Şebnem OGUZ· İNSAN HAKLARıNDA GELİşMELER: ULUSLARARASI TOPLANTıLAR 1993 yılı içinde insan hakları alanında dört önemli geli§me ya§anmı§tır. Birincisi, insan hakları eğitimi konusu ön plana çıkmı§, bu konuda çe§itli kurulu§larca ciddi adımlar .atılmı§tır. Bu adımlardan en önemlisi, Montreal'de düzenlenen "Uluslararası Insan Hakları ve I?emokrasi Eğitimi Kongresi" ve bu Kongre'de benimsenen Eylem Planı'dır. Ikinci önemli geli§me, 1948'den beri ikinci kez düzenlenen Dünya İnsan Hakları Konferansı; üçüncüsü ise, Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerin hükümet ve devlet ba§kanlarının katıldığı doruk toplantısıdır. Bir ba§ka geli§me de, Birle§mi§ Milletler bünyesinde insan hakları uygulamalarını denetleme,. e§güdüm ve acil tepki verme meka­ nizmasını gcli§tirmek amacıyla kurulan Insan Hakları Yüksek Komiserliği'ne ili§kindir. ULUSlARARASI İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ EGİTİMİ KONGRESİ UNESCO ile Birle§mi§ Milletler İnsan Hakları Merkezi, UNESCO Kanada Komisyonu'nuı:ı da katkıları ile, Montreal'de 8-11 Mart 1993 tarihleri arasında "Uluslararası Insan Hakları ve Demokrasi Eğitimi" adlı bir kongre düzen1emݧtir. 1 ratik Kongrede, insan hakları ve temel özgürlüklerin korunmasında demok­ değerlerin rolünden hareketle, insan hakları ve demokrasi eğitiminin • TODAİE A<;.istanı. 1 Kongreye şu bildiriler sunuldu: "İnsan Hakları ve Demokrasinin Eklemlenmesi" (A.Eide, Norveç İnsan Hakları Enstitüsü Müdürü), "İnsan Hakları ve Demokrasi Üzerine Bilgi ve Belgelere Giri§" (L.S. Wiseberg. Uluslararası İnsan Hakları Belgeleri Agı Müdürü), "Batı Avrupa Ülkelerinde İnsan Hakları Eğitimi- 1987 Malta Kongresi'nden Beri Gerçekl~tirilen İlerleme ve Karşıla§ılan Zorluklar' (Uluslararası İnsan Hakları Enstitüsü, "Kanada ve A.B.D:de İnsan Hakları ve Demokrasi Egitimi" (H. Gibbs ve M. Seydegart, Ottowa Üniversitesi İnsan Hakları Ara§tırma ve Egitim Merkezi), "Degerlendirme Raporu 1987-1992: Latin Amerika'da İnsan Hakları Egitimi" (Latin Amerika İnsan Hakları Dernegi). "Afrika'da İnsan Hakları ve Demokrasi Egitimi" (R. Sock, Afrika Demokrasi ve İnsan Hakları Çalı§maları Merkezi Müdürü), "Arap Dünyasında İnsan Hakları ve Demokrasi Egitimi" (Arap İnsan Hakları Enstitüsü), "Asya ve Pasifik'de İnsan Hakları ve Demokrasi Egitimi" (V. Muntarbhorn, Chulalongkorn Üniversitesi, Bangkok). İNSAN HAKLARI YILLIGI 192 önemi vurgulanmı§tır. Toplumsal adalet, barı§ ve geli§menin tam anlamıyla gerçekle§mesinin önko§ulu olan insan hakları ve demokrasi eğitiminin kendisinin bir insan h~kkı olduğu; eğitim sürecinin kendisinin demokratik ve katılımcı bir süreç olması gerektiği belirtilmi§tir. Bu çerçevede uluslararası topluluğun, özellikle Birle§mi§ Milletler ve Uzmanla§mı§ Temsilciliklerinin, bunlar arasında da özellikle UNESeO'nun, insan hakları ve demokrasi eğitimi programları ve etkinliklerini ba§latması ve desteklemesi gerektiği söylenmi§tir. Kongre, İnsan Hakları ve Demokrasi Eğitimipe -Yönelik Dünya Eylem Planı'nı benimsemi§ ve UNESeO'ya, Planı Viyana Insan Hakları Dünya Kon­ feransı'nın gündemine getirmesini,. tüm devletleri insan hakları eğitimi alanında çalı§an birey ve grupları korumaya davet etmesini önermi§tir. İnsan Hakları ve Demokrasi Eğitimine Yönelik Dünya Eylem Planı, 1974 tarihli "İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerine İli§kin Uluslararası Anlayı§, ݧbirliği ve Barı§ için. Eğitim Tavsiyesi", 1978'de Viyana'da toplanan "UNESeO Uluslararası Insan Hakları Oğretimi Kongresi", 1987'de Malta'da toplanan "UN ES eo Uluslararası İnsan Hakları Öğretimi, Bilgi ve Belgeleri Kongresi" ve Aralık 1992'de Tunus'da toplanan "Uluslararası Demokrasi Eğitimi Forumunndan çıkan önerilere dayanmaktadır. Planı sıkı§mı§hk göre Eylem Planı, bir tür alarm ve Son yıııarda otorİter rejimIerin çözülü§ü ve dünya çapında demokrasilerin doğu§una kar§ın, yeni tür otokrasiler doğmu§tur. Irkçılık, a§ırıcılığın deği§ik türleri, dini fanatizmin alarm verici yükseli§İ ve bazı postotoriter devletlerin tehlikeli dengesizliği, çevrenin bozulması, yeni biyomedikal teknolojiler ve HIV/AIDS felaketi, insan hakları açısından son derece rahatsız edici tehditlerdir. Milliyetçiliğin ve ho§görüsüzlüğün yükseli§i, §iddetli çatı§maları ve insan hakları ihlallerini önle­ meyi amaçlayan özel eğitim stratejileri olu§turulmasını gerektirir. Bu çerçe­ vede Eylem Planının temel dürtüsü, deği§en bir dünyada, sivil toplumun tüm düzeylerinde katılımcı,i§levsel ve yaratıcı olabilecek bir insan hakları eğitimini gerçekle§tirmektir. kaleme alan ortamında katılımcılara ortaya çıkmı§tır: Planın amaçları arasında, insan hakları normları ve belgeleri ile ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeylerde ihlallere kar§ı ba§vuru yöntemleri hak­ kında bilgi sağlamak, bu bilginin genç insanlara ula§ması için özel bir çaba harcamak; öğrencilerin, ekonomik ko§ullar ilc hakların gerçekle§mesi ara­ sındaki ili§kileri anlamalarına yardım etmek, eğitimcilerin §iddet içermeyen, demokratik deği§im stratejilerini desteklemelerini özendirmek; tüm sektör­ lerdeki ve düzeylerdeki eğitimcilerin, ileti§im ağlarıyla ݧbirliği ve e§güdü­ münün yararları hakkında bilinçlenmelerini sağlamak ve onlara insan hakları eğitimi ağları kurmaları konusunda y(:lrdımcı olmak vardır. Dünya Eylem Planının hemen ba§laması ve katılımcı]arının düzenlediği takvimi içinde belirli ölçülebilir hedeflere doğru ilerlemesi dü§ünÜı- çalı§ma İNSAN HAKLAR~NDA GELİŞMELER 193 mektedir. Birle§mi§ Milletlerin 1995'deki ve İnsan Hakları Evrensel Bil­ dirgesi'nin 1998'deki ellinci yıldönümlerinin; insan hakları eğitimine yönelik etkinlikler ve programlar için bir odak olarak görülmesi önerilmektedir. Planın b3§arılı olabilmesi için tek tek devletlerin aktif katılımının gerekli olduğu vurgulanmaktadır. Birlqmi§ Milletler Sistemi, özellikle de UNESCO ve Birlqmi§ Milletler İnsan Hakları Merkezi, ve bir dizi devlet kurulU§u, devletlerarası kurulU§ ile hükümetlerdl§ı kurulU§lar, insan hakları ve demokr~i eğitimi alanında çall§­ maya b3§laml§lardır. Ozellikle, Birle§mi§ Milletler Insan Hakları Alanında Danı§manhk ve Teknik Yardım Servisi Programı altında insan hakları ve demokrasi eğitimi projelerine daha fazla önem verilmesi gerektiği belirtil­ mektedir. Plan, §u ana stratejileri önermi§tir: Planın hazırlanması.ve uygulanmasıyla ilgili standart bir formun UNESCO tarafından geli§tirilmesi ve dağıtımı; araç­ gereç ve program üretmek, ve bunları deği§ toku§ ederek en iyi pratik yakla§ımları geli§tirmek amacıyla aktif ulusal, bölgesel ve uluslararası ağlar kurulması; en son bilgilere ve belgelere ula§ma, ve pratik, ucuz öğretim araç­ gereçlerin,in varlığı; bölgesel ve global konferanslar toplanması; Birle§mi§ Milletler Insan Hakları Alanında Danı§manhk ve Teknik Yardım Servisi için Gönüllü Fon ile UNES.CO Eğitim ve Bilgilendirme Yoluyla İnsan Hakları Bilgisinin Geli§tirilmesi Için Gönüllü Fon 'un güçlendirilmesi; eğitim hakkı ve özellikle insan hakları eğitimi hakkına, Birle§mi§ Milletler Insan Hakları Komisyonu, bölgesel komisyonlar, uluslararası anla§maları denetleyen organlar ve özellikle Çocuk Hakları Komitesi tarafından özel bir önem yerilmesi; UNESCO'nun kuracağı bir İzleme komitesinin, Birlqmi§ Milletler Insan Hakları Merkezi ile birlikte, Planı yaygınla§tırması. Planın önerdiği eylem çizgilerinden bazıları ise §unlardır: Özellikle son geli§meleri dikkate alarak, insan hakları ve demokrasi eğitiminin deği§ik yanlarına ili§kin pedagojik ara§tırmanın geli§tirilmesi; okul kitaplannın, yabancı dü§manı, ırkçı, cinsiyetçi ve diğer kalıplardan temizlenmek üzere sistematik olarak gözden geçirilmesi, hükümetlerdı§ı kurulu§ların çalı§ma­ larının kesinlikle engellenmemesi. Planda §u eylem düzeyleri vurgulanmaktadır: 1) Okul sisteminin tüm düzeylerindeki müfredatta insan hakları ve demokrasi . öğretimi, 2) Okul sistemi dı§ında insan hakları ve demokrasi eğitimi, 3) Özel durumlarda ve zor ko§ullarda insan hakları ve demokrasi eğitimi. Birinci düzeyde, amaç, insan haklan ve demokrasi eğitiminin sürekli olarak, ki§inin temel eğitimi boyunca ݧlenebilmesi için, hem bütün disip­ 194 İNSAN HAKLARI YILLIGI linlerde içerildiği hem de ayrı bir disiplin olarak öğretildiği bütüncül ve geni§ tabanlı bir müfredat olu§turmaktır. Bu amaçla, ilkokul öncesi, ilkokul, orta öğrenim ve mesleki eğitim, yüksek öğrenim, öğretmen eğitimi, öğretmen der­ nelderi ve sendikaları, okul kurulları ve ebeveyn örgütlenmelerinde odak­ ICl§llmasl önerilmektedir. İkinci düzeyde, amaç, okula devam etmeyenler de dahilolmak üzere yeti§kin ve genç insanlara, özellikle de kamu YCl§amına katılım düzeyleri ne olursa olsun tüm kadınlara; okul dı§ında, aileleri, ~erleri, kurumları, toplu­ lukları, vb. yoluyla ula§maktır. Bu amaçla, özellikle l§Yeri, sendika, mesleki kurulu§lar, dini ve kültürel örgütler, gençlik klüpleri, UNESCO klüp, merkez ve dernekleri, kamu ya§amına daha az maruz kalan gruplar (kırsal alanda ya§ayanlar gibi), a§ırı yoksullara yardım, okuma yazma, avukatlık i§leriyle . uğra§an gruplar, güvenlik ordu, polis ve hapishane personelL kamu görev­ lileri ve karar merciieri, h~kjmler, avukatlar ve adalet i§leriyle uğra§an diğer gruplar, medya per30ndi, tıp doktorları, ~ağhk çah§anları ve biyolojik ara§tır­ malarda çalı§anlar dahilolmak üzere bilim adamları üzerinde yoğunla§ı1masl dü§ün ülmektedir. Üçüncü düzeyde ise amaç, insanlara haklarının tehlikeye dü§tüğü zor durumlarda uygun bilgi ve eğitimi vermeye çalı§maktır. Bu eğitim, silahlı çatı§ma, olağanüstü haBer, demokrasiye geçi§ ya da tehdit dönemleri, yabancı i§gali, doğal feHiket gibi özel durumlar için; ya da, kadınlar, çocuklar, yerli halklar, sığınmacı ve iç sürgünler, siyasi tutuklular, azınlıklar, göçmen i§çiler, sakatlar, HIV/AIDS hastaları gibi özel gruplara yönelik olarak verilecektir. Eylem Planının uygulanmasında önemli bir diğer nokta da ara§tırma, bilgi ve belgeye ili§kindir. Bu noktada Plan, son bilgilere ucuz ve kolayca ula§ıl­ ması, basit bilgisayar ve arama sistemlerİ kurulması; varolan ulusal, bölgesel ve uluslararası bilgi ağlarımn güçlendirilmesi, yenilerinin olu§turulması, yerel bilgi ve belge merkezlerinin yaratılmasının özendiri1mesinden yanadır. Bunun için Plan, bilginin insan hakları eğitimcileri ve belgecilerine yardımcı olmak üzere payla§ılması ve bu çalı§maların bilgi alanında aktif bir sivil kurulu§ça e§güdümünü; çocuklara ve okuma yazması olmayanlara yönelik olarak, basılı araç-gereç dı§ı bir insan hakları medyasının geli§tirilmesini ve bu araç-gereç­ lerin yerel dillere çevrilmesini; ve insan hakları, ge1i~me, demokrasi ile çevre arasındaki yakın ili§kileri gözönünde bulundurarak, insan haklarına global bir bakı§ içeren ara§tırmaların desteklenmesini önermektedir. Bu alanda UNESCO'ya dü§en görevin önemide vurgulanmaktadır. Son olarak, Planın uygulanmasında kar§ı1a§ılabilecek sorunlardan söz­ edilmektedir. Bu sorunlar §unlardır: Bazı tarafların politik iradelerinin eksikliği, sürecin ulusıararası ya da ulus içinde dl§lanması tehlikesi, hedef grubun katılımının eksikliği, uygunsuz yöntemler kul1anılması, katılımcıların çoğunun eğitimsiz olu§u, i§birliği ve e§güdümünün yetersizliği, insan hakları eğitimini hukuk mesleğiyle sınırlama eğilimi, çokdisiplinli yakla§ımın eksikliği, İNSAN HAKLARıNDA GELİşMELER 195 ve deği§ime direnç. Plan, insan hakları ve demokrasi kavramlarını toplumsal norm ve davranı§lara dönü§türebilmek için; tüm ulusları, bireyleri, grupları, toplumun tüm organlarını ve uluslararası topluluğu göreve çağırmaktadır.' DÜNYA İNSAN HAKLARI KONFERANSı 14-25 Temmuz 1993 tarihleri arasında Viyana'da toplanan Dünya İnsan "Viyana Bildirgesi ve Eylem Planı"nı benimsemi§tir. Bu Konferans, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin kabul edilqiği 1948'deki konferanstan sonra toplanan ikinci Birle§mi§ Milletler Dünya Insan Hakları Konferansı olmu§tur. Konferansa 171 devlet katılmı§tır. Bu 171 devlet, 1948'deki konferansa katılan 56 devlete göre çok daha az homojen olduğu için; Konferans sonunda ortak bir bildirgenin benimsenebilmesi, insan hakları alanında ciddi bir geli§me sayılabilir. ı Ayrıca Bildirge, insan hakları alanında 1948'den sonraki geli§melerin, bu süreçte hangi hakların ön plana çıkarıl­ dığının bir göstergesi niteliğindedir. Hakları Konferansı, Konferansa hazırlık sürecinde dört hazırlık komitesi ve Afrika için Tu­ nus'da, Latin Amerika ve Karayip için San Jose'de, ve Asya için Bangkok'da olmak üzere üç bölgesel toplantı yapılmı§tır. Bu toplantılaıda kabul edilen Tunus, San Jose ve Bangkok Bildirgeleri İle birlikte; hükümetlerin" yaptıkları katkılar, uluslararası ve hükümetlerdı§ı kurulu§ların önerileri ve bağımsız uzmanların çalı§maları, Viyana Bildirgesi hazırlanırken dikkate alınml§tır. 3 Konferans, üç bölümde gerçekle§mݧtir: Genel Kurul, Ana Komite ve Taslak Komitesi. Resmi kararların alındığı bir forum niteliğindeki Genel Kurul'da hükümet temsilcileri yanısıra Birle§mi§ Milletler kurulu§ları, hükü­ metlerarası kurulu§lar, ulusal ve hükümetlerdı§ı kurulu§ların temsilcileri de bulunmu§lardır. Genel Kurul'a 841 hükümetlerdı§ı kurulu§tan yakla§ık 3700 temsilci katılmı§tır. Genel Kurul'da, Rusya,. Federa~yonu'ndan gelen 1 red oyuna kar§ı 88 k~bul oyuyla "Bosna-Hersek Uzerine üzel Bildirgeli benimsen­ mi§tir. "Angola Uzerine üzel Bildirgelı ise oybirliğiyle kabul edilmݧtir. 4 Ana Komite, Evrensel Bildirge'nin kabul edili§inden bu yana insan ilerlemeler ve bu alanda daha fazla ilerlemenin önündeki engeller; geli§me, demokrasi ve insan hakları arasındaki ili§kiler, Birle§mi§ Milletler etkinliklerinin güçlendirilmesi gibi gündemdeki özel konularda, hakları alanındaki 2 Ineke Boerefin . "World Conference on ı-Iuman Rights", Nelherlands Quarterly of ıluınan Rlghts (NQHR). VoUl, No3. 1993, s.293. 3 Hazırlık Knmitelerinin toplantılarıyla ilgili ayrıntılı biJgi için bkz. "Human Rights News", NQIIR, VoLll, No.ı. 1993. s.63-6S; Bildirgelerin tam metni için bkz. Human Righ1s Law Journal (HRU). \'01.14, No.9-10. 1993. s.365-371. 4 'The U.N. World Conference on Human Rights (Vienna, June 1993), An Overview Prepared on Request of the HRU by the Centre for Human Rights in Geneva". URU, Vol.l4, No.9-10, 1993, s.346-3S2. Bildirgelerin tam metni için bkz. a.g.e., s.363-365. ıNSAN HAKLARI YILLIGI 196 hükümetler ve diğer kurulu§lar arasında görü§ alı§veri§İ sağlanması için bir forum niteliğinde olmu§tur. Taslak Komitesi ise, hükümetlerdı§ı kurulu§lara kapalı olarak toplanmı§ ve Bildirge'ye nihai §eklini vermi§tir. vİYANA BİLDİRGESİ VE EYLEM PLANI5 Viyana Bildirgesi'nde vurgulanan noktalar §öyle özetlenebilir: Tüm halkların kendi kaderlerini tayin hakları vardır. Bu hakka daya­ narak, siyasal konumlarını; ekonomik, sosyal ve kültürel geli§imlerini özgürce belirleyebilirler. Dünya Konferansı, sömürgeci ya da ba§ka türden yabancı egemenliği ya da i§gali altında ya§ayan halkların durumunu gözönünde bulun­ durarak, halkların kendi kaderlerini tayin haklarını, Birle§mi§ Milletler Bildi­ risi'ne uygun olarak gerçekle§tirmelerine yönelik her, türlü me§ru eylemde bu­ lunma haklarını tanır. Ancak, yine sözü edilen Bildiri'ye ve Devletler Ara­ sında Dostça İli§kiJer ve ݧbirliğine İli§kin Uluslararası Hukukİlkeleri Bildir­ gesi'ne uygun olarak, bu, e§it haklar ve halkların kendi kaderlerini tayin hak­ larına saygılı davranan ve toprakları üzerindeki tüm halkı ayrım gözetmeksizin temsil eden bir hükümeti olan bağımsız ve egemen devletlerin, toprak bütün­ lüğü ya da siyasal birliğini bozmaya yönelik eylemlerin haklı bulunduğu anla­ mına gelmemelidir. Yabancı ݧgali altındaki ülkelerde İnsan haklarının korunmasını güvence altına alan ve gösteren etkili uluslararası önlemler alınmalı ve özellikle Sav3§ Sırasında Sivil Ki§ilerin Korunmasına İli§kin 14 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözle§mesi'ne uygun olarak, sözkonusu ülkelerde ya§ayanların hak ihlallerine kaf§1 etkili hukuki korunmaları sağlanmalıdır. Gelişme Hakkı Demokrasi, geli§me ve insan haklarına saygı birbirlerine bağımlı ve kar­ birbirini besleyen kavramlardır. Konferans, demokratikle§me ve ekono­ mik reform süreçleri içinde olan ve çoğu Afrika'da bulunan enaz geli§mݧ ül­ kelerin, ba§arılı olabilmeleri için uluslararası toplUlUkça desteklenmeleri gerektiğini yeniden ,vurgular. Geli§me Hakkına lli§kin Bildirge'ye uygun olarak, geli§me hakkının temel bir insan hakkı olduğunu yeniden belirtir. Ge­ li§me, tüm insan haklarından yararlanmayı kolayla§tırdığı gibi; ge1i§menin yokluğu da uluslararası düzeyde tanınmı§ İnsan haklarının azaltılma gerekçesi olamaz. Geli§me hakkının gerçekle§mesine yönelik ilerleme, ulusal düzeyde etkili geli§me politikalarıyla birlikte, uluslararası düzeyde adil ekonomik ili§ki­ lerin ve uygun bir ekonomik ortamın varlığını gerektirir. §ılıklı Geli§me hakkı, bugünün ve geleceğin ku§aklarının geli§me ve çevreye ili§kin gereksinmelerini adilce kar§ılayacak biçimde gerçekle§tirilmelidir. Bu 5 Bildirgenin tam metni için bkz. HRU, Vol.14, No.9-10, 1993, s. 352-363. İNSAN HAKLARıNDA GELİŞMELER 197 çerçevede Dünya Konferansı, zehirli ve tehlikeli madde ve artıklann yasadl§ı olarak bo§altılmasınm Y3§am hakkına ciddi bir tehdit olu§turduğunu kabul eder ve tüm devletleri ilgili sözlqmelere uyarak gerekli önlemleri almak konusunda i§birliğine çağınr. Herkesin bilimsel ilerlemenin ve uygulamalannm ürünlerinden yararlanma hakkı vardır. Konferans, özellikle biyomedikal ve Y3§am bilimleri ile bilgi teknolojisindeki geli§melerin, bireyin bütünlüğü ve insan haklanna yönelik potansiyel ters etkilerini gözönünde bulundurarak; evrensel ilgi gören bu alanda insan haklanna tam anlamıyla saygılı davranılması için uluslararası i§birliği çağnsında bulunur. Ekonomik ve Sosyal Haklar Dünya Konferansı, halklarının ekonomik, sosyal ve kültürel haklarını tam anlamıyla gerçeklc§tirmek için çabalayan hükümetlerine destek olmak amacıyla; uluslararası topluluğu, geli§mekte olan ülkelerin dı§ borç yüklerini hafifletmelerine yardımcı olmaya çağırır. Yaygın 3§ırı yoksulluğun varlığı, insan haklarının etkili ve tam olarak gerçeklC§mesini engellemektedir; o nedenle acilolarak hafifletilmesi ve nihai olarak yok edilmesi, uluslararası topluluğun büyük öncelik tanıdığı bir konu olarak kalmalıdır. A§ırı yoksulluk ve toplumsal dl§lanmanın önlenmesi için, devletlerin en yoksul ki§ilerin karar alma süreçlerine katılımlannı sağlamaları, b8§ta geli§me ile ilgili olanlar olmak üzere, 8§ın yoksulluğun nedenlerini daha iyi bilmeleri gereklidir. Konferans, devletleri, gıda, tıbbi bakım, konut ve sosyal hizmetler dahil olmak üzere, herkesin sağlık ve refah içinde Y8§aması için gerekli Y8§am standartını sağlama hakkına engelolacak tek taraflı ticari önlemlerden kaçınmaya, gıdayı bir politik baskı aracı olarak kullanmamaya çağınr. Konferans, sçndikal hakların Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara Ili§kin Sözle§me ve diğer ilgili uluslararası belgeler doğrultusunda etkili kullanımı için devletleri tüm sorumluluklannı yerine getirmeye çağırır. ırkçılık, Irka Dayalı Ayrımcılık, Yabancı Dü§manlıjı ve Diğer Ho§görüsüzlük Türleri ırkçılık ve hO§görüsüzlüğün ırka dayalı ayrımcılık, yabancı dܧmanlığı ve ilgili tamamen ortadan kaldırılması, uluslararası topluluğun öncelikli bir görevidir. Hükümetler, gruplar, kurumlar, devletlerarası ve hükümetlerdl§l kurulu§lar ve bireyler, bu kötülüklere kaf§ı mücadelelerini C§güdümlemeli ve i§birliği çabalarını artırmalıdırIar. Konferans, ırkçılığa kaf§ı mücadelenin geldiği noktadan memnundur ve uluslararası topluluğu bu süreci 198 İNSAN HAKLARI YILLIGI desteklemeye çağırmakta; bu mücadeleyi geriletmeye çah§an §iddet olaylarını ise üzüntüyle kar§ılamaktadır. Konferans, tüm hükümetleri, ırkçı1ığın tüm biçimlerine kar§ı, cezalar dahil olmak üzere, ilgili hukuk kurallarının ya§ama geçirilmesi ve ulusal kurumlar kurulması gibi yollarla mücadele etmeye çağ,ırır. Insan lIakları Komisyonu'nun bu konudaki geli§meleri izlemek için bir Ozel Raportör atamasını olumlu kar§ılar. Aynı zamanda, Irk Ayrımcılığının Tüm Biçimlerinin Ortadan Kaldırılmasına Ili§kin Uluslararası Sözle§me'ye taraf olan tüm devletleri, Sözle§me'nin 14. maddesİndeki çağrıyı yapmaya çağırır. Konferans, etnik arındırmayla ilgili suçların devamını sağlayan herkesin bireyselolarak bu insan hakları ihlallerinden sorumlu olduğunu vurgular ve uluslararası topluluğu, bunların hukuksal sorumlularmı cezalandırmaya, etnik arıfidırma kurbanlarının sorunlarına, uygun ve etkili çareler bulmaya çağırır. Kadınların Eşit Statüsü ve İnsan Hakları Konferans, tüm hükümetleri, kadınlara kar§ı ayrımcılık, ve kutsal yerlere dahil olmak üzer~, dine dayalı ho§görüsüzlük ve §iddete kar§ı önlemler almaya; Din ya da Inanca Dayalı Iio§görüsüzlüğün ve Ayrımcılığın Tüm Biçimlerinin Ortadan Kaldırılmasına Ili§kin Bildirge'nin maddelerini ya§ama geçirmeye çağırır. saygısızlık Bazı ülkelerde uyu§turucu ticareti ile bağlantılı biçimiyle birlikte, bütün biçimleri içinde terörizmin yöntem ve uygulamaları; İnsan haklarına, demokrasiye, toprak bütünlüğü, devletlerin güvenliği ve me§ru hükümetlere kar§ı tehdit olu§turmaya yöneliktir. Uluslararası topluluğun terörizme kar§ı mücadelede i§birliğini artırması gereklidir. Kadınların ve kız çocuklarının insan hakları, evrensel insan haklarının vazgeçilemez parçasıdır. Cinsiyete dayalı §iddet ve cinsel taciz ile sömürünün bütün türleri, kültürel önyargı ve uluslararası ticaretle ilgili olanlar da dahil olmak üzere, insan onuruna aykırıdır ve yokedilmelidir. Bu, hukuki önlemler yanında; ekonomik ve sosyal ge1i§me, eğitim, sağlıklı annelik ve toplumsal destekleme gibi alanlarda ulusal eylem ve uluslararası i§birliğiyle mümkündür. Konferans, kadınların geli§me sürecine hem etken hem de yararlanan konumunda tam katılımlarının önemini belirtir ve Çevre ve Geli§me Üzerine Rio Bildirgesi ile, Birle§mi§ Milletler Çevre ve Geli§me Konferansı'nca benimsenen 21.GÜndemin 24.Böıümü'nde (Rio de Janerio, Brezilya, 3-14 Haziran 1992) belirtilen kadınlar için adil ge1i§m~ye doğru global eyleme dayanan amaçları yeniden vurgular. Bu amaçlarla, Insan Hakları Merkezi ile Kadınların Geli§imi Birimi, ve Birle§mi§ Milletler'in diğer ilgili birimleri arasındaki i§birliği ve e§güdümün güçlendirilmesini önerir. Devletleri raporlarında kadınların de jure ve de facto durumu üzerine daha fazla bilgi vermeye özendirir. İNSAN HAKLARıNDA GELİŞMELER 199 Konferans, kamusal ve özel ya§amda kadınlara kar§ı §iddetin, her türlü cinsel tacizin, kadın sömürüsü ve ticaretinin, yargıda cinsiyete dayalı taraflılığın ortadan kaldırılması; kadın hakları ile bazı geleneksel uygulamaların, kültürel önyargıların ve a§ırı dinciliğin zararlı etkileri arasındaki çeli§kilerin yokedilmesinin önemi üzerinde özel1ikle durur. Konferans, kadınlara kar§ı §iddete ili§kin bildirge taslağının benimsenmesini önerir. Silahlı çatı§malarda kadınların insan haklarının ihHHi, uluslararası İnsan haklarının ihlalidir ve bu tür ihHHIer, özellikle cinayet, sistemli tecavüz, cinsel kölelik ve zorla gebelik etkili bir tepkiyle kaqılanmalıdır. Birle§mi§ Milletler, Kadınlara Kar§ı Her Türlü Ayrımcıhğın Ortadan Kal­ dırılmasına İli§kin Sözlc§mc'nin, 2000 yılına kadar tüm devletlerce onay­ lanmasını özendirmelidir. Kadınların varolan koruma yöntcmlerinden daha etkili biçimde yararlanabilmeleri için bu yöntemler hakkında daha yaygın bilgi verilmeli, ve yeni yöntemler bulunmalıdır. Konferans, Dünya Kadınlar Kon­ t'eransı, Kadınlara Kar§ı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılmasına Ili§kin Sözle§me, ve 1968 Tahran Bildirgesi çerçevesinde, kadınların uygun sağlık bakımı ve aile planlaması hizmetleri ile eğitimden e§it yararlanma hakkını ycniden vurgular. Son olarak Konferans, 1995'te Beijing'de düzen­ lenecek olan Dünya Kadınlar Konferansı'nı olumlar ve bu konferansta e§itlik, geli§me ve barı§ temalarına uygun olarak kadınların İnsan haklarının egemen olması gerektiğini önemle belirtir. Ulusal ya da Etnik, Dinsel ya da Dilsel Azınlıklar Konferans, azınlık haklarının korunmasının önemini ve bu haklardaki ilerlemelerin azınlıkların ya§adığı devletlerin siyasal ve toplumsal d~ngelerinİn korunmasına katkısını gözönünde bulundurarak; azınlık haklarının, Ulusal ya" da Etnik, Dinsel ya da Dilsel Azınlıklara Dahil Ki§ilerin Haklarına İli§kin Bildirge'ye uygun olarak korunması gerektiğini yeniden vurgular. Azınlık olu§furan ki§iler, hiçbir müdahale ve ayrımcılık olmaksızın, kendi kültürlerİni koruma, kendi dinlerini açıklama ve uygulama, ve kendi dillerini özel ve kamusal alanda ku~lanma hakkına sahiptirler. Konferans, İnsan Hakları Merkezi'nin, hükümetlerin isteği üzerine, danı§manlık hizmeti ve teknik yardım programının bir parçası olarak azınlık sorunları ve hakları ile çatı§maların önlenmesi konusunda uzmanlar sağ­ lamasını önerir. Konferans, Ayrımcılığın Önlenmesi ve Azınlıkların Korun­ masına İli§kin Alt-Komisyon'a bağlı Yerli Halklar Üzerine Çalı§ma Grubu'nun yerli halkların haklarıyla ilgili bildirgeyi tamamlamasını ve Ocak 1994'den itibaren gelecekteki on yılın uluslararası yerli halklar onyılı ilan edilmesini önerir. Konferans, yerli halkların, toplumun gc1i§mesine ve çoğulculuğuna özgün ve uluslararası topluluğun, onların ekonomik, sosyal ve katkılarını tanır İNSAN HAKLARI YILLIGI 200 kültürel refahlarını ve geli§menin tüm ürünler!nden yararlanmalarını sağlama yolundaki kararlılığını yeniden vurgular. Devletler, yerli h(\lkların toplumsal ya§amın tüm alanlarına tam ve özg~~r katılımını sağlamah, onların kimlik, kültür ve toplumsal örgütlenmelerinin farklılığını ve değerini tanımalıdırlar. dahil olmak üzere, ezilebilir grupların insan haklarının onlara yönelik her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına, varolan insan haklarını koruma mekanizmalarının güçlendir!lmesine önem verilmelidir. Devletler, özellikle eğitim, sağlık, sosyal yardım alanlarında bu gruplara yönelik önlemler almalı, kendi sorunlarının çözümüyle ilgilenenlere katılımın yolunu açmalıdır. Konferans, göçmen ݧçiler ile ya§adıkları toplumun geri kalan kesimi arasındaki ili§kilerin daha fazla ho§görülü ve uyumlu o,lacağı ko§~ııarın yaratılmasının ~nemini vurgular ve devletleri, Tüm Göçmen I§çiler ile Ailelerinin Haklarına Ili§kin Uluslararası Sözle§me'yi imzalamaya çağırır. Göçmen ݧçiler korunmasına, Çocuk Haklan Konferans, Çocuk Hakları Sözle§1!lesi'nin çok sayıda devletçe imzalan­ masının olumluluğunu ve Çocuklar Için Dünya. Zirvesi'nce benimsenen Çocukların Ya§aması, Korunması ve Geli§mesine Ili§kin Bildirge ve Eylcm Planı'nda çocukların insan haklarının tanınmasını vurgulayarak; Sözle§me'nin 1995'e kadar tüm dünyada kabul edilmesini ve devletlerin tüm gerekli yasal, yönetsel ve diğer önlemleri almasını, bu alana mevcut kaynaklarının en faz­ lasını ayırmalarını ısrarla talep eder. Birle§mi§ Milletler, çocukların insan hak­ ları ve durumu ile ilgili düzenli bilgi sağlamalıdır. Çocuklarla ilgili tüm eylemlerde, ayrımcılığın reddi ve çocuğun çıkarı ile görܧleri belirleyici olmalıdır. Çocukların, özellikle de, kız çocukları, terkedilmi§ çocuklar, sokak çocukları, ekonomik ve cinsel sömürüye tabi çocuklar (çocuk pornografisi, çocuk fahi§eliği )La da organların satı§ı dahil olmak üzere), AIDS dahil olmak üzere hastalık kurbanı çocuklar, sığınmacı ve göçmen çocukları, gözaltındaki çocuklar, silahlı çatı§ma altındaki çocuklar, açlık, kuraklık ve diğer güç durumlardaki çocukların savunulması ve korun­ ması için, ulusal ve uluslararası mekanizma ve programlar güçlendirilmelidir. Ayrıca Konferans, çocuğun ki§iliğinin tam ve uyumlu geli§imi için, bir aile ortamında büyümesi gerektiğini ve ailenin de daha iyi korunması gerektiğini vurgular. çocuğun Konferans, "İlk Çağrı Çocuklar İçin" ilkesini yeniden belirterek, dev­ letleri Dünya Zirvesi Eylem Planı'ndaki amaçlara ula§mak üzere bu alana kay­ naklarının en fazlasını ayırmaya, Çocuk Hakları Sözle§mesi'ni ulusal cylem planlarıyla bütünle§tirmeye, özellikle, bebek ve ana karnında ölüm oranları ile kötü beslenme oranını azaltma, okuma yazma oranını yükseltme, temiz içme suyu ve temel eğitimi sağlama konularına öncelik vermeye çağırır. Doğal İNSAN HAKLARıNDA GEUŞMELER 201 felaket ve silahlı çatl§ma gibi acil durumlarda ve 8§ln yoksulluk içindeki çocuklar için, ulusal eylem planlan olu§turuImalıdır. Silahlı çatl§ma altındaki çocuklann, tüm silahlann ayrımsız kullanımına, özellikle anti-personel mayına kal'§ı korunması için özel önlemler alınmalıdır. Sav8§ta zarar gören çocuklann tedavisi ve rehabilitasyonu acil olarak gerçek­ le§tirilmelidir. Orduya katılma Y8§ının yükseltilmesi üzerinde durulmalıdır. Özürlü Haklan Özürlü insanlara kal'§ı ayrımcılığın önlenmesİ ve tüm insan haklarından e§it olarak yararlanmalannın, toplumsal ya§amın tüm alanlarına aktif olarak katılımlarının sağlanmasına; tüm doğal ve insan yapımı felaketlerin ku~ban­ lal1na yardım,a özel bir önem verilmelidir. Ekonomik ve Sosyal Konsey, Ozür­ lü Insanlara Ilݧkin Dünya Eylem Programı çerçevesinde, özürlü insanlara fır­ sat e§itliği sağlanması için standart kurallar benimsemelidir.. Sığınmacı ve Göçmenler Konferans, hiçbir ayrım gözetilmeksizin herkesin, baskı ve zulüm ülkelere sığınma hakkını ve kendi ülkelerine dönme hakkını yeniden vurgular. Bu çerçevede, Evrensel Bildirge, 1951 tarihli Sığınmacıların Konumuna Ili§kin Sözle§me, onun 1967 Protokolü ve bölgesel belgelerinin önemini belirtir. Sınırlan içinde çok sayıda sığınmacı kabul etmeye ve barındırmaya devam eden devletleri, görevine adanmı§hğı için Birle§mi§ Milletler SlğınmaeıIar .yüksek Komisyonu Dairesini, ve 'Xakın Doğu'daki Filistinli' Sığınmacılar Için Birle§mi§ Milletler Yardım ve I§ Temsilciliği'ni takdir eder. kal'§ısında diğer Silahlı çatı§ma içindekiler dahil olmak üzere, ciddi insan hakları ihlalleri, insanların göç etmesine neden olan çok yönlü ve karma§ık faktörler arasındadır. Uluslararası topluluğun, global sığınmacı krizini, ilgili uluslararası belgeleri ve Birle§mi§ Milletler Sığınmacılar Yüksek Komisyonu'nun direktiflerini dikkate alarak; ilgili ülke ve örgütlerle i§birliği içinde bütünlüklü bir yakla§ım geli§tirmesi gereklidir. Bu yakla§ım, sığınmacı ve diğer göçmenlerin hareket nedenlerine ve sonuçlarına yönelik stratejilerin geli§tirilmesini, acil durumlarda hazır olma ve tepki verme mekanizmalarının güçlendirilmesini, etkili koruma ve yardım sağlanmasını, kadın ve çocukların özel gereksinimlerinin kar§ılanmasını, ve güvenlikli, gönüllü olarak ülkeye dönü§ ya da uluslararası sığınmacı konferansıarında benimsenen çözümler gibi daha kalıcı çözümleri kapsamalıdır. Bu yakla§ım çerçevesinde, devletlerarası ve insancıl örgütlere de ba§vurularak; iç göçmenlerin güvenlikli geri dönü§ ve rehabilitasyon gibi sorunlarına da kalıcı çözümler bulunmalıdır. Konferans, özellikle sav8§ durumlarında soykırımı, "etnik temizleme" ve sistemli tecavüz, sığınmacıların ve göçmenlerin kitleselolarak sınır kadınlara İNSAN HAKLARI YILIJGI 202 dı§ı edilmesi hiçimindeki kitlesel insan hakları ihlallerini kınar, suçluların cezalandırılması ve bu tür uygulamalara son verilmesİ için çağrıda bulunur. İşkencenin Önlenmesi Konferans, ݧkence ve insanlık dı§ı davranı§lar, keyfi ve yargısız infazlar, kayıplar, keyfi gözaltılar, ırkçılığın her türü, dini ho§görüsüzlük, terörizm ve ~ukuk kurallarının uygulan!llaması gibi yaygın ve sistematik ihlalleri kınar. I§kence ve Ba§ka Zalim, Insanlıkdı§ı ya da Onur Kırıcı Davranı§ ya da Cezalara Kar§ı Sözle§me'nin pekçok üye ülke tarafından onaylanmı§ olmasını olumlar ve diğer üye ülkelerce de onaylanmasını özendirir. Birle§mi§ Mi.11etler'ce benimsenen Tutuklu ve Gözaltındakilerin ݧkence ve Ba§ka Zalim, Insanlıkdı§ı ya da Onur Kıncı Davranı§ ya da Cezalara Kar§ı Korunması'nda Sağlık Personelinin, özellikle Hekimlerin Rolüne ili§kin Tıbbi Etik İlkeleri'nin eLkili uygulanmasına özel bir önem verilmelidir. ݧkcnce kurbanlarının fiziksel, ruhsal ve sosyal rehabiHtasyonu için daha etkili yol1ar güvence altına alınmalı ve i§kence kurbanlarına daha fazla yardım yapılmalıdır. Devletler, i§kence yapan ve yaptıranların cezasız kalmasına yofaçan yasal düzenlemeleri ortadan kaldırmalıdır. ݧkencenin ortadan kaldırılması çabası esas olarak i§kenceye kar§ı ha§tan önlem almakta yoğunla§malıdır, bu nedenle Konferans, gözaltı yerlerine düzenli ziyare~leri öngören bir önleyici sistem kurmaya yönelen ݧkence ve Diğer Zalim, Insanlıkdı§ı ya da Onur Kıncı Davranı§ ya da Cezalara Kar§ı SözlC§me'nin ek protokolünün hemen benimsenmesi için çağrıda bulunur. Konferans, devletleri, Birle§mi§ Milletler'ce benimsenen Herkesin Zorla Ortadan Kaybolmalara Kar§ı Korunmasına ili§kin Bildirge doğrultusunda, zorla ort adan kaybolmaları önleyecek, sona erdirecek v~ cezalandıracak etkili yasal, yönetsel, yargısal ve diğer önlemleri almaya çağırır. İnsan lIaklarl Eğitimi Devletler, Evrensel Bildirge'de ve Ekonomik, Sosyal, Kültürel Haklar Uluslararası Sözle§mesi'nde §art ko§ulduğu gibi, eğitimin insan haklarına saygıyı güçlendirme amacı ta§ımasını güvence altına almakla yükümlüdürler. Konferans, insan hakları eğitimi programlarının önemini vurgular ve devletleri bu tür programları uygulamaya, tüm resmi ve gayrıresmi öğrenim kurumlarının programlarına insan hakları, medeni hukuk, demokrasi ve hukukun üstünlüğü konularında dersler koymaya çağırır. Eğitim; uluslar, tüm ırksal ve dini gruplar arasında anlayı§, ho§görü, barı§ ve dostça ili§kileri geli§tirmeli, ve Birle§mݧ Milletler etkinliklerinİn bu hedef­ leri gerçeklc§tirme yönünde geli§imini özendirmelidir. Bunun için, İnsan İNSAN HAKLARıNDA GELİşMELER 203 hakları eğitimi ve teorik-pratik bilginin yayılmasının; ırk, cinsiyet, dil ya da din gihi ayrımlar yapılmaksızın tüm bireylerin insan haklarının ilerlemesinde önemli bir rolü vardır, ve bu, ulusal ve uluslararası düzeylerdeki eğitim politi­ kalarıyla bütünle§tirilmelidir. Kaynak sınırlılıkları ve kurumsal yetersizlikler bu amaçların derhal gerçekle§tirilmesini engelleyebilir. .. Konferans, Mart 1993'de Birle§mi§ Milletler Eğitsel, Bilimsel ve Kültürel Orgütü tarafından kabul edilen Insan Hakları ve Demokrasi Eğitimine Yönelik Dünya Eylem Planı'nı dikkate alarak, devletleri, özellikle kadınların insan hakları gereksinimlerini gözeten, en yaygın insan hakları eğitimine yönelik programlar geli§tirmey~ çağırır. Bu çerçevede Konferans, Birle§mi§ Milletler'ce yürütülen Halkın Insan Hakları Alanında Bilgilendirilmesi için Dünya Kampanyası'nın hükümetlerce güçlendirilmesinin önemini vurgular. Bu amaçlarla Birlc§mi§ Milletler, önümüzdeki on yılı, İnsan hakları eğitimi onyılı ilan etmelidir. Birleşmiş Milletler Sistemi İçinde İnsan Haklarına Yönelik Daha Fazla İşbirliği Konferans, Birle§mi§ Milletler Sistemi içinde insan hakları alanındaki i§­ geli§tiriImesini önerir. Bu amaçla, İnsan hakları alanında çah§an tüm Birle§mi§ Milletler organlarını ve bölgesel kurulu§ları daha fazla i§birliğine çağırır. Ayrıca Genel Sekreter'e, B.M. Sistemi içinde kabul edilen anla§ma ve protokolleri henüz benimsememi§ olan devletlerle, bu anla§maların benim­ senmesindeki engelleri tanımlamak üzere diyaloğa girmesini önerir, ve dev­ letlerin tanımladıkları çekinceleri sınırlamaya çah§malarını özendirir. birliğinin / ilgili üye devlet1erin isteği üzerine, insan hakları hilgisinin yayılması, eğitimi ve diğer teknik hizmetler için, Birle§mi§ Milletler Örgütü'nün bölgesel temsilciliklerine memurlar atanabilir. İnsan hakları alanında çalı§an ulus­ lararası memurların eğitimi örgütlenmelidir. / Her bireyin insan haklarından yararlanabileceği ko§ulların olu§turul­ isteyen ülkelere yardım için daha çok çaba harcanmalıdır. Hükümetler, BirIe§mi§ Millet1er sistemi ve diğer çokuluslu örgütler; ulusal yasama, hukuk ve demokrasi ilkesine dayalı ulusal kurumlar ve ilgili altyapt ile seçimlerde yardıma, eğitim, halk katıltmı ve sivil toplum yoluyla insan hakları bilincinin kazanılmasına yönelik programlara daha fazla kaynak ayırmalıdırlar. masında yardım Konferans, insan haklarının korunmasında, özellikle yetkililere öneride bulunma, ihlalierin telafisi, insan hakları bilgisinin yayılması ve eğitimi konu­ larındaki önemli rolleri nedeniyle; ulusal kurumların, "Ulusal kurumların statüsüne i1i§kin ilkeler"e uygun olarak, kurulup güçlendirilmelerini özendirir, ve her devletin ulusal düzeydeki özgün gereksinimlerine en uygun çerçeveyi seçmekte serbest olduklarını belirtir. 204 İNSAN HAKLARI YILLIGI Bölgesel düzenlemeler, insan haklarİnın korunmasında temel bir role sahiptirler. Konferans, bu tür düzenlemelerİn, kurulmadığı yerlerde de kurul­ maları gereksinimini anımsatır. İnsan hakları alanında standartların kurulması sorumluluğu devletlere ait olmakla birlikte, hükümetlerdı§ı kurulu§ların sürece katkısı da çok önemlidir. Bu çerçevede Konferans, hükümetler ve hükümetı~rdı§ı kurulu§lar arasında sürekli diyalog ve i§birliğinin önemini vurgular. Insan hakları alanındaki hükümetlerdı§ı kurulu§lar ve üyeleri, Evrensel Bildirge ve ulusal hukukun tanıdığı hak ve özgürlüklerden yararlanmalıdırlar. Ancak hak ve özgürlükler, Birle§mi§ Milletler'in ilke ve amaçlarına kar§ı kullanılamazlar. İnsan hakları konusunda nesnel, sorumlu ve tarafsız bilginin önemini vurgulayan Konferans, ulusal hukuk çerçevesinde hakları güvence altına alınacak kitle ileti§iminin geli§imini özendirir. Konferans, acil durumlarda İnsan Hakları Komisyonu'nun toplanmasını olumlu bulmaktadır ve anİ insan hakları ihlalerine tepki vermenin ba§ka yollarının da bulunmasını önermektedir. Birle§mi§ Milletler İnsan Hakları Merkezi güçlendirilmelidir. Bu ise, üye daha fazla i§birliği, güçlendirilmi§ bir danı§manhk hizmeti ve , teknik yardımla mümkündür. Merkez, enazından yılda bir, tüm üye devletlere ve projelere doğrudan katılan örgütlere açık bilgilendirme toplantıları düzen­ lemelidir. Birle§mi§ Milletler'in insan haklarını koruma mekanizmalarının deği§en gereksinmelere adaptasyonu ve güçlendirilmesi için, Birle§mi§ Milletler Insan Hakları Yüksek Komiser1iği'nin kurulması dü§ünülmelidir. 6 devletl~rle Ulusal kurulu§lar arasındaki i§birliği geli§tirilmelidir. Tüm devletler, mevcut ek ileti§im yöntemlerini kabul etmelidir. Bir uluslararası ceza mahkemesi kurulmalıdır. Bireylerin, grupların, ve toplumun tüm organlarının İnsan haklarını koruma hak ve sorumluluğuna dair bildirge taslağı tamam­ lanarak kabul edilmelidir. Gelecek on yılın insan hakları onyılı ilan edilmesi dahil olmak üzere, bu Bildirge'de yeralan tüm öneriJerİn gerçekle§tirilmesi için yollar bulunmalıdır. AVRUPA KONSEYİ ZİRVESİ Avrupa Konseyi'ne üye 32 ülkenin hükümet ve devlet ba§kanları 8-9 Ekim 1993'de Viyana'da bir zirve toplantısı düzenlemi§lerdir. Toplantıya Türkiye'den Ba§bakan Tansu Çiller katılmı§tır. Toplantı sonunda, "Avrupa 6 Bu Komiserlik, ve Konferans'ta insan haklan korunma~ının denetimine i1i§kin yakla§ımlar konusunda bkz. aşağıda, "Birle§mi§ Milletler İnsan Haklan Yüksek Komiserliği"; Ineke Boerefijn & Koen Davidse, "Every Cloud ... ? The World Conrerence on Human Rights and Supervision of Implementation of Human Rights", NQIIR, VoI.U, No.4, 1993, s.457-468. İNSAN HAKLARıNDA GELİşMELER 205 İnsan Haklan Sözle§mesi'nin Kontrol Mekanizmasında Reform", "Ulusal Azınlıklar", ve "ırkçılığa, Yabancı Dü§manlığına, Yahudi Dü§manlığına ve Ho§görüsüzlüğe Kar§ı Bildirge ve Eylem Planı" adlı üç eki bulunan "Viyana Bildirgesi" benimsenmi§tir. Viyana Bildirgesi'nde vurgulanan noktalar §öyle özetlenebilir: ViYANA BİLDİRGESİ? Avrupa'daki bölünmenin son bulması, kıtada barı§ ve istikrarın sağlan­ için tarihsel bir fırsattır. Bütün ülkeler, çoğulcu ve parlamenter demokrasi, İnsan haklarının bölünmczliği ve evrensclliği, hukukun üstünlüğü, ve çe§itliliğiyle zenginle§cn bir ortak kültürel mirasa bağlıdırlar. Avrupa böy­ lece geni§ bir demokratik güvenlik alanı olabilir. Bu umut, toprak gcni§letme hevesleri, saldırgan milliyetçiliğin yeniden yÜkseli§İ, etki alanlarının varlığını sürdürmesi, ho§görüsüzlük ya da totaliter ideolojilerce yıkılmamalıdır. ması Bu çerçevede Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerin hükümet ve devlet §u kararları almı§lardır: ba§kanları 1) Avrupa İnsan Hakları Sözle§mesi, 1953'te yürürlüğe girdiğinden beri, sözle§meyi imzalayan ülkelerin sayısı hemen hemen üç katına çıkmı§tır ve Avrupa Konseyi'ne üye olan ülkelerin sayısı arttıkça bu sayı daha da artacaktır. Gelecekte insan haklarının daha etkili uluslararası korunmasını sağlayabilmek için, mevcut kontrol mekanizmasını bu geli§melere uydurmak acil bir gereksinmedir. Bu nedenle kontrol mekanizmasında yapılacak reformun amacı, koruma araçlarının verimliliğini artırmak, yöntemleri kısaltmak ve insan hakları korunmasının mevcut yüksek düzeyini sürdürmektir. Bu ~maçla, mevcut kontrolorganlarının yerine geçmek üzere, tek bir Avrupa Insan Hakları Mahkemesi .kurulması kararla§tırılmı§tır. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa Insan Hakları Sözlc§mesi'nde deği§ik­ likler yapan bir protokol taslağı hazırlayacak, Mayıs 1994'te ise bu protokol Bakanlar toplantısında imzaya açılacaktır. Daha sonra da protokolün en kısa zamanda onaylanması sağlanacaktır. azınlıkların korunması, Avrupa'da istikrar, barı§ ve demokratik güvenliğin temel bir unsurudur. Bu nedenle, ulusal azınlıklara mensup ki§ilerin haklarının, devletlerin ulusal egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı ve hukuk kuralları içinde korunması güvence altına alınmalıdır. 2) Ulusal Herkesin siyasal ya§ama katılımı için bir ho§görü ve diyalog ortamı yara­ bu da bölgesel ve yerel yetkililerin önemli katkılarıyla mümkündür. tılmalıdır, 7 Bildirgenin tam metni için bkz. URU, Vo1.14, No.9-10, 1993, s. 373-376. İNSAN HAKLARI YILllGI 206 Devletler, ulusal azınlıkların din, adet ve geleneklerini koruyarak kül­ türlerini geli§tirmeleri, kendi dillerini hem özel hem kamusal ya§amda, bazı durumlarda da kamusal yetkililerle ili§kilerinde kullanabilmeleri için gerekli ko§ulları yaratmalıdırlar. Ayrıca, devletler arasında ulusal azınlıkların korun­ masıyla ilgili kar§ılıklı anla§malar, Avrupa'da barı§ ve istikrarın korunması için çok önemlidir. AGİK sürecinde ortaya çıkan Kopenhag belgesi ve diğer belgelere siyasal bağlılık, hukuksal zorunluluğa dönü§türülmelidir. Bu çerçevede Avrupa Konseyi İle AGİK Ulusal Azınlıklar Yüksek Komisyonu arasındaki i§birliği artırılmalıdır. Sonuç olarak Bakanlar Komitesi'nden, halklar arasında ho§görü ve anlayı§ı artırmaya dönük önlemler alması; ulusal azınlıklarla ilgili anla§maların ve sınırötesi ݧbirliği anla§malarının tartı§ılması ve uygulanmasında yardım isteyenlere yanıt vernıesi~ en kısa zamanda devletlerin, ulusal azınlıkların korunmasını güvence altına almak üzere uymaları gereken ilkeleri belirten bir anla§ma taslağı hazırlaması ve bu anla§mayı üye olmayan devletlerin de imzasına ?çması; özellikle ulusal azınlıklara mensup ki§ilere yönelik olarak, Avrupa Insan Hakları Sözle§mcsi'ni tamamlayan bir protokol taslağı hazırlaması istenmi§tir. 3) ırkçılık, yabancı dü§manlığı, yahudi dü§manlığı ve ho§görüsüzlük ile bütün dini ayrımcılık türlerine kar§ı mücadele edilmeli, ilgili ulusal yasalar ve uluslararası belgeler güçlendirilmelidir. Irksal nefret, §iddet ve ayrımcılığı özendiren tüm ideolojiler, politikalar ve uygulamalar ile; farklı ırksal, etnik, ulusal, dini ya da toplumsal kökenli gruplar arasında gerilimleri ve korkuları güçlendirebilecek eylemlere kar§ı mücadele edilmelidir. Avrupalı halklar, gruplar ve yurtta§lara, özellikle de gençlere, her türlü ho§görüsüzlükle mücadele etmeleri ve demokrasi, ho~görü ve dayanı§mayla karakterize edilen ortak değerlere dayalı bir Avrupa topium~nun olu§turulmasına aktif olarak katılmaları konusunda acil bir çağrı yapılmalıdır. Bu amaçlarla bir Eylem çizgileri §öyledir: Planı beninısenmi§tir. Bu Eylem Planı'nın ana -Kamuoyunu bir ho§görü toplumu yolunda seferber edebiJecek geni§ bir Avrupa Gençlik I-;ampanyası düzenlenecektir. Avrupa Konseyi tarafından, Avrupa Gençlik Orgütleri'nin i~bir!iği ile e§güdümlenecek olan Kampan­ ya'nın, ulusal komiteler yoluyla ulusal ve yerel boyutları olacaktır. Kampanya, özellikle, toplumun tüm kesimlerini kapsayan pilot projeleri amaçlamaktadır. -Eylem Planı, dayalı ayrımcılığın tüm devletleri, ırk, ulusal ya da etnik köken, ya da dine tüm biçimlerine kar§ı güvenceleri güçlendirmeye; bu amaçla, yasama ve düzenlemelerini, ayrımcılığa yolaçabilecek tüm maddeleri kaldırmak üzere en kısa zamanda gözden geçirmeye; ırkçılık ve ayrımcılıkla İNSAN HAKLARıNDA GELİşMELER 207 mücadeleyi amaçlayan yasaların etkin uygulanmasını güvence altına almaya; ba§ta bilinçlendirme olmak üzere, önleyici önlemleri güçlendirmeye çağırır. -Üye devletlerin ilgili konudaki yasama, politika ve önlemlerini inceleme; yerel, ulusal ve Avrupa düzeylerinde daha ileri eylemler önerme; üye devletler için genel politika önerileri formüle etme; ilgili .uluslararası hukuk belgelerini güçkndirmek üzere gözden geçirme göreviyle, bir hükümet Uzmanları Komitesi kurulacak ve Bakanlar Kurulu'na düzenli olarak rapor sunacaktır. ve yardım programları çerçevesinde halklar ve güveni geliştirmek amacıyla, ho§görüsüzlüğün derinde yatan nedenleri ve çareleri üzerine, seminer ve ara§tırma programı gibi yollarla çalı§malar yapılması; insan hakları ve kültürel çe§itliliğe saygı alanlarında eğitimin geliştirilmesi; tarih eğitiminde, Avrupa'nın tarihsel gelişiminde farklı ülkeler, dinler ve düşünceler arasındaki kar§ılıklı olumlu etkilerin vurgulanmasıyla, önyargıların ortadan kaldırılmasına yönelik programların güçlendirilmesi; karşılıklı güveni geli§tirmek amacıyla yerel yetkililer arasında sınırötesi işbirliğinin özendirilmesi; topluluklar arası iIi§kilerde ve fırsat eşitliğinde işbirliğinin güçlendirilmesi; toplumsal dışlama ve· aşırı yoksuliukla mücadele için politikalar geli§tirilmesi kararla§tırılmı§tır. -Avrupa Konseyi'nin işbirliği arasında kar§ılıkh anlayı§ -Eylem Planı, medya profesyonellerinden, ırkçılık ve hoşgörüsüzlük ey­ lemlerini sorumlulukla ve gerçeğe uygun olarak rapor etmelerini ve yorumla­ malarını; ve meslek ahlaklarını bu doğrultuda geliştirmeyi sürdürmelerini rica eder. Avrupa Konseyi, bu Plan'ın hoşgörü alanındaki çalı§malarını, dikkate uygulanması sırasında, özellikle 1995 "Ho§görü UNESCO'nun Yılı" hazırlıklarını alacaktır. BİRLEŞMİş MİLLETLER İNSAN HAKLARI YÜKSEK KOMİSERLİGİ Viyana'da düzenlenen Dünya İnsan Hakları Konferansı'nda kurulması önerilen BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, 1950'den beri gündemde olmu§, ama gerçeklc§tirHememi§tir. BM insan hakları mekanizmasının e§güdüm ve acil tepki verme kapasitesindeki eksiklik nedeniyle Dünya Konferansı'nda yeniden önerilmiş, ancak Konferans'ta bu konu bir karara bağlanmayıp, Birle§mi§ Milletler Genel Kurul'una bırakılmıştır. 20 Aralık 1993'te toplanan BM 48. Genel Kurulu ise Yüksek Komiserliğin kurulmasına karar vermi§tir. İlgili karar metninde, Yüksek Komiser'in özelliklerİ ve görevleri şöyle sıralanmıştır: İnsan Hakları Yüksek Komiseri, yüksek ahlaki değerleri olan, ki§ilikli, insan hakları konusunda uzman, ve Yüksek Komiserliğin görevlerini tarafsız 208 İNSAN HAKLARI YILLIGI ve etkili bir biçimde yerine getirebilmek için gerekli olan, konusunda bilgiye sahip bir ki§i olacaktır. farklı kültürler İnsan Haklan Y üksek Komiseri, BM Genel Sekreteri tarafından. atanacak, BM Genel Kurulu tarafından onaylanacaktır. Coğrafi rotasyona tabi olacak, dört yıllık bir süre için atanacak, ve görev süresİ bir kez yenilenebilecektir. Konumu, Genel Sekreter Müste§an düzeyinde olacaktır. İnsan Hakları Yüksek Komiseri, Genel Sekreter!in yetkisi ve yönlendirmesi altında ve Genel Kurul, Ekonomik ve Sosyal Konsey ile İnsan Hakları Komisyonu'nun .karar1arı çerçevesinde, Birle§mi§ Milletler'in insan hakları etkinliklerinden birinci derecede sorumlu görevlisi olacaktır. Yüksek Komiser'in görevleri §unlardır: BM sistemi içindeki insan hakları organlarının kendisine verdiği i§leri yapmak ve onlara önerilerde bulu~mak; ~Igili devletlerin ya da bölgesel İnsan hakları kurulu§larının isteği üzerİne, Insan Hakları Merkezi ve diğer uygun kurulu§lar aracılığıyla, insan haklan eylemlerini ve programlarını desteklemek üzere danı§manhk hizmetlerinde, teknik ve mali yardımda bulunmak; ge1i§me hakkının gerçekle§tirilmesi yolunda BM sistemİnİn ilgili organlarının desteğini güçlendirmek; BM'in insan hakları eğitimi ve halkın bilgilendirilmesi programları arasında e§güdümü sağlamak; tüm BM sistemi içinde insan haklarını koruma ve geli§tinne etkinliklerinin e§güdümünü sağlamak; tüm hükümetlerle insan haklannı koruma uygulamaları konusunda diyaloğa girmek; insan haklarının korunması ve ge1i§tirilmesinde uluslararası i§birliğini güçlendirmek; BM İnsan haklan mekanizmasını, verimliliğini ve etkililiğini artırma~ amacıyla akılcıla§tırmak, güçlendirmek ve güncel geli§melere uyarlamak; Insan Hakları Merkezi'ni denetlernek.