fonks yonel etk nn ortaya konulması, tanının kanıtlanması, ş yer ndek

advertisement
FONKSİYONEL ETKİNİN ORTAYA KONULMASI, TANININ
KANITLANMASI,
İŞ YERİNDEKİ FAKTÖRLER
Dr. Mustafa ÖZESMİ
Üniversitelerimizde Çevresel ve Meslek Hastalıkları Ana Bilim Dallarının bir an evvel
kurulması dileklerimle başlamak istiyorum.
Günde en aşağı 10.000 litre havayı inspire ettiğimize göre, iş ortamı ve çevre ile temasta
olan ve en çok etkilenen solunum fonksiyonudur. Bu fonksiyonu ölçmede kullanılan, en eski ve
sahada uygulanabilen testler, ventilasyon testleridir.
Ventilasyonun incelenmesinde pek çok test geliştirilmiştir. İş hekimliği için bu testlerin
biri yeterli olmadığı gibi her çalışmada hepsinin kullanılması da şart değildir.
Ventilasyon testleri solunum fonksiyonunda oluşan etkilenmeyi gösterirler. Bunu normal
değerlerden tanınabilecek kadar ilerlemiş ise ortaya çıkarabilirler. Fonksiyonel teşhis gerektiren
hallerde, astmanın teşhis ve takibinde, tedavinin yada maruziyetin etkilerinin ortaya çıkarılmasında
değerli bilgiler verirler.
Diğer sistemlerin fonksiyonlarının kontrolündeki testler gibi, bizzat araştırıcı veya
klinisyen tarafından değerlendirilmeli, ayrıca ortam, klinik, radyolojik ve diğer bulgularla birlikte ve
normallerle karşılaştırılarak yorumlanmalıdırlar.
En çok kullanılan; pek çok durumda hastalığı ve şiddetini değerlendirmekte son derece
değerli olan testler:
Vital Kapasite (VK)(VC)
Zorlu ekspirasyonun birinci saniyedeki volümü (FEV1)
Birinci saniyede çıkarılan zorlu ekspirasyon volümünün, Vital Kapasiteye oranı
(FEV1/VK) (Tiffeneau testi) (ZVK= zamanlı vital kapasite) dir.
Vital Kapasite (VC;VK): Maksimal inspirasyondan sonra yapılan tam bir ekspirasyonla
çıkarılabilen hava hacmidir. İnspirasyon ve ekspirasyonda zaman ve maksimal effor şartı yoktur.
Maksimal bir ekspirasyondan sonra tam bir inspirasyonla akciğerlere alınabilen hava volümüylede
ölçülebilir. Buna inspiratuvar VK denir. Her iki şekilde de ölçülen VK’ ye yavaş VK veya Reloxed
VC denir.
Zorlu Vital Kapasite (FVC): Maksimal inspirasyondan sonra yapılan maksimal
ekspirtuvar çaba ile ve hızla yapılan bir ekspiryumla çıkarılabilen hava volümüdür.
Vital Kapasite litre veya ml (cm3) olarak ifade edilir (BTPS). FVC sıklıkla VK yerine
kullanılmaktadır. Ekspiratuvar, inspiratuvar veya zorlu ekspirasyonla ölçülsün en büyük volüm
kullanılmalıdır.
Zorlu vital kapasite 1. saniye Volümü (FEV1): Zorlu vital kapasitenin ilk saniyesinde
ekspire edilen hava volümüdür. Litre veya ml olarak verilir (BTPS).
Tiffeneau Testi (FEV1/VK): Zorlu vital kapasitesinin ilk saniyesinde çıkan volümün VK’
ye oranıdır.
PEF (PEAK FLOW) Tepe Akımı: Zorlu ekspirasyon esnasındaki en yüksek hava akım
hızıdır.Litre/dakika olarak ifade edilir.
Ventilasyon testleri Spirometre dediğimiz aletlerle ölçülürler. Bu aletler volüm, zaman ve
akımları belirlerler. Volüm-Akım, Zaman-Akım parametrelerini gösterirler. Ölçüm tekniklerine göre
iki grupta incelenir.
1- Volümetrik spirometreler : Ekspire edilen hava volümünü ve zaman fraksiyonunu direkt
olarak ölçer.
2- Akım Tip Spirometreler: Ekspiryum havasının akımını ölçer, akımdan volümü hesaplar.
Volümetrik Spirometre
+ Hava volümlerini direkt olarak ölçer
+ Volüm-zaman ilişkisini saptar
+
-
Kullanımı ve bakımı basittir
Su içerisinde birikim volümü gelişebilir
8 litrelik hava birikimi için büyük boyuttadırlar
Kuru sistemle çalışanlarda piston ve silindir arasında sızıntı olabilir
Körüklü alanlarda körük dolması zorlaşabilir, katlanabilir.
Akım Tip Spirometre
+ Akımları direkt olarak ölçer
+ Ekspiryum başında yüksek akımların hızlarını daha iyi hesaplar
+ Küçük, hafif ve taşınması kolaydır
Volümleri ekspiryum havasının akımından hesaplar
Volüm spirometreleri kadar doğruluk yoktur
Sensor bakımı önemlidir
Komplex cihazlardır
ATS ve ACOEM’ nin spirometre kullanıcıları için önerileri vardır.
ATS:
•
Volüm, akım hızı, doğruluk ve kesinlik ve ekran boyutu için minimal performans
kriterlerine sahip olmak
•
Bilinen dalga formları ile cihazın ATS performans kriterlerini karşılayıp karşılamadığı
test edilmelidir.
•
Kullanım süresince ölçümlerin doğruluğunun sürmesi için kalibrasyon sıklığı
•
Doğruluk (accuracy) ve kesinlik (Precision) derecesi yüksek olmalı
•
Test sırasında hataları süratle tanıyabilmek için volüm-zaman, akım-zaman eğrilerini
test sırasında gösterebilmeli
•
Teknik kalite belirleyicisi olmalı
•
Test boyunca sonuç ve kalite belirleyici verileri saklayabilmeli
•
Daha sonra verileri kullanabilmek için hafızası olmalı
ACOEM:
•
ATS 1994 Up date protokolüne göre geçerlilik kontrolünden geçmiş olma belgesi
üreticiden istenir.
•
Teknik kalite kontrolleri için eski testlerin örneklerinin saklanabilmesi
•
Testin doğruluğu ve olası aksaklıkları açısından volüm-zaman eğrisini, testi
sonlandırmayı, akımı volüm eğrisinde ekspiryum başlangıcını kontrol edebilmeli
•
Testin geçerliliğini kanıtlayabilmek için kalikasyon verilerini saklayabilmeli
•
Uygulama protokollerini ve yapılan değişiklikleri sürdürebilmeli
Tanısal spirometre en az 8 litre (BTPS) kadar volümleri ölçebilmeli, doğruluk (accuracy) en
az ölçülenin (+-)%3 veya , (+-)0.100 lt ve üzeri, akımlar 0-14 lt/sn olmalıdır. Spirometre en az 15
saniyedeki volümü biriktirebilmelidir.
İzleme spirometreleri : En az 8 litreye kadar (BTPS) volümlerini ölçebilmeli , doğruluğu
ölçülenin (+-)%5’i veya (+-)0.100 lt ve üzeri, akımlar 0-14 lt/sn arası olmalıdır. Dayanıklılık en az
okunanın (+-)%3 veya (+-)0.050 lt ve üzerinde olmalıdır. En az 15 saniye süreli volüm
biriktirebilmelidir. Hava akımına karşı total resistans 14 lt/sn aralığında 1.5 cm H2O/L/S olmalıdır.
Kontrol ve kalibrasyon kaliteyi sürdürmenin amacıdır. En az her gün kalibrasyon
yapılmalıdır. Kalibrasyon şırıngası en az 3 litre almalıdır. Büyük sayıda olgu değerlendirildiğinde her
4 saatte kalibrasyon yapılmalı, büyük ısı değişikliği olduğunda da kalibrasyon yapılmalıdır.
Spirometri effora bağımlı bir manevradır. Birey ne yapacağını iyice anlamalıdır. Çünkü
koordinasyon ve kooperasyon gereklidir. Testin yeterli sayıda tekrarlanması ve yeterli kalitede
yapılmış olması şarttır. Bu nedenle ölçüm yapan teknisyen iyi eğitilmiş olmalı ve 3 yılda bir bu eğitim
tekrarlanmalı ve periyodik kalite değerlendirme programına katılmalıdır.
Hijyen ve infeksiyon kontrolü yapılmalı, bilhassa ağızlık, valv ve tüplerin bulaşmayı
önlemek için temizliği dikkatle yapılmalıdır. Kapalı sistem spirometrelerde kişiler arası bulaşmayı
önlemek için tüm volüm her hastadan sonra en az 5 defa hava ile yıkanmalıdır. Sterilizasyon için
kullanılacak malzeme firmadan öğrenilmelidir. Riskli hastalar gün sonunda alınmalı yada bu hastalar
için yedek cihaz bulundurulmalıdır.
Spirometrik çalışmalar 17-40 0C de yapılabilir mümkünse 23 0C’ den küçük yada eşit
olması tercih edilir.
Bu cihazlarla ölçüm vücut dışında olduğundan, akciğer içindeki 37 0C ve doymuş su
buharına göre düzeltilir. Buna (BTPS) denir. Body Temporatür, Satüre pressure.
Aletin Accuracy = Doğruluğu = geçerliliği diyebiliriz. Ölçülen değerin gerçekle
uyumluluğu, hatalı olmamasıdır. Yada en az hata.
Precision = Hassaslık = Kesinlik ardışık ölçümler arasında sayısal farklılığın olmaması
yada minimal olmasıdır.
Rise – Time of PEAKFLOW: PEAK FLOW
Manevrasında ekspirasyon akımının %10’dan %90’ na ulaşabilmesi için geçen zaman.
Yukarıda değinilen cihaz seçimi, bakımı ve kalibrasyonlarına uyulduğu ve
önemsendiği takdirde aletlere bağlı değişiklikler minimale indirilebilmektedir.
Test edilen bireye ait dikkat edilmesi ve daima göz önünde bulundurulması gerekli
olan noktalara gelince :
Kişiye Ait Değişiklikler yada değişkenlikler:
Vücut pozisyonu : VK ve FVC yatay pozisyonda, ayakta uygulanan testlere göre %1-2 daha
azdır. Şişmanlarda bu daha fazla olduğundan ayakta ölçüm tercih edilmelidir.
Baş-Boyun: Hiper ekstasyon durumunda akım hızları daha yüksektir. Volüm artışında
olabilir. Bu trakeanın pozisyonu sebebiyle olup, testlerin uygulanmasında boyunun flexsiyonundan ve
hiper ekstasyonundan kaçınılmalıdır.
Maksimal hava akımları efforla değişir. Akım ölçülecek testler yapılırken hastaya maksimal
gayretle ve efforla ekspiryum yapması söylenip, teknisyeninde bu gayreti desteklemesi provake etmesi
gereklidir. Volümler maksimal efforla yapılan testlerde toraks içi basınç artışı sebebiyle hava yolları
daralacağı ve kapanabileceği için FEV1 100-200 ml, VK 1 lt’ye kadar azalabilir. Bazı bireylerde ise
arka arkaya yapılan ölçümler bronkospazm oluşturarak FVC ve FEV1 de bariz azalmalar gösterir. Bu
bir yerde bronşiyal hiperekstabilitenin kanıtı olabilir.
Sağlıklı bireylerde bile gün boyu değişimler iyi bilinir. Bu ölçümler hep günün sabit
zamanlarında yapılmalıdır. Sağlıklı kişilerde sabah ve akşam ölçülen FEV1 değerleri sabah az olmak
üzere %10 farklılık gösterir. Bu fark astmalılarda %50’ lere ulaşabilir.
Bireyler arasında da ırk, cins, boy, kilo ve yaşla ilişkili farklılıklar vardır. Bu nedenle
karşılaştırmalarda bu hususlara dikkat etmek mutlak gereklidir. Bu nedenle de referans değerlerle
karşılaştırılarak değerlendirilir.
Bu referans cetveller (Nomogram) genel populasyondan seçilmiş sağlıklı bireylerden
elde edilen spirometrik sonuçların ortalamasıdır. Bunun için çalışmanın yapılacağı yöre halkının
ortalaması kullanılmalıdır. Örneğin Kayseri yöresinde yaptığımız bir nomogram çalışmasında, aleti
satın aldığımız firmanın önerdiği nomogram değerlerinden 250-50 ml’ ye varan değişiklikler saptadık.
Genel olarak klinikte bu nomogramlardaki değerin %80’ ni veya artı-eksi %20’si normal test olarak
kabul edilir. Fakat bunun istatikcilerce önemi veya değeri yoktur.
Normal değer aralığının belirlenmesi :
Bir çok klinik laboratuarda FVC ve FEV1’in beklenenin %80’i ve üzeri normal kabul
edilir. Fakat bazı çalışmalarda erişkin populasyonda ortalama yaş ve boy için bulunan FEV1 ve FVC
%80 değeri %50 civarındadır. Bu nedenle %80 değeri kullanıldığı takdirde, anormal sınıfa girenler
yüksek oranda bulunur. Genç erişkinlerde ise hatalı olarak, normal sınıfa alma daha fazla olur. Bu
hatalı değerlendirme akım değerlerinde daha sık olur. Çünkü hava akımları için ekspiryum ortası (FEF
25-75), normal populasyonda , nomogramlarda yer alan %80 değeri normallerin %50’sine yakınında
bulunmaktadır.
Tiffenaue Testinde (FEV1/FVC) : Normalin alt sınırının kullanılması önerilmektedir.
Çünkü yaş azaldıkça ve boy uzadıkça FEV1/FVC oranı da azalır.ayrıca bazı spirometrelerde ağır işte
çalışanlarda FEV1/FVC oranı düşük çıkar.
Bu hususta en çok kabul gören karşılaştırma: Normalin alt sınırıdır (LLN). Bu
incelenenlerin en düşük %5’ini tanımlıyor. Bu genellikle kabul edilebilir olarak yorumlanır.
Solunum fonksiyonlarında sigara içimi sabit bir değerlendirmedir. Bireyin şikayeti
olsun-olmasın, volum ve akım değerlerinde değişiklik vardır. Sigara içenlerde ömür boyu FEV1 kaybı
7.4 ml/paket-yıl olarak hesaplanmıştır. Bu değer kadınlar için 4.4 ml/paket-yıl’ dır. Aktif sigara
içenlerde FEV1 yaklaşık 150 ml daha azdır. Yaşlandıkça da artar.
Referans değerlerini seçerken
a) Metodolojik
b) Epidemiyolojik
c) İstatiksel kriterlere dikkat edilmelidir.
Obstrüktif ve Restrüktif Ventilatuvar Bozukluk
Obstrüktif Ventilasyon fonksiyon bozukluğu
Ekspirasyonda çıkan havanın akımlarında azalma, yada karşılaştığı dirençte artmadır.
Hava yollarındaki etkilenme çoğunlukla küçük hava yollarından başlar. Bu dönem de hava akımı
azalması FEF 25-75 (Ekspiryum ortası) de olur.bu değişiklik nonspesifik olup, kesin tanı koydurucu
değildir. Hava yolu hastalığı ilerlediğinde veya büyük hava yolları işe karıştığında FEV1’de VK den
çok daha fazla azalma yapar.
Restrüktif Ventilasyon fonksiyon bozukluğu:
Total akciğer kapasitesinde (TLC) azalma esas tır. Ancak spirogramda VK azalmış
FEV1/FVC normal veya artmış ise restrüktif ventilasyon bozukluğundan bahsedilir. Ağır obstrüktif
bozukluklarda hava yollarında kollaps sebebiyle oluşan hava hapsi ile VK düşük ve FEV1/FVC de çok
az azalma veya normal değer görülebilir. Bu hasta da TLC normal veya artmış olabilir. Eğer VK ve
TLC arasında fark varsa TLC değerleri restriksyon için esas alınır.
Bronkodilatör yanıtı: Bronkodilatör verilmeden önce ve sonra yapılan spirometrik ölçümde
kişinin yanıtı: 1. İlacın aktivitesi ve dozu, 2. Önceden kullanılan ilaçlar, 3. İlaç verilmesinden sonra
beklenilen zaman, ve 4. Seçilen test yöntemine göre yapılarak yorumlanır. Reversible hava yolu
obstrüksiyonu var veya şüphe ediliyorsa, etkili bir bronkodilatör sonrası, FEV1, başlangıç değerinden
en az %12-15’lik bir artma göstermelidir. %8’den veya 150 ml’den daha az artma ve azalmalar kişisel
ölçüm değişkenliği olarak kabul edilir.
Klinik ve iş yeri hekimliğinde solunum fonksiyonunun ölçülmesi: bozukluğun tespiti,
tanımlanması, şiddetinin saptanması, tanı açısından açıklama, programın tahmini, tedavi ve izlem,
tedaviden sonraki durumun bilinmesi açısından önemlidir. Ayrıca preoperatif değerlendirme, riskli iş
kollarında oluşabilecek bozukluğun tespiti, rutin sağlık değerlendirmelerinde, örneğin sigorta
şirketlerinin istediği şartların tespitinde kullanılırlar.
Bu işlemler yada hedefler için solunum fonksiyon testleri değerlendirilirken
1. Testlerin amaca uygun olup olmadığı
2. Spirogramın veya sonuçların kalitesi
3. Saptanan bozukluğun yeterlimi yoksa daha net tanımlayıcı testlere gereksinim olup
olmadığı üzerinde durulmalıdır.
Bozukluk Parametreleri :
Hava akımlarında bir azalma, yada ekspiryum uzaması olmaksızın VK azalması
nonspesifik bur bulgudur. Ancak, çoğunluk restriktif akciğer hastalığı bulguları olmasa da, restriktif
ventilatuvar defekti desteklediğini savunur. Obstrüktif bozuklukta ise relaxed VK (İnspiratuvar yada
ekspiratuvar), genellikle FVC’den daha büyüktür.
VK, FEV1 ve FEV1/FVC spirometri değerlendirilmesinde temel parametrelerdir. FVC
sıklıkla VK yerine kullanılsada, inspiratuvar, ekspiratuvar veya zorlu ölçülsün en büyük olanının
kullanılması önerilmektedir.
Obstrüktif bozukluğun ayırt edilmesinde en önemli parametre FEV1/FVC’ dir. FEV1 ve
FEV1/FVC ‘den başka, ekspiratuvar akım ölçümleri, obstrüksiyonun FEV1 ve FEV1/FVK ile
kanıtlanıp,şiddeti belirlendikten sonra dikkate alınmalıdır. Normal sınırlar içerisinde FEV1 ve
FEV1/FVC değerleri varsa, Akım-volum eğrisindeki akım hızları, bozukluğun şiddetini
değerlendirmede kullanılmamalıdır. FEV1/FVC sınır düzeyde ise FEF 25-75 obstrüktif bozukluğu
tanımlamada sınırlı değere sahiptir. Çünkü bu parametreler sağlıklı kişilerde çok geniş sınırlar
arasında bulunur.
FEV1 ve VK’ nin her ikisi beklenen değerlerin üzerinde, FEV1/FVC normalin alt
sınırında ise obtrüksiyon yorumu yapılırken bile dikkatli olmalıdır. Bu durum, uzun boylu gençlerde
ve ağır işlerde çalışan sağlıklı kişilerde görülebilir.
Klinik Yorumda Normalin Alt Sınırı: Pulmoner fonksiyon ölçümlerinde sonuç normalin
altında veya üstünde olduğunda yorum tereddütsüz yapılabilmektedir. Ancak ölçülen değer normalin
alt sınırına yakın bir seviyede ise tereddüt oluşur.
Karar verirken : Önceki hastalıklar, o andaki ilaç alımı, nezle, grip, sinüzit gibi bilgilere
ihtiyaç vardır. Günümüzde çok kullanılan ve sonucunuda veren spirometreler bu bilgileri dikkate
almaksızın, kendi standartlarını kullanarak, normal veya anormal çıktı verecektir. Bu normalin alt
sınırındaki sonuçları yorumlarken mutad olmayan düzeyde düşük (Unusually Law) tabiri
önerilmektedir.
Şiddetin Değerlendirilmesi:
Klinik pratikle spirometrik anormalliğin şiddeti, obstrüktif hastalıkta aktiel yada %Pred, FEV1
değeriyle, non obstrüktif bozukluklarda ise VK değeriyle belirlenir.
A.
Eğer VK, FEV1/FVC ‘nin her ikiside normal sınırlar içerisinde ise “Test Normal
sınırlar içinde” olarak yorumlanır.
B.
FEV1/FVC normal sınırlardan düşük ise “obstrüktif Anomalilik”
(Aktiel) % Pred FEV1 >=100 fizyolojik vargant
(Aktiel) % Pred FEV1 < 100 >= 70 Hafif
(Aktiel) % Pred FEV1 < 70 >= 60 Orta
(Aktiel) % Pred FEV1 < 60 >= 50
Orta – Ağır
(Aktiel) % Pred FEV1 < 50 >= 35
Ağır
(Aktiel) % Pred FEV1 < 34
Çok ağır
C.Restrüktif Anormallik: En güvenilir TLC temelinde yorumlanabilir.
Mümkün değil ise FEV1/FVC normal iken VK ’de azalma restrüksiyonu oluşturur.
TLC
ile
Hafif
% Pred TLC < Normalin alt sınırı >= 70
Orta
% Pred TLC < 70 >= 60
Orta Ağır
% Pred TLC < 60 >= 50
% Pred TLC < 50 >= 34
% Pred TLC < 34
Bu şiddet değerlendirmesi KOAH için uygun olsa da, bir trakeal stenoz olgusuna uygun
olmayabilir. Restriktif bozuklukla seyreden bir nöro-müsküler hastalıkta ve ileri derecede hipoksi
yapmış bir intertisyel hastalıkllta uygun olmayabilir. Bu nedenle başlangıçta değindiğimiz klinik ortam
ve iş birlikte değerlendirilmelidir.
Zaman içinde spirometrik değişiklikler
Bu amaçla en iyi parametreler FEV1 ve VK’ dir. Bu işlem uyumlu bir eğilim gösteren bir
test serisiyle değerlendirilmelidir.
Sağlıklı kişilerde FVC ve VC ‘nin gün içinde %5, haftalar arası %11-12, yıllık %15
düzeyinde değişimler, önemli olarak kabul edilmelidir. Normal akciğer fonksiyonu olan kişilerde bir
yılı aşan sürelerede VK ve FEV1’deki değişikliler %15’i aşabilir.
Anlamlılık İçin Gerekli % Değişme
FVC
FEV1
FEF 25-75
Günlük Değişme Normaller >= 5
>=5
>= 13
KOAH
>=11
>=13
>= 23
Haftalık Değişme Normaller >=11
>=12
>= 21
KOAH
>=20
>=20
>=30
Pulmoner Fonksiyonda iş ile ilişkili Akut Değişiklikler:
Bronşiyal irritan ve duyarlaştırıcıların yol açabildiği, Bronkospazm sıklıkla reversible olan,
çalışma döneminde pulmoner fonksiyonda değişiklik yada uzun süren bir çalışma dönemi içerisinde
pulmoner fonksiyonda anlamlı değişikliklere neden olur. İşle ilgili solunum fonksiyon
değişikliklerinin saptanması, başta astım olmak üzere bazı meslek hastalıklarının tanısında önemlidir.
Spirometrik ölçümler erken reaksiyonların yakalanması için iş yerinde, geç reaksiyonları atlamamak
içinde evde yapılmalıdır. Bu amaçla FEV1 ve PEF kullanılır. FEV1, PEF’ten daha güvenilirdir. Günde
en az 4 defa (Tek vardiya çalışanlar için: uyanınca-öğle-iş sonrası-yatmadan önce) her defa üç ölçüm
yapılıp, en yüksek olan dikkate alınır. Bu ölçümler 2 hafta boyu çalışırken, 2 hata sonu evde
izlenmelidir. Daha iyisi 10 günde işte çalışmadan izlenmesidir. Günlük (PEF veya FEV1) değişkenliği
>=%20 ise astımı gösterir.
Kayıtların uzmanca değerlendirilmesiyle, maksimum, minimum ve ortalama günlük PEF
izlemide duyarlıdır. Testin doğru beyan ve istenilen zamanlarda uygulanmış olması gereklidir.
Bissinozis için bir ay içinde, iş öncesi ve sonrasında FEV1 de %5 veya 0.150 lt(150 ml) nin
üzerinde azalmanın 2 defa , %10 azalmanın bir defa gözlenmesi anlamlıdır. Ancak bu ölçümlerin
yapıldığı ortam 230C veya üstündeki ısıda olmalıdır. Ancak bu olgular en az bir ay izlenmelidir.
Önemli bir husus tarama için sadece PEF’in yetersiz olduğudur. İş yerindeki maruziyetinin
kuşkulu olduğundan potansiyel tetikleyici etkenleri saptamada kullanılmalıdır. Bu PEF izlemi, iş
öncesi ve sonrası FEV1 değişikliklerini değerlendirmekten daha komplekstir. Çünkü PEF’in
değişkenliği, effora bağımlılığı, izlem uzun sürdüğü için çok ölçüm yapılmış olması, iş ve iş dışı PEF
parametrelerinin dökümante edilmesini gerektirir.
Bunun için her iki saatte bir, yada günde en az 4 defa, en yüksek ölçümünün kaydedileceği 3
ardışık ölçüm yapılmalıdır. Mümkünse işçi 2 hafta işle ve iki hafta sonu evde, gerek görülürse 10 gün
iş yapmadan izlenmelidir. Yorumlamada kullanılan ilaçlar.
KAYNAKLAR
Yıldırım N: Akciğer Fonksiyon Testleri: Fizyolojiden klinik uygulamaya. Turgut
1.
Yayıncılık. İstanbil 2004
2.
Ilgazlı A, Çağlar T: Solunum Fonksiyon Testleri ve klinik kullanımı. Nobel
matbaacılık, Kocaeli 2004.
3.
Filiz A: Çevresel ve Mesleksel Akciğer Hastalıkları özel sayısı. 2004; 2:73-163
4.
Milic-Emili S: Respiratory Mekanics. ERS Monograph. Sheffield. UK. 199;Vol.4
Ferguson GT, Enright PL, Buist AS et al: office spirometry lung healt assessment in
5.
adults. Chest 2000; 117:1146-1161
6.
ATS Medical Setion of the American Lung Association: Standardizalton of spirometry
1994. Update.Am.J.Respir Crit Care Med 1995 ;152:1107-1136
7.
ATS Medical Section of the American Lung Association: Lung function testing:
Selection of reference valnes and interpretative strategies. Am. Rev. Respir Dis. 1991;144:1202-1218
8.
Özesmi M; Mesleksel Astma. İç:Barış Yİ, ed. Bronş Astması. Ankara 1990:63-70
9.
Çımrın AH: Mesleksel Astma. İç: Kalyoncu AF: Bronş Astması. Atlas Kitapçılık Ltd.
Şti. Ankara 2001:165-184
10.
Özesmi M, Aslan H, Hillendal G et al: Byssinozis in carpet weavers exposed woll
contaminated with endotoxin. Br. J. Indust. Med 1987; 44:479-483
Download