295 kg/da’a
yükselmiştir. Bölgede pamuktan sonra en ciddi azalış soyada yaşanmıştır. Soyada
1991 yılında 44 bin ha olan ekim alanı %59 azalarak 2011 yılında 18 bin ha’a, 101
bin ton olan üretim %34 oranında gerileyerek 67 bin tona düşerken, verim ise 229
kg/da dan %64 artışla 376 kg/da’a yükselmiştir (Çizelge 4.20, Çizelge 4.21 ve
Çizelge 4.22).
Çizelge 4.20. Akdeniz bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim alanları
ve üretim miktarları
Ekilen Alan (1000 Ha)
Üretim (1000 Ton)
Yıllar
Buğday Mısır
Soya Pamuk Buğday Mısır Soya Pamuk
1989-91
1121
88
44
206
2737
642
101
523
1994-96
1080
104
23
239
2533
660
58
701
1999-01
1122
158
15
144
3122
954
45
490
2004-06
1012
215
9
126
2805
1729
33
572
2009-11
881
185
18
112
2600
1574
67
567
Kaynak: (www.tuik.gov.tr)
Çizelge 4.21. Akdeniz bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim alanları
ve üretim miktarlarındaki gelişmeler
Ekim Alanlarındaki Gelişmeler
Üretimdeki gelişmeler
Yıllar
(1989-91=100)
(1989-91=100)
Buğday
Mısır Soya Pamuk Buğday Mısır Soya Pamu
1989-91
100
100
100
100
100
100
100
100
1994-96
96
118
52
116
92
103
57
134
1999-01
100
179
34
70
114
149
44
94
2004-06
90
244
20
61
102
269
33
109
2009-11
79
210
41
54
95
245
66
108
Kaynak: (www.tuik.gov.tr)
65
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.22. Akdeniz bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin verimleri ve
verim miktarlarındaki gelişmeler
Verimdeki Gelişmeler
Verim (Kg/Da)
Yıllar
(1989-91=100)
Buğday Mısır
Soya Pamuk Buğday Mısır Soya Pamuk
1989-91
245
730
229
254
100
100
100
100
1994-96
234
654
249
293
95
89
109
115
1999-01
279
604
316
340
114
83
138
134
2004-06
278
810
376
459
113
111
164
181
2009-11
295
853
376
495
120
117
164
195
Kaynak: (www.tuik.gov.tr)
Akdeniz bölgesinde ve özellikle Çukurova’da 1980’liıllara
y
kadar toplam
pamuk üretiminin yarısına kadar olan kısmını karşılayan bir üretim kapasitesine
sahipken, zirai mücadelede aşırı kimyasal madde kullanımı, plansız ekim nedeniyle
ortaya çıkan ekolojik sorunlar yetiştirilen pamuğun lif kalitesinin bozulmasına neden
olmuştur. Ayrıca pamuk üretim maliyetlerinin yükselmesi, pamuk hasadında işgücü
temin zorlukları ve yüksek işgücü maliyetleri, makineli hasada geçmedeki
yetersizlikler, alternatif ürün üretiminin daha cazip hale gelmesi gibi nedenlerle bu
bölgede özellikle Adana’da üretim miktarları ciddi düşüşler göstermiştir. Bu bölgede
pamuk üretiminde yaşanılan düşüş sanayisini pamuğa dayalı oluşturmuş olan çırçır
prese fabrikalarının, tekstil üretimi gerçekleştiren işletmelerin kapanmasına veya
ölçeklerinin küçülmesine neden olmuştur.
c) GAP bölgesi
GAP bölgesi ülkemiz açısından birçok konuda stratejik öneme sahiptir. Bu
bölgenin ekonomik açıdan kalkınması ve sahip olduğu değerlerin canlandırılması çok
önemlidir. GAP bölgesinde pamuğa alternatif olarak yetiştirilen ürünler buğday,
mısır, arpa ve mercimektir. GAP projesi çerçevesinde yeni ekim alanlarının
sulamaya açılması ile bu bölgede mısır, mercimek, buğday, arpa ve pamuk
ürünlerinin ekim alanları ve üretim miktarları her geçen yıl artmaktadır.
66
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
GAP bölgesinde ekim alanı, üretim ve verim miktarında da en önemli artış
mısırda gerçekleşmiştir. 1991 yılına göre 2011 yılında mısırda 2,6 bin ha olan ekim
alanı 46 kat artarak 120 bin ha’ a, üretim 7 bin tondan 129 kat artarak 901 bin tona ve
verim ise 286 kg/da’dan %164’lük art
ışla 754 kg/da’a yükselmiştir. Buğday da 1991
yılına göre 2011 yılında 1017 bin ha olan ekim alanı %28 artarak 1300 bin ha’a
yükselmiştir. 1991 de 1814 bin ton olan üretim miktarı 2011 yılında %106 oranında
artarak 3733 bin tona ve 179 kg/da olan verim %60 artışla 287 kg/da’a yükselmiştir.
Arpada ise 1991 yılında 647 bin ha olan ekim alanı %37 azalarak 2011 yılında 410
bin ha’ya, 1313 bin ton olan üretim %24 oranında gerileyerek 1002 bin tona, verim
ise 195 kg/da’dan %28 artışla 250 kg/da’a ıçkmıştır. Mercimekte ise 1991 yılında
533 bin ha olan ekim alanı %64 oranında azalarak 2011 yılında 193 bin ha’ya, 437
bin ton olan üretim %20 azalarak 352 bin tona gerilerken, 82 kg/da olan verim %123
artarak 183 kg/da’a yükselmiştir (Çizelge 4.23, Çizelge 4.24. ve Çizelge 4.25).
Çizelge 4.23. GAP bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim alanları ve
üretim miktarları
Ekilen Alan (1000 Ha)
Üretim (1000 Ton)
Yıllar
Merci
Mısır mek
1989-91
1994-96
1999-01
2004-06
2009-11
2,6
3,1
8,2
42
120
533
471
395
373
193
Merci
Buğday Arpa Pamuk Mısır mek Buğday Arpa
1017
1062
1187
1138
1300
647
687
629
581
410
124
196
312
310
279
7
10
41
338
901
437
509
339
518
352
1814
1988
2124
2926
3733
1313
1435
1240
1530
1002
Pamuk
318
565
998
1255
1203
Kaynak: (www.tuik.gov.tr)
Nüfusun çok büyük bir kısmının kırsalda yaşadığı ve tarımla ilgili istihdamın
yoğun olduğu bu bölgede pamuk üretilen ve ekonomiye katkıda bulunan önemli bir
üründür. Üretim alanlarının geliştirilmesi ve iyileştirilmesi Türk tekstil sektörünün
ihtiyaç duyduğu kalite ve nitelikte pamuk üretmesi bölgenin gelişimi açısından
önemlidir. Bölgede yaşanılan bu olumlu gelişme özel sektör, birlikler ve Gıda Tarım
ve Hayvancılık bakanlığına bağlı tarımsal araştırma kuruluşlarınca, Güney Doğu
Anadolu bölgesinin özelliklerine göre adaptasyonu ve verimi yüksek yerli ve yabancı
67
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
tohum denemeleri kurulması ve bu konuda değişik araştırmalar gerçekleştirilmesine
bağlıdır.
Çizelge 4.24. GAP bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim alanları ve
üretim miktarlarındaki gelişmeler
Ekim Alanlarındaki Gelişmeler
Üretimdeki gelişmeler
(1989-91=100)
(1989-91=100)
Yıllar
Merci
Mısır mek
Merci
Buğday Arpa Pamuk Mısır mek
Buğday Arpa
Pamuk
1989-91 100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
1994-96 119
88
104
106
158
143
116
110
109
178
1999-01 315
74
117
97
252
586
77
117
94
314
2004-06 1615
70
112
90
250
483
118
161
116
395
2009-11 4615
36
128
63
225
1287
80
206
76
378
Kaynak: (www.tuik.gov.tr)
Çizelge 4.25. GAP bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin verimleri ve
verim miktarlarındaki gelişmeler
Verimdeki Gelişmeler
Verim (Kg/Da)
(1989-91=100)
Yıllar
Merci
Mısır mek
Merci
Buğday Arpa Pamuk Mısır mek Buğday Arpa
Pamuk
1989-91 286
82
179
195
256
100
100
100
100
100
1994-96 331
109
188
210
287
116
133
105
108
112
1999-01 498
88
188
198
322
174
107
105
101
126
2004-06 802
139
257
264
405
280
169
143
135
158
2009-11 754
183
287
250
428
264
223
160
128
167
Kaynak: (www.tuik.gov.tr)
3) Türkiye’de Pamuk Tüketimi
Kişi başına düşen gelirin yıllar itibariyle artmasıyla kişilerin gelirlerinde
tüketime ayrılan pay artmaktadır. Dünya genelinde görülen bu eğilim doğal olarak
tüm
sektörlerin
üretim
miktarları
ve
rekabet
stratejileri
üzerinde
etkide
bulunmaktadır. Tekstil ve konfeksiyon sektöründeki dünya çapındaki gelişmeler
ülkemizde de etkisini göstermektedir. Ülkemizde lif pamuk tüketimi, iplik, dokuma
68
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
ve konfeksiyon sektörlerinin büyüme hızına paralel olarak büyümektedir. Bu
sektörlerde 1980’li yıllardan sonra görülen yatırım ve ihracat hareketliliği pamuk
tüketimine olan talebi de arttırmıştır.
Artan yatırım ve ihracata bağlı olarak 1980/81 döneminde 293 bin ton olan
toplam pamuk tüketimi 2010/2011(Mart) döneminde 1,290 milyon tona yükselmiştir.
Bu artışta dikkat çeken nokta tüketim artışının dönem sonu stok artışından daha fazla
olmasıdır. 2006/2007 döneminde %31 civarında gerçekleşen stok/tüketim oranı 2010
yılı itibariyle azalış göstererek %26,5 düşmüştür. Bu oranın azalması ülkemizin,
ithalatın artmasının ve bitiş stoklarının iç talebi karşılamada yetersiz kaldığının
ifadesidir (Çizelge 4.26).
Çizelge 4.26. Yıllar itibariyle Türkiye pamuk bilançosu
Dönemler
1980/1989 1990/1999
2000/2009
2010/
Ekim Alanı (1000 ha)
651
667
6178
330
Verim Lif ( Kg/ha)
811
1056
1286
1333
Üretim(Bin Ton)
527
708
792
439
Başlangıç Stoku(Bin Ton)
122
159
378
348
İthalat (Bin Ton)
21
202
635
863
Tüketim(Bin Ton)
410
842
1387
1290
İhracat(Bin Ton)
133
66
36
10
Bitiş stoku(Bin Ton)
121
156
382
345
Stok Kullanım Oranı
0,23
0,18
0,3
0,3
Kaynak: (www.icac.org)
4) Türkiye’nin Pamuk Dış Ticareti
Türkiye’de tekstil sektörü 2009 yılı itibariyle GSMH içinde yaklaşık %10’luk
bir paya sahiptir. 2009 yılı Ocak ayı verilerine göre 13,3 milyar dolarlık hazır giyim
ve konfeksiyon, 5,5 milyar dolarlık tekstil ihracatı gerçekleştirilmiştir.
Türkiye’de tekstil sektöründe yaşanan gelişmeye paralel olarak, pamuk tüketiminde
artış meydana gelmiştir. İç piyasada yetişen pamukların önemli bir kısmı sektörün
istediği nitelik ve miktarda olmayınca 1990’lara kadar pamuk ihracatçısı olan
69
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
ülkemiz, bu tarihten sonra dünya çapında başlıca pamuk ithalatçısı konumuna
gelmiştir. Şekil 4.10 ve Çizelge 4.27’de görüldüğü üzere her yıl yaklaşık ortalama
700-850 bin ton pamuk ithal edilmekte ve buna karşılık yıllar bazında farklılık
göstermekle
birlikte
yaklaşık
1
milyar
dolar
civarında
döviz
ödemesi
gerçekleştirilmektedir (Sanayi ve Tic. Bak., 2010).
Çizelge 4.27. Türkiye pamuk dış ticareti
İthalat
İhracat
Yıllar
Miktar (Bin Ton) Tutar (Milyon $) Miktar (Bin Ton) Tutar (Milyon $)
2005/2006
762
961
47
66
2006/2007
887
1138
66
92
2007/2008
711
1100
81
141
2008/2009
636
873
30
54
2009/2010
779
1234
54
42
Kaynak: Sanayi ve Tic. Bak., 2010
Şekil 4.10’da görüldüğü gibi, Türkiye’nin pamuk ithalatı 2006/2007
döneminde 877,3 bin tonla en yüksek düzeye çıkarken, 2008/2009 yılında yaşanan
küresel krizin etkilerine paralel olarak 636 bin tona gerilemiştir. Bu dönemde pamuk
fiyatlarının aşırı yükselişi de bu gerilemeye başka bir nedendir. ICAC raporunda
2009-2010 dönemi için Türkiye’nin talebinin 800 bin tonu geçeceğini belirtmiştir.
70
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Şekil 4.10. Türkiye pamuk dış ticareti (Sanayi ve Tic. Bak., 2010)
Türkiye’nin 2011 yılı sonu itibariyle pamuk ve pamuk ürünleri ihracatı ve
ithalatı gerçekleştirdiği ülkeler ve dolar bazında bedelleri aşağıdaki gibidir (Şekil
4.11 ve Çizelge 4.28, Şekil 4.12 ve Çizelge 4.29).
Şekil 4.11. Pamuk, linter pamuğu
(ww.tuik.gov.tr)
ve
71
pamuk
döküntüleri
ithalatı
(2011).
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.28. Pamuk, linter pamuğu ve pamuk döküntüleri ithalatı (2011).
İthalat
Ülkeler
(Bin Dolar)
A.B.D.
1.300.600
Brezilya
136.499
Yunanistan
108.580
Türkmenistan
62.385
Özbekistan
38.584
Tacikistan
37.211
Avustralya
33.798
Hindistan
32.058
Kaynak: (ww.tuik.gov.tr)
Çizelge 4.28 ve Şekil 4.11’de görüldüğü gibi Türkiye’nin pamuk ithalatını en
çok gerçekleştirdiği ülke 1.3 trilyon dolarla Amerika Birleşik Devletleridir. ABD’nin
tercih edilmesi tekstil sektörünün aradığı nitelikteki pamuk türü, kalitesi ve fiyatı gibi
unsurlarda avantaja sahip olmasına dayanmaktadır. Ancak en önemlisi ihracatta
uyguladığı İhracat Kredi Programları (Export Credit Guarantee Program 102)’dır. Bu
program kapsamında ithalatçılarına sağladığı finansman kolaylığı tüm dünyada
ABD’nin tercih edilmesinde önemli bir unsurdur. Aynı dönemde Türkiye’nin
ithalatında önemli paylara sahip ülkeler Yunanistan, Brezilya, Hindistan, Avustralya,
Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan’dır. Hindistan’ın özellikle 2000 yılından
sonra izlediği ekonomik ve ticari politikaları ve FAO’nun uyguladığı destekler
sonucunda pamuk üretim potansiyeli artmış ve tekstil sektörünün istediği kalitede
pamuk türlerini üretmeye başlamıştır.
1990’dan sonra ülkemizdeki pamuk üretimindeki ciddi orandaki azalmaya
rağmen pamuk ihracatımız halen devam etmektedir. Önemli düzeyde ihracat
gerçekleştirdiğimiz ülkeler ise şunlardır; Çin (34.milyon dolar), İtalya, Rusya
Federasyonu, Almanya, Polonya, İspanya, İngiltere, Hollanda ve ABD’dir. Çin,
Amerika ve Rusya Federasyonunu çıkardığımızda pamuk ihracatımızın büyük bir
kısmı AB ülkelerine gerçekleştirilmektedir (Çizelge 4.29 ve Şekil 4.12).
72
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Şekil 4.12.
Arzu KILIÇ
Pamuk, linter pamuğu ve pamuk döküntüleri ihracatı (2011)
(ww.tuik.gov.tr)
Çizelge 4.29. Pamuk, linter pamuğu ve pamuk döküntüleri ihracatı (2011)
Ülke adı
İhracat( Bin Dolar)
Çin
34.894
İtalya
31.775
Almanya
27.046
İspanya
25.086
Rusya Federasyonu
20.465
Polonya
17.680
İngiltere
14.409
Hollanda
11.233
A.B.D.
10.726
Fransa
8.961
Yunanistan
7.371
Belçika
3.959
Endonezya
3.912
İsveç
3.892
Macaristan
3.563
Brezilya
1.042
Kaynak: (ww.tuik.gov.tr)
73
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
AB ile 1995 yılında imzaladığımız Gümrük Birliği anlaşmasından sonra,
pamuk endüstriyel hammadde sınıfına dâhil edilmiştir. Bunun sonucunda AB’ye
gerçekleştirilen pamuğun ihracatında uygulanan vergi oranları değişmiştir.
Günümüzde pamuk ihracatında vergi uygulaması bulunmamaktadır. Bu durum bir
takım sıkıntıların doğmasına neden olmaktadır. Global ölçekte pamuk üretimindeki
düşüşler yaşandığında ki özellikle 2011 yılında yaşanılan mevsim koşulları nedeniyle
ciddi oranda pamuk sıkıntısı yaşanmış ve bu da pamuk fiyatlarının artmasına neden
olmuştur.
4.3. Dünya ve Türkiye’de Pamuk Maliyetleri ve Fiyatları
4.3.1. Dünya ve Türkiye’de Pamuk Maliyeti ve Maliyet Unsurları
Dünya genelinde önemli pamuk üreticisi ülkelerin üretim maliyetlerini
incelediğimizde pamuk tohum maliyeti en yüksek ülkeler Türkiye ve Meksika’dır.
Değişken nakit harcamalara baktığımızda Türkiye ve Meksika’nın yüksek maliyetleri
olduğu görülmektedir. Üretime ilişkin net maliyetler de Meksika, Türkiye ve
ABD’de yüksektir. Çizelge 4.30’da ülkelerin pamuk üretim şamalarında
a
gerçekleşen maliyetleri verilmiştir. ICAC tarafından hesaplanan pamuk maliyetinde
arazi kirası veya bedeli dahil edilmemişken, değişken nakit harcamalar çırçırlama ve
üretim sürecini içermekte ve net maliyetlerde ise arazi kirası ve tohum bedeli hariç
tutulmuştur.
Ülkemizde ve diğer gelişmekte / az gelişmiş ülkelerde pamuk emek yoğun
üretimle elde edilmektedir. İşçilik payının çok olması sadece maliyetleri değil, hatalı
üretim, fire-kayıp oranı vb. maliyet arttırıcı unsurların ortaya çıkmasında önemli bir
etkendir. Pamuk üretiminde işçiliğin yanı sıra, tarımsal girdi fiyatları da pamuğun
üretiminde ana maliyet kalemlerini oluşturmaktadır. Bu unsurların devlet ve çiftçi
tarafından piyasa rekabet koşullarına göre başarılı yönetilmesi, doğru politikalarla
desteklenmesi uluslararası piyasalarda önemli bir üstünlük sağlamaktadır.
74
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.30. Önemli pamuk üreten ülkelerin üretim maliyetleri (kütlü pamuk)
Net
Pamuk Tohum
Değişken Nakit
Maliyetler
Ülkeler
Maliyeti*
Harcamalar**
***
($/Kg)
($/Kg)
($/K)g
Brezilya
0,31
0,80
1,01
Çin
0,36
0,71
0,90
Hindistan
0,25
--
0,48
Meksika
0,51
1,41
1,64
Pakistan
0,29
0,59
0,67
Türkiye
0,53
1,41
1,64
--
--
1,42
ABD
Kaynak: (ICAC, 2007),* Arazi kirası hariç, ** çırçırlama ve üretim sürecindeki harcamalar ı
içeriyor,
*** arazi kirası ve tohum değeri hariç
Ülkemizde, pamukta girdi/ürün fiyatı paritesi girdiler lehine artmaktadır,
ayrıca ithalatla ilgili olarak izlenilen sübvansiyonlu ithalata izin verilmesi gibi
faktörler nedeniyle oluşan iç piyasa fiyatı çiftçilerin maliyetlerini karşılamada
yetersiz kalmaktadır. Devletin pamukla ilgili izlediği destekler bu açığı kapatmaya
yardımcı olmakla birlikte yeterli değildir.
Ülkelerin sektöre sağlamış oldukları iç ve dış destekler, prim gibi ekonomik
enstrümanlar, tohum, gübre, ilaç vb. teknolojilerindeki gelişmeler gibi üretim
kaynaklı değişimler, ekonomik krizler, döviz kurlarındaki belirsizlikler gibi yapısal,
beklenmedik konjonktürel dalgalanmalar, kuraklık, aşırı yağış, sel vb. felaketler gibi
iklimsel faktörler pamuk üretim maliyetleri üzerinde doğrudan ve/veya dolaylı
etkilere sahip olabilmektedir (Çobanoğlu ve ark, 2011).
4.3.2. Dünyada Pamuk Fiyatları
Pamuk fiyatları, üreticiden çırçırcıya, tüccardan tekstilci ve konfeksiyoncuya,
pamuk tekstil ve konfeksiyon ihracatçılarından ithalatçılara kadar bir çok kesimi
diğer bir ifade ile pamukla doğrudan ya da dolaylı olarak ilgili bütün sektörleri
75
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
yakından ilgilendirmektedir. Bu nedenle fiyat oluşumu ve gelişimi oldukça önem arz
etmektedir (Nacak, 2004).
Pamuk dış piyasa fiyatlarının oluşmasında en önemli etken, Dünya pamuk
üretimini elinde bulunduran ülkelerin (ABD, Çin Halk Cumhuriyeti gibi) üretim
miktarları ile stoklarıdır. Pamuğun yanı sıra yün, tiftik, sentetik iplik gibi dokuma
sanayine yönelik diğer liflerin üretim miktar ve fiyatları da fiyatlarda önemli rol
oynamaktadır (Gümrük ve Tic. Bak., 2011).
Dünya
pamuk
fiyatları
olarak,
Liverpool
endeks
fiyatları
dikkate
alınmaktadır. Tüm ihracat işlemleri ve ihracata esas teşkil eden fiyat, Liverpool
endekslerine göre oluşmaktadır. Bu borsada Güneydoğu Anadolu Std. 1 (1’3/32) A
endeksine Ege ve Çukurova Standart-I pamukları B endeksinde işlem görmektedir.
Son yıllarda pamuk ticaretinin uzak doğu merkezli yapılması Kuzey Avrupa teslim
fiyatı yerine uzak doğu teslim fiyatının dikkate alınmasına neden olmuştur.
Pamuk fiyatları 2001/02 sezonunda rekor seviyede bir düşüş yaşadıktan
sonra, takip eden sezonlarda dalgalı bir seyir izlemiştir. 2009/10 sezonunda ise
pamuk fiyatları tarihi zirvelerine çıkmıştır. Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de
pamuk fiyatlarının Cootlook A Endeks ile paralel seyir izlediği görülmektedir
(Çizelge 4.31).
Çizelge 4.31. 2000-2010 döneminde dünya pamuk fiyatları (Cent/libre*)
İTB
Ege
Calif./
Arizona
Avusturya
Özbekistan
Yunanistan
Cootlook
A Index
Brezilya
2000/01
62.39
63.30
57.30
56.55
57.20
55.65
57.07
2001/02
46.57
52.05
41.65
41.85
41.81
43.40
49.82
2002/03
61.09
66.20
56.80
55.96
55.71
57.37
59.93
2003/04
73.92
76.92
70.78
70.57
68.29
68.30
73.52
2004/05
59.65
62.93
53.88
53.63
52.19
55.34
61.43
2005/06
62.85
65.24
57.25
58.01
56.15
58.69
62.76
2006/07
62.66
69.03
59.75
60.79
59.14
63.05
64.37
2007/08
76.33
84.12
74.17
76.18
72.90
77.82
78.56
2008/09
65.82
67.79
66.03
64.92
61.20
61.90
63.30
2009/10
86.38
86.55
80.67
77.12
77.54
73.14
87.43
Yıllar
Kaynak: (İTB,2012) (*1 Libre= 0,45 kg)
76
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.31’den görüldüğü gibi dünya pamuk fiyatlarındaki en ciddi düşüş
2001/2002 döneminde gerçekleşmiştir. Bu dönemde pamuk borsalarındaki verileri
incelediğimizde 2000/2001 dönemine göre en ciddi kayıp %27 ile Özbekistan,
Cootlook A ve %25 Kaliforniya/Arizona borsalarında yaşanmıştır. Bu dönemde
dünya pamuk fiyatlarında aşırı düşmenin ana nedeni olarak pamukta agresif politika
izleyen ABD gösterilmekte olup, pamuk üretimine ve ihracatına büyük teşvikler
sağlayarak dünya fiyatlarının gerilemesine neden olmaktadır. Fiyatlardaki hızlı
gerilemenin ardında yatan nedenlerden bir tanesi verim artışına paralel olarak artan
pamuk üretimine karşılık, pamuk tüketiminin aynı oranda artmaması ve dünya
stoklarında yaşanan artışlardır. Bu gerilemeden sonra yavaş yavaş toparlanma
eğilimine giren pamuk fiyatları 2003/2004 döneminde 2001/2002’ye göre yaklaşık
%58-70 oranında artmıştır. En ciddi artışlar Özbekistan, Yunanistan’da yaşanmıştır.
Ülkemizde fiyatlar yaklaşık %48 oranında artarak 73,52 Cent/Libre düzeyine
çıkmıştır.
2009/2010 dönemi ise dünya pamuk fiyatlarının en anlamlı artış gösterdiği
dönem olmuştur. Gerek 2007’de patlak veren ekonomik krizin etkisi, gerek kötü
iklim koşulları ve kuraklık yüzünden pamuk miktarındaki azalışlar ve dünya tekstil
sektörünün krizin etkisinden kurtulmaya başlamasıyla birlikte artan pamuk talebi
fiyatlarda bu denli artışın yaşanmasına neden olarak gösterilebilir. Ayrıca yine
dünyada pamuk fiyatlarındaki artışın diğer nedenleri olarak, pamuk üretim
miktarının tüketimden daha yüksek oranda düşmesi nedeniyle 2008 ve 2009
yıllarında dünya pamuk stoklarında görülen gerileme, istatistiki verilerde geçen
sezonlardan devreden pamuk stoklarının gerçek olmadığı yönündeki görüşler.
Hindistan’ın pamuk ihracatına uygulamış olduğu kısıtlama, pamuk türev piyasalarına
ilginin artması ve diğer emtia fiyatlarındaki genel artış trendi sayılabilir. 2001/2002
dönemine göre fiyatlar ortalama %85-95 oranında artmıştır. Ülkemizde ise
gerçekleşen fiyat artışı %75 civarındadır.
77
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
4.3.3. Türkiye’de Pamuk Fiyatı ve Pamuğa Alternatif Ürünler
Ülkemizde 21 Şubat 2001 yılında başlayan ekonomik ve siyasi kriz
ekonomiyi olağanüstü şekilde etkilemiştir. Gecelik faizlerin rekor seviyelere çıktığı,
dalgalı kur politikasının uygulanması ve o dönemdeki hükümetin yaşanılan krizi
çözmek üzere uyguladığı politikaların sonucunda tüm emtia fiyatlarının üretim
maliyetlerinde olağan üstü artışlar yaşanmıştır. Bunun yanı sıra ABD’nin pamuk
piyasasında dengeleri bozucu destekleme politikası dünya piyasasında pamuk
fiyatının düşmesi sonucu çiftçimiz yüksek maliyetlerle ürettiği ürünü düşük fiyatlara
satmakla karşı karşıya kalmıştır. Devlet pamuk üreticilerini bu piyasa koşullarına
karşı korumak amaçlı destekleme kararı almıştır. Bu kapsamda 2001/2002 yılında
pamuk fiyatları da bir önceki döneme göre neredeyse %90 artmıştır. 2005 yılından
sonra özellikle tekstil, giyim ve deri gibi geleneksel sektörlerde maliyete dayalı
rekabet avantajı Çin, Hindistan ve Pakistan gibi ucuz emek gücünün kullanıldığı
ülkelere geçmiştir. Bu gelişmeler ülkemizdeki sektörün olası yüksek gelişimini
sekteye uğratmıştır
Ülkemizde pamuğa ve pamuğa alternatif olarak üretimi yapılan ürünlerin reel
fiyat ve maliyet çerçevesinde durumunu incelediğimizde üreticilerin pamuk
üretiminden zaman içinde vazgeçme nedenlerini gerçekçi olarak yorumlamak
mümkün olabilecektir. Ülke genelinde pamuğa alternatif ürünler olarak buğday,
mısır, pirinç ve soya belirlenmiştir.
2003 yılı temelli üretici fiyat endeksine göre hesaplanan reel ve cari üretici
fiyatları aşağıdaki gibidir. Enflasyonun etkisinden arındırılmış fiyatlara baktığımızda
çiftçinin eline geçen değerlerin birçok üründe 2003 yılına yakın olduğu
görülmektedir. Pamukta 2010 yılına kadar çiftçinin eline geçen fiyatların 2003’ün
çok altında gerçekleştiği söylenebilir. 2010 (0,62 TL/kg) yılında küresel pamuk
pazarında yaşanılan gelişmeler sonucunda toparlanma gerçekleşmiş ve 2011’de (0,89
TL/Kg) ise 2003 yılına göre daha yüksek bir fiyat oluştuğu gözlemlenmiştir (Çizelge
4.32).
78
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.32. Pamuk ve alternatif ürünler üretici eline geçen cari ve reel fiyatlar
(TL/kg)
Yıllar
Üretici Eline Geçen Cari Fiyatlar
Buğday Mısır
Reel fiyatlar (2003=100)
Çeltik Pamuk Soya Buğday Mısır Çeltik Pamuk Soya
2003
0,33
0,32
0,67
0,76
0,42
0,33
0,32
0,67
0,76
0,43
2004
0,36
0,35
0,73
0,89
0,47
0,29
0,28
0,59
0,72
0,38
2005
0,35
0,37
0,74
0,72
0,48
0,28
0,29
0,58
0,57
0,38
2006
0,36
0,36
0,74
0,76
0,49
0,27
0,26
0,54
0,56
0,36
2007
0,43
0,40
0,75
0,74
0,51
0,29
0,27
0,51
0,51
0,35
2008
0,61
0,43
1,13
0,77
0,61
0,37
0,26
0,69
0,47
0,38
2009
0,54
0,44
1,25
0,79
0,71
0,32
0,26
0,75
0,47
0,43
2010
0,54
0,47
1,17
1,23
0,86
0,27
0,23
0,58
0,62
0,43
2011
0,59
0,63
0,97
1,88
0,92
0,28
0,30
0,46
0,89
0,44
Kaynak: (www.tuik.gov.tr)
Ürünlerin aynı dönem itibariyle cari maliyetleri incelendiğinde tüm ürünlerde
artış görülmektedir. Ancak reel fiyatlarla maliyetleri incelendiğinde ise 2003 yılına
göre buğday, mısır ve arpanın 2011 yılı itibariyle reel maliyetlerinde gerileme,
soyada ise reel maliyetlerde bir artış görülmektedir. Pamukta ise 2003-2006 yılları
arasında reel maliyetler 0,66-0,77 aralığında gerçekleştiği ve ciddi bir gerileme
yaşamadığını, 2007 yılından sonra ise azalış gösterdiği söylenebilir (Çizelge 4.33).
Çizelge 4.33. Pamuk ve alternatif ürünler cari ve reel üretici maliyetleri (TL/kg)
Yıllar
Maliyet Cari Fiyatlarla
Buğday Mısır
Çeltik Pamuk
Maliyet (2003=100)
Soya
Buğday Mısır
Çeltik Pamuk
Soya
2003
0,29
0,25
0,51
0,76
0,39
0,29
0,25
0,51
0,77
0,39
2004
0,29
0,27
0,54
0,82
0,39
0,23
0,22
0,44
0,66
0,32
2005
0,31
0,23
0,60
0,88
0,41
0,25
0,18
0,47
0,70
0,32
2006
0,32
0,26
0,60
0,89
0,45
0,24
0,196
0,44
0,66
0,33
2007
0,37
0,29
0,70
0,81
0,54
0,25
0,20
0,48
0,56
0,37
2008
0,43
0,33
0,77
0,79
0,69
0,26
0,20
0,47
0,49
0,42
2009
0,43
0,35
0,78
0,87
0,69
0,26
0,21
0,47
0,52
0,41
2010
0,45
0,37
0,74
1,08
0,85
0,23
0,18
0,37
0,54
0,43
2011
0,46
0,38
0,78
1,25
0,82
0,22
0,18
0,37
0,60
0,39
Kaynak: TAGEM Uzmanlarından Alınmıştır
79
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
2003 yılından 2011 yılına kadar reel fiyatlarla çiftçi eline geçen fiyat ve
maliyetleri incelendiğinde çiftçi eline geçen fiyatların ortalama olarak maliyetlerden
daha yüksek olduğu ürünler buğday, mısır ve çeltiktir. Soya geçen sekiz yıllık sürede
maliyet fiyatlarına yakın fiyat aralıklarında hareket ederken pamukta 2010 yılına
kadar maliyetler çiftçi eline geçen fiyatlardan daha yüksek bir seviyede
gerçekleşmiştir. Fiyat/ maliyet indeksini incelediğimizde de genel olarak buğday,
mısır ve çeltik fiyatlarının maliyetlerden daha yüksek, soyada 2007-2010 yılları
haricinde maliyetler düzeyine yakın fiyatların gerçekleştiği görülmektedir. Ancak
pamukta 2010 ve 2011 yılı haricinde genel olarak oluşan fiyatlar maliyetlerin altında
kalmıştır (Çizelge 4.34 ve Çizelge 4.35.).
Çizelge 4.34. İncelenen ürünlerin reel fiyatlarla çiftçi eline geçen fiyat(ÇEF) ve
maliyet indeksleri (2003=100)
Buğday
Mısır
Çeltik
Pamuk
Soya
Yıllar
ÇEF Maliyet ÇEF
Maliyet ÇEF Maliyet ÇEF Maliyet ÇEF
Maliyet
2003 100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
2004
88
82
89
89
88
86
95
87
90
81
2005
83
86
91
73
87
93
75
91
89
83
2006
80
82
83
77
81
87
74
86
84
85
2007
89
89
86
80
76
94
67
73
82
94
2008 113
92
83
81
103
93
62
63
88
108
2009
97
90
82
84
112
92
62
68
100
106
2010
81
79
73
74
87
73
81
71
101
109
2011
84
76
93
72
69
73
118
78
102
99
Ülkemizde üretilen ürünlerin dekara net karlılıkları incelendiğinde üreticisine
en yüksek ve düzenli kar mısır, çeltik ve buğdayda gerçekleşmiştir. Özellikle mısır
2011 yılında üreticisine dekarda 108 TL/da ile %66 oranında kar ettirmiştir. Soyada
ise oldukça değişken bir karlılık gözlenmektedir. Soya üreticisi 2007’de %6, 2008’de
%12 oranında zarar etmiştir.
80
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.35. Reel fiyatlarla fiyat/maliyet indeksi
Yıllar
Buğday
Mısır
Çeltik
Pamuk
Soya
2003
100
100
100
100
100
2004
107
100
102
110
111
2005
97
125
93
82
107
2006
97
108
93
86
100
2007
100
107
81
92
86
2008
122
101
111
98
81
2009
108
98
121
91
94
2010
103
99
120
115
93
2011
110
129
94
151
103
Pamukta ise 2003 yılından 2010 yılına kadar olan dönemde üreticileri %0,6
ile %18 aralığında zarar etmişlerdir. Ancak 2010 yılından sonra dünya fiyatlarındaki
iyileşmeye bağlı yurt içi fiyatların maliyetlerin üzerinde oluşmasıyla 2010 yılında
dekara 42 TL ile %14 ve 2011 yılında ise dekara 180 TL ile %50 oranında kar elde
etmiştir (Çizelge 4.36 ve Çizelge 4.37).
Çizelge 4.36. Pamuk ve alternatif ürünlerde dekara net karlılık (TL/da)
Yıllar
Buğday
Mısır
Çeltik
Pamuk
Soya
2003
10
36
94
-1,8
11
2004
14
35
107
23
96
2005
9
98
99
-66
24
2006
9
67
92
-52
15
2007
10
65
30
-26
-9
2008
34
56
211
-6
-23
2009
24
49
277
-25
6
2010
15
46
236
42
2
2011
23
108
103
180
23
** GSUD=Fiyat*Verim, Dekara Maliyet= Maliyet*Verim, Net Kar= GSUD-Dekara Maliyet
81
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.37. Pamuk ve alternatif ürünlerde dekara net karlılık (%)
Yıllar Buğday
Mısır
Çeltik
Pamuk
Soya
2003
16
28
32
-0,6
9
2004
25
28
34
9
84
2005
13
62
23
-18
17
2006
12
38
23
-15
9
2007
16
38
7
-8
-6
2008
42
30
46
-2
-12
2009
25
26
60
-9
3
2010
20
27
58
14
1
2011
28
66
24
50
12
Genel olarak ürün fiyatlarındaki yükselişe gıda talebindeki artış, kuraklık ve
sel baskınları gibi iklim faktörlerinin etkisi, üretim miktarları ve stoklarda yaşanan
daralma, biyodizel çalışmalarına gelişmiş ülkelerin ağırılık vermesi gibi unsurlar
neden olmaktadır. Bu gelişmeler özellikle mısıra olan talebi ve mısırın fiyatını
arttırmıştır. Bunların yanı sıra özellikle hububat başta olmak üzere ürün ticaretinde
ülkelerin korumacı tedbirler uygulaması da 2009 yılından sonra ürün fiyatlarının
artmasına neden olmuştur.
4.4. Türkiye’nin Pamuk Sorunları
Pamuğun ülkemiz açısından da önemi çok büyüktür. Ancak izlenilen yanlış
politikalar sonucu yıllar itibariyle üretim alanları daralmış, verim artmasına rağmen
tekstil sektörünün ihtiyacı olan kalitede pamuk yeterli düzeyde üretilememiştir. Buna
neden olan faktörler aşağıdaki gibidir;
4.4.1. Pamuk Politikalarından Kaynaklanan Sorunlar
Ülkemiz
yükümlülükleri
DTÖ
tarım
nedeniyle
davranamamaktadır.
anlaşması,
tarıma
Türkiye’de
yönelik
AB
Ortak
politikalar
2000’li ılların
y
82
Tarım
Politikası
belirlemede
başından
vb.
bağımsız
itibaren
tarım
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
politikalarında köklü değişikliklere gidilmiştir. Bu kapsamda taban fiyatı, destekleme
alımları, ihracat teşvikleri ve dışa karşı koruma şeklinde özetleyebileceğimiz pazar
fiyatı desteklerinin kapsamı daraltılmıştır, girdi sübvansiyonları ile sektöre yönelik
ayrıcalıklı kredi uygulamasına son verilmiştir (Gencer ve ark, 2005).
Yapılan bu değişikliklerden çiftçinin karşılaşacağı kayıpları önlemek üzere
belirli ölçütlerde politika değişikliğine gidilmiştir. Yapılan değişikliklerin ana esası
piyasa fiyat yapısını doğrudan etkilemeye engel olacak şekilde oluşturulmuştur. Bu
kapsamda “doğrudan gelir desteği (DGD) ve akaryakıt (mazot) destekleri gibi
üretimden tamamen bağımsız ödemeler ile bazı ürünlerde üretimle kısmen ilişkili
prim ödemeleri uygulaması başlatılmıştır (Ören ve Binici, 2004).
Ülkemizin dış ticaretinde çok önemli paya sahip olan Avrupa Birliği ile 1995
yılında imzaladığımız gümrük birliği anlaşması ile pamuk sanayi ürünü sınıfına
alınmış, bunun sonucunda anlaşma gereğince gümrük vergisi oranı sıfıra
düşürülmüştür. Pamuk bu anlaşma ile AB ve Türkiye arasında serbest dolaşıma dâhil
edilmiştir. Anlaşmanın tek yanlı olması, yani ülkemizin AB’nin pamuk üreticilerine
yönelik uyguladığı yüksek oranlı sübvansiyonlardan yararlanma hakkının olmaması,
bu pazarla olan rekabet gücünü önemli düzeyde azaltmıştır.
Bunun yanı sıra, ülkemizdeki pamuk üreticilerinin finansal açıdan
uluslararası piyasa ile rekabet edecek güçte olmaması, rekabet koşullarının daha fazla
zorlaşmasına neden olmaktadır.
4.4.2. Türkiye’de Pamuk Destekleme Politikaları
1980 yılından sonra ülkemizde yaşanılan siyasi ve ekonomik politikalardaki
değişim etkisini pamuk politikalarında da göstermiştir. 1980 yılından itibaren alınan
kararlar şu şekilde özetlenebilir.
Pamuk desteklemesi ve bu desteklemelerde Tarım satış kooperatif birlikleri
önemini korumuştur. 1986-1999 yılları arasındaki 13 yıllık dönemde önemli
değişiklikler yapılmıştır. Bu dönemde kütlü pamuk destekleme alım fiyatı ilk olarak
beş aşamada belirlenmiş daha sonra tek destekleme alım fiyatı uygulamasına (19871988 sezonunda) geri dönülmüştür. Devletin alımlara müdahalesi, sadece birliklere
83
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
yönelik destekleme kredileri olarak ortaya çıkmıştır. 1991/1992 ve 1992/1993
yılından itibaren de kütlü pamuk tekrar destekleme kapsamına alınmıştır. 1993/1994
sezonunda ise birlikler tekrar kendi hesaplarına alım yapmışlardır, ayrıca ilk kez
“destekleme prim sistemi” uygulamas
ına geçilmiştir. 1994/1995 sezonunda prim
sistemi uygulamadan kaldırılmıştır. 1995/1996 sezonunda birlikler desteklemesiz
bırakılarak hazine (DFİF)’den %50 basit faizli olarak aldıkları kredileri, belirli
vadeler sonunda hazineye geri ödemek zorunda olunan bir sistemle korumaya
çalışmışlardır. 1998/1999 sezonun da prim sistemine tekrar geçilmiş ve halen devam
etmektedir (Işın ve ark, 2009).
4.4.2.1. Fiyatlar ve Alımlar Yoluyla Destekleme
Ülkemizde uygulanan en yaygın destekleme modelidir. Uzun yıllar devlet
destekleme alım kapsamında olan pamuk, 1994 yılı ekonomik kararlarından sonra
kapsam dışında bırakılmıştır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde yer alan Tarım
Satış Kooperatifleri ve Birlikleri (TSKB) değişen ekonomik şartlar karşısında
tarımsal destekleme politikası aracı olarak destekleme alımlarıyla görevlendirilmiştir
(Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müd., 2011).
4.4.2.2. Doğrudan Gelir Desteği
Türkiye’de pamuk üretimine uygulanan desteklemelerden prim desteğinden
sonra ikinci olarak gelir desteği gelmektedir. 2001 yılında IMF ile yapılan 17.Standby anlaşması gereği tarımda yeniden yapılanma ve destekleme politikaları
çerçevesinde bu uygulama hayata geçirilmiştir. 2001-2005, 2006-2010 dönemlerinde
uygulanan desteğin içeriği; arazisi 500 dekara kadar olan ve üretim yapılıp
yapılmadığına ve ürün çeşidine bakılmaksızın dekar başına belli bir miktar doğrudan
para ödemesi yapılmasından oluşmaktadır. 2006-2010 döneminde sistemde Gıda,
Tarım
ve
Hayvancılık
Bakanlığı,
Devlet
Planlama
Teşkilatı
ve
Hazine
Müsteşarlığının müşterek çalışmaları ile hazırlanan tarım politikaları stratejisinde
DGD ödemeleri yeniden tanımlanarak uygulama süreci detaylandırılmıştır.
84
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
4.4.2.3. Girdi Desteği Yoluyla Destekleme
Bitkisel üretim maliyetlerinin azaltılmasına yönelik verilen ucuz kimyevi
gübre, düşük faizli kredi desteği, zirai mücadele ilaç desteği, tohum desteği, mazot
desteği ve toprak analizleri desteği gibi uygulamalardan pamuk üreticileri de
yararlanmaktadır.
• Mazot Desteği; Çiftçilere, doğrudan gelir desteği ödemelerine esas olan çiftçi
kayıt sistemine kayıt yaptırdıkları 500 dekara kadar olan arazi için,
02.05.2003 tarihli bakanlar kurulu kararı ile dekar başına 8 lt mazot tüketimi
esas alınarak ödeme yapılmaktadır.
• Gübre desteği; Çiftçilere çiftçi kayıt sistemi bilgilerine göre ve ürün grupları
üzerinden yağlı tohumlu bitkiler ve endüstri bitkilerinin yetiştirildiği alanlar
için kimyevi gübre desteği ödemesi yapılmaktadır.
4.4.2.4. Fark Ödemesi (Prim )
Prim sisteminde, serbest pazar ekonomisi kuralları içinde devletin pazara
müdahale etmeden ürünü fiilen alıp satmadan üreticiye yardımda bulunmaktadır ve
sistemin esası, üreticinin ulaşması hedeflenen bir fiyatı hedef fiyat veya garanti fiyat
olarak tespit ederek piyasada oluşan fiyatla hedeflenen fiyat arasındaki farkın
üreticiye ödenmesidir (Özüdoğru, 2007).
2001 yılında sertifikalı pamuk tohumu kullanımını teşvik etmek amacıyla
fark ödemesinde avantaj sağlayacak bir uygulama başlatılmıştır. Buna göre sertifikalı
tohumluk kullanarak kütlü pamuk üretimi yapan ve bu durumu belgelendiren
üreticilere prim miktarlarına ek olarak prim miktarlarının %10, 2004 yılından buyana
ise %20 oranında sertifika farkı ödenmeye başlanmıştır. (Gıda, Tarım ve Hayvancılık
İl Müd., 2011).
85
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
4.4.3. Üretim Maliyetinin Yüksekliği
Günümüzde uluslararası piyasalarda rekabetin arttığı bir dönemde piyasada
tutunabilmek ve devamlılığımızı sağlayabilmek için en önemli unsurlardan biri ilgili
ürünün maliyetidir. Özellikle ülkemizde pamuk üretiminin özellikle çapalama ve
hasat yönünden büyük oranda insan ve işgücüne dayanması ve üretim girdilerinin
aşırı kullanılması, üretim maliyetinin yüksek olmasında başlıca etkenlerdir (Gencer
ve ark, 2005).
ICAC tarafından 2007 yılında yayınlanan “Ham pamuk üretim maliyetleri”
başlıklı çalışmada ülkemizin pamuk üretim maliyeti içerisinde en yüksek iki kalem
ekim öncesi ve yetiştirme için yapılan harcamalardır. Ekim öncesi yapılan
harcamalar içerisinde en yüksek bedel pamuk için ekim alanı kirasıdır. Ekim
aşamasındaki maliyet kalemlerinde ise sulama ve toprağın ekime hazırlanması
sürecinde maliyetler yüksektir. Yetiştirme döneminde gerçekleşen harcamada ise en
yüksek pay, çapalama ve gübreleme kalemlerinden oluşmuştur. Burada Diğer başlığı
içerisinde sulama, sulamada çalıştırılan işgücü maliyetleri de dâhildir. Hasat
kaleminde ise en yüksek maliyet elle toplamadadır. (ICAC, 2007).
4.4.4. Hasat, İşleme ve İşleme Sonrası Sorunlar
Ülkemizde pamuk hasadı 2006 yılına kadar, büyük çoğunluğu Güneydoğu
Anadolu
Bölgesi
illerinden
gelen
mevsimlik
toplama
işçileri
tarafından
yapılmaktaydı. Bu durum pamuk hasat kalitesi ile ilgili sorunların yanı sıra, ortaya
çıkardığı sosyolojik ve ekonomik sorunlarında neden olmaktaydı.
Ancak günümüzde makineli hasat yaygınlaşmaktadır. 1998 yılında 15 olan
hasat makinesi sayısı 2010 yılında yaklaşık 40 kat artarak 600’e yaklaşmıştır.
İlerleyen yıllarda birtakım sorunlara rağmen makineli hasadın kullanımının hızla
yaygınlaşması söz konusudur (Şekil 4.13).
86
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Şekil 4.13. Pamuk hasadında kullanılan makine sayıları (www.tuik.gov.tr)
Makineli hasadı sınırlandıran faktörler bulunmaktadır. Bunlardan ilki, pamuk
ekim alanlarının küçük olmasıdır. Bu durum küçük alanda kısa mesafe içindeki
hareket zorunluluğu nedeniyle yakıt masraflarının yüksek olmasına neden
olmaktadır. Diğer bir faktör, makineli hasatta elle toplamaya nazaran, pamuğa daha
fazla yabancı madde karışmasıdır.
Pamukta karşılaşılan kirlilik (kontaminasyon), çırçırlama ve depolamada
ihracatta ve tekstil sektörünün taleplerini karşılamada önemli sorun arz etmektedir.
Pamuk sektörünün kirlilik sorunu; kütlü pamukların toplanması, taşınması,
muhafazası ve depolanması esnasında pamuk bitkisine ait yaprak, yaprak sapı, kabuk
parçaları, çiçek, sap kırıntıları gibi bitkiye ait kırıntılar ve tozlar haricinde kalan
maddelerin elyafa bulaşması şeklinde tanımlanabilir (Sanayi ve Tic. Bak., 2010).
Kirlilik önemlidir çünkü pamuğun fiyatı belirlenirken, renk, uzunluk,
dayanıklılık ve kirlilik oranı dikkate alınır. Pamuktaki kirlilik oranının yüksek olması
ciddi ekonomik kayıplara neden olmaktadır.
87
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
4.5. Vadeli Opsiyon Borsası ve Pamukta İşleyiş
Vadeli işlem piyasaları bir malın (tarımsal mal, değerli maden, döviz, hazine
bonosu, devlet tahvili, borsa endeksi) taraflar arasında yapılan anlaşma sonucu belirli
bir fiyattan ileriki bir tarihte teslim edilmek üzere alım satım sözleşmelerinin
yapıldığı ve bu sözleşmelerin el değiştirdiği borsalardır (Karslı, 1994).
Bir ürünün vadeli işlem piyasasında işlem görebilmesinin temel kriteri malın
üretiminden kaynaklanan fiyat dalgalanmalarının olması ve devletin tarımsal ürün
fiyat istikrarını sağlamak için piyasalara müdahale etme gereği duymasıdır. İkinci
önemli kriter, ürün piyasasının serbest rekabete dayalı olmasıdır. Diğer kriterler ise,
malın önemli bölümünün borsada işlem görmesi, alıcı ve satıcılarının sürekli olması
ve vadeli işlem yapılmasında ihtiyaç duymaları, malın yeterince standardize edilmiş
olması, alternatif risk koruma araçlarına kıyasla, bu piyasaların maliyetinin düşük
olması ve bu piyasalarda işlem yapmaya istekli spekülatörlerin var olmasıdır. (Akbay
ve Erkan, 1999)
Vadeli işlemler piyasasında iki amaç doğrultusunda işlem yapılmaktadır. Bu
piyasada fiyat riskinden bu riski aktarmak yoluyla korunmak isteyen üreticiler
(hedger) ile geleceğe yönelik fiyat belirsizliklerinden kar sağlamayı amaçlayan
spekülatörler bulunmaktadır (Arısoy ve Odyakmaz, 1997).
Vadeli piyasa katılımcıları ya kendilerini ya da fiziksel emtialarını ve vadeli
pazarda kullandıklarını fiyat hareketlerinin etkisinden korumak isteyenler Hedgers
olarak sınıflandırılabilir. Bu katılımcılar diğer katılımcıların fiyat risklerinden
kaçmayı amaçlamaktadırlar. Hedging vadeli ve nakit piyasalarda ters fiyat
değişimlerine karşı bir koruma olarak ters pozisyon kurma olarak tanımlanabilir.
Hedger, bir fiyat sabitleyerek fiyatlardaki artışa veya düşüşe karşı korunmak amaçlı
hareket eder. Örneğin, pamuk üreticileri hasat edilecek pamukları için en düşük satış
fiyatını garanti etmek için vadeli işlemleri kullanabilirler.
Riskten korunma (hedging) işlemi, aynı zamanda tarımsal destekleme
politikalarının bir aracı olarak da kullanılabilir. Bu tür bir düzenleme, tüm dünyada
devletin tarım kesimine müdahalesinin azaltılmasını benimseyen GATT tarım
anlaşmasının hedeflerine de uygundur. Bu amaçla, her hangi bir ürün için yapılacak
88
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
destekleme ödemeleri o ürünün vadeli işlem sözleşmelerini alan üreticiye
sübvansiyon ödemesi şeklinde olabilir. Sübvansiyon miktarı, vadeli işlem fiyatları
üzerinden, spekülatörlerden ihale yoluyla vadeli işlem sözleşmeleri alabileceği ve
daha sonra bu sözleşmeleri belirlenen kriterlere uyan üreticilere dağıtabileceği
şeklinde düzenlenmektedir (Akbay ve Erkan, 1999).
Emtia vadeli işlem sözleşmelerinde alım yada satımda kar elde etmeye
çalışan ve ürünün fiyat değişikliklerini tahmin eden firma veya her kişiye spekülatör
denir. Spekülatörler fiyat artışlarından veya azalışlarından kar sağlamak amacıyla
hareket ederler. Spekülatör herhangi bir anda herhangi bir kişi olarak kabul edilebilir.
Spekülatörleri hedger’lardan ay
ıran özellik spekülatörlerin depoda bekleyen ya da
büyümesi beklenilen (örneğin, pamuk) bir emtianın sahibi olmamasıdır.
Gelişmiş ülkeler tarafından 1970’li yılların başlarından itibaren yaygın olarak
kullanılan vadeli işlemler 1980’li yılların sonlarına kadar Türkiye’de hemen hemen
hiç uygulanmamıştır. Bunun temel nedeni ise ekonomik yapının henüz bu işlemlerin
uygulanması için hazır ve yeterince gelişmiş olmamasıdır (Arısoy ve Odyakmaz,
1997).
1980’den itibaren ülkemizde önemli düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Bu
reformlar özellikle ticaret, fiyatlar ve maliye politikalarının günün şartlarına göre ve
küresel piyasanın koşullarına uyum amaçlı yapılmıştır. Devletin liberal bir politika
izlemeye başlaması ile piyasa üzerindeki etkisi azalmaya başlamıştır. Bu politika
değişikliği özellikle ileriki dönemde tarım sektörünün ciddi risklerle karşı karşıya
kalmasına neden olmuştur.
Genel olarak tarım ürünlerinin serbest piyasa koşullarında satıldığı kabul
edilmektedir. Ancak serbest piyasa ortamı, ürünün arzı gerçekleştirildikten sonra, o
yılki arz ve talebin karşılaşması ile oluşmaktadır. Vadeli işlem piyasalarında ise arz
ve talebi karşı karşıya getiren serbest piyasa ortamı üretim kararından önceye
taşınmakta ve fiyatı oluşturan arz ve talep bir sonraki yılın arz ve talebi olmaktadır
(Akbay ve Erkan, 1999).
Günümüzde dünya pamuk ticareti çeşitli ülkelerde kurulu bulunan ürün
borsaları aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Bu borsalar arasında uzun yıllar lider ve
belirleyici borsa olma özelliğini korumuş olan Liverpool Borsasıdır. Liverpool’da
89
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
kurulu bulunan ve özel şahıslara açık bir tür haber ajansı veya pamuk bilgi bankası
olarak nitelenebilecek Cotton Outlook-Cotlook adlı bir firma, pamukta referans fiyatı
oluşturmaktadır. Bu firma tarafından oluşturulan A ve B indeksleri, borsalarda işlem
gören farklı kalite ve nitelikteki pamukların iki ana gruba ayrılması suretiyle
oluşturulmaktadır. Liverpool’da kota edilen İzmir/Antalya pamuğu A indeksi
oluşturan kotasyonların arasında yer alırken, yine Liverpool’da kota edilen Adana
pamuğu B indeks kotasyonları arasında yer almaktadır (Telatar ve ark, 2002).
Türkiye’de sermaye piyasalarındaki gelişmeler, özellikle Sermaye Piyasası
Kurulu ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nın kurulmasından sonra önem
kazanmaya başlamıştır. Özellikle İMKB’nin başarısı bu tür piyasaların başarılı bir
şekilde fonksiyonunu gerçekleştirebilmesi için gerekli spekülatör grubun iyi bir
derecede sağlanabileceğini göstermesi bakımından önemlidir (Gazanfer, 1997).
Bu çerçevede ilk olarak İzmir Ticaret Borsası tarafından pamukla ilgili bir
vadeli işlemler borsası oluşturmak için çalışmalar gerçekleştirilerek, borsa
yönetmeliği
resmi
gazetede
yayınlanarak
19.10.2001
tarihinde
işlemlere
başlanmıştır. 2005 yılı itibariyle gerçekleşen işlem hacmi yaklaşık 3 trilyon TL iken
bu rakam 2012 yılsonu itibariyle yaklaşık 2 katrilyon TL’ye yükselmiştir (Şekil
4.14).
Şekil 4.14. 2005-2012 gerçekleşen işlem hacmi (Bin TL) (www.vob.org.tr)
90
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Vadeli işlem ve opsiyon borsasında 2012 yılı itibariyle gerçekleşen sözleşme
türleri incelendiğinde %78 oranında hisse senedi endeks sözleşmeleri, %20 oranında
döviz ve %2 oranında emtia sözleşmeleri gerçekleşmiştir. Emtia sözleşmeleri Ege
pamuk, Anadolu kırmızı buğday, canlı hayvan, altın ve dolar/ons altın vadeli
işlemlerinden gerçekleştiği görülmektedir (Şekil 4.15).
Şekil 4.15. 2012 İtibariyle sözleşme türlerinin göre dağılımı (www.vob.org.tr)
Vadeli işlem ve opsiyon borsasında Ege pamuğu için 2010-2012 Aralık
döneminde sözleşmeler bazında gerçekleşen fiyatlara ilişkin örnek veriler Çizelge
4.38’de dir.
Çizelge 4.38. VOB’da gerçekleşen ege standart 1 baz kalite pamuk fiyatı
Ege Std 1Baz kalite pamuk En İyi Alış Fiyatı En İyi Satış Fiyatı Uzlaşma Fiyatı
Aralık /2012
3,38
3,9
3,275
Aralık /2011
-
-
3,565
Aralık /2010
-
-
5,765
Kaynak: (www.vob.org.tr)
Türkiye’de tekstil sanayinin gelişmesiyle birlikte pamuk üretimi ve pamuk
fiyatlarının durumu önemli olmaya başlamıştır. Son yıllarda yaşanılan pamuk
91
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
ithalatındaki artış, ülkemizde pamuk üretiminde azalış ve tekstil sektörünün yoğun
bir şekilde kaliteli, standardize olmuş nitelikteki pamuğa olan talebinin artması fiyat
konusunu oldukça önemli bir hale getirmiştir. Vadeli işlemler piyasasında ülkemiz
pamuğunun işlem görmesi için gerekli nitelik şartları zaman içinde yerine
getirilmiştir (Gazanfer, 1997).
Bu şartlar kısaca şu şekildedir;
i.
Pamuk arz ve talebi açısından sürekliliğe sahiptir, pamuk standardize
edilebilen bir ürün haline gelmiştir (kontrat kapsamına alınabilir)
ii.
Depolanması mümkün olan bir üründür. Fiyat oluşumu arz ve talebin
hareketine bağlı oluşmaktadır.
iii.
Geleneksel ticari işlemlere konu olabilen, fiyat dalgalanmalarına uygun
esneklikte ve dolayısıyla spekülatif hareketlere konu olan bir üründür.
Oluşan riske karşı koruma sağlanabilecek niteliktedir.
Bu kapsamda pamuğun özellikle ülkemizde vadeli işlemler piyasasında işlem
görmesi için gerekli koşulların oluşması ile işleme tabi ürün olarak hareket
gerçekleştirmektedir. Pamukta vadeli işlem piyasasında sözleşme yapan ve yaşanan
değişimlerin olumsuz etkilerinden koruma amaçlı işlem yapanlar üreticiler,
çırçırcılar,
sanayiciler
ve
alım
satım
işiyle
uğraşan
pamuk
tüccarları
yararlanmaktadır.
Çiftçi vadeli işlem piyasasına sözleşme yapmaya çıktığında henüz hasat
edilmemiş, hatta henüz üretim kararı verilmemiş bir ürün için fiyat elde
edebilmektedir. Bu vadeli işlem sözleşmesi fiyatı ile kendi maliyetini kıyasladığında,
eline geçecek fiyatı yeterli bulmazsa gelecek üretim sezonunda o ürünü ekmekten
vazgeçecektir. Böylece bu ürünü sadece maliyetini karşılayabilen çiftçiler üretip
karşılamayanlar üretemeyeceğinden ürünün bir üretim sezonu sonraki arzı, talebine
göre oluşacaktır. Oluşacak bu fiyat gerçek fiyatı ifade edecek ve yıldan yıla daha
istikrarlı olacaktır (Akbay ve Erkan, 1999).
Özetle pamuk vadeli işlemler kapsamında gerçekleşen sözleşmelerden hem
doğrudan koruma amaçlı, hem de spekülatif amaçlı hareket edenlerin, dolaylı olarak
92
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
ise genel ekonomik yapının sağlayacağı faydalar şu şekilde sıralanabilir (Çetinkaya,
2005);
i.
Geleceğe yönelik pamuk fiyatlarının oluşması, gelecekte oluşan fiyatlar ile
doğal üretimin planlanması
ii.
Etkin risk yönetimi, fiyatların geniş katılımla oluşması ile daha gerçekçi
fiyatların oluşması, üreticiler, sanayiciler, ihracatçılar, ithalatçıların pamuk
vadeli işlemler sözleşmesi ile riske karşı korunma imkânına sahip olması
iii.
Pamuk vadeli işlem sözleşmesi ile pamuğun bir nevi menkul kıymet haline
dönüşmesi, pamuk ticaretinin daha kolay ve düşük maliyetle yapılabilir
hale gelmesi
4.6. Türkiye ve Dünya da Pamuk İpliği ve Pamuklu Dokuma Ticareti
4.6.1. Türkiye Pamuk ipliği ve Pamuklu Dokuma sektörü
Günümüzde Türkiye iplik sanayi yaklaşık 500 fabrika, 7,5 milyon iğ ve 600
bini aşan rotor sayısı ile Avrupa’nın birinci, Dünya’nın üçüncü büyüğüdür. (Sevim,
2011).
Türkiye’nin iplik üretim kapasitesi 2.300.000 ton, kısa elyaf (pamuk ve
benzeri) iplik, 400.000 ton uzun elyaf (yün benzeri) iplik ve 800.000 ton filament
(kesiksiz iplik) olmak üzere toplam 3.500.000 tondur (DPT, 2007).
Ülkemizde
elyaf-iplik
sektöründe
yurt
içi
üretim
yurt
içi
talebi
karşılayamamaktadır. Pamuk piyasasındaki gelişmeye benzer şekilde elyaf iplik
sektöründe de dışa bağımlılık yıllar itibariyle artmaktadır. 2009 yılında yaşanılan kriz
döneminde ithalatta yaşanılan gerilemenin etkisiyle dış ticaret açığı azaldıysa da
2010 yılından itibaren yeniden ithalatın artmasıyla birlikte açık yükselmiştir.
Pamuk ipliğinde 2009’da 266.782 bin dolar olan ihracatımız 2010’da %21’lik
artışla 323.896 bin dolara, 2011 yılında ise 2009’a göre %87’lik art
ışla 499.423 bin
dolar olmuştur. Pamuk ipliğinde gerçekleşen ithalat hareketlerinin değişimlerine
baktığımızda ise 2009 yılında 283.519 bin dolar olan ithalatımız 2010 yılında
93
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
yaklaşık %97’lik bir artışla 599.894 bin dolara yükselmiştir. 2010 ve 2011
döneminde ise %8’lik bir azalışla pamuk ipliği ithalatımız 511.562 bin dolara
gerilemiştir. Gerçekleşen dış ticaret açığına baktığımızda ise 2009’da pamuk
ipliğinin dış ticaret açığı bir önceki yıla göre %62’lik bir artışla 16.737 bin dolar,
2010’da çok hızlı bir yükseliş göstermiş ve %73 ile 235.997 bin dolara çıkmıştır.
2011 yılında dış ticaret açığının bir önceki yıla göre artış hızı yavaşlamış ve %2
oranındaki yükselişle 12.138 dolar civarında gerçekleşmiştir (Çizelge 4.39).
Çizelge 4.39. 2009-2011 döneminde gerçekleşen pamuk ipliği ihracat ve ithalat
değişimi
Pamuk İpliği
Pamuk İpliği
Dış Ticaret
Yıllar
Değişim (%)
İhracat (1000 $)
İthalat (1000$)
Açığı (1000$)
2009
266.782.
283.519
-16.737
6
2010
323.896.
559.894
-235.997
73
2011
499.423.
511.562
-12.138
2
Kaynak: www.tuik.gov.tr
Aynı dönemde pamuklu dokumada 2009’da 922 milyon dolar olan
ihracatımız 2010 yılında %10’luk artışla 1,1 milyar dolar, 2011 yılında ise 2009’
göre %28’lik artışla 1,2 milyar dolara çıkmıştır. 2009 da 806 milyon dolar olan
ithalatımız 2010 yılında %36 lık artışla 1,1 milyar dolara çıkmış, 2010- 2011
döneminde ise %12 oranında artarak 1.2 milyar dolara yükselmiştir. 2009 da
yaşanılan krizin etkisi ile ithalat gerilemiş ve ihracat fazlası verilmiştir, ihracat 115
milyon dolar fazla vererek açık %12 oranında gerilemiştir. 2010 yılında ise durum
tersine dönerek 86 milyon dolar açık, 2011 yılında bir önceki yıla göre %38’lik bir
azalış göstermiş ve 53 milyon dolarlık dış ticaret açığı gerçekleşmiştir (Çizelge 4.40).
94
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.40. 2009-2011 döneminde gerçekleşen pamuklu dokuma ihracat ve
ithalatında değişim
Yıllar
Pamuklu Dokuma
İhracat (1000$)
Pamuklu Dokuma
İthalat (1000$)
Dış Ticaret
Açığı (1000$)
Değişim(
%)
2009
922.647
806.904
115.742
-12
2010
1.013.083
1.099.439
-86.356
8
2011
1.179.379
1.232.909
-53.530
4
Kaynak:(www.tuik.gov.tr)
Pamuk ipliği ihracatı gerçekleştirdiğimiz ülkeler ağırlıklı olarak Avrupa
Birliği üyesi ülkelerdir. Üç yılın toplamına göre İtalya 254 milyon dolarla ilk sırada
yer alırken, Portekiz, Almanya, Polonya ve Rusya Federasyonu ihracatta önemli
ülkeler olarak sıralanabilir. Bu tablo ülkemizde pamuk ipliği piyasasında yaşanılan
gelişmelerin doğrudan AB pazarındaki gelişmelere paralel bir seyir izlediğini
göstermektedir. Bu ülkelerle ihracatın bu denli yoğun olmasında gümrük birliği
anlaşmasının varlığı yadsınmaz bir gerçektir (Şekil 4.16).
Şekil 4.16. 2009-2011 Döneminde pamuk ipliği ihracatı gerçekleştirdiğimiz ülkeler
ve ihracat miktarları (www.tuik.gov.tr)
95
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Yoğun bir şekilde pamuk ipliği ithal ettiğimiz ülkelere baktığımızda bunların
iş gücünün ucuz olduğu ve maliyetlerin düşük olduğu üçüncü dünya ülkeleri olduğu
göze çarpmaktadır. Üç yıl içinde gerçekleştirdiğimiz ithalata baktığımızda 269
milyon dolar ile Hindistan ve 269 milyon dolarla Özbekistan ilk sırada yer alırken,
Türkmenistan, Mısır ve Pakistan önemli ülkeler arasında yer almaktadır (Şekil 4.17).
2009-2011 yılları arasında pamuklu dokuma ihracını gerçekleştirdiğimiz
ülkelere baktığımızda bu ülkelerin ağırlıklı olarak Avrupa Birliği ülkeleri olduğu
görülmektedir. AB ülkelerinin toplam payı %40 düzeyindedir. AB ülkeleri arasında
en yüksek pay 363 milyon dolar ile İtalya’ya aittir.İhracat artışının genel olarak artış
gösterdiği ülkeler İtalya, Almanya, Polonya’dır. Kuzey Afrika ülkelerinden ise
Tunus ve Fas önemli pazarlarımızdandır (Şekil 4.18).
İthalat (1000 Dolar)
300.000
250.000
200.000
269.370 269.433
239.594
2009 (1000 $)
164.600
150.000
99.361
112.071
2010 (1000 $)
100.000
51.322
50.000
0
2011 (1000 $)
Üç Dönem Toplamı ( 1000
$)
Şekil 4.17. 2009-2011 döneminde pamuk ipliği ithalatı gerçekleştirdiğimiz ülkeler
ve ithalat miktarları (www.tuik.gov.tr)
96
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Şekil 4.18. 2009-2011 döneminde pamuklu dokuma ihracatı gerçekleştirdiğimiz
ülkeler ve ihracat miktarları (www.tuik.gov.tr)
2009-2011 yıllarında pamuklu dokuma ithalatını gerçekleştirdiğimiz ülkelere
baktığımızda bu ülkelerin ağırlıklı olarak Asya kıtasında yer alan ülkeler olduğu
görülmektedir Çin 903.milyon dolar ile ilk sırada yer alırken onu Pakistan takip
etmektedir. Üçüncü sırada ise AB üyesi olan İtalya yer almaktadır. Çin ve
Pakistan’ın maliyet avantajı nedeniyle tercih edildiği bilinen bir gerçektir. Çin ile
olan ithalatımız 2010 yılından itibaren oldukça hızlı bir artış göstermiştir. 2009
yılında 154 milyar dolar olan ithalatımız %122 oranında artarak 344 milyar dolar
olmuştur. Artış hızı 2011 yılında yavaşlasa da ithalat %17’lik bir oranla artmaya
devam etmektedir (Şekil 4.19).
97
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Şekil 4.19. 2009-2011 döneminde pamuklu dokuma ithalatı gerçekleştirdiğimiz
ülkeler ve ithalat miktarları (www.tuik.gov.tr)
4.6.2. Türkiye İplik ve Dokuma Sektöründeki Sorunlar
Türkiye’nin tekstil ve hammaddeleri ihracatı 2011 yılının Ocak-Aralık
döneminde 2010 yılının eş dönemine kıyasla %21,9 oranında artarak 8 milyar dolara
ulaşmıştır. Ancak ihracat artışlarına rağmen sektörde halen birçok sorun
yaşanmaktadır.
Türkiye tekstil sektörünün dış rekabet gücü hızla azalmaktadır. Dünya tekstil
yatırımlarının yoğunlaştığı, Hong Kong, Çin, Güney Kore, Tayvan dünya tekstil
ihracatında ilk sıralarda yer almaktadırlar. Bu ülkeler aynı zamanda dünya tekstil
ithalatında da ilk sırayı almaktadır. Bu ülkelerde üretim girdilerinin ucuzluğu yabancı
yatırımları hızla kendilerine çekmiş ve kısa sürede özellikle Avrupalı girişimcilerin
yatırımları sayesinde dünya tekstil ticareti pastasının çok büyük bir kısmına sahip
olmuşlardır. Diğer taraftan, Avrupa Birliği ülkelerindeki hazır giyim üretici ve
ihracatçıları, üretimlerini isçilik ücretlerinin ve coğrafik yakınlıklarından dolayı
taşıma maliyetlerinin düşük olması sebebiyle Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan,
Romanya ve Bulgaristan’a kaydırmaktadırlar. NAFTA Anlaşması’nın yürürlüğe
girmesiyle miktar kısıtlamalarının ortadan kalkması ve gümrük vergilerinin düşmesi
avantajından yararlanan Meksika, ABD’nin en büyük tedarikçi ülkesi olmuştur.
98
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Küresel ekonominin bu kadar ilerlediği ve böylece maliyetlerin azaldığı bir dönemde
Türk tekstil üreticileri oldukça zor durumda kalmış, maliyetlerini düşüremedikleri
için rekabette oldukça zorlanmışlardır (Güleryüz, 2011).
Yaşanılan bu küresel gelişmelerin yanı sıra ülkemizde tekstil sektörü gelişme
sürecinde ve sonrasında izlenilen yanlış politikalar nedeniyle gerçek potansiyelinin
çok altında varlığını sürdürmeye çalışmaktadır (İGİAD 2009). Bunlar aşağıdaki gibi
özetlenebilir;
i.
Gümrük Birliği sonrasında yapılan aşırı yatırımın neden olduğu kapasite
fazlalığı, firmaların öz sermaye yetersizliği, sanayide kullanılan enerjinin
rakip ülkelerden pahalı olması, pahalı işçilik, başta pamuk olmak üzere
hammadde fiyatlarındaki istikrarsızlık, yurt dışı pazarlarda dağıtım
kanallarına sahip olunmaması
ii.
Hem tekstil, hem de hazır giyimde moda ve marka oluşturma konusundaki
başarısızlık, araştırma ve geliştirmeye yeterince önem verilmemesi, teknik
ve kalifiye eleman gereği için eğitim konusunda sektörün büyümesine
paralel bir gelişme olmaması, sektörde kayıt dışılığın artması ve bunun da
haksız rekabete yol açması
Türkiye tekstil sektöründe maliyet unsurları incelendiğinde, hammadde % 33,
insan kaynakları (işçilik) %25, yardımcı madde ve malzeme giderleri % 7 paya
sahiptir (Çizelge 4.41 ve Şekil 4.20). Bu sorunların çözümünde firmanın sermaye
yapısının güçlü olması çok az bir etkendir.
Örneğin, Türkiye’de 2006 Mart ayında tekstil sektörüne yapılan %10’luk
KDV indirimi tekstilciye istenilen kolaylığı sağlamamıştır. Yapılan bu indirimden
aslında tekstil ile uğraşan birçok yatırımcı yararlanamamıştır. Çünkü yatırım sadece
iplikle ilgili olan kısımlar için yapılmıştır. Örneğin bir düğme üreticisi halen % 18
KDV ödemektedir. Halka da yansıması düşünülen bu indirimin aslında maliyetlere
çok önemli bir etkisi olmamıştır (Aras, 2008).
Bu sorunlarına rağmen ülkemizde tekstil, iplik ve dokuma sektörü sahip
olduğu bileşenleriyle vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Bu nedenle son yıllarda gerek
99
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
tarımsal ve gerekse sanayiye yönelik izlenen politikalarla sorunlar stratejik planlarla
yönetilmeye ve çözümlenmeye çalışılmaktadır.
Şekil 4.20. Seçilmiş tekstil firmaları maliyet analizi (Kasım 2005) (Anonim, 2010)
Çizelge 4.41. Seçilmiş Tekstil Firmaları Maliyet Analizi (Kasım 2005)
Maliyet Unsurları
Payı (%)
İnsan kaynakları
25
Finansman Giderleri
3
Bakım Onarım
2
Boyar Madde
4
Hammadde
33
Su ve Atık Su
1
Taşıma Giderleri
2
Yardımcı Madde ve Malzeme
7
Enerji
9
Amortisman
7
Diğer Giderler
7
Kaynak: (Anonim, 2010)
100
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
4.6.3. Dünya Pamuk İpliği Ticareti
Tekstil ve hazır giyim sektöründeki gelişmelere bağlı olarak gelişme seyri
gösteren iplik sektöründe 2000 yılında 52,6 milyon ton olan toplam dünya elyaf arzı,
2009 yılı itibarıyla 70,5 milyon tona yükselmiştir. 10 yıl bazında yaklaşık %34’lük
bir artış meydana gelmiştir.
Dünya elyaf arzındaki yükseliş daha çok suni ve sentetik elyaf arzındaki
artıştan kaynaklanmıştır. Bu dönemde elyaf arzı, sentetik elyaflarda yıllık ortalama
%4 artışla 40,3 milyon tona, suni elyaflarda (selülozik) yıllık ortalama %3,6 artışla
3,8 milyon tona ulaşmıştır. Doğal elyaflardan pamukta yıllık ortalama %2,6 artışla
23,4 milyon tona ulaşırken yün arzı yıllık ortalama %2,2’lik düşüşle 1,1 milyon tona
gerilemiştir. 2000 yılında %59 olan suni ve sentetik elyafların toplam elyaf arzı
içindeki payı %63’e ulaşmıştır (Sevim, 2011).
2008 yılında 75 milyar dolar civarında gerçekleşen dünya elyaf ve iplik
ticareti, küresel krizin etkisiyle 2009 yılında 60 milyar dolar civarına gerilemiştir.
Sektördeki en büyük ticaret kaybı, yaklaşık 4,5 milyar dolarla pamukta ve 4,7 milyar
dolarla suni sentetik filament ipliklerde görülmüştür (Sevim, 2011).
Son yıllarda doğal elyaf olan pamuk üretiminde dünya genelinde yaşanılan
üretim azalışları, maliyetinin yükselmesi ve pamuk ipliğinin son yıllarda fiyatının
artması, ileri teknoloji/ nano teknolojinin tekstil sektöründe kullanılması nedeniyle
sentetik elyafa olan talep artmaktadır (Çizelge 4.42).
Çizelge 4.43’de görüldüğü gibi dünya elyaf tüketimi ağırlıklı olarak pamuk
ve sentetik üzerinde yoğunlaşmıştır. 1990 yılında tüketim oranları aynı olan pamuk
ve sentetik elyaf tüketimi, ilerleyen yıllarda sentetik elyaf lehine artış göstermiştir.
Dünya geneli elyaf tüketiminde sentetik elyafın ağırlığı yıllar itibariyle artmıştır.
Özellikle 2008 yılında pamuk piyasasında yaşanılan gelişmeler ve pamuk/ pamuk
ipliğinin fiyatındaki artış nedeniyle sentetik elyaf tüketiminin toplam elyaf
tüketimindeki payı %57’ye ıçkmıştır.
101
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.42. 1990-2009 yıllarında dünya elyaf tüketimi ve elyaf türlerine göre
tüketim dağılımı
Tüketim
(Bin ton)
Pamuk (%)
Sentetik (%)
Yün (%)
Selülozik (%)
1990
40.840
48
48
5
8
1995
43.194
42
48
3
7
2000
52.643
38
54
3
5
2005
66.153
38
55
2
5
2006
69.069
39
54
2
5
2007
72.173
37
56
2
5
2008
67.690
35
57
2
5
2009
70.526
36
57
2
5
Yıllar
Kaynak: www.oerlikontextile.com
Dünya suni sentetik elyaf üretiminin yarıdan fazlası Çin tarafından
üretilmektedir. ABD, Hindistan, Tayvan, Güney Kore, Endonezya ve Japonya
sentetik elyaf üretiminde önde gelen diğer ülkelerdir. 2007 yılında 72,2 milyon tonla
en yüksek seviyesine ulaşan toplam elyaf tüketimi 2008 yılında 67,3 milyon tona
kadar gerilerken 2009 yılında 70,5 milyon tona yükselmiştir (Sevim, 2011).
Dünya genelinde pamuk ipliği ve pamuklu dokuma sektöründe üretim
liderliği Asya ülkelerindedir. ITMF’nin verilerine göre 2009 yılı itibariyle Kısa Elyaf
iplik üretiminin %85’i Asya ülkelerince, %4’ü Güney Amerika ülkelerince, %7’si
Avrupa kıtasındaki ülkelerce gerçekleştirilmektedir.
Dünya genelinde pamuk ipliği ve sentetik iplik ihracında öne çıkan ülkeler
farklılık göstermektedir. Çin hem pamuk ipliği hem de sentetik iplik ihracatında %18
ve %15’lik payla birinci ısradadır. Pamuk ipliğinde Çin’den sonra ikinci ısradaki
ülke %16’ıyla Hong Kong ve %13 ile Hindistan ve Pakistan üçüncü sıradadır.
Ülkemiz %3’lük pay ile sekizinci ısradadır. Sentetik ve suni filamentlerden üretilen
iplik ihracatına baktığımızda Çin’in ardından %9 ile Tayvan ikinci, %7 ile Almanya
üçüncü sıradadır. Türkiye ise %2 ile yine sekizinci sırada yer almaktadır (Çizelge
4.43).
102
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.43. 2009 yılı pamuk ipliği ve sentetik iplik ihracatı (milyon dolar)
Pamuk
Aldığı
Sentetik ve Suni
Aldığı
Ülkeler
Ülkeler
İpliği
Pay (%)
Filamentler
Pay (%)
Çin
1787
18
Çin
2196
15
Hong Kong
1589
16
Tayvan
1317
9
Pakistan
1291
13
Almanya
1024
7
Hindistan
1291
13
Güney Kore
878
6
ABD
893
9
İtalya
878
6
Türkiye
297
3
Türkiye
292
2
Diğerleri
2779
28
Diğerleri
8051
55
Toplam
9932
100
Toplam
14641
100
Kaynak: www.trademap.org
Dünya genelindeki ithalata baktığımızda talep eden ülkelerin genel olarak
farklı olduğu söylenebilir. İhracatta olduğu gibi ithalatta da Çin’in %28 ile pamuk
ipliğinde, %8 ile sentetik ve suni filamentlerden üretilen iplikte ilk sırada olduğu
görülmektedir. Pamuk ipliği ithalatında Çin’in ardından ikinci sırada %17 ile Hong
Kong, üçüncü sırada ise %6 ile Güney Kore gelmektedir. Türkiye %3 ile altıncı
sıradadır. Sentetik ve suni filamentler ithalatında ise %7 ile ABD ikinci, %6 ile İtalya
ve Türkiye üçüncü sıradadır (Çizelge 4.44).
Çizelge 4.44. 2009 yılı pamuk ipliği ve sentetik iplik ithalatı (milyon dolar)
Pamuk
Aldığı Pay
Sentetik ve Suni
Aldığı Pay
Ülkeler
Ülkeler
İpliği
(%)
Filamentler
(%)
Çin
2843
26 Çin
1217
8
Hong Kong
1858
17 ABD
1065
7
Güney Kore
656
6 İtalya
913
6
Bangladeş
437
4 Türkiye
913
6
İtalya
437
4 Almanya
761
5
Türkiye
328
3 Brezilya
608
4
Diğerleri
4372
10 Diğerleri
9739
64
Toplam
10935
15220
100
100 Toplam
Kaynak: (www.trademap.org)
103
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
4.6.4. Dünya Pamuklu Dokuma Ticareti
2009 yılı itibarıyla dünya toplam kumaş ticareti yaklaşık 93 milyar dolar
civarında gerçekleşmiş olup, bunun; 34 milyar doları suni sentetik dokumalardan, 23
milyar doları pamuklu dokumalardan, 3,5 milyar doları yünlü dokumalardan, 22
milyar doları örme kumaşlardan ve 10 milyar doları da dokunmamış mensucattan
kaynaklanmıştır.
Dünya kumaş ticaretinde, ihracatın belirli ülkelerde toplandığı, buna karşın
ithalatın çok daha fazla sayıda ülke tarafından gerçekleştirildiği görülmektedir.
Örneğin, kumaş ihracatının %74’ünün ilk on ülke tarafından gerçekleştirilmesine
karşın, ithalatta ilk on ülkenin payı %44’lerde kalmaktadır (Kuyumcu, 2011).
Dünya genelinde 2007-2009 döneminde gerçekleşen kumaş ithalatına
baktığımızda öncelikle genel toplamda kumaş ithalatının arttığı görülmektedir.
2007’de yaklaşık 110 milyar dolar olan rakam 2008’de %3’lük bir art
ışla 114 milyar
dolara ulaşmıştır. 2009 yılında ise küresel krizin etkisi kendisini göstermektedir ki
bir önceki yıla göre %18’lik bir gerilemeyle yaklaşık 93 milyar dolara düşmüştür.
Yine aynı dönemde ithalatı en çok gerçekleşen kumaş türlerini incelediğimizde suni
sentetik iplikten dokumalar ve pamuklu dokumaları ilk sırada görmekteyiz. 2007
yılında 28 milyar dolar ithalatı gerçekleşen pamuklu dokuma 2008 yılında %4’lük bir
artışla 29 milyar dolara yükselmiş ancak 2009 yılında bir önceki yıla göre %22’lik
bir azalışla 22,7 milyar dolara gerilemiştir (Şekil 4.21).
Dünya genelinde 2007-2009 döneminde gerçekleşen kumaş ihracatına
baktığımızda öncelikle genel toplamda kumaş ihracının kriz sonrası dönemde bile
arttığı görülmektedir. 2007’de 103 milyar dolar olan rakam 2008’de % 6’l
ık bir
artışla 110 milyar dolara ulaşmıştır. 2009 yılında ise küresel krizin etkisine rağmen
artış eğilimine devam ederek %0,5’lik bir artışla 110 milyar dolara çıkmıştır. Yine
aynı dönemde ihracı en çok gerçekleşen kumaş türlerini incelediğimizde ilk üç sırada
suni sentetik iplikten dokumalar, pamuklu dokuma ve örme kumaşı görmekteyiz.
2007 yılında 28 milyar dolar ihracı gerçekleşen pamuklu dokuma pamuk fiyatlarının
artmasıyla 2008 yılında % 1’lik bir azalışla 27 milyar dolara gerilemiş, ancak 2009
104
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
yılında bir önceki yıla göre %2’lik bir artışla 28,5 milyar dolara çıkmıştır (Şekil
4.22).
Şekil 4.21. 2007-2009 yılı dünya kumaş ithalatı (milyon dolar)(www.trademap.org)
Şekil 4.22. Dünya genelinde 2007-2009 döneminde gerçekleşen kumaş ihracatı
(milyon dolar) (www.trademap.org).
105
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Dünya kumaş ithalatında öne çıkan ülkeler Çin, Hong Kong ve Bangladeş’tir.
Ülkemiz sekizinci sıradadır. İhracatta ise Çin, Hong Kong, İtalya ve Pakistan öne
çıkan ülkelerdir. Türkiye ise dördüncü sıradadır.
4.6.5. Dünya İplik ve Dokuma Sektöründe Üretim Maliyetleri
Dünya iplik ve dokuma sektöründe üretim ve ticaretin yönü kullanılan
hammaddenin piyasa yapısına ve fiyatlarına paraleldir. Bu nedenle pamuk veya
petrokimya sanayindeki fiyatlarda gerçekleşen hareketlilik iplik ve dokuma
sektörünü de etkilemektedir. Kullanılan hammaddelerin bulunabilirliği, kalitesi,
dünya genelindeki talep düzeyi ve fiyatı iplik ve dokuma türlerinin üretim ve
ticaretinin yönünü belirlemektedir.
Dünya genelinde iplik ve dokuma üretimi ve ticaretini gerçekleştiren 10
ülkenin maliyet faktörleri ve maliyet rakamları incelendiğinde geçmiş yıllara göre
ortalama maliyetlerde düşüş yaşandığı söylenebilir. Bunun nedeni olarak dünyanın
birincil tekstil endüstrilerinin makine teçhizatlarında modernizasyona ve üretim
süreçlerini yeniden yapılandırmaya önem vermeleri, tamamen yeni veya daha
gelişmiş tekstil teknolojisi sayesinde dünya pazarında ve ürünlerinde rekabetçi
yanlarını geliştirmeye yönelik çalışmalar yapmaları söylenebilir.
Çizelge 4.45’de yer aldığı üzere, iplik eğirme maliyetleri içerisinde özellikle
kalifiye personel, makine ihalesine (kiralanmasına) ve niteliksiz personel, elektrik
maliyeti saat başına en yüksek ücret ödeyen ülkeler İtalya, ABD, Güney Kore ve
Türkiye’dir. Elektrik maliyeti olarak kwh başına bedeli yüksek olan üç ülke İtalya,
Brezilya ve Türkiye’dir. Rotor iplik şlemede
i
hammadde maliyeti yüksek olan
ülkeler ise; Mısır, Çin ve Türkiye’dir. Hammadde maliyetinin yüksek olma nedenleri
ise bu ülkelerin yüksek ithalata dayalı işleme yapmaları bunun sonucunda pamuk
fiyatları ve kur farklarının yarattığı yüklerdir.
Çizelge 4.46’da yer aldığı üzere pamuklu dokuma üretiminde faktör bazında
yüksek üretim maliyetlerine sahip ülkeler şunlardır. Niteliksiz personel için ödenen
saat ücrette, elektrik maliyetinde, İtalya, Brezilya ve Türkiye, harcanan su
maliyetinde, ABD, Brezilya, Türkiye ve İtalya, harcanan buhar maliyetinde, İtalya,
106
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Türkiye ve Brezilya, dokuma kumaş boyutlandırma maliyetinde, Mısır, Türkiye ve
Hindistan ve İtalya, harcanan petrol/ gaz maliyetlerinde, Brezilya, Çin, İtalya ve
Türkiye, harcanan pamuk (1-1/8 inç lif uzunluğu) bedelinde, Mısır, Çin ve Türkiye,
harcanan pamuk (1-1/16 inç lif uzunluğu) bedelinde, Mısır, Çin ve Türkiye ilk
sıralarda yer almaktadır.
Çizelge 4.45. 2010 yılı iplik eğirme maliyetleri
Brezilya Çin Mısır Hindistan İtalya Kore Türkiye ABD
Faktörler
Kalifiye personel
4,4
1,6
1,0
0,8
25,0
11,3
6,8
17,2
için ödenen saat
ücreti
Makine ihaleleri
2,32
0,90 0,89
0,54
24,00 8,70
4,43 14,10
için saatlik ücret
Niteliksiz personel
1,80
0,90 0,85
0,43
22,00 6,96
3,76 11,50
için ödenen saat
ücret
İşlem süresi
8,5
8,4
7,7
8,4
7,2
8,4
7,6
7,8
(birim saat)
Elektrik
0,09
0,19
0,06
0,11
0,05
0,13
0,10 0,04
maliyeti(Khw)
Bina maliyeti
327
157 217
171
1,2
304
120
1
(birim m2)
Yıllık bina bakımı
1
1
1
1
1
1
1
1
(%)
Makine
8
10
12
10
8
8
10
7
amortisman süresi
Yardımcı
8
6
5
5
5
4
7
5
ekipmanın
amortisman süresi
Bina amortisman
25
20
30
29
30
32
39
39
süresi
Gümrük, satış
20
21
0
13
0
5
0
0
vergisi
Sermaye faiz
13
6
13
12
4
4
11
4
oranı(%)
Hammadde
1,74
2,04
2,09
2,28
1,77
1,94
2,60 2,67
maliyetleri *
Hammadde
1,89
2,56 2,61
1,71
1,95
2,00
2,25
1,69
maliyetleri**
Kaynak: (ITMF, 2010)*(Ring işleme için)( 1 kg pamuk için 1-1/8 inç lif uzunlu ğu),
** (Rotor işleme için) (1 kg pamuk için 1-1/16 inç lif uzunlu ğu)
107
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.46. 2010 pamuklu dokuma üretimi maliyetleri
Faktörler
Kalifiye personel
için ödenen saat
ücreti
Makine ihaleleri
için saatlik ücret
Niteliksiz
personel için
ödenen saat ücret
İşlem süresi
(birim saat)
Elektrik
maliyeti(Khw)
Su maliyeti (m3)
Buhar maliyeti
(lb iplik)
Boyutlandırma
maliyeti
Petrol/ gaz
maliyetleri
Bina maliyeti
(birim m2)
Yıllık bina bakımı
( %)
Makine
amortisman süresi
Yardımcı
ekipmanın
amortisman süresi
Bina amortisman
süresi
Gümrük, satış
vergisi vb
Sermaye faiz
oranı(%)
Pamuk 1-1/8
Pamuk 1-1/16
Polyester poy
Brezilya Çin Mısır Hindistan İtalya Kore Türkiye ABD
3,75
1,75 1,23
1,12
25,00 11,30
7,85
19,10
2,66
1,15 0,97
0,90
24,00 8,70
5,86
16,40
1,98
0,71 0,86
0,73
22,80 6,96
3,84
12,10
8,27
8,40 7,73
8,40
6,20
8,46
7,31
7,80
0,13
0,10 0,04
0,10
0,19
0,06
0,11
0,05
0,79
0,40 0,13
0,28
0,69
0,12
0,71
1,91
0,11
0,09 0,09
0,08
0,28
0,05
0,19
0,05
0,15
0,13 0,36
0,33
0,28
0,22
0,349
0,092
0,72
0,67
-
0,424
0,67
0,31
*
0,55
0,01
*
276
146
216
167
1,25
304
188
1,025
1
1
1
1
1
1
1
1
7
10
12
10
8
10
10
7
10
5
5
5
5
5
6
5
25
20
30
29
30
32
39
39
18
21
0
20
0
5
0
3,7
12,9
6
12,5
12
4,3
4,5
10,9
4,3
0,33
0,42
0,15
0,38
0,48
0,19
0,39
0,49
0,14
0,43
0,55
0,19
0,34
0,42
0,26
0,37
0,46
0,21
0,49 0,51
0,63 0,64
0,16 0,19
Kaynak: (ITMF, 2010) *Gaz
108
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
4.7. Pamuk ve Rekabet
4.7.1. Rekabet Kavramı ve Rekabeti Oluşturan Unsurlar
Günümüzde tüm ülkeler dünya ticaret hacminden daha fazla pay almak
istemektedirler. Bu nedenle birçok ülke hedefledikleri pazar payına ulaşmak
amacıyla rekabet stratejileri geliştirmektedir.
Daha önceleri rekabette çok önemli olan maliyet- fiyat bileşeni, yenilikçilik
ve ilk olma bileşenine yönelmektedir. Ayrıca ülkeler ve şirketler yerel rekabetin yanı
sıra küresel rekabetle karşı karşıya kalmışlardır.
Rekabetin dünya ölçeğinde küreselleşmesi ilk bakışta ülkeye (üretim yerine)
özgü faktörlerin önemini azaltıyor gibi görünse de ülkeye özgü durumun (yerel
şartların) önemini aslında daha da arttırmaktadır. Ulusal ekonomik yapıda, değerde,
kültürde, kurumsal yapıda ve tarihi birikimdeki farklılıklar geniş ölçüde rekabetçi
üstünlüklere katkı sağlamaktadır (Bedir, 2009).
Diğer bir deyişle küresel rekabette başarılı olabilmek için ülke veya
işletmenin yerel koşullarının, özelliklerinin ve anlayışının küresel rekabetin aradığı
özelliklere sahip olması gereklidir. Bu özelliklere sahip olmayan ülke/ işletmelerin
rekabet düzeyi düşüktür. Buradan yola çıkarak rekabet gücü kavramını ülke, sektör/
firma bazında ayrı ayrı tanımlamak daha anlamlı olacaktır.
Ülke düzeyinde uluslararası rekabet gücünün geniş kabul gören tanımı; bir
ekonominin, sürdürülebilir bir temelde, ülke nüfusuna yüksek ve artan yaşam
standardı ve çalışmak isteyenlere istihdam sağlama yeteneğidir. Uluslararası rekabet
gücü bir ülkenin genel iktisadi performansını ifade eder (Bedir, 2009).
OECD’nin tanımlamasına göre, uluslararası rekabet gücü; firmaların,
endüstrinin, bölgenin ya da ekonomik birliklerin uluslararası rekabette sürdürülebilir
bir biçimde, nispi olarak daha yüksek faktör geliri ve istihdam seviyesi yaratabilme
yetkinliğidir (OECD, 1996).
Rekabet gücü kavramının sektör/firma bazında tanımları ise şu şekildedir.
Uluslararası rekabetçi endüstriler, rekabetçi üstünlük yaratmak ve sürdürülebilir
kılmak için firmaların yeterli kapasitesi olan ve bu imkânlarıyla iyileştirme ve
109
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
inovasyon yapabilen endüstrilerdir. İyileştirme ve inovasyon yapabilme ise; ar-ge,
ileri düzeyde eğitim ve bunlara benzer gelişimin faaliyet alanlarında yatırımı
gerektirmektedir (Bedir, 2009).
Bir başka tanımda ise rekabet gücü; yerli bir firmanın bir ihracat piyasasında
veya yurt içinde uluslararası rekabet gücüne sahip olması, rakip yerli ve yabancı
firmalara kıyasla ürün fiyatı ve/ veya ürün kalitesi, teslimde dakiklik ve satış sonrası
servis gibi fiyat dışı unsurlar açısından şu anda ve gelecekte aynı durumda veya
onlardan daha üstün olması demektir. (Kibritçioğlu, 1996).
4.7.2. Pamuğun Uluslararası Rekabet Gücünü Etkileyen Faktörler
Pamuk kullanım alanının geniş olması nedeniyle talep ve arz dengesi hassas
olan bir üründür. Uluslararası piyasada rekabetini biçimlendiren, geliştiren veya
engelleyen birçok unsur bulunmaktadır. Bu etkileri kısaca uluslararası anlaşmalar ve
işletmecilik ve/veya sektör özellikleri olarak iki ana başlık altında özetlemek
mümkündür.
4.7.2.1. Pamuk, Tekstil ve Konfeksiyonla İlgili Uluslararası Anlaşmaların
Uluslararası Rekabete Etkileri
1) Uluslararası Anlaşmalar
Birinci Dünya savaşından sonra yaşanılan krizle birlikte (1929-1936 dünya
ekonomik buhranı) dünya genelinde ülkeler, aşırı korumacı politikalar izlemişlerdir.
Dış ticarette uygulanan kota ve gümrük tarifeleri uluslararası ticaretin ciddi düzeyde
azalmasına neden olmuştur. Bu dönemde izlenilen birçok politika benzer
olumsuzlukların yaşanmasını önlemeye yönelik bir şekilde belirlenmiştir. 2. Dünya
savaşından sonra aynı sonuçların yaşanmaması amacıyla birçok uluslararası kurum
kurulmuştur. Toplumsal hayattan ekonomiye, ticarete kadar birçok konuyu
düzenleyen bu kurumlar değişik başlıklarda etkin politikalar belirlemişlerdir.
110
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Bu dönemde halen pamuk, tekstil ve hazır giyim sektörünü küresel ölçekte
etkileyen en önemli anlaşmalar imzalanmıştır. Bunlara çok kısaca değinmek ve
rekabete etkilerini yorumlamak yararlı olacaktır.
a) Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) 1947
1948’de yürürlüğe giren ve ülkemizin 1953 yılında dâhil olduğu bu anlaşma
özetle aşağıda yer alan amaçları hayata geçirmek için imzalanmıştır. GATT
anlaşmasının dış ticarette, ayrımcılık gözetilmemesi esasında düzenlenmiş olmasında
karşın, anlaşma ülkelere ithalatlarında aşırı artış olması durumunda önlem alma
hakkı tanımaktadır. Burada temel amaç, dış ticarette serbestleşmeyi teşvik ederek
sınırlardaki tüm korumacı uygulamaları ortadan kaldırmaktır. Bunu gerçekleştirmek
için dört temel ilke benimsenmiştir. Bunlar en çok kayrılan ülke, ulusal muamele
(işlemler), gümrük vergilerinin indirilmesi ile konsolidasyon ve gümrük vergileri ile
korumadır.
Ancak GATT anlaşmasında yer alan gelişmekte olan ülkeler bu anlaşmanın
temel ilkelerinden olumsuz etkilenmişlerdir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerden
gerçekleşen ihracatın belirlenen düzeyden daha fazla olması halinde gelişmiş ülkeler
dört temel ilkeyi duruma göre gerekçe göstererek kendi lehlerine olacak politikalar
belirleyerek uygulamışlardır. Özellikle miktar kısıtlamaları ile uyguladıkları haksız
tutum 1970’lerin başından itibaren daha da hızlanarak 1990’lı yıllara kadar olanca
hızıyla devam etmiştir.
b) Çok Elyaflılar Anlaşması (1974)
Tekstil ürünleri ticaretinde kısıtlama uygulamaları 1970’lerin başında artmaya
başlamıştır. GATT konseyi tarafından tekstil ürünleri çalışma grubu kurulmuş ve
çalışmalar sonucu 1974 yılında Çok Elyaflılar Anlaşması (ÇEA) yürürlüğe girmiştir.
ÇEA ile gelişmiş dış alımcı ülkelere, gelişmekte olan ülkelerden yapılan dış satımın
kota ve gözetim önlemlerine tabii tutularak kısıtlanması sağlanmıştır. İlk aşamada
sadece pamuklu tekstil ürünlerinde miktar kısıtlamaları getiren anlaşma daha sonra
111
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
gelişmiş ülkelerin baskısı ile yün ve diğer doğal elyaflar ve suni-sentetik elyaf ve
bunlardan mamul eşyalar da dâhil olmuştur. Daha sonra ÇEA revize edilmiş, dış
alımcı ve dış satımcı arasında anlaşma sağlanabilirse anlaşma hükümlerinden taviz
verilebileceğini öngören bir hüküm eklenmiştir (Nacak, 2004).
Bu anlaşmanın amacı; tekstil ve hazır giyim ürünleri ticaretinin düzenli ve
adil olarak gelişimini sağlamak ve dış alımcı ülkelerde olduğu kadar dış satımcı
ülkelerde de pazar veya üretim üzerinde bozucu etkilerden kaçınarak, tekstil
ticaretinin gelişmesini, ticaretteki engellerin azaltılmasını ve dünya ticaretinin
giderek serbestleşmesidir ( Özdemir, 1997).
Bu anlaşma her ne kadar ticaretin adil ve serbest ortamda yapılması amacını
taşısa da bazı maddelerinde tarafların karşılıklı anlaşmaları halinde özel kota
anlaşmaları yapmasına izin verecek unsurlar bulundurmaktadır. Bu da ayrıcalıklı
tarafların doğmasına, adaletin ve serbest ticaretin yapılanmasına aykırı durumların
yaşanmasına neden olmaktadır.
GATT çerçevesinde sürdürülen Uruguay Round görüşmelerinde bu durumun
GATT’ın mantığına aykırılığı dile getirilmiş ve 4 yıl sürmesi planlanmıştır. Ancak
bu anlaşmanın avantajlarının ülkelerin çıkarlarına olacak şekilde 8 yıl daha
uzatılmasının, gelişmekte olan ülkelere olumsuz etkiler yarattığı ve serbest ticaretin
önünde bir engel oluşturduğu konusunda uzun süren görüşmeler sonucunda karar
birliğine varılarak yeni bir anlaşmanın yapılmasıyla süreç tamamlanmıştır. ÇEA’nın
GATT’a uyumunu hedefleyerek yeniden yapılan anlaşmanın adı “Tekstil ve
Konfeksiyon Anlaşmasıdır”.
c) Tekstil ve Konfeksiyon Anlaşması (1995)
1995 yılında GATT’ın yerini alan DTÖ anlaşması çerçevesinde ÇEA’nın
sıkıntılı yönlerini ortadan kaldırmak için ortaya konulan bu anlaşmanın esası; 2005
yılına kadar tekstil ve konfeksiyon ürünleri ticaretinde var olan kısıtlamaların
kademeli bir şekilde ortadan kaldırılması ve tam anlamıyla serbest ticaretin yolunun
açılmasıdır. Bu anlaşma 9 ana madde ve bunların alt maddelerinden oluşmuştur.
Burada tekstil ve konfeksiyon ürünleri 6 haneli armonize sistemde listelenerek
112
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
tanımlanmıştır. Oluşturulan bu listede başta pamuk olmak üzere tekstil ve
konfeksiyon üretiminde kullanılan tüm elyaf çeşitlerini kullanarak üretilen her türlü
ürün yer almaktadır. Bu anlaşma içeriğine göre; ÇEA kademeli olarak 10 yıl içinde
dört aşamada ortadan kalkacaktır. Aynı şekilde daha önce var olan kotalarda 1 Ocak
1995 yılından itibaren 10 yıl içinde kademeli olarak kaldırılacaktır.
d) Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Tarım Anlaşması (1995)
Tarım tüm ülkeler için stratejik bir konudur. Her ülke devamlılığının
teminatını tarımda görmektedir. Günümüzde tarıma konu birçok ürünün aynı
zamanda sanayi malı haline dönüşmesiyle birlikte ülkelerin tarım ve tarım ürünleri
ticareti konusunda rekabete özel önem verdikleri görülmektedir. Tarım ürünlerinin
ticareti hassas bir konudur. Özellikle gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin
ekonomik gelir kaynağı, istihdamı genellikle tarıma dayalı oluştuğundan bu konuda
daha koruyucu ve destekleyici davranmaları zorunluluk haline gelmiştir.
26 Ocak 1995 yılında ülkemizce imzalanarak kabul edilen bu anlaşma ile
tarım politikamızın esasları önemli ölçüde değişmiştir. Tarım anlaşmasının esası
hakça ve piyasa sistemine dayalı bir tarım ticareti ortamı oluşturmaktır.
Bu kapsamda DTÖ tarım anlaşması, tüm tarife dışı engellerin gümrük
tarifesine dönüştürülmesi, ülkeler arasında haksız rekabet yaratan tarım ürünleri
sübvansiyonlarının kullanımının sınırlandırılması, dış alım ve satımı düzenleyen bu
iki önlemi desteklemek amacı ile iç piyasada tarım sektörüne yönelik desteklerin
azaltılması olarak özetlenebilir (Nacak, 2004).
DTÖ tarım anlaşması üç esas ilkeye dayanmaktadır. Bunlar sırasıyla aşağıda
yer almaktadır;
i. Pazara Giriş Anlaşması; Var olan tüm tarife dışı engellerin gümrük
tarifelerine dönüştürülmesi, bazı ülkelerde kademeli olarak indirilmesi ve
pazara girişte uyulacak diğer taahhütleri kapsamaktadır.
113
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
ii. Dış Satım Sübvansiyonları; Ülkelerin tarım ürünlerinin ihracını arttırmaya
yönelik verilen tüm desteklemelerin belirli bir sınırda tutulacak şekilde
indirilmesini kapsamaktadır.
iii. İç Destek Uygulamaları; Her ülkenin kendi tarımını geliştirmeye yönelik
çiftçisine verdiği desteklerin yapısının ve miktarının anlaşma uyarınca
belirlenen koşul ve rakamlara düşürülmesidir.
Kısaca incelenen dört anlaşmanın her birinin pamuk, pamuk ipliği ve
pamuklu dokuma başta olmak üzere tekstil ve konfeksiyon sektörüne etkileri
sayısızdır. En önemli etkisi ise ülkemizdeki işletmelerin özellikle 2005 yılından
sonra diğer ülkelere karşı çok boyutlu şekilde rekabet etme yeteneği geliştirmeleri ve
bu konuda çok hızlı ve etkili stratejilerle harekete geçme mecburiyetinde
kalmalarıdır.
e) Gümrük Birliği Anlaşması (1996)
Ülkemizin 1959 yılında gerçekleştirdiği Avrupa Birliği üyelik başvurusu
halen sonuca ulaşmamıştır. Ancak bu süreçte ülkemizin siyasi ve ekonomik yapısına
önemli etkisi olan bir gelişme yaşanmıştır. Halen doğruluğu veya yanlışlığı sıkça
tartışılan Gümrük Birliği anlaşması 1996 yılında ülkemizde yürürlüğe girmiştir.
Gümrük Birliği, malların tek bir gümrük alanı içinde, herhangi bir engelle
karşılaşmaksızın bütünsel ya da kısmî (belirli kotalar dâhilinde) olarak serbestçe
dolaşabilmeleri ve âkit tarafların üçüncü ülkelerden yaptıkları ithalata aynı dış tarife
ve aynı ticaret politikasını uygulamaları demektir. Bu yönüyle, Türkiye’nin AB ile
olan Gümrük Birliği, tipik bir gümrük birliğinin ötesine geçmekte; rekabet normları,
teknik mevzuatın uyumlulaştırılması, tekellerin kaldırılması ve fikri mülkiyetin
korunması gibi ek bazı konuları da kapsamaktadır. Bu ek taahhütlerin amacı, taraflar
arası ticari ilişkileri uyumlu hukuksal dayanaklara oturtarak piyasaları daha da
bütünleştirmek ve Türkiye’yi AB’ye daha çok yakla
ştırmaktır. Gümrük Birliği en
genel ifadeyle, taraflar arasındaki ticarette mevcut gümrük vergileri, eş etkili vergiler
ve miktar kısıtlamalarıyla, her türlü eş etkili tedbirin kaldırıldığı ve ayrıca, birlik
114
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
dışında kalan üçüncü ülkelere yönelik olarak da, ortak gümrük tarifesinin
uygulandığı bir ekonomik entegrasyon çeşidi olarak tanımlanmaktadır. Gümrük
birliğinin yaratması ön görülen etkileri şunlardır (Doğan, 2004);
i. Ticaret etkisi, üretim etkisi
ii. Tüketim etkisi, gelir dağılımı etkisi
iii. Dinamik etkileri.
Ülkemizin tekstil ve hazır giyim ürünlerinin ihraç pazarı genellikle AB ve
ABD’dir. AB pazarına olan coğrafi yakınlığımız, ticari, ekonomik ve parasal konuda
uygulanan yasal benzerlikler, kaliteli, uygun fiyatlı ürünlerin hızlı teslimi gibi
unsurlar nedeniyle bu pazarla olan ticari ilişkimiz yoğunlaşarak devam etmektedir.
2) Uluslararası Anlaşmaların Rekabete Etkileri
Yukarıda verilen önemli gelişmelerin rekabete etkilerini son olaydan geriye
doğru özetlersek, öncelikle DTÖ Tarım Anlaşması ülkemizde önemli miktarda
üretimi yapılan ve oldukça ciddi kesimi istihdam eden pamuk tarımımıza ciddi
etkilerde bulunmuştur.
Tarım anlaşması kapsamında incelendiğinde, pamuk üretiminde uygulanan
sübvansiyonlar, belirlenen oranların altında kaldığı için indirimden muaf tutulmuştur.
Ancak pamuk üreticisine verilmesi öngörülen destekler özellikle fiyat konusunda
verilen desteklerin yerine getirilen üretimden bağımsız doğrudan ödemelere
dönüştürülmesi ülkemiz çiftçisinin sorunlarına yanıt vermemiştir. Her geçen gün
artan üretim maliyetleri karşısında çiftçiye verilen destek yeterli anlam taşımamış ve
bu nedenle pamuk üretiminden çiftçi vaz geçmeye başlamıştır. Çiftçiler pamuğa
alternatif maliyetleri düşük ve getirisi yüksek ürünleri de üretim alanları içine almış
ve piyasa koşullarına göre ürün ekimine gitmişlerdir.
Yine tarım anlaşması kapsamında ön görülen gümrük vergilerinin
kaldırılması ile ithal pamuğun ülkemize girişi önünde engel kalmamış, tekstil ve
115
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
hazır giyim üreticileri daha ucuza pamuğa rahatlıkla ulaşabilirken, yerli pamuk
üreticisi üretimini nasıl değerlendireceği konusunda zorda kalmıştır.
Ülkemiz açısından tarım anlaşmasının doğrudan pamuk üretimine olumsuz
etkilerini söylemek zor olmakla birlikte, geçmişten bu yana uygulanan yetersiz ve
kimi zaman yanlış olan politikalar nedeniyle dolaylı olarak birçok olumsuz etkisi
olduğu söylenebilir. Bunun en önemli göstergesi ise ülkemizin pamuk ihraç ülkeler
grubu yerine pamuk ithal eden ülkeler grubunda ilk sıralarda yer almasıdır (Nacak,
2004).
Çok Elyaflılar Anlaşmasının tamamen GATT’a entegrasyonun sağlanması,
Tekstil ve Konfeksiyon anlaşmasının yürürlüğe girmesinin Türkiye, tekstil ve hazır
giyim sektörüne etkisi iki boyutta ortaya çıkmaktadır. Bir yandan kotaların
kalkmasına bağlı olarak dış satım olanakları artacak, diğer yandan tekstil ve hazır
giyim sanayi ticaretinin liberalizasyonu nedeniyle güçlü rakipler karşısında rekabet
sorunu ortaya çıkacaktır (Nacak, 2004).
Tekstil ve hazır giyim ürünleri ticaretindeki kısıtlamaların ve gümrük
vergilerinin kaldırılmasıyla, gelişmekte olan ülkelerden gerçekleşen dış satım
artacaktır. Bu da alıcı pozisyonda olan ABD, AB ve Japonya gibi ülkelerin lehine bir
durum yaratacaktır. Çünkü gelişmekte olan ülkeler arasında yaşanacak kıyasıya
rekabet kaliteli ve ucuza ürün üretme, dış pazarlara minimum karla mal satmayı göze
alma pahasına devam ettirilmeye çalışılacaktır. Yine bu ülkelerde gelişen/ gelişecek
tekstil ve hazır giyim sektörü birçok uluslararası standarda uygunluk şartını yerine
getirmek amacıyla teknolojiden hammaddesi olan pamuğa kadar birçok kalem ürünü
gelişmiş ülkelerden ithal edeceklerdir. Ülkeler bazında incelendiğinde sosyal ve
ekonomik fırsatlar oluşturmuş olsa da genel anlamda dışa bağımlı sektörler kurmuş
olacaklardır.
Diğer taraftan ülkemizin AB ile imzaladığı gümrük birliği anlaşması ile
avantajlı konuma geçmesi beklenirken, DTÖ Tekstil ve konfeksiyon anlaşması
kapsamında AB pazarında da kota ve vergilerin kaldırılması sonucunda Uzak Doğulu
ve Asyalı rakiplerle karşı karşıya kalınmıştır. Gümrük birliği anlaşması gereğince
ülkemiz ve AB arasında Türkiye menşeli tekstil ve hazır giyim ürünlerinde gümrük
vergisi uygulanmamaktadır. Üçüncü ülkeler ise %9 oranında gümrük vergisi
116
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
ödeyerek AB’ye mal ihraç etmektedir. Ancak bu ülkelerden özellikle Çin mallar
ının
oldukça ucuz maliyetlerle üretilmiş olmasından ötürü ülkemiz açısından AB
pazarında önemli rakibimiz haline gelmiştir.
Gümrük birliği kapsamında ülkemizdeki en büyük beklenti AB’li yabancı
yatırımcıların ülkemizde yatırımlarını gerçekleştirecek olmasıydı. Ancak maliyet
avantajı daha yüksek olan Çin, Hindistan ve Pakistan gibi ülkeleri tercih etmeleri,
bizim açımızdan tekstil sektörüne oldukça büyük bir darbe vurmuştur. Yine
ülkemizden daha yoğun mal ithal edileceğine yönelik beklentiler olmuş ve bu
kapsamda özellikle tekstil sektöründe çok önemli yatırımlar gerçekleştirilmiştir.
Ancak bu da gerçekleşmediği için ülkemizdeki firmaların birçoğu doğrudan ihracatçı
olmak yerine AB’nin fason imalatçısı olmayı kabul ederek yatırımlarının devam
etmesine yönelik bir eğilim oluşturmuştur.
4.7.2.2. Devlet Uygulamalarının Uluslararası Rekabete Etkileri
Hangi sektör olursa olsun devletin gerçekleştirdiği her türlü uygulama
rekabeti etkileme gücüne sahiptir. Ekonomi, dış ticaret ve mali politikalarda alınan
kararlara bağlı olarak, gümrük, destekleme (teşvik vb.) ve sektörel politikalar
oluşturulmaktadır. Bunların yanı sıra bürokrasi, yasal alt yapı ve uluslararası
örgütlerle gerçekleştirilen anlaşmalar rekabet gücüne etki eden diğer faktörlerdir.
Tekstil ve hazır giyim sektörünün vaz geçilmez hammaddesi olan pamuğun
üretiminden itibaren izlenen politikalar sektörün biçimlendirilmesinde oldukça
etkilidir. Hammaddenin bulunduğu yer onu işleyecek işletmelerin kuruluş yerinin
seçilmesinde etken bir faktördür. Bunun yanı sıra hammaddenin bulunabilirliği,
tedarik şekli, fiyatı, üretim maliyetleri de önemli olan diğer faktörlerdir. Devletin
pamuk tarımında uyguladığı destekleme politikası bu nedenle çok önemlidir.
Destekleme politikasında amaç hem ürün fiyatlarında istikrar oluşturmak, hem de
üretilen ürün çeşitleri arasında denge sağlayarak, üreticilerin gelirlerinde devamlılık
ve adil dağılım sağlamaktır. Bu politikaların doğru, etkin ve devamlı olması diğer
süreçleri de etkilemektedir.
117
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Son dönemlerde ülkemizde özellikle ihracatın arttırılmasına yönelik destek ve
teşvik uygulamaları hayata geçirilmektedir. Bu yardımların amacı, ihracata yönelik
faaliyetlerin, üretim, pazarlama aşamalarında desteklemek ve uluslararası pazarda
karşılaşılan sorunların giderilmesine yardımcı olmak ve rekabet gücü kazandırmaktır.
Bu kapsamda destek verilen konu başlıklarına örnek olarak, Araştırma-Geliştirme
yardımı, Pazar Araştırması Desteği, Yurt dışı Ofis-Mağaza desteği vb. verilebilir.
Bunun yanı sıra yatırım teşvikleri kapsamında da ihracata yönelik mal üretimleri de
desteklenmektedir.
Dış ticareti etkileyen çok önemli unsurlardan biri de devletin uyguladığı vergi
politikasıdır. Dış satım ve alımda ülkemizde uygulanan vergi politikası, Gümrük
Birliği, Tekstil ve Konfeksiyon anlaşması ve diğer ikili anlaşmalara göre
biçimlendirilmiştir. Gümrük vergilerinin temel amacı devletin gelir elde etmesinin
yanı sıra uygulanan oranlar yardımı ile iç piyasadaki üreticilerin korunmasıdır.
Ancak içinde bulunduğumuz mevcut durumda neredeyse birçok üründe vergiler
kaldırılmış veya çok az oranlarda alınmaktadır. Bu durum gerek hammadde gerekse
bitmiş ürün bazında ucuz olanların ithal edilmesine olanak yaratarak, iç piyasada
üretim yapan firmaların dış rakiplere karşı korunmasız kalmasına ve daha zorlu
koşullarda rekabet etmesine neden olmuştur.
Uluslararası rekabeti etkileyen unsurlardan biri de kur rejimidir. Özellikle
fiyat ve maliyet temelli rekabeti yoğun olan bu sektörde devletin izlediği kur
politikası kimi zaman önemli etkide bulunmaktadır. Ulusal para değeri yüksek olan
ülkelerin ürün fiyatlarının düşük olmasına rağmen dış alımcılar tarafından tercih
edilmemesi çok kez karşılaşılan bir durumdur. Ancak dış ticarete konu olan ürünün
çok önemli bir ayırt ediciliği, teknolojik özelliği ve katma değeri çok yüksek olan bir
özelliğe sahipse kur faktörü çok önemli olmamaktadır. Bu koşul üretici ve alıcısının
çok geniş olduğu bir pazarda önemli bir unsurdur.
4.7.2.3. İşletmecilik ve Sektör Özelliklerinin Uluslararası Rekabete Etkileri
Ülkeler arasında gerçekleştirilen ticaretin serbestleşmesi sonucunda iç
piyasada rekabet etmeye odaklanan işletmeler yükselen dış pazar fırsatlarından daha
118
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
fazla pay alabilmek için başta yönetim anlayışları olmak üzere bütün işletmecilik
süreçlerini uluslararası rekabetin gerektirdiği şekilde değiştirmeye başlamışlardır. Bu
baskı nedeniyle değişen işletmeler sektörün yapısını da zamanla değiştirmektedir.
Dış pazarda rekabet etmek amacıyla yaşanan gelişmeler bir süre sonra iç piyasadaki
rekabet ve çalışma anlayışında da bir baskı gücü yaratarak tüm ölçekteki işletmeleri
etkisi altına almaktadır.
Özellikle 2005 yılında yürürlüğe giren ve imzası bulunan tüm ülkelerin
uymaları zorunlu olan tekstil ve hazır giyim anlaşması çerçevesinde yaşanılan yeni
rekabet koşullarına adapte olmak için kimi firmalar üretim teknolojilerini, kimi
firmalar hammadde tercihlerini, kimi firmalar ise iş gücü niteliklerini ve birçok
unsurlarını değiştirmişlerdir. Burada amaçlanan başta tüketicilerin talepleri
doğrultusunda sektörün istediği katma değerli ve kaliteli malı en az maliyetle
üreterek düşük pazar fiyatı avantajıyla pazara sunmaktır. Ancak uluslararası pazarda
rekabeti etkileyen pek çok unsur bulunmaktadır. Bunlar önem sırasına göre aşağıdaki
gibidir.
1) Maliyetler
Maliyet, genel anlamda çok çeşitli unsuru içerisinde barındıran bir kavramdır.
Çok detaya inmeden maliyetler şu şekilde sınıflandırılabilir;
a) Hammadde Maliyeti: Pamuk, ipek, yün, jüt ve polimer tekstil sanayindeki temel
hammaddelerdir. Özellikle pamuk en önemli hammaddedir. Pamuk sanayi tekstil
sektörünün rekabet gücünde belirleyici role sahiptir. Tekstil ve hazır giyim sanayinde
hammadde fiyatları rekabet üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Hammadde
maliyetleri üretim maliyetlerinin hemen hemen yarısına tekabül etmektedir. Bu
nedenle küresel pazarlarda rekabet hammadde fiyatları ile doğrudan ilişkilidir
(Eraslan ve ark, 2008).
b) İşgücü Maliyetleri: Tekstil sektöründe bir diğer önemli maliyet kalemi de iş gücü
için ödenen ücretlerdir. Bu konu ülkemizdeki bütün sektörler için önemli bir sorun
teşkil etmektedir. Önemli olmasının nedeni ödenen ücretin kendisinden çok niteliksiz
işgücünün yarattığı gizli maliyet ve devletin ücret üzerinde uyguladığı sigorta ve
119
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
vergi politikasıdır. Niteliksiz iş gücünün üretim sürecinde yarattığı iş kayıpları, hatalı
üretimin yüksek olması, yüksek firelerle çalışılması gibi unsurlar işletmelerin
maliyetlerini arttırmada ciddi rol oynamaktadır. Yine ülkemizde ücretler üzerinden
devletin vergi toplama politikası, işçi ve işveren sigorta oranlarının yüksek olması
birçok sorunu beraberinde getirirken maliyetlerin de artmasına neden olmaktadır.
Temelde ülkemizin iş gücü maliyetlerinin %40-45’i sigorta kesintilerinden
oluşmaktadır. Bu oran AB ülkelerinde %22-25 arasında değişmektedir. Kalan kısım
ise çıplak emek bedelidir ki bu konuda AB ülkelerinden daha ucuz maliyete
sahipken, yeni doğan pazarlara (Çin, Hindistan, Pakistan vb.) göre maliyetimiz
oldukça yüksektir (Eraslan ve ark, 2008).
c) Enerji Maliyetleri: Pamuk üretiminden başlayıp tekstil üretim süreçlerine kadar
olan tüm aşamalarda kullanılan enerji maliyetleri rekabette etkili olan önemli üçüncü
maliyet kalemidir. Ülkemiz pamuk üretiminde kullanılan yüksek mazot giderinden
başlayan maliyetler, son model teknolojiyle çalışan fabrikalardaki tüketilen yüksek
elektrik veya doğal gaz maliyetinde de aynıdır. Bilindiği gibi ülkemizde gerek petrol
ürünlerinde, gerekse elektrik ürünlerindeki birim fiyatlar dünya ortalamasının
üstündedir. Bunun nedeni olarak ithal enerji kullanımı, kur faktörü ve enerji bedelleri
üzerinden alınan yüksek vergi ve fonlardır.
2) Üretim Teknolojisi ve Ar-Ge
İmalat gerçekleştirilen tüm sektörlerde üretimde kullanılan teknolojik alt yapı
ve üretim süreçleri rekabet ve maliyetler konusunda önemlidir. Özellikle emek yoğun
üretim yapılan sektörlerin teknolojik alt yapılarını güçlendirmeleri ve sermaye yoğun
bir yapıya dönüşmelerinden sonra maliyetlerinde bir azalış ve rekabetçi yapılarında
bir gelişme gözlenmektedir. Üretim süreçlerinin kısaltılması ve kapasite artışının
sağlanması bu gelişmenin en önemli nedenidir. Aynı zamanda teknolojik iyileşme
işletmelerin gerek ürün gerekse pazarlar üzerinde araştırma geliştirme çalışmaları
yapmalarına da olanak vermektedir.
Günümüzde pamuk üretim sürecinden tekstil ve hazır giyim üretim sürecine
kadar üretimde kullanılan teknolojinin iyileştiği ve dünya standartlarına yakın
120
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
düzeylerde olduğu söylenebilir. Tarladaki pamuğun insan gücü yerine makine ile
toplanması pamuğun kalitesini artırırken, fire oranlarını aşağıya düşürmüştür. Bu
süreçteki iyileşme pamuk pazar fiyatlarına olumlu olarak yansımaktadır. Benzer
şekilde iplik ve dokuma üretiminden hazır giyime kadarki süreçte emek yoğun
üretim yerine sermaye yoğun gerçekleştirilen üretimlerde dünya fiyatlarıyla,
kalitesiyle ve yeniliklerle rekabet edebilme düzeyi daha yüksek olmaktadır.
3) İş Gücü Niteliği
Pamuğun tarladan toplanması sürecinde başlayan iş gücünün önemi tekstil ve
hazır giyim üretimine kadar çok önemli rol oynamaktadır. Özellikle moda faktörüne
göre gelişen tekstil ve konfeksiyon sektöründe nitelikli iş gücünün varlığı çok daha
önem taşımaktadır.
Nitelikli iş gücünden kasıt; çalışma konusu ile ilgili mesleki ve teknik eğitimi,
tecrübesi olan ve çalışma konusunda yaşanılan gelişmeleri takip ederek üründe ve
işletmesinde katma değer yaratabilen kişi veya kişilerdir. Bu niteliklere sahip
çalışanların yoğun olduğu işletmelerde üretim hataları ve kazaları daha az, yenilik ve
yaratıcılık, araştırma ve geliştirme çalışmalarının potansiyeli daha yüksektir.
Japonya, ABD, Hollanda ve İtalya gibi ülkelerde yenilikçilik özelliğine sahip
ve yüksek katma değer yaratarak sektörde rekabet avantajı yaratmaya yönelik
nitelikli iş gücü sayısı yüksek olan işletmeler ülkelerini uluslararası pazarlarda üst
sıralara taşımaktadır (Şekil 4.23).
121
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Şekil 4.23. Tekstil sektöründe kişi başına ortaya çıkan katma değer (Vezir
Danışmanlık, 2008, www.tekirdag.gov.tr)
Ülkemiz için çok büyük önemi olan bu sektörde dünya pazarlarında rekabet
edebilmek için moda tasarımcısından, tekstil mühendisliğine kadar çok çeşitli
uzmanlık alanından insan gücüne gerek duyulmaktadır.
4) Finans ve Öz Sermaye
Türkiye’de pamuk üretimi ile uğraşan çiftçiden başlayıp tekstil ve hazır giyim
sektöründe yer alan tüm işletmelerin finans ve öz sermaye yapılarının durumu
üretimlerinin tüm bileşenlerini biçimlendiren bir öneme sahiptir. Pamuk üretiminde
genel
olarak
küçük
ölçekli
işletmeler/çiftçilerle
yaygın
üretim
yapıldığı
bilinmektedir. Yine tekstil sektöründe yer alan işletmelerimizin %85’i KOBİ
niteliğinde olup bu işletmelerimizin çok büyük çoğunluğu fason imalat
gerçekleştirmektedir.
Türkiye’deki üretici ve imalatçıların büyümeleri yönündeki en büyük engel
yeterli öz sermaye olmaması ve finansman problemlerinin varlığıdır. Kuruluş
122
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
dönemindeki öz sermaye ilerleyen dönemde büyümeye yönelik yatırımlara yeterli
olmadığından işletmeler bu amaçla bankalar ve diğer finans kurumlarına borçlanarak
yatırımlarını gerçekleştirmektedirler. Ancak ülkemizde faiz oranlarının yüksek
olması, üretim giderlerinin büyük bir kısmının ithal değerlere bağlı olması nedeniyle
kurdaki artış gibi sorunlar firmaların her geçen gün daha büyüyen finansman
sorunları yaşamasına neden olmaktadır. Özellikle yaşanan krizler sonrasında finansal
yapısı yetersiz olan firmaların iflas ettiği veya iflas erteleme talebinde bulundukları
bir gerçektir. Bunlara örnek olarak ülkemizde çocuk giyiminde dünya markası olan
Wenice resmi olarak iflasını duyurmuştur. Bunun yanı sıra son iki yıl içinde iflas
erteleme talebinde bulunan firmalara örnek olarak Baydemirler, Mısırlı Çorap, Berk
Çorap, Funika Holding, Joy Giyim, Doğuş Tekstil işletmeleri, Tümteks, Boyasan,
UKİ Konfeksiyon, Kutsal Tekstil, Çetinkayalar Tekstil verilebilir.(Konya İndex,
2008)
5) Lojistik Faaliyetler ve Tedarik Süreçleri
Tekstil ve hazır giyim sektörü; hammadde tedarik sürecinden başlayan, bitmiş
ürünün dünya üzerindeki tüketicilere ulaştırılmasını izleyen ve sonrasında müşteri
beklentilerinin geri bildirimine göre yeniden faaliyetlerini biçimlendiren dinamik bir
yapıda çalışmaktadır.
Sektörün ihtiyacı olan pamuk ve diğer hammadde ve yardımcı maddelerin
dünya ölçeğinden temin edilebilme olanağı ve yine tüm tüketicilere dağıtımı
organizasyonu çok önemlidir. Bu süreçteki etkin yönetim maliyet, hız ve rekabet
düzeyini başarıya ulaştırmada çok önemlidir. Tedarik süreç ve lojistik yönetimi son
yıllarda tüm sektörler için çok önemli iki konudur. Tekstil ve hazır giyim sektöründe
önemli olmasının nedenleri ise, bu sektör moda faktörü ve müşteri beklentileri
ekseninde hareket etmektedir ve özellikle pamuk farklı kullanım alanlarına hitap
eden bir hammadde olduğundan aynı anda çok farklı yerden talep görmektedir.
Dünya ekonomisinde stratejik bir ürün olması nedeniyle pamuk tedarikini doğru
yönetmekten başlayan süreç, bitmiş ürünün en hızlı şekilde pazara ulaştırılmasına
kadar zincirleme faaliyetlerle devam etmektedir.
123
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
6) Firma Yönetim, Pazarlama ve Rekabet Stratejileri
Günümüzde tüm sektörlerin ekonomik faaliyetlerini başarılı bir şekilde
sürdürebilmeleri için üç konuda strateji geliştirmeleri gerekmektedir. Bunlar
yönetim, pazarlama ve rekabettir. Bu üç konu birbiriyle bağlantılıdır. Özellikle dış
pazarlara düzenli şekilde ürün satan firmaların stratejik yönetimi benimsemeleri
gerekmektedir. Bu firmalar iç pazarın ve dış pazarın yaratacağı rekabet baskısına
stratejik yönetim ve pazarlama çalışmaları ile karşı koyabilirler.
Stratejik yönetim, işletmenin dış çevresiyle olan ilişkilerinin düzenlenmesi ve
istikametinin belirlenmesi için yapılacak faaliyetlerin planlanması, örgütlenmesi,
uygulanması, koordinasyonu ve kontrol edilmesi sürecidir (Engin, 2005).
Son yıllarda yaşanılan küresel krizlerin önümüzdeki yıllarda daha da
derinleşeceği dikkate alınırsa stratejik yönetim, pazarlama ve rekabet stratejisi olan
firmaların başarılı kriz yönetimi ile krizi fırsat ortamına dönüştürmesi mümkündür.
7) Destekleyici Yan ve Alternatif Sanayi Varlığı
Pamuğun yanı sıra tekstil ürünlerinin kullanım alanları da oldukça geniştir.
Özellikle son yıllarda teknik tekstil olarak adlandırılan, koruyucu olmayan giysiler,
ev mobilyaları ve yer kaplamaları dışında kullanılmak üzere, estetik ve dekoratif
karakteristiklerinden ziyade öncelikli olarak performans ve özellikleri dikkate
alınarak seçilmiş kumaş ve lif bileşenlerinden meydana gelmiş tekstil materyalleri ve
ürünleri gibi yeni alternatif ürünleri üreten sektörlerin gelişmesi ile tekstil sektörü
yeni bir boyut kazanmıştır.
Bu gibi gelişmeler sektörlerin devamlılığı, yeni ürün üretme kapasitesi,
istihdam, ekonomik katma değer
yaratma
ve ülkenin üretim haritasının
yapılanmasına kadar birçok unsurun gelişmesine etkide bulunmaktadır. Pamuk ve
tekstil sektörü bu açıdan ülkemizde ve dünyada stratejik bir önem taşımaktadır.
124
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
4.8. Türkiye Pamuklu Sektörünün Karşılaştırmalı Üstünlüğü
Türkiye pamuğunun uluslararası rekabette üstünlüğünü belirlemek amacıyla
dünya genelinde pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma ihracat ve ithalatını
düzenli olarak ve
yüksek hacimlerde gerçekleştiren 14 ülke seçilmiştir.
Karşılaştırmalı üstünlük analizine konu olan veriler Birleşmiş Milletlere ait ticaret
istatistikleri veri bankası olan Comtrade’in web sitesinden derlenmiştir. Seçilen 14
ülke (ABD, Almanya, Avustralya, Brezilya, Çin Halk Cumhuriyeti, Endonezya,
Hindistan, Hong Kong, Japonya, İtalya, Meksika, Pakistan, Türkiye, Yunanistan)
pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma ürünlerinde dünya geneline ve birbirlerine
karşılıklı olarak ticaret gerçekleştirmektedir. Araştırmaya konu olan veriler 20002009
dönemini
kapsamaktadır.
Bu
ülkelerin
2000-2009
yılları
arasında
gerçekleştirdikleri pamuk ürünleri ve her bir ülkenin ulusal bazdaki ihracat ve
ithalatları ile dünya bazında gerçekleştirilen pamuk ürünleri ve dünyanın toplam ürün
ihracat ve ithalatları derlenerek araştırmada hesaplamaya esas alınan “Açıklanabilir
Karşılaştırmalı Üstünlükler” (AKÜ) Endeksi, Vollrath’
ın Rekabet Gücü indeksine
göre analiz edilmiştir.
Çalışma kapsamında ürünler SICT Rev4 ve Rev3 Koduna göre, 263 pamuk,
651 pamuktan iplikler ve 652 pamuktan dokuma kumaşlar olarak seçilmiştir. Bu
şekilde bir sınıflandırmaya neden olan en önemli faktör her bir ürünün 14 ülke için
ihracat veya ithalatlarına konu olan tutar ve devamlılıklarındaki eksik bilgilerin
olmasıdır. Her bir alt kodlu ürünlerin analizi anlamlı bir sonuç vermediği gibi ülkeler
arasındaki karşılıklı ticarette ve dünya genelindeki ticarette güçlü bir temsil gücü
taşımamaktadır. Bu nedenle araştırmaya konu olan ürünlerin toplam değerleri analize
dâhil edilmiştir. Bu bilgiler doğrultusunda Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlüklere
ilişkin sonuçlar aşağıdaki gibidir.
4.8.1. Pamuk Sektöründe Karşılaştırmalı Üstünlükler
2000-2009 döneminde dünya pamuk ticaretinde önemli paylara sahip 14
ülkenin gerçekleştirdikleri ihracat ve ithalat hareketleri incelendiğinde, ABD 2007-
125
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
2009 dönemi ortalamasında yaklaşık 10 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmiştir.
ABD’yi Hindistan, Pakistan, Brezilya ve Yunanistan takip etmektedir. Aynı
dönemde Çin 7 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirmiştir. Türkiye, Endonezya,
Pakistan ve Meksika en çok pamuk ithal eden ülkeler sıralamasını oluşturmaktadır
(Çizelge 4.47).
Çizelge 4.47. Seçili ülkelerin pamuk ticareti 2000-2009 ( milyon dolar)
Yıllar
2000/03
2004/06
2007/09
İhracat
İthalat
İhracat
İthalat
İhracat
İthalat
7172
1163
9934
76
10867
81
199
694
169
384
113
318
2751
28
1739
7
980
1
Brezilya
346
522
987
239
1453
190
Çin
595
757
35
8146
88
7881
Endonezya
75
2666
85
1478
86
2281
Hindistan
86
1083
883
437
3675
682
102
372
97
270
104
338
99
1052
7
610
5
512
İtalya
137
1471
70
803
97
540
Meksika
122
1662
143
1211
186
1154
Pakistan
411
547
300
1207
3433
2211
Türkiye
267
1846
290
2080
403
2624
Yunanistan
889
24
872
19
733
27
Ülkeler
ABD
Almanya
Avusturalya
Hong Kong
Japonya
Kaynak: (www.comtrade.un.org)
Dünya pamuk ticaretinde bu ülkelerin pamuk ve toplam ürünlerinin ihracat ve
ithalatlarının, dünyanın pamuk ve toplam ürün ihracat ve ithalatıyla karşılaştırması
gerçek rekabetçi konumlarını belirlemede daha doğru olmaktadır. Bu kapsamda
pamuk ticaretini gerçekleştiren 14 ülkeye ait Nispi Ticaret Avantajı (RTA), Nispi
İhracat Avantajı (Ln RXA) ve Ülke veya Malın Karşılaştırmalı Üstünlüğü (RC)
değerleri aşağıda yer almaktadır.
126
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Dünya geneline ve karşılıklı olarak birbirlerine pamuk ihracında ve ithalinde
bulunan ülkelerin değerleri mevcut durumu doğrular niteliktedir. Nispi ticaret
avantajını gösteren RTA değerlerine göre (RTA>0), en yüksek nispi avantaja sahip
olan ülke 24 ile Yunanistan’dır. Ardından 8,6 ile Avustralya, 4,5 ile ABD, 3,1 ile
Brezilya ve 3 ile Hindistan’dır. Geçmişte ihracatçı yapısı olan ülkemizin ise -6 gibi
bir değerle nispi ticaret avantajına sahip olmadığı görülmektedir (Çizelge 4.48 ve
Şekil 4.24)
Şekil 4.24. Pamuk nispi ticaret avantajı (RTA) (2000-2009)
Ürün ihracatının ülkenin ve dünyanın genel ihracatına göre avantajını ölçen
Nispi İhracat avantajı (Ln RXA >1) değerlerine göre 3,168 ile Yunanistan yine ilk
sırada yer almaktadır. Ardından 2,376 ile Pakistan, 2,022 ile Avustralya, 1,480 ile
ABD ve 1,166 ile Brezilya avantajlı durumdaki ülkelerdir. Ülkemizin hesaplama
sonucu aldığı değer ise 0,802 dir. Yine dünyanın en büyük ithalatçısı olan Çin ise 2,847 gibi değerle oldukça yüksek bir dezavantaja sahip bir ülke görünümü
sunmaktadır (Çizelge 4.49 ve Şekil 4.25).
127
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Şekil 4.25. Pamuk nispi ihracat avantajı (LN RXA) (2000-2009)
Karşılaştırmalı üstünlüğü temsil eden RC değerine göre (RC>0), pamuk dış
ticaretinde karşılaştırmalı üstünlüğe sahip ülkeler sırasıyla şunlardır. 8,116 ile
Avustralya, 5,369 ile ABD, 4,934 ile Yunanistan, 1,085 ile Brezilya ve 0,470 ile
Hindistan. Ülkemiz -1,324 değeri ile karşılaştırmalı üstünlüğe sahip değildir (Çizelge
4.50 ve Şekil 4.26).
Şekil 4.26. Pamuk karşılaştırmalı üstünlüğü (RC) (2000-2009)
128
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
129
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
130
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
131
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
4.8.2. Pamuk İpliği Sektöründe Karşılaştırmalı Üstünlükler
2000-2009 döneminde dünya pamuk ipliği ticaretinde önemli paylara sahip
14 ülkenin gerçekleştirdikleri ihracat ve ithalat hareketleri incelendiğinde, Çin 20072009 dönemi ortalamasında yaklaşık 4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmiştir.
Çin’i Hong Kong, Hindistan, Pakistan, ABD ve İtalya takip etmektedir. Aynı
dönemde Çin 7 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirmiştir. İtalya, Hong Kong, Çin ve
Türkiye en çok pamuk ipliği ithal eden ülkeler sıralamasını oluşturmaktadır (Çizelge
4.51).
Çizelge 4.51. Seçili ülkelerin pamuk ipliği ticareti 2000-2009 (milyon dolar)
Yıllar
2000/03
2004/06
2007/09
Ülkeler
İhracat
İthalat
İhracat
İthalat
İhracat
İthalat
ABD
355
527
932
855
1619
852
Almanya
255
361
4926
626
439
580
Avustralya
33
75
25
182
13
77
Brezilya
59
27
184
16
126
88
1589
2394
3156
17354
4386
4633
Endonezya
361
69
686
116
726
108
Hindistan
1574
8
2767
21
3587
39
Hong Kong
1640
1782
4099
4105
4383
4651
35
448
68
749
77
623
İtalya
557
588
979
1149
919
5336
Meksika
105
139
158
146
122
133
Pakistan
1362
0,1081
2265
6
3134
23
Türkiye
770
386
680
637
745
1063
Yunanistan
133
69
314
143
264
132
Çin
Japonya
Kaynak: www.comtrade.un.org
Dünya pamuk ipliği ticaretinde bu ülkelerin pamuk ipliği ve toplam
ürünlerinin ihracat ve ithalatlarının, dünyanın pamuk ipliği ve toplam ürün ihracat ve
ithalatıyla karşılaştırması gerçek rekabetçi konumlarını belirlemede daha doğru
132
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
olmaktadır. Bu kapsamda pamuk ipliği ticaretini gerçekleştiren 14 ülkeye ait Nispi
Ticaret Avantajı (RTA), Nispi İhracat Avantajı (Ln RXA) ve Ülke veya Malın
Karşılaştırmalı Üstünlüğü (RC) değerleri aşağıda yer almaktadır.
Nispi ticaret avantajında (RTA>0), en yüksek avantaja sahip olan ülke 86,238
ile Pakistan’dır. Ardından 16,055 ile Hindistan, 5,762 ile Yunanistan, 2,550 ile
Endonezya,1,899 Türkiye ve 0,446 ile ABD’dir. Bu ülkeler pamuk ipliği ticaretinde
güçlü rekabetçi özelliği olan ülkelerdir (Şekil 4.27 ve Çizelge 4.52).
Şekil 4.27. Pamuk iplikleri nispi ticaret avantajı (RTA) (2000-2009)
Ürün ihracatının ülkenin ve dünyanın genel ihracatına göre avantajını ölçen
Nispi İhracat avantajı (Ln RXA>1)değerlerine göre, 4,452 ile Pakistan yine ilk sırada
yer almaktadır. Ardından 2,743 ile Hindistan,1,914 ile Yunanistan, 1,856 ile Hong
Kong, 1,505 ile Türkiye ve 1,292 ile Endonezya güçlü ihracat avantajına sahip
ülkelerdir (Şekil 4.28 ve Çizelge 4.53).
133
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Şekil 4.28. Pamuk iplikleri nispi ihracat avantajı (LN RXA) (2000-2009)
Karşılaştırmalı üstünlüğü temsil eden RC değerine göre (RC>0), pamuk ipliği
dış ticaretinde karşılaştırmalı üstünlüğe sahip ülkeler sırasıyla şunlardır. 5,823 ile
Pakistan, 5,329 ile Hindistan, 1,720 ile Yunanistan, 1,208 ile Endonezya, 1,001 ile
ABD, 0,542 ile Türkiye ve 0,169 ile Brezilya’dır (Şekil 4.29 ve Çizelge 4.54).
Şekil 4.29. Pamuk iplikleri karşılaştırmalı üstünlüğü (RC) (2000-2009)
134
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
135
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
136
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
137
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
4.8.3. Pamuklu Dokuma Sektöründe Karşılaştırmalı Üstünlükler
2000-2009 döneminde dünya pamuklu dokuma ticaretinde önemli paylara
sahip 14 ülkenin gerçekleştirdikleri ihracat ve ithalat hareketleri incelendiğinde, Çin
2007-2009
dönemi
ortalamasında
yaklaşık
20
milyar
dolarlık
ihracat
gerçekleştirmiştir. Çin’i Hong Kong, İtalya, Pakistan, Almanya, Hindistan ve
Türkiye takip etmektedir. Aynı dönemde Hong Kong 7 milyar dolarlık ithalat
gerçekleştirmiştir. Çin, İtalya, ABD, Türkiye ve Almanya en çok pamuklu dokuma
ithal eden ülkeler sıralamasını oluşturmaktadır (Çizelge 4.55)
Çizelge 4.55. Seçili ülkelerin pamuklu dokuma ticareti 2000-2009 (milyon dolar)
Yıllar
2000/03
2004/06
2007/09
Ülkeler
İhracat
İthalat
İhracat
İthalat
İhracat
İthalat
ABD
3466
0,38
3274
3614
2094
2777
Almanya
2667
1888
3225
2166
3072
2203
76
338
8
311
50
220
460
38
633
56
758
288
7360
4032
13840
5040
19834
5176
Endonezya
974
386
867
246
868
454
Hindistan
2296
76
2174
387
2200
691
Hong Kong
3843
2891
7276
5719
7607
6576
Japonya
2153
856
2572
865
2219
759
İtalya
4422
1934
6799
2510
6621
2812
Meksika
481
2200
23
2290
184
1639
Pakistan
1334
2
3309
41
4793
54
Türkiye
1675
1615
1999
2309
2616
2236
96
205
259
267
263
282
Avustralya
Brezilya
Çin
Yunanistan
Kaynak: www.comtrade.un.org
138
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Dünya pamuklu dokuma ticaretinde bu ülkelerin pamuklu dokuma ve toplam
ürünlerinin ihracat ve ithalatlarının, dünyanın pamuklu dokuma ve toplam ürün
ihracat ve ithalatıyla karşılaştırması gerçek rekabetçi konumlarını belirlemede daha
doğru olacaktır. Bu kapsamda pamuklu dokuma ticaretini gerçekleştiren 14 ülkeye
ait Nispi Ticaret Avantajı (RTA), Nispi İhracat Avantajı (Ln RXA) ve Ülke veya
Malın Karşılaştırmalı Üstünlüğü (RC) değerleri aşağıda yer almaktadır. Nispi ticaret
avantajını gösteren RTA değerlerine göre (RTA>0), en yüksek avantaja sahip olan
ülke 58,232 ile Pakistan’dır. Ardından 5,068 ile Hindistan, 2,790 ile Çin, 1,895 ile
Türkiye ve İtalya, 1,526 ile Yunanistan’dır (Şekil 4.30 ve Çizelge 4.56).
Şekil 4.30. Pamuklu dokuma nispi ticaret avantajı (RTA) (2000-2009)
Ürün ihracatının ülkenin ve dünyanın genel ihracatına göre avantajını ölçen
Nispi İhracat avantajı (Ln RXA>1), değerlerine göre 4,0329 ile Pakistan yine ilk
sırada yer almaktadır. Ardından 1,773 ile Türkiye, 1,664 ile Hong Kong, 1,630 ile
Hindistan, 1,537 ile Çin ve 1,220 ile İtalya güçlü ihracat avantajına sahip ülkelerdir
(Şekil 4.31 ve Çizelge 4.57).
139
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
140
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Şekil 4.31. Pamuklu dokuma nispi ihracat avantajı (LN RXA) (2000-2009)
Karşılaştırmalı üstünlüğü temsil eden RC değerine göre (RC>0), pamuklu
dokuma dış ticaretinde karşılaştırmalı üstünlüğe sahip ülkeler sırasıyla şunlardır.
5,191 ile Pakistan, 2,482 ile Hindistan’dır. Değerleri 0-1 arasında kalan diğer ülkeler
Brezilya, Çin, Yunanistan, Türkiye, ABD, Endonezya ve Almanya’dır (Şekil 4.32 ve
Çizelge 4.58).
Şekil 4.32. Pamuklu dokuma karşılaştırmalı üstünlüğü (RC) (2000-2009)
141
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
142
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
143
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
4.9. Türkiye’de Pamuk ve Pamuklu Sektöründeİşletmelerin Rekabet Durumu
Pamuk ve pamuklu sektöründe seçilen 14 ülke için gerçekleştirilen
karşılaştırmalı üstünlükler analizi sonuçlarına göre, pamukta nispi ticaret, nispi
ihracat ve karşılaştırmalı üstünlüklerde Yunanistan ilk sırada yer almaktadır. ABD,
Avustralya, Brezilya ve Hindistan bu üç rekabet göstergesinde üst sıralarda yer
almaktadır. Türkiye ise nispi ihracat avantajında pozitif değere sahipken, nispi ticaret
avantajı ve karşılaştırmalı üstünlüklerde negatif değerlere sahiptir.
Karşılaştırmalı üstünlükler analizi sonuçlarına göre, pamuk ipliğinde ise
rekabet konumumuz pamuğa göre daha iyidir. Dünya pamuk ipliği ticaretinde nispi
ticaret, nispi ihracat ve karşılaştırmalı üstünlüklerde Pakistan ilk sırada yer
almaktadır. Pakistan’ı Hindistan, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya izlemektedir.
Bu sonuçlara göre Türkiye pamuk ipliği rekabetinde karşılaştırmalı üstünlüğe
sahiptir.
Karşılaştırmalı üstünlükler analizi sonuçlarına göre, pamuklu dokumada nispi
ticaret ve nispi ihracat avantajında, karşılaştırmalı üstünlüklerde Pakistan ilk sırada
yer almaktadır. Hindistan, Çin, Türkiye, İtalya ve Yunanistan bu üç rekabet
göstergesinde pozitif değere sahiptir. Türkiye pamuklu dokuma rekabetinde de
karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir.
Özetle açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler analizi sonuçları Türkiye’nin
katma değer yaratan pamuk ipliği ve pamuklu dokumada karşılaştırmalı üstünlüğe
sahip olduğunu göstermektedir. Pamuk ticaretinde ise karşılaştırmalı üstünlüğü
bulunmamaktadır. Pamuk ve pamuklu sektöründe firmaların dünya ticaretinde
rekabetlerine etki eden unsurların belirlenmesi Türkiye’de sektörün etkinliği ve
sürekliliği açısından önemlidir.
Bu kapsamda Türkiye’nin pamuk ve pamuklu dokuma sektöründeki
rekabetinde karşılaştırmalı üstünlükler konumunu belirleyen ve etkileyen unsurların
tespit
edilmesi
amacıyla
bu
sektörde
gerçekleştirilmiştir.
144
faaliyet
gösteren
firmalarla
anket
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Bu kapsamda anket, ülkemizde yoğun pamuk üretimi yapılan, Ege (İzmir,
Denizli, Aydın) Akdeniz (Adana, Mersin, Antalya, Hatay) ve Güneydoğu Anadolu
(Kahramanmaraş, Gaziantep, Urfa, Diyarbakır) bölgelerinde gerçekleştirilmiştir.
Her üç gruba ait anket çalışması sonuçları ve katılımcıların bir kısmının
sorularla ilgili yorumları aşağıda yer almaktadır. Her bir sektör grubuna ait anket
formları EK-1, EK-2 ve EK-3’de verilmiştir.
4.9.1. Ankete Katılan Firmalar Hakkında Genel Bilgiler
4.9.1.1. Pamuk Firmaları Hakkında Genel Bilgiler
Pamuk firmalarından toplam 38 firma ankete yanıt vermiştir. 38 Firmanın
illere göre dağılımı ise; 4’ü Hatay, 10’u Kahramanmara
ş, 10’u Aydın, 9’u Denizli,
5’iŞanlıurfa’dır. Firmaların hukuki yapılarına göre dağılımı ise; 14’ü anonimşirket,
24’ü ise LimitedŞirket statüsündedir.
Pamuk firmalarının çalışan sayıları incelendiğinde %68’i 1-250 arası işçi
çalıştıran küçük ve orta ölçekli, %21 ise 251-500 arasında işçi çalıştıran büyük
ölçekli işletmelerdir (Çizelge 4.59).
Çizelge 4.59. Pamuk firmalarında çalışan sayıları (Kişi)
Çalışan Sayısı
Firma Sayısı
Yüzde (%)
1-250
26
68
251-500
8
21
501-1000
4
11
1001+ üstü
-
-
38
100
Toplam
Firmaların %55’i 1000-5000 ton, %29’u 5001-15000 ton pamuk üretim
ve/veya işleme kapasitesine sahiptir (Çizelge 4.60).
145
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.60. Pamuk firmalarının üretim / işleme kapasiteleri (TL/ Ton)
Kapasite (Ton/Yıl)
Firma Sayısı
Yüzde (%)
1.000-5.000
21
55
5.001-15.000
11
30
15.000 ve üstü
6
15
Toplam
38
100
Ankete katılan pamuk firmaların %42’si 10 yıl ve üzerinde, %34’ü ise 5-10
yıl arasında dış ticaret faaliyetleri gerçekleştirmektedirler (Çizelge 4.61).
Çizelge 4.61. Pamuk firmalarının dış ticaret deneyimleri
Süre
Firma Sayısı
Yüzde(%)
5 yıldan az
9
24
5-10 yıl arası
13
34
10 yıl ve üzeri
16
42
Toplam
38
100
Firmaların tümü ürünlerini dış pazara satmaktadırlar, bu kapsamda
gerçekleştirdikleri yıllık ihracat ve ithalat tutarlarına ilişkin soru sorulmuştur. Ancak
bu soruya pamuk firmalarından ölçülebilir yanıt gelmemiştir.
Pamuk firmaları dış ticarete konu ürünleri GTİP koduna göre 3 ana grupta
sınıflandırılmıştır. Katılımcı firmaların %69’u “Pamuk (Karde edilmemi
ş*) GTİP
kodlu ürünü ihraç etmektedirler. Gerçekleştirdikleri ithalatlarında ise %37 “Pamuk
(Karde edilmiş)”, %34 Pamuk Döküntüsü, %29 Pamuk (Karde edilmemiş) GTİP
kodlu ürünler yer almaktadır. Bu ürünlerin tekstil sektörünün tercihi olan kalitedeki
ürünlerden oluştuğunu belirtmişlerdir (Çizelge 4.62).
146
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.62. Pamuk firmalarının dış ticarete konu ürünleri
Ürün Türü
İhracat Yüzde (%) İthalat
Yüzde (%)
Pamuk ( Karde edilmemiş)
26
69
11
29
Pamuk Döküntüleri
7
18
13
34
Pamuk ( Karde edilmiş)
5
13
14
37
Toplam
38
100
38
100
*Penyelenmemiş pamuk
4.9.1.2. Pamuk İpliği Firmaları Hakkında Genel Bilgiler
Pamuk firmalarından toplam 39 firma ankete yanıt vermiştir. Ancak anket
sorularının tümünü doğru yanıtlayan ve analize uygun görülen yanıtlayıcı sayısı
36’dır. Bu firmaların illere göre dağılımı şu şekildedir; 15’i Kahraman Maraş, 3’ü
Diyarbakır, 5’i Gaziantep, 4’ü
Şanlıurfa, 6’sı Adana, 2’si Denizli ve 1’i Hatay ilinde
imalat gerçekleştirmektedirler. Firmaların 11’i anonim şirket, kalan 25 firma ise
Limited şirket statüsündedir.
Pamuk ipliği firmalarından ankete katılanların %42’si 50-250 arasında işçi
çalıştıran küçük ölçekli işletmelerdir. %25’i ise 251-500 arasında işçi çalıştıran orta
ölçekli işletmedir (Çizelge 4.63).
Çizelge 4.63. Pamuk ipliği firmalarında çalışan sayıları (kişi)
Çalışan Sayısı
Firma Sayısı
Yüzde (%)
1-250
15
42
251-500
9
25
501-1000
7
19
1001+ üstü
5
14
Toplam
36
100
Pamuk ipliği firmalarının %58’i 1000-5000 ton, %25’i 5001-15.000 ton ve
%17’si ise 15.000 tonun üstünde üretim/ şleme
i
kapasitelerine sahiptir (Çizelge
4.64).
147
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.64. Pamuk ipliği firmalarının üretim / işleme kapasiteleri (TL/Ton)
Kapasite (Ton/Yıl)
Firma Sayısı
Yüzde (%)
1.000-5.000
21
58
5.001-15.000
9
25
15.000 ve üstü
6
17
Toplam
36
100
Pamuk ipliği firmalarının %50’si 10 yıl ve üzerinde, %31’i ise 5-10 arasında
dış ticaret faaliyetleri gerçekleştirmektedirler (Çizelge 4.65).
Çizelge 4.65. Pamuk ipliği firmalarını dış ticaret deneyimleri
Süre
Firma Sayısı
Yüzde(%)
5 yıldan az
7
19
5-10 yıl arası
11
31
10 yıl ve üzeri
18
50
Toplam
36
1
Firmaların tümü ürünlerini dış pazara satmaktadırlar, bu kapsamda
gerçekleştirdikleri yıllık ihracat ve ithalat tutarlarına ilişkin soru sorulmuştur. Ancak
bu soruya pamuk ipliği firmalarından ölçülebilir yanıt gelmemiştir.
Pamuk ipliği firmalarının dış ticarete konu ürünleri GTİP koduna göre 4 ana
grupta sınıflandırılarak sorulmuştur. Katılımcı firmaların %50’si “ Pamuk ipli
ği
(dikiş ipliği hariç % 85 veya üstü pamuk içeren) GTİP kodlu ürünü ihraç
etmektedirler. Bu iplik çeşidi dokumalık kumaş sektöründe kullanılmaktadır. Diğer
iplik türlerinde ihracat oranları %17 oranındadır. Gerçekleştirdikleri ithalatlarında ise
%33’ü oranında “Pamuk ipliği (dikiş ipliği hariç %85 veya üstü pamuk içeren” ve
%29’u ise ‘Pamuk ipli
ği’ ( dikiş ipliği hariç, %85’den az pamuk içeren) GTİP kodlu
ürünler yer almaktadır. Bu ürünlerin ithalat gerekçesi hakkında katılımcılar açıklama
yapmamışlardır (Çizelge 4.66).
148
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.66. Pamuk ipliği firmalarının dış ticarete konu ürünleri
İhracat
Yüzde (%)
İthalat
Yüzde (%)
Pamuktan dikiş ipliği
6
17
4
19
Pamuk ipliği (dikiş ipliği hariç
%85 veya üstü pamuk içeren)
18
50
7
33
Pamuk ipliği (dikiş ipliği hariç,
%85’den az pamuk içeren)
6
17
6
29
Pamuk ipliği (dikiş ipliği hariç,
perakende satılabilir halde olan
6
16
4
19
Toplam
36
100
21
100
Ürün Türü
4.9.1.3. Pamuklu Dokuma Firmaları Hakkında Genel Bilgiler
Pamuklu dokuma firmalarından toplam 60 firma ankete yanıt vermiştir.
Ancak anket formunun doğru şekilde doldurulmuş haliyle yanıtlayan sayısı 43’tür.
Bu firmaların 18’i Denizli ve ilçelerinden, 13’ü Ayd
ın ve ilçelerinden, 6’sı Adana,
2’si Hatay, 3 Diyarbakır ve 1’i Kahramanmaraş’tan katılmıştır. Firmaların 32’si
limitet, 11‘i ise anonimşirket statüsündedir.
Pamuklu dokuma firmalarında ki çalışan ise %37’si 501-1000 ve %35’i 251500 arası işçi çalıştıran büyük ölçekli işletmelerdir (Çizelge 4.67).
Çizelge 4.67. Pamuklu dokuma firmalarında çalışan sayıları (kişi)
Çalışan Sayısı
Firma Sayısı
Yüzde (%)
1-250
7
16
251-500
15
35
501-1000
16
37
1001+ üstü
5
12
Toplam
43
100
Pamuklu dokuma firmalarının ise, %53’ü 15.000 ton ve üstünde , %35’i
5001-15.000 ton aralığında üretim/ işleme kapasitelerine sahiptir (Çizelge 4.68).
149
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.68. Pamuklu dokuma firmalarının üretim / işleme kapasiteleri (TL/ Ton)
Kapasite (Ton/Yıl)
Firma Sayısı
Yüzde (%)
1.000-5.000
5
12
5.001-15.000
15
35
15.000 ve üstü
23
53
Toplam
43
100
Pamuklu dokuma firmalarının %58’i 10 yıl ve üzerindeki sürede, %30’u ise
çalışma süresi olarak 5-10 yıl arasındaki sürede dış ticaret faaliyetleri
gerçekleştirmektedirler (Çizelge 4.69).
Çizelge 4.69. Pamuklu dokuma firmalarının dış ticaret deneyimleri
Süre
Firma Sayısı
Yüzde(%)
5 yıldan az
5
12
5-10 yıl arası
13
30
10 yıl ve üzeri
25
58
Toplam
43
100
Firmaların tümü ürünlerini dış pazara satmaktadırlar, bu kapsamda
gerçekleştirdikleri yıllık ihracat ve ithalat tutarlarına ilişkin soru sorulmuştur. Ancak
bu soruya pamuklu dokuma firmalarından ölçülebilir yanıt gelmemiştir.
Pamuklu dokuma firmaların dış ticarete konu ürünleri GTİP koduna göre 6
ana grupta sınıflandırılarak sorulmuştur. Katılımcı firmaların ihracata konu olan
ürünlerinin %86’sı GTİP kodlu (%85’den daha az pamuk içerenler ve sentetik lifli,
metrekaresi 200 gr’ı geçmeyen) dokuma, %63’ü GTİP kodlu (%85’den daha az
pamuk içerenler metrekaresi 200 gr’ı geçmeyen) dokumadan oluşmaktadır. GTİP
kodlu (%85’den daha fazla pamuk içerenler metrekaresi 200 gr’dan fazla) dokumay
ı
ihraç edenlerin oranı %49’dur.İthalata konu olan ürünlere baktığımızda ise %91 ile
(%85’den daha fazla pamuk içerenler metrekaresi 200 gr’dan fazla) dokuma kuma
ş
ilk sıradadır. Ankete katılan ve bu ürünü işaretleyen firmalardan 8’i bu ürünü
150
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
mobilya sektörünün talebine yanıt vermek için ithal ettiklerini bildirmişlerdir. Genel
olarak pamuklu dokuma kumaş ithali %19-%30 arasındadır (Çizelge 4.70).
Çizelge 4.70. Pamuklu dokuma firmaların dış ticarete konu ürünleri
Ürün Türü
Pamuklu mensucat (%85’den
daha fazla pamuk içerenler
metrekaresi 200 gr’ı geçmeyen)
Pamuklu mensucat (%85’den
daha fazla pamuk içerenler
metrekaresi 200 gr dan fazla)
Pamuklu mensucat (%85’den
daha az pamuk içerenler
metrekaresi 200 gr’ı geçmeyen
Pamuklu mensucat (%85’den
daha az pamuk içerenler
metrekaresi 200 gr’ı geçen
Pamuklu mensucat (%85’den
daha az pamuk içerenler ve
sentetik lifli, metrekaresi 200 gr’ı
geçen
Pamuklu mensucat (%85’den
daha az pamuk içerenler ve
sentetik lifli, metrekaresi 200 gr’ı
geçmeyen
İhracat
Yüzde (%)
İthalat
Yüzde (%)
17
40
8
19
21
49
10
23
27
63
13
30
11
26
-
-
11
26
-
-
37
86
39
91
N= 43
4.9.2. Pamuk
ve
Pamuklu
Sektöründe
Firmaların
Dış
Ticaret
hangi
ülkelerle
Gerçekleştirdikleri Ülkeler
Firmalara
dış
ticarete
konu
olan
faaliyetlerini
gerçekleştirdiklerine yönelik soru yöneltilmiştir. Yanıtlar ihracat ve ithalat yapılan
ülkeler olarak üç firma grubu için karşılaştırmalı çizelgeler halinde verilmiştir
(Çizelge 4.71 ve 4.72).
Ankete katılan pamuk firmalarının %47’si Çin, %37’si İtalya ve
%32’Almaya’ya yo
ğun olarak ihracat gerçekleştirmektedirler. Pamuk ipliği firmaları
ise %47’si İtalya, %44’ü Rusya Federasyonu, %39’u Almanya ve Yunanistan’a
sıklıkla ihracatta bulunurken, pamuklu dokuma firmaların %77’si İtalya, %67’si
151
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Almanya ve %49’u Polonya ve Romanya’ya ürünlerini ihraç etmektedirler (Çizelge
4.71).
Ankete katılan pamuk firmalarının %61’i Çin’den, %50’si ABD’den ve
%29’u Yunanistan’dan yo
ğun olarak pamuk ithal etmektedirler. Pamuk İpliği
firmalarının %71’i Asya Kıtası ülkelerinden (Hindistan, Pakistan vb.) , %52’si Türki
Cumhuriyetler’den (Özbekistan, Azerbaycan vb.) ve %42’si Suriye’den pamuk ği
ipli
ithalatı gerçekleştirmektedir. Pamuklu dokuma firmaların %67’si Çin’den, %44’ü
ABD ve Asya Kıtası ülkelerinden (Hindistan, Pakistan vb.) ve %26’sı ’ Türki
Cumhuriyetler’den
(Özbekistan,
Azerbaycan
etmektedirler (Çizelge 4.72).
152
vb.),
pamuklu
dokuma
ithal
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.71. İhracat gerçekleştirilen ülkeler
Pamuk
Pamuk İpliği
Ülkeler
Yüzde
Yüzde
Dağılım
Dağılım
(%)
(%)
AB ÜLKELERİ
Pamuklu Dokuma
Dağılım
Yüzde
(%)
Portekiz
-
-
5
14
-
-
Almanya
12
32
14
39
29
67
İtalya
14
37
17
47
33
77
Yunanistan
3
8
14
39
5
12
İspanya
6
16
9
25
12
28
Macaristan
1
2
4
11
-
-
Fransa
-
-
5
14
13
30
Polonya- Romanya
-
-
6
17
21
49
Belçika
3
8
-
-
-
-
İngiltere
5
13
4
11
16
37
Hollanda
-
-
-
-
14
33
ABD
-
-
3
8
9
21
Diğer Amerika Ülkeleri
(Brezilya, Meksika)
Çin
3
8
2
5
11
26
18
47
4
11
15
35
Suriye
3
8
3
8
3
7
4
11
5
14
14
32
2
5
1
3
5
12
6
16
16
44
14
33
6
16
1
3
9
21
1
2
4
11
6
14
Türkî Cumhuriyetler
(Özbekistan, Azerbaycan,
Uzak Doğu Ülkeleri
(Kore, Japonya, Vietnam)
Rusya Federasyonu
Asya Kıtası Ülkeleri
(Hindistan Pakistan,
Bangladeş
vb.) (Benin,
Afrika Ülkeleri
Burkana Faso vb)
*Birden fazla seçenek işaretlenmiştir
153
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.72. İthalat gerçekleştirilen ülkeler
Ülkeler
Pamuklu
Dokuma
Yüzde
Yüzde
Yüzde
Dağılım
Dağılım
Dağılım
(%)
(%)
(%)
Pamuk İpliği
Pamuk
AB ÜLKELERİ
Portekiz
-
-
3
14
-
-
Almanya
3
8
4
19
2
5
İtalya
-
-
3
14
6
14
Yunanistan
11
29
2
9
1
2
İspanya
3
8
-
-
-
-
Macaristan
-
-
-
-
-
-
Fransa
1
3
-
-
-
-
Polonya- Romanya
-
-
1
4
2
5
Belçika
-
-
-
-
-
-
İngiltere
-
-
-
-
2
5
Hollanda
-
-
-
-
-
-
ABD
Diğer Amerika Ülkeleri
(Brezilya, Meksika)
Çin
19
50
6
29
19
44
3
8
5
24
3
7
23
61
5
24
29
67
Suriye
Türkî
Cumhuriyetler
(Özbekistan, Azerbaycan,
Türkmenistan)
9
24
9
42
1
2
9
24
11
52
11
26
Uzak Doğu Ülkeleri
(Kore, Japonya, Vietnam)
-
-
6
27
1
2
Rusya Federasyonu
-
-
-
-
1
2
Asya Kıtası Ülkeleri
(Hindistan
Pakistan,
Bangladeş vb.)
10
26
15
71
19
44
Afrika Ülkeleri (Benin,
Burkana Faso vb)
3
8
-
-
1
2
* Birden fazla seçenek işaretlenmiştir
154
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma firmalarının ihracatlarını sıklıkla
gerçekleştirdikleri ülkelerde AB ülkelerinin ağırlıklı olduğunu görülmektedir. AB
ülkeleri içerisindeki dağılımı incelendiğinde; İtalya, Almanya, İspanya, İngiltere,
Yunanistan yer almaktadır. İhracat gerçekleştirilen diğer ülkeler ise Çin Halk
Cumhuriyeti, Rusya ve Asya Kıtası ülkeler (Hindistan, Pakistan vb.) ve Türki
Cumhuriyetlerdir. Pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma firmalarının ithalatı ise
Çin, ABD, Yunanistan, Asya kıtası ülkeleri ve Türki Cumhuriyetleriyle
gerçekleşmektedir.
Ankete
katılan
firmaların
ihracat
ve
ithalatlarını
gerçekleştirdikleri ülkelerin dağılımı Türkiye’nin pamuk ve pamuklu sektörü dış
ticaretinin incelendiği Şekil 4.11, 4.12, 4.16, 4.17, 4.18 ve 4.19’da yer alan ülkelerle
benzerlik göstermektedir. Bu eğilimde Gümrük Birliği anlaşmasının ve Türkiye’deki
birçok iplik ve dokuma firmalarının AB tekstil işletmelerine fason imalat
gerçekleştirmelerinin etkisi olabilir.
4.9.3. Pamuk ve Pamuklu Sektöründeki Firmaların Ürün Özelliklerinin
Rakipleriyle Karşılaştırılması
Firmalara üretimini veya satışını gerçekleştirdikleri ürünlerini yabancı
ürünlerle karşılaştırmalarına yönelik bir soru sorulmuştur. Her bir özelliği rakiplerine
göre kötü, orta ve iyi şeklinde karşılaştırarak değerlendirmeleri istenmiştir
Pamuk firmalarının bu soruya verdikleri yanıtları genel olarak incelendiğinde
yanıt veren firmaların birçoğu kendi ürün özelliklerini yabancı köken/ marka
ürünlere göre orta olarak tanımlamışlardır. Orta olarak tanımlanan unsurlar şunlardır;
ürün özellikleri (%42), üretim teknolojisi (%50), kalite (%42), fiyat(%53), ürün
bulunabilirliği (%68), standartlara uygunluk (%53), ödeme koşulları (%45). İyi
olarak tanımladıkları unsurlar ise dayanıklılık (%50) ve teslim koşullarıdır (%74)
(Çizelge 4.73). Pamuk firmalarının orta olarak tanımladıkları unsurları iyileştirmeye
yönelik çalışmalarla ürünlerinin dış pazardaki rekabetçi özelliklerinin güçlenmesi
mümkün olabilir.
155
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.73. Pamuk firmalarının ürün özelliklerinin yabancı ürün özellikleriyle
karşılaştırılması
Pamuk
Faktörler
Kötü (%)
Orta (%)
İyi (%)
Ürün özellikleri
21
42
37
Üretim teknolojisi
21
50
29
Ürünün bulunabilirliği
8
68
24
Dayanıklılık
16
34
50
Standartlara uygunluk
13
53
34
Teslim Koşulları
5
21
74
Ödeme Koşulları
42
45
13
Kalite
24
42
34
Fiyat
29
53
18
-
-
-
Marka İmajı
Pamuk ipliği firmalarının verdikleri yanıtlar incelendiğinde yanıt verenlerin
birçoğu kendi ürün özelliklerini yabancı köken/ marka ürünlere göre “iyi” olarak
tanımlamışlarıdır. İyi olarak tanımlanan unsurlar şunlardır; kalite ve standartlara
uygunluk
(%86),
ürünün
bulunabilirliği
(%83),
dayanıklılık
(%81),
ürün
özellikleri(%75), ambalaj kalitesi (%69), üretim teknolojisi ve ürün çeşitliliği(%58),
teslim koşulları (%56). Orta olarak tanımladıkları unsurlar, satış sonrası (%67),
marka imajı (%56), araştırma- geliştirmedir (%50). Ankete katılan 36 firmanın 16’sı
bu tanımlamalarda Çin, Hindistan ve Pakistan kökenli ürünlere göre karşılaştırma
yaptıklarını ifade etmişlerdir (Çizelge 4.74).
Pamuk ipliğinde firmaların rekabetçi yönlerinin pozitif olduğu söylenebilir.
Ancak günümüz rekabet koşullarında marka ve araştırma geliştirmenin önemi
yadsınamaz. Bu alanlarda gerçekleştirilebilecek iyileştirmeler sektörün dünya
rekabetinde daha ileri bir konuma gelmesinde etkili olabilir.
Pamuklu dokuma firmalarının verdikleri yanıtlar incelendiğinde, yanıt
verenlerin birçoğu kendi ürün özelliklerini yabancı köken/ marka ürünlere göre “iyi”
olarak tanımlamışlardır. İyi olarak tanımlanan unsurlar şunlardır; ürün çeşitliliği
(%90), standartlara uygunluk (%84), dayanıklılık (%72), ürünün bulunabilirliği ve
156
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
kalitesi (%70) , ambalaj kalitesi (%67), üretim teknolojisi (%65) ve ürün
özelliklerinde (%60) rakiplerinden daha iyi olduğunu belirtmişlerdir. Orta düzeyde
belirttikleri özellikler ise maliyetler ve fiyat (%49), satış sonrası hizmetler (%65),
teslim koşulları (%53), ödeme koşulları ve marka imajıdır (%42).
Bu soruya yanıt veren 5 katılımcı sadece Pakistan’la çok yoğun çalıştıklarını
ve kıyaslamayı buna göre yaptıklarını belirtmişlerdir. Verilen yanıtlardan görüldüğü
üzere pamuklu dokuma işletmelerinin maliyet ve fiyat başta olmak üzere pazarlama
çalışmalarına yönelik (satış sonrası hizmetler, marka imajı, teslim koşulları vb.)
konularda geliştirici ve iyileştirici çalışmalar yapmaları halinde dünya piyasalarında
daha etkin rekabet edebileceklerdir (Çizelge 4.74).
Çizelge 4.74. Pamuk ipliği ve pamuklu dokuma firmalarının ürün özelliklerinin
yabancı ürün özellikleriyle karşılaştırılması
Pamuk İpliği
Pamuklu Dokuma
Faktörler
Kötü
Orta
İyi
Kötü
Orta
İyi
(%)
(%)
(%)
(%)
(%)
(%)
25
75
2
37
60
Ürün özellikleri
14
28
58
2
32
65
Üretim teknolojisi
Ürünün
bulunabilirliği
Ürün çeşitliliği
-
17
83
9
21
70
6
36
58
-
9
91
Maliyetler
28
42
30
35
49
16
Ar-ge faaliyetleri
28
50
22
42
44
14
Ambalaj kalitesi
Satış sonrası
hizmetler
Dayanıklılık
Standartlara
uygunluk
Teslim Koşulları
8
22
69
7
26
67
-
67
33
14
65
21
-
19
81
2
26
72
-
14
86
2
14
84
14
31
55
-
53
47
Ödeme Koşulları
14
44
42
21
42
37
Kalite
3
11
86
2
28
70
Fiyat
11
42
47
21
49
30
Marka İmajı
2
56
42
33
42
25
157
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
4.9.4. Pamuk ve Pamuklu Sektöründeki Firmaların Rekabetlerine Etki Eden
Faktörler
Firmalara dış ticaret faaliyetinde rekabet gücünü etkileyen faktörler
sorulmuştur. Bu soruda yer alan faktörler genel olarak işletme, ürün ve pazar
koşullarından oluşmuştur. Likert’in beşli ölçeği kullanılmıştır (Çizelge 4.75).
Çizelge 4.75. Rekabete etki eden faktörler ölçeğinin seçenekleri ile puan aralıkları
Seçenekler
Verilen Puanlar
Puan Aralığı
Tamamen Katılıyorum
5
4.20-5.00
Katılıyorum
4
3.40-4.19
Fikrim Yok
3
2.60-3.39
Katılmıyorum
2
1.80-2.59
Kesinlikle Katılmıyorum
1
1.00-1.79
Pamuk firmalarının verdiği yanıtlar yoğun olarak katılıyorum şeklindedir.
Pamuk, firmalarının rekabetlerine etkide bulunmasına kesinlikle katılıyorum (5)
şeklinde görüş belirtikleri faktörler şunlardır; dünya pamuk piyasasındaki hareketler
(4,61), fiyat (4,45), işgücü maliyetleri (4,39), finansman imkânları (4,53), üründe
uzmanlaşma (4,50) ve ürün bulunabilirliğidir (4,34). Yine bu firmaların katılıyorum
(4) şeklinde görüş belirttikleri faktörler ise kalite (3,92), toplam maliyet (3,79), ürün
özellikleri (3,76), yan sanayinin varlığı (3,84), pazara yakınlık (4,03), yabancı
yatırımcıların varlığıdır (3,74) (Çizelge 4.76).
Pamuk firmalarının rekabetlerini çok önemli düzeyde etkileyen unsur dünya
pamuk piyasasındaki hareketlerdir. Bu konuda firmaların pamuk piyasasında
meydana gelebilecek değişimleri önceden takip edebilecekleri etkin bilgilendirme
sistemleri oluşturulmalıdır. Bu konuda devlet kurumlarının, oda ve birliklerin etkin
danışmanlık hizmeti vererek pamuk üreticilerini, çırçırcıları ve ihracatçılarını
bilgilendirmesi mümkündür. Fiyat konusunda ise devletin üretim girdi maliyetlerini
düşürmeye yönelik destek ve düzenlemeleri yapması mümkündür.
158
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.76. Pamuk firmalarında rekabete etki eden faktörler
Faktörler
Ortalamalar
Faktörler
Ortalamalar
Kalite
3,92
Ürün bulunabilirliği
4,34
Fiyat
4,45
Ürün çeşitliliği
3,58
Toplam Maliyet
Üründe
Uzmanlaşma
3,79
Ürün tedarik şekli
3,68
4,5
Ürün tedarik sorunları
3,71
Ürün özellikleri
3,76
Taşımacılık maliyetleri
3,55
Yan sanayinin
varlığı
3,84
Nitelikli işgücünün
varlığı
3,61
Pazara yakınlık
4,03
İş gücü maliyetleri
4,39
Finansman imkânı
4,53
Üretim Teknolojisi
3,82
Yabancı
yatırımcıların
varlığı
3,74
Araştırma Geliştirme
çalışmaları
3,61
Enflasyon
3,21
Dünya pamuk
piyasasındaki
hareketler
4,61
Pamuk ipliği firmalarının rekabetlerine etkide bulunmasına kesinlikle
katılıyorum (5) şeklinde görüş belirtikleri faktörler şunlardır. Kalite (4,27), fiyat ve
ürün bulunabilirliği (4,44), toplam maliyet(4,52), üründe uzmanlaşma (4,38), ürün
özellikleri (4,38), yan sanayinin varlığı (4,22), üretim kapasitesi(4,25), uluslararası
standartlar (4,50), pazara yakınlık (4,30), ürün tedarik sorunları(4,38), iş gücü
maliyetleri (4,55), nitelikli işgücü varlığı (4,30), üretim teknolojisi (4,27) ve
hammadde tedarik sorunlarıdır (4,25). Yine bu firmaların katılıyorum (4) şeklinde
görüş belirttikleri faktörler ise, enflasyon (3,66), ürün teknolojisi (4,11), pazarlama
ve tanıtım çalışmaları (4,19), dağıtım kanallarının yapısı (4,08), ürün çeşitliliği
(4,03), ürün tedarik şekli (4,13), taşımacılık maliyetleri (4,03), araştırma geliştirme
(4,03), marka bilinirliği (4,13), müşteri hizmetleri (4,17) ve sözleşmelere bağlılıktır
(4,19) (Çizelge 4.78). Pamuk ipliği sektöründe rekabette etkili olan en önemli
unsurlar olarak iş gücü maliyetleri, toplam maliyetler (sabit maliyetler), uluslararası
standartlar ve fiyattır. Fiyatı doğrudan etkileyen iş gücü ve toplam maliyetlerin
159
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
dünya ortalamalarına çekilmesine yönelik devletin destek ve düzenlemeleri
önemlidir.
Pamuklu dokuma firmalarının hemen hemen hepsi bu soruya kesinlikle
katılıyorum şeklinde yanıt vermişleridir. Verilen yanıtlarda ortalama değeri en
yüksek olanlar itibariyle ön plana çıkan faktörler şunlardır. Dağıtım kanallarının
yapısı (4,84), uluslararası standartlar (4,86), pazarlama ve tanıtım (4,83), nitelikli
işgücünün varlığı (4,81), hammadde tedarik sorunları (4,91), fiyat (4,79), yabancı
yatırımcıların varlığıdır (4,49) (Şekil 4.33, Çizelge 4.77). Pamuklu dokuma
sektöründe pamuk ve pamuk ipliğine kıyasla katma değeri yüksek ürünler
üretilmektedir. Bu nedenle burada ortaya çıkan sonuçlar pazarda tüketici/ kullanıcıya
malı daha hızlı ulaştırmada etkili olan pazarlama ve tanıtım, dağıtım kanallarının
yapısı, uluslararası standartlar gibi unsurların rekabette önemli olduğudur.
160
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
161
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
162
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Firmalar dış ticaret faaliyetlerinde devletin uyguladığı politikaların ve
uyguladığı kuralların rekabetlerine etkisi sorulmuştur. Pamuk firmalarının dış
ticarette devlet uygulamaları nedeniyle rekabet güçlerini çok olumsuz etkilediğini (5)
ifade ettikleri faktörler şunlardır. Gümrük politikaları (4,82), dış ticaret politikaları
(4,63), kur politikası (4,39), uluslararası örgütlerin yaptırımları (4,47), ekonomi
politikası (4,21), bürokrasi (4,26) ve yasal alt yapıdır (4,26) (Çizelge 4.78).
Pamuk ipliği firmalarının dış ticarette devlet uygulamaları nedeniyle rekabet
güçlerini çok olumsuz etkilediğini (5) ifade ettikleri faktörler şunlardır. Dış ticaret
politikası (4,67), kur politikası (4,61), ekonomisi politikası ve gümrük vergileri
(4,39), gümrük ve mali politikalardır (4,33) (Çizelge 4.78).
Pamuklu dokuma firmalarının dış ticarette devlet uygulamaları nedeniyle
rekabet güçlerini olumsuz etkilediğini (4) ifade ettikleri faktörler şunlardır; ekonomi
politikası (3,60), dış ticaret politikası (3,67), mali politikalar (3,79), gümrük
politikaları (3,83), destekleme politikaları (3,53), sektörel politikalar (3,70), kur
politikaları (3,70), bürokrasi (3,93), yasal altyapı (4,0), uluslararası örgütlerin
yaptırımlarıdır (3,86). Bu gruptaki firmaların kesinlikle katılıyorum (5) olarak
verdiği yanıt gümrük vergileridir (Şekil 4.34, Çizelge 4.78).
Üç sektörün de devlet politikalarından doğrudan etkilendiği söylenebilir.
Özellikle pamuk sektöründeki firmaların ithalatın serbestleştirilmesine yönelik
izlenen gümrük ve dış ticaret politikaları nedeniyle rekabette olumsuzluk
yaşamaktadır.
4.9.5. Firmaların İç Pazarda Rekabet Ettikleri Ülkeler
Firmalara ürünleri bazında iç pazarda rekabet ettikleri yabancı rakiplerinin
varlığına ilişkin bir soru yöneltilmiştir. Pamuk firmalarından 35’i hayır, 3 ise firma
evet yanıtını vermiştir. Evet, yanıtı veren firmalar rakiplerinin ABD, Fransa ve
Yunanistan kökenli firmalardan oluştuğunu bildirmiştir. Aynı soruya pamuk ipliği
firmalarından 30’u hayır derken 6’sı firma evet yanıtını vermiştir.
163
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
164
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4.78. Dış ticarette devletin uygulamalarının firmaların rekabet gücüne
etkileri
Ortalamalar
Faktörler
Pamuk Pamuk İpliği Pamuklu Dokuma
Ekonomi politikası
4,21
4,39
3,6
Dış ticaret politikası
4,63
4,67
3,67
Mali politikaları
4,16
4,33
3,79
Gümrük politikaları
4,82
4,33
3,83
Destekleme politikaları
3,58
4,02
3,53
Sektörel politikaları
3,79
4,36
3,7
Kambiyo rejimi (Kur politikası)
4,39
4,61
3,7
Bürokrasi
4,26
3,8
3,93
Yasal altyapı
4,26
4,19
4
Uluslararası örgütlerin yaptırımları
4,47
4,05
3,86
Gümrük vergileri
3,03
4,39
4,74
Ülkemizde ki yabancı rakiplerinin ülke kökenlerinin Çin Halk Cumhuriyeti,
İtalya, Suriye ve Türki Cumhuriyeti ülkeleri olduğu ifade etmişlerdir. Pamuklu
dokuma firmalarının tümü bu soruya evet yanıtını vermiştir. İç pazarda rekabet
ettikleri yabancı rakipleri Çin Halk Cumhuriyeti, Fransa, İtalya ve Suriye kökenli
firmalardan oluştuğunu belirtmişlerdir.
Genel anket sonuçları dikkate alındığında pamuktan pamuklu dokumaya
doğru gidildikçe yani katma değeri daha yüksek ürünlere doğru iç pazarda yabancı
rakiplerle rekabet artmaktadır.
4.9.6. Firmaların
Yapısal
Özelliklerinin
Dış
Pazarlardaki
Rakiplerle
Karşılaştırılması
Firmaların yapısal özelliklerini dış rakipleriyle karşılaştırarak kendilerini
zayıf veya güçlü olarak tanımlamaları istenmiştir. Pamuk firmalarının büyük bir
çoğunluğu rakip firmalara karşı zayıf olduklarını belirtmişlerdir Zayıf olarak
nitelendirdikleri faktörler; fiyat (%84), iş gücü maliyetleri ve finansman gücü (%71),
165
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
ürün çeşitliliği (%63), üretimde kullanılan teknoloji ve pazarlama kabiliyeti (%61),
uluslararası standartlara uygunluk (%53) olarak belirtmişleridir. Güçlü olarak
tanımlanan faktörlere baktığımızda %68 ile firma tecrübesi ilk sırada yer almaktadır
(Çizelge 4.79). Ankete katılan firmaların belirttikleri bu özellikleri ile dünya pamuk
piyasasında güçlü rekabet etmesi oldukça zor görünmektedir. Bu sonuçlar
karşılaştırmalı üstünlükler analizinde ülkemizin karşılaştırmalı üstünlüğe neden sahip
olamadığını açıklamaya yardımcı olabilir. Bu sektörde ankete katılan firmaların çok
büyük kısmı büyük ölçekli pamuk üreticisi ve çırçırcısıdır. Firmaların çalışma
anlayışları ve sistemleri modern işletmecilik yöntemlerinden çok uzaktadır. Bu
koşullarda bu firmaların teknoloji, pazarlama çalışmaları ve uluslararası standartlar
konusunda geliştirilmesi zordur.
Çizelge 4.79. Pamuk firmalarının dış rakiplerine göre rekabet faktörlerinin
karşılaştırmaları
Faktörler
Güçlü (%)
Zayıf (%)
Ürün kalitesi
45
55
Uluslararası standartlara uygunluk
47
53
Dağıtım kanallarının erişe bilirliği
50
50
Fiyat
16
84
İş gücü maliyeti
29
71
Nitelikli iş gücü varlığı
39
61
Öz sermaye yapısı
50
50
Finansman gücü
29
71
Temel maliyetler (sabit maliyetler)
45
55
Firma Tecrübesi
68
32
Ürün çeşitliliği
37
63
Pazarlama kabiliyeti
39
61
Pamuk ipliği firmalarının rakip firmalara karşı güçlü ve zayıf olarak
belirlediği özelliklerin dağılımı birbirine yakındır. Bu soruya yanıt veren firmaların
20’si bu karşılaştırmayı son dönemde rakipleri olan Çin, Hindistan, Pakistan, Suriye,
Türki Cumhuriyetlerindeki firmaları esas alarak yanıtladıklarını belirtmişlerdir.
166
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Güçlü olarak belirttikleri faktörler şunlardır. Firma tecrübesi (%81), uluslararası
standartlara uygunluk ve ürün çeşitliliği (%75), dağıtım kanallarının erişilebilirliği ve
üretim teknolojisi alt yapısı(%72), ürün kalitesi ve üründe uzmanlaşma (%67),
müşteri hizmetleri (%64), marka bilinirliği (%62) , pazarlama kabiliyeti ve üretim
teknolojisi (%58) , öz sermaye (%56) ve yönetim anlayışıdır (%53). Zayıf oldukları
faktörler ise, fiyat (%58), iş gücü maliyetleri (%67), nitelikli iş gücü varlığı (%53),
temel maliyetler (%53), pazarlama ve tanıtım (%56), bilişim teknolojileri kullanımı
(%53) ve Ar-Ge çalışmalarıdır (%61) (Çizelge 4.80).
Pamuklu dokuma firmalarında da güçlü ve zayıf yanların faktör sayısı bir
birine yakındır. Güçlü olarak tanımladıkları özellikleri sırasıyla şunlardır.%91 ürün
kalitesi, uluslararası standartlara uygunluk ve ürün çeşitliliği, %88 firma tecrübesi,
%86 dağıtım kanallarının erişilebilirliği, %70 üründe uzmanlaşma, %67 pazarlama
kabiliyeti ve üretim teknolojisi ve %56 ürün teknoloji alt yapısıdır. Bu firmaların
zayıf olarak belirttikleri faktörler ise, fiyat (%60), iş gücü maliyetleri (%84), nitelikli
iş gücü varlığı (%58), temel maliyetler (%63), pazarlama ve tanıtım (%63), bilişim
teknolojileri kullanımı (%77) ve Ar-Ge çalışmalarıdır (%86) (Çizelge 4.80).
Ankete katılan pamuk ipliği ve pamuklu dokuma firmalarının zayıf olarak
beyan ettikleri sonuçlar benzerdir. Bu sektörlerde yer alan firmalarımızın
maliyetlerini azaltmaya yönelik etkili politikaların izlenmesi ve katma değeri daha
yüksek olan yenilikçi ürünler üretmede etkili olan ar-ge ve bilişim teknolojileri
eksiklerinin
giderilmesiyle
dünya
piyasalarında
çok
daha
etkili
rekabet
edebileceklerdir.
4.9.7. Firmaların Rekabet Gücünü Arttırmaya Yönelik Çalışmaları
Son olarak katılımcılara rekabet güçlerini arttırmak için ne tür faaliyetler
uyguladıklarıyla ilgili soru yöneltilmiştir.
Pamuk firmalarından soruya 38 firmadan 31’i yanıt vermiştir. Firmalar
tarafından rekabet güçlerini arttırmaya yönelik yaptıkları çalışmalar şunlardır.
Firmaların tümü kalite sertifikaları almak için çalışmalar yaptıklarını belirtmişlerdir.
Yine firmaların%94’ü hammadde tedarikçileriyle şi birlikleri gerçekleştirdiklerini ve
167
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
yeni pazar aradıklarını belirtmişlerdir. %87’si pamuk üreticileriyle şbirlikleri
i
gerçekleştirdiklerini, %68’i maliyeti azaltan önlemler aldıklarını ve nitelikli personel
çalıştırdıklarını, %55 i üretim teknolojilerini yenilediklerini (ankete katılan 17 firma
hem üretici hem de ihracatçı/ ithalatçı niteliğinde olduklarını belirtmişlerdir), %52’si
devletin pamuk üretimi ile ilgili verdikleri desteklerden
yararlandıklarını
belirtmişlerdir (Çizelge 4.81).
Çizelge 4.80. Pamuk ipliği ve pamuklu dokuma firmalarının dış rakiplerine göre
rekabet faktörlerinin karşılaştırmaları
Güçlü (%)
Zayıf (%)
Faktörler
Pamuk Pamuklu
Pamuk Pamuklu
İpliği
Dokuma
İpliği
Dokuma
Ürün kalitesi
67
91
33
9
Uluslararası standartlara uygunluk
75
91
25
9
Dağıtım kanallarının erişebilirliği
72
86
28
14
Fiyat
42
40
58
60
İşgücü maliyeti
33
16
67
84
Nitelikli işgücü varlığı
47
42
53
58
Öz sermaye yapısı
56
29
44
71
Finansman gücü
50
16
50
84
Temel maliyetler (sabit maliyetler)
47
37
53
63
Firma Tecrübesi
81
88
19
12
Ürün çeşitliliği
75
91
25
9
Pazarlama kabiliyeti
58
67
42
32
Ürün teknoloji alt yapısı
72
56
28
44
Üretim teknolojisi
58
67
42
32
Üründe uzmanlaşma
67
70
33
30
Pazarlama ve tanıtım çalışmaları
44
37
56
63
Müşteri hizmetleri
64
28
36
72
Yönetim anlayışı
53
21
47
80
Marka bilinirliği
61
19
39
81
Bilişim teknolojisi
47
23
53
77
Ar-ge çalışmaları
39
14
61
86
168
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Çizelge 4. 81. Firmaların rekabet gücünü arttırmaya yönelik çalışmaları
Pamuk Pamuklu
Pamuk
İpliği Dokuma
Çalışmalar
(%)
(%)
(%)
Maliyetleri azaltan önlemleri alıyoruz
68
85
72
Rakiplerimizi (yerli ve yabancı) takip ediyoruz
48
91
100
Elektronik ticaret fırsatlarını kullanıyoruz
84
79
91
Yeni pazarları inceliyoruz
94
100
93
Firma olarak kurumsallaşıyoruz
45
56
72
Bilişim teknolojilerini etkin şekilde kullanıyoruz
35
65
44
Nitelikli personel çalıştırıyoruz
68
71
88
Devletin bu konuda verdiği desteklerden
yararlanıyoruz
52
56
60
Yan sanayi ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz
32
68
67
Hammadde tedarikçileri ile işbirlikleri
gerçekleştiriyoruz
94
91
35
Pamuk üreticileri ile işbirlikleri
gerçekleştiriyoruz
87
35
14
Markalaşma çalışmalarına önem veriyoruz
16
82
56
Kalite sertifikaları almak için çalışmalar
yapıyoruz
100
74
51
Üretim teknolojilerimizi yeniliyoruz
55
76
67
Yeni finansman kaynakları bularak yapımızı
güçlendiriyoruz
48
65
72
9
8
33
-
-
100
19
15
51
Yabancı ortaklıklar yapıyoruz
Konfeksiyon sektörünü yakından takip ederek
olası taleplere göre yeni çalışmalar
gerçekleştiriyoruz
Diğer (yönetim anlayışını değiştirme ve strateji
kurma)
169
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Pamuk sektöründeki firmalar rekabetçi yanlarını güçlendirmek için yoğun
olarak pamuk kalitelerini arttırmaya ve üretim süreçleriyle birlikte maliyetlerini
azaltmaya yönelik önlemler almaktadırlar. Firmaların yeni pazarlar bulmak ve
elektronik ticaretten yararlanmak yönünde çalışmalar yapmasıyla ihracat kapasiteleri
ve ihraç pazarları çeşitlenebilir.
Pamuk ipliği firmalarında ise 36 firmadan 34’ü bu soruya yanıt vermiştir.
Ankete katılanların %100’ü yeni pazarlar incelediklerini ifade etmişlerdir. Diğer
çalışmalar önem sırasına göre şu şekildedir: %91 Rakipleri takip etme ve hammadde
tedarikçileriyle işbirliği çalışmaları gerçekleştirme, %85 maliyet azaltan önlemler
alma, %82 marka çalışmalarına önem verme, %79 Elektronik ticaret fırsatlarından
yararlanma, %76 üretim teknolojilerini yenileme, %74 kalite sertifikaları alma, %71
nitelikli personel çalıştırmak (Çizelge 4.81). Pamuk ipliği firmalarının dünya pamuk
ipliği alanında rakiplerini izlemeleri ve hammadde tedarikçileriyle işbirliği içerisinde
çalışmaları sektör için olumludur. Firmalar özellikle yeni pazarlar bulmaya çok önem
vermektedirler, üretim maliyetlerinin azaltılmasının mümkün olduğu durumda bu
firmaların dünya pamuk ipliği ticaretinde güçlü ihracatçı olmaları mümkündür.
Bu soruya yanıt veren 43 pamuklu dokuma firmasının rekabetçi yapılarını
güçlendirmek amacıyla gerçekleştirdikleri önlemlerin dağılımı şu şekildedir.
Firmaların tümü rakiplerini takip ettiklerini, konfeksiyon sektöründeki gelişmeleri
takip ederek olası taleplere göre yeni çalışmalar gerçekleştirdiklerini bildirmişlerdir.
%93’ü
yeni
pazarları incelediklerini,
%91’i
elektronik
ticaret ırsatlarını
f
kullandıklarını, %86’sı nitelikli personel çalıştırdıklarını ve %72’si firma olarak
kurumsallaştıklarını
ve
yeni
finansman
kaynakları
bularak
yapılarını
güçlendirdiklerini belirtmişlerdir (Çizelge 4.81). Pamuklu dokuma firmaları ise
rekabetçi yanlarını daha yoğun olarak işletme ve pazarlama yönetimi ekseninde
güçlendirmektedirler.
Yeni
pazarlar
ve
elektronik
ticaret
fırsatlarından
yararlanabilmek için nitelikli personel ve kurumsal şirket olma yönündeki çalışmalar
rekabette güçlü olabilmek adına olumludur.
170
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
4.9.8. Firmaların Sektörleriyle İlgili Bildirimleri
Ankete katılan firmaların görüşmeler esnasında pamuk ve pamuklu
sektörünün içinde bulunduğu durum ve sorunları yanıtları haricinde sözlü
bildirimlerde bulunmuşlardır. Bu bildirimler özet olarak aşağıda verilmiştir.
4.9.8.1. Pamuk Firmalarının Bildirimleri
Pamuk üretimi ve ihracatını gerçekleştiren 3 firma pamuk üretim hedeflerini
dünya pamuk piyasasının eğilimine ve Türkiye’de devletin destekleme politikalarına
göre belirlemektedirler. Ayrıca kimi yıllar Türkiye’de karlılığı yüksek olan ürünleri
üretmek için pamuk üretiminden vazgeçtiklerini de ifade etmişlerdir.
Ankete katılan 11 firma uluslararası örgütlerin yaptırımları çerçevesinde
tarım bakanlığınca istenilen çalışmaların esasında olumlu olduğunu, ancak pamuk
üreticilerinin
standartların
getirdiği
değişikliklere
ayak
uyduracak
finansal
yapılarının bulunmadığını belirtmişlerdir. Bu nedenle pamuk üreticilerinin
yaptırımları az ve karlılığı yüksek ürünleri üretmeye yöneldiklerini belirtmişlerdir.
Ankete katılan 11 firma devletin pamuk üreticisini korumadığını gümrük
vergisinin sıfıra indirilmesinin ülkedeki pamuk üreticilerine aslında üretmeyin
dediğini ifade etmişlerdir. İthal pamuğun önünü açacak uygulamalarla üreticileri
zorda bıraktıklarını bu nedenle esasında kaliteli olan pamuğumuzun pahalı olması
nedeniyle dışarıda yeterince alıcı bulamadığını belirtmişlerdir. Yine aynı görüşmede
6 firma bundan 10-15 yıl önce gerçekten ihracatçı olduklarını ama son yıllarda yurt
dışından ucuza aldıkları pamuğu dışarıdaki başka müşterilere veya ülkedeki
tekstilcilere satan aracı şeklinde çalıştıklarını ve bu durumdan üzüntü duyduklarını
ifade etmişlerdir
Ürün çeşitliliği konusunda 3 firma pamuk tohumunda son dönemde yaşanılan
gelişmelerle renkli pamuk, lif uzunluğu yüksek pamuk, mukavemeti güçlü pamuk
gibi türlerin tüm dünyada üretildiğini ama maliyetinin yüksek olması gibi
nedenlerden ötürü ülkemizde çok yaygınlaşamadığını belirtmiştir. Ayrıca bu firmalar
171
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
dış pazarda faaliyet gösteren pamuk tüccarlarının organik pamuklara daha fazla
talepte bulunduklarını belirtmişlerdir.
Ankete katılan 9 firma, pamuk hasadı sonrası pamuklarını saklayacakları
uygun imkânları olmadığını, bu nedenle çırçırcılara kimi zaman pamuklarını piyasa
fiyatının altına satarak, saklama ve depolama sorunlarına çözüm ürettiklerini
bildirmişlerdir.
4.9.8.2. Pamuk İpliği Firmalarının Bildirimleri
Ankete katılan 4 firma maliyetler nedeniyle Çin’de üretime başlamakla ilgili
gerekli girişimlerde bulunduklarını ifade etmişlerdir.
Kahraman Maraş ilinden 2, Aydın ve Denizli illerinden 4 firma markalarını
oluşturamadıkları ve ihracatın avantajlarından yararlanmak için AB üyesi ülkelerdeki
firmalar adına fason imalat yaptıklarını bildirmişlerdir.
Ankete katılan 9 firma tekstil ve konfeksiyon sektörünün talep ettiği kalite ve
çeşitte iplik üretmek istediklerini ancak ülkemizde üretilen pamukların bu ihtiyacı
karşılamada miktar ve özellikler açısından yetersiz olması nedeniyle pamuk ithalatı
yapmak zorunda olduklarını belirtmişlerdir. Ülkemizde üretilen pamukların sektöre
yönelik
olarak
planlanması
gerekliliği
konusunun
çok
önemli
olduğunu
belirtmişlerdir
Yine bu firmalar ithal hammaddeyle üretim yapmanın birtakım sıkıntılara
neden olduğunu ifade etmişlerdir. Bu sıkıntılara, döviz kurundaki artış, dünya pamuk
fiyatlarındaki artış nedeniyle pamuk bulmak veya önceden pamuk talebinde
bulunmak için yetersiz finansmanla çalışmayı örnek olarak vermişlerdir.
Ankete katılan 5 firma dünya iplik piyasasında yaşanılan gelişmeleri takip
ettiklerini ancak yüksek işgücü ve hammadde maliyetleri, enerji maliyetleri gibi
sorunların devam etmesi halinde sorunlarla boğuşmaktan rekabet etmeye güçlerinin
kalmayacağını ifade etmişlerdir.
Ankete katılan 20 firma yan sanayinin varlığının (özellikle tekstil ve
konfeksiyon sektörünün ve daha sonra diğer alt sektörlerin) kendileri için çok önemli
olduğunu bu sektörlerde yaşanılan daralmanın kendilerini doğrudan etkilediğini
172
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
belirtmişlerdir. İplik sektöründe sentetik elyaftan üretilen ipliklere doğru önemli bir
tercih olduğunu ancak pamuklu ipliklerin vazgeçilmez olduğunu varlıklarını devam
ettirebilmeleri için sektöre devletin ciddi destek vermesi gerektiğini belirtmişlerdir.
Ankete katılan dokuz firma Türk lirasının çok değerlendiğini kur faktörünün
yanı sıra bunun da kendileri açısından sorun olduğunu ifade etmişlerdir. 6 firma ise
sektörel politikaların yerli firmalara göre değil yabancı kökenli firmalara göre
yapıldığını ifade etmişlerdir. 2011 yılında tekstil ve iplik sektörüne yönelik
uygulanan KDV oranındaki indirimin, asıl desteğin maliyetlerini azaltmaya yönelik
olması gerektiğini beyan etmişlerdir. Maliyet ve ülkedeki faizlerin yüksek olması
nedeniyle 2008 krizinden sonra sektörde kapanan fabrika sayısının 100’ün üzerinde
olduğunu da ayrıca ifade etmişlerdir.
4.9.8.3. Pamuklu Dokuma Firmalarının Bildirimleri
Çukurova bölgesinden 2 firma Çin’in sektörleri açısından büyük bir tehlike
olduğunu belirterek, devletin firmaların rekabetçi yanlarını destekleyecek çalışmalar
yapması gerektiğini bildirmişlerdir.
Ege bölgesinden 2 firma dünyaca ünlü tekstil firmalarına anlaşmalı üretim
yaptıklarını ve bu kapsamda araştırma geliştirmeye yönelik yatırım yaptıklarını ifade
etmişlerdir. Ayrıca gelecekte pamuklu dokuma firmalarının rekabet edebilmeleri için
katma değerli (nano teknolojik vb.) ürünlerin üretilmesinin zorunlu hale geleceğini
belirtmişlerdir.
Ankete katılan 6 firma üretimde kullandıkları teknolojik alt yapılarını
iyileştirmek ve finansman sorunlarını çözmek amaçlı banka kredilerinden
yararlandıklarını ancak yüksek faizler nedeniyle geri ödemelerde ciddi sorunlar
yaşadıklarını belirtmişlerdir. Bu sorunla ilgili olarak devletin finansman sorunlarını
çözmeye yönelik destek olması gerektiğini belirtmişlerdir.
Ankete katılan 3 firma pazarda fiyat konusunda çok sorun yaşadıklarını
kaliteli mallarını bu nedenle dış pazara satmada zorlandıklarını belirtmişlerdir. Diğer
iki firma hammadde tedariklerini ve üretim stratejilerini dünya genelindeki özellikle
pamukla ilgili gelişmelere bağlı olarak planladıklarını ifade etmişlerdir.
173
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Arzu KILIÇ
Ankete katılan 2 firma dağıtım kanallarının yapısı hakkında şu açıklamada
bulunmuşlardır. Ülkemizdeki dokuma sektörü üreteceği kumaşları dünyaca büyük
firmalara satmaya yönelik anlaşmalar yapmak yönünde tercihte bulunmaktadır.
Bunun nedeninin katma değer zincirinden yararlanarak firmaları için güvence ve
fırsat yaratmak olduğunu belirtmişlerdir. Ancak bu şekilde ki üretimlerinin tüm
yapısını ana firmaya göre biçimlendirdiklerinden anlaşmaları bittiğinde firma için
yeni yapıya uyum göstermenin zorluklar yarattığını ifade etmişlerdir.
Ankete katılan firmaların hemen hemen hepsi ülkemizin gerek üretim kalitesi
gerek işçilik kalitesi açısından uzak doğu ülkelerinden daha iyi olduklarını ancak
yüksek maliyetler nedeniyle rekabette önemli olan pazarlama çalışmaları gibi
faaliyetlere yeterli bütçe ayıramadıklarını belirtmişlerdir. Yine yanıt veren 2 firma
çalışma koşullarının bu şekilde devam etmesi halinde maliyet avantajı yaratan uzak
doğu ülkelerine yönelerek rekabet fırsatı yaratmayı düşündüklerini ve bu konuda ön
çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade etmişlerdir
Ankete katılan iki firma kendilerinin gerek birlikler gerekse odalar
aracılığıyla sorunlarını devletin ilgili kurumlarına ifade ettiklerini ancak sorunlarının
çözümüne yönelik önemli uygulamanın henüz oluşturulmadığını belirtmişlerdir.
Ancak 2012 yılında yayımlanan yeni teşvik yasasının (2012/3305) genel kapsamının
iyi olduğunu ve yasada sunulan avantajlar nedeniyle üretimlerini Türkiye’nin
doğusuna veya en çok teşvik alabilecekleri illere taşıyabileceklerini düşündüklerini
ifade etmişlerdir
174
5.SONUÇ VE ÖNERİLER
Arzu KILIÇ
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
1980’lerden sonra ihracatta önemli itici güce sahip olan tekstil ve
konfeksiyon sektörünün büyümesine paralel büyüme gösteren pamuk üretimi yanlış
politikalar ve uluslararası düzenlemelerin getirdiği koşullar nedeniyle sektörün
ihtiyaç duyduğu kalite ve miktarda ilerleme sağlayamamıştır.
Katma değerli ürünler yaratarak dünya piyasasında yüksek karlılıklara ulaşan
tekstil ve konfeksiyon sektörünün ihtiyacı olan nitelikteki pamuğu daha düşük fiyat
ve maliyetlerle ithal etmeye başlamasıyla birlikte pamuk üretiminde ve ihracatında
da belirgin düşmeler yaşanmıştır. Küresel piyasada pamuk fiyatlarının ve talebin
hareketine göre üretim stratejisi geliştiren çiftçiler ürün alternatiflerini artırarak
faaliyetlerine devam etmektedirler.
Pazarı hızla büyüyen tekstil ve konfeksiyon sektörü ihtiyaç duyduğu pamuk
talebini artan ithalatla karşılamaktadır. Bu durum ise dışa bağımlı bir sektör
yaratmaktadır. Ülkemiz için stratejik bir öneme sahip olan pamuk, ihracata katkısı
başta olmak üzere ülkemizde istihdamdan kendisine bağlı işleyen yan sektörlere
kadar geniş bir etki alanına sahiptir. Pamuk ekim alanı ve üretiminde yaşanılan
gerileme çok çeşitli sorunların ortaya çıkmasına neden olacaktır.
Bu nedenle pamuk ve ona bağlı iplik ve dokuma sektörünün uluslararası
ticaretteki rekabetçi yapıları ve rekabetlerini etkileyen unsurların incelenmesi sağlıklı
çözüm önerilerinin oluşturulması için gereklidir.
Çalışmada belirlenen amaçları gerçekleştirmek üzere ilk aşamada dünya
genelinde pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma üreten ve dış ticaretini
gerçekleştiren on dört ülkenin ihracat ve ithalat verileri alınarak açıklanmış
karşılaştırmalı üstünlükler analizine göre hesaplamalar yapılmış ve uluslararası
ticaretteki rekabet konumları belirlenmiştir. Daha sonra ülkemiz genelinde pamuk
üretimi ve işlemesinde (iplik, dokuma vb.) yoğunlukla faaliyet gösteren bölgelerden
(Ege, Akdeniz ve GAP) seçilen on bir ildeki firmalarla anket çalışması
gerçekleştirilmiştir. Analiz ve anket sonuçlarıyla ilgili sonuçlar ve öneriler aşağıda
yer almaktadır.
175
5.SONUÇ VE ÖNERİLER
Arzu KILIÇ
Açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler analizi 1999-2009 yılları itibariyle
gerçekleştirilen ticaret rakamları esas alınarak ve SICT Rev.3’de yer alan pamuk,
pamuk ipliği ve pamuklu dokuma türlerine ait kodlara göre sınıflandırılarak
hesaplanmıştır.
Analizde
her
bir
ürün
üç
farklı
rekabet
göstergesiyle
konumlandırılmıştır. Bunlar Nispi Ticaret avantajı (RTA>0), Nispi İhracat avantajı
(Ln RXA>1) ve Karşılaştırmalı Üstünlüktür (RC>0).
SICT Rev3 263 kodlu pamuk için gerçekleştirilen analiz sonuçlarına göre
Nispi ticaret avantajına sahip ülkeler Yunanistan, Avustralya, ABD, Brezilya ve
Hindistan’dır. Nispi ihracat avantajına sahip ülkeler Yunanistan, Pakistan,
Avustralya, ABD ve Brezilya’dır. Ülkemizin bu analizde aldığı değer 0,802 dir.
Açıklanmış karşılaştırmalı üstünlüğe sahip ülkeler ise Avustralya, ABD, Yunanistan
ve Brezilya’dır. Ülkemiz bu analizde aldığı sonuç (-1,324) itibariyle karşılaştırmalı
üstünlüğe sahip değildir.
SICT Rev3 6513 kodlu pamuk ipliği türlerine göre sonuçları incelediğimizde,
Pakistan, Hindistan, Yunanistan, Endonezya, Türkiye ve ABD nispi ticaret
avantajına, Pakistan, Hindistan Yunanistan, Hong Kong, Türkiye ve Endonezya nispi
ihracat avantajına ve son olarak Pakistan, Hindistan, Yunanistan, Endonezya, ABD,
Türkiye ve Brezilya açıklanmış karşılaştırmalı üstünlüğe sahip ülkelerdir.
SICT Rev3 652 dolu pamuklu dokuma grubu ürünlerinde ise, Pakistan,
Hindistan, Çin, Türkiye, İtalya ve Yunanistan nispi ticaret avantajına, Pakistan,
Türkiye, Hong Kong, Hindistan, Çin ve İtalya nispi ihracat avantajına ve son olarak
Pakistan, Hindistan, Brezilya, Çin, Yunanistan, Türkiye, ABD ve Endonezya
açıklanmış karşılaştırmalı üstünlüğe sahip ülkelerdir.
Bütün bu sonuçları özetlediğimizde ülkemizin 10 yıllık dönem ortalamalarına
göre pamuk ihracatında karşılaştırmalı üstünlüğü bulunmamaktadır. Ancak katma
değerli ürünler olan iplik ve dokumada dünya genelinde üreten ve ticaretini
gerçekleştiren 13 ülkeye göre karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir.
On bir ilde pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma üretimi ve/veya dış
ticaretinde faaliyet gösteren 117 firmayla gerçekleştirilen anket çalışmasında elde
edilen sonuçlar açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler analizi sonuçlarının nedenlerini
açıklamaya yardımcı olmaktadır.
176
5.SONUÇ VE ÖNERİLER
Arzu KILIÇ
Anket yapılan pamuk firmalarının %68’i ve pamuk ipliği firmalarının %42’si
1-250 arasında işçi çalıştırırken, pamuklu dokuma firmalarının %72’si 251-1000
arasında işçi çalıştırmaktadır.
Pamuk firmalarının %55’i, pamuk ipliği firmalarının %58’i 1000-5000
TL/ton, pamuklu dokuma firmalarının ise %53’ü 15.000 TL/ton ve üstünde
kapasiteye sahiptir. Çalışma sürelerine göre ise pamuk firmalarının %42’si, iplik
firmalarının %50’si ve pamuklu dokuma firmalarının %58’i 10 yıl ve üzerinde
faaliyet göstermektedirler.
Firmaların ihracatlarını sıklıkla gerçekleştirdikleri ülke veya ülke grupları ise
her üç grup firma için AB üyesi ülkeler, Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya iken
ithalatın en çok gerçekleştirildiği ülkeler pamukta Çin, ABD, Yunanistan, iplikte
Hindistan, Pakistan ve Türki Cumhuriyetler ve pamuklu dokumada ise Çin, ABD ve
AB üyesi İtalya’dır.
Üretime veya ihracata konu ürünlerini rakiplerle kıyasladıklarında pamuk
firmaları orta düzeyde olduklarını ifade etmişlerdir. Orta düzey olarak tanımladıkları
faktörler, ürün özellikleri, üretim teknolojisi, kalite, fiyat, ürün bulunabilirliği ve
standartlara uygunluktur. İplik firmaları ise birçok faktörde rakiplerine göre iyi
durumda olduklarını belirtmişlerdir. İyi olarak tanımlanan faktörler, kalite,
standartlara uygunluk, ürün bulunabilirliği, dayanıklılık, ürün özellikleri, ambalaj
kalitesi, üretim teknolojisi ve ürün çeşitliliğidir. Pamuklu dokuma firmaları da
rakiplerine göre kendilerini iyi olarak tanımlamaktadırlar. İyi olarak tanımlanan
faktörler, ürün çeşitliliği, standartlara uygunluk, dayanıklılık, ürünün bulunabilirliği,
kalite, ambalaj kalitesi, üretim teknolojisi ve ürün özellikleridir.
Firmaların rekabet güçlerine etki eden faktörler ise, pamuk firmaları için
dünya pamuk piyasasındaki hareketler, fiyat, iş gücü maliyetleri, finansman
imkânları ve üründe uzmanlaşmadır. Burada ülkemizdeki pamuk sektörü için çok
önemli olan bulgu, firmaların dünya pamuk piyasasındaki hareketleri izlemeleri ve
buradaki gelişmelere göre üretim politikalarını belirlemeleridir. Pamuk ipliği
firmaları için, kalite, fiyat, toplam maliyet, üründe uzmanlaşma, ürün özellikleri, yan
sanayinin varlığı, üretim kapasitesi, uluslararası standartlar ve iş gücü maliyetleridir.
Pamuklu dokuma firmalarında ise, dağıtım kanallarının yapısı, uluslararası
177
5.SONUÇ VE ÖNERİLER
Arzu KILIÇ
standartlar, pazarlama ve tanıtım, nitelikli iş gücünün varlığı ve hammadde tedariki
sorunlarıdır.
Devlet politikalarının ve uygulamalarının rekabet güçlerine etkilerinde ise
pamuk firmaları için gümrük, dış ticaret ve kur politikaları, uluslararası örgütlerin
yaptırımları ve bürokrasi olumsuz etkilerde bulunurken, iplik firmalarını mali
politikalar, kur politikaları, sektörel politikalar ve gümrük vergileri olumsuz
etkilemektedir. Pamuklu dokuma firmalarında ise gümrük vergileri, bürokrasi ve
uluslararası örgütlerin yaptırımları rekabet güçlerini olumsuz etkilemektedir.
Firmaların rakiplerine göre hangi unsurlarda güçlü ve zayıf olduklarını
belirtmeleri istenmiştir. Burada pamuk firmaları fiyat, iş gücü maliyetleri, finansman
gücü, ürün çeşitliliği, üretimde kullanılan teknoloji, pazarlama kabiliyetleri ve
uluslararası standartlar konularında kendilerini zayıf olarak tanımlamışlardır. Pamuk
ipliği ve dokuma firmaları en önemli rakipleri olan Çin, Hindistan ve Pakistan
karşısında, firma tecrübesi, uluslararası standartlara uygunluk, ürün çeşitliliği,
dağıtım kanallarına erişebilme, üretim teknolojisi alt yapısı, ürün kalitesi ve üründe
uzmanlaşmada güçlü olduklarını belirtmişlerdir. Ancak iş gücü maliyetleri, ar-ge,
fiyat, finansman yetersizliği, marka bilinirliği ve yönetim anlayışı konularında zayıf
olarak tanımlamışlardır.
Rekabet koşulları karşısında firmalarının rekabetçi yapılarını güçlendirmek
için gerçekleştirdikleri çalışmalar şunlardır. Pamuk firmaları bu konuda, pamukta
kalite ve standardizasyon belgesi alma, hammadde tedarikçileriyle (tüccarlar vb.)
veya pamuk üreticileriyle iş birliği gerçekleştirme, yeni pazarlar bulmak için
araştırma gibi faaliyetler gerçekleştirmektedirler. Pamuk ipliği firmaları ise bu
konuda, rakiplerini takip ettiklerini, hammadde tedarikçileriyle iş birliği yaptıklarını,
maliyetlerini azaltmaya yönelik çalışmalar gerçekleştirdiklerini ve markalaşmaya
çalıştıklarını ifade ederken pamuklu dokuma firmaları , rakiplerini ve konfeksiyon
sektöründeki gelişmeleri takip ettiklerini, yeni pazarlar araştırdıklarını ve elektronik
ticaretten yararlanmaya çalıştıklarını belirtmişlerdir.
Anket çalışması süresince gerçekleştirilen görüşmelerde birçok firma sahibi
veya yöneticileri sektörlerinde yaşadıkları sorunlarını ve bu sorunlarla başa çıkmak
178
5.SONUÇ VE ÖNERİLER
Arzu KILIÇ
için gerçekleştirdikleri çalışmaları da ayrıca belirtmişlerdir. Belirtilen hususlar
benzerliklerine göre gruplandırılarak aşağıda verilmiştir;
• Firmalar yaşadıkları sorunlar karşısında yalnız oldukları ve devletin
sektörleriyle ilgili sıkıntılarına yönelik çözüm odaklı etkin bir çalışma
yapmadığını belirtmişlerdir. Son yıllarda yapılan düzenlemelerin küçük ve
orta ölçekli çiftçi veya firmalara fayda sağlamaktan uzak olduğunu da
eklemişlerdir.
• Firmalar pamukta dışa bağımlı hale gelmenin yaratacağı olumsuzluklardan
ciddi bir şekilde endişelenmektedirler.
• Özellikle son on yılda dış ticarette önemli hale gelen Çin, Hindistan ve
Pakistan gibi uzak doğu ülkeleriyle birçok konuda rekabet etmede
zorlandıklarını ve gün geçtikçe pazar kaybettiklerini belirtmişlerdir.
• Yüksek maliyetler nedeniyle dünya satış fiyatlarının üzerindeki bir rakamla
pazara mal sunduklarını ve çoğu kez faaliyetlerine devam edebilmek,
pazardan silinmemek için zararına veya düşük kar marjıyla satış yaptıklarını
ifade etmişlerdir.
• Finansman kaynağı olarak gördükleri kredilerin faizlerinin yüksek ve
kullanım
koşullarının
ağırlaştırıldığını
belirtmişlerdir.
Finansman
yetersizliğinin üretim teknolojilerini yenileme konusunda engel olduğunu
ifade etmişlerdir.
• Ar-Ge çalışmalarının çok önemli olduğunu bildiklerini ancak gerekli nitelikli
personel istihdam edemediklerini ve buna ayıracak güçlü finansman yapıları
olmaması nedeniyle bu konuda çalışmalar yapamadıklarını belirtmişlerdir.
• Özellikle pamuk firmaları eskiden ülkemizdeki pamuğun üretim miktarı ve
fiyatını izleyerek faaliyetlerine yön verdiklerini ancak günümüzde sadece
dünya piyasasında gerçekleşen pamuk hareketlerini izlediklerini bunlara göre
dış veya iç piyasada çalışma planlarını oluşturduklarını ifade etmişlerdir. Bu
konuda ayrıca iplik ve dokuma firmaları dünya pamuk piyasasındaki
hareketlerin kendilerinin üretim maliyetleri ve satış fiyatlarını doğrudan
179
5.SONUÇ VE ÖNERİLER
Arzu KILIÇ
etkilediğini belirtmişlerdir. Üretimi bitmiş ürün için değil planlanmış
üretimleri için fiyat belirlemeye başladıklarını ifade etmişlerdir.
• Özellikle pamuk üretimi ve/veya satışında faaliyette bulunan firmalar eskiden
basit tüccar anlayışıyla çalışırken yaşadıkları sıkıntılar ve çözüm geliştirme
çalışmaları sayesinde profesyonel ticaret adamı gibi düşünerek iş yapmayı
öğrendiklerini belirtmişlerdir. Ayrıca bütün bu dönemde devletten gereken
yardımları görmediklerini bir kez daha eklemişlerdir.
• Birçok iplik ve dokuma firması fason imalatçı olarak çalışmanın kendilerine
birtakım katkısı olduğu gibi zararı olduğunu da ifade etmişlerdir. Bu şekilde
çalışmanın en önemli zararı ana firmanın talebinde veya pazarında yaşanılan
daralmanın kendilerini de anında etkilediğini ve sipariş iptalleri halinde elde
kalan ürünü satmada birçok zorluklar yaşamalarıdır.
• Pamuk üreticilerinin büyük bir kısmı hasat sonrası pamuklarını çırçırcılara
aktarmaktadırlar. Bunun sonucunda depolama riski ve maliyeti çırçırcılara
yüklenmektedir. Bu durum depoda bekleyen pamuğun kalitesini olumsuz
etkilemekte, çırçırcı ve pamuk üreticisinin karşılıklı sorun yaşamasına neden
olmaktadır.
Belirttikleri bu sorunlar üzerinde en önemli beklentilerini şu şekilde
özetlemişlerdir. Devletin maliyetlerini düşürecek etkin uygulamalarda bulunmasını
hemen hemen tüm firmalar beyan etmiştir. Bunun yanı sıra iplik ve dokuma sektörü
ülkemizde üretilen pamuğun sektörlerinin istediği kalite, nitelik ve düşük fiyatta
üretilmesi için devletin planlar ve politikalar belirlemesini, ayrıca üretim maliyetleri
içinde önemli yer tutan iş gücü, enerji ve vergilerde indirim ve muaf tutulmak gibi
çalışmaların düşünülmesi gerektiğini de ifade etmişlerdir. Son olarak ithal pamuk
politikasına
devletin
ciddi
sınırlandırmalar
getirmesi
gerektiğini
dünya
piyasalarındaki değişikliklerden daha az etkilenecekleri koruyucu uygulamaların
düşünülmesini de talep etmişlerdir.
Gerek
açıklanmış
karşılaştırmalı
üstünlükler
analizi
gerekse
anket
çalışmasından elde edilen sonuçlar Türkiye’nin başta pamuk olmak üzere iplik ve
dokuma sektöründe dünya ölçeğinde rekabet etmede ilerleyen dönemlerde ciddi
180
5.SONUÇ VE ÖNERİLER
Arzu KILIÇ
zorluklar yaşayacağını işaret etmektedir. Özellikle pamuktan pamuklu dokumaya
doğru gelişen katma değerli ürün üreten sektörlerde (iplik ve dokuma) rekabet
işletme yönetimlerindeki profesyonel anlayış, pazarlama yönetimi ve markalaşma
gibi konularda yoğun olarak yaşanmaktadır ve ilerleyen dönemlerde bu unsurlar
rekabetteki avantajlı konumun belirleyicisi olacaktır. 1980’li yıllardan bu yana
ihracatımızın gelişmesine öncülük eden, dünya ticaretinde önemli yeri bulunan
tekstil ve konfeksiyon sektöründe yaşanılan sorunların görmezden gelinmesi ve
çözümlerin ertelenmesi çok olumsuz sonuçların yaşanmasına neden olabilir.
Ülkemiz nüfusunun yaklaşık % 25’i tarımda istihdam edilmektedir. pamuk
üretiminden üreticilerin haklı nedenlerden ötürü vazgeçmesi ve bu eğilimin kalıcı
hale gelmesi birçok sosyal ve ekonomik sorunun yaşanmasına neden olabilir. Yine
benzer şekilde ülkemizde imalat sanayinde önemli yeri olan tekstil ve konfeksiyon
sektöründe yaşanılan iflaslar veya kapasite azalmaları nedeniyle işsizlik sorunlarının
yaşandığı bilinmektedir. Tarımda olduğu gibi bu alanda da yaşanılan olumsuzluklar
ülke ekonomisi için ciddi tehditler oluşturmaktadır.
Ayrıca sektörün her yıl ithalata ödediği bedeller milli servet kaybı olarak
görülmelidir. Gelişmiş ülkelerin izlediği katma değerli ve stratejik ürünler esaslı
ihracat anlayışının ülkemizde de bir an önce politika olarak benimsenmesi gereklidir.
Bu çalışma kapsamında pamuk sektörü başta olmak üzere iplik ve dokuma
sektörünün de rekabetçi yönlerinin güçlendirilmesi için öneriler aşağıda verilmiştir.
Ülkemizde pamuk üretim maliyeti dünya ortalamasının üzerindedir. Devlet
pamuk üreticisinin üretim maliyet kalemleri içerisinde önemli paya sahip olan iş
gücü, enerji, makine kirası, kredi faizleri gibi unsurları azaltmaya yönelik muafiyet,
indirim ve uzun vadeye yayılabilen ödeme planları gibi destekler geliştirebilir.
Sektörün kullandığı ve ithal ettiği pamuk özelliklerini içeren pamuk tohumu
kullanımı yaygınlaştırılmalı ve talep edilecek miktarın ülke içinden ve yurt dışından
karşılanma miktarı dikkate alınarak üretim tekstil ve konfeksiyon sektörünün
ihtiyaçlarına göre planlanabilir.
Tarımsal
sanayinin
gelişmesi
ve
desteklenmelidir.
181
ithalatın
azaltılması
için
pamuk
5.SONUÇ VE ÖNERİLER
Arzu KILIÇ
Günümüzde bir çok gelişmiş ülkede üreticilerin sinerji yarattıklarını
görmekteyiz. Bu sinerji etkin çalışan ve dünya piyasasının çalışma yapılarını takip
eden ve katılımcılarına bunu doğru yansıtan kooperatifler yoluyla yaratılmaktadır.
Türkiye’de birçok üretim ve satış kooperatifi bulunmaktadır. Buradaki yöneticilerin
ve üyelerin çalışma anlayışlarının çağdaş yönetim düşüncesine kavuşturulması ve
çalışma sistemlerinin bu yönde etkinleştirilmesi gereklidir. Bu kapsamda devletin
öncülüğünde eğitim başta olmak üzere çeşitli çalışmalar planlanabilir.
Pamuk ve pamuklu sektöründe firmaların ihracata yönelik üretim yapmaları
teşvik edilerek “Sektörel Dış Ticaret Şirketleri ve Dış Ticaret Sermaye Şirketleri”
gibi ticari kimlikler altında toplanarak dış ticarete
yönelik desteklerden
yararlanmaları mümkün kılınabilir.
Hasat sonrası pamuk kalitesinin korunması amacıyla lisanslı depoculukla
ilgili yasal düzenlemelerin tamamlanması yaşanılan sıkıntıların çözülmesine
yardımcı olabilir.
2012 tarih 3305 sayılı yeni teşvik yasası kapsamında pamuk stratejik ürünler
sınıfına alınabilir. Bu yasa çerçevesinde üreticilerin desteklenmesi mümkün olabilir.
İplik ve dokuma sektörü için nitelikli iş gücü yaratmak amacıyla ülkemizdeki
lise, üniversite ve özel mesleki eğitim kurumları ile sektörde yer alan firmalar
arasında firmaların ihtiyaçları gözetilerek eğitim modülleri oluşturulabilir ve
öğrencilerin eğitim sürelerinde stajyer olarak bu firmalarda işbaşı eğitimleri
gerçekleştirilebilir.
Pamuk ipliği ve pamuklu dokumada faaliyet gösteren sektörlere hizmet
vermek amaçlı araştırma –geliştirme merkezleri kurulabilir. Bilindiği gibi araştırma
geliştirme çalışmalarıyla katma değerli ürünlerin dünya pazarında talep görme düzeyi
çok yüksektir.
İplik ve dokuma firmalarının ihracatı arttırmaya yönelik devlet desteklerinden
yararlandırılmaları özendirilmelidir.
İplik ve dokuma sektöründe faaliyet gösteren firmalar markalaşmaya
özendirilmelidir. Ülkemizde halen uygulanan politika araçlarında bu kapsamda
destekler bulunmaktadır. Markalaşmanın önemi ve yararlarını kapsayan eğitim
182
5.SONUÇ VE ÖNERİLER
Arzu KILIÇ
çalışmaları, öncelikli olarak tüm destekler hakkında bilgilendirici etkinlikler
yapılabilir.
İplik ve dokuma sektöründeki firmaların profesyonel şirket yönetimindeki
eksik yanlarının giderilmesi gereklidir. Bu kapsamda oda ve birlikler aracılığıyla
eğitim ve aktif danışmanlık sistemlerinin kurulması ve işler hale getirilmesi
mümkündür.
Dünya piyasasındaki fiyat oluşumlarının yarattığı kar/zarar dengesinde
çiftçilerin veya tüccarların üretimlerini planlaması ve zarar etme ihtimalinin
azaltılması vadeli opsiyon borsalarınca mümkündür. Bu borsalarını işleyiş
yapılarının ve kullanımından elde edilecek yararların ilgili kesime etkin bir şekilde
anlatılması ve bu konuda bilinçlendirme çalışmalarının planlanması gereklidir.
Dünya genelindeki üreticilerin risk koruma yöntemlerinden ülkemizdeki üreticilerin
de yararlanması rekabet koşullarında ilerleme sağlayabilir.
183
5.SONUÇ VE ÖNERİLER
Arzu KILIÇ
184
KAYNAKLAR
AKBAY,Ö.A., ERKAN, O., 1999. Vadeli İşlem Piyasaları ve Türkiye’de Tarımsal
Ürün Pazarlarında İstikrar Oluşturma Olanakları, Tarım Ekonomisi Dergisi
1999-4,53-63.
AKGÜNGÖR, S., BARBAROS, F. ve KUMRAL, N., 1999. Sustainable
Competitivness of the Turkish Fruit and Vegetable Industry Research. Grant
From; Agricultural Economics Research Institue, January-December 1999.
AKSOY, E., 2002. Dünya ve Pamuk Durumuna Genel Bakış ve Prim Uygulamaları.
Türkiye V. Pamuk, Tekstil ve Konfeksiyon Sempozyum Bildirileri, 28-29
Nisan 2002 Diyarbakır.
ALTAY, B., GÜRPINAR, K., 2008. Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler ve Bazı
Rekabet Gücü Endeksleri; Türk Mobilya Sektörü Üzerine Bir Uygulama,
Afyon Kocatepe Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi C.X, S.I 2008, 1-18.
ALTAY,H.,2006.Karşılaştırmalı
Üstünlükler
Teorisi
Kapsamında
Türk
Endüstrilerinin Avrupa Birliği (15) Pazarındaki Rekabet Gücü Düzeylerinin
İncelenmesi 1995-2007, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Doktora Tezi Haziran 2006, 1-203.
ANONİM, 2007. Pamuğun ekonomik önemi, hasadı, depolanması ve lif standartları.
Tugeyp Tarım Müzesi ve Yayın Geliştirme Projesi, Tarımsal Üretim
Geliştirme- Yönlendirme Yayın Programı.
ANONİM, 2010. 2010 yılı pamuk raporu, TC. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
Teşkilatlandırma Genel Müdürlüğü, p. 3.
ARAS, G., 2008. Emek Yoğun Sektörlerin Geleceği: Tekstil ve Konfeksiyon
Sektörü. 3.Cilt Türkiye’nin Küreselleşmesi: Fırsatlar ve Tehditler, İstanbul.
ARISOY, E., ODYAKMAZ, N., 1997. Vadeli Ürün (Emtia) Borsaları ve Dış Ticaret
Açısından Önemi. Dış Ticaret Dergisi, 2(4): 1-12.
ATICI,C., ARMAĞAN, G., SZOVICS, P., 2004. The Competitiveness of Livestock
Sector in Some Selected European Union Candidate Countries. ADÜ Ziraat
Fakültesi Dergisi, 1(1): 23–27.
185
ATİK, H., 1999. Sektörel Araştırmalar Pamuk İpliği Sektörü. Türkiye Kalkınma
Bankası AŞ Araştırma Müdürlüğü, 44s., (www.kalkinma.com.tr).
BAFFES, J., 2006. Cotton and Developing Countries: Implications For
Development, Trade, Doha and Development: A Window into the Issues
World Bank CCBY30, 2006 112-120 (www.worldbank.org).
BAHTA,S.T., JOOSTE,A., 2002. The Effect on Internationalisation on the Beef and
Maize Sub-Sectors: The Relevance of Revealed Comparative Advantage
Measures, Agrekon 44:4 Mayıs 2010, 452-464 (www.informaworld.com).
BANSE, M., MORTON, M., HARTEL, J., HUGHES, G., KÖCKLER, J.,
MÖLLMA, T. and MUNCH, W., 1999. Reform and Competitiveness of the
CEEC Agri-Food Sector. Moct-Most 9 Kluwer Academic Publishers, 307–
318.
BANTERLE, A.,CARRARESI, L., 2007. Competetitive Performance Analysis and
European Union Trade: The Case of the Prepared Swine Meat Sector. Food
Economics- Acta Agricult Scand C, 4:159-172.
BATRA,A., KHAN,Z., 2005. Relevaled Comparative Advantage; An Analysis for
India and China , Indian Council for Research on International Economic
Relations, Working Paper, N:168, New Delhi, 2005, 23-32.
BEDİR, A., 2009. Uluslararası Ticarette Fiyata Dayalı Rekabet Gücü ile Endüstri İçi
Ticaret Arasındaki İlişki; Türk İmalat Sanayi Örneği. İktisadi Sektörler ve
Koordinasyon Genel Müdürlüğü, Ankara, DPT yayını, 1-250s.
BORATAV, K. 2004. “Cancun’daki ıkanma
T
Üzerinde Çeşitlemeler”. TMMOB
Ziraat Mühendisleri Odası Tarım ve Mühendislik Dergisi, (68): 6-11.
BULU,M., ERASLAN,H.İ., BARCA,M., 2007. Türk Gıda Sektörünün Uluslararası
rekabetçilik Düzeyinin Analizi, Afyon Kocatepe Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi,
C.IX,S.1, 2007, 311-335.
CARRARESI, L., BANTERLE, A., 2008. Measuring Competitiveness in The EU
Market: A Comparision Between Food Industry and Agriculture. 12.
Congress of The European Association of Agricultural Economists-EAAE.
186
CHANG, M.A.,KHAN, W. S. 2007. “WWF Sustainable Cotton Production in
Pakistan; A Review of Existing Cotton Production Policies in Pakistan.
(www.wwfpakistan.org).
COTTON
INCORPORATED,
2009.
India-Second
Country
of
Cotton;
(www.cottoninc.com).
ÇAKMAK, Ö., 2005. Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler ve Rekabet Gücü:
Türkiye Tekstil ve Hazır Giyim Endüstrisi Üzerine Bir Uygulama. Ege
Akademik Bakış dergisi, 5(1-2), 8-15.
ÇETİNKAYA, E., 2005. Tarımsal Ürünlere Dayalı Vadeli İşlem Sözleşmesi. Vadeli
İşlem ve Opsiyon Borsası, TSPABK-İSTANBUL, (www.vob.gov.tr).
ÇİVİ,E., EROL,İ., İNANLI,T., EROL,E., 2008. Uluslararası Rekabet Gücüne Farklı
Bakışlar, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt:4, Yıl:4 Sayı:1,
Bahar 2008, 1-22.
ÇOBANOĞLU, F., ÜNAY, A., TUNALIOĞLU, R., EREKUL, O.,
2011. Ege
Bölgesinde 2011 Yılı Kütlü Pamuk Üretim Maliyetinin Belirlenmesi Üzerine
Bir Araştırma, (www.egeliihracatcilar.com).
DİNÇÇAĞ, A., AB Pazarındaki İhracat Kayıpları, Türkiye Ekonomi Politikaları
Araştırması Vakfı ,Temmuz, 2010, 1-10 (www.tepav.org.tr).
DOĞAN, N., 2004. On Yıllık Dönemde Gümrük Birliği’nin Etkileri ve Sonuçları
Üzerine Bir Değerlendirme. Mevzuat Dergisi, Yıl:7, Sayı: 79.
DPT, 2007. DPT Müsteşarlığı Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) Tekstil ve
Hazır Giyim Alt Komisyon Raporu, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT),
Ankara, 1-249, (www.dpt.dov.tr).
DRESCHER,K., MAURER,O., 1999. Competitiveness in the European Dairy
Industries, Agribusiness, Vol.15, February 1999, 163-177 (www.wiley.com).
DULPÇU,A.M., GÜN, K., 2003. Isparta İli İhracatçı Tekstil Sektörü Firmalarının
Rekabet Gücü Sorunları- Yenilik ve Yerel İşbirliği Temelli Bir Analiz,
Süleyman Demirel Üniversitesi İ.İ.B.F Dergisi C.8,S.2, 2003, 193-211.
DÜZGÜN, R.,2007. Türkiye’nin Uluslararası Rekabet Gücü: Çok Değişkenli
İstatistiksel Bir Analiz, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Dergisi, Sayı.23, No. 2, 2007, s. 421-440.
187
ENER, M.,YELKİKALAN, N., 2002. Çin’in Dünya Ticaret Örgütüne Üyeliğinin
Türkiye’nin Tekstil ve Konfeksiyon Sektörüne Olası Etkileri ve Çözüm
Önerileri. (www.econ.utah.edu).
ENGİN, E., 2005. İşletmelerin Uluslararası Rekabet Stratejileri ve Uygulamalı Bir
Araştırma. Edirne Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek
Lisans Tezi.
ERASLAN, İ.H., BAKAN, İ.,HELVACIOĞLI, A.D., 2008. Türk Tekstil ve Hazır
Giyim Sektörünün Uluslararası Rekabetçilik Düzeyinin Analizi. İstanbul
Ticaret Ünv. Sosyal Bilimler Dergisi, 7(13), 265-300s.
FANG,C., BABCOCK,A.B., 2003.China’s Cotton Policy and theİmpact of China’s
WTO Accession and BT Cotton Adoption on the Chinese And U.S. Cotton
Sectors, Center for Agricultural and Rural Development, Working
Paper,03WP.322. January 2003, 2-18.
FAO, 2011. A Summary of the World Apparel Fiber Consumption Survey 20052008. Food and Agriculture Organization of the United Nations (FAO),
International Cotton Advisory Committee (ICAC), (www.fao.org).
FERTÖ, I., HUBBARD, J.L., 2002. Revealed Comparative Advantage and
Competitiveness in Hungarian Agri-Food Sector, Institute of Economics
Hungarian Academy of Sciences, Discussion Papers Mt-Dp 2002, 1-18.
GACENER, A.,GÜÇLÜ, M., 2003. Türk Tekstil ve Konfeksiyon Sektörünün
Rekabet Gücünü Azaltan Sorunlar ve Çözüm Önerileri. Türkiye VI. Pamuk
Tekstil ve Konfeksiyon Sempozyumu Bildirileri, 24-25 Nisan 2003, Antalya.
GAZANFER,S., 1997. Türkiye’de Vadeli İşlemler Pamuk Borsasının Kurulması
Konusunun Değerlendirilmesi, İzmir Ticaret Borsası Yayınları, No:48,
1997,1-17.
GENCER, O., ÖZDOĞRU, T., KAYNAK, M.A., YILMAZ, A. ve ÖREN, N., 2005.
Türkiye’de pamuk üretimi ve sorunları. Türkiye Ziraat Mühendisliği VI
Teknik Kongresi, TMMOB Ziraat Müh Odası, 459-479.
GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI, 2006. TR3 Ege Bölgesi Tarım
Master
Planı,
Strateji
Geliştirme
(www.denizlitarim.gov.tr).
188
Başkanlığı
Ankara
2006
GIDA TARIM VE HAYVANCILIK IL MÜDÜRLÜĞÜ, 2011. TC. Hatay Valiliği
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Kütlü Pamuk Desteklemesi Durum
Analiz Raporu, 14.
GÜLERYÜZ, Ö., 2011. Küresel Gelişmeler Işığında Türkiye’de Tekstil Sektörü ve
Geleceği. Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek
Lisans Tezi, Isparta, 138s.
GÜMRÜK ve TİC. BAK., 2011. 2011 Yılı Pamuk Raporu, T.C. Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı,
Kooperatifçilik
Genel
Müdürlüğü,
Mart
2012,
(www.gumrukticaret.gov.tr).
GÜNAYDIN, G., 2006. Hazır Giyim Sektörü Açısından Pamuk: Tarladan Fabrikaya,
Yerelden Küresele Post Fordist Bir Yol Öyküsü. Tarım ve Mühendislik
Dergisi, Sayı: 78-79, sayfa: 79-84.
GÜRPINAR, K.,BARCA, M., 2007. Türk Mobilya Sektörünün Uluslararası Rekabet
Gücü Düzeyi ve Nedenleri. Eskişehir Osmangazi Ünv. İİBF Dergisi, 2: 4161.
HATIRLI, A., DEMİRCAN, V., ÖZKAN, B., 2003. Tekstil ve Konfeksiyon
İhracatında Türkiye’nin Rekabet Durumu, Türkiye VI. Pamuk, Tekstil ve
Konfeksiyon Sempozyumu Bildirileri, Antalya 24-24 Nisan 2003, 115-123.
HINLOOPEN, J ., MARREWIJK,C.V., 2004 Dynamics of Chinese Comparative
Advantage, Tinbergen Institute Discussion Paper No:T1 2004-034/2,
Rotterdam.
HUDSON, D.,ETHRIDGE, D. 1998. The Pakistani Cotton Industry: Impacts of
Policy Changes, Beltwide Cotton Conference 1998. (www.citeseerx.ist.psu).
HUI, J., COUVILLON, C.W., 1996. Empirical Investigation of Competition in
Japan’s Raw Cotton Market; Implications for US Cotton Exports,
Agribusiness Vol.12 I.2 March-April 1996, 175-181 (www.wiley.com).
ICAC, 2007. The Cost of Productıon of Raw Cotton. International Cotton Advisory
Committee (ICAC),( www.icac.org).
ICAC, 2009. Cotton Fact Sheet Pakistan. International Cotton Advisory Committee
(ICAC),( www.icac.org).
189
ICAC, 2010a. World Cotton Situation: Rebound in Global Cotton Mill Use.
International Cotton Advisory Committee (ICAC) Standing Committee,
Attachment I to SC-N-504, (www.denib.goc.tr).
ICAC, 2010b. Cotton: Review of The World Situation. ICAC (International Cotton
Advisory Committee), 63(6): 7-11.
IŞIN, F., IŞIN, Ş. ve UZMAY, A., 2009. Türkiye’de Pamuk Sektörü Durum Analiz
Strateji ABD ve AB ile Karşılaştırma. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
İzmir Şubesi, Yay No: 4.
ITMF, 2010. Spinning, Texturing, Weaving, /Knitting International Production Cost
Comparsion. Internatıonal Textıle Manufacturers Federatıon (ITMF).
İGİAD, 2009. Tekstil Sektörü Değerlendirme Raporu. İktisadi Girişim ve İş Ahlakı
Derneği (İGİAD), 1-8, www.igiad.com.
İMER, H., 2006. Avrupa Birliği İle Entegrasyon Sürecinde Türk Tekstil ve
Konfeksiyon Sanayinin Rekabet Gücü ve Gelişme Olanakları”, Dokuz Eylül
Ünv. Sosyal Bil. Ens. Yüksek Lisans Tezi.
İTB, 2012. Aylık Liverpool A - B Indeks – Memphis veİzmir Ticaret Borsası (İTB)
STD.1
Pamuk
Fiyatları.
İzmir
Ticaret
Borsası
(İTB)
Yayınları
(www.itb.org.tr).
KARACA, A., 2002. Pamuk, Tekstil ve Konfeksiyon Sektörlerine İlişkin
Düzenlemeleri İçeren Uluslararası Anlaşmalar; Dünya Ticaret Örgütü Tekstil
Giyim ve Tarım Anlaşması, Türkiye V. Pamuk, Tekstil ve Konfeksiyon
Sempozyumu Bildirileri TKB-TEAE-Diyarbakır Ticaret Borsası 28-29 Nisan
2002, 39-48.
KARSLI, M., 1994. Sermaye Piyasası Borsa Menkul Kıymetler. İrfan Yayıncılık,
İstanbul, 506s.
KATIRCIOĞLU, M., 2002. Küreselleşme, Tarım ve Pamuk Geleceği, Türkiye V.
Pamuk, Tekstil ve
Konfeksiyon Sempozyumu Bildirileri TKB-TEAE-
Diyarbakır Ticaret Borsası 28-29 Nisan 2002,51-61.
KESBİÇ,Y.C., BALDEMİR, E. ve DOĞAN, S., 2005. Rekabet Gücü Ölçümü ve
Önemi: Türk Tarım Sektörü için bir Analiz. İstanbul Üniversitesi VII. Ulusal
Ekonometri ve İstatistik Sempozyumu, 27-28 Mayıs 2005.
190
KİBRİTÇİOĞLU, A., 1996. Uluslararası Rekabet Gücüne Kavramsal Bir Yaklaşım.
Uluslararası (makro) İktisat- Okumalar, Ankara, 72 TDFOB yayıncılık.
KOÇ, A. A., 2003. Dünya Pamuk Piyasalarında Eğilimler ve Ulusal tarım
Politikasında Değişmelerin Türkiye Pamuk Pazarına Etkisi. Türkiye VI.
Pamuk, Tekstil ve Konfeksiyon Sempozyumu Bildirileri, 24–25 Nisan 2003,
Antalya.
KONYA İNDEX, 2008.,İl İl Kapanan İplik Fabrikaları, Ekonomi Haberleri,
06.09.2008, (www.konyaindex.com).
KÖK, R. ve ÇOBANOĞLU, O., 2005. Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü:
AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı Bir Analiz Örneği, 1989-2001. İktisat İşletme
ve Finans Dergisi, Bilgesel Yayıncılık, 20 (228): 68-81.
KUYUMCU, O. 2011. Kumaş Sanayi. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı
İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, 1-12s.
LANDES,M., MACDONALD,S., SINGH,K.S.,ve VOLLRATH, T., 2005 Growth
Prospects for India’s Cotton and Textile Industries, USDA Outlook, cws-05d01, June 2005 (www.ers.usda.gov).
LI,K.W ve BENDER,S., 2002 The Gain and Loss of Comparative Advantage in
Manufactured Exports among Regions, Yale University Economic Growth
Center, Discussion paper, No 853.
LIESNER, H.H., 1958 The European Common Market and British Industry, The
Economic Journal,Vol:6, No:270, Haziran 1958.
MİRAL, Z.C., 2006. Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler ve Türkiye’nin Avrupa
Birliği’ne Karşı Rekabet Gücü: Seçilmiş Tarımsal Ürünler İçin Bir
Uygulama. Dokuz Eylül Ünv. Sosyal Bil. Enst., Y.Lisans Tezi.
NACAK, İ. P. 2004. Türkiye'nin Pamuk Dış Ticaretinin Yapısı ve Bunu Etkileyen
Faktörler Üzerine Bir Araştırma. İzmir Ticaret Borsası Yayınları, Yayın
no:83.
OECD, 1996. An Industrial Competitiveness, Directorate for Science Technology
and Industry, Globalisation and Competitiveness; Relevant Indicators, STI
Working Papers 1996/5.
191
ÖREN, M.N. ve BİNİCİ, T., 2004. Doğrudan Gelir Desteği Uygulamasının GAP
Alanı Tarımsal Yapı ve Gelirlerine Etkileri. Türkiye Ekonomi Kongresi. GOP
Ziraat Fakültesi-Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü, Tarım Ekonomisi
Derneği, Tokat, 53-60.
ÖZDAĞ, F. ve ÖZTÜRK, F., 2000. Türkiye Tarım Sektörünün Avrupa Birliği Tarım
Ürünleri Karşısındaki Uluslararası Rekabet Gücü. IV. ODTÜ Uluslararası
Ekonomi Kongresi, 13-15 Eylül 2000, Ankara.
ÖZDEMİR, H., 1997. GATT Kapsamında Türkiye Tekstil ve Konfeksiyon Sanayi
Dış Ticaretinin Değerlendirilmesi. İzmir Ticaret Odası, Yayın no:31, İzmir, 1176s.
ÖZMEN, F., 2000. Türk Pamuğunun İhracat Rekabeti ve Uluslararası Piyasalardaki
Gelişmelerin Türk Pamuk ve Pamuklu Dokuma Sektörü Açısından
Değerlendirilmesi. Ç.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Adana.
ÖZÜDOĞRU, T., 2007. Pamuk Durum Raporu, Tarımsal Ekonomik Araştırma
Enstitüsü-Bakış, 9 (6): 1–4.
ÖZÜDOĞRU, T., 2011. Durum ve Tahmin PAMUK 2011/2012. Tarımsal Ekonomi
ve Politika Geliştirme Enstitüsü (TEPGE), TEPGE Yayın No: 197.
(www.tepge.gov.tr).
PAN,S., FADİGA, M., MOHANTY,S., WELCH,M., 2007. Cotton in a Free Trade
World,
Economic
Inguiry,
Vol.45,
I.1,
January
2007,188-197
(www.wiley.com).
SANAYİ VE TİC. BAK., 2010. 2010 Yılı Pamuk Raporu, TC Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı, Teşkilatlandırma Genel Müdürlüğü, (www.gumrukticaret. gov.tr),
35.
SANAYİ VE TİC. BAK., 2012. Otomotiv Sektörü Raporu, TC Bilim ve Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü, Sektörel Raporlar ve Analiz
Serisi, 1-29.
SARAÇOĞLU, B., KÖSE, N., 2000. Bazı Gıda Sanayilerinin Uluslar arası Rekabet
Gücü: Makarna, Bisküvi ve Un Sanayi. Proje Raporu, Yayın No: 39 ISBN
975-407-054-7, Ankara.
192
SAYIN, C. ve TAŞCIOĞLU, Y., 2003. Pamuk Destekleme ve Dış Ticaret
Politikalarında
Strateji
Arayışları.
Türkiye
VI.
Pamuk,
Tekstil
ve
Konfeksiyon Sempozyumu, 24-25 Nisan 2003, Antalya.
SAYIN, C., TAŞCIOĞLU, Y. ve MENCET, M.N., 2002. Türkiye’de Pamuktan
Tekstile Uzanan Süreçte İzlenen Politikalar, Dış Pazar Rekabet Olanakları Ve
Ülkeye
Yansımaları.
Türkiye
V.
Pamuk,
Tekstil
Ve
Konfeksiyon
Sempozyumu, 28-29 Nisan 2002, Diyarbakır.
SCOOT,B.R. ve LODGE,C., 1985 US Competitivieness in the World Economy,
Boston, Harvard Business School Press
SEVİM, Ü., 2011. Elyaf ve İplik. TC Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı
Geliştirme Etüd Merkezi, Ankara, 1-11, (www.ceidam.com).
SEYİDOĞLU, H.,2006. İktisat Biliminin Temelleri, Güzem Can Yayınları,İstanbul,
2006,876
ŞENGÜL, H. ve ERKAN, O., 1999. GAP Alanında Pamuk Üretimi ve Tekstil
Sanayi Arasındaki Yapısal İlişkiler. Journal of Agriculture and Forestry
23:483-491.
ŞENGÜL, H., KOÇ, A., AKYIL, N., BAYANER, A. ve FULLER, F., 2001.
Türkiye’de Pamuk Pazarı: Gelecekteki Talebi Etkileyen Faktörlerin
Değerlendirilmesi. Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü Proje Raporları
Yayınları, Ankara.
ŞİMŞEK, N., SADAT,S.A., 2009. Eco Pazarında Türkiye; 1997-2005 Dönemi
Rekabet Gücü Analizi, Sosyo Ekonomi Dergisi, Temmuz-Aralık /12/208,
2009,1-24.
TELATAR,E., TÜRKMEN,Ş., TEOMAN, Ö., 2002. Pamuk Borsalarında Oluşan
Fiyatların Etkinliği, Dokuz Eylül Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi C.17 S.2
2002,55-74.
TKİB, 2006. TR3 Ege Bölgesi Tarım Master Planı. T.C. Tarım ve Köy İşleri
Bakanlığı (TKİB) Strateji Geliştirme Başkanlığı, (www.tarim.gov.tr)
TOBB, 2010. Ekonomik Rapor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), TOBB
Yayın No: 2011/135, (www.tobb.org.tr).
193
TOWNSEND,T., 2006. The World Cotton Situation, 82nd Annual Convention of the
American Cotton Shippers Association, 11-13 May 2006, 1-8
TUİK, 2012. Türkiye İstatistik Kurumu, Ankara, (www.tuik.gov.tr).
UNITED NATIONS, 2011. World Economic Situation and Prospects 2012. Global
Economic Outlook, New York, 42p. (www.un.org).
USDA, 2005. Cotton and Products; Cotton Policies in the European Union. USDA
Foreign Agricultural Service GAIN Report Number: E35035.
USTA, H., 2003. Pamuk Sektör Profil Araştırması. İstanbul Ticaret Odası,
(ito.org.tr).
UTKULU,U.,
SEYMEN,D.,
2004.
Trade
Competitiveness
and
Revealed
Comparative Advantage; Evidence for Turkey Towards the EU, European
Trade Study Group 6th Annual Conference, 2004, 26-38.
VEZİR DANIŞMANLIK, 2008. Tekirdağ İlinde Faaliyet Gösteren Sektörlerin
Uluslararası
Rekabetçilik
Düzeylerinin
Analizi,
Nisan-Mayıs,
2008,
www.tekirdag.gov.tr/dosyalar/Tekirdagrekabetcilikraporu.doc.
VOLLRATH, T.L., 1991. A Theoretical Evaluation of Alternative Trade Intensity
Measures of Revealed Comparative Advantage.1 Review of World
Economics, 27. Baskı, 2:265-279.
WEI, S.J., 1999. The New Direction of China’s Cotton Policy. Agricultural Outlook
Forum 1999, (http://ageconsearch.umn.edu).
YENİ, R., SAĞLAM, D., 2002. Tarımsal Destekleme Politikaları ve Pamuk Prim
Sistemi, Türkiye V. Pamuk, Tekstil ve Konfeksiyon Sempozyumu Bildirileri
TKB-TEAE-Diyarbakır Ticaret Borsası 28-29 Nisan 2002,17-27.
ZHANG, T., 2011. Country Sector Overview; The Cotton Sector in China. The
Sustainable Trade Initiative, (www.idhsustainabletrade.com).
www.cottonusa.org
www.fas.usda.gov
www.comtrade.un.org
http://faostat.fao.org
www.icac.org
www.oerlikontextile.com
194
www.trademap.com
www.tuik.gov.tr
www.tagem.gov.tr
www.wiley.com
195
196
ÖZGEÇMİŞ
14/05/1972 yılında Ankara’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Tekirdağ ve
Antalya’da tamamladı. 1989 yılında başladığı Anadolu Üniversitesi, Kütahya İktisadi
ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü’nden 1993 yılında mezun oldu. 1997
yılında Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim
Dalında yüksek lisansa başladı ve 1999 yılında tamamladı. 2007 yılında Çukurova
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalında doktora
çalışmasına başladı. 1996 yılından bu yana Mustafa Kemal Üniversitesi Antakya
Meslek Yüksekokulu’nda Öğretim Görevlisi olarak çalışmaktadır. Evli ve iki çocuk
annesidir.
197
EKLER
198
199
Ek-1. Pamuk Firmalarına Yönelik Anket Formu
A- İŞ YERİ İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER
İşletme Adı ve Unvanı:
Tarih:
İli:
Anketi Cevaplayan/ Anketör:
Faaliyete Başlama Yılı:
Hukuksal Statü (Anonim, Limitet, Şahıs):
Çalışma Şekli:
Sürekli ( )
Mevsimlik( )
Y ıllık Üretim Kapasitesi (ton)
Çalışan Personel Sayısı:…….
Mevcut Kalite Standart Belge Türü:
Dış Ticaret Faaliyeti Gerçekleştiriyor musunuz?
Evet( )
Hayır( )
Bazen( )
Ne kadar süredir Dış Ticaret Yapmaktasınız?
( ) 5 Yıldan az
( ) 5-10 yıl
Yıllık Dış Ticaret Rakamı ($)
( ) 10 yıl ve üzeri
İhracat……………
İthalat………………
B- DIŞ TİCARETE KONU OLAN ÜRÜN
1-Dış Ticaret faaliyetinize konu olan ürün türü/türlerini işaretleyiniz
Ürün Türü
İhracat
İthalat
Pamuk (Karde edilmemiş)
Pamuk Döküntüleri
Pamuk (Karde edilmiş)
200
2-Dış ticaret faaliyetleriniz gerçekleştirdiğiniz ülkeleri işaretleyiniz
Dış Ticareti Sıklıkla Gerçekleştirdiğiniz Önemli Üç Ülkeyi İşaretleyiniz
Ülkeler
İhracat
Yapılanlar
AB ÜLKELERİ
Almanya
İtalya
Yunanistan
İspanya
Fransa
İngiltere
Amerika Birleşik Devletleri
Diğer Amerika Ülkeleri
(Brezilya, Meksika)
Çin Halk Cumhuriyeti
Suriye
Türkî Cumhuriyetler
(Özbekistan, Azerbaycan,
Türkmenistan)
Uzak Doğu Ülkeleri (Kore,
Japonya, Vietnam)
Rusya Federasyonu
Asya Kıtası Ülkeleri
(Hindistan Pakistan,
Bangladeş vb.)
Afrika Ülkeleri (Benin,
Burkana Faso vb)
201
İhracatta
Önem
Sırası
İthalat
Yapılanlar
İthalatta
Önem
Sırası
C-REKABETE İLİŞKİN SORULAR
1- Aşağıda yer alan faktörleri dış ticarete konu olan yerli ürününüzün yabancı
kökenli/markalı ürünle karşılaştırınız
Faktörler
Ürün özellikleri
Üretim teknolojisi
Kalite
Fiyat
Ürünün bulunabilirliği
Dayanıklılık
Standartlara uygunluk
Teslim Koşulları
Ödeme Koşulları
Kötü
Orta
İyi
2- Aşağıda yer alan faktörleri dış ticaret faaliyetinizde rekabet gücünüzü etkileme
düzeyine göre işaretleyiniz.
(1- Hiç etkilemiyor,2-az etkiliyor,3-fikrim yok,4- etkiliyor,5-Çok etkiliyor)
Ürüne Özgü Faktörler
1
Kalite
Fiyat
Toplam Maliyet
Üründe Uzmanlaşma
Ürün özellikleri
Ürün bulunabilirliği
Ürün çeşitliliği
Ürün tedarik şekli
Ürün tedarik sorunları
Taşımacılık maliyetleri
Nitelikli işgücünün varlığı
İş gücü maliyetleri
Yan sanayinin varlığı
Pazara yakınlık
Finansman imkânı
Yabancı yatırımcıların varlığı
Enflasyon
Teknoloji
Araştırma Geliştirme çalışmaları
Dünya pamuk piyasasındaki
hareketler
2
202
3
4
5
Devlet Uygulamalarına Özgü
1
Faktörler
Ekonomi politikası
Dış ticaret politikası
Mali politikaları
Gümrük politikaları
Destekleme politikaları
Sektörel politikaları
Kambiyo rejimi
Bürokrasi
Yasal altyapı
Uluslararası
örgütlerin
yaptırımları
Gümrük vergileri
2
3
4
5
3- İç pazarda rekabet ettiğiniz yabancı rakipleriniz bulunmakta mıdır?
Evet ( )
Hayır ( )
4- İç pazarda rekabet ettiğiniz firmaların ülkelerini işaretleyiniz
(3.soruya hayır yanıtı verdiyseniz bu soruyu geçiniz)
Ülkeler
Rakipler
AB ÜLKELERİ
Almanya
İtalya
Yunanistan
İspanya
Fransa
İngiltere
Amerika Birleşik Devletleri
Diğer Amerika Ülkeleri(Brezilya, Meksika)
Çin Halk Cumhuriyeti
Suriye
Türkî Cumhuriyetler (Özbekistan, Azerbaycan,
Türkmenistan)
Uzak Doğu Ülkeleri (Kore, Japonya, Vietnam)
Rusya Federasyonu
Asya Kıtası Ülkeleri (Hindistan Pakistan,
Bangladeş vb.)
Afrika Ülkeleri (Benin, Burkana Faso vb)
203
5- Aşağıda yer alan faktörleri işletmenizin dış rakipleri karşısında güçlü ve zayıf
olduğu alanları dikkate alarak işaretleyiniz.
Faktörler
Güçlü
Zayıf
Ürün kalitesi
Uluslararası standartlara uygunluk
Dağıtım kanallarının erişebilirliği
Fiyat
İş gücü maliyeti
Üretimde kullanılan teknoloji
Öz sermaye yapısı
Finansman gücü
Temel maliyetler (sabit maliyetler)
Firma Tecrübesi
Ürün çeşitliliği
Pazarlama kabiliyeti
6- Rekabet gücünüzü arttırmaya yönelik ne tür faaliyetler gerçekleştirmektesiniz
( ) Maliyetleri azaltan önlemleri alıyoruz
( ) Rakiplerimizi takip ediyoruz
( ) Elektronik ticaret fırsatlarını kullanıyoruz
( ) Yeni pazarları inceliyoruz
( ) Firma olarak kurumsallaşıyoruz
( ) Bilişim teknolojilerini etkin şekilde kullanıyoruz
( ) Tüccarlarla düzenli iletişim kuruyoruz
( ) Nitelikli personel çalıştırıyoruz
( ) Devletin bu konuda verdiği desteklerden yararlanıyoruz
( ) Yan sanayi ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz
( ) Hammadde tedarikçileri ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz
( ) Pamuk üreticileri ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz
( ) Kalite sertifikaları almak için çalışmalar yapıyoruz
( ) Üretim teknolojilerimizi yeniliyoruz
( ) Yeni finansman kaynakları bularak yapımızı güçlendiriyoruz
( ) Yabancı ortaklıklar yapıyoruz
( ) Diğer (Lütfen yazınız………………………………………….
204
Ek-2. Pamuk İpliği Firmalarına Yönelik Anket Formu
A- İŞ YERİ İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER
İşletme Adı ve Unvanı:
Tarih:
İli:
Anketi Cevaplayan/ Anketör:
Faaliyete Başlama Yılı:
Hukuksal Statü (Anonim, Limitet, Şahıs):
Çalışma Şekli:
Sürekli ( )
Mevsimlik( )
Y ıllık Üretim Kapasitesi (ton)
Çalışan Personel Sayısı:…….
Mevcut Kalite Standart Belge Türü:
Dış Ticaret Faaliyeti Gerçekleştiriyor musunuz?
Evet( )
Hayır( )
Bazen( )
Ne kadar süredir Dış Ticaret Yapmaktasınız?
( ) 5 Yıldan az
( ) 5-10 yıl
Yıllık Dış Ticaret Rakamı ($)
( ) 10 yıl ve üzeri
İhracat……………
İthalat………………
B- DIŞ TİCARETE KONU OLAN ÜRÜN
1-Dış Ticaret faaliyetinize konu olan ürün türü/türlerini işaretleyiniz
Ürün Türü
İhracat İthalat
Pamuktan dikiş ipliği
Pamuk ipliği (dikiş ipliği hariç %85
veya üstü pamuk içeren
Pamuk ipliği (dikiş ipliği hariç,
%85’den az pamuk içeren)
Pamuk ipliği (dikiş ipliği hariç,
perakende satılabilir halde olan
205
2-Dış ticaret faaliyetleriniz gerçekleştirdiğiniz ülkeleri işaretleyiniz
Dış Ticareti Sıklıkla Gerçekleştirdiğiniz Önemli Üç Ülkeyi İşaretleyiniz
Ülkeler
İhracat
Yapılanlar
AB ÜLKELERİ
Almanya
İtalya
Yunanistan
İspanya
Fransa
İngiltere
Amerika Birleşik Devletleri
Diğer Amerika Ülkeleri
(Brezilya, Meksika)
Çin Halk Cumhuriyeti
Suriye
Türkî Cumhuriyetler
(Özbekistan, Azerbaycan,
Türkmenistan)
Uzak Doğu Ülkeleri (Kore,
Japonya, Vietnam)
Rusya Federasyonu
Asya Kıtası Ülkeleri
(Hindistan Pakistan,
Bangladeş vb.)
Afrika Ülkeleri (Benin,
Burkana Faso vb)
206
İhracatta
Önem
Sırası
İthalat
Yapılanlar
İthalatta
Önem
Sırası
C- REKABETE İLİŞKİN SORULAR
1- Aşağıda yer alan faktörleri dış ticarete konu olan yerli ürününüzün yabancı
kökenli /markalı ürünle karşılaştırınız.
Faktörler
Kötü
Orta
Ürün özellikleri
Üretim teknolojisi
Ürünün bulunabilirliği
Ürün çeşitliliği
Maliyetler
Ar-ge faaliyetleri
Ambalaj kalitesi
Satış sonrası hizmetler
Dayanıklılık
Standartlara uygunluk
Teslim Koşulları
Ödeme Koşulları
Kalite
Fiyat
Marka İmajı
207
İyi
2- Aşağıda yer alan faktörleri dış ticaret faaliyetinizde rekabet gücünüzü etkileme
düzeyine göre işaretleyiniz.
(1- Hiç etkilemiyor,2-az etkiliyor,3-fikrim yok,4- etkiliyor,5-Çok etkiliyor)
Ürüne Özgü Faktörler
Kalite
Fiyat
Toplam Maliyet
Üründe Uzmanlaşma
Ürün özellikleri
Ürün bulunabilirliği
Ürün çeşitliliği
Ürün tedarik şekli
Ürün tedarik sorunları
Taşımacılık maliyetleri
Nitelikli işgücünün varlığı
İş gücü maliyetleri
Yan sanayinin varlığı
Pazara yakınlık
Finansman imkânı
Yabancı yatırımcıların varlığı
Enflasyon
Üretim Teknolojisi
Araştırma Geliştirme çalışmaları
Kurumsal imaj
Verimlilik
Marka bilinirliği
Müşteri hizmetleri
Üretim kapasitesi
Ürün teknolojisi
Pazarlama ve tanıtım çalışmaları
Dağıtım kanallarının yapısı
Uluslararası standartlar
Sözleşmelere bağlılık
Hammadde tedarik sorunları
1
2
208
3
4
5
Devlet
Uygulamalarına Özgü
Faktörler
Ekonomi politikası
Dış ticaret politikası
Mali politikaları
Gümrük politikaları
Destekleme politikaları
Sektörel politikaları
Kambiyo rejimi (Kur
politikası)
Bürokrasi
Yasal altyapı
Uluslararası örgütlerin
yaptırımları
Gümrük vergileri
1
2
3
4
5
3- İç pazarda rekabet ettiğiniz yabancı rakipleriniz bulunmakta mıdır?
Evet ( )
Hayır ( )
4- İç pazarda rekabet ettiğiniz firmaların ülkelerini işaretleyiniz (3.soruya hayır yanıtı
verdiyseniz bu soruyu geçiniz)
Ülkeler
AB ÜLKELERİ
Almanya
İtalya
Yunanistan
İspanya
Fransa
İngiltere
Amerika Birleşik Devletleri
Diğer Amerika Ülkeleri(Brezilya, Meksika)
Çin Halk Cumhuriyeti
Suriye
Türkî Cumhuriyetler (Özbekistan, Azerbaycan,
Türkmenistan)
Uzak Doğu Ülkeleri (Kore, Japonya, Vietnam)
Rusya Federasyonu
Asya Kıtası Ülkeleri (Hindistan Pakistan,
Bangladeş vb.)
Afrika Ülkeleri (Benin, Burkana Faso vb.)
209
Rakipler
5- Aşağıda yer alan faktörleri işletmenizin dış rakipleri karşısında güçlü ve zayıf
olduğu alanları dikkate alarak işaretleyiniz.
Faktörler
Güçlü
Zayıf
Ürün kalitesi
Uluslararası standartlara uygunluk
Dağıtım kanallarının erişebilirliği
Fiyat
İş gücü maliyeti
Nitelikli iş gücü varlığı
Öz sermaye yapısı
Finansman gücü
Temel maliyetler (sabit maliyetler)
Firma Tecrübesi
Ürün çeşitliliği
Pazarlama kabiliyeti
Ürün teknoloji alt yapısı
Üretim teknolojisi
Üründe uzmanlaşma
Pazarlama ve tanıtım çalışmaları
Müşteri hizmetleri
Yönetim anlayışı
Marka bilinirliği
Bilişim teknolojisi
Ar-ge çalışmaları
6- Rekabet gücünüzü arttırmaya yönelik ne tür faaliyetler gerçekleştirmektesiniz
( ) Maliyetleri azaltan önlemleri alıyoruz
( ) Rakiplerimizi ( yerli ve yabancı) takip ediyoruz
( ) Elektronik ticaret fırsatlarını kullanıyoruz
( ) Yeni pazarları inceliyoruz
( ) Firma olarak kurumsallaşıyoruz
( ) Bilişim teknolojilerini etkin şekilde kullanıyoruz
( ) Nitelikli personel çalıştırıyoruz
( ) Devletin bu konuda verdiği desteklerden yararlanıyoruz
( ) Yan sanayi ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz
( ) Hammadde tedarikçileri ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz
( ) Pamuk üreticileri ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz
( ) Markalaşama çalışmalarına önem veriyoruz
( ) Kalite sertifikaları almak için çalışmalar yapıyoruz
( ) Üretim teknolojilerimizi yeniliyoruz
( ) Yeni finansman kaynakları bularak yapımızı güçlendiriyoruz
( ) Yabancı ortaklıklar yapıyoruz
( ) Diğer (Lütfen yazınız………………………………….
210
Ek-3. Pamuklu Dokuma Firmalarına Yönelik Anket Formu
A- İŞ YERİ İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER
İşletme Adı ve Unvanı:
Tarih:
İli:
Anketi Cevaplayan/ Anketör:
Faaliyete Başlama Yılı:
Hukuksal Statü (Anonim, Limitet, Şahıs):
Çalışma Şekli:
Sürekli ( )
Çalışan Personel Sayısı:…….
Mevsimlik( )
Y ıllık Üretim Kapasitesi (ton)
Mevcut Kalite Standart Belge Türü:
Dış Ticaret Faaliyeti Gerçekleştiriyor musunuz?
Evet( )
Hayır( )
Bazen( )
Ne kadar süredir Dış Ticaret Yapmaktasınız?
( ) 5 Yıldan az
( ) 5-10 yıl
Yıllık Dış Ticaret Rakamı ($)
( ) 10 yıl ve üzeri
İhracat……………
İthalat………………
2- DIŞ TİCARETE KONU OLAN ÜRÜN
1-Dış Ticaret faaliyetinize konu olan ürün türü/türlerini işaretleyiniz
İhracat
Ürün Türü
Pamuklu mensucat (%85’den daha fazla pamuk
içerenler metrekaresi 200 gr’ı geçemeyen)
Pamuklu mensucat (%85’den daha fazla pamuk
içerenler metrekaresi 200 gr dan fazla)
Pamuklu mensucat (%85’den daha az pamuk
içerenler metrekaresi 200 gr’ı geçemeyen
Pamuklu mensucat (%85’den daha az pamuk
içerenler metrekaresi 200 gr’ı geçen
Pamuklu mensucat (%85’den daha az pamuk
içerenler ve sentetik lifli, metrekaresi 200 gr’ı geçen
Pamuklu mensucat (%85’den daha az pamuk
içerenler ve sentetik lifli, metrekaresi 200 gr’ı
geçmeyen
211
İthalat
2-Dış ticaret faaliyetleriniz gerçekleştirdiğiniz ülkeleri işaretleyiniz
Dış Ticareti Sıklıkla Gerçekleştirdiğiniz Önemli Üç Ülkeyi İşaretleyiniz
Ülkeler
İhracat
Yapılanlar
AB ÜLKELERİ
Almanya
İtalya
Yunanistan
İspanya
Fransa
İngiltere
Amerika Birleşik Devletleri
Diğer Amerika Ülkeleri
(Brezilya, Meksika)
Çin Halk Cumhuriyeti
Suriye
Türkî Cumhuriyetler
(Özbekistan, Azerbaycan,
Türkmenistan)
Uzak Doğu Ülkeleri (Kore,
Japonya, Vietnam)
Rusya Federasyonu
Asya Kıtası Ülkeleri
(Hindistan Pakistan,
Bangladeş vb.)
Afrika Ülkeleri (Benin,
Burkana Faso vb)
212
İhracatta
Önem
Sırası
İthalat
Yapılanlar
İthalatta
Önem
Sırası
C- REKABETE İLİŞKİN SORULAR
1- Aşağıda yer alan faktörleri dış ticarete konu olan yerli ürününüzün yabancı
kökenli /markalı ürünle karşılaştırınız.
Faktörler
Kötü
Orta
Ürün özellikleri
Üretim teknolojisi
Ürünün bulunabilirliği
Ürün çeşitliliği
Maliyetler
Ar-ge faaliyetleri
Ambalaj kalitesi
Satış sonrası hizmetler
Dayanıklılık
Standartlara uygunluk
Teslim Koşulları
Ödeme Koşulları
Kalite
Fiyat
Marka İmajı
213
İyi
2- Aşağıda yer alan faktörleri dış ticaret faaliyetinizde rekabet gücünüzü etkileme
düzeyine göre işaretleyiniz.
(1- Hiç etkilemiyor,2-az etkiliyor,3-fikrim yok,4- etkiliyor,5-Çok etkiliyor)
Ürüne Özgü Faktörler
Kalite
Fiyat
Toplam Maliyet
Üründe Uzmanlaşma
Ürün özellikleri
Ürün bulunabilirliği
Ürün çeşitliliği
Ürün tedarik şekli
Ürün tedarik sorunları
Taşımacılık maliyetleri
Nitelikli işgücü
İş gücü maliyetleri
Yan sanayinin varlığı
Pazara yakınlık
Finansman imkânı
Yabancı yatırımcıların varlığı
Enflasyon
Üretim Teknolojisi
Araştırma Geliştirme çalışmaları
Kurumsal imaj
Verimlilik
Marka bilinirliği
Müşteri hizmetleri
Üretim kapasitesi
Ürün teknolojisi
Pazarlama ve tanıtım çalışmaları
Dağıtım kanallarının yapısı
Uluslararası standartlar
Sözleşmelere bağlılık
Hammadde tedarik sorunları
1
2
214
3
4
5
Devlet
Uygulamalarına
1
Özgü Faktörler
Ekonomi politikası
Dış ticaret politikası
Mali politikaları
Gümrük politikaları
Destekleme
politikaları
Sektörel politikaları
Kambiyo rejimi (Kur
politikası)
Bürokrasi
Yasal altyapı
Uluslararası örgütlerin
yaptırımları
Gümrük vergileri
2
3
4
5
3- İç pazarda rekabet ettiğiniz yabancı rakipleriniz bulunmakta mıdır?
Evet ( )
Hayır ( )
4- İç pazarda rekabet ettiğiniz firmaların ülkelerini işaretleyiniz (3.soruya hayır yanıtı
verdiyseniz bu soruyu geçiniz)
Ülkeler
AB ÜLKELERİ
Almanya
İtalya
Yunanistan
İspanya
Fransa
İngiltere
Amerika Birleşik Devletleri
Diğer Amerika Ülkeleri(Brezilya, Meksika)
Çin Halk Cumhuriyeti
Suriye
Türkî Cumhuriyetler (Özbekistan,
Azerbaycan, Türkmenistan)
Uzak Doğu Ülkeleri (Kore, Japonya,
Vietnam)
Rusya Federasyonu
Asya Kıtası Ülkeleri (Hindistan Pakistan,
Bangladeş vb.)
Afrika Ülkeleri (Benin, Burkana Faso vb.)
215
Rakipler
5- Aşağıda yer alan faktörleri işletmenizin dış rakipleri karşısında güçlü ve zayıf
olduğu alanları dikkate alarak işaretleyiniz.
Faktörler
Güçlü
Zayıf
Ürün kalitesi
Uluslararası standartlara uygunluk
Dağıtım kanallarının erişebilirliği
Fiyat
İş gücü maliyeti
Nitelikli iş gücü varlığı
Öz sermaye yapısı
Finansman gücü
Temel maliyetler (sabit maliyetler)
Firma Tecrübesi
Ürün çeşitliliği
Pazarlama kabiliyeti
Ürün teknoloji alt yapısı
Üretim teknolojisi
Üründe uzmanlaşma
Pazarlama ve tanıtım çalışmaları
Müşteri hizmetleri
Yönetim anlayışı
Marka bilinirliği
Bilişim teknolojisi
Ar-ge çalışmaları
6- Rekabet gücünüzü arttırmaya yönelik ne tür faaliyetler gerçekleştirmektesiniz
( ) Maliyetleri azaltan önlemleri alıyoruz
( ) Rakiplerimizi ( yerli ve yabancı) takip ediyoruz
( ) Elektronik ticaret fırsatlarını kullanıyoruz
( ) Yeni pazarları inceliyoruz
( ) Firma olarak kurumsallaşıyoruz
( ) Bilişim teknolojilerini etkin şekilde kullanıyoruz
( ) Nitelikli personel çalıştırıyoruz
( ) Devletin bu konuda verdiği desteklerden yararlanıyoruz
( ) Yan sanayi ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz
( ) Hammadde tedarikçileri ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz
( ) Pamuk üreticileri ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz
( ) Markalaşama çalışmalarına önem veriyoruz
( ) Kalite sertifikaları almak için çalışmalar yapıyoruz
( ) Üretim teknolojilerimizi yeniliyoruz
( ) Yeni finansman kaynakları bularak yapımızı güçlendiriyoruz
( ) Yabancı ortaklıklar yapıyoruz
( ) Konfeksiyon sektörünü yakından takip ederek olası taleplere göre yeni çalışmalar
gerçekleştiriyoruz
( ) Diğer (Lütfen yazınız………………………………….
216
Download